#yiyiciler
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kevin J. Wetmore Jr. – Ölü Yiyiciler (2024)
Bu kitaptaki canavarların ve tarih boyunca görülen yamyamlık vakalarının da ortaya koyduğu üzere, bizler de besin zincirinin bir parçasıyız. Parçalara ayrılıp yenebileceğimiz, sindirilebileceğimiz ve dışkılanabileceğimiz gerçeğinden rahatsız oluyor ve bunu korkutucu buluyoruz. Böylece bunu wendigoların, hortlakların, aswangların ve diğer şeytani yaratıkların yaptığını hayal ediyor, onları…
View On WordPress
#2024#Ayrıntı Yayınları#Ölü Yiyiciler İnsan Yiyen Canavarlar Hakkında Mitler ve Hikâyeler#Kevin J. Wetmore Jr.#Selin Kurugül#Yamyamlık
1 note
·
View note
Text
Unutma insanoğlu,
Karanlık ve zor zamanlar etrafında bulunan dost maskeli düşmanları açığa çıkarmak için vardır.Onlar asıl olan kinlerini,nefretlerini, çekememezliklerini göstermek için akbabalar gibi etrafında üşüşürler.Ama şunu bilmezler asil olan leş olmaz leş yiyiciler ise asaletli olmaz....
VE/FA
İyi akşamlar.....
111 notes
·
View notes
Text
BB:
[ verse one ] Bu nasıl bir çile Bu nasıl bir hayat Yine mi bu zehir kazanacak? Henüz çare bulamadım Umarım yıllarım daha iyi yaşanacak [ verse one ] Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediklerim Ben bu sonu hak etmedim I used the çare sentence from my Çay Erdal Bakkalda poem. Daha yirmi uç yaşındayım. [ verse one ] Bu nasıl bir çile, Bu nasıl bir hayat. Yine mi bu zehir kazanacak? Henüz çare bulamadım. Daha yirmi uç yaşındayım. Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediklerim Ben bu sonu hak etmedim yaziklar olsun [ verse one ] Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediklerim Ben bu sonu hak etmedim [ verse one ] Bu nasıl bir çile, Bu nasıl bir hayat. Saray kim kazanacak? Bu zehir hak kazanacak. Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. [ verse one ] Bu nasıl bir çile, Bu nasıl bir hayat. Bu zehir hak kazanacak. Kasıtlıydı tüm söylediklerim Ben bu sonu hak etmedim Zehir kim kazanacak? Kasıtlıydı tüm söylediklerim Yüzüme bak, yargıcım sensin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediklerim Ben bu sonu hak etmedim Zehir kim kazanacak? Çay, Erdal bakkalda içilir. Kalbim başka nerede olabilir. Henüz çare bulamadım. Daha yirmi yaşındayım Henüz çare bulamadım Daha yirmi yaşındayım [ verse two ] Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediklerim Ben bu sonu hak etmedim Yabancı bir ülkeyi kim kazanacak? kayıp bir oyun kim kazancak? Son veda kim kazancak? yabancı bir ülke
Who will win
Saray kim kazancak? Arkadaşlar galiba balkona ilk kim koşarsa senaryosu gerçekleşicek Düzgün bir gün Bu neyin sevinci ey yiyiciler? Yarın bir gün size, karınıza, çocuğunuza çöl bedevileri tarafından saldırıldığında sesinizi çıkarırsanız hayatınızı sikerim. Hdp meclise girince yaygara koparan güruh 10-20 sene sonra meclisi Araplara teslim edecek. Maaşınızı bi ekmeğe ve kiraya verip şükretmeye devam. #sonuçlar Düzgün bir aday olsaydı net bir şekilde kaybetmiş olacaktınız. Bu neyin sevinci ey yiyiciler? #sonuçlar En uyduruk evin kirası olmuş 8 bin hala korna çalıp kutlama peşinde aq izmiti Türkçe konuşamayan mahlukatlar benim geleceğimi belirleyemez. Hepiniz yargılanacaksınız #sonuçlar Sonuçlar - results vasat - mediocre. Yüzüme bak Çay, Erdal bakkalda içilir. Kalbim başka nerede olabilir. Henüz çare bulamadım. Daha yirmi yaşındayım [ verse one ] Çay, Erdal bakkalda içilir. Kalbim başka nerede olabilir. Henüz çare bulamadım. Daha yirmi yaşındayım [ verse two ] Yüzüme bak, Bu nası bi çile, bu nası hayat |beni senden farklı kılan ne? Senin hakkında çok şey bilmek istiyorum Sen tek taşasın, bense çifte gidiyorum Ben odaklanmışken o sakince bir yudum alıyor. Aynam her zaman kirli Yüzüme bak! Kalabalığa yetişmek için risk arıyorum Yüzüme bak! -Kaç, kaç, kaç! Bu nası bi çile, bu nası hayat Guzel günler de bizi görecek mi? Seni korumak istiyorum I just want to experience happiness Aynam her zaman kirli Sana davranmadım iyi [ verse one ] Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediklerim Ben bu sonu hak etmedim Bu çağda bu internet hızı insan haklarına aykırı sayılmalı Yapmak istediğim çok şey var Bu nası bi çile, bu nası hayat Yüzüme bak, Sen bu sonu hak Yüzüme bak, Bu nası bi çile, bu nası hayat Böyle ölmeyiz, füze at Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediğim Ben bu sonu hak etmedim [ verse one ] Yüzüme bak, yargıcım değilsin Yalvaracaksın reddettiklerin için. Kasıtlıydı tüm söylediğim Ben bu sonu hak etmedim Yazık değil mi Yargıcım değilsin, Yüzüme bak, Bu nası bi çile, bu nası hayat Böyle ölmeyiz, füze at [ verse two ] Çay, Erdal bakkalda içilir. Kalbim başka nerede olabilir. Henüz çare bulamadım. Daha yirmi üç yaşındayım Bu nası hayatmış bu nası bi çile [ verse two ] Bu nası bi çile, bu nası hayat Böyle ölmeyiz, füze at [ verse two ] Bu nası bi çile, bu nası hayat Böyle ölmeyiz, füze at
He put all that energy into winning over a woman he's known since childhood, only to cast a dark shadow over all her happiness.
0 notes
Text
Fazla yemek yemek kendimize bir şiddet uygulamasıdır. Kendi sınırlarını ihlal etmektir. Sindirim sistemi çalışırken tüm sistemler yorulur; sindirim sistemi (mide, ağırsaklar,pankreas, safra kesesi ve karaciğer) ve dolaşım sistemi (kalp), hormonal sistem (tiroid) hepsi yorgun olur! Yemekten sonra kalp hızlanır, pankreas çalışır, kan şekeri düşer, hafif üşüme ve uyku hali olur. Sindirim vücudu en fazla yoran faaliyettir. Bu nedenle yemekten hemen sonra koşulmaz, yüzülmez. Tüm vücut sindirimle meşguldür.
Hayata devam edebilmek, acıları bastırmak için keyif verici ve tekrar eden davranışlara yöneliriz. Sigarayı, bazen terk eden sevgilinin yerine koyarız; içkiyi anne babamızın artık bir araya gelemeyeceğini öğrendiğimiz andaki duyguyu bastırmak için içeriz; şekeri eksik sevgi, sevinç duygusunun yerine koyarız. Tatlı, şekerleme, makarna, börek bedenimizde çok kısa sürede serotonin denilen mutluluk hormonunu salgılatır. Ancak hemen arkasından hızla düşer ve tekrar daha da mutsuz oluruz. Hayatta biz insanlar neler isteriz acaba? Keyif, sevgi, mutluluk, özgürlük…
Ancak bunları istemek aklımıza gelmez bu kadar koştururken. Böbrek üstü bezinden salgılanan, kronik stres hormonu olan kortizol hormonu, negatif duyguları güçlendirme özelliğine sahiptir. Araştırmalar sonucunda stres altındaki insanların zamansız atıştırmalarına “teselli yemeği” adı verilmiştir. Teselli yemeğine sıkça başvuranlara ise “duygusal yiyiciler” denilmektedir. Biliyor musunuz neredeyse her iki kişiden biri “duygusal yiyici”dir.
Duygusal yiyicilik, yaşamımıza girmeyen veya hissedemediğimiz sevgi ve ilgi için hayatın tadını deneyimleyemediğimiz için yerini yiyecekle, yiyeceklerin tadı ile doldurduğumuz yemek alışkanlığıdır. İçinizdeki büyük boşluğu içeri bir şeyler atarak doldurmaya çalışırsınız. Ancak sizin içinizdeki boşluğun tam olarak neden olduğunu bilmemenizden ve boşluğun büyüklüğüne göre içeriye attıklarınız da bedeninizle beraber gittikçe büyür. Buna son vermek sizin, aslında bilinçaltınızın elinizdedir.
Unutmayın lütfen bedenimiz duygu ve düşüncelerimizin ekranıdır!
Sağlıkla, sevgiyle kalın…
Dr. GÖNÜL ATEŞSAÇAN
5 notes
·
View notes
Note
Neden vejeteryanlar et yiyenlere bela okuyor instada acaba? Herkes baskalarinin secimlerine saygi duysa nasil olur
İnekler: * ağlayarak bebeklerinden ayrılırlar ve kafalarına balta saplanarak öldürülürler*
Erkek civcivler: * doğdukları gibi diri diri öğütücülere atılarak parçalanırlar*
Tavuklar: * bitmek bilmeyen yumurtlama dönemi ardından nerdeyse hiç gün yüzü görmeden 2 sene aralıksız yumurtladıktan sonra öldürülürler *
Et yiyiciler: vejeteryanlar çok saldırgan ve agresif 😠 sadece huzur içinde yememe izin vermeliler 😡 Ben burada kurbanım, seçimime saygı duyun 😔
29 notes
·
View notes
Video
instagram
🎁 ÇEKİLİŞ ZAMANI 🎁
.
1 değil 2 değil 3 değil tam 10 şanslı takipçime evet evet yanlış duymadınız 10 dedim 😂 @hasanustakebap ‘tan çift kişilik SINIRSIZ ET/KEBAP ziyafeti hediye ediyorum. Çekilişe katılması çok kolay. Detaylar aşağıda. Bizimle birlikte sınırsız yemek yemeye var mısın? Varım diyorsan şartları yerine getirmeyi unutma 😉
. 🎗ÇEKİLİŞ ŞARTLARI🎗
.
🎯 👉🏼 Başta @hasanustakebap hesabını ve beni (@yiyenzi ) takibe almalısın.
.
❤ Videomuzu beğenmelisiniz👍
.
🎯 Yorum kismina birlikte yemek yemek istediğiniz en az 2 arkadaşınızı / eşinizi / dostunuzu etiketlemelisiniz.
🎯 Ne kadar farklı yorum yazar ve etiketlerseniz o kadar çekiliş hakkı kazanırsınız. Sınır yok! 🎯 Bunlara ek olarak şu sayfaları da takip etmeniz gerekli 👉🏼 @izzettinoral @gastroveler @uskudargurmesi 😊 🎯 Bu hesaplarda da bir çekiliş videosu var. Tüm çekiliş videolarındaki etiketlemeler de çekilişe dahil edilecek. Yani şansınızı 5 katına çıkarmanız mümkün. 🎯 Çekiliş videosu yayınlayan 5 hesabın altındaki yorumlar tek bir torbada çekilişe dahil olacak. Yani katılım bitince ayrı ayrı değil tek bir çekiliş yapılıp kazanan toplam 10 kişi tüm hesaplardan duyurulacak. 10 tane de yedek seçilecek. . 🌟 Kazananlar isterse bu ekiple birlikte 4 Şubat Pazar akşamı Hasan Usta Kebapta sınırsız yiyip içecek ✌🏻 İsterse çift olarak hakkını sonra da kullanabilecek🌟 . 🚫 Şartları EKSİK yerine getirenlerin ödülleri geçersiz olacaktır. 🚫 Ben dahil ünlüleri ve arkadas listenizde ekli olmayanları etiketlemeniz geçersiz sayılır! .
💥SON KATILIM 02 Şubat 2018 Saat 23:59
.
👍 Kazananlar STORY'den ve @hasanustakebap hesabından duyuracağız.
.
🙏 Herkese Bol Şanslar...
.
.
.
.
.
#hediyeçeki #çekiliş #yarışma #instagift #butikkampanya #çekilişzamanı #çekilişvakti #ziyafet #yiyiciler #yiyicitayfa #yiyenzi #hasanustakebap #izzettinoral #gastroveler #uskudargurmesi #yarisma #yarismazamani #yarışmazamanı #çekilişvar #cekilisvar #sınırsızet #ekmeksiznight #adanakebabınınzirvesi #kebabınzirvesi (Hasan Usta Kebap - İstanbul)
#ziyafet#adanakebabınınzirvesi#yarismazamani#yiyenzi#instagift#hediyeçeki#uskudargurmesi#yarisma#hasanustakebap#yarışma#ekmeksiznight#yiyicitayfa#izzettinoral#yarışmazamanı#çekilişzamanı#çekiliş#yiyiciler#cekilisvar#gastroveler#butikkampanya#sınırsızet#çekilişvar#çekilişvakti#kebabınzirvesi
0 notes
Text
Bir kadın olarak şunu anlamıyorum!
Neden süresiz nafakaya bu kadar meraklısınız? İmza toplayacak kadar? Bir de eşitlikten, adaletten bahsederler. En büyük hak yiyiciler! Kendi paranızı kazandığınız halde eski kocanın parasını yemeye heveslisiniz? Başka insanları düşünmüyorsunuz? Adam evleniyor ama hala eski karısına para veriyor? Bir çoğunun umrunda değil ama o para haram! Yani haram yiyorsunuz? Bunu gururunuza nasıl yediriyorsunuz? Adamla ilişkini bitiriyorsun sana karışamaz, sevgilin olsa bir şey söylemeye hakkı yok ama sana bakmak zorunda? Bu nasıl bir saçmalık? O kadar mağdur insan, karı koca varken bir de sözde aydın ama içi karanlık hemcinslerim imza topluyor! Bu ülkedeki ünlüler ne zaman bir halta yarayacak cok merak ediyorum.
6 notes
·
View notes
Text
. Evening (akşam kavun Sevgili) 😃
Hayatı uzatan bir ilacınız var mı?
Bir emirliği yöneten ve bilge bir adaçayı olan bir prens olduğu söylenir.
Bu prens her zaman güçlü bir genç adam olmayı ve yaşlanmamayı hayal ediyordu.
Akıllı bir adamdan, ömrünü uzatan ilacını getirmesini istedi ve isteğine gelip gelmediğini sorduğu her şeyi ona vermeyi vaat etti.
Hakim, yaşamı uzatacak ve gençleri hayatta tutacak bir ilaç bulmak için şehirlere ve köylere gitti.
Ancak bir köyü geçip insanlarına bir bitki veya yiyiciler sorduğunda, o köyün halkının kardeşlerin olduğu dağın tepesine gitmeleri ve belki de istediklerini bulmaları için tavsiye ettiği hayatı uzatır.
Hakim bu iki kardeşin yaşadığı yere gitti ve gün batımından kısa bir süre önce oraya geldi.
İlk ev küçüktü ve etrafındaki ��eyler dağıldı ve evin kapısının önünde yaşlı bir adam oturdu (onu yiyip içti), bilge adam onu selamladı ve yaşlı adam onu karşıladı ve karşıladı.
Hakim daha sonra ihtiyardan yarına kadar onunla kalmasına izin vermesini istedi.
Yaşlı adam konuşmadan önce
Evin içinden bir ses geldi ve karısı "Konuklarımız için ne yerimiz var?" Dedi.
Seni başka bir yerde buluyorum ...
Yaşlı adam yavaşça başını indirdi ve bilgeğe pişman oldu.
Çok güzel bir temizlik ve temizlik ve düzenlemeye sahip bir ev ise, kuş ve blöf seslerine ek olarak çiçek ve güzel bitki türleri ile çevrili olan Hakim, diğer eve gitti.
Ve eğer genç bir adam yüzünü ve elbiselerini bekliyor ve karısını bekliyor ve hoşgeldin diyorsa:
Bugün misafirimiz var!
Eşi Hakim'i memnuniyetle karşıladı.
İkinci gün, bilge adam adama ziyaretinin nedenini açıkladı ve ağabeyiniz gençken ve bir piramit varken ona neden sağlık ve gençlik olduğunu sordu.
Adam güldü ve ona şöyle dedi: Yanılıyorsun, küçük kardeşim ve ben ondan yirmi yaş büyüğüm !!
Bilge adam, erkeğin gençlikte hayatta kalmasının gizemini keşfetmek için hayranlık duydu ve büyüdü ve istediği herhangi bir şey için bunu bilmek istedi.
Adam ona söz verdi ama öğle yemeğinden sonra.
Öğle yemeğinde, adam ve karısı en iyi yemeklerini sundular ve sonra vadiye bakan bir ağacın altına oturdular, karısından vadinin altındaki korularına gidip karpuz getirmelerini istedi.
Böylece eş gitti .. ve bir saat sonra Batikha geldi.
🤓 Kocası karpuza baktı, üstüne attı ve karısına şöyle dedi: Hayır, sevgili karım !! Umarım bu karpuzu geri getirip başka bir taneyle bize gelirsiniz.
Eşimin başarısızlıkları: gözlerim !!!
Karısı vadiye düştü ve başka bir yayla geri döndü ... ama kocası ikna olmadı ve karısını tekrar gönderdi, göğsün bütün genişliğiyle karısına gitti ve vadiye gitti ve Batıkha'ya geldi. Bu kez adam karpuzu kontrol edip açtıktan sonra.
Hakim soruyu sordu ve gençleri tutan yiyicileri ya da otları bilmek istedi.
Adam yiyen ya da ot olmadığını, ancak sağlığımın ve gençliğimin sırrının karım olduğunu söyledi.
Onunla evlendiğimden beri sevgi, şefkat, şefkat, saygı ve takdirden başka bir şey bulamadım.
Hakim'in bir bahçede olmadığını ve tek bir karpuz olmadığını ve üç kez vadiye geldiğini ve karpuzun kendisi ile birlikte bize her geldiğinde, önünüzdeki işimden zarar gördüğünü veya hiçbir işaret göstermediğini biliyor muydunuz?
Bilge adam bu kadına hayran kaldı ve mutluluk, gönül rahatlığı, sağlık ve gençliğin eşi tarafından ilaç ve şifalı bitkilerle değil sevgisi, ilgisi ve ilgisiyle yaratıldığını fark etti.
Sen 👈 Seninle nasıl yemek yapıyorsun 🍉🍉🍉 🤪🥴 ??? Bütün karpuzlarına gönder.
2 notes
·
View notes
Text
Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor,
Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:
–"Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır.”
Orada bulunanlardan biri:
–"O gün sayıca azlığımızdan mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu.
-"Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.
–"Zaaf da nedir ey Allah’ın Rasûlü?” denildi.
–"Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!” buyurdular.
(Ebu Davud, Melahim 5/4297)
14 notes
·
View notes
Text
Windows 10 Bilgisayarı Hızlandırmanın 5 Yolu
Windows 10 Bilgisayarı Hızlandırmanın 5 Yolu
Windows 10 PC’niz normalden daha yavaşsa, farkında bile olmadan yaptığınız bir şey olabilir. Windows cihazınız beklenmedik şekilde sürekli olarak donuyor veya kilitleniyor mu? Yoksa açılması uzun mu sürüyor? Bilgisayar şarjı hemen bitiyor mu? Eğer öyleyse bilgisayarınız, kaynaklarını çok kullanışlı olmayan işlemlere harcıyor demektir. Bu nedenle, bu tür RAM yiyiciler bulmak ve bunları devre dışı…
View On WordPress
0 notes
Text
Haramı yedikçe yer doymaz insan
Helal lokma yeter hatta artar
Vatanını seven harama bulaşır mı
İflah etmez azdıkça azar
Ezilmişe kem gözle bakar
Şimdi değil amma
Zamanı var zalimliği kan kusar
Özenmeyin bu haramzadelere
Aha buraya yazıyorum
Gün gelecek
Haram yiyiciler özenecek
Garibin o bereketli lokmasına
Gökhan ER
0 notes
Photo
Bu konuda da dertliyim ya yine döndüm.
Ben adını yeni duyuyorum. Muhtemelen solcu bir gazeteci. Takip ettiğim muhalefet kendisini sıkça takip etmiş. İyi.
İyi de gazetecilik bu mu?
Bu sabah ev ilanlarını geziyim. Bir mezbelelik haline dönmüş bir ev buluyum. Aha bu 2500 liraymış diye fakir edebiyatı yapıyım.
Solcu gazetecilik bu mu?
Gazeteciysen aç sor, ev sahibine ulaş, bu eve nasıl bu kadar para istiyorsunuz de? Bu ev nasıl bu hale geldi de? Bunun yaşanır bir ev haline gelmesi için kaç lira masraf çıkması gerek de...O bölgede bu boyutta evler kaç liraya kiralanıyor de..
Ondan sonra gel yaz.
---
Bir kere yangın, sel baskını vb bir sıkıntı olmadıkça insan, helde ev sahibi içinde yaşadığı evi bu hale getirir mi?
Bunun içinde yaşar mı?
Sonuçta bende sadece varsayımda bulunacğaım ama büyük ihtimalle bu evi bu hale bir kiracı getirmiştir. Bunu kendi gördüğüm kiracılardan oluşan deneyimlerimle söylüyorum. Net bilmiyorum. En olası olan bu. O zaman bu evin sahibinin bu evden karı mı olmuştur zararı mı?
Bu ev sıfırken bu halde değildi herhalde.
----------
Önce de yazdım. Geçmiş yıllarda kiracıyla ben konuştum ben verdim evi. Emlakçıda kaşrımda otururken bakıyorum inceliyorum. Sıradan bir adam. Sokakta gördüğümüz herhangi biri.
Bizim evi ahır yapıp ahırda yaşayacakmış nerden biliyim?
Sadece bir iki örnek veriyim: Bir kapıya dört yüz beş yüz tane çivi çakar mısınız yahu?
Banyo kapısına beş yüz tane ince ince çivi çakmanın anlamı ne ola ki? Giyinip soyunurken elbisesini asmak için herhalde... Aklıma bu geliyor başka bir şey gelmiyor.
Mutfağın duvarları ocakta yanan yağdan duvar boyası üstünde yeni siyah bir katman oluşturmuş. Ampullerin açma kapama anahtarları yağ tabakası altında kayıp. Sadece mutfağın değil tüm evin anahtarları siyah bir katmanla örtülmüş. Ulan ne elmiş be... ne nurlu ne temiz elleri varmış ailenin. Ben sanayide arabaların altına yatıp çalışan çırakları gördüm. İnsan belki ancak öyle bir işte çalışırken eli yüzü yağ olur. Onu da temizlemeden çekip evine gitmez zaten.
Eve girince düşünüyor insan.
Diyelim ailece pislik içindeydiler. Kira diye önemsemiyorlardı. Bunların hiç mi eşi dostu akrabası gelmedi o eve. İnsan dışardan gelenden utanır orayı evim diye göstermeye.
İşte bende kiracıyım. Bu ev pislik pasak içinde olsa, bana gelen bir arkadaşıma burası kira desem ne önemi var. İçinde ben yaşıyorum halihazırda.
--------
Önce de yazdım. Bu dünyada her ne olursa olsun. Kimse kimseyi önemsemiyor gerçekten. Herkes kendine yontuyor.
Muhalefette bir umut bulmayışım da tam bu yüzden.
Yarın devrim olsa, olmaz da olsa bile hemen yeni yiyiciler türer. O rejimde hemen kendi dolandırıcılarını kendi üç kağıtçılarını kendi aç gözlülerini üretir. Üretmez mi?
------
Yeniden eve dönersek utanmazlıkla itham edilen yukardaki evin sahibi belki o evden kar etmek bir yana binlerce lira zarara uğradı. Üstelik biliyordur ki o evi pırıl pırıl edip kiraya verse bir kiracı gelip her şeyi bir anda mahvedebilir.
Bu ülkenin insan kalitesi ne ki kiracı kalitesi farklı olsun?
Ev sahibi muhtemelen şöyle düşündü.
“ zaten o eve harcayacak param da yok. olsa da kiracılar mahvetsin diye beş kuruş harcamam” Sonrada bakar o bölgede evinin emsali kiralara, diyelim dört bin beş bin... o da der ki, ben bakım masraflarını kiradan şimdiden düşüyüm, kullanışlı temiz olsa üç bin beş yüz lira edecek evi iki beşyüze veririm, Tutulursa kiracı temizler, bakımını yapar girer, tutulmazsa da boş beklesin.
Budur.
0 notes
Photo
Kirpiklerindeki kum taneleri*
Kumların fısıldadığı apaydınlık bir gün.
Aydınlık gün korkutur İçeri deliğine kaçar ölü yiyiciler Kemirenler sağı solu Beni İçimi Bildiğimiz bir şarkıyı Bıraktım Sıcak içimdeki her canlı zerreyi Yavaş yavaş öldürüyor Çekerek içindeki canı Kızgın kumuna Ağzımda tuzlu bir tat Yutkunamıyorum Tükürüğüm kuru diğer her şey gibi Dudaklarım çatlak Yürüyorum Bırakıyorum Aydınlık Burası ve orası İçine gömülüyor çığlıklarım kızgın kumların Bir sonraki adımı atıp atmamak arasında Geçiyor saniyelerin kararsızlığı Zaman karar veriyor Adıma gölgeme kumdaki izlere Fırtınanın sileceği izler Kaçıncı sevişme gibi silik buruk unutulmuş Sıcak Dudaklarımdaki çatlaklardan Sözcükleri çalıyor Sonra fısıltıları İsimleri Anıları Bırakıyorum Kimse yok Aydınlık bir gün Kirpiklerimden kumlar dökülüyor Bana dökülecek son bir damla bile yok Kumlar yuvarlanıyor Bırakıyorum Son canlılık da buharlaşana Sıcağa karışana kadar Kumlara gömülen bilindik bir şarkı...
3 notes
·
View notes
Text
Resulullah (sav) buyurdular ki:
Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu:"Hayır, buyurdular. Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çerçöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çerçöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!""Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?" denildi."Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular."
Hz. Muhammed (sav) Hadis-i Şerif
49 notes
·
View notes
Text
DARBE, KRİZ VE ŞARBONDAN KİM SORUMLU?...
Arslan BULUT
Halk arasında, "Darbeyle, ekonomik krizle yapamadıklarını hastalık yayarak yapmaya çalışıyorlar" şeklinde bir söz yayılıyor! Kimse, hastalıklı olduğunu bile bile Brezilya'dan sığır ithal edenleri, Mersin limanında gereken kontrolleri yaptırmayanları sorgulamıyor!
Gerçi, "Kırım Kongo kenesi" gibi biyolojik savaş silahları da Türkiye'ye bırakılmıştır! Etkisi hâlâ devam ediyor.
Kenan Tüfekçi, İnegöl'de ceviz bahçesine mini paraşütle böcek atıldığı iddiasıyla ilgili bir haber gönderdi. Daha önce de Bursa'da kestane ağaçlarını İtalya'dan gemilerle gelen arıların kuruttuğuna ve Kocaeli Akyazı ilçesinde fındık bahçelerini Amerikan beyaz kelebeğinin sardığına dair haberleri paylaşmıştı.
Eğer bu bir biyolojik savaşsa, sorumluları şarbonlu sığırları ithal edenler, Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı değil midir?
***
İktidar ve vatandaş sorumluluğu dış güçlere atınca sorunlar ortadan kalkıyor mu? Mustafa Temizer tam da bu konuyla ilgili uzun bir yazı gönderdi. Giriş bölümünde, Batı'nın Türkiye ve İslam âlemi üzerinde tarih boyunca emelleri olduğunu anlattıktan sonra şöyle diyor:
"Kendi sorunlarımıza kendimiz çözüm geliştirmek yerine üzerimizde hesabı olan yabancıların projelerini uygulayıp, sorunları büyütüyoruz, sonra da sorumlu ve suçlu arıyoruz.
Yıllardan beri ülkeyi yönetenler ülkenin bu hale gelmesinden sorumlu değil! İşi ehline vermeyerek ehliyetsiz, liyakatsiz yöneticileri iş başına getiren vatandaşlar sorumlu değil. Tek sorumlu ve suçlu dış güçler!
Bu iddia ile yöneticiler şunu demiş olur: Kendi irademizle hareket edemiyoruz. Dış güçlerin istekleri doğrultusunda hareket etmek zorunda kalıyoruz. Sonuçlarından da birinci derecede dış güçler sorumludur.
Aynı durum vatandaşlar için de geçerli. Seçimlerde işi ehline verme sorumluluğunu düşünmeyen vatandaş, devleti emanet ettiği insanların ehliyetsiz ve liyakatsizliğini kabullenmiyor. Suçu dış güçlere atarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor.
Yaşadığımız sıkıntılardan, hepimiz sorumluyuz. Sorumluluktan kaçarak hiçbir sorunumuzu çözemeyiz."
***
"Dürüst olmak kendimizi sorgulamak zorundayız;
* Yöneticilerin gözleri devlet ve millet menfaatinden önce malda, mülkte, servette olsun...
* Liyakat dikkate alınmasın. Devletin tüm imkânları akrabaya, tanıdığa peşkeş çekilsin...
* Elde edilen yetki fırsat bilinip yol yaparken yolsuzluk yapılsın, çalıp götürülsün. Yöneticilerin etrafına hep yiyiciler dolsun...
* Bilim adamları sus pus olsun. Hakkı söylemesin. Hakkı söylemek şöyle dursun yanlışa dahi fetva versin. 'Yolsuzluk, hırsızlık değildir.' desin...
* Uyaranlar, eleştirenler düşman görülüp terörist, vatan haini ilan edilsin...
* Eğitim, yargı, iflas etsin. Düşman dışımızdan önce içimizde olsun...
* Türkiye dahil 22 İslam ülkesinin haritasını değiştirmeyi öngören Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığı kabul edilsin...
* Dış güçlerin uzantılarına kol kanat gerilsin, devletin tüm imkânları seferber edilsin, ne isterlerse verilsin...
* Tek bir fabrika dahi yapılmasın. Tekel, Sümerbank, Demir Çelik, Telekom, SEKA ne varsa yabancıya satılsın. Satılmadık fabrika ve banka kalmasın...
* Vatan toprakları yabancıya satılsın. Karadeniz'e bile Araplar girsin...
* Tarım ürünleri pirinç, buğday, nohut, soğan, et.., hepsi dışarıdan ithal edilsin. Üretim unutulsun, devlet tüketimi ve israfı teşvik etsin...
* Yöneticiler her önüne gelene kansın...
* Türk ordusuna pusu kurulup Ergenekon, Balyoz davalarıyla darbe vurulsun...
Darbe girişimi ve ekonomik kriz olunca da tek sorumlu ve suçlu dış güçler olsun!"
***
"Kimse kimseyi kandırmasın. Düşman düşmanlığını yapıyor. Biz ne yapıyoruz?.. Hepimiz sorumlu, hepimiz suçluyuz..
Çözüm, parti ve cemaat taassubunu bir kenara bırakıp dürüst olmak, devletimize sahip çıkmaktır."
#ARSLANBULUT
1 note
·
View note
Text
Vücudun Çöpçüleri Makrofajlar Nedir?
Vücudun Çöpçüleri Makrofajlar Nedir?
Vücudun Çöpçüleri Makrofajlar Nedir? Yunancada büyük yiyiciler anlamına gelen makrofajlar vücut sisteminin çöpçüleri konumundadır. Vücut metabolizmasına karşı tehdit oluşturan patojenlere (hastalığa sebebiyet olan mikroplar) karşı var olan bağışıklık sistemimiz vücuda giren yabancı maddeler ile savaşmaktadır. Bunun yanında vücudun koruyucu kalkanı olan bağışıklık sistemi bir diğer adıyla immün…
View On WordPress
#Makrofajlar#Makrofajlar Nedir?#Makrofajların Görevleri?#Makrofajların Hastalıklar Karşısındaki Önemi Nedir?#Peki#Vücudun Çöpçüleri#Vücudun Çöpçüleri Makrofajlar#Vücudun Çöpçüleri Makrofajlar Nedir?
0 notes