#ilgilenmek
Explore tagged Tumblr posts
ilmiyyat1453 · 1 year ago
Text
Tumblr media
Şerli kimse, başkalarının ayıplarını sayarken kendi sıfatlarına tercümân olur.
Subhanallah! Rabbim bize hiç kimsenin ayıbını saydırmasın diye çok duâ edelim. Geçen Saliha Erdim Hanımefendi bir sohbetinde şöyle diyordu: "Ben, başkalarının bana olan davranışlarıyla ilgilenmiyorum. Ben, hangi davranışlarımda Allah benden razı olur, bununla ilgileniyorum."
104 notes · View notes
zaman-lordu · 2 years ago
Text
Kadin olmak cok aci verici yani hayatimiz boyunca aci cekmeye mahkumuz dogum olsun adet olsun hepsi bize aci veriyor ve bunlara omrumuz boyunca dayanip her sey iyi gibi yapiyoruz sanki hic aci cekmemis gibi sonra tam her sey bitiyor aci sonunda gidiyor derken bi bakiyorsun artik butun gencligin enerjin bitmis kupkuru bi sey olumussun ve daha kotusu yillarca cektigin aci icin kimse seni tebrik etmiyor kimse bunu gormuyor bile her sey sirf sana aci vermek icin varken bu acin erkeklerin kucucuk basarilari altinda golge bile olamiyor ve koca bi omur heba oluyor
1 note · View note
harepare · 2 years ago
Text
suan benim isim en zoru
1 note · View note
hataysekshikayelerisblog · 11 months ago
Text
Yengemi Arabada Sikilecek Kıvama Getirdim! (Ahmet 30 Y., Erzurum)
Yengem (amca oğlumun karısı) kendimi bildim bileli hastası olduğum ve her görüşümden sonra mutlaka 31 çekerek rahatladığım biri. Yengem 46 yaşında olmasına rağmen, hele de o götü yok mu, onun o götünü görüp te dayanabilecek erkek tanımam. Yengemlerin askerden yeni gelen oğlu, komşu ilçeden kız kaçırınca, ortalığa aniden düğün bayram havası yerleşti. Bu en çok benim işime yaradı, çünkü yengemle ne kadar çok aynı ortamda bulunursam, onu o kadar çok elleme fırsatı buluyordum. Yengemi defalarca elledim. Kocasının, ya da oğlunun, ya da kardeşlerinin, ya da kayınlarının yanında ellenmedik yer bırakmazdım. Amı hariç! Oraya ellememe her seferinde bir şekilde engel olurdu. Yengemi bir türlü anlayamazdım, çünkü bazen ellememe izin vermesine rağmen, bir türlü ileriye gitmezdi...
Artık ilk fırsatta, bedeli ne olursa olsun yengemi sikme kararı aldığım bir dönemde, işlerimin ters gitmesi canımı epey sıkmıştı. O gün evlerinin önünden geçerken, pencereden yengemin seslenişiyle irkildim ve kafamı kaldırdığımda yengem beni çay içmeye çağırdı. Gittiğimde evde hiç kimsenin olmaması beni heyecanlandırdığı gibi ateşledi de. Biraz sohbet ve moralden sonra, yengem mutfağa çayları tazelemeye gidince, ben de birşeyler atıştırmak bahanesiyle arkasından gittim. Yengem çay doldururken etrafından geçme bahanesiyle hafif elledim. Tepki gelmeyince arkasına geçip götünü avuçladım. Yengem aniden irkildi ve döndüğü gibi tokadı yapıştırdı. Bunu hiç beklemediğim için sersemledim ne yapacağımı şaşırdım, utanarak evi terk ettim. Bu olayın üzerine birkaç ay evlerine gitmeyince, amca oğlunun dikkatini çekmişti. Ama her davetinde bir bahaneyle atlattım. Ta ki oğlu kız kaçırıncaya kadar...
