#paranoid şizofreni
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bir deliyim belki ben,
Belki de uzun bir şiirde benliğini yitirmiş bir imge! Bir çıkmaz sokak kâbusuydu belki, belki de çocukça bir çılgınlık!
Çocukluk bir yönden de bıcırık bir yüz ve tatlı bir sesle örtülmeye çalışılan bipolar bozukluktur!
Hiç büyümedi çocukluğum benim, Ve tek arkadaşı hâlâ benim.
Başı yorganın içinde kalmış çocuklar, Yaraları iyileşmemiş insanlar olurlar.
Belki de bir hafıza kaybıdır iyileştirecek olan beni.
Kimse ağlanacak haline gülmez, başkalarının ağlanacak halleri haricinde.
Nasıl becerdik bilmiyorum ama toplumsal olarak kelimenin tam anlamıyla paranoid şizofreni halindeyiz.
Kimsenin bir başkasının düşüncesine ihtiyacı da tahammülü de yok.
Cehaletin gözü kör olsun: Beğenmediği her fikrin “başı vurula.”
Dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak.
Zamanımızın laneti bu; Deliler gösteriyor körlere yolu...
61 notes
·
View notes
Text
Hayatımızın bir döneminde mutlaka hissettiğimiz karmaşık bir duygudan bahsedeceğiz bugün. Genellikle değerli bir ilişkiyi kaybetmekten korktuğumuzda ya da gerçek (veya hayali) bir rakiple karşı karşıya geldiğimizi hissettiğimizde çıkan o güçlü duygudan, kıskançlıktan. Othello Sendromu aslında bize kıskançlığın artık patolojik bir noktaya geldiği zamanı ifade ediyor. İlk olarak Todd ve Dewhurst tarafından dile getiriliyor ve ismini bariz bir şekilde belli olduğu üzere Shakespeare'in Othello isimli oyunundan alıyor. Duygunun yoğun betimlemeleri ile karşılaştığımız bu eser aslında patolojik kıskançlığın nasıl başladığı, nasıl seyrettiği konusunda önemli bir kaynak.
Peki nedir bu Othello sendromu?
Kısaca Othello Sendromu bir partnerin sadakatsizliğini mutlak bir kesinlikte kabul etme ve buna bağlı olarak ortaya çıkan, tekrarlayan aldatma suçlamaları, delil aramaları, partnerin tekrar tekrar sorgulanması, sadakatinin test edilmesi gibi durumları içermektedir. Yapılan araştırmalarda erkekleri daha çok etkilediği bulunmuştur ve kendi başına ya da paranoid şizofreni, alkol ya da madde kullanım bozukluğu ile birlikte ortaya çıkabilmektedir.
Yaygın belirtileri ise aşağıdaki gibidir.
✔Kontrolsüz ve önüne geçilmez bir şekilde hayatlarındaki insanın kendilerini aldattıklarını düşünürler ve sürekli suçlamalarda bulunurlar. Buna bağlı olarak kanıt ararlar, ipucu peşine düşerler.
✔Kıskançlıkları sonucu partnerlerini gittikleri yer, giydikleri giysi, görüştükleri kişiler konusunda kısıtlarlar.
✔Partnerlerinden ayrılma düşüncesi bile onları hayata küsmeye itebilir. Ayrılacakları zaman dünyanın sonunun geleceğini düşünürler.
✔Aşırı derecede şüphecidirler. Partnerlerinin özel alanlarına saygı duymazlar ve telefonlarını, çantalarını veya eşyalarını karıştırarak partnerlerinin onları aldattıklarına dair ipucu yakalamaya çalışırlar.
✔Hakaret ve küfür içerikli sözler söylerler ve şiddete eğilimlidirler. Ayrıca partnerlerini aşağılayarak onlara kendilerinin daha üstün oldukları mesajini verirler ve partnerlerinde öz güvensizlik oluşmasına neden olurlar.
Siz ne düşünüyorsunuz? Daha önce bu belirtileri kendinizde veya partnerinizde gözlemlediniz mi?
#psikoloji#pdrneokur#psikolojikdanisman#psikolojikdanışman#psikolojikdanışmanlık#terapi#danismanimnet#onlinepsikolog#onlinepsikoloji#onlinepsikolojikdanışmanlık#onlinepsikolojikdestek#ruhsağlığı#kişiselgelişim#ücretsizeğitim#eğitim#pdr#psikoterapi#psikoterapist#rehberlikservisi#othellosendromu#williamshakespeare#özfarkındalık#duygular#kıskançlık#ilişkiler#farkındalık#ilişki#yakınilişkiler
10 notes
·
View notes
Text
Kendimi paranoid dezorganize katatonik şizofreni hissediorum
0 notes
Link
0 notes
Text
Fregoli Sendromu Nedir?
Fregoli sendromu, bireyin çevresindeki insanları sürekli olarak bir kişi olarak algılaması durumudur. Bu sendrom, kişiye her an her yerde aynı kişinin karşısına çıkabileceği yanılsamasını yaşatır. Bu durum genellikle paranoid şizofreni, bipolar bozukluk veya travmatik beyin yaralanmaları gibi faktörlerle ilişkilendirilmiştir. Fregoli Sendromuna Sahip Kişiler Dışardan Anlaşılır mı? Fregoli sendromuna sahip kişiler genellikle çevrelerindeki insanları sürekli olarak aynı kişi olarak algıladıkları için bu durumu dışarıdan fark etmek zor olabilir. Ancak, bu sendrom genellikle psikiyatrik bir değerlendirme ve profesyonel yardım gerektiren bir durumdur. Kişi bu tür bir rahatsızlığa sahipse, bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir. Fregoli Sendromu Sebepleri Nelerdir? Fregoli sendromu kesin nedeni tam olarak bilinmeyen bir durumdur, ancak genellikle şu faktörlerle ilişkilendirilmiştir: Beyin Hasarı veya Bozukluklar: Travmatik beyin yaralanmaları, epilepsi, Alzheimer hastalığı gibi beyinle ilgili sorunlar Fregoli sendromuna neden olabilir. Psikiyatrik Bozukluklar: Özellikle şizofreni, bipolar bozukluk gibi psikiyatrik bozukluklarla ilişkilendirilmiştir. Stres ve Travma: Yoğun stres, travmatik olaylar veya duygusal sarsıntılar, bu sendromun ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Genetik Faktörler: Bazı durumlarda genetik yatkınlık, Fregoli sendromunun gelişiminde etkili olabilir. Kişinin yaşadığı bu durumu anlamak ve tedavi etmek için genellikle bir psikiyatrist veya psikologdan yardım almak önemlidir. Fregoli Sendromu Nasıl Anlaşılır? Fregoli sendromu genellikle bireyin çevresindeki insanları sürekli olarak aynı kişi olarak algılamasıyla belirtilir. Bu durumu anlamak için şu işaretlere dikkat edilebilir: Sürekli Tanıma İnançları: Kişi, farklı insanları tanıdığına inanmak yerine, sürekli aynı kişinin farklı kılıklarda ortaya çıktığına inanabilir. Paranoid Düşünceler: Fregoli sendromu yaşayan kişiler genellikle çevrelerindeki insanların birleşik bir entite olduğuna dair paranoid düşüncelere sahip olabilirler. Sosyal İzolasyon: Bu yanılsama, kişinin diğer insanlardan kaçınmasına ve sosyal izolasyona yol açabilir. Duygusal Belirtiler: Kaygı, korku veya depresyon gibi duygusal belirtiler bu durumla ilişkili olabilir. Eğer bir kişi Fregoli sendromu belirtileri gösteriyorsa, profesyonel bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir. Psikiyatrik bir değerlendirme, doğru tanı ve uygun tedavi için yardımcı olabilir. Fregoli Sendromunun En Belirgin Özellikleri Nelerdir? Fregoli sendromunun en belirgin özellikleri şunlar olabilir: Sürekli Tanıma İnançları: Birey, çevresindeki farklı insanları sürekli olarak aynı kişi olarak tanıdığına inanabilir. Paranoid Düşünceler: Kişi, çevresindekilerin birleşik bir entite olduğuna dair paranoid düşüncelere kapılabilir. Yoğun Takip Duygusu: Birey, belirli bir kişinin kendisini izlediğini veya takip ettiğini düşünebilir. Sosyal İzolasyon: Bu durum, diğer insanlardan kaçınma ve sosyal geri çekilme eğiliminde olabilir. Duygusal Belirtiler: Kaygı, korku, depresyon gibi duygusal belirtiler bu sendromla ilişkilendirilebilir. Bu belirtiler genellikle kişinin normal sosyal etkileşimlerini olumsuz yönde etkiler. Fregoli sendromu olan bir kişinin profesyonel yardım alması, doğru tanı ve uygun tedavi için önemlidir. Fregoli Sendromu Bireysel Tedavi Edilebilir mi? Fregoli sendromu genellikle psikiyatrik bir rahatsızlık olduğu için bireysel tedavi genellikle bir uzmanın rehberliğinde yapılır. Tedavi genellikle şu unsurları içerebilir: İlaç Tedavisi: Psikiyatrist tarafından reçete edilen antipsikotik ilaçlar, semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Psikoterapi: Bireyin düşünce kalıplarını anlamak ve değiştirmek için bilişsel terapi veya psikodinamik terapi gibi psikoterapötik yaklaşımlar kullanılabilir. Destek Grupları: Diğer insanlarla benzer deneyimleri paylaşan destek grupları, kişinin duygusal destek bulmasına yardımcı olabilir. Rehabilitasyon Hizmetleri: Günlük yaşam becerilerini geliştirmek ve sosyal becerileri artırmak için rehabilitasyon programları da faydalı olabilir. Kişiye özgü duruma bağlı olarak, bu tedavi yöntemlerinin kombinasyonu kullanılabilir. Ancak, Fregoli sendromuyla başa çıkmak için en etkili yöntemlerden biri uzman bir sağlık profesyoneliyle işbirliği yapmaktır. Hangi Durumlarda Uzmana Başvurulması Gerekir? Fregoli sendromu belirtileri gösteren bir kişinin uzmana başvurması önerilir: Sürekli Tanıma İnançları: Çevresindeki insanları sürekli olarak aynı kişi olarak algılamakla ilgili belirgin bir inanç varsa. Paranoid Düşünceler: Kişi, çevresindekilerin birleşik bir entite olduğuna dair şiddetli paranoid düşüncelere sahipse. Yoğun Takip Duygusu: Bir kişi belirli bir başka kişinin sürekli izlediğini veya takip ettiğini düşünüyorsa. Sosyal İzolasyon: Normal sosyal etkileşimlerden kaçınıyorsa veya diğer insanlarla ilişkileri önemli ölçüde etkileniyorsa. Duygusal Belirtiler: Korku, kaygı, depresyon gibi duygusal belirtiler varsa. Bu belirtilerle başa çıkmak için bir uzmanın yardımı, doğru tanı ve uygun tedaviyi sağlamak adına önemlidir. Psikiyatrist, psikolog veya başka bir mental sağlık profesyoneli bu tür durumlarla ilgili uygun değerlendirmeyi yapabilir ve kişinin ihtiyaçlarına yönelik bir tedavi planı oluşturabilir. Fregoli Sendromu Olan Kişiler Tamamen İyileşebilir mi? Fregoli sendromu olan bireylerde tamamen iyileşme durumu kişiden kişiye değişebilir. Tedaviye erken başlanması ve uygun destekle birlikte, semptomların hafifletilmesi ve kontrol altına alınması mümkün olabilir. Ancak, her durum özeldir ve tedavinin etkileri bireyin genel sağlık durumuna, semptomların şiddetine, tedaviye olan yanıtına ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Fregoli sendromu genellikle uzman bir sağlık profesyoneli tarafından yönetilen bir tedavi planı gerektirir. İlaç tedavisi, psikoterapi, destek grupları gibi yöntemler kombinasyon halinde kullanılabilir. Kişinin düzenli takibi ve tedavi planına bağlı kalması önemlidir. Tamamen iyileşme süreci zaman alabilir ve bazı durumlarda semptomlar yönetilebilir seviyede kalabilir. Önemli olan, bireyin yaşam kalitesini artırmak ve günlük işlevselliğini sürdürebilmesi için uygun destekleri almasıdır. Read the full article
0 notes
Text
Erotoman Hastalığı Nedir
Erotoman hastalığı nedir? Masumiyet dizisinde İlayda ALİŞANIN hayat verdiği Ela karakterine belirtilen hastalık ile hayatımıza giren Erotomani Nedir detaylarıyla paylaşıyoruz. Erotoman ne demek ve nedir? Erotoman (Ela'nın hastalığı) belirtileri nelerdir? Masumiyet'te İlker'in avukatından Ela'ya erotomani suçlaması, Erotoman hastalığı Masumiyet dizisi ile beraber gündeme geldi. Erotomani yaşayan kişi karşısındaki kişinin hakikaten ona aşık olduğuna inanır. Bireyin yaşananlarla ilgili gerçeklik algısının bozulduğu bu tip platonik aşklar, “Erotomani” olarak bilinir ve sonuçta kişi kendi hayal alemine kapılarak durumu olduğundan farklı görmeye başlayabilir. Peki, Erotoman ne demek ve nedir? İşte, erotoman belirtileri ile ilgili ayrıntılı bilgiler.
Erotomani Hastalığı Nedir
Erotoman Hastalığı Nedir
Erotoman bir diğer adıyla “eros hastalığı” Masumiyet dizisiyle birlikte gündem oldu. Dizinin kötü adamı İlker'in avukatının Ela’yı takıntılı bir erotomani olarak suçladığı sahneler dikkat çekti. Erotoman olarak suçlanan Ela için verilecek karar 10 Mart tarihli bölümde belli olacak. Bu sahne ardından erotomani terimi ile ilgili araştırmalar başladı. Peki, erotoman (Ela'nın hastalığı) ne demek, belirtileri nedir? Erotomanik aşıklar, üst düzey yöneticilere veya kendilerinden üst gördükleri kişilere karşı yoğun duygular besleyebiliyorlar. Aşık oldukları kişinin, bu aşktan haberi olmasa da onların da kendilerine aşık olduğuna inanıyorlar. O kişi tarafından reddedilmeyi olumlu bir şey olarak görebiliyorlar. https://www.youtube.com/watch?v=qfPCKuwZymw
HAYALİ BİRİ BİLE OLABİLİR
Erotomani Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanan taksonomik ve tanı aracı olan Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabına göre sanrısal bir bozukluğun alt tipi olarak listelenmiştir. Bu nispeten nadir görülen bir paranoid durumdur ve bir bireyin başka bir kişinin kendisine âşık olduğuna dair sanrılarıyla karakterize edilir. Bu bozukluk en çok utangaç, bağımlı ve cinsel açıdan deneyimsiz kadın hastalarda (sadece kadın değil) görülür. Sanrının amacı tipik olarak yüksek sosyal veya mali durum, evlilik veya ilgisizlik nedeniyle ulaşılamaz olan bir erkektir. Takıntı nesnesi ayrıca hayali, ölmüş veya hastanın hiç tanışmadığı biri olabilir. Referans sanrıları yaygındır, çünkü erotomanik birey, genellikle gizli hayranlarından mesajlar gönderildiğini algılar, ancak araştırma ve geliştirme üzerine kanıtı yoktur. Genellikle, erotomaninin başlangıcı anidir ve seyri kroniktir.
Erotoman Hastalığı
İKİ ŞEKLİ BULUNUYOR
Erotomaninin iki şekli vardır: birincil ve ikincil. Birincil erotomani genellikle de Clerambault sendromu ve Old Maid's Insanity olarak adlandırılır ve komorbidite olmaksızın tek başına mevcuttur, ani bir başlangıç ve kronik bir sonucu vardır. İkincil form, paranoid şizofreni gibi ruhsal bozukluklarla birlikte bulunur. Sıklıkla zulmedici sanrılar, halüsinasyonlar ve büyüklenmeci fikirleri içerir ve daha aşamalı bir başlangıca sahiptir. "Sabit" bir durumu olan hastalar, sürekli sanrılar ile daha ciddi şekilde hastalanır ve tedaviye daha az yanıt verir. Bu bireyler genellikle çekingen, bağımlı kadınlardır ve genellikle cinsel açıdan deneyimsizdir. Daha hafif, tekrarlayan bir durumu olanlarda sanrılar daha kısa sürelidir ve bozukluk yıllarca başkaları tarafından fark edilmeden var olabilir. Sorunlu davranışlar; arama, mektup ve hediye gönderme, habersiz ev ziyaretleri yapma ve diğer ısrarlı takip davranışları gibi eylemleri içerir.
Ela Yüksel Kimdir?
İlayda Alişan Bahar’ın 19 yaşındaki kızı. Lise bitmiş, üniversite heyecanı başlamış. Her şeyi yapabileceğine inandığı, her yöne sapmak istediği yaşta. Yolun eeeen başında… Tipik bir Z kuşağı mensubu. Bir tıkla dünyayı değiştiririm derken olmayacak bir aşkla koşup kendi dünyası değişecek. ELA YÜKSEL Masumiyet Son Bölüm İzle Fiyat araştırması üzerine hizmet veren Fiyat bilgilendirme sitemiz ürün fiyatlarından, hizmet fiyatlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. Bu konumuzda hatalı fiyat var ise iletişim bilgilerimizden bize bildirebilirsiniz. Güncel fiyatları fiyatinedir.net sitemizden anlık olarak takip edebilir, Güncel ve detaylı fiyat listesine ulaşabilirsiniz. Web sitemiz güncel fiyat listelerini araştırarak sizlerle paylaşmaktadır. Sitemizi takip ederek güncel ve detaylı fiyat listelerine ulaşabilir, bilgi alabilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için İLETİŞİM sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Read the full article
0 notes
Text
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğu (PKB), kişinin diğer insanlara güvenmemesi ve sürekli olarak başkalarının kendisine karşı komplo kurduğuna inanması ile karakterize bir rahatsızlıktır. Bu durum, kişinin sosyal ve mesleki ilişkilerinde önemli zorluklar yaşamasına neden olabilir. Sürekli şüphe içinde olmak, düşmanca hissetmek veya başkalarının gizli amaçlar güttüğünü düşünmek, bu kişilik bozukluğunun yaygın belirtilerindendir. PKB'nin nedenleri tam olarak anlaşılmış değildir, ancak biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynayabileceği düşünülmektedir. Tedavi genellikle zordur, çünkü bu bireyler genellikle başkalarına güvenmedikleri için profesyonel yardım aramaktan kaçınabilirler. Terapi, özellikle terapist ile güven ilişkisi oluşturulabildiğinde yardımcı olabilir. İlaç tedavisi bazen belirtileri hafifletmek için kullanılabilir, ancak genel olarak tedavi, kişinin güven sorunları üzerinde çalışmasını içeren uzun süreli bir süreçtir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Tanım ve Belirtiler
Paranoid Kişilik Bozukluğu (PKB), başkalarının sürekli olarak zarar verme niyetinde olduğuna dair aşırı bir korku ve güvensizlik duygusu ile karakterizedir. Bu, arkadaşlık, aile ve iş ilişkilerinde ciddi sorunlara neden olabilir. İnsanlar arası ilişkilerde güvensizlik ve düşmanlık, öfke patlamaları ve yersiz kıskançlık gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ayrıca, insanların söylediklerini yanlış yorumlama ve gerçek dışı suçlamalar da yaygındır.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Nedenler
PKB'nin kesin nedenleri tam olarak anlaşılmamıştır. Araştırmalar, genetik yatkınlık, beyin kimyasının dengesizlikleri ve çocukluk döneminde yaşanan istismar veya ihmal gibi faktörlerin etkili olabileceğini göstermektedir. Çeşitli biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu, bu bozukluğun ortaya çıkmasına katkı sağlayabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Teşhis
PKB teşhisi koymak karmaşık olabilir, çünkü belirtileri diğer ruhsal sağlık sorunlarıyla örtüşebilir. Uzman bir psikiyatrist veya psikolog, hastanın tıbbi geçmişi, semptomları ve ruhsal durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirmelidir. Bu, hasta ile derinlemesine görüşmeler ve belki de aile üyeleri veya arkadaşlarla konuşmayı içerebilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Tedavi Yöntemleri
PKB tedavisi, hastanın terapiste güvenmesiyle etkili olabilir, bu yüzden terapist-hasta ilişkisi kritik öneme sahiptir. Bireysel terapi, güven oluşturmayı ve güvensizlik duygularını azaltmayı hedefleyebilir. Bazen, antidepresan veya anti anksiyete ilaçları da kullanılabilir. İlaç ve terapi kombinasyonu, semptomların kontrolü ve sosyal becerilerin geliştirilmesi açısından etkili olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Günlük Yaşantıya Etkileri
PKB'nin günlük yaşantıya etkileri ciddi olabilir. İş hayatında işbirliği yapma yeteneği zayıflayabilir. Kişisel ilişkilerde sürekli şüphe ve güvensizlik, yakın bağların kopmasına neden olabilir. Yalnızlık, izolasyon ve depresyon, bu duygusal döngüyü daha da kötüleştirebilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Yaygınlık ve Demografi
PKB, yetişkin nüfusun yaklaşık %1-2'sini etkiler. Erkeklerde kadınlardan daha yaygın olarak görülür. Bu durum, farklı kültürlerde ve yaş gruplarında farklı şekillerde ortaya çıkabilir, bu da teşhis ve tedavinin daha karmaşık hale gelmesine neden olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: İlişkili Bozukluklar
PKB, anksiyete bozuklukları, majör depresyon, şizofreni gibi diğer rahatsızlıklarla ilişkili olabilir. Bu ilişkilendirmeler, teşhisi ve tedavi yönetimini karmaşıklaştırabilir, çünkü benzer belirtiler bu durumların her birinde mevcut olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Yanlış Anlamalar ve Mitler
PKB hakkında birçok yanlış anlama ve mit bulunmaktadır. Bazı insanlar, bunu kişinin karakterinin bir parçası olarak yanlış algılarlar, oysa gerçekte ciddi bir ruh sağlığı sorunudur. Toplumun bu bozukluğu daha iyi anlaması, stigma ve yanlış anlamaların azaltılmasına yardımcı olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Aile ve Yakınlarının Rolü
Aile ve arkadaşlar, PKB tedavi sürecinde kritik bir rol oynayabilir. Onların desteği, anlayışı ve sabrı, iyileşme sürecini büyük ölçüde hızlandırabilir. Bu, doğru bilgi ve rehberlikle, ailenin bu durumu nasıl destekleyeceğini anlamasına yardımcı olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Önleme ve Destek
PKB'nin önlenebilir bir durum olmamasına rağmen, erken tanı ve destekleyici tedavi semptomların kontrolünde etkili olabilir. Destek grupları, aile desteği ve terapiler, etkilenen kişinin kendisini daha iyi hissetmesine ve günlük yaşantısını daha etkin bir şekilde yönetmesine yardımcı olabilir. Toplumun bu konudaki farkındalığı da, destek sistemlerinin oluşturulmasında önemli bir rol oynayabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu - Sıkça Sorulan Sorular
Paranoid kişilik bozukluğu nedir?Paranoid kişilik bozukluğu, sürekli şüphe ve güvensizlikle karakterize edilen bir ruh sağlığı bozukluğudur.Paranoid kişilik bozukluğu nedenleri nelerdir?Paranoid kişilik bozukluğu'nun nedenleri tam olarak bilinmemekte olup genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonu olabileceği düşünülmektedir.Paranoid kişilik bozukluğu çocuklukta başlar mı?Paranoid kişilik bozukluğu genellikle erken yetişkinlikte başlar, ancak çocukluk dönemi travmaları etkili olabilir.Paranoid kişilik bozukluğu'nun fiziksel belirtileri var mı?Paranoid kişilik bozukluğu'nun belirgin fiziksel belirtileri yoktur; belirtiler genellikle duygusal ve davranışsaldır. lginizi çekebilecek diğer yazılar; - Hasta Takip Programı - Sosyopat Ne Demek ve Nasıl Tedavi Edilir? - İstanbul Psikolog Önerisi Read the full article
0 notes
Text
0 notes
Photo
Paylaşılmış Psikotik Bozukluk Sağlıklı bir bireyin, çok yakın ilişki içinde bulunduğu #hasta bir bireyin etkisinde kalarak hastalanması ve etkilendiği kişide var olan bulgulara(#sanrı, varsanı gibi) benzer #bulgular verdiği durumdur. Kadınlarda ve düşük sosyoekonomik seviyedeki alt gruplarda sık karşılaşılır. söz konusu iki birey; 95% oranında, aynı aileden iki bireydir. baskın kişinin hastalığı; sıklıkla ya #şizofreni ya da #paranoid bozukluktur. sanrılar görülebilir, ama şizofrenideki kadar #bizar* değildir. #tedavi için; baskın olan hastanın ayrımı gerekmektedir(<40%), eğer düzelme görülmezse; antipsikotiklerle tedaviye devam edilir. (bkz: folie a deux) bir psikoz türüdür. başlıca özelliği, hezeyanlarla gelen #psikotik bozukluğu olan bir kişi ile yakın ilişkisi bulunan diğer bir kişide de hezeyan gelişmesidir. örneğin evdeki herkes, telefonlarının dinlendiğini düşünebilir Bir ailede ve ya az sayıda kişi barındıran gruplarda iki ya da daha az kişinin aynı sanrıyı paylaşması ve taşıması şeklinde beliren psikotik bozukluktur. sanrıyı yaşayanlardan birinde paranoid türden bozukluk bulunur. ancak ailede daha önceden de birden fazla kişi daha önceden de psikotik bozukluğa sahip ise ve sonradan paylaşılmışsa buna "paylaşılmış psikotik bozukluk" denemez. paylaşılmış psikotik bozukluk, iki kişinin aynı varsanıları ve/veya sanrılı (genellikle paranoyak) inançları paylaşmaları durumudur ve en yaygın biçiminde genellikle birincil ve ikincil vakalar vardır. birincil kişi şizofreni gibi bir tür psikotik bozukluk tan muzdariptir. ikincil kişinin ise gerçekte ruh sağlığı yerindedir ancak birincil kişinin psikozu bulaşmıştırha talığın nedeni kesin olarak bilinmiyor ama daha çok aralarında yakın duygusal bağ bulu (Emaar Square Mall) https://www.instagram.com/p/Bv9-lyoD6um/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=qr57viussphe
0 notes
Text
Şizofreni-5: Kategoriler
Görülme sıklığı
Şizofreni 100 kişiden birini etkiler ve zihinsel bozuklukların en ciddisidir. Kabaca hastaların üçte birinin uzun süreli bakım kurumlarına yatırılması gerekir. Üçte birinde düzelme görülür ve şifaya kavuştukları kabul edilebilir; diğer bir üçte birinde ise, "normalleşme" dönemlerinin izlediği semptomlu dönemler görülür. Çok çeşitli düşünce bozuklukları (dezorganize, usdışı düşünme), delüzyonlar (sanrı) ve halüsinasyonlardan (varsanı) oluşan bir tablo sergilerler. Eğilim olarak enerji, inisiyatif ve sosyal temas yokluğu görülür. Duygusal yönden donukturlar, çok az şeyden haz alırlar ve içekapanıktırlar.
Sınıflandırma
Şizofreninin sınıflandırılması, semptomların çeşitliliği nedeniyle halen karmaşık bir konudur. Bu semptomlar delüzyonlar; halüsinasyonlar; dezorganize konuşma (tutarsız, bağlantısız, anlamsız kelime kullanımı); dezorganize davranış (giyim, beden duruşu, kişisel hijyen); olumsuz, donuk duygular; sorunlara yaklaşımda zayıflık ve depresyondur.
Tanıyla ilgili komplikasyonlardan dolayı, birçok alt tür isimlendirilmiştir. Bunlar arasında paranoid ve katatonik şizofreni sayılabilir. Katatonikler (Yunanca "gergin ve katı durmak"tan) sıklıkla tuhaf pozlarda kımıldamadan uzun süre dururlar. Paranoid şizofrenler ise kontrol, büyüklük ve kötülük görme konusunda delüzyonlara sahiptir ve sürekli etraflarından kuşkulanırlar. Dezorganize şizofrenler tuhaf düşüncelere sahiptirler ve garip bir dil kullanırlar, beklenmedik yersiz duygusal patlamalar yaşarlar. Kimi psikiyatrlar basit ya da farklılaşmamış şizofreniden söz eder. Diğerleri de akut (ani ve ciddi başlangıçlı) ve kronik (uzun süreli, kademeli başlangıçlı) ayrımı yaparlar.
Araştırmacılar kimi insanlarda şizofreni gelişmesine yol açan "hassaslık" alanlarının kaynağını ya da nedenini aramaya devam etmektedir. Böylece, özellikle gebelik komplikasyonlarını ve travmatik çocukluk deneyimlerini, beynin çalışmasını ve ailesel ve kültürel etkileri inceleyen çalışmaların yanı sıra, genetik çalışmalar da giderek derinleşmektedir.
Tıp dünyasından insanlar ve sıradan insanlar kadar, araştırmacılar da şizofreninin nedenini ve tedavisini tanımlayan farklı yaklaşımlara inanmakta ya da bunları takip etmektedir. Bunlar esas olarak, genetik, biyokimyasal ve beynin yapısıyla ilgili nedenleri vurgulayan biyolojik modeller ile yaşamın ilk dönemlerinde iletişim ve cezalandırma sorunlarına odaklanan sosyopsikolojik yaklaşımlar olarak ikiye ayrılabilir. Davranışsal genetik ve beyinle ilgili bilim dallarındaki gelişmeler, neden ve tedavi açısından biyolojik yaklaşıma daha fazla ilgi duyulmasına yol açmıştır.
Adrian Furnham, Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Psikoloji Fikri
15 notes
·
View notes
Note
Maladaptive daydream için oyun etkinliğinden pek bir farkı yok demişsiniz ama bence kesinlikle bundan daha fazlası. Hatta bazen keşke şizofren olsaydım diyorum çünkü şizofrenide gerçek olduğunu sanıyorsunuz ama maladaptive daydreamde gerçek olmadığının farkındasınız gerçekliğe dönmek çok acı ve ağır geliyor. Tabi bir de fizksel zararları var pacing yaparken kulaklıktan dolayı kulağımda çınlama oluşmaya başladı ve bir keresinde ayağım küçük bir odanın içinde yürürken sanki saatlerce trekking yapmışım gibi su toplamıştı ve daha söyleyemediklerimde var tabi.
Bir oyunun işlevi aşırı ciddiye aldığında ya da hiç ciddiye alınmadığında bozulur, bu çok bariz bir durumdur, oyunbozanlığın açıkça böyle ikili bir ucu vardır. Oyun gerçekliğin yarı ciddi bir kurulumudur bu sebeple şizofreni psikotik bir deneyimken bu yoğun deneyimli hayaller bir oyun niteliği taşımaktadır ve hayatını olumsuz etkilemediği sürece bir bozukluk olarak ele alınmamaktadır. Gerçekliğin kendisi olduğunu sanarak oynanan bir oyun bir oyun değildir. Çünkü o zaman oranın güvenli deneme ve öğrenme alanı olma işlevi yiter ki oyunun asli niteliği de budur temelde.
Şizofreniyi de içine girilen bir simülasyon deneyimi sanmak fazlasıyla yanlış olur. Paranoid bir gerçeklik algısı, iç huzursuzlukların her yana dağılması ve olmayan bir gerçeklik kurulumu değil aksine gerçekliğin tamamen yitirilmesi durumu söz konusudur ki medyanın çizdiği perspektifin oluşturduğu yanlış kanılarla böyle bir isteğe girdiğinizi düşünüyorum çünkü hayatta yaşattığı aksaklıklar, kişide yarattığı huzursuzluklar ve topluma yansıyan uyumsuzluklar sebebiyle bu durum bir hastalık/bozukluk olarak geçer.
4 notes
·
View notes
Text
psikolojik hastaliklarin natal haritalarda gösterimi
12.ev ruh ve spiritüel ev oldugundan psikolojik saptamalarda genelde 12.eve dikkat edilir. onun dısında 6.eve yerlesen neptün de bozulmaya yatkin bir ruh sagligi verir. saturn 12.ev kisitlanan ruh demektir ayrica.
pluto 12.ev ruhsal dönüsüm verir. iyi ya da kötü. yararina olacak sekilde kullanilirsa iyi bir terapist olmaya yatkin olabilir kisi.
simdi listesini yapacaklarimi sadece günes burcu olarak algilamayiniz
anksiyete - kaygı - obsesif kompulsif kişilik bozukluğu, haritada başak vurgusu.
depresyon, megolamani - oğlak vurgusu.
paranoya - balık, yengeç.
histriyonik kişilik bozukluğu - yengeç burcu
paranoid şizofreni, othello sendromu - akrep vurgusu.
şizofreni - balık vurgusu.
bipolar - terazi burcu
sınırda kişilik - ikizler burcu
narsizm - aslan burcu
Haritada Ay ise duygusal travmalari anlatir
5 notes
·
View notes
Text
Ben anne sevgisi nedir bilmem annem var ama olmasıymış iki yüz bin kat daha iyiymiş...Ben ona ne gibi kötülük yaptım bilmiyorum ama o bana hep bir kin besliyor yıllardır... Kardeşlerimden ayırır beni onlardan uzak durmaya çalıştırıyor sürekli..Ben galiba sebebini biliyorum..Ben bu arada ben buraya kendimi acındırmak için yazmıyorum içimi döküyorum. Ben yaklaşık 8-9 yaşlarındayken odamdan dışarı hatta yatağımdan dışarı çıkmıyordum anne(min) tâbi ki ilgisini çekmişti bu durum ama ben sadece yatakta öylece yatıyordum sonra hiç bir şey yapmayacak hale geldim çok agresifleştim sürekli kardeşlerimi terslerdim (bu arada iki erkek kardeşim var) hiç kimseyle muattap olmak istemezdim 10 yaşıma kadar böyle sürdü... Sonra okulda yakın arkadaşım olmuştu.Tuana.. İşte biz onla baya bı yakındık ben bir tek onla konuşurdum ama o bana karşı hep ilgisizdi tabi o zamanlar saf bir salak olduğum için anlamamıştım. Sonra bu canım arkadaşım beni sırtımdan bıçakladı... Tüm sınıfa 'cemre'nin annesi bizim onla olan bütün mesajlarımızı müdüre göstermiş ben çocuk esirgeme kurumu na gidiyorum onun yüzünden' demiş. Onunda ailevi özel bir meselesi vardı onu kıllanmış işte o anda kimseye güvenmemem gerektiğini anladım daha sonrlarda kimseyle konuşamadım babamla bile babam benim en yakın hissettiğim kişiydi sürekli beni mutlu etmek isvin çabalardı ki hala öyle yapıyor neyse işte ben babamdan da uzak durmaya başladım sadece yatağımlaydım sadece o beni anlıyormuş gibi hala öyle ;) işte her neyse ben çevremdeki insanlara zarar vermeye başladım babama kardeşime okuldakikere herkese sonra psikoloğa gittim bana 'PARANOİD ŞİZOFRENİ VE SANRISAL BOZUKLUK' teşhisi koydu ilaçlar verdi ben de iki-üç yıl kullandım. Ama geçmemişti hastalığım yada sizofrenliğim mi diyim her neyse..Hala ilaç tedavisi alıyorum.. birazcık düzeldi gibi ama aynı işte şu 15 yaşlık hayatımda daha ne kadar işkence çekicem diyorum da oysaki daha yolun başındayım...
3 notes
·
View notes
Text
Şizofren Çeşitleri Nelerdir ?
Şizofren çeşitleri, şizofreni rahatsızlığı çoğunlukla ergenlik çağına ulaşıldığı zaman rastlanan ruhsal bir rahatsızlık olup, yaşam süreci boyunca herhangi bir zaman evresinde ortaya çıkabilmektedir. Şizofren rahatsızlığında; kişilik kaybolması, konfüzyon, sosyal yaşamda geri çekilme durumu, psikoz ve hezeyanlar gibi garip davranışlar teşhir etmektedir.
Şizofren rahatsızlığında seziş, davranım, mütalaa bakımlarından pek çok bozuklukların görüldüğü rahatsız kişilerin dış ortamlara karşı görüş açıları ayrımlaşması. ifade etmek gerekirse kendi dünyasında yaşamasıdır.
Şizofren hastalarının renksiz ve renkli tablo ismi verilen, 2 çeşit tablosu vardır. Renkli tablolar da yer alan hastalar, yaşadığı ortama zarar verir, var olmayan sesleri işittiğini söylerler,çığlık atarak başka kişilerinin de kendisine zarar vereceğini düşünür. Renksiz tablo da yer alan hastalarda ise bütünüyle topluluktan kopmuş, kendi içerisine kapanık, sessiz bir tutunuş sergilerler. Şizofreni bu şahıslarda bariz değildir. Şizofreni rahatsızlığının sendromuna bakmak gerekirse, sevinçsizlik, hayattan haz almamak, kırgınlık ve halsizlik vaziyetleri en çok görülen belirtileridir.
Şizofren çeşitleri nelerdir;
Şizofren çeşitleri 5 türden oluşmaktadır. Bunlar paranoid, farklılaşmış tip, katatonik şizofreni, desorganize tip, rezidüel şizofrenidir.
Paranoid şizofreni :
Bu tür hastalarda, hasta kişi işitsel hiç işitmediği sesleri işitmekte olduğunu söylemekte, çevresinde bazı şahıslar varmış gibi o şahıslarla meşgul olur veya meşgul olmasıdır. Bu tür hastalarda çevresine karşı kendisine zarar verme vaziyeti ile başka şahıslar tarafından zarar görme kuşkusu gibi ya da bir şahıs tarafından kendisinin izlendiğini. kendisinin çok önemli bir konumdaki insan olarak görmesi , örnek verecek olursak cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı, başbakan gibi görmesi bu çeşit şizofren rahatsızlığının karakterize davranışlarıdır.
Farklılaşmış tip şizofreni:
Farklılaşmış tip, şizofreni hastalarında rahatsız kişi, diğer şizofreni hastalarının türlerinin seçme davranışlarını almış gibi farz edilmelidir.
Katatonik şizofreni:
Katatonik şizofreni, şizofren çeşitleri arasında çok nadiren görülmekte etrafındakilerin farkında olmamış gibi reaksiyon yoğunluğu yaşayan, davranışlarını yönlendirmek teşebbüslerine karşı reaksiyonsuz kalan kişilerdir.
Desorganize tip şizofreni:
Bu tip şizofreni rahatsızlığında, hastanın kontrol edilmeyen, çok eğitimsiz olan bir hareket tarzı bulunmaktadır. Hasta şahıs genellikle gayesiz ve olumlu olmaktan uzak, genellikle hareketli haldedir.
Rezidüel şizofreni:
Bu şizofreni rahatsızlığında, hasta şahıs şizofreni teşhisi koymak için yeterli aksiyonların ve davranışların belirtilmediği, yanlızca birkaç tür neticelerin yer aldığı şizofreni türüdür.
Şizofren Çeşitleri Nelerdir ?
#desorganize tip şizofreni#farklılaşmış tip şizofreni nedir#katatonik şizofreni nedir#paranoid şizofreni#şizofreni çeşitleri nelerdir
0 notes
Photo
İlk sezonuyla beni acayip içine çekmiş ikinci sezonuyla da fena olmayıp finalde batırmış dizidir. Tamam 8 karakter artı yan karakterler var ama hepsinin zaman içerisindeki değişimlerini doğru düzgün yapın be kardeşim. Bazı karakterlere yazılmış senaryo o kadar alakasız o kadar olmamış gibi aman bitse de gitsek diye yazılmış adeta. Neyse dizimize gelirsek oldukça fazla cinsel sahnesi var oldukça fazla partileme sahnesi var biraz uzatalım da uzatalım. Homoseksüel ilişkiyi çok güzel betimleyen çiftler var ama cinsellik o kadar üst seviye ki milletin gözüne sokup bütün duygusallığı bok etmişler. Bi de bu kişilerin hepsi mükemmel anlaşıyor, bu kişilerin hayatındaki insanlar da gayet normal karşılıyorlar bu telepatik yeteneği yav hehe. Bende böyle bir şey olsa paranoid şizofreni tanısı yerim. Neyse, bir kötü adam ve onlara karşı savaşan 8 kişiyi inceliyoruz efenim.
1) Nomi : vay anasını bu nasıl trans ya dediğim trans birey. Ama ondan ziyade sevgilisi amanita aşırı güzel değil mi yaa. Bu ilişkide amanita çok seven taraf köpeği olmuş kızın resmen. Ama son bölümdeki konuşması ne kadar güzeldi. -Duyguların mantığın önüne geçmemesi öğretildi. Duygular hep utanıp sakladığımız şeylerdi- diye.
2) Lito : bu kadar drama queen ağlak ilgi manyağı bi karakter olamaz. Tam ağzına bi tane patlatmalık bi uyuzlukta. Sevgilisi hernando ehm yazacak kelime bulamadım kafamda yalın yaz aşkı şarkıları çalıyor ahsjsh. Nedense bu çiftin aşkına inanmadım pek samimi değildi. Sonra bi de daniela diye gereksiz bir kadın karakter ve ilişkilerinin içinde bunlar 3 lü mutlular. Mutluluklar efenim.
3) Capheus : 2. Sezonda değişen karakter. Kesinlikle ilk karakterin seksapalitesi olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum, tam bir bebeydi. Çünkü capheus karakteri aslında 2. Sezonda biraz daha baskın hale geldi sevgili yapmalar vs. Severiz düzgün bi çocuktur.
4) Will : gördüğüm en yakışıklı polis karakterlerden. Gerçek hayatta gay olabilir öyle bi tipi var. Riley ile çok yakışıyorlar. Adam gibi adam.
5) Riley : başta serseri dj kız olarak devam edeceğini düşündüğüm gayet duygusal gotik bir ablamız. Will ile çok yakışıyorlar. Geçmişte o yaşına rağmen çok çekmiş ama drama queen değil arabesk olmayan tipleri severim. Arabeski ayrı severim.
6) Wolfgang : beni kalbimden vurmuş enver paşaya dönüştürmüş alman bebesi. Başlarda favori karakterimken gittikçe gözümden düşmüş kendini bitirmiş bir Berliner. Çok kötü yazılmış bir karakter senaryosu çok sıkıntılı. Travmatik çocukluk geçirmiş şiddet eğilimli bir abimiz gidip hintli kızımıza vuruluyor. Ama tırnağını kıpırdatmıyor kız için. O kadar romans izle izle beraber olcaklar diye bekle bekle sonra git neyse spoiler vermicem allahından bul wolfgang bi daha beni arama by.
7) Kala : bu kız da saf görünüp ortalığı karıştıran saman altından su yürüten tiplerden. Ya sen iki kişiyi aynı anda idare ediyosun onlar da buna okey yani çok sallantılı bir karakter daha. Karakterin bazı özellikleri birbirini tutmuyor. Klişeden kaçmak için düğünden vazgeçirmediler bu kızı sonuç başarısız iki karakter ve harcanmış bir romantik hikaye.
8) Sun : Ve geldik kazananımıza. Sun’a karşı biraz mesafeliydim ama duruşu, karakteri, yetenekleri ve sonunda yüzünün gülmesi beni mutlu etti. Çünkü dizideki mutluluğu en çok hak eden kişi bence. Böyle sessiz sakin zor zaman dostu kişileri severim. Favorim kesinlikle Sun.
Evet karakterlerimiz böyle. Yan karakterlerden hiç bahsetmicem jonas monas ancelika vs baya gereksiz. Diyeceklerim bu kadar hadi eyv.
I am also a We
18K notes
·
View notes
Text
25.07 2022 saat 4.17 düşünmekten kafayı yedim kafamdakiler susmuyor sürekli geçmişte yaşadığım şeyleri düşünüp deliriyorum ve ağlıyorum.Bazen hasta olduğumu hatta paranoid şizofreni olduğumu düşünüyorum.Çunku cidden sağlıklı olmayan şeyler yapmaya başladım.Okudugum ficlere özenip saçma sapan şeyler yapıyorum ve çevremdeki insanlari üzüyorum.Elimde değil kendime hakim olamıyorum.Bir an güçlü hissediyorum sonra ölmeyi düşünüyorum ve benim belli bir tavrım vb şeylerim yok.Hicbiri birbiriyle uyuşmuyor.Sanirim ciddi anlamda tedavi görmem gerek bipolar olduğumu kendi kafamda onayladım. Yine aynı şeyler oluyor unutuyorum ben bana ait herşeyi unutuyorum ve bu da okuduğum ficten etkilendiğim için kafamda kendi kendime uydurduğum ve cidden benim bile inandığım bir olay.off gidiyorum ben gelecekte görüşürüz 💜
0 notes