#kaluste
Explore tagged Tumblr posts
k4ban0s2 · 1 year ago
Text
chce zjesc kaluste pekinska.
6 notes · View notes
oh6hgn · 6 years ago
Photo
Tumblr media
#fusion360 #tulostushommia #3dpiirtäminen #elko #kaluste #t_pirttinen #3dprinting #3dtulostus #omaasuunnittelua #raise3d #sähköhuolto #vuoristosairaala Ei muuten saanut erikoisväriä niin piti ite tehdä. #teemutekee #teemupiirtää #sähkötarvikkeita #sähkömies #sähköasentaja #monitoimimies #tekeemitähaluaa (paikassa Seinäjoen Keskussairaala) https://www.instagram.com/p/BuXM0J7jMm2/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1tibbo1v0xl6z
0 notes
siveydensipuli · 5 years ago
Text
Vuokramökki Lapissa aloituspaketti
Tumblr media
737 notes · View notes
johannaamnelin · 4 years ago
Text
Mökki meren rannalla, sisustusta osa 2 ja joulusauna rantasaunassa
Paikka on kuin unelma! Nyt kun olemme tutustuneet paremmin itse taloon ja kaikkeen mitä täällä on! Ranta on luonnostaan hiekkapohjainen , kuten on kaikki tämän alueen rannat, vaaleaa sileää santaa. Joutsenet parveilevat vedessä rantakaislikossamme ja kotk
Moikka moi ja kivaa, että löysit blogiini 🙂 Kerroin pari blogikirjoitusta sitten merenrantamökistämme ja mökkiin tutustumisesta sekä sisustamisesta. Tänään pääset näkemään olohuoneen ja keittiön valmiina, kun ne viime bloggauksessa oli vielä pahasti kesken sisustuksen suhteen 🙂 Mökissä oli jonkin verran aikaisemman asukkaan kalusteita, joista jäätiin arpomaan mitä jätetään itselle käyttöön ja…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
astrodehablog · 6 years ago
Link
Kalust Şalcıoğlu ile Astroloji Röportajı --> https://www.astrodeha.com/kalust-salcioglu-ile-astroloji-roportaji
0 notes
kalustegroup-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
#Суперакция #Kaluste (at Бизнес-парк "Румянцево")
0 notes
campplay · 4 years ago
Text
Kalust Şalcıoğlu - Açsana Kapıyı [Dinle - İzle - İndir] #müzik #music
Kalust Şalcıoğlu – Açsana Kapıyı [Dinle – İzle – İndir] #müzik #music
Kalust Şalcıoğlu – Açsana Kapıyı isimli video, 2017-10-31 18:53:55 tarihinde ilk kez youtube’da yayınlandı. Video uzunluğu 00:03:12‘tir. Kalust Şalcıoğlu – Açsana Kapıyı youtube’da yayınlandığı tarihten şimdiye kadar 98925 kez izlendi. Videoyu izleyenlerden 584 kişi videoyu başarılı bulmuş ve beğenmiştir. 117 kişi videoyu beğenmediğini belirtmiştir. Kimdeyir.com tarafından videoya verilen puan:…
View On WordPress
0 notes
potkukelkka · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Tío ja kuistille äskettäin kannettu kaluste. #satdolores #perrosdeespaña #SATanimalrescue #EnCasa #SATdogsDolores https://www.instagram.com/p/CI3wP0BAuzy/?igshid=72ge53w6bob9
0 notes
rujorampaperisokea · 7 years ago
Text
Olen pyörinyt FB:n suomalaisissa sisustusryhmissä jo jonkin aikaa, ja olen tehnyt joitakin huomioita:
Joillakin ihmisillä, oman huomioni mukaan erittäin usein keski-ikäisillä, on liki sairaalloisen pakottava tarve määritellä miten tuntemattomat ihmiset saa elää ja laittaa kotiaan. Usein yhdistävänä tekijänä on valitus värittömästä ja persoonattomasta kodista ja trendien perässä juoksusta (k.o. ihmisten mielestä ainoastaan heidän makunsa mukainen, eli värikäs koti on persoonallinen)
Jos kehtaat olla erimieltä makuasiasta, niin parhaimmassa tapauksessa alkaa vänkääminen (koska olet tietämätön kakara näiden ylhäisten olentojen silmissä), mutta todennäköisesti heitetään päälle itkupotkuraivarit (”Mä vaan ehdotin!”).
Aloitusviesti jätetään jotenkin kummasti aina lukematta. Jos kirjoitat heti viestin alkuun, kyseessä olevan vuokra-asunto, budjetti on pieni etkä pidä väristä X, niin saat noin kolmesataa käskyä kaataa seinä, maalata seinä inhokkivärilläsi ja ostaa se markkinoiden kallein design-lamppu.
Oman maun ja tarpeen lyttääminen, koska kuitenkin vain juokset trendien perässä. Kysy vinkkejä olohuoneeseen sopivasta pienestä ruokapöydästä, joka toimisi myös sohvapöytänä. “EI OLOHUONEESEEN TARTTE PÖYTÄÄ!1″ “Jaa lattiallekko mun pitäisi läppäri, teemuki ja ruokalautanen laskea?” Kysy, millaiset verhot olisi hyvät koko seinän vievälle ikkunalle. “ÄLÄ VAAN LAITA VERHOJA!!! <3″ “Niin, tähän paistaa aurinko aamusta iltaan, ja olisi kiva jos keittiö ei olisi kuin sauna.” Kysy vinkkejä parvekkeen sisustamiseen. “Laita tonne tuoleille värikkäitä tyynyjä ja maalaa lattialle värikäs matto! <3″ “A) Tää on vuokra-asunto. B) Taloyhtiön säännöt kieltää parvekkeen maalaamisen. C) En edelleenkään tykkää värikkäästä sisustuksesta.” “KANNATTAIS HARKITA VIELÄ!!″ “What...?”
Voi jumankauta kalusteiden maalaaminen! Niitä EI SAA MAALATA jos ne on kasarilta tai sitä vanhempia, puun värisiä, ihan mitä vaan muuta väriä kuin musta-valko-harmaa (mitä räikeämpi väri, sen pahempi pyhäinhäväistys sen maalaaminen on) tai niillä on kuviteltu tunnearvo, koska kummin kaiman ukilla oli sellanen. Maalaaminen on tosin velvoitettua, jos kaluste on valkoinen ja inhoat värikästä sisustusta. “Älä maalaa!”, “Ihana just noin!” ja “Älä vaan tee mitään!” on sisustusryhmien suosituimmat fraasit.
360 notes · View notes
oh6hgn · 6 years ago
Photo
Tumblr media
#raise3d #t_pirttinen #3dprinting #fusion360 #tulostushommia #3dpiirtäminen #powerpole #radioamatööri #radioamateur #elko #kaluste #elektroniikka #omaasuunnittelua #oh6hgn #hgnpaja #hgnkits (paikassa Seinäjoki) https://www.instagram.com/p/BuXME65jAx-/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1thh25m4ssyu9
0 notes
trendcarpet · 5 years ago
Link
Tumblr media
Lattialle laitettavat istumatyynyt ovat yksi suosituimmista kalusteista nykyään. Mutta vaikka sinulla olisikin jo lattiatyyny, tai olisit ostamassa sellaista, saatat miettiä itseksesi ”Mihin käytän lattiatyynyä?”. No, vaikuttaa siltä, että ne ovat yksi parhaista, ellei jopa kaikista parhain monikäyttöinen kaluste. Katso valikoimamme istumatyynyjä, kuten meidän Marokkolaiset ja silkkiset tyynyt.
0 notes
mgmstrateji · 5 years ago
Text
Musul Petrolleri İçin Verilen Mücadele ve Ermeni Gülbenkyan’ın Hainliği
Tumblr media
Avrupa’nın dünyanın geri kalanına göre daha ileri bir konuma gelmesi ile ilgili tarihi olayları, öğretmenlerimizin ortaokuldan itibaren, sanki bize büyük bir sır veriyormuşçasına ciddi bir ifadeyle anlattıklarını bu gün bile hatırlıyorum. Muhtemelen 40’lı yaşları geride bırakmış olan herkesin çocukluk yıllarına dair benzer hatıraları vardır. Bize bu derslerde anlatıldığına göre, önce İtalya’da rönesans başlamış. Ardından Almanya ve Fransa’da dinde reform hareketleri meydana gelmiş. Kilisenin toplum üzerindeki hâkim pozisyonu zayıflayınca da bilimsel düşüncenin önündeki engeller ortadan kalkmış ve Avrupa hızla ilerlemeye başlamış. Bunun sonucunda dünyayı keşfetmeye çalışan bazı kişiler tarafından Ümit Burnu’ndan geçen deniz yolunun ve Amerika kıtalarının keşfiyle Avrupa zenginleşmiş ve güçlenmiş. Böylece dünyanın çoğuna hâkim duruma gelmiş. Elbette gerçek durum bu kadar basit değil. Ama bu konuya daha fazla değinmeyeceğim çünkü asıl anlatmak istediğim bu değil. Yine de Avrupa’yı Avrupa yapan ne diye soracak olursanız, ben bunun ana sebebini sanayi devrimi olduğunu söyleyebilirim. Çünkü Avrupa’nın dünyaya hâkim olacak kadar güçlenmesini sağlayan süreç aslında sanayi devrimi ile ivme kazanmıştır. Sanayi devrimi deyince de akla ilk gelen husus buhar makinesidir. Her ne kadar bize okullarda buhar makinesinin James Watt tarafından 18. yy.da icat edildiği öğretildiyse de aslında buhar makinesi yapma fikri antik döneme kadar uzanmaktadır. Hatta M.S. 1. yy. da ilk buhar makinesinin Mısır’da yapıldığı bilinmektedir. Ondan sonra da birçok kişi tarafından buhar makineleri üzerinde çalışılmıştır. Ancak bilinen ilk ticari maksatlı buhar makinesi, 1698 yılında İngiliz mühendis Thomas Savery tarafından yapılmıştır. Bu makinenin yapılma maksadı, madenlerde toplanan suyun dışarıya tahliye edilmesidir. Yapılan ilk makineler ileri ve geri olmak üzere iki yönlü bir hareket ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple su pompalamak gibi oldukça sınırlı alanlarda kullanılmıştır. Bize buhar makinesini icat ettiği öğretilen James Watt, her ne kadar bu icadı yapan kişi olmasa da, bu makineyi sanayi devrimini başlatacak hale getiren adamdır. Watt 1776 yılında sanayide etkin şekilde kullanılabilecek şekilde bir buhar makinesi geliştirmiştir. Bu makine ileri ve geri olarak iki yönlü hareket yerine dairesel hareket sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. İşte bu tasarım dünyayı değiştirmiştir. Çünkü bu makine sadece madenlerde biriken suyu tahliye etmekte değil, madenlerin maden sahasından çıkarılmasından tekstil sanayiine kadar birçok alanda kullanılmıştır. Doğal olarak o zamana kadar yelkenli ve kürekli gemilerle dünya denizlerine hâkim olmaya çalışan İngiltere tarafından gemilerde de uygulanmaya başlanmıştır. Buhar makinesi ile çalışan ilk vapur 1787’de yapılmış ve kısa süre sonra bu teknoloji savaş gemilerine de uygulanmıştır. Böylece, daha büyük ve daha hızlı gemiler yapmak mümkün olmuştur. Bu sayede de gerek sanayi malları ve hammaddeler, gerekse askeri birlikler ve silahlar kısa süre içinde dünyanın her yerine taşınabilir hale gelmiştir.  Bunu ilk önce başaran devlet olan İngiltere ise üzerinde güneş batmayan ülke sıfatını alacak kadar geniş bir bölgede hâkimiyet kurmuştur. 1804’ten itibaren buhar makinesi lokomotiflerde uygulanmaya başlanmış ve demiryolu vasıtasıyla hızlı ve kitlesel taşıma imkânı karalar üzerinde de mümkün hale gelmiştir. Bu konuda da İngilizler öncülük etmiş olsalar da Almanya demiryollarının ticari ve askeri önemini iyi kavrayan ve buna göre hızla ülkesini demiryolları ile ören ülkelerin başında gelmiştir. Bu sayede Almanlar, 1866’da Avusturya ve 1870’de Fransa ile savaşırken askerlerini hızla cepheye taşımayı başarmış ve her iki ülkeyi de ezici bir şekilde yenerek Alman birliğini kurmuştur. Bu durum demiryollarının önemini tüm dünyaya göstermiş ve birçok devlet demiryolu yapımına ağırlık vermiştir. Şimdiye kadar bahsettiğimiz konu, daha çok buhar makinesinin sağladığı avantajlarla ilgilidir. Ancak buhar makinesinin bu başarıyı göstermesi tamamen buhar kazanındaki suyu ısıtacak yakıta bağlıdır. Elbette yakıt olarak odun da kullanılabilmektedir ancak odunun verdiği enerjinin kısıtlı olması ve bu enerjiyi temin etmek için çok büyük miktarlarda oduna ihtiyaç duyulması sebebiyle, odun uygun bir enerji kaynağı değildir. Uygun olan enerji kaynağını kömür temin edebilmektedir ve bu sebeple sanayi devriminden itibaren kömür, tüm dünyada en önemli stratejik hammadde konumuna yükselmiştir. Ne tesadüftür ki sanayi devrimine öncülük eden İngiltere zengin kömür madenlerine sahiptir. Aynı şekilde, kısa bir süre sonra kıta Avrupasının en sanayileşmiş ülkesi haline gelen Almanya’da da zengin kömür yatakları bulunmaktadır. Bu sebeple, sanayi devriminin ilk dönemlerinde devletler arasındaki mücadele, enerji kaynaklarından ziyade sanayilerinde kullanabilecekleri madenler ve tarımsal hammaddeler üzerinde yoğunlaşmıştır. Mücadelenin bir boyutunu da gelişen sanayi sayesinde patlama yaşanan üretim için uygun pazarlar bulunması teşkil etmiştir. Fakat kömürün hâkimiyeti fazla uzun sürmemiştir. Petrolün uygun şekilde işlenmesinin keşfedilmesi ve elde edilen ürünlerle çalışan motorların yapılmasıyla kömürün önemi hızla azalmaya başlamıştır. Petrol ile çalışan motorlar suyu ısıtmak yerine içten yanmalı olarak çalışan makineler olduğundan doğal olarak buhar makinelerinin de başından tacı alınmış ve tahtlarından indirilerek tarihin tozlu sayfaları arasına karışmışlardır. İşte bu durum, tüm dünyayı değiştirecek yeni gelişmelerin de fitilini ateşlemiştir. Ne yazık ki ateşlenen bu fitil en şiddetli şekilde Osmanlı İmparatorluğu’nun bağrında patlamış ve devletin parçalanmasının ana sebeplerinden biri olmuştur. Çünkü petrol, yeni teknolojiyi geliştiren ve kullanan Avrupa ülkelerinde yoktur ama Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde oldukça boldur. O dönemde tespit edilen rezervlere göre; dünya petrol rezervinin %50’si İran, Irak ve Arap yarımadasında bulunmaktadır. Bu %50’nin yarıya yakını (dünya rezervlerinin %20’si) ise Osmanlı İmparatorluğu egemenliğindeki Bağdat, Basra, Kerkük, Musul ve Arap Yarımadası’nda bulunmaktadır. Bunun üzerine sanayileşmiş tüm Avrupa devletlerinin ilgisi Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde toplanmıştır. Almanya Bağdat demiryolu projesiyle bu kaynaklara ulaşma hesapları yaparken Fransa ve İngiltere’nin ilgisi de Ortadoğu üzerinde yoğunlaşmıştır. İngilizlerin en büyük gelir kaynakları olan Hindistan ve diğer doğu sömürgelerine giden deniz ve karayolları üzerinde stratejik bir bölgede bulunduğu için Ortadoğu İngiltere için diğerlerine göre daha önemli bir bölge haline gelmiştir. Petrol ile çalışan motorların lokomotif ve vapurlarda kullanılmaya başlanması, bu motorları icat eden ve kullanan batılı devletlerin petrol fakiri ülkeler olması, petrolü sadece stratejik değil, önemli bir gelir kaynağı olan bir hammadde haline de getirmiştir. Bu sebeple, başta İngilizler olmak üzere diğer gelişmiş batı ülkeleri, 2. Abdülhamit devrinde, biyolog ve arkeolog kisvesi altında, petrol kaynaklarını araştırmak maksadıyla çok sayıda uzmanı Mezopotamya’ya göndermiştir. Abdülhamit, Yıldız İstihbarat Teşkilatı vasıtasıyla bölgeye artan ilginin sebebini öğrenmiş ve İngiltere’de öğrenim görmüş İstanbullu bir Ermeni olan Kalust Serkis Gülbenkyan’ı araştırma yapmak üzere Musul bölgesine göndermiştir. Gülbenkyan, yaptığı araştırmanın sonuçlarını 1890 yılında Osmanlı yetkililerine bildirmiştir. Gülbenkyan’ın verdiği rapora göre Musul ve Bağdat vilayetlerinde zengin petrol yataklarının bulunduğu belirtilmiştir. Bölgedeki zengin petrol yataklarının yerini öğrenen Abdülhamit, bu bölgelerin Avrupa devletleri tarafından ele geçirilmesini önlemek veya ele geçirilse bile petrol kaynakları üzerinde hak sahibi olmak için, 1890 yılında çıkardığı bir fermanla kaynakların bulunduğu bölgelerin padişahın şahsi arazisi olduğunu ilan etmiştir. 1898 yılında bu fermanı tekrarlamıştır. Fakat 1908 yılındaki ihtilalle meşrutiyet ilan edilip 1909 yılında Abdülhamit tahttan indirilince, bu ferman iptal edilmiş ve söz konusu topraklar Maliye Nezareti’ne (Maliye Bakanlığı’na) devredilmiştir. İkinci Meşrutiyet döneminde yürürlüğe konulan ekonomik politikalar gereğince yabancı sermayenin ülkeye girişi kolaylaştığından, Musul bölgesinde petrol imtiyazı elde etmek için İngiliz, Amerikan ve Alman şirketleri arasında kıyasıya bir mücadele başlamıştır. İngilizlerin 1911’den itibaren, deniz hâkimiyetini muhafaza etmek için savaş gemilerini petrolle çalışır hale getirmeleri ve diğer devletlerin de onları takip etmeleri petrolün ve dolayısıyla Ortadoğu’nun stratejik önemini daha da artırmıştır. Üstelik bu yıllarda uçakların Trablusgarp’ta İtalyanlarca askeri maksatlarla kullanılmasının ardından, dünya ordularında uçakların kullanılması yaygınlaşmış ve motorlu araçlar da askeri ve ticari maksatlarla yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu durum petrol kaynaklarının önemini daha da artırmıştır. Bu sebeple, 1. Dünya Savaşı başlar başlamaz İngilizler, Hindistan’dan getirdikleri birliklerle Basra Körfezi’ne el atmış ve hızla Bağdat istikametinde ilerlemeye çalışmışlardır. Savaş sırasında yapılan Sykes-Picot Antlaşması’na göre Musul Fransızlara verilmiş olduğu halde; İngilizler, savaş sona ermeden önce Musul’u ele geçirmeye çalışmışlardır. Fakat Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada Musul hala Türk Ordusu’nun elindedir. Mütareke imzalanmasına rağmen, İngiltere hükümeti Irak’taki ordusuna ilerlemeye devam etmesini ve Musul’u işgal etmesini emretmiştir. Mütareke döneminde ise, Fransızların içinde bulunduğu zor durumdan da faydalanarak, Suriye İtilafnamesi ile Fransa hükümetini Musul’u İngiltere’ye bırakmaya razı etmişlerdir. Milli Mücadele döneminde de İngilizlerin Ortadoğu’daki en büyük amaçlarından biri, Musul’un kontrolünü ellerinde bulundurmak olmuştur. Musul Misak-ı Milli sınırları içinde bulunduğundan, Türk ve İngiliz heyetleri Lozan Görüşmeleri sırasında Musul konusunda anlaşmaya varamamıştır. Bu sorun, görüşmelerin kesilmesinin sebeplerinden biri olmuş ve bir süre sonra devam edilen görüşmelerde Musul konusu daha sonra Türkiye ve İngiltere arasında görüşülmek üzere müzakere maddelerinden çıkarılmıştır. İngilizler Lozan’dan sonra da Musul’u ellerinde bulundurmak için her yolu denemişler ve doğuda çıkan isyanların tamamını ya kendileri çıkartmışlar veya desteklemişlerdir. Nihayet 1926 yılında yapılan bir anlaşmayla Musul petrollerinden %10’luk bir payın 25 yıllık süreyle Türkiye’ye verilmesi koşuluyla Musul Irak’a bırakılmıştır. Görüldüğü gibi, Musul petrolleri Türkiye’ye yar olmamıştır. Abdülhamit çoktan ölmüş olduğundan ona da bir faydası dokunmamıştır. Bölgede İngiltere adına ajanlık yapan Gertrude Bell, Lawrence vb. kişilere de bir faydası olmamış, hatta bu kişiler oldukça trajedik bir şekilde ölmüşlerdir. Ancak bir kişi bundan büyük bir menfaat temin etmiştir. Musul petrollerinden en büyük çıkar sağlayan kişi, Abdülhamit’in rapor hazırlamak üzere bölgeye gönderdiği Kalust Serkis Gülbenkyan olmuştur. Gülbenkyan, Meşrutiyet’in ilanından sonra Shell-Royal Dutch ve Anglo Saxon Petrol şirketlerine danışmanlık yapmıştır. Daha sonra da Osmanlı Devleti’nden kendi adına petrol işletme imtiyazları almayı başarmıştır. Gülbenkyan, 1920 yılında bu imtiyazlarını kardan %5 kar almak koşuluyla Fransa, İngiltere, ABD ve Hollanda’nın dâhil olduğu konsorsiyuma devretmiştir. Bu %5 pay ile çok zengin bir kişi olan bu hain adam, kurduğu bir vakıf vasıtasıyla, Türk diplomatlara karşı yaptığı saldırılarla adını duyuran ASALA Terör Örgütü’ne mali yardımlarda bulunmuştur.   Musul bölgesi için verilen mücadele ve elimizden çıkışı hakkında geniş bilgi Zekeriya Türkmen’in, Musul Meselesi isimli, ATAM tarafından 2011’de yayınlanan kitabını tavsiye ederim. Petrol ve uğruna verilen mücadeleler için Daniel Yergin’in Türkiye İş Bankası tarafından yayınlanan Petrol isimli kitabı tavsiye ederim. Ayrıca Genelkurmay Tarafından basılan Türk İstiklal Harbi, C. 4 ve James Barr tarafından yazılan Kırmızı Çizgi isimli eserin okunması da konunun anlaşılması açısından faydalı olabilir. Read the full article
0 notes
avesta-asiwa · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Fransız Sanat Tarihine malolmuş, mücevherleri kadar yaptığı objelerle müzayede evlerinin aranan ismi Rene Lalique... naturel ve sofistike tarzıyla doğayı kendi dünyasında yeniden yorumlayan sanatçı kullandığı sıradışı teknikleriyle insan yaratıcılığının kutsanacak kadar değerli olduğunu kanıtlıyor. Cam objelerindeki kadın anatomilerinden yaşamdaki diğer formları kimi zaman hiper realist bir bakış açısıyla aktarırken kimi zaman ise soyut tekniklerle yeniden yorumluyor. Mücevherlerinde birçok formu bir arada gördüğümüz sanatçının ilham kaynağı su perileri ve yusufçuklar. Hayvanlar çalışmalarının ana karakteri olarak karşımıza çıkıyor. ___________________________________ Sanatçının Türkiye ile özel bir bağı olduğunu biliyor musunuz? Dünyaya petrol dağıtımının ve uluslararası petrol sanayisinin öncü ismi ve Üsküdar doğumlu ünlü Ermeni iş insanı Kalust Sarkis Gülbenkyan tam bir Rene Lalique hayranı. Sanatçının birçok eserini daha sonra yerleştiği Portekiz Lizbon ‘daki özel müzesinde sergiledi. Ünlü zengin iş insanı Gülbenkyan ‘ın ölümünün ardından birçok Rene Lalique imzalı obje ve mücevher Sothebys ve Christie’s müzayede evlerinde astronomik rakamlarla satışa sunuldu. Resimdeki kaftan kolye ve yılan küpeler de Gülbenkyan’ın koleksiyonu içinde yer almış ve daha sonra müzayede evi tarafından satışa sunulmuştur. #gulbenkianmuseum #kalustsarkisgülbenkyan #üsküdar #lizbon #portugal #jewelrydesign #jewelry #picoftheday #hautecouture #renelalique #christies #sothebysjewels #sothebys #auctions #antique #armenian #paris https://www.instagram.com/p/BuxhQUqHhQY/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=13w4wziocqdcq
0 notes
kalustegroup-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Финские #диваны от #Kaluste 💕 👑 😍 #Pohjanmaan #natuzzi #calligaris #moderndesign #mobel #minimal #scandinavian (at БП Румянцево)
0 notes
sizekitap · 6 years ago
Text
Zaman Durakları
Zaman Durakları Kalust Şalcıoğlu İnkılap Kitabevi
1978 İstanbul doğumlu yazar, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mü-hendisliği bölümünden mezun oldu. 2014 yılında “Tiyatroname Esat-gil Oyuncuları”na katıldı; Çilekli Spagetti, Kiraz Zamanı ve Olgun Portakal tiyatro oyunlarında oynadı. İstanbul Drama Sanat Akademisi’nde tiyatro ve kamera önü oyunculuk eğitimi aldı. CNN TÜRK’te “Sanayi Rotası” programını sundu. Sosyal medya ve ilişkileri harmanladığı stand-up gösterilerinin yanı sıra çeşitli organizasyonlarda sunuculuk yaptı. Temel ile Dursun İstanbul’da ve Ölme Paşam sinema filmlerinde, Arka Sokaklar dizisinde ve TRT1’de yayınlanan “Sen Olsan Ne Yapardın?” sosyal deney programında oynadı. Londra’da LAMDA ve The Nursery oyunculuk okullarında tiyatro ve kamera önü oyunculuk workshoplarına katıldı. Sosyal medya üzerine yazdığı ilk kitabı Sosyal Delik 2013’te yayımlandı. 2016 yılında “Bir Hayal Tiyatro” oyuncularına katıldı ve aynı yıl Gidecek Yer Kalmadı tiyatro oyunuyla Öteki sinema filminde oynadı. Halen gazetecilik, yazarlık, oyunculuk, sunuculuk, radyo ve televizyon programcılığı alanlarında faaliyetlerine devam etmektedir.
Tumblr media
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara devamı burada => https://is.gd/TAlxdR
0 notes
tanfer35-blog · 6 years ago
Photo
Tumblr media
#Repost @ksalcioglu with @get_repost ・・・ 26 Haziran Salı günü 11:00’de #MSGSÜ İstanbul #DevletKonservatuarı önünde #basınaçıklaması sonrasında, #sanatçı lar #enstrüman larıyla #müzik le var olacaklar... Tüm #sanatsever leri bekleriz... 🎼🎸🎺🎷🥁🎹🎻 #konservatuar #güzelsanatlar #music #müzisyen #musician #tiyatro #theater #theatre #teatro #sahnesanatları #performingarts #oyuncu #aktör #actor #London #istanbul #England #Turkey @ksalcioglu #Kalust #KalustŞalcıoğlu #KalustSalcioglu (Mimar Sinan Fine Arts University)
0 notes