Bu durumda mecbur ilgilenmek zorunda kaldım ve mahkemeydi, dava, düğün derken epey yoruldum. Bu yorgunluğuma karşılık, amca oğlum, "Erzurum'a gidilecek, alış-verişe..." diyerek beni de davet edince kabul ettim. Beni almaya geldiklerinde taksinin önünde her iki amca oğlum oturuyordu, arkada ise kız kaçıran yeğenim ve yengem vardı. Yengemi görünce utanmama rağmen tepki gösteremedim. "Hadi çabuk bin!" dedikleri için direk yengemin yanına oturdum. Yolda amca oğullarının sohbeti git gide hararetlenince, farkında olmadan yengemle bacaklarımızın yapışık olduğunu hissettim. Yengemi daha önce böyle yakaladığımda, birçok kez mutlaka ellememe rağmen, şimdi bir türlü cesaret edemiyordum. Ama ikimizin de terlediğinin farkına varınca, tekrar şansımı denemek istedim. Ve yavaşça elimi yengemin bacaklarında gezdirmeye başladım. Hem bir taraftan milleti daha hararetli tartışmaları için kışkırtırken, bir taraftan da yengemi iyice ellemeye başladım. Ama tam ısınınca Erzurum'a vardık...
Erken dönüp, düğün grubuna yetişmek isterken, alış-veriş, gezme, yemek derken epey geç döndük. Karanlık daha çok işime yarayacaktı. Ama ya yengem yanıma oturmazsa hiçbir işime yaramazdı. Korktuğum olmadı ve en son binen benim yanıma yengem düştü. Yeni aldığım eşya poşetlerini bacaklarını kapatacak şekilde yengemin kucağına koydum, ki rahat çalışayım diye. Ve Erzurum'dan itibaren yengemi ellemeye başladım, çünkü kaybedecek hiçbir saniyem yoktu. Yengemin bacaklarında ve götünde elim gezerek, elimi amına doğru hareket ettirdim. Elim yengemin amının kıllarını hissederken, yengem koluyla engel olmak istedi. Kocası, oğlu ve kaynı varken ses çıkartamaması beni daha çok heyecanlandırıyordu. Bu esnada elimi yengemin karnında ve meme ucunda gezdirince, yengemin kendini serbest bırakmaya başlaması beni hemen aşağıya, yani amına yönlendirdi. Ve okşaya okşaya amına geldim ve amını herkesin içinde parmaklayıp okşamaya başladım...
Acayip tahrik oldum. Yengeme bakınca ise, gözlerini kısmış, dudağını ısırmakla meşguldü. Bunu fırsat bilerek amını iyice parmakladım ve inanılmayacak kadar kısa bir süreçte ıslanınca, orgazm olduğunu anladım ve parmaklarımı geri çektim. Ve yarağımı dışarı çıkararak yengemin eline verdim. Yengemin eli değer değmez eline boşaldım. Yengem temiz eliyle çantasından kağıt medil çıkardı. Ben sikimi temizlerken yengem de elini temizlendi. Sonra ikimiz de yolculuğun kalanını dinlenerek geçirdik...
Eve vardığımızda millet toplanmış, davul zurna çalıyordu. Kalabalığa hoşgeldiniz dedikten sonra yengeme yanaştım ve kulağına fısıldayarak, "Hoşuna gitti mi?" diye sordum. Yengemin cevabı beni epey şaşırttı, "Hayır! Çünkü ben yarağını amıma istiyorum!" dedi. Bunun üzerine plan yapmaya başladım. Damadın malzemelerinin olduğu odanın anahtarı sadece bende olduğu için, bilinçli olarak odanın ampulünü gevşettim ve yengeme yardımcı olmasını, orada üstümü değiştireceğimi söyledim. Yengem ampülü değiştirmek için benden anahtarı aldığında, yengeme sessizce, "Külodunu çıkartıp orada beni bekle!" dedim. Yengemden birkaç dakika sonra da ben, "Üstümü değiştirip geleceğim..." diyerek kalabalıktan ayrılıp peşinden gittim. Yengem karanlık odada beni bekliyordu...
