Hiç kimse değilim ben.Kimseye kılıç çekmedim savaşta.Yankıyım, unutuşum, hiçliğim ben.
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
yaşamak bir at gibi huysuzlanıyor kapımızda sevgilim
geçen günlere üzüldük tamam yola düşelim
düşünelim: başka günlerin duvarı daha sağlam
düşünelim: başka günlerin sokağı daha neşeli
başka evlerin kadınları erkekleri tam bir kahraman
tül perdeler uçuşurken başka evlerin pencerelerinde
bizi bir kitabın sayfaları arasında kurutuyor zaman
2 notes
·
View notes
Text
her aşk bir mecnun büyütmez
ve her insan kendini sever sadece
zamanı yontan mevsimler
yıllanmış hüzünler bırakırken kalbime
aynalarda arama annemdeki yüzümü
sığınıp tanrı'ya adını andıktan sonra
bir azize sattım onu taşrada
sürgün ayaklarım hallaç başımla
kırdım aşka dair öğrendiğim ne varsa
kalender bir eda ile kırdım kuklacı
kanımla suladığım gülün dalını
5 notes
·
View notes
Text
bu bahçe bu nemli toprak bu yasemen kokusu bu mehtaplı gece parıldamakta devam edecek ben basıp gidince de çünkü o ben gelmeden ben geldikten sonra da bana bağlı olmadan vardı ve bende bu aslın sureti çıktı sadece
3 notes
·
View notes
Text
ben ölsem be anacığım
nem var ki sana kalacak
ceketimi kasap alacak,
pardösömü bakkal
borcuma mahsuben...
ya aşklarım
ya şiirlerim ne olacak
ya sen ele güne karşı
nasıl bakacaksın insan yüzüne
hülasa anacığım
ne ambarda darım
ne evde karım var.
çıplak doğurdun beni
çıplak gideceğim
4 notes
·
View notes
Text

seni
senin bile haberin olmayan şeylerden dolayı seviyorum
sen boşuna saçını düzeltiyorsun..
13 notes
·
View notes
Text
…
ve şimdi şöyle dua ediyorum tanrı'ya:
olanlar oldu tanrım
bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!
kaybolmak istemiştim bir zamanlar
kapının arkasında yokum demiştim
ve divanın altında da.
bulamazsınız ki artık beni,
hayatın ortasında.
kaybolmak istemiştim bir zamanlar
beni kimse bulamazdı
tanrı'nın arkasına saklansam.
o kocamandı, en kocamandı o.
bir kız çocuğunun hayalleri kadar.
…
4 notes
·
View notes
Text
uzun uzun susuyoruz sözün kıyılarında
hangi kapıyı aralasak uzaklık esiyor
hiçbir düşünceyi sonuna dek götüremiyoruz.
-böyle belirlenmiş sınırlar içinde bir iç denetimle konuşmak da eski tadını yitirdi-
düşler kuruyoruz yeniden gelecek üzerine
kaldırıp kirpiklerimizi ayak uçlarımızdan
dağlara bakıyoruz, ufuklara, bulutlara
- ah, o insan yüreğinin değişmeyen tutkusu-
3 notes
·
View notes
Text
bu şiiri yazmak için söküp attım pansumanı yaramdan tam olarak bıçağa kaptırdığım tarafımla sancıyorum al al bu hayat kiminse billahi ben yaşamıyorum al bu hayat kiminse billahi ben sarılan bir yarayı fışkıran bir damardan daha çok sevmiyorum
10 notes
·
View notes
Text
sevgili dünya, yol arkadaşım
ülkem alnında bir yara bandı gibi durur
ne biçim bir çağa düştüm
enlemler boylamların ardından konuşur.
sevgili dünya, yol arkadaşım
gece ve gündüze ayarlanmış sırnaşık fener
şu ahir ömrümde üç ihtilal gördüm
daha göreceklerim bundan de beter.
sevgili dünya, altı saat uyku
on iki saat iş, dört saat aile saadeti
yağmurum yok ki sıkılınca yağdırayım
tashihi bilgisayardan çıkmış yazının aslı bu
sevgili dünya, ben çıldırmayayım
da kimler çıldırsın, teneke bir bira kutusu
bağlayıp da ardıma… uyusun da büyüsün
2 notes
·
View notes
Text
...
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular,
aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
5 notes
·
View notes
Text
hayır hayır hayır hayır
kardeşler, bu dünya bana göre değil
kötü basılmış bir kitap gibiyim
çamur duygusu veriyorum okuyana
elimde bir gümüş zincir
alnımda bir derin leke
kar mı yağmur mu ne yağdığını bilmediğim bir gecede
10 notes
·
View notes
Text
geriye bakarak yanıtlıyoruz birbirimizi
bir destek aranır bir güç alırcasına
dönerek ikide bir anıların ülkesine...
alnımızı gererek konuşuyoruz, kaşlarımızı
bir ince eğimle siper edip bakışlarımıza
çok iyi bildiğimiz bir duyguyu
-o biraz yenilgiye biraz ezikliğe benzer, ortak yaşadığımız sızım sızım -
6 notes
·
View notes
Text
aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
uzun bir hastalık gibi
aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
bitti.
bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da..
sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
ihmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
belki bir yağmur yağar akşama doğru
yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım
aşk da bitti diyordu ya bir şair
aşk bitti işte tam da öyle.
4 notes
·
View notes
Text
rüzgâr kollarımı semaya bağlar,
sımsıkı mıhlıdır yere bacağım.
altı yer, üstü gök, etrafı dağlar;
ya rab, bu zindanda çıldıracağım.
bu küflü mahpeste kaldıkça diri
yardıma gelmesin, istemem, biri.
göğsümü çepçevre saran zinciri
kendi dişlerimle ben kıracağım;
kalbim, nefesini tutan rüzgârın
hırsıyla, göğsüme sığmazsa yarın,
içimde uyuyan canavarların
sesiyle göklere haykıracağım...
7 notes
·
View notes
Text

ama ben eski zaman âşığıyım
sevmek kadar katlanmak da gelir elimden
gece hayalimde gündüz fikrimde
ela gözlü o yâr çıkmaz gönülden.
8 notes
·
View notes
Text
gece vakti
erkekler evlere çekildi çoktan,
katran gibi camlara yapıştı perde.
göreyim sıkıntıyı sav başından,
gel de dolaşma caddelerde.
kale her zamankinden korkunç:
gece vakti, karlar altında, kışın.
üzüyor mu seni delikanlı,
yollar gibi sokaklarda kalışın?
yine yarın benimlesin bekleyiş,
gelmedi posta treni!
bu berbat düşünceler saatinde;
tanrım, başıboş bırakma beni!
10 notes
·
View notes
Text
…
sana yaşamak düşer çarkların gövdesinde
bin demir kapıyla hesaplaşmaktan omzun çürümelidir
bin çeşit güneşle ovulmalıdır gaddar ellerin
yürü yangınların üstüne, kendi alevini de getir
çarpıntısız dakikası olur mu devrimcinin
...
13 notes
·
View notes