#dem parti
Explore tagged Tumblr posts
alittlefurtheroutoftheway · 1 month ago
Text
Tuncer Bakırhan'ın Grup Toplantısı Konuşması: İşkence, Siyasi Tutuklamalar ve Barış Çağrısı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Grup Toplantısı Konuşması Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında önemli konulara değindi. Bakırhan, gözaltındaki işkence ve taciz olaylarına dikkat çekerek, “Bugüne kadar eleştirdiğimiz ve pek çok kez maruz kaldığımız işkence görüntüleriyle karşılaştık. Öğrencilere…
0 notes
seslimeram · 3 months ago
Text
Paramparça
Tumblr media
Bütünün, birlikteliğin, müştereklerin paramparça edildiği bir zemin burası. Dostun düşmandan az kaldığı bir sahneye evrimin tekdüze / kapkaranlık yollarında ilerlenen bir güncelliğin ortasında bütün, birlikte var edilmiş olagelen müştereklerimizin zehirlendiği / paramparça kılındığı bir yer burası iş bu saha. Tümüyle sözün iğdiş edildiği bir zemin burası. Hep böyle hep dibine ta dibine, daha da beterinin istikametine yollanan bir güzergahın var edildiği, savunulduğu bir yerin ta kendisi burası. Söz naçar kalıyor çoğu zaman. Akla seza olanın olur addedildiği ya da bilindiği bir biçimde yolun / yordamın izinin çalındığı / çarpıldığı bir düzlem burası. Artık afaki bir biçimde hiçliğin savunula geldiği bir zemine dönüşüm var edildi. Kifayetsiz sesi, sözü hayattan çalmak dışında hiçbir tahayyülleri olmayan, günü tıpkı dün gibi zehirleyen, mahvedenler elinde paramparça edildi gündelik yaşam / eylem / hak.
Kendiliğinden değil aşağı yukarı yirmi üç yıldır devam eden bir sarmal ak parti ve tüm ol beraberindekilerin son dönemde var ettiği yenilenmiş ülke diskuru bütün bu habis döngü, yıkıcı eksenin ta kendisini göstere gelir. Tümüyle nobran, hiçbir surette müştereği önemli saymayan, umursamayan, her anı kollayıp her günü denetim, gözetim ve tahakkümün asli esiri ilan eden bir sarmal var edilir. Bütün zayi edilirken, gündelik yaşamın sınırları da en olmadık biçimlerde dar edilir. Yepyeni biçimlendirilmiş ülke şablonunda hayatı çürümeye rehin kılmak tek bilinen istikamettir. Demokratikleşmeden bahis açarken tersine bir yolun üstünde ilerleyen ülkenin meselesidir bu misal. Haktan, hukuktan en çok da akıllara düştü mü hiç çıkartılmayan bir sandık iradesi, seçmen kararı vesaire adlandırıp dururken en akla seza tahayyüllerle ol iradeyi hiç etmektir misal bütünün paramparça edilmesi. Yok sayma hallerini süreğen kılan eşit yurttaşlık, adilane bir paylaşım, söz hakkının sınırlarının esnek kılındığı bir menzil daha nice örnek aksettirilirken ortaya çıkan cerahatli tablodur mesela paramparça olunan. Sessizliğe ricat etmiş olagelen koca bir ülkenin refakatinde en başta ve daim olduğu üzere Kürd illerinde yapılagelen her denetim, gözetim ve tahakküm hali bu izleği, doğrudan paramparça edilen ülke halini göstere gelir, bütün yerle yeksan kılınır her zamankinden de açık bir biçimde, sorun budur.
Bianet'ten aktaralım: Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezasının ardından İçişleri Bakanlığı kararıyla Vali Ozan Balcı kayyım olarak atandı.
Belediye binası önündeki nöbet beşinci gününde devam ederken, gece saat 04.00 sıralarında polisler belediye binasına baskın düzenledi.
Binayı abluka altına alan polis, binanın kapı ve camlarını kırdı. Baskın sırasında, haber takibinde olan JINNEWS muhabiri Rabia Önver, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Bilal Babat ve Mehmet Güleş, gazeteciler Medine Mamedoğlu, Behçet Bayhan ve Ruşen Takva darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısının 127 olduğu açıklandı.
Öte yandan polisler Zeydan'a ise görevden alındığına dair Tebligatı imzalatmak istedi ancak Zeydan kararı imzalamadı.
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise Zeydan’ın uzaklaştırıldığını ve yerine kayyım olarak Vali Ozan Balcı’nın atandığı ifade edildi.
İçişleri Bakanlığı kararında, “Abdullah Zeydan’ın anayasanın 127’nci maddesi ile 5393 sayılı belediye kanununun 47’nci maddesi gereğince ‘geçici bir tedbir olarak’ İçişleri Bakanlığınca uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı belediye kanununun 45 ve 46’ncı maddeleri uyarınca Van Valisi Ozan Balcı Belediye Başkan Vekil olarak görevlendirilmiştir” denildi.
Mezopotamya Ajansına bağlanalım: Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı halk polis saldırısına rağmen sokakları terk etmiyor. DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu ülkede demokrasi halkın mücadelesiyle gelecek” dedi.
Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından kentte protesto eylemleri başladı. Beşyol Meydanı’nda bir araya gelen aralarında DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları ile çok sayıda kişi yürüyüşe geçmek istedi. Kitleyi çembere alan polis yürüyüşe izin verilmezken, birçok kişi ise darp edildi. Bunun üzerine çevrede bulunan halk, alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek verdi.
Cumhuriyet Caddesi’nde gerginlik devam ederken, birçok kişi ise gözaltına alındı.
Esnaf Kepenk Kapattı
Cumhuriyet Caddesi’nde başlayan protestolar kentin cadde ve sokaklarına yayıldı. Mahallelerde de eylemler devam ediyor. Kentin Sanat Sokağı, Maraş Caddesi ve birçok noktasında elektrik direkleri devrilirken, halk çöp konteynırlarından barikat kurdu. Kent merkezindeki esnafların tümü kepenk kapatırken, polisin saldırısıyla başlayan çatışmalar tüm sokaklarda devam ediyor.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ile çok sayıda kişi ise ablukanın ardından Cumhuriyet Caddesi’nde yürüyüşe başladı. Halk ise alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek veriyor.
‘Darbeciler Halktan Korkar’
Polis ablukası altında gerçekleştirilen yürüyüşte konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Halkın selamından korkan polis gerçekliğini görüyoruz, halkın iradesinden korkan devlet gerçekliğini görüyoruz. Talancılar halktan korkar, darbeciler halktan korkar. Her tarafa polis yığmışlar, her tarafı talancılarla çevirmişler. Wan’da korkan devleti görüyoruz. Hem talancılar hem korkaklar ama merak etmeyin bu ülkede demokrasi Wan halkının mücadelesiyle gelecek. Wan halkının iradesine sahip çıkmasıyla gelecek. Wan halkının onurlu duruşuyla gelecek, onur duyuyoruz halkımızdan” diye konuştu.
Yürüyüş boyunca halk, “Neslihan Şedal onurumuzdur”, “Abdullah Zeydan onurumuzdur” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atarken, kitlenin dışındaki yurttaşlar ise alkış zılgıt ve sloganlarla karşılık verdi. Eşbaşkan Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal ise “Berxwedan jiyan e” diyerek tepki gösterirken, direnişe ve mücadeleye devam edeceklerinin vurgusunu yaptı.”
Bütünün paramparça edilmesinin bariz örneklerinden birisi oldu Wan Belediye Başkanı, Abdullah Zeydan’ın başına getirilen. Neslihan Şedal ile beraber kotardıkları eşitliği, adil ve hakkaniyetli bir yönetimi, mutlak ezici bir sandık sonucuyla beraber aldıkları mazbata ile kenti geliştirmeyi, dönüştürmeyi amaç edinen insanlara gözdağı verilir. Siyasetin rezil kepaze bir ranttan pay kapma, aralıksız ve istisnasız haram yeme, sürekli büyüyen bir rant sofrasını kurma / kaldırma, illa ki para ama hep aynı istikamette beka meselesi, mabadı da kurtarmaya yarayan bir faaliyet kılındığı / sanıldığı bir zeminde gerçeklik her zamanki gibi Ankara’yı rahatsız eder. Seçmen beyanıyla, vaktiyle ödenen zor bedele karşılık, onca açık halde çıkagelen ikinci dava sürecinde suç unsuru yoktur ön raporuna rağmen halen inatla sürdürülen yok sayma haliyle bir kentin iradesi bir kere daha çalınır. Hırsızlığın ta kendisi, devletin onamasıyla, baştakilerden malum efendinin onamasıyla kendiliğinden on birinci belediyenin de Dem Parti elinden alınmasıyla var edilir. Kamusal düzenmiş, hukuk devletiymiş, yerel ve özerk yönetimi var etmekmiş, halkın kendi kendisini kalkındırma çabasıymış, kendi kendine yeterli olmasıymış her şey ama her şey bir kalem oynatması, hedef gösterme, suç belirtme, itham etmeyle var edilir. Bir hırsızlık sistemi olarak kayyım koltuğuna gömülürken, kentte sıkıyönetim, sokaklarında işkence, suçun ta kendisi hizmetkar olunan halka hizmeti dayakla var eden, Kürd’ü yok sayan bir tahayyül kapsar. Eşit ülke, adilane memleket, hakkaniyete haiz hukuk sizlere ömürdür bir kez daha.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit İlke TV’ye konuşur: “Polisin biri bana milletvekili olduğum halde teröristsin diyor, vekil olamazsın diyor.” Bu kadar hazin bir sureti temsil içinde, her şeyin birbirine geçtiği bırakalım hukuki normları, ahlaki moral değerleri, müştereklerimizi insan olma gereklerinin dahi bir kenara terk edildiği zeminde ol kayyım darbeleri bu ülkeye ne kazandıracaktır? Tümüyle belirgin bir suretle aralıksız bir halde Kürd seçmenlerin, tüm diğer halklarla birlikte var ettiği imece yönetimlerin ortak akla çıkagelen pratiklerinin, doğrudan devletin gölgesinin değmediği yerlerde var edilmeye çabalanan yeni bir yol çabasının dahasının nicesinin ortasında bu kaçıncı seçim, bu kaçıncı hak gasbının devamıdır, daha nereye kadar? Patavatsız bir biçimde memurun, üstünü