Yengeme sarıldığımda, yengem biri görecek diye korkuyor, "Yapmayalım!" diyordu. Eteğini kaldırıp bacaklarını elleyince, yengemin hazırlanıp külotsuz beklemesi, dudaklarına yapışmama sebep oldu. Sonra bacaklarını aralayıp, hafif kıllı amına yumuldum. Her dil darbemle yengem başımı daha çok sıkıyor, daha çok inliyordu. Yakalanma riskimiz olduğundan hemen yarağımı amına sokmalıydım, daha sonra geniş zamanda her türlü zevki yaşatacağıma dair söz verdikten sonra, yengemi sırtüstü damadın yatağına uzatıp, bacaklarını açtım. Yarağımı amının dudaklarında gezdirince, içine sokmam için yalvardı. Yarağımı hafif hafif amına sokup çıkarınca, gözleri döndü. Ve beklemediği bir anda aniden yarağımı tamamen amına kökledim. Ve amını kökleye kökleye siktikten sonra içine boşaldım...
Yengem tam kalkıp külodunu giymek için domalınca, arkasına geçip yarağımı götüne sürttüm. "Ordan olmaz, hiç yapmadım!" demesine rağmen götünü sikmek için ikna ettim ve hem yarağımı hem de göt deliğini iyice tükürükledim. Yengemin yaşına rağmen çok dar bir göt deliği vardı, ama bu o götü sikmeme engel olmayacaktı. Hayalimdeki kadını köpek duruşuna getirerek, yavaş yavaş yarağımı götüne soktum. Ve sikmeye başladım Çok dar olmasından dolayı acayip bir zevkleniyordum. Kısa bir hırpalamadan sonra götünün içine boşaldım. Ayak seslerini duyunca toparlandık. Yengem kıçına külodunu giyip, odadan çıkamadan dudağımı öperek, "Devamını isterim!" dedi. "Ben de isterim yenge!" deyip gönderdim yengemi. Sonra ben de hazırlandım ve çıktığımda kalabalıkta yengem hiçbir şey olmamış gibi gülerek karşıladı beni...
Gecenin ilerleyen saatlerinde gülerek koluma girdi ve "Götüm çok acıyor, ama umurumda değil, müsait bir anda o yarağı tekrar istiyorum!" dedi. Dört gün geçti ve ben müsait anı sabırsızlıkla bekliyorum. Yengem, seni seviyorum, senin amını ve götünü :)
[Ahmet]
207 notes · View notes
psikolojikseanslar · 8 months ago
Text
Bir insana değer vermek, özen göstermek onunla ilgilenmek, onun kıymetini bilmek bir kültürdür. Bunun eğitimi yok kitaplarda da yazmaz. Zerafet ve nezaket gerektirir. Yolu insan olmaktan geçer.
130 notes · View notes
sertsiken0606 · 3 months ago
Text
Merhaba Hasan bey kardeşim ben Cemile öğretmen emeklisi şişko içine kapanık bir kadınım 56 yaşındayım bu yaşıma kadar hiç evlenmedim . Öğretmenlik hayatımda benimle birlikte olmak isteyen olmamıştır biliyorum o yıllarda 130 kilo civarında idim emekli olduktan sonra biraz kendimle ilgilenmek zorunda olduğumu düşünerek öncelikle kilomdan kurtulmaya çalıştım şuan 99 kiloyum. 165 boyunda esmer bir kadın. 55 yaşımda subay emeklisi bir adam beni benden istedi ama adam daha önce evlenmiş 3 kızı vardı hem bu yüzden hemde bu saatten sonra evlilik düşünmüyordum. . Bir gün mevlid kandilinde hoca efendi bir şey söyledi bende eğer isteyen olursa evleneceğim diye camide söz verdim. 