#pH dengesi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Homeostazi Nedir? Vücuttaki Dengeyi Sağlayan Sistemi Keşfedin
Homeostazi Nedir?Homeostazi, vücudun hayatta kalmasını sağlayan denge durumudur. Tüm vücut sistemlerinin işbirliğiyle gerçekleştirilen bu süreç, çevresel ve içsel değişimlere rağmen vücudun optimal koşullarını korumayı amaçlar. Bu dengeye “içsel denge” anlamına gelen “homeostaz” da denir. Homeostazi, vücut sıcaklığından kan pH’ına, glikoz seviyelerinden sıvı-elektrolit dengesine kadar pek çok…
#bağışıklık sistemi#Dr. Ahmet Kaya#Dr. Canan Demir#Dr. Elif Demir#Dr. Mehmet Öztürk#homeostaz işlevleri#homeostazi destek yöntemleri#homeostazi nedir#kan şekeri kontrolü#pH dengesi#Prof. Ayşe Yılmaz#sağlıklı yaşam önerileri#stresin etkileri#sıvı ve elektrolit dengesi#vücut dengesi nasıl korunur
0 notes
Text
Topraksız Tarım Nedir ve Nasıl Yapılır?
Tarım dünyasında hızla yayılan yeni bir yöntem olan topraksız tarım, özellikle sınırlı alanlarda verimli üretim yapma imkanı sunuyor. Geleneksel tarım yöntemlerinden farklı olarak topraksız tarım, bitkilerin toprağa değil, su bazlı bir çözeltiye yerleştirilerek yetiştirilmesi anlamına gelir. Bu sayede bitkilerin ihtiyaç duyduğu besinler doğrudan bu çözelti aracılığıyla sağlanır ve sonuç olarak daha hızlı büyüme ve daha yüksek verim elde edilir.
Topraksız Tarımın Avantajları
Topraksız tarımın en önemli avantajlarından biri, sınırlı alanlarda bile üretim yapabilme yeteneğidir. Küçük bir balkonda veya hatta kapalı bir alanda dahi bitki yetiştirilebilir. Ayrıca bu yöntem, geleneksel tarımda karşılaşılan böcek ilaçları, yabani otlar gibi sorunları da büyük ölçüde ortadan kaldırır. Bu da daha sağlıklı, doğal ürünler elde edilmesini sağlar.
Su Tasarrufu
Topraksız tarımda bitkilere verilen su doğrudan köklere ulaştığı için su israfı minimuma indirilir. Geleneksel tarım yöntemlerine göre %90'a kadar su tasarrufu sağlanabilir. Bu, özellikle su kaynaklarının sınırlı olduğu bölgelerde büyük bir avantajdır.
Daha Az Zararlı Madde Kullanımı
Toprak olmadığı için zararlı yabani otlar ya da toprak kaynaklı hastalıklar bu sistemde sorun teşkil etmez. Bu nedenle, kimyasal gübre ve böcek ilacı kullanımına ihtiyaç duyulmaz, bu da çevre dostu bir tarım yöntemi olmasını sağlar.
Topraksız Tarımın Dezavantajları
Her ne kadar birçok avantajı olsa da topraksız tarımın bazı dezavantajları da bulunur. İlk kurulum maliyeti, özellikle büyük ölçekli sistemler için oldukça yüksek olabilir. Ayrıca, sistemi doğru bir şekilde yönetmek için sürekli olarak su, pH dengesi ve besin takibi gerektirir. Bu, özellikle yeni başlayanlar için zorlayıcı olabilir.
Başlangıç Maliyeti
Topraksız tarım için kullanılan malzemeler, özellikle ticari ölçekte yapılan üretimler için pahalı olabilir. Su tankları, borular, su pompaları ve besin solüsyonları gibi ekipmanlar ilk kurulumda ciddi bir yatırım gerektirir.
Sürekli İzleme Gerekliliği
Bitkilerin sağlıklı büyümesi için sistemin sürekli olarak izlenmesi gerekir. Su seviyesi, besin değerleri ve pH dengesi sürekli olarak kontrol edilmelidir. Aksi takdirde bitkilerin büyümesi olumsuz etkilenebilir.
Topraksız Tarım İçin Gerekli Ekipmanlar
Topraksız tarıma başlamak için temel olarak birkaç ekipmana ihtiyacınız olacak. İlk olarak bir su tankı, bitkilerin köklerine sürekli olarak su ve besin sağlamak için kullanılır. Bu tankın içine besin çözeltisi eklenir. Ardından, bitkilerin yerleştirileceği bir dikim tepsisi veya borulara ihtiyaç duyulur. Bu borular veya tepsiler bitkilerin köklerinin suya ulaşmasını sağlar.
Besin Çözeltileri
Topraksız tarımda en kritik konulardan biri, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besinlerin doğru şekilde sağlanmasıdır. Özel olarak hazırlanan besin çözeltileri, suya karıştırılarak bitkilere verilir. Bu çözeltiler, bitkilerin ihtiyaç duyduğu azot, fosfor, potasyum gibi temel elementleri içerir.
Su Dolaşım Sistemi
Su ve besinlerin sürekli olarak bitkilere ulaşmasını sağlayan bir su dolaşım sistemi kurulmalıdır. Bu sistem, suyun yeniden kullanılmasını sağlar ve su israfını minimuma indirir.
Evde Topraksız Tarım Yapmak Mantıklı mı?
Evde topraksız tarım, özellikle organik ve taze sebze-meyve yetiştirmek isteyenler için harika bir seçenek olabilir. Küçük bir alanda domates, biber, salatalık gibi bitkileri kolaylıkla yetiştirebilirsiniz. Ayrıca bu yöntem, hem bitki yetiştirme sürecini kontrol altında tutmanıza hem de böcek ilacı gibi kimyasal maddelerden uzak durmanıza yardımcı olur.
Topraksız tarım, aynı zamanda çocuklara doğa ve tarım sevgisi kazandırmak için eğitici bir aktivite olabilir. Kendi sebze ve meyvelerinizi yetiştirerek hem sağlıklı beslenebilir hem de doğaya olan bağlılığınızı arttırabilirsiniz.
0 notes
Text
pH Dengeleyici Sistemler İle Havuz Dezenfeksiyonu
pH, bir maddenin asidik, bazik veya nötr olmasını belirler ve havuz suyu için ideal aralık 7.2 ile 7.6 arasındadır. Bu dengede bir pH, dezenfeksiyon işlemlerini etkili hale getirir, korozyonu önler, tahrişi azaltır ve suyun daha temiz görünmesini sağlar. pH dengeleyici sistemler, suyun pH seviyesini otomatik olarak düzenler, gerektiğinde asit veya alkali ekler ve sürekli olarak pH seviyesini izler. pH dengesi dezenfeksiyonun etkinliğini artırır, kullanıcı konforunu sağlar ve havuz malzemelerini korur. pH dengeleyici sistemler otomatik kontrol sağlar, zaman ve enerji tasarrufu yapar ve havuz suyunun pH seviyesini hassas bir şekilde kontrol eder. Dolayısıyla, pH dengeleyici sistemler havuz dezenfeksiyonunda önemli bir rol oynar ve suyun sağlıklı, temiz ve güvenli olmasını sağlar.
pH Dengeleyici Sistemler İle Havuz Dezenfeksiyonu konusu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Bitkilerin Sağlıklı Büyümesi İçin İhtiyaçları
Bitkilerin Sağlıklı Büyümesi İçin İhtiyaçları
#BitkiBakımı, #BitkiBeslenmesi, #BitkiBüyümeDöngüsü, #BitkiBüyümeFaktörleri, #BitkiBüyümeKoşulları, #BitkiBüyümeSüreci, #BitkiGelişimi, #BitkiSağlığı, #BitkiYetiştirmeIpuçları, #BitkiYetiştirmeTeknikleri, #BitkiYetiştirmeYöntemleri, #BitkilerinSağlıklıBüyümesi, #BitkilerinSağlıklıBüyümesiIçinİhtiyaçlarıNelerdir https://is.gd/vZJ00m https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/bitkilerin-saglikli-buyumesi-icin-ihtiyaclari/
Bitkilerin sağlıklı büyümesi, birçok faktöre bağlıdır. İşte özetle bitkilerin sağlıklı büyümesini etkileyen temel faktörler:
Işık: Bitkiler için doğru miktarda ışık sağlanmalıdır. Işık, bitkilerin fotosentez yapması ve enerji üretmesi için gereklidir. Bitkilerin türüne bağlı olarak farklı ışık gereksinimleri olabilir.
Su: Bitkilerin büyümesi için su hayati önem taşır. Bitkilerin kökleri suyu emer ve bitkilerin besinleri almasını sağlar. Su aynı zamanda bitkilerin hücrelerinin yapısını korur ve metabolik süreçlerin gerçekleşmesinde önemli rol oynar.
Besinler: Bitkilerin sağlıklı büyümesi için doğru besinlere ihtiyaçları vardır. Besinler bitkilerin büyüme, çiçeklenme ve meyve verme süreçlerinde önemli bir rol oynar. Bitkiler genellikle azot (N), fosfor (P), potasyum (K) gibi makro besinlere ve demir (Fe), çinko (Zn), manganez (Mn) gibi mikro besinlere ihtiyaç duyar.
Toprak: Bitkilerin sağlıklı büyümesi için uygun bir toprak ortamı gereklidir. Toprak bitkilere destek sağlar, köklerin büyümesine olanak tanır ve su ve besinleri tutar. Bitkilerin türüne göre farklı toprak tipleri tercih edilebilir.
Havalandırma: Bitkilerin sağlıklı büyümesi için iyi bir havalandırma önemlidir. Havanın dolaşımı bitkilerin solunumunu sağlar, nemin dengelenmesine yardımcı olur ve hastalık riskini azaltır.
Sıcaklık: Bitkilerin büyüme süreci sıcaklıkla doğrudan ilişkilidir. Her bitki türü belirli bir sıcaklık aralığında en iyi şekilde gelişir. Sıcaklık bitkilerin metabolik süreçlerini etkiler ve büyüme hızını belirler.
pH Dengesi: Bitkilerin büyümesi için uygun pH dengesi önemlidir. Bitkiler farklı pH seviyelerine uyum sağlar, ancak bazı bitkiler asidik veya alkali topraklarda daha iyi büyür. pH seviyesi bitkilerin besin alımını etkiler ve toprakta bulunan minerallerin çözünürlüğünü etkiler.
Hava Kalitesi: Temiz ve sağlıklı hava, bitkilerin sağlıklı büyümesi için önemlidir. Kirli hava, zararlı maddelerin bitkilerin yapraklarına birikmesine ve bitki sağlığını olumsuz etkilemesine neden olabilir.
Sulama Yöntemi: Bitkilerin ihtiyaç duydukları su miktarını doğru şekilde sağlamak önemlidir. Farklı bitki türleri farklı sulama gereksinimlerine sahip olabilir. Sulama yöntemi, toprağın nemini korumak ve bitkilerin köklerine yeterli suyu ulaştırmak için uygun bir şekilde seçilmelidir.
Zararlı ve Hastalıklarla Mücadele: Bitkilerin sağlıklı büyümesi için zararlı böcekler, hastalıklar ve yabancı otlarla mücadele etmek önemlidir. Bu tür sorunların erken teşhis edilmesi ve etkili müdahalelerin yapılması bitkilerin korunmasına yardımcı olur.
Bakım ve Budama: Bitkilerin düzenli olarak bakımı ve budaması, sağlıklı büyümelerini teşvik eder. Bitkilerin gerektiğinde budanması, hastalıklara ve zararlılara karşı direncin artmasına yardımcı olur.
Doğru Zamanlama: Bitkilerin ekim, dikim, sulama, gübreleme ve diğer bakım işlemleri için doğru zamanlamayı bilmek önemlidir. Bitkilerin büyüme döngüsüne ve mevsimlere uygun olarak işlemlerin gerçekleştirilmesi başarılı sonuçlar elde etmeye yardımcı olur.
Gübreleme: Bitkilerin beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için doğru gübreleme yapılmalıdır. Organik veya kimyasal gübreler kullanılarak bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddeleri sağlanır.
Diğer Faktörler: Bitkilerin büyümesini etkileyebilecek diğer faktörler arasında rüzgar, toprak drenajı, uygun bitki çeşitleri seçimi, toprak sterilizasyonu, toprak örtüsü kullanımı gibi unsurlar yer alır.
Tohum Seçimi: Bitkilerin sağlıklı büyümesi için doğru tohumların seçilmesi önemlidir. Tohumlar, bitkilerin genetik potansiyelini taşır ve uygun çevre koşullarında iyi sonuçlar verir.
Uygun Saksı ve Toprak: Saksı bitkileri için uygun saksılar ve uygun toprak seçimi önemlidir. Saksıların iyi drene olması ve bitkilerin köklerinin gelişmesine uygun ortam sağlaması gerekmektedir.
Zararlılara Karşı Biyolojik Mücadele: Kimyasal mücadele yöntemlerinin yanı sıra zararlılarla biyolojik mücadele yöntemleri de kullanılabilir. Doğal düşmanlar, zararlıları kontrol altına alarak bitkilerin sağlıklı büyümesini destekler.
Organik Yetiştirme: Kimyasal gübreler ve pestisitler yerine organik yöntemlerle bitki yetiştirme, bitkilerin sağlıklı büyümesine ve toprak kalitesinin korunmasına katkı sağlar.