dinlemediği dilediğine terörist diyebiliyorken şansını bir de vekilde denediği nasılsa bir şey olmazlar ülkesinde kimle nasıl bir barışa varılacaktır? Onca zamandır ortaya serilen irade, bir asrı aşkındır sürdürülen mücadele, demokrasinin suna geldiği tüm imkanları birlikte / ortak bir gelecek tahayyülü için taşın altına elini koymaya devam diyen insanlara reva görülenlerle Türk’e de bir ülke kalır mı? Sandık illüzyonunun, hemen her defasında düz ovada siyaset yapsınlar, politika üretsinler, buraya seslensinler denilen insanları dört duvar arasına sıkıştırmanın bir sonu gelecek midir? Terörist tanımı yakıştırmasının kadük hali bir yana, daha bir gün önce koca bir ilin belediye yerleşkesine yapılan sabaha karşı baskında ortaya çıkan “şiddet” gözü dönmüşlük ile Türkiye’de sulh adına hiçbir zeminin var edilemeyeceğini işaret ederken yol nereyedir? Balans ayar dönemleri, eski devlet adetleri gerilerde kaldı denilirken bizatihi o katran karanlığın tıpkı basımını yeniden eyleyen bir temsil ile yarın ne getirecektir, bütünü darmaduman etmekten gayri. Bir evi yaşatmaktan özellikle imtina edilen düzlemde kime ne kalacaktır, kim ne alacaktır acıdan, elem ve zulümden gayri, sorguluyor musunuz? Sessizliği aşacak, bir kez olsun itiraz edebilecek cüreti bütünleştirecek misiniz? Seslendirilen imdadı görüyor musunuz? Yetmedi mi...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2025
Görsel İçin Kaynakça: Yeni Yaşam Gazetesi
Meramda Paylaşılan Haberler Van Büyükşehir Belediyesi’ne Kayyım Atandı - Bianet https://bianet.org/haber/van-buyuksehir-belediyesine-kayyim-atandi-304569
Wan Kayyıma Karşı Sokakta: Demokrasi Halkın Mücadelesiyle Gelecek - Mezopotamya Ajansı https://mezopotamyaajansi41.com/tum-haberler/content/view/267602
1 note · View note
goceciblog · 3 months ago
Text
Öcalan'dan PKK'ya Silah Bırakma Çağrısı: Türkiye Yeni Bir Döneme Giriyor
Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildiği ve cezasının hafifletilmesinin söz konusu olmadığı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından vurgulanmıştı. Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısı yapacağı iddiaları gündemde. DEM Parti heyetinin İmralı’da gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından Türkiye’nin terörle…
0 notes
zerihcom · 5 months ago
Text
DEM Parti Heyeti İmralı'da Abdullah Öcalan ile Görüştü
1 minute Adalet Bakanlığı’ndan İzin Çıktı Adalet Bakanlığı, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt verdi. Görüşmenin gerçekleşmesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı çağrının ardından başlayan sürecin bir parçası olarak değerlendirildi. Heyet İmralı’da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç,…
0 notes
botantimes · 7 months ago
Text
Bakırhan: Gotegotên li ser xwestekên Ocalan ne rast in
Parlamenterê DEM Partîyê yê Rihayê Omer Ocalan dabû zanin ku ew 23yê Cotmehê çûye seredana Abdullah Öcalan. Ev çar sal hevdîtin ligel rêberê PKKyê Abdullah Öcalan nehatibûn kirin. Omer Ocalan li ser hesaba xwe Xê derbarê hevdîtinê da wiha gotibû: “Herî dawî 3ê Adara 2020an hevdîtina rûbirû ligel Öcalan hatibû kirin. Wekî malbat, piştî çend salan, 23yê Cotmeha 2024an me hevdîtinek ligel birêz…
1 note · View note
gokhan-gulmez · 1 year ago
Text
Ali Babacan,Ahmet Davutoğlu,Muharrem İncenin oy oranları yüzde 1’in altında kaldı.
Yerel seçimlere geri sayım sürerken, anket sonuçları da bir bir paylaşılmaya devam ediyor. Son olarak Asal Araştırma, Ocak ayında yaptığı seçim anketinin sonuçlarını yayımladı. Açıklanan son anket sonuçlarında Yeniden Refah Partisi ve Türkiye İşçi Partisi‘nin yükselişi dikkat çekerken; 14 Mayıs’taki seçimlerde CHP kontenjanından Meclis’e giren Ali Babacan’ın DEVA Partisi, Ahmet Davutoğlu’nun…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
relaxedstyles · 5 months ago
Text
Tumblr media
553 notes · View notes
covid-safer-hotties · 6 months ago
Text
Also Preserved in our archive (Daily updates!)
What if the pandemic safety net cobbled together in 2020 had been a new beginning?
What if when Joe Biden came into office in 2021, the Covid-19 safety net he was handed had become a new floor?
What if that was his baseline—and the newly elected Democratic president, sold by his most ardent supporters as FDR 2.0, had used our Covid-19 response as the bare minimum of a new social contract with Americans?
What if the caring nature of the best aspects of the US Covid response became the map for international relations—leading not just to international cooperation on infectious disease, but on matters of war, climate and genocide?
