#mehmet sıddık akış
Explore tagged Tumblr posts
Text
Barikayı Hakikat Müsademeyi Efkârdan Çıkar
Terör devletin kullanışlı bir aparatı kılınmaya devam olunuyor. Darbeci Kenan zibidisi ol tiplemeden, başı sıkıştığında karşısındakini alt edebilmek için sokakta kimi temsillerin de kullanışlı addettiği ol terör kavramı bugünün yönetim katının ve beraberindeki avenesinin de en çok kullana geldiği yozlaştırılmış bir kavramı bildirir. Her itiraz edeni, olan biten bu katran karanlığının akıbetine dair birkaç söz söyleyeni tefe koymak için kullanıla gelen ve aslında devletlerin icadı olmuş bir kavram olan terör, yıldırı bir kere daha sahneye “sabit” olunur. Behemehal yerel seçimlerdeki hezimet / bozgun sonrasında devreye konulan tüm o normalleşme / siyasette yumuşama / ılımlılık bahislerinden dem vurulurken cerahat tüm gerçekliği kapsamaktadır. Tümüyle bildiğini okumaktan kaçınmayacak olagelen bir aklın, devlet yönetim şablonunun suna geldiği her şey o terör mefhumu günceller. Bariz kılınan her hamlede bir kere daha müşterek bir yaşam tahayyülünün hiç edilmesi söz konusudur. O Gezi direnişinde görünüp on bir yıldır kayıplara karıştırılmış olagelen ve birlikteliğini tüm farklılıklarla var edebilen bir ülke temsilini hiç kılmak için ayrıştırmanın başat ögesi olarak “terör” lafzı / sözcesi sürekli güncellenir.
Mütemadiyen yeniden katara eklenenlerle birlikte ol cerahat sarmalının ortasındaki -ülke fikriyattan bir sabite dönüştürülür. İçeriğin derinleştirildiği, kimi zaman eylemlerin alenen doğrudan sıradanı hedef kıldığı bir döngünün güncelliğinde terör hakikatin önünü alan bir mefhuma dönüştürülür. Seçilme iradesinin sıfırlandığı, güncel itiraz hakkının def edildiği, yaşamda en ufak bir dönüşümün dahi önünün alınıp, her kararın ağızdan burundan açıkça getirildiği bir coğrafya gerçekliğinin yansıları var edilir o kısır döngü dahilinde. Şimdinin, şu anın çitlerle çevrilip kuşatılması, şok doktrinlerinin birisi bitmeden bir başkasından açık medet umulması bu yansıyı bildirir zaten. Ekonomik çökertme halinin yansımalarını birer yanılsama değil doğrudan hakikat olarak, yoksunlukla paylaşırken bir ülke tümüyle kesin bir seçim yengisinin ardından var edilen demokratik kazanımların da bozuk para gibi harcana geldiği bir düzlemin meselidir terör fiiliyatı. Her şekilde olan biten kıyıcılığı örtbas edebilmenin bir yöntemi olarak var edilen o nefret siyaseti, hedef gösterme gayreti ve bunlarla birlikte cereyan eden ırkçı / ayrımcı aksiyonlar ve güdümlü yargı kararlarıyla o terör mefhumu bir siyaset biçemi kılınır. Burada söz eylemenin gerçekten gereksiz bir mesele dönüşümü var edilmek istenir. Bu ülkede ötekisine hayat yok mudur!
Mezopotamya Ajansına bağlanalım: “Belediyeye kayyım atanmasıyla iradelerine darbe yapıldığını söyleyen Colemêrgliler, “Sonuna kadar toprağımızı, dilimizi ve kültürümüzü korumaya ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadeleriyle dayanışma çağrısı yaptı.
Colemêrg'te 31 Mart'ta yapılan seçimlerde yüzde 48.92 ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) Belediye Eşbaşkanlığı görevine seçilen Mehmet Sıddık Akış, sabah saatlerinde Wan'da gözaltına alındı. Akış'ın gözaltına alınmasının ardından belediye ablukaya alındı. İçişleri Bakanlığı, , Akış'ın "geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevden uzaklaştırıldığı" yönünde açıklama yaparak yerine Vali Ali Çelik kayyım olarak atadı.
