#31 Mart Seçimleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Özgür Özel Çanakkale'de Ekonomik Sorunları ve Emekli Maaşlarını Ele Aldı
Özgür Özel, Çanakkale’de Halkla Buluştu CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çanakkale Şehitler Abidesi’ni ziyaret ettikten sonra Çanakkale Belediyesi’ne geçti. Burada düzenlenen halk buluşmasında konuşan Özgür Özel, “Bugün, 31 Mart seçimlerinden sonra Atatürk’ün kurduğu partinin tam 47 yıl aradan sonra birinci parti olduğu 31 Mart akşamını birlikte yaşadığımız, Çanakkale’de 14 belediye kazandığımız,…
#31 Mart seçimleri#Özgür Özel#Çanakkale#chp#ekonomik zorluklar#emekli maaşları#enflasyon#halk buluşması#iktidar yürüyüşü#yoksulluk
0 notes
Text
Geleceğe Umutla Bakacağız” – Baran Yazgan’dan Yeni Yıl Mesajı
CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, yayımladığı yeni yıl mesajında geleceğe umutla bakmaya devam edeceklerini vurgulayarak, ülke gündemindeki sorunlara dikkat çekti. Yazgan, “Türkiye’yi halkımıza yakışır bir ülke haline getirmek için mücadele edeceğiz” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, yayımladığı yeni yıl mesajında 2024 yılını değerlendirerek,…
#2024 değerlendirmesi#31 Mart Yerel Seçimleri#Baran Yazgan yeni yıl mesajı#CHP Edirne Milletvekili#Edirne haberleri#Edirne siyaseti#ekonomik kriz#sosyal demokrat belediyecilik#Türkiye geleceği#umut dolu mesaj
0 notes
Text
10 soruda 31 Mart yerel seçimleri
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), 31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri için hazırladığı seçim takvimine göre süreç işliyor. Seçimlerde, 81 il, 973 ilçe, 390 belde belediye başkanı ile 50 bin 336 muhtar belirlenecek, il genel meclisi üyeliği, belediye meclis üyeliği seçimleri de yapılacak. Propaganda serbestliği ve bazı seçim yasakları başladı 31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy…
View On WordPress
0 notes
Text
RÜZGÂRGÜLÜ SİYASETİNE DİRENİN!
31 Mart seçimi, bugünkü koşullarda yalnızca bir yerel seçim değildir artık. Bu seçim, sınırları kevgire çevrilerek can güvenliği riske atılanların; kentleri ranta yağmalanarak ölüme terk edilenlerin; tenceresinde çorba kaynatamayan, evine, toprağına, aşına ve işine el konulanların; çadırlarda yaşamaya mahkûm edilenlerin; adaletten yoksun bırakılanların; yaşam tarzları dinci gericilikle zorla değiştirilenlerin bu ahlaksız sömürü düzenine vereceği karşılıktır.
100 yıl önce kurulan laik Cumhuriyetin geleceği de halkın seçimde vereceği bu karşılıkla doğrudan ilintilidir. Mücadele elbette tek bir seçimle sınırlı değildir ama 31 Mart seçimleri önemli bir yanıt olacaktır.
Liberalizm, etnikçilik, dincilik, mezhepçilik, yağmacılık, sağcılık ve kaypaklık karışımı bu pespaye popülizm ortamında, rüzgâr nereden eserse oraya dönenlere karşı ilkeli davranmak; sandıkta akl-ı selimi devreye sokarak gericiye, sağcıya, hırsıza geçit vermemek, yurtsever solcuların, laik Cumhuriyetçilerin en acil görevidir artık!
9 notes
·
View notes
Text
🚀Japonların uzay aracı az sonra Ay’a iniyor..!!!
🚀Harcadıkları para 102 milyon dolar..
🚀Uzun bir süre uzay çalışması yapacak.
🚀Hindistan ise aynı projeyi 75 milyon dolara mal etti.
🚐Biz de dolmuş biletine 55 milyon dolar ödedik.
🌍Dünya etrafında tur atıp gelecek...
🌙Sırada Ay’a 4 şeritli yol var.
....Bu arada Deniz kuvvetlerinin için 4 gemiyi denize indirdik.
