#yaşam hakkı
Explore tagged Tumblr posts
duygu-larr · 5 months ago
Text
” Zalimin zulmüne karşı çıkmamak
Mazluma yapılacak en büyük kötülüktür..” ( İmam Hüseyin)
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
10 notes · View notes
Text
instagram
Katiller el kaldırsın.
Ellerindeki kan sadece kedinin, köpeğin kanı değil. Ellerindeki kan onlarca saat çalışmasına rağmen hâlâ açlık ve yoksulluk sınırının altında köle gibi çalışan milyonlarca emekçinin kanı. Ellerindeki kan son 10 yılda iş cinayetine kurban giden 700’den fazla çocuğun kanı. Ellerindeki kan affedip sokaklara saldıkları katiller tarafından öldürülen kadınların, gençlerin kanı. O kan asla temizlenmeyecek. Bir avuç asalak zenginin iktidarını korumak için her türlü pisliği yapmayı göze alanlar, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin ellerindeki kanla anılacaklar.
#5199uYaşat #YaşamHakkı #DevletYaşatır #5199uUygula #CaydırıcıCeza #BizideUyutun #AdaletleYaşat #KomisyonuAç #YasayıGeriÇek #ÖldürmeYaşat #HayvanHakları #Adaletİstiyoruz #KatilBelediyeler #DerdimizAdalet #Çözümİstiyoruz #YasaGeçirilemez #ZulmüDurdurun #HayvanDüşmanı #BanaGözKulakOl #SessizlerinSesiyiz #YasaDeğilKatliam #YasaDeğilCinayet #Köpek #Köpekler #BarınakGerçekleri #HalkıDuyErdoğan #MassacreinTurkey #HerYerSuçMahalli #KüreselOyunuBoz #ÇözümÖlümDeğil #habertürkBOYKOT #BelediyeGerçekleri #BarınaktaÖlüyoruz #HayvanDüşmanları #KomisyonuHalkaAç #KısırlaştırAşılatYaşat #KatliamaOrtakOlma #HerYerdeKatliamVar #BarınakÖlümDemek #BaşıboşİnsanSorunu #TürkiyedeKatliamVar #GerekenCezaVerilsin #Madde6yaDokunma #KatliamıYasalaştırma #YaşatanYasaİstiyoruz #YaşamEnTemelHaktır #YaşamHakkıKutsaldır #UyutmakÖldürmektir #KatliamYasasınaHayır #HayvanaŞiddeteHayır #HayvanaŞiddetSuçtur #HayvanKatliamınaSon #BarınaklarÖlümKampı #ŞiddetiAdaletBitirecek #VicdanınSesiAnkarada #HayvanlarıÖldürmeyin #6ıncıMaddeyiKaldırma #HayvanlarİçindeAdalet #KatliamdanYasamıOlur #AykırıToplamayıDurdur #ŞimdiDeğilseNeZaman #SokaktayımYanındayım #BarınaklardaKatliamVar #5199BilimselÇözümdür #SoykırımdanYasaOlmaz #YasalarÖldürmezYaşatır #KısırlaştırÜretimiDurdur #YavruKedi #KediYavrusu #HayvanlaraDokunmayın #6ıncıMaddeyeDokunma #ÖldürenYasaİstemiyoruz #HayvanaBelediyeVahşeti #KatliamVarSusmaTürkiye #BarınakDeğilÖlümKampı #BarınaklarÖlümKampıdır #KatilBelediyeİstemiyoruz #insan #insanlar #insanlık #HayvanlarYaşamakİstiyor #HayvanHaklarıAnayasaya #KöpeklerMahalleSakinidir #KısırlaştırAşılatYerineBırak #ÖlümBarınaklarıKapatılsın #TamKadroMeclisteHayırDe #ÖlümDeğilÇözümİstiyoruz #ŞiddetinHerTürlüsüneHayır #MahalleSakinimeDokunma #HayvanKatliamıİstemiyoruz #KısırlaştırAşılatYerindeYaşat #6ıncıMaddeKırmızıÇizgimiz #KatliamYasasınıTanımıyoruz #TümBarınaklardaKatliamVar #KediKöpekKatliamınaDurDe #YavruKöpek #KöpekYavrusu #YasayıGeriÇekKatliamaHayır #YasalHayvanKatliamınaHayır #TürkiyedeHayvanKatliamıVar #SokakHayvanlarınıKoruyalım #Uyutamazsın #Öldüremezsin #YasayıGeriÇekKatliyamaHayır #SokakHayvanlarıSahipsizDeğil #ÜlkedeHayvanlaraSoykırımVar #SokaktakiCanlarıUnutmayalım #SokakHayvanlarıYalnızDeğildir #SokakKöpeği #SokakKöpekleri #SokakKöpekleriniÖldüremezsin #KöpekBahaneKirliOperasyonVar #SokakHayvanlarınıÖldüremezsin #Toplayamazsın #Hapsedemezsin #BelediyelerCezaKapsamınaAlınsın #ÖldürenDeğilYaşatanYasaİstiyoruz #Açlık #Açız #Susuzluk #Susuyoruz #BelediyelerCezaKapsamınaAlınmalı #Sevap #Günah #İbadet #DilsizKullar #Müslüman #Müslümanlar #Müslümanlık #Güçlü #Zayıf #Merhamet #Haram #Helal #Kedi #Kediler #SokakKedisi #SokakKedileri #BurasıTürkiye #TürkHalkı #Türkİnsanı #TürkMilleti
5 notes · View notes
hurdahas-blog · 2 months ago
Text
SADECE KADINLARIN DEĞİL TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLAN HERKESİN İZLEMESİ GEREKEN 6284 SAYILI KANUNUN ÖNEMİNİ, İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN ÖNEMİNİ VURGULAYAN VE ANLAMAMIZA KATKI SAĞLAYAN BİR PROGRAM,İZLEYİN İZLETTİRİN
youtube
3 notes · View notes
damladanummana · 9 months ago
Text
Fıtrat
Her canlının bir fıtratı vardır. Yılanın fıtratında da sokma eğilimi mevcuttur kendisine tehlike olarak algıladığı varlıkları bünyesindeki zehri nakşederek, etkisiz hale getirmek ya da öldürmek bazen de karnını doyurmak amacıyla beslenme silsilesindeki canlıyı avlamak için kullanır zehrini. Zehir bünyesindedir ve onu kullanmaktan çekinmeyecektir. Çevrenizdeki yılan fıtratlı insanlar da, siz…
Tumblr media
View On WordPress
3 notes · View notes
seslimeram · 6 days ago
Text
Anlatılanla Hakikat Arasında...
