#hilafet
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kaynak:Instagram/@mustafaarmaganresmi/hesabı
Ne günlere kaldık.
Sözde İslamcılar Hilafeti dile getirmekten bucak bucak kaçarken seküler kesim Hilafeti yeniden düşünmeye davet ediyor.
Doç. Naciye Selin Şenocak. "Hilafet yeniden gündeme gelmeli" demiş.
#hilafet#Mustafa armağan#instagram#artists on tumblr#türkiye#doğa#travel photography#travel destinations#travel#manzara#view#natural#europe#africa
34 notes
·
View notes
Text
“...Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.”
(A’râf Sûresi, 23)
#islam#allah#ayet#tevhid#müminler#hilafet#mümin#mümine#müslüman#islami#ramadan#ramazan ayı#iftar#teravih#sahur#dua
17 notes
·
View notes
Text
🎯 Anayasa Değişikliği Uyarıları 🎯
Türk ulusunun iradesi dışında Anayasa değişikliği yapmaya kalkan niyeti değerli komutanım Naim Babüroğlu'un tespitlerine bakarak çözebilirsiniz.
Bunun taşları Cumhuriyet Halk Partisi kullanılarak meclis aritmetiği oluşturularak döşendi.
CHP'nin tarihi ihanetini herkes anlamak zorunda kalacak.
İyi parti, gelecek, deva ve diğerlerine birde ırkçı terör destekli partiyi eklerseniz hepsi birlikte iktidar ile bir araya getirilmek istenecek.
Çünkü emperyalizmin projesi böyle talep ediyor.
İşte Türk ulusu bu projeyi ve tüm taşeronlarını tarihin çöplüğüne atacak.
Atmazsa kendisini tarihin çöplüğünde bulacak.
Bu kadar net.
Osmanlı hayranlığı bunun içindi.
Kamulaştırma yaparak üretim ve hizmet araçlarının Türk ulusu yararına devlete geçmesi dururken Anayasa dayatmaya kalkmayı izah edemeyiz.
Yine emperyalizmin projesinin bir parçası olan demografik yapı değişikliğini amaçlayan mülteci ve mürteci sorunu dururken, etrafımız savaşlar ile yangın yerine dönmüş iken saçını taramak olur.
Erken seçim talep edemeyen CHP hala bu projenin bir parçası olmaya devam ediyor.
Çünkü kendisinin katkısı ile sunulan meclis bu gücü kötüye kullanmak isteyenlere iştah kabartıyor.
Cumhuriyet çınarının kökünü kestirmek isteyen buna destek vermiş olur.
Cumhuriyet bitmiştir diyen İngiliz uşaklığı kazanır.
İngiliz uşağı olarak hizmete devam etmek isteyenler devlet yönetmeye sürdürülebilir sömürge adına oyuncu değişikliği yaparak devam ederler.
Hazırlıkları deşifre ettim.
Sermaye kazanır Türk ulusu bir daha geri dönmesi çok zor bir yola girer.
Tüm yetkiyi bir kişiye teslim ederken kendi iradesini ayaklar altına alarak us ve duyunc tutulması yaşayan toplum o gün gösteremediği basireti bugün göstermek zorundadır.
Aksi takdirde padişahı önceden hazır edilmiş yaratanın yeryüzünde hakim kılacağı mesih veya mehdi projesine de evet demiş olur kendi sonuna imza atarak. Halife bu kılıkla geri gelmiş olur. Mesih veya Mehdi Anadolu'dan çıkacak diye neden kendini yırtıyor cemaat ve tarikat amigoları.
Bu projeyi çöpe çoktan attık. Siz onu yeniden çöpten çıkarmaya mı destek olacaksınız?
Önder Karaçay
#önderkaraçay#mobbingbank#önder karaçay#mobbing bank#insan#atatürk#devrim#mahşer tufanı#zulüm#türk fırtınası#anayasa değişikliği#Mehdi ve Mesih projesi#hilafet#halife
12 notes
·
View notes
Text
Küfür birleşirken, biz birleşip bir şey yapmıyoruz.
