Dive into the exciting universe of Coco Melon with captivating coloring pages. Discover how these interactive and engaging activities can ignite your child's creativity and bring joy to their day!
Merhaba arkadaşlar,
Bugün bir portre çizdim ve yapım aşamaları ı da fotoğrafladım. Çizimi yeni başlayanlar için rehber olabilecek bu aşamaları sizlerle paylaşıyorum.
Yüz çizimi
Umarım beğenirsiniz.
Atölyemde çizim derslerine katılmak isterseniz 0543 7272200 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz!
Sevgiler!
Gökşen Parlatan
seni ne zaman öpsem ağzımda bir mutsuzluk döllenmiş. başka bir kadınla konuşacakken doğurdum. ben o yüzden artık başkalarına gitmem, sende de kalamam. bir özgürlük resmi çizilir, bir gökyüzü vardır, biraz bulanıktır. hüznü anlatan bütün fotoğraflarda kuşlar siyahtır. bu fotoğraflarda ben de varım ama kendimi hiç tanımadım. tüm yüzleri unuttum senden sonra. bu yüzden bir gün daha yaşamak istemiyorum. bu hayat o kadar iğrenç bir kitap ki bu yüzden okuduğum bir sayfaya hiç geri dönemedim, dönemiyorum da. yaşanan her şeye ileriye baka baka geçmiş diyorsun. ben diyorum ki geçmemiş geçmeyecek.
bir unuttum krizinden hatırlıyorum,
"oyuncak tabancalarla yalandan beni vurmuş gibi bir oyun oynuyorsun ama sahiden ölüyormuşum."
"çağ açıp kapatan fetihler gibi beni fethedişin bende mutluluğun çağını kapatmış tüm denizler kurumuş yine de sana geleyim diye kendimi karadan yüzdürürken derim soyulmuş."
"demişim ki bu dünya çocuk öldürme festivali."
"demişim ki bir kuşu tanrı ilan etmişim kuşkuluyum."
"demişim ki istikrarlı acılarımı herkese borçluyum."
"öpmüş ve demişim ki dişlerine piyano tuşları gibi değmiş dilim müziği duyuyor musun."
"demişim ki sana hiçbir kötü laf edememem vicdanımın öpücüğü olsun."
"demişim ki kalbimin acısı da bu dünyaya anı kalsın."
"demişim ki ellerini çocukları parka götürür gibi tutuşum bu dünyanın salıncağı olsun."
"demişim ki içimdeki bombanın pimi çekilmiş senin için iftihar vakti."
"demişim ki birazdan patlayacak benim için intihar vakti."
kapatmışım sonra kitabı. bir sayfa daha çevirmek istemiyorum. bu kitabı okudukça tiksindim harflerden. tanrım bu nasıl yazarlık, berbattı gibi şeylerle bağırdım. elleriniz kırılsın gibi şeyler diledim okuyanlara. beni mutsuz edenlerin elleri kırılsa seninkine yine de kimse kıyamaz. bunu ben de yapamam içim acısa da. mutlu olsun gibi şeyler söylerim tabiatım bu benim.
demişim ki ;
herkes etten duvar gibi etrafımdayken ortalarında bir ateş gibi yanmak istemiştim. bu şekilde bile yüzleri kızarsa bana yetecekti. olmadı ama. külümle kaldım.
sonra dedim ki, cennetten kovulan adem hırsından bu dünyaya bir lanet gibi yaymış kendini. sen busun insanoğlu. burası kırık kalpler tamirhanesi.
Annemin çağırmasıyla gittim. Bak dedi bu senin eserlerin kitaplara ortanca kardeşimi çiziyormuşum daha doğmadan ndndndnd. Fotoğrafa sağdaki gibi dikkat kesildim. 2- 2,5 yaşlarında muazzam kundak çizerdin dedi. Önce bir elips sonra kafasını gösteren üste yuvarlak anne bak bebek derdin dedi. Burda biraz kötü çizmişsin dedi. Kötü değil de 2- 2,5 yaşındaki küçük Nur sürrealist bir şekilde nasıl bebek çizilir onu denemek istemiş. Mdjcjcjc
"Yahuda, insanoğluna bir öpücük ile mi ihanet ediyorsun?"
Biraz araştırma yaptım. Birçok teori var, öncelikle "Leonardo'nun Yahudası"nda geçenlerden bahsedeyim.
Her şeyden önce, bahsettiğimiz kişi Yahuda İskaryot, yani 13. havari. İsa'ya ihanet eden havari, bu her teoride aynıdır. İncil'de de bu şekilde geçiyor zaten. Leo Perutz kitapta der ki; Yahuda kibrine yenik düşmüş, para için İsa'ya ve İsa'ya olan sevgisine ihanet etmiştir. Hıristiyanlık inanışına göre de İsa'ya ihanet etmek en büyük günahtır. Biraz kitaptan bahsedecek olursam... Joachim Behaim adındaki karakterden bahsediyor kitap. Joachim Behaim bir kıza aşık olur, tam evlenme hayalleri kurarken kızın kendisine belirli bir miktar borcu olan ve vermemekte inat eden Boccetta'nın kızı olduğunu öğrenir ve daha sonra kıza olan sevgisine ihanet edip kızı parasını almak için kullanır ve sonrasında kızı terk eder. O dönemde "Son Akşam Yemeği" resmini tamamlamak isteyen Leonardo DaVinci ile yolları kesişir ve Üstat Leonardo - kitapta bu şekilde bahsediliyor - kendisine bir model aramaktadır. Aradığı kişi Yahuda'nın işlediği günahı işlemiş biridir ve bulduğunda resim tamamlanacaktır. Üstat Leonardo'nun kulağına Behaim'ın yaptıkları gittiğinde olabildiğince çabuk bir şekilde tanışırlar ve Yahuda tasviri olarak Joachim Behaim çizilir. Böylece "Son Akşam Yemeği" tamamlanmış olur.
Biraz diğer teorilerden de bahsetmek istiyorum. Teorilerden biri der ki; Tanrı insan olma duygusunu tatmak için dünyaya insan vücudunda inmiştir. Ancak sanılanın aksine Tanrı, İsa değil Yahuda'dır. Yahuda İsa'ya ihanet etmiştir çünkü Tanrı insan olmanın nasıl bir his olduğunu öğrenmek için günah işlemek gerektiğini bilmektedir. Ve Hıristiyan inanışında en büyük günah İsa'ya ihanet etmek olduğu için Tanrı, bu günahı işlemiştir.
Bir başka teoriye göre, daha doğrusu Hıristiyan inanışına göre aslında Yahuda hain değil, kahramandır. İsa'ya en sadık havari Yahuda'dır aslen çünkü, ona ihanet etmesini İsa istemiştir. İsa tarafından verilen emri yerine getirerek İsa'nın görevlerini tamamlamasını sağlamıştır.
Derler ki; Yahuda ölümsüzdür çünkü Tanrı onu ne cennetine ne de cehennemine almamaktadır. Sadece gümüş kurşunla öldürülebilirdir çünkü Yahuda İsa'ya 30 gümüş para için ihanet etmiştir. Bu da son teorimiz olsun.
Baştaki alıntıdan bahsedeyim biraz da... Luka İncili'nden alıntı. Yahuda İsa'yı öldürmeye gelecek olan görevlilere o gün orada öpeceği adamın İsa olduğunu, yani öptüğü kişinin öldürecekleri kişi olduğunu söyler. Yahuda odaya girer, İsa'yı öper ve İsa'dan bu cevabı alır.
"Her şeyin ne anlama geldiğini ya da nasıl yorumlanacağını bilmemek daha iyidir. (Burada Eduardo Galeano'nun şu sözlerini de hatırlamak güzel olacaktır: Düşünürseniz, acı çekersiniz. Şüphe ederseniz, delirirsiniz. Hissederseniz, yalnız kalırsınız.) Çünkü aksi takdirde olayları kendi akışına bırakmaya korkarsınız. Psikoloji gizemi ve büyü niteliğini yok eder. Anlamlardan konuşmak beni çok rahatsız ediyor. Çünkü anlam çok kişisel bir şeydir ve herkese göre değişir."
Yer vermiş olduğum bu sözlerinin ardından David Lynch sineması üzerine birkaç kelâm etmek istiyorum.
Bu gece Lynch sinemasının zirvelerinde yer alan bir filmi, Blue Vellet (Mavi Kadife) filmini, seyrettim. Film, ilgi manyağı bir kadın ve psikopat ruhlu bir adamın sadomazoşist (psikiyatrik terimle parafili) ilişkisini konu edinmektedir. Kendisini birden bire bu tuhaf ilişkinin tam ortasında bulan Jeffrey ile de film tam anlamıyla başlamış olur ve Jeffrey yaşananların esrarını ve gizemini anlamaya koyulur.
Film, Freud'un psiko-analitik gelişim kuramı üzerine inşa edilmiştir. Freud'a göre insan kişiliğinin gelişiminde altı yaşına kadar yaşanılanlar büyük rol oynar. Özellikle, bu evrede cinsel gelişimin kişiliğin oluşmasında büyük bir etkiye sahip olduğunun altı çizilir. Ona göre cinsel gelişimin beş evresi vardır (Oral, Anal, Fallik, Gizli&Latent, Genital dönemler) ki Mavi Kadife filminde bu evreler canlandırılmıştır.
Bunlarla birlikte, filmin her bir karesi sayısız sembollerle doludur. Oedipus Kompleksi'nin sunuluşu, Id-Ego-Süperego kuramının karakterize edilişi ve renklerle verilmeye çalışılan yoğun anlam katmanları... Mavi Kadife filmi hakkında daha birçok izah getirilebilmek mümkündür. Ancak hepsini burada ifade edebilmek hiç de mümkün gözükmemektedir. Bunun yerine, Youtube platformunda yer alan "25. Kare" kanalının yayımlamış olduğu "Blue Velvet - Mavi Kadife Film İncelemesi" başlıklı video serisini izlemenizi tavsiye ederim.