What if, instead of dismantling the vaccine-delivery infrastructure—which, at its height, delivered some four million shots in a single day—the Biden administration built upon and made some version of it permanent, so that everyone could easily get annual Covid boosters, annual flu vaccines, or get specialty vaccinations during outbreaks of unusual viruses (such as for mpox during the 2022 summer outbreak among queer men) whenever they needed it?
What if the viral surveillance and communication mechanisms utilized for learning about SARS-CoV-2, treating it and telling the public about it were being used to address H5N1—a virus which has been moving from birds to farm mammals to humans with so little notice that dead cows were killed by the “avian flu” and left on the side of a road in California’s Central Valley, as “Thick swarms of black flies hummed and knocked against the windows of an idling car, while crows and vultures waited nearby—eyeballing the taut and bloated carcasses roasting in the October heat”?What if the leaders of the Democratic party had used Covid as a blueprint to make a national platform based on care?
What if all the ways Covid had made clear how farmers, industrial butchers, kitchen staff and other food workers are the most at risk people amongst us to viral infection led to meaningful, permanent protections, such that they were much less likely to contract not just SARS-CoV-2 but H1N1, H5N1, influenza, or any other existing or novel pathogens?
What if all the all the ways Covid exposed how unsafe industrial food production is (for the workers who make it and the people who eat it alike) had triggered safety reforms, instead of having these warnings ignored and leading towards record numbers of safety recalls for e-coli, Salmonella, and Listeria?
What if an airborne pandemic had led to indoor air being as filtered, treated and regulated as drinking water?
What if everyone with a child was still getting a $300 check from the US treasury, so that having a child was not a gambling-style risk, but a responsibility shared with all of society?
What if the paused-for-years student debts were forgiven, so that young people could actually begin their lives?
What if Biden built on Americans’ experience of just showing up somewhere to get the medical care they needed to create a universal healthcare system?
(What if Kamala Harris built upon Americans’ taste of not getting charged at the point of such service—and campaigned on Medicare for All?)
What if once the link between Covid and homelessness was established, the Democrats had pushed infectious disease as just one reason for an end to evictions and a robust, public-health-backed campaign to end homelessness and stop the United States from having more people living on the streets than any other country?
What if after the link between Covid and incarceration was established, the Democrats had pursued decarceration as a public health measure and—instead of throwing weed and cryptocurrency at us—had made reducing incarceration a centerpiece of the Harris campaign to earn the votes of Black men?
(What if after 100,000 Californians died of Covid and the links between Covid, homelessness and incarceration were clear, residents of the Golden State chose to allow rent control and to abolish legal slavery in prisons—instead of voting to ban rent control and to continue prison slavery?)
What if the leaders of the Democratic party had used Covid as a blueprint to make a national platform based on care?
Would we be in the lethal position we are now—with a genocide raging abroad, Covid deaths in the hundreds every week at home, a poisoned food supply, $17 trillion in household debt, oligarch goons ready to dismantle government regulations, and a sociopath heading back into the White House—if Covid had been the floor?
370 notes · View notes
alittlefurtheroutoftheway · 1 month ago
Text
AKP Sözcüsü Ömer Çelik'ten Önemli Açıklamalar
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’ten Açıklamalar AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Demokrasi ve Mücadele Partisi (DEM Parti) ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmeye ilişkin, “Bu hafta içerisinde bir randevu ayarlanacaktır,” ifadelerini kullandı. Çelik’in konuşmasından öne…
0 notes
seslimeram · 3 months ago
Text
Barışılacak Da Kiminle...
Tumblr media
Bir sanrılar coğrafyası bu sahne. Her şekilde hemen her güne içkin kılınan zorbalık elinde mahva yelken açarken hayat tüm bunları birer hayal olduğunu aksettiren bir muktedire ait oyun sahası burası. Bir ülkeden çok hakkın da hukukun da telef edildiği, istimlak edildiği bir bataklık burası. Dipsiz, kapkaranlık hemen hemen her durumda insanı alt eden onu bir biçimde ayrıştıran, kimliğine göre bir yerlere atayan, nefes alma hakkını dahi ince eleyip sık dokuyarak var eden bir tahakküm sahnesi burası. Bariz bir hiçliğin menzili kılınırken her şey toz pembe yansıtmasının halinin ısrarla sahiplendiği bir sathı mahal burası. Kötü, bet ve fecinin ortasında alenen el üstünde tutulduğu bir saha burası. Sessiz kalanların tüm bu karmaşada biz de payımızı alırız diye cebelleştikleri bir cenah burası. Sıradanın hakkı ve hukukunun temelli yenildiği, haraç mezat yağmalandığı bir çökertme platosu iş burası. Şakacıktan diye var edilmiş nice kepazelik elinde hakikatin çürümeye çıktığı, tümüyle ol yıkıcılık eksenine rehin bir zemin burası. Ön, arka, sağımız ve solumuz çürümenin halen, hala!
