#yazılar fotoğraflar
Explore tagged Tumblr posts
yakazakalb · 6 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Her insan her zaman perde ve ayna arasındadır. Çünkü dünya hem perde, hem aynadır.
Göz maneviyâtta kör olsa da, kalbi tül gibi olan insan, aynada âlemin yansımasını görebilir, hem okur hem şahit olur...
.
45 notes · View notes
ge-ce-nin-sayesi · 4 months ago
Text
Tumblr media
25 notes · View notes
sulupilav · 11 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kimin nasıl bir anısı hâline gelece­ğimizi hiçbirimiz bilmeyiz.
4 notes · View notes
musfika-hanim · 6 months ago
Text
ayrı kaldığımız zamanlarda uzun telefon konuşmaları yapardık, msn'den görüntülü görüşürdük çocuklarla beraber. teknolojiyi severdi, çok da iyi anlardı. henüz kimsenin bilmediği teknolojik aletler bizim evimizde çoktan olurdu kullanırdık. mesajlaşma uygulamalarının henüz yaygın olmadığı yeni kullanıma başladığı zamanların başıydı gidişi. hep onunla dönemin bize sunduğu bu mesajlaşma uygulamalarını nasıl kullanırdık diye düşünürüm. onu gece nöbetlerine uğurladığımda zaten o gelene kadar uyku girmeyen gözlerimi ona kalbimden güzel şiirler, yazılar yazıp gönderirdim. hem uykusu gelmezdi hem de duygular yerini sözlere bırakarak ulaşırdı. onu işten gelene kadar bile çok özlerdim ben, mesleği icabı ani gelişmeler olur bazen çok geç kalırdı balkonda camlarda beklerdim. tam vaktinde geldiği saatlerde lojmanın bahçesinden eve seslenirdi, çocuklar balkona koştururdu. minik kuşum pıtı pıtı balkon demirlerinden aşağı bakardı ablaları hemen aşağı indirir o da onu omuzlarına koyar lojmanın parkına götürürdü, bazen bahçesinde oynarlardı. komşularım ondan bahsederken minik kuşu dile getirip gözümüzün önüne hep aşağıdan seslenişi ve omuzlarında onu gezdirmesi aklımıza gelir derlerdi. minik kuşumun ne hafızası ne kalbi anımsamıyor onu, iki senelik bir serüvenin onda kalan, onda olan tek bir anısı yok. videolar, fotoğraflar, benim anlatımlarım.. hayat diyorum hayat bize neler yaşattın ve yaşatıyorsun, nelerle imtihan ettin ediyorsun. alacağımız var, bize çok borçlusun...
7 notes · View notes
fikret-i · 2 years ago
Text
Paylaşımlarım şiddetli mesajlar içermektedir. Hep birilerine hakikatleri, duygularımı sunma gayretimin göstergesidir. Aslında o birileri değildir; sadece birisidir. Biriciğimdir. O giderse paylaşımlarımda bir mana kalmaz. Hatta paylaşım yapmaya gerek dahi kalmaz. Aslında süblimal mesajlarım O'nadır benim. Hep beni fark etsin çabasındayım. Okuduğunu bilsem, hele bir de beğendiğini görsem bu çok hoşuma gider, gaza gelir daha da şevklenirim ben.
Bir çoğumuz böyleyiz aslında. Paylaşımlar, durumlar, fotoğraflar, yazılar, şiirler. Mesajlarımız vardır hep birilerine. Belki o birileri yoktur, gelmemiştir ama gelecektir. Beklentisiz bir harf dahi yazmaya gerek duymayız çünkü. Fark edilmek önemli hele de fark edilmemizi istediğimiz birilerine...
Fikret İ
53 notes · View notes
tozluhayaller · 24 days ago
Text
Eskiden instagramın bile bir farklılığı vardı. İnsanlar yüzünü göstermezdi, masumane fotoğraflar paylaşırdı.. Samimi içten yazılar da yazılırdı fotoğrafların altına. Şimdi ne ararsan var. Yüzünü göstermekten utananlar gece gündüz evlerinin mahremini bile paylaşır oldu. Link paylaşmaktan bi hal oluyorlar.. Yazacak cümle bulamıyorlar hikayede her haltı paylaşmaktan. O yüzden en kötüsü olana kadar, en iyisi burası sanırsam.. 10 yıl önce hesap açtığımda nasılsa hala aynı duruyo.
