#kış festivali
Explore tagged Tumblr posts
rayhaber · 1 month ago
Text
12. Boğaziçi Film Festivali: Öne Çıkan Yapımlar ve Türkiye Prömiyerleri
12. Boğaziçi Film Festivali Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından 18-25 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan “12. Boğaziçi Film Festivali”, sinema dünyasının önde gelen yapımlarını Türkiye seyircisiyle buluşturmayı amaçlıyor. Bu yıl festivalde, uluslararası alanda ödüller kazanmış 11 film, prestijli “Altın Yunus” ödülü için yarışacak. Festivalin dikkat çeken yapımlarından biri, Sonja…
0 notes
gezibiletim · 9 months ago
Text
Burdur'a Ne Zaman Gidilmeli?
Burdur’a ne zaman gidilmeli? Her mevsim ayrı güzelliğe bürünen Burdur’da yapılabilecek birçok aktivite var. Burdur’un her mevsim farklı güzelliklerini ve hangi mevsimde ne gibi aktiviteler yapabileceğinizi gelin birlikte keşfedelim! Eşsiz doğası, tarihi ve kültürel zenginliği ile Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Burdur, her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Peki, Burdur’a ne zaman…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
amezhu · 2 months ago
Text
Heaven Official's Blessing ▪︎
245. BÖLÜM - Fenerler & Bilmeceler - Yuanxiao'nun tadı, yeniden bir araya gelmenin tadı -
Yuanxiao (fener) festivali, gün batımından bu yana güzel bir gece.
Baharın başlangıcı sayılmasına rağmen, kış hala buralardaydı ve rüzgar ısırıcı bir soğuklukta esiyordu.
Xie Lian yolun kenarında yavaş adımlarla yürürken kocaman bir çuvalı kaldırıyordu, yüzü rüzgardan soluk kırmızıya dönmüştü.
Çuval, topladığı karmaşık hurdalardan oluşuyordu. Kullanılabilirler mi bilmiyordu ama kullanılıp kullanılmayacağını gözetilmeksizin bundan sonra onun tek geçim kaynağı bu olacaktı.
Çok geçmeden caddesinin kenarında bir standa denk geldi.
Bu standa ‘heji xiaoshi’ denirdi, bazı küçük atıştırmalıklar satılırdı. Tezgah sahibinin üç kişilik ailesinin şeride doğru yerleştirilen küçük masada oturduğu ortaya çıktı. İnce yapılı ve oldukça güzel bir kadın sıra sıra dizilmiş masaların arasında koşuşturuyordu; kendisine koşuşturmayı bırakıp masaya oturması için seslenen tezgâh sahibine kulak asmadı, onun yerine sadece "Birazdan orada olurum" demekle yetindi. Sesi bir sarı asma kuşunun çağrısı gibiydi.
Müşteriler diğer masalarda ikişerli ve üçerli olarak otursa da hepsi de bir süre sonra evlerine gitmeden önce oturup sohbet eden genç bayanlar için orada bulunuyor gibiydi. Ne de olsa bugün Yuanxiao festivaliydi.
Tezgâhın önünde küçük bir çömlek duruyordu. Tencerenin içindekiler - beyaz, yuvarlak, pırıl pırıl küçük nesneler, fokur fokur kaynıyordu - adımlarını yavaşlatmasına neden oldular.
Xie Lian içinden "Ah, bugün yuanxiao" diye geçirdi.
Küçükken her Yuanxioa festivalinde Xianle'nin kral ve kraliçesi onunla birlikte yuanxiao yerdi. Xie Lian son derece seçici bir yiyiciydi ve yuanxiao'yu sevmezdi. Ünlü şefler tarafından yapılan ve kendisine altın ve yeşim taşından tabaklarda sunulan küçük lezzetler bile onun hoşuna gitmezdi. Çok tatlı olmalarından, yerken dişlerini tuhaf hissettirmelerinden hoşlanmazdı; ne o dolguyu ne de bu dolguyu yerdi; birkaç ısırık alırdı ve bırakırdı.
Daha sonra, biraz büyüdüğünde ve Taicang dağında xiulian uygulamaya başladığında, sadece ara sıra yuanxiao festivali için eve giderdi ve sonuçta sadece birkaç öğün yemek yerdi. Şimdi düşününce, Xie Lian yuanxiao'nun tadının neye benzediğini tam olarak hatırlayamadığını fark etti.
Xie Lian tezgâhın yanından dikkatle birkaç bakış fırlattı, kocaman, çirkin bir çuvalı dikkatle omzundan aşa��ı indirdi ve sonunda temkinli adımlarla tezgâha doğru ilerledi.
Hasır şapkasını çıkardı ve elinde tutarak şöyle dedi; Merhaba, bir kase yuanxiao alabilir miyim? Burada hiç var mı?
Tezgâh sahibi oldukça yaşlıydı ve Xie Lian'a bir bakış attı, ancak o cevap vermeden önce, zayıf genç hanım gülümseyerek cevap verdi, "Evet, önce buyurun oturun!" bununla birlikte, bir kase hazırlamak için acele etti. Xie Lian, tezgâh sahibinin başını salladığını gördü. Bunu tuhaf buldu ve kirli göründüğü için mi böyle davrandığını merak etti, bu yüzden hiç hoşuna gitmedi ve kıyafetlerini incelemek için kasıtlı olarak aşağı baktı. Kirli olmadığından emin olduktan sonra biraz rahatlamış hissetti ve "Ne oldu?" diye sordu.
Tezgâhtar çuvalı içeri sokmasından hoşlanmadıysa, çuvalı dışarıya koyabileceğini düşündü. Ama tezgâhtar ona bir kez daha baktı ve başını sallayarak "Yazık, ne kadar yazık" dedi.
Xie Lian “Ah, ne dediniz?” dedi.
Tezgâhtar, "Yuanxiao festivalinde, tek bir kişinin soğukta dışarıdaki bir tezgâhta oturup yianxuao yemesi çok acınası, kesinlikle" dedi.
"..." Xie Lian dedi ki, "Böyle yapma. Sen iş yapmıyor musun..."
Tezgâh sahibi onunla daha fazla konuşmadı ama kâseleri toplamaya başladı. Bir süre oturduktan sonra Xie Lian etrafındaki insanların onu incelediğini, daha doğrusu onu ve arkasındaki olağanüstü ve beklenmedik büyüklükteki çuvalı incelediğini hissetti.
Dükkân sahibinin kızı sinsice yaklaştı, içindeki iri parçaların ne olduğunu merak ediyormuş gibi çuvalı kurcalamak için çömeldi. Ancak annesi birkaç kez seslendikten sonra geri döndü. Şu anda Xie Lian, gelecekte sahip olacağı, bıçakların ve mızrakların bile delip geçemeyeceği vurdumduymaz bir kişiliğini geliştirmemişti.
Elinde olmadan bacaklarını kullanarak kocaman çuvalı masanın altına tekmeledi ve yoldan geçenlerin göremeyeceği bir yere koymayı umdu. Ne yazık ki, tezgâh küçüktü ve masaları, sandalyeleri ve bankları da küçüktü, öyle ki böyle bir şeyi saklamak imkânsızdı.
Xie Lian'ın hafifçe öksürmekten ve etrafındaki insanların bakışlarını görmezden gelmek için elinden geleni yapmaktan başka çaresi yoktu. Buna alışacaktı. Önemli bir şey değildi.
Birden aklına bir şey geldi ve aceleyle ellerini cübbesinin göğüs kısmına sokup etrafı yokladı. İfadesi değişti ve şöyle düşündü: "Şimdi bu daha da acınası! Yuanxiao festivalinde, soğukta açık havada bir tezgahta tek başıma oturup yuanxioa yemekle kalmıyorum, yeterli param bile yok!!!"
Aceleyle kaçmaya niyetlenmişti ama tam o sırada tezgâh sahibi elinde büyük bir porselen kâseyle geldi ve "Beş kuruş para" diyerek kâseyi masaya bıraktı.
"..."
Xie Lian, "Ah... ben..." derken sanki nefes alamıyormuş gibi hissetti.
Birkaç kez öksürdü, yumruğunu ağzının önüne kaldırdı ve tezgah sahibinin "Yoksa yok mu?" dediğini duydu.
Xie Lian tam tüm utanmazlığını sahiplenip ayağa kalkmak üzereydi ki, büyük porselen kâsenin bir gümbürtüyle önündeki masaya konduğunu gördü.
Dondu kaldı ve tezgah sahibinin "Unut gitsin. Ne kadar zavallı olduğunu görünce sana bir kâse vereceğim. Bunu bitirdikten sonra tezgahı kapatmam gerekecek, o yüzden acele et ve geri dön. Bugün yuanxiao festivali, ailenle birlikte olmalısın!"
"..."
Xie Lian tekrar oturdu ve kendi kendine bu yuanxiao kâsesini bitirdikten sonra geri dönecek hiçbir yeri olmadığını söylemese de yumuşak bir sesle "Teşekkür ederim" dedi.
Tezgâh sahibi de, "Dışarısı da çok geç oldu, yuanxiao festivalinde bu kadar geç saatte geri dönmek çok acımasızca!" dedi.
Karısı, "O da çok çalışmış gibi görünüyor ve yakında ayrılacak, bu arada onu azarlamayı bırak. Miao-er, Miao-er, koşuşturmayı bırak. Sürekli yardıma geliyorsun, bu bizi kötü hissettiriyor. Buraya gel ve bizimle ye."
Genç kadın, "Etrafta koşuşturmuyorum!" diyerek son masayı da kaldırdı ve onlarla birlikte oturup bir porsiyon yuanxiao yemek için yanlarına gitti.
 Dört kişi bir yandan konuşup bir yandan gülerken bir yandan da başka birinin gelip aralarına katılmasını bekliyor gibiydi. Xie Lian onlara baktı, kâsesini yukarı kaldırdı, ağzına bir parça attı ve tatlı çorbadan bir yudum içti.
Ama hâlâ tadının ne olduğunu bilmiyordu.
"Gege, Gege?"
Xie Lian ancak o zaman dikkatini topladı. Hua Cheng yanı başındaydı ve ona bakıyordu. Kırmızı cübbesinin içinde Hua Cheng'in kaşları ve gözleri daha da parlaktı ve fenerlerin ışığı solgun yüzüne yumuşak bir renk katıyordu. Xie Lian bakarken biraz dikkati dağıldı ve "Ne?" dedi.
Hua Cheng, "Gege yorgun mu? Yoksa yürüyemiyor mu?"
Xie Lian fazla düşünmeden başını salladı. Hua Cheng, "Üzgünüm. Dün gece biraz fazla abarttım." dedi.
Ancak bir süre sonra Xie Lian onun söylediklerine tepki verdi ve aceleyle ellerini sallayarak, "… Ne diyorsun sen? Öyle bir şey değil! Bunun onunla hiçbir ilgisi yok!"
