#insan gelişimi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Aklımız başımıza nezaman gelir bilemem ama, şuan hiç iyiye gitmediğimizi söyleye bilirim!
59 notes
·
View notes
Text
istismara en açık alanlardan biri mahremiyet sınırlarının korunmadığı akrabalık ilişkileridir. güvenli zannettiğimiz bu alan hem çocuklar hem de yetişkinler için farklı travmalara kaynaklık edebilir. akrabalık ilişkilerinde sınırlar mutlaka korunmalıdır. artık lafı en düzgün haliyle anlayın ve uygulayın. ebeveyn olun gardiyan değil, çocukların anlaşıldığı, sığındığı liman olun, üremek maharet değil. kendimizi bilmezsek çevremizi tanımazsak nasıl sağlıklı çocuk yetiştirebilir, nasıl sağlıklı bir toplum olabiliriz, silkelenelim
#çocuk#bizim çocuklar#az insan çok huzur#çocuk gelişimi#çocukluk#aile#sınır#psikoloji#life#sevgi#sağlık#hüzün
109 notes
·
View notes
Text
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2024-2025 Vize Soruları
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2024-2025 Vize Soruları Bilimsel Araştırma Teknikleri 2024-2025 Vize Soruları Bilimsel Araştırma Teknikleri 2024-2025 Vize Soruları Bilimsel Araştırma Teknikleri: Temel Kavramlar ve 2024-2025 Vize Soruları Bilimsel araştırma teknikleri, bilgi edinme sürecinde belirli kurallar ve yöntemler doğrultusunda yapılan sistematik çalışmalar bütünü olarak tanımlanabilir. Bu…
0 notes
Text
Karen Horney – Nevroz ve İnsan Gelişimi (2024)
Freud’un ardından gelen en özgün psikanalistlerden biri olan Karen Horney, yabancılaşma, kendini gerçekleştirme ve idealize edilmiş imge gibi kavramlara öncülük etmiş, kültür ve çevrenin önemine dair psikanalize yeni bir anlayış getirdi. Bu kitapta Dr. Horney nevrotik süreci, sağlıklı gelişimin antitezi olan insan gelişiminin özel bir biçimi olarak tartışıyor. Bu durumun farklı aşamalarını ortaya…
View On WordPress
#2024#Karen Horney#Kendini Gerçekleştirme Mücadelesi#Nevroz ve İnsan Gelişimi#Say Yayınları#Yonca Kocadağ
0 notes
Text
Mükemmel kadın olmayın.
İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat, sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın, neden mutsuz olur..….
Çünkü bu kadınlar başkaları için yaşarlar..
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında, iyi bir iş yapmış olmaz.
Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde taşıyan, düzeni koruyan ve bunun için insanüstü çaba gösteren kadın, karşısındaki erkeğin genetiğini bozar.
İnsan doğası almaya, tüketmeye eğilimlidir ve rahata çabuk alışır
Mükemmel kadın, her konuda başarılı olduğundan, karşısındakine yapacak bir şey bırakmaz.
Armut piş, ağzıma düş..
İlişkiler, paylaşım olmadan büyümez..
Kadın ve erkeğin gelişimi, yaşamın getirdiği sorumluluklar, dersler ve çaba ile doğru orantılıdır.
Çocuğunun okul ödevlerini kendisi yapan bir anne, evladının öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini engellediğinin farkında değildir.
Aynı durum ilişkilerde de geçerlidir.
Eşinin işlerini üstlenen, yapması gerekenleri onun yerine yapan, beceremediklerini bir şekilde halleden mükemmel kadın, mutsuz olmaya mahkumdur.
İşin garip tarafı, bu yapıdaki kadınların ilişkileri, genellikle hayal kırıklığı ile biter.
En çok aldatılan, terk edilen kadınlar, kusursuz kadınlardır.
Neden aldatıldıklarını anlayamazlar.
Üstelik, eşlerinin seçtikleri kadınlar, kendilerinden çok daha vasıfsız olanlardır.