6 notes · View notes
eternalll00 · 4 months ago
Text
Her şey silindi. Ya tek bir tuşla ya da tek bı kazayla. Anılar, yazılar, fotoğraflar, mesajlar... Ama hiçbirinin üzüntüsü geçmedi. Silinenler ne hatırlandı ne anıldı. Aynı ölüler gibi tek bı kalemle mezar taşına kazındı.
3 notes · View notes
korelist · 5 months ago
Text
Tumblr media
ISLAND // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 7 Benim puanım: 8
Drama: Island
Hangul: 아일랜드
Director: Park Kwang-Hyun
Writer: Yoon In-Wan (webcomic), Yang Kyung-Il (webcomic), Jang Yoon-Mi
Date: 2023
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Kim Nam-Gil, Lee Da-Hee, Cha Eun-Woo, Sung Joon
Aynı isimli webtoon’dan uyarlanan dizi, farklı bir tarza değişik bir havaya sahip. Ayrıca ilk kez başrol oynasa da, en azından benim izlediğim dizilerde, Lee Da-Hee’ye bayılıyorum. Bence çok güzel bir kadın. Onu daha önce; The Beauty Inside, Search: WWW dizilerinde izledim. İkisinde de hemen kendini belli ediyordu. Diziye dönecek olursak, Jeju adasında geçiyor. Büyük bir şirketin tek varisi olan Won Mi-Ho( Lee Da-Hee), sergilediği bir takım aykırı davranışlar nedeni le medyada linç yiyince babası onu Jeju adasına gönderir. Burada bir süre gözlerden uzak olacak, bir okulda rehberlik öğretmenliği yapıp medyada güzel bir imaj çizecektir. Tabi adada dünyayı yok etmek isteyen kötü ruhlar olduğu için bu sakin planı çok uzun süremez. Dünyada sıkışmış olan kötü ruhlar hemen sonra hanım kızımızı hedef almaya başlayınca da hikaye hareketlenmeye başlıyor.
Bu noktada ihtiyacımız olan iki şey ise; kötü olmayan kötü bir ruh ve rahipten bozma bir avcı. Rahip Johan (Cha Eun-Woo), Vatikan’dan Jeju’ya bu anomaliyi araştırmak ve efsanelerde adı geçen canlıları bulması için  gönderilir. Gizli görevi ve gizemli karakteri ile hikayeye dahil olur. Ve efsanevi yaratığımız Van(Kim Nam-Gil); kendisi yarı kötü ruh bir ruh avcısıdır. Ondan hem korkulur hem ihtiyaç duyulur. Kimine göre kötüdür, kimine göre koruyucudur. Kendisi ise ölümsüzlük lanetini bitirip hayatına son vermek için seçilmiş kişiyi aramaktadır. Kulağa tanıdık geldi mi? Gelmemiş gibi yapın, hiç alakası yok. Aslında biraz da, bence, The Witcher dizisinden arak var. Yarı kötü ruh olan, ruh avcıları üzerinde deneyler yapılan ve bu amaç için yetiştirilen çocuklarmış. Van(Kim Nam-Gil) ile birlikte aynı kaderi paylaşan Tan (Sung Joon) bir zaman sonra fikir ayrılığına düşüp farklı bir yoldan gitmeye karar vermişler.
Hikaye bu dört karakterin etrafında dönüyor. Karakterlerin kendilerini tanıma macerası gibi de düşünebilirsiniz. 2 sezon toplam 12 bölümden oluşan mini bir dizi. Biraz “Bulgasal: Immortal souls”, biraz “The Witcher”, çok azıcık da Goblin karıştırıp harmanlayıp sunulmuş. Kötü değildi bu arada. Rahip Johan rolü ile özellikle Cha Eun-Woo oyunculuk kariyerine bence sağlam bir taş koymuş oldu. Artık rolüne girebilen, rahat bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim. İdollük kimliğinden nihayet sıyrılmış gibiydi. Daha önceki “My ID Gangnam Beauty” dizisinde çok amatör, “True Beauty” dizisindeyse çok tutuktu. Zincirlerinden kurtulmuş gibi geldi bana.