Hua Cheng kaşlarını kaldırarak, "Eğer bunun onunla bir ilgisi yoksa, demek ki aşırıya kaçmamışım? Yani, ben şey yapabilirim...?"
Xie Lian aniden hâlâ Hayalet Şehrin ana caddesinin ortasında olduklarını hatırladı ve etrafına ürkek ve temkinli bir bakış attı. Gerçekten de bilinmeyen bir zamanda, etrafları şekilsiz ve tuhaf yaratıklardan oluşan büyük bir kalabalık tarafından sarılmıştı; kulakları uzun olanlar kulaklarını uzatıyor, kulakları kısa olanlar boyunlarını uzatıyor ve görünüşe göre hepsinin gözleri bakır bir çan kadar açılmış, ikisine sert bir şekilde bakıyorlardı. Xie Lian o kadar şaşırmıştı ki, bir an için ne diyeceğini bilemedi. Sonunda haykırdı, “San Lang ah!”
Hua Cheng hafifçe gülümseyerek ellerini arkasına sakladı, “Pekala, pekala. Benim hatam, daha fazla bahsetmeyeceğim.”
Xie Lian da bakışlarını çoktan sokağın kenarındaki yuanxiao yaratığının tezgahından çekmişti. Hayalet şehrin ana caddesinin her iki tarafında da çok sayıda parlak kırmızı fener asılıydı ve fenerler bilmecelerle kaplıydı. Hayalet kalabalığı haykırdı, “Bir bilmece tahmin edin! Bir bilmece tahmin edin! Bilirseniz ödül bile var! hem de bir sürü ödül!”
Hua Cheng Xie Lian’a “Gege, denemek ister misin? Ödül de var.” dedi.
Xie Lian yürüyerek, “Bir denerim o zaman.” Dedi.
Hayalet kalabalığı heyecanlanarak birbirlerini itmeye başladılar; “şşt, şşt, Büyük amca bir tahminde bulunacak! Büyük amca bir tahminde bulunacak!!!”
"..." Sanki dans etmesini bekliyorlarmış gibi kalabalığın ezici yaygarası karşısında Xie Lian gülse mi ağlasa mı bilemedi. Tam rastgele bir bilmece seçmeyi düşünürken, kim bilir nereden gelen bir dokunaç onu bekledi ve ona bir fener uzatarak "Lütfen! Lütfen!" dedi.
Xie Lian’a göre, herhangi gibi olurdu. Ona verilen feneri aldı ve bir baktı. Bilmeceli fenerin kenarında yalnızca üç kelime yazılıydı; “Beyaz kafalıyı buldum.”
Bilmece; 我到白头
我到 buldum.
白 beyaz.
头 kafa.
Cevap; 白’in başından丿karakteri çıkartın. Ve 我 karakterinin üstüne koyun. Ve böylece 我 elde edersiniz.
Xie Lian’ın cevabı verirken düşünmesine gerek bile yoktu; “Benim.”
Hua Cheng överek alkışladı, “Gege, harikasın.”
Etrafını saran hayalet kalabalığı da onunla birlikte alkış tuttu, çığlık attı ve uludu; hatta belli belirsiz, simsiyah bir şekil tezahürat yaparken havada taklalar bile attı ki bu biraz fazla geldi.
Xie Lian utandığını hissederek “Aslında, bu… oldukça kolaydı.” dedi.
Dokunaç ona ikinci feneri verirken yine “Lütfen, Lütfen!” diyordu.
Tumblr media
Xie Lian feneri aldı ve bu seferi bilmeceyi okudu; “Bahar Festivalinde bir gün.”
Bilmece; 春节一日
春 bahar.
节 festival.
一 bir.
日 gün.
Cevap; 一 ve 日karakteri 春’in yarısından çıkartın. Böylece 夫(koca) elde edersiniz.
Aynı şekilde düşünmeye bile gerek olmadan Xie Lian cevabı söyledi, “Eş (koca).”
Hua Cheng yine ellerini kaldırdı ve alkışladı. Xie Lian, “Gerek yok. Bu da kolaydı.” Dedi.
Hua Cheng ona gülerek şöyle dedi, “Cidden mi? Ama, ben Gege’nin harika olduğunu içtenlikle düşündüm.”
Xie Lian içten içte “Şaçmalık, saçmalık. Eğer sen kendin bilmece feneri ile gelseydin ve ben onu çözseydim, işte o zaman harika olurdu…” diye düşündü.
O sırada dokunaç şarkı söyleyerek tekrardan üçüncü bir feneri uzattı, “Lütfen! lütfen!”
Xie Lian baktı ve kaşları biraz çatıldı. Kalabalık da haykırdı, “Waa! Bu seferki zor geldi!”
Xie Lian kafasını salladı. Cidden, bu bilmece tek bir bakışla çözülemezdi; “Hayranlığını ifade etmek için utançla başını eğmek.”
Ama, çok da zor değildi. Bir süre sonra, Xie Lian “ ‘utançla’ kelimesi küstüm çiçeğine atıf yapıyor. Bitki için olan kısmı çıkarınca; ‘başını eğmek’, ‘eğmek’ kelimesinin başını al; ‘hayranlığını ifade etmek’, ‘dökmek’ kelimesinin başını al. Üçünü bir araya getir ve sonuç… ‘Hua’” dedi. Bilmecenin cevabı ‘Hua’.
Beklendiği gibi, bilmecenin cevabını verdiğinde, etraflarındaki hayaletler herhangi bir kısıtlama veya edep olmaksızın, neredeyse mide bulandırıcı bir şekilde çılgınca dans etmeye başladılar. Hua Cheng ona bakarak gülümsedi ve "Gege, bu sefer, cidden harikaydın." dedi.
Dokunaç bir kez daha fenerini kaldırdı ve belli belirsiz uzattı. Xie Lian kendi gülümsemesiyle, "Aklımda daha da şaşırtıcı bir şey var. Bu sefer bilmeceye bakmadan bile cevabı tahmin edebileceğimi söylesem bana inanır mısınız?"
Hua Cheng gözlerini açtı ve "Ah, gerçekten mi? Gege'nin böyle özel bir hareketi mi var?" dedi.
Xie Lian feneri aldı ve "Tahmin ediyorum, bu sefer cevap 'Cheng'. 'Hua Cheng'deki 'Cheng', değil mi?"
Feneri kaldırıp baktı, gerçekten de "hançerin sapı ve bıçağı hareket ettiğinde Güney yönüne doğru sabitlenirler." dedi Xie Lian, "'Hançer ve sapı hareket ettiğinde', 'sap' kelimesini ters çevirin, 'toprak' kelimesini elde edersiniz; 'bıçak' kelimesini koruyun; 'Güney yönüne doğru sabitlenir', 'yön' kelimesini Güney kısmı olarak alın ve 'toprak' ve 'bıçak' kelimelerini merkezde sabitleyin, 'Cheng' olur.  Bu en zor bilmece olabilirdi, ne yazık...”
Ne yazık, oyunun kurallarını baştan tahmin etmişti. Dört cevabı bir araya getir ve ne elde ettiğine bak! ‘Benim Kocam Hua Cheng.’
Xie Lian onların hilesini anladığından, hayalet kalabalığı tezahürat yapmaya cesaret edemedi, bunun yerine her biri gökyüzüne doğru bakarak öksürmeye başladı. Hua Cheng'in bakışları yavaşça üzerlerinde gezindiğinde, sanki çok korkmuş gibi görünüyorlardı, bazıları fenerlere daldı, bazıları yere daldı, her biri başlarına sarıldı ve "Chengzhu, kızma!!! Benim fikrim değildi!!!" diye ağladı.
“Benim de değildi!!”
"Saçmalık! en yüksek sesle kabul eden sendin!!!"
Hua Cheng yumuşak bir sesle "Dağılın." dedi.
Bir anda Sokaktaki tüm insanlar ve hayaletler rüzgârla savrulan bulutlar gibi yok oldu ve geride kimse kalmadı. Xie Lian feneri tekrar askısına astı ve gülümseyerek şöyle dedi, “Hadi geri dönelim.”
İkisi birlikte omuz omuza Qiandeng tapınağına doğru yürüdüler. Onlar yürürken, Hua Cheng ciddi bir bakışla, "Gege, lütfen bana öyle bakma. Bunu yapmalarına gerçekten ben izin vermedim."
Xie Lian gülümseyerek, "Biliyorum. Eğer sen olsaydın, bilmeceler kesinlikle bu şekilde tasarlanmazdı."
Hua Cheng, "Öyle mi? O zaman Gege benim bilmeceleri nasıl tasarlayacağımı düşündü?"
Xie Lian umursamaz bir tavırla, "Elbette 'Benim kocam San Lang' olurdu..." dedi.
Xie Lian ancak bu noktaya kadar konuştuktan sonra, söylememesi gereken bir şey söylediğini fark etti ve aceleyle ağzını kapattı. Ancak artık çok geçti. Hua Cheng yüksek sesle gülmeye başladı ve "Gege, yakaladım seni! Çok güzel!"
"... sinsi, sinsi..."
Tam o anda, ikisi birlikte Qiandeng tapınağına geri döndüler. Büyük salona girdiklerinde, Xie Lian beklenmedik bir şekilde yeşim platformun üzerine bir masa dolusu eşya yerleştirildiğini fark etti. Şaşkınlıkla yukarı çıkıp bir göz attı. Bunlar iki kase yuanxiao idi.
Arkasına baktı. Hua Cheng platformda ona katılmıştı ve şöyle diyordu: "Gege'nin biz dışarıdayken baktığı şey buydu, değil mi?"
Xie Lian başını salladı.
Hua Cheng, "Otur ve benimle birlikte ye, Gege."
"..."
Ancak Xie Lian oturmak yerine kendini Hua Cheng'e doğru attı ve başını onun göğsüne gömdü. Kollarını Hua Cheng'e sıkıca sardı ve bırakmayı reddetti.
Buna karşılık Hua Cheng de ona sarıldı.
Yıllar sonra nihayet yuanxiao'nun tadının ne olduğunu bir kez daha hatırladı.
17 notes · View notes
thbcway · 6 months ago
Text
TGCF Ekstra Bölüm 245, Fenerler ve Bilmeceler, Yuanxiao Gecesi - Yuanxiao'nun tadı yeniden birleşmenin tadıdır!
Yuanxiao Festivali, gün batımından beri güzel bir geceydi.
Her ne kadar baharın başlangıcı sayılsa da kış henüz uzak değildi ve rüzgar sert ve soğuktu. Xie Lian yolun kenarında yavaşça yürürken kocaman bir çuvalı kaldırdı, yüzünde rüzgardan dolayı hafif bir kırmızılık vardı.
Çuvalın içinde az önce topladığı bir yığın hurda vardı. Bunların bir işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordu ama işe yarayıp yaramadığının önemi yoktu, bundan sonra tek geçim kaynağı bu olacaktı. Çok geçmeden yol kenarında bir tezgahla karşılaştı.
Tezgahın adı "Heji Xiaoshi" idi ve bazı atıştırmalıklar ve küçük tadımlık atıştırmalıklar satılıyordu.
Tezgah sahibinin üç kişilik ailesi, ara sokağa doğru yerleştirilmiş küçük bir masada oturuyordu.
İnce yapılı ve oldukça güzel bir bayan, sıra sıra masaların arasında koşuşturuyordu; Tezgah sahibi ona telaş yapmayı bırakıp masaya oturması için seslendiğinde onu dinlemedi, bunun yerine sadece "Yakında orada olacağım" dedi, sesi bir sarıasma kuşunun çağrısını andırıyordu. Müşteriler diğer masalarda ikişer üçer otursalar da, bir süre sonra eve dönmeden önce hepsi gelip geçen genç hanımlar için oradaymış gibi oturup rahat bir şekilde sohbet ediyorlardı. Sonuçta bugün Yuanxiao Festivali'ydi.
Tezgahın önünde küçük bir tencere vardı. Tencerenin içindekiler şunlardı - yüksek bir sıcaklıkta kaynayan beyaz, yuvarlak, parlak, küçük nesneler - onun adımlarını yavaşlatmasına neden oldu.
Xie Lian içinden şunları söyledi: "Ah, bu yuanxiao.”
Küçükken, her Yuanxiao Festivalinde, Xianle'nin kralı ve kraliçesi onunla birlikte bir Yuanxiao yemeği yerdi.
Xie Lian aşırı derecede seçici bir yiyiciydi ve Yuanxiao'yu sevmiyordu. Ünlü aşçıların yaptığı, altın ve yeşim tabaklarda kendisine sunulan minik lezzetler bile hoşuna gitmiyordu.
Çok tatlı olmalarından, onları yerken dişlerine tuhaf bir his vermelerinden hoşlanmazdı; bunu da yemezdi, onu da yemezdi; birkaç ısırık alırdı ve onlarla işi biterdi.
Daha sonra, biraz büyüdüğünde ve Taicang dağına kaçtığında, Yuanxiao Festivali için sadece ara sıra eve gitti ve sonuç olarak sadece birkaç öğün yemek yedi. Şimdi bunu düşünen Xie Lian, yuanxiao'nun tadının tam olarak nasıl olduğunu hatırlayamadığını fark etti.
Xie Lian tezganın yanından dikkatli bir şekilde birkaç bakış attı, büyük, çirkin çuvalı dikkatli bir şekilde omzundan indirdi ve sonunda dikkatli bir şekilde tezgaha doğru adım attı.
Hasır şapkasını çıkardı ve elinde tutarken şöyle dedi: "Patron, bir kase Yuanxiao alabilir miyim? Burada var mı ondan?”
Tezgah sahibi oldukça yaşlıydı ve Xie Lian'a baktı ama o cevap veremeden o ince yapılı, genç bayan gülümseyerek cevap verdi: "Evet, önce oturun!". Bunun üzerine aceleyle bir kase hazırladı. Xie Lian tezgah sahibinin başını salladığını gördü. Bunu tuhaf buldu ve bunun başkalarını rahatsız edecek kadar kirli göründüğünden mi olduğunu merak etti ve kıyafetlerini incelemek için kasıtlı olarak aşağıya baktı. Kirli olmadığından emin olduktan sonra biraz rahatladı ve "Neden öyle bakıyorsunuz?" diye sordu.
Eğer tezgahtar o çuvalı onun buraya getirmiş olmasından hoşlanmazsa, çuvalı dışarıya koyacağını düşündü. Ama tezgahtar ona bir kez daha baktı ve başını sallayarak şöyle dedi: "Çok yazık. Ne kadar acınası.”
Xie Lian dedi ki: “Ah? Ne Dediniz?”
Tezgahtar, "Yuanxiao Festivalinde, soğukta ve açık havadaki bir tezgahta sadece tek bir kişinin oturup, yuanxiao yemesi kesinlikle çok acınası bir durum." dedi.
“…..” Xie Lian, "Böyle olma.. İşinle neden ilgilenmiyorsun?" dedi.
Tezgah sahibi onunla daha fazla konuşmadı ve kaseleri toplamaya başladı. Bir süre hala orada oturduktan sonra Xie Lian etrafındaki insanların onu incelediğini, daha doğrusu onu ve yanındaki olağanüstü ve beklenmedik derecede büyük çuvalı incelediğini hissetti.
Tezgah sahibinin kızı, sanki içindeki büyük eşyaların ne olduğunu merak ediyormuş gibi çömelerek çuvalı kurcalamak için gizlice yaklaştı. ancak annesi onu birkaç kez çağırdıktan sonra geri döndü. O sırada Xie Lian, gelecekte sahip olabileceği, bıçakların ve mızrakların bile parçalayamadığı kalın deriyi henüz geliştirmemişti. (Kalın Derili olmak: Başkalarının yaptığı eleştirilere veya utanmaya karşı duyarsız olmak.)
Masanın altındaki devasa çuvalı, yoldan geçenlerin göremeyeceği bir yere tıkmayı umarak bacağını kullanarak onu tekmelemekten kendini alamadı.
Ne yazık ki, tezgah küçüktü ve masaları, sandalyeleri ve bankları da küçüktü, öyle ki böyle bir şeyi saklamak kesinlikle imkansızdı. Xie Lian'ın hafifçe öksürmek ve etrafındaki insanların bakışlarını görmezden gelmek için elinden geleni yapmaktan başka seçeneği yoktu.Buna alışacaktı. Önemli bir şey değildi. Aniden bir şey hatırladı ve aceleyle elini cüppesinin göğüs kısmına uzatıp etrafını yokladı. İfadesi şöyle düşünürken değişti: "Şimdi bu daha da acınası! Yuanxiao Festivalinde soğukta ve açık havada bir tezgahta tek başıma oturup sadece yuanxiao yemekle kalmıyorum, hatta yeterli param bile yok!!!”
Aceleyle sıvışmak istemişti ama tam o sırada tezgah sahibi büyük bir porselen kaseyle geldi ve onu masanın üzerine koyarak "Beş bit para" dedi.
“…..”
Xie Lian, sanki nefes alamıyormuş gibi hissetti ve şöyle dedi: "Uh...... ben...”
Birkaç kez öksürdü, yumruğunu ağzının önünde kaldırdı ve tezgah sahibinin "Yoksa sende yok mu?" dediğini duydu.
Xie Lian tam derisini kalınlaştırıp ayağa kalkıp koşmak üzereyken büyük porselen kasenin büyük bir gürültüyle önündeki masanın üzerine konulduğunu gördü.Dondu ve tezgah sahibinin şöyle dediğini duydu: "Unut gitsin. Ne kadar zavallı olduğunu gördüm yani sana bir kase vereceğim. Sen bunu bitirdikten sonra tezgahı kapatmam gerekecek, o yüzden acele et ve geri dön. Bugün Yuanxiao Festivali. ailenle birlikte olmalısın!”
"......”
Xie Lian tekrar oturdu ve kendi kendine iç sesi bu kase Yuanxiao'yu bitirdikten sonra geri dönecek hiçbir yeri olmadığını söylese de yumuşak, ve yüksek bir sesle, "Teşekkür ederim" dedi.
Tezgah sahibi ayrıca, "Çok geç oldu ve Yuanxiao Festivali'nde bu kadar geç geri dönmek uygunsuz!" dedi. Karısı şöyle dedi: "O da çok çalışmış gibi görünüyor ve yakında gidecek, onu azarlamayı bırak. Miao-er, Miao-er, ortalıkta dolanmayı bırak. Her zaman yardıma gelmen, bu kendimizi kötü hissetmemize neden oluyor. Buraya gelin ve bizimle yemek yiyin.”
O genç bayan, "Ben ortalıkta dolaşmıyorum!" dedi. Son masayı da kaldırdı ve oturup onlarla birlikte yuanxiao'nun bir kısmını içmeye gitti.
Dört kişi konuşup gülerken, başka birinin yanlarına katılmasını bekliyor gibiydi. Xie Lian onlara baktı, kasesini kaldırdı, bir parçayı ağzına attı ve tatlı çorbadan bir yudum içti.Ama tadının ne olduğunu hâlâ bilmiyordu.
"Gege, Gege?”
Ancak o zaman Xie Lian dikkatini çekti. Hua Cheng onun yanındaydı ve ona bakıyordu. Kırmızı cübbesi içinde, Hua Cheng'in kaşları ve gözleri daha da parlaktı ve fenerlerden gelen ışık, normalde solgun olan (cansız görünen noktaya kadar) yüzüne yumuşak bir renk katmanı veriyordu. Xie Lian bakarken biraz dikkati dağıldı ve "Ne?" dedi.
Hua Cheng, "Gege yorgun mu? Yoksa o yürüyemiyor mu?" dedi.
Xie Lian fazla düşünmeden başını onaylarcasına salladı. Hua Cheng, "Özür dilerim. Dün gece biraz abarttım." dedi.
Ancak bir süre sonra Xie Lian söylediklerine tepki gösterdi ve aceleyle ellerini sallayarak şöyle dedi: "...Ne diyorsun, öyle bir şey değil! Bunun onunla hiçbir ilgisi yok!”
Hua Cheng bir kaşını kaldırdı ve şöyle dedi: "Gerçekten mi? Bunun onunla hiçbir ilgisi yoksa bu, aşırıya kaçmadığım anlamına gelir değil mi? Yani, yapabilir miyim......?”
“…..”
Xie Lian birdenbire hâlâ Hayalet Şehrin ana caddesinin ortasında olduklarını hatırladı ve etrafa şaşkın, temkinli bir bakış attı. Ve görünüşe göre hepsinin gözleri aynı derecede açık olan, şekilsiz ve tuhaf yaratıklardan oluşan büyük bir kalabalık tarafından çevrelenmişlerdi. Xie Lian o kadar şaşırmıştı ki bir an ne diyeceğini bilemedi. Sonunda "San-lang ah!" diye haykırdı.
Hua Cheng hafif bir gülümseme verdi ona ve ellerini arkasına saklayarak şöyle dedi: "Tamam, tamam. Bu benim hatam, konuşmayı bırakacağım.”
Xie Lian da bakışlarını sokağın kenarındaki Yuanxiao yaratığının tezgahından çekmişti. Hayalet Şehrin ana caddesinin her iki yanında çok sayıda parlak kırmızı fener asılıydı ve fenerler bilmecelerle kaplıydı. Hayalet kalabalığı haykırdı, "Bir bilmece tahmin et! Bir bilmece tahmin et! Doğru tahmin edersen bir ödül alacaksın! Bir sürü ödül!”
Hua Cheng, Xie Lian'a şöyle dedi: "Gege, bir dene? Ödüller var." Xie Lian yaklaştı ve "Bi deneyeyim mi?" dedi.
Hayalet kalabalığı heyecanlandı, birbirlerini ittiler: "Şşş! Da bogong bir bilmece tahmin edecek! Da bofu bir bilmece tahmin edecek!!!” (Da bogong: bir saygı eki)
"......"
Kalabalığın ezici gürültüsüyle karşı karşıya kalan Xie Lian sanki dansa girmesini bekliyormuş gibi, gülse mi ağlasa mı bilemedi. Tam rastgele bir bilmece seçmeyi düşünürken, Tanrı bilir nereden gelen bir dokunaç onu bekliyordu, ona bir fener uzattı ve "Lütfen! Lütfen!” dedi.
Xie Lian için bunların hepsi aynı olurdu. Ve böylece feneri aldı ve ona bir baktı. Fenerin yanında bilmeceyle birlikte dört kelime vardı: "Beyaz bir kafa bul.”
Xie Lian'ın düşünmeye bile ihtiyacı yoktu ve şöyle dedi: "Ben." Hua Cheng ellerini çırparak övgüde bulundu, "Gege, sen harikasın." Etrafını saran hayalet kalabalığı da onunla birlikte gürleyerek alkışlıyordu, bağırıp uluyorlardı ve belirsiz, zifiri karanlık bir şekil de tezahürat yaparken havada taklalar bile attı ki bu biraz fazla hissettirdi. Xie Lian utanarak şöyle dedi: "Aslında bu... gerçekten çok basitti ah.”
Dokunaç yine ona ikinci bir fener uzatarak "Lütfen! Lütfen" dedi. Xie Lian feneri aldı ve bu kez bilmecede şunlar yazıyordu: "Bahar Şenliğinde bir gün." Benzer şekilde, Xie Lian düşünmeye bile gerek kalmadan "Koca" cevabını verdi. Hua Cheng bir kez daha ellerini kaldırdı ve alkışladı. Xie Lian, "Gerek yok. Bu da basitti." dedi.
Hua Cheng ona gülümsedi ve şöyle dedi: "Gerçekten mi? Ama ben içtenlikle gegenin muhteşem olduğunu düşünüyorum.”
Xie Lian içinden şunu söyledi: "Saçmalık, saçmalık. Eğer sen bizzat fenerle ilgili bir bilmece bulursan ve ben de bunu çözebilirsem, bu harika olurdu...”
O anda dokunaç yine ona üçüncü bir fener uzattı ve "Lütfen! Lütfen!" dedi.
Xie Lian baktı ve kaşları hafifçe kırıştı. Kalabalık da "Vay be! Bu sefer çok zor!" diye haykırdı.
Xie Lian başını onaylarcasına salladı. Aslında bu bilmece bir bakışta çözülemezdi: "Hayranlığını ifade etmek için utanarak başını eğmek.”
Ancak çok da zor olmadı.
Bir süre sonra Xie Lian şöyle dedi: "Utangaç” kelimesi mimoza bitkisini ifade eder, ; 'başını eğmek' ise 'aşağıya eğmek' kelimesinin baş harfini alır; 'hayranlık ifade etmek' ise 'dökmek' kelimesinin orta harfini alır. Bu üçünü bir araya koyunca, ortaya...... 'Hua' çıkar. Bilmeceye verilen cevap Hua'dır.” “bu...... 'Hua'. Bilmecenin cevabı Hua'dır."
Beklendiği gibi, bilmecenin cevabını verdiğinde, etraflarındaki hayaletler hiçbir kısıtlama veya terbiye olmadan, hareketleri neredeyse mide bulandırıcı olucak ve abartılı bir şekilde çılgınca dans etmeye başladılar. Hua Cheng ona bakarken gülümsedi ve şöyle dedi: "Gege, bu sefer gerçekten harikaydın.”
Dokunaç bir kez daha feneri kaldırdı ve tereddütle uzattı. Xie Lian gülümsemesiyle şöyle dedi: "Bende daha da muhteşem bir şey var. Bu sefer bilmeceye bakmadan bile cevabı tahmin edebileceğimi söylersem bana inanır mısın?" Hua Cheng gözlerini genişletti ve şöyle dedi: "Ah, gerçekten mi? Gege'nin çok özel bir hareketi mi var?" Xie Lian feneri aldı ve şöyle dedi: "Elbette. Bu sefer cevabın 'Cheng' olduğunu tahmin ediyorum. 'Hua Cheng'deki 'Cheng', değil mi?”
Feneri kaldırdı bakmak için, "Bir kez hançer sapı ve hançer bıçağı hareket ettiklerinde güney yönüne doğru sabitlenir." Xie Lian dedi ki, 'hançer ve sap hareket ettiğinde', 'sap' kelimesini ters çevirirseniz 'toprak' kelimesini elde edersiniz; 'bıçak' kelimesini koruyun; 'güney yönüne doğru sabitlenir', 'yön' kelimesini güney kısmı olarak alın, ve 'toprak' ve 'bıçak' kelimelerini merkeze yerleştirin, bu 'Cheng' olur. Bu en zor bilmece olurdu, ne yazık ki...... Ne yazık ki oyunun kurallarını ilk o tahmin etmişti. Dört cevabı bir araya getirin ve ne elde edersiniz? (Cevap: Hua Cheng benim kocam)
Xie Lian hilelerinin farkına varınca hayalet kalabalığı tezahürat yapmaya cesaret edemedi, bunun yerine öksürmeye başladılar ve her biri gökyüzüne baktı. Hua Cheng'in bakışları yavaşça üzerlerinde gezindiğinde, sanki çok korkmuş gibi görünüyorlardı, bazıları fenerlere daldılar, bazıları yere daldılar, her biri başlarını kucakladı ve bağırdı: "Cheng-zhu, lütfen kızma!!!”, “Bu benim fikrim değildi!!!, "Benim de değildi!", Hayalet diğer hayalete bağırdı. "Saçmalık! Bu fikirde olan sendin!!!"
Hua Cheng yumuşak bir sesle "Gidin buradan” dedi.
Bir anda sokaktaki her insan ve hayalet, rüzgârın savurduğu bulutlar gibi, geride kimse kalmadan ortadan kayboldu.
Xie Lian feneri tekrar rafa astı ve gülümseyerek şöyle dedi: "Hadi geri dönelim.”
İkisi birlikte omuz omuza Qiandeng Tapınağı'na doğru yürüdüler. Onlar yürürken Hua Cheng ciddi bir bakışla şöyle dedi: "Gege, lütfen bana öyle bakma. Gerçekten onlara bunu yapmalarına izin veren ben değildim.”
Xie Lian gülümsedi ve şöyle dedi: "Biliyorum. Eğer sen olsaydın bilmeceler kesinlikle bu şekilde tasarlanmazdı.”
Hua Cheng, "Ah? O halde gege benim bilmeceleri nasıl tasarlayacağımı düşünürdü?”
Xie Lian umursamaz bir tavırla şöyle dedi: "Tabii ki 'Benim Kocam San-lang' olurdu...”
Xie Lian ancak bu noktaya kadar konuştuktan sonra söylememesi gereken bir şeyi söylediğini fark etti ve aceleyle ağzını kapattı. Ancak artık çok geçti. Hua Cheng yüksek sesle gülmeye başladı ve şöyle dedi: "Gege, seni yakaladım! Çok güzel!"
"...... kurnaz, kurnaz.......”
Tam o sırada ikisi Qiandeng Tapınağına geri döndü. Büyük salona girdikten sonra Xie Lian, beklenmedik bir şekilde yeşim platformun üzerine bir masanın yerleştirildiğini keşfetti. Şaşırarak baktı onlara. Bunlar iki kase Yuanxiao idi.
Ona geri baktı. Hua Cheng platformda ona katılmıştı ve şöyle diyordu: "Biz dışarıdayken Gege'nin baktığı şey buydu, değil mi?"
Xie Lian başını onaylarcasına salladı.
Hua Cheng şöyle söyledi “Otur ve benimle ye, Gege”
“….”
Ama Xie Lian oturmadı, bunun yerine kendini Hua Cheng'e doğru atıp başını onun göğsüne gömdü. Kollarını Hua Cheng'e sıkıca doladı ve bırakmayı reddetti. Karşılık olarak Hua Cheng de ona sarıldı.Bunca yıldan sonra nihayet bir kez daha Yuanxiao'nun tadını hatırladı.
----
hualian için minik bir playlist yaptım, linki:
https://open.spotify.com/playlist/5aviXrGnX1JSH4k2x4C22v?si=Zeu4VAxcSKuv8ygelrNwSQ&utm_source=copy-link
11 notes · View notes
ncdtgrsy · 13 days ago
Text
1 note · View note
pazaryerigundem · 4 months ago
Text
Hakkari ��ukurca’da festival coşkusu
https://pazaryerigundem.com/haber/180795/hakkari-cukurcada-festival-coskusu/
Hakkari Çukurca’da festival coşkusu
Tumblr media
Bu yıl beşincisi düzenlenen ve bölgenin tanıtımına, barış ve huzuruna katkı sağlayan Çukurca Foto-Safari ve Doğa Sporları Festivali’ne yaklaşık bin yarışmacı, sporcu ve izleyici katıldı
HAKKARİ (İGFA) – KÜRESEL Gazeteciler Konseyi (KGK) adına KGK Yaygın Medya Meclis Başkan Yardımcısı Dr. Esra Öztürk’ün de katıldığı festival kapsamında 300 yerli ve yabancı fotoğrafçı, 100’e yakın dağ bisikleti yarışmacısı ve uçurtma şenliği düzenleyen öğrenciler ile doğa severler Çukurca’nın Han yaylasında coşkulu bir sportif etkinlik gerçekleştirdi. Irak’ın kuzey sınırına 300 metre mesafede off-road gösterisi, Zap Suyu’nda rafting yarışı ve plaj voleybolu ile Çukurca’nın sarp dağlarında yurtdışından dağcıların da katıldığı bir tırmanma gösterisi gerçekleştirildi. Festival vesilesiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgedeki güvenlik çalışmaları neticesinde huzur ve güveni sağlanan Kazan Vadisi’ndeki Han yaylasına 100 yıl sonra ilk kez bir vali gelmiş oldu. Bölge halkı ve köylülerle birebir görüşen Hakkâri Valisi Ali Çelik, köylülerin evlerine geri dönmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Tumblr media
ÜNLÜ RUS DAĞCI DA ORADAYDI Festivale ilk kez katılan Rusya’nın ünlü dağcılarından biri olan “Kar Leoparı” lakaplı Roman Abildaev, 20 yıldır pek çok farklı ülkede tırmanış yaptığını, bir süre önce teröristlerin mağaralarda yerleşik olduğu dağların artık uluslararası sporcular için ve özellikle eğitim aşamasındaki dağcılar için olağanüstü fırsatlar barındırdığını belirtti. Hakkâri Valisi Ali Çelik tarafından festivale davet edilen ve ilk kez Hakkâri ve Şırnak illerini gören Abildaev, “Bir zamanlar teröristlerin saklandığı yerler olan bu mağaralar ve dağlarda huzur ve güven içinde tırmanış yapabilmek, spor yapabilmek olağanüstü bir deneyim. Buranın doğal güzellikleri inanılmaz. Her yer güvenli ve rahat bir şekilde doğa sporları yapabiliyoruz. Özellikle başlangıç ve orta seviyede olan dağcıların mutlaka Çukurca’ya gelmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu. MEDYANIN YOĞUN İLGİSİ VARDI Sporseverlerin ve doğaseverlerin Çukurca’nın doğal güzellikleriyle buluştuğu etkinliğe yerli ve yabancı basının da ilgisi yoğundu. Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Yaygın Medya Meclis Başkan Yardımcısı Dr. Esra Öztürk, festival kapsamında Hakkâri Valisi Ali Çelik ile Kazan Vadisinde bir sohbet gerçekleştirdi. Vali Çelik, “Artık önceliğimiz Hakkari’yi hem yaz hem de kış turizminin merkezi haline getirmek. Yüksekova kayak sporcularının tercih ettiği bir nokta haline gelirken Çukurca’nın da yaz turizmi, ekstrem sporlar ve doğa etkinlikleriyle öne çıkması için çalışmalarımız devam ediyor. Bölgenin kalkınması için turizm birinci öncelik” diye konuştu. Dr. Öztürk, festival kapsamında ayrıca Çukurca Kaymakamı Mert Kumcu, Çukurca Belediye Başkanı Nazmi Demir ve Hakkâri İl Kültür ve Turizm Müdürü İdris Ağacanoğlu ile de temaslarda bulundu. Kaymakam Kumcu, “Önümüzdeki dönemde Çukurca’nın bir rafting ve off-roadmerkezi olması ve hem yerli hem yabancı turistlerin markajına girmesi için medyanın rolü çok önemli. Bu anlamda Küresel Gazeteciler Konseyi’ne basın desteği için teşekkür ediyoruz” diye konuştu. TUGAY ZİYARETİ Dr. Öztürk, ayrıca “Hudut Kartalları” olarak bilinen 2’nci Hudut Tugay Komutanlığı’nı ziyaret ederek Tugay KomutanıTuğgeneral Ahmet Atilla Dündar’a KGK adına nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Dr. Öztürk, “Hakkari’nin muhteşem doğası ve zengin kültürel mirası, bu tür festivallerle daha geniş kitlelere tanıtılmalıdır. 5. Çukurca Foto-Safari ve Doğa Sporları Festivali, bu amaca hizmet eden harika bir etkinlik. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Festivalin, Hakkari’nin doğal ve kültürel değerlerini tanıtmanın yanı sıra, bölge halkının da sosyal ve ekonomik yaşamı ile barış ve huzuruna katkı sağlaması bekleniyor.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
birpaylass · 4 years ago
Text
Belçika da Gezilecek En Güzel 5 Yer
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/belcikada-gezilecek-en-guzel-5-yer.html
Belçika da Gezilecek En Güzel 5 Yer
Belçika da Gezilecek En Güzel 5 Yer
Belçika da Gezilecek En Güzel 5 Yer. Batı Avrupa’da olan Belçika sınırları kuzey batıda olan Atlas Okyanusu’yla, kuzey doğu bakımından Hollanda’yla, doğuda Almaya bulunan ve Güneybatıda Fransa olan çok yönlü bir ülkedir. Birçok sayıda ülke ile komşu olan Belçika, bulunduğu bölgeye göre çoklu resmi dilleri bulunur. Bundan dolayı resmi dillerde değişiklik gösterir.
Belçika’da Gezilecek En Güzel 5 Yer, Belçika’da 3 tane resmi dil vardır ve bunlar Almanca, Hollandaca ve Fransızcadır. Belçika bulunan bölgelere göre resmi dil farklılığı olan ve İngilizce dili genç nüfusun çok iyi bildiği dildir. Belçika’da ülke nüfusun yarısına yakın kişilerin Katolik dini, yarıya yakın kısmı ateist ve çok az kısmı ise Müslüman olan dinlere mensuptur.
Bunun yanı sıra Budist, Ortodoks, Protestan ve Musevi dinlerinde olan bireylerde bulunmaktadır. Oldukça sıcak bir iklimi olan Belçika, yaz ayları çok sıcak geçmekte ve kış ayları oldukça soğuk havaya sahiptir. Ülkede genel olarak sıcak bir hava vardır ve nemli havasından dolayı sürekli yağmur yağmaktadır. Bu yüzen ülkede genel olarak yeşillik bir yapı bulunur, muhteşem doğa yaşamı görülür.
Reklam ( Belçikada Gezilicek Yerler )
Beyaz Lahana Mucizesi
Suyun Önemi 
Yemek Yeme Sanatı
Kahve ve Çaya Dikkat
Uyku Hafıza ve Ruh
Belçika’da Gezilecek En Güzel 5 Yer
1)Brüksel
Brüksel
Gezilecek yerlerden en iyi seçenek olan Brüksel, kısa kaçamak yapmak isteyenlerin ya da yoğun yaşam şartlarından uzak kalmak isteyenler için oldukça uygun yerler arasında bulunmaktadır. Birkaç günlük kısa gezintiler için uygun olan, eğlence adına birçok faaliyetleri bulunan ve farklı tarihi zenginlikleri keşfetmek isteyen bireyler için en uygun alternatifler arasında yer alıyor.
Brüksel’de hareket eden hızlı tren seferleri ile birçok şehirleri tren gezintisi ile yapabilirsiniz. Yapılan tren yolcuları Paris, Lüksemburg ve Amsterdam gibi önemli şehirlere yolculuk yapabilir kolaylıkla ulaşım sağlanabilir. Hollanda’nın başkenti olan Brüksel, eski dönemlerde bulunan bataklığın kuruması ile ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı bataklığın içinde olan yer anlamına gelen Brüksel, ismini bu olaya dayanarak almıştır.
2)Brugge
Brugge
Brugge hem tatil yapmak için hem de romantik zamanlar geçirmek için gidilmesi gereken en uygun yerler arasında bulunmaktadır. Romantik aşıkların ilk düşündüğü yer olan Brugge, keyifli zamanların ve ufak kaçamaklar için en ideal yerdir. Kanallar ile çevrili sokaklarında oldukça hoş zaman geçirmek, manzara karşısında piknik yapmak ve olağan dışı fotoğraflar çektirmek için doğru adres Brugge’ye gelmek olacaktır. Kanallar ile donatılmış sokaklarında bisiklet turuna çıkabilir, şehrin muhteşem manzarasına doyumsuz bakılabilir ya da şehrin harika yapılarını keşfedebilirsiniz.
Bu kanallar ile çevrili sokaklarında uzun yürüyüşler yapılabilir ya da manzara karşısında hoş sohbetler edilebilir. Böyle harika manzaralar sadece kanalların o muhteşem görüntüsünden ibaret değildir. Şehrin mimari yapısı, etkileyici tarihi yapıları ve yeşilliği ile mistik havası sizi oldukça etkileyecektir. Bu şehrin en ünlü özelliği harika çikolatalar üretilmesi, en bilinen ya da meşhur olan çikolata yapımında bulunmasıdır.
3)Gent
Gent şehri orta çağ döneminde en zengin şehirlerinden biri olarak en kalabalık aktivitelerin yapıldığı yerdir. Günümüz şartlarında turizm en ünlü noktası sayılan Gent şehrinde, turistlerin en çok uğradığı şehirdir. Yapılan festivaller ve eğlenceli aktiviteler bakımından oldukça ilgi çekicidir.
En ünlü festivalleri ise Ghent Festivali, Ghent Jazz Festivali ve Ghent Film festivali gibi çok fazla eğlenceli organizasyonlara öncülük etmektedir. Belçika’nın Pek çok şehrinde olduğu gibi Gent şehrinde kanallar bulunmakta ve sokakların kanallar ile çevrili olmaktadır. Dilediğiniz gibi yürüyüşler ya da kayık ile gezintiler yapabilirsiniz.
4)Anvers
Anvers şehri büyük şehirler arasındadır ve Brüksel’den sonra ikinci büyük şehir olmaktadır. En eski şehirlerden olan Anvers Avrupa’da en eski şehir olan ve eski şehirlerde ikinci sıralamaya sahiptir. Oldukça yüksek nüfusa sahip olan ve ülkenin en kalabalık şehri olan Anvers, oldukça büyük limanları bulunmaktadır. Dünyada 4. Sırada ve Avrupa’da ikinci sırada olan Anvers şehri en büyük limana sahiptir. Doğa harikası manzaraları ile büyüleyen ve kalabalık ortamları seven kişiler için gezilecek yerler arasında oldukça uygun bir yer olacaktır. Diğer şehirlerde olduğu gibi Anvers’te kanallar bulunmaktadır. Yapıları ile göz kamaştıran, tatil yapmak isteyen ya da farklı kültürleri görmek isteyen bireyler için oldukça fazla tercih edilmektedir.
5)Leuven
Leuven şehri oldukça tarihi eserler bulundurduğu için turistlerin en çok tercih ettiği şehirdir. Bu şehirde bulunan Belçika’nın en büyük üniversitesi Leuven katolik üniversitesi, oldukça eski tarihlerde inşa edilmiştir. Yaklaşık olarak 15. yüzyılda Leuven şehrinde kurulan ve günümüze kadar ayakta durmayı başaran üniversite, eğitim konusunda oldukça ünlü bir üniversitedir.
Leuven şehri, Avrupa’nın en önemli öğrenci şehrinde oluşmakta ve ürün fiyatların ise oldukça uygun olmaktadır. Öğrenci şehri olarak anılan Leuven şehri, hareketli ve renkli gece yaşantısından dolayı turistler tarafından ilgi ve beğeni görmektedir. Ayrıca 1. Ve 2. Dünya savaşından sonra ağır hasara uğrayan üniversite kütüphanesi ise günümüzde savaşın göstergesi olarak hala ayakta tutulmaya çalışıyor.
Eğitim ve öğretime çok önem veren, öğrenci dostu olan veya düşük ürün fiyatları bakımından gerekse öğrenciler gerekse turistlerin en çok tercih ettiği yerler arasındadır.
0 notes
tripuck · 7 months ago
Link
0 notes
thegamerstationn · 11 months ago
Text
Fortnite Winterfest 2023 - Hediyeler, görevler ve ödüller açıklandı!
Fortnite Winterfest etkinliği bir kez daha geri döndü. İşte etkinlikteki görevler, ödüller, hediyeler ve çok daha fazlası...
Fortnite Winterfest etkinliği bir kez daha geri döndü, ancak bu yıl 14 Aralık 2023’ten 2 Ocak 2024’e kadar sürecek olan festival etkinlikleri sırasında işler biraz farklı. Tanıdık Kış Festivali Köşkü en azından bu yıl için kullanımdan kaldırıldı, bu nedenle kükreyen bir odun ateşinin önünde oturmak olmayacak, ancak Fortnite’taki dolabınızı Tatil ruhuna biraz daha uygun hale getirmek ve kilidini…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gezibiletim · 9 months ago
Text
2024'te Türkiye'de Kış Tatili Yapılacak En İyi 5 Şehir!
Keşfedilmeyi bekleyen 2024 kış tatili destinasyonlarını öğrenin! Erzurum’un karlı zirvelerinden Kayseri’nin tarihi sokaklarına, Bursa’nın Uludağ’ından Kars’ın kar festivaline ve Kapadokya’nın eşsiz atmosferine kadar Türkiye’deki en iyi kış şehirlerini keşfedin. Kış ayları geldiğinde, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde buzlu güzellikleri ve tarihi zenginlikleri keşfetmek, unutulmaz bir tatil…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bilgilikus · 11 months ago
Text
Yılbaşı Gelenekleri İlk Noel Ağacı Nasıl Ortaya Çıktı ve Ne Zaman Süslendi?
Tumblr media
Noel Ağacı'nın kökeni ve yılbaşı geleneklerinin nasıl oluştuğunu merak ediyor musunuz? İlk süslenen Noel Ağacı nasıl ortaya çıktı ve Noel Ağacı süsleme geleneği nasıl yaygınlaştı? Bu yazıda bu soruların cevaplarını bulacaksınız. Ayrıca Noel Ağacı'nın dünyada nasıl yayıldığını da inceleyeceğiz. Keyifli okumalar!
Noel Ağacı Tarihi
Noel ağacı, Hristiyanların en büyük bayramlarından biri olan Noel Bayramı'nda evlerini süslemek için kullandıkları yeşil bir ağaçtır. Noel ağacının tarihi, milattan önce 16. yüzyıla dayanmaktadır. Almanya'da ortaya çıktığı düşünülen bu geleneğin zamanla tüm dünyaya yayıldığı bilinmektedir. Noel ağacının tarihi, eski çağlara kadar uzanmaktadır. Antik çağlarda kutlanan kış festivallerinde çam ağaçları kullanılarak evler süslenirdi. Hristiyanlığın yayılmasıyla bu geleneğin Noel kutlamalarıyla birleştiği düşünülmektedir. Geleneksel Noel ağacının ilk kez 16. yüzyılda Almanya'da ortaya çıktığı ve zamanla diğer ülkelere yayıldığı bilinmektedir. Yıl Olay 16. yüzyıl Almanya'da Noel ağacı geleneğinin ortaya çıkması 19. yüzyıl Noel ağacı geleneğinin Amerika'ya yayılması 20. yüzyıl Noel ağacı geleneğinin dünyanın birçok ülkesinde kutlanması
Yılbaşı Geleneklerinin Kökeni
Yılbaşı geleneklerinin kökeni, tarih boyunca farklı toplumlar arasında farklı şekillerde kutlanmıştır. Bu geleneklerin birçoğunun Hristiyanlık öncesi döneme kadar uzandığı bilinmektedir. Yılbaşı kutlamalarının kökeni, aslında cesur ve tanrılara adanmış ritüellerle doludur. Antik Roma'nın pagan festivali olan Satürnalia, bu kutlama geleneğinin temelini oluşturmaktadır. Yılbaşı geleneklerinin kökeni aynı zamanda Orta Çağ'da Avrupa'da gerçekleşen diğer kutlamalardan da etkilenmiştir. Örneğin, 25 Aralık günü olan Noel Bayramı, Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte yılbaşı geleneklerine entegre olmuştur. 13. yüzyılda Noel Baba'nın karakteri, eski pagan ve Hristiyan gelenekleri arasında bir sentez oluşturarak, yılbaşı kutlamalarının bir parçası haline gelmiştir. Yılbaşı geleneklerinin kökeni, farklı kültürlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir karmaşa olduğunu göstermektedir. Bu kutlamaların temelinde yer alan pagan, Roma ve Hristiyan gelenekleri, günümüzdeki yılbaşı kutlamalarının da temelini oluşturmaktadır. Tüm bu kültürlerin bir araya gelmesi sonucu, yılbaşı gelenekleri zengin bir tarih ve kültür mirası taşımaktadır.
İlk Süslenen Noel Ağacı
İlk Süslenen Noel Ağacı'nın tarihi oldukça ilginç ve eski bir geçmişe sahiptir. Noel ağacı, günümüzde Noel bayramlarının vazgeçilmez bir simgesi haline gelmiştir. Ancak, ilk Noel ağacının süslenme geleneği tarihçilere göre Almanya'da başlamıştır. Bir Alman geleneği olarak başlayan Noel ağacı süsleme geleneği, 16. yüzyılda Protestan Kilisesi'nde başlamıştır. O zamanlar ağaç, Kış Gecesi festivalinde evlere getirilir ve evin baş köşesine yerleştirilirdi. Almanya'nın dışına çıkmadan, bu Süslenen Noel Ağacı geleneği komşu ülkeler olan Avusturya, İsviçre ve Hollanda'ya yayılmıştır. Kısa sürede tüm Avrupa ülkeleri bu gelenekle tanışmış ve benimsemiştir.
Noel Ağacı Süsleme Geleneği
Noel ağacı süsleme geleneği, yüzyıllardır devam eden ve her yıl kutlanan bir gelenektir. Bu geleneğin kökeni, Almanya'ya dayanmaktadır. Aslında Noel ağacının süslenmesi, 16. yüzyılda Almanya'da başlamıştır. Noel ağacının süslenmesi geleneği, 18. yüzyılda Kuzey Amerika'ya yayılmış ve bugün dünyanın birçok yerinde kutlanan bir Noel geleneği haline gelmiştir. Noel ağacı süsleme geleneği, her yıl ailelerin bir araya gelerek, ağacı birlikte süslemesiyle kutlanmaktadır.
Noel Ağacı Yaygınlaşması
Noel ağacı, dünya genelinde büyük bir popülerlik kazanmıştır. Özellikle Hıristiyanlık inancına sahip ülkelerde, Noel zamanı gelince evlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Bu geleneğin yaygınlaşmasında etkili olan birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan ilki, insanların bir araya gelerek aynı şeyleri yapma isteği ve bu geleneği devam ettirme çabasıdır. Noel ağacı, aileleri bir araya getiren, birlik ve beraberliği simgeleyen önemli bir unsurdur. Ayrıca, ticari kaygılar da Noel ağacının yaygınlaşmasında etkili olmuştur. Özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren Noel ağacı süsleme malzemeleri ve ağaç satışları büyük bir endüstri haline gelmiştir. Bu da Noel ağacının yaygınlaşmasına büyük katkı sağlamıştır.
Noel Ağacı Dünyada Yayılışı
Dünya genelinde Noel ağacı geleneği, farklı ülkelerde değişiklik göstermekle birlikte oldukça yaygın bir uygulamadır. Bu gelenek, her yıl yaklaşan Noel tatili öncesinde evlerin ve sokakların renklenmesine vesile olmaktadır. Noel ağacı süsleme ve temizlik süreci ise özellikle Batı kültüründe önemli bir yer tutmaktadır. Yayılış süreci incelendiğinde, Noel ağacının kökeninin ilk olarak Almanya'da ortaya çıktığı bilinmektedir. Almanya'da 16. yüzyılda Noel ağacı geleneğinin başladığı kabul edilmektedir. Daha sonra ise bu gelenek farklı ülkelerde farklı yollarla yayılmıştır. Özellikle 17. yüzyılda Avrupa ülkelerinde yaygınlaşan Noel ağacı geleneği, 19. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'ne de geçmiş ve burada da hızla yayılmıştır. Günümüzde ise Noel ağacı geleneği neredeyse tüm dünyada kutlanan bir tatil haline gelmiştir. Read the full article
0 notes
isvicreninsesi · 2 years ago
Text
Cenevre’de ‘Benim Adım Mutlu’ filmine iki ödül
Tumblr media
CENEVRE- Uluslararası İnsan Hakları Forum ve Film Festivali’nin 21’incisinde, Gençlik Jüri Ödülü ve etkileyici hikayelere verilen Story Board Collective Fonu Ödülü Amed'te erkek şiddeti sonucu ağır yaralanan Mutlu Kaya’nın hikayesini konu alan "My Name is Happy’e” verildi. 21’inci Uluslararası İnsan Hakları Forum ve Film Festivali kapsamında ödül alan filmler belirlendi. Mezopotamya Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; festival 121 etkinlikle 29 binden fazla insanı bir araya getirdi. Festival kapsamında, 220'den fazla konuk deneyimlerini paylaşmak üzere Cenevre'ye geldi. Festivalin ödül töreni Pitoëff Tiyatro salonunda yapıldı. Festival kapsamında verilen ödül listesinde ise 11 çarpıcı film yer aldı. Yaratıcı Belgesel dalında anlatının sömürgesizleştirilmesi konusu ele alınırken Kurmaca dalında ise İran rejiminin zulmünü tasvir eden filmler ödüle layık görüldü. Kadın mücadelesi ve kadın katliamlarını ele alan konulardan, basın özgürlüğünü anlatan filmlere kadar birçok filmin ödül aldığı festival bugün sona erecek. Sınırları aşan anlatılardan beslenen filmler öne çıktı FIFDH'nin ödül listesinde, sınırları ve dönemleri aşan kişisel anlatılardan beslenen filmler öne çıkıyor. Jüri üyeleri, arşiv görüntüleri, röportajlar veya animasyonlara dayanan özgün bir anlatımla, tarihi sahiplenilmesine olanak tanıdığı için Inna Sahakyan'ın “Aurora'nın Gün Doğumu” (Aurora’s Sunrise) Cenevre Büyük Ödülü’ne layık gördü. Alain Kassanda'nın “Colette ve Justin” (Colette et Justin) filmine ise Gilda Vieira de Mello Ödülü verildi. ‘Benim Adım Mutlu’ belgesel filmine Genç Jüri Ödülü verildi Geçmiş soykırımlardan tutalım günümüzdeki farklı şiddet biçimlerine ve bu şiddete karşı verilen farklı mücadeleleri kadın perspektifinden anlatan Steffi Niederzoll'un “Tahran’da Yedi Kış” (Seven Winters in Tehran) filmi “Yaratıcı Belgesel Jüri Özel Ödülü”nü alırken, 2015 yılında Amed’in Erxeni ilçesinde erkek şiddeti sonucu ağır yaralanan Mutlu Kaya’nın hikayesi üzerinden kadına yönelik şiddeti konu edinen Ayşe Toprak ve Nick Read'in “Benim Adım Mutlu - My Name is Happy” belgesel filmi de Gençlik Jüri Ödülü (Prix Fiction du Jury des jeunes) ile etkileyici hikayelere verilen Story Board Collective Fonu ödülüne layık görüldü. İran’dan Afganistan’a hak mücadelesine ödül  Kurmaca (fiction) alanında ise İran'dan Afganistan'a verilen mücadeleleri anlatan Vahid Jalilvand'ın “Beyond The Wall” filmi en iyi Fiction Büyük Ödülü’ne layık görülürken, Abbas Rezaie'nin “Etilaat Roz” filmi ise, en iyi Focus Ödülü”ne layık görüldü. Yine Kurmaca dalında Ioseb Soso Bliadze’nin “A Room of My Own” filmi Gençlik Jüri Ödülü’ne layık görülürken, Paula Cury’un “Scarlet Girls” filmi DOCS UP Fund Award ödülüne, Aymar El Amir ve Nada Riyadh’ın “Land and Women” filmi ise Sublimages ödülüne layık görüldü. Kültürel Aksiyon dalında ise Juliana Fanjul ve Rachel M’Bon’un “Je suis Noires” filmi Artropi ödülüne layık görüldü. Read the full article
0 notes
ordupress · 2 years ago
Photo
Tumblr media
Ordu Valisi Tuncay Sonel, Kabadüz ilçesinde bulunan ve kayak tesislerinin yer aldığı Çambaşı Yaylamızda bu yıl 18’incisi düzenlenen “Çambaşı Yaylası Kış Festivali”ne katılarak, yöre insanlarımızla bir arada oldu. https://www.instagram.com/p/CoB63ZhM-Nb/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
pazaryerigundem · 5 months ago
Text
21. Filmmor perdeyi “Parola: Barış” ile açıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/177950/21-filmmor-perdeyi-parola-baris-ile-aciyor/
21. Filmmor perdeyi “Parola: Barış” ile açıyor
Tumblr media
20 Haziran’da başlayacak 21. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali kapsamında farklı ülkelerden yapımların izleyiciyle buluşacak. Festival İBB Beyoğlu Sineması, İBB Mahalle Evleri ve Fransız Kültür Merkezi’nde 30 Haziran’a kadar devam edecek.
İSTANBUL (İGFA) – Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 20 Haziran’da izleyicileri 21. kez selamlamaya hazırlanıyor. Filistin’i İşlemek filminin online gösterileceği Açık Seans ile başlayacak festivalde “Kadınların Sineması”, “Parola: Barış”, “Yerel Siyaset Yerinden Sinema”, “Feminist Bellek”, “Hak Odaklı Sinema” bölümlerinde filmler, forumlar, atölye ve söyleşiler yer alıyor.
25 Haziran’da İBB Zafer Mahalle Evi, 26 Haziran’da İBB Örnektepe Mahalle Evi’ne konuk olan festival, İBB Beyoğlu Sineması ve Fransız Kültür Merkezi’nde 30 Haziran’a kadar sürecek.
AÇILIŞ, FİLİSTİNLİ KADINLARIN SÜRGÜN HİKÂYELERİ
Carol Mansour’un herkese açık çevrimiçi gösterimle Türkiyeli izleyicileri Filistinli kadınlar ve çocukların sesini duymaya çağırdığı filmi Filistin’i İşlemek, 12 Filistinli kadının sürgün hikâyelerini anlatıyor. 20 Haziran Perşembe 21.00’de yapılacak Açık Seans’ın gösterim linki aynı gün Filmmor’un sosyal medya hesaplarından paylaşılacak.
Tumblr media
KADINLARIN SİNEMASI’NA KAPSAMLI BİR BAKIŞ
“Erkeklerin kadınları filme alma tarihi” olarak nitelenen sinemayı alt üst eden filmler Kadınların Sineması bölümünde izleyiciyle buluşacak. Türkiye’de “sinemanın kadınları”ndan “kadınların sineması”na varılmasını mümkün kılan yönetmenlerden Bilge Olgaç, 30. ölüm yıldönümünde Kaşık Düşmanı filmiyle programda yer alıyor.
İlham ve gurur veren son dönem filmlerinden Melisa Önel’den Aniden, Vuslat Saraçoğlu’ndan Bildiğin Gibi Değil, Handan İpekçi’den Diyet, Selin Öksüzoğlu’ndan Görüşürüz Kaplumbağa, Emine Uysal Berger ve Özgür Ceylan’dan Gukla, Selen Örcan’dan Herkesin Yapabileceği Bir Şey, Tilbe Cana İnan’dan Nasıl Kaybolunur, Şirin Bahar Demirel’den Zarafet ve Şiddet Arasında, Nazlı Elif Durlu’dan Zuhal ile; kadınların sinemasına bakarken yeniden izlenmese olmaz filmlerden Türkan Şoray’dan Dönüş, Ayse Toprak ve Nick Read’den Benim Adım Mutlu, Kaouther Ben Hania’dan Dört Kız Kardeş de bu bölümde gösterilecek filmler arasında yer alıyor.
KUŞAKLAR ARASI FEMİNİST BELLEK
Festivalin daimi bölümlerinden Feminist Bellek’te bu yıl, Berna Gençalp’in ressam Mihri Hanım’ın 19. yüzyılda bıraktığı izlerin peşine düştüğü Kim Mihri filmi ile, Elodie Lélu’nun feminist büyükannenin kızı ve torununa uzanan bir unutma ve hatırlama öyküsü olan Retroterapi var.
ADALETİN PEŞİNDEKİ KADINLAR
Festivalin Hak Odaklı Sinema bölümü, dünyanın dört bir yanında hak arayışını sinemaya aktaran kadınları selamlıyor. Martina Priessner’in harap Zaz köyünü koruma sorumluluğunu tek başına sırtlanmış Süryani rahibe Dayrayto’nun hikâyesini aktardığı Bekçi, Maria Binder’in Eren Keskin ile birlikte hakikatin peşine düştüğü Eren, Steffi Niederzoll’un İran’da, 19 yaşındayken tecavüze yeltenen adamı öldürdüğü gerekçesiyle idam cezasına mahkûm edilen Reyhaneh Jabbari’nin hikâyesini beyazperdeye taşıyan filmi Tahran’da Yedi Kış bu bölümde izleyiciyle buluşuyor.
Film sonrası söyleşiler ve forumların yanı sıra Ayşe Toy Par’ın yürüteceği Film Okuma Atölyesi’nde katılımcılar, Bildiğin Gibi Değil filmini konuşacak. Etkinlik 26 Haziran Çarşamba 13.00’te İBB Örnektepe Mahalle Evi’nde yapılacak.
Sektör Buluşmaları bu yıl film eleştirmenlerini ağırlayacak. Alin Taşçıyan, Janet Barış, Esin Küçüktepepınar, Müge Turan, Nil Kural, Yeşim Tabak’ın film eleştirisi ve ötesini tartışacakları “Dikkat Spoiler Var!” forumu 29 Haziran Cumartesi 16.00’da İBB Beyoğlu Sineması Pera Salonu’nda yapılacak.
Tüm gösterim ve etkinliklere katılımın ücretsiz olduğu festival İBB Beyoğlu Sineması, İBB Mahalle Evleri ve Fransız Kültür Merkezi’nde Haziran sonuna kadar sürecek.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
fiyatinedir · 1 year ago
Text
Hollanda Ülke Rehberi
Tumblr media
Hollanda, büyüleyici kanalları, tarihi yel değirmenleri ve eşsiz mimarisiyle Batı Avrupa'nın gözde destinasyonlarından biridir. Bu ülke, Hollanda Krallığı olarak da bilinir ve Schengen Vizesi ile ziyaret edilebilir. Felemenkçe konuşulan bu ülke, zengin tarih ve kültüre sahip 17.18 milyonluk bir nüfusa ev sahipliği yapar. Amsterdam'ın sanat ve kültür başkenti olarak öne çıkmasının yanı sıra, Hollanda'nın diğer büyüleyici şehirleri de keşfedilmeyi bekler. Hollanda'da unutulmaz bir gezi yapmak için nereden başlamanız gerektiğini merak ediyor musunuz? İşte size Hollanda'nın kapılarını aralayacak bir Ülke Rehberi. Ülke Künyesi: - Ülke: Hollanda - Bilinen İsimleri: Hollanda Krallığı - Vize: Schengen Vizesi - Dil: Felemenkçe - Nüfus: 18.18 milyon - Tel Kodu: +31 - Zaman Dilimi: GMT +1 - Konsolosluk: Amsterdam Başkonsolosluğu, Rotterdam Başkonsolosluğu - Para Birimi: Euro - Din: Hristiyan
Genel Bilgiler / Rehber
Tumblr media
Hollanda Genel Bilgiler - Rehber Hollanda, tarihi kanalları, yel değirmenleri ve benzersiz mimarisi ile ünlü bir Batı Avrupa ülkesidir. 41.543 km²'lik yüzölçümüne sahip olan Hollanda, Belçika ve Almanya ile sınır komşusudur. Başkent Amsterdam, kültür ve sanatın merkezi olmasının yanı sıra turistler için cazip bir destinasyondur. Ancak sadece Amsterdam ile sınırlı kalmayın; Rotterdam, Eindhoven, Delft, Lahey ve Utrecht gibi şehirler de keşfedilmeyi bekliyor. Ayrıca Edam, Volendam, Zaanse Schans ve Giethoorn gibi kasabaların tadını çıkarın.
Ne Zaman Gidilir?
Hollanda'da ılıman okyanus iklimi hüküm sürer. İdeal ziyaret zamanları ilkbahar ve sonbahardır. 27 Nisan'da kutlanan Kral Günü ve Mayıs ayında başlayan Lale Festivali gibi etkinlikleri deneyimlemek için Mayıs ve Nisan ayları da tercih edilebilir.
Nasıl Gidilir?
İstanbul'dan Hollanda'nın başkenti Amsterdam'a direkt uçuşlar mevcuttur. Ayrıca Rotterdam ve Eindhoven gibi şehirlere de uçakla kolayca ulaşabilirsiniz.
Ne Yenir, İçilir?
Hollanda mutfağı, ünlü peynirleri, Vlaamse Frites (patates kızartması) ve Rijsttafel (çeşitli Endonezya yemeklerinin servis edildiği bir tabak) gibi lezzetlerle ünlüdür. ŞehirYemek / İçecekAçıklamaAmsterdamFalafellerPita ekmeğiyle yapılan Amsterdam'a özgü falafel sandviçleri.AmsterdamPeynirEdam ve Gouda gibi ünlü peynirleri tatmalısınız.AmsterdamVlaamse Frites (Patates)Çeşitli soslarla servis edilen Amsterdam'a özgü patates kızartması.AmsterdamRijsttafelUzakdoğu mutfağından esinlenerek yapılan acı ve değişik soslarla servis edilen bir pilav türü.AmsterdamRinga BalığıHollanda'da en çok bulunan ve yenilen balık türü.AmsterdamBroodjesKöşe başlarında lezzetli ve değişik soslarla hazırlanan sandviçler.AmsterdamStamppotPatates püresine sebze eklenerek yapılan, bazen et yemeklerinin yanına katılan bir yemek.AmsterdamOliebolKış aylarında tercih edilen tatlı, mayalı hamurun yağda kızartılmasıyla yapılır.AmsterdamJeneverHollanda cininin likörü, yeni ve eski olmak üzere iki çeşidi bulunur.EindhovenDropHollandalıların sevdiği küçük kahverengi şekerler, meyan kökünden yapılır.EindhovenStroopwaffleBallı waffle türü, sokaklarda kolayca bulunur.EindhovenPoffırçesMayalı hamurdan yapılan küçük kurabiyeler, tereyağı ve pudra şekeriyle servis edilir.EindhovenKibbelingMezgit balığından yapılan bir kızartma türü.EindhovenPeynirPeynir dükkanlarına rastlayabilirsiniz.EindhovenGarnalenDeniz ürünleri sevenler için küçük karidesler.EindhovenAppeltaartElmalı tatlı, krema ile servis edilir.RotterdamBagelMayalı hamurdan hazırlanan bageller.RotterdamStamppotLahana, patates ve sosisin birleşimi.RotterdamPatatje oorlogPatates kızartmasının farklı tatlarla sunumu.RotterdamBitterballenYuvarlak köfteler özel sosla servis edilir.RotterdamBiraRotterdam'da bira neredeyse her saatinde bulunur.RotterdamWafflePopüler tatlılardan waffle.RotterdamDondurmaSoğuk kış günlerinde içini ısıtacak.RotterdamSıcak ÇikolataSoğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak bir içecek.Hollanda'da Ne yenir ne içilir listesi
Gezilecek Yerler
- Leidseplein Meydanı - Madame Tussauds Müzesi - Amsterdam Yel Değirmenleri - Rijksmuseum ŞehirGezilecek YerAçıklamaAmsterdamLeidseplein MeydanıTuristik ve eğlenceli meydan, canlı müzik ve restoranlarla ünlü.AmsterdamMadame Tussauds MüzesiÜnlülerin balmumu heykellerinin bulunduğu müze.AmsterdamAmsterdam Yel DeğirmenleriŞehrin simgesi olan yel değirmenleri.AmsterdamRijksmuseumHollanda Ulusal Müzesi, önemli sanat eserlerini sergiler.AmsterdamÇiçek PazarıDünyanın tek yüzen çiçek pazarı, çeşitli çiçekleri görün.AmsterdamVondelparkŞehrin en büyük parkı, spor ve piknik için ideal.AmsterdamDam MeydanıŞehrin önemli meydanlarından biri, sokak gösterileri ve alışveriş merkezleri.AmsterdamAmsterdam CentraalŞehrin ana tren istasyonu, diğer şehirlere ve ülkelere ulaşım için kullanılır.AmsterdamVan Gogh MüzesiÜnlü ressam Van Gogh'un eserlerini sergileyen müze.AmsterdamMuseumpleinÜnlü müzelerin bulunduğu meydan, sanat etkinlikleri için ideal.EindhovenSt. Catherine KilisesiGotik mimarisiyle dikkat çeken en eski kilise.EindhovenPhilips MüzesiPhilips'in elektronik tarihini anlatan müze.EindhovenDAF MüzesiDAF kamyon ve otomobil markasının müzesi.EindhovenPSV Müzesi ve StadyumuPSV takımının müzesi ve stadyumu.EindhovenVan Abbe MüzesiSanatseverler için zengin bir koleksiyon sunan müze.EindhovenEvoluon BinasıSanayi Devrimi'ne atıfta bulunan ilginç bir yapının bulunduğu kongre salonu.RotterdamKübik Evlerİlginç mimariye sahip evler, modern tasarımıyla dikkat çeker.RotterdamBoijmans Van Beuignan MüzesiSanat ve kültür yaşamının canlı olduğu müze.RotterdamErasmus KöprüsüDünyanın en uzun asma köprüsü, etkileyici bir yapı.RotterdamHotel New YorkTarihi otel, 2. Dünya Savaşı'na dayanan bir hikayeye sahiptir.RotterdamEuromastŞehri yüksekten görmek isteyenler için tercih edilen bir gözlem kulesi.RotterdamYel DeğirmenleriKinderdijk'da bulunan yel değirmenleri, sembolik öneme sahiptir.RotterdamMarkthallAlışveriş ve yemek için popüler bir yer olan modern bir yapı.RotterdamRotterdam Tren İstasyonuModern mimarisiyle dikkat çeken ana tren istasyonu.Hollanda'da Gezilecek Yerler Listesi
Yapılacaklar Listesi
- Amsterdam Kanalları'nda tekne turu yapın. - Geleceği yansıtan ilginç yapıları keşfedin. - Ülkenin en eski kiliselerinden birini ziyaret edin. - Kübik Evleri'nin benzersiz mimarisini görün. ŞehirAktiviteAçıklamaEindhovenSokaklarda DolaşmakEindhoven, sakin ve huzurlu sokakları ile ünlüdür. Tarihi evler ve yeşil alanlar arasında gezinin.AmsterdamKanal TuruAmsterdam'ın ünlü kanallarında bot veya tekne turu yaparak şehri su üzerinden keşfedin.AmsterdamAnne Frank Evi Müzesi ZiyaretiAnne Frank'ın yaşadığı evi ziyaret ederek tarihi bir deneyim yaşayın.AmsterdamRijksmuseum ZiyaretiOrta Çağ'a ait sanat eserlerini incelemek için Rijksmuseum'u ziyaret edin.AmsterdamKırmızı Fener Mahallesi GezisiAmsterdam'ın ünlü Red Light District bölgesini keşfedin, canlı gece hayatının tadını çıkarın.AmsterdamDam Meydanı'nda Kahve MolasıDam Meydanı'ndaki kafe ve restoranlarda kahve keyfi yapın, çikolatalarını tadın.AmsterdamKraliyet Sarayı ZiyaretiAmsterdam Kraliyet Sarayı'nın görkemini ve tarihini keşfedin.AmsterdamMadame Tussauds Müzesi ZiyaretiÜnlülerin balmumu heykellerini görmek ve fotoğraf çekmek için Madame Tussauds Müzesi'ni ziyaret edin.AmsterdamVan Gogh Müzesi ZiyaretiÜnlü ressam Van Gogh'un eserlerini incelemek için müzeyi ziyaret edin.AmsterdamBegijnhof'daki Tarihi Evleri GörmeOrta Çağ döneminden kalma tarihi evleri ve kiliseyi ziyaret edin.AmsterdamOude Kerk Kilisesi'ni FotoğraflamaAmsterdam'daki en eski ve büyük kilise olan Oude Kerk'i fotoğraflayın.AmsterdamRembrandtplein Meydanı'nda Canlı MüzikRembrandtplein Meydanı'nda canlı müzik dinleyerek eğlenceli vakit geçirin.AmsterdamStedelijk Müzesi'nde Modern Sanat EserleriModern sanat eserlerini incelemek için Stedelijk Müzesi'ni ziyaret edin.AmsterdamVondelpark'ta Doğa İçinde Zaman GeçirmeVondelpark'ta doğayla iç içe zaman geçirin, piknik yapın veya yürüyüş yapın.Hollanda'da yapılacaklar listesi
Gece Hayatı
Hollanda, renkli ve eğlenceli gece hayatıyla ünlüdür. Amsterdam'daki Red Light sokağı gece hayatının merkezlerinden biridir.
Alışveriş / Ne Alınır?
Hollanda'da alışveriş keyiflidir. Ünlü peynirleri, tahta ayakkabıları, Delft porselenleri ve lale desenli hediyelik eşyalar gibi özel ürünler alabilirsiniz.
Festivaller ve Fuarlar
Hollanda'da yıl boyunca birçok festival düzenlenir. Bunlar arasında King's Day, A Taste of Amsterdam, Tulip Day ve Holland Festival gibi etkinlikler öne çıkar.
Tatiller / Önemli Günler
- 1 Ocak - Yılbaşı - 27 Nisan - Kral Günü - 5 Mayıs - Bağımsızlık Günü - 25 Aralık - Noel
Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Mağazalar ve restoranlar pazar günleri genellikle kapalıdır. - Hollanda, bisiklet kullanımının yaygın olduğu bir ülkedir, yaya geçitlerinde dikkatli olun. - Hollanda çiçekçilik konusunda ünlüdür, çiçek pazarlarını ziyaret etmeyi unutmayın. - Müze Kartı, birçok ünlü müzeye ücretsiz giriş imkanı sunar. - Hollanda'da yağışlı hava yaygındır, şemsiye bulundurmayı unutmayın.
Ulaşım
Hollanda'da şehir içi ulaşım raylı sistemler ve otobüslerle sağlanır. Toplu taşıma için akıllı kart kullanabilirsiniz. Bisiklet kiralamak da yaygın bir ulaşım yöntemidir.
Kültür
Hollanda, bilim, kültür ve sanat alanlarındaki başarıları ile tanınır. Ünlü ressamların eserlerini görmek mümkündür ve bisiklet, yaygın bir ulaşım aracıdır. Yel değirmenleri, laleler ve ahşap takunyalar kültürel sembollerdir.
Ekonomi
Hollanda, açık bir ekonomiye sahiptir ve düşük işsizlik ve enflasyon oranlarına sahiptir. İhracata dayalı bir ekonomiye sahip olan ülkenin başlıca ihracat ürünleri doğal gaz, makine, yakıt ve kimyasallardır.
Vize Nasıl Alınır?
Türk vatandaşları Hollanda'ya seyahat etmek için Schengen vizesi almalıdır. Gerekli belgeler arasında vize başvuru formu, fotoğraf, konaklama bilgileri, maaş bordrosu, sağlık sigortası ve uçak bileti bulunur. Ülke Rehberleri kısmından diğer ülke rehberlerine bakabilirsiniz. Ayrıca Hollanda ile ilgili bu yazılarımızda dikkatinizi çekebilir;
Hollanda Türkiye Temsilcilikleri
- Amsterdam Başkonsolosluğu: Museumplein 17, 1071 DJ Amsterdam, Tel: 00 31 687 242060 - Rotterdam Başkonsolosluğu: Westblaak 2, 3012 KK Rotterdam, Tel: 00 31 10 201 20 28 Hollanda Telefon Fiyatları Hollanda Muhabbet Kuşu Fiyatları Hollanda Araba Fiyatları Hollanda Tavşanı Fiyatları Read the full article
0 notes
bulancakajans-blog · 3 years ago
Text
Çambaşı Kış Festivali Renkli Görüntülere Sahne Oldu
Çambaşı Kış Festivali Renkli Görüntülere Sahne Oldu
2 bin rakımlı Çambaşı Yaylası’nda 16.sı düzenlenen kış festivaline il içinden ve il dışından yüzlerce vatandaş katıldı. Yoğun kar yağışı ve tipiye aldırış etmeden festivalin düzenlendiği Çambaşı Kayak Merkezi’nde buluşan vatandaşlar, çalınan müzikler eşliğinde oyun oynayıp horon teptiler. Festivale katılan vatandaşların coşkusuna ortak olan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler, yoğun…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes