#Yerel Seçimler
Explore tagged Tumblr posts
yurekbali · 1 year ago
Text
Tumblr media
13 Şubat 2024 akşamı Tele1 TV’deki programda çok çok güzel ifade etti Prof. Dr. Emre Kongar. “Cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkın. Demokrasiye oy verin! Cumhuriyete oy verin!” Cumhuriyeti ve demokrasiyi savunan herkesin aklında bulunması ve dile getirilmesi gereken cümleler... * * * “Önümüzde yerel seçimler var. Bırakın şimdi CHP şu ilçede bu adayı çıkarmış bu ilçede bu adayı çıkarmış filan. Burada bir ülkenin nüfusunun ve coğrafyasının, toprağının ve insanının savaşı veriliyor. Ve 31 Mart seçimlerinde buna göre oy kullanın. Bırakın Ahmet’i Mehmet’i Zehra’yı Ayşe’yi Fatma’yı, bırakın bunları. Cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkın. Bugünkü işte bu siyanürle altın arama, işte emperyalizmin etkisi, iktidarla ilişkisi ve ortaya çıkan facia, sizin 31 Mart’ta sandığa gittiğinizde vereceğiniz oyun rengini tespit etmelidir. Demokrasiye oy verin! Cumhuriyete oy verin! Gidiyor, ne insanımız kaldı ne coğrafyamız ya. Yani, insan isyan ediyor böyle bir şeye. Bırakın Ahmet’i Mehmet’i Zehra’yı Fatma’yı Ayşe’yi! Kim olursa olsun!” - Prof. Dr. Emre Kongar (Tele1 TV, 18 Dakika Programı, Dr. Merdan Yanardağ, 13 Şubat 2024)
11 notes · View notes
seslimeram · 15 days ago
Text
Yıkım Hayatın Demirbaşı Kılınıyor
Tumblr media
Geniş çaplı bir yıkım hemen her günün başat ögesi kılınıyor. Hayatın meramı ve kapsamı iyice daraltılırken cerahatle bir yön yeni bir istikamet tahayyülüne girişiliyor. Yıkım artık her dönemeçte her yeni günden baştan bir kere daha hayatın merkezine konumlandırılıyor buralarda. Duru bir biçimde, önce dile kasıt var ediliyor sonra eylem sıradan insanların ol ellerinden çalınıyor. Demokrasi nutukları bol keseden harcanırken cerahatin, ceberut olan devlet aklının tezahürleri birbiri ardına yineleniyor. Her şey tozpembe masalları anlatılıp durulurken pembenin kapkaranlığa geçit kılınan bir eşiği tanımladığı sorgulanmasın artık bahsi edilmesin isteniyor. Düzen, muktedirin iktidarıyla, muhalefetin eş zamanlı hamle, ataklarıyla birlikte bunca açık bir biçimde yıkımı güncelliyor. Genel geçer değil doğrudan var edilmiş her imge, sonuna kadar gidilmiş her tahayyülle birlikte mahvetmenin kıyısına demirlemiş bir ülke gerçek kılınır. Yalnız, izole, çürümeye rehin edilen hayatların sürgit tarumar edildiği bir cendere yeni Türkiye diye pazarlanıyor. Noksansız bir heyula içinde hayatın pratikleri düzen eliyle altüst ediliyor bu yepyeni ülkede. Bir tahayyül bildirilirken cerahat ekseni üstünde yürüyen ülkenin gerçekliği laf değil hakikat eyleniyor behemehal. Yıkımın abecesi güncellenirken cürüm hayatın ta kendisini kuşatıyor. Yeni ülke tahayyül ve anlamının kapsamı dünsüz, yarınsız bir menzildir.
Tahayyüllerin, kapsam ve derinliklerinden ırak kılındığı bir menzilde cerahatin el üstünde tutulmasına devam olunur. Baş efendi ile şürekasının suna geldiği perspektif hiçbir şey ol eskisi gibi olmayacaktır başlığı derinlemesine bir örtünün ta kendisi kılınır. Sorulmasında, sorgulanmasında engeller çıkartılan hakikat mefhumunun önüne setler çekilirken neyin her nasıl güncelleneceği, nasıl bir ülkeye uyandığımız her gün dert edilmesin istenir. Dert, keder ulu orta gözler önündeyken hiçbir yanlış fark edilmesin istenir. Düpedüz yalın, açık bir biçimde savunulagelen her tahayyülle bir ön alma var edilir. Kartalkaya yangın faciası nasıl paldır küldür gündemin alt satırlarına ötelenmiş ise, daha yeni Konya’da iki kişiye mezar kılınan, kolonların kesildiği ev gibi memleket de böyle açık bir girdabın içerisinde Allaha emanet kılınır. Düzen sapasağlam ilerliyor denilirken, günlük yaşam idesinin bariz yıkımı gerçektir. Hiçbir fecaatin önünü almayan, dahası olana kadar da umursamayan bir memleket yönetiminin iktidar, muhalefet havanda su dövmelerinin neticesi çok daha kalıcı bir yıkım eksenine varmaktır. Dünsüz, şimdisiz ve yarınsız bir menzilin bunca açık, bu kadar keskin bir halde çürümeyle var edilmesinin, dibi sonu getirilmeyen bir yıkıma teşne kılınarak geleceksizliğinin karanlığına itilmesinin hesabı hiçbir türlü sorulmaz. Hiç mevzu edilmez. Daha bunun bir de siyasi / politik pratiklerdeki yansısı vardır ki, zurnanın zırt dediği yerlerden birisi de o’dur.