Karizmatik Van rolü ile Kim Nam-Gil üzülerek söylüyorum ama beni çok etkileyemedi. Karakteri karizmatikti ama oyuncu o karizmaya yetişemedi. Ama diğer yandan Tan rolü ile karşımıza çıkan Sung Joon şahaneydi. Oyuncuya; “Hyde Jekyll, Me” ve “Call It Love” dizilerinde yan rollerde olsa bir göz aşinalığım var. Bence karizma olması gereken karakterden daha karizmatikti. Hem karakteri hem oyuncu.
Sonuç olarak, farklı değişik bir diziydi. Şans verebilirsiniz.
OST:
Groovy Room - We Higher
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
2 notes · View notes
elinora-yoru · 6 months ago
Text
here comes Elinora to Tumblr.. from time to time there will be aesthetic photographs, and from time to time there will be articles, poems, etc. -enjoy.
işte Tumblr'a geldim. zaman zaman estetik fotoğraflar olacak, zaman zaman yazılar, şiirler vs. -iyi eğlenceler
5 notes · View notes
isiltili · 2 years ago
Text
çok heyecanlıyııımmmm. öncelikle merhaba canım kendim, kendim diyorum çünkü burada kimse yok olur da bunu benden başka biri okuyorsa sana da merhaba. uzun zamandır tumblr kullanmıyorum, ergenlik zamanımda buradan asla çıkamazdım ve hatta 6-7 tane aynı anda bambaşka urllerle hesap açardım hepsinin teması farklı diye ama artık daha çok twitter ve instagramda reels izleyerek vakit geçiriyorum. bu hesabı ne amaçla açtığıma dair kısa bir özet geçeyim. ben kendimi bildim bileli yazarım. her şeyi yazarım. bir konu üstünde sayfalarca yazmayı, şükür etmeyi, özlü sözler yazmayı, aklımda canlanan bir sahneyi, ütopik yazılar, kendi şahsi hayatımla alakalı, kimin de aşırı dürüst kimin de ise aşırı yalan dolan hep yazarım. artık not kısmım, defterler, küçük not defterleri, rastgele bir defterin arka kısmı derken bazen bir sözcük bazen sayfalarca yazılar. hem yazmayı seviyorum hem de hep instagramda blog tarzında kullanıp paylaşımlar yaptığım hesap açmak istiyordum. videolar, fotoğraflar çeker biraz da bir şeyler yazarım oraya diye düşünürken şimdilik yazmak en iyisi olduğunu düşündüm onun için de en iyi yer tumblr olduğuna karar verdim. malum twitterda hem karakter yetmiyor hem de bazen dehşet verici bir yer tamam tamam gerçekten insanı sömüren bir yer hahahahahhahshs. ben de hem de burada manifesting yaparım diye düşündüm hahahahhahaha kısa kısa yazdığım hikayeleri de burada yayımlayacağım. bu blogda her şey olacak. normalde çok mükemmeliyetçi biriyimdir ve bu yüzden hayatımı zindan ettim ama burası saçmalayabildiğim bir yer olacak. umarım çok keşfedilmeyen, keşfedilse de güzel bir kitlesi olan bir yer olur. öyleyse başlıyoruuuuuz🍀✨☄️
2 notes · View notes
ge-ce-nin-sayesi · 4 months ago
Text
Tumblr media
23 notes · View notes
papatyamdaki · 2 years ago
Text
Birdenbire ne oldu bilmiyorum. Tüm eski şeyler; yazılar, fotoğraflar, şarkılar bunalttı. Anlamını yitirdi de diyebiliriz. Sanki şu ana kadar hayatı yanlış yorumlamışım gibi geldi. O yüzden bembeyaz bir sayfaya çevirdim burayı. Ben yine benim. Sadece, artık, tüm hayata sevgiyle bakmayı öğrendim. İnşallah bana da sevgiyle bakanlar olur...
