#Pratik
Explore tagged Tumblr posts
Text
Pratik mirasımız doğru olmadığı veya güvenemediğimiz için, teorik bilgide sarhoş oluyoruz. Ve sonuç olarak ayyaş pratisyenler (sözlük anlamıyla) ortaya çıkıyor. Teoride doğruluğun çoğu zaman, doğru insan olmak için yeterli olmadığı gerçeğini göz ardı ediyoruz ve yanlış pratiklerimizi doğru sandığımız veya özünde hakikaten doğru olan teorilerle gerekçelendiriyoruz.
Yazı çok teorik olma yolunda ilerlediği ve tezata düşmekten korktuğum için ufak bir örnek fayda sağlayabilir. :) Cömertlik yapmanın güzel bir eylem olduğunu öğrenen bir kişi, cömertlik yaparken kişinin hangi tutumları sergilemesi gerektiğini pratik olarak başka bir kişi üzerinde görmediği için cömertlik yaparken karşısındakinin kalbini kırabilir ve bu durumda özünde iyi bir eylem olan cömertlik kötü bir eyleme dönüşmüştür.
3 notes
·
View notes
Text
dünyanın en kolay palamutunu yaptım 👇🏽
temiz ve ortadan ikiye bölünmüş palamutumuza sos hazırlayalım gerekli malzemelerimiz
~ zeytinyağı
~ sarımsak
~ tuz
~ karabiber
~ tatlı toz biber
~ kimyon
~ nane
~ kekik
tuzla birlikte ezdiğimiz sarımsağımızı elimizdeki balığa yeticek kadar zeytinyağına ekleyelim ve diğer baharatları katalım balığımızın üstüne güzelce sürelim yuvarlak daireler etrafında soğan ve limon kesip balıkları fırına koyarken üzerlerine kestiğimiz limon ve soğanı koyalım ben airfryda yapmıştım ve 200 derece 20 dakikada tam pişmişti afiyet olsun 🥰

2 notes
·
View notes
Text
Brownie Kurabiye Tarifi

Malzemeler:

- 2 adet yumurta - 1 paket vanilya - Yarım paket kabartma tozu - 4 yemek kaşığı kakao - 1 çay bardağından biraz az şeker - 1 çay bardağı ayçiçek yağı - 2 su bardağı un - Pudra şekeri (üzeri için) Brownie Kurabiye Yapıl��şı: - Geniş bir kapta 2 adet yumurtayı kırın. Üzerine şeker ve vanilyayı ekleyerek, karışım kabarcıklar oluşana kadar çırpın. Ardından ayçiçek yağını ekleyin ve karıştırmaya devam edin. - Un, kabartma tozu ve kakaoyu ayrı bir kapta eleyin. Elediğiniz kuru malzemeleri sıvı karışıma ekleyin. Spatula veya elinizle karıştırarak, çok cıvık veya kuru olmayan, pürüzsüz bir hamur elde edene kadar yoğurun. - Oluşan hamuru buzdolabında 1-2 saat dinlendirin. Ben, kullandığım kabı streç filmle kaplayarak yaklaşık 1.5 saat kadar beklettim. - Fırını önceden düşük bir derecede (ben 150 derece) ısıtın. Bu arada hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın. Her bir topu pudra şekerine bulayıp, yağlı kağıt serili tepsiye dizin. - Kurabiyeleri önceden ısıtılmış fırında 180 derecede yaklaşık 12 dakika pişirin. İç kısımları brownie kek gibi yumuşak olacak. Daha sert bir doku isterseniz, pişirme süresini kontrollü bir şekilde uzatabilirsiniz. Üst kısımlarının çatlak görünümü de lezzetini artıracak! Afiyet olsun! Brownie Kurabiye Tarifi Fotoğraflı Yapılışı

Read the full article
0 notes
Link
iPhone’da Silinen Bildirimleri Geri Getirmenin Yolları: Adım Adım Rehber
0 notes
Text
#emek#emekoloji#mantık#felsefe#bilim#düşünce#teori#kuram#pratik#praksis#tarih#toplum#feodalizm#kapitalizm#sosyalizm#komünizm#proletarya#proletaryalist#burjuvazi#devlet#temsiliyetizm#memuriyetizm#marksizm#leninizm#sscb#marx#lenin#teknoloji#teknik#bürokrasi
1 note
·
View note
Text
"MacGyver" dizisinin en popüler repliklerinden biri, baş karakter Angus MacGyver'ın sıkça kullandığı "Her zaman bir yol vardır" ifadesidir. Bu replik, MacGyver'ın yaratıcı ve pratik çözümler bulma yeteneğini yansıtarak izleyiciler arasında ikonik hale gelmiştir.
