#hal mi

[seslimeram]

Fatura Ağırlaşırken...

Fatura her gün daha ağırlaşıyor. Biçim ve anlam olarak var edilmiş olagelen hayat istemi her durumda bedel / diyetlerle boğuluyor. Ne diye bitiyor, ne kesilen faturalar. Ne tek bir an olsun tahakküm ara veriyor ne de var edilmiş olan topyekun soyguna bir dur deniliyor. Katran karanlığı içinde debelenip durulan bir menzilde hayatiyet o bedel ve diyetlerden mülhem bir olguya sıkıştırılıyor. Her yan kapkaranlık, her gün cerahatin her şey ama her bir şey mutlak sabık iktidarın insafına terk ediliyor. Bir tek bu bahislere çaba sarf edilip duruluyor. Biyopolitik olan bir tahakküm veçhesi üstünden yol arayan iktidar tahayyülü ve izleğinin her daralmada kendine hak olarak gördüğü an var ettikleri her şey o bedeli, şu diyet istemini belirgin kılıyor. Ne yol yol, ne gidişat gidişat. Feveran eden olmayınca, tek bir itiraz kayda alınmadığında doğru yolda olunduğu zikrediliyor. Oysa genel geçer değil hep dönüp geçmişe anbean oralardan yeni bir boyunduruk halini aşıran, bedel, diyet ya da vergilendirme nam aslarla faturalandırmalarla hayat kuşatılıyor. Bütünüyle bir “normatif” kılınan terör, denetim, gözetim ve tahakküm üçlemesinin refakatinde bu faturalar herkese pay ediliyor. Devletin, devletlinin sunduğu tahayyül, eylemsellik toplamı bir biçimde tüm o sıradanın hayatını zehir ediyor kesin bilgi.

Bireysel çıkışların önüne kurulan setler, en ufak bir muhalif söylemi imkansız, duyulmaz kılma gayretinin var ettiği her şey o faturalandırma sistematiğini günceller. Demokrasiden bahis açılırken darp etmenin yolları arşınlanır. Otuz iki kısım tekmili birden, yine yeniden bir seçim hezimeti yaşayan muhalefetin onlarca farklı parçaya bölündüğü zeminde üstüne titrenen tahakküm her fırsatta bu karşıt cephenin boşa düşürülmesi sonrası daha ağır bedel ve diyetleri var eder. Karşı çıkıp sahiden hesap soracak bir makam kalmadığından sıradan insanlar kendi kaderlerine terk edilirler. Ele geçmeden yok edilmiş, buharlaşmış olagelen o maaş iyileştirmeleri, enflasyona ezdirmeyeceğiz naralarının arasında bedel / diyet anlık güncellenen bir mefhum kılınır. Dolarla ne işiniz var ki denilip durulurken iğneden ipliğe her şeyin ithal edilmesi göz ardı edilmek istenir. Damacana suyun tek başına 72 lira gibi artık abes olmayı aşan bir mübalağaya dönüşümüne sessiz kalınsın buyrulur. Çarşı pazar alenen yangın yerine dönüşmüşken, daha bunlar iyi günleriniz sayıklamasına düşmekten kendilerini alıkoymayan bir cenahın da varlığında o diyet / bedellerin sonu gelmez. Böyle bir istikamette fatura her gün daha da ağırlaştırılır.

Mezopotamya Ajansına bağlanalım: “Zamlar sebze ve meyve fiyatlarına da yansırken, Amed’li yurttaşlar, pazar alışverişi yapamadıklarını belirterek, 5-10 kilo aldıkları domatesi 2 kiloya düşürdüklerini söyledi.

Temmuz ayına zamlarla girilirken, önceki gün açıklanan politika faizi de beklentilerin altında kaldı. Politika faizi yüzde 17,5 seviyesine yükseltildi. Vergi artışlarının yapıldığı Temmuz ayı içerisinde benzin ve motorine gelen zamdan sonra süt ve süt ürünlerine yüzde 35 zam geldi. Akaryakıtta gelen zamlar, döviz kurundaki yükseliş, çarşı-pazara ise zam olarak yansıdı. Amed’in Bajare Nû (Yenişehir) ilçesinde kurulan semt pazarına sebze ve meyve fiyatları yüksek olunca yurttaşlar da ihtiyaçları kadar alış veriş yapamıyor. Semt pazara esnafı, müşteri çekmek için fiyat etiketi asmamaya başladı.

Ofis’te kurulan Perşembe pazarında meyve –sebze fiyatları el yakıyor. Pazarda, domates 15- 30 TL, salatalık 12-15 TL, şeftali 30 -35 TL, patlıcan 10-16 TL, kiraz 45 TL, üzüm 25-35 TL arasında değişen ücretlerle, patates 15 TL, soğan 17 TL, marul 30 TL, maydanoz 5 TL, kırmızı lahana 18 TL, limon ise 18 TL’ye satılıyor.

Amed’in Sûr ilçesi Dağkapı ile Bajare Nû ilçesi Ofis Semti’ndeki semt pazarında mikrofon uzattığımız yurttaşlar, zamlardan kaynaklı dert yandı.

‘Gün Geçtikçe Her Şey Daha Kötüye Gidiyor’

Dağkapı’da mikrofon uzattığımız 53 yaşındaki Kahraman Erten, Amed Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması ardından işsiz kaldığını söyledi. Çöpten pet şişe toplayarak geçinmeye çalışan Erten, eşi ile tek başına yaşamasına rağmen kazandığı paranın geçinmelerine yetmediğini söyledi. Hastalığından dolayı pet şişe toplamayı da bir ay önce bıraktığını aktaran Erten, “Sağlık sorunlarım var, ağır işler yapamıyorum. Bu koşullarda geçinmek zor oluyor. Neredeyse her gün yeme, içmeye zam geliyor. Eskiden 15-20 TL’ye pazardan ihtiyaçlarımızı alabiliyorduk. Ancak şimdi 400-500 TL’ye bir şey alamıyoruz. Bir karpuz alıyoruz 50-60 TL’ye. Geçen ay bin 500 TL, bu ay 3 bin TL’ye yakın giderimiz oldu. Millet geçinmekte çok zorlanıyor. Sistem çökmüş durumda gün geçtikçe her şey daha kötüye gidiyor” şeklinde konuştu.

‘Hiçbir Şey Alamıyoruz’

Eşinin emekli maaşıyla geçindiklerini söyleyen Keziban Çelik (64), “Eskiden merkeze eşya almaya geliyorduk, domatesin kilosu 50 kuruştu. Sonra 1 TL oldu, sonra 3 TL oldu, böyle böyle yükseldi. Şimdi domatesin kilosu 15-20 TL’den aşağı değil. Bir terlik alacaktım 120-150 TL, gidip zar zor 65 TL’lik bir terlik bulup aldım. Her şey pahalı olmuş, hiçbir şey alamıyorsun. Bir ceket alacaktım kendime, o da 200 TL olunca alamadım” dedi.

Fiyat Etiketi Konulmuyor

Ofis Semti’nde kurulan Perşembe Pazar’ında sebze meyve satarak geçimini sağlamaya çalışan Atilla Görmüş (40), insanların yüksek fiyatları görüp, tezgâhlara yaklaşmadığını belirtti. Tezgahta sattığı ürünlere fiyat etiketi yapıştırmadığını belirten Görmüş, “Biz evde 5 kişiyiz üç çocuğum var. Geçimimizi çok zor yapıyoruz. Sebze ve meyvelerde bayramdan önceki haftalarla, bayramdan sonraki haftalar arasında uçurum gibi fark var. Birkaç hafta önce mazot 18-20 TL’yken bugün litresi 25-26’yı bulmuş. Sebze ve meyvenin buraya geliş fiyatı çok pahalıya mal oluyor. Bir aile evine bayramdan önce 300-400 TL alışveriş yaparken, şu an 800 TL’yle alışverişini tamamlayamıyor. Bayramdan önce muz fiyatı 25 TL’ydi, bugün 35 TL olmuş” ifadelerini kullandı.

‘Erdoğan’la Ekonomi Düzelmez’

Çewlîgli Ömer Susever, insanların, sokakta bir şeyler almak amacıyla değil, bakmak amacıyla gezdiğini belirterek, “Türkiye’nin durumu zaten iyi değil, zaten iyi de gitmeyecek” dedi. Ekonomik krizin sebebinin Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikalarından kaynaklandığına dikkat çeken Susever, şunları söyledi: “Türklerin, biz Kürtlere bakış açısı bu olduğu müddetçe de bu krizlerin yaşanmasında değişen bir durum olmayacak. Türkiye, Kürtlerle barışmadığı müddetçe, yardım için ister Afrika, ister Rusya’ya gitsin yine Kürtlerin ayağına gelecek. Türk halkı şunu iyi bilsin, bu sorun çözülmedikçe ne Türkler ne de Kürtler rahat edecek. Türk ve Kürtlerin kardeşliği sağlanıncaya kadar bu krizler bitmez. Biz kardeşliğin gerçekten tesis edilmesini istiyoruz, ama onların kardeşliği sadece dildedir.”

‘Adalet Yok, Zam Var’

Yoksulun daha çok yoksullaştığını, zenginin daha da zenginleştiğini dile getiren Susever, “Mehmet Şimşek’le de düzelmez, Erdoğan’la da düzelmez. Değişim için, akılcı bir yol izlenmesi lazım yoksa ülke olarak kaybedilecek. Eskiden Avrupa’dan bir kaç yıl gerideydik, şimdi onlardan 50-60 yıl geri kaldık. Avrupa’nın parası değerlidir çünkü adaletleri var. Bizde ise adalet yok. Biz de ise her sabah uyandığımızda bir önceki günden zarardayız” dedi.

‘Zam Gelmedi Mi ��aşırıyoruz’

5 çocuk annesi Evin K., eşinin şoförlük yaparak, geçimlerini sağlamaya çalıştığını belirtti. Zam haberi almadıkları gün şaşırdıklarını dile getiren Evin, “Eskiden iyiydi, eşimin çalışıp, kazandığı parayla rahatça geçinebiliyorduk ama şimdi kıt kanaat geçinebiliyoruz. Eskiden 300 TL ile mutfak alışverişimi yapabiliyorken şimdi o parayla bir poşeti doldurup eve getiremiyorsun. Bir karpuz aldın mı paran bitiyor. Köyde oturuyorum, elektrik ve su parasıyla birlikte para ancak yetiyor” şeklinde konuştu.

‘Domatesi 2 2 Kiloya Düşürdüm’

Vefat eden eşinden kalan emekli maaşıyla geçinen Zeynep Başakçı (60), “Maaşımı aldığım gibi mutfak giderlerine veriyorum. Aldığım maaşı yettirmeye çalışıyorum. Pazara gittiğimde 300 TL ile gidiyorum, sebze dışında hiçbir şey almadan geliyorum. Eskiden dört beş kilonun altında sebze almazken şimdi bir iki kilo alabiliyorum. Kiloları düşürdüm. Domatesin kilosunu en son 23 TL’ye aldım, eskiden 5-10 kilo aldığım domatesi şimdi 2 kilo alabiliyorum” ifadelerini kullandı.

‘Yardımlarla Ayakta Durmaya Çalışıyoruz’

Malatya’da yaşadığını belirten depremzede Zeynep Avcı (35), depremden sonra evlerinde kimsenin çalışmadığını belirterek, “Son gelen zamlardan sonra hiç memnun değiliz halimizden, her şeye zam. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Benzinin litresi ne kadar zamlandı? Enflasyon batmış durumda, 2 bin lira olan alışveriş tutarımız 3 bin lira oldu. Pazara daha önce 300-400 TL ye gidebiliyordum, şimdi bin TL cebinde olacak ki her şeyi alabilesin. Biz dört kişiyiz, şu an evde kimse çalışmıyor. Depremden sonra yardımlarla ayakta durmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

‘Simit Alsam Ekmek Alamıyorum’