“Benim neyim eksikti”
Bu cümlenin cevabı havada kalacaktır, hatta şok etkisi bile yaratabilir ama eksik olan kusurdur.
İlişkiler paylaşım üzerine kuruludur.
Mükemmel kadın, eşinin yapacaklarını üstüne aldığında, zaferlerini de elinden almış olur. ,
Çaba göstermek uğraşmak için ortada sebep bırakmaz.
Heyecanı, hevesi kalmayan bir eş, doğal olarak gidip, kendini göstereceği, yaratacağı başka ortamlar arar.
Çevrenizdeki insanları bir düşünün.
İçlerinde, mükemmel olduğuna inandığınız ama hala neden evlenemediğini ya da mutsuz bir ilişkisi olduğunu anlayamadığınız kişiler yok mu
Dışarıdan bakıp, dört dörtlük kadın dediklerinizle birlikte yaşadığınızı hayal edin.
Hazır bir hayat.
İlk başlarda çok keyifli gelse de, zaman içinde son derece sıkıcı, tek düze ve boş bir yaşam şeklini alır.
İnsani egonuz zarar görür..
Mükemmellik, kendinden vazgeçmek demektir.
Sürekli başkaları için yaşamak,onların ihtiyaçlarını gidermek, onların sevdiklerini seçmek ve hazırlamak, hep başkalarını düşünmek, mükemmel kadını kişiliksiz kılar.
Kendi hayatından vazgeçmek, saçının her telini süpürge etmek, gereksiz özveri ve fedakarlık göstermek, karşı taraftan alkış ve takdir almaz.
Düzenli olarak bunlar yapıldığı için, görevmiş gibi algılanır ve kıymeti bilinmez.
Kusursuz ve mükemmel olmak, sadece zarar verir.
Eşini, çocuğunu, kendini hatta dostlarını bile zor bir psikolojik sürece sokar. ilişkiler paylaştıkça değer kazanır ve keyif verir.
Mükemmel kadın mutlu olamaz.
Başkalarının hayatını düzenlerken, kendine ait bir yaşamı unutur.
İnsan dediğin kusurlu olur. Hataları, yanlışları ile var olur.
Mükemmellik, insana ait değildir.
Kusursuz veya mükemmel kadın olmayın..
Bu sizi ancak, ruhsal köle ve yaşam hizmetçisi yapar.
Sevgiyle kalın…
Candan Ünal.
163 notes
·
View notes
Text
Kedim dört sene önce gözümün önünde altı bebe doğurunca ve bebelerin doğar doğmaz hareket edecek kabiliyete sahip olduğunu görünce elbette istemsizce insanlar neden böyle bir kapasiteyle doğmuyor diye düşünmüştüm. Daha sıfır günlük olmalarına rağmen sürüne sürüne anne memesine gitmekle kalmıyorlar, aynı güçle kardeşlerini ite ite meme için onlarla yarışabiliyorlar falan. İnsan yavrusu bu emekleme işlemini kaaaç ay sonra başarabiliyor ama.
Dün mü önceki gün mü ne, sebebini açıklayan bi’ makaleye denk geldim. Evrimsel bir şey olduğundan yüzde yüz bir emindim ama mevzunun “evrimsel çatışma” olabileceğini hiç düşünmezdim. İnsanoğlu bipedal döneme geçince, yani dört ayak üstünde yaşayan memeli atalarından ayrılıp iki ayak üstünde durmaya başlayınca kalça kemikleri fetüsün gelişimini tam manasıyla tamamlamasını önleyen bir etkene dönüşmüş. Mesela kedilerden girdik kedileri düşünelim; gebelik boyunca kalça kemiği üstte kalıyor ve fetüsün gelişimine müdahil olan bir etken değil, kedi yine dört ayak üstünde durarak doğuruyor yavrusunu. Hem fetüs gelişimi sırasındaki duruşumuz hem de doğum yapma biçimimiz, bebeklerin kafaları yeterince büyümeden doğurmamıza, başka bir deyişle beyni henüz gelişmemiş varlıklar dünyaya getirmemize neden oluyormuş. Kafalar yeterince büyürse doğuramayacak oluyormuşuz yani. Sığmayacak bebeğin kafası çıkacağı aralığa, kemikler engelleyecek.
