#gençlik
Explore tagged Tumblr posts
Text
Gençliğimin baharında gülüp eğlenmeli, deli dolu çılgınca yaşamalıydım şu hayatı. Bir oraya bir buraya koşuşturup cıvıl cıvıl olmalıydım. Kahkahalar atıp dans etmeliydim. Dört duvar arasında yalnız başıma bir evin içinde sürünüp gitmemeliydim.
137 notes · View notes
egesizizmir · 1 year ago
Text
Genciz (70 hissediyorum)
Güzeliz (şüpheli)
Hallederiz (8 yıldır halledemiyorum)
181 notes · View notes
sahnearkasi · 5 months ago
Text
hikayemin sonu | bir.
Hayatın bu kadar güzel olduğunu çok yenilerde öğrendim ben. Evet, yine bir gideri vardı ve güzeldi ama bu kadar olduğunu yeni öğrendim. Ağaçlar yeşil, gökyüzü mavi amenna ama yürürken ansızın durup ciğerlerini havayla doldurup o havanın serinliğini hissetmeyi yeni öğrendim ben. O serinlikte kişisel huzurumun gizli olduğunu yeni sezdim. Ne zaman başladı olanlar olmaya ve benim aklımı başıma getirmeye, tam olarak bir gün veremesem de bundan aslında yıllar öncesiydi. Temeli doğuştan saflığımı görmezden gelip kendimi akıllı sandığım ama aslında enayiliğe kaçacak bir iyi niyet beslediğim yıllardı. Aşkı hep uzakta arardım ve bir gün zengin olacağıma inanırdım. Zengin oldun mu derseniz, zenginlik aslında nedir derim. Zamanla kelimelerin anlamlarının değiştiğine şahitlik ettim. İnsanların değiştiğini görmekten çok daha iyi olsa da en acısı insanları hiç tanımadığınızı fark etmekti. Bu geç fark ediş de aslında kibrimde boğulup kendime yakıştıramadığım enayiliğimdendi. İnanın, gerçek bir enayilik bu. Saflık diyerek yumuşatmaya hiç niyetim yok. Çünkü siz kendinize acısanız da size acımayan başka birileri elbet çıkacak karşınıza ama eğer kendinizin en ağır eleştirmeni ve dürüstü olursanız hiçbiri çıkamaz karşınıza. Kulak verin sözlerime. Bundan yıllar önce birileri bana bunları söylemiş olsaydı size bugün çok daha farklı bir hikaye anlatabilirdim. Bi ihtimal anlatacak bir hikayem de olmayabilirdi ama işte nasılsa “yaşadığım her an aleyhime bir delil doktorların ve devletin nazarında”.
26 notes · View notes
sabaholsun · 1 month ago
Text
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
Murathan Mungan
13 notes · View notes
wehuzunngeldi · 2 months ago
Text
hiç olmazsa unutmamak isterdim.
eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar...
yalnız bırakmayın beni hatıralar.
az yanımda kal çocukluğum,
temiz yürekli uysal çocukluğum...
ah, ümit dolu gençliğim,
ilk şiirim, ilk arkadaşım, ilk sevgim...
-doğduğum ev. rahatlayacak içim duysam
bir tek kapının sesini.
arıyorum aklımda bir ninni bestesini...
7 notes · View notes
hayaletveyasa · 4 months ago
Text
Çok yalnış bir çağda gençliğimi tüketiyorum..
10 notes · View notes
veradansatirlar · 10 months ago
Text
Gençliğim heba olmuş ellerimde.
16 notes · View notes
halimecan · 13 days ago
Text
Tumblr media
Doom Spending
Son günlerde, özellikle pandemi sonrası gençler arasında sıkça duyduğumuz "doom spending" kavramı, aslında daha derin bir toplumsal ve psikolojik sorunun yansıması. Bu terim, geleceği düşünmeden yapılan harcamaları ifade ediyor ve anlık rahatlama sağlasa da uzun vadede ciddi finansal sıkıntılara yol açabiliyor. Türkiye’de son yıllarda bu olgunun artmasının ardında, toplumu ve özellikle gençleri zorlayan bir dizi etken bulunuyor.
Pandemi süreci, belirsizlik, izolasyon ve ekonomik daralma gibi ağır etkilerle birçok insanın yaşamını değiştirdi. Bu dönemde gençler, hayatın ne kadar kırılgan olduğunu daha yakından hissettiler. Çevrimiçi dünyada sürekli karşılaştıkları lüks yaşamlar ve anlık tatmin vaatleri, onları daha fazla harcama yapmaya yönlendirdi. Bugün belirsiz, yarın ise belki de çok daha belirsiz olan bir dünyada, birçok genç, “bugünü yaşamalıyım” düşüncesiyle hareket etti. Kısa vadeli rahatlama, bir anlamda gelecekteki kaygılarından kaçma çabasıydı.
Sosyal medyanın etkisi de göz ardı edilemez. Gençler, sürekli olarak başkalarının hayatlarını, başarılarını ve tükettikleri lüksleri izlerken, kendi yaşamlarını yetersiz hissetmeye başlayabiliyorlar. Bu da, anlık zevklere olan bağımlılığı arttırıyor. Oysa bu tüketime dayalı yaşam tarzı, uzun vadede sadece finansal değil, duygusal ve psikolojik bir yük de yaratıyor.
Türkiye’deki yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalara ek olarak, ekonomik güvencesizlik, birçok genci borçlanmaya ve kredi kullanmaya itti. “Şu anı kaçırmamalı” hissiyatı, onları, gelecekte daha büyük sorunlarla yüzleşmeye zorlayacak kararlar almaya yönlendirdi.
Türkiye'deki gençlerin "doom spending" davranışlarının ardında yalnızca ekonomik nedenler değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik baskılar da yatıyor. Belirsiz bir geleceğe karşı duyulan korku ve kaygı, anlık tatmin ve tüketim alışkanlıklarını körüklüyor. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçlara yol açabilir ve uzun vadede daha derin sorunları beraberinde getirebilir.
6 notes · View notes
borderlinesenteced · 6 months ago
Text
Tumblr media
5 notes · View notes
cninzihni · 2 years ago
Text
Arkadaşlar! Bu gece buradaki toplantımızı ve benim hakkımdaki derin duygularınızı Celâl Bayar çok güzel ve canlı bir anlatımla bana bildirdi. Bu sırada dedi ki: “Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takibe söz vermişsiniz.” İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman bile durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her yaratılmış için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevî bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlâtları, yorulsanız bile beni takip edeceksiniz. Ben bu akşam buraya yalnız bunu size anlatmak için gelmiş bulunuyorum. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği amaca, bizim yüksek idealimize, durmadan yorulmadan yürüyecektir. Biz de bunu görmekle mutlu olacağız.
Mustafa Kemal ATATÜRK 1 Nisan 1937 - Ankara Halkevi
46 notes · View notes
kaldirimmuhendisleri · 5 months ago
Text
Kumarbaz Genç
Bir zamanlar şehirde, kalabalığın arasında kaybolmuş bir genç adam vardı. Hayatının en zor döneminden geçiyordu. Bu güne kadar farklı evrelerden geçen bu genç, şimdi her gün bir köşe başında, çatlamış kaldırımlarda yürürken buluyordu kendini. Ayaklarının altındaki her bir kaldırım taşı, ona farklı bir şeyi anımsatıyordu. Her adımında daha da dibe çekildiğini hissediyordu. Neler yaparsa yapsın, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sanki boşa kürek çekiyordu. Akla sığmayan, onu yiyip bitiren, bu can sıkıcı belirsizlik hissine kapılıp gitmişti. Bir zamanlar her şey yolunda gibiydi. Ne kadar elinde kayda değer bir şey olmasa da, o kadar yabancı değildi bu belirsizlik. Yakın arkadaşları ve onu seven bir ailesi vardı. Ancak hayat, bazen tahmin edilemeyen yollar çizmekte. Zaman geçtikçe ve genç adam büyüdükçe, işler yolunda giderken bir anda kendini bu kaldırımların üzerindeki hiçlikte buldu. Artık alması gereken sorumluluklar ve içini yiyip bitiren kaygılar vardı. Ailesinden uzaklaştı, arkadaşları birer birer kayboldu. Sevdiceği olan o kızdan uzaklaşmış ve artık aşka olan bir tutamcık hevesini yitirmişti. Umutlar ise solmuştu. Artık tek başına, yalnız ve çıkış yolu arayan bir gençti. İmkânları en kötü hale gelmişti. Bazı şeylerin farkında olsa dahi, ne yapacağı hakkında herhangi bir fikri yoktu. Onu bekleyen bir gelecek yok gibiydi. Bir gün, Düştüğü çaresizlik ve çıkmaz yol onun gözünü bir yere çekmişti. Genç adam bir kumarhaneye takılı kalmıştı. Masada poker oynayanından, slot çevirenine, hatta blackjack oynayanına kadar insan doluydu. Sanki, bu mekan ve bahisler, o insanlar için bir eğlence kaynağıydı. Ancak genç adam aynı şekilde düşünmemekteydi. O, bu mekana adım attığı ilk andan itibaren, son kozlarını oynamayı ve tüm bu belirsizliği sonlandırmak uğruna bir şeyler yapmayı düşünüyordu. Kumar ile kendi hayatı arasında samimi bir bağlantı kurmuştu. Tek sahip olduğu kendisi idi ve bunun bir dönüm noktası olduğunu biliyordu. Kaybedecek bir şeyi kalmamıştı. Kumara oturmak, onun için sadece parayla değil, geleceğiyle de ilgiliydi. Artık hayatındaki seçimlerin sonucu belli değildi; ya her şeyi kazanacaktı ya da tamamen kaybedecekti. İlk birkaç el, kazançlar umutlarını yeşertti. Ancak genç adamın ruhu bu küçük zaferlerle yetinecek gibi değildi. İnişler ve çıkışlarla dolu olan bu süreçte, her kazanç bir sonraki adım için daha büyük bir risk demekti. İleriye doğru her hamlesinde, zihninde sürekli olarak sorular dönüp duruyordu: "Nereye kadar gideceksin? Bir noktada duracak mısın yoksa devam mı edeceksin?" Hayat da böyle değil miydi? İnsan her yeni değişikliği kucaklarken, aslında sonuçların ne olacağını asla bilemezdi. Belki de ucu bucağı olmayan yepyeni zorluklarla dolu bir yolculuk, belki her şeyi orda sonlandıracak olan ufak ama aynı zamanda büyük bir değişim; belki de aklındaki sorulara cevap alamadan, belirsizlik içerisinde, o sonsuz noktaları birbirine bağlayamadığı telef olmuş bir yol. O gece kumar masasında, genç adam sadece parasını değil, geleceği hakkında büyük bir seçim yaptı. Hayatının bu noktasında, kaderin önüne koyduğu bu belirsizlikle nasıl başa çıkacağına dair bir karar verdi. Ya kumar masasındaki son el gibi her şeyi riske atacak ve tamamen kaybedecekti ya da elindeki kartlarla, bu kez akıllıca bir hamle yaparak, kendine yeni bir yol açacaktı. Neticede şunun farkındaydı: Geçmişte ne yaşadıysa, bu olaylar genç adamı genç adam yapan şeylerdi ve çevresine etkisi olmasa dahi hayat okyanusunda, fırsat rüzgarlarına doğru yelkenlerini ayarlayabilirdi. Sonunda Genç adam masadan kalktı. Cebindeki son parayı kaybetmişti ama içindeki kararlılığı yeniden kazanmıştı. Belki bu ona geri kalan hayatında yardımcı olacak o dersi vermişti. Ne de olsa her şey önünde sonunda yoluna girecekti bir şekilde. Kaldırımlarda yürürken, artık dibe vurduğunu ve oradan yükselmekten başka bir seçeneği olmadığını biliyordu. Ve bu kez, hayatın sunduğu her belirsizlikle yüzleşmeye hazırdı. Kumar gibi, hayat da tahmin edilemezdi. Neticede bazı şeyler feda edilmeli ve geriye itilmeliydi. Ama genç adam, bu kez oyunu kendi kurallarıyla oynamaya karar vermişti.
2 notes · View notes
wehuzunngeldi · 3 months ago
Text
her nimetin sonu nedamet ben istemiyorum sizi, istemiyorum ürkmüş ve çekilmiş güneşten yılanlarla beraber ruhum bahçelerinizde bahar durmaz dursa da neye yarar görünmeyen hudutlar arasında gaipten haber verir yaşamalar ne yüzüm ak, ne aşka doymuşum gençliğim parça parça, arzu ve hülyada artık bulunmamak istiyorum hiç bir dünyada
7 notes · View notes
youcanx · 6 months ago
Text
Cam gibi gençlerdik,
Kırdılar keskinleştik
3 notes · View notes
yanlis-yon · 1 year ago
Text
|Sen ölümden daha güzel gelmeye başladın|
8 notes · View notes
yildizlarinalti · 6 months ago
Text
Artık telefonları sadece aramak için kullanacağız sanırım... Wattpad kapandı, Instagram kapandı ve Roblox kapandı... Daha ne kapanacak? İnsanları Türkiye'den soğutmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz! Gençleri üzüyorsunuz! Yeter!!!
3 notes · View notes
ehilal · 6 months ago
Text
Bugün Melike Şahin'in bir şarkısında hiç ummadığım bir anda gözümden yaş süzülmeye başladı. Eskiden birini düşünüp üzüldüğüm, dertlendiğim, aşklandığım şarkılar gibi değil de bir vakit canımı, adını dahi hatırlamadığım biri yakmış, orada unuttuğun bir yara izine dokunmuş gibi... Çok garip. Kimseye de kızmıyorum artık, kafamda herkesle helalleştik. Canımın yakılmasına bu denli izin verdiğim için belki de zaten ben suçluydum. Yine de pişman değilim. O zaman öyle hissediyormuşum da öyle yaşamışım. Olgunlaşmak, bunşarın farkında olmak, hepsine yukarıdan bakıp bir tebessüm edebilmek ne büyük lütuf benim için.
6 notes · View notes