Sanrılar gerçek kılınırken, atanırken ülkeye susun buyrulur. Sessizce biat, itaat etmelerini salık verdikleri halkların başına örülen çoraplar her gün biraz daha kalıcı kılınırken açık bir biçimde en başta ekonomik parametreler olmak üzere gerçeklik yıkımın ilan edilir. Ol asgari ücretin topyekun yalan edilmiş bir enflasyon rakamına göre şekillendirildiği, bizler çalıyoruz sizler de çalın, çalın ama yakalanmayın ile sınırlandırıldığı bir ucubelik sahneyi günceller muktedir. Eline geçen üç kuruşun daha yolun başında, yılın ikinci ayında en az yedi yüz lira kadar eridiği bir sahne gerçek kılınırken, enflasyon tahmini güncellenir öte yandan maliye bakanının var ettiği kaçakla mücadele denilirken o piyasadan bir şeyleri en temel şeyleri alırken bile binbir türlü zorluğun çıkartıla geldiği bir evre güncellenir. Basit, hayati olagelen şeyleri dahi punt bulunduğunda birkaç katı pahalıya, vergi / katma değer / devlete verilen haraçlarla birlikte ateş pahasına almanın önü açılır. Her gün bir yerinden her an bir şekilde yaşama eylemi patlak verirken, umut çalınıp durulurken bunlara alışın, alışın denilir. Gelecek sene enflasyonun ezildiği, yenildiği, mübarek liderimiz, baş efendi ve sultasının inşallah 2028 seçim zaferine kadar az sıkıp dişimizi hep beraber boyumuzun ölçüsü alacağımız günler yakındır çağrısı zikredilir. Nasılsa olan biten her şey unutmaya, unutturulmaya mahkumdur. İletişim işleri başkanlığımız sağ olsun!
Hakikatten bahis açmaların imkansıza koşulduğu bir zeminde ol sanrılar coğrafyasının hal ve istemi sürekli olarak hayatı kuşatır. Bakur Kürdistan’ı, Başure ve Rojava topraklarında çalışan gazetecilerin en hafifinden işkenceye tabi tutulduğu, göz dağlarının aralıksız bir hal dahilinde güncellendiği, en ağırının ise katledildikleri bir zeminde Türkiye’nin batısı için de gözaltına alınan gazeteciler gerçekliği sıkıştırılır. Yukarıdaki gibi ekonomik halin bir çöktürme, diz çökertme hamlesi, kemer sıkma politikalarının bağnaz bir iktidarın artık har vurup harman savurmayı geçen yağmasına da onama olarak zikredilip var edildiği bir yerde mutlak yıkıcılıktan, köşeyi döneriz abisi diye çıkılan güzergahta işlenen suçlardan bahis açmak imkansız konulsun istenir. Bir ölçekte de başarılı olunur. İktidar medyasının o güllük gülistanlık ülkede adaleti var eden temsillere plaketler, hazır ol duruşlarıyla var ettiği teslimiyeti haber ettiği için üç gazeteci gözaltına alınır. Herkesin gördüğüne dair bir kısa kelamı eklemeden, var edilmiş ülkedeki steril gazeteciliğe dem vurdukları için üç insan bir kısa zaman aralığında hedef kılınır. BirGün Gazetesi emekçileri daha sonra bu yersiz gözdağı eyleminden salı verilirler. Hiçbir yere varmayan bir havanda su dövmeler haleti ruhiyesi içinde memleketin yangın yerine dönmüş haline suspus kalınsın isteklerini de araya sıkıştırır, muktedir ve avenesi. Bir yargı mensubunun yalapşap iktidar medyasına konuk olmasının, körler sağırlar birbirini ağırlar halinin nesi haber değildir kısmı yeniden pas geçilir, geçer.
Elif Ekin Saltık’ın Evrensel Gazetesindeki haberidir: “Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri milletvekiliyken 4 Kasım 2016’da gözaltına alınıp tutuklanan, 6 Ocak 2022’de tahliye edilen Abdullah Zeydan’ın “Terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması 11 Şubat’ta görülecek.
8 yıldır süren dava, Zeydan’ın 31 Mart yerel seçimlerinde Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçilmesiyle yeniden başlamıştı. Karar öncesi gazetemize konuşan ve davanın Kürt siyasetçilerine yönelik sürdürülen kumpas davalarından biri olduğuna vurgu yapan Zeydan, “Bu dava Van halkının iradesine çökme girişimidir. Ancak sonuna kadar demokrasiyi, hukuku, adaleti, halkın iradesini koruyacağız” dedi.
31 Mart yerel seçimleri sonrası iki dönemdir uygulanan kayyıma karşı Kürtlerin, Türkmenlerin, Ermenilerin, Arapların irade ortaya koyduğuna işaret eden Zeydan, 31 Mart seçimleri sonrasını şu sözlerle değerlendirdi: “Halklar kayyım politikalarını çok net bir şekilde reddetti. Van’da 14 belediyenin 14’ünü partimizin kazanması ve yüksek oy oranlarıyla halkın bu yönlü bir irade ortaya koyması kayyıma karşı net bir cevaptı. Demokratik yollarla baş edemedikleri bir iradeye, yargı kumpaslarıyla çökme çabası içine giriyorlar. Bugün sürdürülen kayyım politikaları, baskılar, tutuklamalar, siyasi davalar 85 milyon yurttaşın iradesine, hukuka, adalete karşı bir gasp girişimidir.”