3 gün sonra internette dolaşırken 37 yaşında bir adamla tanıştım sol bacağı diz kapağının altından kesik oldukça yakışıklı mütevazi şirket yöneticisi biriydi ismi Alican dı Alican hiç evlenmemiş yatı katı deniz kenarında yazlığı olan variyetli bir adamdı telefon numaramı istedi hiç çekinmeden verdim 5 dakika sonra çağrı attı konuştuk ilerleyen günlerde telefonda seks yapmaya başladık şişman kadınlardan hoşlanıyorum diyordu beni ona çeken tarafı aslında yaşı idi o benim yaşımı sorun etmiyordu benim tatil için Mersin e gitmem lazım dedim devremülküm var boşver devremülkü bizim yazlık var oraya gidelim istersen seks yaparız dedi evlilik olmazsa olmaz dedim tamam ben o işi halledeceğim dedi ertesi gün sabah saatlerinde beni aradı kimliğimi istedi WhatsApp tan çekip attım 2 gün sonraya altındağ nikah dairesinde nikah kıyılacak diye mesaj attı özel şoförü ile bana gelinlik almış göndermişti tam üzerime göre ve tam istediğim gelinlik modeliydi 2 gün boyunca her saat başı arıyor seks yapıyorduk artık parmaklamaktan bıktım nikah sonrası sabaha kadar seks yapacağım seninle dedim nikah günü gelmiş çatıştı hiç tanımadığım 2 şahit vardı nikahımız kıyıldı balayına İzmir Alaçatı ya yazlığa gittik hemde helikopter ile eve girer girmez öpüşmeye başladık bir taraftan öpüşüyor bir taraftan soyunuyorduk ip kopmuştu artık hemen oracıkta yere yatırıp bacak arama girdi emmeye başladı bende onun sikine uzandım sikini ağzıma aldım sertleşince hadi bakalım sik kadın yap beni sabaha kadar seks yapalım dedim sikini ağzıma verdi tekrar sonra bacaklarımı omzuna aldı sikini tutup amıma sürttü birden yüklendi hepsini soktu artık 55 yaşıma kadar beklettiğim kızlığımı kocam zannettiğim adama vermiştim. Birden diğer odalardan 4 erkek çıktı ellerinde cep telefonları ve dijital kamera vardı ben ne olduğunu anlamaya çalışmak isterken Alican hadi ben açılışı yaptım sıra sizde dedi ilk olarak elinde kamera olan adam üzerime çıktı sikini ağzıma verdi istemesemde zorla aldım ağzıma artık kurtuluş yoktu bu 5 erkek beni becerecekti her biri sırayla üzerime çıktı sikti beni en son Alican tekrar geldi bu sefer domalttı arkama geçti bebek yağı döktü telefonda seks yaparken hep götünü sikeceğim bebek yağı döküp çatır çatır senin o koca götünü sikeceğim diyordu zevk almıyordum ama erkekler çabuk boşalsın diye inliyordum Alican götüme boşalmıştı diğeri geldi oda eliyle amımı okşarken götümü sikiyordu bu adam işini iyi bilen biriydi ve ilk defa orgazm olmuştum Alican diğer erkeklere beni nasıl düşürdüğünü ballandıra ballandıra anlatıyordu onların beni sikme isteği bitmişti şimdi içki masasında siktikleri kadınları anlatıyorlardı ben kanepeye uzanıp onları dinliyordum aklıma gelinliğin cibinindeki cep telefonu geldi sessizce gelinliğe gittim aldım konuşmaları kaydettim polisi aradım onlar konuşurken polisler dinliyordu kısa sürede polis ekipleri geldiler ben çırılçıplak onlar çırılçıplak polisler bizim üzerimizi giyindirdi karakola götürüldük orada benim kayıtlar ve polisin dinlediği kadarı onların cezaevine girmelerine yetti şimdi kadınım artık erkeklerden nefret ediyorum. Önceleri ilk geceden korkardım bu yüzden evlenmemiş tim artık benim gibi kilolu bir kadını kimse istemez zaten. Bu arada kızlar seçtiğiniz erkeklere dikkat edin. Bol sikişli günler sizlere
39 notes · View notes
mine-lifestyle · 6 days ago
Text
Tumblr media
Keşke dünyada yaşamaya çalışırkenki işim pinterestte ilgimi çeken şeylerle ilgilenmek ve kendimce bir şeyler ortaya çıkarabilmek olsaydı ama adı üstünde işte keşke ol deyince olmuyor...
22 notes · View notes
kimseevdegil · 27 days ago
Text
hayatım boyunca bir tek seni sevmek isterdim. sana sarılmak, sana sabretmek, senin sırlarını tutmak, seni beklemek. her anınla ilgilenmek isterdim.
