#ilim ehli
Explore tagged Tumblr posts
derdiderun · 2 years ago
Text
Tumblr media
"Onlar Görmüyorlar Mı Biz Yeryüzünü Etrafından Git Gide Eksiltiyoruz."
(Rad Suresi/41)
Ata Bin Ebû Rebah Rahmetullahi aleyh, "Buradaki "Eksiltmeden Kasıt! Toplumdaki Fakihlerin Ve En İyilerin Vefat Etmesidir" demiştir.
52 notes · View notes
hamiraa · 10 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Muâz b. Cebel radıyallâhu anh, şöyle dedi:
"İlim öğrenin. Çünkü Allah için ilim öğrenmek haşyet, ilim talep etmek ibadet, ilmi müzakere etmek tesbih, arayıp bulmak cihad, bilmeyene ilim öğretmek sadaka ve ehli olana aktarmak Allah'a yakınlık vesilesidir. İlim, tek başına kalındığı zaman bir dost, yalnızlıkta da arkadaştır."
Câmiu Beyani'l İlmi ve Fadlihi, 1/54,55
103 notes · View notes
urvetulvuskaa · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Abdullah b. Mes'ud radiyallahu anh. arkadaşlarına şöyle dedi:
"İlim pınarları olunuz. Zamanınızı evlerinizde geçiriniz. Gecelerin lambaları olunuz. Elbiseleriniz eski olsun ama kalpleriniz yeni olsun. Yer ehli sizi tanımasın fakat gök ehli sizi tanısın."
(Ebû Nu'aym, Hilye, 1,177)
..
216 notes · View notes
hengamedebiri · 6 months ago
Text
Tumblr media
İlim ehli der ki : " Biz, Kur'ân okumak ve mânâlarını tedebbür etmek kadar, şu kalbi yumuşatan başka bir şey bulamadık."
|Ebû Nuaym el-İsfehânî, Hilyetu'l-Evliyâ
26 notes · View notes
ruhu-mesrur · 8 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
nereden başlayacağım biliyor musunuz?
'en başından' ruhum bugünlerde karmakarışık bir halde, ilmin kıymetini yeniden yeniden anladığım günlerdeyim..
hâni Efendimiz ﷺ buyuruyor ya; ya öğrenen ol, ya öğreten.. ya da bunları sevip onlara hizmetçi ol. ama asla beşinci olma!
düşünmeli insan 'acaba ben kaçıncıyım?' fakülteden öğrendiğim zâhiri ilimlerin bana hiç bir faydasının olmadığının, aksine sanki beni daha da dibe çektiğini farkediyorum.. ne ben her hangi birisinde mâhirim, ne de herhangi birisi benim fikrimde mâhir.
Kabuk bağladı yaramı efendim.. ruhum göğüs kafesime sığmıyor, bildiklerimi toplasam bir iğne ucuna denk gelmiyor..
Abdullah b. Mes'ud رضي الله عنه arkadaşlarına şöyle dedi "İlim pınarları olunuz, zamanınızı evlerinizde geçiriniz, gecelerin lambaları olunuz, elbiseleriniz eski olsun ama kalpleriniz yeni olsun, yer ehli sizi tanımasın fakat gök ehli sizi tanısın."
📍(Ebû Nu'aym, Hilye, 1,177)
sâhi, biz kimin tanıdığı olma derdindeyiz, gök ehlinin mi yer ehlinin mi? bile bile bilmediğini öğrenir ya insan, diplomaların bize verdiği ucub ile hakiki ilim'den beri kaldık.. sâhi neydi hakiki ilim?büyük müctehidlerin ilim halkalarına katılmak için evinden yuvandan ayrı kalmak mı? bir tane hadisi şerifi öğrenmek adına rıhle yapmak mı? bu nasıl aşk... bu aşk'a hangi yürek dayanır..Alimler, peygamberler... Onlar Allah'u Tealadan ilmi istediler ilmi talep ettiler, çünkü onların ilmi arttıkça Marifetullahı da arttı. Allah azze ve celleyi daha yakın tanıdılar, şah damarında yakınlığından bir iman ile hayat geçirdiler
.•Dünyayı mahşere açılan bir kapı olarak gördüler. Vur hâ vur! HAKK'a yürüdüler.
