#Filistin sağlık sistemi
Explore tagged Tumblr posts
zerihcom · 8 days ago
Text
2 minutes Kaynak: Aljazeera.com Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail’in Kamal Adwan Hastanesi’ne düzenlediği baskın sırasında gözaltına alınan yüzlerce kişinin bir kısmı serbest bırakıldı, ancak hastane müdürü Hussam Abu Safia’nın akıbeti hala bilinmiyor. Gözaltından serbest bırakılan bazı kişiler, sorgulama sırasında dövüldüklerini, üzerlerine tükürüldüğünü, soyularak saatlerce soğukta…
0 notes
worldhalalunion · 1 year ago
Text
Tumblr media
Kendi çocukları askerlik yapmamışken vatanseverlik öğretenler, insanların inançları ile savaşırken dindarlık taslayanlar, hukuku saymaz, halklarını birbirine kırdırırken, halklarından çalarken hukuk dersi verenler, insan öldürürken başka coğrafyalardaki insan ölümlerine karşı gibi davranıp tribünlere oynayanlar.. Bu ne cehalet, bu ne niteliksizlik, bu ne vahşet? Anlamamız gereken, Gazze diye bir yerleşim yerinin artık olmadığı. Saldırıların daha ilk on gününde buraya atılan bombaların miktarı, tarihteki en büyük toplu ölüm kayıtlarındaki miktarın iki katından fazla idi. Yerleşim yerlerinin yüzde doksandan fazlası zarar gördü. Enkaz altında halen kaç ceset bulunduğu bilinmiyor. Sağlık sistemi yok. Barınacak yer yok. İlaç yok. Çocuklar anasız, babasız, perişan şekilde öldürülmeyi bekliyor ve öldürülüyor. Utanmadan ekranlara çıkıp burası için bir şeyler yapacağından bahseden politik figürler buraya askeri malzeme satarak yolunu bulan suç ortakları. Dünya genelinde gür sesini duymaya başladığımız ortak vicdan, herhangi bir ırk değil “insan ölmesin” diye ses veriyor… Öldürmekten vazgeçin! 
#WorldHalalUnion #DünyaHelalBirliği #Halal #Helal #حلال #حلالا #할랄 #清真 #Хелал #ハラール #Smiic #Freedom #Reality #Justice #HumanRights #StopKilling #Gaza #israel #ceasefire #genocide #Filistin #Soykırım #Terör
0 notes
sleevemak · 3 years ago
Text
Yatay Sleeve Güvenlik Emniyet Bandı Makinası
Yatay Sleeve Güvenlik Emniyet Bandı Makinası
Dünyada 35 Ülkede 100'lerce Dünya' Markası Sleevemak Makina'yı tercih ediyor.
Konu İçeriği 1. Yatay Sleeve Güvenlik Emniyet Bandı Makinası   1.1: Yatay Sleeve Güvenlik Emniyet Bandı Makinası Teknik Özellikler   1.2: Yatay Sleeve Güvenlik Emniyet Bandı Makinası Kullanım Alanları   1.3: Kurulum & Teknik Servis   1.4: Makina Fiyatı   1.5: Birlikte Çalıştığı Makinalar   1.6: Yatay Sleeve Güvenlik Emniyet Bandı Makinası Kurduğumuz Ülkeler
1.2: TEKNİK ÖZELLİKLER:
-Marka : SLEEVEMAK -Model : SVM-GY
Konstrüksiyon aksamında şase paslanmaz AISI 304 çelik malzemeden diğer aksamlar eloksal kaplama alüminyum kullanılmaktadır.
Otomatik Sleeve Giyindirme Makinası SVM-GY serimiz,  küçük çaplı ve ince ürünler SLEEVE etiket uygulamak için özel olarak tasarlanmıştır.
Destek ekipman ile Çap 20’den başlıyor ve 40mm den 150mm’ye kadar ürün boyu çalışmaya uygun tasarlanmıştır. Ayrıca başka çaptaki ürünlerde ayarlanabilir.
Tek Konveyör ile makinamız, alanında en son teknolojiye sahip en kaliteli malzemelerden üretilmiştir.
Otomatik Sleeve Giyindirme Makinası SVM-G serimiz, yüksek kapasiteli üretim oranları için tasarlanmıştır. İlaç, kozmetik, sağlık, güzellik ve kimyasal endüstriler için mükemmel bir çözümdür.
Olağanüstü tasarımlarımız, gece ve gündüz üretiminizi hızlandırır.
Etiket gergi kontrol sistemi ile hassas kesim yapma özelliği vardır.
Makinemiz, kullanıcılara makineyle iyi etkileşim sağlayan Omron marka (Japonya)  LCD dokunmatik ekran dan kontrol edilebilir kolaylık sağlamaktadır.
PLC sistemi ve elektrik sürücüleri OMRON markasıdır. (Japonya).
Servo motorlar OMRON markası motion control özeliği sahiptir. (Japonya)
Ürün düzeltme mekanizması vardır.
Makinenin tamamı demonte şeklinde sökülüp takılmaya uygundur.
Kapasite: 3000 adet /saatte.
Otomatik besleme haznesi vardır.
Elektrikli tünel ünitesi mevcuttur..
1.2 : SLEEVE GİYDİRME MAKİNA KULLANIM ALANLARI:
1. Gıda Ambalaj Giydirme   1.1 : Meyve suyu ambalaj, Ayran ambalaj, 2. Kozmetik Ambalaj Giydirme   2.1 : Kolonya, Parfüm 3. Deterjan Ambal Giydirme   3.1 : Yumuşatıcı ambalaj, Çamaşır suyu ambalaj
1.3 : BİRLİKTE ÇALIŞTIĞI MAKİNALAR
1.4 : MAKİNA FİYATI:
Standart hazır makina fiyatlarımız dışında siz değerli müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre ve üretim hızına göre özel makina ihtiyaçlarınız için Uzman personelimizden ücretsiz keşif hizmeti alabilirsiniz.
1.5 : KURULUM TEKNİK DESTEK:
2002 yılından beri sektörde bir çok modele ve yeniliklere imza atan uzman kadromuz ile Dünya'nın neresinde olursanız olun Teknik Destek ihtiyacı duyduğunuz her daim yanınızdayız. Makina ve makina Parkur kurulumu uzman ekip ve kadromuz tarafıdan Dünya'nın her yerinde kurulum hizmeti vermekteyiz.
1.6: MAKİNAMIZI KULLANAN ÜLKELER:
İtalya, Rusya, Arnavutluk, Suudi Arabistan, İran, Azarbeycan, Filistin
2. BAĞLANTILI KONULAR:
Body Sleeve Ambalaj, Sleeve Etiket Makinesi, Sleeve shrink, Body Sleeve, Body Sleeve Makinası, Body Sleeve Giydirme Bu isimlelede anılmakta olan makinamız hakkında veya işinizle ilgili aradığınız makine özellikleri hakkında bizimle iletişime geçerek size en uygun makina hakkında profesyonel ekibimizden ücretsiz destek alabilirsiniz.
0 notes
7sinifyazilisorulari · 6 years ago
Text
7. Sınıf Sosyal Bilgiler 1. Dönem 2. Yazılı Soruları Ve Cevapları
A. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları doğru seçeneği yuvarlak içine alarak cevaplayınız. (38x1= 38 Puan)
1) Anayasamızın 22. maddesine göre; “Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir.”Anayasamızın bu maddesi haberleşme hürriyetinin hangi yönünü vurgulamaktadır?
A) Irkçıdır.                                    B) Eşitlikçidir.
C) Değişime kapalıdır.                  D) Kişiden kişiye değişir.
 2) İnsanların düşüncelerini, görüşlerini gazete, dergi, kitap, radyo televizyon gibi yollarla diğer insanlara iletmesi serbestliğini sağlar.
Bu diyagrama verilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Konut Dokunulmazlığı               B) Özel Hayatın Gizliliği
C) Basın Özgürlüğü                         D) Haberleşme Özgürlüğü
 3) Yaz tatilinde Bodrum'a giden Aydın Bey, tatil dönüşünde hakim kararı olmadan evine girildiğini, eşyalarının karıştırıldığını, hatta bazı eşyalarının da alındığını fark etmiştir. Bu durumu yetkililere bildiren Aydın Bey, yaşadığı sorunun çözüme kavuşturulması amacıyla hakkını aramaya çalışmış ve evine giren kişilerin bulunmasını istemiştir.
Yukarıda verilen bilgilere göre, Aydın Bey'in aşağıdaki haklarından hangisinin ihlal edildiği söylenebilir?
A) Düşünce ve ifade özgürlüğünün          B) Basın özgürlüğünün                         C) Konut dokunulmazlığının                    D) Haberleşme özgürlüğünün
 4) Lale Devrinde (1718-1730), yapılan aşağıdaki yeniliklerden hangisi sağlık alanındadır?
A) İlk çiçek aşısının yapılması.
B) İlk Osmanlı matbaasının getirilmesi.
C) İlk itfaiye örgütünün kurulması.
D) İlk kağıt fabrikasının açılması.
 5) Osmanlı Devleti'nde, Divan'da verilen savaş, barış ve idam kararlarının, İslam dinine uygun olup olmadığına fetva veren Divan üyesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şeyhülislam         B) Kazasker        C) Nişancı         D) Defterdar
 6) Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un Fethi’nden sonra Bizanslı bilim adamlarının ve sanatçılarının İstanbul’da kalmalarını sağlamaya çalıştı. Ayrıca Ali Kuşçu ve İtalyan ressam Bellini gibi sanatçıları İstanbul’a getirerek yerli ve yabancı bilginlere çalışma ortamı sağladı.
Buna göre, II. Mehmet'in aşağıdakilerden hangisini amaçladığı söylenebilir?
A) İslam birliğini sağlamayı
B) Bizans'ın yeniden kurulmasını engellemeyi
C) İstanbul’u bilim ve kültür merkezi haline getirmeyi
D) Devlet yönetiminde yabancılardan yararlanmayı
 7) Mısır Seferi'nin sonucunda; Suriye, Filistin, Mısır ve Hicaz’ın  Osmanlı Devleti'ne katılması hangisinin göstergesidir?
A) Sınırların genişlediğinin                 B) Taht kavgalarının yaşandığının
C) Ülkede iç isyanların çıktığının       D) Bizans devletinin yıkıldığının  
 8) Avrupa'da Rönesans ve Reform hareketleri ile modem düşünce oluşarak insan aklı ön plana çıktı. Böylece skolâstik düşünce sistemi yıkıldı, Orta Çağ'ın dogmatik bilim anlayışı terk edildi. Bu gelişmeye paralel olarak, doğa ve fen bilimleri hızla gelişti. 17. ve 18. yüzyılda
felsefe ve bilim alanındaki gelişmeler, Avrupa'nın Aydınlanma Çağı'na girmesine neden oldu. Bu gelişmelerin yaşandığı 17. yüzyıla Akıl Çağı, 18. yüzyıla da Aydınlanma Çağı adı verildi.
Yukarıdaki bilgilere verilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Avrupa'da Dini İnanç         B) Avrupa'da Özgür Düşüncenin Gelişimi
C) Avrupa'da Kültürel Yenilikler          D) Avrupa'da Eğitim ve Yönetim
 9) Sanayi İnkılâbı’yla birlikte üretim için gerekli ham maddeye ve üretilen malların satılacağı pazarlara olan gereksinim artmıştır.
Bu durum Avrupa devletlerinin aşağıdakilerden hangisine yönelmelerine neden olmuştur?
A) Halkın yönetime katılmasını sağlamaya
B) Sömürgecilik faaliyetlerine hız vermeye
C) Merkezi otoriteyi güçlendirmeye
D) Dini hoşgörüyü artırmaya
10) Osmanlı toprak yönetim sistemlerinden biri olan tımarda devletin asıl sahibi devlettir.Savaşta yararlılık gösteren komutanlara topraklar verilir ve bunun karşılığında “cebelü” denilen atlı ve zırhlı asker beslerlerdi.Tımar sahibi kendisine verilen topraklar üzerindeki vergiyi toplardı.
Buna göre aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Devlet üretimi denetlemiş ve üretimin sürekliliğini sağlamıştır.
B) Tımar sistemi devlet hazine ağır bir yük getirmiştir.
C) Devlet vergi toplama yükünden kurtulmuştur.
D) Savaşa hazır sürekli bir ordu bulundurulmuştur.
 11) Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nin zayıflaması ve parçalanmasında etkili olmamıştır?
A) Fransız İhtilalı                                    B) Sanayi İnkılâbı C) Coğrafi Keşifler                                  D)Reform
 12) *Osmanlıda ilk medreseyi kuruştur.
     *Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olmuştur.
     *Osmanlı Devleti’nde ilk kez çiçek aşısı uygulaması yapılmıştır.
     *Osmanlı Devleti’nin ekonomisine,sanayisine büyük zarar vermiştir.
Yukarıda aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi verilmemiştir?
A) Lale Devri                                       B) Balta Limanı Antlaşması
C)Tımar Sistemi                                   D) Orhan Bey
 13) Aşağıdakilerden hangisi iskan politikasının sağladığı faydalardan biri değildir?
A) Üretim sürekli hâle getirildi.          
B) Fethedilen yerlerin güvenliği sağlandı.
C) Fethedilen yerlerin Türkleşmesi sağlandı.
D) Ekonomik sorunlara neden oldu.
 14) Öğretmen derste bize şu bilgiyi verdi. ‘’Mithat Paşa tarafından çiftçiye kredi sağlamak amacıyla 1863 yılında Memleket Sandıkları kurulmuştur. Bu kuruluş, 1888’ de Ziraat Bankası’na dönüştürülmüştür
Buna göre, aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Çiftçiler korunmak istenmiştir.
B) Ziraat Bankası’nın kurulmasına Mithat Paşa öncülük etmiştir.
C) Ziraat Bankası Osmanlı Devleti’nin ilk kuruluşudur.
D) Ekonomik bir girişimde bulunulmuştur
 15) Osmanlı Devleti Lale Devri’nde Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip etmek ve yenilikleri öğrenmek istemiştir.
Bu amaçla Osmanlı Devleti;
I-Avrupalı devletlerden borç para alınması,
II-Avrupa’nın önemli merkezlerine elçi gönderilmesi,
III-Avrupalı devletlerle yapılan savaşların bitirilmesi,
adımlarından hangisi ya da hangilerini gerçekleştirmiştir?
A) Yalnız I              B) I ve II           C) II ve III              D) I, II ve III
16)      *Empati kurmak               *Beden dilini kullanmak
           *Uzlaşmak                        *Eleştirmek
Verilenlerden kaç tanesi iletişimi olumlu yönde etkiler?
A) 1                      B) 2                         C) 3                         D) 4
 17) Kıbrıs’ın Fethi + Rodos’un Fethi + Girit’in Fethi = ?
Yukarıda soru işaretli (?) kısma aşağıdakilerden hangisi yazılmalıdır?
A) İpek Yolu denetim altına alınmıştır.
B) Baharat Yolu ele geçirilmiştir.
C) Orta Avrupa’nın kapıları Türklere açıldı.
D) Akdeniz’de üstünlük Osmanlı’ya geçti.
 18) Hürriyet, eşitlik, adalet ve milliyetçilik fikirleri dünyaya yayıldı.
İmparatorlukların parçalanma süreci başladı. Demokratik yönetimlerin sayısı artmaya başladı.
Verilen gelişmeler aşağıdaki olayların hangisinin bir sonucudur?
A) Sanayi İnkılâbı                                        B) Rönesans    
C) Aydınlanma Çağı                                    D) Fransız İhtilalı
 19) Ülkemizde radyo televizyon yayınlarının yönetmeliklere uygun olarak yapılmasını düzenleyip denetleyen kurul aşağıdakilerden hangisidir?
A) TRT        B) Türk Dil Kurumu        C) RTÜK        D) Anadolu Ajansı
20)  1402 yılında Yıldırım Bayezid’in Timur ile yaptığı Ankara Savaşı’nın sonuçları arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Osmanlı’nın sınırlarına kattığı beylikler tekrar bağımsız oldu.
B) Osmanlı Devleti’nde fetret devri başladı.
C) Osmanlı Avrupa’daki toprak parçalarını kaybetti.
D) Osmanlı’nın Anadolu’daki otoritesi bozuldu.
 21) Aşağıdakilerden hangisi Sanayi İnkılâbı’nın Osmanlı Devleti’ne etkileri arasında gösterilemez?
A) Ucuz Avrupa ürünleri ile rekabet edemeyince üretimi azaldı.
B) Mali sıkıntıdan kurtulmak için hammaddesini ucuza dışarıya sattı.
C) Kapitülasyonlar sonucunda ülke Avrupa’nın pazarı hâline geldi.
D) Ülkede yabancı yatırımcılara ait fabrikalar kuruldu.
 22) Fatih İstanbul’un fethinden sonra şehirden ayrılan­ların geri dönmeleri için gerekli olan tedbirleri almış Ayasofya’da toplanan halka serbestçe korkmadan ev­lerine ve işlerine dönebileceklerini ilan etmiştir. Onlara can mal ve ırz güvenliği teminatı vermiştir.
Yukarıda verilen bilgi göz önüne alınarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?
A) Osmanlının hoşgörü ve birlikte yaşama isteğine önem verdiği
B) Fatih Sultan Mehmet’in halka kısıtlamalar getirdiği
C) Osmanlının halkı koruma altına aldığı
D) Osmanlıda farklılıklara saygı duyulduğu
 23) Aşağıdaki olayların hangisi ile Osmanlılar Rumeli’ye ilk kez geçmişlerdir?
A) Bizans’ın alınmasıyla                               B) Bursa’nın alınmasıyla
C) Çimpe Kalesi’nin alınmasıyla                  D) Edirne’nin alınmasıyla
 24)  III.Selim, ıslahatlar konusunda devlet adamlarından raporlar istedi. Devlet adamlarının raporları genellikle askeri alanda ıslahat yapılmasını öngörmekteydi.
Devlet adamlarının askeri alanda ıslahat yapılmasını istemeleri aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Yeniçerilerin yenilik taraftarı olmaları
B) Diğer alanlarda ıslahatlara gerek olmaması
C) Askeri ıslahatların daha ucuz yapılması
D) Osmanlı Devleti’nin savaşlardan yenik ayrılması
 25) Osmanlı Devleti’ndeki Divan üyesi olan Defterdar’ı günümüzde hangi bakanlığa benzetebiliriz?
A) Maliye Bakanı                       B) Devlet Bakanı  
C) Millî Eğitim Bakanı               D) Millî Savunma Bakanı
 26) Fatih; Amasra, Sinop, Trabzon ve Kırım’ı almakla aşağıdaki denizlerin hangisinde Türk hâkimiyeti sağlamaya çalışmıştır?
A) Akdeniz            B) Ege               C) Karadeniz                  D) Marmara
 27) Toplumsal yaşamda farklı görüş ve inançlara karşı hoşgörüsüzlük, istenmeyen olaylara neden olur.”Benim dediğim olur.” diyerek başkaları üstünde egemenlik kurmaya çalışmak, toplumsal çatışmalara yol açar. Buna yol açmamak için insanın kendisini başkalarının yerine koyarak düşünmesi gerekir.
Buna göre, hoşgörülü bir toplum oluşturmada bireylere aşağıdaki hangi davranışın kazandırılması gerekir?
A) Olumsuzluklar karşısında sessiz kalma
B) Empati kurabilmesi ilişkilerde
C) Sadece kendi işiyle meşgul olma
D) Her zaman başkalarının görüşlerini benimseme
 28) Osmanlı Devleti, 3 Kasım 1839’da Avrupalı devletlerin isteğiyle Tanzimat Fermanı’nı ilan etti. Fermanla can ve mal güvenliği ile namus dokunulmazlığının sağlanacağı, mahkeme kararı olmadan kimsenin cezalandırılmayacağı, herkesten gelirine göre vergi alınacağı ve askerlik süresinin sınırlanacağı hükme bağlandı. Yine bu fermanla hiç bir ayrım gözetmeksizin herkesin kanun önünde eşit olduğu belirtildi.
Buna göre Tanzimat Fermanı’yla aşağıdaki hangi alanda ıslahat yapıldığı söylenemez?
A) Askerî           B) Dinî               C) Ekonomik                     D) Hukuki
  29) Osmanlı Devleti önceleri küçük bir beylik iken kısa sürede güçlü bir devlet haline gelmesinin sebepleri arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
 A) Kurulduğu coğrafi konumun gelişmeye uygun olması
 B) Halktan yüksek vergiler alması
 C) Yetenekli padişahların işbaşına gelmesi
 D) Halka hoşgörülü davranması
 30) Aşağıdakilerden hangisi İstanbul’un fethinin Dünya Tarihi açısından sonuçlarından birisidir?
A) İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti oldu.
B) Ortaçağ kapandı, Yeniçağ başladı.
C) Kuruluş dönemi sona erip, yükseliş dönemi başladı.
D) Osmanlı toprak bütünlüğünün sağlandı.
 31) Aşağıdakilerden hangisi, kırsal kesimden kentlere olan göçün nedenlerinden biri değildir?
A) Konut yetersizliği                 B) Toprakların miras yoluyla bölünmesi
C) Tarımda makineleşme          D) İş imkânlarının yetersiz olması
 32) Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı donanmasının başarıları arasında sayılamaz?
A) Kıbrıs’ın Fethi                                 B) İnebahtı Deniz Savaşı
C) Rodos Adasının Fethi                     D) Preveze Deniz Savaşı
 33) Reformun ortaya çıkmasında aşağıdakilerden hangisinin doğrudan bir etkisi olmamıştır?
A) Kilise öğretilerinin yeni bilimsel bilgilerle uyuşmaması
B) İncilin farklı dillere çevrilmesi
C) Osmanlı’nın Avrupa’da hızla ilerlemesi
D) Halkın fakir, kilise ve din adamlarının zengin bir hayat sürmesi
 34) Aşağıdakilerden hangisi İstanbul’un Fethi’nin sonuçları arasında yer almaz?
A) İstanbul, Osmanlı Devletinin yeni başkenti oldu.
B) Ortaçağ sona erdi, Yeniçağ başladı.
C) Osmanlı Devleti gerileme dönemine girdi.
D) Bizans İmparatorluğu yıkıldı.
 35) Coğrafi Keşiflerin aşağıda bahsedilen sonuçlarından hangisi Osmanlı ekonomisini olumsuz etkilemiştir?
A) Kilise ve Papaya duyulan güven azaldı. B) Keşfedilen yerlerde Hıristiyanlık yayıldı. C) Ticaret yolları yön değiştirdi. D) “Mesen” adı verilen sanat-edebiyatta zevk alan bir sınıf doğdu.
 36) Aydınlanma Çağında; Newton, yerçekimi kanunu bulmuş, Galileo, dünyanın güneş çevresinde döndüğünü savunmuş ve Kopernik, Güneş sisteminin varlığını ispatlamıştır.
Yukarıda verilen gelişmelerin aşağıdakilerden hangisi sayesinde yapıldığı söylenemez?
A) Akıl             B) Deney         C) Skolastik Düşünce          D) Gözlem
 37)  II. Mahmut döneminde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ile;
I.   Devletin otoritesi artmıştır.
II.  Hukuki alanda bir gelişme yaşanmıştır.
III. Yeniliklerin önü açılmıştır.
gibi durumlardan hangisi ya da hangileri meydana gelmiştir?
A) Yalnız I           B) I ve II              C) II ve III                 D) I ve III
 38) Avrupa'da XV. yüzyıl sonlarından itibaren matbaa yaygınlaşmış, Rönesans Hareketleri yapılmış ve İncil ulusal dillere tercüme edilmiştir.
Bu gelişmelerin aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesinde etkili olduğu savunulabilir?
A) Coğrafi Keşifler                                B) Fransız İhtilalı
C) Sanayi Devrimi                                 D) Reform Hareketleri
B.  Aşağıdaki tablodaki bilgilerin doğru olanlarına, parantez içerisine “D” , yanlış olanlarına “Y” yazınız. (16x2=32)
(…..) 1- Yayın kuruluşunun düzeltme haberi yayınlamasına sansür denir.
(…..) 2- Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki ilk toprağı Çimpe Kalesidir.
(…..) 3- Ben dili insanlar arası olumlu iletişimi sağlar.
(…..) 4- Akıllı işaretler televizyon programlarının yaş grubumuza uygunluğu konusunda bize  uyarı ve bilgi verir.
(…..) 5- Etkili iletişim kurabilmek için konuşmalarımızı  beden dili ile desteklemeliyiz.
(…..) 6- Osmanlı’da devlet işlerinin görüşüldüğü ve karara bağlandığı meclise Divan denirdi.
(…..) 7- Osmanlı Devleti’nin yeni fethedilen topraklara Anadolu’daki Türkmenleri yerleştirmesine “iskân politikası” denilmektedir.
(…..) 8- Baltalimanı Antlaşması Osmanlı Devleti’nin ekonomisine ve sanayisine büyük zarar vermiştir.
(…..) 9- Ülkemizin her yeri aynı oranda göç alır.  
(…..) 10-Göç; ekonomik,toplumsal,siyasi etkilerle insanların bir ülkeden başka bir ülkeye,bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitmesidir.
(…..) 11- Ülkemizde sanayinin gelişmiş olduğu yerler nüfus yoğunluğunun az olduğu yerlerdir.
(…..) 12- Bir yerin su kaynaklarının fazla, yer şekillerinin düz ve tarıma elverişli olması o yerin nüfusunun kalabalık olmasında etkili değildir. 
(…..) 13- Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına nüfus denir.
(…..) 14- Az gelişmiş ülkelerde tarım sektöründe çalışan insan sayısı daha fazladır.
(…..) 15- Elverişli yeryüzü şekilleri, iklim şartları ve ekonomik faaliyet çeşitliliği ile Türkiye’nin en yoğun nüfusa sahip şehri İstanbul’dur.
(…..) 16- II.Mahmut, devlete zarar veren Yeniçeri Ocağını kaldırmış yerine “Asakir-i Mansure Muhammediye” adlı yeni bir ordu kurmuştur.
 C. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları, kutuda verilen kelimeleri kullanarak doğru olacak bir şekilde doldurunuz. (15x2=30)
*Sanayi İnkılabı*       *Rönesans*    *Lale    Devri*      *III.Selim*      *Islahat*      * İbrahim Müteferrika*     *Reform*    
*Fetret*        *doğal*      *beşeri*       *Tanzimat*      *Gelişmiş*         *Az gelişmiş*       *ekonomik faaliyet*      *Aydınlanma    Çağı*
1- Rönesans ve Reform Hareketleri’nin etkisiyle XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Avrupa’da bilim, sanat, felsefe ve siyaset alanlarında gelişmelerin  
    yaşandığı döneme……………………………………………………………….denir.
2- ……………………………………...……nedenlerinden biri Katolik kilisesinin bozulması,sonuçlarından biri de yeni mezhepler ortaya çıkmasıdır.
3-………………………………………………..öncesi Avrupa devletlerinin bol miktarda ham madde ve köle sahibi oldu, bu gelişme sonrasında ise      
   teknolojik makinelerle seri üretim gerçekleştirildi.
4- Kerim anlamı ile “yeniden doğuş” anlamına gelmektedir. 15’inci ve 16’ncı yüzyıllarında Avrupa’da sanat, bilim, düşünce ve güzel sanat alanında  
    meydana gelen yeniliklerin genel olarak…………………….………………………………adı verilmektedir.
5- Osmanlı tarihinde 1718 - 1730 yıllarını kapsayan bu dönemde, padişah III. Ahmet, sadrazam ise Nevşehirli Damat İbrahim Paşa olup tarihe zevk
    ve eğlence dönemi olarak geçen ve Patrona Halil İsyanı ile son bulan bu döneme…………..…………………………………………….denir.
 6- Çalışan nüfusun dağılımı…………………………………………………….kollarına göre tarım, sanayi ve hizmet sektörleri olarak üçe ayrılır.
 7- …………………………………………….Nizam-ı Cedid adı verilen yenilikler yapılmıştır.
 8- Osmanlı tarihinde 1839 yılında Abdülmecit döneminde başlayıp 1876 yılında II.Abdulhamid’in I. Meşrutiyet’in ilanına kadar süren ve geniş
    kapsamlı yeniliklerin yapıldığı bu döneme…………………………………………..Fermanı denir.
 9- 1856 yılında ilan edilen……………………….………..Fermanı ile yabancı devletlerin ülkenin iç işlerine karışmasını önlemek ve azınlıkların
      devlete bağlılıklarını kuvvetlendirmek amacıyla gayri Müslimlere geniş haklar verilmiştir.
10- Lale Devri’nde Said Çelebi ile…………………………………………………………..1727’de ilk Osmanlı matbaasını kurmuştur.
 11- Yeryüzü şekilleri,iklim,su kaynakları,yer altı kaynakları,bitki örtüsü,savunma imkânları yerleşmeyi etkileyen.................................…..faktörlerdir.
 12- Ekonomik faaliyetler, ticaret, sanayi, madencilik, hayvancılık ve tarım yerleşmeyi etkileyen................................................…..faktörlerdir.
 13- …………………………ülkelerde hizmet ve sanayi sektörlerinde çalışan insan sayısı fazla, tarım sektöründe çalışan insan sayısı azdır.
 14- …………………………...…ülkelerde ise tarım sektöründe çalışan insan sayısı daha fazla,sanayi ve hizmet sektöründe çalışan insan sayısı azdır.
 15- Yıldırım Bayezid’in 4 oğlu arasındaki taht kavgaları nedeniyle 1402’den 1413’e kadar süren kargaşa dönemine…........................................ denir.
0 notes
yedi24haber · 7 years ago
Text
BM Filistin Özel Raportörü Lynk: Gazze'de sağlık sistemi çöküşün eşiğinde
BM Filistin Özel Raportörü Lynk: Gazze'de sağlık sistemi çöküşün eşiğinde
CENEVRE Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Michael Lynk, İsrail‘in, kontrolü altındaki Filistin halkının sağlık ve refahını sağlamak için uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmediğini vurgulayarak, “Gazze‘de yaşayan Filistinlilere yönelik sağlık sistemi çöküşün eşiğinde.” uyarısında bulundu. Raportör Lynk, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 37. Oturumuna bugün sunulan…
View On WordPress
0 notes
yenicagkibris · 6 years ago
Text
Venezuela’yı doğru okumak – Özkan Yıkıcı
https://wp.me/pXsHy-Kqv Belli ki biz kendi döngümüzde çok dolaşıyoruz. Kendi sorunsal aşmamazımız yetmezmiş gibi, çoktan yaşanan kültürleşme dönüşümüne de uğradık. Abartıdan dedikoduya veya tam aksi maraziden ilgisizliğe varan yaşam yörüngesinde debelenip duruyoruz. Eskiden sadece ratyo ve sınırlı basınla duyulan açılım dünyası, şimdilerde korkunç medya iletişiminden sanal dünyaya dek varan yaşamsal koşullara rağmen, bilgi ve ilginin yoğunlaştığını söylemek oldukça güç Konuşarak yayılan bilgi geleneği şimdielrde korkunç iletişim ağına rağmen düşünsel zenginlik ulaşımını yaratamadı. Birzamanlar Nikaragua mitingi dahi yapılan veya Filistin zülmüne tepkiler veren K. Kınrıs, şimdi kendi içindeki sızıların dahi şov görünümlü örtmesi ile yaşam kültürü oluşturdu. Bundandır ki ne Venezuela,ne Suriye ve içeleşelen Türkiyede olanlardan pek de ilgi duyulacak zemin kalmadı. Duyulan ilgi veya şöylesine yazılıp söylenenlerin ise kaçı doğru, başka bir tartışma pradoksu oluşturmaktadır. Ama, hayat devam ediyor ve dünya nerede ise ikiye ayrışıp duruşları dahi sergilenen Petrol zengini Venezuela olayı vardır!…. Doksanlar sonrası Emperyalizim şaşalı sözlerle gösteriş havarilikle tek kutup nutukları salıyordu. İşkaleri veya beyenmedikelri yok etme siyasetine güvenlik ihracı kuralıyla da yeni evrensel askeri siyasi stratejiye de geçti. Hiç beklemeden Somali ve ırak hareketleriyle ve Yugoslavya oyunu sahneye konuldu. Yugoslavya darmadağın yapılırken, Somalide gönderilen uluslar arası askeri güçler resmen başarısız olurken, ırak işkali yeni bir felaket yaratırken, bu stratejiden vazgeçmek değil, yeni kurallarla bunu sürdürnme yöntemleri uygulandı. Mütefiklere yaptırma, içsel toplumsal patlamalarm yaratmalar yapıldı. Rengarenk darbeler, sivil veya yeniden askeri darbeler sahneye konuldu. Dünyada oldukça örneklemler de oluştu. Emperyalist yapı bunları denerken, solda da bazı deneğimler yapıldı. Seçimle kazanıp, sistemi dönüştürmeden sosyal politikalarla yoksulukla mücadele prokramları Latin Amerikada uygulandılar. Sonuç mu: gariptir ama başta Hondoras darbesi veya daha önce Paraguay parlementer yargı darbeleriyle bunlar engelendi. Normal konulan seçimler dahi uygulanmadan değişik darbelerle iktidarlar yeniden ele geçirildi… Fazla dolaşımla sizi sıkmayalım. Ben Avrupa gazetesinde 98 yılında Aralık ayında yazdığım ve yayınlanıp yayayınlanmadığından emin olmadığım Makalede iki seçim üzerinden öngörüler yaptım! K. Kıbrıs ile TKP UBP kualisyon olasılığı ile paket kabulendirme yorumum ile Venezuela seçimleri ile Latin Amerikada Çavezle bir şeylerin oynayacağını belirtim. Gerçekten de öyle oldu. Venezuela ve ardından Brezilyada Lulayla birlikte Latin Amerikada yeni bir Bolivarist sosyalis deneğim başladı. Tesadüf değil ki bu dalga seçimlerle yeni iktidarlar oluştururken, piyasa sermayesi hep bunları devirmekle uğraş verdi. Enson, Brezilyada resmen yandaş yargının dahi eleştirdiği uydurmalarla Lula seçimi almasın diye hapsedilerek Brezilyada faşist Bilsenaro başkan yapıldı. Herkes bu olaydan sonra, artık daha yoğun Venezuela sıkıştırması olacağını bekliyordu. Zaten, Çavez seçildiğinden beri darbelerle, suikaslarle ve anbargolarla resmen iş yapamayacak koşula getirilmek istendi. Çavez sonrası Maduroda ayni strateji uygulandı. Sonuçta, Brezilya kaybıyla birlikte hedef Venezuela oldu. Öyle oldu ki anbargo askeri saldırılar ve provakasyonlar yetmeyince, son hamle de yeni meclis başkanı “ki tartışmalı” ABD tarafından başkan ilan edilip üst kriz hamlesi de yapıldı. Özetlenen bu olayı doğru okumak gerekir. İki yanılgıya düşmemek de önemli! Kimisi Maduro ve örneğin Nayroga veya Saddamı aynılaştırıp ikili eleştiri yaparken; kimisi de daha ileriye giderek Amerikancılığın aşkıyla olayın doğru olduğunu savunup Maduro eleştirisel suçlama sıralaması yapılmaktadır. Aslında Emperyalizim gerçekten tüm çirkin uygulamalarına karşın şu başarıyı sağladı: Kendi özüyle ve yaptıklarıyla ele alınmasını resmen beyinelrde engelemektedir. Medyanın da buna katgısı oldukça fazladır. Ta bildik bileli, birilerini önce kötüleyip, sonra müdahalelerle düşmanlaştırıp sonuçta devirme stratejileri, değişik taktiklerle hep uygulandı. Buna rağmen yine böylesi politik oyunların kamusal desteğini de her zaman acıdır sağlamaktadır. Yaşanan Kadafi katliyamı veya Lula tuhaf yargılama şekline rağmen, sıranın Maduraya geleceği kesin ken yine de Amerikan yanlısı probaganda etkisi ile şüpeci garip aydın tutumları sonucu, ayni zemini buldular. Oysa, Venezuela üzerine biraz bilgisi olan ta baştan çavezin seçimi almasıyla başta ABD hemen anbargo ve iç sermaye ablukalarıyla harekete geçmiş, iki yıl içinde darbe dahi yaptırdılar! Ama, tam başaramadılar.Devamı gelip kırılma anında veya artık gidrek Latin Amerika hükümet desteği azalan Maduraya artık daha net müdahale ile başkan dahi seçimsiz ilan edilip tüm diplmasi desteği de uygulanmaya başlandı. Her olayın elbet tarafları vardır. Ama, gelişen her konunun da özünde yaratıp etikleyeni de gözden kaçırmamak gerekir. Şimdi, Emperyalist yapı ile Madura ikilemli dengeli bir deyerlendirme yapmak, saçmalıktan öte bir şey değildir. Tıpkı israilin en moderin silahlarla Filistinlileri katlederken, Filistinin atığı taş ile imha eden İsrail füzesini aynılaştırıp “çatışma, iki taraflı olaylar” sunmasına benzer. Kaldı ki burada direk dış müdahale yapan emperyalizmin kendisidir. Kendine bağlı başkan ilan edip, Venezuelanın zengin dış yatırımlarına el koyma hareketlerini görmezden gelmiyelim. En basitiyle, Venezuela oligarşisi ve genel Emperyalizmin petrol zenginliğinin insanlığa sağlık olarak kulanımına karşı olup, bu paraları ceplerine indirme siyasetinin sonucu olduğunu anlamak gerekir. Bir kısa araştırıp, Venezuela muhalefetinin veya Amerikanın karşı olduğu ve istediği zengin petrol kaynakları olmaktadır. Karşı çıkılan ve direk söylenen “petrol kaynağının bir kısmının çarçür kulanımı” denilmektedir. Denilenin anlamı ise petrol zenginliğinden yoksul halka hizmet ve sağlıkla eğitim dönmesini istememeleridir. Zaten, özellikle Neoliberal süreçle Emperyalizmin eğitim ile sağlık alanlarını da metalaştırıp, insan hakkından çıkarıp resmen sektörleştiği anlayışının da talebi vardır… Kafalara şu basit sonuç Yerleştirildi: sanki ABD doğru bir uygulama yapmış gibi, Maduronun yapıp yapmadklarıyla sorgulanıp konu orada brakılmaktadır. Elbet, Maduro gibi son dönem sosyalistlere söylenecek söz çok. Hele de sisteme dokunmadan piyasa ile birlikte yaşayacakları tahmini yeniden çöktü. Ama, konu o değil. Latin Amerikayı yeniden hükümetsel ele geçirme hamlesinde oranın arka bahçe olma sömürgesel gerçeğinin olduğu kesindir. Öyle, diktatörlüğe karşı veya başka safsataların anlamı hiç yoktur. Siz bir ülkeye başkan atayıp da ardından baskıalrla oranın şekilenmesine çalışmanın adı demokratik olma doksanalrdan sonra yoğunlaştı. Venezuela petrol zengini olmasının sistemsel bedelini ödüyor. İnsani kalkınmalara bu kaynaklar arılmayacak. Bu zenginik uluslar arası tekelerin kasalarına incek . Venezuela kapitalist yapıdan ayrılmadı. Sadece, tek eksen ABD yelpazesinden ayrılıp, önceleri Latin Amerika ortaklığı ve giderek AB ve Çin ile de ekonomik ticaret yapma eylimi gösterdi. Buna dahi tahamül edilmedi. Sonra dönüp de birielri bize hala ABD nin “demokrasi ve özgürlük” istekelrini anlatmaya çalışıyor. Kadafi bunlara güvenip hem petroldan pay hem de askerlerini eğitecek derecede olanak sundu. Seçimlerine dahi paralar yağdırdı. Ama. Yine de Kadifiyi katletiler. Şimdi de Maduro istekelrini yapsa dahi onu orada brakmazlar. Bir Amerikan yalanı da seçime katılanların az olup temsili sorun sunmalarıdır. Sayın Trumtan daha fazla katılımla Maduronun seçildiği kimsenin aklına gelmiyor. Amerikada olanlar veya Paristeki Sarı Yeleklilere yapılanlar ise hiç sorgulanmıyor. Dedik ya, medya kulanımı ve çekinmeden yalan söylemenin de etkilerinin boyutu burada hisedilmektedir. Sonuç olarak; özellikle Brezilyaada ki darbelerden sonra faşist başkanın da seçtirilmesiyle, Venezuela emperyalist saldırı alanında yoğunlaşan ülke oldu. Herkesime kolayca dış ülkenin atadığı başkan politikasının normaleştiğine de tanık oluyoruz. Geçen yazımda da yazdım: Suriyede de başta saldırılırken Esatı yok sayıp yine ayni güçler başkan ilan etiler. Cenevreye onu koydular. Ama, Suriye halkının bu yanlışı siliş sürecine de tanık olduk. Belli ki şimdi Venezuelada ayni oyun oynanıyor. Tam da sol yönetimlerin kaybedip faşizmin yükseldiği dönemde yaşanmasıdır.Emperyalist müdahale ile ikili krizleri birbirine karıştırmamak gerekir. Madem demokrasi aşkları dolup taşıyor, yandaş mütefik diktatörlere yönelsinler. İşin acısı, Venezuela anti demokratiklikle suçlanırken, başkentin göbeğinde senelerdir muhalefet hem de devirme gösterileri yaptığı gerçeği de sırıtıyor. Siz çok uzağa gitmelim, Türkiyede brakın genel protestoyu, ufak bir sorun için gösteri yapma şansınız varmı? İşte, Venezuelayı bu gerçeklerle okuyarak anlamak gerekir.
0 notes
haberihbarhatti · 7 years ago
Text
Seçim 2018: Siyasi partilerin beyanname ve manifestolarında neler var?
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/secim-2018-siyasi-partilerin-beyanname-ve-manifestolarinda-neler-var/5440/
Seçim 2018: Siyasi partilerin beyanname ve manifestolarında neler var?
BBC Türkçe ve BBC’nin Görselleştirme ekipleri 24 Haziran milletvekili seçimine katılacak belli başlı partilerin seçim bildiri ve manifestolarının bazı konulara dair en dikkat çeken noktaları bir rehberde bir araya getirdi. Hazırlanan rehberde, Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Saadet Partisi ve İyi Parti’nin seçim vaatleri yer alıyor.Bu partilerin de seçim döneminde en fazla tartışılan konular dış politika, ekonomi, olağanüstü hal (OHAL), eğitim, adalet, yönetim sistemi, Kürt Sorunu ve sağlık alanlarındaki vaatleri sıralandı.
Adalet
Dış politika
Eğitim
Ekonomi
Kürt Sorunu
OHAL
Sağlık
Yönetim Sistemi
Baştan başla
Dış politika
Güçlü ve etkili bir ülke olarak AB katılım hedefi sürüyor
ABD’de diplomasi ve lobi çalışmaları ivme kazanacak
Rusya ile ikili ilişkiler geliştirilecek
Ukrayna ile ilişkilerin her alanda geliştirilmesi sürecek
Filistin davasına tam destek ve yardımlar devam edecek
‘Dünya beşten büyüktür’ deyişi ısrarla ifade edilecek
Sınır ötesi harekatlara yenileri eklenecek
Ana hedefler: Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü, Filistin sorununun adil çözümü, Mısır ile ilişkilerin gereken seviyeye yükseltilmesi
NATO, AGİT, Avrupa Konseyi ve AB ile ilişkilerin yeniden normalleşmesi
AB ile yeni fasıl açmasını beklemeden, gereken reformların yapılması ve ulusal çıkarlara aykırı ödün verilmemesi
ABD ile ilişkilerde karşılıklılık ve güven çerçevesi
Rusya ile ekonomik ve ticari ilişkilerin tek taraflı ve şahsi çıkarlara dayanmayan şekilde geliştirilmesi
İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin üye olacağı “Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı”nın (OBİT) kurulması
TSK’nin Suriye’deki misyonunun diplomatik adımlarla desteklenerek, en kısa zamanda başarıyla sona erdirilmesi
Mavi Marmara Anlaşması’nın iptali
AB müzakerelerine milli menfaate zarar vermeme şartıyla devam
İpek Yolu projesinde Türkiye daha etkin ve aktif bir rol alacak
Türkiye’nin Avrasya’daki jeopolitik ve jeoekonomik önemi pekiştirilecek
Türkiye dışındaki soydaş ve akraba topluluklarıyla kurumsal işbirliği yapılanmalarına öncelik verilecek
Bütün dünyayla kavga politikasına ve Orta Doğu’da Kürt düşmanı politikaya son verilecek
Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi ve demokratik bir çözümün ortaya çıkarılması için çaba harcanacak
Filistin’in bağımsız devlet kurma hakkının tanınması için destek vereceğiz
Ermenistan üzerinde uygulanan ekonomik ambargo kaldırılacak
AB’yle müzakere ve tam üyelik çalışmaları ilkeler çerçevesinde ele alınacak
Komşularla ilişkilerde barış esas olacak
AB ile ilişkiler yeniden ele alınacak
D-8 etkin hale getirilecek
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nda Türkiye’nin etkinliği artırılacak
Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi’nde yabancı ülkelerin savaş gemileri bulundurması engellenecek
Türkiye dış politikada yalnızlıktan kurtarılacak, “Ortadoğululaşma” yanlışına son verilecek
AB ile müzakere süreci hızlandırılacak
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve resmi devlet yönetimi tanınacak
Avrasya’daki Türk Dünyası dış politikanın önemli boyutu olacak, ilişkiler geliştirilecek
TİKA, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı gibi kuruluşlar yeniden düzenlenecek
Eğitim
Müfredat çağın gerekliliklerine göre güncellenecek
Okullar yeterli oyun; spor ve kültürel alanlara sahip olacak
Müftü, vaiz, imam hatip ve müezzin kayyımlar için Diyanet Akademisi kurulacak
Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkartılacak
Üniversite yönetimlerini yeniden yapılandıran bir yasa hazırlanacak
Eğitim sisteminde 1+8+4 modeli
9 yılı kesintisiz temel eğitim olmak üzere 13 yıl zorunlu eğitim
Çağdaş, demokratik, laik ve bilimsel müfredat
Aile Maaşı alan ailelere okula giden her öğrenci için yıllık 1200 TL
Bir yıl içinde 180 bin öğretmene kadro
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde tüm öğretmenlere bir maaş ikramiye
Bütün mahallelerde yeterli sayıda ücretsiz kreş açılacak
Öğrencilerin kahvaltı ve öğle yemekleri ücretsiz karşılanacak ve tüm öğrenciler için okula gidiş gelişte toplu taşıma ücretsiz olacak
Üniversiteye giriş sınavı kaldırılacak
Atanamayan öğretmenlerin tamamının kademeli olarak atanması için kadro ihdas edilecek
Müfredat ve sınav sistemi gibi temel konulara istikrar kazandırılacak
Ön lisans mezunlarına lisans tamamlama imkanı sağlanacak
Okul öncesi eğitim yaşı düşürülecek
Fırsat eşitliği çerçevesinde eğitim düzeyi yükseltilecek
4+4+4 uygulamasına son verilecek
Bilimsel, laik, demokratik, özgürlükçü, çoğulcu, anadilinde eğitimi esas alan yeni bir eğitim müfredatı hazırlanacak
Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi müfredata eklenecek, zorunlu din dersi kaldırılacak
Velilerden para talep edilmeyecek, okullar arasındaki farklılıklar ortadan kaldırılacak, eğitim düzeyi aynı olacak
Kadınların ve LGBTİ+’ların baskı, şiddet, dışlanma, görmezden gelmeye maruz kalmaları engellenecek
Anadilde eğitim hakkı anayasal güvence altına alınacak
Sınav odaklı yerine öğretmen ve öğrencilerin ortaklaşa gelişimini sağlayacak bir sistem getirilecek
200 bin öğretmen ataması yapılacak
YÖK kaldırılacak, rektör ve dekanlar üniversite bileşenleri tarafından seçilecek
YÖK kaldırılacak, Üniversitelerarası Kurul yeniden yapılandırılacak
Yarış atı maratonu mantığına dayanan sistem değiştirilecek
Niteliği artırılacak, süresi kısaltılacak
Değerlerin öne çıkarıldığı bir eğitim sistemi kurulacak
Müfredata ve öğretmen kalitesine önem verilecek
Siyasi tutumundan dolayı kimse işinden olmayacak
Rektör seçimleri yeniden belirlenecek
Ek ders gösterge rakamları yeniden düzenlenecek, ücretler günün şartlarına uygun hale getirilecek
PISA sıralamasında ilk 20 hedeflenecek
Okul öncesi ve temel eğitim zorunlu ve 13 yıl olacak olacak, 1+5+3+4 sistemi uygulanacak
Atanamayan öğretmenler kadroya alınacak
Okul öncesi eğitimde fırsat eşitliği için Kreş Ekosistemi Modeli geliştirilecek
YÖK kaldırılacak, üniversitelerin bölünmesine izin verilmeyecek, bölünenler yeniden birleştirilecek
Öğrenim kredisi borcu olanların faizleri affedilecek
Ekonomi
Ekonomik büyüme ivme kazanacak
Faizler, enflasyon ve cari açık düşecek
Türkiye’nin yatırım cazibesi daha da yükselecek
Bölge ve sektör bazlı teşviklerle yeni fabrikaların önü açılacak
Enflasyon hedeflemesi ve dalgalı kur rejimleri sürecek
Vergi kanunlarında kapsamlı reforma gidilecek
Tüm düzenleyici kurumlar bağımsız olarak işlev gösterecek
Enflasyona karşı acil önlemler alınacak
Asgari ücret net 2.200 lira olacak
Kadın istihdamı ve girişimciliği için teşvik ve vergi kolaylıkları
Dolaylı vergiler azaltılması, ödeme gücüne göre vergi ve şeffaflaştırmayı kapsayan vergi reformu
Çiftçilerin tarımsal kredilerinin faizlerinin sıfırlanması
Aylık 2 GB’a kadar geniş bant ücretsiz internet erişimi
Eski Yeşil Kart sahibi her haneye aylık 1000 TL aile maaşı, 25 TL su desteği, 50 TL elektrik desteği, 100 TL ısınma desteği
Dijital çağın ihtiyaçlarına göre büyük işletmeler ile start-upların işbirliği geliştireceği mekanizmalar kurulacak
Esnaf ve çiftçilerin vergi ve prim yükü hafifletilecek
Taşımacılık yapanlara vergisiz akaryakıt sağlanacak
Şoförlere yıpranma payı hakkı verilecek
Çiftçilerin kullandığı mazottaki vergiler kaldırılacak
İşsiz her aileden bir kişiye asgari ücretin yarısı kadar aile desteği yardımı verilecek
Vergi, tasarruf, harcama, tarım-hayvancılık ve işgücü hayatına dair reformlar
Asgari ücret net, emekli maaşı da en az 3.000 lira olacak.
Asgari ücretten vergi alınmayacak
Cumhurbaşkanı dâhil, kamuda en yüksek maaş asgari ücretin 3 katını geçemeyecek
Sosyal haklara ayrılan kaynak ikiye katlanacak
Hane geliri 6 bin liranın altındakilere Sosyal Haklar Programı uygulanacak
Yoksulluk sınırının altındaki kamu çalışanlarına 1.000 TL; engellilere 1.000 lira, emekli maaşı olmayan yaşlılara 1.000 lira ve işsizlilere aylık en az 1.000 lira maaş
Adaletli ve etkin bir vergi sistemi için Hakça Dağıtım Programı uygulanacak
Kamuda taşeron/geçici istihdam sonlandırılacak
Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 90 azaltılacak
Resmi haftalık çalışma saatleri 35’e indirilecek
Kriz bahanesiyle toplu işten çıkarmaları yasaklanacak
LGBTİ+’ler için istihdam seçenekleri artırılacak
Tüketime ve gösterişe ayrılan kamu kaynakları üretime ve istihdama tahsis edilecek
Üreten ve bölüşen bir ekonomik sistem kurulacak
Vergi yükü hafifletilecek ve vergide adalet sağlanacak
Asgari ücret vergiden muaf tutulacak ve her yıl reel olarak %7-10 artırılacak
Akaryakıttan alınan vergi azaltılacak
Orta vadede kişi başı gelir 16 bin, GSYH da 1,4 trilyon dolara çıkartılacak
Üretim ve istihdam odaklı yeni bir ekonomik büyüme ve kalkınma modeline geçilecek
Yapısal reform programı ilk 60 gün içinde açıklanacak ve uygulanacak
Varlık Fonu kaldırılacak
Torba Kanun uygulaması sona erdirilecek
Enflasyon hedeflemesi rejimi sürdürülecek
ÖTV düşürülecek, asgari ücretten vergi alınmayacak
Çiftçilere mazot yüzde 50 indirimli verilecek
Turizmde dünyada ilk beş ülkeden biri olunacak, yıllık gelir 45 milyar dolara yükseltilecek
Kürt Sorunu
Kürtlerin insani meseleleri demokrasi ve refah sorunu
Terörden zarar bölgelere 10 milyar TL yatırım yapılıyor
Diyarbakır’ın Güneydoğu’nun en önemli çekim merkezi olması perçinlenecek
Kayyum uygulamasına son verilmesi
Kürt sorunu eşit yurttaşlık ilkesi ve diyalog temelinde çözüm
Kürt sorununda salt güvenlikçi anlayışa teslim olmadan cesaret ve kararlılık
TBMM’de tüm siyasi partilerin katılımıyla, toplumsal uzlaşıyla çözüm
Beş yıl içinde Doğu ve Güneydoğu’da 135 yeni fabrika kurulması
Kamu hizmetlerinde anadili Türkçe olmayanları gözeten yeni bir anlayış
Kürtçe ile ilgili seçimlik derslerin çeşitlendirilmesi
Yerel yönetimlere AB standartlarında özerklik ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın uygulanması
Terörle mücadele “topyekûn mücadele” olarak ele alınmalı
Milli birlik ve bütünleşmeyi temin edecek Doğu ve Güneydoğu Kalkındırma Programı önemli
Çözüm, demokrasi sorununun çözümü ve ortak yaşam iradesinden geçiyor
Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş parlamenter sistem için güçlü adımlar atılacak
Eşit yurttaşlık temelinde halkın farklılıklarıyla birlikte yaşayabileceği bir dönem başlayacak
Kürtler ve Türkler aynı dinin mensubu ve aynı vatanın evlatları
Hak, adalet, ahlak, ekonomi, eğitim, güvenlik gibi alanlardaki eksiklikler bütün olarak ele alınacak
Sosyal, kültürel, siyasi, psikolojik, ekonomik alanlarda reformlarla çözülecek
Doğu ve Güneydoğu meselesinin kalıcı çözümü için terör bitirilecek
Bölgeye yönelik hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel projeler içeren bir yol haritası hazırlanacak
Olağanüstü sosyal ve siyasal koşullar ortadan kaldırılacak
Demokrakleşme hızlandırılacak
Yatırım, üretim ve istihdam imkanları artırılacak
Bölge illeri cazibe merkezi haline getirilecek
Konular nasıl seçildi? 24 Haziran seçimlerine katılacak partilerin önemli bir kısmı genel seçimlere dair vaatlerini, proje ve planlarını içeren bildiri ve manifestosunu açıkladı. Toplamı yüzlerce sayfayı bulan bu belgelerde, siyasi partilerin ülkenin sorunlarına ve meselelerine dair görüşleri detaylı bir şekilde yer alıyor. BBC Türkçe’nin hazırladığı manifesto rehberinde ise 8 konu başlığı altında partilerin vaat, proje ve planlarına yer verildi. Bunlar, dış politika, ekonomi, olağanüstü hal (OHAL), eğitim, adalet, yönetim sistemi, Kürt Sorunu ve sağlık olarak sıralanıyor. Bu konuların seçilmesinde, Türkiye’de gerek geleneksel medyada gerekse de sosyal medyada en çok tartışılan meseleler, partilerin seçim beyannamelerinde en çok örtüşen başlıklar ve parti liderleri ile yetkililerine yöneltilen sorular dikkate alındı. Parti seçimi neye dayanıyor? Yüksek Seçim Kurulu (YSK), erken seçim kararının alınmasının ardından 11 partinin seçime katılabileceğini açıkladı. Bunlardan Bağımsız Türkiye Partisi seçime katılmama kararı alırken; Büyük Birlik Partisi (BBP) adayları Adalet ve Kalkınma Partisi, Demokrat Parti de İyi Parti listelerinde yer aldı. Böylece oy pusulasında 2 ittifak ve 8 partinin adı bulunacak. BBC Türkçe’nin seçim manifesto rehberinde ise seçime katılan sekiz partinin altısına yer veriliyor ve bu partiler alfabetik şöyle sıralanıyor: Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet Halk Partisi Milliyetçi Hareket Partisi Halkların Demokratik Partisi Saadet Partisi İyi Parti Seçime katılan 8 parti arasından manifestolarına yer verilecek olanlar belirlenirken 2 kriterden en az birini karşılayıp karşılamadıklarına bakıldı. Bunlardan ilki 1 Kasım 2015 seçimlerden yüzde 10 barajını aşarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) girmeye hak kazanmış partiler. Bu kritere uyan 5 parti bulunuyor: Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Halkların Demokratik Partisi. İkinci gözetilen kriter de yüzde 10 seçim barajının artık parti bazında değil, ittifak bazında uygulanacak olmasından dolayı bir ittifak içerisinde yer alarak barajı geçme ihtimali daha yüksek olan partiler. Yukarıdaki kritere uymayıp bu kritere uyan da 2 parti bulunuyor. Bunlar da İyi Parti ve Saadet Partisi.
Telif hakkı AFP
Partiler nasıl sıralandı? Manifesto rehberinde yer alan partilerin sıralamasında 1 Kasım 2015’te yapılan en son genel seçimlerde aldıkları oy oranları gözetildi. YSK’nın açıkladığı kesim sonuçlarına göre, partiler ve aldıkları oy oranları şöyle: Adalet ve Kalkınma Partisi %49,50 Cumhuriyet Halk Partisi %25,32 Milliyetçi Hareket Partisi %11,90 Halkların Demokratik Partisi %10,76 Saadet Partisi %0,68 İyi Parti ise 1 Kasım 2015’teki son genel seçime katılmadığı için son sırada yer aldı. Konu başlıkları ise alfabetik olarak sıralandı. Cumhurbaşkanı adaylarının vaatleri yer alıyor mu? Rehber, partilerin açıkladığı seçim manifestoları ya da beyannameleri ve bunların içindeki maddeler baz alınarak hazırlandı. Bu nedenle cumhurbaşkanı adaylarının şahsi vaatlerine ise yer verilmedi. Bazı yerlerde parti liderlerinin manifesto ya da beyanname açıklama etkinliği sırasında yaptığı konuşmalardan da faydalanıldı. Bununla birlikte hem parti lideri hem de cumhurbaşkanı adayı olan kişilerin açıkladığı beyanname ve manifestolarda ise parti adına yaptıkları konuşmalar ve hazırlanan belgeler kullanıldı.
kaynak: Seçim 2018: Siyasi partilerin beyanname ve manifestolarında neler var?
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/secim-2018-siyasi-partilerin-beyanname-ve-manifestolarinda-neler-var/5440/
0 notes
dustylipscom · 7 years ago
Text
Muz Besinleri, Faydaları ve Tarifler
Muz Tarihi
Muz, bazı kaynaklara göre binlerce yıl önce, M.Ö. 5000 civarında Güneydoğu Asya ve Papua Yeni Gine kısımlarında yetiştiği ve yenildiği düşünülüyordu. Kayıtlar ayrıca, muzların bu bölgeden kısa bir süre sonra Afrika ve yakınlardaki Madagaskar bölgelerinde yetiştirildiğini göstermektedir. Muz, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerine yayılmış; Mısır ve Filistin bölgelerine 9. ve 10. yüzyıllarda. Eski İslami Metinlerde bile söz edilmişlerdi. Ortadoğu ve Avrupa’dan kaşifler Orta ve Güney Amerika’ya gitmeye başladığında, muzları yolculuklarında getirerek, meyveleri tamamen yeni bir popülasyona soktular. Portekizli kaşifler, yeni keşfedilen bölgelere muz getiren ilk kişi oldular ve o bölgelerde hala çok tüketilmekte. Muzlar Güney ve Orta Amerika’nın tropik bölgelerinde kolaylıkla yetiştirildi, bu yüzden hızla Kuzey Amerika’ya yayılırken hızla büyük miktarlarda hasat edilmeye başladılar. Bugün Karayipler, Orta ve Güney Amerika bölgeleri, özellikle Brezilya, Ekvador ve Kolombiya olmak üzere yüksek miktarda muz yetiştiren bölgelerdir. Ancak Hindistan, Uganda ve Çin, bugün muzun en büyük üç ihracat ülkesi haline gelmiştir. Orijinal yabani muzlar büyük tohumlar içeriyor olsa da, yediğimiz muzların modern türü partenokarpik meyveler olarak bilinir. Bugün muzda çok daha küçük tohumlar ve orijinal olarak tüketilen muzlardan daha kompakt bir boyut görüyoruz.
Muz İçerisindeki Besinler
Muz, potasyum, magnezyum, lif ve daha fazlası dahil olmak üzere gerçekten gerekli vitamin ve mineral kaynağıdır. Hızlı hareket eden karbonhidratın enerji seviyelerinin üzerindeki etkisi nedeniyle sporcular ve düzenli egzersiz yapanlar için neredeyse ideal bir yiyecektir. Egzersiz yapmadan önce hızlı bir enerji kaynağı ve kas onarımı ve su tutma dengesi için gerekli olan egzersiz sonrası besinleri de sağlayabilirler. Ek olarak, muz doyuran lif içerir. 100 kalorili bir meyve parçası içindeki tüm bu faydalar iyi bir anlaşma gibi gözükür, ancak muz bazı insanlar için zor olabilir ve herkes için en iyi meyve seçimi olmayabilir. Muzlar yüksek miktarda şeker ve karbonhidrat içerdiğinden, pratikte hiç protein veya sağlıklı yağ içermediğinden, kan şekeri seviyelerini hızla yükseltebilirler. Bu, diyabet öncesi veya diyabet hastası olanlar da dahil olmak üzere, insülin direnci olan herkes için bir sorundur. Bu nedenle muz çoğu insan için harika bir meyve seçimidir, ama herkes için değil. Sağlıklı ve nispeten aktif biri iseniz, muz, diyetinize eklemek için akıllı ve yararlı bir seçenektir. Ancak, insüline duyarlılık, kan şekerini yönetme konusunda sorun yaşıyorsanız ve vermek istediğiniz kilolarınız varsa, muz yerine başka meyve ve yemek seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.
Muz Besinlerinin Sağlığa Faydaları
Muzların hem olumlu hem de olumsuz özellikleri olduğundan, ilk önce muz besinlerinin pozitiflerine odaklanalım. Bir orta boy muz kabaca (günlük önerilen değerler):
% 12 lif % 10 bakır % 10 biyotin % 8 magnezyum % 25 B6 vitamini % 16 manganez % 14 C vitamini % 12 potasyum 110 kalori 0.5 gram yağ 27 gram karbonhidrat 14 gram şeker 3 gram lif 1 gram protein
Beyin, Cilt ve Kemik Sağlığı Geliştirmeye Yardımcı Olur
Muz besinleri beyniniz, cildiniz ve kemiğiniz için faydalı olabilir, çünkü sadece bir muz günde ihtiyaç duyduğunuz manganezin % 16’sını barındırır, ayrıca genç görünmek için kolajen üretiminde yardımcı olan C vitamini için iyi bir kaynaktır. Manganez vücuttaki pek çok işlev için önemlidir, bunlar arasında sağlıklı bir cildin korunması, iskelet yapısının güçlü tutulması, uygun beyin fonksiyonunun korunması ve serbest radikal hasarının azaltılması yer alır. Çalışmalar, manganezin sağlıklı beyin fonksiyonlarına yardımcı olabileceğini ve epilepsi ve Parkinson hastalığı gibi rahatsızlıkların önlenebileceğini göstermiştir. Bazı hayvan çalışmaları, düşük manganez düzeylerinin zayıf kemik sağlığına ve osteoporoz gibi olası koşullara katkıda bulunduğunu göstermiştir. Manganez, cildinizin genç görünümünü ve elastikiyetini koruyan önemli bir yapısal bileşen olan kolajen üretimine katkıda bulunarak cildinizin sağlığına ve görünümüne yarar sağlar. Manganez ayrıca, anti-inflamatuar ve antioksidan olarak, serbest radikal hasarını ve oksidatif stresi azalttığından, doğal olarak yavaşlayan yaşlanma için yararlı olan iki önemli özellik olarak görev yapar.
Enerjiyi Artırır
Muz büyük harika bir aperatif atıştırmalıktır, çünkü vücudunuzun enerji için kullanabileceği hızlı-serbest şekerler şeklinde karbonhidrat sağlarlar. Egzersiz yaptıktan sonra, vücudunuz kırılmış kas liflerini doldurmak ve onarmak için karbonhidratlar kullanır. Egzersizden sonra muz beslenmesi, en çok ihtiyaç duyulduğunda hızlı bir şekilde kas dokularına ulaşabilen şeker molekülleri içerir. Bu, vücudunuza kas ve güç oluşturmak için ihtiyaç duyduğu enerjiyi vermek için hayati öneme sahip olan glikoz rezervlerini hızla geri kazanmaya yardımcı olur. Muzlar, ya egzersizden önce ya da hemen sonra, vücudunuza ihtiyaç duyduğu yeterli karbonhidrat ve besinleri sağlayarak faydalıdır. Egzersizden sonra veya öğleden sonra enerjinizin “çökmesi” sırasında şekerli atıştırmalıklara veya spor içeceklerine güvenmek yerine, bunun yerine bir muz almayı deneyin.
Sindirim Sağlığını Geliştirmeye Yardımcı Olur
Her muz, tüketmeniz gereken günlük lifin yaklaşık% 10’unu oluşturan yaklaşık 3 gram lif içerir. Muzdaki lif kabızlığı, şişmeyi ve diğer istenmeyen sindirim belirtilerini önlemeye yardımcı olur. Lif, normal bağırsak fonksiyonlarının restorasyonunu ve bakımını düzenlemeye yardımcı olur, çünkü sindirim sistemi içindeki atıklara ve toksinlere bağlanır, bu da onları vücuttan dışarı çekmeye yardımcı olur. Diyet lifi aynı zamanda daha uzun süre kendinizi tok hissetmenize yardımcı olur. Çalışmalar diyet lifinde yüksek bir diyetin kalp hastalığına, kalp durmasına ve felce karşı koruyucu olduğunu bulmuştur. Lif, atıkları ve toksinleri vücuttan temizlerken, damarları tehlikeli veba salgınlarından koruyarak inflamasyonu azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca, muzların sindirimi kolaydır ve ishal vakalarının önlenmesine yardımcı olabilir. Bunun nedeni, nişasta ve liflerinin sindirim sisteminizdeki atığa bağlanmasına yardımcı olurken, potasyumun bağırsaklardaki su tutulmasını dengelemede ve suyunun durgunlaşmasını önlemede kolaylık sağlar.
Potasyum İle Yüklüdür
Muz, dünyadaki en zengin potasyum kaynaklarından biridir ve muz başına yaklaşık 500 mg potasyum içerir. Potasyum, fiziksel olarak aktif olanlar için değil, aynı zamanda herkes için önemli olan başka bir besindir. Potasyum, bir elektrolit gibi davranır ve dolaşım sağlığını destekler, vücuttaki akışını ve hidrasyon seviyelerini yönetmeye yardımcı olur ve oksijen hücrelerinize ulaşmasına yardımcı olur. Potasyum yüksek kan basıncını önlemede yararlıdır ve kalp hastalığı ve felç riskini azaltır, çünkü vücutta dolaşım, sodyum ve su tutulmasını düzenler. Potasyum yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur, çünkü sodyumun kan içindeki etkisini azaltır. Neyse ki, çalışmalar, potasyumdan yararlanmanın en iyi yolunun, tüm besin kaynakları, özellikle de meyve ve sebzeler olmak üzere, doğal olarak daha fazla tüketmek olduğunu göstermiştir. Potasyum ayrıca egzersizi takiben kas kramplarının önlenmesine yardımcı olur ve kasları iyileştirir ve geliştirmenize yardımcı olur. Bu, özellikle fiziksel olarak aktif olan ya da bir yaralanmadan kurtulan herkes için önemli bir besin maddesi yapar. Buna ek olarak, muzlarda bulunan yüksek miktarda potasyum, böbrek taşları, gut, DEHB, sırt ağrısı, baş ağrıları ve daha fazlasıyla ilişkili semptomları azaltmaya yardımcı olmakla ilişkilendirilmiştir.
Ruh Halini Desteklemeye Yardımcı Olabilir
Muz, triptofan adı verilen bir amino asit içerir, bu da ana “mutlu hormonlarımızdan” biri olan serotoninin düzenlenmesinde yardımcı olur. Sağlıklı serotonin seviyeleri, ruh halinizi yükseltmek ve anksiyete ve depresyon dahil olmak üzere duygudurum bozukluklarını önlemek için çalışır. Muz beslenme ayrıca beyinde dopamin (başka bir ruh hali artırma hormonu) salınımına yardımcı olan antioksidanlar içerir. Muzları düzenli olarak tüketmek, enerjinizi artırmanıza, yorgunluğu önlemenize ve olumlu bir zihniyet sağlamanıza yardımcı olabilir.
Uygun Fiyatlı, Taşınabilir, Düşük Kalorili Aperatif
Orta büyüklükte bir muz, bir sadece 100-110 kalori içerir. Diğer birçok işlenmiş veya yüksek kalorili atıştırmalık seçenekleriyle karşılaştırıldığında, muz sağlıklı bir atıştırmalıktır, çünkü lif doludur. Bu, muzları, kilo vermek için kalori alımını izleyen herkes için iyi bir seçim yapar. Muzlar yüksek miktarda lif içerdiğinden ve yüksek su içeriğine sahip olduklarından, sizi doyurur. Masanızda, spor çantanızda veya aracınızda bile “acil durum” atıştırmalık olarak bulundurmaya çalışın ve çok yemek yeme şansınızı azaltın. Satın alabileceğiniz en ucuz meyve türlerinden biridirler. Organik muzlar bile genellikle çok ekonomiktir. Eğer atıştırmalık olarak muz tüketeceksiniz, şekerinin kan akışına salmasını yavaşlatmak için sağlıklı bir yağ veya protein kaynağıyla kombine etmeye deneyin. Muz atışrmanıza biraz badem yağı, hindistan cevizi veya protein tozu ekleyerek, daha fazla doyurabilir ve glikoz seviyenizi aniden daha az etkileyebilir. Muzun şeker içeriği kan glikoz seviyesini etkileyebileceğinden ve potansiyel olarak yiyecek isteklerine yol açabileceğinden, kilo kaybı ilk sağlık önceliğiniz ise insanların ılımlı muz tüketmeleri önerilir.
Muzun Yan Etkileri
Daha önce de belirtildiği gibi, bazı yararlı besinlerle paketlenmiş olsalar da, muzlar herkes için en iyi yiyecek seçimi olmayabilir. Kan şekerini sağlıklı bir halde tutmakta güçlük çeken veya kilo vermeye çalışanlar, kan şekerinin en güvenli seviyelerde kalmasını sağlamak için muzları bırakmak ya da en azından sadece ılımlılıkla tüketmek daha iyi olabilir. Orman meyveleri, narenciye ve kivi gibi diğer meyveler ile karşılaştırıldığında muzlar şekerde biraz yüksek ve lifte biraz daha düşüktür. Lif, kan dolaşımına şekerin emilimini yavaşlatmaya yardımcı olmak için çok önemlidir. Yüksek miktarda lif içeren karbonhidrat ve şekerde yüksek bir şey tüketmek için idealdir, bu kan şekerinde sayede hızlı bir düşüş ile takip edilen ani bir artış olmaz. Orman meyveleri, bu ideal şeker-lif oranına bir örnektir. Bir meyveye göre şeker bakımından nispeten düşüktürler, fakat lif bakımından çok yüksektir ve yararlı antioksidanlarda oldukça yüksektir. Bu nedenle, Diyabetli insanlar, bir metabolik sendrom şekli, veya kilo vermek isteyen insanlara yeşil elma, kivi ve narenciye gibi meyveleri ve düşük şeker / yüksek lifli meyveleri tüketmesi önerilir. Bu düşük şeker meyveleri glisemik indeksde muzlardan daha düşük olarak kabul edilir, böylece kan glukozu üzerinde daha az çarpıcı bir etkiye sahiptir. Bununla birlikte, ilginç çalışmalar, muzların tam olarak olgunlaşmadıklarında daha düşük glisemik indeks skoru ve daha yavaş emilebilen şekerler içerdiğini göstermiştir.
Birkaç Muz Tarifi
• Hindistan cevizili muz krep
Hindistan cevizi, yiyebileceğiniz en sağlıklı yiyeceklerden biridir! Hindistan cevizi, yağ olarak depolanmak yerine kolayca sindirilebilen ve enerjiye dönüştürülen bir orta zincirli yağ asididir. Bu nedenle, Hindistan cevizi kilo kaybına yardımcı olur, metabolizmayı uyarmaya yardımcı olur ve inanılmaz anti mikrobiyal özelliklere sahiptir. Muzla bir araya gelerek lezzetli bir yemek olarak tüm lezzetleri ve besinleri alırsınız.
Malzemeler:
1/2 muz 3 yumurta 1/4 kap hindistan cevizi unu 1 çorba kaşığı bal 1/4 kap hindistan cevizi sütü 1/4 bardak su
Hazırlanışı:
Bütün malzemeleri bir kaseye karıştırın ve birleştirilene kadar karıştırın. Orta ateşte tereyağı veya hindistancevizi yağı bir tencerede ısıtın. Karışımın 1/2 kap tavaya dökün. Her iki tarafta 2-5 dakika pişirin, altın kahverengi olana kadar.
• Çikolatalı-Muzlu-Fındıklı Smoothie
Mazlemeler:
1 muz 1 kap hindistan cevizi sütü 1/3 kap badem ezmesi 2 yemek kaşığı kakao tozu 2 bardak buz küpü lezzet için stevia
Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri bir karıştırıcıya yerleştirin ve istenilen kıvama ulaşıncaya kadar karıştırın. Hemen servis yapın.
• Glutensiz Muzlu Ekmek Tarifi
Bu glutensiz ve tahılsız muz ekmeği tarifi harika bir aperatif. Sağlıklı yağlar, lif ve inanılmaz lezzet doludur.
Malzemeler:
1/4 kap bal 1/4 bardak hindistan cevizi sütü 4 yumurta 3 orta, olgun muz, püre haline getirilmiş 1 çorba kaşığı vanilya özü 2 çay kaşığı kabartma tozu 2 1/4 kap badem unu 1/2 çay kaşığı deniz tuzu 1/2 çay kaşığı tarçın
Hazırlanışı:
Fırını 350 F’e ısıtın. Bir kasede yumurta, muz, bal, hindistan cevizi sütü ve vanilyayı karıştırın. Ayrı bir kapta, kalan malzemeleri karıştırın. Her iki karışımı birleştirin ve iyice birleştirilene kadar karıştırın. Ekmek tavasını yağlayın ve karışımı dökün. 35-50 dakika pişirin.
  Muzlu Puding Tarifi
Facebook | Twitter | Instagram | Pinterest | Youtube
The post Muz Besinleri, Faydaları ve Tarifler appeared first on DustyLips.com.
Kaynak: https://ift.tt/2J6zaRT
0 notes
arabakiralama-blog1 · 8 years ago
Text
Mercedes Kiralama
New Post has been published on http://araba-kiralama.neistersen.com.tr/mercedes-kiralama/
Mercedes Kiralama
mercedes kiralama
Mercedes Kiralama CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’nin, Ortadoğu’da barışın sağlanması için etkin diplomasi uygulayamadığını öne sürerek, ”mercedes kiralama en çok konuşan ülke biz olduk, olayları yönlendirirken de devre dışında kalan ülke biz olduk. En çok biz konuştuk ama gerekeni yapamadık” dedi.
Baykal, CHP TBMM Grup Toplantısında yaptığı mercedes kiralama ankara konuşmada, İsrail’in Gazze saldırıları ve ateşkes ilan edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrai’in, Gazze’ye ”çok haksız, gereksiz ve orantısız güç kullanma yoluyla müdahale ettiğini, bunu anlayışla karşılamanın mümkün olmadığını” ifade eden Baykal, İsrail’in, aralarında çocuk ve kadınlarında ankara mercedes kiralama bulunduğu masum insanların ölümüne sebep olduğunu, hastanelere ve BM yardım merkezlerine saldırdığını söyledi.
Baykal, ”İsrail’in, Gazze’de insanlık açısından Mercedes Kiralama bir utanç tablosu yarattığını” belirterek, saldırının, insanlığın hafızasına yeni bir katliam olarak kaydedildiğini bildirdi. ”Gazze’de sadece insanlar katledilmemiştir, aynı zamanda insanlık da ankara mercedes kiralama katledilmiştir” diyen Baykal, Hiroşima gibi sivil insanları da öldürmeyi öngören bir savaş yönteminin, Ortadoğu’da uygulandığını dile getirdi.
Baykal, Türkiye’nin takındığı tavrın, pek çok çevrede ”kiralık mercedes” savunarak, bunun gözden kaçırılmamasını istedi. Gazze’de yaşanan facia karşısında, toplumun dayanışma içine girdiğini anımsatan Baykal, şöyle konuştu:
”Ama bu ıstırap araba kiralama araba-kiralama.neistersen.com.tr karşısında devlet olarak bu durumu Mercedes Kiralama bir an önce ateşkese taşımak ve ateşkesin hızla ortaya çıkmasını sağlamak için atmamız gereken önemli adımlar vardı. Bu adımları atma konusundaki kiralık araba kiralık araba ankara görevimizi maalesef bir kenara bıraktık. Bu konuya yönelik söylemlere, suçlamalara ağırlık veren, vatandaşların duygularını harekete geçirmeyi öngören ankara mercedes kiralama bir bir dış politika üslubu içine girdik. Bu tutum, Türkiye’yi etkin diplomasi uygulama şansından yoksun bıraktı.”
”Ortadoğu’da en çok konuşan ülke biz olduk, olayları mercedes kiralama ankara yönlendirirken de devre dışında kalan ülke biz olduk. En çok biz konuştuk ama gerekeni yapamadık. Başbakan, nutuk attı. ‘Gelin TBMM olarak İsrail’i insanlık dışı uygulamaları dolayısıyla kınayalım’ diye önerge hazırladık, teklif ettik. ‘Hayır’ dediler, o önergeyi reddettiler. Bir tavır takınmak istiyorsak, bunu kişisel nutuklarla ortaya koymanın bir anlamı yok. Devlet, TBMM olarak hep beraber kınarız. Konuştuğun için etkin ankara mercedes kiralama olmaktan çıkıyorsun, yönlendirici olamıyorsun, öte yandan da Türkiye’yi, bir devlet sistemi olarak bu olayın karşısında takınması gereken tavrı, takınma noktasından uzak tutuyorsun. Bu çelişkidir, yanlış olmuştur.”
Baykal, Mısır’ın, hiç konuşmadığını, ancak Fransa ile Mercedes Kiralama etkin diplomasiyi götürdüğünü ifade ederek, ”Mısır, bu sorunun çözümündeki anahtar ülke haline gelmiştir. Biz şikayet ettik, nutuk attık. Mısır, Fransa ile ateşkes projesi ortaya koydu” dedi. Ortadoğu’daki acı tablolar karşısında, onların bir parçası haline dönüşmeye yönelmenin, Türkiye’nin yıllarca izlediği politika geleneğine ters olduğunu anlatan Baykal, şunları söyledi:
”Biz, Ortadoğu’daki çatışmanın tarafı olmamalıyız, olmamaya özen göstermeliyiz. Oradaki çatışma ne kadar ahlaki, haklı, doğru ve net bir şekilde ortaya çıkarsa çıksın, kiralık mercedes ankara biz, sadece oradaki insanların değil 70 milyon insanın sağlığının, hayatının, geleceğinin güvencesi olmak durumundayız. Biz, koca Türkiye’yi Ortadoğu’da bir itilafın tarafı haline dönüştürmek isteyenlere ankara mercedes kiralama teslim olamayız… Acırız, üzülürüz elimizden geleni yaparız. Ama elimizden geleni yapmayacağız, nutuk atacağız ve Türkiye’yi, oradaki çatışmanın bir parçası haline dönüştüreceğiz. Bu yanlıştır.”
”Başbakan’ın dün Brüksel’de yaptığı konuşmadan mercedes kiralama ankara öğreniyoruz ki Hamas ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasındaki çatışmada da Hamas’ın temsilcisi haline gelmişiz. Başbakan, Mahmud Abbas’ı suçluyor. Bu suçlama haklı mıdır, değil midir? O suçlamalara girmeye başlarsak, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile Hamas arasındaki çatışmada, taraf olmayı içimize sindirirsek çok yanlış iş yapmış oluruz. Başbakan, kaptırdı gitti… Hamas’tan sonra da FKÖ’ya da Mahmut Abbas’a meydan ankara mercedes kiralama okumaya başladı. Bizim işimiz mi? Bizim işimiz, 70 milyonu, Türkiye’yi düşünmek. Türkiye, duygusal davranma hakkına sahip değildir. Soğukkanlı olmak durumdayız. Kendimizi oradaki tartışmaların tarafı haline dönüştürmemeliyiz.”
Baykal, Gazze’deki acı olayları, Türkiye’de halkın, ”bir Mercedes Kiralama din çatışması, bir ırk çatışması” olarak algılamakta olduğu izlemini verecek bir tablonun gelişmesine izin verilmemesi gerektiğini belirterek, bu konuda insani tepkinin gösterilmesini ama ”din, ırk çatışmasının parçası haline getirilmemesini” istedi. Bu konuda en büyük sorumluluğun iktidara düştüğünü bildiren Baykal, ”Biz, yıllarca bu bölgede birbirlerinden farklı dinlere, ırklara mensup insanlarla barış, huzur ve istikrar içinde yaşamayı ankara mercedes kiralama başarmış insanlarız. Bizim, hiçbir insana, hiçbir inanca, hiçbir dine, hiçbir ırka karşı husumet içinde olmamıza yönelik bir kampanyayı, faaliyeti hoşgörüyle karşılamamız söz konusu olamaz. Bu tuzağa da Türkiye düşmemelidir” diye konuştu.
”Hem Filistin, hem İsrail olacaktır. Filistin bağımsız mercedes kiralama ankara devlet olarak olacak, bir an önce olacak. Kimse, bunu ertelemeye kalkışmamalı. Bunu ertelemenin insanlık için çok ağır bedeli vardır… Bu işin çözülmesi, İsrail’in uluslararası güvence altında sınırları ankara mercedes kiralama belli bir ülke konumunda olması, sürekli genişleme arayışı içinde olmaması. Filistin’in de bağımsız bir devlet olarak varlığının güvence altına alınmasıdır.”
ABD’de bugün başkanlık devir teslim töreni kiralık mercedes yapılacağını, George Bush’un görevini, Barack Obama’ya devredeceğini anımsatan Baykal, bu törenin bütün dünyanın geleceğini yakından ilgilendirdiğini belirtti Baykal, şöyle konuştu:
”Sayın Obama, Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Umut Mercedes Kiralama ediyoruz ABD’nin ve dünyanın genel görümünde köklü bir değişimi gerçekleştirecektir. Bu iddiayla, bu umutla işbaşına gelmektedir. Bu iddiaları, sadece ABD’de değil, dünyanın dört bir köşesinde ilgi mercedes kiralama ankara ve destek yaratmıştır. Biz de aynı iyimser duygularla, geleceğe yönelik umutla bu değişimi selamlıyoruz. Obama’ya başarılar diliyoruz.
Umarım dünyanın dış politika anlayışında köklü mercedes kiralama ankara bir değişim gerçekleştirilir. Tek taraflı tehdidi bertaraf etmek için müdahale hakkı gibi, uluslararası hukukun bugüne kadar tanık olmadığı anlayışlar bir tarafa bırakılır. Bütün ülkelerin katkısıyla daha barışçı, ülkelerin hukuklarına ve kimliklerine saygı gösterilen yeni bir dönem dünyada açılır. Bunu bekliyoruz. Bunun gerçekleştirilmesi doğrultusundaki her adımı da Türkiye içtenlikle destekleyecektir. Bu başlangıç gününde, biz de mercedes kiralama ankara iyimser duygularla, umutla yeni dönemin, ABD’ye, Türkiye’ye ve dünyaya hayırlı olmasını ve barış getirmesini diliyoruz.”
Baykal, ekonomide kaygı verici gelişmelerin sürdüğünü Mercedes Kiralama ifade ederek, son açıklamaların, Türkiye’de ekonomik krizinin daha da derinleşmekte olduğunu gösterdiğini söyledi. İşsizliğin arttığını, başta otomotiv olmak üzere temel sektörlerdeki üretimde mercedes kiralama ankara ciddi düşme olduğunu anlatan Baykal, emeklilere yapılan yüzde 4’lük zammı eleştirdi. Baykal, enflasyon ve birbiri ardına gelen zamların, emekliler başta olmak üzere dar gelirli ve ücretlileri ciddi şekilde sarstığını belirtti.
Hükümetin, krizle mücadele etme programı mercedes kiralama ankara ilan edemediğini, hükümetin nasıl politika izleyeceğini, IMF ile yapılacak anlaşmanın belirleyeceğini ileri süren Baykal, IMF anlaşmasının da kesinlikle çözüm getirmeyeceğini bildirdi.
Baykal, vatandaşın alım gücünü kiralık araç ankara kiralık araç ankara artıracak önlemlerin Mercedes Kiralama alınmasına ihtiyaç olduğunu ifade ederek, çalışanların üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını istedi. Baykal, öğrenci burslarının da yaygınlaştırılmasını talep etti.
Sağlık sektöründe ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başladığını, işlerin yaz boz tahtasına döndüğünü öne süren Baykal, diş hekimlerinin olağanüstü sıkıntı yaşadığını mercedes kiralama ankara söyledi. Özel sağlık kuruluşlarının, çoğunun batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ileri süren Baykal, sağlık kuruluşlarının, büyük sağlık monopollerine teslim edilmek istendiğini savundu. Baykal, şöyle konuştu:
”Özel desteklerle, kolaylıklarla çok büyük monopol tesis Mercedes Kiralama edebilecek, tekel oluşturabilecek sağlık kuruluşlarının önü açılmak istenmektedir. O nedenle kurulmuş olan sağlık kuruluşlarını, devreden çıkaracak politikalar bir süreden beri yürütülmektedir. Bu çerçevede son bir hazırlık var. Şimdiden o konuda bir uyarıyı söyleme gereği duyuyorum. Sağlık kuruluşları mercedes kiralama ankara derecelendirilecekmiş birinci sınıf, ikinci sınıf, üçüncü sınıf, dördüncü sınıf diye… Birinci sınıf dediği sağlık kuruluşları daha yüksek bir tedavi uygulama şansına sahip olacak. Diğerleri tamamen devreden çıkarılacak. Böylece tekel, zincir sağlık sistemleri Türkiye’de kurulacak. Bunlar yanlış işler.”
”İkinci sınıf sağlık kuruluş ne demek? İkinci sınıf Mercedes Kiralama vatandaş mı var Türkiye’de ki ikinci sınıf sağlık kurumuna gitsin. Devletin görevi, her vatandaşını birinci sınıf denilen sağl��k hizmetlerine kavuşturmaktır. Bir ayrım yapmayı, sağlık kuruluşları arasında sınıflandırma yapmayı içine sindiren hükümet, vatandaşlar arasında sınıflandırma yapmayı içine sindirmiş demektir. Bu mercedes kiralama ankara hiçbir şekilde kabul edilemez, dünyada da böyle bir sınıflandırma yoktur. Lokanta sınıflandırır gibi sağlık hizmetlerini sınıflandıracaksınız. Bu kabul edilemez, çok yanlıştır. Bu arayıştan, hükümet derhal vazgeçmelidir. Kıyameti koparırız. Birilerini zengin edeceğiz diye, ona paketin çok üzerinde tedavi faturası imkanı sağlayacağız diye, böyle bir ayrımı yapmalarını hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Vatandaşın sağlığıyla kimse oynama hakkına sahip değildir. Kimse, vatandaşın sağlığı üzerinde zenginleşme arayışına girmemelidir. Girenlere de iktidar destek mercedes kiralama olmamalıdır, kol kanat germemelidir.”
0 notes
zerihcom · 7 days ago
Text
İsrail Saldırıları Gazze'de En Az 30 Kişiyi Öldürdü
2 minutes İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, bugün en az 30 kişinin ölümüne neden oldu. Tıbbi kaynaklara göre, ölenlerin dokuzu kuzeydeki Beyt Hanun’da, yedisi ise orta Gazze’deki Nuseyrat’ta yaşamını yitirdi. Gazze Şehri’ndeki El-Vefaa Hastanesi’nin üst katına yapılan saldırıda ise en az yedi kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılar arasında durumu kritik olanlar da var. Gazze’de…
0 notes
zerihcom · 9 days ago
Text
İsrail Ordusunun Kamal Adwan Hastanesine Yönelik Saldırısı
2 minutes Kaynak: Aljazeera.com Kuzey Gazze’nin Son Sığınağı Alevler İçinde İsrail ordusu tarafından Kamal Adwan Hastanesi’ne yönelik yapılan baskın, hastane personeli ve hastalarının tahliye edilmesiyle sonuçlandı. Gazze Sağlık Bakanlığı, hastaneyle irtibatın kesildiğini ve büyük bir yangının hastanenin çeşitli bölümlerine yayıldığını duyurdu. İsrail saldırıları, hastane yakınlarındaki bir…
0 notes
zerihcom · 14 days ago
Text
İsrail, Kamal Adwan Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesini Bombalamakla Suçlanıyor
1 minute Kaynak: Aljazeera.com Hastalar ve sağlık çalışanları risk altında, hastane müdüründen uluslararası müdahale çağrısı İsrail’e ait insansız hava araçları ve tanklarla çevrili olan Kuzey Gazze’deki Kamal Adwan Hastanesi’nin müdürü, uluslararası toplumu hastaneyi ve Gazze’nin sağlık sistemini korumak için müdahale etmeye çağırdı. İsrail’in hasta ve hastane personelinden tahliye edilmesini…
0 notes