#istanbul kurtuluşu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bu güzel şehri işgale karşı savunan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm istiklâl kahramanlarımızı ve vatanımız için canını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
0 notes
Text
Trabzon'un düşman işgalinden kurtuluşunun 106'ncı yıl dönümü İstanbul'da kutlandı
Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 106’ncı yıl dönümü Atatürk Havalimanı Etkinlik Alanı’nda düzenlenen etkinlikle kutlandı. Trabzon Dernekleri Federasyonu önderliğinde düzenlenen etkinlik kapsamında yöreye ait lahana çorbası, mısır ekmeği, hamsi kuşu ve kuymak gibi ürünler sergilendi. Vatandaşların da yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, kemençe eşliğinde horon gösterisi yapıldı. Trabzon…
View On WordPress
0 notes
Text
https://youtu.be/FJhToG0bZlM?si=lRiJZUK6Yhz3p3Gf
🇹🇷
*- İŞTE TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU 10*
TİCARET BAKANLIĞI Sorunları ve Çözümlerimiz
🇬🇧
*- HERE IS THE SALVATION OF TURKEY 10*
MINISTRY OF TRADE Problems and Solutions
🇷🇺
*- СПАСЕНИЕ ИНДЕЙКИ 10*
МИНИСТЕРСТВО ТОРГОВЛИ Проблемы и решения
🇮🇹
*- QUI È LA SALVEZZA DEL TACCHINO 10*
MINISTERO DEL COMMERCIO Problemi e soluzioni
🇪🇸
*- AQUÍ ESTÁ LA SALVACIÓN DE TURQUÍA 10*
MINISTERIO DE COMERCIO Problemas y soluciones
#mustafakemal #mustafa #kemal #mustafakemalatatürk #selanikli2inciMustafaKemal #selanikli #başkan #ceo #büyükelçi #chairman #yenidünyadüzeni #cumhurbaşkanı #acunılıcalı #yilmazozdil #gündem #gerçekler #gerçekgelecek #turkiye #TurkDunyası #tansuçiller #aydındoğan #realdonaldtrump #türksilahlıkuvvetleri #TSK #millisavunmabakanlıgı #GenelKurmayBaskanlıgı #Rockefellerfoundation #rockefellergormusholdings #oğuzhanceylan #ilkaybuharalı #astrodeha #DrSenayDevi #Yenisafak #siyaset #siyasi #bishkek #receptayyiperdogan #erhankolbaşı #kyrgyzpresident #sözcüTV #savunmabakanlığı #TCbestepe #barıs #israil #filistin #kızılelma #gormus #CEO #ISTANBUL #turkcounsil #england #FatihPortakalTV #ekonomi #finans #TCCumhurbaşkanlığı #CevheriGüven #FatihAltaylı #ErkamTufan #ertanözyiğit #VeryansınTv #BanuAvar #BizimTV #KültTV #DerinDevletTSK #BaBaLaTV #SenNeDersin #kanalblabla #BBCNewsTürkçe #BBCKyrgyz #CNN #euronews #euronewstürkçe #kanıbektumanbaev #uğurdündararena #ntv #crypto #bitcoin #teter #currency #magazin #manşet #sondakika #deprem #istanbul #izmir #moda #sosyalmedya #türkiye #ankara #haber #zkuşağı #kırgızistan #kyrgyzstan #fashion #türkdünyası #newstoday #investment #investing #rockefellers #rothschildfamily #morgan #Gulbenkian #astor #osmanlı #kuruluşosman #ertuğrulgazi #ssr #islam #muslim #christian #Jewish #money #diamond #türk #turan #tsk #rockefellergormuscapitalmanagementeuroasiaafricausallc #gormusbennett #gormusgyo #kaleiciltdsti #sedatpeker #selahattindemirtaş #hayrettinalp #rockefellergormusrealestate #sondakika #başkan #shorts #reels #instareels #instagram #israel #türkaskeri #erolmütercimler #şenkalatasagun #cumhuriyet #mehmetağar #korkuteken #enginalan #ibrahimkalın #yaşargüler #ışıkkoşaner #hulisiakar #ilkerbaşbuğ #erdalceylanoğlu #uğuryiğit #devletbahçeli #hasanaksay #halklarıncumhurbaşkanı #cumhurbaşkanı #içişleribakanlığı #dışişleribakanlığı #hazinevemaliyebakanlığı #mitmüsteşarlığı #sağlık #nowtv #ntv #tv100 #tele1 #halktv #odatv #ümitözdağ #eminçölaşan #ertuğrulözkök #ismailsaymaz #hürriyet #ahmethakan #yeniçağ #soneryalçın #rahmituran #saygıöztürk #canataklı #ümitzileli #cigdemt #bugün #independent #mücahitşişlioğlu #ümityalım #dw #sputnik #aljazeera #cgtn #cihatyaycı #emingürses #bedrettindalan #doğuperinçek #oğuzhanuğur #sedatergin #candündar #metingürakın #şebnemekşib #türkdevletaklı #mümtazertürköne #alaattinçakıcı #sedatpeker #burhanettinsaral #ümitsaral #muhammedyakut #aliyeşildağ #nasuhmahruki #nihatsırdar #türkerertürk #akıngürlek #rasimozankütahyalı #muratülker #rahmikoç #alikoç #gülersabancı #feritşahenk #ahmetnazifzorlu #birgün #ayselçeliker #ismetçınkı #yavuzuras #enderkahya #cemokyay #erdinçaltınel @takipçi @öneçıkar @YouTubeTakipçiler#sedatbucak #fatihbucak #lokmanbucak #ahmetcinali #tayfunsav #leventyıldız #ravshanbeksabirov #türkdevletleriteşkilatı #marcellosilvestri
#ismailhakkıtekin #türkerakincii #aycaaydinofficial #cüneytözdemir
0 notes
Text
Mütareke Günleri söyleşi ile Mudanyalılar zaman yolculuğuna çıktı
https://pazaryerigundem.com/haber/188676/mutareke-gunleri-soylesi-ile-mudanyalilar-zaman-yolculuguna-cikti/
Mütareke Günleri söyleşi ile Mudanyalılar zaman yolculuğuna çıktı
Bursa’nın Mudanya ilçesinde 11 Ekim’de 102. yılı kutlanacak olan Mudanya Mütarekesi etkinlikleri kapsamında “Barış ve Tarih” temasıyla düzenlenen “Mütareke Günleri” söyleşisi Mudanyalıları zamanda yolculuğa çıkardı.
BURSA (İGFA) – Mudanya Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen söyleşilerle Mudanyalılar tarihin derinliklerine inerek, adeta Mütareke yıllarına geri döndü.
Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi, Diplomasi Araştırmaları Derneği (DARD) Başkanı Prof. Dr. Barış Özdal’ın moderatörlüğünde Mudanyalılarla bir araya gelen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Batır ve Av. Metin Sezgin, Mudanya’nın kurtuluş sürecinden Mütareke sürecine kadar olan süreci detaylı şekilde anlattı.
Mudanya’nın kurtuluşu sırasında 127 kişiden oluşan milis gücüne katılan babası Sait Sezgin’in tuttuğu günlükten o yıllara ait anılarını ve izlenimlerini tarihi fotoğraflarla paylaşan Av. Sezgin, 30 Ağustos’tan sonra en büyük çatışmanın Mudanya’da yaşandığını belirterek, “Kuvay-i Milliye ruhu İstikal sevdasına düşmüş bir milletin tüm kuvvetleriyle ortaya çıkardığı bir ruhtur. Kuva-yi Milliye ruhu Mudanya’da 127 sivilin başlattığı harekettir” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün barışa verdiği önemi ve barışa dair mesajlarını paylaşarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Betül Batır ise Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın bir an önce barışa gitmesi için elinden geleni yaptığını dile getirdi. Mudanya Mütarekesi’nin Türk Milleti’nin kendi haklarını koruma gücüne sahip olduğunu gösteren ve bu gücünü düşmanlarına da kabul ettiren ilk siyasi belge olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Batır ise, “Emperyalistlerin başı ezilmiş ve Türk Milleti Mudanya’da siyasi anlamda gücünü ilan etmiştir. Toplumsal hafızayı yaşatmamız gerekiyor. Bir eğitmen olarak bütün amacımız Kuva-yi Milliye ruhunu yaşatmaktır. Bizim için vatanımız çok önemli. Önce vatan önce toprak diyoruz” diye konuştu.
Etkinlik sonunda Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, konuşmacılara barış ve dostluğun simgesi zeytin fidanı vererek teşekkür etti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Kuvayi Ve Mücahitler Derneği Başkanı Nihat Sakallı Yönetimi ile Kaynarca'nın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 103. yıldönümü törenlerine katıldılar Sakarya'nın Sevilen derneklerinden Kuvayi ve Mücahitler Derneği başkanı Nihat Sakallı Yönetim Kurulu üyeleri, Ayşe Er, Rafet Zengin, İzzet Çoban, Apo Gürsoy, Nevzat Saçar, İsmail Duman, Ahmet Taş, İbrahim Pomak, ile 103 Yıl önce Yunanlıları topraklarından söküp atan Kaynarcalılar kahraman atalarının destanını unutmamak için düzenlenen Kaynarca’nın Düşman İşgalinden Kurtuluşu töreninde bir araya geldiler. Gece 103 metre uzunluğundaki Türk bayrağının yanında saygı yürüyüşünde bulunan Kaynarcalılar, ertesi gün çeşitli etkinliklerle Kurtuluş Günü’nü kutladılar. Kaynarca, Orhan Gazi döneminde Konuralp tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kaynarca'nın ismine 1227-1888 yılları arasına ait Osmanlı tapu kayıtlarında HOCAKÖYÜ MAHALLESİ ve ŞEYHLER olarak rastlanmaktadır. İlçemizin kurtuluşu 3 Mayıs 1921'dir.
Kuvayi Ve Mücahitler Derneği Başkanı Nihat Sakallı Kaynarca'nın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 103. yıldönümü törenlerine katılabilmemiz için bizlere 2 araç tahsis eden, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar'a çok teşekkür etti.
Kuvayi Ve Mücahitler Derneği Başkanı Nihat Sakallı Kaynarca Beledye Başkanı Kadir Yazgan'a davetlerinden dolayı çok teşekkür ederek hatıra fotoğrafı çektirdiler. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/kuvayi-ve-mucahitler-dernegi-baskani-nihat-sakalli-yonetimi-ile-kaynarcanin-dusman-isgalinden-kurtulusunun-103-yildonumu-torenlerine-katildilar-10989.html
#FısıltıHaberleri #YusufAlemdar #KadirYazgan #Kaynarca #sondakika #haber #istanbul #haberler #sondakikahaber #takip #turkey #gündem #asker #galatasaray #tbt #turkiye #vatan #bilgi #bayrak #mhp #instagram #rte #magazin #15temmuz #video #chp #ultraslan #pöh #akp #gundem
0 notes
Text
CHP’li Özgür Özel Bucalılar ile buluştu
Miting havasında geçen buluşmada coşkulu kalabalığa seslenen Özgür Özel, "Buca'da Forbes Caddesi'ne gelmek, esnaf gezmek siyasettir. Kafeteryada gençlerle sohbet etmek siyasettir. Bir kahvenin önünde toplanan kalabalığa hitap etmek iyi siyasettir. Büyük bir kalabalığın önünde bir tabureye çıkmak iddialı bir siyasettir. Ama Buca'da, hafta içinde, bir akşamüstü Forbes Caddesi'ni alıp alabildiğine doldurmak, orada miting yapmak iktidardır, iktidar" diye konuştu. Yaklaşan genel seçim öncesi saha çalışmalarını hızlandıran Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, kentin en işlek caddesinde CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ile birlikte bir halk buluşması gerçekleştirdi. Vatandaşların yoğun katılımı ile mitinge dönüşen buluşmada, coşkulu sloganlar atıldı.
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, bundan 4 yıl önce yerel seçimler döneminde CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in yine Buca'ya geldiğini hatırlatarak " Sayın Başkan Vekilimiz Buca'ya gelmişlerdi. Biz dedik ki 'Özgür Bey'in bir umudu var'. O gün seçimi kazandık. Bugün yine Sayın Grup Başkan Vekilimiz burada. Yine bir seçim geldi. Biz inanıyoruz ki beş gün sonra bu seçimi ilk turda kazanacağız. Buca vatanseverliğini, hoşgörüsünü; barışa, mutluluğa olan inancını sandıkta gösterecek. 13.Cumhurbaşkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu tüm Türkiye'ye ilan edecek" ÇALINMADIK KAPI BIRAKMADIK Genel seçimler öncesi yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını hatırlatan Başkan Erhan Kılıç, "Seçime beş gün kaldı. Bizler çok çalıştık. Parti emekçilerimiz, gençlik kollarımız, kadın kollarımız, ilçe başkanımız çok çalıştı. Çalmadık kapı bırakmadılar. Bu çalışmalara ben de bizzat katıldım. Şunu gördüm, vatandaşlarımızın inancı tam. Onlar da biliyor. Hepimiz biliyoruz. Genel Başkanımız 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkenin kurtuluşu olacak" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Erzurum'da gerçekleştirilen saldırıyı kınayan Başkan Kılıç "Bu korku değil de nedir? Ama biz iyiliği inşa edeceğiz. 14 Mayıs'ta Cumhuriyetimiz'i demokrasi ile taçlandıracağız" dedi.
BU LİSTE İKTİDAR LİSTESİDİR Yaptığı konuşmada vatandaşlara 14 Mayıs günü sandığa gitmeleri yönünde çağrıda bulunan Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel, " İzmir'de CHP listesi var. Bu listede çok kıymetli milletvekili adaylarımız var. Ayrıca ittifak ortaklarımızın belirlediği isimler var. O liste Cumhuriyetimizin100.yılının büyük ittifakının, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı'nın listesidir. O liste Cumhuriyet'in yüzüncü yılında iktidar olduğumuzun müjdesidir. Listemize sahip çıkın, partimize sahip çıkın" diye konuştu. "BU KALABALIK İKTİDARIN GÖSTERGESİDİR" Caddede her geçen an artan kalabalığa dikkat çeken Özel: " Buca'da Forbes Caddesi'ne gelmek, esnaf dolaşmak siyasettir. Kafeteryada gençlerle sohbet etmek siyasettir. Bir kahvenin önünde toplanan kalabalığa hitap etmek iyi siyasettir. Büyük bir kalabalığın önünde bir tabureye çıkmak iddialı bir siyasettir. Ama Buca'da hafta içinde bir akşamüstü Forbes Caddesi'ni alıp alabildiğine doldurmak, orada miting yapmak iktidardır, iktidar" diye konuştu. Bir şekilde geçmişte partiden ayrılan, oy vermeyen ancak gönlü CHP'de olan vatandaşlara çağrıda bulunan Özel "Babaevinin kapısı herkese ardına kadar açıktır. Babaevinin tapusu ne bendedir ne de Kemal Bey de. Bu babaevi ki tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal"
"KALP YAPANLAR KAZANACAK" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Erzurum da yapılan saldırıya değinen Özel, "İzmirliler kalpleri yapın. Onlar taş atsın. Siz kalp yapın. Gül atın, karanfil atın. Taş atanlar değil karanfil atanlar kazanacak. Siz bu ülkenin makus kaderini yenmeye, vatan evlatlarının dönemini başlatmaya, özgürlükleri yeniden bu ülkeye getirmeye, gençlerimizi umutlandırmaya, bu güzel gençliğe sahip çıkmaya, Türkiye'mizin ikinci yüzyılını başlatmaya var mısınız? Bu işi ikinci turda bitirmeye var mısınız?"dedi. Grup Başkan Vekili Özgür Özel'den önce bir konuşma gerçekleştiren Cumhuriyet Halk Partisi Buca İlçe Başkanı Hacer Taş Gültepe, Bucalılara seslenerek " Baharı örgütleyenler burada. Haydi! Var mısınız kazanalım? İlk turda bitirelim? " dedi. Read the full article
0 notes
Text
Bugün 6 Ekim, 98 yıl önce İstanbul halkının 4 yıl 10 ay 23 gün süren esaretten kurtulma sevincinin sokaklara taştığı gün. O sabah son işgal birliklerinin İstanbul Boğazı’nın Marmara çıkışında bekleyen savaş gemilerine binerek şehirden ayrılmalarını takiben Mirliva Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu Sarayburnu rıhtımına çıkarak Gülhane Parkı’nda toplandı.
Birlikler halkın coşkulu gösterileri arasında buradan hareket etti. Galata Köprüsü, Şişhane, Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinden Taksim Meydanı’na çıkarak resm-i geçidi burada sona erdirdiler.
Tam bir hafta sonra Ankara’nın başkent olduğu gün yayımlanan Resimli Gazete’nin 13 Teşrinievvel 1339 (13 Ekim 1923) tarihli nüshasının kapağında önde Mehmetçik, fonda Boğaz girişinde demirli İtilaf donanması resmedilmişti. Altında, “Gidenlerden kalan acı hatıraları unutmayacağız. Onları koğan Mehmetçiği de unutmayalım” yazıyordu.
Binlerce yıllık tarihi acılarla örülmüş bir kentin dahi hafızasından silmek isteyeceği kadar kara günlerdi, işgal günleri... Gelin görün ki acıların sebepleri unutulursa, ancak yeni acılara açılıyor kapılar. O kurtuluş bayramının 1789 gün öncesini, işgalin başladığı 13 Kasım 1918'i de hatırlatmak gerek öyleyse...
Osmanlı Devleti, dört yıl süren 1. Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkmıştı. İmparatorluktan geriye kalan topraklar bir bir işgal edilirken İstanbul da işgallerden nasibini almış; İtilaf donanmasının 13 Kasım 1918’de Haydarpaşa önlerine demirlenmesiyle fiili olarak başlayan işgal, 16 Mart 1920'de Meclis-i Mebûsan'ın basılmasıyla resmîleşmişti. İstanbullular 467 yıl sonra yeniden esaretle tanışıyordu.
İtilaf Devletleri’ne bağlı işgal birliklerinin ilk hedefi İstanbul’daki kışla, karakol, iskele, telgrafhâne gibi stratejik önemi olan noktaları teslim almak olmuştu. 16 Mart'ta henüz günün ağarmadığı saatlerde uykusunda öldürülen Şehzadebaşı Karakolu'ndaki şehitler daha sonra Nâzım Hikmet'in Kuvayi Milliye Destanı'nda şöyle anılacaktı;
"920'nin 16 Martı
uykuda kesti kâfir üçümüzü.
Soktu Osman'ın karnına kasaturayı,
bastı göğsüne kâfirin dizi.
Dört çocuk babasıydı Abdullah çavuş.
Doymadı dünyasına Abdülkadir.
Üçümüzü uykuda kesti kâfir,
kurşuna dizdi ikimizi."
Saatler içinde şehrin dörtbir tarafına yayılan işgalciler kontrolü sağladıktan sonra, İngiliz ve Fransız komutanlar Sirkeci rıhtımından karaya çıkmış; Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a girişini andırır şekilde at üstünde Galata Köprüsü’nü geçip Bankalar Caddesi yoluyla Şişhane’ye, oradan da İstiklal Caddesi’ne ulaşmıştı. İşgal ordularının kumandanları caddede boy gösterdiğinde işgali destekleyen İstanbulluların sevinç gösterileriyle karşılanmışlardı. Lord Kinross o günleri “Türkler evlerine kapanmış, kendi kendilerinin gölgesi gibi, ancak ekmek almak için dışarı çıkıyorlardı. Bazıları şehre girmiş olan İtilaf Devletleri kuvvetlerinin yanında iş bulabilmek için feslerini atarak Türk olmadıklarını bile ileri sürüyorlardı. Beri yandan Rumlar, sokaklarda caka satarak dolaşıyor ve rastladıkları Türkleri itip kakarak duvar kenarına sürüyorlar, geleni geçeni Yunan karargahında dalgalanan mavi beyaz bayrağı selamlamaya zorluyorlardı. Türkler bu aşağılamaya boyun eğmemek için arka yollardan dolaşmak zorunda kalıyorlardı” diye anlatıyordu.
11 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Refet (Bele) Paşa’nın BMM Muhafız Grubu’ndan 100 kişilik küçük bir kuvvet eşliğinde Gülnihal vapuruyla İstanbul’a gelişi, herkesin hafızasında işgalin sonu ve şehrin kurtuluşu olarak yer etmişti.
Halbuki İtilaf Devletleri’nin orduları bir yıl daha şehirde kaldılar. 2 Ekim 1923’te Selahattin Adil Paşa, Galata rıhtımındaki Arabic transatlantiğinde İtilaf kuvvetleri tarafından el konmuş askerî malzemenin Türk hükümetine teslim edildiğine dair bir belge imzaladı. İstanbul için hazin bir dönemin perdesi böylece kapandı.
— “6 Ekim 2021, #tarihtebugün, Tarih Dergi”
3. Kolordu’ya bağlı neferler, önde askeri bando, arkada atlı subaylar ve piyadeler Galata Köprüsü üzerinde toplanan mahşeri kalabalığın tezahüratları altında Taksim’e doğru ilerliyor, 6 Ekim 1923. (Cengiz Kahraman arşivi)
Şükrü Naili Gökberk (1876 Selanik - 1936 Edirne)
3 notes
·
View notes
Photo
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yerlikaya ve İmamoğlu’na tebrik telgrafı ANKARA (DHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un kurtuluş yıl dönümü dolayısıyla Vali Ali Yerlikaya ile Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na tebrik telgrafı gönderdi.
0 notes
Text
1993 - Veli Yılmaz, THKO üyesi ve Halkın Kurtuluşu gazetesi Yazı İşleri Müdürü (d. 1950)
Veli Yılmaz dünyada en uzun süreli hapis cezasına çarptırılan gazeteci unvanına sahiptir.
Veli Yılmaz 1950 yılında Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde doğdu. Eğitimini aynı ilçede tamamlayan Yılmaz, lise öğrencisiyken yazdığı bir komposizyondan dolayı "sosyalist fikirleri savunduğu" gerekçesiyle, bir hafta süreyle okuldan uzaklaştırıldı. 1970 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi'ni kazandı. Fakat üniversite yaşamı kısa sürdü. Türkiye'de 68 Kuşağı'nın içinde yer alan Yılmaz, birinci sınıftayken siyasi faaliyetleri nedeniyle tutuklandı ve 2,5 yıl askeri cezaevinde kaldı. Ardından geçen sürede Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun (THKO) kuruluşunda yer aldı. Şubat 1976'da Halkın Kurtuluşu gazetesinde çalışmaya başladı. Mayıs 1977'de THKO'nun fikirsel olarak bölünme yaşadığı dönemde Gökalp Eren, Mehmet Asal, Ercan Öztürk, Semih Orcan gibi THKO mensuplarıyla birlikte hareket etti.
12 Eylül Darbesi sonrası Kasım 1980'de tutuklandı ve Türkiye Devrimci Komünist Partisi üyeliği ve "Halkın Kurtuluşu Gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü" sıfatıyla yargılandı
Dönemin mahkemelerince Türk Ceza Kanunu'nun 142. maddesini 75 kez ihlalden 588 yıl 9 ay, 159. maddesini 141 kez ihlalden 147 yıl, 311 ve 312. maddelerini 25 kez ihlalden 12 yıl 9 ay olmak üzere hükmedildiği toplam 748 yıl 6 ay cezası Askerî Yargıtay 1. Dairesi'nce onaylanarak kesinleşti.
Nisan 1991'de tahliye oldu. Cezaevindeyken de sürekli yazarı olduğu Özgürlük Dünyası, Gerçek ve Evrensel Kültür dergilerine katkıları devam etti. Bu dönemde Evrensel Basım Yayın'da çalıştı.
Yılmaz Evrensel gazetesinin kuruluşunda da yer almıştır
2 notes
·
View notes
Text
6 Ekim İstanbul'un Kurtuluşu🇹🇷❤️
galATA Kulesi🖤
"İstanbul, bizim tarihimizin ve uygarlığımızın bir özetidir."
Mustafa Kemal Atatürk
#mustafa kemalin askerleriyiz#kemalistler#kemalist#kemalistbiradam#mustafa kemal'e#sultan 18811938#postlarım#egoludegilimamahavamvar#kemalistbirkadın#kemalistgençlik#mustafakemallerölmez#mustafa kemal atatürk
38 notes
·
View notes
Text
___☀️🇹🇷cCc T.C. cCc___
İSTANBUL DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU KUTLU OLSUN…..
6 Ekim 1923'te ise Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu İstanbul'a girdi ve işgal resmen sonlandı.
İşgal 4 yıl 10 ay 23 gün sürdü.
Her yılın 6 Ekim'i böylece İstanbul'un kurtuluş günü olarak belirlendi ve kutlanmaya başlandı….
🇹🇷Laik CUMHURİYET Fazilettir….
🇹🇷Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene….
☣️☀️🇹🇷cCc @yemisenlioglu cCc
0 notes
Text
“Lozan Antlaşması, Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk milleti için siyasal bir zafer oluşturan bu antlaşmanın Osmanlı tarihinde eşi yoktur… Lozan Antlaşması imza gününün ‘milli bayram' olarak kabul edilmesi uygundur.” (Mustafa Kemal Atatürk, 26 Temmuz 1927)
24 Temmuz 1923 tarihli Tevhid-i Efkâr Gazetesi. Gazete Lozan Antlaşması'nı şu cümlelerle manşete taşıyor: “Bu gün sulh bayramı, hakiki halas (kurtuluş) ve istiklal bayramıdır.”
Birkaç gün önce Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Alinur Aktaş, “30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değildir” dedi. AKP'li Başkan'ın tepki çeken bu açıklaması, aslında AKP'nin milli bayramlara bakışını özetliyor. AKP iktidarı 17 yıldır “milli bayramlarla” kavga ediyor. 23 Nisanları, 19 Mayısları, 29 Ekimleri, 30 Ağustosları unutturmak istiyor. Bunun için örneğin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın ve 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın karşısında önce bir FETÖ projesi olan Kutlu Doğum Haftası ve Türkçe Olimpiyatları, sonra da Kut Zaferi çıkarıldı. Birkaç yıldır da 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın karşısına Malazgirt Meydan Muharebesi çıkarılmak isteniyor. Atatürk Cumhuriyeti'nin milli bayramları unutturulmak istenirken “Yeni Türkiye”nin yeni milli bayramı olarak 15 Temmuz öne çıkarılıyor.
Aslında Cumhuriyet'in milli bayramlarını unutturma işi, kökleri 1950'lere Demokrat Parti (DP) dönemine kadar giden bir iş… Örneğin DP iktidarı, önce Lozan Barış Bayramı'nın (Lozan Günü'nün) karşısına başka bayramlar çıkardı, sonra Lozan Günü'nü tamamen yasaklayarak unutturdu.
İşte Lozan'ın 96. yıl dönümü anısına bu yazımda “Lozan Günü”nün nasıl yasaklanıp nasıl unutturulduğunu anlatacağım.
27 YIL KUTLANAN LOZAN BARIŞ BAYRAMI
İsmet İnönü'nün 24 Temmuz 1923'te imzaladığı Lozan Antlaşması, 1683 Viyana Bozgunu'ndan sonra Batı karşısında sürekli gerileyen ve her bakımdan Batı'ya bağımlı hale gelen Türklerin, sınırları belli bağımsız bir vatana sahip olmalarını sağladı.
Atatürk 26 Temmuz 1927'de Lozan'ın “milli bayram” olarak kutlanmasını istedi: “Lozan Antlaşması, Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk milletli için siyasal bir zafer oluşturan bu antlaşmanın Osmanlı tarihinde eşi yoktur. (…) Bu nedenle Lozan görüşmelerinde her türlü siyasal mücadelelere göğüs vererek sonucu elde etmede büyük bir anlayışlılık göstermiş olan İsmet Paşa'yı yücelterek anmak görevimdir… Lozan Antlaşması imza gününün milli bayram olarak kabul edilmesi uygundur.”
Aslında 24 Temmuz 1923'ten itibaren Lozan, “Sulh (Barış) Bayramı”, “Lozan Günü” olarak kutlanmaya başlandı. Gazeteler Lozan'ı bayram coşkusuyla kutladılar. Örneğin, 24 Temmuz 1923 tarihli Tercümanı Ahval Gazetesi Lozan'ı “Bugün Sulh Bayramıdır” manşetiyle, Tevhid-i Efkar Gazetesi ise “Bugün Sulh Bayramı: Hakiki Halas (Kurtuluş) ve İstiklal Bayramıdır” manşetiyle kutladı.
“Lozan Sulh Bayramı” kutlamaları, 23 ve 24 Temmuz'da iki gün sürerdi. O günlerde devlet kurumlarında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde devlet adamlarının da katıldığı Lozan toplantıları yapılırdı. Her yer tatil edilirdi. Atatürk, İnönü'ye kutlama telgrafları çekerdi. 1930'lardan itibaren Halk Evleri'nde de Lozan coşkusu yaşandı. Bazı Halkevi şubeleri yüzme yarışları düzenledi. Birçok ilde Lozan kutlaması yapıldı. İzmir bayraklarla donatıldı. Gazeteler uzun uzun Lozan'ın öneminden söz etti. Gazetelerde “Lozan” konulu yazılara, şiirlere yer verildi.
Lozan, 1924-1950 arasında, tam 27 yıl, resmen olmasa da fiilen milli bayram olarak kutlandı. 23 Temmuz 1939'da Hatay'ın anavatana katılması ile Hatay'ın kurtuluşu ve Lozan Günü birlikte kutlanmaya başlandı.
İsmet İnönü karşıtlığı Lozan ve Amerikancılık
Atatürk sonrasında CHP'nin başına İsmet İnönü geçti. Artık CHP demek İnönü demekti. Bu nedenle DP, CHP'yi yıpratmak için doğrudan İnönü'yü hedef aldı. DP'liler, İnönü ve ailesiyle ilgili asılsız iddialar ortaya attılar. İnönü'nün camileri ahır yaptığından tutun da Türkiye'yi II. Dünya Savaşı'na sokmayarak “halkın erkekliğini öldürdüğüne”, hatta “asker kaçağı” olduğuna kadar birçok yalan söylediler. İnönü karşıtı DP'nin, İnönü ile özdeşlemiş Lozan'a sahip çıkması kolay olmadı.
1923-1950 arasında 27 yıl Lozan ‘bayram' olarak kutlandı.
Bu nedenle DP önce Lozan-İnönü özdeşliğini yok etmek istedi. DP basını, Lozan'ın, İsmet İnönü'nün değil, Atatürk'ün ve milletin zaferi olduğunu yazdı. Ancak Lozan-İnönü özdeşliği bir türlü bozulmadı. Bunun üzerine DP, İnönü'yle birlikte Lozan'a da savaş açtı. Aslında DP'ye göre de Lozan bir zaferdi. Ancak İnönü karşıtlığı, DP'yi Lozan karşıtlığına savurdu.
Ancak DP'nin Lozan karşıtlığını sadece İnönü karşıtlığıyla açıklamak yanlış olmasa bile eksiktir. Çünkü bilindiği gibi Lozan bir “bağımsızlık” belgesidir. Türkiye Lozan'la tüm bağlarından, zincirlerinden kurtuldu. DP döneminde ise Türkiye NATO'ya üye oldu ve her bakımdan ABD'nin dümen suyuna girdi. İşte Türkiye'nin ABD'ye bağımlı olduğu o günlerde DP, “bağımsızlık belgesi” Lozan'ın yıl dönümlerini “bayram” olarak kutlamaktan vazgeçti.
Alternatif bayram kutlamaları
23 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanı Hürriyet Bayramı olarak kutlanıyordu. 1923-1950 arasındaki tek parti döneminde de “Hürriyet Bayramı” kutlamaları devam etti.
1950'de iktidara gelen DP, Lozan Barış Bayramı'nın yerine Hürriyet Bayramı'nı kutlamaya başladı. 24 Temmuz 1950'de Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes, Hürriyet Abidesi'ne giderek Mahmut Şevket Paşa ile Talat Paşa'nın kabirlerini ziyaret ettiler. DP İstanbul İl İdare Kurulu da Hürriyet Bayramı nedeniyle Hürriyet Tepesi'nde bir tören düzenledi.
DP iktidara gelir gelmez Lozan Günü kutlamalarına son verdi.
1951'den sonra Lozan'ın yıl dönümlerinde basında çıkan Lozan yazıları da azalmaya başladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Lozan toplantısı ise yapılmadı.
1952'den itibaren Lozan'ın yıl dönümlerinde Lozan eleştirileri başladı. Örneğin DP'nin Zafer Gazetesi, “Lozan ruhunu koruyalım” diyen Ulus Gazetesi'ni şöyle eleştirdi: “Tuz ruhu, nane ruhu, limon ruhu bilirdik, ama demek ki bir de Lozan ruhu varmış! Lozan ruhu bozuldu mu ki muhafaza edelim diye kıvranıyorlar?”
1953'ten itibaren Lozan'ın yıl dönümlerinde basın Lozan'dan değil, aynı tarihe denk gelen II. Meşrutiyet'in ilanından söz etmeye başladı. İttihat ve Terakki mensuplarına yöneltilen suçlamalara cevaplar verildi. DP iktidarı, Cumhuriyeti kuranları değil, meşrutiyeti ilan edenleri (İttihatçıları) anmaya başladı.
1950'lerde Lozan Günü kutlamaları yerine, Hürriyet Bayramı törenleri gazete sayfalarını süsledi.
DP iktidarı Lozan'ı unutturmak için sadece 23 Temmuz Hürriyet Bayramı'nı değil, 23 Temmuz Hatay'ın kurtuluş gününü, 24 Temmuz basında sansürün kaldırılmasının yıl dönümünü ve muharipler gününü öne çıkarmaya çalıştı.
DP bu alternatif kutlamalarla Lozan'ı gölgelemek istedi.
Lozan Günü'nün yasaklanması
Lozan Günü 1930'larda Halk Evleri'nde de coşkuyla kutlanırdı.
Ulus, 25 Temmuz 1939.
1955'ten itibaren DP iktidarı, “Lozan Barış Bayramı”, “Lozan Günü” kutlamalarını yasakladı.
1955'te CHP'nin İstanbul Üsküdar'da ve İzmir'de Lozan Günü'nü kutlamasına izin verilmedi. Yasak gerekçesinde “Lozan zaferi milletin malıdır, CHP'nin kutlaması doğru değildir” denildi.
1956'da Kıbrıs sorunu nedeniyle Lozan mecburen gündeme geldi. Çünkü o günlerde Lozan'a aykırı olarak Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasından söz ediliyordu. Eğer Kıbrıs, Lozan'a aykırı olarak Yunanistan'a bırakılırsa Türkiye de Batı Trakya ve 12 Adalar konusunu tartışmaya açabilirdi. Böylece siyasi gelişmeler DP iktidarına, unutturmak istediği Lozan'ı hatırlattı. Ancak DP'nin Lozan'ı hatırlamaya hiç
niyeti yoktu.
1957'de DP, Lozan Günü'nü yine kutlamadı ve kutlatmadı.
1958'de CHP Beşiktaş İlçe Teşkilatı Lozan Günü'nü kutlamak istedi. Valilik, “Millete mal olmuş bir zaferin bir parti tarafından kutlanmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle CHP'nin Lozan Günü'nü kutlamasına yine izin vermedi.
1959'da DP, Lozan Günü'nü yine kutlamadı, kutlamak isteyenlere de izin vermedi. CHP İzmir Eşrefpaşa İlçe Teşkilatı'nın Lozan Günü'nü kutlama isteği İzmir Valiliği'nce reddedildi. Bunun üzerine CHP Genel Başkanı İsmet İnönü şöyle bir açıklama yaptı: “Yani İzmir Valisi, Lozan gibi bir tarihi hadiseden bahsedilmesini kabul etmiyor! Ne anlayıştır bu! Ne haktır?”
İzmir'de Lozan Günü kutlamalarına izin verilmemesini Demokrat İzmir Gazetesi de şöyle eleştirdi: “Lozan'ı anmayı unutursak, İsmet Paşa'yı değil, fakat Türk milletinin bizzat kendisini küçük düşürmüş oluruz. (…) Unutmayalım ki, şu dünyada, emirle, fermanla yaptırılamayacak sayılı işlerin belki en başlarında şu da vardır: Bir millete kendi şereflerini, kendi zaferlerini unutturmak…”
DP, 1950'lerde Lozan Günü'nü yasaklayıp unutturmaya çalışsa da İsmet İnönü, Lozan'ın her yıl dönümünde gazetelere demeçler verdi, gençlerle buluştu, Lozan'ı anlattı. İnönü, Lozan kutlamalarından birinde aynen şöyle dedi: “Altıyüz milyonluk Çin ülkesine kadar, bütün Şark'tan kapitülasyonların kalkabileceğini Türkler Lozan'da ispat etmiştir”.
Günümüzde Lozan Günü, İnönü Vakfı
tarafından Heybeliada'da her yıl
kutlanmaya devam etmektedir.
Özetlersek; bizzat Atatürk, Lozan'ın “milli bayram” olmasını istedi. Lozan'ın yıl dönümleri 1923-1950 arasında, tam 27 yıl “Lozan Barış Bayramı (Lozan Günü)” olarak kutlandı. 1950-1960 arasında DP döneminde Lozan Günü kutlanmadı, hatta yasaklandı ve Lozan unutturulmak istendi. Ancak 1959'da Demokrat İzmir Gazetesi'nde denildiği gibi emirle, fermanla bir millete kendi şerefini, kendi zaferini unutturmak mümkün değildir.
24 Temmuz Lozan Barış Bayramı, Lozan Günü kutlu olsun.
#sinan meydan#ismet inönü#atatürk#türkiye#lozan anlaşması#lozan bayramı#cumhuriyet halk partisi#demokrat parti#adnan menderes#lozan barış bayramı#lozan günü
3 notes
·
View notes
Text
https://youtu.be/LzSRtNG58_8?si=EA6Cm4JJae-5rXOL
*- İŞTE TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU 6*
DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sorunları ve Çözümlerimiz
*- HERE IS THE SALVATION OF TURKEY 6*
Ministry of Foreign Affairs Problems and Solutions
*- СПАСЕНИЕ ИНДЕЙКИ 6*
Министерство иностранных дел Проблемы и решения
*- QUI È LA SALVEZZA DEL TACCHINO 6*
Ministero degli Affari Esteri Problemi e soluzioni
#mustafakemal #mustafa #kemal #mustafakemalatatürk #selanikli2inciMustafaKemal #selanikli #başkan #ceo #büyükelçi #chairman #yenidünyadüzeni #cumhurbaşkanı #acunılıcalı #yilmazozdil #gündem #gerçekler #gerçekgelecek #turkiye #TurkDunyası #tansuçiller #aydındoğan #DonaldJTrumpforPresident #türksilahlıkuvvetleri #TSK #millisavunmabakanlıgı #GenelKurmayBaskanlıgı #Rockefellerfoundation #rockefellergormusholdings #oğuzhanceylan #ilkaybuharalı #astrodeha #DrSenayDevi #Yenisafak #siyaset #siyasi #bishkek #receptayyiperdogan #erhankolbaşı #kyrgyzpresident #sözcüTV #savunmabakanlığı #TCbestepe #barıs #israil #filistin #kızılelma #gormus #CEO #ISTANBUL #turkcounsil #england #FatihPortakalTV #ekonomi #finans #TCCumhurbaşkanlığı #CevheriGüven #FatihAltaylı #ErkamTufan #ertanözyiğit #VeryansınTv #BanuAvar #BizimTV #KültTV #DerinDevletTSK #BaBaLaTV #SenNeDersin #kanalblabla #BBCNewsTürkçe #BBCKyrgyz #CNN #euronews #euronewstürkçe #kanıbektumanbaev #uğurdündararena #ntv #crypto #bitcoin #teter #currency #magazin #manşet #sondakika #deprem #istanbul #izmir #moda #sosyalmedya #türkiye #ankara #haber #zkuşağı #kırgızistan #kyrgyzstan #fashion #türkdünyası #newstoday #investment #investing #rockefellers #rothschildfamily #morgan #Gulbenkian #astor #osmanlı #kuruluşosman #ertuğrulgazi #ssr #islam #muslim #christian #Jewish #money #diamond #türk #turan #tsk #rockefellergormuscapitalmanagementeuroasiaafricausallc #gormusbennett #gormusgyo #kaleiciltdsti #sedatpeker #selahattindemirtaş #hayrettinalp #rockefellergormusrealestate #sondakika #başkan #shorts #reels #instareels #instagram #israel #türkaskeri #erolmütercimler #şenkalatasagun #cumhuriyet #mehmetağar #korkuteken #enginalan #ibrahimkalın #yaşargüler #ışıkkoşaner #hulisiakar #ilkerbaşbuğ #erdalceylanoğlu #uğuryiğit #devletbahçeli #hasanaksay #merveyıldırım #halklarıncumhurbaşkanı #cumhurbaşkanı #içişleribakanlığı #dışişleribakanlığı #hazinevemaliyebakanlığı #mitmüsteşarlığı #millîsavunmabakanlığı #sağlık #nowtv #ntv #tv100 #tele1 #halktv #odatv #ümitözdağ #eminçölaşan #ertuğrulözkök #ismailsaymaz #hürriyet #ahmethakan #yeniçağ #soneryalçın #rahmituran #saygıöztürk #soneryalçın #canataklı #ümitzileli #cigdemt #bugün #independent #mücahitşişlioğlu #ümityalım #dw #sputnik #aljazeera #cgtn #cihatyaycı #emingürses #bedrettindalan #doğuperinçek #oğuzhanuğur #sedatergin #candündar #metingürakın #şebnemekşib #türkdevletaklı #mümtazertürköne #alaattinçakıcı #sedatpeker #burhanettinsaral #ümitsaral #muhammedyakut #aliyeşildağ #nasuhmahruki #nihatsırdar #türkerertürk #akıngürlek #rasimozankütahyalı #muratülker #rahmikoç #alikoç #gülersabancı #feritşahenk #ahmetnazifzorlu #birgün #ayselçeliker #ismetçınkı #yavuzuras #enderkahya #cemokyay #erdinçaltınel @takipçi @öneçıkar @YouTubeTakipçiler #fisunpeynircioğlu #murattopçu #mehriayhandan #spiritytv #ömerdalman #zuhalatasoydalman #sedatbucak #fatihbucak #lokmanbucak #ahmetcinali #tayfunsav #leventyıldız #ravshanbeksabirov #türkdevletleriteşkilatı #marcellosilvestri
0 notes
Text
Ata’nın evinden gelen toprak İpsala’ya ulaştı
https://pazaryerigundem.com/haber/171530/atanin-evinden-gelen-toprak-ipsalaya-ulasti/
Ata’nın evinden gelen toprak İpsala’ya ulaştı
Atatürk’ü Anma ve Barış Koşusu 16 Mayıs Perşembe günü İpsala Gümrük Kapısı’nda düzenlenen törenle başadı.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) –��Törene İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili ev sahipliği yaparken, Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, İpsala Belediye Başkanı Mehmet Kerman ile Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Ayhan Beyli ve sporcular katıldı.
Saat 10.00’da Keşan Belediye Bandosu eşliğinde Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile tören başladı.
Tören de konuşan İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili, bugün Atatürk’ün evinden gelen toprağı Türkiye de karşılamaktan mutluluk duyduğunu belirterek “19 Mayıs’ta Samsun’a çıkan Atatürk bu ülkenin kurtuluşu için bir başlangıç oldu. Bugün İpsala’dan vereceğimiz start ile buradan yola çıkacak ve Samsun’a ulaşacak.”dedi.
Şiirlerin okunmasınısının İpsala Anadolu Lisesi Halk Oyunları ekibi gösterilerini sundu.
Halk Oyunları göserisinin sunulmasının ardından Aykut Ünal tarafından İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili ve İpsala Kaymakamı Mehmet Kerman’a plaket takdimi yapıldı.
Atatürk’ün Selanik’teki evinden alınan toprak Gümülcine Balşkonsolosu Aykut Ünal tarafından İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili’ye tören ile teslim edildi.
Atatürk’ü Anma ve Barış Koşusu İstanbul Masterler Kulübü yetkililerine Atatürk’ün evinden gelen toprağın teslim edilmesi ile Barış Koşusu startı verilerek koşu başladı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
ANLAYANA
İBRETLİK: KAZIM KARABEKİR PAŞA
Şark Cepheleri Kahramanı
(Doğum; 1882 - Ölüm; 1948)
KURTULUŞ'UN KIRILMA NOKTASI;
Anadolu toprakları emperyalistlerin istilası altında.! Türk Milleti bu işgal hareketine top yekün ayaklanmış, Anadolu'nun her yerinde mücadele şahlanışı başlamış, her ferdi bu kutsal topraklarının kurtuluşunda seferber olmuştu.
Kurtuluş Savaşı'nın ilk Şahlanış tohumları Anadolu'da henüz yayılmaya başladığında özellikle İngilizlerin baskıları gittikçe artı yordu. Birde buna istinaden çıkartılan hük mü yakalama kararlarıvardı.
Başta Mustafa Kemal ve Rauf Orbay'ın
yakalanıp idam talebi ile yargılanmak üzere..
İstanbul'a gönderilmeleri söz konuduydu.
Çünkü,
İngilizlerin tazzikleri artık bu yöndeydi. İstekleri açık ve kesindi. Gazi Paşa'nın askeri görevinden azli ve idam kararının gerçekleşmesiydi.
Bunun üzerine Mustafa Kemal azlin onlar tarafından gerçekleşmesini beklemeyip, ön bir taktik düşüncesiyle istifa eder.
Bu yanındaki askerin ve kurmay başkanı Manastırlı Kazım (Dirik) hiç tahmin edeme yecekleri bir anda olmuştu.
Kurmay Başkanı Bir Süre Sonra da; "Paşam" der,
"Siz artık istifa ettiğinize göre emirleri kimden alacağız.? Elimdeki görev dosyalarını kime tekmil edeceğim."
Gazi Mustafa Kemal..
Bu söz karşısında sadece..
"Öyle mi efendim, peki efendim"
Demekle yetinir.
Bir süre bu şekilde devamlı olarak geçiştirir. Çünkü O'nun bütün planları ve düşünceleri sadece kongreleri bitirip, Milli Kurtuluş'un safhalarına hazırlanmaktı.
Bu Arada..
İstanbul merkezli haber ve baskılar hat safhaya gelmişti.
Hatta kesin olan duyumlara göre de..
Bu görev;
Doğu Askeri Kuvvetleri Kumandanı,
Kazım Karabekir Paşa'ya verilmiş,
Bu konuda da, Mustafa Kemal'e bilgi aktarılmıştı.
Gazi Mustafa Kemal..
Hiç bir şey yokmuşcasına planlarını yürütüyordu.
Bir gün.!
Çalışma anı sırasında..
Kurmay Başkanı Manastırlı Kazım, hızla heyecanla odasına girdi.
Ve..
- Paşam! Paşam.! Geldi..!
Mustafa Kemal, oldukça sakin ve rahattır. Sadece misafirini bekler gibi bakar..
Vatanın İkbali ve Kurtuluşu her şeyin önü ve kudretindedir, artık.
İşte! Tam Bu Sırada...
15. Kolordu Kumandanı odaya girer..!?
O komutan, silahlarını teslim etmemiş, halen yegane ordunun başkumandanıdır. O anda ve sırada...
Milli Kurtuluş tarihine damgasını vuracak başlangıçı yapmaktadır...
O Kumandan..
Kazım Karabekir Paşa'dır.
Hazır ol vaziyette askeri selamını verir.
Ve Gür Bir Sesle Tekmilini Verir;
“Kumandamda bulunan zabitin ve efrâdın hürmet ve tazimlerini arza geldim. Siz bundan evvel olduğu gibi bundan böyle de bizim muhterem kumandanı mızsınız… Emrinizdeyim, Paşam.!"
Diyerek;
Mustafa Kemal'e tam ve eksiksiz emrinde olduğunu beyan eder.
İşte! Bu Davranış, Bir Bakıma da;
"Milli Kurtuluş Savaşı'nın Meşalesidir"
Yani Kurtuluş Savaşı'nın;
Tam bir vücut'a ermesi, yani ete kemiğe bürünmesi demektir. Buna sebep olan isim de, Kazım Karabekir Paşa olacaktır.
Ki, O Kazım Paşa;
1878'de 93 Harbi sırasında Rus Çarlığına kaybettiğimiz Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum'u Eylül 1920'de kurtarıp, Türkiye'nin doğu sınırlarında;
"Misak-ı Milli"yi gerçekleştiren büyük bir Türk Askeri Kumandanıdır.
Ki, O Kazım Paşa;
Bir asır önceden dahi yaptığı tespitle
'Milli Devlet'
Unsurlarının korunup, kollanmasındaki hassasiyetini şu üstün tespitiyle ...
" ÖYLE PUSLU Kİ HAVA; ŞEYTAN BİLE
'MÜSLÜMAN MİNTANI GİYİYOR..."
Dile Getirebilen;
Yüksek seviyede askeri ve siyasi birisi olduğununda ispatıdır.
Kurtuluş Savaşının başlangıç meşalesine büyük katkı sağlayan,
Kazım Karabekir Paşa'yı;
Saygı ve minnetle anıyoruz.
Ruhu Şad. Mekanı Cennet olsun.
STRATEJİTÜRK
9 notes
·
View notes