Diyarbakır PTT Başmüdürlüğü’nde aldığı yaşlılık maaşı için sırada bekleyen 76 yaşındaki Halime Aba da geçinememekten yakındı. Tek başına yaşayan Aba, “Torunlarım kendine kıyafet alabilmek için 3 gün kasabın yanında çalıştı. Üçüncü günün sonunda alabildikleri para 200 TL oldu.3 bin TL alıyorum, fazladan bir şey alamıyorum. Canım bir simit, sıcak ekmeği istediğinde satın alamıyorum. Dolaptan ekmek çıkarıp onu yiyorum, çünkü 10 TL’yi verirsem geçinemem, 2 ekmek alırsam günde 20 TL yapıyor. Eskiden 100 TL’ye bana yetecek kadar şey satın alıyordum. Şimdi de tek başıma yaşamama rağmen 500 TL yetmiyor. En son alışveriş yaparken domatesin kilosuna 30 TL istedi. Bende orada bulunan çürük domatesleri 20 TL’ye satın aldım. Küçük torunlarım var, onlara 10 lira harçlık veriyorum ,onunla mutlu oluyorlar. Takatim, ayakta duracak mecalim yok ama saatlerdir burada maaş kuyruğundayım. Doktora gidemiyorum” dedi.”

Fatura her gün daha ağırlaşıyor. Bir tek Amed’den yansıyan şu bildirimler dahi memleket denilenin her nereye doğru taşındığını göstere geliyor. Artık cürmü aralıksız var eden bir temsilin eylediği bir de ekonomik çökertme olarak ilavesi kılınıyor. Tümüyle belirgin bir kuşatma altına alınmış olan hayatta var olma mücadelesindeki insanlara bedel / diyetlerin var edilmesinin ne sonu getiriliyor ne de bir dibi bucağı bulunuyor. Kuru ekmeğe talim ettirmekle yola çıkılan güzergah yeni ülkenin şatafat dolu yüzüncü yıl söyleminin hemen yanında biçimlendiriliyor. Ele geçen kısıtlı maaşın, asgari ücretin, hiç değilse iyileştirildi diye avutup yutturulmaya çalışanın bir insani değeri değil, bir eksik kapatmayı değil, bir biçimde karın tokluğunu değil artık tastamam yeni liberalizmin keskin bir sınaması adına var edildiği ortaya çıkıyor. Eldeki avuçta her ne varsa ondan da olmanın yeni, yepyeni bir Türkçe karşılığı “yoksunluğun” ortaklaştırılmasıyla çıka gelir. Gerisi yukarıda okuduğunuz tanıklıkların ortak hikayesindedir. Gerisi malum.

BirGün’den aktaralım: “Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yoksulluk Dayanışma Ofisi, ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde İlerleme Yok’ başlıklı bir rapor hazırladı.

“BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri̇ Ağı (Sustainable Development Solutions Network-SDSN) 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nu yayınladı. 166 ülkenin tüm hedefler doğrultusunda puanlaması yapıldı ve ilerleme durumları gösterildi. Sıralamada Finlandiya 1. olurken, Türkiye 72. sırada yer aldı.

Türkiye'de nüfusun yüzde 60,4 dolayında kesiminin, yani 51 milyon 600 bin kişinin açlık sınırının altında yaşadığı tespit edildi.

"BM 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu'nun Sıfır Açlık hedefine yönelik verilere göre; Türkiye'nin yetersiz beslenme yaygınlığı oranı yüzde 2,5. Beş yaş altı çocuklarda bodurluk prevalansı yüzde 5,5. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), 6 Haziran 2022 tarihinde gerçek zamanlı veri paylaştığı ‘Açlık Haritası’na göre, 92 ülkede toplam 866 milyon kişi yeterli gıda tüketmediğini açıkladı. Haritaya göre, 82,3 milyon nüfuslu Türkiye’nin 14,8 milyonu yeterli gıda tüketemiyor. TNSA’nın 2018 yılında Hacettepe Üniversitesi ile yaptığı araştırma ise beş yaş altı çocukların yüzde 6’sı bodur ya da yaşına göre çok kısadır. Bu durum, kronik kötü beslenmeyi işaret etmektedir. Bodurluğa, en fazla hiç eğitim almamış veya ilkokulu bitirmemiş annelerin çocuklarında rastlanmaktadır (yüzde 9). Bodurluğun en yaygın olduğu bölge Doğu (yüzde 8), en az yaygın olduğu bölge ise Batı’dır (yüzde 4). Beş yaş altı çocukların yüzde 8’i fazla kiloludur. Akut yetersiz beslenmenin bir göstergesi olan zayıflık (boya göre çok zayıf olma) yaygın değildir (yüzde 2). Bunlara ek olarak, çocukların yüzde 2’si düşük kiloludur."

"BM 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu'na göre; iyi sağlık ve refah alanında anne ölüm oranı her 100 bin canlı doğumda 17,3, yenidoğan ölüm oranı ise her bin canlı doğumda 4,7, Beş yaş altı ölüm oranı ise bin canlı doğum başına 9, tüberküloz insidansı ise her 100 bin nüfusta 18, evsel hava kirliliği-ortam hava kirliliğinin ölüm oranı her 100 bin nüfusta 45,5, 15-19 yaş arası gençlerdeki doğurganlık hızı bin kadın başına 14,7. İklim değişikliğinden en fazla etkilenenler derin yoksulluk içinde yaşayan ve en savunmasız durumda olan çocuklar. Kaynak tükendikçe çocuklar okuldan alınıp çalıştırılıyor. Yoksullaştıkça ‘çocuk evliliği’ artıyor. Açlık ve yoksulluk, suç oranını artıyor. Kirlilik, en çok çocukları etkiler. Anne karnında ve erken çocuklukta kimyasallara maruz kalmak, erken bebek ölümüne yol açıyor."”