‘Umarız bu yanlıştan dönerler’
31 Mart sonrası iktidarın, bütün bu süreçlerden ders çıkararak hukuk dışı uygulamalardan vazgeçmesi beklentisinde olduklarına dikkat çeken Zeydan, “Maalesef iktidar bu politikasını devam ettiriyor. Bir avuç insanın dışında hiç kimseye fayda getiren bir uygulama değil. Sıkılı yumrukların diyalog eline dönüştüğü bir süreçte, 85 milyon yurttaşa kaybettiren çatışmalı sürecin ortadan kalkıp toplumsal barışın sağlandığı, gençlerimizin yaşamını yitirmediği, halkımızın ekonomik refah düzeyinin yükseldiği, özgür yaşam iradesinin hayat bulduğu bir sürece ihtiyacı var Türkiye’nin. Böylesi bir sürecin ihtimali bile bu kadar heyecan uyandırmışken bir taraftan kayyım atamaları büyük bir çelişkidir. Bunun hiç kimseye bir faydasının olmadığını yerel seçimde de gördük. Umarız geç de olsa bu yanlıştan dönerler” diye konuştu.
‘Halkın iradesini sonuna kadar koruyacağız’
Kürt siyasetçilerin yargı süreçlerine de değinen Zeydan, davaların hukukla, adaletle alakası olmadığına vurgu yaptı. Zeydan karar duruşması görülecek davası ile ilgili de şunları dile getirdi: "Bu davadaki hiçbir delilin maddi boyutunun olmadığına, siyasi iktidarın yargıya talimat vermesi sonucu soyut iddialarla bu davanın açıldığına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hükmetti ve Türkiye hükümetini ağır bir şekilde mahkum etti. Bu davalar baştan beri siyasetin yargıya müdahalesiydi, kumpastı, hiçbir delil doğru değildi. Benim canlı kalkan olduğum ve operasyonları engellediğim, yasaklı bölgeye girdiğim iddiası vardı. Oradan en az 15 kilometre uzak olduğumuzu, orada mahsur kalan sivillerin yaşamlarını yitirmemesi adına kamuoyu oluşturma çabası içerisinde olduğumuzu mahkemede dile getiriyorduk. En nihayetinde mahkemenin atadığı bilirkişi raporu da asker ifadeleri de bizi doğruladı. Rapor savcının iddianamesini çürüten bir tespit ortaya koydu. Dolayısıyla tanıklıklar, bilirkişi raporları beraat gerektiren bir süreci önümüze koyuyor.”
31 Mart seçiminden sonra AKP’li adayın müracaatıyla aynı mahkemenin memnu hakları ortadan kaldıran skandal bir karar verdiğini de hatırlatan Zeydan hem YSK’nin hem Yargıtayın kararı yok hükmünde saydığını belirtti. “AİHM’nin bu kararların siyasal talimatlarla verildiğine hükmettiği kararları varken, dava çürütülmüşken tereddütlerimiz ne yazık ki var” diyen Zeydan son olarak, “Bu dava yeniden Van halkının iradesine çökme girişimidir. Ancak bizler sonuna kadar demokrasiyi, hukuku, adaleti, halkın iradesini koruyacağız. Temennimiz uygulamalardan vazgeçmeleri ve halkın seçilmişlerine görevlerini iade etmeleridir” diye konuştu.
Mezopotamya Ajansından birkaç gün sonrasını aktaralım: “Abdullah Zeydan'a hapis cezası verilerek, belediyeye kayyım atamanının yolunun açılmasına tepki gösteren Wanlılar "Bir kez daha görkemli bir şekilde direneceğiz" dedi.
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmeye teşebbüs" iddiasından 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine tepkiler sürüyor. Kararın belediyeye kayyım atamanın yolunu açmak olarak değerlendiren Wanlılar, belediye akın ederek, kayyım atamaya karşı direneceklerini belirtti.
Yurttaşlardan Timur Sayyiğit, cezanın hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde verildiğini belirterek, "Türkiye'de 23 yıldır adalet, hukuk yok. Bizler halk olarak üzgünüz. Biz Kürtler her zaman 'Direnmek yaşamaktır' diyoruz. Sayın Abdullah Zeydan bu davanın cezasını zaten çekti. Kayyım atamak için bunu bahane etmesinler. Bir taraftan barış eli uzatıyorlar, bir taraftan da Kürtlerin iradesine kayyım atıyorlar. Savaş ve barış aynı anda yürümez. Herkes savaşabilir, ama herkes barışı sağlayamaz. Herkes barışın yükünü kaldıramaz. Bu yaşananlar adalet değil, zülümdür. Wan halkının iradesini gasp etmektir. Bizler bu gaspları kabul etmiyoruz. Bütün Wan halkı iradesine sahip çıkıyor. Wan halkı dün olduğu gibi bugün de iradesine sahip çıkacak. Eşbakanlarımız yalnız değil. Bizler irademizi gasp etmelerine izin vermeyeceğiz. Belediye bizimdir. Eşbaşkanlar Kürt halkının iradesidir" ifadelerini kullandı.
İsrail-Filistin
Abdullah Zeydan’a verilen cezanın kanunsuz ve zulümden başka bir şey olmadığını söyleyen Ömer Cintan, "Bu bir zulmündür ve bu zulmün bir sebebi de Kürtler arasında birliğin olmamasından kaynaklıdır. İsrail’de Filistin halkına yapılanlar bugün burada Türk devleti Kürtlere yapıyor" dedi.