Özetle ve bilimsel olmayan tabirle bizim yavrularımız salak doğuyormuş yani =D Beyin gelişimi doğumdan sonra devam ettiği ve aylar sonra tamamlandığı için insan yavruları diğer memeli bebeklere göre bu kadar geç kabiliyet kazanıyormuş. Yani insanoğlunun evrimsel gelişimi, bebeğin evrimsel gelişimiyle “çatışıyor.”
Yine de tüm bunlar insan beyninin ne kadar büyüleyici olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Kısacık erken çocukluk döneminde ne kadar çok şey öğreniyor ve başarıyorsun düşünsene; yürümek, anlamak, konuşmak, koşmak… İnanılmaz 🥹
40 notes
·
View notes
Text
Savaş yaşamın kıyımıdır.
Savaşın yegane mağduru insan değildir. Savaş yaşamı hedef alır. İnsanlara düşmanlarını şaşırtır, dereleri kırmıza boyar, toprağı zehirler, ağaçları diri diri yakar. Savaş; kurşundur, toptur, tüfektir, kimyasaldır, mayındır, petroldür, paradır, çıkardır ve alçaktır.
Savunma sınainin kanlı geçmişi ve geleceği altında kimyasal silahların, savunma ve keşif araçlarının üretimi ve gelişimi için deneylerde katledilmiş tonlarca hayvanın bedeni yatar.
Ormanın, havanın, güvercinin, yumurtadaki civcivin, martının, denizin, derenin, filin, karıncanın, kedinin, maymunun, leoparın, bilimum canlının düşmanı; para, toprak, apolet ve iktidar sahibi doymak bilmez bir avuç insandır.
Savaşa bir kez daha hayır!
116 notes
·
View notes
Text
Dizi Oyunculuk
Dizi Oyunculuk , salt performansın ötesine geçen dinamik bir sanat biçimidir; her sahneye duygusal bir gerçeklik örmekle ilgilidir. Bu zanaata dalmış oyuncular yalnızca kurgusal karakterleri canlandırmakla kalmamalı, aynı zamanda izleyicilerle kişisel düzeyde yankı uyandırmalı, empati ve bağ kurmalıdır. Her rol, paylaşılan insan deneyimimizi yansıtan çeşitli anlatıları ve kültürleri keşfetme fırsatı sunar. Bu derin etkileşim, oyuncuları yaratıcılıklarının yeni boyutlarını açığa çıkarmaya ve hiç hayal etmedikleri sınırları zorlamaya teşvik eder.
Dahası, TV dizileri genellikle uzun vadeli karakter gelişimi gerektirir ve oyuncuların rolleriyle birlikte gelişmelerine olanak tanır. Haftalar mevsimlere dönüşürken, hikaye anlatımının derinliği ilk izlenimlerin ötesine geçen otantik bir tasvir gerektirir. Bu süreklilik, oyuncular ve karakterleri arasında benzersiz bir bağ oluşturarak hem yürek burkan hem de neşeli anlar üretir; bu da ekrandaki hikaye anlatımının gücünün bir kanıtıdır. Sonuç olarak, TV dizisi oyunculuğu sadece bir iş değildir; Her gün yeni zorluklarla karşılaşan ve dünya çapındaki izleyicileri eğlendiren, eğiten ve ilham veren ilgi çekici hikayeler anlatma sanatına değer veren, duygu yüklü bir yolculuk.
43 notes
·
View notes
Text
salıncak!