25 notes · View notes
birazfazla · 8 months ago
Text
Annemle uzun zaman sonra bağ kurabildiğimi hissettim....
Babamı kaybettikten sonra gün aşırı düşünerek kendini harap etmesi benide diğerlerini de yıpratmıştı iyice.
Onunla daha fazla ilgilenmek, onunla gezmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek, hatta sohbet içinde uzun zaman sonra yüzünün yeniden güldüğünü görmek bana huzur verdi.
Mesela dün'ü hiç unutmayacağıma eminim. Deliler gibi çocuk parkında eğlendik ve ben ilk kez annemle böyle bir şey yaptım, onu videoya aldığımı görmesine rağmen..
İkimizinde içinde bir yerlerde hala çocuk kalmış yanımız varmış onu anladım..
Yüzün hep gülsün sultanım benim...
60 notes · View notes
guzyazi · 25 days ago
Text
Dinlediğim programda “Yoğunluk yoktur, öncelikler vardır.” dedi bir hanımefendi. Anneler hariç de ulan dmamdjf
O sırada her gün uygulama bekleyen ev işleri, çocuk, eş, iki okulda birden çalışma, aile, akrabalar, arkadaşlar, sosyal hayat, hobiler, hastane, eczane, market, trafik, kişisel bakım…
Önceliklendirelim. Her gün yemek, temizlik, çocukla ilgilenmek zorunlu kalemler. Haftada dört gün işe gitmek de öyle. Öyle günler ki, size yardım edenler de olsa; ne kadar kuvvetli, enerjik, çevik olsanız da, savaştan çıkmış gibisiniz günün sonunda. Hem de tüm yardım edenler de sizinle o durumda. Bir arkadaşımla görüşemedim diye önceliğim o değil anlamına gelmiyor. Genellikle çocuksuz arkadaşlarımızın önceliği biz değiliz aslında. Keşke bu da biraz konuşulsa 🥲
20 notes · View notes
bakicii · 26 days ago
Text
Tumblr media
Neden Bir Bakıcı ile Çalışmalısınız?
Hayatın temposu her geçen gün artıyor. İşte tam bu noktada bir bakıcı, hem size hem de sevdiklerinize destek olmak için devreye giriyor.
Zaman Kazandırır
Çocuklarınızla, yaşlı aile bireylerinizle veya ev işleriyle ilgilenmek bazen çok zaman alabilir. Profesyonel bir bakıcı, bu yükü sizin adınıza hafifletir.
Huzur ve Güven Sağlar
Sevdiklerinizin emin ellerde olduğunu bilmek, içinizi rahatlatır. Onların mutluluğu ve güvenliği, sizin de huzurunuz anlamına gelir.
42 notes · View notes
kadir01sblog · 2 months ago
Text
Tumblr media
Sevmek birazda..kendini bana bırak demektir. Ben senden daha iyi sana bakarım. Senden daha iyi seni giydiririr. Hasta olmandan daha iyi korurum. Senden daha iyi seni güldürür, mutlu ederim demektir. Benim değil misin? Bırak bana kendini, sevdiğimle ilgilenmek benim işim demektir..❤
52 notes · View notes
birtekhayalimsensin · 4 months ago
Text
Konuşmak isteyen arıyor, görmek isteyen bir şekilde fırsat yaratıyor, yanında olmak isteyen oluyor, merak eden soruyor, ilgilenmek isteyen ilgileniyor ve insan seveceği varsa bir şekilde belli ediyor; 1 dk sonra ne olacağı belirsiz olan bu hayatta net insanlarla muhatap olun.
36 notes · View notes
beklentiler-uzer · 17 days ago
Text
sanırım sevmek öyle kendiliğinden olmuyor ya sevmek için çoğu zaman çabalamak ilgilenmek emek vermek gerekiyor, insan emek verdikçe seviyor sevdikçe emek veriyor
16 notes · View notes
penaber · 5 months ago
Text
Eskiden...
Birlikte olduğum, sevdiğim, saygı duyduğum insanların üzerine titrerdim.