Belediyenin önüne gelerek kararı protesto edenler arasında bulunan Nevzat Turgut, "Bu zülüm nedendir. Başkanımıza verilen cezayı kabul etmiyoruz. Bu zulmü kabul etmiyoruz ve halkımız bu zulme karşı ayağa kalkmalıdır. Wan halkı direnecektir" diye konuştu.
'Daha Büyük Direneceğiz'
Abbas Aksak isimli yurttaş da, "Belediye eşbaşkanımıza verilen ceza bir oyundur ve bu cezayı kabul etmiyoruz. Wan halkının iradesine yapılan bir gasptır. Wan halkı olarak bu kararı hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz. Bu hukuksuzluğa imza atanlar bu karardan geri dönmelidir. Yine başa dönmeyelim. Olası bir irade gaspına karşı Wan halkı daha öncesinde nasıl direndiyse yine direnecektir. Wan halkının mazbata gaspına karşı direndiğini kimse unutmasın. Bir kez daha ve daha görkemli bir şekilde direneceğiz. İrademizi kimseye teslim etmeyeceğiz. Kayyım gasptır, hırsızlıktır ve gelip bu halkın iradesine konmasın. Artık yeter" diye ifade etti.
‘İrademizin Arkasındayız’
Barış Annesi Kewê Işık ise Eşbaşkan Abdullah Zeydan'a verilen cezanın hukuk dışı olduğunu ve bunun karşısında duracaklarını vurguladı. Kewê Işık, "Ne olursa olsun Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal irademizdir ve irademizin arkasındayız. Sonuna kadar irademizin arkasındayız. Onlar bu halkın iradesidir ve bu halk ayaktadır. Bu halk iradesini AKP'ye vermez. AKP elini belediyelerimizden çeksin. Bir yandan barış talep ederken bir yandan da halkın iradesini gasp etmeye çalışıyor. Bu yapılanlar dünyanın hiçbir yerinde böyle bir hukuksuzluk yoktur. Bütün Kürt halkı ayaklansın belediyelerini AKP'ye kaptırmasın. Herkes iradesine sahip çıksın. Ellerini belediyelerimizden çekin" diye belirtti.
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, 26 Mayıs 2021'de "örgüte yardım etmek" iddiasıyla verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası kararını onadı. Ancak diğer ceza bozuldu. Bozmaya, Zeydan'ın "yasaklı bölgeye girip girmediğinin" tespiti için keşif yapılmadığı, bu konuda araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gerekçeleri gösterildi.
Yerel mahkemenin toplamda verdiği 8 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezasının 5 yıl 2 ayını tutuklu geçiren Zeydan, 6 Ocak 2022'de tahliye edildi.
Kararın bozulmasının ardından Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılama başladı. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ve avukatların talebiyle, Zeydan'ın yasak bölge içinde bulunup bulunmadığının tespiti için keşif yapıldı.
Zeydan'ın yargılanmasına gerekçe gösterilen "yasak bölgeye girme" suçlaması, bilirkişinin raporuyla çürüdü. Raporda, Zeydan'ın yasak bölgeden 13,6 kilometre uzakta olduğu tespitine yer verildi.
"Yasaklı bölge girmek" iddiasına dair daha önce ifade veren karakol komutanının beyanları da bilirkişi raporuyla örtüştü.”
Bir sanrılar coğrafyası bu sahne. Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan bir kentin iradesidir. Wan Büyükşehir belediyesinin yanında on dört ilçenin tamamında da belediye başkanlığı ol irade beyanı doğrultusunda Dem Partinin kılınır. Bütünüyle ezber edilmiş ve artık tümü zıvanadan çıkagelmiş olan bir yok sayma isteminin doğrultusunda daha önce gasp edilmiş on belediyede olduğu gibi bir kere daha Akparti ve güdümlü yargısı tahakküme boyun eğme halini savunur. Sanrılar içinde debelenip duran bir ülkeye olur verin buyrulur. Hukuk katledilirken, kumpaslarla bir kere daha beyan edilmiş olan seçim yok sayılmaya çalışılıyor. Sanrılara esir kılınmış olagelen yerde mesel Zeydan olmadığı, Dem Partiyle birlikte bir ülkedeki Kürd ve öteki olarak anılan / bilinen halkların ortak mücadelesine ket vurmak olduğu bir kere daha meydana çıkar. Bir yandan barışmaya / terörsüz ülke lafzına sımsıkı tutunduğu bildirilirken bir iktidarın, öte yanıyla o barışmak istediğine kapıyı her zamankinden de sert hamlelerle kapatmaya çalışmasının utancı her ne yana düşecektir ki? Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal başta olmak üzere, Wan’da sergilenmiş olan dayanışma hali, sorunları birlikte çözebilme mukavemeti, müştereklerine sahip çıkma idesi ve aklına karşıtlık bunca açıktayken kimle barışacaktı bu ülke? Bunca ağır sınamayı sınır ötesinde bombalarla var eden bir ülkenin, sınır içinde her günü zehir eden, hakkı da hukuku da lağveden / bunu hak gören sureti eliyle tek bir doğruya varılabilir mi? Kiminle, nasıl barışacak bu ülke!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2025
Görsel: Wan Protestolarından – Kaynakça – Evrensel
Meramda Paylaşılan Haberler
Abdullah Zeydan Evrensel'e Konuştu: "Bu Dava Van'ın İradesine Çökme Girişimi" - Evrensel https://www.evrensel.net/haber/542267/abdullah-zeydan-evrensele-konustu-bu-dava-vanin-iradesine-cokme-girisimi
Wanlılar: Bir Kez Daha Görkemli Direneceğiz - Mezopotamya Ajansı https://mezopotamyaajansi41.com/GUNCEL/content/view/267093?page=6
1 note · View note
navree · 10 months ago
Note
Incorrect, the fact that Biden has dropped out and a candidate with history of supporting medicare for all and being more receptive to a ceasefire in the I/P conflict has made me go from "I cannot morally support the Democratic nominee" to "I am voting for the Democratic nominee despite the fact she isn't perfect in every respect." I'm really happy this played out. The Dems for the most part abandoned the old Obama platform and it feels like its possible an actual progressive agenda could come to pass in my lifetime.