Mezopotamya Ajansından aktaralım: “Akdeniz Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı başlatılan nöbette konuşan DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Nizar Esen, "Bu ülkenin düşmanı rant politikaları için ve kendi sermayelerini büyütmek için kayyım atayanlardır" dedi.
Akdeniz Belediyesine kayyım atanmasına karşı başlatılan nöbet, 17'nci gününde devam etti. Siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerinin katılımıyla, polis ablukası altındaki belediye binası önünde yapılan sürdürülen nöbet "Kayyıma geçit yok", "İradeye saygı", "Jin, jiyan, azadî" ve "Seçilmişler irademizdir" dövizleri taşındı. "Bijî berxwedana Rojava", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Direne direne kazanacağız", "Belediye halkındır kayyım defol" ve "Hırsız kayyım Akdeniz'den defol" sloganlarının atıldığı nöbette, açıklama yapıldı.
'İrademize Sahip Çıkacağız'
Açıklamayı yapan DEM Parti Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Nizar Esen, iktidarın çıkarı uğruna birçok hukuksuzluk yaptığını belirterek, "17 gündür burada kayyıma karşı irademizi koruyacağımızı, savunacağımızı ve bir adım geri atmayacağımızı bildirerek direnişe devam ediyoruz. Sadece bu kayyıma karşı onlarca basın açıklaması yaptık. Bu rant ve halkı yok sayan politikaları deşifre eden onlarca söz kurduk. Fakat ne yazık ki savcılığın şu anda bu hukuksuzluğa karşı hiçbir şey yapmadığı ve daha önceki bütün basın açıklamalarımıza ve hukuksuzluğu yapanları deşifre etmelerimize karşılık hiçbir işlem yapmadığını biliyoruz. Biz doğrudan şunu söylüyoruz: Bu ülkedeki namuslu ve haysiyetli insanların güvenliğini ayaklar altına alıyorsunuz. Bu ülkede milyonlarca genç umutsuzluğa düşüp ülkeyi terk ettiler. Bu ülkede intiharlar oldu ve bunun müsebbibi bellidir. Haysiyet sahibi insanlar her gün bunları teşhir ediyor. Ancak hiçbir işlem yapılmadığı her gün yüzümüze vuruluyor. Yine sesleniyoruz: Bu ülkenin asıl düşmanı onlardır. Bu ülkenin düşmanı rant politikaları için ve kendi sermayelerini büyütmek için kayyım atayanlardır. Biz bunu kabul etmeyeceğimizi ve irademize sahip çıkacağımızı bir kez daha buradan haykırıyoruz" dedi.
‘Kayyım Atamaları Anayasal Bir Suçtur’
Daha sonra konuşan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Mersin Eşbaşkanı Hüsniye Çelik, yapılan hukuksuzlukların karşısında olduklarını dile getirerek, "Akdeniz halkı 17 gündür kayyım atamalarına ve irade gaspına karşı burada direniş sergiliyor. Biliyorsunuz insanların seçme ve seçilme hakkı anayasal bir güvence altındadır. Ama 2016 yılından beri, yaklaşık 3 dönemdir mevcut iktidar bu seçme-seçilme hakkı ve irade gaspını ortaya çıkarıyor. Seçilmiş iradeye kayyıma atayarak, 'Ben sizin seçme ve seçilme hakkınızı tanımıyorum' diyor. Bu hem anayasal bir suçtur hem toplumsal barışa karşı yapılmış bir suikasttır" dedi. Nöbet, oturma eylemiyle devam etti.”
Günbegün ezber edilmiş tahayyüllerle çıkagelen, darbecilerden illallah ettiğini deklare ederken kendisini aynı konuma sabitlemiş bir iktidarın var ettiği Akdeniz Belediyesine doğrudan kayyım atanması bütün o anlatmak istediğimiz geniş çaplı bir yıkımın her ne şekilde var edildiğini de örnekler. Seçme ve seçilme hakkının sizlere ömür kılınabildiği, beğenilmeyen seçimin / seçilmişin yerine pekala atanmış yepyeni bir isimle işlerin tekrar aynı rotada, iktidar lehine işlenebildiği bir ülkenin gerçekliği utanç verici değil midir! 2016 yılından bu yana var edilen ister yerel, ister genel seçim olsun hepsinde bir bit yeniği bulup, bildirip kendilerini haklı çıkartmaya, düzenlerini daim kılma çabasının ol orta yerinde hayata hiç yer kalır mı? Bütünüyle seçmen iradesinin dışlandığı, herkeslerin yerine en doğru kararın sadece baştakilerin bildiği / bileceğinin muştulandığı bir zeminde hakikate sıra ne zaman gelecektir? Akdeniz Belediyesi misal el konulan, hacamat edilmiş olan kaçıncı belediye / makamdır.
