#varis nasıl tedavi edilir
Explore tagged Tumblr posts
Link
Bacakta Varis Oluşumunun 5 Nedeni, varis nedir, varis nasıl tedavi edilir, varis neden olur, varis çeşitleri, şekerkadın, sekerkadiln.com
#Bacakta varis oluşumunun nedenleri#varis#varis nedir#varis nasıl tedavi edilir#varis neden olur#varis çeşitleri#şeker kadın#www.sekerkadin.com
0 notes
Text
Varisi Önlemek İçin Öneriler
Yeni yazımız: https://www.kadinsi.net/varisi-onlemek-icin-oneriler/
Varisi Önlemek İçin Öneriler
Varisi Önlemek İçin Öneriler
Varis kesin olarak önlenebilen bir durum değildir. Varis yıllar içinde bacağa binen yükten dolayı oluşan damarların etkilenmesiyle oluşan bir durumdur. Bu durum birden ortaya çıkmayan bir durum olduğu için kaçınılmaz olarak bacaklara yük bindirildiği için kesin olarak önlenebilir bir durum değildir. Ancak varisten korunmak, oluşumunu yavaşlatmak ve ağrılarını azaltmak için yapılabilecek bazı öneriler bulunur. Öncelikle varisin oluşmasına yol açan uzun süre ayakta kalmak ve fazla kilo oluşumunu durdurmak varisin oluşumunu en çok etkileyen ve geciktiren etmenlerin başında gelir. Bacak kaslarının çalıştırılması için düzenli olarak bacak egzersizi yapılmalıdır. Yürüyüş yapmak ve bisiklete binmek varis oluşumunu durdurur. Diğer yandan uzun süre hareketsiz oturmakta varise neden olur.
Varis İçin Yapılacaklar
Varis bacaklara aşırı yük binmesi, bacaklarda kanın toplanması ile oluşan bir durumdur. Varis oluşumunu engellemek ve bacak sağlığını korumak için hergün düzenli olarak egzersiz yapılması gerekir. Günlük yarım saat yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi çeşitli spor aktiviteleri hem varis oluşumunu engeller hem de daha sağlıklı olmanızı sağlar. Uzun süre hareket etmeden ayakta durmak ve uzun süre oturarak çalışmakta varis oluşumunu etkiler. Topuklu ayakkabı varis oluşumunu artıran bir diğer etmendir. Daha çok spor ayakkabı tercih etmeniz gerekiyor. Kilo ve gebelik sonrası hareketsiz yaşam tarzı varis oluşumunu tetikler. Bacakların düzenli olarak soğuk suyla yıkanması hem varisi önler hem de daha genç görünmesini sağlar.
Varis Egzersizleri
Varis tedavi edilmesi gereken ancak tedavi sonrası da düzenli olarak belirli hareketlerin yapılması gereken bir hastalıktır. Varis oluşumunu geciktirmek ve varis tedavisi sonrasında düzenli olarak bacak egzersizi yapılması gerekir. bacakları topuklardan birleştirerek yukarı kaldırmanız ve bu işlemi 3 set halinde yapmanız gerekiyor. Eğer egzersiz yapmakta zorlanıyor veya yaşınız bu hareketleri yapmak için uygun değilse düzenli yürüyüş yapmanız gerekiyor. Diğer yandan bacak kaslarının çalıştırılmasında çok önemli bir görevi olan ve her yaştan insanın binebildiği bisiklet egzersizini de yapmanız gerekiyor. Bu şekilde bacaklardaki kan akışını düzenleyebilir ve varis tekrarını önleyebilirsiniz.
0 notes
Text
Varis Nasıl Tedavi Edilir?
Varis Nasıl Tedavi Edilir?
Varis, basit görülen fakat göz ardı edilmemesi gereken bir hastalıktır. Peki, varis tedavisi nasıl yapılır? Konuyla ilgili detayları yazımızın devamında bulabilirsiniz. Varis daha çok kadınlarda görülen bir atardamar hastalığıdır. Estetik açıdan rahatsız edici olan varis tedavi edilmediğinde hayati tehlike oluşmasına da sebebiyet verebilir. Varisi önlemek için günde en az 45 dakikalık yürüyüşler…
View On WordPress
0 notes
Link
Varis belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayfer Aydın,
0 notes
Photo
Sülük Tedavisi Nasıl Yapılır? Sülük Nelere İyi Gelir? Sülük Faydaları Nelerdir? Sülük Şişlik Yaparmı? Sülükler cilde yapışarak kan emen ince ve uzun yaratıklardır ve yaşamlarını devamı için kanla beslenirler. İnsanların vücutlarına konduklarında kan emmeye başlarlar. Sülük deriyi ısırdığında sülüğün tükürüğünde bulunan 100'ün üzerindeki madde deriye salınır. Genellikle, bataklıklarda, derelerde ve orman bölgelerinde yaşarlar. Sülük tedavisi binbir derde deva bir yöntemdir; vücuttaki iltihabı söker, cilt problemlerine iyi gelir, varise şifadır, ağrıları dindirir… Sülükler tarafından emilen kan; vücuttaki biriken hastalıklara sebep olan bir çeşit kirli kandır. Sülük tedavisi son yılların en popüler araştırma konularından biridir ve çoğu tıbbi ve geleneksel tedavide kullanılmaya başlanmıştır. Sülük Tedavisinin Faydaları Nelerdir? * Zihinsel ve fiziksel olarak rahatlamaya yardımcı olur.* Kan dolaşımını hızlandırır, kan akışını rahatlatır.* Vücuttaki iltihabı söker ve enfeksiyonları giderir.* Kireçlenmeyi %80 oranına kadar azaltır.* Vücuttaki ağrıları dindirir.* Kandaki toksinleri atar ve kanda pıhtılaşmayı azaltıp kan dolaşımına yardım eder.* Vücuttaki dokuları yeniler.* Cilt problemlerine iyi gelir.* Beyin hücrelerini canlandırıp sinir hücrelerini iyileştirir.* Alzheimer gibi akıl hastalıklarına karşı iyi gelir.* Kalp krizi geçirme riskini azaltır.