#karşı devrim
Explore tagged Tumblr posts
zerihcom · 3 days ago
Text
Kalıntılara Dikkat Edin ve Yapacaklarından Sakının!
2 minutes Kaynak: Hizb-ut-Tahrir Haber: Humus kentinde Cuma günü yaşanan çatışmaların ardından, Esad’a bağlı milislerin kalıntılarını aramak üzere başlatılan operasyonda Humus’un Zehra Mahallesi’nde bir mühimmat deposu ele geçirildi. Yorum: Kalıntıların tehlikesi, sadece bugünün değil, köklü ve eski bir tehlikedir; Müslümanların Endülüs’te Frankları takip edip bir kısmını dağlarda…
0 notes
rayhaber · 3 months ago
Text
İsrail ve İran Arasındaki Gerilim Artıyor
İsrail ve İran Arasındaki Gerilim Tırmanıyor İsrail, İran’ın Salı günü gerçekleştirdiği füze saldırısına karşı misilleme yapmaya yönelik hazırlıklarını sürdürürken, Tahran’dan dikkat çekici bir açıklama geldi. Devrim Muhafızları Ordusu’na yakınlığıyla bilinen Tasnim Haber Ajansı, “İsrail’in muhtemel bir eylemine karşı gerekli yanıt planı etraflıca hazırlandı” ifadelerini kullandı. Haber, silahlı…
0 notes
siegram-com · 6 months ago
Text
CRISPR: Genetik Hastalıklara Karşı Devrim Gecesinde Çözüm
RISPR gerçekten genetik hastalıkların tedavisinde devrim niteliğinde bir teknolojidir. Bu gen düzenleme uzmanı, DNA’yı hassas bir şekilde değiştirme imkanı sunarak birçok genetik bozukluğun tedavisini umut ediyor. CRISPR’ın bazı önemli özellikleri ve sunulan potansiyel uygulamalar: Hassasiyet: esnek DNA dizilerini hedefleyebilme yeteneği Verimlilik: Geleneksel yöntemlere göre daha hızlı ve…
0 notes
onderkaracay · 7 months ago
Text
🎯 Kaybedenler, Kendilerine ve Yaptıkları Zulme Karşı Çıkanlara Kaybeder 🎯
0 notes
nevzat-boyraz44 · 30 days ago
Text
Kur'an-ı Kerim ☝️
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Karen halkının zürafa boyunlu kadınları 👩🏻
Tayland’ın Chiang Rai bölgesindeki köylerde yaşayan Karen halkı kadınları, boyunlarına taktıkları pirinç halkalar ile dünyanın en uzun boyunlu kadınları olma ünvanını taşıyor.
📸: Harun Özalp, AA
Tumblr media Tumblr media
Hazret’e varır yolumuz
Kahraman Türk askeri, 21 Aralık 2016’da Suriye’nin el-Bab şehrindeki Akil Tepesi’nde DEAŞ’lı teröristlere karşı sızma operasyonu başlattı.
🖋️ Editör: @mhudayiuysal
🖌️ Tasarım: @seneremin
El-Bab şehrinin terörden temizlenmesi, Suriye’nin kuzeyindeki birçok bölgenin işgalden kurtarılması için de büyük önem arz ediyordu.
Operasyon başarılı olmasaydı, Türkiye’nin Suriye’de tutunması güçleşecek ve belki de 8 Aralık 2024’teki devrim asla gerçekleşmeyecekti.
Akil Tepesi’nin adı, operasyonda şehit olan Binbaşı Bülent Albayrak’ın anısını yaşatmak adına Albayrak Tepesi olarak değiştirildi.
Bu aziz topraklar uğruna can alıp can veren tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, memleket müdafaası için göğsünü siper eden gazilerimize minnet duyuyoruz.
Vatan sağ olsun.
Kaynak: Yenişafak, Instagram sayfası
184 notes · View notes
minastrit · 2 months ago
Text
"Bilmiyorum kimim ben,
ya da kimdim?
Kendi kargaşamı biliyorum yalnız,
kuşkularla, kuşkularla yıllar geçirdim!
çok az öğrendim,
ve gördüm dünyanın değiştiğini..
dünyaya karşı öpüşenleri duydum,
devrim için yaşayanları,
ölenleri..
En güzel şeydi,
evet en güzel şey:
kurşun yaralarının yanındaki,
gözlerine bakmak,
bunca kısa bir yolun sonunda.. "
Juan Gelman
36 notes · View notes
betpremium · 4 months ago
Text
BETENERJİGİRİS
Tumblr media
Enerji, hayatımızın her alanında kritik bir rol oynar ve bu alandaki yenilikler, insanların yaşam kalitesini artırmada önemli etkiler yarat��r. Betenerji Giriş, enerji sektöründe sunduğu çözümlerle dikkat çekiyor. Kullanıcı dostu platformu ile hem bireysel hem de kurumsal ihtiyaçlara yönelik hizmetler sunan Bet Enerji, enerjinin verimli kullanılmasını sağlarken, tasarruf fırsatlarıyla da bütçenizi koruma imkanı tanıyor. Enerji yönetiminde devrim niteliğinde yenilikler ve rekabetçi fiyatlandırma politikaları ile Betenerji Giriş, hem çevreye duyarlılığı artırmayı hem de müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı hedefliyor. 
Betenerji Giriş
Betenerji giriş, kullanıcıların bet enerji platformuna sorunsuz bir şekilde erişim sağlaması için gerekli olan bir adımdır. Bu işlem, çevrimiçi bahis deneyiminin ilk aşamasını temsil eder ve kullanıcıların platformun sunduğu çeşitli olanaklardan yararlanmalarına olanak tanır. Bet enerji, sunduğu geniş yelpazede bahis oyunları ve yüksek kazanç fırsatları ile dikkat çekmektedir.
Betenerji giriş gerçekleştirirken, kullanıcıların güvenlik ve gizlilik açısından dikkat etmeleri gereken bazı önemli hususlar bulunuyor. Platforma giriş yapmak için resmi web sitesini kullanmak, dolandırıcılıklara karşı korunmanın en etkili yollarından biridir. Ayrıca, kullanıcıların hesabına erişim sağlarken güçlü parolalar kullanmaları ve hesap bilgilerini gizli tutmaları önerilmektedir.
Bet enerji platformuna giriş yapmak isteyen kullanıcılar, genellikle bir kullanıcı adı ve şifre ile kimlik doğrulaması gerekmektedir. Bu nedenle, kullanıcıların hesap detaylarını güncel tutmaları ve herhangi bir şüpheli durumu hemen bildirmeleri önem taşır.
Giriş işlemi sırasında sorun yaşayan kullanıcılar, platformun müşteri hizmetleri ile iletişime geçerek destek alabilirler. Betenerji, kullanıcılara 7/24 destek sunarak, bahis deneyimlerini daha keyifli hale getirmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle, herhangi bir sorunla karşılaştığınızda yardım almak için tereddüt etmeyin.
Sonuç olarak, betenerji giriş işlemi basit bir süreçtir, ancak güvenliği ön planda tutmak kullanıcıların en önemli sorumluluğudur. Bet enerji platformuyla bahis yapmaya başlamadan önce giriş işlemlerini dikkate almak ve gerekli önlemleri almak, kullanıcıların daha iyi bir deneyim yaşamasını sağlar.
Bet Enerji
Bet Enerji, kullanıcılarına geniş bir oyun yelpazesi sunarak çevrimiçi bahis dünyasında öne çıkan platformlardan biridir. Bu platform, kullanıcı dostu arayüzü ve çeşitli bahis seçenekleri ile dikkat çekmektedir. Kullanıcılar, spor bahislerinden sanal oyunlara kadar birçok farklı alanda şanslarını deneyebilirler.
Bet Enerji'nin sunduğu avantajlardan biri de güvenli ödeme yöntemleridir. Kullanıcılar, para yatırma ve çekme işlemlerini hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, site düzenli olarak güncellenen promosyon ve bonus paketleri sunarak kullanıcıların ilgisini sürekli canlı tutmaktadır.
Bir diğer önemli nokta ise müşteri hizmetleridir. Bet Enerji, kullanıcıların her türlü sorunu için 7/24 hizmet veren bir destek ekibine sahiptir. Bu durum, kullanıcı deneyimini artırmakta ve platforma olan güveni pekiştirmektedir.
Sonuç olarak, Bet Enerji, geniş oyun seçenekleri, güvenli ödeme yöntemleri ve etkili müşteri hizmetleri ile çevrimiçi bahis tutkunları için cazip bir platform olmayı başarmaktadır. Kullanıcılar, betenerji giriş yaparak bu olanaklardan yararlanabilir ve keyifli bir bahis deneyimi yaşayabilirler.
440 notes · View notes
okuryazarlar · 1 year ago
Text
Tumblr media
Güzel insanlar, hayatın koşturmacasından kimi zaman iletişim kurabildiğimiz dostlar; Hepinizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öper, yakın yaşdaşları da sevgiyle kucaklarım.
Birkaç satır karalamak istedim bu kutlu günde.
Duruşumu ve hayata dair görüşlerimi az çok bilirsiniz. Kiminizle sohbetlerde, kiminizle yazışırken, kiminiz de paylaşımlar ile. Kim miyim? Okuryazar kurucusu ve yönetimini üstlenmiş biriyim. Üç kitap yazdım elimden geldiğince...
Başkaları gibi tatlı su orta yolcusu değilim. Aman bak, her iki kesime de hitap et yaptığın işler olmaz, tutmaz diyenlere de hiç ama hiç itibar etmedim. Elim kalem tuttu, anlatacaklarım vardı, bu kadar.
Birçok yeni jenerasyondan arkadaşım dostum var çevremde ve listemde. Bizler 90'lar kuşağındayız genç kardeşlerim. 21 yıldır bambaşka bir Türkiye yaşıyoruz. Sizler bu akvaryumun içinde büyüdünüz ne söylenirse o sanıyorsunuz tarihi, olan biteni ve maruz kaldığımız yaşantıyı.
Zaman zaman toplumsal olaylarla tepkimizi versek de çoğunluğun gücüne sahip olanlar bunu bastırdı biliyorum. Kimi zaman umutsuz, kimi zaman bezgin bıkmış halde savrularak yaşamını idame ettiren vatandaşlar oluverdik. Hayat kavgasında ülkede neler oluyor, yönetim neler yapıyor sorgulama yapamadık. Kimimiz güce karşı koyamadı, kimimiz yoğun algıya ve devamlılık karşısında havlu attı ve saf değiştirdi.
"Biz varız ve buradayız” dediğimiz sürece, yaşayacak Cumhuriyet'in son neferleriyiz belki de. Bunu unutmayın. Bizler geldik, geçiyoruz. Gelecek kuşaklara bir Cumhuriyet mirasımız. Günlük siyasi tartışmaları bir kenara bırakıp sıkı sıkı değerimize sahip çıkın. Bizim sahip çıkmamız yetmiyor çünkü onca algıya maruz kalan genç beyinler size görev düşüyor.
Atatürk’ün bıraktığı yerden, daha iyisini yapma gayretiyle, yılmadan, devrime inancımızı yitirmeden, cesaretle yürümeliyiz karanlığın üstüne.
Bu sizin ve gelecekte yetiştireceğiniz çocuklarınızın ellerinde.
Sizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bize armağan ettiği Cumhuriyet'in değerini kavrar ve peşinden koşarsanız işte o zaman kutlarken mahçup olmayacağımız nice bayramlarımız olacak.
Önder Deniz Çavuşlar
78 notes · View notes
veganlogicdinamo · 3 months ago
Text
BU KAFAYLA FETÖ GİDER, METÖ GELİR; SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ!
TEKRAR SORMAMIZ GEREKEN SORULAR VAR
Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı, FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen hakkında anayasal düzeni değiştirmeye çalıştığı gerekçesiyle 19 Mart 1999’da soruşturma açtığı halde, neden son 40 yıldır devlet yönetiminde yer alanlar, siyasi parti liderleri ile yöneticileri kendi vaazlarında söylediği gibi amacı “Mülkiye’yi (devlet kadrolarını), Adliye’yi (yargıyı) ve Harbiye’yi (Türk Silahlı Kuvvetleri’ni) ele geçirmek” olan bu din bezirgânını niye destekledi?
2004’te dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) “Türkiye’de Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen” konusu gündeme gelmiş ve bu gruba karşı bir eylem planının hazırlanması kararı alınmıştı. 2004 tarihli MGK kararına başbakan olarak imza koyan Erdoğan ve AKP’liler, neden MGK kararının tersine hareket ettiler?
Bu sorunun yanıtını en başta AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan vermek zorundadır. Çünkü kendisi, 8 Haziran 2018’de bu kararın tersine davrandıklarını itiraf etti. “FETÖ’nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem. 17 üniversite istediler, verdik; okul için yer istediler, verdik; ‘Türkçe Olimpiyatları’ dediler, ‘Tamam’ dedik, yurtdışında destek istediler, verdik; ne istedilerse verdik” dedi.
TARİKATLARIN ÖNÜNÜ AÇANLAR VE APARATLARI HESAP VERSİN!
Öyleyse ABD emperyalizminin emrindeki bu dinci yapılanmayla 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonu nedeniyle araları bozulana kadar niye birlikte yürüdüler diye sormayacak mıyız?
Parlamentoyu bile bombalayacak kadar terörle iç içe geçmiş bir örgüt haline gelen FETÖ yıllarca devlet içinde palazlanırken yolları açarak bu ülkeye en büyük kötülüğü yapanlar hesap vermeyecek mi?
FETÖ gidince onun yerine örneğin Menzil Cemaati’ni ve diğer tarikatları geçirenler, türlü türlü şeriatçı yapılanmanın önünü açanlar, ülkeyi yeni bir ateşe atıp çıkar çatışması başlayınca yine “Kandırıldık!” mı diyecek?
Pensilvanya’ya gidip üzerinde Gülen yazan altın saati alıp medyada Fethullah övgüsü yapanlar, Taraf adlı yayını çıkarıp FETÖ’nün kumpaslarında kullanılan aparatlar, hâlâ “gazeteci” gibi görülmeye devam mı edilecek?
Bu hesaplar verilmediği sürece, tarikatlar ve cemaatler 1925 tarihli 677 sayılı devrim kanunu uyarınca dağıtılmadıkça, FETÖ gider, METÖ gelir; siz kimi kandırıyorsunuz!
9 notes · View notes
endergelisenataklar · 8 months ago
Note
deniz gezmis hakkinda soylenilen terorist, polis öldürdü, asker öldürttü, filistinde gerilla egitimi aldi sozleri dogru mu, yani bir kisim inaniyo bir kisim inanmiyo ama dogru bi tanedir ortada illaki kanit da vardir. eger gercejten boyle bisey varsa biz neden savunuyoruz yoksa da onlar niye ortada kanit yokken bunlara inaniyolar. bence bu konuya aciklik getirecej tek kisi sensin bu uygulamada
yani elbette kabul edenler etmeyenler olur. bugün solcu birinin ölüm yıldönümü kutlanır, sağcılar direkt teröristti yaftasını yapıştırır. yarın sağcı birinin ölüm yıldönümü kutlanır, solcular aynı argümanları türetir. kendi şahsım olarak hayatım boyunca insanları hep doğruları ve yanlışlarıyla ele aldım. asla ama asla hiçbir mesleği, ideolojiyi, statüyü, kişiyi, kurumu, kutsamadım. elbette, sevdiğim saygı beslediğim oldukça şey veya şeyler oldu. ama kutsamak, kutsal görmek apayrı bir husus. deniz gezmiş'e gelirsek; adam yaralamıştır, adam kaçırmıştır, banka soymuştur, silahlanmıştır ama silahlanmanın yanlış bir şey olduğunu daha sonra kavramıştır. ama tek bir kişinin canına dahi kastetmemiştir. bunların belli başlı, kiminin haklı, kiminin haksız diyebileceği sebepleri vardır. bu kısımları kendince araştırıp, yorumlayabilirsin. benim bakış açıma gelirsek, kendisi dönemin amerikan sevicilerine karşı antiemperyalist bir tavırla karşısında durmuş ve bütün ömrünü türkiye'nin bağımsızlığına adamıştır. bunu yaparken doğruları olmuş mudur, evet. yanlışları olmuş mudur, ona da evet. ama kısacık ömrünü ülkenin bağımsızlığına adayan biri terörist olamaz, kimse kusura bakmasın. adamı ipe götüren herkes, bir yerlerde milletvekili, belediye başkanı, parti başkanı vs. oldu. zamanında pek tabii o da aynı yolu seçebilirdi. ama yapmadı. ideali uğruna ömrünü feda ettiği için bile saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. bugün mesela celal şengör çıkıp adama "eşkiya" demiş. bunu diyen adam kenan evren'in mezarına çelenk yollayan adam. kendisini sever sayarım ama abi hiç sormazlar mı deniz gezmiş eşkiya oluyorsa kenan evren ne oluyor diye? ona bakılırsa mustafa kemal de padişaha karşı gelip, silahlı bir devrim yaptı. dünyanın her yerinde neredeyse bütün devrimler böyle olur. bunu diyen adama sistem yalakası oportünist derim. başka bir şey diyemem. amerika'nın 6. filosunu deniz gezmiş ve arkadaşları yurttan kovmak için eylem yaparken önlerine dikilenler daha sonra 6. filoya secde ettiler bu ülkede. bununla celal şengör'ün elitist çözüme inanan ve dolayısıyla mandacılığa dahi sıcak bakan birinin çelişkisini kabul etmek akıl dışı kalıyor. bir diğer şey de cehalet. devrim, devrimci, antikapitalizm, antiemperyalizm nedir bilmeden banka soydu, adam kaçırdı demek. abi ne olacaktı? devrim pub'larda konser verilerek yapılmıyor maalesef. köleliğini ve adaletsizliği kanıksamayan insanların isyanı, teröristlik veya eşkiyalık değildir şahsen. banka soymuş, okul basmış, devletle çatışmış: literatüre bakarsan eşkiya da dersin, terörist de, evet. peki ama bunları neden yapmış bu adam, devlet eliyle yapılan bir haksızlığı düzeltmek için mi? ezilen kesimin daha çok refah yüzü görmesi için mi? karşınızda yanlışını kabul etmesini istediğiniz taraf devlet olunca, hukuki yollarla mücadele etme imkanı kalıyor mu? bu açıdan bakınca da, bir kahraman çıkıyor ortaya. dediğim gibi aynı tabloyu, atatürk ve benzeri başka liderler için de çizebiliriz, atatürk kimine göre diktatör kimine göre bir ulusu yoktan var eden bir adamdı. hangisi doğru peki? devlet denen kurum yozlaşmaya her daim müsait olmuştur, halk olarak bizlere düşen, onu takip etmek, koyun gibi sırıtıp, vatan millet devlet diye yüceltmek yerine, gerektiğinde tepki gösterebilmektir. atatürk tam da bu yüzden bursa nutkunu söylemiştir bizlere yani gençlere. kısaca, her devlet böyledir. ve bütün halklar, gerektiğinde devletin onlardan üstün olmadığını hatırlatmalıdır. devlet asayişten ve pembe tablolardan yana olup, her sorunu örtbas etme peşinde olsa bile, büyük tepkilere suskun kalamaz. bu haydi anarşik olalım demek değil. farkındalıklı ve bilinçli olalım demektir. bu yolda da deniz gezmiş benim için bir figürdür.
19 notes · View notes
yasamsallik · 11 months ago
Text
Tumblr media
Atatürk diyor ki;
"Devlet, halkın huzurunu, ülkenin asayiş ve müdafaasını sağlamak için; demir yolları, limanlar, deniz araçları, telgraf ve telefon, tarım ve hayvancılık, her türlü nakliye araçları, sanayi ve ülkenin yer altı yer üstü servetiyle yakından ilgilenmeli, onları korumalıdır.
Bu değerlerin korunması, ülke yönetiminde ve savunmasında, toptan, tüfekten ve her türlü silahtan daha önemlidir.
Devlet ve millet, hayat ve bağımsızlığını, kendi kaynağına, yani kendi üretimine dayandırmalıdır.
İşte, asıl büyük önlem budur.
Millet, kendi üretiminden daha çok tüketmemek ve ihtiyacından fazla istememek zorundadır.
Bin belaya karşı koyup, bin musibetle meydana çıkan milli varlık, yalnızca milli geçimini düzenleyememek yüzünden, bir daha tehlikeye düşürülmeyecektir.
Büyük bir devrim yaptık. Ülkeyi bir çağdan yeni bir çağa götürdük. Birçok eskimiş kurumu yıktık. Bunların binlerce taraftarı olduğu ve fırsat bekledikleri, unutulmamalıdır... Devrimin yasası, var olan bütün yasaların üzerindedir.
Bizi öldürmedikçe, bizim düşüncelerimizi boğmadıkça, başladığımız devrim bir an bile durmayacaktır.
Devrimin, içeriden ve dışarıdan gelecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi güçlerin bir yerde toplanması gerekir."
Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.
25 notes · View notes
yurekbali · 7 months ago
Text
Tumblr media
- Nâzım'ın Bavulu - Nâzım’ın bavulunda ne var? Bunu bilmeyecek ne var? Dünya var, dünyanın derdi var, büyük insanlık var. İnsanın bütün hâlleri var. Eski var, yeni var, ileri var. Kavga, sevda, hasret, gurbet, karşı kıyı memleket, “memet memet” var. Baskı, zulüm, ihanet zaten var. “Hoş geldin bebek yaşama sırası sende” dediği şiirinde ne varsa, onun hayatında da o var. Arkadaşı, yoldaşı Vâlâ Nureddin, kısaca Vâ-Nû ile ulusal kurtuluş savaşına katılmak üzere İnebolu’dan Ankara’ya bazen eşek sırtında, bazen yürüyerek giderlerken yolda yazdıkları şiiri hep taşıdı Nâzım Hikmet: “Alnımızda yanar gençliğin tacı.” Kalbi genç, eli genç, yumruğu genç, ruhu genç, kafası genç, şiiri genç, kavgası genç... O, “Yol Türküsü”nde dediği gibi yaşadı, “Yorgunluğun anasını satarız.” Bütün çağlarında devrimciydi; 20 yaşında da, 40 yaşında da, son yaşında da. Ne mutlu ona ki, devrimler çağında yaşadı. Türk Devrimini de gördü, Bolşevik Devrimini, Çin Devrimini, Küba Devrimini de. Anday’ın “(d)ünyada geçirdim çocukluğumu” demesine benzer, “devrimlerle yaşadım hayatımı” diyebileceği zamanlarda yaşadı. Bavulu ise bir açık bir kapalı oldu. Hep hazır tuttu. Sanki savaşa, kurtuluşa, devrime, seferberliğe çağrılacakmış gibi. Çağrıldı da. Memleketini sever gibi memleketinin hapisanelerini de sevdi. O hapisaneler ki, onun arka odası, çalışma evi, işliği, okulu gibiydi. Memleketinden insan manzaralarıyla da çoğun oralarda karşılaştı, tanıştı, şaşırdı, hayran oldu, korktu. “Topraktan öğrenip/ kitapsız bilen”ler de onlardı, “Hoca Nasreddin gibi ağlayan/ Bayburtlu Zihni gibi gülen”ler de. “Toprakta karınca,/ suda balık,/ havada kuş kadar çok” ve “korkak,/ cesur,/ cahil,/ hakim/ ve çocuk” olanlar da. Adı hiç eskimeyen mavi bir deftere yazıldı Turgut Uyar tarafından ve ‘Büyük Gurbetçi’nin defteri oldu bu. “Ve elleri öyle büyük işler için/ hazırlanmıştı ki devin” gurbeti de büyük olacaktı, hasreti de. İçindeki hiçbir şeyi susturmadan yaşadı o da. Bir senfoni orkestrası gibi. Devlet senfoni orkestrası değil, diyalektik senfoni orkestrası. Çoksesli, çokrenkli, çoksevinçli, çoközleyişli, çokdirençli, çokiçli, çokkederli... Ancak vicdanından kaçan insan, kaçak sayılır. Nâzım Hikmet ülkesinden ayrıldı ama vicdanını terk etmedi, hep onunla yaşadı, eyleminde de, şiirinde de, özleminde de asıl devrimin vicdanlarda olduğunu hiç unutmadı. Yoksa anavatanında da kolaydı işi, devrimin ilk yapıldığı ama sosyalizmin gerçekleşmediği Sovyetler Birliği’nde de. Daha devrimin önderi Lenin hayattayken başlayan iktidar kavgasında güçlünün değil, haklının yanında yer aldı Nâzım Hikmet. Bürokratik sosyalizmin en beter suçlama ifadesi olan ‘troçkist’ yaftası da ömrü boyunca yakasından düşmedi. Dolu yaşamlar, deli kafalar ister. Deli kadınlar, deli adamlar ister. Ancak gelişkin bir kafa içeriyi dışarısı gibi yaşayabilirdi. 60 yıllık bir yaşamın 20 yıldan fazlasında memleketinin hapisanelerinde ağırlanan bu sevdalı bulut, yalnızca kendisinin değil aşkın da en güzel şiirlerini oralarda yazdı. Hem de en hakikisinden: “Bir de kim bilir/ sevdiğin kadın seni sevmez olur/ ufak iş deme/ yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir/ içerdeki adama.” Nâzım Hikmet: Gayriresmî şairlerin birincisi. Her türlü iktidara karşı oldu, devrimin başkentinde bile huzur bulamadı. Böyle bir dünyada bir devrimcinin, bir şairin huzur bulması da biraz tuhaf olmaz mıydı zaten? Varsın bulamasın. Nasıl olsa memleketin de dünyanın da saat ayarı olacağı yok. Hem biraz da huzur bozmak gerekmez mi? Şair dediğin huzurda el pençe divan duran değil, divan kuran, gerekirse de divan bozan kişidir.
“Kırk şair birden olsam, yazamam bir hevesi” diye yazmıştım, 40 yaşındaydım. Bu 20 yılda Nâzım Hikmet’in şiirlerini defalarca okudum, hakkında çıkan kitaplara yenileri eklendi, seminerlerde, derslerde şiirini, yaşamını, kavgasını, aşklarını anlattım. Anlattıkça da öğrendim. Yazmak gibi anlatmak da öğretici bir şey. Böyle böyle anladım ‘büyük insanlık’ın şairi Nâzım Hikmet’in de bir ‘büyük insan’ olduğunu. Kırk şairin şiirini yazdığını, kırk şairin hayatını yaşadığını, kırk devrimcinin çilesini çektiğini ve kırk âşığın yerine sevdiğini. Şiir yazan birisi bir şairin şiirine, hayatına heves ediyorsa bu ancak Nâzım Hikmet’in şiiri ve yaşamı olabilir. Bunu elbette dünya görüşüne, sosyalizme inancına bakarak da söylüyorum. İnsanlığın kurtuluşunun sosyalizmde olduğunu düşünen ve tüm yapıtını bu düşünce, inanç ya da daha iyisi bu düş yolunda oluşturan bir şairi, hem şiirine hem yaşamına baktığımızda ‘sözünün insanı’, ‘sözünün şairi’ olarak niteleyebiliriz. Romantik bir komünist. Devrime inancında, sosyalizme bağlılığında, şiire adanmışlığında ve kadınlara duyduğu aşkta hem romantik hem komünist olarak, ‘heves’ ettiğimiz bir insan, bir yoldaş. Bavulunda ‘heves’ duruyor, paylaşmak, ortaklaşmak, çoğaltmak için. - Haydar Ergülen, Nâzım’ın Bavulu (Şairin Bavulu / Portreler) - Fotoğraf: Walter Mori (Nâzım Hikmet, Uluslararası Yazarlar Kongresi, İtalya-Floransa, Mart 1962) - Fotoğraf Düzenleme, Renklendirme: Enver Gezmiş
11 notes · View notes
halimecan · 2 months ago
Text
Tumblr media
İlginç Zamanlarda Yaşamak Bir Dua mı, Beddua mı?
Çinlilerin, "İlginç zamanlarda yaşayın" şeklindeki duası, kulağa bir yandan ilginç, bir yandan da biraz hüzünlü geliyor. Bu cümleyi duymak, insanı düşündürmeye zorluyor. Çünkü çok katmanlı bir anlam taşıyor ve iki farklı yüzü var: bir dua ve aynı zamanda bir beddua.
"İlginç zamanlar" ifadesi, görünüşte hayatın renkli, heyecan verici, bilinmeyenle dolu anlarına işaret ediyor. Herkesin sıradanlıktan sıkıldığı, rutinin dışına çıkmaya, heyecan peşinden koşmaya çalıştığı bir çağda, "ilginç zamanlar" belki de bir kaçış arzusunun dile gelmiş hali. Kimse düz bir çizgide ilerlemek istemiyor. Hep bir şeyler olsun, bir değişim, bir devrim, bir aksiyon arıyoruz. Çift taraflı bir bıçak gibi, "ilginç zamanlar" hem korku hem de arzuyu aynı anda içinde barındırıyor.
Ama bu dua, üzerinde düşündükçe, aynı zamanda bir beddua gibi de algılanabilir. İlginç zamanlar, kontrolsüzlüğü, kaosu ve belirsizliği simgeliyor olabilir. Zamanın "ilginç" olmasının anlamı, belki de her şeyin beklenmedik şekilde dönmesi, işler hiç tahmin ettiğimiz gibi gitmediğinde yaşadığımız karmaşadır. Bu da aslında derin bir yıkım, kaybolmuşluk ve yetersizlik hissi yaratabilir. Zamanlar ilginç olduğunda, bizler bazen kendi içsel yönümüzle, dış dünyayla çatışmaya düşeriz. "İlginç" dediğimizde, öyle bir dünyada yaşıyor olmayı arzuladığımızı söylesek de, o zamanlar gerçekten bizi rahatsız edebilir.
"İlginç zamanlar" dediğimizde, aslında her şeyin değiştiği, sabır ve istikrarın kaybolduğu, geleceğe dair belirsizliklerin arttığı bir dönemi de kabul ediyoruz. Ve belki de, içinde yaşadığımız bu ‘ilginç’ zamanlar bizlere, temelden değişen bir hayatın içindeyken, daha fazla dayanıklılık ve esneklik geliştirmemizi öğütlüyor.
Öte yandan, belki de bu dua, bize içsel bir çağrı yapıyor: Kalbine göre yaşa. Belki de bu ilginç zamanlar, dış dünyadaki fırtınalardan daha önemli olan bir şeyin, içsel huzurun ve inancın izinden gitmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Evet, hayat bazen karışık, bazen belirsiz olabilir. Ama kalbinin doğruluğunda ilerlemek, her tür ilginçliği ve karmaşayı dindiren bir ışık olabilir.
İlginç zamanlar, dışarıdaki fırtınaya karşı içindeki dinginliği koruma fırsatı sunuyor. Çünkü değişen zamanlara, dışsal koşullara göre şekil almak yerine, içsel yönünü keşfederek, onlara direnmeyi öğreniyorsun. Gerçekten yaşamak, ilginç zamanlarda bile, kalbinle doğru adımlar atabilmekte yatıyor.
Bütün bunları düşündüğümüzde, "İlginç zamanlarda yaşamak" bir anlamda hem bir dua, hem de bir beddua olabilir. Ancak belki de gerçek dua, içindeki kalbi dinleyip, ne olursa olsun hayatı, tüm ilginçlikleriyle kucaklayabilmektir.
3 notes · View notes
onderkaracay · 7 months ago
Text
🎯 İNSANLIK DEHASI KARŞISINDA KİNLER BİR ARAYA GELECEK 🎯
0 notes
etaali · 2 months ago
Text
Tumblr media
İslam Devrim Rehberi Hamanei:
“Amerika'da seçimi kimin kazandığı bizim için önemli değil, hiç umursamıyoruz. Batı'ya yönelik politikalarımız, şu veya bu kişi iktidarda olsun, aynı kalıyor. Amerika yozlaşmış, savaş çığırtkanlığı yapan bir ülke.
Bir şey söylüyorlar ve başka bir şey yapıyorlar. Irak ve Afganistan'da yaptıklarına, askeri-endüstriyel komplekslerindeki mafya patronlarının Ukraynalıları Rusya'ya karşı kazanamayacakları bir savaşa nasıl zorladığına bakın. Ve şimdi sınırsız bir şekilde Siyonist rejimi destekliyorlar.”
2 notes · View notes
okusana-org · 3 months ago
Text
Devrim Niteliğinde Yapay Zeka Yasası: Deepfake'lere Dur Deniyor!
Yapay Zeka ve Sanatçı Hakları Kaliforniya, yapay zeka teknolojisinin hızla geliştiği bir dönemde, sanatçıların haklarını korumak adına önemli bir adım attı. Vali Gavin Newsom’un imzaladığı AB 2602 numaralı yasa tasarısı, dijital dünyada sanatçıların benzerliklerinin kullanımına yeni bir çerçeve çiziyor. Bu yasa, deepfake teknolojisinin yarattığı tehditlere karşı önemli bir savunma mekanizması…
3 notes · View notes