I
büyük bir oda. bahçeye açılan bir pencere ortada bir masa yanda bir kapı daha birkaç şey: örneğin bir yunus balığı camdan, bir heykel sabah. duvarda gün tanrıları rezneler, sedef otları, küpe çiçekleri görünür pencereden görünür ama görünmez yani hiçbir şey yerinde değil pek. bugün ne? salı! o bile yerinde değil bir bardak, bir sürahi yerinden edilmiştir, nereye koysak nereye? bilmem! bir çıkrık bir zaman dışını kolaçan eder şöyle iyi. biz buna bir durumun sınırsız gelişimi diyoruz diyoruz; sanki o her şey kadar bir her şeyi getirir, yığar çıkrık bir su gürültüsü, bir pul koleksiyonu, bir duanın yaratılışı duyulur bu ara duyulmaz ama duyulur başlar çünkü onlar da; yani pul, su gürültüsü, dua başlar bir insan gibi; süreyi, düzeni ölümü taşımaya
sabah. duvarda gün tanrıları birinin süresiz terlik giyeceği tutmuştur yukarı katta aşağıda iskemle gıcırtısı, ayak tütün kokusu, koku yaz kelebeği tadında bir soluma yer değiştirme, kımıltı tekrar soluma kadın sessizlik.
II
gün ışır iyiden iyiye, odanın orta yerinde bir kayalık sarı bir kertenkele... onunla her şey bir iki sıçrar, durur başkaldırır, düşer bir çorak bağırışı, bir taşın ikiye bölünmesi işitilir. sonra? bir su arayışı, bir bozgun... Biz buna benzer her şey diyoruz, her şey her şey her şey çünkü o, kadın uzanır, sağar bir yokluğun içinden gene bir yokluğu sağar, üşenmez bir gül çukuru tersine döner, bir alev kıyısı doğurganlaşır çıkar boş kıyılardan katılaşmış akşamüstleri böler o bakışları bir sarkaç gibi binlere ama bir zaman gibi değil, bir sarkaç gibi böler yani olanlar olmuştur bir kere bir kartal donakalmıştır sıcaktan. bir u sesi duyulur yaratılmaya uygun bir ses, u uzağa bakar kartal. o kadar bakar ki, bakmaz taş kesilmiştir taş, boynu ileri düşmüştür tanrım bize bir salıncak! çok çabuk geçmek için şu olup bitenleri bir daha, bir daha, bir daha unutmak unutmak unutmak tanrım! taş kesilmemek için taş bunu evrenin sonsuzluğu diye yorumlar varlığı olmayan bir söz
kadınsa kımıldamak ister, olmaz yer değiştirmek ister, olmaz solumak birdenbire gene olmaz olacak bir şey boşuna aranır, boşuna boşuna boşuna bir kaya daha çatlar başlar ufacık taşlar yuvarlanmaya eser bir silinti, bir sisin dağılışındaki öz çıkar o yunus balığı, o heykel yaz kelebeği, kapı sonra?
III
sonra ne? sabah! iyi bir gün başlar ne de olsa tepeden tırnağa beyazlar giyinmiştir kadın ne var ki bir kadın gibi değil, bir aşk, bir umut gibi değil bir aralık gibi durur dünyada işte bir soru! okurken elinde tuttuğu; okumaz, gene elinde tuttuğu "önce hep gece vardı" diyen bir kitapla biz buna bir sorunun sınırsız gerilimi diyoruz diyoruz; çünkü o kadın ne yapsa, neye uygulansa bir aralıktır şimdi dünyada bir aralık, bir aralık! yıllanmış ağaç kabuklarında bir yara bir geçit, bir su akıntısı, bir bıçak izi ve batık gemilerden şimdiye arta kalan bir batışın korkunç, ama hiç bitmeyecek izlenimi tanrım ona bir salıncak! bir gidip bir geliversin diye boşlukta umutla, erinçle, tutkuyla kendine kendine kendine katlanarak hani görmeden daha, bilmeden darıldığı kendine tanrım ona bir salıncak! tam burda gözlüklü, kış akşamları yüzlü bir bahçıvan sorar o sokak kedisinin dilindeki hızla sorar o çiçekleri -bir çiçek olmayan yalnız- sorar sorar sorar nereye kadar bilinmez hani bir sormasa... korkunç!
hani bir çalgıcı vardı, başını çalgısına koymasa uyuyamaz sonra? sonra ne? işte bir çamur gibi sıvanmış odaya karanlık bir kilisenin ihtiyar zangoçunun ağzıyla günaydın! iyi bir gün başlar ne de olsa
IV
iyi bir gün başlar. dünyadayız artık. dünya! şu tatlı pencereniz. sizin. Bunu anlamayacak ne var? pencere tanıklık ediyor işte. gün mavisi bir şey. tanıklık ediyor pek açık değil. değil de... size. tanıklık ediyor bir de bunu evrenin sonsuzluğu diye yanıtlar varlığı olmayan bir söz yok canım! kimsenin bir şey dediği yok, söylenmiş bazı sözler yaşıyor, o kadar işte yaşamış bir kadın yaşıyor orada yitmek, hani durmadan yitmek, ulaşmak bir aşkınlığa var ya orada tek imge kayalardır, işte orada yaşar hiç konuşmadıklarınız, işte orada dışa vurmadıklarınız, şimdi orada her şey hep kayalardır; otlar da böcekler de, sular da günler de, zamanlar da -görünen bir zamandır çünkü orada- bir el yana düşmemiş, kaldı ki birden havada değilse bir hareket bu, yalnız orada orada bir ayak boyu yerde, bir kadın bırakılmış gibi yıllarca tanrım ona bir salıncak! taş kesilmesin diye taş donakalmasın diye boşlukta.
hani o balıkçılla yarışan çaylağa kırpışan gözleriyle bakan gemici gibi baksın o da görmeden ne çıkar ustaymış, erginmiş uzağı görmekte gözleri.
tanrım size bir salıncak!
edip cansever
16 notes
·
View notes
Text
The Walking Dead
The Walking Dead (TWD), bir zombi kıyameti sonrasında hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın hikayesini anlatan bir Amerikan televizyon dizisidir. Dizi, Robert Kirkman'ın aynı adlı çizgi roman serisine dayanmaktadır.
Senaryo, zombi kıyameti sırasında hayatta kalmış bir polis memuru olan Rick Grimes'in liderliğindeki bir grup insanın mücadelesine odaklanır. Karakterler, hem zombilere hem de diğer hayatta kalan insanlara karşı savaşmak zorundadırlar. Dizi, hayatta kalmak için strateji geliştirmeye, dayanıklılığa ve insan doğasının karanlık yönleriyle başa çıkma konusunu ele alır.
The Walking Dead, başarılı bir televizyon dizisi olmuş ve geniş bir hayran kitlesi edinmiştir ve aynı zamanda zombi türüne yeni bir perspektif getirerek karakter gelişimi, ahlaki zorluklar ve toplumun çöküşü gibi temaları ele almıştır.
#across the spiderverse#eleştiri#dizi#succession#the mandalorian#star wars#super mario#taylor swift#ted lasso#film
24 notes
·
View notes
Text
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Bütünleme Soruları
Bilimsel Araştırma Teknikleri 2023-2024 Bütünleme Soruları 1. Aşağıdakilerden hangisi örnek büyüklüğünü etkileyen faktörlerden biri değildir? A) Örnekte yer alan alt grupların sayısı B) Soru-yanıt ilişkisi C) İncelenen olayın evrende görülme sıklığı D) Kararın önem derecesi E) Mali kaynak kısıtları Cevap : B) Soru-yanıt ilişkisi 2. Bilimsel Araştırmalarda Temel Kavramlara ilişkin olarak verilen…
View On WordPress
0 notes
Text
PAKİSTANLI MÜSLÜMAN BİR BİLİM ADAMININ İLGİNÇ ARAŞTIRMASI..
Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var;
~Amerika'da 7 milyon,
~Asya'da 5 milyon,
~Avrupa'da 2 milyon,
~Afrika'da 100 bin
Adet Musevi yaşıyor..
Soru: Pekiyi de kaç adet Müslüman İnsan var?
Cevap: 1,4 milyar Müslüman;
~1 milyar Asya,
~400 milyon Afrika,
~44 milyon Avrupa,
~6 milyon Amerika
Kıt'asında Yaşıyor.
👉Yâni Dünyada 1 Musevi’ye Karşın 100 Müslüman Var...
İyi ama Yahudiler Müslümanlardan niçin 100 kat daha güçlü ve daha zengin ve daha eğitimli ve daha mucitler?
Tarafsız ve Bilimsel Yollarla tespit edilmiş nedenlerini öğrenmek istiyorsanız lütfen okumayı sürdürün.
👉Tüm zamanların en etkin bilim adamı Albert EİNSTEİN bir Yahudiydi.
👉Psikanalizin babası Sigmund FREUD bir Yahudiydi.
👉Karl MARKS Yahudiydi.
Tüm İnsanlığa zenginlik ve sağlık katmış Yahudilere bakalım;
👉Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini armağan etti.
👉Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi.
👉Gertrude Elion lösemiye karşı ilaç buldu.
👉Baruch Blumberg Hepatit-B aşısını geliştirdi.
👉Paul Ehrlich frengiye karşı tedaviyi buldu.
👉Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili buluşuyla Nobel ödülü kazandı.
👉Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi.
👉Bernard Katz nöromasküler iletişim kaslarla sinir sistemi arası iletişim alanında Nobel ödülü kazandı.
👉Andrew Schally endokrinoloji metabolik sistem rahatsızlıkları, diyabet, hipertiroid tedavilerinde kullanılan yöntemi geliştirdi.
👉Aaaron Beck Cognitive Terapi’yi akli bozuklukları, depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemini geliştirdi.
👉Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı.
👉Stanley Cohen embriyoloji embriyon ve gelişimi çalışmaları dalında Nobel aldı.
👉Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yaptı.
👉Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik ışıklarını,
👉Benno Strauss paslanmaz çeliği,
👉Isador Kisse sesli filmleri,
👉Emile Berliner telefon mikrofonunu,
👉Charles Ginsburg ilk bantlı video kayıt makinesini geliştirdi.
👉Stanley Mezor ilk mikro işlem çipini icat etti.
👉Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi.
Peki, ama;
~Son 100 Yıl içinde Yahudiler sadece Bilimsel alanda 104 Nobel Ödülü kazanırken,
~1.4 milyar Müslüman neden yalnızca 3 Nobel kazandı
Yahudiler niçin bu kadar yaratıcı ve neden bu kadar güçlüler? Yahudi inancına bağlı ve küresel çapta büyüyüp tanınmış şu yatırımcılara ve işadamlarına ve markalarına bakalım;
* Ralph Lauren (Polo),
* Levi Strauss (Levi's Jeans),
* Howard Schultz (Starbuck's),
* Sergei Brin (Google),
* Michael Dell (Dell Bilgisayarları),
* Larry Ellison (Oracle),
* Donna Karan (DKNY),
* Irv Robbins (Baskins & Robbins),
* Bill Rosenberg (Dunkin Doughnuts)
* Richard Levin (Yale Üniversitesi'nin kurucu başkanı).
Yahudi inancına bağlı ve küresel çapta büyüyüp tanınmış şu sanatçılara bakalım:
* Michael Douglas,
* Dustin Hoffman,
* Harrison Ford,
* Woody Allen,
* Tony Curtis,
* Charles Bronson,
* Sandra Bullock,
* Billy Crystal,
* Paul Newman,
* Peter Sellers,
* George Burns,
* Goldie Hawn,
* Cary Grant,
* William Shatner,
* Jerry Lewis,* Peter Falk...
Yönetmenler ve Yapımcılar arasındaki Yahudiler:
* Steven Spielberg,
* Mel Brooks,
* Oliver Stone,
* Aaaron Spelling (Beverly Hills 90210),
* Neil Simon (The Odd Couple),
* Andrew Vaina (Rambo 1 /2 / 3),
* Michael Mann (Starzky and Hutch),
* Milos Forman (One Flew Over The Cuckoo's Nest, Amadeus),
* Douglas Fairbanks (TheThief of Baghdat),
* Ivan Reitman (Ghostbusters) ,
* Kohen Kardeşler,
* William Wyler.
* William James Sidis
Sorun kendinize;
250’lik IQ derecesiyle Dünyaya gelmiş en parlak insan hangi dine mensuptur?
Sorun kendinize;
Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür?
Cevabı şudur;
Her çocuğa ve her gence kaliteli eğitim verirler...
Bu eğitim türü sorgulayıcı (teslimiyetçi değil), araştırıcı (ezberci değil) ve yaratıcıdır (bilgi üretmek/bulmak içindir)
21 notes
·
View notes
Text
" Zaman insana verilmiş hem tatlı hem de acı bir armağandır. Hayat var olmak için kendine koyduğu hedeflere uygun bir ruh geliştirmesi için insana tanınmış bir süreden başka bir şey değildir ve insan bu gelişimi gerçekleştirmek zorundadır.."
Andrey Tarkosvski
3 notes
·
View notes
Text
Mükemmel kadın olmayın.
İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat, sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın, neden mutsuz olur..….
Çünkü bu kadınlar başkaları için yaşarlar..
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında, iyi bir iş yapmış olmaz.
Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde taşıyan, düzeni koruyan ve bunun için insanüstü çaba gösteren kadın, karşısındaki erkeğin genetiğini bozar.
İnsan doğası almaya, tüketmeye eğilimlidir ve rahata çabuk alışır
Mükemmel kadın, her konuda başarılı olduğundan, karşısındakine yapacak bir şey bırakmaz.
Armut piş, ağzıma düş.. İlişkiler, paylaşım olmadan büyümez..
Kadın ve erkeğin gelişimi, yaşamın getirdiği sorumluluklar, dersler ve çaba ile doğru orantılıdır.
Çocuğunun okul ödevlerini kendisi yapan bir anne, evladının öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini engellediğinin farkında değildir. Aynı durum ilişkilerde de geçerlidir.
Eşinin işlerini üstlenen, yapması gerekenleri onun yerine yapan, beceremediklerini bir şekilde halleden mükemmel kadın, mutsuz olmaya mahkumdur.
İşin garip tarafı, bu yapıdaki kadınların ilişkileri, genellikle hayal kırıklığı ile biter. En çok aldatılan, terk edilen kadınlar, kusursuz kadınlardır. Neden aldatıldıklarını anlayamazlar.
Üstelik, eşlerinin seçtikleri kadınlar, kendilerinden çok daha vasıfsız olanlardır. “Benim neyim eksikti”
Bu cümlenin cevabı havada kalacaktır, hatta şok etkisi bile yaratabilir ama eksik olan kusurdur.
İlişkiler paylaşım üzerine kuruludur.
Mükemmel kadın, eşinin yapacaklarını üstüne aldığında, zaferlerini de elinden almış olur. ,
Çaba göstermek uğraşmak için ortada sebep bırakmaz.
Heyecanı, hevesi kalmayan bir eş, doğal olarak gidip, kendini göstereceği, yaratacağı başka ortamlar arar.
Çevrenizdeki insanları bir düşünün.
İçlerinde, mükemmel olduğuna inandığınız ama hala neden evlenemediğini ya da mutsuz bir ilişkisi olduğunu anlayamadığınız kişiler yok mu?
Dışarıdan bakıp, dört dörtlük kadın dediklerinizle birlikte yaşadığınızı hayal edin. Hazır bir hayat.
İlk başlarda çok keyifli gelse de, zaman içinde son derece sıkıcı, tek düze ve boş bir yaşam şeklini alır.
İnsani egonuz zarar görür..
Mükemmellik, kendinden vazgeçmek demektir.
Sürekli başkaları için yaşamak,onların ihtiyaçlarını gidermek, onların sevdiklerini seçmek ve hazırlamak, hep başkalarını düşünmek, mükemmel kadını kişiliksiz kılar.
Kendi hayatından vazgeçmek, saçının her telini süpürge etmek, gereksiz özveri ve fedakarlık göstermek, karşı taraftan alkış ve takdir almaz. Düzenli olarak bunlar yapıldığı için, görevmiş gibi algılanır ve kıymeti bilinmez.
Kusursuz ve mükemmel olmak, sadece zarar verir.
Eşini, çocuğunu, kendini hatta dostlarını bile zor bir psikolojik sürece sokar. ilişkiler paylaştıkça değer kazanır ve keyif verir.
Mükemmel kadın mutlu olamaz.
Başkalarının hayatını düzenlerken, kendine ait bir yaşamı unutur. İnsan dediğin kusurlu olur. Hataları, yanlışları ile var olur. Mükemmellik, insana ait değildir. Kusursuz veya mükemmel kadın olmayın.. Bu sizi ancak, ruhsal köle ve yaşam hizmetçisi yapar.
Sevgiyle kalın…
15 notes
·
View notes
Note
Salam psixologiya və dedektiv mövzusunda kitab önərə bilərsən?
Salam, dedektivə görə yaxşı önərilərim yoxdu çox maraqlanmıram ama psixologiya olar
Alfred Adler- Bireysel Psikoloji.
Alfred Adler- İnsanı Tanıma Sanatı.
Alfred Adler- Nevroz Sorunları.
Sigmound Freud- Psikanalize Giriş.
Sigmound Freud- Rüyaların Yorumu.
S.Freud, J.Brauer- Histeri üzerine çalışmalar.
S.Freud- Rüyaların Yorumu.
S.Freud- Günlük Yaşamın Psikopatalojisi.
S.Freud- Totem ve Tabu.
S.Freud- Kitle Psikolojisi.
S.Freud- Grup Psikolojisi ve Ego anaıizi.
S.Freud- Espiriler ve bilinçdışı ile ilişkileri.
S.Freud- Psikanaliz ve Uygulama.
S.Freud- Aşkın psikolojisi.
S.Freud- Kendi Kendine Psikanaliz.
Gustave Le Bon- Kitleler Psikolojisi.
G.Le Bon- Maddenin evrimi.
Carls Gustave Jung- Psikolojide tipler.
C.G.Jung- Keşfedilmemiş benlik.
C.G.Jung- Psikoterapi pratiği.
C.G.Jung- Analitik psikolojinin temel ilkeleri.
C.G.Jung- Feminen.
Erich Fromm- Sağlıklı Toplum.
E.Fromm- Çağımızın Özgürlük Sorunu.
E.Fromm- Psikanalizin Bunalımı.
E.Fromm- Freud Düşüncesinin büyüklüğü ve sınırları.
Karen Horney- Nevrozlar ve İnsan gelişimi.
David Buss - Evrim Psikolojisi
K.Horney- Çağımızın Tedirgin insanı.
K.Horney- Kendi kendine psikanaliz.
K.Horney- Kadın psikolojisi.
K.Horney- Psikanalizde yeni yollar.
K.Horney- İçsel Çatışmalarımız.
David Myers- Sosyal Psikoloji.
E.Aronson- Sosyal Psikoloji.
Desmond Morris- Çıplak Maymun (Təkamül Psixologiyası).
Robin Baker- Bebek Savaşları.
Rihard Webster- Beden dili rehberi
Mehmet Çelikyay - Diksiyon, Beden dili ve Hitabet
Joe Navarro- Bədən Dili.
Bu son 3ü bədən dili haqqındadı
Bəzilərinin tərcüməsi olmaya bilər dəqiq bilmirəm hansılardır oxumadıqlarım var içində
9 notes
·
View notes
Text
Kişisel gelişimi ilerlemiş bir insan bana çok çekici geliyor
30 notes
·
View notes