Tumblr media
Bildirilen ile yaşanan arasındaki uçurum hali hayatın üç yüz altmış beş gün, altı saatini her anlamda her şekilde çitliyor. Bütünüyle kuşatılan yaşamlarımızın orta yerinde açık, aleni, belirgin bir biçimde muğlak olagelen bir cerahat halinin esirleri ilan ediliyoruz her an her şekilde. Tümüyle kendine vazife belleyenlerin elinde ite kaka, bata çıka, hep dibe, hep sonsuz bir girdabın içine yuvarlanıyor insan / akıl / töz. Uçurum o kadar keskin bir hal dahilinde var ediliyor ki, kimse nasıl buralara demirlediğini ülkenin sorgulamaya tek bir an olsun çabalamıyor. Başlangıcının gerisine düşmüş olagelen bir demokrasi meselini, hiçbir türlü var edilememiş hürriyet aksını, düşünsel / eylemsel bağımsızlığın tam suretini her haliyle hayatı muhafaza etme gayretinin unutturulduğu bir zeminde bildirilen ile artık yegane gerçeklik kılınan yaşanmışlıklar arasında derin yarlar belirginleşiyor. Hiçbir vakit olmadığı kadar yakıcı, delici, delirtici.
İki haftanın gündeminde kendine çokça yer bulan bir hakikat söz konusu; Suriye. Bildirile gelenlerle yaşananların arasındaki uçurumun çokça zehir edileni bildirdiği bir sarmalın ta kendisine dönüştürülen yerden insanlık namına tek bir iyi haberin var edilemediği bir hali güncenin içinde yaşam sınırlandırılır. Zorbalığına kimsenin hayır diyemeyeceği Esad’a ait ol elli bir yıl, Baas partisinin tek kılındığı toplamdaki altmış bir yıllık devinimin, otokrat iktidarın devrilmesinin ardından çıkagelen tablonun vahameti bunu bildirecektir. Kaç parça oldukları muamma, Suriye Milli Ordusu nam çatı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin dolaylı ya da doğrudan katkı / arka toplayıcısı kılındığı Özgür Suriye Taburu, Türkmen İslam Birliği, Sultan Mahmud / Murat Tugayları, Uygur ve Çeçen uyruklu milisler, kiralık bir örgüt olarak varlığını sürdüre duran, daha düne kadar terörist bildirilen El Kaide maşası Heyet Tahrir Al-Şam önderliğinde ortaya çıkan cihadist yapının var ettiği her şey o yıkımların devamlılığına dair endişeyi de var eder. Güncelliğin sınırlarında iş bu memleketin her sorunu tamamlanmış, halledilmiş gibi yıkıcılıkta pay sahibi olup yeniden ol Büyük Türkiye, Turan sevdası, Osmanlı mirası Şam, Halep diyerek çıkılan güzergahta o terör devletlerinin taşeronu olarak iş bölüştürücü olagelen, harami bir iktidarı yerle bir ettirip, yerine ikame edilenle çok daha acıyı var edebilecek bir cürete sahip çıkılmasıdır misal bir örnek. Bildirilen ile yaşatılan arasındaki uçurumun gövde gösterisi, dünyaya kimin kimin sahibi olduğuna dair rivayetler bitmeyen toprak hırsının, zulmün binbir türlü hal ve yönteminin yeniden biçimlendirilmesine ön ayak olunan bir tahayyülü birleştirir.
Her şeyiyle makus bir talih denilen, oldu bitti devletlerin var ettiği / bütünlediği belirgin bir yıkım sarmalının mükerrer imalidir. Yeniden on üç yıllık yıkımın en başından bir kez daha imaline çaba sarf edilir. Cihatçı çetelerin var ettiği yağma, soygun, ganimet savaşları kimi kentlerde yapmaya çalıştıkları katliamlar ile Nusayriler, Hristiyanlar, Kürtler, Ezidiler topyekun bir kez daha hedef kılınırlar. Cerahati imal edip, sonra da biz ne yapıyoruz bile diyemeyen bir ülkenin teşvik ve onamasıyla birlikte Suriye’deki birliğin de, yeni kurulan yönetim şemasının da dünkü kadar ağır, ezici ve yıkıcılıktan imal edildiği görünür olacaktır, olur. HTŞ nam yapının başındaki Golani’nin ılımlılık mesajlarının yanında, Rojava topraklarındaki yaşayan başta Kürtler olmak üzere hiçbir halkın var olma mücadelesinin kaile alınmayacak olduğunu bizatihi Türk devletinin ol destek attığı çetelerle yürüttüğü operasyonlarda bildirilir. Yaşamın Suriye sınırları içinde kalakalan bir hayat memat mücadelesini, terörist faaliyet olarak gören, kentlerini, insanlarını, hayatta var olma biçimlerini, seslerini ve soluklarını bu haliyle, birlikte muhafaza etmek isteyen insanlara saldırılır. YPG’nin varlığını PKK ile bir edince, ya da SDG-QSD’nin her kimliğin kendi hayat hakkını savunması için, Işid ya da başka bir cihatçı çete ile mücadele etmesini sorun teşkil ederek oraları da ilhak ve istimlak edilmesini tahayyül eder. Türkiye’nin savunduğu tezlerin, anlatılanların Efrin’den Mare ve Tel Rifat’a, Tel Abyad’da Serekani’ye bir çürümenin ta kendisini oluşturduğu konuşulmasın / bildirilmesin istenir. Yerlerinden edilen insanlar, katledilmeye bugün hala devam olunan doğal zenginlikler, bitimsiz bir kinle, hayatın kökten lağvına uğraşılan birer sahneye dönüştürülen Türkiye işgali altındaki bölgeler ol Rojava’nın kalanında yapılmak istenenleri de bildirir. Bu tahayyül, istimlak ve ilhak pratiklerinin elinde taşınan onca cihatçı ile kurumsallaştırılan Türkiye olgusunun Suriye topraklarının geleceğinde her nasıl bir karanlığı imale evrildiği görenler için büyük birer soru işaretidir.