Çevre Dostu Uygulamalar: Bitkilerin sağlıklı büyümesi için çevre dostu uygulamalar önemlidir. Su tasarrufu, enerji verimliliği, geri dönüşüm gibi uygulamalar, bitkilerin yaşadığı çevreyi korurken büyümelerine de katkı sağlar.
Özenli Gözlem: Bitkilerin sağlıklı büyümesini sağlamak için düzenli gözlem yapmak önemlidir. Bitkilerin yapraklarında, köklerinde veya gövdesinde herhangi bir sorun varsa hızlı bir şekilde müdahale edilebilir.
Bu faktörler, bitkilerin sağlıklı büyümesini ve verimli bir şekilde gelişmesini sağlamak için dikkate alınmalıdır. Her bitki türü farklı ihtiyaçlara sahip olabilir, bu yüzden bitkilerin özelliklerini ve gereksinimlerini bilmek önemlidir.
#bitki bakımı#bitki beslenmesi#bitki büyüme döngüsü#bitki büyüme faktörleri#bitki büyüme koşulları#bitki büyüme süreci#bitki gelişimi#Bitki Sağlığı#bitki yetiştirme ipuçları#bitki yetiştirme teknikleri#bitki yetiştirme yöntemleri#bitkilerin sağlıklı büyümesi#Bitkilerin Sağlıklı Büyümesi için İhtiyaçları Nelerdir
0 notes
Text
Menstrual Kap
Menstrual kap medikal silikondan üretilmiş olan ve 10 yıla kadar tekrarlı şekilde kullanım sunan bir üründür. Regl deneyimini en konforlu şekilde sunan kap, özel bir tasarıma sahiptir. Kolay ve hijyenik kullanım sunması ile öne çıkan ürün, regl dönemlerine dost olacak şekilde üretilmiştir.
Menstrual Kap İle Regl Deneyimi
Ped ve tamponların aksine bir şekilde kullanım sunan ürün; sıvıları emerek değil toplayarak daha rahat bir regl dönemi geçirilmesini sağlar. Menstrual kap kullanan bireylerin vajina florasında zarar görme söz konusu değildir ve pH dengesi en iyi şekilde korunur. Kullanıcıların deneyimleri detaylı şekilde düşünülmüş ve hassas şekilde tasarlanmıştır.
0 notes
Text
İç Çamaşırı Nasıl Yıkanır?
Sık yıkanan ince kumaşlardan yapılmış iç çamaşırları, çabuk aşındığından ve kalitesi bozulduğundan uzun süre kullanılamazlar. Bu nedenle, bu tür kumaşlar için yüksek kaliteli ve hassas cildimize uygun bir deterjan kullanmak çok önemlidir. Sıvı konsantre deterjan, ince kumaşların korunmasını ve aynı zamanda en hassas cildiniz için güvenli ve yumuşak bir temizlik sunar.
Ayrıca, k��yafetlerin nefes almasını ve ferah kalmasını sağlar, böylece iç çamaşırlarınız her zaman temiz ve ferah kokar. Böylece, sık yıkanan ve kullanılan ince kumaşlardan yapılmış iç çamaşırlarınız da daha uzun süre kullanılabilir ve yeni gibi görünebilir.
İç çamaşır yıkama talimatı
Bu nedenle, her bir iç çamaşırı için yıkama talimatlarını takip etmelisiniz. Öncelikle etiketlere bakmalısınız ve bu talimatlar doğru bir şekilde uygulanmalıdır. İç çamaşırının etiketinde "yavaş yıkama" yazıyorsa, bu yüksek enerjili yıkama döngüsünden kaçınmanız gerektiği anlatılır. Ayrıca, iç çamaşırı için uygun deterjan seçmelisiniz. Hassas kumaşlar için özel olarak tasarlanmış beyazlatıcısız, pH dengesi düzgün ve yumuşak bir deterjan tercih etmelisiniz. Son olarak, makinenin yavaş çalışan delici modunu seçmelisiniz veya el yıkamayı tercih edebilirsiniz.
İç çamaşırınızı düzgün bir şekilde yıkamanın yanı sıra, doğru şekilde kurutmanız da önemlidir. İç çamaşırının etiketinde "kurutma makinesinde kurutma" yazıyorsa, en düşük sıcaklık ve delici modunu seçmelisiniz. Aksi takdirde, kumaşın şekli bozulabilir veya renk solabilir. Ayrıca, doğru şekilde saklama da önemlidir. İç çamaşırının kutusunu ya da çantasını kullanarak çoklu tabakalar halinde yerleştirmeniz ve düzenli olarak açık bırakmanız önerilir.
İç çamaşırı nasıl yıkanır?
İç giyimlerin yıkanması ve bakımı, kumaşlarına ve özelliklerine göre farklı yaklaşımlar gerektirir. Öncelikle, tüm iç giyim ürünlerinin yıkama etiketlerine dikkat edilmelidir. Bu etiketler, giysinin nasıl yıkanması gerektiği hakkında bilgi verir ve sıcaklık, yıkama döngüsü, kurutma gibi faktörlere göre değişebilir.
Pamuklu bokser şortlar, külotlar ve fanilalar genellikle kolaylıkla makinede yıkanabilir. Ancak, renkli giysiler için sıcaklık seçimi kirlenme derecesine göre 40-60°C arasında yapılmalı ve renk koruyucu çamaşır deterjanı kullanılmalıdır. Beyaz pamuklu iç çamaşırları kaynama sıcaklığında yıkanabilir, ancak 40-60°C sıcaklıkları da genellikle yeterli olur.
Viskon veya dantel kumaşlar daha hassas olduğu için, çamaşır makinesinde 40°C sıcaklıkta yumuşak bir deterjanla yıkanmalıdır. Bu kumaşların hijyenik olması için, antibakteriyel ve kokunun nötralleştirilmesi amaçlı özel maddeler de kullanılabilir. Ancak, bu hassas iç giyim ürünleri kurutma makinesi ile kurutulmamalıdır.
İnce kumaşlardan yapılmış iç giyim ürünleri, özellikle saf ipek, elde yıkanmalıdır. Bu işlem için giysi birkaç dakika ılık suda antibakteriyel sıvı deterjanla ıslatılır, sonra soğuk suyla durulanır ve havayla kurutulur.
Fonksiyonel ve spor iç giyim, hem temiz hem de ter emici ve sıcaklık dengeleyici özelliklerini koruyan özel işlemlere ihtiyaç duyar. Bu giysiler, düşük sıcaklıklarda ve düşük hızda ve özel spor deterjanları ile yıkanmalıdır. Bu işlem su geçirmez yüzey
İç çamaşırı yıkanırken dikkat edilmesi gerekenler
Sütyen yıkarken, öncelikle etiketlerine ve üreticinin talimatlarına dikkat etmelisiniz. Genellikle, sütyenler çamaşır makinesinde yıkanabilir ve 30-40°C sıcaklıkta yeterli olacaktır. Ancak, çamaşır makinesine koruma olmadan koymayınız, çünkü sütyen kalınlığı ve fermuarları diğer çamaşırları zarara uğratabilir. Balenli sütyenler için, özel çamaşır filesi kullanın ve tel askılarını kapalı tutun. Ayrıca, yıkama döngüsünden önce kancaları kapatmalısınız. Baskılı ya da işlemeli sütyenler de çamaşır filesine konabilir ve içten dışa çevrilmelidir, böylece süslemeler aşınma ve yıpranmaya karşı korunur. Eğer sütyenlerinizin renkleri solmaya başlarsa, onları çamaşır makinesinde beyaz çamaşırlarla birlikte yıkamayın ve renkli çamaşır deterjanı kullanın. Sütyenleri kuruturken, doğal olarak kurumalarına ya da çamaşır makinesinde çok sıcak ortamlarda kurutmayın. Daha iyi sonuçlar için, sütyenleri doğal olarak kurumaya bırakın veya sıcak havlu üzerine yayın.
#ezeldeterjan#deterjan#temizlik#hijyen#kozmetik#bebek#doğaldeterjan#kişiselbakım#temizlikönerileri#temizlikürünleri#şampuan#duşjeli#çamaşırdeterjanı#deterjançeşitleri#bebekbakım#bulaşıkdeterjanı
1 note
·
View note
Text
ALKALİ BESLENME
Alkali beslenme nedir, alkali beslenme kısaca faydaları nedir, Alkali gıdalar nelerdir, Alkali beslenme Faydaları, alkali beslenme nedir kısaca, alkali su, Alkali beslenme nasıl olmalıdır, Vücut alkali hale nasıl getirilir, alkali beslenmek, alkali nedir, alkali gıda, alkali yaşam, alkali faydaları, ph dengesi, Mideyi bazik yapan yiyecekler, Asidik ve bazik yiyecekler, Mide bazik yiyecekler,…
youtube
View On WordPress
#alkali besinler#Alkali beslenme Faydaları#alkali beslenme kısaca faydaları nedir#Alkali beslenme nasıl olmalıdır#Alkali beslenme nedir#alkali beslenme nedir kısaca#alkali beslenmek#alkali faydaları#alkali gıda#Alkali gıdalar nelerdir#alkali nedir#alkali su#alkali yaşam#Asidik ve bazik yiyecekler#bazik besinler#bazik yiyecekler#Mide bazik yiyecekler#Mideyi bazik yapan yiyecekler#ph dengesi#sağlıklı beslenme#sağlıklı yaşam için öneriler#Vücut alkali hale nasıl getirilir#Youtube
0 notes
Photo
Sitemize "Aleovera sabunu ne işe bereket ihtiyarlamayı yasaklıyor!" konusu eklenmiştir. Aleovera sabunu nasıl yapılır? Aleovera sabunu ne işe yarar? İşte cildimizi temizleme konusunda oldukça etkili olan aleoveraya dair tüm merak edilenler! Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.bestkadin.com/aleovera-sabunu-ne-ise-bereket-ihtiyarlamayi-yasakliyor/ https://www.europatrans.com.tr/
#aloe vera içerisindeki kimyasal maddeler#aloe vera sabunu ne işe yarar#ph dengesi nedir#aloe vera#aloe vera bitkisi
0 notes
Text
pH'nın yüksek olması, yani alkali organizma sağlıktır.
1. Nobel Ödülü Kazanmış olan Dr. Linus Pauling, 70 yıl önce bütün dünyaya şu şekilde açıklama yapmıştır:
Her türlü hastalığı, her türlü rahatsızlığı bir mineral eksikliğine bağlamak mümkündür.
Nobel Prize-winning Dr. Linus Pauling, who announced to the world — some 70 years later...
"You can trace EVERY sickness ... and EVERY ailment to a mineral deficiency"
2. Dr. William Howard Hay, kaleme aldığı çağ açan kitabında; Bütün hastalıkları organizmada asit birikimine, yani organizmanın oto-zehirlenmesine bağlamaktadır.
Dr. William Howard Hay, whose groundbreaking book, A New Health Era, concluded with...
"All disease is caused by auto-toxication (self-poisoning) due to acid accumulation in the body."
3. Dr. Theodore A. Baroody’nin kaleme aldığı, Alkalize or Die, adlı kitabında şu açıklamaları yapmıştır: Sayısız hastalık isimleri teker taker önemli değildir. Bütün hastalıkların ana ve temel paydası, yani ana nedeni, organizmanın aşırı derecede asidik olmasından kaynaklanmaktadır.
Dr. Theodore A. Baroody, author of Alkalize or Die, who shook the scientific community with proof that...
"The countless names of illnesses do not really matter. What does matter is that they all come from the same root cause: Too much acid in the body!"
Yukarıda adı geçen hekimler ve bir çok başka hekimin de kabül ettikleri basit bilimsel gerçek aşikardır: Bir organizma asidik olduğu süre, her türlü hastalığa davatiye çıkarmaktadır.These doctors — and many others — confirmed the simple, scientific fact that when your body is too acidic — you're a "sitting duck" for illness!Bir organizma, hafif dahi olsa alkali olduğu süre, yani kan ve idrar pH değeri, hafif derece dahi yüksek olursa, aşağıda sayılan hastalıklar önlenir ve hastalıklar iyileşir.
But when your body is in a slightly alkaline state — you can help prevent and even conquer just about any health problem including:
Joint stiffness!
Weak heart!
Poor digestion!
Sore muscles!
Constipation!
Blood sugar imbalances!
Poor circulation!
Sluggish immunity!
Premature aging!
Skin outbreaks!
Premature wrinkles!
Abnormal cell growth!
Acid build-up wreaks havoc in your entire body. Sure, your doctor may call it "this disease" or "that disease" — but no matter what it's called — it's triggered by too much acid!
And too much acid can promote...
VÜCUDUN AŞIRI ASİT OLMASININ ZARARLARI NELERDİR:
1. KEMİK KAYBI, OSTEOPOROZ, OSTEOPENİ. Bone Loss! If your body is too acidic — your bones are a number #1 target. To restore pH balance your overworked body snatches up the calcium, sodium, potassium and magnesium that was meant for your bones! The result?
"Bone-on-bone" scraping that leads to inflammation and bone erosion! Bone loss... joint pain... and even that dreaded "hump"!
2. DAMAR TIKANLIKLARI. Clogged Arteries! Excess acid eats away at the lining of your arteries! When you've got rips and tears in your blood vessels — your body sends the signal to create more cholesterol to form plaque and fill those holes! Next thing you know — you're dealing with narrowed arteries full of plaque that causes poor circulation!
3. SOLUNUM PROBLEMLERİ. Breathing problems! Research published in the American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine uncovered a surprising warning sign of an impending asthma attack: High acid levels!
Dr. Benjamin Gaston and his research team found that right before a bronchial attack begins — acid levels in the lungs shot up as much as 1,000-fold! Acid level contributed to inflammation in the bronchial airways — which then triggered the attack!
4. MENTAL VE FİZİKSEL ENERJİ KAYBI. A drain on mental and physical energy! According to blockbuster book, The Chemistry of Success — high acid levels can limit your oxygen uptake. You know what you need oxygen for right? EVERYTHING! So acid overload can choke the life out your cells — leaving you with mental fuzziness... unexplainable fatigue... weak muscles... low sex drive... and premature skin wrinkles — just to name a few!
5. PANKREAS, AKCİĞER, KARACİĞER VE KAN ŞEKERİ BOZUKLUKLARI. Attacks on your pancreas, lungs, liver and blood sugar! When I read this study from the Journal of Diabetes Care — it really made me mad. Here's why:
6. NORVEÇ BİLİM ADAMI Dr. Lars C. Stene, TUZSUZ SU İÇTİĞİMİZ ZAMAN, ASİDİK SU İÇTİĞİMİZDEN DOLAYI, VÜCUDUMUZ DAHA FAZLA ASİDİK OLMAKTADIR demiştir.
You and I drink water every day, because it's good for you. Well, maybe not! If that water you're drinking is mostly ordinary tap water — you're actually drinking "acid water!"
It's actually making you more acidic!
Norwegian researcher Dr. Lars C. Stene discovered that people with high acidity from drinking tap water were FOUR TIMES more likely to develop glucose and insulin problems!
The key to healthy living is keeping your body more alkaline than acidic. It really is that simple.
SONUÇ:
pH DENGESİ = SAĞLIKTIR
pH balance = Health!
KARATAY BU NEDENLE, SENELERDEN BERİ,
Şekerli gazlı içeceklerden, her türlü Un, şeker, tatlı, ilaçlı meyve, meyve suyu ve sebzelerden uzak durulmasını, ve tüketilmemesini önermektedir.
Prof. Dr. Canan Karatay
11.10.2020
2 notes
·
View notes
Text
Vücuttaki pH Derecesi Kaç Olmalıdır? Alkali Beslenme Nedir?
Vücuttaki pH Derecesi Kaç Olmalıdır? Alkali Beslenme Nedir?
Sağlıklı beslenerek kilo vermenin popüler olduğu günümüzde alkali beslenme hakkında tüm merak edilenler burada. Alkali beslenme nedir? Beslenme biçimimiz, sağlığımızı etkileyen en önemli etmenlerden biridir. Günümüzde gerek kronik hastalıkların artması, gerekse sağlıklı beslenerek kilo verme akımlarının popüler olması sebebiyle alkali beslenme sıkça gündeme gelmektedir. Tarihte ise ilk kez alkali…
View On WordPress
#alkali#Alkali besin#Alkali beslenme#alkali su#beslenme#Kilo vermek#pH dengesi#ph derecesi#sağlıklı beslenme#Zayıflama
0 notes
Photo
TEKİRSU AYGAZ BULUT TİCARET AYGAZBULUT TİCARET YETKİLİ FİRMA 0543 804 44 46 0414 316 88 11Tekir Su doğal kaynak suları arasında yüksek PH değerine sahip olup kalsiyum ve magnezyum yönünden zengin, sodyum diyetine uygun, sağlıklı bir vücut için ihtiyaç duyulan mineral düzeyi dengeli ve önemli bir doğal kaynak suyudur. Tamamen doğal olan Tekir Su; kaynağındaki mineral değerlerini el değmeden şişelerine doldurmaktadır. Sahip olduğu 8.4 PH seviyesi, kalsiyum ve magnezyum dengesi ile yurt içi ve yurt dışındaki tüm değerli tüketicilerimizin sağlık ve güvenle içebileceği kalitedir. Dünyanın değişik bölgelerindeki gözlemler kalsiyum ve flor içeriği yüksek sert su içen insanların kemik sağlıklarının mineral içeriği düşük su içenlere göre daha iyi olduğu belirlenmiştir Kalsiyum kemiklerin ana yapısında bulunan ve onların güçlü kalmasını sağlayan bir mineraldir. Kalbin düzenli atması, kan pıhtılaşma sisteminin düzenli işlemesi, sinirlerin sağlıklı çalışması ve kasların düzgün fonksiyon görmesi de kalsiyumun yardımıyla olur. Magnezyum ise diş ve kemik sağlığına katkılarının yanı sıra; vücutta protein oluşumuna, gıdaların enerjiye dönüşümüne yardımcı olur ve bağışıklık sistemini destekler. Tekir Su da bu mineralleri en fazla içeren doğal kaynak sularından biridir. Bu yüzden sağlığına değer veren bireyler için TEKİR SU doğru bir seçim olacaktır!
1 note
·
View note
Text
Ezine Peynirinin İçeriği ve Faydaları
Çanakkale' de üretilen Ezine peyniri nedir, faydaları nelerdir ve içeriğinde ne vardır ve nereden satın alınır öğrenmek istiyorsanız makalemizi okuyabilirsiniz. Ezine Peyniri Binlerce yıldır peynir, insan beslenmesinin önemli bir parçası olmuştur ve hayatta kalmamıza, gelişmemize ve doğa ile denge içinde yaşamamıza yardımcı olmuştur. Daha yakın zamanlarda, diyet yağlarının karalandığı dönemden geçerken, peynir hakkında biraz kafa karışıklığı oldu. Çoğumuz için peynirin neden dengeli beslenmenin hoş ve lezzetli bir parçası olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin. Bir çok çeşidi olan Ezine peynirinin çeşitleri hakkında bilgi edinmek için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Peynirin İçeriği Ezine Peyniri vitamin ve minerallerle doludur.Ezine peyniri kalsiyumla doludur. Aynı zamanda, Coronavirüs ile savaşmamıza yardımcı olan D Vitamini açısından da çok yüksek. Aynı zamanda vücudumuzun folik asit, çinko, fosfor ve A, B2, B12 Vitaminleri ile birlikte bu kalsiyumu emmesine yardımcı olur.Dahası, kalsiyum ile birlikte tüketildiğinde K2 ve D3 vitaminleri özellikle kemiklerinizi, beyninizi ve kalbinizi korur. Ezine peynirindeki yağlar sizin için iyidir ve vücudunuzun tüm bu vitamin ve mineralleri emmesine yardımcı olur. Hatta kilo vermemize yardımcı olabilir.Ezine peyniri bağırsak mikrobiyomunuz için iyidir. Gerçek Ezine Peynirinin Faydaları Sağlıklı bir mikrobiyom genel sağlık için hayati önem taşır! Fransızların neden yılda kişi başına 20 kg peynir yemelerine rağmen nispeten düşük kalp hastalığı ve obezite oranlarına sahip olduklarına dair bulmacayı inceleyen bir araştırma yapılmıştır. Tam olarak yiyen katılımcıların dışkılarında daha yüksek bütirat ve propiyonat seviyelerine dair kanıtlar buldu. Bu, peynirin bağırsak mikrobiyomu üzerinde olumlu bir etkisi olduğunun kanıtı olarak görülüyor - küçük bir çalışmaydı ama yine de umut verici bir çalışmaydı. Ezine Peyniri dişlerinize iyi gelir.Diş hekimleri tarafından yapılan bir araştırma, peynir yemenin dolgu yaptırma riskini azaltabileceğini gösterdi. Farklı süt tüketen, şekersiz şekersiz yoğurt tüketen ve peynir tüketen gruplara, tüketimden önce ve sonra ağızlarının çeşitli bölgelerindeki pH dengesi test edildi. 5.5'ten düşük bir pH seviyesi, ağzınızda oluşan asitler nedeniyle dişlerinizi erozyon riski altında bırakabilir. Süt içen ve şekersiz yoğurt yiyen gruplar önemli bir değişiklik göstermezken, peynir yiyen ve 3 dakika çiğneyen grup, dişleriniz için harika olan pH seviyelerinde bir artış yaşadı! Peynirin Osteoporoz gelişme riskini azaltmada etkili olduğu kanıtlanmıştır.Sütün kalsiyum açısından yüksek olması, osteoporoz gelişme riskini azaltmak için harika bir besin olduğu anlamına gelir. Ve doğal bir kalsiyum kaynağı olan süt ürünleri, kendi kalp sorunları riskleriyle birlikte gelebilecek kalsiyum takviyelerinden daha iyi bir seçenektir. Ezine peynirinde ise bolca kalsiyum vardır. Makalelerimizi okumak ürünlerimizi incelemek ve satın almak için www.ezinedengelsin.com adresini bağlantıya tıklayarak ziyaret edebilirsiniz.
Bu yazı ilk defa https://blog.ezinedengelsin.com/ezine-peynirinin-icerigi-ve-faydalari/ sitesinde yayımlanmıştır.
0 notes
Text
Havuz Dezenfeksiyon Sistemlerinde pH Kontrolü
Havuz suyunun pH seviyesi, dezenfeksiyonun etkinliğini, su kalitesini, ekipmanların korunmasını ve kullanıcıların sağlığını doğrudan etkiler. pH seviyesi, havuz suyundaki asidik veya alkali durumu belirler ve klor gibi dezenfektanların etkinliği ile doğrudan ilişkilidir. Doğru pH aralığında tutulan su, bulanıklık ve tortu oluşumunu önler ve kullanıcılar için daha rahat bir ortam sağlar.
Ayrıca, pH dengesi, havuz ekipmanlarının ve yüzeylerinin korunması açısından da önemlidir. Yanlış pH seviyeleri, ekipmanlarda korozyon veya yüzeylerde kireçlenme oluşumuna yol açabilir, bu da ekipmanların ömrünü kısaltır ve bakım maliyetlerini artırır.
pH seviyesi, kullanıcıların sağlığını da doğrudan etkiler. Yanlış pH seviyeleri, cilt tahrişi, göz kızarması ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sebeple, düzenli olarak pH seviyesini kontrol etmek ve ayarlamak önemlidir.
Sonuç olarak, pH kontrolü, havuz suyunun hijyenik ve temiz kalmasını, ekipmanların korunmasını ve kullanıcıların sağlığını korumak için kritik bir faktördür.
Havuz Dezenfeksiyon Sistemlerinde pH Kontrolü konusu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
0 notes
Text
Ezine Peynirinin İçeriği ve Faydaları
Ezine Peynirinin İçeriği ve Faydaları
Çanakkale’ de üretilen Ezine peyniri nedir, faydaları nelerdir ve içeriğinde ne vardır ve nereden satın alınır öğrenmek istiyorsanız makalemizi okuyabilirsiniz.
Ezine Peyniri
Binlerce yıldır peynir, insan beslenmesinin önemli bir parçası olmuştur ve hayatta kalmamıza, gelişmemize ve doğa ile denge içinde yaşamamıza yardımcı olmuştur. Daha yakın zamanlarda, diyet yağlarının karalandığı dönemden geçerken, peynir hakkında biraz kafa karışıklığı oldu. Çoğumuz için peynirin neden dengeli beslenmenin hoş ve lezzetli bir parçası olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin. Bir çok çeşidi olan Ezine peynirinin çeşitleri hakkında bilgi edinmek için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Peynirin İçeriği
Ezine Peyniri vitamin ve minerallerle doludur.Ezine peyniri kalsiyumla doludur. Aynı zamanda, Coronavirüs ile savaşmamıza yardımcı olan D Vitamini açısından da çok yüksek. Aynı zamanda vücudumuzun folik asit, çinko, fosfor ve A, B2, B12 Vitaminleri ile birlikte bu kalsiyumu emmesine yardımcı olur.Dahası, kalsiyum ile birlikte tüketildiğinde K2 ve D3 vitaminleri özellikle kemiklerinizi, beyninizi ve kalbinizi korur. Ezine peynirindeki yağlar sizin için iyidir ve vücudunuzun tüm bu vitamin ve mineralleri emmesine yardımcı olur. Hatta kilo vermemize yardımcı olabilir.Ezine peyniri bağırsak mikrobiyomunuz için iyidir.
Gerçek Ezine Peynirinin Faydaları
Sağlıklı bir mikrobiyom genel sağlık için hayati önem taşır! Fransızların neden yılda kişi başına 20 kg peynir yemelerine rağmen nispeten düşük kalp hastalığı ve obezite oranlarına sahip olduklarına dair bulmacayı inceleyen bir araştırma yapılmıştır. Tam olarak yiyen katılımcıların dışkılarında daha yüksek bütirat ve propiyonat seviyelerine dair kanıtlar buldu. Bu, peynirin bağırsak mikrobiyomu üzerinde olumlu bir etkisi olduğunun kanıtı olarak görülüyor – küçük bir çalışmaydı ama yine de umut verici bir çalışmaydı.
ezine peyniri
Ezine Peyniri dişlerinize iyi gelir.Diş hekimleri tarafından yapılan bir araştırma, peynir yemenin dolgu yaptırma riskini azaltabileceğini gösterdi. Farklı süt tüketen, şekersiz şekersiz yoğurt tüketen ve peynir tüketen gruplara, tüketimden önce ve sonra ağızlarının çeşitli bölgelerindeki pH dengesi test edildi. 5.5’ten düşük bir pH seviyesi, ağzınızda oluşan asitler nedeniyle dişlerinizi erozyon riski altında bırakabilir. Süt içen ve şekersiz yoğurt yiyen gruplar önemli bir değişiklik göstermezken, peynir yiyen ve 3 dakika çiğneyen grup, dişleriniz için harika olan pH seviyelerinde bir artış yaşadı!
Peynirin Osteoporoz gelişme riskini azaltmada etkili olduğu kanıtlanmıştır.Sütün kalsiyum açısından yüksek olması, osteoporoz gelişme riskini azaltmak için harika bir besin olduğu anlamına gelir. Ve doğal bir kalsiyum kaynağı olan süt ürünleri, kendi kalp sorunları riskleriyle birlikte gelebilecek kalsiyum takviyelerinden daha iyi bir seçenektir. Ezine peynirinde ise bolca kalsiyum vardır.
Makalelerimizi okumak ürünlerimizi incelemek ve satın almak için www.ezinedengelsin.com adresini bağlantıya tıklayarak ziyaret edebilirsiniz.
#EzinePeynirÇeşitleri, #EzinePeyniriNeredenAlınır, #EzinePeyniriÖzellikleri, #EzinePeynirininFaydaları
Bu yazı ilk kez https://blog.ezinedengelsin.com/ezine-peynirinin-icerigi-ve-faydalari/ adresinde yayınlandı.
#Ezine Peynir Çeşitleri#ezine peyniri nereden alınır#ezine peyniri özellikleri#ezine peynirinin faydaları
0 notes
Photo
Su Deposu Temizliği Nasıl Yapılır?
Su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu diğer firmalarda bulamayacağınız uygulamamız ise; alkali ve asidik biyosidal ürünler kullanılarak dezenfeksiyon sonrasında su deposunun pH dengesi istenilen seviyeye gelmesi sağlanır.Peroksit asit aktif maddeli biyosidal ürün kullanarak mikro biyolojik dezenfeksiyon işlemi gerçekleştirilir. Peroksit asit en önemli özelliği suyla temasa girdikten sonra asetilen gazına dönüşerek ortamda uzaklaşması ve geride kalıntı bırakmamasıdır.
Detay: http://dezenfeksiyonistanbul.com/su-deposu-temizligi-nasil-yapilir/
0 notes
Text
Cilt Temizliği Güzel Ciltler İçin Altın Kurallar - Yüz Cilt Bakımı
Cilt Temizliği Güzel Ciltler İçin Altın Kurallar belirledik. Cildinizin temizliği ve bakımı konusunda hassas konuları sizlerin evlerine getiriyoruz.
yuzciltbakimi.com Cilt temizliği aşamasında güzellik her ne kadar göreceli bir kavram olsa da üzerinde ortaklaştığımız evrensel ölçütleri de vardır. Örneğin, güzel bir cilt dediğimizde; lekesiz, temiz, canlı, pürüzsüz ve parlak görünen bir ciltten bahsettiğimiz noktasında hemen hepimiz hemfikir olabiliriz. Düzenli olarak profesyonel cilt bakımı yapılan bir cilt tam da tarif ettiğimiz özellikleri taşır çünkü ölü deriden arınmıştır, dolayısıyla canlı ve taze görünür; gözenekleri tıkanmadığı için akne ya da siyah noktalar güzelliğini gölgeleyemez; kan akışı düzenli ve oksijen yeterli olduğu için de soluk görünmez. Temizliğin sağladığı tazelik cildi her zaman güzel gösterir. Kırışıklık ya da sarkmaları olmasına rağmen cildinin güzelliği sebebi ile hoş görünen kadınlara siz de rastlamışsınızdır ya da tam tersi gencecik olduğu halde bakımsız ve temizlenmemiş bir cildin iyi görünmediğine daha sık rastlıyoruz diyebiliriz. Buna bir başka örnek de ergenlik döneminde akne sorunu yaşayan genç kadın ya da erkeklerin cilt görüntüsü. Derin cilt temizliği, güzel bir cilde sahip olmanın da güzel görünmenin de altın kuralı. Üstelik yıllara meydan okumanın, cildinizi zamanın yıkıcı etkilerine karşı korumanın da anahtarıdır. Çünkü gözenekleri tıkalı, ph dengesi bozulmuş ve nefes alamayan bir cilt, dünyanın en iyi markalarına ait kozmetik ürünleri kullansanız dahi, deri altı dokulara ulaşamayacağı için sabah akşam uyguladığınız kremler, serumlar ne yazık ki cildinizi beslemeyecektir.
Cilt Temizliği Neden Önemli
Cilt temizliği, tüm cilt bakımı uygulamalarının da en önemli ve ilk basamağıdır. Dermatolojik muayenede ilk baktığımız şey cildin kendi kendini temizleme yeteneğinin ne aşamada olduğu ve cilt problemlerinin ne kadarının temizlik sorunundan kaynaklandığıdır çünkü yapılacak bakımın, uygulanacak serumların işe yarayabilmesi için derinin temizlenmiş olması gerekir ki iletken olarak görevini yerine getirebilirsin.
Çok iyi ürünler kullandığı halde cildinin durumundan memnun olmayan bir çok insanın temel problemi, sebum dengesi bozulduğu için tıkanan gözeneklerin, uygulanan ürünleri deri altına iletemiyor olmasıdır.
Cildimiz gün boyu tüm dış koşullara en çok maruz kalan beden bölgemizdir. Güneş, makyaj, gün boyu soluğumuz ortamın havasındaki toz, kir, mikroorganizmalar, şehir hayatı, yoğun iş temposu vesaire… Uzun vadede günlük temizlik rutinini yetersiz hale gelir ve cilt temizlenmediğinde ya da yanlış veya yetersiz temizlendiğinde aşağıdaki sorunlar dizisi harekete geçer: Cildin yağ ve nem dengesi bozulur.Gözenekler tıkanır.Cilt havasız kalır.Cildin oksijen miktarı düşer.Kan dolaşımı yavaşlar.Deri altı dokuların çalışması yavaşlar.Yaşlanma belirtiler ortaya çıkmaya başlar.Genç kişilerde akne ve siyah nokta oluşumu artar.Tüylenme ve lekelenme gibi problemler gözlemlenir.Temizlenen Cilt Canlanır
Cilt temizliği sağlandığında, oksijen ve kan dolaşımının sağlanması ile birlikte bedenin tamamında olduğu gibi derinin de kendi kendini onarma ve yenileme yeteneği maksimumda devrede olacağı için cilt canlanıverir. Cilt derinlemesine temizlendiğinde elde ettiğimiz avantajları şöyle sıralayabiliriz: Gözenekler açılır, cilt daha iletken hale gelir.Gözeneklerin açılması derinin nefes almasını sağlar.Nefes alan deride oksijen miktarı artar, cilt em dengesini bulur.Kan dolaşımı rahatlar.Kan dolaşımının artmasına bağlı olarak tüm deri altı dokular daha iyi çalışır.
Kolajen üretimi artar, elastin hücreleri çoğalır.
Peeling
Cilt bakımının ve temizliğinin en önemli aşaması peelingdir çünkü ölü deriden arındırılmadıkça cildin yüzeysel olarak temizlenmesi tek başına bir şey ifade etmez.
Normal koşullarda cilt, 21-27 gün arayla kendi kendini yenilemektedir. Bu o kadar ince ve doğalında gelişen bir soyulmadır ki fark etmeyiz bile. Yaş almaya bağlı olarak bu yenilemenin zaman aralığı giderek uzar, kalitesi düşer. Peeling, bu yüzden gereklidir ve hassas bir konudur.
Cilt tipine uygun peeling kullanmak
Cilt temizliği Peeling doğru kullanılmadığında sebum dengesini bozduğu için fayda sağlayacağı yerde cilde zarar veren bir uygulamaya dönüşmektedir. Cildi canlandırmak için sert peeling içeriklerinin kullanılması ya da cilt tipine uygun olmayan içerik ve etkide peeling uygulamaları, aşırı kurumaya neden olduğunda cildin daha fazla yağ üretmesine ya da kurumasına neden olabiliyor. Cilt tipine uygun içeriği seçmek ve cilt tipi ne olursa olsun uygulama sırasında cilde nazik davranmak, oldukça önemlidir.
Cilt Temizliği Peelingin kan dolaşımı üzerindeki etkisi
Peelingin ölü deriyi soymaktan başka önemli bir katkısı da cilt yüzeyini uyararak kan dolaşımı harekete geçiyor olması. Soyulma sırasında kan dolaşımının harekete geçmesi cildin ihtiyacı olan kolajeni üretmesini sağladığı için yeni doku oluşumunu hızla destekler. Peelingin ardından cildin hemen canlanmasının nedeni de budur. Kan dolaşımının hızlanmasına bağlı olarak oksijen miktarı artar ve tüm iyileşme ve yenilenme aktif hale gelir.
Cildin derinlemesine temizlendiği profesyonel cilt bakımlarında peeling, derin cilt temizliğinin en önemli aşamasıdır. Cilt, peeling için hazırlanır. Peeling öncesinde uygulanan yüzeysel temizlik, solüsyonlar ve buhar terapisi sayesinde çok daha nazik bir soyma işlemi, çok daha etkili bir şekilde yapılır.
Cilt Temizliğinde Günlük Rutin Neden Yeterli Değil?
Ayda bir defa profesyonel cilt temizliği yaptırmayı alışkanlık haline getirmiş herkes günlük temizlik ve bakımın, sağlıklı ve genç görünmek için yeterli olmadığını tecrübe etmiştir. Her gün makyaj yapıyorsanız günlük rutin cildi yeterince arındırmaya kafi gelmediği için makyajsız halinizi aşırı solgun bulabilirsiniz. Oysa, cilt bakımının ardından aynada capcanlı cilt görürüz ve günlük rutinle maalesef aynı sonucu edemeyiz. Günlük cilt temizliği, cildi o gün maruz kaldığı kirden ya da makyajdan yüzeysel olarak arındırır ancak bir gözeneklere dolmaya başlamıştır. Fark etmemiz biraz zaman alır.
Evde yapılan peeling, maske ve temizlik uygulamaları ile derin cilt temizliği yapmak belli bir dereceye kadar mümkün olabilir. Günlük rutinden farklı olarak derinlemesine etki elde edebilmek için, her aşamasının yoğun bir şekilde uygulanması ve cilde nazik davranılması gerekir.
Günlük cilt temizliği rutini, cildin temiz ve taze görünmesini sağlayamaz, çünkü: Makyaj silmek cilt temizliği sayılmaz.Günlük rutinle gözenek temizliği mümkün olmaz.Siyah noktaları görmek ve temizlemek günlük rutinde zordur.Günlük rutin cildin derinlemesine temizlemesi için gereken aşamaları içermez.Sürekli olarak makyaj yapan kişiler, hafta bir defa muhakkak evde cilt bakımı güzellik rutinlerine dahil etmelidirler.
Ayda Bir Profesyonel Cilt Temizliğinin Faydaları
Uzun vadede cildinizi korumanın ilk kuralı düzenli bir cilt bakımı, profesyonel cilt temizliğidir. Cildin sebum dengesini korunduğunda gözenekler tıkanmaz ve böylece deri çok daha geç yaşlanır. Düzenli cilt bakımının faydalarını sıralamak gerekirse:
Kırışıklık oluşumunun önüne geçer.Sarkmaların önüne geçer.Kolajen üretimini destekler.Anti-Aging koruma sağlar.Cilt canlılığını korur.Kullanılan cilt besinlerinin etkisini destekler.Leke oluşumunun önüne geçer.
Cilt Temizliği El Değmeden Derinlemesine
Cildinize el değmeden yapılan, en gelişmiş, profesyonel medikal cihazlı cilt bakımı sistemidir. Cildi derinlemesine temizler, gözenekleri açar, tek kullanımlık özel başlıkları sayesinde siyah nokta ve komedonları ciltten en iyi şekilde uzaklaştırır. Uygulamada kullanılan ürünler Hydrafacial markasına özel olarak üretilmiş laboratuvar içeriklerdir. Hydrafacial ile düzenli cilt bakımını kazandırdıklarını şöyle sıralayabiliriz:
Cildi derinlemesine temizler.Özel içerik asit peelingler ile ölü deriden arındırır.Derinlemesine nemlendirir ve besler.Yaşlanmaya karşı cildi korur.Sizin de böyle bir siteniz olmasını istiyorsanız Web Seo Türkiye sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Cilt Temizliği ve Güzelliğin Klasikleşmiş Sırrı Medikal Cilt Bakımı Medikal cilt bakımı hala daha güzellik ve bakım anlayışımızın bir parçasıdır hatta tabiri caizse gelenekseldir, klasikleşmiştir. Dermatolog doktor denetiminde, uzman estetisyen tarafından, manuel olarak gerçekleştirilen uygulama, kişisel bakımın vazgeçilmezlerindendir. Medikal cilt bakımı, cildin katman katman temizlenmesi esasına dayanır. Cihazlı değil, çeşitli kozmetik içerikler ve buhar terapisi kullanılarak uygulanır.
Düzenli olarak medikal cilt bakımı yaptırmak:
Cildin sebum dengesini korur.Akne, siyah veya beyaz nokta oluşumunu engeller.Cildin daha canlı kalmasını sağlar.
https://www.yuzciltbakimi.com/cilt-temizligi/
0 notes