Kamala 2024!
If you weren't going to vote Democratic in this election before Biden dropped out you're a dorkass loser who does not care about any of the issues you're yammering about here and also a fundamentally bad person, and I hope you get run over by a bus.
But you got one thing right in all of this gibberish, Kamala 2024.
#personal#answered#anonymous#i mean let's be clear here no president is gonna attempt to be progressive ever again within my lifetime#because joe biden tried to do like 25% of that and got ZERO fucking credit#he did so much on healthcare on reform on loans on so many social issues and for all his litany of failings on i/p#he has been distinctly harsher on netanyahu than a good chunk of dems and certainly the entire republican party#for the first time since i was four we are not involved in any wars as americans and that is thanks to joe biden#but the thing is that he gets no credit for any of it!#him pulling out of afghanistan caused his approvals to tank in a way that never recovered#and leftists gave him FUCK ALL for it#they gave him nothing they just continued whining that even tho he cancelled a bajillion in student loans#he didn't actually cancel a QUADRILLION dollars so both parties are the same and voting is the most arduous task known to man#no democrat who is running is going to forget that catering to leftist/progressive policies gets them zero leeway with those supporters#that it not only tanks numbers but you still get constant haranguing about it anyway#so they're not gonna do it#we are gonna get fuckall for at least a good fifty years#and anything we get will be utterly in SPITE of people like you anon it will happen in spite of everything you've done#mostly because of people like me and mine who understand that voting is the bare minimum#and that for the democratic process to work the way you want it to you need to participate and not pitch a fucking fit#like a four year old who was told they can't go to disney this weekend#like i know you ratfuckers are happy this played out because this is all a game to you and you don't actually care#but that's why i've got zero faith in you people and why i'm glad it's my kind of folks#actual die hard democrats who have always been hardliners for supporting democrats in every possible election#who are picking up the slack and donating to harris and supporting her agenda#which is the exact same as biden's because she's his vice president and they share they same platform#because that's what they were both running on! twice!#anyway fuck you please feel free to find a necktie and test how tall your doorframe is
360 notes · View notes
lucky-joyous · 10 months ago
Text
Tumblr media
Best take I’ve seen all night
181 notes · View notes
botantimes · 7 months ago
Text
Li Enqereyê êrişî navenda DEM Partîyê kirine
Duhî bi şev, ber bi spêdeyê ve, li Balgata Enqereyê êrişî navenda DEM Partîyê kirine. Berdevka DEM Partiyê Ayşegul Doganê, li ser hesaba Xê, derbarê êrişê da postek belav kir. “Duhî nîvşev, Li Enqereyê êrişî navenda DEM Partîyê kirine ku navenda wê li Balgatê ye û navendên gelek partîyan din jî li wir e û cihekî qelebalix e. Ji fotoyan jî dîyar e der û pencereyên me şikandine û tabelaya me jî…
1 note · View note
gokhan-gulmez · 1 year ago
Text
Demirtaş'ın adaylık çıkışı İBB Sseçim dengelerini değiştirdi
DEM Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasındaki iş birliği görüşmeleri sonuç vermedi. Bu sırada Başak Demirtaş’ın adı DEM Parti’nin olası İBB adayı olarak önce kulisleri hareketlendirdi, ardından bizzat kendi yaptığı açıklama gündeme damgasını vurdu. Demirtaş adaylaşırsa rakibi olacak olan İmamoğlu yorum yapmaktan kaçınırken CHP’den konuyla ilgili çarpıcı açıklamalar geldi. Buna göre CHP,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
relaxedstyles · 6 months ago
Text
Tumblr media
638 notes · View notes
ms-boogie-man · 8 months ago
Text
Ahem…
If at this point, you are supporting the political establishment's candidate, Kamala Harris — 'cause let us face facts here, RINOs like Mitt Romney and Liz Cheney are supporting her and it is totally obvious that the two political parties are and have been a uni-party playing good cop/bad cop with Americans — then you are doing so out of ego and selfishness, or just plain ignorance
Tumblr media
Have fun with that yo
… and if I am wrong, I do not have an ego and I will gladly admit I was wrong and apologize. You heard it here, bae
Angie/Maddie🦇❥✝︎🇺🇸
Meme by Angie
105 notes · View notes