Nicesinden / daha nice örnekle birlikte var edilebilecek bir uçurum tahayyülünün, sınırları hep muğlak katliamcılık / istimlak ve tehciri savuna gelen bu devletin var ettiği şeylere bir son ek olarak Menbiç’teki kuşatma hali ve sonrasında yaşatılanlar ilave edilebilir. Kobane ile bağlantıyı sağlayan, Qerekozak köprüsü ve civarındaki şiddetli çatışmaların ve Türkiye Devletinin üniformasıyla, askeriyle Cihatçı çetelerin el ele verdiği bir karanlığı belgeleyen iki gazeteci katledilir. “Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, dün saat 15.20 sularında Tişrîn Barajı ve Sirîn beldesi arasındaki yolda hedef alındı. İki gazeteci, Türkiye'nin SİHA saldırında katledildi. Aracın şoförü Ezîz Hec Bozan ise yaralandı. Daştan ve Cihan Bilgin, 8 Aralık’tan bu yana Tişrîn Barajı ve Qerekozak Köprüsü’nde yaşanan gelişmeleri takip ediyordu.”
Mezopotamya Ajansından iliştirelim: “Türkiye'nin SİHA saldırısında katledilen gazeteci Cihan Bilgin'in taziyesine yürüyüş düzenleyerek giden kitle, miraslarına sahip çıkacakları mesajını verdi.
Türkiye’nin gerçekleştirdiği SİHA saldırısında katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için taziye ziyaretleri devam ediyor. Mêrdîn’in Mîdyad ilçesinde Cihan Bilgin için kurulan taziyeye aralarında DEM Parti, DBP, TJA yönetimleri ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği'nin (MKG) de bulunduğu yüzlerce kişi yürüyüş gerçekleştirerek, taziye ziyaretinde bulundu. İlk olarak kadınlar için kurulan taziyeyi ziyaret eden kitle ardından yürüyüş ile Hacı İsa Arslan Taziyeevine geçti. Katledilen gazetecilerin fotoğraflarının taşındığı yürüyüş boyunca “Şehîd namirin”, “Özgür basın susturulamaz”, “Jin jiyan azadî” ve “Bijî berxwedana Rojava” sloganlarını atıldı.
Polisin “Şehîd namirin” sloganına yönelik tehditlerine kitle daha gür bir sesle “Şehîd namirin” sloganı atarak karşılık verdi. Yürüyüşün ardından Cihan Bilgin’in anne ve babası ile aile fertleri taziye evinin önünde kitleyi karşıladı. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunun ardından konuşmalar yapıldı.
‘Çözümün Adresi İmralı’
MEBYA-DER Eşbaşkanı Gurbet Tekin, "Gurbettelli Ersöz ve Apê Musa'nın öğrencileriydi onlar” dedi. Gurbet Tekin, konuşmasının devamında “Nazım Daştan ve Cihan Bilgin şahsında tüm Kürdistan şehitlerini saygıyla anıyoruz. Özgür Basın olmasa halkın hiç bir şeyden haberi olmayacak. Özgür Basın doğru habercilikle bize verdikleri bilgilerden kaynaklı hedef haline geliyorlar. Onlar da gerçeğin ortaya çıkmaması için katledildiler. Rojava DAİŞ'i yenmişti. Yok etmişti. Herkesin Rojava'ya yönelik gerçekleşen saldırılara karşı ses olması gerekir. Çözümün adresi de İmralı'dan geçiyor. Sayın Abdullah Öcalan özgür olmadığı sürece bu kan ve bu acı devam edecek ve bu topraklara barış gelmeyecek" ifadelerini kullandı.
‘Miraslarına Sahip Çıkacağız’
Ardından DGF adına söz alan Jinnews muhabiri Öznur Değer de "Bize bıraktıkları mirası her geçen gün daha da büyüteceğiz. Amaçlarına ulaşması için mücadele edeceğiz. Türkiye'nin oyunlarını herkesin görmesi için haykırdık. Rojava ve Kürtler üzerinde yürütülen özel savaş politikalarını herkesin görmesi için duyurduk. Bu yüzden gözaltına alındık, tutuklandık, işkence gördük. Fakat Cihan Bilgin ve Nazım Daştan sınırın ötesinde hakikati kamuoyuna duyurmak istediler. Kürt halkının ve Rojava halklarının sesini bütün dünyaya duyurmak istedikleri için katledildiler. Kelimeler anlamsız kalıyor. Söz veriyoruz ki Türkiye'nin Rojava’da oynamak istediği oyunları boşa çıkaracağız. Kobanê'nin, Rojava'nın, Kürt halkının sesi olacağız. Söz veriyoruz ki miraslarına sahip çıkacağız ve büyüyeceğiz. Özgür Basını susturamazsınız. Cihan ve Nazım gitti fakat onlarcası gelecek. Hiç bir zaman hakikatlerini, sözlerini, kalemlerini ve kameralarını yerde bırakmayacağız" dedi.
‘Özgür Günlere Ulaşacağız’
DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın ise "Tüm zorluklara rağmen Özgür Basın hakikati yazmaktan vazgeçmeyecek. Hakikati yazan, duyuran iki arkadaşımızı kaybettik. Çok üzgünüz. Nazım ve Bilgin sadece gazeteci değillerdi ayni zamanda Rojava'nın hafızasıydılar. Onlar Türkiye ve uluslararası devletlerin kirli oyunlarını ortaya çıkardıkları için katledildi. Nazım ve Bilgin arkadaş son olarak ‘Tarih bizi bekliyor’ demişlerdi. Biz de buradan bizi bekleyen tarihe mutlaka ulaşacağımızı belirtiyoruz. Özgür günlere mutlaka ulaşacağız" dedi.