Kayyım atanan Sêrt Belediyesi önünde sürdürülen protesto eyleminde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır konuştu. Belediyelere 3'üncü kez kayyım atandığını hatırlatan Bayandır, "Bu işgalciler 3'üncü defadır Kürt halkının iradesine el koyuyor. Siz hiç kimseye bu devletin hukuk ülkesi olduğuna inandıramazsınız. Siz sömürgeci bir devletsiniz. 3'üncü defadır halkın iradesini gasp etmeniz bunun göstergesidir. Kürt halkı kabul etmez, biz kabul etmeyiz. Canımız olduğu sürece bunu kabul etmiyoruz, etmedik de" ifadelerini kullandı.
'Kayyımın Tek Bir İsmi Var O Da İşgaldir'
Bir taraftan Kürt sorunun "demokratik ve barışçıl" yöntemlerle çözülmesi tartışmaları sürerken diğer taraftan belediyelere kayyım atandığına işaret eden Bayındır, "Ankara'da 'Barışacağız' diyorlar, ama pratikleri düşmanlıktır, Kürt halkına düşmanlıktır. Bu da bu işgalcilerin ikiyüzlülüğünü, düşmanlığını gösteriyor. Biz iki yüzlülüğünüze karşı, düşmanlığınıza karşı tecrübeliyiz. Sayın Öcalan, 'Bu süreç önemli bir süreçtir. Bu Türkiye için büyük bir fırsat' diyordu. Ama bu işgalciler bu fırsatı düşmanlıkla harcıyor. Kendinize akıllı olun. Buradan uyarıyoruz: Bu çözüm fırsatını, kendi çıkarlarınıza göre harcamayın. 3 defadır belediyelerimize el koyuyorsunuz. Biliyoruz hiçbir amacınız yok. Tek bir amacınız var: Kürt halkının iradesini gasp etmek. Kürt halkının iradesinin gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Bu belediyeleri hukuki yollarla, halkın iradesiyle aldık, ama siz zorla bu belediyeleri alıyorsunuz. Bu Kürt halkının iradesini gasp etmektir. İsmi bütün dünyada, hukukta işgaldir, işgaldir, işgaldir. Kabul etmiyoruz" diye konuştu.
'Sonuna Kadar Direneceğiz'
Kürt halkına, "kendimize inanalım" çağrısına bulunan Bayındır, "Onlara hiçbir umut, yol, çare kalmamış ama bizim yolumuz açık. Hakkımızın davasını yapıyoruz. Demokratik siyasetin davasındayız. Bu direnişimiz her gün büyüyor. Çünkü biz halklıyız. Bu haklarımızın, hukukumuz için başarıya kadar mücadeleye devam edelim. Gün ele ele tutma günü, gün örgütlülüğümüzü büyütme günüdür. Başını öne eğmesi gerekenler bizler değiliz, işgalci, gaspçı onlardır. Bizim direnişimizle, mücadelemizle gidecekler. Başarıya kadar direniş, mücadele edeceğiz. Halkımız direnişine inansın. Sonuna kadar bu direneceğiz. Yaşasın özgürlük, yaşasın mücadele" şeklinde konuştu.
Dokuzuncu belediyeden birkaç gün sonra bugün sabah saatlerinde de Sêrt Belediyesine de kayyım atanır. On ayrı il, belde belediyesinde seçilmiş olanı hakir gören, yok sayan o iradeyi elinin tersiyle iten / tepen bir tahakküm halinin sahipleri bir kere daha darbeciliği tercih eder. Daha öncesinde de defaatle var edildiği gibi ezberci bir ön okuma, bariz belli bir biçimde bir prototipe dönüştürülmüş düşmanlaştırma edimi ile birlikte önce hallice bir soruşturma, göz dağı hemen arkasından da yargıdan tek bir sinyal beklenmeksizin, paşalar öylesini istediği için kayyım ataması / darbesi var edilir. Yeni ülke tam da ol tüh denilen, yaftalanıp nefrete erişimine izin verilen sözüm ona yüzleşilmiş geçmişin rehini kılınır. Geçmeyen geçmiş, şimdi bir kere daha şu anı çalmaya devam ediyor. Genel geçer değil doğrudan yıkımı önceleyen, demokrasiyi lağveden, hakkı, hukuku normların altında bir ucubeye çeviren, ona bu, buna şu diye kulplar takıp yeni modern bir ülke masalının hiçliğe çıktığı zemin gerçekliğimizdir. Bunca kötülüğün karşısında, bu kadar afaki lincin yamacında hayatın akışının her an elimizden çalınabilecek olduğunu fark ediyor muyuz? Bugün fikrimize, şimdi kullandığımız oyumuza, yarın aldığımız nefese dahi göz konulabilecek bir menzile uyanmak, o yıkımları anbean yaşamak zor gelmiyor mu? Bunca şeyden sonra, fark ediyor musunuz... Yıkım hayatın demirbaşı kılınıyor umursuyor musunuz?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2025
Yapıt: Ahmet GÜNEŞTEKİN - Gavur Mahallesi Sergisinden Görsel: Dilek OMAKLILAR – Evrensel
Meramda Paylaşılan Haberler
'Ülkenin Düşmanı Rant İçin Kayyım Atayanlardır' - Mezopotamya Ajansı https://mezopotamyaajansi41.com/tum-haberler/content/view/265558 Sêrt'te Konuşan Bayındır: Sonuna Kadar Direneceğiz - Mezopotamya Ajansı https://mezopotamyaajansi41.com/tum-haberler/content/view/265860
1 note · View note
habersonik · 11 months ago
Text
31 Mart'ta ilk kez oy kullanacak gençlerin sayısı belli oldu! 1 milyondan fazla
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 31 Mart’ta yapılacak yerel yönetim genel seçimlerine ilişkin seçim takvimine göre seçmen listeleri 7 Şubat’ta tamamlandı. 61 MİLYONUN ÜZERİNDE SEÇMEN OY VERECEK YSK, seçimlerde kayıtlı seçmen sayısını 61 milyon 441 bin 882 olarak belirledi. YSK verilerine göre bu seçimde ilk kez 18 yaş üstü 1 milyon 32 bin 610 kişi oy kullanacak. Seçmenlerin yüzde 50,59’u kadın,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gokhan-gulmez · 1 year ago
Text
Köy Muhtarı 50 kişinin kaydını sildiği için O İlimizde seçimler iptal olur
Türkiyenin önemli bir ilinde bulunan Bir köyde Seçim öncesi çok enteresan olaylar olmuş . Bu gün haber merkezimizde işlerimizi yaparken Haber ihbar hattımızı bir dostum aradı. Başkanım bizim köyde çok enteresan konular var. Köylüler seslerini duyuramıyorlar senin telefonunu versem sen konuyu bir dinlermisin deyince.Konu nedir sormadan benim telefonumu her kese verebilirsin sorun değil.köydeki…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sinsiyatifman · 1 year ago
Text
MAHALLİ İDARELER İLE MAHALLE MUHTARLIKLARI VE İHTİYAR HEYETLERİ SEÇİMİ HAKKINDA
 2972 Sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un 8.maddesinin 1.fıkrasında yer alan; “Mahalli İdareler seçimleri 5 yılda bir yapılır. Her seçim dönemin 5.yılındaki Ocak ayının 1.günü seçimin başlangıç tarihidir. Aynı yılın Mart ayının son Pazar günü oy verme günüdür.” hükmüne istinaden, mahalli idareler seçimleri 31 Mart 2024 Pazar günü…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haberolacom · 2 years ago
Video
youtube
İmamoğlu İstanbul ve Türkiye'nin kaderleri mühürlüdür
3 notes · View notes
kabukluvoyvoda · 2 years ago
Text
Tumblr media
"Hısmsısmshsh... Çokomiksin zıhahaha!..." dediğimiz anlarda aslında beynimizde hangi kimyasal tepkimeler gerçekleşiyor? Merak ediyorsanız haydi bu yazı kesinlikle sizin için.
İsviçreli bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre ne diyecektim unuttum ya. Neyse sonra filan yazarım artık. Aklıma gelene kadar başka şeylerden konuşayım şimdi ben. Mesela ne konuşayım? Ben biraz düşünüp geri gelcem, bekleyin.
3 notes · View notes
zerihcom · 1 month ago
Text
Tanju Özcan’ın Hukuksuzluğuna Karşı Bakanlık Harekete Geçti
1 minute Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın Suriyeli muhacirlere yönelik ırkçı ve hukuksuz uygulamaları yıllardır gündemdeydi. Ancak hükümet, Özcan’ın son itirafları üzerine harekete geçti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Özcan hakkında Suriyelilere yönelik ifadeleri nedeniyle soruşturma başlatıldığını duyurdu. Özcan, katıldığı bir televizyon…
0 notes
mabadyazar · 1 year ago
Text
1 note · View note
gundemreklam · 1 year ago
Text
Siyasi ve Siyasetçiler için Seo Çalışması Nasıl Yapılır?