6 notes · View notes
kuskonmazyuregi · 20 days ago
Text
bazı fotoğraflar bazı yazılar ve bazı anılar
1 note · View note
kocalls · 21 days ago
Note
Sizin çekiminiz mi? Çok güzel olmuş maşaAllah, emeğinize sağlık
bunu geç gördüm kusura bakmayın, burada paylaşılan fotoğraflar tarafıma aittir sözlü yazılar ise alıntıdır genellikle ama on yıldır hobi olarak fotoğrafçılık içindeyim burada da vakit buldukça güncel ve eski fotoğraflarımı da paylaşıyorum. mimari ve insan konulu fotoğraflar benim için ön plandadır. teşekkür ederim. 🌿
1 note · View note
terkedilenkuslar · 2 months ago
Text
Bloğumdaki yazılar şahsıma ait olup kopyalanamaz aksi durumda hukuki süreç başlatılır.
Pinterest'ten alıp kullandığım tüm gif ve fotoğraflar temsilidir.
Arzu Belbüken
13 Kasım 2024
Moda, Kadıköy, İstanbul
Dünya
Existorium di Dio Nostrum
Tumblr media
0 notes
korelist · 9 months ago
Text
Tumblr media
BULGASAL: IMMORTAL SOUL // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı : 7,4 Benim puanım: 8
Drama: Bulgasal: Immortal Souls (English title) / Immortality (literal title)
Hangul: 불가살
Director: Jang Young-Woo
Writer: Kwon So-Ra, Seo Jae-Won
Date: 2021
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Lee Jin-Uk, Kwon Na-Ra, Gong Seung-Yeon, Kim Woo-Seok, Jung Jin-Young, Park Myung-Shin, Lee Joon
"Bu topraklarda 600 yıl önce insan olmayan canlılar yaşıyordu. İnsan yiyen sayısız canavar. Ama artık, tüm canavarlar yok oldu. Ben hariç..." diyerek başlıyor. Dizi size hiçbir bilgi vermeden ilerliyor. Kim kimdir, ne nedir, ne zaman başlıyor, neden başlıyor hiçbir şey yok.  
Özet olarak, sayısız hayat boyunca onu canavar yapan canavarı bulup öldürmek için peşinden koşan bir canavarın hikayesini izliyoruz. Dizi bunu en başta söylemiyor ben söylemiş olayım. En azından bunu bilerek izlerseniz bir nebze içine girmeniz daha kolay olabilir. Üstelik inanmazsınız spoiler sayılmaz. Bu yaratığımızın ismi Bulgasal ya da cinsi mi diyeyim günümüzde kullandığı isim Dan Hwal (Lee Jin-Uk). Ona da bir miktar üzülüyorsunuz. Doğduğu andan itibaren lanetleniş, insanlar tarafından dışlanmış, hırpalanmış. Onu lanetleyen canavarı öldürüp, laneti ortadan kalmak istiyor. Canavar olmak istemeyen bu canavarımızın öldürmeye çalıştığı canavar ise günümüzde reenkarne olmuş normal bir insan.
Bu insan önceki hayatlarından bölük pörçük anılar hatırladığı için daha önce peşinde olan canavarı biliyor ama kendisinin canavar olduğunu yani ilk hayatlarını ikisi de hatırlamıyor. Her yaşantısında çok küçük yaşta önceki hayatlarına dair bilincini geri kazanıyor. Bizim izlediğimiz hikayede ise Min Sang-Un(Kwon Na-Ra) olarak karşımıza çıkıyor.
Hikaye ilerledikçe bütün kuyruklar birbirine dolanmaya başlıyor. Etraflarındaki herkes geçmiş hayatlarından onların yanında yöresinde olan insanlarmış meğerse gibi alt hikayeler çıkıyor. Aslında bu hikayeleri beğendim. Dizi her ne kadar kör kuyularda dolansa da, yan karakterlerin diziye dahil olma çizgileri güzeldi. Oyuncular oldukça başarılıydı. Hikayedeki saçmalıklar ya da anlamsızlıklar çok göze batmıyordu. Yalnızca benim için bir tık kasvetli bir diziydi.
Özetle; iyinin kötünün birbirinin kıllığına girdiği, iç içe geçtiği ketum bir diziydi diyebilirim. İzlenmeyecek kadar kötü değildi, bir sürü daha güzel dizi varken sıra gelirse izlenebilir.
OST:
4MEN - Leave
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
2 notes · View notes