BM Raporu bir hakikati bildirirken baş efendinin söylediğidir: "-Milletime sesleniyorum. Verim ekonomisinden yana olalım. Tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım." Bütünüyle tırpanlanan bir yaşam idesi, kuşa çevrilmiş olagelen maaşlar, kesintiler ve bitimsiz eksiltmeler ile birlikte tasarruf edebileceğinden de olmuş bir halkla kafa yapmak değilse her nedir baş efendinin var ettiği. Hiçbir cümleye ya da merama sığmayacak kadar kalıcı / kesin ve kati bir yıkım kuşatırken yaşama idesini eylemini hayatta var olma gayretinin köküne kibrit suyu aralıksız dökülürken hangi bedel, hangi diyet kalmıştır ferah için. Çoluk çocuğundan, gencine, yetişkininden yaş almış olan herhangi bir bireyine bırak tek günü, en ufak bir umut kırıntısı bırakmayan bir zemindeki faturalandırma halinin bir sonu gelir mi, sahiden getirilebilir mi? Saray denilen yapının tek bir günlük masrafı on milyon lira sınırlarını arşınlarken, umut pazarlamaya devam diye çıkagelen, herkes bize yatırıma koşuyor, sıraya giriyor denilen bir zeminde bunca un ufak edilmiş hayatın hesabı her ne olacaktır? Bütünüyle kafa kola alınmış olagelen hayatı var eden insani temsiliyeti lağvetmeye devam diyen bir cüretin karşısında hangi bedel daha kaç fatura kalmıştır ibraz edilecek. Hayat binbir türlü ayak oyunu, mübalağaya yer bıraktırmayan bir kötülük seremonisi dizisine rehin kılınırken normali zayi olunmuş olan yerde bunca can kırığının hesabı, bu kadar eksik konulmanın hesabını kim, ne şekilde, her ne zaman verecektir, düşünüyor musunuz? Masallar anlatılıp durulurken, refah ülkesine dair haberler birbiri ardına bildirilirken, sıradanın un ufak edilmiş hayatlarının hesabını kim nasıl verecektir? Faturalar ağırlaşırken, bedeller, diyetler, tehditlerle güncellenirken ardılı sıra bir ülkenin müşterek idesi hayatta “asgari” bir yaşama ihtimali ellerinin tersiyle silinip giderken kim verecektir ki yaralarımızın, eksikliklerimizin, onca yoksunluğun hesabını?

Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023

Görsel: İsmail FERDOUS via Bloomberg

[stellato-17]

Now I continue with another unposted but small compilation and it's the Metal Gear Solid saga 🖊😁

[xansxado]

John Constantine x Barry Allen??????

Tengo problemas,perdón

[obsmiechujek]

I love your artstyle!! Who are your inspos?! Also ty for the MGS content so rare nowadays 😥

Awh thank you so much that's so sweet!! Honestly my biggest inspirations have always been @dmbakura, @love2point0 and @aw00g4 even if my artstyle doesn't reflect it hgnhh I've been following these legneds for years at this point!! And dont worry I'll be posting MGS content forever I'm obsessed with the series. In fact take some Otasune for the road

[ajaxxx-x]

et tu, brute

Just a gentle reminder that, to Oliver, Hal’s last word was his name :(

[wajjs]

Look at this MEATY Hal art I commissioned! 💚 👁️👁️ 💚

Check out the amazing artist that worked hard on this BIG piece (wink wink!)

Here are the socials: pastel_de_papa_ on Instagram | pasteldepapa66 on Twitter

[lahtzu]

[giftideasfromaycaramba]

Vintage handcarved, hand painted traditional Korean Mi-yal-hal-mi Mask

[nalza73]

Ohhh auntie.....muuaahhhh

Nama ku khalil, sekarang aku berumur 25 tahun kisah benar ini berlaku semasa aku berumur 20 tahun waktu itu aku tinggal menyewa bersama berapa orang kawan di bandar k. Jiran sebelah rumah ku adalah sepasang suami isteri berbangsa cina yang mempunyai sepasang anak aku hanya memanggil mereka dengan panggilan uncle dan auntie dan anak lelaki mereka sebagai ah bee dan anak perempuan mereka ahling sahaja manakala mereka mengenali aku sebagai mi. Uncle berumur 40+ manakala auntie 30+ anak mereka 8 dan 10 tahun dan aku sendiri 20+. Aku tidak tahu apa pekerjaan uncle tetapi ku lihat dia jarang berada dirumah, isterinya tidak bekerja dan anak mereka bersekolah.

Kawasan perumahan itu kebanyakan penghuni berbangsa cina dan india, tuan rumah ku pun berbangsa cina. Walaupun begitu jiran aku tu boleh dikata peramah juga malah ahbee sering datang ke rumahku untuk belajar bersama ku. Walaupun telah berumur 30+ auntie memang cantik dan sexy. Ku lihat dia sering berpakaian yang mengghairahkan ku dengan skirt pendek yang ketat atau yang longgar sehingga boleh menampakkan seluar dalamnya dan berblaus yang longgar lehernya yang boleh menampakkan 1/2 dari teteknya.

Aku sering mencuri pandang semasa dia menyidai/mengambil pakaian diampai di rumah mereka. Bila ku lihat dia hendak menyidai/mengambil pakaian dijemuran, aku dengan sengaja pura pura menyidai/mengambil pakaian juga ataupun membasuh motosikalku. Semasa itu aku akan bersembang dengannya hal hal semasa. Bila petang autie akan duduk di kerusi batu di depan rumahnya dgn seluar pendek longgarnya ataupun skirt pendeknya masa itu aku akan keluar dan pura pura tunduk menyapu laman agar aku dapat mengintai cipapnya. Memanglah tak nampak cuma nampak seluar dalam aje tpi cukuplah buat modal melancap aku.

Suatu ari water tank dirumahku rosak (over flow) air melimpah keluar akibat flow kontrol yang telah rosak. Water tank tu terletak diatas syiling diatas bilik mandi ku. Aku pun memanjat atas siling bilik mandi untuk menggantikan dengan flow kontrol yang baru. Semasa aku berada di atas syiling selepas membaiki water tank tersebut aku terdengar bunyi orang mandi dirumah sebelah. Barulah aku tahu bahawa bilik mandi ku terletak bersebelahan dengan bilik mandi jiran ku. Terlintas fikiran ku untuk membuat lubang untuk membolehkan akau mengintai jiran sebelah. Aku pun membuat lubang dan dapat ku lihat ah bee sedang mandi – buang karen betul.

