#psikolojik
Explore tagged Tumblr posts
psk-dan-mervesogut · 17 hours ago
Text
"Fiziksel sağlığı iyileştirmek için, her insanın içinde olan ve kanayan, yaralı ve hastalıklı o sonsuz varlığı iyileştirmek gerekiyordu."
- Marlo Morgan
Herkese Merhabalar 🌟 Marlo Morgan'ın dediği gibi birçok konu için önce içten bir iyileşmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Gerektiğinde bir uzmandan destek alabileceğinizi hep hatırlatın kendinize 🌕
34 notes · View notes
bugecedeseninicinyakalim · 5 months ago
Text
Tumblr media
38 notes · View notes
unutgitsinbenolur · 7 months ago
Text
Milyonlarca insan var etrafımda ama bende yalnızlik hissi şaka mi
13 notes · View notes
falnfalanafilnfilana · 7 months ago
Text
Bir şeylerin sonu gelince hemen kendime gelirim,enerjik olurum sanmıştım.Oysa şu günlerde o kadar bitkinim ki...Demek böyle oluyormuş...dibi gördükten sonra insan biraz duruluyormuş.Umarım uzun sürmez.
14 notes · View notes
beaquitf · 1 month ago
Text
Çerofobi.
"Mutlu olmaktan korkmaktır"
Çok gülüp eğlendikten sonra başına bir şey geliceğini düşünmektir.
2 notes · View notes
kedilerveedevrim · 10 months ago
Text
Hiçbir cümleden etkilenmeyin çünkü onlar birer hile
12 notes · View notes
yalnizcakendiolan · 10 months ago
Text
ALEVSİZ MUM - 1.BÖLÜM (PART 2)
Bu durum beni birçok çocuğun rahatlıkla yapabildiği birçok şeyden alıkoymuştu. Mesela, bisiklete binmek ve parkta oynamak gibi... Veya liseye gitmek gibi... Ailem babamın işi yüzünden aşırı zengindi. Evet işi yüzünden zengindik ve evet bu zenginlik aşırıydı. Çünkü, bu durumum ortaya ilk çıktığı zamanlarda ailem beni tedavi ettirmek için bir doktora gidip bunun etrafta duyulmasını göze alamamış, bundan dolayı bana benimle karanlıkta yaşayacak bakıcı ve dadıların olduğu bir ev açmayı doğru görmüşlerdi. Her ne kadar kendi durumumdan dolayı bundan şikayetçi olmasam da aklı başında her insan bir bu durumdaki bir çocuk hakkında verilecek doğru kararın bu olmadığını anlayabilirdi.
Gerçi, babamın işi daima başından aşkın olduğundan dolayı ve annemin de asla aklında ne zaman ne olduğunu kimsenin bilemediğinden dolayı çok aklı başında insanlar sayılmazlardı. Ama bu yine de ne istersem yaptıkları gerçeğini değiştirmediği için ben de asla onlara karşı kötü bir davranışta bulunmamıştım.
Sonunda hazırlanıp çıktığımda, ne kadar öncesinde kendimi hem fiziksel hem de psikolojik olarak hazırlanmaya çalışsam da güneş gözümü aldı. Okula gidemiyordum. Çünkü ışık altında durmaya hala ( 17 yaşında olmama rağmen) tam alışamamıştım. Birkaç saat ışık altında durduğum zaman herhangi bir şeye odaklanmakta güçlük çekiyor, etrafımda aniden olan hareketlere veya yüksek seslere karşı daha korkak ve daha duygusal tepkiler vermeye başlıyordum. Bu yüzden bugünkü görevim, daha önce gitmediğim bir parkta yürüyüş yapmak, ardından eve hava kararmadan dönmekti. 17 yaşında bir çocuk için gayet basit bir görev, hatta görev bile sayılamayacak kadar normal bir aktiviteydi. Benim için öyle olmasa bile...
Kulaklığımı kulağıma takıp en sevdiğim şarkıyı açtım.
-Rolling Stones - Paint It, Black
Sesi sonuna kadar açıp yürümeye başladım. Kaldırımın ortasından yürümeye özen göstermem gerekiyordu. Çünkü, istemsizce yanımdaki duvarın dibinden yürümeye, duvarın gölgesine sığınmaya çalışıyordum ve güneşten herhangi bir şekilde kaçınmam yasaktı.
Temmuz sıcağının ortasında hepsi siyah tişört, kot pantolon ve ayakkabı ile rengarenk bir oyun parkına gidiyordum. Suda yaşamaya çalışan bir kuş kadar ait olabileceğim bir dünyada, yine bana aynı tezatlıkta bir yere gidiyordum. Küçük çocukların aileleriyle beraber oyunlar oynamaya gittiği bir yere... Ben küçükken hiç çocuk olmamıştım. Annem bana ağlamayı yasaklamıştı. Bu yüzden kendime artık büyüdüğümü söyleyip durmuştum. Bir yalana herkesi inandırmanın en kolay yolu önce kendinizi inandırmak olduğundan bir süre sonra ben de büyüdüğüm yalanına inanmaya başlamıştım.
Büyüdüğüm zaman zaten artık arkadaş edinmem imkansızdı. Çünkü; ben büyüdüğümde arkadaşım olabilecek yaşıtlarımın büyümesine daha 10 yıl vardı. Çünkü ben düşünce ağlamamam gerektiğini, ya yolumu ya da yürüyüşümü değiştirmem gerektiğini daha 10 yaşındayken öğrenmiştim. Her ne kadar bunu diğer çocuklar gibi sokakta oynarken düşe kalka öğrenmemiş olsam da... Biliyordum işte.