•Aziz olan ilmi bırakıp zelil olan dünyayı tercih etmek Allah'u Teala'ya muhalefet etmektir..
"İlimden daha kurtarıcı bir kılavuz yoktur."
"İlim aklın ışığıdır." demiş "HZ.Ali"
ilim öğrenmek için yola çıkmak gerek ve sen bu yola çıkmaya niyet etmişsin, yolun açık, ilmin bereketli olsun 🌹
28 notes · View notes
hiraset · 10 months ago
Text
İlim ehli der ki: Biz, Kur'ân okumak ve mânâlarını tedebbür etmek kadar, şu kalbi yumuşatan başka bir şey bulamadık.
Tumblr media
24 notes · View notes
hattabi · 11 months ago
Text
Tumblr media
Ramazan Ayının İsimlendirilmesi
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki: "Ramazan geldiğinde cennet kapıları açılır."
İlim ehli "Ramazan geldi, Ramazan gitti" diyen kimsenin sözünde ihtilâf etti.
Mâlik ashâbı dedi ki: "Ramazan ayı" demek yerine "Ramazan" denilmesi kerih görülür. Ramazan'ın Allah'ın isimlerinden bir isim olduğunu iddia ettiler. Bu Mücâhid ve Hasen'den rivayet edilmiştir. Ancak o ikisinden bu sâbit değildir.
İkinci bir görüş vardır ki, onlar "Ramazan ayı" denilmesi makbuldür, eğer onu bu aya yönelten bir karine (delil) varsa, o zaman hadîste geldiği üzere "Ramazan geldi" demekte bir sakınca yoktur. Bu Ahmed ve Şafiî'nin kavlidir.
Ebûbekir dedi ki: Bende bunu diyorum.
| el-işraf ala mezahibu ehli'l-ilm 224.
24 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 1 year ago
Text
Derdi ve kederi olana nebevî bir ilâç..
Ubeyy b. Ka'b Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Ben sana çokça salât ediyorum, fakat duâlarımdan ne kadarını senin için ayırayım?’ diye sordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Dilediğin kadarını.” buyurdu. Ubeyy: ‘Dörtte birini?’ deyince, “Dilediğin kadar. Ancak eğer arttırırsan bu senin için daha hayırlıdır.” buyurdu. Ubeyy ‘Üçte biri?’ dedi, buyurdu ki: “Dilediğin kadar. Ancak şayet arttırırsan bu senin için daha hayırlıdır.” Ubeyy ‘Duâmın yarısını sana mı ayırayım?’ deyince Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yine “Dilediğin kadar. Ancak eğer arttırırsan bu senin için daha hayırlıdır.” buyurdu. Bunun üzerine Ubeyy b. Kab, “Öyleyse duâmın tamâmını senin için mi ayırayım?” diye sordu.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“İşte eğer böyle yaparsan, o vakit bu duâların sıkıntılarına kâfi gelir ve günahının bağışlanmasına sebeb olur.”
Tirmizî | 2457
• Bu hadîsten hareketle ilim ehli der ki, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e salât etmek sıkıntı ve kederden kurtulmaya vesîledir.
اللهم صل وسلم على نبينا محمد.
21 notes · View notes
yinedemeliha · 1 year ago
Text
Bir yıla daha girerken Ya Allah, sevdiklerimi koru ve onlara yakın eyle Ya Rabbi, onları Kur'an ehli ve teheccüd ehli kıl, onlara ahirette faydalı olacak ilim ve zenginlik ver, onların huylarını yumuşat.
17 notes · View notes
etaali · 25 days ago
Text
Tumblr media
“Marifet (hakiki ilim ve irfan) sahibi olmak isteyen kimse, gaflet ve dünya ehli olanlarla muaşeret ve ahbaplığını azaltmalıdır. Her meclisin sergisi olmamalı, zamanını faydasız ve abes toplantılarda geçirmemelidir. Aynı şekilde yeme içme konusunda (hatta helallerde bile) itidalli olmalı, aşırıya gitmemelidir. Tam acıkmadan sofraya oturmamalı ve tam doymadan çekilmelidir. Uyku ve konuşma açısından da itidal sınırını asla aşmamalıdır.”
Allame Tabatabai (r.a)
5 notes · View notes
mnsrykt · 1 year ago
Text
"İbni Hazm adlı bir âlim vardır, Zahirî mezhebinin başlarındandır. Ehli sünnet ve fıkıh mezhepleri bu zata ağır tepki göstermişlerdir. O da zaten sivri dilli olduğundan, karşısındakilerin de dilinin keskinleşmesine biraz sebep olmuştur. Zehebi rahmetullahi aleyh, Siyeru Alâmi'n-Nübelâ isimli eserinde talebeye edep öğrettiği satırlarda İbni Hazm ismini de zikretmiş, hatalarını sayıp dökmüştür. İmamlarımıza nasıl zarar verdiği, yanlış açıklamalarının nelere sebep olduğu gibi türlü hatayı sayar ve okur da zanneder ki müellif artık İbn-i Hazm'ı vurup öldürecektir. Fakat konuyu bitirirken Zehebi, okurlara 'Bak, ilim talebesi!' der, 'Ömrünü kütüphanelerde geçirmiş birine sakın hakaret etme, o hak ettiği cevabı emsallerinden almıştır. Sen haddini bilmeli, onun ümmetimizin büyüklerinden biri olduğunu unutmamalısın.' demiştir. Edep budur, İslâm budur."
22 notes · View notes
umuttherzamanvar · 3 months ago
Text
Tumblr media
el-Munkız Mine'd-Dalal (GAZALİ)
KELAM İLMİ AMACI NETİCESİ
Önce işe Kelam ilminden başlayarak giriştim.
Bu ilmi öğrenmeye ve üzerinde düşünmeye çalıştım. Bu nedenle bu alanda konunun uzmanı kişilerin yazmış oldukları kitapları okuyup inceledim ve aynı zamanda bu alanda yazılmasını istediğim eserleri de yazdım.
Çalışmam sırasında gördüm ki bu ilim, kendi alanında hedefine ulaşmış olmakla birlikte, benim arayışlarıma cevap verecek bir konumda değildir.
Bunu anladım.
Bunun bir tek amacı vardı;
Ehli Sünnet akidesine sahip çıkmak ve onu bid'at ehlinin çarpıtmalarından, yanlışlarından korumaktı.
Esasen Allah Teâlâ, Resulü'nün diliyle kullarının kalbine bu inancın
Hak olduğunu yerleştirmiştir.
Bunda onların hem dinlerinin ve hem de dünyalarının salahı ve kurtuluşu vardır.
Zaten Kur'an-ı Kerim ve haberler/ hadisler de bunu dile getiriyorlar.
İşin sonrasında ise
şeytan, bid'atçıların vesveselerini, Sünnete aykırı bir şekilde kulların kafasına sokmaya başladı.
SAYFA 74
Halk da şeytanın bu vesveselerini dillerine dolamak suretiyle neredeyse Hak ehlinin akidelerini, şüpheye düşürür hale getirdiler.
İşte bunun üzerine yüce Allah, Kelamcılar adıyla bir gurubu ortaya çıkarmıştır.
Kelamcılar, ortaya koymuş oldukları düzenli bir uygulama yoluyla, bidatçilerin Sünnet aleyhine oluşturdukları iftira kampanyasını yine sünnet yoluyla teyit etmek suretiyle önlemeye çalışmışlardır.
İşte Kelam ilmi ve kelamcılar da bu şekilde ortaya çıkmış oldu.
Bunlardan bir kısmı, yüce Allah'ın kendilerine göstermiş olduğu yolda, en güzel bir şekilde sünneti savunma yolunu sürdürmüşlerdir.
Nübüvvet yoluyla kazanılan inancı savunarak, onu değiştirmek isteyen bid'at ehlinin karşısına dikilmişlerdir.
Ancak kelamcılar, bu alanda yaptıkları savunmalarını, hasım diye kabul ettikleri kesimin metot ve uygulamaları ile cevaplamaya kalkışmışlardır.
Bu durum onları, hasımlarına ya taklit yoluyla veya İcma-i ümmet yoluyla yahut da mücerret Kur'an'dan ve hadislerden hareketle onlara teslim olmak zorunluluğunu doğurmuştur.
Kelamcılar daha çok, hasım (düşman) olarak gördükleri tarafın çelişkilerini bulup ortaya çıkarmaya gayret göstermişler ve bu açıdan da onları kınarlarken, hesaba çekerken, hasımlarının esas aldıkları gerekçelerle, onları yenmeye çaba göstermişlerdir.
Bu yol, pek de yararlı bir uygulama değildir.
Çünkü sadece zaruriyattan olan zorunlu şeyleri esas almanın dışında, bir
başka seçenek aramıyorlardı. İş bu noktaya gelip dayandığında, kelam ilmi de benim için yeterli gelmedi.
Derdime bir çare olmadığı gibi hakkında şüpheye düştüğüm konuda da bana şifa olmadı.
Evet, Kelamcıların sayısı arttıkça bu konuya dalanların sayıları çoğaldıkça süre uzadıkça uzamaya başladı. Çünkü kelamcılar, sünneti savunacakları yerde, bunu bırakıp bunun yerine eşyanın hakikatini araştırmaya koyuldular.
İşi o denli ileri götürdüler ki cevheri/özü, mayayı ve arazı, özle ilgisi olmayan şeyleri, bunlara ait hükümleri görüşüp konuşmaya, bunlara kafa yormaya kalkıştılar.
Oysaki onların seçtikleri bu ilmin amacı bu değildi.
Onların kelamı;
bu alanda asıl amaçlanan hedeften saptı, hedefini şaşırdı, varmak istediği yere ulaşamadı.
Böylesi bir gayret, halk arasında meydana gelen anlaşmazlıklar sebebiyle ortaya çıkan karanlıkları da silmeye yetmedi.
Gerçi bu ilim benim dışımdakiler için bir yarar sağlamayacağı manasına gelmez.
Başkalarının bundan yararlanabilme ihtimalini uzak bir ihtimal olarak görmüyorum.
SAYFA 75
Aksine ben, bunun bazıları için gerçekleşmiş olabileceğinden de hiçbir zaman kuşku duymuyorum.
Fakat bu, öyle bir yararlanma ve bilgilenmedir ki, hiçbir zaman öncül bilgilerden hareketle kazanılan değil, taklitle karışık bir bilgi olmuştur.
Şu anda asıl amaç, benim kendi durumumdur.
Yoksa ben, kelam ilmiyle yetinip onda derdinin şifasını
bulmuş olanlara bir şey diyecek değilim.
Öte taraftan
şifa veren ilaçlar da, hastalıklara göre değişiklik gösterir.
Nice ilaçlar var ki, ondan bir hasta yararlanmış olabilir ve fakat bir diğeri ise aynı ilaçtan rahatsızlanmış olabilir.
#EL-#MUNKIZU #MİNE'D-#DALAL
#GERÇEĞİN #PEŞİNDEN #KOŞANLARIN #KISIMLARI
#KELAM #İLMİ #AMACI #VE #NETİCESİ
#İMAM-I #GAZÂLÎ
2 notes · View notes
sadrusseria · 1 year ago
Text
‏قال العلامة حماد الأنصاري رحمه الله تعالى: سئل الإمام مالك: كيف حصّلت هذا العلم؟
فقال:
"بقولي: (ما شاء الله لاحول ولا قوة إلَّا بالله)"
وهذا الدعاء فيه شبه إجماع من أهل
العلم أن من افتتح به الدرس يُفتح عليه.
📖: المجموع - (٤٨٢/٢)
Allâme Hammâd el-Ensârî aktarıyor:
İmâm Mâlik'e, "Bu ilmi nasıl elde ettin?" diye sorulduğunda şöyle cevap verdi:
“Mâşâalah, Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İlla Billâh” zikriyle.
Kim bu duâyla derse başlarsa ona hayırlı kapılar açılır diye ilim ehli neredeyse bu duâda icmâ etmişlerdir.
8 notes · View notes
muhimmat · 4 months ago
Text
İbn Kayyım (rahimehullah) şöyle demiştir:
Bazı ilim ehli der ki: "Lâ edrî/Bilmiyorum demeyi öğren! Şayet "Lâ edrî/Bilmiyorum" dersen; bilinceye kadar sana öğretirler. Şayet "Edrî/Biliyorum" dersen bilemeyinceye kadar sana sorarlar."
|İ'lâmu'l-Muvakki'în 4/168
3 notes · View notes
ah-val · 1 year ago
Text
ÜÇ AYLAR VESİLESİ İLE
بسم الله الرحمن الرحيم
ÜÇ AYLAR
▪️ Kuran ile İstikametlenme Aylarıdır.
▪️ Ruhaniyetimizi tekamül ettirme mevsimi.
▪️ Bedenimizden ziyade ruhumuzun inkişafına istikametlenme,
▪️Yolculuğumuzun ruhaniyetimize olacağını unutmama
▪️İmanımızı kemale erdirme,
▪️Cenabı Mevlanın rahmetinin ihsanının indiği, Kuranın nazil olduğu Kuran ile hemhal olacağımız Ramazan ayına kalben hazırlıklı olabilme
Vel-Hasılı Rahman'ın rahmetini tecelli ettirdiği bir mevsime giriyoruz...
Bakara Suresi 186. Ayet:
Bu ayette Allah kullarına yakın olduğunu ve kullarının da kendisine yakın olmasını buyuruyor. Şöyleki:
"Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm. Şu halde benim davetime gelsinler ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulabilsinler."
Bu aylar mevlaya yakınlığımıza vesile olsun.
Cebrail (as) Hz. Peygamber aleyhissalatü vesselama şöyle demiştir:
Ey Muhammed, dilediğin kadar yaşa! Sonunda öleceksin! Dilediğini sev, bir gün ondan ayrılacaksın. İstediğini yap, sonunda mutlaka karşılığını göreceksin. Şunu iyi bil ki müminin şerefi gece namaza kalkmaktır. İzzeti ise, insanlardan müstağni davranmaktır. (Hâkim, Müstedrek, 4/360)
▪️ Selefi Salih'in Ramazan'a 6 ay kala "Allah'ım bizi Ramazan ayına ulaştır" diye dua etmeye başlarlardı.
Ramazan-ı Şerif ayından sonra ki 6 ay ise geçirilen Ramazan ayınım kabul edilmesi için dua ederlerdi.
Bir nevi ömürlerince Ramazan ayını hiç unutmazlardı.
Enfal Suresi 24. Ayet:
"Bilin ki Allah kişi ile kalbinin arasına girer."
Mevlaya ne kadar yakınız?
Bunun muhasebesi içinde olmalıyız.
- Allah'a kalben yakin olabilmek ancak O'nun cemali sıfatları ile ahlaklanmamızla mümkün.
- Hayatlarımızı O'nun emir ve rızası ile te'dip (edeplendirme) edebilmemizle mümkün.
- Allah ile yakınlığımız O'nun mektubu olan kurana yakınlığımız ile huşu içinde okumamız ve tatbik etmemiz ile olacakatır.
- Kurana olan hizmetimiz ile mevlaya yaklaşacağız.
- Gariplerin duasını almakla O'na yaklaşacağız.
Musa as Mevla’ya:
"Ben seni nerede arayayım?" diye sordu.
Mevla da ona:
Ya Musa sen beni gariplerin yalnızların yanında ara buyurdu.
▪️ Batıni ilim mühimdir. Esas Allah'a yaklaştıracak olan bu ilimdir Bu da kulun kalbinin terakkisine göredir.
Receb ayı gelince araplarda kılıçlar kınına sokulur, oklar torbalarına yerleştirilir, derin ve kanlı husumetlerin üzerine geçici de olsa bir sükûnet örtüsü çekilirdi.
▪️ Öyle ki, bu ayda bir kimse babasının katiline rastlasa bile, başını kaldırıp kaşına bakmazdı.
Bu aya "sağır ay" denilmesi de sükûnet mevsimi olmasındandır.
▪️ İslâmiyet gelince de Receb ayına mahsus olan saygı devam ettirildi. Bilhassa bu ay Regaib ve Mi'rac gibi tecellilerle şereflendirildi.
Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) dualarında,
"Allah'ım! Receb'i ve Şâban'ı hakkımızda hayırlı ve mübarek kıl, bizi Ramazan'a ulaştır." buyururlardı. (Camiü's-sağir, 2/90)
Büyük tasavvuf ehli Zünnün Mısrî der ki:
"Receb ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer." (Abdürkadir Geylani, Üç aylar ve Faziletleri)
Receb ayının diğer aylardan farklı bir ibadeti de oruçtur. Mümkün mertebe bu ayda daha fazla oruç tutulmaya çalışılır.
▪️ Hiç ara vermeden devamlı surette oruç tutan bir zâta Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselamın bazı tavsiyelerden sonra şöyle buyurduğu rivayet edilir:
"Haram aylarından bazısını tut, bazısını bırak, haram aylarda tut ve bırak, haram aylarda tut ve bırak." (Ebu Davut, Savm 54)
ÜÇ AYLAR BİRER DUA ve NİYAZ MEVSİMİDİR.
En güzel duaları başta sahabiler olmak üzere İslâm büyüklerinden öğreniyoruz.
Hz. Ali'nin Receb ayında şu şekilde dua ettiği rivayet edillir:
"Allah'ım, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselamın üzerine; hikmet yıldızları ve devamlı nimet ve ismet kaynağı ehl-i beytine salat eyle."
"Allah'ım, beni her türlü kötülükten koru. Beni unutkan etme ve gaflet üzerinde bırakma. Sonumu da hasret ve pişmanlıkla bitirme. Benden razı ve hoşnut ol. Senin mağfiretin zalimler içindir, ben de nefsime zulmettim." Âmin...
7 notes · View notes
naftalin2027 · 5 months ago
Text
Herkes İçin SiYER (21.Bölüm)
✓Allahim benden en çok razı olduğun anda emanetini al amin..
✓Musluman küfürden merhamet dilenmez
✓Bizim 2 alanda mücadelemiz var
*İlim bilgi
*İktisat
✓Tevhit adalet meşveret olmazsa olmazımizdir
✓Yaptığin iş Allah ve Resulü nün yolunda ise sende onun ehli beytindensin mesele soy değil yol meselesidir
✓Harp stratejidir
✓Allah Resulünun sırdaşı ümmetin kara kutusu huzeyfetul yemane ranh
✓Munafikligindan endişe etmeyen münafıktir
✓Sır saklamak adamlığın kalitesini gösterir
~nedir nifak?
✓İslamdan dem vurup onunla amel etmemendir.
✓Hendek gazvesi ile şirkin beli kırılıyor.
Herkes İçin SiYER
Muhammed Emin Yıldırım
2 notes · View notes