Empati duygumu bir hayli geliştirmiş hatta abartmıştım.
En küçük olayda bile kendimi düşünmeyi bıraktığımdan gün gelip gerçekten kendimi düşünmem gerektiğinde bunun nasıl olabileceğini çoktan unutmuştum.
İşte o yüzden siz siz olun, attığınız adımları cömertçe harcamayın.
Duygusal birlikteliklerde çok sevmek çok ilgilenmek, ince düşünmek, naif olmak işe yaramıyor.
Birini herkesten çok sevince, onun da sizi çok seveceğini düşünmek, hayalperestlikten öteye geçmiyor.
Sonunda üzülen, yüzündeki sızıntılarla baş etmek zorunda kalan yine sen oluyorsun...
Kısacası...
Çok sevmeyin, çok önemsemeyin, çok umursamayın.
Ben artık öyle yapıyorum.
Sevgi yoksunu sahtekarları ciddiye almıyorum...
Kadir kıymet bilmeyenleri sevmiyorum...
Sadece kendini düşünenleri önemsemiyorum...
Şimdi diyorum ki;
Herkesin yolu layığına çıksın...
49 notes · View notes
halimecan · 1 month ago
Text
Müslümanlık Zamanla Değişmez, Zaman Ona Uyar
Son yıllarda din anlayışımızda büyük değişiklikler olduğu sıkça dile getiriliyor. İnsanlar, Müslümanlık’ın geçmişteki anlamıyla şimdi arasında farklar olduğunu ve bunun zamanla değiştiğini iddia ediyor. Ancak burada unutmamamız gereken bir şey var: Din, zamanla değişen bir kavram değildir. Zaman, dinin özüyle uyumlu bir şekilde evrilir, fakat dinin hakikati ve temel öğretileri değişmez.
İslam, Allah’ın son mesajıdır ve bu mesaj, tarih boyunca insanlar için geçerli kalacak şekilde belirlenmiştir. İslam’ın özü, insana doğru yolu göstermek, adaleti sağlamak, insan haklarına saygı göstermek ve Allah’a teslimiyet içerisinde bir yaşam sürmektir. Din, zamanla dönüşüme uğramaz. Zaman, insanların içtihatları, anlayışları ve yorumları üzerinden şekil alabilir, ancak dinin kendisi sabittir.
Müslümanlık, başkalarının Müslümanlığını yargılamak, başkalarının dini pratiğiyle ilgilenmek değil, bireysel olarak Allah’a kulluk etmektir. Tıpkı Mevlana’nın dediği gibi: “Kimseyi yargılamadan, her insanın kendi iç yolculuğunda neye ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışarak yaşamalıyız.” Gerçek anlamda bir Müslüman, önce kendi nefsini ıslah etmeye çalışır, başkalarını eleştirmek veya yargılamak yerine, kendi ibadetine ve ahlaki sorumluluklarına odaklanır.
Eğer ülkemizde herkes, sadece kendi dini pratiğiyle meşgul olmayı, başkalarının inancına müdahale etmeyi bırakmayı öğrenebilse, toplumda daha fazla hoşgörü, daha fazla barış ve huzur olur. Çünkü her birey, kendi ruhsal yolculuğunda farklı aşamalardan geçer ve bu farklılıklar, dinin özüyle bir çatışma oluşturmaz.
Gerçek Müslümanlık, dinin ahlaki değerlerine sadık kalmak, başkalarına karşı iyi niyetli olmak ve insanlık için hayırlı işler yapmaktır. Eğer her birimiz, kendi Müslümanlığımızı yaşamak ve bu yolculukta başkalarına karışmamak için çaba harcarsak, toplumda daha barışçıl ve huzurlu bir ortam oluşturmuş oluruz.
Zaman değişebilir, ancak dinin özündeki değerler sabittir. Müslümanlık, başkalarını yargılamakla değil, önce kendimizi doğru yolda bulmakla ilgilidir. Bu anlayışı hayata geçirirsek, toplum olarak daha huzurlu, daha mutlu bir geleceğe doğru adım atmış oluruz.
19 notes · View notes