* Bacak ülserini iyileştirir.* Ciltteki kırmızılıkları giderir.* Varise doğal şifadır.* Sindirim sistemini ve hafızayı geliştirir.* Eklemleri güçlendirip, iltihabı sökerek hareket kabiliyetini arttırır.* Kulak çınlaması, göz hastalıkları, dişeti iltihabı gibi hastalıkları iyileştirir.* Cinsel gücü artırır (Kan akışını ve beyin fonksiyonlarını geliştirir. Sülük Tedavisi Nasıl Yapılır?* Tok karnına sülük uygulaması pek makbul değildir. İdeal olan 2-3 saatlik bir açlık gereklidir.* Sülük tedavisinden 1-2 gün öncesi et süt vb protein içeren gıdaların alınmaması daha iyi olur.* Vücudun belli yerlerine konan sülükler, vücuttaki kanı emmeye başlarlar. Kan emilirken, vücutta faydalı enzimler ve bileşikler etkili şekilde çalışacaktır.* Sülükler tarafından emilen vücudunuz, kanlı kanlı gözükebilir. Sülük işlemi uygulandıktan sonra buralarda kanama devam edeceğinden pamukla bandaj yapılır. Kanın akması 24 saat sürebilir. Sülük tedavisi, vücudu kirlerden arındırmak için etkili bir doğal yoldur. Bu yöntem, kanın temizlenmesi vazifesi görür ve vücudunuzdan toksinlerin atılmasına yardım eder. Bu tedavi boyunca, sülükler vücudunuza ayrı ayrı konur. Sülükler, kirli kanı emerlerken, kan dolaşımında faydalı olan belli enzimleri çalıştırırlar. Bu yöntem, yıllardır vücutta biriken zararlı toksinleri vücuttan atarken, kanı tamamıyla temizler. Sülüğün salgılayıp kanımıza verdiği destekleyici enzimlerin vücutta girişiyle kanda yararlı bileşikler açığa çıkar ve bu bileşikler de bağışıklık sistemini güçlendirip, vücudun dayanaklılığını arttırır. Bu tedavi aynı zamanda kan pıhtılaşmasını yok edip kan akışını yeniler. Saç Dökülmesi İçin Sülük Tedavisi Kellik/saç dökülmesi, hem kadınların hem de erkeklerin yaşadığı, her gün yüzlerce saçın kafa derisinden düştüğü çok yaygın bir saç problemidir. Sülük tedavisi saç dökülmesi ve kellik için çok yararlı bir tedavi yöntemi olabilir. Bu yöntemle, saç kökündeki kan akışı hızlanır saç kökünün beslenip saç uzaması hızlanır. Bu yöntem aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir. Kafa derisinde kan akışının hızlanmasıyla, gerekli enzimler deride toplanır ve yeniden saç çıkışını hızlandırır. Bu yüzden, sülük tedavisi saçları dökülen kadın ve erkekler için oldukça tavsiye edilen bir tedavi yöntemidir. Sülük tedavisi ayrıca saçtaki beyazlamayı durdurur. Varisler İçin Sülük Tedavisi Sülük tedavisi, varis rahatsızlığı olan hastalar için de oldukça etkili bir yöntemdir. Bacak damarlarının genişlemesi sonucu oluşan varisler halk arasında çok yaygın görülen rahatsızlıklardandır. Damarlardaki artan basınç sonucunda kapaklarda oluşan zarar sonucunda meydana gelir. Bir diğer deyişle, varisli bacaklarda, damarlarda ayaklardan üst gövdeye doğru akan kanın akışı zorlaşır. Sülük tedavisi bacaktaki damarların kan akışını hızlandırır ve aynı zamanda bacaktaki ödemi atmaya yardımcıdır. Cilt Problemleri İçin Sülük Tedavisi Sülük tedavisi, birçok cilt probleminin iyileşmesinde oldukça yararlı olabilir. Egzama, sedef gibi rahatsızlıkları gözle görülebilir oranda iyileştirir. Bu tedavi cilt enfeksiyonları için de uygulanabilir. Sülük tedavisinde, ilk ısırmada sülükler sadece pis kanı emer. Temiz kan vücutta kalır. Bu işlem vücudun enfeksiyonlara sebep olan toksinlerden arınmasına yardım eder ve kan arındırılması görevi görür. Sülüklerin salyası, hiyalünoridaz denen madde sebebiyle anti bakteriyeldir. Bu da bakterileri azaltarak, cildi enfeksiyonlara karşı korur. Bu tedavi, selülit, siyatik (kalça sinirlerinin iltihabı), zona, diyabetik yaralar, kabarıklıklar, apseler için de etkilidir. Vücuttaki İltihaplanmalar İçin Sülük Tedavisi İltihaptan kaynaklı hastalıkların tümü, vücudun herhangi bir tarafına zarar verebilir. Bunu çözmek için sülük tedavisi etkili olacaktır. Sülük, kirli kanı emerken, sülüğün salyaları vücuttaki iltihabı geçirecektir. O yüzden, sindirim sistemi iltihaplanmaları, hepatit, pankreatit gibi tüm iltihaplanma çeşitleri sülük tedavisiyle iyileştirilebilir. Eklem Ağrıları İçin Sülük Tedavisi Eklem ağrıları birçok insan için şiddetli bir rahatsızlıktır. Bu ağrı, bir şeyleri taşırken veya yürürken kullanılan eklemlerde ağrı sonucu fark edilir. Bu sorunu çözmek için sülük tedavisi uygulanabilir, çünkü sülük salyası içerdiği bileşikler sayesinde iltihapları azaltıcı, eklem ağrılarını gidericidir. Bursa Masör | Bursa Masaj | Bursa Refleksoloji ~ 0543 325 46 12 #bursamasaj #bursamasör #bursarefleksoloji #fibromiyalji #belfıtığı #boyunfıtığı #sırtağrısı #selülit #migren #stres #sırtmasajı #kupaterapi #bardakçekme #hacamat #bursahacamat #kulunç #kulunçağrısı #kulunçağrıları #kulunçkırma #tetiknokta #fibrozit #boyunağrısı #belağrısı #hacamat #bursahacamat #hacamatbursa #hacamatolunşifabulun #nalbantoğlu #bursamasor
0 notes
Text
0 notes
Text
Varis Neden Olur Nasıl Geçer ?