Kayyım kararı ve gözaltına ilişkin tepkiler sürüyor. Colemêrgliler, kayyum atanmasına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) tepkilerini dile getirdi.
Akp’li Kürtlere İstifa Çağrısı
Kürt halkının seçilmişlerine yönelik son bir ay içerisinde gerçekleşen cezai durumların Kürt halkına karşı bir hakaret olduğunu belirten Fatma Turan, Eşbaşkan Akış’ın gözaltına alınmasının hukuksuz olduğunu ve kayyım atamanının bir irade gaspı olduğunu vurguladı. “Yeter artık” diyen Turan, “Herkesin el ele vererek bu duruma tepki göstermesi gerekiyor. Kürt halkı bu tutuma karşı birliğini sağlaması gerekiyor. İrade gaspına karşı AKP yanında saf tutan Kürtlerin derhal istifa edip haklı ve halkından yana olması gerekiyor. Bu zulüm politikaları nereye kadar sürecek. Kesinlikle bu hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayacağız ve kimse de kalmasın” dedi.
‘Yeter Artık Bıçak Kemiğe Dayandı’
Yapılanların Kürt halkının iradesine karşı bir “darbe” olduğunu söyleyen yurttaşlardan Leşker Tarhan, seçimlerde halkın kayyımlara ve AKP’ye gerekli dersi verdiğini ve Mehmet Sıddık Akış’ı irade olarak gördüğünü belirtti. Kayyım atamasının anlamının demokratik kesimler ve Kürt halkı iradesinin “tanımamak” anlamına geldiğini vurgulayan Tarhan, “AKP yalan ve dolanlarla bu halkın iradesini gasp ederek Kürt halkı iradesini ayaklar altına aldı. Tüm Colemêrg halkı, bu tutuma sessiz kalmamalı ve iradesine sahip çıkmalıdır. Kurmaca dosyalarla gasp edilen belediyemize sahip çıkmalıyız. Kayyıma karşı hepimiz ses çıkarmalı ve tepkimizi göstermeliyiz. Yeter artık. Bugün bizler bu hukuksuzluğa sessiz kalırsak yarın tüm demokrasiden yana olan halkların belediyelerine kayyum atanır seçilmişleri tutuklanır. AKP’nin kayyum politikalarına karşı bıçak kemiğe dayandı” diye konuştu.
‘Planlanmış Bir Gasptır’
DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Hümeyra Armut, kayyım atamasının Kürt halkına karşı bir “düşmanlık” politikasının sonucu olduğunu belirterek, “Kayyım zihniyetliye karşı karşıyayız. Kayyımlar eliyle Kürt halkı iradesi, kültürünü, dili ve hafızası yok edilmeye çalışılıyor. Colemêrg’te seçimde yapılanlar ve bugün gerçekleşen kayyum ataması tamamıyla seçim öncesi planlanmış bir durumdur. AKP Colemêrg halkının iradesini tanımayacağını ilk günden itibaren yaptığı seçim hileleriyle göstermiştir. Öfkemiz her zaman mücadele alanlarında verilen cevaplarla olacaktır. Bu halkın iradesi öyle kolay teslim alınıp yok sayılamaz. Kenti elde edecek hevesine kapılan AKP nasıl sandıkta gerekli cevabı aldıysa bugünden sonra da alacaktır. Bu gaspa karşı herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.
Mücadelemiz Sürecek
Kayyım atamasının Kürt halkının kültür, dil ve topraklarına karşı yok etme ve kabul etmeme politikası olduğunu söyleyen Yasin Demir, “Kesinlikle bu durumu kabul etmiyoruz ve elimizden geleni ardımıza bırakmayacağız. Bugün kayyım atayanlar Kürt halkına düşmanlık gösterenlerdir. Dilimizi biz seçmedik bize Allah’ın bir lütfudur. Bu lütfu kimsenin gasp edip baskı altına alma hakkı yoktur. Kürtler dışında tüm halkların diline ve etnik kimliğine saygı duyulurken neden sadece Kürtlerin hakları gasp ediliyor ve hakları elinden alınıyor. Herkesin bu duruma tepki gösterip direnmesi gerekiyor. Colemêrg halkına yapılan büyük bir ayıptır. Bizler sonuna kadar toprağımızı, dilimizi ve kültürümüzü korumaya ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kürt İradesine Yönelik Bir Kumpastır
Colemêrg’in tarihten bu yana sistem partilerine karşı baş eğmediğini ve mücadelesini sürdüğünü bu nedenle ilk kayyum atamasının adresi Colemêrg olduğunu söyleyen Mahmut Duran, “Colemêrg Kürt halkının tarihi bir kentidir. Colemêrg Kürt halkı için, Kültür, dil ve varlık demektir. Colemêrg halkı seçimde tüm kirli politikalara rağmen iradesine sahip çıktı. Sisteme karşı ilk tepkinin çıkış noktası Colemêrg olduğu için irade gaspı yapılarak özgür bir yaşam sürmesini her seferinde engelliyorlar. AKP Türkiye’de her konuda yok oluşta olduğu için Kürt halkının iradesine kayyım atayıp seçilmişlerini yok sayıp nefessiz bırakmaya ve savunmasız bırakmaya çalışıyor. Bu Kürt halkına yönelik bir kumpastır. Yüzlerce kez kayyım atansa bile Kürt halkını durduramazsınız. Kürt halkının yüreği esir tutulamaz. AKP’ye sesleniyorum hani demokrasiden yanaydınız? Ne oldu da bir günde demokrasi karşıtı oldunuz. Demokrasi sadece Kürtler için mi yok. AKP bu partinin gerçek demokratik anlayışından korktuğu için kayyum atıyor. Ama tüm kumpaslarınız boşa çıkacaktır” dedi.
Darbe ve Gasptır
AKP’nin bu politikasını hiçbir şekilde kabul etmediklerini söyleyen DEM Parti Colemêrg Belediye Meclis üyesi Nurettin Korkmaz, “Colemêrg halkı 31 Mart’ta tüm kesimlere Mehmet Sıddık Akış şahsında DEM Parti olduğunu gösterdi. AKP 8 yıldır olduğu gibi bir kez daha Colemêrg halkının iradesini tanımadı. Onurlu Kürt halkının, demokrasiden yana olan tüm kesimler bu durumu kabul etmemesi gerekiyor. Demokrasi, barış, eşitlik ve özgürlükten yana olan herkesin bu darbeye karşı ses çıkarması gerekiyor. Bugün Kürt’e yapılan gasp yarın tüm Türkiye halklarına yapılır. Bu gaspının diğer belediyelere sirayet etmemesi için herkesin tavır alması lazım. Bu açık ve net bir darbe ve gasptır” diye konuştu.”
Terörün illa ki silahla değil kalemle de var edilebileceğini, son sekiz yıldır üç defadır yine yeni ve yeniden var edilen o kayyım politikasıyla sürdüregelen bir iktidar kliğinin elinden çıktığını görmek için müneccim olmaya gerek yoktur. Doğrudan müdahalelerle bir yanda, mesajı aldık diye bildirirken, Batı’da özellikle ılımlılık / normalleşme diye bir mefhumun tam dibinden cümleler kurmaya devam ederken baş efendi, tek karar merci olduğu bir düzlem ve istikamette o yıldırıyı bir başka biçimde Mehmet Sıddık Akış’ın davasını öne sürerek, alelacele gizli tanığın ifşaatına rağmen, tehditle alınan bir söylemi Akış’a yükleyip on dokuz yıl altı ay hapis cezasını infaz ettirerek seçimi boşa düşürür. Demokrasi deneyiminin küflü bir laf kalabalığından ibaret kılındığı bir zeminde her şeyin ortalamasının alındığı yer, karnemizi gördüğümüz zemin, halkın sesini işittiğimiz meydan denilip dururken o sandığın Kürdistan sathı mahallinde bir kere daha göz ardı olunduğu var edilir. Demokratik ideden uzak, kendi bildiği zulmü yeniden biçimlendiren ve tökezlediği iktidarda daha fazla kalabilmek için her şeyi olur addeden bir yönetim katının hamleleri “terör” kavramının nasıl da gündelik bir mefhuma dönüştürüldüğünün de ayan beyan kanıtıdır. Yengilerin en ağırlarını var etmiş Bakur Kürdistan’ı coğrafyasında halkın iradesini boşa düşürebilmek için, taşıma kolluk kuvvetiyle oy kullandırmaktan, kimi yer ve mezralarda blok oy atmalara kadar işi çığrından çıkartanların karşısında onurları için mücadele eden bir temsilin / halkın hezimete u��ratılması böyle bir tutsaklıkla söz konusu olunabilir mi? Sekiz koca yıldır onca seçimden sonra üç kere kayyım atanabilecek kadar o sathı mahalli Kürd’ün yönetemeyeceğine dair kanaat kimin eseridir sahiden neyin eseri!
Davanın içeriğindeki malum gülen yapılanmasının izleri de mi bir şeyleri aksettirmez misal. O haberi de iliştirelim: “Colemêrg Belediyesi'ne kayyım atanmasına gerekçe yapılan davanın iddianamesini yazan savcı D.Y.'nin "FETÖ'den arananlar" listesinde olduğu ortaya çıktı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış, gözaltına alındıktan sonra jet hızla görevden uzaklaştırıldı ve yerine kayyım atandı. İçişleri Bakanlığı, Akış'ın görevden alınmasına dair yaptığı açıklamada, Akış hakkında "örgüt yönetmek", "örgüte üye olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2014/173 esas sayılı dava dosyası bulunduğu belirtildi. Ayrıca yargılamanın devam ettiği kaydedildi.
Söz konusu davanın (KCK davası) iddianamesini hazırlayan savcı D.Y.’nin, 2023 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı’nın “terörden arananlar” listesinde “FETÖ” firarisi olarak yer aldığı ortaya çıktı. T24'ün haberine göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz askeri kalkışma sonrası “FETÖ” ile ilişkili hâkim ve savcılara yönelik yürütülen soruşturma sonucu D.Y.'nin de aralarında olduğu 25 isim hakkında “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2017’de başlayan yargılamada savcı D.Y. de sanık olarak yer aldı.”
-Barikayı hakikat müsademeyi efkârdan çıkar. Fikirlerin çarpışmasından hakikat çıkagelir anlamını barındıran bir eski deyimdir. Tümüyle terör lafzını ortaya çıkartıp, bir asırdan da uzunca bir süredir memleket sathını yaşanmaz kılabilmek için türlü çeşit oyunlar kurulmaya devam olunuyor. Seçim hiçe sayılıyor. İtirazlar kulak arkası ediliyor. Alicenap oyunlarıyla kurulmuş davalar, yazılmış fezleke ve iddianamelerle o hakikat çalınmaya devam olunuyor. Colemerg / Hakkari’de ses verildiğinde tepkime hep aynı noktadan bir kere daha Kürd halkının mücadelesini hedef kılarak susturulmak isteniyor. Bir yanda vekil darp edeceksin, halka zor kullanacaksın, kolluğu şiddetin öznesi kılacaksın sonra çıkıp Türkiye demokratik ülke, ekonomisi sağlam ülke diye geçinip duracaksın. Kepazelikler silsilesi içerisinde olan biten bir halkın umuduna çöreklenmek. direnişi bu şiddet mi sonlandıracaktır. Direnişi, hayatta var olma mücadelesini, tırnaklarıyla kazına kazına elde edilmiş hakların tamamını bu şiddet sarmalı, duraksamadan güncellenen ol kayyım trajedisi, terör kurgusu mu alt edecektir? Demokrasiden, yepyeni bir anayasa yazım sürecinden bahsedilirken bu ülkenin halklarının hakları ne olacaktır? Bu kadar dip dibe, kökten olagelen Kürd halkının başına örülen çoraplar, bitimsiz kıstırma halleri ve hiç tükenmeyecek adaleti çalmalar, yıkmalar, yağmalar ve şiddetle Türk’ün imtihanı hiç biter mi? Kötülüğü yerle yeksan edebilecek o müşterek c��ret, ortak isyana meram her nerededir?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Malumun İlamı... https://www.evrensel.net/haber/520071/emep-bolge-orgutu-kayyuma-gecit-vermeyecegiz
Meramda Paylaşılan Haberler
Colemêrgliler: Hukuksuzluğa Karşı Sessiz Kalmayacağız https://mezopotamyaajansi.net/GUNCEL/content/view/243790?page=14
Kayyıma Gerekçe Yapılan Davanın Savcısı 'Fetö'den Arananlar' Listesinde
https://mezopotamyaajansi.net/GUNCEL/content/view/243824?page=11
#meram#arzihal#türkiye gerçekliği#demokrasi#adalet#mehmet sıddık akış#colemerg#şaredari#özerk#hak#bakur kürdistan#dem parti#dbp#siyasa#seçim#yerel seçimler#hakkaniyet#kayyım#akp#kötülük sarmalı#karanlık çağ#yol nereye?#hakikat meseli
