#devrimcilerin katli
Explore tagged Tumblr posts
Text
DEVRİMCİ, SOSYALİST,LENİNİST-MARKSİST,KOMÜNİST YOLDAŞLARIMIZI ÖLÜM YILDÖNÜMLERİNDE SEVGİ VE SAYGIYLA ANIYORUZ. 3 FİDANI GÖK TENGRİ UÇMAĞA VARSIN 🙏🏻
DENİZ GEZMİŞ ( 50.YIL)
YUSUF ASLAN( 50.YIL)
HÜSEYİN İNAN(50.YIL)
BABA, SANA HER ZAMAN MÜTEŞEKKİRİM. ÇÜNKÜ KEMALİST DÜŞÜNCEYLE YETİŞTİRDİN BENİ. KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ EVDE DEVAMLI KURTULUŞ SAVAŞI ANILARIYLA BÜYÜDÜM. VE O ZAMANDAN BERİ YABANCILARDAN NEFRET ETTİM. BABA, BİZ TÜRKİYE'NİN 2.KURTULUŞ SAVAŞÇILARIYIZ ELBETTE Kİ HAPİSLERE ATILACAĞIZ, KURŞUNLANACAĞIZ DA, TIPKI 1.KURTULUŞ SAVAŞI'NDA OLDUĞU GİBİ. AMA BU TOPRAKLARI YABANCILARA BIRAKMAYACAĞIZ. VE BİR GÜN MUTLAKA YENECEĞİZ ONLARI.
DÜŞÜN BABA, BUGÜN HÜKÜMET, İŞİNİ, GÜCÜNÜ, BIRAKMIŞ BİZİMLE UĞRAŞIYOR ÇÜNKÜ BİZDEN BAŞKA GERÇEK MUHALEFET KALMAMIŞ DURUMDA. VE HEPSİ KEMALİST ÇİZGİDEN SAPMIŞLAR. VE TARİH ÖNÜNDE HÜKÜM GİYMİŞ DURUMDADIRLAR. BİZ ÇOKTAN ONLARİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATMIŞ DURUMDAYIZ.
BABA, MEKTUBUMA SON VERİRKEN SENİ, ANNEMİ, BORA'YI,HAMDİ'Yİ, DEVRİMCİLİĞİMİN OLANCA ATEŞİYLE, KUCAKLARIM. (DENİZ GEZMİŞ)
BAĞIMSIZ TÜRKİYE , GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE VE HALKA DÖNÜK ÜNİVERSİTE(DENİZ GEZMİŞ)
DENİZ GEZMİŞ: HALKA DÖNÜK 1961 ANAYASASI ELBİSE DEĞİŞTİRİLİR GİBİ DEĞİŞTİRİLMİŞ, BUNUNLA DA YETİNMEYEREK HALKIMIZA,ANAYASAMIZCA TANINAN HAKLARI TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAK İÇİN YENİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLDİ, SIKI YÖNETİM MAHKEMELERİNDE MİT AJANLARINA MAHKEMELERİN TEMSİLCİSİ GÖRÜNTÜSÜ VERİLMEK İSTENMİŞ VE ANARŞİST DEYİMİYLE DEVRİMCİLERİN KATLİNE GİDİLMİŞ AYNI NEDENLERLE SİYASİ CİNAYETLER İŞLENMİŞTİR.
POLİS YUVAMIZ TERKEDENE KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ. ZAFER BİZİMDİR. YETER Kİ, SİZLER İNANÇLI OLARAK MÜCADELENİZE DEVAM EDİN ASLAN KARDEŞLERİM. EYLEMİMİZ TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE MÜCADELESİNİN BİR PARÇASIDIR. DEMOKRATİK ÜNİVERSİTENİN GERCEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN GİRİŞTİĞİMİZ MÜCADELEDE HALKIMIZIN MİLLİ DEMOKRATİK DEVRİM MÜCADELESİNDEN AYRILAMAZ. ÖĞRETİM ÜYELERİNİN DAVRANIŞLARI BİZ GENÇLİĞİN SİNDİRME YOLUNDA BİR ADIMDIR. BUNA KARŞI SONUNA KADAR DİRENMEMİZ GEREKİR. SAVAŞIMIZ SENATO VE ARKASINDAKİ EMPERYALİZM VE İŞBİRLİKÇİLERİ İLEDİR. TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIĞI İÇİNDİR. BİZ AMERİKAN EMPERYALİZMİNE VE ONUN İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI SOKAK, MEYDAN VE ÜNİVERSİTELERDE SONUNA KADAR TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN SONUNA KADAR DÖVÜŞECEĞİZ(DENİZ GEZMİŞ)
BEN HALKIMIN BAĞIMSIZLIĞI VE MUTLULUĞU İÇİN ŞEREFİMLE BİR DEFA ÖLÜYORUM, SİZLER BİZİ ASANLAR ŞEREFSİZLİĞİNİZLE HER GÜN ÖLECEKSİNİZ. BİZ HALKIMIZIN HİZMETİNDEYİZ, SİZLER AMERİKA'NIN HİZMETİNDESİNİZ. YAŞASIN DEVRİMCİLER KAHROLSUN FAŞİZM (YUSUF ASLAN)
#deniz gezmiş#yusuf aslan#Hüseyin İnan#tkp#thko#türkiyehalkkurtuluşordusu#devrimcilerin katli#marxism leninism#sosyalizm#devrimci hukuklular örgütü#dev genç#devrimci işçi sendikaları konfederasyonu#tek yol devrim#devrimci#hüseyin inan#rodrigo gitar konçertosu#ölüm yıl dönümü#yılmaz güney#sosyalist#türkiye komünist partisi#komünist#sscb#leninizm#che guvera#fidel castro#anlamlı sözler#original photographers
9 notes
·
View notes
Text
“Solcular ezildi Amerikan filosu artık gelebilir...”
Aziz Şah
17 Ocak 2017/Afrika Gazetesi
Öyle bir çağa girdik ki yalnızca beş-on yıl önceki olaylar bize 100 yıl önceymiş gibi gelmiyor, 100 yıl önceki olaylar da bugün olmuş gibi geçiyor günler... Yıl dönümleri peşi sıra geliyor. Birinci Dünya Savaşı, Ermeni Soykırımı, Herero-Nama Soykırımı, Zonguldak büyük Madenci yürüyüşü, Kıbrıs büyük madenci grevi, Komer’in arabasının yakılması, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in öldürülmesi... 15 Ocak Rosa ile Karl’ın 98. Ölüm yıldönümüydü. 6 Ocak ODTÜ’lü devrimcilerin Komer’in arabasını yakmasının yıldönümüydü... Komer’in arabasını yakanlarla birlikte İsrail Büyükelçisi Elromu öldüren devrimcilerin hepsini Türk devleti öldürdü. Emperyalizmin ve siyonizmin intikamını aldı... Kızıldere katliamından sonra Nihat Erim verdiği demeçte şöyle demişti: “Solcular ezildi Amerikan filosu artık gelebilir...” Nedense bu söz bugünlerin Almanya’sı için de söylenmiş gibi geliyor bana... Amerikan filosu Almanya’yı bir uçtan diğer uca geçerken ciddi bir muhalefet yok... Birkaç yüz kişilik bir protestonun haberini başarılı eylem diye veriyor sosyalistler... Rosa ile Karl’ın ölüm yıldönümlerinde ABD ordusu Alman topraklarını çiğniyor... Böyle bir emperyalist savaş hazırlığı durumunda Rosa ile Karl’ın yapacağı politikayı yapacak kimse mi kalmamış... Rosa ve Karl’ın ölüm yıldönümlerinde mümkün olduğunca Karl silikleştirilir. Rosa’nın zararsız gibi görünen cümleleri alıntılanır. Bu alıntıları yapanlar bilmez ki Rosa yaşasa suratlarına tükürürdü... Rosa zararsız varsayılır çünkü kadındır. Bir kadın ne kadar tehlikeli olabilir ki! Bilmezler Rosa’nın dünya tarihinin en tehlikeli devrimcilerinden olduğunu... Rosa ve Karl öldürülünce Alman devrimi yenildi. İki kişinin omuzlarında mıydı herşey? Hayır! Ama devrimci liderlik yoksa, devrimin gidecek yolu da yoktur... Rosa yaşasaydı yalnızca Kıbrıs soluna değil, Avrupa’nın baskın soluna döner ve zamanında sosyal demokratlara dediği gibi “kodomanların ve meyhanecilerin bir topluluğu” deyiverirdi... Dahası var. Rosa ve Karl’ın katili Friedrich Ebert! Sosyal demokrat... Alman devrimciliğinin 100 yıllık sloganı “Bize kim ihanet etti? Sosyal demokratlar! Kim haklıydı? Karl Liebknecht!” sloganının sebebi olan Ebert... Almanya’nın en eski düşünce kuruluşu ve vakfı olan Friedrich Ebert Vakfı’na ismini veren Ebert... Katil Ebert... Karl ve Rosa’nın katli tam bir milli mutabakat cinayetiydi... Herkes vardı işin içinde. Sonradan Hitler’in emrine girecek olanlar, 20. Yüzyılın ilk soykırımı Herero ve Nama soykırımında yer alan Almanlar, sosyal demokratlar... Bir köşe yazısında söylenmesi gerekeni söyleyelim sadece. Kitaplar, belgeler ve ihanet ortada... Biz yaşadığımız ihaneti yazalım... Rosa ve Karl’ın katili Ebert adına kurulmuş olan ve Alman emperyalizminin politikaları doğrultusunda dünyayı şekillendiren Friedrich Ebert Vakfı’yla ortak çalışan sosyalistler de anar Rosa’yı. İşte bunlar Karl’ı unutanlardır, Rosa’yı çarpıtanlar... Onların Rosa’sının dikenleri koparılmıştır, bizim Rosa’mızı tuttuğunuz zaman eliniz kanar... “Bireyi kutsal hale getirmek için onu çarmıha geren toplumsal düzeni yıkmamız gerekir. Ve bu mesele ancak kan ve demirle çözülür...” diyen Kızıl Ordu komutanı Trotskiy’nin bahsettiği kan akar Rosa’yı tuttuğunuzda... Balkanlar’daki yoldaşlardan çok dinledim. Birçok ülkede Rosa adına kurulan Rosa Luxemburg Vakfı (RLS) ve Ebert’in vakfı birlikte kardeş kardeş faaliyet yürütüyorlar. RLS’den para alanlar Ebert Vakfı’ndan da alıyor... Emperyalizm böyledir. Katil ile kurbanı, karşı devrimci ile devrimciyi kendi amaçları için bütünleştirir, hayatı anlamsızlaştırır ve bizim kavgamız bu anlamsızlığı parçalamak içindir de... Friedrich Ebert Vakfı’nın kendi dökümanlarında, yazılarında, kendi hakkında kendisinin yayınladığı kitaplarda Vakfın Almanya’nın bir dış politika enstrümanı olduğu yazılır. Biz, Alman emperyalizminin bir aracıyız diye bas bas bağırırlar... Müjde vereyim sizlere! Latin Amerika’da, Afrika’da, Avrupa’da, Asya’da faşistleri, cuntacıları ve aşırı sağı örgütleyen Alman vakfı, aynı zamanda Merkel’in partisinin vakfı olan Konrad Adenauer Vakfı da Kıbrıs’a geliyor. Yunanistan şubesi üzerinden Kıbrıs’ta kadro eğitimi gerçekleştirecekler... ABD ordusu Rosa ve Karl’ın ülkesinin üzerinden Polonya’ya yürüyor. Gazeteci halka soruyor, ne düşünüyorsunuz? Çocukluğumdaki Naziler gibi diyor, yaşlı Alman...
0 notes
Text
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi
Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair, yahut bir hükümdar gibi
Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi
Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim, saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi
Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi
74 yıl evvel bugün, fikirlere ve demokrasiye düşman karanlık ellerin alçakça katlettiği bir aydınımızı, #sabahattinali' yi, bizlere bıraktığı özgür bir memleket hasretini her zaman yüreğimizde hissederek ve bize açtığı o güzel yoldan yılmadan yürüyerek anıyoruz.
#sabahattinali #mustafakaya #ahmetkaya
#sabahattin ali#türk edebiyatı#devrimcilerin katli#yazar#solcu#ahmet kaya albüm#mustafa kaya#anlamlı sözler#original photographers#anlamlı resimler#şairsözleri#trees#tek yol devrim#edebiyat#şiirsever#şiirdefteri#şiir#şair ruhu
8 notes
·
View notes
Text
DOST HANÇERİ BAŞKA BİR ŞEYE BENZEMİYORMUŞ, CANIN YANDIĞINDA KOŞTUĞUNU ADAM KOŞTUĞUNU ADAM YAKINCA CANINI NEREYE GİDECEĞİNİ BİLEMİYOR İNSAN, EN KÖTÜSÜ O DA DEĞİL AMA KIZSANDA,NEFRET ETSEN DE HÂLÂ SEVİYORSUN DOSTUNU EN KÖTÜSÜ O İŞTE. DOST HANÇERİ BAŞKA BİR ŞEY.
#suskunlar damat#suskunlar ahu#suakunlar#suskunlar bilal#suskunlar ibrahim#suskunlar#ahmet kaya albüm#ahmet kaya penceresiz kaldım anne#ahmet kaya yakamoz#ahmet kaya beni vur#ahmet kaya#Ahmet kaya#devrimciler#çocukluğumu çaldılar#çocuk hapishaneleri#devrimcilerin katli#fyppage#fyp#fypシ#fypage#fypfypfypfypfypfypdypfypfypfypfypfypfyfpfyfpfyp#fypyes#fypppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppp#fypsounds#dash commentary tbt.#ooc tbt .#headcanon tbt.
5 notes
·
View notes
Text
12 HAZİRAN 1968 - İstanbul Üniversitesi, Deniz Gezmiş önderliğinde öğrenciler tarafından işgal edildi.
TEFECİYE DEĞİL HALKA DÖNÜK EĞİTİM ✊🏻✊🏻
3 notes
·
View notes
Text
31 MAYIS 1971 - THKO Devrimcileri Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alparslan Özdoğan, Kahramanmaraş'ın Nurhak ilçesindeki Nurhak Dağları'nda güvenlik güçleri ile girdikleri çatışma sonucu öldürüldü. GÖK TENGRİ UÇMAĞA VARSIN DEVRİMCİ YOLDAŞLARIMIZI✊🏻✊🏻
1 note
·
View note
Text
Frank Pais KİMDİR ?
(7 Aralık 1934 - 30 Temmuz 1957) Fulgencio Batista rejiminin devrilmesi için mücadele eden Kübalı devrimci. Yoğunlukla Sierra Maestra'da faaliyet gösteren Fidel Castro'nun 26 Temmuz Hareketinin şehir örgütlenmesi sorumlusuydu. 30 Temmuz 1957 günü Santiago de Cuba sokaklarında tutuklandıktan sonra polis tarafından yargısız infaz edilerek öldürülmüştür. Anısı bugün Küba'da çok sayıda yerin isminde yaşatılmaktadır.
Küba Devrimindeki yeri
İlk yıllar
Babası Protestan bir rahip olan Francisco País Pesqueira, annesi ise Francisco País Pesqueira'dır. Her ikisi de İspanya'dan Küba'ya göçmüştür. Babası Santiago de Cuba'daki ilk Baptist Kiliseyi kurmuştur. Babasının o daha 5 yaşındayken hayatını kaybetmesi üzerine aile mali sorunlar çekmeye başlamıştır. Frank mimarlık eğitimine başlasa da Oriente Eğitim Fakültesine başlamış, 6 Temmuz 1953 tarihinde de mezun olmuştur.
Şehir örgütlenmesi
Darbeyle başa gelmiş olan Fulgencio Batista rejimi sonraki dönemde Fidel Castro'nun 26 Temmuz Hareketi tarafından alaşağı edilse de Sierra Maestra'da gerilla mücadelesi başlamadan önce de şehirdeki mücadele oldukça gelişmişti. Batista karşıtı lise ve üniversite öğrencileri, sendikalar, Küba Komünist Partisine bağlı gruplar iktidara karşı kavgayı şehirlere taşımış durumdadır. Başarısız Moncada Kışlası saldırısına katılan Frank Pais şehirde rejim karşıtı örgütlenmeyi Ulusal Devrimci Eylem adıyla başlatır. Örgütlenme ilk başlarda genç öğrenci ve işçilerden oluşmaktadır. Silah edinmeye çalışan grup üyeleri yasadışı bir gazete de basmayı ihmal etmezler. Frank, 1955 yılındaki afla serbest kalan ve Meksika'ya geçen Fidel Castro'nun 26 Temmuz Hareketine katılmaya karar verir ve Oriente eyaleti sorumlusu olur. Granma adlı tekneyle Küba'ya çıkmak üzere gelen Castro ve devrimcilerin kolayca dağlara ulaşması için bir şaşırtıcı saldırı planlanır. Buna göre Frank Pais ve şehir örgütlenmesi 30 Kasım 1956 günü Santiago de Cuba kentinde silahlı bir ayaklanma başlatır ve 4 gün boyunca hükûmet birliklerine kafa tutar. 1957 yılı Mayıs ayındaki davasında yoğun kamuoyu baskısı sonucu salıverilir. Artık Sierra Maestra'ya ulaşmış olan gerillaların desteklenmesinde görev alır.
Öldürülmesi👇🏻
30 Haziran 1957 günü yine bir devrimci olan küçük kardeşi Josué Pais, Santiago polisi tarafından öldürülür. Temmuz ayı boyunca polis sistematik olarak onu arar. 30 Temmuz günü Raúl Pujol ile birlikte saklandıkları evde polis tarafından kuşatılırlar. Kaçmaya çalışırken yakalanan devrimciler, kentin dış mahallelerinden birisine götürülerek infaz edilir. Ölüm haberinin duyulması üzerine cenaze töreni 26 Temmuz Hareketinin gövde gösterisi şeklinde geçecek, işçiler kentte genel grev ilan edeceklerdir.
Geleneği
Frank Pais'in öldürüldüğü gün Devrim Şehitleri Günü olarak belirlenmiştir. Sierra Maestra'daki Raul Castro komutasında faaliyet yürüten cepheye Frank Pais Cephesi adı verilmiştir. Devrimden sonra ise Pais'in San Bartolomé Caddesi No.226'daki doğduğu ev müze haline getirilmiştir. Ayrıca Holguin'deki havaalana onun adı verilmiştir.
http://www.historyofcuba.com/history/pais.htm
#küba#cuba#devrimcilerin katli#revolution#frank pais#fidel castro#che guvera#cuban missile crisis#batista#devrimci işçi sendikaları konfederasyonu#tek yol devrim#devrimci
1 note
·
View note
Text
Turan Emeksiz (1940, Gündüzbey - 28 Nisan 1960, İstanbul), Demokrat Parti tarafından önerilen Tahkikat Komisyonunun kurulmasına dair kanunun kabul edilmesi üzerine 28 Nisan 1960 sabahı İstanbul Üniversitesi bahçesinde düzenlenen protesto mitingi sırasında öldürülen üniversite öğrencisidir.
Üniversite öğrencilerinin düzenledikleri bu miting sırasında, polislerin okul bahçesine girmeleri üzerine olaylar büyümüş ve Beyazıt Meydanı'na kadar genişlemiştir. Bu sırada polisler tarafından öğrencilere ateş açılmış ve Malatya doğumlu Orman Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Turan Emeksiz öldürülmüştür. Memleketi Malatya'da ismi bir caddeye ve bir liseye verilmiştir. Ancak 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında bu caddenin ismi Milli Egemenlik Caddesi, lisenin adı ise Malatya Lisesi olarak değiştirilmiştir. Caddenin adı yoğun istek üzerine 2013 yılında yeniden Turan Emeksiz yapılmış ancak, Lisenin adı Malatya Lisesi olarak kalmıştır.
İstanbul Üniversitesi öğrenci yemekhanesine ismi verilmiştir. Ayrıca İstanbul'da şehir hatları vapuruna ismi verilmiştir. Bu vapur Mudanya'da restoran olarak kullanılmaktaydı.Tekrar İstanbul'a dönerek müzeye çevrilmesi düşünülüyor. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampüsünde anıtı, Cağaloğlu'ndaki Eminönü Halk Eğitim Merkezi önünde mermer bir büstü ile Malatya'da bir büstü bulunmaktadır. Ayrıca Gaziantep'te bir mahalleye, Ankara'da Irak ve Kanada Büyükelçiği önündeki sokağa ismi verilmiştir. Turan Emeksizin Malatya Atatürk Anıtı yakınında bulunan büstü, 12 Eylül öncesinde TÖB-DER ve sol görüşlü kişilerin yaptığı bir yürüyüş sonunda Atatürk Anıtı önündeki saygı duruşu sırasında az sayıdaki ülkücünün provokasyonu ile polisin kitleye müdahalesi sonucu çıkan karışıklıkta parçalanmış ancak yerine yenisi konmamıştır.
HÜRRİYET ŞEHİDİMİZ TURAN EMEKSİZİ 62.YILINDA SEVGİ VE SAYGIYLA ANIYORUZ.
GÖK TENGRİ UÇMAĞA VARSIN 🙏🏻
1 note
·
View note
Text
Grigori Zinovyev KİMDİR ? VLADİMİR LENİN GRİGORİ ZİNOVYEV HAKKINDA NE SÖYLEMİŞTİ ?
Grigori Yevseyeviç Zinovyev (Rusça: Григо́рий Евсе́евич Зино́вьев; asıl adı: Овсей-Гершен Аро́нович Радомысльский/Ovsey-Gerşen Aronoviç Radomıslski; d. Annesinin soyadı Hirsch Apfelbaum adını da kullanmıştır, 11 Eylül (Gregoryen: 23 Eylül) 1883 – 25 Ağustos 1936), Yahudi kökenli Ukraynalı devrimci ve Sovyetler Birliğinin siyasetçisidir.
BOLŞEVİKLERİN ZİMMERVALDÇILAR İLE İŞBİRLİĞİ YAPMASINDAN YANA VE YENİ BİR ENTERNASYONAL, KOMÜNİST ENTERNASYONAL KURULMASINA KARŞI ÇIKAN ZİNOVİEV'İN KONUŞMASINI SERT BİÇİMDE ELEŞTİRDİ. ( TEK ÜLKEDE SOSYALİST DEVRİM VLADİMİR LENİN)
VLADİMİR LENİN: TROÇKİ, KAMANEV, ZİNOVYEV, VE BAŞKA BAZILARININ TUTUMU SÖZ KONUSU EDİLİYOR: AYAKLANMAYA AÇIKÇA KARŞI ÇIKAN CESARET EDEMEYEN TROÇKİ SOVYETLER KONGRESİNİ BEKLEMEYİ ÖNERİYORDU. TROÇKİ, İKTİDAR SORUNUNU ANCAK SOVYETLER KONGRESİNİN KARARLAŞTIRABİLECEĞİNİ BİLDİRDİ.
1917 Devrimi'nden önce
1883'te Rus İmparatorluğunda Elizavetgrad (bugünkü Ukrayna’nın Herson ili Kirovograd kenti)’da dünyaya gelmiştir. Babası süt danası yetiştiren bir çiftlik sahibiydi. Gençliğinden itibaren devrimci faaliyetlerine katılmış ve 1901'de Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisine üye olmuştur. 1902’de İsviçre’nin Bern kentine iltica etmiş ve Paris’te de faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu dönemde Bern Üniversitesi'nde kimya ve hukuk okumuştur.
1903'te parti bölündüğünde Bolşevik’in kurcular arasında yer almış ve Lenin’in en yakın yoldaşı olarak tanınmıştır.
1906’de Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisinin Sankt-Peterburg komitesi üyesi olup "Вперёд" gazetesinin yönetim kurulu üyesi olmuş ve sandikaları örgütlenmekle meşgul olmuş ve Parti merkez komitesi üyesi seçilmiştir. 1908’de tutuklanmış ve daha sonra hastalığından dolayı tahliye edilince tekrar iltica etmiştir.
Ekim Devrimi ve Yönetim kademesinde
İsviçre’de Lenin ile aile dostu olmuş ve Nisan 1917’de Lenin ile aynı trenle Rusya’ya dönmüştür. Fakat Temmuz ayında Petrograd’da silahlı ayaklanmasına karşı çıkmıştır. Yine de komployu teşvik ettiği gerekçesiyle dava açıldığı için Lenin ile birlikte yeraltına saklanmıştır. 10 Ekim ve 16 Ekim tarihinde düzenlenen Parti Merkez komitesinde Kamenev ile birlikte hemen silahlı ayaklanmasına başvurmayı savunan Lenin’e karşı çıkarak gazetede ayaklanma planını açıklamıştır.[1] Lenin Bolşevik Parti Üyelerine Mektup adlı eserinde, Zinovyev ve Lev Kamenev'in Menşeviklere ait Novaya Şisn gazetesinde yer alan bu makalesinden bahsetmiş ve Bolşeviklere gönderdiği bu mektubunda bu iki ismin yazdığı yazıları eleştirmiştir.[2]
Lenin bu davranışına kızarak Artık onları yoldaş olarak kabul edemem. diyerek Kamenev ve Zinovyev'in partiden ihraç edilmelerini istemiştir. Fakat Zinovyev Lenin’e karşı sadakat andını içerek affedilmiş ve Petrograd Sovyeti'nin başkanlığına getirilmiştir.
Brest Litovsk Antlaşması meselesinde Lenin’i destekleyerek "Petrograd" adını "Leningrad" olarak değiştirmesini teklif etmiştir. 1919’de Komintern yönetim kurulu başkanı ve aynı yılda Parti Politbüro üyesi seçilmiştir.
Daha sonra Troçki’ye karşı cephe alıp Stalin ve Kamenev ile ittifakı kurarak "Troika"'yı oluşturmuştur.
Fakat 1924'te Lenin'in ölümünden sonra güçlerin Stalin’e toplandığından endişelenerek 1925'te Leningrad merkezli yeni bir muhalefet oluşturmuştur. 14. Parti Kongresi'nde Stalin’in savunduğu "Tek ülkede sosyalizm" tezine karşı çıkarak Troçki ile "Birleşik Muhalefet"i oluşturmuştur. 1926’de Politbüro üyeliği ve Komintern başkanlığından alınarak partiden ihraç edilmiştir.
Gözden düşüşü ve İnfazı
1927’de 15. Parti Kongresi'nde öz eleştirisini yaparak tekrar partiye dönmüş ve Kazan Üniversitesi rektörlüğü ve Komünist Partisinin organ yanını olan Bolşevik'in genel müdürlüğüne geitirilmiştir. 1932’de tekrar partiden ihraç edilerek Kaluga’ya sürgüne gönderilmiştir. 1933'te affedilerek Moskova’ya dönmüş ve Moskova Tüketici Birliği Merkez Birliği kadrolarına alınmıştır. 1934'te 17. Parti Kongresi'nde yaptığı konuşmasında Stalin’e övgü yağdırmıştır.
Fakat Aralık 1934’te Sergey Mironoviç Kirov’un cinayetine adı karıştığı iddiasıyla partiden ihraç edilerek tutuklanmıştır. 1935'te 10 yıllık hapis cezasına çarptırılmış ve Ural'ya siyasi mahkûm kampuna gönderilmiştir. 1936’de "Moskova Davası"nda 1932’de Stalin’e karşı suikastı planladıklarına dair iddiaya dayanan "Birleşik Merkezi" olayının yanı sıra Ekim Devrimine karşı ettiği "ihanet"iyle de yargılanmıştır. Stalin’in kendilerini öldürmeyeceğine dair sözüne inanarak kerhan suçlarını kabul etmiştir. Ancak 25 Ağustos 1936’da idama mahkûm edilmiş ve cezası aynı günü infaz edilmiştir. Bütün aile fertleri de idam edilmiştir.
#grigori ZİNOVYEV#vladimir Lenin#kirov#grigori zinovyev#ekim devrimi#1917 ekim#devrimcilerin katli#devrim karşıtı
1 note
·
View note
Text
📗12 MART 1971 MUHTIRASI📌
1971 - Türk Silahlı Kuvvetleri, 12 Mart Muhtırası'nı verdi. Başbakan Süleyman Demirel, bu gelişme üzerine istifa etti. Muhtıra; Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu'nun imzasını taşıyordu.
12 MART 1971 MUHTIRASINDA YAPILAN KONUŞMA METNİ:
GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL MEMDUH TAĞMAÇ , KARA KUVVETLERİ KOMUTANI ORGENERAL ÖMER FARUK GÜRLER, DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI AMİRAL CELAL YİĞİCİOĞLU VE HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI ORGENERAL MUHSİN BATUR, CUMHURBAŞKANI CEVDET SUNAY CUMHURİYET SENATOSU MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIKLARINA BİR MUHTIRA VERDİLER.
1- PARLAMENTO VE HÜKÜMET SÜRE GELEN TUTUM GÖRÜŞ VE İCRAATIYLA YURDUMUZU ANARŞİ, KARDEŞ KAVGASI , SOSYAL VE EKONOMİK HUZURSUZLUKLAR İÇERİSİNE SOKMUŞ ATATÜRK'ÜN BİZE HEDEF VERDİĞİ ÇAĞDAŞ UYGARLIK SEVİYESİNDE ULAŞMA ÜMİDİNİ KAMUOYUNA YİTİRMİŞ VE ANAYASANIN ÖN GÖRDÜĞÜ REFORMLARI TAHAKKUK ETTİREMEMİŞ OLUP TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN GELECEĞİ AĞIR BİR TEHLİKE İÇİNE DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR.
2- TÜRK MİLLETİNİN VE SİNESİNDEN ÇIKAN SİLAHLI KUVVETLERİNİN VAHİM ORTAM HAKKINDA DUYDUĞU ÜZÜNTÜ VE ÜMİTSİZLİĞİ GİDERECEK ÇARELERİN PARTİLER ÜSTÜ ANLAYIŞLA MECLİSLERİMİZCE DEĞERLENDİRİLEREK MEVCUT ANARŞİ DURUMU GİDERECEK VE ANAYASANIN ÖN GÖRDÜĞÜ REFORMLARI ATATÜRKÇÜ GÖRÜŞLE ELE ALACAK VE İNKİLAP KANUNLARINI UYGULAYACAK KUVVETLİ VE İNANDIRICI HÜKÜMETİN DEMOKRATİK KURALLARI İÇİNDE TEŞKİLİ ZARURÎ GÖRÜLMEKTEDİR.
3- BU HUSUS SÜRATLE TAHAKKUK ETTİRİLMEDİĞİ TAKDİRDE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ KANUNLARIN KENDİSİNE VERMİŞ OLDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KORUMAK VE KOLLAMAK GÖREVİNİ YERİNE GETİREREK İDAREYİ DOĞRUDAN DOĞRUYA ÜZERİNE ALMAYA KARARLIDIR.
(GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL MEMDUH TAĞMAÇ, KARA KUVVETLERİ KOMUTANI ORGENERAL ÖMER FARUK GÜRLER , DENİZ KUVVETLERİ OR. AMİRAL CELAL YİĞİCİOĞLU VE HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI ORGENERAL MUHSİN BATUR)
#12 mart 1971#memduh tağmaç#ömer faruk gürler#muhsin batur#celal yiğicioğlu#muhtıra#darbeci kenan evren#devrimcilerin katli
1 note
·
View note
Text
DENİZ GEZMİŞ: HALKA DÖNÜK 1961 ANAYASASI ELBİSE DEĞİŞTİRİLİR GİBİ DEĞİŞTİRİLMİŞ, BUNUNLA DA YETİNMEYEREK HALKIMIZA,ANAYASAMIZCA TANINAN HAKLARI TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAK İÇİN YENİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLDİ, SIKI YÖNETİM MAHKEMELERİNDE MİT AJANLARINA MAHKEMELERİN TEMSİLCİSİ GÖRÜNTÜSÜ VERİLMEK İSTENMİŞ VE ANARŞİST DEYİMİYLE DEVRİMCİLERİN KATLİNE GİDİLMİŞ AYNI NEDENLERLE SİYASİ CİNAYETLER İŞLENMİŞTİR.
YUSUF ASLAN: BİZİM BUGÜN HÜCRELERİNDE KALDIĞIMIZ MAMAK ASKERİ CEZAEVİNDE BULUNAN DİĞER TUTUKLU ARKADAŞLARIMIZIN BİR VEYA BİR KAÇI HER GÜN MAHKEMEYE GÖTÜRÜYORUZ DENİP MİT'İN İŞKENCE ODALARINA GÖTÜRÜLEREK ÇAĞ VE İNSANLIK DIŞI İŞKENCEYE TÂBİ TUTULARAK YAPILAN İŞKENCENİN BÜTÜN BELİRTİLERİ ÜSTLERİNDE OLARAK GERİ GETİRİLMEKTEDİR.
#deniz gezmiş#yusuf aslan#hüseyin inan#anlamlı sözler#tkp#taylan özgür#mustafa yalçıner#harun karadeniz#mahir çayan#deniz karayel#cihan alptekin#sinan cemgil#ulaş bardakçı#devrimcilerin katli#olah tkp#bella ciao#necmettin#tip#kahrolsun faşizm#fidel castro#che guvera#gerilla savaşı#halkların kardeşliği#ahmet kaya albüm#ahmet kaya penceresiz kaldım anne#ahmet kaya yakamoz#ahmet kaya beni vur#original photographers#ahmet kaya#anlamlı resimler
1 note
·
View note