#özşefkat
Explore tagged Tumblr posts
rabyamiss34 · 1 year ago
Text
Tumblr media
🍂🍁🥮🤎
22 notes · View notes
eterapim · 2 years ago
Text
Tumblr media
İlerlemek istediğimiz bir konu olduğunda büyük adımlar atmak ve basamakları hızla çıkmak isteyebiliriz. Ancak çoğu zaman en büyük farkı yaratan küçük şeylerdir. Yeterince uyumak, besleyici lezzetli yemekler yemek, vücudunuzu iyi hissettirecek şekilde hareket etmek, destekleyici rutinler ve alışkanlıklar oluşturmak, kısa sürede büyük başarılara ulaşmaktansa uzun vadeli hedeflere odaklanmak, duygularınızı fark etmek, ihtiyaçlarınızı dinlemek ve onları karşılamak için çaba sarf etmek bu ufak adımlardan sadece birkaçı. Unutmayın, zamanla biriken küçük şeylerdir. Bu alışkanlıkları ve etkinlikleri günlük rutininize dahil etmek, ruh sağlığınızda ve genel refahınızda büyük bir fark yaratabilir. Sizin günlük rutininize ekleyebileceğiniz büyük farklar yaratabilecek küçük şeyler neler? Yorumlarda bizimle paylaşın.
1 note · View note
cuy-i-ruh · 11 months ago
Text
Ramazanla beraber pazar günüm artık boş değil. Sabah ders dinledim 13te de öğrencilerden meal aldım. Cuma akşam derste haftaya görüşürüz deyince e hocam pazar ders var ya dediklerinde dank etti. 🤭neyse iyi ki söylediler unutmuştum yoksa. ama işte sorun şu ki sabah 3 4 saat dersle hemhal olunca öğleden sonra Belagat a çalışıp notlarımı temize çekmeye halim kalmadı. Bi makina çamaşır yıkadım, sonra psikologla konuştuğumuz özşefkat meselesi geldi bi ara aklıma. dur bugün kendime güzel bir iftar hazırlayayım dedim. 🥲🙈 sahiden güzel de oldu.
Dünkü teravihin tadı damağımda kalınca bugün de gitmeye karar verdim. iftar olmadan çok az çay demledim camiye gitmeden 2 bardak içerim iyi gelir mideme diye. normalde yapabilirliğim şimdilik meçhul ama camiye giderken ferace giymeyi çok seviyorum. neyse geç kalınca çocuklara şeker almaya vaktim kalmayacağını anlayıp evdeki yarım paketi attım çantaya. İlk 2 rekatta bakara 6 7yi okudu hoca (: benim yine ağzım kulaklarımda. Ay ben bu ayetleri bugün aldım öğrenciden ühüüü biliyorum anlamlarını diye 🥹. Bu caminin hocasının kıraatini daha çok beğendim. ama ses kadınlar bölümüne boğuk geliyor biraz. bazı ayetleri tam takip edemedim. gerçi o kısımları biraz hızlı da okudu gibi geldi. neyse elhamdülillah ☺️ dün teravih dönüşü bi amcayla asansörde karşılaşmıştık. bugün de giderken karşılaştık. tabi ben vay geç kaldım diye teravihe bile arabayla gidip biraz abarttım ama neyse o kısma çok girmiyorum.
camiye giderken çayın altını kapatmayı unutmuşum, nasılsa suyu bitince otomatik duruyor diye çok endişelenmedim. dönünce de iyi oldu 1 bardak daha çay içtim. 10 gibi ihtisas grubu dersine hazırlık için zoomda buluştuk ablalarla. 1 sayfa ancak bakabildik ki o da 2 saati geçti. yatarken 12 buçuk filandı. sahura kalkarken zorlandım. 3 hurma cevizin yanına bugün iftardan kalan brokoli salatam da vardı. Tam namazdan sonra yatacakken aklıma ahşap tesbihim geldi. Aradım taradım eski çantaların birinde buldum çok şükür. şimdi huzurla uyuyabilirim 😌👀
hayırlı sahurlar dünya...
3 notes · View notes
armadilllooo-blog-blog · 5 months ago
Text
Neden insanlar hep kendi tarafında?
Neden insanlar hep kendi tarafında sorusu doğru mu bilemiyorum çünkü son dönemlerde özbenlik hep ön planda. insanın önce ben demesi elbette önemli ancak empatiden yoksunlaşarak ve de yozlaşarak ilerlemeye başlıyor bu durum. hepimiz bir enerjiysek elbette önce kendi enerjimizi yüksek tutmaya odaklanmalıyız ama bunu karşı tarafa pozitif yansıtmak yerine kibir ve egoyla yaptığımızda hayatın da bize geri dönüşünün bundan farklı olmayacağını bilmemiz gerekir. eğer bunu ayırt edemiyor haldeyken yolumuza devam eder halde hayattan pozitif karşılık bekliyorsak, zaten konuyu hiç anlamamışız demektir.
Öncelikle kendimizle yüzleşmeyi öğrenmeliyiz. karşıya vermek istediklerimizi verirken, bunu gösteriş ve kibirle mi yapıyoruz yoksa gerçekten içtenlikle ve güzel duygularla öylece salıveriyoruz gidiyor mu? bence bu kısım çok önemli.
Güzel hisler, duygular, davranışlar bekliyorsak...
Önce güzel olalım.
0 notes
fidgece · 3 months ago
Text
Birazdan geçer
Son zamanlarda derin bir bunalmışlık ve yalnızlık hissi içindeyim. Aslında bu, zaman zaman karşılaştığım bir durum, ama bu kez daha ağır hissediyorum. Psikolojik olarak kendime destek olamıyor, özşefkat göstermekte zorlanıyorum. Uzun yıllar aktif bir şekilde çalışıp özgürce istediğim şehirde, istediğim saatlerde yaşamaya alıştıktan sonra, son iki yıldır evde olmak ve sosyal bir çevreden yoksun kalmak beni içten içe tüketiyor.
Hayatımdaki arkadaşlıklar da ne yazık ki derin bir bağdan yoksun. Kimisi benimle sadece öylesine iletişim kuruyor, kimisiyle ise artık kendimi paylaşmak istemiyorum. Zaten yeni arkadaşlıklar kurabileceğim bir sosyal hayatım da yok. Evin sorumluluğu, çocuk sahibi olmanın yükümlülükleri ve beklentiler, zaman zaman mutsuz hissetmeme neden oluyor. Ancak bu, sahip olduklarımdan pişman olduğum ya da onları istemediğim anlamına gelmiyor. Eskiye bir özlem de değil aslında. Kızımı, eşimi ve evimi çok seviyorum; hepsi benim için çok değerli.
Ama tüm bunların ötesinde, “anne” kimliğimden sıyrılıp yalnızca bir birey olabildiğim o zamanları özlüyorum. Kendimi birey olarak tanımlamakta zorlanıyorum artık; sanki bu kimlik, sorumlulukların ağırlığında kaybolmuş gibi.
0 notes
dolunay-surat · 10 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
bayram. annem, babam. dayımlar, teyzemler, dedem, ananem, ablamlar, ailem. bir şeylerin parçasıyım, ailemin bir üyesiyim. tatilde bu duygu bana iyi hissettirdi. ailemi görmek, onlarla olmak mutlu etti beni. bolca dinlendim, gezdim, enerji depoladım. bir yandan içsel olarak kendimle mücadelem de sürdü. dönünce terapistime yazdım tekrar başlamak istediğime dair, umarım başlarız yeniden. özdeğer, özşefkat konuları üzerine çalışmak istiyorum.
döndükten sonram ise bolca giysilerimi yıkama, temizlik, kuaför ve dinlenmeyle geçti. yeni haftaya hazırım (gözyaşları:))
biraz da içimiz: davranışlarımla ilgili sürekli kendimi açıklamayacağım. değerimi kimsenin eline teslim etmeyeceğim. farkındalığımı hep yüksek tutacağım. kendime, çevreme özen göstereceğim.
nisan, 24
0 notes
depresif-baykus · 1 year ago
Text
Yoga ne işe yarar? Mistik kurtuluş mu zihinsel güçlenme mi?
Yoga ne işe yarar? İnsanın acılarını dindiririp onu konfor alanına mı sokar, yoksa onun esenliğini mi güçlendirir? Uyuşukluk mu yoksa farkındalık mı getirir yoga? Yoga bize kendimizi fark ettirecek bir boşluk mu sağlar? Bu boşluk bize ne sağlayacak? Özdeğer ve özşefkat duygularımızı geliştirebilecek miyiz? Değersizlik hislerimizi en azından sorgulayabilecek miyiz? Yoksa yoga bize sadece başka…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
metizel · 3 years ago
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
eterapim · 2 years ago
Text
Tumblr media
Bu ay kendine şefkat gösterme ve bakım verme konusunda yararlanabileceğin şeyler için bir takvim hazırladık. Biz her ne kadar günlere bölmüş olsak da bu ay yapmak istediğin sana iyi gelebilecek bu minik uygulamaları sen kendi sırana göre seçebilir, düzenleyebilir aralarına yenilerini ekleyebilir. Bir gün içerisinde bir ya da daha fazlasını yapabilirsin. Hadi sen de gönderiyi kaydet ve bizimle öz şefkat dolu uygulamalara başla!
0 notes
kucukguzellikmeselesi · 3 years ago
Text
Tumblr media
Tek şey kendine inanmak, sonrası bir çorap söküğü misali 📍✨🏹
2 notes · View notes
umuthalavar · 4 years ago
Text
17.11.2020
Her gün aynaya baktığın gibi içindeki fırtınalarla da ilgileniyor musun? Yoksa onları yok saymak için kalabalıklar içinde kaybolmayı mı seçiyorsun?
Belli bir yaşa kadar ebeveynlerimizin bakımı ve sevgisiyle -ya da tam tersi ile- geldik. Artık kontrol bizde. Karar mekanizması bizde. Bakım ve sevgi ihtiyacı bizde. Diğer insanlarla olan iletişimden evvel kendimizi dinleme zamanı.
Bu küçücük bir şeyle olabilir. Önemli olan kendini yargılamadan, eleştirmeden kendinle ilgileniyor olman. Yüzünü yıkamaya vakit ayırdığın her an gözlerinin içine bakmayı da hatırla. yüzünü kremlerken bazen yanağını okşa. Kendine ‘kendimi seviyorum’ de. Bunu kendini şımartmak olarak algılamayı değiştir, kendinin ebeveynliğini yaptığını hatırla. Başkalarına bol keseden verdiğin sevgiyi kendine kıt kanaat yetindirmeyi bırak. Kendine bonkör ol.
Çünkü bunu neden başkasından bekleyesin? Daha kendine sen bile bu şekilde davranamazken...
6 notes · View notes
Text
İnsan en çok kendisine acımasızdır.
Üzülmeyi, ağlamayı, başarısızlığı kendisine hiç yakıştırmaz. Başkasına doladığı şefkatli kollarını kendisine sarmaz. Ah aptal kafam, ah aptal kalbim diye dövünür çoğu kez.
Oysa bilmez insan;düştüğünde, yalnız kaldığında, canı çok yandığında, saçları birbirine dolaştığında en çok kendi şefkatine, kendi ellerine, kendi tesellisine ihtiyaç duyar.
Gözyaşlarını kendi silerse diner acı...
Neden mi? Çünkü ne zaman kalkacağını, ne zaman düşeceğini ,ne zaman iyileşeceğini kendi bilir.
2 notes · View notes
noacoaching · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Kendime sırtımı verip geleceğe korkusuzca bakmayı öğrendim. 40 yaş manifestom olsa bu fotoğrafla böyle başlardı herhalde... . Kendimi tam ve bütün olarak kabul edip kucakladığım, Don Kişot vari kendimle ve insanlarla kavgamı bıraktığım, tevekkülle geleceğe teslim olduğum ve özşefkatin ne olduğunu öğrendiğim ne anlamlı bir yıldı. . Koçlar fark edecek ki şu cümleciklerde kaç kez kendim demişim😊 Onlar bilir ne anlama geldiğini🙈... İnsanın kendiyle derdi bitti mi gelişim de biter sanırım. Daha da gelişeceğim, büyüyeceğim yıllarım olsun başka ne isterim ki. . "Hamdım, piştim, oldum" un pişme kısmı bana ne iyi geldi ve ne çok sevdim. Bugün, dileğim bu hissin hiç bitmemesi, kaybolmaması 🙏 #iyikikırkoldum 🌸 . . #doğumgünükızı #dogumgünükonsepti #doğumgunu #iyikidoğdumben #kırkyaş #kendimenot #tmzpzrts #özşefkat #kendinedeğerver #kendinisev #farkındalıkzamanı #mindfulness #büyümek #40yaş #gelecekgüzelgelecek #doğumgünüm #kocluk #danışmanlık #eğitmen (Kusadası) https://www.instagram.com/p/CC2sYWlpKMM/?igshid=pd33kxe34vmv
4 notes · View notes
buyukbedendiva · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Dark Side Tayfası-1
Bu bloga başlarken, yazmanın iyileştirici gücüyle ve iyileşme niyetiyle yola çıktığımı anlatmıştım. İyileşme derken, şifacılardan ve şifacılıktan bahsetmesem olmaz. Bu konuda çok deneyimim var. Gerçekten! Yazının devamı bu linkte >>> https://buyukbedendivaninguncesi.blogspot.com/2020/03/dark-side-tayfas-1.html
1 note · View note
bedozbooks-blog · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Pembe Fili Düşünme ~ Kitap Yorumu ※ "Eğer izin verirseniz insanlar da bir günbatımı gibi kadar harika olabilir. Ben güneşin batışını izlerken kendi kendime 'şu sağ köşedeki turunculuğu azaltalım' demiyorum. Gözlerimin önüne serilişini hayranlıkla izlemekle yetiniyorum." "Duygu ve düşüncelerimizi oldukları gibi deneyimlemeye gönüllü olmadığımız zaman, onların şu ankinden farklı olmaları için çabalarız. Böyle bir mücadelenin içine girmek bizi körleştirir, şu andan uzaklaştırır. Savaşmayı bırakmak demek duygularımızı ve düşüncelerimizi deneyimlemeye gönüllü olmamız, şimdiki anı olduğu gibi kabul etmemiz demektir. Savaşmayı bırakmak demek, 'Senin için önemli olan o şeyi yaparken sana rahatsızlık veren duygu ve düşüncelerine yer açabilir misin?' sorusuna 'Açabilirim.' diye yanıt vermektir." ※ 🌿Kişisel gelişim kitaplarına safsata gözüyle bakan biri olarak Pembe Fili Düşünme'yi her yerde görmeye başladığımda "Pff popüler ve saçma kişisel gelişim kitaplarından biri daha." demiş ve belli bir süre daha önyargıyla yaklaşmıştım. Sonraları "öz-duyarlılık" ile tanıştım. Üzerine bazı araştırmalar yaptım, yazılar okudum ve sonunda karşıma bu kitap çıktı. Bir şans vereyim dedim, okudum ve iyi ki de okumuşum. 🌿Yazar, sanki bir dostuyla dertleşiyormuşçasına bize kendi deneyimlerini anlatıp onlar üzerinden vereceği bilgiyi veriyor. Bu samimiyet benim hoşuma gitmişti açıkçası. Okurken kendinizden bir şeyler bulma ihtimaliniz yüksek. 🌿Kitaba teknik açıdan bakacak olursak gayet anlaşılır, sade bir dili var. Psikoloji terimleriyle sizi boğmuyor, kolay okunabilir ve akıcı -ben üç günde bitirdim. Aslında öz- duyarlılık hakkında bu zamana değin yazılmış şeylerin basitleştirilmiş bir derlemesi denebilir. Çok yüksek beklentilerle okunduğu taktirde hayal kırıklığına uğratabilir. Daha derin bilgi sahibi olmak isteyenler için son kısma kitap önerileri konmuş keza kaynakça kısmındaki kitaplar da okunabilir. 🌿Son olarak yazarın bir de TEDx konuşması var, izlemenizi tavsiye ederim.
2 notes · View notes
odainsan · 6 years ago
Text
Yaşamın Dilencisi
Tumblr media
Neşet Günal - Korkuluk Ev 
“Hepimiz kendimizi, geçmişimiz ve hayallerimizle harmanlıyoruz. Önce kendimiz, sonra dünyayla ilişki kuruyoruz. Hepimiz ailemizin izlerini taşıyoruz, bu bazen arkada bırakacağımız yük bazen ise yolumuzu aydınlatan ışık oluyor. Hayal kırıklıklarımız, kırgınlıklarımız, güçlü yanlarımız var. Kendimizi tanımaya, evrilmeye, hayat öykümüzü tekrar tekrar yazmaya muhtacız. Yoksa kendi hayatımızın esas oyuncusu olmanın özel ve biricik yanını kaçırırız.”
Herkes Kendi Hayatının Kahramanı - Gülcan Özer
Kendi yaşamımızın sorumluluğunu almadığımız anlar olur elbet. Mutluluğumuzun, mutsuzluğumuzun, hatalarımızın, başarılarımızın, vurdumduymazlığımızın ya da ciddiye alışlarımızın ardında başka etmenler/kişiler olduğunu düşündüğümüz anlar da.
Peki yaşam öykünüzde tanıdık satırlar okuduğunuz oldu mu hiç? Öyle bir tanışıklık ki, okunduğunda midenize yumruk yemişçesine sizi hareketsiz bırakan bir satır. Sanki büyülü bir yazar gelmiş, geçmişinizi tahkik etmiş, tüm kırılganlıklarınızı ve zayıf noktalarınızı damıtmış ve bir satıra sığdırmış.
Bu satırı es geçip devam etmek mümkün mü?
Diyelim ki ettiniz. Başka sorumlular buldunuz, midenizdeki ağrıyı uyuşturdunuz. Sonra yine bir arayışa çıktınız çünkü kurtarılmayı bekliyorsanız eğer etrafınızdaki herkes bir çizgi roman kahramanına döner. Siz de yaşamın dilencisi olarak kalırsınız; sevgi dilenen, saygı dilenen, ilgilenilmeyi ve kurtarılmayı bekleyen.
Ben artık dilenci olmamayı seçiyorum. Gülcan Özer’in deyimiyle kendi biricikliğimi dilenerek değil çalışarak kazanmak istiyorum. Bunun için de her şeyden önce sınırlılıklarımı, kırılganlıklarımı, hassasiyetlerimi bilerek ve onlara (kendime) saygı duyarak ilerlemek istiyorum. Bir daha o tanıdık satırı okuduğumda -ki elbet okuyacağım- mideme yumruk yemiş gibi hissetmektense farklı bir tepki verebilmek için. 
Zor mu? Çok zor. Yine de bakmak, görmenin ön koşulu. Her görüş de bir başlangıca vesile oluyor. Ve her başlangıç bir şeyi idrak etmemiz için atmamız gereken ilk adımın itici gücüne dönüşüyor.  
Kendi hikayelerimizin seyircisi değil esas oyuncuları olmamız dileğiyle.
Sevgiyle kalın.
4 notes · View notes