📌📌31 MART SEÇİMLERİ
yaklaştıkça daha nelere şahit olacağız bakalım..🤔
Turan Cömez
7 notes
·
View notes
Text
Get this easter shit off my dash. It's 31 Mart Yerel Seçimleri
2 notes
·
View notes
Text
AK Parti Bilecik’te yaprak dökümü 4 meclis üyesi partisinden istifa etti
https://pazaryerigundem.com/haber/199431/ak-parti-bilecikte-yaprak-dokumu-4-meclis-uyesi-partisinden-istifa-etti/
AK Parti Bilecik’te yaprak dökümü 4 meclis üyesi partisinden istifa etti
AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım’ın Bayırköy beldesine belde başkanı olarak Cantekin Vural’ı atamasının ardından belde de 4 AK Partili Belediye Meclis Üyesi yaptığı ortak açıklama ile Partililerinden istifa etti.
31 Mart 2024 Yerel seçimlerinde AK Partiden Belediye Meclis üyesi seçilen Öznur Özdemir, Deniz Uğur Karaağaç, Hüseyin Kara ve Tarık Kahraman, AK Parti Belde Başkanı olarak atanan Cantekin Vural’ın 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri öncesi AK Parti aleyhine çalışan ve dışarıdan getirdiği oyları CHP’ye yönlendirdi, atamanın kendilerine bilgi verilmeden herhangi bir fikir alışverişinde bulunulmadığı gerekçesiyle partilerinden istifa ettiler.
İstifa eden Meclis Üyelerinin yaptığı açıklama şu şekilde
“Bizler 31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti Bayırköy Belediye Meclisi Üyeliğine seçildik. Seçim sürecinde gece gündüz demeden partimizin başarısı için çalıştık ve 13 oy fark ile Bayırköy’de 2’nci parti olduk. Belediye meclisinde de 4 üye ile temsil hakkı kazandık.
Meclis üyeliği görevimize başlamamızın ardından görevimizi en iyi şekilde yapmak ve Bayırköy’e hizmet etmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak son dönemde yaşanan bazı gelişmeler üzerine açıklama yapma gereği hasıl olmuştur.
Kamuoyunun malumu olduğu üzere AK Parti Bayırköy Belde Başkanlığına yeni bir atama gerçekleştirilmiştir. Ancak bu atama sürecinde Bayırköy AK Parti Teşkilatları ve seçilmiş belediye meclisi üyeleri olan bizlerle herhangi bir fikir alışverişinde bulunulmadığı gibi bilgi dahi verilmemiştir. Zira Bayırköy’de herkes bu atamanın nasıl gerçekleştiğini bilmektedir.
31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti aleyhine çalışan ve dışarıdan getirdiği oyları CHP’ye yönlendiren sözümüz ona zeki şahısların il yönetiminde yer almalarını hayretle izlemekteyiz. Tüm bunlar yaşanırken AK Parti Bayırköy Belde Başkanlığına gerçekleşen atamanın ise kabul edilir tarafı olmadığını bildirmek istiyoruz. Çünkü seçim döneminde AK Parti aleyhine çalışan, AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a küfürler eden bir şahsın belde başkanlığına getirilmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Kendisine görevinde başarılar diliyoruz.
Sonuç itibariyle; AK Parti’nin en önemli şiarlarından birisi olan istişare kültürünün yok edilmesi, emek harcayıp alın teri döken dava arkadaşlarımızın yok sayılması, seçilmiş belediye meclis üyelerinin hiçe sayılması bizleri derinden üzmüştür.
Tüm bu gelişmeler doğrultusunda biz belediye meclis üyelerinin AK Parti çatısı altında siyaset yapma imkanımız kalmamıştır. Bayırköy’de AK Parti’ye kaybettirenlerin bugün AK Parti’de yönetimlerde yer almasını hazmetmek mümkün değildir. Bu sebepler ışığında AK Parti’den istifa ettiğimizi ve meclis üyeliği görevimize bağımsız olarak devam edeceğimizi bildiririz.
Başta Bayırköyümüz olmak üzere ilimiz ve ülkemiz için vargücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Takdir kamuoyunundur. “
HÜSEYİN KARA
TARIK KAHRAMAN
DENİZ UĞUR KARAAĞAÇ
ÖZNUR ÖZDEMİR
0 notes
Photo
Harmancık'ta Yerel Yönetim ve Ekonomik Dönüşüm Harmancık Belediyesi’nin yeni projelerine dair Başkan Haşim Ali Arıkan ile yapılan röportajda İhsan Aydın, yerel yönetimlerin 31 Mart yerel seçimleri sonrasında attığı adımları detay https://bursahabermedya.com/harmancikta-yerel-yonetim-ve-ekonomik-donusum/ #BursaGündem #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
AK Partili Zeynep Yılmaz Kadınlar İlçeye Başkanlık Yapamaz mı ?
AK Partili ve önceki dönem Buca belediye meclis üyelerinden Zeynep Yılmaz sosyal medya hesabından "Ak Parti Buca İlçemizin çok değerli üyeleri malumunuz üzere "Delege seçimleri" yapılmış ve İlçe Kongre süreci başlamıştır. İl Başkanlığının önerisi ve Genel Merkezin Başkan adayının ATANMASI( Açıklanmasını) beklerken Buca'ya KADIN ilçe Başkanı niye olmasın diye düşündüm. Sahayı , Sokakları dolduran kadınlar İlçeye Başkanlık yapamaz mı ? Üyelerimize duyurulur İlçe Başkan Adayı olabilmem için yorumlarınıza ihtiyacım var. Saygılarımla" Açıklaması üzerine siyaseten Buca'da kadın siyasetçiler başarılı olur mu ? sözü öne çıktı. önceki dönem CHP Buca ilçe başkanı Hacer Taş. Buca da başarılı bir siyasetçi oldu. Partisinin oy oranlarını ve CHP 'nin üyesi sayısını döneminde artırarak Bucalılara kendi kabul ettirdi. 31 Mart yerel seçimlerinde CHP 1. sıra meclis üyesi olarak seçimlere girdi ve Buca Belediye meclis üyesi oldu. Yılın en başarılı kadın siyasetçisi olmuştu.
İYİ Parti Buca İlçe başkanı da bir kadın siyasetçi Gamze Bilge 2023 Genel seçimlerde Buca'da tahminlerin üzerinde yüksek bir oy almasında önemli bir rol oynayarak. Partisine 43.074 oy almasını sağladı. Buca. 31 mart yerel seçimlerinde belki yanlış aday olmasından dolayı oylarında azalma oldu belki ancak Herkes 31 Mart 2024 yerel seçimde Gamze Bilge İYİ Parti Belediye başkan adayı olarak görmek istiyordu. Belkide sonuç Buca'da çok daha farklı olacaktı İYİ Parti açısından.
Buca Kadın siyasetçileri seviyor ve takdir ediyor. Buca 'da CHP ve İYİ Parti kadın ilçe başkanları Buca'da başarılı oldu. Ancak AK Parti ise Buca'da bir kadın ilçe başkanı şu ana kadar hiç olmadı. Buca'da ilçe başkanı kim olacak tartışmaları sürerken. Zeynep Yılmaz Neden olmasın dedi ? Gözler Şimdi AK Parti Genel Merkez ve İzmir İl başkanlığında.
Read the full article
0 notes
Text
Adıyaman Kent Konseyi'nde usulsüzlük iddiası
Adıyaman Kent Konseyi’nde usulsüzlük iddiası 31 Mart yerel seçimleri sonrası AK Parti’den CHP’li Abdurrahman Tutdere’ye geçen Adıyaman Belediyesi ile kentte değişim rüzgârları esmeye devam ediyor. Kent Konseyi seçimlerinin yapılacağı Adıyaman’da, mevcut Kent Konseyi’nde de bir değişim beklentisi her geçen gün artarken, adaylar ortaya çıkmaya başladı. Mevcut Kent Konseyi Başkanı Sinan Temel, 29…
0 notes
Text
CHP'den Gülşah Durbay'a Destek Açıklaması
CHP Manisa Şehzadeler İlçesi Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a yönelik çıkan olumsuz haberler üzerine, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüm il örgütleri ortak bir basın açıklaması düzenleyerek desteklerini ifade etti. Açıklamada, “Genel Başkanımıza ve Belediye Başkanımıza karşı ahlaksızca saldıranların, hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar, sadece kişisel çıkarlarını düşünen zavallılar…
#31 Mart 2024 yerel seçimleri#basın açıklaması#chp#cinsiyetçi zihniyet#Cumhuriyet Halk Partisi#Destek#Gülşah Durbay#kadın#Manisa Şehzadeler#psikolojik şiddet#siyasette kadın#siyasi saldırılar
0 notes
Text
UKOME Ne İş Yapar?
✍🏻 Yılmaz Dikbaş
https://www.gundemarsivi.com/ukome-ne-is-yapar/
Ulaştırma Koordinasyon Merkezi’ne kısaca UKOME denilmektedir.
Antalya, Muratpaşa merkez ilçesinde, Güzeloba mahlleside büyük bir sitede yaşamaktayım.
18 Mart 2024 tarhinde Antalya Ulaştırma Koordinasyon Merkezi’ne aşağıdaki DİLEKÇEMİZİ gönderdik:
“Biz aşağıda adları ve imzaları bulunan kişiler Antalya, Güzeloba Mhallesi 2313 Sokak, Şaban Atmaca Sitesi A ve B Bloklarında yaşayanların Yönetim Kurulu Başkanı (Yönetici) ve Yönetim Kurlu Üyeleriyiz.
ŞİKYAETİMİZ:
Sitemizin hemen önünden geçen 2313 nuumaralı sokakta son günlerde
3 KEDİMİZ VE 1 KÖPEĞİİMİZ hızla gelen arabaların çarpmasıyle ölmüştür.
Yalnız bu hayvanlarımızın sahipleri değil. Sitemizin tüm yaşayanları derin bir üzüntü ve korku içindedir.
DiLEĞİMİZ:
2313 nolu sokaktan arabalar çok hızlı geçmekte ve sözünü ettiğimiz ölümlere neden olmaktadırlar.
Yalnız hayvanlarımız değil. küçük çocuklarımızın da can güvenliği tehlike altındadır.
Sizlerden dileğimiz. 2313 nolu dar sokağa YÜKSELTİCİLER (KASİS) koyularak arabaların hızının kesilmesidir,
Dileğimizin çok kısa sürede yerine getirilmesini saygılarımızla sunarız.”
Değerli Dostlar,
Aradan iki aydan fazla bir süre geçtiği halde dilekçemize bir cevap alamayınca Antalya UKOME’ye telefon ettim. (0242-321 84 89). Bir yetkiliyle konuşmak istediğimi söyleyince beni. Fikriye Hanım’a bağladılar.
Durumu kısaca anlattığım Fikriye Hanım’la aramızda şu konuşma geçti:
– “Üzgünüm. Dilekçenize yazılı cevabımızı göndermede geç kaldık! Bugün hemen cevabımızı göndereceğim.”
– “Cevabınız olumlu mu olumsuz mu?”
– “Olumsuz!”
– “Nedenini söyler misiniz?”
– “Eğer sözü geçen yolun yanına bir çocuk bahçesi ya da CAMİ inşa ederseniz dilekçenize olumlu bakarız.”
– “Çocuk bahçesi önerisini anlarım ancak CAMİ yaptırma şartının gerekçesi ne olabilir? CAMİ’ye yetişkinler gider, onların can güvenliğine karşı bir tehdit oluşmaz ki!”
– “….”
Değerli Dostlar,
Bu konuşmamızın üzerinden yaklaşık üç hafta geçti, Fikriye Hanım’ın mektubu hala gelmedi!
Bizlerin çocuk parkı ya da CAMİ yaptıracak ekonomik gücü yok!
Acaba Muratpaşa Belediyesi bir çocuk parkı yapmayı düşünebilir mi? Bu soruya bir cevap almak için Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a birkaç kez telefon ettim. Ulaşamadım! 31 Mart Belediye Seçimleri hemen öncesi kendisiyle abi-kardeş ilişkisinde sık sık telefonda konuştuğum Ümit Uysal’a da artık ulaşamıyorum, acaba neden?
Sitemizde kedileri, köpekleri ve küçük çocukları olan herkes tedirgenil içinde bekleşiyor…
Acaba sizler, bizlere bu konuda bir yol gösterir, bir öneride bulunur musunuz? En içten teşekkürlerimizi şimdiden bildiririm…
Yılmaz Dikbaş
0532 233 31 52
0 notes
Link
Çelebi Belediye Başkanı Yaşar Erdem, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri nedeniyle tebrik ziyaretinde bulunan Gençlik ve Spor İl Müdürü Hamza Güneş ve Çelebi İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Ali Yıldırım'a ... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Text
GÜNDEM ANALİZİ /// ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ : Halkın ağzına sakız değişe n bakan sayısı sekiz !!!
ÖMÜR ÇELİKDÖNMEZ : Halkın ağzına sakız değişen bakan sayısı sekiz !!! 29-04-2024 Halkın ağzına sakız değişen bakan sayısı sekiz! 31 Mart seçimleri sonrasında iktidarın göreceli yenilgisi ile ortaya çıkan tabloya bakılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çoğuna varmadan parti teşkilatında ve kabinede radikal değişikliğe gidebileceği analizleri yapılmıştı. Erdoğan’ın gerekçe olarak; icraat ve…
View On WordPress
0 notes
Text
Direniş, İtiraz, Reddiye
Adaletin olmadığı / kalmadığı yerde kapkaranlık bir gerçeklik var edilir. Bugün apaçık bir biçimde yönelimini / istikametini o katran karasından belirleyen bir ülke var ediliyor. Asrı devirmiş olagelen demokrasi deneyiminin, öyle kendiliğinden değil tastamam hesaplanan bir milimetrik dengede yürütülebildiği bir müşterek tecrübenin kökünün kazındığı yerde o demokrat olma istemi, herkesin eşitliği ilkeleri çoktan unutturulur. Unutulur. Meşrutiyetin gerek birinci, gerek ikinci denemelerinde var ettiği görece küçük tefek açılımlar halinin ta kendisini, kendi anayasal haklarının Ermeni, Kürd, Ezidi, Rum, Süryani, Alevi kısacası ol Osmanlı tarihinde bir varlığa dönüşebilen temsillerin iradelerinin yıllar yıllar sonrasında bu sahnede yeniden var edilmesinin önünün alındığı bir gümbürtü imal edilir. Cumhuriyet döneminin yok edicilik / inkar ve yok sayılanları tastamam tek kimliğe yönlendirme hal ve isteminin her nasıl bir acuze sistemi var ettiği zaten malumunuzdur. Son yirmi bir yılın iktidarı olagelen ak partinin sunduğu şey, yönelim, istikametin her neden karanlıklardan ibaret olduğunun yansısı, her köşeye sıkıştığında çıkagelen anlıyoruz her birinizi, var bir çözümümüz yollu seslenişin hemen arkasını takip eden bir linç ettirme, teröre rehin kılma ve mutlak devlet denilen apayrı bir garabetlik sureti temsile el birliğiyle dönüştürülen ol mefhuma esaret kesintisiz kılınır. Darbeci Kenan efendinin anayasasının yamalı bohçalara benzeyen şimdi kullanılan acayip halini değiştirmekten bahis açarken vahşeti bir normatif kılar ak parti, baş efendi ve şürekası. Kesin bilgi.
31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında ılımlılık / normalleşme türküsünü çağırıp duran o temsilin bugün daha yepyeni bir yıkıcılığı var etmesine şahit oluruz. Bir asrı aşmış olan iş bu sahadaki Ermeni kimliğine yönelik ayrımcılığın / tehcir / soykırıma evrilmesinin daha en ufak bir hesabı verilmeden, Rum / Pontos, Süryani, Nasturi, Keldani, Kıpti halklarına yönelik tüm o küçük kıyametlerin ve bu memleketten sayılmama hallerinin üstünden çok zaman geçmemişken, orada ülkeleri olabileceğine dair iltimaslar geçileceği zikredilmiş ol Kürd halkına bugün aynı tarife ile yok edicilik ve sindirme reva görülür. Bir asırdan uzun zamandır sürdürüle duran inkarın son halkası olagelen demokrasiyi var edeceğiz, bu defa anayasal zeminde herkes ama herkes eşit yurttaş olacak mefhumu daha seçimlerden çok da zaman geçmeden hacamat olunur. Yok yere var edilmiş olagelen bir mahvetme istemini yeniden sahiplenen, Türkiye topraklarını salt bir kimliğin, sadece bir aidiyetin malı addeden bunu tasavvur eyleyen aklın sunduğu yegane şey çok daha fazla elemdir, acı ve kederdir. Geçtiğimiz haftanın en önemli vakalarından birisi Kobane Davasında ol ortaya serilen kumpas silsilesinin bir kere daha can yakıcı bir mahkumiyeti Kürd özgürlük hareketine karşı var etmesidir. Mezopotamya Ajansından aktaralım:
“DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde gelişen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 108 siyasetçinin yargılandığı davada dün karar açıklandı. Dava duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görüldü. Ankara 22'inci Ağır Ceza Mahkemesi, 18'i tutuklu 108 siyaetçinin yargılandığı davada ceza yağdırdı. 130 sayfalık karar okunduğu sırada tüm avukatlar protestolar eşliğinde salonu terk etti. Tutsak siyasetçiler de duruşmaya katılmadı.
12 İsim Hakkında Beraat Kararı
Mahkeme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Aysel Tuğluk, Bircan Yorulmaz, Gülser Yıldırım, İbrahim Binici, Can Memiş, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Emine Beyza Üstün ve Sibel Akdeniz hakkında tüm iddialar yönünden beraat kararı verdi.
Börü’nün Ölümüne Dair Beraat
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile HÜDA PAR çevreleri, yıllardır Kobanê eylemleri sırasında hayatını kaybeden Yasin Börü üzerinden Kobanê Davası'ndaki siyasetçileri hedef alıyordu. Mahkeme, Börü'nün de arasında olduğu 6 kişinin ölümüne dair Demirtaş'ın da arasında bulunduğu 36 isim hakkında "suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması" gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Yüksekdağ ve Demirtaş’a Ağır Cezalar
4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutsak olan Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'a ceza yağdı. Demirtaş'a toplamda 42 yıl hapis cezası verildi. "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım" iddiasıyla 20 yıl, "suç işlemeye tahrik" iddiasıyla 4 yıl 6 ay hapis, Demirtaş'a çeşitli konuşmaları gerekçe gösterilerek 4 ayrı "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla toplamda 10 yıl hapis cezası verildi.
Demirtaş'a verilen cezalardan birisine, 15 Temmuz askeri kalkışma sonrası Wan'da 1 Ağustos 2016 düzenlenen "Darbeye hayır, demokrasi hemen" mitinginde yaptığı bir konuşma gerekçe gösterilmesi dikkat çekti.
'Çözüm Süreci' Fotoğrafına Beraat
Demirtaş'ın 2015 yılında "çözüm süreci" sürecinde gittiği Kandil'de çektirdiği fotoğrafa dair de "Fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması" gerekçesiyle beraat kararı verildi.
Yüksekdağ'a ise toplamda 30 yıl 3 ay hapis cezası verildi. "Devletin birliğine ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım" iddiasıyla 18 yıl, "suç işlemeye tahrik" iddiasıyla 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 3 ayrı "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yine "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet"ten 2 yıl, "seçim yasaklarına aykırı hareket etmekten" ise 3 ay hapis cezası verildi.
5 İsim Tahliye Edildi
"Örgüt üyeliği" iddiasıyla Sebahat Tuncel'e 12 yıl, Ayla Akat Ata'ya 9 yıl 9 ay, Ayşe Yağcı'ya 9 yıl, Gültan Kışanak'a 12 yıl, Meryem Adıbelli'ye 9 yıl hapis cezası verildi.
Mahkeme, 5 ismin cezaevinde kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyelerine hükmetti.
Diğer İsimler Hakkında Verilen Cezalar
Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, "terör örgütü üyesi olmak"tan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mesut Bağçık, Nezir Çakan, Aynur Aşan ve Ayşe Yağcı, "örgüt üylesi olmak" iddiasıyla 9'ar yıl; Emine Ayna'ya aynı iddiayla 10 yıl; Zeynep Ölbeci'ye "örgüt üyeliğinden" 9 yıl ve "propaganda" iddiasıyla 3 yıl 9 ay veza verildi.
'Devletin Birliğini Bozma’ İddiası
Ali Ürküt, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım" iddiasıyla 13 yıl 4 ay, "suç işlemeye tahrikten" 3 yıl 9 ay olmak üzere 17 yıl 1 ay hapis cezası aldı.
Alp Altınörs, Cihan Erdal ve Bülent Barmaksız, Pervin Oduncu, Zeki Çelik, Zeynep Karaman ve Nazmi Gür hakkında aynı iddialarla ayrı ayrı 22 yıl 6 ay, Günay Kubilay, İsmail Şengül ve Dilek Yağlı'ya ise aynı iki iddiayla ayrı ayrı 20 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Dosya kapsamında yargılanan 72 ismin dosyası ise ayrıldı.
Yargılanan isimler ile dosya savcısının karara itiraz etme hakkı bulunuyor. İtirazlar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne yapılacak. İstinafın kararının ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne başvuru yapılabilecek. Dosyaları ayrılan isimler hakkındaki dava ise Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edecek.”
İki etaplı 2015 seçimlerinin ikincisi sonrasında oluşan Siyasal İslamcı / Dinci, Irkçı ve Faşist akımların koalisyonunda temel bir harç olarak görülen Kürde yönelik saldırganlık bir başka evresini aşama olarak kaydeder. Zamana yayılmış bir sindirme siyaseti, salt ve sırf iktidar temsili böyle istedi / işaret ettiği için mesnetsizce hedef kılınan insanları tutsak tutma cüretinin alabildiği boyutu bir kere daha ifşa eder. Kürd siyasetinin demokratik bir toplumsal dönüşüm içerisinde, mecliste temsilinden toplumda karşılık bulan ve Türkiyeli halkların hepsini kapsayan / bütünleştiren meramını yerle yeksan edebilmek için bir kere daha yıkıcı / yok edici / sınırlandırıcı bir hukuk mekanizması işletilir. Adaletin çalakalem, basmakalıp kılındığı, demeçlerden, yorumlara kadar “milli ve yerli” koduna haiz olagelen ol yalanların üstüne basa basa hakikat diye bildirildiği bir zeminde gerçekliğin böyle bir hal bu kadar afaki bir yıldırıyla sonlandırılabileceğinden medet umulur. Elinde silah olanı, elinde kalem olana tercih eden bir muhatap seçimini, oyunu hep tersinden kuran ve sorunları çözmek değil, çözümsüzlüğü kalıcılaştırmak için çaba sarf edenlerin görünürlük hallerini arttıran bir infaz var edilir!
2014 yılında DEAŞ’ın hedefi haline gelen Kobane kentinin / halkının uluslararası bir direniş, dayanışma çağrısına karşılık sınırlarını tutarak, kapatarak engellemeye çalışan bir siyasi aktör olan akparti ve baş efendinin, o günlerde Kobane düştü düşecek diye bağır çağır avaz avaz bildiren bir siyaset temsilinin hedeflemesi, sokağa çağrı sonrasında ortaya çıkan cinai şebekelerin, devletin hiç de yabancısı olmadığı çetelerin hedef almalarında elli insanın canının çalındığı bir karanlığın müsebbibi olarak gösterilip, kumpas davasında bu bahisten tek cezanın verilmediği bir yerde salt sırf, dayanışmanın cezalandırılması karanlığı yeterince açık bildirir. Baş efendinin hedef alması sonrasında silsile halinde iletiişim işleri başkanlığı nam propaganda mekanizmasının başındaki yerli milli Goebbels ve tüm emrine amade medya eliyle o nihai hedef alma, onca siyasetçiyi tutsak kılma ve bir tabi Kobane halkını terörist addetme cüreti / DAEŞ karanlığına karşı direnen evlerini sahiden de yurtlarını savunan insanları hakir görme çabasının akıbeti bir kere daha ucuz bir mavra ile onca insanı tutsak kılarak verilir. DAEŞ’i Hamas kadar birbirinden ayırmadan, üstünkörü değil hep el altından, sınırlarının arasından destekleyen, yönlendiren bir cerahat kurgusunu, İttihat ve Terakki’nin Hamidiye alaylarını kullanırken var ettiği gibi kullana gelen bir iktidarın var edeceği yegane şeyi zulmü yeniden sahiplendiği ifşa olunur Kobane Davasının son kararı. Bir kenara not düşelim.
Beyanatlar üstünden verilen bir yargının, sadece ve doğrudan hayatı savundukları için insani bir yaraya dikkat çektikleri için, isyana meramı var ettikleri için insanların tutsak kılındığı yerde adalet nedir ki, koca bir riyadan gayrı. İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı, Avukat Eren Keskin’in meramını aktaralım: “Kararı "düşman hukuku uygulaması" olarak değerlendirdi. Keskin, cumhuriyet tarihi boyunca devletin Kürt politikasının değişmediğine işaret ederek, "Bu tam bir İstiklal Mahkemesi uygulaması. Ben geçen hafta cezaevinde Gültan Kışanak ile konuştuğumda şöyle söylemişti; ‘İddianame daha bize gelmeden MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın elindeydi.’ MHP'nin istediği her şeyi AKP'ye yaptırmasının bir sonucudur bu kararlar. Bizzat ben Semih Yalçın ve zihniyeti tarafından yazıldığını düşünüyorum” diye konuştu.
Keskin, konuşmalar ve yazılar üzerinden böylesi cezalar verilemeyeceğini vurguladı. Keskin, "Bu, uluslararası hukuka da Türkiye'nin kendi iç hukukuna da aykırıdır. Bu intikamcı bir karardır. İntikamcı bir şekilde karar verilmiştir. En yüksek cezaların da yönetici konumundaki Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a verilmiş olması da bunun en açık göstergesidir” diye belirtti.
Kararlarla "Kürt siyasetinin politik anlamda katledilmek istediğini" belirten Keskin, “Bunu başaramayacaklar. Bu savaş politikalarında ısrarın sonucudur. 'Biz sivil siyaset istemiyoruz, savaşmak istiyoruz' diyorlar. Bu kararın bence en kısa özeti budur. Aysel Tuğluk bugün beraat etti. Aysel Tuğluk, 10 yıllık süreci hiçbir şekilde hatırlamıyor. Annesine yapılan kötülük nedeniyle Aysel Tuğluk artık cümle bile kuramıyor” ifadelerini kullandı.”
Adaletin olmadığı / kalmadığı yerde kapkaranlık bir gerçeklik var edilir. Gerçek karanlığın kılınır. Yüz bir yıllık bir ülkenin, değiştik dönüştük diye bildire durulan menzilin hakikatinin halen nasıl geçmişinde demirlemiş olduğu kendiliğinden sökün etmektedir. Demokrasi, eşitlik, hakkaniyet, adalet, hürriyet gibi beşeri dünyanın en ivedi, elzem olagelen çıkarımları ve hak mefhumu / mesellerinin kökten kurutulması çabasında her adım bir küçük kıyamettir. Demokrasi, eşitlik adına var edilen her teşebbüsü, Türk’ün tekil kimliği dışından ses veren, onu da kapsayan bir iyileştirme, doğrudan bir yenilenme, ilerleme adına atılan her hamlenin boğuntuya konulduğu bir zeminde kimseler için karanlıktan çıkış söz konusu olmayacaktır. Hükmedenlerin anlamadığı, ezilenlerin bunca açık infazlara, tehdit ve tahakküme rağmen birbirilerinin yaralarını önemseyen halkların varlığının günbegün daha kalıcı bir direnişi var edeceği muhakkaktır. Karanlığın hegemonyası karşısında ümidin kırıntıları da Kobane davasının celselerinde bildirilen tüm o hakikat arayışı / savunmaların bildirimlerindedir. Mücadele edilecekse hep birlikte, her yerde, hemen her an... İnsanlık düşmanlığına karşı elimizde kalan yegane şey bu haldir. Ol direniştir, itirazdır, reddiyedir.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: EPA – BBC News
#meram#mesel#direniş#kobane#kürd#özgürlük#hakkaniyet#yüzleşme#ikircikli#riya#devlet nedir?#doksanlar#asırlık yara#sorun#insan101#engizisyon#tahakküm etme#karanlık çağ#yıldırı#şiddet#hayat hakkı#direnmek#yaşama#hayatta kalmak#daeş#kötülük sarmalı#ses
0 notes