Varis Neden Olur Nasıl Geçer ?
Erkeklere nazaran hanımlarda daha çok gözlemlenen varisler, bir toplardamar hastalığı olarak, güzel duyu dışı görüntüsüyle pek oldukça kişinin mesele yaşamasına niçin oluyor.
Güzel duyu, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, yazları pek fazlaca kişinin varis yüzünden güzel duyu problemler yaşadığını, buna ek olarak kaşıntı, bacak ağrısı, bacak yorgunluğu, şişme ve…
View On WordPress
#genç yaşta varis neden olur#Güneş#kılcal varis nedir#Varis#varis başlangıcı#varis bitkisel tedavisi#varis hastalığı nasıl geçer#varis neden olur nasıl geçer#varis nedir nasıl tedavi edilir#varis zararları#Yapar...
0 notes
Text
Cilt lekelerini nasıl yok ederiz?
Artık çillerinizi, güneş lekelerini, doğum ve hamilelik lekelerini ve akne izlerini, dert etmenize gerek yok.
Gelişen teknoloji kadınların imdadına yetişiyor. Lazer ya da kimyasal peeling sayesinde güneş lekeleri, çiller ve akne izleri, yanık ve doğum lekeleri, gebelikte oluşan lekeler silinebiliyor.
Kimyasal peeling ya da lazer yöntemi ile cilt lekelerini yok etmede yüzde 90’lık bir başarı elde edilebildiğini söyleyen Medikal Estetik Hekimi Dr. Sibel Esin Özgül, uygulanan tedavilerin özelliklerini anlatıyor…
Ciltte leke neden olur?
Lekeler, ciltteki melanosit hücrelerinin salgıladığı melanin pigmentinin ciltte birikmesi sonucu oluşur. Genetik yapı, güneşe maruz kalma süresi, kullanılan kimyasal maddeler, hormonal tabletler ve doğumsal faktörler leke oluşumunda etkilidir.
Güneş nedeniyle oluşan cilt lekeleri nasıl yok edilir?
Hassas ciltlerde görülen kahverengi lekeler daha çok göğüs, yüz, sırt, kol ve bacak gibi güneşe açık bölgelerde oluşur. Tedavisi lekenin büyüklüğüne göre planlanır. Hafif lekelerde kimyasal peeling’le soyma işlemi yapılarak sonuç alınıyor. Daha derin ve büyük lekelerde ise lazerle soyma işlemi yapılıyor. Güneşe karşı hassas olan insanların yaz aylarında güneşlenmemeleri, solaryuma girmemeleri özellikle cilt kanserleri açısından çok önemlidir. 50 koruma faktörlü kremle önlem almaları gerekir.
Çiller nasıl bir tedaviyle yok edilir?
Çiller, özellikle kış aylarında solar, yazın ise artış gösterir. Çil tedavisinde kimyasal peeling ve lazer uygulanır. Kimyasal peeling ile çilleri tamamen gidermek mümkün olmayabilir ama renklerini soldurarak oldukça iyi sonuçlar almak mümkündür. Sadece çilde değil, bütün lekelerde yapılan tedavilerde lekenin büyüklüğü, derinliği ve bulunduğu yere göre alınan sonuç değişir. Bazılarında lekenin sadece rengi soldurulur, bazılarında tamamen yok edilir.
Anahtarlı lazer denilen cihaz, çil lekelerinde oldukça iyi sonuçlar verir.
Gebelik lekeleri nasıl silinir?
Gebelik lekesi; gebelik döneminde oluşan, hormon hapları ya da doğum kontrol hapları kullanımı sonucunda kadınların en çok yüz bölgesinde meydana gelen, kahverengi ya da koyu kahverengi lekelerdir. Daha çok esmer tenlilerde görülür. Bu lekelerde daha çok lazerle soyma işlemi uygulanıyor. Buna ek olarak kimyasal peeling’le de destek tedavisi uygulanarak olumlu sonuçlar alınıyor. Gebelik lekelenmesine yatkın kişilerin, özellikle gebelik dönemlerinde ya da doğum kontrol hapı gibi hormonal hapları kullandıkları dönemlerde, yaz aylarında en az 50 faktörlü kremlerle korunmaları gerekir. Gebelikte cilt rengi koyulaşır, lekeler artar, varis ve ödem sorunu başlar...
Doğum lekeleri nasıl silinir?
Pigment lekelerinde lazer ve kimyasal peeling tedavisi uygulanıyor. Damarsal doğum lekelerinde endiyak lazer ile başarılı sonuçlar alınabiliyor. Ancak tek seans yeterli olmayabiliyor ve birkaç seans uygulamak gerekebiliyor. Damarsal lekenin büyüklüğü, yeri ve karakteri, uzman hekimler tarafından belirlenip tedavisinin planlanması gerekiyor.
Lazer ile hangi tür cilt lekeleri silinebilir?
Lazer; doğumsal lekelerde, güneşe bağlı lekelerde, gebelik lekelerinde, çillerde, akne lekelerinde, yaşlanmaya bağlı lekelerde kullanılıyor.
Özellikle doğumsal lekeler dışındaki lekelerde yüzde 90’a varan başarı sağlanıyor. Doğumsal lekelerde başarı ise lekenin özelliğiyle bağlantılı. Bunlarda başarı, yüzde 70’e inebiliyor.
Ciltteki yanık lekeleri nasıl temizlenir?
Yanık lekelerinde yanığın türü, ne şekilde oluşmuş bir yanık olduğu tedavi açısından önemli. Yanığın şekline, oluştuğu yere, büyüklüğüne, derecesine göre tedavisi değişiyor. Bazı yanıklarda cerrahi tedaviden destek alınması gerekiyor. Güneş sonucu oluşan yanıklar ile lazer yanıklarında lazerle soyma işlemi ya da kimyasal peeling ile tedavi sağlanıyor. Yanık tedavisinde tıbbi ilaçlardan destek alınması da önemli. Çünkü yanığın iyileştirilmesi için birinci sırada ilaç tedavisi geliyor.
IPL yöntemi hangi cilt lekelerini temizlemede kullanılır?
IPL lazer, soğuk lazer de denilen, aslında tam bir lazer olmayan cihazdır. Bu cihaz, direkt ciltteki melanin pigmentini hedef alır ve onun üzerinde gösterdiği etkiyle orada bir kabuklanma meydana getirir. Yaklaşık iki hafta içinde bu kabuklanma ortadan kalkar ve altından sağlıklı beyaz doku açığa çıkar. Bu işlem yapıldıktan sonra üç hafta boyunca en az 50 faktörlük kremlerle işlem yapılan bölgeyi güneşten korumak gerekir.
IPL’in dalga boyu, kılı tanıyan lazerin dalga boyundan farklı olduğu için IPL epilasyonda etki sağlayamaz, dolayısıyla bu cihazı epilasyonda kullanmak doğru olmaz. Cildi yenileme, gençleştirme ve lekeleri tedavi etme özelliği vardır. Kolajen sayısını artırdığı için dokuda ciddi gençleşme ve iyileşme sağlayabilir. Kişinin ihtiyacına göre seans sayısı değişir, ama 4-5 seans lekeler ve yaşlanma tedavisinde yeterli olur.
Hangi cilt lekeleri tedavi edilemez?
Güneş lekeleri, doğumsal lekeler, gebelik dönemindeki hormon duyarlılığından oluşan lekeler, akne izleri, çiller, foto yaşlanmaya bağlı lekeler ile doğumsal lekelerin içinde yer alan damarsal lekelerin yüzde 90’ı tedavi edilebilir. Ancak tedavi edilemeyen, sadece renginin hafifletilmesiyle sonuçlanan lekeler de var. Damarsal lekelerde özellikle endiyak lazerle, lekenin özelliğine, çapına, yerine göre seans sayısı belirlenerek başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Bazı leke tedavilerinde lekeyi giderdikten sonra yaz aylarında lekeler tekrarlanabiliyor. Bu nedenle güneşten korunmak çok önemli. Ultraviyole A ve B’ye karşı koruyucu olan yüksek koruma faktörlü güneş kremlerinden yararlanılmalı. Özellikle yüz için sadece yazın değil kışın da krem kullanmak gerekir. Böylece yaşlılık lekelerinin de önüne geçilmiş olur.
0 notes
Link
0 notes
Text
Varis Nedir? Nasıl Oluşur? Nasıl Tedavi Edilir?
Varis Nedir? Nasıl Oluşur? Nasıl Tedavi Edilir?
Genelde bayanların daha çok şikayet ettiği bir durum olan varis, damarların bükülmesi ve ten üzerinde hoş olmayan bir görüntü oluşturması durumudur. Kadınlardaki bazı hormonlar varis oluşumunu arttıran özelliğe sahiptir. Vücutta pompalanan kan kalp kapakçıklarına geldiğinde, kapakçıkların tam kapanmaması sonucunda fazla basınç yapmakta ve bacaklardaki toplar damarların genişlemesine sebep…
View On WordPress
0 notes
Text
Mide Kanaması: Sebepleri, Belirtileri, Teşhisi Ve Mutlak Tedavisi
Varis kanamaları ve ülser kanamaları sonucu ortaya çıkan rahatsızlıktan biridir. En sık görülen sebebi ülser kanamalarıdır. Ülser kanamaları; mide ülseri, 12 bağırsak gibi. Mide kanamasının oluşmasındaki etken kişilerin öğürmesi sonucu yemek borusunun ucundaki yırtıklarından da kaynaklanabilir. Kişinin kullandığı ilaçlar mide kanamasına sebep olabilir. 12 parmak bağırsağı ve yemek borusunda meydana gelen tahriş ve yaralanmalar sonucu bağırsaklarda ve mide mukusundaki damarların çatlaması ve biriken kanın dışarıya atılma şeklidir.
İçeride biriken kan bir süre sonra mide bulantısına sebep olacak ve dışarıya kusma yolu ile atılır. Ağızdan gelen kan mide kanaması ve iç kanaması belirtisidir. Boğaz tahrişi olmadığı müddetçe mideden gelen ve dışarıya atılan sıvının rengine ve yoğunluğuna dikkat edilmesi gerekir. Sindirim zorluğu yaşanıyor, dışkı atımında yarım çay bardağı olacak şekilde kan dışarıya atılıyor ise yakın bir sağlık kuruluşuna gitmeniz gerekir.
Mide Kanaması Belirtileri Nelerdir, Ülser Nasıl Oluşur ?
Midede bulunan mikrop ve bulunan fazla mide asidi sonucunda ülser oluşur. Ülserin oluşmasına sebep olan ağrı kesiciler ve sık kullanılan aspirin gibi ilaçlar mide kanamasının oluşmasına neden olabilir. En çok korkulan yan etkisi kanamalardır. Mide kanaması yaşayan kişilerde ilk belirtiler dışkı ve renginden belli olabilir. 70 Ml kanın bağırsak ve mide de birikmesi sonucu dışarıya atılması durumudur. Siyah ve kötü kokulu olan dışkılar mide kanamasının belirtisidir. Kişilerin kusması da mide kanamasının belirtisidir.
Mide asidi ve kanın karışması sonucu ortaya çıkan sebeplerden biridir. 12 bağırsaktan gelen mukoza aynı zamanda yemek borusunu da zedeler. Mide kanamasının belirtisi olan bu mukozalar mide girişinde birikerek yaraların oluşmasına neden olacaktır. Eğer mide kanamasında 1.50 LT oranında bir kanama olduysa kişilerde şuur kaybı ve bayılma nöbetlerinin geçirildiği görülebilir.
Mide Kanaması Nasıl Önlenir, Farkında Olmadan Nasıl Anlaşılır ?
Mide kanamasından önce oluşan gastrit gibi hastalıklar ilaç tedavisi ile önlenebilir. Bunun için kullanılan ilaçlar midede bulantı ve kusmalara neden oluyor ise mide çeperinde kanamalar olduğunun belirtisidir. Kan bulantıyı uyandırdığı için kişiler kusmaya başlar. Bu bulantıda kişiler kendini halsiz hisseder bu yavaş olan kanamaların belirtisidir ve kişiler bir süre sonra hastalıklı gibi olur. Fakat abondan denilen büyük ve hızlı kanamalarda hasta anlık olarak düşebilir, tansiyonu düşer ve taşikardileri olabilir. Bu tür hastalar dışarıya kusmaya başlar. Kanama belirtisi tamamen miktara bağlıdır. İçeride olan kanama ne kadar fazla ise kişilerin yaşayacakları sağlık sorunları farklı farklı olacaktır.
Mide kanamasını uzun süredir yaşıyor ve farkında değilseniz kansızlık problemi ortaya çıkabilir. 1 çay bardağını geçen kanamalarda dışkının rengi katran rengi gibi simsiyah ve parlak bir renk alacaktır. Eğer bu oran fazla ise dışkı rengi vişne rengini alır ve cıvıklaşır şekilsiz bir hal alır. Mide kanaması sırasında mide iç haznesi kan ile dolduğunda kişiler bir anda kusmaya başlar. Bu kusmuğun rengi de kahve telvesi renginde olacaktır. Eğer bu kanama yarım litreyi geçtiğinde kişide baş dönmesi, kendini kötü hissetme, terleme ve içinin geçmesi gibi durumlar sebep olur.
Mide Kanaması Neden Olur?
Midede bulunan örtülerin bir süre sonra zedelenmesi sonucu ortaya çıkan harabettir. Eğer romatizmal bir ilaç kullanıyor ve ağrı kesici hapları aldıysanız bu ilaçların yarattığı direk etki ile birlikte mide kanamasına sebep olabilirsiniz. Bunun yanında mide asidinin yükselmesine neden olan ve bu asittek bakterilerin çoğalmasına neden olan gıdaların tüketiminde mide çeperinin yırtılmasına neden olursunuz. Bu durumda midenin kanamasına neden olur. Mide zarını koruyan mukus tabakasının zarar görmesi, mide asidi sonucu delinmesi ve yırtılmasına neden olması, mide örtüsünü koruyan damarlara zarar verilmesi sonucu iç kanama gerçekleşecektir. Mide ülserine neden olan bakterilerden biri de helikobakter pilori gastritidir. Bu gastritin ve asidin yükselmesi sonucu dış çeperin zarar görmesi ve mide örtüsünde kanamalara sebep olduğu görülür.
Mide Kanseri Kanamaya Sebeb Olur Mu?
Mide asidinin iç örtüye zarar vermesi ve mukoza bozulmasına neden olan bu gastritler mide kanamasının nedeni olabilir. En önemli nedenlerden birisi ise mide kanseridir. Mide kanseri iç örtüden ortaya çıkar. Bu bölgedeki kanser belli bir büyüklüğe oluştuğunda mide damarlarının kendini besleyememesi ve taşıma yapamaması sonucu ülserleşir ve kanamaya başlar. Buna aynı zamanda sindirim sistemi kanaması da denir. Yemek borusu, mide ve 12 parmak bölgesinde gerçekleşir. Mide kanamasının %50’ni mide ülseri sebep olur. Bunun dışında gastritler ve doğuştan patolojiler, tümörler kanamanın sebebi olabilir. Sessiz ülserlerde ilaç kullanımı sonucu ortaya çıkar. Bu ülserlerde mide kanamasına neden olur.
Hangi Gıdalar Zararlıdır Ve Tehlike Saçar
Asitli tüketilen ve sindirimi zor olan gıdalarda midenin hazmını zorlaştırdığı için 12 bağırsak bölgesinde yara oluşumuna ve yırtılmasına sebep olur. Mide kanamasına neden olan en önemli faktör ise mide asidinin normal PH seviyesinin üstüne çıkmasıdır. Mide asidini kontrol altına almak için ağrı kesici ve romatizmal hap ve ilaçların kullanımına dikkat edilemsi gerekir. Mide kanaması yaşayan hastaların daha önce mide problemi olup olmadığı tümör, kanser ve gastrit gibi rahatsızlıklarının olup olmadığı belirlenmelidir. Mide kanamasına neden olan ve büyük kanamalara sebep olan 12 bağırsak yırtılmaları sağlık için önemli risk taşıdığı bilinmelidir.
Mide Kanaması Teşhisi Nasıl Konur?
Mide kanaması ya da üst mide bağırsak sistemi kanaması; yemek borusuna ya da 12 parmak bağırsağına ait olabilir. Bu kanamaya sebep olan bakteriler ve gastiritler kişilerin dışarıya öğürmesine neden olur. Eğer öğürüldüğünde gelen olaya kahve telvesi şeklinde ve vişne rengini almış ise bu bölgede bir kanama olduğunun bilinmesi gerekir. Aynı zamanda dışkı sırasında aniden olan kanamalar ve dışkının katran rengini alması da kanamanın olduğunun belirtisidir. Çay bardağının yarısı kadar eğer içte kanama olmuş ve bağırsaklarda birikmiş ise bu dışkı esnasında dışarıya atılır. Bu durum kişilerde halsizlik, uyku hali, kansızlık problemi ve tansiyon düşmesi gibi sebeplere neden olabilir.Tüketilen gıdaların baharatı, tuzu, acısı ve asidi önemlidir. Bu gıdalar olduğu gibi sindirildiğinde sindirim problemleri ortaya çıkacaktır. Biriken ve sindirilemeyen bu gıdalar mide örtüsüne yapışarak aşınmasına neden olabilir.
Kişiler dışarıya öğürdüklerinde gelen kusmuğun vişne rengini aldığı ve kahve telvesi kıvamında olduğunu söylüyor ise bu kişilerde 12 parmak bağırsağı kanaması ya da üst sindirim sistemlerinde bir yırtılma oluştuğu bilinmesi gerekir. Hastanın yemek, mide ve 12 parmak bağırsağına ait olan bir ülser ya da yaranın varlığı kanamaların ortaya çıkmasına sebep olduğu bilinmelidir. En sık görülen sebep ise ülser kanamasıdır. Ülserin dışında; erozyon denilen romatizmal ve ağrı kesici ilaçların kullanılması sonucu mide asidinin yükselmesi ile oluşur. Aspirinin çok kullanılmasında da kanamalar olur.
Başka bir teşhis ise özafagus varisidir. Bu varis karaciğer sirozu olarak ta bilinmekte. Yemek borusundaki varislerin açılması sonucu olan kanamalardır. Mide, yemek borusu ve 12 parmak bağırsağında yaşanan kanamalarda dışkının katran rengini alması; kusmuğunda kahve telvesi gibi bir görüntü alması kanamaya konulacak teşhislerden biridir. Öksürme esnasında ağızdan gelen kan karaciğer sirozundan oluşan iç kanamanın sebebidir. Bağırsak ve mide de biriken kanın bir süre dışarıya atılmasıdır. Yediğiniz besinler ve içtiğiniz gıdaların sindiriminde zorluk çekiyor ve dışkı atımında kanamalar yaşıyor iseniz mide kanaması yada 12 parmak bağırsak yırtılması yaşıyor olabilirsiniz.
Tüketilen besinlerde acı, ekşi ve asitli gıdalar tüketildiğinde midede yanmalar ve sızılar hissediliyor ise mide örtüsünün hassas olduğunu gösterir. Buna rağmen bu besinlerin tüketimine devam edilir ise kişilerin mide mukozalarındaki bakteri artarak zarın delinmesinde ve çeperinde yaralar oluşmasına neden olacağı bilinmelidir. Sindirim esnasında bağırsak damarlarının çatlaması ve yırtılması kanamalara neden olur. Bu durum yaraların kendini yenilemesine ve her dışkı atımında iç kanamaya sebep olur. Tuvalete çıkıldığında dışkının atılması sırasında kanama yaşıyor ve bağırsak bölgesinde yanmalar hissediyorsanız iç kanama geçiriyor olabilirsiniz. Bunun için kanamanın miktarına, bulantı ve kusma durumuna, dışkıdan kan gelmesi ve rengine bakılarak yakın bir sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekir.
Mide Kanaması Tedavisi Ve Yöntemleri
Mide kanamasının oluşumuna neden olan mide rahatsızlıkları, yaraları ve yırtılmaları eğer gastrit oluşumuna ve mide asidi bakterilerini arttırmış ise buna ilaç tedavisi uygulayarak kanama tedavisi uygulanabilir.
Midenin kanamasına neden olan yaranın sebebi helokobakter ise asit azaltıcı tedavisi yapılmalıdır.
Eğer kanama sebebi kanser ise cerrahi, damarsal bir sebep ise endoskopi tedavisine girilebilir.
İki şekilde tedavi edildiğini bilinmeli; ilaç tedavisi ve endoskopi tedavisidir. İlaç tedavisi dışında ikinci tedavide hasta hastaneye alınarak tedavi sürecinden geçmesi gerekiyor. Kanama ile gelen hastalarda ağız beslenmesi sonlandırılır ve damar yolu ile beslenmesi sağlanır yani serum tedavisi. Böylece kanamanın önüne geçilmesi sağlanır ve hastanın sağlığı riskten çıkmış olur.
Kanamanın oluşum şekli ve nedenine göre iki farklı yöntem uygulanır. Midenin hassasiyetine göre ilaç tedavisine başlanır. Mide asidi fazla olan hastalarda tercih edilen ilaç dozajları farklı farklıdır. Kanaması durmayan ve bulantı haline çeviren hastalarda endoskopi uygulamasına girilir. Çekilen filmler sonucu kanayan bölge ve neden olan sebep saptanarak damardan serum yolu ile tedaviye başlanır. Kanamaların durmasını engellemek için ağız yolu ile beslenme bir süre ertelenir. Hastalar besinlerini serum yolu ile alırlar. Böylece bağırsak, mide sindirimi ve dışkı sorunu yaşamadan kanamanın önüne geçilmiş olur. Kanamanın tedavisinin sonuç alması için ağrı kesici ve romatizmal haplardan bir süre uzak durulması gerekiyor. Bu haplar mide asidinde yükseliş yaparak yaraların oluşmasına sebep oluyor.
Kişi Kendini Nasıl Korur Nasıl Tedavi Edebilir?
Kanamanın olduğu bölgede bulantı ve öğürmeye yol açacak mukoza salgılanıyor ise kişinin bol su içmesi gerekir. Su içerek temizlenen bu mukozalar yemek borusuna kadar ulaştığında kişilerin kusmasına neden oluyor. Buda hastayı halsiz düşürerek tansiyonunun düşmesine neden olur. Bakterilerin ve mide öz suyunun asit ile dolmadan erken teşhis edilmesi hastanın sağlığına kısa sürede kavuşmasında etkili olacaktır. Mide asidinin oluşmasına etkili olan aşırı stres, üzüntü ve sinirde damarların çatlamasına ve kramp girmesine neden olur. Bu durumda kişilerin mide kanaması geçirmesine ve mide öz suyunun dışarıya atılması için öğürmesine neden olur. Zorlanan 12 parmak bağırsaklarında yırtılmaların yaşanması sonucu kişiler kahve telvesi şeklinde kan kusabilirler.
Mide Kanaması İle İlgili Bazı Rakamlar(ABD Verileri)
ABD verilerine göre mide kanamasında en etkili olan faktörlerden biri de; alt gastrointestinal sisteminde oluşan yaralardır. Genel olarak bakıldığında kalın bağırsak bölgesinde oluşur. Bu bölgede zayıf olan zarlara tutunan bakteriler bu bölgelerde yara oluşumuna sebep olurlar. Bağırsak fıtığı ve divertiküloz hastalıkları buradan doğmakta. Damarların büyümesi ve genişlemesi sonucu esnemeye başlar. Bu durum damarların çatlamasını ve kan dolaşımını engeller. Anjiyodisplazi, chron hastalıkları, ülseratif kolit gibi hastalıkların oluşmasına neden olur. Bu hastalıklar midedeki asit bazının artmasına neden olur. Normal insan bünyesinde mide pH değeri 1 – 2 arasında değişir. Fakat bunun üzerine çıkan kişilerde mide kanamaları ve sancılarına neden olur.
Normal insan mide özsuyu %0,3 değerinde asit barındırır. Mide asidinin güçlü yapısı kendi başına mide mukusunu delecek niteliğe sahiptir. Güçlü olan bu aside dışarıdan ekstra gıda, ilaç ve diğer yollarla asit desteği yapıldığında mide delinmesi ve kanamalarına sebep verir. Besinlerin düşük PH değerinde olması ve zararlı olması mide asidinin tehlikesini daha çok arttırır. Pepsinozin sisteminin doğru ve sağlıklı çalışması midenin korunmasını ve dış tehlikelere karşı daha duyarlı olmasını sağlamakta. Mide asidinin yapısından dolayı 1 hidrojen atomundan oluşur. Aynı zamanda PH sıralamasında numarası 1’dir. Kuvvetli asit olması nedeni ile yapısı hidrojen gazı halindedir. Mide asidinin hidrojen gazı halinde olması durumu mideye inecek olan her besinin eritilmesi anlamına gelir. Bu yüzden besinlerin PH değerlerinin sağlıklı ve verimli olmasına dikkat edilmesi gerekir. PH değeri yüksek olan gıdaların tüketilmesi 1-2 aralığındaki olması gereken mide özsuyunu korur. Aşırı asitli, acı ve ekşinin tüketilmesi bu asidin sınırını aşmasına neden olur. İlk olarak kalın bağırsak ve mide mukusunda oluşan hassas bölgelere yapışan bakteriler bu bölgelerde yaralar oluşturmaya başlar. Sonuç olarak ülser ortaya çıkar. Ülser olan midenin tedavisi genel olarak ilaç tedavisidir. Ülsere yakalanmış hastalarda PH değeri 2’nin üzerinde olmakta. En yüksek değerdeki hastalarda ise mide kanamasına neden olarak iç kanama yaşanmasına neden olmakta. PH değeri 1’in altına düşen kişilerin midesi ise hassas oldukları için ağız yolu ile beslenmeleri zorlaşır. Mideye alınan her türlü gıda da sindirim zorluğu yaşandığında bağırsakların çalışması güçleşir.
Mide Hastalıkları
Mide hastalıkları, beslenme ve kullanılan ilaçlar sonucunda meydana gelen rahatsızlıklardır. Örneğin; mide kanseri, mide yanması, gastrit, ülser, hazımsızlık, midede tembellik gibi hastalıklardır. Bu hastalıklar en bilindik ve en çok hastalarda gözlemlenen rahatsızlıklardır. Genel özelliklerine bakıldığında sinir ve stresten kaynaklı olup; yanlış ilaç kullanımı ve yanlış beslenmeden kaynaklanan hastalıklardır. İlaç ile tedavisi olan bu hastalıkların aynı zamanda ameliyat ile de çözümü vardır. Türkiye’de ise en fazla görülen mide kanseridir. Bu durum sindirim sorunları yaşayan ve sindirim sırasında kalın bağırsakta açılan yaraların bakteriler ile yara olmsı sonucunda meydana gelir. Zararlı ilaçların kullanılması ve kötü alışkanlıklar mideyi etkiler. Alkol kullanımı da olumsuz etkileyen faktörlerin arasında yer alır.
Bazı mide hastalıkları kronik olmakla beraber vücuda zehirli kalıntılar bırakabilir. Bunlara bakacak olursak; Pernisiyoz anemi, gasrtik polip, gastrik dispalzi, intestinal metapazi gibi hastalıklardır. Kan grubu A olan kişilerde bu kronik hastalıklara yakalanmak mümkündür. Mide kanserinin en çok görüldüğü kan grubu da A’dır. Erkeklerin mide kanserine yakalanma oranı kadınlardan daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu hastalıkların hangi yaştan itibaren ortaya çıktığına bakıldığında 50 ile 70 yaşları arasında başladığı görülebilir. Patoloji tedavisi ile bu hastalıkların ortaya çıkarılması v erken teşhis edilmesi gerekir. Reflü de bu hastalıklar arasındadır. Bu hastalığın genel özelliği; göğüs kemiğinin arka kısmında bir yanma ve rahatsızlık hissetmekle başlar. Yedikleriniz ağzınıza gelmeye başlar.
Gastrit ülkemizde en yaygın görünen rahatsızlıklardan biridir. Aşırı sinir ve stres mide özsuyunun yükselmesi ve mide asidinin mukozaya zarar vermesi sonucu yaraların oluşma halidir. Bu yaraların kapanmaması v bir süre sonra kanamalar yapması kişileri rahatsız eder. Ağız yolu ile alınan besinler ve gıdaların mideye gönderilmesi sonucu oluşan rahatsızlıklardır. Bağırsak sisteminde sindirim sorunları, kalın bağırsakta emilim sıkıntısı, 12 parmak bağırsağında oluşan yaralar, mide asidini daha fazla arttıracak besin ve ilaçlar gastritin oluşmasına neden olur. Mide içinde yanmalar, yenilen ve içilen şeylerin ağızdan geliyor gibi olması, ağız kokuları, böğürme hali ve boğaz kuruluğu buna sebeptir. Gastritin geçmesi için ilaç tedavisi gerekir. Kişilerin aynı zamanda günlük besin tüketimine dikkat etmesi gerekir. Aşırı acı, ekşi ve asitli olan gıdalardan uzak durulması gerekir. Strese girilmemesi ve sindirimi kolaylaştıracak besinlerin tüketilmesi sağlanmalıdır.
Mide Kanaması: Sebepleri, Belirtileri, Teşhisi Ve Mutlak Tedavisi yazısı ilk önce Ağızkokusu Ve Kesin Tedavi Yöntemleri üzerinde ortaya çıktı.
from Ağızkokusu Ve Kesin Tedavi Yöntemleri https://www.agizkokusuvetedavisi.com/mide-kanamasi/ via IFTTT
0 notes
Text
Varis Tedavisinde Gelinen Son Nokta
Varis Tedavisinde Gelinen Son Nokta
Kadınların baş belası haline gelen ve sağlığı olumsuz yönde etkileyen varis problemlerime çözümlerini sizler için derledik.
Varis Nedir?
Toplar damar adı verilen damarlarda aşırı şişkinlik ve büyük ölçüde genişlemeler sonucunda oluşan rahatsızlığa varis denir. En çok vücudun baskı altında olan organları bacakların alt kısmında bulunan bölgelerde görülmektedir. Erkekler de nadir olarak görünse de
View On WordPress
0 notes
Text
Bacaklarınız Yaz Tatiline Hazır mı?
Bacaklarınız Yaz Tatiline Hazır mı?
Yaz günlerinin gelmesiyle deniz sezonu açıldı. Pek çoğumuz tatil planları yaparken güzelliğimizden ödün vermemek için cildimizi koruyacak çözüm yollarını araştırıyoruz. Yüz ve cilt bakımının yanında özellikle mayo ya da bikini giydiğimizde bacaklarımızın ortaya koyacağı görüntü de şüphesiz çok önemli. Peki bacaklarınız yaza hazır mı? Eğer bacaklarınızda varis problemi varsa hemen bir doktora…
View On WordPress
0 notes
Text
Hamilelikte Gebelikte Varis
Hamilelik döneminde sıklıkla rastlanan bir sorun da varisler. Gebelik döneminde oluşan varisler, dayanılmaz ağrıya ve ciltte hiç de hoş karşılanmayan görüntülere neden olmaktadır. Alınabilecek önlemlerin bilinmesinde fayda vardır. Peki, Hamilelikte Gebelikte Varis neden olur?
Hamilelikte Gebelikte Varis Neden Olur?
Özellikle bacaklarda bulunan toplardamar duvarlarının zamanla elastikiyetinin bozulması ile kan ileriye doğru hareket edemez hale gelir. Bu sebeple de varisler oluşur.
Hamilelikte gebelikte varis oluşumunu kolaylaştırır; çünkü bebeğin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kan hacmi belirgin bir şekilde artar. Bu nedenledir ki damarlarda fazla miktarda kan oluşur ve bu da özellikle bacakta kanın birikmesini arttırmaktadır. Gebelik döneminde görülen bu varisler, genellikle rahimde büyüyen bebeğin kasıktaki toplardamarlara yapmış olduğu basınç sonucu oluşmaktadır.
Hamilelikte Meydana Gelen Varisler Nasıl Önlenebilir?
Cilt üzerinde morumsu, mavimsi, kalın ve sanki örümcek ağı şeklinde damarlarla kendini belli eden varisler ilerledikçe belirtilerde şiddetli ağrı, kramp, bacaklarda yorgunluk, sıcaklık hissi ve dolgunluk hissi de eklenir. Basit ama çok önemli olan, birkaç noktaya dikkat edilmeli ve bunları alışkanlık haline getirmelisiniz. Varis oluşumu bu şekilde önlenebilir. Bu önemli noktalar neler derseniz:
Bol bol yürüyüş yapılmalı.
Uzun süre hareketsiz bir şekilde oturulup yada sürekli ayakta durulmamalı.
Uzun süre boyunca bacak bacak üstüne atılmış bir şekilde oturmamaya dikkat edilmeli.
Oturur pozisyonda kan dolaşımını hareketlendirebilmek için bacak hareketleri yapılmalı.
Dinlenirken bacaklar vücut düzleminden yüksekte tutulmalı.
Ağır kaldırılmamalı.
Bol bol su içilerek ve fazla tuzlu yiyecekler tüketilmemeli.
Uzun süre otomobil kullanılmamalı.
Yüksek topuklu ayakkabı yerine ayağı rahat ettiren ayakkabılar tercih edilmeli.
Külotlu basınç çorapları kullanılabilir.
Sırt üstü yatmak yerine sol tarafa doğru yatılmalı.
Aşırı sıcak suyla banyo yapılmamalı.
Çok dar giysiler giyilmemeli.
Gebelik Varisler Nasıl Tedavi Edilir?
Gebelik döneminde oluşan varisler için basınçlı olan varis çorapları giyilebilir önerilebilir. Bu tip çoraplar varislerin iyileşmesi için oldukça önemlidir. Hatta bu çorapların özellikle bacaklarda kanın fazla olmasını önleyerek, varis oluşumunu dahi engelleyebilir. Bugün varisin tedavisi amacına ameliyatların dışında bitkisel ilaçlar ile tedavi, lazer gibi birçok yöntem bulunmaktadır. Varis tedavilerinde ameliyat, yalnızca kalın olan damarlar için uygulanmaktadır.
Hamilelikte Gebelikte Varis
0 notes