#taziye
Explore tagged Tumblr posts
Text
Tâziye Yemeği
Rivayet edildiğine göre Cafer bin ebi Talib (radıyallâhu anh)'ın ölüm haberi gelince, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Cafer'in ailesi cenaze defin işleriyle meşgul oldukları için yemek yapmaya fırsat bulamadılar. Siz onlara yemek götürün.'' (Ebu Talib El-Mekki, Kutü’l-Kulub; c:4 s:202)
Taziyede ölünün ailesinin yemek verip millete ziyafet çekmesi, bid'attir. O yemekten yemek, mekruhtur. Sünnet olan; eş - dost, akrabanın ölünün ailesine yemek getirmesidir.
قال ابن الهمام الحنفي: " وَيُكْرَهُ اتِّخَاذُ الضِّيَافَةِ مِنْ الطَّعَامِ مِنْ أَهْلِ الْمَيِّتِ ؛ لِأَنَّهُ شُرِعَ فِي السُّرُورِ لَا فِي الشُّرُورِ، وَهِيَ بِدْعَةٌ مُسْتَقْبَحَةٌ ". انتهى من "فتح القدير" (2/142).
Cenaze evinde cenaze sahiplerinin yemek ziyafeti vermeleri mekruhtur. Çünkü bu tür ziyafetler sevinç halinde verilirler. İçinde bulundukları durum ise musibet halidir. BU, ÇİRKİN BİR BİD'ATTİR. (İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir; 2/142)
TAZİYENİN MAKSADI Taziye; teselli etmek, acısını paylaşmak gibi manalara gelir. Taziyenin 2 mühim maksadı vardır: 1- Taziyeye gelenlerin, ölünün ailesini bu acılı günde yalnız bırakmayarak teselli etmesi, sabrı tavsiye ederek manevi destek olmasıdır.
2- Gelenlere ölümü hatırlatması ve tefekküre sevk edip kalpleri yumuşatarak dünyadan sıyırıp ahirete yöneltmesidir.
Halbuki bugün yapılan taziye merasimlerindeki ziyafetler, taziyenin asıl maksadının dışında, sünnete uygun olmayan işlerdir. Bundan dolayı taziye yerleri; insanların gelip yemeğini yediği, çayını içtiği, dedikodu ve boş muhabbetlerin havada uçuştuğu laklakhaneler haline geliyor. Ancak uzaktan gelen misafirler varsa, onlar tabi ki aç bırakılmaz, onlarla oturup hal-i hazırda olan yemeği yemede de bir beis yoktur.
Bir yakınını kaybetmenin üzüntü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin, taziye için gelen misafirlere yemek hazırlayıp sunması ilave bir telaş ve sıkıntıya sebep olacağından mekruh görülmüştür (İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, III, 148).
#taziye#yemek#mekruh#sünnet#sevinç#mutluluk#üzüntü#musibet#hadisi şerif#ayet#bidat#cenaze#cenaze evi#cenaze yemeği#ölü yemeği
22 notes
·
View notes
Text
"Onlar Görmüyorlar Mı Biz Yeryüzünü Etrafından Git Gide Eksiltiyoruz."
(Rad Suresi/41)
Ata Bin Ebû Rebah Rahmetullahi aleyh, "Buradaki "Eksiltmeden Kasıt! Toplumdaki Fakihlerin Ve En İyilerin Vefat Etmesidir" demiştir.
#sabır sabır sabır#😔#alimin ölümü#alimler#Rabbani alimler#ilim ehli#menzil#Gavsı Sânî Hazretleri#Efendi Hazretleri#taziye#salihler
52 notes
·
View notes
Text
Ve sonra Ölüm gelir.
Dünyadaki bütün sıkıntıları Unutursun.
15 notes
·
View notes
Text
Gülşen Çolakoğlu'nun Babası Arslan Bayraktar Hayatını Kaybetti
Gülşen Çolakoğlu’nun Acı Kaybı Türk pop müziğinin önde gelen sanatçılarından olan Gülşen Çolakoğlu’nun babası Arslan Bayraktar (79), Gaziantep’te geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti. Sanatçının, konser vermek üzere bulunduğu Batum’da aldığı bu acı haber, onu derinden sarstı ve hemen Türkiye’ye dönme kararı aldı. MEMLEKETİ ORDU’YA GETİRİLDİ Arslan Bayraktar’ın cenazesi, Gaziantep’ten���
0 notes
Text
CHP Genel Başkanı Özel, CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya'nın Annesi İçin Düzenlenen Cenaze Törenine Katıldı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya'nın hayatını kaybeden annesi Halise Kaya için Buca Cemevi'nde düzenlenen cenaze törenine katıldı.CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün İzmir'de; CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya'nın hayatını kaybeden annesi Hali Kaya için Buca Cemevi'nde düzenlenen cenaze törenine katıldı. Kaynak: ANKA / Politika Cumhuriyet Halk Partisi Çağdaş Kaya Buca İzmir Politika Güncel Haberler Read the full article
0 notes
Text
Recai Kutan Hayatını Kaybetti
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı Recai Kutan (94), Ankara’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Uzun yıllar Türk siyasetinde önemli bir yer edinmiş olan Kutan, Saadet Partisi’nin temellerini atan isimlerden biriydi. Recai Kutan, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Genel Başkanı olarak…
#enerji bakanı#ESAM#Milli Görüş#Numan Kurtulmuş#Recai Kutan#SAADET PARTİSİ#taziye mesajı#Temel Karamollaoğlu#Türk siyaseti#Vefat
0 notes
Text
Kırıkkale'nin Ahılı köyünde taziye yemeği uygulaması sona erdi
Kırıkkale’nin Ahılı Köyü’nde son yıllarda büyük eleştirilere yol açan cenaze yemeği kaldırıldı. Alınan karar köyde afişle duyuruldu. Son yıllarda büyük eleştirilere yol açan cenaze yemeği uygulaması yurdun birçok yerinde teker teker kaldırılıyor. Kırıkkale’nin Ahılı köyünde de alınan kararla cenaze yemeği kaldırıldı. Ahılı Köyü muhtarlığı cami cemaati sosyal medya temsilcileri ve köylüler…
View On WordPress
0 notes
Text
Taziyede 'başın sağolsun' değil, 'Allah sana büyük sabır ve ecir versin' deyiniz. Sünnete muvâfık olan budur.
''.أَعْظَمَ اللهُ أَجْرَكَ، وَأَحْسَنَ عَزاَءَكَ وَغَفَرَ لِمَيِّتِكَ''
“Allah ecrini büyük kılsın, sabrını güzel eylesin ve ölünü bağışlasın.”
Buhâri, (2/80); Müslim, (2/636)
37 notes
·
View notes
Text
İNNÂ LİLLÂHİ VE İNNÂ İLEYHİ RACİUN
Kıymetli İhsan Şenocak Hocamızın muhterem Anneleri vefat etmiş. Allâh(c.c) Annemizin kabrini nur, dereceleri âli, mekanını cennet eylesin. Geride böyle kıymetli bir evlat bıraktığı için Allâh(c.c) razı olsun. İhsan Şenocak Hocamıza Rabbim sabır ve büyük ecir versin.
13 notes
·
View notes
Text
İçim yanıyor..
Gazze'de ağıtlar semâya yükselirken Erzurum gibi asırlarca İslâm'a mihmandârlık yapmış necip bir şehirde;
120.000 Müslüman konserde cûşa gelmiş gibi eğleniyor.
Bunu da yakın Türkiye tarihinin "en muhafazakâr" Kültür Bakanlığı organize ediyor..
Ben de sanıyorum ki;
Aslında bizim halkımızın Gazze için yüreğinden yanardağlar fışkırır ama;
Ne yapsınlar, ellerinden bişey gelmediği için 'çaresizce' seyrediyorlar.
Acıyla kıvranarak izliyorlar elleri kolları bağlı.
Heyhât..
Elimizden Âlem-i İslâm'ın matemine saygı duymak da mı gelmez?
Eskiler, hele ki kadim Erzurum'da ecdad;
Bir mahallede taziye varsa, orada yüksek sesle gülmeye bile hayâ ederdi.
Güleceklerse de, sessizce evlerinde gülerlerdi.
Ama dışarıda, taziye evinin acısına hürmeten yüksek sesle konuşmazlardı bile; şurada kalsın sesli gülmek, eğlenmek..
Bugün Âlem-i İslâm'ın Gazze mahallesinde yas var.
Öz İslâm yurdunda 10 aydır âdeta kangren olmuş bir matem var.
Annelerin âh u efgânı arşı ihtizaza getiriyor,
Minicik yavruların feryâd u figânı semâları yırtıyor.
Hadi elimizden bişey gelmiyor olsun.
Elimizden taziye âdâbına uymak da mı gelmez?
Elimizden evlatlarının kanlı iç organlarını çöp poşetlerinde taşıyan bîkes babaların acısına hürmetle,
En azından bu "vahşet sezonu"nda çalgılı-çengili eğlencelere ara vermek de mi gelmez?
Çok mu zor;
Bacakları anestezisiz ampütasyonlarla, acıdan çığlık çığlığa kesilen kimsesiz yetimler için bunu yapmak,
Çok mu büyük fedâkarlık üzerlerine mezalim yağan şu gariban masumlar için bi müddet konsersiz kalmak?!
İslâm'ın kutsalları, ümmetin kadınlarının namusları habis sapıkların necis postalları altında çiğnenirken,
Yeryüzünü boğan bu zulüm seli arasında hayat nasıl olağan akışında ilerleyebiliyor Müslüman bir toplumda, aklım almıyor.
"Onlarla ölelim, gülmeyi kendimize haram edelim, güleni darağacına çekelim, bitkisel hayata geçelim, mumyaya dönelim." demiyorum.
Evinde ne yaşıyorsan yaşa.
Ama en azından Müslüman bir toplumun dışarıya açılan sokakları hüzün koksun biraz bu kan donduran vahşet hengâmında.
Bi zahmet bu kadarı olsun 40.000 Müslümanın kanı oluk oluk akarken.
Bu pasifliğimize keffaret niyetine caddelerimize çaresizliğin utanç yüklü matem havası çöksün biraz,
Sessiz bir hüznün vakarını kuşanalım hiç olmazsa bir nebze.
Ki;
"Çaresiziz, yoksa böyle seyretmeyiz." demeye yüzümüz olsun.
İnandırıcılığı olsun bahanelerimizin..
"Burada "Müslüman ve konser" ikilisinden uyumlu bir kombin çıkar m?"yı konuşmuyorum.
Bu asır, harama haram diyenin aforoz edilip modernitenin 'Engizisyon'unda boynuna linçten bir yağlı halatın geçirildiği bir asır.
Diyorum ki;
İslâm'ın umdelerini kenara bırakmışsınız belli;
Ceddinizin asırlarca bir cevher gibi taşıyıp size tevarüs ettirdiği "yas evine hürmet âdâbını" nereye bıraktınız?
Saraylarının kapısında "Ye'vi ileyhi külli mazlûm",
Yani 'Tüm mazlumların sığınağı' yazan Osmanlı'nın ahfâdı?
Gazze bizim evimizdi, mahallemizdi, kanayan yaramızdı, canımızdı, nazenin bir uzvumuzdu hani?
Acısı acımızdı, Resul öyle buyurmuştu..
Umutlarımın saçlarına ak düşüyor.
Gördüğüm her yeni fecâatle,
Zoraki hârelendirdiğim cılızlaşmış ümitlerimin alnına yeni kırışıklıklar düşüyor..
"O nuru gönder İlahî, asırlar oldu yeter..
Bunaldı milletin afakı, bir sabah ister.
Bu secdegaha kapanmış yanan yürekler için,
Bütün solukları feryat olan şu mahşer için,
Harimi Kaben için, en büyük Kitabın için,
Nasibi daimi hüsran kesilmiş ümmet için.."
30 notes
·
View notes
Text
Ey Azrail! Cebrail'i Nerede Bıraktın?
Peygamber efendimiz ruhunu almak için gelen ölüm meleğine; "Ey
Azrail! Cebrail'i nerede bıraktın?" buyurdu. Cebrail'i dünya semasında bıraktım.
Melekler, onu senin vefatın sebebiyle taziye
ediyorlar" dedi.
Böyle konuşurlarken Cebrail aleyhisselam geldi. Resulullah efendimiz;
"Ey kardeşim Cebrail! Artık dünyadan göç vakti geldi. Allahü Taalânın katında benim için ne var?
Bana onu müjdele de gönül rahatlığı ile emaneti sahibine teslim edeyim buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ey Allahü teâlânın sevgilisi! Ben semanın sema'nın kapısını açık bıraktım. Melekler saf saf olmuşlar, senin ruhunu
sevgiyle beklerler" dedi.
Peygamber efendimiz; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana Müjde ver Rabbimin nezdinde benim için ne var buyurdu?
Cebrail aleyhisselam; "Ya Resul! Senin teşrifinden dolayı, Cennet kapıları açılmış cennetin nehirleri akmış cennetin ağaçları sarkmış huriler süslenmiştir dedi.
Peygamber efendimiz yine; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana başka Müjde ver ya Cebrail buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ya Resul! Sen kıyamet günü ilk şefaat eden ve ilk şefaati kabul olunansın dedi.
Sevgili Peygamberimiz tekrar; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur.
Ya Cebrail! Bana başka müjde ver" buyurunca, Cebrail aleyhisselam; "Ya
Resulullah! Neyi soruyorsunuz!" dedi.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Benim bütün endişem, üzüntüm, ve kederim benden sonra geride bıraktığım ümmetimdir buyurdu.
Hazret-i Cebrail; "Ey Allahü teâlânın Habibi! Allahü Teâlâ kıyamet günü sen razı oluncaya kadar ümmetini bağışlar.
Bütün peygambelerden önce seni, bütün ümmetlerden önce senin ümmetini cennete koyacaktır dedi.
Sevgili Peygamberimiz, Cebrail aleyhisselama; "Allahü teâlâ katında 3 muradım vardır:
Biri; ümmetimin günahkârlarına beni
şefaatçı etmesi,
ikincisi; dünyada yaptıkları günahlardan
dolayı onlara azab etmemesi,
üçüncüsü; Perşembe ve Pazartesi
günleri ümmetimin amellerinin bana arzedilmesidir. (Eğer amelleri iyi ise dua ederim Allah Teala kabul eder, kötüyse şefaat edip amel defterinden silinmesini isterim buyurdu.
Cebrail aleyhisselam, Allahü teâlâdan, bu üç arzusunun da kabul edildiği haberini verdi, bunun üzerine sevgili Peygamberimiz rahatladılar.
Gidişinin ardından asırlar geçse de,
Gelişinin muştusunu Melekler fısıldar hâlâ her yetimin kulağına…
Hâlâ, bakışları sana benzeyen bebekler bırakılır annelerin kucağına.
Âmine’nin sevinci kadar derin bir aydınlık üfürmesede gecelerimizi,
Adının nuru düşer kalbimizin dudağına…
"Ve (Habibim Ahmed) seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik." {Enbiya sûresi-107}
ŞEFFAT YA RESULALLAH 🤲
35 notes
·
View notes
Text
Yeminle on numara beş yıldız takip listem var.
Panoma daha Muazzez ilmiye Çığ şeysi için taziye paylaşımı düşmemiş asdfhkl
8 notes
·
View notes
Text
Canım benim, farkında değilsiniz. Delik deşik olmuş kalbiniz. Kendiniz, kendinizin dokunulmuş ve terk edilmiş taziye defterisiniz.
30 notes
·
View notes
Text
Ekonomi Bakanı Mehmet ŞİMŞEK,
FAKİR AİLE ve TAZİYE ZİYARETLERİ
tweetini sildi...
....Akşam olmuş evlerinize DAĞİLABİLİRSİNİZ
16 notes
·
View notes
Text
Üzerinden zaman geçmiş bir anım ancak şu an kelimeleri toparlayıp anlatabiliyorum. Kendimi psikolojik olarak çok kötü hissettiğim bir dönemdi. Anksiyete (sosyal fobi) teşhisimi yeni almıştım. Gerçi ben oldum olası biliyordum da doktora gidemiyordum bir türlü. Bazen okula hiç gidesim gelmiyordu. Kalabalık basıyordu. Hele hele mesleki beceri derslerinde. Çünkü onlarda sadece ders dinlemekle kalmıyorduk, uygulama yapmamız da gerekiyordu. Ben o gün gerginlikten okula bile gidememiştim, gün boyu hocanın sorabileceği yerlere çalışmıştım. Sonra okula gittim. Benim adım listenin sonlarına doğruydu. Hocamız da hem öğrencilere fazlasıyla yardımcı oluyordu ve ayrıca komikti de. O ders benim en çok eğlendiğim ve de öğrendiğim derslerdendi. Sıra bana gelince kalktım ve hocamın sorduğu iki soruyu da bildim. Hocam aferin dedi bana. Ama ne bileyim benim için o aferin bir aferinden fazlaydı işte. Çok ihtiyacım varmış ona hocam söyleyince anladım. Sonra üzerinden birkaç hafta geçtikten sonra bir haber aldık. Hocamız eşi ve çocuklarıyla birlikte annesini ziyaretten dönerken önündeki otobüs devrilmiş. Hocamız otobüsün devrildiğini görünce, arabasını sağa çekip devrilen otobüse fırlamış. O otobüsün içinde yaralılara yardım ederken, tam o sırada posta kamyonu devrilmiş otobüse arkadan çarpmış ve bu kaza sonucu hocamız hayatını kaybetmiş. Bu haber bizi çok etkiledi. Sadece beni değil başta dersine giren, sonrasında girmeyen bütün fakülte öğrencilerini. Arkadaşlarımla beraber son görevimizi yapıp anma törenine gittik. Ailemle beraber çocukken gittiklerim dışında yetişkin hayatımda gittiğim ilk taziye töreniydi. Bir insanın ölümünden sonra arkasından bu kadar güzel konuşulması çok güzel bir şeymiş ben o zaman anladım. Ve kendime bir söz verdim ardından bu şekilde söz edilecek bir hayat sürecektim. Başta iyi bir insan sonra, iyi bir hekim (belki de ek olarak öğretim üyesi) olacaktım.
Ömrümün sonuna kadar unutmayacağım sizi.
Mekânınız cennet olsun Savaş Hocam💙
15 notes
·
View notes