(Okuduğunuz için teşekkür ederim😁 daha henüz ilk bölümü bile tamamlayamamış olsak da okuduğunuz zaman yorumlarınızı eksik etmeyip düşünce, his ve beklentilerinizi yazarsanız çok sevinirim 😊 yarın görüşmek üzere 😁👋)
8 notes · View notes
milaa2 · 4 months ago
Text
"...bilinçdışı, sımsıkı sarıldığım bilinçli inancımı yarıp geçti."
-Rollo May
2 notes · View notes
gecedensozler · 1 year ago
Text
Tumblr media
10 notes · View notes
psk-dan-mervesogut · 2 days ago
Text
" Ruh sağlığı hayatınızın her yönünü etkiler. Sadece bir kutuya koyabileceğiniz küçük bir konu değil."
- Shannon Purser
Herkese Merhabalar 🌕 Psikolojik problemler farkında olmasakda yaşamımızın birçok kısmına nüfuz eder. Onları bastırmak ve yok saymak ise sadece problemlerin körüklenmesine sebep olur. Bir türlü halledemediğiniz ruhsal konularda uzman kişilerden destek almanız işinizi büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.
Herkese güzel günler dilerim..⭐️
25 notes · View notes
geceninsessizcigligi · 1 year ago
Text
Siz bilinçdışınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz de buna ‘’kader’’ diyeceksiniz.
-Carl Jung’un en sevdiğim sözü…
8 notes · View notes
biliyorsansoyle · 8 months ago
Text
"Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan zihniyetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Hâlbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Hâlbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi!
2 notes · View notes
falnfalanafilnfilana · 8 months ago
Text
Yüreğindeki o ağırlık...
"Söylenmeden Anlatılanlar Serisi"
7 notes · View notes
hzcad · 8 months ago
Text
ben bir şey yapmadım, insanlar kendilerini içimde öldürdürler.
2 notes · View notes
oktay-slown1 · 1 year ago
Text
Bazen senle hiç tanışmamış olmayı diliyorum çünkü tanışmamış olsaydık geceleri yatarken dünyada Senin gibi biri olduğunu bilmezdim
Oktay Berk
14 notes · View notes
yalnizcakendiolan · 10 months ago
Text
(Boş zamanlarımda karaladım devamı gelir mi nasıl ne sıklıkta gelir bilmiyorum haberiniz olsun)
Alevsiz Mum - 1.BÖLÜM
Artık gözümde çok azaldı. İnsanlar, hayatları ve onların etrafında dönen şu koca dünyanın kıymeti bütün halinde çok azaldı. Umursamak artık çok daha zor. Hem de her şeyi... Hal böyleyken kendime odaklanmak daha kolay olmalıyken, ben ise tam tersi insanlara odaklanmaktan, onların hayatlarına vakit ayırmaya çalışmaktan kendime odaklanamıyorum.
Tavanın altını yaktığımda çatırtılar eşliğinde birden yanan ocak karanlık odayı aydınlattı. Oda o kadar karanlıktı ki; yanan bir ocak bile odayı aydınlatabiliyordu. Bundan her seferinde nefret ediyordum. Karanlığa sadece alışık değildim. Karanlığı seviyordum. Bulunduğum ortamda, zihnimden ve yanımda var olmasını seçtiğim şeylerden başka hiçbir şeyin var olmamasını seviyordum. El yordamıyla yumurtayı bulup tavaya kırdım. Piştiğinde tavayı tezgaha koyup ocağın altını kapatmadan önce ateşte sigaramı yaktım. Çakmağımın gazı yine bitmişti ve ben gaz almaya gidememiştim. Saate baktığımda çıkmak için 15 dakikam kaldığını gördüm. Sigarayı iki ah çeker gibi uzun nefeslerle bitirdim ve kül tablasına bastım. Son parlamaları ve sönerken ışığının azalışı ile can çekişen sigara zorluklarla geçen bir hayat gibi ağır ağır, dumanı tüterek söndü.Kahvaltımı bitirdikten sonra dişlerimi fırçalayıp gözüme telefonun flaşını birkaç dakika orta mesafeden tuttum. Dışarıda hala güneş vardı ve ben güneşe çıktığımda gözümü almasını istemiyordum. Evdeki zifiri karanlıkta saatlerce durduktan sonra dışarı çıktığımda birkaç dakika gözümün ışığa alışmasını beklemek zorunda kalmamak için bunu yapıyordum. Evim hep zifiri karanlık olacak şekilde dizayn edilmişti. Çünkü, çocukken üvey annem beni yaramazlık yaptığım zaman evdeki bir giysi dolabına kapatırdı. Dolaba girmek istemediğimi söylediğim bir seferde beni evire çevire yarım saat boyunca dövmüştü. O gün başka ne yaramazlık yaptıysam da beni hiç dolaba kilitlememiş, ertesi gün ise bir yaramazlık yaptığında dolaba girmem için sadece elini göstermesi yetmişti. Dolaba sessizce kendim girmiş ve kapağının önüne sandalyenin konmasını dinlemiştim.Bu olaydan öncesinde saatlerce orada ağlayıp yalvarmalarımı hiç duymaz, bunun bana kahvaltı ederken bir daha sütümü dökmemem gerektiğini öğretmek için olduğunu söylerdi. Çocukluğum boyunca bu bende öyle bir alışkanlık haline gelmişti ki, ne zaman bir yaramazlık yapsam kendim gider dolabın içine girip annemden babam gelene kadar saklanmıştım. Bu yüzden artık ışıklı ortamlarda kendimi savunmasız ve tedirgin hissetmeden duramıyordum.
(okuyan herkese teşekkür ederim 😊)
8 notes · View notes