0 notes
seslimeram · 8 months ago
Text
Barikayı Hakikat Müsademeyi Efkârdan Çıkar
Tumblr media
Terör devletin kullanışlı bir aparatı kılınmaya devam olunuyor. Darbeci Kenan zibidisi ol tiplemeden, başı sıkıştığında karşısındakini alt edebilmek için sokakta kimi temsillerin de kullanışlı addettiği ol terör kavramı bugünün yönetim katının ve beraberindeki avenesinin de en çok kullana geldiği yozlaştırılmış bir kavramı bildirir. Her itiraz edeni, olan biten bu katran karanlığının akıbetine dair birkaç söz söyleyeni tefe koymak için kullanıla gelen ve aslında devletlerin icadı olmuş bir kavram olan terör, yıldırı bir kere daha sahneye “sabit” olunur. Behemehal yerel seçimlerdeki hezimet / bozgun sonrasında devreye konulan tüm o normalleşme / siyasette yumuşama / ılımlılık bahislerinden dem vurulurken cerahat tüm gerçekliği kapsamaktadır. Tümüyle bildiğini okumaktan kaçınmayacak olagelen bir aklın, devlet yönetim şablonunun suna geldiği her şey o terör mefhumu günceller. Bariz kılınan her hamlede bir kere daha müşterek bir yaşam tahayyülünün hiç edilmesi söz konusudur. O Gezi direnişinde görünüp on bir yıldır kayıplara karıştırılmış olagelen ve birlikteliğini tüm farklılıklarla var edebilen bir ülke temsilini hiç kılmak için ayrıştırmanın başat ögesi olarak “terör” lafzı / sözcesi sürekli güncellenir.
Mütemadiyen yeniden katara eklenenlerle birlikte ol cerahat sarmalının ortasındaki -ülke fikriyattan bir sabite dönüştürülür. İçeriğin derinleştirildiği, kimi zaman eylemlerin alenen doğrudan sıradanı hedef kıldığı bir döngünün güncelliğinde terör hakikatin önünü alan bir mefhuma dönüştürülür. Seçilme iradesinin sıfırlandığı, güncel itiraz hakkının def edildiği, yaşamda en ufak bir dönüşümün dahi önünün alınıp, her kararın ağızdan burundan açıkça getirildiği bir coğrafya gerçekliğinin yansıları var edilir o kısır döngü dahilinde. Şimdinin, şu anın çitlerle çevrilip kuşatılması, şok doktrinlerinin birisi bitmeden bir başkasından açık medet umulması bu yansıyı bildirir zaten. Ekonomik çökertme halinin yansımalarını birer yanılsama değil doğrudan hakikat olarak, yoksunlukla paylaşırken bir ülke tümüyle kesin bir seçim yengisinin ardından var edilen demokratik kazanımların da bozuk para gibi harcana geldiği bir düzlemin meselidir terör fiiliyatı. Her şekilde olan biten kıyıcılığı örtbas edebilmenin bir yöntemi olarak var edilen o nefret siyaseti, hedef gösterme gayreti ve bunlarla birlikte cereyan eden ırkçı / ayrımcı aksiyonlar ve güdümlü yargı kararlarıyla o terör mefhumu bir siyaset biçemi kılınır. Burada söz eylemenin gerçekten gereksiz bir mesele dönüşümü var edilmek istenir. Bu ülkede ötekisine hayat yok mudur!
Mezopotamya Ajansına bağlanalım: “Belediyeye kayyım atanmasıyla iradelerine darbe yapıldığını söyleyen Colemêrgliler, “Sonuna kadar toprağımızı, dilimizi ve kültürümüzü korumaya ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadeleriyle dayanışma çağrısı yaptı.
Colemêrg'te 31 Mart'ta yapılan seçimlerde yüzde 48.92 ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) Belediye Eşbaşkanlığı görevine seçilen Mehmet Sıddık Akış, sabah saatlerinde Wan'da gözaltına alındı. Akış'ın gözaltına alınmasının ardından belediye ablukaya alındı. İçişleri Bakanlığı, , Akış'ın "geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevden uzaklaştırıldığı" yönünde açıklama yaparak yerine Vali Ali Çelik kayyım olarak atadı.
Kayyım kararı ve gözaltına ilişkin tepkiler sürüyor. Colemêrgliler, kayyum atanmasına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) tepkilerini dile getirdi.
Akp’li Kürtlere İstifa Çağrısı
Kürt halkının seçilmişlerine yönelik son bir ay içerisinde gerçekleşen cezai durumların Kürt halkına karşı bir hakaret olduğunu belirten Fatma Turan, Eşbaşkan Akış’ın gözaltına alınmasının hukuksuz olduğunu ve kayyım atamanının bir irade gaspı olduğunu vurguladı. “Yeter artık” diyen Turan, “Herkesin el ele vererek bu duruma tepki göstermesi gerekiyor. Kürt halkı bu tutuma karşı birliğini sağlaması gerekiyor. İrade gaspına karşı AKP yanında saf tutan Kürtlerin derhal istifa edip haklı ve halkından yana olması gerekiyor. Bu zulüm politikaları nereye kadar sürecek. Kesinlikle bu hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayacağız ve kimse de kalmasın” dedi.