Esoknya aku mengambil cuti emergency semata2 nak mengintai sepanjang hari. Aku naik di atas siling dan menunggu mangsa. Ahling masuk untuk mandi, walaupun masih kecil tapi tetek yang baru nak tumbuh itupun menggairahkan ku. Aku menunggu auntie masuk bilik mandi……….yess auntie mandi dengan buih sabun tu dia mengusap ngusap teteknya dan cipapnya. Hulamak besar juga tetek dia ni tapi aku tak nampaklah cipap dia coz aku intai dari atas. Yang kelihatan cuma bulunya yang lebat tu. Adik ku terus mengeras minta dikemut cipap apakan daya cipap sape nak ku tikam ni, apa lagi melancaplah aku.

Pas ari tu dah jadi ketagih aku nak mengintai, asal ada masa dan kawan serumah tiada dirumah aku akan menjalankan aktiviti ku. 2 minggu selepas tu aku mc walaupun begitu tak bermakna aktiviti ku terhenti.lepas makan ubat sebaik sahaja balik dari klinik aktiviti bermula. Wah tayangan perdana auntie bagai kan …………….mengerang apabila dia main sabun dengan cipapnya.sebelah kakinya terangkat di singki dan ku lihat dia menjolok sabun ke dalam cipapnya. Aku apa lagi terpaksalah ku goncang adik ku yang satu ni tiba tiba prak kayu syiling patah kelam kabut aku turun dari siling.

Besok paginya aku masih lagi dalam mc aku menyidai baju ku di ampaian, auntie keluar dan menyidai baju. Dia menegorku aku hanya senyum sahaja, bukan tak de mood cuma aku takut dia tahu aku mengintainya semalam. Akhirnya aku terpaksa memberitahu bahawa aku mc selama 2 ari. Auntie bertanya siapa dirumah semalam terkedu aku nak menjawapnya. Dengan senyum yang di buat2 aku menjawap aku sorang pas tu dia tanya lagi siapa ada dirumah selain aku ari ni, aku kata tak de orang melainkan aku. Tiba2 dia kata sapa naik atas siling semalam aku terkejut beruk memberitahu aku yang naik untuk membaiki water tank padahal water tank tu dah ku baiki 2 minggu lepas. Dia memberitahu silingnya dah pecah sedikit terpaksalah aku kata aku akan baiki.

Dengan rasa serbasalah aku kata biar aku tengok siling rumah dia, dia pun menjemput aku masuk dan melihat siling yang pecah tu. Auntie bertanya samada aku ada girl fren atau tidak, aku hanya menggelengkan kepala. Dia tanya lagi samada aku ada video player atau tidak, aku menggangguk. Dia tanya lagi samada aku pernah tengok video lucah, aku dengan muka seposen senyum je tiba2 bagai nak pengsan aku bila auntie bertanya samada aku ada mengintai dia semalam, aku tak jawap. Pas tu dia minta aku bercakap benar kerana bukan dia nak marah cuma nak tau aje. Aku pun mengangguk then dia kata lain kali jangan mengintai, tak baik………….kalau mahu tanya saje. Aku bagai tak percaya dengan apa yang ku dengar lalu berkata betul ke?, dia hanya senyum sahaja.

Bila ku lihat dia hanya tersenyum, berahiku datang adik ku terus bangun. Aku perasan auntie memandang ke arah seluar ku yang menampakkan adikku dah melintang didalam seluar. Sememangnya aku jarang memakai seluar dalam melainkan sekiranya aku pergi keluar. Aku cuba mengalihkan pandangannya dengan bertanya samaada dia ada menyimpan tukul besi atau tidak untuk ku gunakan bagi membaiki siling rumahnya. Auntie menjawab tukulbesi tak ada kalau tukul mi, tu ada dalam seluar.

Aku bertambah berani lalu memegang teteknya, dia tidak mengelak sebaliknya menarik ku masuk kedalam biliknya. Selepas menutup pintu dia membuka bajunya dan menarik tangan ku dan diletakkan keatas teteknya. Tanpa membuang masa aku meramas teteknya itu, dia mengeluh dan membisik kan ketelinga ‘now u get it’. Sambil tangan nya mengelus kepala ku tangan yang sebelah lagi meraba kepala adikku. Aku dah tak tahan macam nak terpancut air ku, maklumlah ini kali yang pertama. Dia menolakku keatas katil dan membuka seluar ku tanpa membuka bajuku. Aku bagaikan dalam mimpi bila ku rasa adikku telah dijilat sesuatu yang suam dan mengasikkan. Dia telah menjilat adikku bagai anak kecil menjilat lolipop, teteknya yang lembut menekan lututku menyebabkan semangatku terbang entah kemana. Dia terus menyedut dan mengisap adikku membuat aku geli sedap yang teramat sangat. Ke2 biji telurku juga dijilatnya malah lubang buritku juga tidak ketinggalan dijilatnya. Aku dah tak tahan alamak terlepas air maniku didalam mulutnya. Auntie ku lihat agak kecewa dan berkata ‘apasal lu tak cakap mahu keluar’. Aku menjawap dengan perlahan ‘tak sempat manyak silap’ meniru telonya. Aku merasa serbasalah melihat raut mukanya itu lalu aku berkata ‘don’t worry be happy, i’ll serve u better than u’

Aku berehat sebentar sambil berbaring manakala dia terus menjilat saki baki air mani ku dikepala adikku. Bila dah rasa lega aku menolaknya terlentang di atas katil. Ku kuak kakinya mengangkang, pussynya berbulu lebat sampai lubangnya pun langsung tidak kelihatan. Sahnya tak pernah kena trim ni aku berkata didalam hati. Aku rapatkan hidungku ke pussynya, baunya agak hapak namun masih menyelerakan. Ku cium pussynya dan ku jilat sampai ke kakinya, auntie mula menggelisah. Aku tahu dia mula bernafsu semula. Seluruh badannya ku jilat tak de seincipun ketinggalan. Adikku cergas semula bila melihat pussy yang merah dengan kelentit yang panjang terjojol keluar dari celah lubang pussynya itu. Air mani entah air mazi meleleh dari dalam pantatnya, pemandangan yang sungguh indah. Jika dulu aku hanya melihat di kaca tv kini its live.

Aku dah tak tahan aku arahkan kepala adikku ke dalam pantatntya dan ku tekan perlahan. Ketat juga pantat auntie ni walhal dua budak dah keluar dari lubang ini. Aku tekan lagi masih tak boleh masuk, aku peduli apa aku tetap nak masukkan kepala butuhku kat dalam lubang pantatnya. Emmm auntie mengerang, kepala butohku dah berjaya masuk ke dalam pantatnya. Terasa suam kepala butuhku dikemut oleh pantat auntie. Sorong tarik sorong tarik aku masih boleh bertahan pasal baru sekejap tadi maniku dah keluar. Aku suruh auntie meniarap dan aku menonggangnya dari belakang, lebih mengasyikkan aku rasa. Kau tahu sajelah bila cina kena kongkek, bising betul. Aku takut juga kalau jiran yang lain dengar rengekkannya.

Auntie menyuruh aku terlentang dan dia menonggangku pula, aku ramas teteknya sekuat hatiku tapi dia tak kisah je. Tentu sedap sangat dia tu, aku relax je bila dia mengangkat dan menekan pantanya ke butuhku berulang kali. Macam nak terikut butuhku dikemut pantat auntie. Aku balikkan dia pula, aku nak taji lubang buritnya. Auntie menolak dia kata ‘apasal lu mau taruk sana taruk lah dalam sini’ dia menuding pantatnya. Aku pun tak mau lah nak kecoh, lalu ku tikam pantatnya berulang kali. Aku dah tak tahan, nak ku pancut kat dalam kang jadi budak lalu ku halakan butohku ke mukanya. 1 2 3 tembak……. Muka auntie basah dek air mani aku. Terus dia meratakan air mani ku dimukanya macam orang pakai masker.

Aku tahu dia dah puas, cepat2 aku mengenakan seluarku. Barulah aku tahu sebenarnya auntie dah lama tak dapat, pasal tu dia horny sangat. Untungnya aku dapat pantat, walaupun bini orang tapi masih ketat. Selepas kejadian tu aku sering mencari peluang untuk kerumahnnya. Tapi tak beranilah ikut pintu depan takut orang nampak, aku masuk kerumahnya ikut pintu belakang. Pantang ku lihat kereta uncle tiada tentu auntie akan memberi isyarat kepadaku.

[theflashjaygarrick]

So you've heard about the DC Absolute Universe and you're wondering what it is all about.

While details about Absolute DC is still coming out, I decided it might be useful to make a breakdown of what we know so far (mostly from SDCC).

DC Absolute Universe Breakdown:

The Absolute universe is a new alternate universe influenced by Darkseid energy. It is a 'darker' universe where all the heroes have lost something key to their Earth 0 selves which leaves them as underdogs. While separate to the main universe it will link in through the events of the All In initiative. There doesn't seem to be many superhero teams yet, but a lot of iconic heroes have had their own solo series' announced:

Absolute Batman (By Scott Snyder and Nick Dragotta):

The series brave enough to ask...what if Batman was an absolute unit. This is a Batman with no money and no status as the Prince of Gotham. Instead he is a construction worker and city engineer who has turned himself and his costume into an absolute weapon. He has an adorable French Bulldog and is also apparently blonde.

This Bruce Wayne never had a butler but there still is an Alfred in the Absolute Universe: Alfred "Penny", the grizzled and tired MI-6 spy. They seemingly meet for the first time when Bruce has already began his caped crusade against crime (and the series' confirmed big bad Black Mask)

Bonus: The Jim Lee variant cover gives us a better look at his costume's armoured texture and one of his weapons. He's seemingly more of a heavy hitter than the Batman we know.

Absolute Wonder Woman (By Kelley Thompson and Hayden Sherman):

This Wonder Woman was raised not in Paradise Island but rather in The Underworld. She has no sisters and no quest for peace. Instead she is the last of the Amazons who becomes a warrior and a witch, and eventually the Absolute Universe's first superhero. She is more heavily armed, carries a massive sword, and flies around on a skeletal pegasus made of iron.

Unlike her Earth counterpart who is notable for not wearing a mask, this Wonder Woman seemingly has two, including a rather demonic looking helmet. Also, her colour scheme is based less on the American flag and more on the idea of lava under rocks.

She also has a Jim Lee variant cover which suggests she also will have a lasso.

Absolute Superman (By Jason Aaron and Rafa Sandoval):

Superman is the member of the trinity we know the least about. He is supposed to be more alien (suggested by his glowing red arms and the fact the cape seems to be made of pure energy) and according to the solicitation is "Without the fortress... without the family... without a home" but honestly we don't know much more.

We do have some cool art though (including another Jim Lee Variant):

Absolute Green Lantern (By Al Ewing and Jahnoy Linsday)

Absolute Green Lantern is a "first contact" story and "reimagining" of the Green Lantern mythos featuring Jo Mullein, Hal Jordan, and John Stewart. We have some cool concept art of it including a redesign of Jo that suggests the lanterns might be in civilian clothing illuminated green.

Absolute Flash (By Jeff Lemire and Nick Robles)

This is the book we know the least about. All we really can infer apart from the creative team is that the Flash is presumably Wally West and that he appears to be more tortured character than in most other iterations.

(Shout out to Bleeding Cool for posting photos of the SDCC slides for people who weren't there)

[huzunbey]

Noel Kutlama Tehlikesi(Lütfen okuyalım)

Yetmiş bin evliyanın reisi İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhu) şöyle buyuruyor:

“Bizim bir komşumuz vardı, Müslümandı. Fakat bazı yanlışları vardı. Vefat etmek üzereydi, komşuluk hakkı üzere beni çağırdılar. Gittim ve gördüm ki komadadır. Kendisine teveccühte bulundum. Kalbine manevi bir hal üzere nazar ettim (baktım), zifiri karanlık bulutlar çökmüş, iman nuru sönecek bir mum gibi kalmış olarak gördüm. Karanlıkları dağıtmak amacıyla teveccüh ettim lakin zerre kadar karanlık açılmadı. Bunu bir iki kere denedim ama fayda yok.

Üçüncüde de olmayınca ‘Ya Rabbi! Acaba bende mi bir kusur var bugün’ diye düşündüm, tam o esnada kalbime:

‘Ey İmam! Eğer sen bu teveccühlerini dağlara yapmış olsaydın, senin hürmetine ve teveccühün bereketine dağları yerinden sökerdim. Ama bu adamdan sen bir karanlık açamazsın, çünkü bunun karanlığı bazı günahları işlediğinden değil, müşrik Hinduların şirk merasimlerine katılmasındandır. Burada şirk olduğu için senin teveccühün burada sökmez’ diye nida edildi.

-O zaman Hindistan’da şirk bayramlarında boyalı, renkli pilav pişiriyorlarmış ve birbirlerine bunu hediye ediyorlarmış. Bu Müslüman adam da onlardan etkilenmiş, aynı günde aynı şekilde pilav pişirip o günü kutluyormuş.-

En sonunda ümidimi kestim ve evime doğru yol aldım. Bir zaman sonra bana komşumun öldüğüne dair haber geldi.

Noel kutlamaya hazırlananlar bu hadiseyi ibretle düşünmelidirler! Allah-u Te’ala cümlemize iman selameti nasip eylesin.

Amin!

[stellato-17]

One of my favorite moments 😅

[riariahistoria]

Herbstnebel

volt az Ardenneki offenzíva német kódneve (kevés dolog vállalható német viszonylatban a II. Világháborút tekintve, de a csatáknak adott német fedőnevek a sosem csillapuló rajongásom tárgyai), amit 1944. december 16án indított meg a német hadsereg. a nyugati csata úgymond megfordítását várták tőle, de aki nem volt bolond az tudta hogy ez maximum időhúzás lehet, ahogy azzal is tisztában volt a világ hogy ha ezt a keleti hadszíntéren csinálják meg a németek az is csak időhúzásra lett volna elég. 1944 végére a német hadsereg emberanyagban már csupán a saját árnyéka volt, felszerelésben pedig csak kicsivel álltak jobban mint a magyar hadsereg szokott állni bármelyik háborúban az utóbbi ötszáz évet tekintve, ellenfél és ellenség meg annyi mint égen a csillag. no meg hát a német felsővezetés (Hitler) annyira volt már beszámítható mint a katkó pap aki a nagypénteki ebéden a főtt sonkát szentelt vízzel hinti be azt kántálva hogy hal vagy, hal vagy!!! szóval borítékolható volt a kitörő siker (nem).

a németek a meglepetés erejét kihasználták az egyetlen olyan frontszakaszon ami finoman szólva sem volt megerősítve és kb. 30 kmre benyomultak az amerikaiak vonala mögé. némi gyalázatos fogolykivégzések, civilek halomba lődösése és csatározások után a németek nemhogy Antwerpent nem érték el, de el is mondhatták magukról hogy 80e embert rádobtak a semmire, a Luftwaffe maradékának szétbaszásával együtt. jó, hát fájt az amiknak a dolog, ők is elvesztettek 80e embert és hát a presztizs az nagyon nyilalt; a tábornokaik úgy hisztiztek heteket mint a fürdőskurvák a csattogó tesztoszteron meg a kinek nagyobb a fasza vetélkedő miatt, de aztán rendezték a soraikat és helyreállt a rend, az vitte a partit akinek több embere, több fegyvere volt.

no meg több benzine.

a lényeg amúgy is ez volt, az amerikaiak megnyerték a termelési versenyt. Churchill a seggarrogáns (és minimum aspergeres) Montgomery és az angol újságok verbális ámokfutása miatt szakmányban szophatta le az amcsi szövetségeseket, akik aztán eltelve maguk zsenialitásától a partvonalra baszták a további angol megszólalásokat. aminek bőven volt előszele és oka, de ott aztán jött ami borítékolható volt, az lesz amit ők akarnak (meg amit az őket átbaszó Sztálin akar, de ez egy másik történet).

a csata hivatalosan január 25ig tartott, ám január első napjaiban eldőlt, hogy az őszi köd csak egy aprócska füstfelhő volt a háború menetét tekintve (a helyieknek annyira nem, vannak az Ardennekben a mai napig olyan birtokok ahonnan nem lehet fákat kitermelni a fémszilánkok miatt).

ha olvasni akarunk róla mesélőbb stílusban Beevor könyvét (Ardennek 1944) vesszük elő. ha filmet néznénk nem tesszük (A halál 50 órája), de ha sorozatot néznénk akkor a Band of brothers idevágó részeit nézzük (az egész sorit megnézzük, újra meg újra ofkórsz).

amúgy ha a németek nem támadnak az Ardennekben, egy Kurt Vonnegut nevű amerikai katonát nem ejtenek foglyul, nem viszik őt Drezdába és nem szállásolják el Az ötös számú vágóhídon. és mi most szegényebbek lennék egy zseniális háborús regénnyel.

és mit mondanak a madarak? egy tömegmészárlásról talán nem is lehet mást mondani, csak olyasmit, hogy: „csipcsirip?”

[liedownquisition]

Every time someone writes anything re: the Arrows (esp Ollie) and treat it like they have these like Bat-level strict morals or just otherwise being really "strictly principled"???? it drives me crazy. Like I don't wanna be "you haven't read the comics" but... They haven't.

Ollie, very famously, killed not only Parallax (something which was very difficult for him bcs Hal was his friend, for all their fighting), but also the Electrocutioner (for killing Lian, maiming Roy, and destroying most of his city). There was that whole thing in Crossroads when he worked with Huntress, Catwoman, and Deathstroke, and was killing criminals with guns! Killed a man torturing Dinah! Hell, even further, at least once he helped someone who he considered to have been justified in killing someone escape the law!

I'm pretty sure literally all of his proteges have harder lines than he does (Jason criticizes Mia for limiting her angles to non-lethal in Seeing Red, Oliver being shown to use more brutal methods in a team up with Roy in comic I admittedly don't remember the exact name of & Connor disapproved of Ollie training with the guy who trained Deathstroke to learn the "killing arts" re: 1YL, tho idr if that was more of a killing disapproval or a "dad, really, this guy is awful tho???" kinda deal. Uhhh... Emiko might be an exception to this probably, at least inasmuch as you can consider those two his proteges given I don't think Ollie really trained them that much/they mostly came to him like that). Hell, when Mia killed someone he wasn't mad about her killing so much as that it was her (an innocent kid) that did it!

In the marriage comic, Dinah had apparently killed Ollie in self-defense! (Before concluding that it hadn't been him despite all evidence to the contrary, ect., ect., ect.)

Roy worked for the gov't and definitely killed for them when it was called for. Fell in love with an assassin and walked away instead of turning her in or killing her like he was probably supposed to do despite knowing she'd likely go on to keep killing more people (You could call this a statement on his love for her, which on some level, yeah, but on the other level shows that his lines aren't so well-defined.) The only reason he hadn't killed the Electrocutioner himself is bcs Ollie got there first. For all the complaints re: RHATO/RH&A they are still considered current canon (to an extent, I think some specific things around it might be retconned?) & he has killed in there too.

Emiko as a former assassin/being trained & raised to be a "perfect killer" by Shado I feel is rather self-explanatory.

There's probably more but I'm runnin' out of steam here. Anyways. My point is that while they're not exactly actively murderous vigilantes, they FAR from have some kind of no-kill rule. They'll typically try something else first, but when lines are crossed (like their family) or there doesn't appear to be a better solution that would actually work, they're plenty willing. They're not "Batfam 2.0 but lamer and not as powerful," which seems to be the predominant interpretation most of the time.

EDIT: I have a confession to make, I mis-cited who Ollie killed. I forgot there were TWO GUYS involved bcs it's been so long and it's not exactly a storyline I like revisiting, so they sort of blended in to my mind. The one who tore off Roy's arm, as well as sent the order to set off the bomb that killed Lian was Prometheus, and THAT'S the one who Ollie killed. Roy most definitely did in fact end up killing the Electrocutioner, who was the trigger man who pushed the actual button to set it off, and for a brief period did in fact go on to try and kill Deathstroke before he came to terms with Lian's death. Ollie did also have some regret for killing Prometheus and did try to stop Roy, because he felt that it was a pointless revenge which... tbh considering some of his other things I'm like "okay buddy, little hypocritical there but you are nothing if not a knowingly flawed man trying to do the best by those around him."

[leafyeyes417]

I decided to create a masterpost or two with all the reblogs that I like in hopes that when someone sends out the “help me find that post” I can find it faster. It will be added to slowly because I do not have the patience to do it all at once. Also in no particular order of preference.

Keep in mind none of these posts are my works and I do not claim them as such.

If you see *** they are really good prompts with lots of reblogs.

Will be edited later, last updated: 1-28-25

Masterlists

Multi-story masterlists

dcxdpdrabbles

Hdgnj

Tu-turu-turah

Somnoir

Chaoticwriting

Specific Story lists

Jason is Catnip to Danny

Hyena Danny

Finally Getting Help

Wrong Robin

Badger Day

Man has needs

Almanac

Take out for Dummies

Danny is just some guy

Changling AU (part 5, other part links at bottom of post)

Fast Car Driver Danny

Haunted Car

Harmless Series

Don’t eat anything

Hero Tweets

Just a Bite

Batfam & Danny

Twitter AU

Single posts

Ellie-centric

Ellie realizes how dangerous Danny’s home is

Danny’s Rescues from the Infinite Realms

Green Lanturn & crew stuck in IR

Dead on Main

Jason courting Danny with a casserole

Overprotective Fenton parents shovel talk

Danny courts Jason by giving him wine cups made from the Joker’s kneecaps

Jason becomes a Ghost Summoner after giving Danny food***

Dream Lover***

Soulmate summoning ring gone wrong

Dead Tired

Coffeeshop accident

Dead Serious

Dead Silent

Danny kills the joker with his thighs

Danny on the run from the GIW

Superman startles Danny and gets a concussion***

Danny In Gotham

Sleepwalker Danny who escapes all traps

Unknowing Fae Danny works at coffee shop

Danny pretends to be a Vampire***

Feral McGee

Danny only gets a Vacation from work in Gotham

Danny seems like an Oracle of Delphi***

The GAV affected by Fear Toxin

Tucker streams while Danny does what Danny does in the background***

Danny is kidnapped(?) by Batman***

Danny gets hired for a money laundering front***

Portal is built in Gotham, not Amity

Naga Danny

Villain Danny

Danny’s obsession is twisted, forcing him to be a villain

Danny teaches heroes their mistakes by being the villain***

Adopted Danny (as in not Bio Fenton)

Danny is Hal Jordan’s son

Harley asks Batman to take away her son

Harvey Dent is Danny’s bio parent

Danny adopted by Bruce Wayne

Danny distribution system

Danny makes a sales pitch to join the Batfam

Reincarnated Danny

They wake up as Talons

Reincarnation

Clockwork reincarnated as Alfred

Misunderstanding’s that end in chaos

High Danny mistakes Batman for Jack

Mis-text-derstanding

Summoning Danny

Number is not in service

Danny: Please get that stalker (Ra’s) away from me

Demon Twin/Brothers

Damian is normal by Amity standards

Maybe(?) his lost twin

Nyssa steals Danny

Danny undercover in Amity

Jazz decided she wanted a brother

Tim Twins/Brothers

Danny and Tim are half-siblings

Danny sleep teleports to another dimension

Jason and Danny are brothers

Jason is a Baby ghost, adopts babier ghost Danny***

Ghost King Danny

Danny needs to take care of the Lazarus pits

Danny finds out there is a Ghost LOA

Miscellaneous

Danny possesses the president

Danny takes Jason’s online cooking class

Danny forgot what is regular human

Jack was a hitman named Phantom

Ghost Calls

Danny & Jason have the same scars

Superman was supposed to wait for the JLD

Water Core Tim

Fenton Driving curse still applies

Danny asks Wonder Woman to make him a grave on Themyscria***

Kryptonite is actually trapped souls

Danny and self-fulfilling prophecy

Danny pretends to be a demigod son of Hades

Danny gifts Red Robin a jar with Ra’s eyes

Vlad Cloning Danny was actually a much worse offense, breaks oldest ghost law

Amity got put back in the wrong place after the Pariah Dark fight.

Jason involuntarily taken to the ghost hospital

Phantom Letters

Danny learns Astral magic

Miscellaneous Angst

GIW succeeds in shooting the portal

DPxMarvel

Loki falls through to the IR and is adopted by Danny

Pure DP (not crossover)

Danny was Eldritch the whole time

Danny gets sprayed with a chemical where he hallucinates the person he hates

Demon!AU (with Art)