‘Hakikati Arıyordu’
Cihan Bilgin’in annesi Katibe Bilgin ve babası Nesim Bilgin taziyeye katılanlara teşekkür ederken, anne Katibe Bilgin, “Kızım Kürdistan’ın şehididir. Kızım gazetecilik yapıyordu. Gerçekleri, hakikati arıyordu. Kızım bu uğurda mücadele etti ve şehit düştü. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.”
Anlatılanlarla hakikatin arasındaki uçurum giderek daha keskin bir halde belirginleşiyor. Her yıkım, her cinayet, hemen her tahakküm hamlesi, tehdit ve beraberindeki nice eylem ortasında herkese masallar anlatılıp, demokratik bir ülkeye yardımcı olunuyor bizler ol Suriye’nin refahını istiyoruz derken olan biten yeniden insanlarının canına göz koymak, hayat çalmakla var edilen bir sistematik şiddet sarmalını göstere geliyor. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in bildirdikleri, var edilmiş olagelen cerahat sarmalına dönüştürülmek bir biçimde esarete mahkum kılınmak istenen bir yerin / menzilin / duruşun her nasıl imal edildiğini de göstere gelir. Her faaliyeti bir insanlık suçu olagelenlerin, başkalarının evinde var etmeye çalıştıkları yıkıcılık her gün bir bedele dönüştürülür. Daştan ve Bilgin’in kameralarına, yazdıklarına kaydedilmiş olan şey Rojava devriminin, onunla birlikte bütün o menzilde kök salmış bir yaşama tutunma iradesinin, direnişin de köküne kibrit suyu dökmek isteyen zihniyeti de ifşa eder. Katledilmeleri ardından Şişhane’de yapılmak istenen basın açıklamasında da onlarca gazeteci gözaltına alınır. Duraksamayan, sonu hiç gelmeyen bir öteki olgusunu işleyip duran, bir yandan eşitlik derken öte yandan cürmün ta kendisine arka çıkan zorbalıkla yoluna devam diyen ülke canlı yayınlarda aktarılır. Anlatılanla hakikatin arasındaki farklılık bir kere daha, bir asırdan uzunca bir zaman sonrasında yeniden hayat memat mücadelesinin nasıl da zorunlu ikilemler, süreğen bir tehdit, ardışık bir varlığı sorgulama tahayyülleriyle birlikte zehirlenmek istendiğini göstere gelir. Barışmaktan imtinayla kaçınan bir devletin, komşusu, sınırın içi dışı hep bir olana (Kürd, Ezidi, Arap, Süryani, Ermeni ve herkese) vereceği yegane şey daha büyük elem midir! Artık yetmedi mi?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: From Kobane – Mauricio LIMA – The New York Times
Meramda Paylaşılan Haberler
Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin Katledildi - Mezopotamya Ajansı https://mezopotamyaajansi40.com/tum-haberler/content/view/261984
Katledilen Gazeteciler İçin Yürüyüş: Miraslarına Sahip Çıkacağız - Mezopotamya Ajansı https://mezopotamyaajansi40.com/tum-haberler/content/view/262149
0 notes
rayhaber · 2 months ago
Text
Özgür Özel, Beşiktaş'ta Teröre ve Şiddete Karşı Miting Düzenledi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün İstanbul Beşiktaş’taki Barbaros Meydanı’nda “Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı Mitingi”ni gerçekleştirdi. Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen mitinge katılım oldukça yoğun oldu. Destek amacıyla mitinge katılan yurttaşlar, “Yandaş yargı istemiyoruz”, “Yaşam istiyoruz”, “Can dostlarımızla değil canilerle mücadele edin” yazılı dövizler…
0 notes
alirizaaksoy · 7 months ago
Text
Yaşam hakkı,tüm canlılar için kutsaldır...
Tumblr media
682 notes · View notes
sezginer35 · 24 days ago
Text
Iyi Akşamlar..☕☕
Domuz haram diye yemedik ama haramı domuz gibi yedik...
Bu konu, aslında insanın dinî anlayışını ve hayat pratiğini sorgulatan derin bir iç hesaplaşmayı ifade ediyor. İslam dininde domuz eti haram kılınmıştır ve çoğu Müslüman bu yasağa sıkı sıkıya riayet eder. Ancak mesele sadece domuz etiyle sınırlı değil; haramlar listesi çok daha geniştir ve insan hayatının hemen her alanına dokunur. Burada asıl sorulması gereken soru şudur: Biz gerçekten "haram" kavramını ne kadar doğru anlıyor ve uyguluyoruz?
Bir yanda domuz etinden uzak dururken, diğer yanda haram kazançla elde edilen bir parayı kullanmak, alkol tüketmek, kul hakkı yemek, rüşvet vermek veya almak gibi açıkça yasaklanmış fiillere göz yummak, büyük bir çelişki doğuruyor. Bu durum, dinin sadece sembolik veya yüzeysel bir şekilde anlaşılmasına yol açıyor. Domuz etine gösterilen hassasiyet, hayatın diğer haram kılınmış alanlarında neden gösterilmiyor?
Haramların Derinliği ve İhlalleri
İslam’da haramlar, toplumun huzurunu, bireyin onurunu ve toplumsal adaleti koruma amacı güder. Domuz eti, sağlıksal veya sembolik nedenlerden dolayı haram kılınmış bir gıdayken; kul hakkı, yetim malı yemek veya rüşvet almak, doğrudan insanın vicdanını, toplumu ve adaleti yok eden eylemler arasında sayılır.
Kul hakkı yemek: Allah, kendisine karşı işlenen günahları affedebilir; fakat kul hakkını affetmeyeceğini açıkça ifade etmiştir. Buna rağmen, insanlar birbirlerinin haklarını gasp etmekte çekinmiyor.
Rüşvet ve haksız kazanç: Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Rüşvet alan da veren de ateştedir" diyerek bu davranışın ne kadar ciddi bir günah olduğunu vurgulamışken, bugün hayatın neredeyse her alanında rüşveti sıradan bir alışkanlık olarak görüyoruz.
Faiz ve kumar: Toplumsal çöküşün temel nedenlerinden biri olan faiz ve kumar, bireyleri ve aileleri maddi-manevi yıkıma sürükler. Ancak bu sistem, birçok kişi tarafından normalleştirilmektedir.
Dinî Anlayışın Yüzeyselleşmesi
Belki de asıl sorun, dini bir yaşam tarzı ve ahlak sistemi olarak görmek yerine, onu sadece semboller ve şekiller üzerinden algılamamızda yatıyor. Domuz yememek, görünen bir ibadet; ancak kul hakkından kaçınmak, daha derin bir vicdan muhasebesi ve ahlaki duruş gerektirir. Belki de bu yüzden insanlar, göze çarpmayan, daha "kolay gizlenebilen" günahları işlemek konusunda kendilerini rahat hissediyor.
Sonuç: Samimiyet ve Vicdan Muhasebesi
Asıl mesele, dinî uygulamalarda samimiyet ve bütünlük göstermektir. Domuz eti yememek elbette bir itaattir; ancak bu itaatin diğer emirlerle bir bütün olduğunu unutmamak gerekir. Haram, sadece bir et türüyle sınırlı değil; vicdanları kemiren, toplumu yozlaştıran, bireyi yoldan çıkaran her şey haramdır.
İnsanın kendine şu soruları sorması gerekir:
Neden görünür günahlara dikkat ederken gizli günahları görmezden geliyoruz?
Dinin özüne, yani adalete, ahlaka ve vicdana ne kadar sadığız?
Domuz gibi haramı yerken vicdanımızı susturan nedir?
Bu sorulara dürüstçe yanıt verildiğinde, belki de gerçek bir değişim ve manevi arınma mümkün olabilir. Çünkü İslam, sadece ne yediğimizle değil, nasıl yaşadığımızla ilgilidir.
Tumblr media
youtube
62 notes · View notes
geceveokur · 3 months ago
Text
Öncelikle herkese selam. Bugün 2 konuya değinmek istiyorum. Biz kadınların yaşam hakkı var. Sokakta özgürce gezebilme, istediğimizi giyebilme, istediğimiz şekilde davranma hakkı var. Bu erkekleri ilgilendirmez. Bir kadın sokakta yürürken çantasındaki biber gazına dokunup rahatlıyor ya. Bunun ne anlama geldiğini anlayamazsınız! Bir kadının sokakta yürürken yaşadığı korkuyu ANLAYAMAZSINIZ! Nerede bu ülkede adalet? Nerede devlet? Hani can güvenliğimiz? YOK. Ve biz, artık korkarak değil, özgürce gezmek istiyoruz. Adalet sarayı değil, adalet istiyoruz. İkbal Uzuner'in, Ayşenur Halil'İn intikamını biz alacağız. Susmayacağız. Çünkü bugün susarsak yarın konuşamayacağız. Bir diğer değinmek istediğim konu uygulama yasakları.. Öncelikle Wattpad kapatıldı. Sebebi uygulama da uygunsuz kitaplar olması. Uygunsuz diziler de var, filmler de var. O kitaplarda yaşanan şeyleri zaten biliyoruz. Artı olarak uygulamada filtre vardı. Nasıl kitap okumak istediğini seçebiliyordun. Rahatsız olan bir insan zaten o kitapları okumaz. Wattpad; genç yazarların kendini keşfedebildiği, kitaplarını özgürce yayınlayabildiği, her yaştan insanın ise ücretsiz kitap okuyabileceği bir platform. Yasağın bence kalkması gerekir. Daha sonra İnstagram kapatıldı fakat 1 hafta içinde açıldı. Sonra Roblox.. Evet, oyunda yine bazı uygunsuz şeyler vardı. Fakat demem gibi istemiyor isen girmezsin. Uygulamayı yüklerken zaten ''Ebeveyn gözetimi önerilir!'' yazıyor. Ebeveynler nerede? Çocuğunuzun ne yaptığına, ne oynadığına neden bakmıyorsunuz? Burada hata ebeveynde. Roblox'un da açılması lazım.. Son olarak Discord. Yasaklanması zerre mantıklı değil. Uygulama 13 yaş üzeri kullanıma uygun. Ayrıca yine ''Ebeveyn gözetimi önerilir!'' yazıyor. Yalvarırım ebeveynler çocuklarınıza bakın. Kimlerle konuştuğuna, ne oynadığına, ne okuduğuna bakın. Ben yıllardır Discord kullanıcısıyım. Niye ben yaşamadım bu olayları? Çünkü 13 yaşımdan sonra kullandım. Çünkü kendime dikkat ettim. O şantaja uğrayan çocuk neden söylemedi ailesine? Korktu mu? Korktuysa hata ebeveynde. Çocuğunuza aşılayın bunu. Size her şeyi anlatsın. Kibarca sorun; ''Kimle konuşuyorsun? Ne okuyorsun? Ne oynuyorsun?''. Sorun bunu. Ama onu korkutmayın. Onlara küçük yaşta aşılayın bunu. Erkek çocuklarınıza kadınların cinsel oyuncak OLMADIĞINI, bizim KULLANILAMAYACIĞIMIZI, bize DEĞER VERMELERİ bizi KORUYUP KOLLAMALARI gerektiğini öğretin. Küçük yaşta yapın bunu. Bilsin, tacizin tecavüzün ne olduğunu bilsin. Bilsin ve anlatabilsin.
61 notes · View notes
yusuf-krk · 10 months ago
Text
Dilruba-Hanedan.... Gönül Hanem....
Hayatınızda
biri varsa
ve onu
sevdikçe
değişmiyorsa,
aksine
size olan
sevgisi artıyorsa,
mesela
onca işin gücün
arasında
size yazıyorsa,
sabah
uyanır uyanmaz
sizi hatırlıyor,
gece
uyumadan önce
sizi düşünüyorsa...