Aslında gâvur güçlü değil biz HALİFESİZİZ.
Gâvur birlik değil biz DAĞINIĞIZ.
Gâvur cesur değil biz KORKAĞIZ.
Allah bizi affetsin, masum bebekler bizi affetsin. Yoksa ateş sadece gâvurları değil hepimizi bekliyor.
40 notes
·
View notes
Text
Kınama, boykot, insanlığa çağrı vb. olgular artık karın da ruh da doyurmuyor. Somut, kökten çözüm getirecek eylemler, ümmeti rahatlatır. Gücü elinde bulundurup kullanmayanlar, artık kenara çekilip istedikleri gibi zillet içinde yaşasınlar. Ümmet; onurunu ve değerlerini kurtaracak, bunlara sahip çıkacak liderler istiyor. Ya yoldan çekilin ya da yol açın!
13 notes
·
View notes
Text
2 notes
·
View notes
Text
4 notes
·
View notes
Text
7 notes
·
View notes
Text
Hilafet Meselesi: Günümüz Türkiye'sinde Siyasi ve Dini Entrikalar
Hilafet, İslam dünyasında y��zyıllardır tartışılan ve günümüzde bile siyasi ve dini çevrelerde yankı uyandıran bir kavramdır. Son yıllarda Türkiye'de yaşanan olaylar, bu kadim kurumun modern dünyada nasıl algılandığını ve kullanıldığını gözler önüne sermektedir. Bu yazıda, Türkiye'de yaşanan hilafet tartışmalarını, bunun siyasi ve sosyal yansımalarını ve bu süreçte yaşanan dramatik olayları ele alacağız.
Hilafet Hayalleri ve Siyasi Manevralar
2012 yılında, Türkiye'nin siyasi sahnesinde ilginç gelişmeler yaşanıyordu. O dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan'ın, dünyaca ünlü din adamı Fethullah Gülen'i iki kez ziyaret etmesi, kulislerde fısıltıların başlamasına neden oldu. Bu ziyaretlerin asıl amacı, kısa süre sonra ortaya çıkacaktı.
Dönemin ABD Başkanı Barack Obama'nın önerisiyle, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya Müslümanlarının halifesi olma arzusu, bu ziyaretlerin ana gündem maddesiydi. Hakan Fidan, Fethullah Gülen'e ilginç bir teklif sundu: Erdoğan İslam'ın halifesi olacak, Gülen ise İslam dünyasının şeyhülislamı olacaktı. Bu teklif, Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak dönemlerini anımsatan bir benzetmeyle süslenmişti: Erdoğan Fatih Sultan Mehmet rolünde, Gülen ise Akşemseddin rolünde olacaktı.
Reddedilen Teklif ve Sonuçları
Ancak Fethullah Gülen, bu teklifi "çocukça" bularak nazikçe reddetti. Bu ret, Türkiye'nin siyasi ve sosyal hayatında domino etkisi yaratacak olaylar zincirini başlattı. Erdoğan yönetimi, Gülen hareketine ait olduğu düşünülen kurumları hedef almaya başladı. Önce dershaneler, ardından okullar, üniversiteler, yurtlar ve pansiyonlar kapatıldı ve bu kurumlara el konuldu.
FETÖ tabirinin Ortaya Çıkışı ve Yargılamalar
Bu süreçte, "FETÖ" (Fethullahçı Terör Örgütü) terimi ortaya çıktı ve hızla yayıldı. Bu terim, hem iktidar hem de muhalefet tarafından sıkça kullanılmaya başlandı. Hizmet hareketine mensup iş adamlarının mallarına, medya kuruluşlarına el konuldu. Öğretmenler, ev hanımları, hatta çocuklar bile sorgusuz sualsiz tutuklandı.
İnsan Hakları İhlalleri ve Uluslararası Tepkiler
Tutuklama dalgası, yaşlı ve engelli insanları, hasta mahkumları bile kapsadı. Bazı tutukluların ilaçları verilmedi, hapishanelerde ve karakollarda işkence iddiaları ortaya atıldı. Bu durum, uluslararası insan hakları ��rgütlerinin dikkatini çekti ve Türkiye'ye yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu.