1 note
·
View note
Text
Ezberler İçinde Yıkımı Var Eden Ülke

Duraksamayan, bitimsiz, hiç tekinsiz bir ezber şablonunun içerisinde debelenip duruyor iş bu memleket. Zatı alileri, baş efendinin seçim hezimetini, kendi bekası adına yönlendirip, yeniden tanımlayarak oluşturduğu haleti ruhiye sırasında, ezberlerle bir kere daha hayatın akışı tersine işleniyor. Ya tahakküm resmen savunuluyor. Ya bitimsiz bir cerahat. Ya belli başlı bir tahakküm nesnelleştiriliyor. Yahut da inkarın biri bitmeden bir başkası var edilip, yollar çiziliyor. Duraksamadan, bitmeyecek bir kısır döngü içerisinde giderek eleştirdiği o tek adam rejiminin ta kendisine dönüşen bir sureti temsille hayat her anlamda ‘çepeçevre’ kuşatılıyor. Tek adam rejiminin en güncellenebilir sürümü içerisinde mahzun / mağdurun ta kendisi olduğunu bildiren bir temsil bugün en karanlık suretleriyle birlikte bir ülkenin yönelimini belirginleştiriyor. Her şey ezber edilmiş şablonların arasında hem nalına hem de mıhına bir tezahürle birlikte biteviye bir yıkıma çıkartılır. Yeni ülke tiradının ardılı ola gelen her şey bu tahayyülün izleri üstünde bina edilir.
Tekdüze, tekil bir uzamdan biçimlendirilen akla seza her ne varsa bununla yolunu alenen kesiştiren bir aklın tezahürü olarak var ettikleri açmazları, her açmaz dipsiz karanlıktaki bir eşiği göstere gelir. Hayatın ehven olandan men edilmesinin neticesinde çıkagelmiş ol her hamleyle birlikte bu cürüm hemhal ülke de gerçekliğini pekiştirir. Didaktik, kendisini mütemadiyen tekrarlayan bir fasit döngü içerisinde bu hazin sularda yürüyen ülkenin hali, gerçekliği karşımızdadır ne eksik, ne fazla. Yalnız ve doğrudan müdahalelerle birlikte bir istikametteki hayat akışına karşıtlık, olağanı, normali zayi etmek kesintisiz kılınır. Yerel seçimleri mütemadiyen genel seçimlerle karıştıran, bunu da bir savaş sahnesindeki en son hamlenin ta kendisiymiş gibi pazarlayan muktedirin o hezimeti sindirmesinin yolu daimi bir biçimde ezberlerine tutunarak, sürekli nefreti, daimi ayrımcılığı, arasız ve fasılasız bir halde kötülüğü eyleyerek, arka çıkarak, yol vererek mümkün olur. Yenginin arkasından ol çıkagelen ilk meclis grup toplantısında baş efendinin var ettiği sözler zaten belirgin olana dair bir izahattir.
Evrensel Gazetesine bağlanalım: “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel seçim yenilgisinden sonraki ilk grup toplantısında, AKP’nin oy kayıplarını katılımın düşmesine bağladı. Parti içindeki itirazları eleştiren ve değişime gideceklerini savunan Erdoğan, geçim derdi ve işsizlik konularına ise değinmeyip sadece “Enflasyonla mücadeleye devam” demekle yetindi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin ardından AKP’nin ilk grup toplantısında konuştu. Seçim sonuçlarına ilişkin partisine moral vermeye çalışan Erdoğan, parti genel merkezinden köy temsilcilerine kadar herkese sırayla teşekkür etti. Erdoğan partisinin oy kaybını kabul etse de Cumhur İttifakının yüzde 40.5 oy oranıyla seçimlerde üstünlükle çıktığını savundu. Seçimlere katılımdaki düşüşe dikkat çeken Erdoğan, “Katılım oranının düşüklüğü partimizin oylarını da etkilemiştir” dedi.
"Partiye Ayar Verdirmeyiz"
Seçim sonucunu AKP’den öz eleştiri talebi olarak değerlendiren Erdoğan, “Kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştireceğiz” dedi. Öte yandan parti yöneticileri arasında yükselen eleştirilere de seslenen Erdoğan, “AK Parti’yi eleştiri ya da öz eleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. AKP’ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz. AKP üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirmek isteyenlere ekmek çıkmaz” dedi.
"81 İlde Tek İktidar Var"
Bu yerel seçimde de muhalefetin yeni belediyeler kazanmasına ilişkin ise Erdoğan, “Bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar pervasızlaşanlar hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. 81 ilimizde tek bir iktidar var o da Cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Şunu herkes görsün ve bilsin, biz bitti demeden hiçbir şey bitmez” diye konuştu.
İsrail’le Ticaret Eleştirilerine Savunma
İsrail’le ticarete yönelik eleştirilerin karşılık bulduğunu kabul eden Erdoğan, bu eleştirileri “alçakça iftiralar” diye suçladı. Erdoğan, “Hiç kimse ne şahsımın ne bu kadronun Filistin hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir” diyerek kendisini savundu. İsrail’i “Bunlar Hitler’i çoktan geçti” diye eleştirdi. Erdoğan devamında "Haftasonu Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber pek çok şeyleri dertleşeceğiz konuşacağız." dedi.
Şimşek Programına Devam
Erdoğan’ın halkın geçim derdiyle ilgili sorun ve taleplerine konuşmasında değinmemesi dikkat çekti. Ekonomiye ilişkin sadece önümüzde seçimsiz döneme ilişkin çizdiği rotaya kısaca değinen Erdoğan, “Şunu herkes görsün ve bilsin, biz bitti demeden hiçbir şey bitmez. Artık seçimin de olmadığı önümüzdeki dört yıl içinde enflasyonla mücadelemizi inşallah zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız” dedi. Erdoğan seçim sonrası yürütecekleri politikada yine “terörle mücadele” vurgusu yaptı.”
Dön baba dönelim. Birbirini bir türlü tutmayan bir demeçler silsilesi. 1 Nisan sabaha karşı söylenenlerle daha yeni meclis grup toplantısında ortaya çıkan farklılık başlı başına her nasıl bir cendereye tutulduğunu ülkenin bildirir. Duraksamadan mütemadiyen ezberlerle birlikte var edilen nobran / ketum değil çalçene kesintisiz bir itham ve yaftalama sürekliliği ile birlikte bir seçim tahayyülü kenara terk edilir. Yerel seçimin, genel seçimler gibi bir savaşa bizatihi kendi eliyle dönüştürüldüğünü bilmesine rağmen baş efendi hiçbir türlü memleket idaresi için gerekli düzenlemelerden yana bahis açmaz. Bütünüyle sıkıntılar içerisinde hayatta / ayakta kalmaya çalışan asgari ücretliden / emekliye kimseler için bir doğru düzgün iyileştirmeden bahis açmaz. Salt ekonomik parametreleri yandaşlar için kıyak / cukka / indirmeden ibaret olan bir menzildeki yağmacılığa bir dur demez hiç ama hiçbir zaman diyemez. Büyükşehir belediyelerinden belde belediyelerine kadar hemen hepsinde borç hanelerinin en az birkaç yüz milyon liradan, birkaç milyar liraya kadar uzanabildiği bir sarmalın içerisinde ezberlerle maval okuyarak hangi günü kurtulur. Seçim hezimeti bir yana onu dahi sürekli istismar edip, genel seçimlerde kim ne olacak herkes görecek yollu aba altından sopa sallamalara devam olunurken, katılımın düşüklüğü dert bildirilirken yarının ehven değil fenalıklara gebe olduğunu / bırakıldığını kim her nasıl fark edecektir. Şimdi ağzımızın tadını bozmayalım yollu göndermeler var edilirken bizatihi ortamı değiştirmeye yönelik, militarist, faşist, ayrımcı ve nefretten yön bulanlara zemin sağlanırken sahiden yolu nereye çıkar bu ülkenin? Soran edeni olur mu acaba?
Genel geçer değil, insana dair umudun var edilebildiği her eşikte kendini tekrar eden bir soluksuz yok etme isteminin olduğu zeminde hayata tek bir an olsun yeni ufuklar çizilebilir mi? Baş efendi kadar, apaçık bir biçimde memleketin başına gelebilecek en büyük zül temsillerden faşist efendinin ayarları hep bozulan memlekete dair önermeleri, o önermelerdeki saçmalıklar boyutunu ne yapacağız misal? Memleket yönetim katının tüm o curcuna hallerinin kıyısında gündelik yaşama vurulan ketleri nasıl / ne zaman konuşacak bu ülke misal? Gelişigüzel atfedilmiş / serpiştirilmiş olagelen ezberlerden biraz öteye geçildiğinde yansıyan çürümenin, vizörün kıyısında kalakalan insanların ol hayat haklarının akıbeti her nice olacaktır, sahi ama sahiden de?
Şirnex’te seçim günü gasp edilmiş iradeye karşı sesini yükselten ve günlerce konuşulan ol “konuş sen nerelisin” sözünün sahibi Süleyman Salğucak için misal soruşturma açılmasının utancı ne yana düşer? Hakkaniyetsizce bir kentin idaresinde dahi son sözü, en son sözü söylemesi gereken yurttaşların gözlerine baka baka ama hile hurda, ama kolluk kuvvetlerini kullanarak, zoraki belki de oy verdirerek bir seçimi heder etmenin, kenti bir kez daha gasp etmenin hesabı bu ileri demokrasi ülkesinde ne yana düşer sahiden de? Bir biçimde onca hedef almaya, şiddete, ötekileştirmeye rağmen ayaklarının üstünde durmayı başarıp, Wan, Amed, Merdin, Colemerg gibi pek çok yerde seçilmiş Dem Parti (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) iradesi ne olacaktır misal? Tümüyle nobran bir pratikle, yine aynı ezberci kin kusan / ayrıştıran / haddizatında Merdin ve Amed / Sur Belediyeleri için soruşturmalara gark olunan bir zeminde, seçmenin mesajı, iradesinin sunduklarına yanıt yine zorbalık mı olacaktır, nedir, nicedir?
Duraksamayan, bitimsiz, hiç tekinsiz bir ezber şablonunun içerisinde debelenip duruyor iş bu memleket. Tüketilenin hayat olduğu akla düşürülmeden bir heyula içerisinde yedi gün, yirmi dört saat duraksamaksızın bir cerahat var ediliyor. Denetim, gözetim ve tahakkümü her yere taşıyan, her günün asal demirbaşı ilan eden bir iktidar pratiğinin aldığı hemen her yengi sonrasında olduğu gibi önce naralar, sonra eylemlerle birlikte bir cerahat ekseni var ediliyor. Modern zamanların yıkıcı iktidar pratiklerine misal Zeybekçi efendi’nin bahsettiği gibi “Yani eyvallah, İsrail'in yaptığı katliamı kınıyoruz ama diğer taraftan da İsrail 6 satıp 1 aldığımız bir ülke. O anlamda, daha hassas olmamız gerektiğine inanıyorum.” Yıkıcı iktidar pratiğinin salt / sırf / sadece emtia üstünden güncellendiği, ol para için ne taklalar atıla geldiği, dahası da kırım / cinayet / terör konusunda sayılı azılı devletlerden birisine özenilip, imrenirken bir yandan ithama devam bir yandan da ticari faaliyetlere olanak için zemin yoklanan bir yerde her türlü ezberle günler geçirilir. Hamaset, ayrımcılık, nefret üçlemesini sınır içinde satmaya devam ederken, sınır dışında var edilen açmazları ticari fırsatlara dönüştürme gailesinden de çekinmeyin, gocunmayın o ayrı bu ayrı diye çıkagelen bir zihni tezahürün kimselere faydası dokunur mu? Doğrudan ve yalın ezber edilmiş replikler, siyasal demagoji / ajitasyonlarla birlikte ucuza kapatılmış bir ülkenin her anında apayrı fecaatler var ediliyor. Bir hikaye ki otuz iki kısım tekmili birden yepyeni yaralara mahal veriyor. Demokrasi, adalet, hürriyet, eşitlik vesair ol müştereklerimizin köküne dökülmek istenen kibrit suyu, 2028’e kadar var edilebilecek bir deneyimi vaaz ediyor. Tümüyle, doğrudan, bariz bir çürümeyi. Dipsiz, eksiksiz bir yok edişi. Süreğen, aralıksız bir muhtaç kılmayı. Bunlarla mı yeni ülke, bu bahisler miydi, onca öykünülen...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Selma GÜRBÜZ – The Night, El Yapımı Kağıt Üzerine Guaj 2005 – ArtDog
#meram#mesel#hayat hakkı#biyopolitika#cerahat sarmalı#karanlık çağ#yol#yordam#mesel demokrasi#ide#fikriyat#lakırdı#müştereklerimiz#demokrasi101#türkiye nedir?#politikmeram#anlatım#baş efendi#siyasa#dizayn#ustalık ülkesi#pratik#madun siyaset#hayat nereye?#insan#hak#hürriyet#eşitlik#çürüme#söylem
1 note
·
View note
Text
Pratiklik ve şıklığı taşıyın 🖤
www.deristil.com.tr
0 notes
Text



Pratik Shetty by Fran Gomez de Villaboa for Edward Crutchley F/W 21 Lookbook
252 notes
·
View notes
Text
the first noellleeeeeee idk how the song goes
#butterfly soup 2#akarsha#butterfly soup#noelle butterfly soup#ppkm#min butterfly soup#diya butterfly soup#lol#yuri#hayden butterfly soup#jun butterfly soup#christmas party at akarshas!#akarsha as santa pratik as her awesome elf helper#i feel like this was supposed to be a fundraiser for something but they failed so hard they just threw a party and made only 5 cents#thanks noelle for the lesbian nickel#akarshas pants are full of pillows btw for the santa bod#this is being held in akarshas garage btw#this party would be awesome btw
395 notes
·
View notes
Text
Çok pratik ve nefis___))🍲🍞
🍲🍞😊☕🥪
80 notes
·
View notes
Text
Bazı Saik'ler Üzerine Hatırlatma

Ulus-üstü bölgesel tekno-tekellerin (ve onlara eklemlenmiş sanayi-tekellerinin) hakimiyetine dayalı gloktokratik-emperyalizm çağında minoktokratik UKKTH’ci siyaset geçerli bir program değildir. Aksine minoktokratik UKKTH’cilik EKKTH’nin (emeğin kendi kaderini tayin hakkının) engellenmesinin mini bir programı haline dönüşmüştür.
Dolayısıyla, sözde kendisine “komünist” diyenler minoktokratik UKKTH’cilik sebebiyle nesnel olarak komünizme ihanet etmekten de kurtulamamışlardır.
Yıllardır bu ihaneti, korkudan değil, takiyecilikten ve makyevelizmden dolayı yaptıkları ise artık tescillenmiş bir durumdur.
Türk ve Kürt komünistlerinin emekleri ve ödedikleri bedeller üzerine inşa edilmiş olan anti-komünist Kürt siyaseti, hedef şaşırtma görevi üstlenerek, Türkiye’deki ve Kürdistan’daki devrimci kitle tabanının sisteme zorla entegre edilmesi politikasında önemli bir payanda ayağı olmuştur.
Birde bunun üzerine liberal tasfiyeci çizgi legal alanda güçlenerek komünizm davasına daha da çok nasıl ihanet ederiz yarışı içine girmiş, bu süreçte sistem tarafından önü açılan (güncel bağlamda) “DEM çizgisi”, tıpkı “CHP çizgisi” gibi sistemi ayakta tutan bir basınç pompası işlevi rolü üstlenmiştir.
Bu sayede Kürt ve Türk komünistlerinin kitle içerisindeki hatırı sayılır gücü ve özellikle 80 öncesindeki popülaritesi yerle bir edilerek sosyalizm mücadelesi önemli bir ölçüde sekteye uğratılmıştır.
Yedek lastik politikası ihanetçi kesimlerin yıllardır süre giden temel politikası ola gelmiştir.
“Ya Türkçüsün ya Kürtçüsün” denilerek ya da “biri olmaz ise diğer taraftasın” denilerek komünistler zorla kimlik siyasetine angaje edilmeye çalışılmıştır. Başka bir deyişle, komünistler kimlik siyasetinin payandası haline getirilmek istenmiştir. Bu payanda haline getirme politikası “düşman kardeşler” olan Kürtçü-temsiliyetizm ve Türkçü-temsiliyetizm eliyle gerçekleştirilmiştir.
Eskimiş minoktokratik dünyadan günümüze bir kambur olarak kalan UKKTH programı karşısında yeni nesil protekyan komünistler somut dünyanın somut tahlilini ve bilimsel analizini yaparak bu programın tümüyle terk edilmesi gerektiğini dile getirmişlerdir. Proletaryalistler ise değişen dünya karşısında somut durumun somut tahlilini yapamamanın bedelini başta “ulusal sorun” olmak üzere her türden kimlik siyasetine payanda olarak ödemekten de ne yazık ki kurtulamamışlardır.
Kaldı ki; komünistler hiçbir zaman bireysel terörizmi ya da bireysel terör eylemlerini savunmamışlardır. Dolayısıyla, komünistler bireysel terör eylemlerini de devrimci eylemler olarak hiçbir zaman lanse etmemişlerdir.
“Devrim zor yoluyla olur” tespitinden hareketle, komünistler asla zor kavramını bireysel terörizme endekslenmiş bir şekilde kullanmamışlardır. Burada ki zor kelimesi “kitlelerin/halkın/milletin zoru” manasında kullanılmaktadır. Kitlelerin zor yoluyla sistemi devirme tercihini “zor” kavramına oturtan komünistler, hiçbir zaman bireysel terörizm eylemlerini zor kelimesini deforme ederek destekleme politikası da gütmemişlerdir.
Marx ve Engels’in “anarşistlere” karşı çıkmasının en temel nedeninin bu bireysel terörizm eylemleri olduğunu bilmeyen yoktur. Örneğin, Çin’de Mao; asla bireysel terörizm eylemlerini desteklemeyerek, “kızıl yürüyüş” taktiği ve stratejisi ile birlikte kitlelerin devrim yapmasının önünü açarak, kitlelerin devrim ve zor yoluyla yeni bir sistem inşa etmesinin zeminlerini yaratarak, en azından zorun kitlelere dayanması gerektiğini gözler önüne sermiş, bir kere daha bu gerçeği herkese gösterebilmiştir.
Hal böyleyken; “Kürt hareketi” en başından itibaren devrimci bir programa sahip değil iken, komünistlerin bir taktik sorunu olarak gördüğü UKKTH'yi sistemle birlikte çok güzel kullanarak, bu barutu tükenmiş eski püskü komünistlere kakalayabilmesi ve yutturabilmesi, çağ dışı kalmış proletaryanist-görüşlerin ve kimlikçi-tiplemelerin aşılamamış olmasından kaynaklanmıştır.
Bu ihanetçi çizgi “devrimci zor” kavramını “düellocu mahalle kabadayılığına” ve kitlelerden kopuş “kinci-intikamcı terörizme” dönüştürerek, sistemle birlikte kitlelerin devrimci zor tercihini seçme olasılığını gerçekte tasfiye etmiştir. Böylelikle sistem bu zaaflardan yararlanarak kendisini daha otokratik ve totokratik bir konuma getirebilmiştir. Bu sayede “terör”, “terörizm”, “terör örgütü” gibi (egemenlerin ağzından düşürmediği) söylemler sistemin ve temsiliyetist-siyasetin asıl besin kaynağı haline de gelebilmiştir.
Bunda bilinçli ya da bilinçsiz olarak rolü, suçu ve günahı olanlar bugün artık konuşsalar da bir anlamı yoktur. Keza gerçekler apaçık ortadadır.
Konuşmak isteyenler de öncelikli olarak bilimsel özeleştirilerini komünistlere yakışır şekilde yapsınlar, bir şey bilmiyorlarsa da, “biz kandırıldık” diye düşünüyorlarsa da, adam gibi bilimsel eleştiri yapanların yanında durmasını da bilsinler!
Ya sistemin yanındasındır ya sistemin karşısındasındır!
Hem Kürtçü-temsiliyetizmin yanında olup hem de sistemin yanında olamazsın!
Hayat sana başka seçenek sunmaz!
Sen kendi seçeneğini yarattıkça, komünizm kimlikçi siyaset üzerinden değil, kimliksizlik siyaseti üzerinden daha da güçlü bir politika olarak var olacaktır.
Protekya komünistlerinin gözünde Kürt-glokalizmi tıpkı Türk-glokalizmi gibi glokal-emperyalist politikaların payandasıdır. Türk-glokalizmi de Kürt-glokalizmi de daha ötesi olamaz. Türk-glokalizmine ve Kürt-glokalizmine payanda olmak glokal-emperyalizme de payanda olmak demektir.
Bu ölçekte ihanetçi-tasfiyeci çizgi komünizmin anti-kapitalist ve anti-emperyalist olma programını çoktan terk etmiş durumdadır. Bu çizgiye payanda olunacak diye yeni yeni şeyler uydurmaya yeni yeni “teorik ve ideolojik icatlar” yapmaya da gerek yoktur.
Hakikat tektir. Doğru sonuç yalnızca doğru zeminden ve pratikten çıkabilir!
24.11.2024
Serhat Nigiz
#minimalizm#glokalizm#minoktokrasi#gloktokrasi#glokalemperyalizm#emperyalizm#komünist#komünizm#kürdistan#devrimci#sosyalizm#türkçülük#kürt#siyaset#temsiliyetizm#otokrasi#proletarya#proletaryalist#protekya#analiz#teori#pratik#terör#terörizm#devrim#marksizm#taktik#strateji#eleştiri#bilim
0 notes
Text
Aşık olduğu kıza hediye ettiği elbiseyi üzerinde görüp çok mutlu olmuş, sonra kızın başka bir beyefendi ile randevusu için giydiğini öğrenince bozuntuya vermemeye çalışırken adını falan unutmuş. İnsan arkadaşına aşık olunca zor ya. Şimdi gidip bu vatandaşa moral telkin edeceğiz, ortak arkadaşımızın emri. Moral telkin etmek, sabaha kadar içerek dinliyormuş gibi yapmak. Çok şükür muş gibi yapmamı kolaylaştıracak bir sürü derdim var, düşünür düşünür ağlarım.
14 notes
·
View notes
Text
Un Kurabiyesi Tarifi
Ağızda dağılan yumuşacık dokusuyla un kurabiyesi, çayın yanında keyifle tüketilebilecek en klasik lezzetlerden biridir. Sade ama etkileyici malzemelerle hazırlanan bu tarif, özellikle misafirlerinize ikram edebileceğiniz, kolay ve pratik bir tatlı alternatifi sunar. Damat gibi hafif, tatlı ve lezzetli bir un kurabiyesi arıyorsanız, doğru yerdesiniz! İşte enfes un kurabiyesi…
0 notes