‘Yeter Artık Bıçak Kemiğe Dayandı’
Yapılanların Kürt halkının iradesine karşı bir “darbe” olduğunu söyleyen yurttaşlardan Leşker Tarhan, seçimlerde halkın kayyımlara ve AKP’ye gerekli dersi verdiğini ve Mehmet Sıddık Akış’ı irade olarak gördüğünü belirtti. Kayyım atamasının anlamının demokratik kesimler ve Kürt halkı iradesinin “tanımamak” anlamına geldiğini vurgulayan Tarhan, “AKP yalan ve dolanlarla bu halkın iradesini gasp ederek Kürt halkı iradesini ayaklar altına aldı. Tüm Colemêrg halkı, bu tutuma sessiz kalmamalı ve iradesine sahip çıkmalıdır. Kurmaca dosyalarla gasp edilen belediyemize sahip çıkmalıyız. Kayyıma karşı hepimiz ses çıkarmalı ve tepkimizi göstermeliyiz. Yeter artık. Bugün bizler bu hukuksuzluğa sessiz kalırsak yarın tüm demokrasiden yana olan halkların belediyelerine kayyum atanır seçilmişleri tutuklanır. AKP’nin kayyum politikalarına karşı bıçak kemiğe dayandı” diye konuştu.
‘Planlanmış Bir Gasptır’
DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Hümeyra Armut, kayyım atamasının Kürt halkına karşı bir “düşmanlık” politikasının sonucu olduğunu belirterek, “Kayyım zihniyetliye karşı karşıyayız. Kayyımlar eliyle Kürt halkı iradesi, kültürünü, dili ve hafızası yok edilmeye çalışılıyor. Colemêrg’te seçimde yapılanlar ve bugün gerçekleşen kayyum ataması tamamıyla seçim öncesi planlanmış bir durumdur. AKP Colemêrg halkının iradesini tanımayacağını ilk günden itibaren yaptığı seçim hileleriyle göstermiştir. Öfkemiz her zaman mücadele alanlarında verilen cevaplarla olacaktır. Bu halkın iradesi öyle kolay teslim alınıp yok sayılamaz. Kenti elde edecek hevesine kapılan AKP nasıl sandıkta gerekli cevabı aldıysa bugünden sonra da alacaktır. Bu gaspa karşı herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.
Mücadelemiz Sürecek
Kayyım atamasının Kürt halkının kültür, dil ve topraklarına karşı yok etme ve kabul etmeme politikası olduğunu söyleyen Yasin Demir, “Kesinlikle bu durumu kabul etmiyoruz ve elimizden geleni ardımıza bırakmayacağız. Bugün kayyım atayanlar Kürt halkına düşmanlık gösterenlerdir. Dilimizi biz seçmedik bize Allah’ın bir lütfudur. Bu lütfu kimsenin gasp edip baskı altına alma hakkı yoktur. Kürtler dışında tüm halkların diline ve etnik kimliğine saygı duyulurken neden sadece Kürtlerin hakları gasp ediliyor ve hakları elinden alınıyor. Herkesin bu duruma tepki gösterip direnmesi gerekiyor. Colemêrg halkına yapılan büyük bir ayıptır. Bizler sonuna kadar toprağımızı, dilimizi ve kültürümüzü korumaya ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kürt İradesine Yönelik Bir Kumpastır
Colemêrg’in tarihten bu yana sistem partilerine karşı baş eğmediğini ve mücadelesini sürdüğünü bu nedenle ilk kayyum atamasının adresi Colemêrg olduğunu söyleyen Mahmut Duran, “Colemêrg Kürt halkının tarihi bir kentidir. Colemêrg Kürt halkı için, Kültür, dil ve varlık demektir. Colemêrg halkı seçimde tüm kirli politikalara rağmen iradesine sahip çıktı. Sisteme karşı ilk tepkinin çıkış noktası Colemêrg olduğu için irade gaspı yapılarak özgür bir yaşam sürmesini her seferinde engelliyorlar. AKP Türkiye’de her konuda yok oluşta olduğu için Kürt halkının iradesine kayyım atayıp seçilmişlerini yok sayıp nefessiz bırakmaya ve savunmasız bırakmaya çalışıyor. Bu Kürt halkına yönelik bir kumpastır. Yüzlerce kez kayyım atansa bile Kürt halkını durduramazsınız. Kürt halkının yüreği esir tutulamaz. AKP’ye sesleniyorum hani demokrasiden yanaydınız? Ne oldu da bir günde demokrasi karşıtı oldunuz. Demokrasi sadece Kürtler için mi yok. AKP bu partinin gerçek demokratik anlayışından korktuğu için kayyum atıyor. Ama tüm kumpaslarınız boşa çıkacaktır” dedi.
Darbe ve Gasptır
AKP’nin bu politikasını hiçbir şekilde kabul etmediklerini söyleyen DEM Parti Colemêrg Belediye Meclis üyesi Nurettin Korkmaz, “Colemêrg halkı 31 Mart’ta tüm kesimlere Mehmet Sıddık Akış şahsında DEM Parti olduğunu gösterdi. AKP 8 yıldır olduğu gibi bir kez daha Colemêrg halkının iradesini tanımadı. Onurlu Kürt halkının, demokrasiden yana olan tüm kesimler bu durumu kabul etmemesi gerekiyor. Demokrasi, barış, eşitlik ve özgürlükten yana olan herkesin bu darbeye karşı ses çıkarması gerekiyor. Bugün Kürt’e yapılan gasp yarın tüm Türkiye halklarına yapılır. Bu gaspının diğer belediyelere sirayet etmemesi için herkesin tavır alması lazım. Bu açık ve net bir darbe ve gasptır” diye konuştu.”