Uluslararası Operasyonlar ve Maarif Vakfı
Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesi yurt dışına da taştı. MİT'in yerel istihbarat örgütleriyle ve hatta bazı durumlarda yerel mafyalarla iş birliği yaparak 150'den fazla kişiyi yurt dışından Türkiye'ye getirdiği iddia edildi. Bu operasyonlar, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde gerginliklere yol açtı.
Ayrıca, Maarif Vakfı aracılığıyla yurt dışındaki Gülen hareketine ait olduğu düşünülen okullar ele geçirildi. Bu okullarda, Erdoğan'ın halifelik propagandası yapıldığı öne sürüldü.
Halifelik Propagandası ve Uluslararası Çabalar
Erdoğan yönetimi, halifelik iddiasından vazgeçmedi. Yurt dışındaki Türk elçilikleri aracılığıyla, yerel cemaatlere ve dini liderlere Erdoğan'ın halife olduğu mesajı iletildi. Büyük camiler inşa edildi, ancak bu çabalar beklenen sonucu vermedi.
Batılı ülkelere gönderilen imamlar, Erdoğan'ın halife olduğunu ve Gülen cemaatinin terörist olduğunu anlatmaya çalıştı, fakat bu çabalar da istenen etkiyi yaratmadı.
Beştepe Sarayı ve Halifelik Rüyası
Erdoğan'ın halifelik hayallerinin somut bir göstergesi olarak, Ankara Beştepe'de 1200 odalı devasa bir saray inşa edildi. Bu sarayın, her İslam ülkesinden temsilcilerin bulunacağı ve halifelik makamından alınan kararların uygulanacağı bir merkez olması planlanıyordu.
Tarihi Perspektif: Şerif Hüseyin Örneği
Hilafet meselesi, Türkiye'ye özgü bir konu değil. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, Şerif Hüseyin'in İngilizler tarafından halife ilan edilmesi ve sonrasında yaşanan olaylar, bu kurumun ne kadar hassas ve karmaşık olduğunu göstermektedir. Şerif Hüseyin'in hikayesi, halifelik iddiasının uluslararası siyasette nasıl kullanılabileceğini ve bunun sonuçlarını gözler önüne sermektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
Hilafet meselesi, Türkiye'de ve İslam dünyasında hala tartışılan ve siyasi manevralar için kullanılan bir konudur. Erdoğan'ın halifelik hayalleri, Türkiye'nin iç ve dış politikasını derinden etkilemiş, toplumsal ayrışmalara ve insan hakları ihlallerine yol açmıştır.
Bu süreç, dini kurumların modern dünyada nasıl algılandığını ve siyasi amaçlar için nasıl kullanılabileceğini göstermektedir. Aynı zamanda, uluslararası ilişkilerde dini sembollerin ve kurumların hala önemli bir rol oynadığını da ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, hilafet meselesi Türkiye'de ve İslam dünyasında tartışılmaya devam edecek gibi görünmektedir. Bu tartışmaların, demokrasi, insan hakları ve uluslararası hukuk çerçevesinde yapılması, gelecekte benzer krizlerin yaşanmaması için büyük önem taşımaktadır.
Bu olaylar zinciri, siyasi hırsların ve dini sembollerin iç içe geçtiğini ve bunun sonucu olarak topluma ağır bir sosyal travma yaşatıldığını gözler önüne sermektedir. Gelecekte benzer durumların yaşanmaması için, siyaset ve din ilişkisinin daha sağlıklı bir zeminde ele alınması gerekmektedir. Aynı zamanda, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlerin korunması, her türlü siyasi ve dini tartışmanın üzerinde tutulmalıdır.
0 notes
Text
Hilafet TBMM'nin uhdesinde' midir? Geçtiğimiz günlere bazı köşe yazarları Atatürk'ün aslında hilafetten yana olduğu, hilafetin gerçekte kaldırılmadığı, sadece TBMM'de korunduğu ve Türkiye'de laikliğin terk edilerek Osmanlı Sekülerizmi' ne geri dönülmesi gerektiği gibi düşüncelerini yaydığını, bu görüşlerinin de Kemalist Ulusalcı kesimlerden birçok aydın tarafından benimsendiğini, savunulduğunu konuşuyorlar.
0 notes
Text
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve Sellem'in: "(Ramazan) hilali görüldüğünde oruca başlayınız. (Şevval) Hilali görüldüğünde orucu bozunuz. Eğer hilali göremezseniz, Şaban'ı otuz güne tamamlayınız." (Buhari)
Buyruğu üzere; Hicri 29 Şaban 1445, Miladi 10 Mart Ayı Hilalini gözetleyeceğiz.
Hilal haberini 10 Mart Pazar gecesi Medine/ Türkiye saati ile saat 23.00 civarında sosyal medya hesabımızdan duyuracağız inşallah.
#ramadan#ramazan#islam#ayet#allah#hilafet#tevhid#mümine#müminler#islami#müslüman#mümin#post#tumblr#hilal#türkiye#oruç#ramazan ayı
10 notes
·
View notes
Text
Düştüğünden beri hilafet sancağı dinmedi İslam coğrafyasının gözyaşları. Ne tarafından toparlamaya çalışsak bi tarafından yıkıldı Ümmet kalesi. Nefsini öncelemeye başlayınca kul, tek başına ümmet olabilecek güçte iken bir karıncadan korkar olurmuş.
Allah'a verdiğimiz sözü unutup, Rabbimizle dostluğumuzu kestiğimizden beri saltanatlarımız, evlerimiz, idarelerimiz örümcek ağları misali;
"Allah'tan başka dost ve yardımcı edinenler, ağ kuran örümceğe benzerler ve evlerin en çürüğü, elbette örümcek ağıdır bir bilseler." Ankebut/41
Çözüm birlik olmak topyekûn Allah'ın ipine sarılmak, O'nu yeniden dost bellemek.
Ağlıyoruz ağlıyoruz Allah'ım. Bu gözyaşlarımız kıyamımıza vesile olsun...
44 notes
·
View notes
Text
وَاِذْ قَالَ اِبْرٰه۪يمُ لِاَب۪يهِ اٰزَرَ اَتَتَّخِذُ اَصْنَامًا اٰلِهَةًۚ اِنّ۪ٓي اَرٰيكَ وَقَوْمَكَ ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ
(Hatırlayın!) Hani İbrahim, babası Azer’e demişti ki: “Putları ilah mı ediniyorsun? Şüphesiz ki ben, senin ve kavminin apaçık bir sapıklık içinde olduğunuzu düşünüyorum.”
(6/En'âm Suresi, 74)
وَكَذٰلِكَ نُر۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ مَلَكُوتَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِن۪ينَ
Yakinen inananlardan olsun diye, İbrahim’e göklerin ve yerin melekutunu (insanı hayrete düşüren ayetlerini) gösteriyorduk.
(6/En'âm Suresi, 75)
فَلَمَّا جَنَّ عَلَيْهِ الَّيْلُ رَاٰ كَوْكَبًاۚ قَالَ هٰذَا رَبّ۪يۚ فَلَمَّٓا اَفَلَ قَالَ لَٓا اُحِبُّ الْاٰفِل۪ينَ
Gece onu bürüyüp örtünce bir yıldız görmüş: “Bu benim Rabbimdir.” demişti. Yıldız batınca da: “Şüphesiz ki ben batanları sevmem.” demişti.
(6/En'âm Suresi, 76)
فَلَمَّا رَاَ الْقَمَرَ بَازِغًا قَالَ هٰذَا رَبّ۪يۚ فَلَمَّٓا اَفَلَ قَالَ لَئِنْ لَمْ يَهْدِن۪ي رَبّ۪ي لَاَكُونَنَّ مِنَ الْقَوْمِ الضَّٓالّ۪ينَ
Ay’ın doğduğunu görünce: “Bu benim Rabbimdir.” demişti. Onun battığını (görünce de): “Şayet Rabbim beni hidayet etmezse andolsun ki sapıklar topluluğundan biri olurum.” demişti.
(6/En'âm Suresi, 77)
فَلَمَّا رَاَ الشَّمْسَ بَازِغَةً قَالَ هٰذَا رَبّ۪ي هٰذَٓا اَكْبَرُۚ فَلَمَّٓا اَفَلَتْ قَالَ يَا قَوْمِ اِنّ۪ي بَر۪ٓيءٌ مِمَّا تُشْرِكُونَ
(Sonra) Güneş’in doğduğunu görmüş ve: “Bu benim Rabbim olsa gerek; bu en büyüktür.” demişti. Güneş batınca: “Ey kavmim! Şüphesiz ki ben, sizin şirk koştuklarınızdan berîyim/uzağım.” demişti.
(6/En'âm Suresi, 78)
اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ
“Şüphesiz ki ben, yüzümü hanif olarak, gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben, müşriklerden de değilim.”
(6/En'âm Suresi, 79)
وَحَٓاجَّهُ قَوْمُهُۜ قَالَ اَتُحَٓاجُّٓونّ۪ي فِي اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينِۜ وَلَٓا اَخَافُ مَا تُشْرِكُونَ بِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ رَبّ۪ي شَيْـًٔاۜ وَسِعَ رَبّ۪ي كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًاۜ اَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ
Kavmi onunla tartışmıştı. (İbrahim) demişti ki: “(Allah) beni hidayet etmesine rağmen, Allah hakkında benimle tartışacak mısınız? Rabbimin benim hakkımda bir şey dilemesi hariç, şirk koştuklarınızdan korkmuyorum. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Öğüt almaz mısınız?”
(6/En'âm Suresi, 80)
وَكَيْفَ اَخَافُ مَٓا اَشْرَكْتُمْ وَلَا تَخَافُونَ اَنَّكُمْ اَشْرَكْتُمْ بِاللّٰهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِه۪ عَلَيْكُمْ ��ُلْطَانًاۜ فَاَيُّ الْفَر۪يقَيْنِ اَحَقُّ بِالْاَمْنِۚ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَۢ
“Siz, (Allah’ın meşruluğuna dair) hiçbir delil indirmediği varlıkları Allah’a ortak koşmaktan korkmazken, ben nasıl sizin şirk koştuğunuz (sahte ilahlardan) korkarım! Şayet biliyorsanız (söyleyin bakalım, hak olan ilaha ortak koşanlar ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayanlar) bu iki gruptan hangisi (Allah’ın azabından) emin olarak (yaşamaya) daha fazla hak sahibidir?”
(6/En'âm Suresi, 81)
اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟
İman eden ve imanlarına zulüm/şirk bulaştırmayanlar (var ya); işte bunlara (Allah’ın azabından) emin olma vardır. Ve onlar hidayete erenlerdir.
(6/En'âm Suresi, 82)
4 notes
·
View notes
Text
Tayyip Erdoğan'ın Hilafet Meselesi
Hilafet meselesini bir de Letonya Muhtarından dinleyelim.
2012 yılında Hakan Fidan, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'yi 2 defa ziyaret eder. Henüz ortada Dersanelerin ve okulların kapatılması olayı ve 15 Temmuz yoktur.
Dönemin ABD başkanı Barack Hüseyin Obama'nın önerisiyle Recep Tayyip Erdoğan, Dünya müslümanların Halifesi olmak istemektedir.
Hakan Fidan tarafından Fethullah Gülen Hocaefendi'ye Recep Tayyip Erdoğan'ın halife olma talebi iletilir ve ilave edilir: "Tayyip Erdoğan İslamın Halifesi olsun; Fethullah Gülen de İslam dünyasının Şeyhulislamı olsun. Yani tabir-i caizse Tayyip Erdoğan Fatih Sultan Mehmet olacak, Fethullah Gülen de Akşemseddin.."
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, Hakan Fidan'a bunun çocukça bir talep olduğunu ve böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini kibar bir dille ifade eder.
Hizmet Hareketi'nin 170 küsur ülkede bulunan okullarında HALİFELİK PR çalışması yaptırılacak ve sürekli bu okullarda Tayyip Erdoğan goygoyculuğu yaptırılacak.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, Tayyip Erdoğan'ın bu "çocukça" talebini reddettikten sonra, Tayyip Erdoğan önce ülke genelindeki Dersaneleri sonra okulları ve üniversiteleri ardından Yurt ve pansiyonları kapatır ve bunlara el koyar.
"Bir savcı 2 polis ile terör örgütü" ilan etme dönemi başlar. Tayyip Erdoğan, öyle bir terör örgütü icat eder ki, hem muhalefet hem de iktidarın ağzına sakız olur. FETÖ (Fethullahçı Terör örgütü)
İktidar ve muhalefet, FETÖ kelimesini kullanarak yurt çapında Hizmet hareketine mensup iş adamlarının mallarına (İstikbal, Nakipoğlu, İpek Medya, Bankasya vb.), Medyaya (Zaman gazetesi, Samanyolu TV gibi toplamda 150 küsur yazılı ve sözlü basın kuruluşu) ek koyarlar. Olmadı masum öğretmenleri, ev hanımlarını, çocukları sorgusuz sualsiz hapse attırlar.
Hapse attıkları hiç kimse kalmadı neredeyse. 80 yaşında %80 engelli insanlar, ameliyatlı olan insanlar vb. Hasta olanlara ilaçları verilmedi, ölüme mahkum ederek bir çeşit infaz ettiler. Olmadı beyaz plastik sandalyeler üzerinde hapishanede, karakollarda insanları açık veya kapalı bir şekilde maddi ve manevi işkenceler ederek öldürdüler.
Bunlar da yetmedi, yurt dışında 150'den fazla insanı MİT'in yerli istihbarat örgütleriyle bazen de yerel mafyalar ile iş birlikteliği yaparak okul müdürlerini, iş adamlarını rüşvet karşılığında jet uçaklarla kaçırıp Türkiye getirdiler.
Yerel yöneticilere rüşvetler vererek o ülkedeki okulları MAARİF VAKFI aracılığıyla ele geçirdiler. Ele geçirdikleri bu okulları kapatmayıp bu okullarda HALİFELİK propagandası yaptılar ve hala da yapmaya devam ediyorlar.
Cemaate dişini geçiremeyen Tayyip Erdoğan, HALİFELİK sevdasından yine vazgeçmedi. Yurt dışındaki elçilikler vasıtasıyla yerel cemaatlere ve onun liderlerine Erdoğan'ın Halife olduğunu sürekli işlediler. Öyle ki o ülkelerde 100 binleri dolduracak milyon dolarlara mal olan koca koca camilere yaptırdılar. Ama maalesef beklediğini bulamadı.
Batılı ülkelere gönderdikleri imamlar aracılığıyla Erdoğan'ın Halife olduğu Cemaatin ise terörist olduğunu anlatmaya çalıştılarsa da maalesef aradıklarını bulamadılar.
Halifelik rüyasını tamamlamak için Erdoğan Beştepe-Ankara'da 1200 odalı saray bile yaptırdı. Bu sarayda her bir İslam ülkesinden temsilciler bulunacak ve Halifelik makamında alınan kararları her bir temsilci kendi ülkesine iletecek ve uygulanmasını sağlayacaktı. Bu çocukça işler ve zulümler işte bu zavallı beşeri hislerle ortaya çıkmıştı.
Sonuç itibariyle henüz Erdoğan Halife olamadı. Fakat tarihte halife olan Osmanlı devleti zamanında Halifeliğini ilan eden Şerif Hüseyin'in İngilizler tarafından nasıl Halife yapıldığını, halife olduktan 6 yıl sonra Ortadoğu ülkelerinin nasıl cetvelle çizilerek ülkeler oluşturulduğunu. Daha sonra büyük bir tuzağa düşürüldüğünü anlayan Şerif Hüseyin'in Kıbrıs'ta kahrından nasıl öldüğünü anlatan video @taceddin69 dinlemenizi tavsiye ediyorum.
0 notes