Her gün
bir defa
bile olsa
sesinizi
duymak istiyorsa,
sizi hayatındaki
bütün insanlardan
ayırıyorsa,
en ufak
bir tartışmada
hemen arıyor
ve sen haklı
ben haklı
tartışmasına girmeden
konuyu
tatlıya bağlıyorsa,
nerede olursa olsun
sevginize
ve yüreğinize
sadık kalıyorsa,
hayatta maddiyattan
ziyade
sadece mutlu
olmaya inanıyorsa.
Hayatınıza
saygı duyuyor
ve sizi
emri altına
almaya çalışmıyorsa,
arada mesafe
olmasına rağmen
size
güveniyorsa,
başkalarının
olumsuz yorumlarına
kulak asmıyorsa
ve her yerde
size sahip
çıkıyorsa.
O insana
kalbinizden
başka yerde
nefes alma
hakkı vermeyin...!...💞
Seni Seviyorum ❤️
Sağlıklı yaşam dileği ile 🖋️🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿
146 notes · View notes
Text
Bütün hayvanseverler, hayvan besleyenler, yaşam hakkını savunanlar teröristmiş! Öyle buyurmuş söz bir milletvekili! Biz terörist miyiz? Hiçbir şeyden habersiz kendi halinde kuşlara yem atan, penceresinin önüne ekmek koyan sakallı yaşlı amcalar, kedilere evinde artan pilavı çorbayı getiren yaşlı teyzeler, köpeklere ekmek toplayıp veren amcalar teyzeler siz biz... Normal halkı terörist yerine koymak neyin nesidir? Kendileri gibi olmayan, kendileri gibi düşünmeyen herkesi terörist olarak yaftalıyorlar! Kedi besleyen onlarca insan darp edildi geçen hafta! Bu ne rezalettir!? Bu nasıl bir saçmalıktır?! Yahu sen ne diyorsun diyecek, bunlara bir dur diyecek aklı selim kimse yok mudur?
3 notes · View notes
kitapkontu · 6 months ago
Text
Tumblr media
Bir şeye açıklık getirmek istiyorum. Ben insanları dinine, diline, cinsel tercihine veya yaşam tarzına göre değerlendirmiyorum. Kimseye hüküm vermeye hakkım yok hüküm Allah'ındır. Bana göre sadece iki tür insan vardır, iyi insan ve kötü insan. Özellikle dindarlık arkasına saklanarak insanlara hakaret eden kendini ahlak bekçisi gibi sanan ( dine göre gıybet yapıyolar ve günah ama dinden bi haber oldukları için haberleri yok ) insanlardan hoşlanmıyorum. Ayrıca siyasi görüşü ne olursa olsun bu ülkeyi kuran, hayatını milleti için harcamış, krallığını ilan edebilecekken milletine seçme seçilme hakkı vermiş, Avrupa'dan bile önce kadınlara en büyük değeri vermiş, dünyada çocuklar için ilk kez bayram ilan etmiş, şuan ortadoğu gibi kan revan içinde bir ülke değilsek onun sayesinde olan yine de yediği kaba pisler gibi düşmanlık güttükleri ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'e saygısızlık yapan, iftira atan insanları sevmiyorum. Düşüncelerine de saygı duymuyorum. Kulaktan dolma kendi gibi tiplerden duydukları şeyleri sanki kendi oradaymış gibi iftira atarak paylaşan üstüne bi de dindar olduğunu sanan tiplerden nefret ediyorum. Dine sizler kadar zarar veren başka bir insan topluluğu daha yok. Keşke deli gibi savunup millete iftira atacağınız yerde açıp kitabı okusanızda yaptığınızın dine göre günah olduğunu görseniz. Ama ben biliyorum bu gibi insanlar düzelmez malesef ki varsınız. Size dini bir cevap vererek bitiriyim. Allah sizi ıslah etsin..
@kitapkontu
67 notes · View notes
gunes-topla-benim-icin · 5 months ago
Text
Yaşam her canlının hakkı.
SEVGİ YAŞATIR
#yaşamhakkınasaygı #sokakcanlarıyalnızdeğil.
41 notes · View notes
seslimeram · 3 months ago
Text
Hayatın İstikameti
Tumblr media
Her şeyin zıvanadan çıktığı bir cerahat sarmalında ilerliyoruz. Hayaloğlu’nun “siz benim kime, niye kızdığımı nereden bileceksiniz” dizesindeki gibi ketumluğun kar, ses vermenin bir karşılığının bırakılmadığı, her şeyin tarumar edildiği bir güncelliğin ortasından bildirir buluyoruz kendimizi. Dümdüz çürüyorken menzil aman ses etmeyin diye bildirenlerin var ettiği bir kuşatmada, derdin de tasanın da ne olduğunu unutuşa terk ediliyoruz. Sahici ama sahiden de yaşamla iltisaklı olagelen her ne varsa onun kökten zayi olunduğu bir sahnenin varlığına alışırsınız buyruluyor, her nasıl alışılabilirse. Tümüyle bir girdap bina edilir. Bir yalın çürüten menzilin gerçekliğine uyanılır her gün sil baştan. Daha yeni sosyal medyaya düşmüş olagelen nice cerahatli tutumun, üstüne yatılamayacak kadar afaki bir halde taşan, fışkıran bir irinin var edilebildiği bir zeminde, düzen sağlam pabuç değildir, zaten hiç de öyle bir meselesi olmamıştır. Sabıkalıların el üstünde tutulduğu, cerahatin bizatihi devletli nezdinde hınçla, tehditle, hizaya geçirmek, had bildirmek için reva görüldüğü bir menzili gözler önüne serdiğinizde, gördüğünüzde ne düzgün olabilir ki bu düzende! Sahiden kim nasıl fark edecektir ki, sıradanın neye, kime kızdığını nasıl bilecektirler.
Cürmün ardılı sıra koşa duranların el altında yücelttikleri nefret eliyle hayatlar kısıtlanır, bariz sönümlenir. Gün aşırı bir cinayetin, ağırlıkla kadına ve çocuğa yönelik şiddet iklimi ve tezahürünün cinayetlere dönüştüğü, yıkımın en hazin suretlerinden birisi olagelen tüm o tacizin bir normun ta kendisiymiş gibi var edilebildiği bir sahnede kim neyi sahiden de görecektir, soracaktır, duyacaktır. Hiddetin aleni bir duruş olarak bildirildiği zeminde tüm o katran karası tahayyüllerin birer hakikate dönüşümü kesintisiz kılınır. Ahlaki bir normu kalmamış, tükenmiş insaniyetinin üstüne boca edilmiş tahakküm / tehdit ve yıldırının ister cinsel, ister kimliksel olsun baskıyı var ettiği bir zeminde çürümenin kalıcılığı ‘kesintisiz’ kılınır. Küçük çocuklara zorbalıkların var edildiği Discord ayinleri, birbiri peşi sıra cinsel ya da siyaset içerikli hakaretlerin havada uçuştuğu sözüm ona görüş bildiriyoruz Raveleri, bambaşka boyuttan bildiriliyormuş gibi kafasını kuma gömüp Tiktok cenahında peyda olan ırkçı / turancıyız biz abicim derken verilen falsolar ile çıkagelen uyuşturucu ticareti, kara para aklama rezilliği ve kimin nasıl bunca rahatça var ettiği belirsiz olan panelcilerin ellerindeki verilerle insanları tehdit edebilme / kendileri için çıkar sağlama yolunu var ettikleri bir açmazlar silsilesi çürümeyi bildirir. Bunca uzun solukta anlatmaya çalıştığımız o karanlığın bile isteye güncellendiği, her yerde apayrı bir cerahatin boy verdiği ve artık sınırın / sanal ya da gerçek / kalmadığının beyanı ortalara saçılır. Cennet vatan cinnetin kılınır, çürümenin, kokuşmuşluğun.
Euronews Türkçe’den aktaralım: “İstanbul Fatih'te 19 yaşındaki Semih Çelik'in İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i vahşice öldürdükten sonra intihar etmesinin ardından sosyal medya platformu Discord'daki şantaj ve taciz gruplarına yönelik başlayan operasyonda iki kişi daha tutuklandı. Soruşturmada tutuklu sayısı Cumartesi sabahı itibariyle beşe yükseldi.
Discord'da 'C31K' ismiyle yayın yapan grubun yöneticilerinden E.K. ve A.T, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alındı ve Ankara Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Soruşturmayı yürüten savcıya ifade veren şüphelilerden E.K. tutuklanırken, A.T. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yine Discord'dan yapılan yayında bir kız çocuğundan vücuduna kolonya döküp yakmasını istediği öne sürülen şüpheli Ö.P. de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Discord, Çelik'in işlediği cinayetlerden sonra kadına şiddetin, cinayetlerin övülmesi ve kız çocuklarına yönelik şantaj ve istismar videolarıyla gündeme gelmişti. Bu içerikleri paylaşan Discord kullanıcılarına yönelik soruşturma devam ederken, Türkiye, ABD merkezli iletişim platformu Discord'a 9 Ekim'de erişim engeli getirmişti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kullanıcıların metin, ses ve video üzerinden iletişim kurabildiği Discord'a getirilen yasağı X hesabından duyurmuştu.
Bakan Tunç, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce Discord isimli sosyal medya platformuna 5651 Sayılı 'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 8/1 maddesinde yer alan 'çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik' suçlarının işlendiğine dair yeterli şüphenin bulunması nedeniyle tüm yayınlarının içerikten çıkartılarak, belirtilen URL adreslerine Türkiye'den erişimin engellenmesi kararı verilmiştir," ifadelerini kullanmıştı.
"Geleceğimizin teminatı gençlerimizi ve çocuklarımızı sosyal medyanın ve internetin suç teşkil eden zararlı yayınlarından korumakta kararlıyız. Toplumsal yapımızın temelini sarsmaya yönelik girişimlere asla müsaade etmeyeceğiz."
Üç Kişi Tutuklanmıştı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bir kız çocuğunun sosyal medyadaki bir program üzerinden tehdit edildiğine dair paylaşılan videodaki görüntülerin Siber Daire Başkanlığınca incelendiğini ve videonun kurgu olduğunun belirlendiğini duyurmuştu.
İzmir Emniyet Müdürlüğünün, E.N.B. adlı çocuğun adresinde muhafaza altına aldığını, ifade işlemlerinin psikolog eşliğinde alınacağını bildiren Yerlikaya, E.N.B'nin sözde tehdit ve şantaja maruz kaldığı görüntüleri, halkı yanıltıcı şekilde internet üzerinden yayımlayan ve dezenformasyon yapan 18 yaşındaki T.D'nin ise Ankara'da gözaltına alındığını bildirmişti.
Discord'daki paylaşımlara ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında daha önce 'HAHA' ismiyle yayın yapan grubun yöneticilerinden T.D. ve M.E.Ö ile F.T. tutuklanmıştı.”
Cumhuriyet Gazetesinden devam edelim: “Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Gökben Duman’nın yaptığı sosyal medya canlı yayınları sırasında küçük yaşta olduğu belirtilen kızlara karşı müstehcen hareketlerde bulunduğunu belirledi. Gelen şikayetlerle birlikte Gökben Duman hakkında soruşturma başlatıldı.
Sosyal medyada da Gökben Duman hakkında tutuklanması için kampanya başlatılırken, canlı yayınladığı anlardan videolar paylaşıldı. Videoların birinde şehit oğlu olduğunu anlatan bir çocuğa hareket ettiği görüldü.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Gökben Duman, evinde yakalanarak gözaltına alındı. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınan Gökben Duman, işlemlerinin ardından elleri arkadan kelepçeli olarak adliyeye sevk edildi.
Tutuklandı
Eskişehir’de sosyal medya platformlarında canlı yayın yapan ve 'müstehcenlik' suçlamasıyla gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen Gökben Duman (22), çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Sosyal medyada gelen tepkiler üzerine Gökben Duman’nın gözaltına alınmadan önce hakkındaki iddialara cevap verip özür dilediği ortaya çıktı.
Gökben Duman, sosyal medya platformlarında paylaştığı özür yazısında, “Öncelikle gördüğünüz görüntüler için hepinizden özür diliyorum. Biliyorum bu hareketleri yapmam yanlış olabilir fakat ben bir insanım ve YouTuber’ım diye her yaptığım hareketimden yargılanmamalıyım. Tabi ki YouTube'da sergilediğim davranışlarım normal hayatımda sergilemiyorum. Ben YouTube da farklı Discord da farkı bir kişiliğim. ‘Babası şehit olan çocuk’ konusunda kendisi de benim gibi Discord'da yayın açıp troll yapan birisi ve aylar sonra denk geldiğimizde aslında olayların tamamen şakadan ibaret olduğunu kanıtlayan bir video kaydı bulunuyor. İnanmayanlar için sunu eklemek istiyorum videoda ilk babasının şehit olduğunu söylediğinde ben ses kalabalığından duyamıyorum ve ikinci net söylediğinde çocuğa herhangi bir kötü laf söylemiyorum ve hiçbir şekilde gülmüyorum fark ettiyseniz” diye yazdı.”
İç içe geçmiş olagelen bir yok etme kuşağının ortasında hayatın berhava edilmesini yeniden tanıklık ediyoruz. Kadın cinayetlerinin, hakaretamiz savunmalarla geçiştirilmeye devam olunduğu, İstanbul’un ortasındaki yıkımın / kör karanlık cinayetin bile isteye mizah sayılmasını öne sürdükleri biçimlerle alaya alınabildiği bir zeminde o soruşturmalar sade suya tirit görünen çürümenin kıyısından birer hamledir. Yarayı iyi edecek, insani normları o alay edenlerin aklına mıh gibi kazıyacak bir tahayyül, yüzleşme imkanı söz konusu edilmeyendir. Kaldı ki, kadın cinayetleri sadece o Edirnekapı’da sonlanmamışken, her gün bambaşka bir yerlerde, genci, yaşlısı, bekarı, evlisi, annesi herhangi bir makamdan, mevkiden herhangi bir sıradan insanın canı daha kolayca çalınırken, sorun bir kırıma dönüşürken, o yıkıcılığın bir ucundan tutmaya devam diyen o sanal çetelerin var ettiklerini idrak ne zamandır, hangi zaman? Bütün bu katran karanlığı ortasında devreye giren şiddeti yüceltme, kötülüğe tarafgirlik, sonu hiç bitmeyecek ötekisine karşı duyulan nefretin taraftarlığı gibi nice aksiyon söz konusuyken nasıl fark edilecektir, imdat diye çıkagelen koca ülke!
Bitimsiz, kendini mutlak yıkıcılık üstünden güncelleyen bir iktidar pratiğinin var ettiği tüm o sokaklardan, sanal medyada saldığı / önünü açtığı cerahatli akıllarla birlikte hayat imecesi çarçur ediliyor. Gözler önünde, her gün apayrı bir dehşetin var edilebildiği bir zemin, can alarak, cana göz koyarak, hakaretler yağdırılarak, şiddetin her türden işkenceyi, sözlü fiziksel saldırıyı önceleyerek / işleyerek bir menzilin dönüşümü var ediliyor. Müşterek bir yaşam tahayyülünün geriye izi kalmasın diye cerahatle hayatların dönüşümü mütemadiyen güncelleniyor. Bitimsiz bir karanlıklar sarmalı içerisinde birlikte o hayatın müdafaasına dair kafa yorulmayan her gün başka bir yaraya dönüşüyor. Yüzleşme, sorunları idrak, meselleri konuşmak yerine linç kültürü her yeri çitliyor, bölüyor. Duraksamadan imal edilen nefrete boyut, yeniden tanımlama, biçimlendirme dün işaretlemelerle var edilirken bugün sosyal medyada karakterlerin suna geldiği “yıkıcılığı” bir arzu nesnesi, sahiden de hak gören akıllarla peşkeş çekiliyor. Cerahatin el üstünde tutulduğu, her gün toplumun bir kesiminin, cinsinin, türünün apayrı hedef kılınabildiği bir sahnede onca nutuk boşa düşer. İlkelliğin ortasında medeniyetin varlığını arayabilmek boşunadır. Cürmün ardı yeniden cürümlere çıkarken kaybedilenin hayat olduğunu, hiçbir insanın hikayesine vakıf olunamadan, yarasını bilmeden bir başka acıya tanıklık edilirken o yara hiç iyileşme ihtimalini barındırır mı? Böyle bir ülkede hayatın istikameti her nice olur, kalır, bırakılır... düşünür müydünüz!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Feeling Censored – Shawn O SMITH – Fine Art Photography Awards
Meramda Paylaşılan Haberler
Discord Üzerinden Şantaj ve Taciz Soruşturmasında Tutuklu Sayısı Beşe Çıktı - Euronews
https://tr.euronews.com/2024/10/12/discord-uzerinden-santaj-ve-taciz-sorusturmasinda-tutuklu-sayisi-bese-cikti
Kız Çocuklarını Taciz Etmişti: Discord'da Yayım Yapan Gökben Duman Tutuklandı - Cumhuriyet
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/kiz-cocuklarini-taciz-etmisti-discordda-yayim-yapan-gokben-duman-2256989
0 notes
rayhaber · 2 months ago
Text
CHP'nin Beşiktaş'taki 'Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı' Mitingi
CHP’nin “Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı” Mitingi CHP, Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda “Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı” adlı bir miting düzenledi. Bu mitingin planlaması, öncelikle kadın, hayvan ve çocukların yaşam haklarına dikkat çekmek amacıyla yapılmıştı. Ancak, Ankara’da TUSAŞ’ın Kahramankazan ilçesindeki yerleşkesine terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirilen saldırı sonrasında,…
0 notes
yamanates34 · 22 days ago
Text
Kaldı ki, yaşam bu kadar kısayken...
Ve her şey avucumuzun içinden
kayıp giderken,
Mutluluk hepimizin hakkı olmalı...
Hepimizin!
/ Cesare Pavese /
23 notes · View notes