Terörün illa ki silahla değil kalemle de var edilebileceğini, son sekiz yıldır üç defadır yine yeni ve yeniden var edilen o kayyım politikasıyla sürdüregelen bir iktidar kliğinin elinden çıktığını görmek için müneccim olmaya gerek yoktur. Doğrudan müdahalelerle bir yanda, mesajı aldık diye bildirirken, Batı’da özellikle ılımlılık / normalleşme diye bir mefhumun tam dibinden cümleler kurmaya devam ederken baş efendi, tek karar merci olduğu bir düzlem ve istikamette o yıldırıyı bir başka biçimde Mehmet Sıddık Akış’ın davasını öne sürerek, alelacele gizli tanığın ifşaatına rağmen, tehditle alınan bir söylemi Akış’a yükleyip on dokuz yıl altı ay hapis cezasını infaz ettirerek seçimi boşa düşürür. Demokrasi deneyiminin küflü bir laf kalabalığından ibaret kılındığı bir zeminde her şeyin ortalamasının alındığı yer, karnemizi gördüğümüz zemin, halkın sesini işittiğimiz meydan denilip dururken o sandığın Kürdistan sathı mahallinde bir kere daha göz ardı olunduğu var edilir. Demokratik ideden uzak, kendi bildiği zulmü yeniden biçimlendiren ve tökezlediği iktidarda daha fazla kalabilmek için her şeyi olur addeden bir yönetim katının hamleleri “terör” kavramının nasıl da gündelik bir mefhuma dönüştürüldüğünün de ayan beyan kanıtıdır. Yengilerin en ağırlarını var etmiş Bakur Kürdistan’ı coğrafyasında halkın iradesini boşa düşürebilmek için, taşıma kolluk kuvvetiyle oy kullandırmaktan, kimi yer ve mezralarda blok oy atmalara kadar işi çığrından çıkartanların karşısında onurları için mücadele eden bir temsilin / halkın hezimete uğratılması böyle bir tutsaklıkla söz konusu olunabilir mi? Sekiz koca yıldır onca seçimden sonra üç kere kayyım atanabilecek kadar o sathı mahalli Kürd’ün yönetemeyeceğine dair kanaat kimin eseridir sahiden neyin eseri!
Davanın içeriğindeki malum gülen yapılanmasının izleri de mi bir şeyleri aksettirmez misal. O haberi de iliştirelim: “Colemêrg Belediyesi'ne kayyım atanmasına gerekçe yapılan davanın iddianamesini yazan savcı D.Y.'nin "FETÖ'den arananlar" listesinde olduğu ortaya çıktı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış, gözaltına alındıktan sonra jet hızla görevden uzaklaştırıldı ve yerine kayyım atandı. İçişleri Bakanlığı, Akış'ın görevden alınmasına dair yaptığı açıklamada, Akış hakkında "örgüt yönetmek", "örgüte üye olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2014/173 esas sayılı dava dosyası bulunduğu belirtildi. Ayrıca yargılamanın devam ettiği kaydedildi.
Söz konusu davanın (KCK davası) iddianamesini hazırlayan savcı D.Y.’nin, 2023 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı’nın “terörden arananlar” listesinde “FETÖ” firarisi olarak yer aldığı ortaya çıktı. T24'ün haberine göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz askeri kalkışma sonrası “FETÖ” ile ilişkili hâkim ve savcılara yönelik yürütülen soruşturma sonucu D.Y.'nin de aralarında olduğu 25 isim hakkında “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2017’de başlayan yargılamada savcı D.Y. de sanık olarak yer aldı.”