0 notes
Text
Erdogan hebelt Grundrechte aus
Einsetzung von Statthaltern verletzt Wählerwillen
Das türkische Kulturforum alarmiert uns, dass im Frühjahr gewählte Kommunalpolitiker durch staatliche Eingriffe aus ihren Ämtern entfernt werden können. Diese Praxis hatte viele gewählte Politiker in den letzten Jahren getroffen. Nach den Wahlen wollte die AKP Regierung mit dieser Praxis fortfahren, wurde aber durch den Widerstand der lokalen Bevölkerung aufgehalten. Nach einer Ruhepause von 2 Monaten beginnen die Versuche, die Wahlergebnisse von oben zu korrigieren erneut. Kulturforum.de schreibt:
Die prokurdische DEM-Partei ist weiterhin Ziel rechtsextremer Hetze - und institutionalisierter staatlicher Unterdrückung in der Türkei. In den vergangenen Jahren waren Dutzende gewählte Bürgermeister:innen der DEM und ihrer Vorgängerpartei HDP durch Statthalter ersetzt worden. Nach den Kommunalwahlen im März wollte die Regierung zunächst den gewählten DEM-Oberbürgermeister der Provinz Van absetzen; Proteste einer breiten Koalition von demokratischen Kräften konnten dies aber verhindern.
Im Juni, rund zwei Monate nach den Wahlen, kam es dann zu der ersten Absetzung: Der Co-Bürgermeister von Hakkari, Mehmet Sıddık Akış, wurde wegen angeblicher Verbindungen zur PKK seines Amtes enthoben. Als Reaktion organisierte seine DEM-Partei einen Protestmarsch von Istanbul nach Hakkari; ein breites Bündnis von Oppositionellen bezeichnete die Einsetzung von Statthaltern als Putsch gegen die demokratische Wahlentscheidung der kurdischen Bevölkerung.
Mehr dazu bei https://daskulturforum.de/hakkari-protest-gegen-absetzung-des-kurdischen-buergermeisters/
Kategorie[21]: Unsere Themen in der Presse Short-Link dieser Seite: a-fsa.de/d/3BG Link zu dieser Seite: https://www.aktion-freiheitstattangst.org/de/articles/8841-20240716-erdogan-hebelt-grundrechte-aus.html
#Grundrechte#Menschenrechte#Türkei#Erdogan#Wahlergebnis#Kommunalpolitiker#Absetzung#DEM#HDP#Kurdistan#Diskriminierung#Ungleichbehandlung#Gewerkschaft#Mitbestimmung#Koalitionsfreiheit
1 note
·
View note
Text
İçişleri duyurdu... Hakkari Belediyesi'ne kayyum atandı
https://pazaryerigundem.com/haber/174807/icisleri-duyurdu-hakkari-belediyesine-kayyum-atandi/
İçişleri duyurdu... Hakkari Belediyesi'ne kayyum atandı
Hakkâri Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış, İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırıldı.
ANKARA (İGFA) –Hakkari Belediyesi’ne kayyum atandı. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (DEM) belediye başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış, dün akşam saatlerinde Van’da gözaltına alındı.
İçişleri Bakanlığı, Hakkari Valisi Ali Çelik’in Hakkari Belediyesi’ne kayyum olarak atandığını duyurdu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Akış’ın, silahlı terör örgütünü yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak suçlarından Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava dosyası bulunduğu ve yargılamanın devam ettiği, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hakkında Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan ve halen devam eden soruşturma olduğu ve bu soruşturma kapsamında gözaltına alındığı kaydedildi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes