#Ten Veya
Explore tagged Tumblr posts
selcandy · 26 days ago
Text
Önceden cahildim, Quick China’ya gidince salmon tempura roll, kimono roll ve trüflü ebi ten söyleyip yarısında “off baydı” derdim; artık bilgeyim, bir adet geisha roll, bir adet buharda çin mantısı ve mısır tempura söyleyip dengeli dengeli tadını çıkarıyorum. Cahil menüdeki sushiler teker teker yendiğinde mükemmeller ama bilge menüdeki hafiflik… Ablanıza güvenin ve bu isimleri bi’ kenara not edin -.-
Bu arada Armada ve GOP şubelerinden ekseriyetle uzak duruyoruz, sırasıyla Arcadium, Tepe Prime veya Çayyolu şubeleri tercih ediyoruz yoksa “Selcan abla düşe düşe bu batağa mı düşmüş cidden” deriz. Kuzu ve Bilkent’e daha hiç gitmedim, Allah düşürmedi diyelim fşdmf
30 notes · View notes
elestirenadam · 4 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Daha önce Beijing (Pekin)'den fotoğraflar paylaştım ama bir şeyler yazamamıştım. Şimdi önce o gözlemlerini yazacağım. Merak edenler daha önce parça parça paylaştığım fotoğraflara bakabilir. Sonra da fotoğraflarını şimdi paylaştığım Yasak Şehir’i anlatacağım. *** Beijing için en güzel vakitler. Kışın yaklaştığı, havanın soğuduğu ama bir yandan da şehri en güzel gezebileceğiniz dönem. Özelikle tarihi evler olan Hutonglar görülmeli. Buralarda yaşam hâlâ canlı. Bisiklet ve elektrikli bisiklet bir kültür. Herkes bunları kullanıyor. Sokaklar bisiklet deryası. Beijing'de reklam panosu yok. Bu temiz binalar ve sokaklar demek. Reklamı da şirketler bisiklet yaptırarak çözüyor. Hem reklamları oluyor hem de ulaşım sorununu çözüyor. İnsanlar sabah ve akşam sokaklarda spor yapıyor. Topluluklar halde dans ederek sağlıklı yaşam sürdürüyorlar. Wangfujin sokaklarında günlük veya geleneksel elbiselerle dans edenleri görebiliyorsunuz. Kamu yatırımları ile zenginleşen bir toplum görüyoruz. Tek bir eski araba bile yok. Taksilerin tamamı araçların çoğu elektrikli. Çin'de olmayan şeylerden biri kavşak sistemi. Dönerler yok. Ama trafikte hiçbir sıkıntı olmuyor. Trafik lambaları da durduğunuz yerde değil, karşımızdakine göre hareket edebileceğiniz düzende. Bize göre araba kullanmak zor olsa da orada sistem tıkır tıkır işliyor. Çin'de öncelik güvenlik. AVM'de girişlerde arama yok çünkü öncesinde çözüyorlar. Bu yüzden kadın erkek; 7'den 70'e sokaklarda geç saatlere kadar rahatça gezebilir ve eğlenebilirsiniz. Her yer güvenlik kameraları ile dolu. Tacizciyi bulmak en fazla 20 dakikasını alıyor güvenlik güçlerinin. Suç oranları yok denecek kadar az. Bir kafede ders mi çalışıyorsunuz, eşyalarınızı, bilgisayarınızı bırakın 2-3 saat gezin gelin, çalınan hiçbir şey olmuyor. Sokaklar fazlasıyla soya sosu kokuyor. Hemen hemen her yemekte kullanıyorlar. Fakat bir yerden sonra alışıyorsunuz. Pekin ördeğini mutlaka deneyin. DÜNYANIN EN BÜYÜK SARAYI
İkinci günümüzde Yasak Şehir’e gidiyoruz. Ming Hanedanlığı döneminde inşa edilmiş. Halka halka büyütülmüş. Dünyanın en büyük sarayı. Yapımına 1406 yılında başlanan Saray’ın 14 yılda tamamlandığı kaydediliyor. Yetkililer, ‘Yasak Şehir’i yılda 17 milyonu aşkın turistin ziyaret ettiğini belirtiyor. 720 bin metrekarelik bir alanı kaplayan yerleşke, 1925'ten bu yana müze olarak hizmet veriyor. Kusura bakmayalım ama bizim saraylar bunun yanında bahçe gibi kalıyor. Ahşap şehirde hükümdarların güvenliğini sağlamak için girişler olağanüstü önlemlerle yapılıyor. Hükümdarların ve mandarinlerin girişleri ayrı. Sadece yabancı turistlerin değil, yerli turistlerin de ilgisi büyük. Okullar gezi düzenliyor. Özellikle Çinli kadınlar, geleneksel kıyafetleriyle sarayı geziyor. Çinller tarihlerine ve kültürlerine sıkı sıkıya sarılıyorlar. Yabancıysanız randevu almak ve pasaportla girmek zorundasınız. Kapıda, çatıda, yan sütunlarda, duvarlarda her yerde ejderha görselleri yer alıyor. Ejderha bilindiği gibi Çin kültüründe gücü ve iyi şansı temsil ediyor. Çin yeni yılında, güneş hükümdarın odasındaki 9 ejderhaya vuruyor ve aydınlatıyor. Ayrıca hükümdarın kaldığı yerde 126 oda bulunuyor. İmparatorun gece hangi odada yatacağı bilinmiyor. Suikaste karşı bir önlem. İmparator ile imparatoriçenin kaldığı bölümler de ayrı. Sağında ve solunda haremler var. Yine bir bölümde, imparatorun varisini yazdığı ferman muhafaza ediliyor. Bu dönemin başbakanına da veriliyor. İmparator öldükten sonra orada yazan isimle Başbakan’daki isim karşılaştırılıyor. Eğer tutuyorsa, o kişi başa geçiyor. Avluda bol bol kazan bulunuyor. Yangına karşı önlem almak içinmiş. Yine büyük, devasa buhurdanlıklar karşınıza çıkıyor. Burada tütsü yakılıyormuş. Güneş saatleri uzun ömrü temsil eden telli turnalar ve kaplumbağalar da görülüyor. Bir fotoğrafta paylaştığım tokmaklı duran pirinçten dev kazanlar, 1900’lerin başında Japon işgalinde çalınmış. Sonra tekrar getirilmiş. Yine çıkışa doğru bir tapınak görüyorsunuz. Sarayda 9.999,5 oda yer alıyor. On, göksel imparatora ayrılmış bir sayıdır, bu nedenle Yasak Şehir'in cennette olduğuna inanılan saraya ait 10.000 odadan daha az odası olmalı. Sarayın sağındaki cennet tapınağında bir tek imparator ibadet edebiliyor. Böylece 10 bine tamamlanıyor ve cennete çıkıyor. Yer gelmişken söyleyeyim, sayılar konusunda Çin’de takıntı var. 8 uğurlu bir rakam. Gittiğim restoranlarda sorduğum wi-fi şifresi hep 88888888’di. 8 tane 8. Çin’de başlık parası da var. Ama bu para yine o evlatlara harcanıyor. Yani garantileme gibi bir şey. En düşük başlık parası 188,888 yuen. Orada da 8 var. 4 ise genelde uğursuz kabul ediliyor. Bir büyük fabrikaya gitmiştik. Orada bina numaraları 1-2-3-5-6 diye gidiyor. 4 uğursuz olduğu için verilmiyor. Toplumda din diye bir şey yok ama batıl inançlar sürüyor. Şıncın’da (Hong Kong’a yakın) falcılık ciddi boyutlardaymış. Özellikle iş insanları, gelecek yıl nasıl ekonomik tablo yaşayacaklarını falcılara soruyorlarmış. Konumuza dönelim ve bitirelim. Çin hükümdarlarına 500 yıl hizmet veren Saray, eskiden halkın girişine yasak bölge olduğu için “Yasak Şehir” olarak anılıyordu, 1911 ve 1949 Çin devrimleriyle birlikte imparatorluğun lağvedilme sürecinden sonra insanlığa açıldı. Pekin’i ziyaret eden herkese ‘Yasak Şehir’e zaman ayırmasını öneririz. Burası artık insanlara değil, imparatorlara yasak bir şehir.
27 notes · View notes
ilem-eyyuhel-aziz · 26 days ago
Text
POZİTİVİZM (BİLİMCİLİK) SAFSATASI
❓Pozitivizm (Bilimcilik) Fikri Neden Tutarsızdır?
Bilim farklı bir şeydir, bilimcilik farklı bir şeydir.
Pozitivizm (bilimcilik); sadece gözlem, ölçü ve deney yoluyla elde edilen bilgilerin kabul edilmeye lâyık olduğunu öne süren felsefî düşüncedir.
Yani pozitivizm (bilimcilik), naturalizm (doğacılık) ve materyalizm (maddecilik) fikirleri ufak farklar dışında birbirleriyle neredeyse üçüz kardeş gibidir.
Peki bu felsefî görüş mantıksal açıdan niye hatâlı ve tutarsızdır? Tarafsız ve doğruyu arama niyetiyle düşünen bir insanın, bilimcilik felsefesinin yanlış olduğunu görmemesi imkânsızdır. Çünkü:
1. Epistemoloji’de bilginin tek kaynağı gözlem değildir. Çünkü doğru bilginin üç yolu vardır:
“1- Akıl, 2- Duyular, 3-Haber”.
Meselâ mantıksal ve matematiksel birçok kural bilimsel gözlemin dışındaki zorunlu gerçeklerdir. Örneğin mantıktaki “Çelişmezlik” (Ar: Adem-i Tenâkuz / Ing: Non-Contradiction) ilkesi sadece akıl ile bilinmektedir.
Yine mesela "3’ten 8’i çıkarırsak sonuç -5 eder." kuralı mantıkî açıdan tamamen doğrudur. Ama bu gerçek hayatta test edilemez. (Misâlen dış dünyada üç nesneden beş nesne çıkarılamaz.)
Yine geçmişte yaşayan kişiler ve tarihi olaylar ile ilgili zihnimizdeki bilgiler de (mütevatir) haber vasıtası ile bilinmektedir.
2. “Pozitivizm” fikri daha ilk bakışta kendi kendini yanlışlayan bir görüştür. Çünkü eğer birisi "Tek gerçek, doğadaki bilimsel çalışmalar yoluyla elde edilen bilgilerdir." fikrinin doğru olduğuna inanıyorsa aslında bu görüşü savunması mantıksız olur çünkü inandığı bu fikrin kendisi de doğa bilimleri, gözlem ve deney vasıtasıyla elde edilmiş bir fikir değildir. Yani fizikten veya kimyadan "Sadece doğadaki bilimsel çalışmalar sonucu ulaşılan bilgiler geçerlidir." şeklinde bir bilgi ortaya çıkamaz. O zaman bu kişi, bilim yoluyla elde edilmemiş bu görüşü savunursa kendiyle çelişir.
3. Bilimin kendisinin dayandığı birçok temel varsayım da doğa bilimleri ile elde edilmiş değildir.
Meselâ "Evren/Doğa ve diğer insanlar gerçektir." düşüncesi bir bilimciye göre sadece bir ön kabuldür. Çünkü bu fikir, mümkün olan çok sayıda yaklaşımdan sadece birisidir.
Veya "Doğada belli yasalar vardır, bu yasalar her yerde ve her zaman değişmeden işlemiştir ve aynı şekilde işleyecektir." düşüncesi de tamamen bir kabuldür. Çünkü bilim, gelecek ile ilgili bir şey söyleyemez. Bunu bir "Tümevarım Problemi" olarak isimlendirebiliriz.
4. Bilimsel çalışma yapan materyalistler, maalesef sadece gözlemlerini anlatmak yerine insanlara "Gördünüz mü otuz denemenin otuzunda da aynı sonuç çıktı. Demek ki bin sene önce de aynen böyle oldu, bundan bin sene sonra bile bu olay böyle gerçekleşecektir." diyerek veya "Gördünüz mü şu anda hep anne-baba birleşmesi sonucu insanlar doğuyor o zaman İsa peygamber babasız yaratılmış olamaz." diyerek gözlemden ayrılıp bir de "geçmiş zaman ve gelecek zaman" hakkında hüküm vermektedirler. Hâlbuki bahsedilen bu konular bizim için gözlem sahasının konusu değildir. Hem "Gözlenemeyen şeylerden bize bahsetmeyin." deyip hem de gözlem dışı konularda konuşmak bir çelişki değil midir?
Bilim, deney ve gözlem yapmaktan ibâret ise bilim kelimesinin ardına sığınıp gelecek hakkında kesin sözler söylemek bir çeşit falcılık sayılmaz mı?
6. Aynı şekilde “güzel ve çirkin” gibi kavramlarının karşılığı bilimsel verilerden elde edilemez. Meselâ iki sanat eserinden hangisinin daha güzel olduğu meselesi bilimsel bir alan değildir. En fazla iki eserden birisine bakıldığında hangi hormonların devreye girdiği gibi gözlem sahasındaki olaylar bilimsel alana girebilir. Hepsi bu. Yani sanat ve estetik de bilimsel değildir.
7. Yine bilim bize ahlâkî değerler açısından da bir yaşam şekli sunamaz. İyi-kötü, doğru-yanlış kavramları ve "Ben hayatımda hangi ahlâkî değerleri dikkate almalıyım?" soruları da bilimsel çalışma sahasının dışındadır. Yani bilim, dünyanın sosyal düzeninin şu anda hangi durumda olduğunu bize söyler ama hangi durumda olması gerektiğini söyleyemez. Bundan sebep "hayatın amacı" gibi kavramlar da bilimin konusu olamaz.
SONUÇ
O hâlde varlık konusunda insanların aklına sınır koyma çabası neden? "Hayır! Beş duyu organınla algılayamadığın şeyler yoktur. Onları kabul edemeyiz!" diye mantıksız bir baskı yapmak niye?
İnsanoğlunun duyuları henüz bazı şeyleri algılayamıyor diye "O şeyler yoktur!" demek; tıpkı doğuştan itibâren gözleri görmeyen birisinin "Dört duyu organım ile algılayamadığım şeyler yoktur. Renklerin varlığını kabul etmiyorum." demesi gibidir. Varlığın sadece bizim 5 duyumuzla algılayabildiğimiz şeylerden ibâret olduğu iddiası nereden çıktı? Bu gereksiz ve dayanaksız sınırlama hangi amaçla insanlara dayatılıyor?
"Benim algılayamadığım şeyler yoktur. Var olduğunu kabul etmem." demek ve bunda ısrar etmek "Henüz keşfetmediğimiz canlı türleri, mekânlar, maddeler vb. şeyler yoktur." sözü gibi hatalıdır. "Henüz bana ulaşmayan hiçbir olay yaşanmamıştır." demek kadar da mantıksızdır.
Elbette bu maddeleri arttırmak mümkündür.
Sonuç olarak net bir şekilde bilmemiz gereken şey şudur:
“Bir şeyin kabul edilebilir olması için illâ ki "bilimsel yöntemle gözlenebilir olması" şart değildir.” Ve yine bilinmelidir ki “Bilimsel olmayan, gözlenemeyen her şey hurâfedir.” diye dayatmanın aslında ta kendisi hurâfedir. Hiçbir mantıklı dayanağı olmayan bir görüştür.
(...)
👤 Mehmet Yalçın, 2020
📖 “Gerçek Mucize” Çalışmasından...
15 notes · View notes
soullessbullshit · 4 months ago
Note
Who is your favorite NPC in the whole game? 👀
As much as I suck at picking favorites, I'd probably say Raz. I'm a sucker for deeply flawed characters with a heart of gold (no shit, y'all've seen the work I've put into Cassian), and for all the issues I have with the game's writing and use of the characters, Raz is one who always seems to give us something new and interesting whenever he shows up.
There's a lot of background given to him bit by bit to imply why he is the person he is, and I like that he's one of the few characters whose underlying issues play into, but don't necessarily revolve around any of the game's overarching plot points beyond the role he plays in the setting, which allows him to meld so well into as many questlines as he has.
Even with the game's quests being laid out so that they can be completed in any order, Raz actually gives a sense of overarching progression from the beginning of the Dominion storyline through the various DLCs in which he's been featured (and even further before then via the Merryvale questline), which doesn't feel shoehorned or diluted by the relative disconnect from one zone to the other.
He winds up providing one of the game's most distinct impressions of a person who has a life and motivations outside serving as a set piece for the player character's objectives, which is one of my biggest disconnects from a lot of the NPCs in the game.
There are absolutely other characters who have similar senses of character growth across arcs and zones (Naryu, the entire world's beloved), but Raz has the benefit of being a prominent figure throughout the entirety of a faction storyline and multiple DLCs.
I've had the most time to get attached to him, and the fact that the Dominion storyline was my introduction to the game itself simply adds a nostalgia factor that the others don't. When I think "ESO character," the first character that comes to my mind, nine times out of ten, is Razum-dar.
He's the character I get most psyched to dive into every time he pops up on screen, he's the character I get most upset at the lack of overt focus the game usually allots individual NPCs, and he's the character I get most desperate to shake around in a terrarium to see what happens.
Honorable mentions go to Naryu Virian, Veya Releth, Queen Ayrenn, Verandis Ravenwatch, and Sai Sahan.
17 notes · View notes
meyus-biri · 5 months ago
Text
Şimdilik ümitvarım çünkü henüz bilmiyorsun beni. Bilmeni istiyorum o ayrı mevzu. Bil, sende sev beni.. Beraberliğimize şaşırsınlar ama bir o kadar da mutlu olsunlar. ''Gerçekten ikisi de birbirinin layığıydılar.'' desinler ardımızdan.
Hep yanımda, yoldaşım ol. Öğrendiğin vakit şaşır, çok düşün, aklın fikrin ben gibi karman çorman olsun ama sonucunda sende beni sev... Şaşır benim sevgimi görünce.. 'ne zamandır bu halde gönlün?' diye sor mesela bana! Bende anlatayım tabii.. misal: Sen kahve gözlerime bak bende senin yeşillerine dalayım; fotoğraftakinden daha anlamlı, daha dermanlı, daha canlı bakıyorlardır eminim. Çok merak ediyorum o yeşiller beni severse nasıl bakarlar. Ya da hayalimdeki seni anlatayım; fotoğraflarındaki naifliğin ve kibarlığını.. 'Kibarlığın da alıyor beni benden' diyeyim sana. Açık açık anlatayım içimdeki seni sana. Sonra parmağındaki yüzüğüne dokunayım. Her fotoğrafında genelde orta parmağına bazen ise yüzük parmağına taktığın siyah taşlı yüzüğüne... Sana çok yakıştığını söyleyeyim, başkalarına değil! Bizzat sana söyleyeyim. O anın mutluluğunu yaşayayım, sende gör gözlerimdeki o çocuksu heyecanı. Sonraa.. sarı olduğunu düşündüğüm kıvırcık saçlarına bakayım, kirli sakallarına... Asla kumral mı sarışın mı ayırt edemem bu yüzden bu sefer konuşan sen ol. Ten rengini sen söyle bana. sarışın veya kumralım de bana...
Senden hemen aşık olmanı bekleyemem. Ama bize fırsat vermeni isterim. Belki normalde sevmiyordun beni, ama tanımaya fırsatın olmadığı içindir. O yüzden bırak sana içimdeki aşkı iliklerine kadar hissettireyim ondan sonra karar ver. Bu gecelik de diyeceklerim bu kadar. Bu yazımda da sana söylemek istediklerimi, sana anlatır gibi yazdım yine.. Ama umudum, her şeyi bir gün çocukken vurulduğum o güzel yüzüne söylemekten yana.. İyi geceler <3
" Kendini bana teslim et.
Seni yüzüstü bırakmayacağım.
Seninle yaşlanmak istiyorum.
seni öpmek,
seninle vakit geçirmek,
sırlarını tutmak,
her anınla ilgilenmek istiyorum. "
11 notes · View notes
girifit · 1 year ago
Text
bin ölüme bir susuş yetermiş, anladım. her başlangıç bir sonu yazmak içinmiş. kalem ve kağıt, kan ve ten olabilirmiş. yedi düveli saran çığlıkların iç çekişe dönüp seni bir dar ağacına asabilirmiş. boynuna sarılı urgan seni anne şefkatiyle sarıp sarmalarken ölümün ensende soğuk nefesini hissedebilirmişsin mesela. küçük balkonunda yaktığın kaçıncı sigara olduğunu bilmezken miden bulanabilir, gözlerin kararabilirmiş. bunların her biri olabilirmiş. ben anladım. günler geçmek bilmezken ellerim her saniye titrerken ve gözlerim her an kararmaya meyletmişken anladım. ağlamayı bekledim. en azından birkaç yaş aksın istedim. olmadı. saatlerce ayna karşında oturdum. ona çok güzel bir kız çocuğu olduğunu ve eğer isterse ağlayabileceğini bile söyledim. kızarmış gözleri ve morarmış göz altlarıyla bir ressamın fırçasından çıkan eşsiz bir tablo olduğunu fısıldadım. yeniden ayağa kalkmak adına değildi çabam. içimdeki canavarı susturmak ve biraz olsun iyileşmekti. dozu artan ilaçlar her gün bir nevi öldürürken beni, nefes alma çabamdı tüm bunlar. biraz olsun yaşamak veya adına ne dersenizdi işte. kafamın içindeki şeytanların susmadığı her saniye yüzüm mahkeme duvarını andırırken sahici bir kahkaha dudaklarım arasından firar ederdi, her defasında. ama hayır, bu sefer inanmadılar. bu sefer olmadı. birkaç soru sızdı kulaklarıma, iyi misin ve daha bir çoğu. sustum. bu susuş benim miladım oldu. gözlerimdeki acıyı kapatan perde çekildi. dudaklarım ipi çekilip bırakılan bir yay misali titredi. ama hayır, tek bir damla bile akmadı. duygularını esir etme, dediler. onlar beni esir ederse öleceğimi bilmeden. hep konuştular, hiç susmadılar. şimdi onların bana sağlayamadığı sessizliği ben kendime bahşediyorum. yalnız ve karanlık odanın sessizliğinde boğuluyorum.
51 notes · View notes
barissenell · 23 days ago
Text
Tumblr media
Eğer 25'e ulaştıysanız ve hayatınız iş-ev-geleceği inşaa etme ve kariyer odaklı ilerliyorsa gereksiz her sohbetin önüne geçmek için kapalı oluyor. Şahsım adına konuşacak olursam bir yere gittiğimde story paylaşmamaya özen gösteriyorum. Paylaşacaksam bile bunu o mekandan çıktıktan veya eve döndükten sonra paylaşırım. Artı olarak 25'ten sonra sakin bir hayatı daha çok seviyoruz, dizgin bir kabulleniş başlıyor. İsteksizlik ya da hevessizlik değil ama meraksızlık daha ön plana çıkıyor. Mesela story paylaştığımda onu kimler izlemiş diye kontrol etmiyorum kesinlikle. Bu sadece en basit örneği. Bu sebepten dolayı attığım mesajların okunmuş olması ya da görmezden gelinmesi de pek önemli olmuyor. Bence, barış'ca
2 notes · View notes
arcaneoccontent · 1 month ago
Text
Veya Kane Incorrect Qoutes
Veya: I didn’t invite you over?
Viktor: Ash said he had a new invention.
Veya:….No. I don’t know what you two are about to do but No.
Ash: I thought you wanted me to get along with your friends?
——-
Veya: *Helps vi rewrap her wrist. Puts stickers on it out of habit.*
Vi: *attempts to ignore it*
Ash: Hey! Those are my stickers!
Vi: I didn’t put them their.
Veya: Aren’t you a bit old for this Ash??
——
Veya: Viktor can you tell your boyfriend to stop being a prick
Viktor: my boyfriend? What boyfriend??
Veya: Jayce?? Kinda tall stupid looking you could definitely do better.
Viktor: Jayce is not my boyfriend.
Veya: Ooo he’s straight but your into him.
Viktor: Veya why would you think I’m gay?
Veya: your always hanging out with a dude?? I’ve never even seen you talk to a girl.
——-
Veya: *checking Vi out*
Ash: she’d crush you like a bug.
Veya: worth it.
——
Random person: What’s your Job??
Ash: poking people with needles.
Veya: he means drugs. *Trying hard not to laugh*
Sam: *horrified trying to figure out what to do about potential scandal.*
Ash: I mean….we could find some- I know a guy…he also gives
——-
Veya: If you aren't someone the church wanted dead 300 years ago, are you really living?
——
Veya, trying their first ever cup of coffee: I am ENERGY!
Ash, an avid coffee drinker, on their twelfth cup of the day: Someone slap me awake or I am literally going to fall into a coma in ten seconds.
—-
Veya: new challenge no weapons for 24 hours.
Viktor: Have you met ash??
Veya: I’m allowed to hope.
——
Ash: Whether or not I pay income taxes is none of the government's business.
Veya: No, well, actually, it is.
Ash: You don't know my name or what I look like, good luck finding me.
——
Caitlyn: Do you feel any better?
Veya: I feel much better now that you here with me.
*Jayce walks in*
Veya: I feel half better.
4 notes · View notes
istanbul7tepe · 10 months ago
Text
Tumblr media
Bu resim bir elin içindeki hurmadan yeşeren filizi gösteriyor!
Aslında biz hurmanın ne kadar zamanda filizlendiğini biliyoruz, bu el üç ay veya az fazladır orada.
Bakarmısınız parmak izlerine kadar bozulmamış, eti çürümemiş hiç emare yok çürümeye dair, ten rengi dahi sabit kalmış, sanki yeni ölmüş gibi, bu ceset şehide aittir yani şehid olarak ölmüştür.
Ve biliyoruz ki şehid cesetleri nemlenmez bozulmaz çürümez ...
ALLAH’ım Gazze halkını zafere eriştir, y*ahudileri ve yardımcılarını sana havale ettik…!!🤲😔
#yağmurtanesi💧
15 notes · View notes
etaali · 3 months ago
Text
Tumblr media
Dünya Sağlık Örgütü Lübnan'daki kritik durumdan endişeli
Dünya Sağlık Örgütü, Siyonist rejim savaş uçaklarının hedefli saldırıları nedeniyle Lübnanlı sağlık personeli ve hastaların şehit sayısının Ukrayna ve Gazze'deki savaştan daha fazla olduğunu açıkladı.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Lübnan sözcüsü Abdul Nasır Ebu Bekir “Lübnan'da 7 Ekim 2023'ten 21 Kasım 2024'e kadar 226 sağlık çalışanı ve hasta hayatını kaybetti, 199 kişi de yaralandı.” açıklamasında bulundu.
Bu Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi şunları ekledi:
“Lübnan'daki sağlık tesislerine yönelik saldırıların neredeyse yarısı en az bir sağlık çalışanının veya hastanın ölümüyle sonuçlandığından, bu, bugün dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen herhangi bir çatışmada kaydedilen en yüksek orandır.”
3 notes · View notes
melankolik1adam4103 · 2 years ago
Text
İnsan neyi arıyorsa, ona yaklaşınca diner sızıları; tıpkı bir merhem gibi. Uzaklaşınca da azar yeniden yaraları. Belki bu dünyada bulmak yoktur, lakin yaklaşmak var! Aradığına yaklaş o zaman; sana iyi gelene yaklaş. Görmek, duymak veya dokunmak, ten ile değil kalpledir..
Tumblr media Tumblr media
24 notes · View notes
cemyafilmarsiv · 1 year ago
Text
Greenwich Ve Uluslararası Zaman Standardı: 5 Şubat 1924
Saatleri ayarlayan enstitü ve 100 yıl önceki 6 'bip' sesi
İngiltere Kralı 2.Charles, bir zamanlar (1630-1685) 8.Henry'nin av sarayının bulunduğu Londra yakınlarındaki Greenwich'teki tepeye bir 'Kraliyet Gözlemevi' inşa edilmesi emrini vermişti. Aynı zamanda bir astronom olan ünlü mimar Christopher Wren (1632-1723) bugün hâlen aktif olan bu binanın inşaını üstlendi. Yıldızların izlenmesiyle İngiliz 'denizcilik sanatı'nın mükemmelleşeceğini öngören kralın tahminleri doğru çıkmış ve Britanya İmparatorluğu'nun dünyanın süper gücü olmasıyla buranın da kaderi değişmişti.
Britanya'nın siyasette ve teknolojide tayin edici güç olmasıyla, Greenwich Kraliyet Gözlemevi modern dünyanın da ''zaman standardı''nı ve başlangıç noktasını belirleyen merkez olmuştu. Gözlemevi, teknolojik gelişmeler sonucunda en doğru hâliyle saati ve zamanı belirleyecekti. Önce denizciler, sonra demiryolları şirketleri ve vatandaşlar da bunu öğrenecekti.
5 Şubat 1924'e gelindiğinde ise tüm dünya BBC'nin 6 'Bip' sesi ( 5'i kısa, 6.'sı uzun olmak üzere),yani ''Greenwcih Zaman Sinyali'ne (Greenwich Time Signal - GTS) göre saatlerini ayarlamaya başlayacaktı.
Radyo Küresinden önce ''Vaki Küresi'' kullanılıyordu
Günümüzde telefon veya saate bakarak zamanı öğrenebiliyoruz; fakat bir zamanlar bu o kadar kolay değildi.Taşınabilir saatlerin çıkmasından sonra bile mekanik aksamlarındaki yetersizlikten ötürü saat geri kalabiliyor veya durabiliyordu; bu nedenle zamanı doğru öğrenebilmek için saatler bir şekilde ayarlanmalı yani ''eşgüdümlenmeli'' idi. Greenwich'teki Kraliyet Gözlemevi, buna bir çözüm bulmuştu. Antik Yunan'da kalabalık meydanlarda bir küre, direğin aşağısına indiğinde zamanı belirtiyordu. Aynı şekilde bir ''Vakit Küresi'' 1833'ten itibaren tam saat 13.00'te aşağı iniyor ve Thames Nehrin'deki denizciler bunu görebiliyordu. Elektrikli telgrafın geliştirilmesiyle 1850'lerde artık Greenwich'ten ''Vasati Saat'' İngiltere'de diğer büyük şehirlere telgraf tellerindeki sinyalle iletilebiliyor ve ''Vakit Küre''leri kontrol edilebiliyordu.
Tumblr media
Tüm dünyada tren hatları yaygınlaştıkça, bunların istasyon saatlerini belirlemek önemli bir mesele haline geldi. 1913'te Paris'te yapılan Uluslararası Saat Bürosu kongresine Osmanlı Devleti de katıldı ve yeni saat düzenine, yani 'alafranga saat'e geçmeyi kabul etti. Buna göre 12.00'ye 5 saniye kala Paris'ten İstanbul Okmeydanı'ndaki telgrafhaneye saati belirten bir telgraf geliyor; Bu da şehirici telgraf sistemiyle İngiliz Bahriye Hastanesi'ne (bugün Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi) ulaşıyordu. 1915'te bu hastanenin kulesine kurulan ''vakit küresi'' saat tam 12.00'de aşağı indiriliyordu. Tıpkı thames'teki denizciler gibi. Haliç'te ve Karaköy'de demirlenmiş denizciler de kürenin inişini görebiliyordu. Bina ve aksamı, 1924'ten itibaren Kızılay'a bırakıldı. 1930'da ise belediye küreyi sökerek Galata Kulesi'nin tepesine taşıdı. Hem İstanbul'daki vakit küresi hem de Sirkeci Postane Binası'nda alaturka saatle alafranga saatinin beraber durmuş olması; İstanbul'da doğup büyüyen Ahmet Hamdi Tanpınar'a gelecekte yazacağı Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanı için esin kaynağı olmuş olmalı (bilimtarihçisi Feza Günergun da böyle bir tahminde bulunmuş).
...
Cem Akoğul #Tarih #AhmetHamdiTanpınar
6 notes · View notes
shiftoriasblog · 1 year ago
Text
Shifting Nedir?
Uzun uzun açıklayacağım çünkü etrafta çok fazla yanlış bilgi dolaştığını düşünüyorum🥲 Temelinde tamamen çoklu evren teorisi bulunuyor. Çoklu evren teorisine göre birçok, hatta sonsuz sayıda evren bulunuyor. Eğer sonsuz bir evren varsa hayal edilen herhangi bir evren de bulunmak zorundadır. O halde yapılması gereken tek şey evrenler arası seyahat etmeyi öğrenmek.
Shifting yapan insanlar bulundukları gerçeklikten ayrılıp farklı bir evrende kendi tasarladıkları hayatı yaşamaya başlarlar. Evreni tasarlayan ise onlar değildir, hatta yaptıkları tek şey hayal ettikleri gerçekliğe geçiş yapmak. Bu evren sonsuz sayıda olan evrenlerden sadece bir tanesi. Yani kısacası bilinç farklı bir evrene aktarılıyor ve orada belirlenen süre kadar kalınıyor.
Karşılaşabileceğiniz Kavramlar:
Dr: Hayal ettiğiniz/shiftleneceğiniz gerçeklik
Cr: Şuanda bulunduğunuz gerçeklik
Wr: Bekleme Odası
Shifting nasıl gerçekleşir?
Trans haline geçerek (bilinçsizlik durumu) paralel evrenle irtibat kurulur ve bilinç oradaki bedene aktarılır. Bunu sağlayan şey süpergüçler değil, evren ve evrenlerin yapısal özelliklerinin bir sonucudur.
Shifting’in ne olduğunu ve nasıl gerçekleştiğini öğrendiysek ekstra şeylerden bahsediyorum🫠
Script Nedir?
Script (senaryo), gitmek istenen evreni tüm ayrıntılarıyla belirlemektir. Farklı bir evrene gitmemek için seyahat edilecek evren ile ilgili her şey netleştirmelidir. Bunu yalnızca düşünerek ayrıntılı olarak zihinde netleştirmek zor olacağından dolayı script yazmak size kolaylık sağlar ancak script olmadan da gidebilirsiniz.
Script Nereye Koyulur?
Bazı metotlar scriptin özellikle kağıda yazılmasını veya yastığın altına koyulmasını söylüyor. Bu tür istisnalar dışında scripti bir yere koymaya gerek yok, sadece niyet etmeniz yeterli🫶🏻
Telefona script yazabilir miyim?
Uygulayacağın shifting metodu aksini belirtmedikçe telefon, tablet veya bilgisayar gibi tüm dijital ortamlardan script yazabilirsin.
Script Nasıl Yazılır?
1. Gideceğin evreni anlat!
2. Nasıl bir yer olduğunu yaz. (hem işleyiş hem görünüşü), hangi kuralların bulunduğu (fiziki-toplumsal kurallar ve yasalar), yaşanacak tarih ve ev.
3. Kendinden bahset: Ad, cinsiyet, yaş, fiziksel özeller (boy, kilo, saç ve ten rengi vs.), yetenekler, nasıl bir karaktere sahip olunduğun, konuşulan dil, hobiler, çevre (aile, arkadaşlar, sevgili ve varsa düşmanlar).
4. Yaşam şeklini belirle: Meslek, günlük rutin, yaşam şartları.
5. Zamanı ayarla: Bu dünyadaki zamanın gidilen evrendeki karşılığı ve orada geçirilecek zamanı kesinleştirin.(örn: dr’da 1 yıl, cr’da 1 dakikaya eş değerdir)
6. Klon talimatları: Farklı bir evrendeyken bedeninize ne olacağını veya ne yapacağını anlatın.
7. Geri dönüş şifresini unutma: Shiftingten ayrılmak istediğinizde yapılacak veya söyleyecek bir tetikleyici yazmalısınız,, herhangi rastgele bir şey olabilir.
8. Ekstralar: Bahsedilenler dışında farklı konular eklemek istiyorsanız scripte yazabilirsiniz.
Shifting ile nerelere gidebilirsiniz?
Tam anlamıyla her yere. Nereye isterseniz gidebilirsiniz.
Çoğunlukla tercih edilen shifting ile gidilebilecek yerler:
Film ve dizi evrenleri (Örn: Harry Potter Hogwarts, The Vampire Diaries)
Çizgi roman ve anime evrenleri (Örn: Marvel, DC, Death Note, Attack on Titan)
Ekibe sahip olabileceğiniz evrenler (Örn: K-Pop için Blackpink, BTS, TWICE)
Kitap evrenleri (Örn: 1984, Yüzyıllık Yalnızlık)
Tamamen özel hayali evrenler
Klon Nedir?
Shifting klonu, boyut değiştirdikten sonra bu dünyada kalan beden ve içindeki temel bilinçtir. Farklı bir evrene gittiğinizde bedeniniz bu dünyada kaldı. Böyle bir durumda eğer zaman bağlantısını doğru ayarlamadıysanız veya geri dönmek uzun sürecekse klon burada devreye gidiyor.
Klona “ben yokken şunu yap, bunu yap” gibi özel talimatlar vermeniz şart değil çünkü boyut değiştirmiş olsanız bile bu evrenle olan enerjisel bağlantı devam ediyor, öyle olmasaydı geri dönülemezdi.
Bilinciniz başka bir evrende olsa dahi bilincinizin bir kopyası hala bu evrende, bedeninizde bulunmaya devam ediyor. Normal şartlarda nasıl davranılıyorsa o da aynı şekilde davranmaya devam eder. Klonunuzun yapmasını istediğiniz farklı bir şey olursa ayrıntılı olarak scriptinizde belirtebilirsiniz.
Shifting Nasıl Yapılır?
1. Script yazarak doğru evreni seç
2. Shifting yapacağın mekanı belirle
Shifting esnasında rahatsız edilmeyecek bir ortam belirlemeli ve bedeninizin rahat edeceği bir şekilde hazırlanmalısınız.
Shifing yapılacağınız ortamda insanların bulunması yapmanıza engel değildir. Yeter ki bedenle uğraşmasın ve odağın bozulmasına engel olmasınlar.
3. Uygun zamanı tercih et!
Shifting yapmanın en verimli zamanı uyumadan önce veya uyandıktan sonraki zamanlardır. Uyandıktan sonra yaparsanız zihin boş olacağı için daha kolay odaklanabilirsiz. Uyumadan önce yaparsanız uyku olacağından dolayı transa geçmek kolaylaşır. Hangi zamanda yapılacağı kendi tercihinize bağlı ancak gün içinde de yapabilirsiniz.
4.Bedenen hazırlan ve gevşe🫶🏻
Sırt üstü uzanmak şart değil, en rahat hissettiğiniz pozisyonu tercih edebilirsiniz.
Metoda göre gözleriniz açık veya kapalı olabilir ancak genellikle kapalı olurlar.
Bunların yanında geriye kalan tek şey metod uygulamak. “Metod” öne çıkanlarımda tüm metodlar bulunuyor kendinize uygun olanı seçip shiftlenebilirsiz👩🏻‍❤️‍💋‍👩🏻
12 notes · View notes
birkeyifcininanilari · 2 years ago
Text
İşim gücüm yokken... Açlıktan ölürken... Şimdi kimsem o zaman da aynı adamdım, insan olarak, sanatçı olarak aynı Martin Eden’dım; o zaman neden yapmadın? Kafamı duvarlara vura vura kendime sorduğum soru buydu. Sadece senin için değil, herkes için sordum. Görüyorsun değil mi, değişmedim ben. Gerçi bana biçilen kıymetteki gözle görülür ve ani artış nedeniyle bu konuda sürekli şüphelerimi gidermem gerekiyor ama değişmedim. Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hâlâ eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?”
9 notes · View notes
visaleermekistiyorum · 2 years ago
Text
•İnsan neyi arıyorsa, ona yaklaşınca diner sızıları; tıpkı bir merhem gibi. Uzaklaşınca da azar yeniden yaraları. Belki bu dünyada bulmak yoktur, lakin yaklaşmak var! Aradığına yaklaş o zaman; sana iyi gelene yaklaş. Görmek, duymak veya dokunmak, ten ile değil kalpledir..'
Tumblr media
11 notes · View notes
bygizli-35 · 2 years ago
Text
Sayfamı takip eden hanımların anonim olarak cevaplamasını istediğim sorular :
1- İlk defa kaç yaşında porno izledin ve mastürbasyon yaptın ?
2- İlk defa kaç yaşında birileri sana cinsel çağrışımlı bir laf attı ? Ne dediler ?
3- ilk defa kaç yaşında bir ilişki yaşadın ? Planlamış mıydınız ? Yoksa aniden mi gelişti ?
4- eğer yaşadıysam ilkin nasıldı ? Yaşmadıysan Nasıl olmasını istiyorsun?
5- seks senin için nedir ?
6- mastürbasyon için yeterli zaman ayırıyor musun? Mastürbsyonda kaliteye önem veriyor musun?
7- çevrenden seni cinsel anlamda yönlendiren oldu mu ? Ablan, abin, ailen, kankan, vs
8- porno ile hayatında ne değişti ?
9- şu anda fırsatın olsa en çok yapmak istediğin cinsel aktivite nedir ?
10- birilerine anonim oluyor musun ? Sana anonim olunmasını seviyor musun ?
11- başarılı biri misin ? Başarın nedir ? Örneğin sınıf derecei, okul derecesi, üniversitede ilk on binde olmak vs
12- sayısal , sözel , eşit ağırlık ?
13- Ne okudun/ okuyorsun ?
14- en sevdiğin 5 cinsel pozisyon nelerdir ?
15- küfür sever misin ? Özellikle seks esnasında?
16- amdan, götten, ağızdan sikilme isteğini öncelik sırasına göre yazar mısın ?
17- seks hakkında en çok merak ettiğin şey nedir ?
18- Bir fetişin veya parafilin var mı?
19- hiç mastürbasyon veya biriyle seks yaparken yakalandın mı ya da birini yakaladın mı ?
20- nasıl erkeklerden hoşlanıyorsun ? Yaş, fizik, eğitim, seks vs yönünden
21- kendini bakımlı buluyor musun ? Kişisel bakım için özel bir şey yapıyor musun?
22- cinsel yönelimin nedir ?
23- seksting veya sanal seks yapar mısın ?
24- Ne kadar dekolte giyebiliyorsun ? Dekoltenle erkeklerin siklerini kaldırmak hoşuna gidiyor mu ?
26- bdsm hakkında bilgin var mı ? Bir şeyler söylemek ister misin?
27- hiç birisine nude gönderdin mi?
28- telefonunda kendinle ilgili gizli bir nude var mı?
29- buradan birisiyle tanışıp reel seks yaptın mı?
30- ergenlik dönemlerinde seks rüyaları gördün mü? nasıldı hatırlıyor musun?
31- yakın arkadaşların porn sayfan olduğunu biliyorlar mı ?
32- bu uygulamayı ne amaçla kullanıyorsun ? Burada kaç yıldır hesabın var ?
33- üniversiteli isen hangi bölümdesin?
34- Boy kilo ten göz ve saç rengin nedir ?
35- Bir resmini yorumlatmak ister misin ?
36 - sigara, içki, uyuşturucu kullandın mı/kullanıyor musun?
37- psikoloğa gitmene sebep olan bir travma yaşadın mı? yaşadınsa nedir?
38- fobin var mı? varsa ne(ler)dir?
sorulara eklemeler yapacağım önerilerinizi alabilirim
#soru #cevap #konus #düsün #dinle #itirafet #rahatla #yaz #söyle #oku #anlat
Tumblr media
#pozisyon #favori #seç #soru #cevap #konus #düsün #dinle #itirafet #rahatla #yaz #söyle #oku #anlat
7 notes · View notes