-Barikayı hakikat müsademeyi efkârdan çıkar. Fikirlerin çarpışmasından hakikat çıkagelir anlamını barındıran bir eski deyimdir. Tümüyle terör lafzını ortaya çıkartıp, bir asırdan da uzunca bir süredir memleket sathını yaşanmaz kılabilmek için türlü çeşit oyunlar kurulmaya devam olunuyor. Seçim hiçe sayılıyor. İtirazlar kulak arkası ediliyor. Alicenap oyunlarıyla kurulmuş davalar, yazılmış fezleke ve iddianamelerle o hakikat çalınmaya devam olunuyor. Colemerg / Hakkari’de ses verildiğinde tepkime hep aynı noktadan bir kere daha Kürd halkının mücadelesini hedef kılarak susturulmak isteniyor. Bir yanda vekil darp edeceksin, halka zor kullanacaksın, kolluğu şiddetin öznesi kılacaksın sonra çıkıp Türkiye demokratik ülke, ekonomisi sağlam ülke diye geçinip duracaksın. Kepazelikler silsilesi içerisinde olan biten bir halkın umuduna çöreklenmek. direnişi bu şiddet mi sonlandıracaktır. Direnişi, hayatta var olma mücadelesini, tırnaklarıyla kazına kazına elde edilmiş hakların tamamını bu şiddet sarmalı, duraksamadan güncellenen ol kayyım trajedisi, terör kurgusu mu alt edecektir? Demokrasiden, yepyeni bir anayasa yazım sürecinden bahsedilirken bu ülkenin halklarının hakları ne olacaktır? Bu kadar dip dibe, kökten olagelen Kürd halkının başına örülen çoraplar, bitimsiz kıstırma halleri ve hiç tükenmeyecek adaleti çalmalar, yıkmalar, yağmalar ve şiddetle Türk’ün imtihanı hiç biter mi? Kötülüğü yerle yeksan edebilecek o müşterek cüret, ortak isyana meram her nerededir?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Malumun İlamı... https://www.evrensel.net/haber/520071/emep-bolge-orgutu-kayyuma-gecit-vermeyecegiz
Meramda Paylaşılan Haberler
Colemêrgliler: Hukuksuzluğa Karşı Sessiz Kalmayacağız https://mezopotamyaajansi.net/GUNCEL/content/view/243790?page=14
Kayyıma Gerekçe Yapılan Davanın Savcısı 'Fetö'den Arananlar' Listesinde
https://mezopotamyaajansi.net/GUNCEL/content/view/243824?page=11
0 notes
rayhaber · 4 months ago
Text
26 Ekim Kadın Muhtarlar Günü: Kadınların Siyasi Temsili ve Yerel Yönetimdeki Rolü
26 Ekim Kadın Muhtarlar Günü Türkiye’de kadınların siyasi alanda yer almaları, 26 Ekim 1933 tarihinde köy muhtar ve heyetlerine seçilme hakkı kazanmasıyla önemli bir adım atmıştır. Ancak, günümüzde bu hakka sahip olsalar da, kadın muhtar sayısı oldukça düşüktür. 2023 yerel seçim sonuçlarına göre, Türkiye genelinde yalnızca 1680 kadın muhtar bulunmaktadır. Bu önemli gün vesilesiyle, Küresel…
0 notes
habersonik · 1 year ago
Text
Balıkesir'de 'Ahmet Akın' muamması! Kayıp aday bulundu, 3 haftadır işe gitmiyor
CHP’nin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Akın, rakibiyle aynı ad ve soyadı taşıyan bir isimle karşı karşıya kaldı. Her ne kadar bu isim YSK tarafından onaylanmış olsa da Balıkesir yarışında sandıkta iki Ahmet Akın yer alacak. Ancak şu ana kadar ikinci Ahmet Akın’a ait ne bir fotoğraf ne de başka bir şey yok. AKIN’DAN ÇARPICI AÇIKLAMA Sözcü TV’nin haberine göre Akın, kendisiyle…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
gokhan-gulmez · 1 year ago
Text
Ortalık karışacak!Ben Cemal geliyorum
8 adaylı İstanbul yarışı! İmamoğlu’nun seçimlerdeki rakipleri artıyor… Cemal Enginyurt’un “Ortalık karışacak! Geliyorum” paylaşımı gündem oldu Yerel seçimlere 2 ay gibi bir süre kalırken, İstanbul’da aday sayısı her geçen gün artıyor. Mevcut CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na rakip olarak şu ana kadar 5 parti adayını açıklarken, gözler aday çıkartmaya hazırlanan DEM Parti’sine…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
barkoturktv · 1 year ago
Text
Ali Talip Özdemir kimdir, nereli? AK Parti Bakırköy Belediye Başkan Adayı Ali Talip Özdemir'in özgeçmişi
1953 yılında Konya’nın Ereğli ilçesinde dünyaya gelen Dr. Ali Talip Özdemir, ilk ve orta öğrenimini Konya’da tamamladı. 1973 yılında Ankara Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi’nde üniversite öğrenimine başlayan Özdemir, 1977 yılında Makine Mühendisi olarak mezun oldu. Daha sonra yüksek öğrenimini yapan Özdemir, 1987 yılında Makine Yüksek Mühendisi oldu. Yüksek lisans öğrenimini yaptığı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sakaryamilat · 1 year ago
Text
Nuri Oktay: Birinci Öncelik Serdivan'ın Gelişimi ve Sosyal Refah
AK Parti Serdivan Belediye Başkan aday adayı avukat Nuri Oktay, Serdivan ilçesinde sosyal yardım politikasını geliştirmeyi ve halkın refahını artırmayı hedeflediğini ifade etti. 31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti’den Serdivan Belediye Başkan aday adayı olan Avukat Nuri Oktay Serdivan’da seçim çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Oktay yaptığı ziyaretlerde; ilçenin gelişmesiyle paralel…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes