#vecize
Explore tagged Tumblr posts
nimhandeee · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
“Hasretin alev alev içime bir ân düştü. Değişti hayal köşküm , gözümde vîran düştü”
57 notes · View notes
yurekbali · 2 years ago
Text
Tumblr media
““Aynalar pazarı” bir sosyal medya var elinizin altında. Buranın kuralı da değeri de bu. Günde bir milyon şiir, şiirimsi, vecize paylaşmazsanız, akşama kalmaz unutulursunuz. Orada görünmezseniz dünyada bir hayatınız olmaz. Eğer şiirle bağınızı buradan kuruyorsanız ölümünüz kutlu olsun! Dünya dolusu süprüntü sözle, basmakalıp duygularla, ortalama bir akılla edebiyat öğrenemezsiniz, edebiyat yapamazsınız. Nâzım, Dağlarca, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Necatigil, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever, Cahit Külebi, Can Yücel, Gülten Akın, Metin Altıok... okuyamazsınız, anlayamazsınız. Bir daha söylemiş olayım; şiir, insanların hayatında kitap olarak varsa vardır. İnsan belleğini üç-beş dakikaya indiren bir ortamda şiir kalıcı olabilir mi hiç?” - Şükrü Erbaş, Küçümsenmiş İçtenlik (Sitem Taşları)
17 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 1 year ago
Text
Tumblr media
Kişinin edebi, altınından hayırlıdır.
Rişte-i Cevâhir
147 notes · View notes
dareyynn · 1 year ago
Text
Tumblr media
Fakîh ol! Zira fıkıh ilmi,hayır ve takvaya götüren en faziletli önder, en kısa yoldur. Her gün fıkıhtan bilgini artırmakla faydalan! Faydalar deryasında yüz! Çünkü takva sahibi bir fakîh, şeytana bin âbidden daha şiddetli gelir.
İbni Abidin
43 notes · View notes
dareyynn · 2 years ago
Text
Burdayım burdayım işte burdayım 😂 @dilsuhhte
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
الاصل بقاء ما كان علي ما كان
Bir şeyin aslı olanın olduğu hal üzerine kalmasıdır
Nirdesiinnn ?? @dareyynn
19 notes · View notes
bozandeniz · 1 month ago
Text
Kurudu alfabemin membaları kurudu
Sair harfler yurdundan nutkum kovuldu
Veciz sözler dilimde hapsoldu
Kilitleri çözmeye canan gerek
Zihnimde nahivden dağların karmaşası
Sanki çağlar ötesinde yaşanmış her anı
Şu fırtınalı hayatın akşamdan sabahını
Bir ömrü beraber geçirmeye yaran gerek
Şehrin yanık tenli sokaklarında yapayalnız
Huruftan surlar inşa ettim içleri ıpıssız
Sarfi duvarlar o kadar soğuk o kadar cansız
Gönülde haneler yapmaya sultan gerek
Kızıl-Deniz Bozan
Tumblr media
7 notes · View notes
reyliika · 4 months ago
Text
4 notes · View notes
bazenmahir · 1 year ago
Text
Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı. Ne zaman ki kendimizi anlatamadığımızı farkettik, işte o vakit susmalar dostumuz oldu.
Mevlana
Suskunluğun Şairi: Mevlana
Derin düşünce ve duygularıyla tanınan bir şair ve filozoftur. Onun eserleri, insanın içsel yolculuğunu ve evrensel anlam arayışını ele alır. "Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı. Ne zaman ki kendimizi anlatamadığımızı fark ettik, işte o vakit susmalar dostumuz oldu." sözleri, insanın iletişim zorluklarına ve anlaşılamamanın getirdiği suskunluğa odaklanır.
Mevlana'nın bu ifadesi, insanların sözcüklerin yetersiz kaldığı anlarda sessizliği tercih ettiğini vurgular. Anlatmak istediklerimizi ifade edemediğimizde, susmak bir nevi güvenli liman olur. Düşüncelerin karmaşıklığı, kelimelerin kifayetsizliği kar��ısında, insanlar sessizliği seçer ve bu sessizlik, içsel bir derinlik arayışının bir yansıması haline gelir.
Mevlana'nın bu sözleri, insan ilişkilerinde anlayışın ve iletişimin önemini vurgularken aynı zamanda derin bir içsel yolculuğa da işaret eder. Belki de insanlar, kendi iç dünyalarında bulunan karmaşıklığı başkalarına ifade edememenin hüznüyle, sessizlikte bir teselli bulurlar. Mevlana'nın bu öğretisi, sözlerin sınırlarını aşarak, derin bir insanlık hikayesini anlatır.
Bu nedenle, Mevlana'nın bu veciz ifadesi, sadece bir şairin değil, aynı zamanda bir filozofun insanın iç dünyasındaki derinlikleri anlama çabasına olan katkısını temsil eder. İletişim karmaşıklığına rağmen, sessizlikte bir anlam bulma arayışı, Mevlana'nın öğretilerinde izini sürdüğü evrensel bir tema haline gelir.
Tumblr media
8 notes · View notes
seslimeram · 7 months ago
Text
Müşterek Talanı
Tumblr media
İkiyüzlü bir devinim içinde müştereklerimiz tarumar ediliyor. Bir yandan atıldı mı hemen hiç mangalda kül bırakılmayan hak tanzimi bahisleri açılırken öte yanda her şeyin eksik bir biçimde yarım yamalak kılınmasında yol alınır. Demokrasi pratiklerinde her anlamda uzaklaşılırken ortaya çıkan ucube düzen o müştereklerimizin yıkımını beraberinde yalın bir biçimde getirmektedir. Tümüyle doğrudan müdahalelerle hayat mefhumu tahrif edilip, tarumar olunuyor artık. Ekranlardan ve sahnelerden bambaşka bir yerin imgesi hemen tüm sözcüleriyle, imgeleriyle bildirilirken yaşanan yerin hakikati tarumar olunmasını bir türlü gizlemeye kafi gelmez. Hayat sıradan halk için esaret kılınır. Düze çıkılacak denilip durulurken, daim kalıcı bir çözümleme ve çökertme istikametinde yürümeye devam eder o muktedir ve avenesi. Yirmi bir yıllık bir iktidar deneyiminin suna geldiği konforla bir, beraberce dediğim dedik çaldığım düdük diye gidilen yolların ortasında, tek bir tökezleme dahi sıradandan bilinir. Oysa yönetenlerin bu halka hizmetkar olduklarından bahis açılıp durulur her durumda. Herkesin bildiği şekliyle egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diye bir veciz paylaşılıp durulurken, o millet bu millet değilse her kimdir ki!
Doğrudan, amasız, fakatsız bir yıkıcılık ekseninde tarumar edilmiş olan müştereklerimizi görebilmek mümkündür. Daha çok yakın zamanlarda var edilmiş Gezi direnişine sebebini sağlayan tarumar edilmiş doğanın ta kendisinden bunu görebilmek mümkündür. Kimisini bir sermayeye, kimisini özel şahıslara terk edilen arsaların varlığından, kamusal alanların birer hidroelektrik santral yapılması çabasından, termik santral yapılanına, bunları da aşan altın / bor vesaire madenciliğinde, kömür ocakları için imtiyazlı addedilen eline kan otura duran sermayeye peşkeş çekmelere vatan sevgisinin binbir türlü sureti ile o müştereklerin talanına örnek verilebilir. Bunlarla kalsa iyidir iki gıdım tatil hakkını, sahil kenarında bir soluk alma ihtimalini toptan tarumar eden, yedi-sekiz yıldızlı, bol yaldızlı, et pazarlarına, silah ve uyuşturucu pazarlarına sahne kılınan, hep ağır ağabeylerin, hatırlı insanlar denile gelen tiplemelerin birbirlerinden beter al takke ver külahlarına sahne kılınan otel rantları, plajlarını, diskolarını, tiny houseları, butik villaları, rezidansları ve daha bilmem neleri için heder edilen arazileri de göz önüne getirebiliriz pekala. Tümüyle kesintisiz kılınanın o tarumar etme, düpedüz yalın bir biçimde iğdiş edilen bir toprak parçasından ibaret değil topyekun sıradan insanların da müştereklerinin tüketilmesi olduğu son kertede barizdir.
Bianet’ten Vecih Cuzdan’ın haberini aktaralım: “6 Şubat depremlerinde büyük yıkıma uğrayan Hatay’da ‘rezerv alan’ belirsizliği ve yurttaşların bu belirsizliğe karşı tepkileri büyüyor.
Antakya ilçesine bağlı Akasya, Aksaray ve Saraykent mahallelerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ‘rezerv alan’ kapsamına alınmasına tepki gösteren yurttaşlara polis müdahale etti.
Saraykent Şükrü Balcı Caddesi üzerinde bulunan bir petrol istasyonu önünde toplanarak eylem yapmak isteyen yurttaşlara müdahale eden polis, bazı yurttaşları darp ederek gözaltına aldı.
Yaşananların ardından bölgeye gelen Hatay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü İsmail Ceylan, “22. Bölge, yani sizin deyimizle ‘mavi çizgili yerde’ bizim bir uygulamamız yok. Şu an için projelendirmemiz de yok. Şunu özellikle arz ediyorum: Devletin vermiş olduğu desteklerden faydalanın ki evi yıkılan vatandaşlarımız yerinde dönüşümle kendi evlerini rahatlıkla yapsınlar” dedi.
Yurttaşlar ise “Benim evim hasarsız, ben istemiyorum”, “Yalan” diyerek tepkilerini sürdürdü.
Nermin Yıldırım Kara: Kolluğun müdahalesi kabul edilemez
bianet’in telefonla ulaştığı CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, “Bugün yaşanan protestolar, depremzede yurttaşlarımızın evlerinin rezerv alan statüsünde olup olmadığının cevabını net bir şekilde almak üzere gerçekleştirilmiştir. Hatay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdürü ve bakanlığın sitesindeki bilgilerin uyuşmaması sebebiyle yurttaşlar bu durumu protesto etmek ve haklarını savunmak istemişlerdir” dedi.
Nermin Yıldırım Kara, yurttaşların sağlıklı bilgiye erişemediğine ve muhatap bulamadığını vurgulayarak, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ‘22. bölgede bir projemiz yok’ diyor ama bakanlığın internet sayfasında bu görülüyor. Birbirinizden haberiniz mi yok sizin?” dedi.
Depremzede yurttaşlara yönelik polis müdahalesine tepki gösteren Nermin Yıldırım Kara, şunları kaydetti:
“Biz deprem yaşamış bir kentiz ve insanlar mağdur oldukları bir konuda itiraz yükseltiyorlar. Gözaltı nedir ya? Kolluğun müdahalesi kabul edilemez. Bakın, o rezerv alan ilan edilen yerlerde hasarsız, az hasarlı evler de var. Geçmişte Bakan Özhaseki çıktı, ‘Biz genelde boş alanları rezerv alan ilan ediyoruz. Dolayısıyla bizim milletin hasarsız eviyle bir işimiz yok. Geçin oturun’ dedi. Bunun üzerine insanlar evlerinde tadilat ve güçlendirme yaptı, milyonlarca lira masraf ettiler.”
“Böyle bir yöntem olamaz”
Yurttaşların hasarsız ve az hasarlı evlerinden çıkartılmak istendiğini belirten Nermin Yıldırım Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Antakya’nın tamamını ‘rezerv alan statüsündedir’ diye kağıt yapıştırıp vatandaşa ‘Evinizi tahliye edin, yoksa kollukla sizi buradan çıkartırız’ diyorlar. Ama bunun bir mantığı yok. İnsanların itiraz ettiği temel sorun bu. Bizim de itirazımız bu yönde. Hasarsız evlere dokunmayın, bırakın az hasarlı evlerde insanlar otursun. Şu anda Hatay'da zaten sağlıklı bir yapı stoku yok. Buradaki mahallelerin tamamına ‘15 gün içerisinde alanı boşaltın’ diyorlar. Bu insanlar nereye gidecek? Böyle bir yöntem olamaz.”
Rezerv yapı alanı nedir?
“Kentsel Dönüşüm Kanunu” olarak bilinen 6306 sayılı kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen Bakanlıkça belirlenen alanlardır. Ancak 9 Kasım 2023’te yapılan değişikliklerle kanundaki “rezerv yapı alanı” tanımı da değiştirilerek halihazırda yerleşim alanı olan yerlere de el konulmasının önü açıldı.”
Doğrudan müşterek talanının her neye tekabül ettiğinin de örneklerinden birisidir o rezerv yapı alanı uygulaması. Depremin yıkıcılığının belki de doğrudan en çok tarumar ettiği bir sahnede, olur olmadık herhangi bir yerin istimlak edilmesinin sıradan insanların yaşamsal haklarını göz ardı ederken sesi çıkmayan bir iktidarın zoruyla / şiddetiyle birlikte imalinin ta kendisidir sorgulanması gereken. Evrensel Gazetesinden Hatay, Defne'den rezerv alan mağduru bir yurttaşın meramını paylaşalım:
“Hatay’da rezerv alan tartışmaları sürüyor. Sürdükçe de bizler için belirsizlik devam ediyor.
Rezerv alanı içinde evleri kalan ve evi az hasarlı olanlarla ağır hasarlı olanları karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Sırf rezerv alanı içinde olduğu için, az hasar almış evinden olmak istemeyenlerin mağduriyeti ne olacak? Bunu istemeyenler ne yapacak? Evinden, yurdundan olmak istemeyen halk ne yapacak?
Geçtiğimiz gün Türk Tabipler Birliği-KESK Koordinasyon Merkezi’nde, Hatay Deprem Dayanışması Derneği ve Hatay Depremzede Derneği bir panel düzenledi. Konuşmacı olarak da Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubeleri ve Hatay Barosu Afet Komisyonu’nu geldi.
“Rezerv alan, riskli alan sorunu” üzerine konuşulan panele halkın katılımı da yoğundu. Hatay halkı olarak rezerv alanlarının belirsizliğini koruduğunu yapılan açıklamalardan kaynaklı ciddi sıkıntılar yaşadığımızı bir kez daha dile getirdik.
Evrensel Gazetesi aracılığıyla da tekrar edeyim, panelde de konuştuk. Devlet hiçbir güvence vermeden ihaleler veriyor, halka sormadan, talepleri belirlemeden, hiçbir bilimsel çalışma yapmadan paylaşımlara başladı. Demografik yapı düşünülmüyor.
Mimarlar Odasından konuşan katılımcı da yapılan uygulamanın halkın kendi toprağını elinden alınması olduğunu söyleyerek, “Halk olarak kendi gücümüz yetmeyecektir kendi evimizi yapmaya, örneğin apartmanlar vs. var. Tamam devlet bize yapsın, bir yere kadar kabul edelim ama bizim reddettiğimiz şeffaf olmaması” dedi.
Evet, bize sorulmuyor, şeffaf olunmuyor. Meslek odalarına dahi bir açıklama yapılmıyor. Biz bilimsel verilerle, halkın talepleri doğrultusunda, şeffaflıkla bu işin yürütülmesini istiyoruz.
Hatay Barosu’ndan avukat da “madem bizi dinlemiyorlar, bize danışmıyorlar o zaman rezerv alanına karşı her mağdur vatandaş itiraz dilekçesi yazsın” dedi. Rezerv alanı içinde evleri olanlara tebligatlar geliyor, “15 gün içinde rezerv alanın içindeki evi boşaltman lazım” diye. Öğrendim ki bu süre içinde bizim de itiraz hakkımız var. Ne kadar çok itiraz edersek devlet bizi o kadar çok dinlesin istiyoruz. Avukatın da dediği gibi, “O yüzden itirazlarımızı çoğaltalım.”
Biz bu belirsizlik içinde daha çok beklemek istemiyoruz. İhaleler verilmiş durumda. Ama hâlâ Hatay halkının bilgisi yok. Neden gizli yapıldığı da muamma? Ancak biz itiraz edeceğiz, bizler barınma hakkımızı savunacağız!
Yasal bir güvence istiyoruz. Adil, şeffaf, bilimsel çalışmalar doğrultusunda, sosyal yaşamın ve demografik yapının bozulmamasını istiyoruz.”
İkiyüzlü bir devinim içinde müştereklerimiz tarumar ediliyor. On altı ay önce yaşanmış ol depremin ardından bugün halen yaraların sarılamadığı, bırakalım bir yaşamda tutma hali ve çabasını, insanların şimdisinin dahi köreltildiği, ellerindeki umut kıvılcımlarının dahi çalındığı bir yerde, barınma hakkının gasp edilmesiyle son vuruş gerçekleştirilmek istenir. Ölümden kurtulup hayatta kalmanın zorluklarını onca acıya rağmen var edebilenlere elini korkak alıştırmadan bir şamar daha indirilir devletçe. İhaleler dağıtılırken orada kalanları, o kenti ayakta tutanları görmek bir yana bir tek sorularına dahi yanıt verilmeden günler ve günler geçirilir. Belirsiz değil doğrudan bir tahakküm pratiği içerisinde müştereklerimizin sureti temsili bir kere daha hayal kırıklıklarına çıkartılır. Kötülüğün arşıalaya çıkartıldığı bir zeminin her günü cehennemin ta kendisidir. Böyledir.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel – Zorunlu Kaynakça Gazete Duvar
Meramda Paylaşılan Haberler
Hatay'da 'Rezerv Alan' Protestosuna Polis Müdahalesi – Vecih CUZDAN – Bianet
https://bianet.org/haber/hatay-da-rezerv-alan-protestosuna-polis-mudahalesi-296226
Bizler Barınma Hakkımızı Savunacağız – Defne’den Rezerv Alan Mağduru Bir Yurttaş – Evrensel https://www.evrensel.net/haber/520320/bizler-barinma-hakkimizi-savunacagiz
2 notes · View notes
aynodndr · 1 year ago
Text
Tumblr media
Sen bir şiir edinmişsindir kendine
bir şarkı,
yahut bir söz
dost gibi bir şey
bilir misin?
şiirlerdir bozuk kapleri doğrultan
bazen bir şarkıda bulursun onları
bazen veciz bir sözde
bazen bir kıtayla gelir canevine
ve şiirler merhem olur kalbine
sen bir bahar kurmuşsundur kapına
bazen bir menekşe ile,
bir lale, yahut zambakla
bazen de kır papatyaları ile...
bilir misin?
kırlardır el değmemiş topraklar
uzanırsın yeşil bir deniz gibi
bir şeyler bulur gibisindir...
her bahar bir merhem olur kalbine
sen sabahları bulmuşsundur kendine
ve uzatırsın yüreğinin penceresinden umudu
tertemiz çekersin
sır kokulu bir gökyüzü
bilir misin?
şairler de hem fikir
temizlenir bakmakla gökyüzüne yürekler...
sen bir gece bulursun kendine
saklarsın gözkapaklarında
güneşin emanetlerini
yastık altı yaparsın sayısız hüzün
bilir misin?
gecedir tüm hislerin uyandığı saatler
gecedir sabaha köprü,
gecedir hüzne arakadaş
uyanır her gece ayık hülyalarla yürekler
sen bazen de bir rüzgar bulmuşsundur kendine
rüzgar olmuşsundur her yeni gün
merhem olup esersin sözlerle
bilir misin?
rüzgardır nefeslerin ilacı
tozlaşır yâr kokulu çiçekler
taşınır tüm duygular kanatlarıyla
ve nefes nefes temizlenir yürekler...
Rüzgar
4 notes · View notes
hatiragulzaman · 1 year ago
Text
Tumblr media
💫💫💫
Furkân Suresi [77]Ayet:
(Ey Muhammed!)
De ki: "Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak."
Sûrenin son cümlesi, özel olarak Allah’ı bırakıp elleriyle yaptıkları düzmece tanrılara tapanlara; genelde ise yukarıda belirtilen gerçek dindarlıktan uzak, nefsânî tutkularını veya çeşitli fâni varlıkları, nesneleri, makam ve mevkileri Allah’a kul olmanın üstünde tutanlara, Allah’ı bırakıp onlara kul olanlara yönelik veciz bir uyarıdır. Buna göre insanın değeri, yalnız Allah’a kul olup O’nun dışındaki şeyler karşısında özgürleşmektedir. İnsan için en büyük suç ise –ister sözleriyle olsun, ister eylemleriyle olsun– ona kendi benliğini, gerçek insanlığını ve gerçek insanlık değerini, izzetini, onurunu kazandıracak temel kaynak olan Allah’ın dinini asılsız saymasıdır; insanoğlu yoldan çıkmışlığını sürdürdükçe dünya ve âhirette türlü şekillerde cezalandırılmaktan yakasını kurtaramayacaktır; sûrenin son uyarısı budur.
6 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 2 years ago
Text
Tumblr media
Ömrün bereketi, güzel ameldedir.
Rişte-i Cevahir
127 notes · View notes
dareyynn · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
46 notes · View notes
morkedisblog · 2 years ago
Text
Tumblr media
Atamızın kızı İstanbulun 2.ci havalimanına ismi verilen Türkiye ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu SABİHA GÖKÇEN👑ATATÜRKÜN dehasını neo naziler bile fark ediyorlar da bizim siyasal islam mıymıntıları hasetlerinden kuduruyorlar,örnek:şu faşist Avusturyalı neydi adı Gerth bilmem ne Türkçe olarak Atamızın kadınlar hakkındaki sözünü paylaşmış o söz bir Anadolu gezisinde söylenmiştir bir köylü kadın MUSTAFA KEMALİ❤görünce koşup önünde yere kapanır"sen bizim namusumuzu şerefimizi kurtardın paşam"der ATATÜRK eğilip kadını ayağa kaldırıp"EY ŞEREFLİ TÜRK KADINI SEN YERLERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL GÖKLERE ÇIKARILMAYA LÂYIKSIN"deyip verdiği sözü tutar manevi kızını dünyanın ilk kadın savaş pilotu yapar😍Bu arada Alman deyimiyle Türk hediyesi(rüşvet)gibisi yok Avusturyalı faşist lideri eşiyle Bodrum tatiline davet ettim adam Türkçe ve Atatürk isminin yanında kalple vecize paylaştı Allah bilir köye davet etseydim Müslüm babadan şarkı paylaşırdı😂zaten Allah 4 kusursuz insan gibi insan yarattı
1.MUSTAFA KEMAL ATATÜRK💘
2.MESİH İSA(JESUS)💜
3.HZ.ALİ💙
4. UNUTMABENİKEDİSİ(naçizane ben oluyorum)😉
Bugün Putin wagner kavgasında müzik paylaşmayı unuttum hep çiftetelli olacak değil ya Şeyh Şamil paylaşayım zaten o isim uydurmadır Adıgeler bu dans müziğine "Lahstan" derler de işte usa/rusya vakıflarından yemlenen papuçumun Adıge yazar ve profesörleri böyle tuhaflıklara bayılırlar😴Ukrayna soytarısı zelensky Putinle dalga geçmiş sevinme volody senin suyunda yakında ısınır cebellezi yaptığın Ukrayna kaynakları- hazine parası ve yurtdışı yardımlar cıa ve Avrupa birliğine aldanıp ölüme sürdüğün insanların ahı seni de tutar ALLAHIN KANUNUDUR HERKES ERKEN VEYA GEÇ YAPTIĞI KÖTÜLÜĞÜN DE İYİLİĞİN DE CEZASINI da ÖDÜLÜNÜ de BULUR HERŞEY AZOV TABURU VE NAZİLERE BAĞLI👈Belki halkına karşı milis kuvvet kuran diğer şalamayalara da örnek ve ibret olur da o oluşumları fesh edip dağıtırlar Putin/saddam/Kaddafi vs baksınlar o silahlı askeri oluşumlar halka karşı değil kendilerini yaratan kişilere karşı ayaklanırlar çünkü halktan alacakları yoktur ama efendilerinin makamlarında- gücünde-para kaynaklarında- iktidarlarında gözü olan çoktur bana vız gelir tırıs gider çok tııııııınnn çok fifi😴"KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ "DER BİR TÜRK ATASÖZÜ
6 notes · View notes
ah-val · 2 years ago
Text
Tumblr media
بسم الله الرحمن الرحيم
Hz Musa Tur Dağı'na giderken karşılaştığı dinsiz ama zengin, hali vakti keyfi yerinde bir adam ile karşılaşıyor.
Adam Hz Musaya,
"Allah ile konuştuğunu söylüyorsun ama bir kendine bak bir de bana bak." diyor.
Bir nevi Hz Musa'yı fakirliği ve sıkıntıları sebebiyle hakir görüyor.
Hz Musa üzgün Allah'ın huzuruna varınca bu halin hikmetini Yüce Mevladan soruyor.
Mevla Teâlâ ne güzel cevap veriyor :
" Huzuruma onu değil seni alıyorum."
-----------------
Dünya hayatı önümüze dokumamız için verilmiş halı tezgahı gibidir.
İpleri hazır renkleri dizilmiş...
Desen seçimi sana bırakılmış...
▪️Her nefes bir nevi kendi halımızın bir ilmiği hükmünde. Dokunulan her ilmik belki nefsani belki ilahi belki meleki belki şeytani olacak
▪️Peki bu halının deseni ne olacak?
Belki iblisî dokunuşlarla korkunç bir desen
Ya da Melek'i dokunuşlarla bir cennet bahçesi...
-----------------
Hazreti Ömer'in çok veciz bir sözü vardır:
"Ben insanların duasının kabul olmama kaygısı taşımam. Çünkü duayı duyan belli icabet eden belli.
Ben insanların dua etmemesinin kaygısını taşırım."
▪️Süfli dokumalardan uzak nefha-i ilahiye dokunuşları ile muazzam farkındalık üzerine dokuyabilmek duasıyla...
VESSELÂM...
3 notes · View notes
gokhanerturkey · 9 days ago
Text
Tumblr media
Dünya kültürüne katkıda bulunmak adına bu muhteşem mücadele ruhundan müthiş keyif alıyoruz.  İşimizi en güzel yapmanın gayretindeyiz; sevgili Nevzat TARHAN hocamız aşağıdaki veciz sözüyle her şeyi anlatmış:
•Bilgelik zekası yüksek kişilerin yaptıkları devrimsel işler vefatlarından sonra ortaya çıkar.
Mesela sırık, fasulye mevsiminde iki metre olur, en gösterişli bitkidir amma mevsim sonunda biter. Bir çam ise yavaş yavaş büyür ve ihtişamı onlarca sene sonra ortaya çıkar. Ceviz ağacı uzun süre sonra meyve vermeye başlar amma uzun ömürlüdür. Bilge kişiler de böyle uzun ömürlü, kalıcı işler yapan insanlardır.•
Prof. Dr.
•NEVZAT TARHAN•
0 notes