intj /5w4/ a little pain, a little reality, and a little literature.
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
— Fyodor Dostoevsky; Letter to his brother 9th August 1838
22K notes
·
View notes
Text
KORKUNÇ UR
-KORKUNÇ UR- Bir insan uyanır mı her sabah Baş ucunda bi' dumanla? Olur olmadık her düşüncenin içinde Bulur mu kendini? Boğulurcasına kapatır mı gözlerini Zifirin içinde? Nefes almaya çalıştıkça Kaybolur mu oracıkta? İnsan nasıl yaşar, Ruhunda korkunç bi' ur varken?.. Yine de çırpınır. Hayatını, canının içini, balını Yalnız bırakmamak, Hayal kırıklığına uğratmamak, Daha fazla kalabilmek adına… Deli gibi çırpınır, Sımsıkı tutunur onun kollarına. Kalbinin kanatlarını özgür bırakabilmek için…
1 note
·
View note
Text
EXISTENTIAL PAIN
-EXISTENTIAL PAIN-
It hurts. On fire. It's falling apart. Is being dismantled. Something breaks inside me. No intervention can prevent it. Nothing can prevent this from experiencing these feelings. I find myself lost in depression and melancholy, as I don't have a single second without thinking. Still I can't stop myself, I think I'd be sick if I didn't, and I squeeze my chest. All the question marks are stuck in all the sharp corners of my mind. From where? Why am I here? Why am I alive? Why do I go to so much trouble and wear myself out to achieve something? Why do I endure this pain? Enduring all these emotions while living seems as meaningless as trying to find the reasons. It's an inevitable fact that we will die one day. But why do we always strive for something, even though we know this, even though we know that we will leave everything behind when we die? If we are going to die one day, why do we continue to endure this pain, sadness, anger and stress? Imagine you are making a painting. Imagine giving your hours, days, weeks, months or even years every day. and then you will die. All the effort you put in will be for nothing, just like the time you spent on that painting you painted just to satisfy yourself. Imagine that you are an inventor from ancient times. You found the car. No one who gets in the car right now will mention your name. No one will consider your success. It will be as if you were never born. If that's the case, why are you going to all this trouble? We are the middle children of history. There is no meaning left for us. We have no purpose or place. We have neither experienced those great wars nor the horror crises. While our battle is spiritual, our greatest crisis is our lives. I think over and over again, non-stop. While I'm writhing in this existential pain, how come the existential pain lies within me and with me? It's like I'm in a swamp. I know that the more I think about it, the more I will sink. but I can't stop it. Why do I put up with this? I came into the world unwillingly and I will leave the world unwillingly. Whatever I do is meaningless. Whatever I do is useless. Why do I make a big deal about things that I will forget after a while?Really everything is meaningless. It's meaningless, like all the failed suicide attempts I can't count. When I concretize it, living with this existential pain and its friends depression, melancholy, OCD and insomnia is like dancing with razor-sharp clothes. It's easy to say, 12 years passed like this. And one day S appeared before me. I saw it in S's eyes. It was another part of me. Until that day, I didn't even know I was half. I saw it in S's heart. I was wrong. nothing was meaningless. I was just the disease. I dissolved myself in S's voice and thoughts. S. removed the impasse that was stuck inside me and was sinking day by day. I was poison. He became my antidote. ''If you are looking for a meaning in everything, look for a meaning in this; I question life but why? What do I get when I question? I cannot prevent death. I can't block the feelings and emotions. I mean, why am I living when I can be happy? Why should i question myself and bother myself by saying" I thank you very much, S., with all my sincerity for everything.
2 notes
·
View notes
Text
VAROLUŞSAL SANCI
-VAROLUŞSAL SANCI- Sancıyor. Yanıyor. Parçalanıyor. Sökülüyor. Kopuyor içimden bir şeyler. Hiçbir müdahale engel olamıyor. Hiçbir şey bunu, bu duyguları yaşamaktan alıkoyamıyor. Düşünmeden geçen bir saniyem dahi kalmıyorken artık depresyona, melankoliye kendimi kaptırmış halde buluyorum. Yine de durduramıyorum kendimi, olsam olsam hastalık olurum diyerek göğüs kafesimi sıkıştırıyorum. Bütün soru işaretleri zihnimin bütün keskin köşelerine saplanıp kalıyor. Neden? Neden varım? Neden yaşıyorum? Neden bir şeyler başarmak için bu kadar zahmete girip kendimi yıpratıyorum? Neden bu acılara katlanıyorum? Nedenleri bulmaya çalışmak kadar anlamsız geliyor yaşarken tüm bu duygulara katlanmak. Bir gün ölüp gideceğimiz kaçınılmaz bir gerçek. Fakat bunu bilmemize rağmen, öldüğümüzde her şeyi geride bırakacağımızı bilmemize rağmen neden sürekli bir şeyler için çabalıyoruz. Bir gün ölüp gideceksek neden bu acılara, üzüntülere, sinire, strese katlanmaya devam ediyoruz? Bir tablo yaptığınızı düşünün. Her gün saatlerinizi verdiğinizi , günlerinizi, haftalarınızı, aylarınızı hatta yıllarınızı verdiğinizi düşünün. Ve sonra öleceksiniz. Harcadığınız onca emek, sırf kendinizi tatmin etmek için yaptığınız o tabloya harcadığınız zaman gibi bir hiç olacak. Eski zamanlardan bir mucit olduğunuzu düşünün. Otomobili siz buldunuz. şu anda otomobile binen hiç kimse sizin adınızı anmayacak. Kimse başarınızı göz önüne almayacak. Dünyaya hiç gelmemişsiniz gibi olacak. Madem böyle, neden bunca zahmete giriyorsunuz? Bizler, tarihin ortanca çocuklarıyız. bize düşen bir anlam kalmadı. Bir amacımız ya da yerimiz yok. Ne o büyük savaşları yaşadık ne de dehşet buhranları. Bizim savaşımız ruhani iken en büyük buhranımız hayatlarımız. Düşünüyorum yeniden ve yeniden, durmaksızın. Bu varoluşsal sancının içinde kıvranırken nasıl oldu da artık varoluşsal sancı benim içimde benimle yatıp kalkıyor? Bataklıktayım sanki. Düşündükçe batacağımı biliyorum. Ama durduramıyorum. Neden buna katlanıyorum. İstemeden dünyaya geldim ve istemeden dünyadan gideceğim. Ne yapsam anlamsız. Ne yapsam boş. Bir süre sonra unutacağım şeyleri neden kafamda büyütüyorum? Gerçekten her bir şey anlamsız. Sayamadığım onca başarısız int!har girişimleri gibi anlamsız. Somutlaştırdığım zaman bu varoluşsal sancı ve de dostları depresyon, melankoli, okb, insomnia ile yaşamak jiletli kıyafetlerle dans etmek gibi. Dile kolay 12 yıl bu şekilde geçti. Ve bir gün S çıktı karşıma. S'in gözlerinde gördüm. O benim diğer parçamdı. O güne dek ben yarım olduğumu dahi bilmiyordum. S'in kalbinde gördüm. Ben yanılıyordum. Hiçbir şey anlamsız değildi. Sadece ben hastalıktım. S'in sesinde, düşüncelerinde çözdüm kendimi. Gün geçtikçe dibe çeken, içimde sıkışıp kalmış o kördüğümü söküp attı S. Ben zehirdim. O ise panzehrim oldu. ''Her şeyde bir anlam arıyorsan, şunda da bir anlam ara; hayatı sorguluyorum ama neden? Sorgulayınca elime ne geçiyor? Ölümü engelleyemiyorum. Hisleri, duyguları engelleyemiyorum. Yani mutlu olmak varken ben neden 'Neden yaşıyorum?' diyerek kendimi sorgulayıp canımı sıkayım ki?'' Her şey için tüm içtenliğimle sana çok teşekkür ederim S.
#my writing#literature#black literature#poem#reading#poetry#varoluşsal sancılar#depressiv#tw depressing stuff
1 note
·
View note
Text
here comes Elinora to Tumblr.. from time to time there will be aesthetic photographs, and from time to time there will be articles, poems, etc. -enjoy.
işte Tumblr'a geldim. zaman zaman estetik fotoğraflar olacak, zaman zaman yazılar, şiirler vs. -iyi eğlenceler
5 notes
·
View notes