#hamile köpek
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hamile Köpek Bakımı
Tüm canlılarda olduğu gibi köpeklerde de hamilelik dönemi özel bakım gerektiren istisna bir devredir. Bu dönemde hamile köpeğin besinlerdeki normal ”yaşam payı” ihtiyacı daha yüksektir.
Hamile Köpeklerde Beslenme Tüm canlılarda olduğu gibi köpeklerde de hamilelik dönemi özel bakım gerektiren istisna bir devredir. Bu dönemde hamile köpeğin besinlerdeki normal ”yaşam payı” ihtiyacı daha yüksektir. Hamilelikte görülebilecek değişimler Vücuttaki yağ miktarında artışAktivitelerde azalmaVücut ağırlığında artış Gebeliğin ilk haftalarında normal oranda verilen yiyecek miktarını,…
0 notes
Text
Bi’ şey dicem, AYDİLGE benim blogumu takip ediyor olabilir mi, birkaç saat önce paylaştığı şu videosunda benim birkaç gün evvel burada reblog attığım gönderide söylediğim her şeyi teker teker söylemesi?? Ahelaksfnkns latife ediyorum, bu tesadüf elbette aklın yolu bir olduğu için yaşanmış ama evrimi işine geldiği gibi okuma olayının ne kadar yaygın olduğunu görüyoruz bu vesileyle. Evrimi genellikle erkekler ve ateistler işine geldiği gibi okuyor, bunu yapmaktan hala usanmadılar ve bi’ türlü tükenemediler.
Reblog attığım gönderide ismi geçen Oytun Erbaş’ı katlanabildiğim kadarıyla irdeledim bu arada, adamın felaket söylemleri var. Örneğin;
Bir erkek poligamik doğar, erkek çok eşlidir. Çünkü erkekteki sperm sayısı çok fazla olduğu için dağıtmak ister.
Kadınlar erkekleri boş tutmamalıdır. Sahip çıkmalıdır. Tavuk gibi horozu çağıracaksın. Akşam 7 oldu mu diyeceksin 'eve gir' ve cinsel olarak da tatmin etmelidir. Edemiyorsa kendi kendine ettirmelidir yani orgazm sağlanmalıdır.
Yani hani bunları söylerken doğal seçilimi falan göz ardı etmesini artık geçtim ve bilimsel bir dayanak aramıyorum, pes ettim de ama kardeşim, sosyal Darwinizm sosyal Darwinizm olalı hiç bu kadar götten sallanmamıştır ya. Bu ne kafasının lacivert biliyor musunuz? Bu o “ıyyy” çektiğimiz, her fırsatta küçümsediğimiz Arapların “dört karılı erkek” kafasının “bilimsel konuşur gibi yapıyorum, öyleyse çomar değilim” versiyonu. Bu baya çomarizm yani, uzatmanın kısaltmanın hiç gereği yok. Sinirden salak salak kelimeler icat ediyorum artık bakın.
Tabii ben fikir ayrılıklarından beslenen bir insan olarak, birkaç gün boyunca sürekli “insan ve çok eşlilik” hakkında bir sürü makale okudum. O nedenle burada fikir ayrılığı yaşadığım insanları gerçekten çok değerli görüyorum. O kadar samimiyim ki anlatamam, bana üzerine düşünmek, daha da araştırmak, daha da öğrenmek için yeni yeni başlıklar veriyorlar ve mest oluyorum böyle şeylere rast gelince. Şimdi söylemek istediklerime geçeyim.
Okuduğum makalelerden birinde, insan (homo sapiens) diye bir türün varlığını tek eşliliğe borçlu olduğumuzdan bahsediliyordu. Hemen sebebini de açıklayayım; tek eşlilikte iki ebeveynin de doğan yavrunun bakımı konusunda sorumluluk üstlenmesi. Çok eşli primatlarda ve hayvanlarda erkek ebeveyn çiftleşmenin ardından yok oluyor ve dişi hem hamilelik sürecini hem de bakım aşamasını kendi başına üstleniyor ve yavruyu iki ebeveynli canlılar kadar iyi koruyamıyor. Hatta kimi zaman hamileliğin beraberinde getirdiği hantallıktan ötürü, kendisini kollayabilecek bir partneri olmadığı için daha doğuramadan kendisi yem oluyor. O nedenle yavrularda ölüm oranı çok daha yüksek, dolayısıyla “soyun yürümesi” olayı çok daha düşük. Evrimin temel prensibi “güçlü olanın soyu yürür” olduğundan, biz tek eşli yaşam tarzımız sayesinde primatlardan ayrılıp güç gösterebilmiş, soyumuzu yürütüp insan olabilmişiz. Özetle bu Oytunlar Moytunlar, insanın diğer primatlardan ayrı bir kol olarak evrilme nedenlerinden en önemlisini yok sayıp insanı primatlık üzerinden yaftalıyorlar. Komik bir paradoks, öyle değil mi?
Evrim Ağacı’nda okuma süresi 25 dakika olan bir makale var. Bu makalede iki önemli noktadan bahsediliyor; ilki insanda çok babalılık olayının gelişmemiş olması. Mesela en yakından gözlemlediğim bir tür üzerinden açıklayayım; bembeyaz bir kedi simsiyah bir kediyle çiftleşip hamile kaldıktan sonra gidip bir de turuncu bir kediyle çiftleşebiliyor ve yavrusu beyaz, siyah, turuncu karışık renklerde doğabiliyor. O yavrunun iki babası, hatta belki üç babası vb oluyor ancak insanda böyle bir mekanizma gelişmemiş. Evrimsel süreçte böyle bir yatkınlık gelişmediği için de “insan ilk çağlarda da tek eşliliğe yatkındı” bulgusuna varılıyor. Daha önce bunun “ters evrim” vesiyorunundan da bahsetmiştim; estrus (kızgınlık) döneminin insanda yok olması. Bu yok olma ters evrimin harika bir örneği.
Bu makalenin bir diğer önemli noktası da insan atalarıyla yapılan kıyaslamalara göre elde edilen bulgular. Çok sıkıcı olmayayım, primatların köpek dişi boyutu & bedensel kütleleri & cinsel organları arasındaki korelasyona bakılarak tek eşli mi yoksa çok eşli mi evrimleşmiş, anlaşılabiliyor. İnsana bu bakımdan en yakın olan ata, gibonlar. Gibonlara yakından bakıldığında, tıpkı insanlarda olduğu gibi çiftleşme döneminde erkekler arasında dişi için rekabet etme gibi bir olayın olmadığı görülüyor. Yani mesela, iki erkek şempanze bir dişi için yoluşa yoluşa rekabet edebiliyorlar çünkü çok eşliler, tek eşlilerde ise böyle bir güç rekabeti yok. Yani yukarıda bahsedilen “spermleri çoktur, saçmak isterler” gibi bir hoyratlık ve ilkellik yok homo sapiens ve gibon gibi daha medeni türlerde. Dahası, “gizli yumurtlama” olayı da yine gibonlarda ve insanlarda mevcut. Örneğin genellikle küfür ve hakaret niyetine kullandığımız “kırmızı götlü” maymunların götleri (Allah’ım ben neler diyorum kıjfhkr) aslında karşı cinse “çiftleşmeye hazırım, gelin çiftleşelim” sinyali verebilmesi için dönemsel olarak kızarır. Bonobolarda erkeklerin üreme organları şişip kafası kadar büyür ki dişi onun çiftleşmeye hazır olduğunu anlayabilsin. Estrus dönemi dışarıdan gözlemlenebilir şekilde yaşanır yani. Tek eşli türlerde ise dışarıdan bakıldığında gözlemlenebilen bu tip bir fiziksel değişimler yoktur. Çiftleşmeye hazır olduğunu bir tek partnerine hissettirme eğilimindedir çünkü. Böyle görüntüler erkeklerde de yoktuuur, dişilerde de yoktur. En önemli ayırt edici özelliklerden biri de bu.
Çok eşli primatlarda ve hayvanlarda, erkekler yeni doğmuş yavrulara zarar verme eğilimi sergiler çünkü anne yavrudan bir an önce kopsun, hormonları normale dönsün ki yeniden çifteleşebilelim ister. Yavruları boğan kedilerin, maymunların vb içgüdüsü direkt bu mantık üzerine kurulu. Tek eşlilerde ise yukarıda belirttiğim gibi, erkek ebeveyn aksine yavruya “soyumu yürütecek” gözüyle bakıp üzerine titrer. İşte bu akıllıca hamle sayesinde “daha güçlü tür, üstün tür” olmayı başarabiliyor zaten. “Akıl” buradaki en önemli kelime, anlatabiliyorum değil mi? O akıl olmasa insan olmayı geç, bipedal (iki ayak üstünde duran) türe geçişimiz bile söz konusu olmazdı muhtemelen.
Şimdi Aydilge’nin de bu konuya dikkat çekmesinden anlıyorum ki bu aralar “kaynak: götüm”cüler evrimi erklik, erkeklik gibi kavramlar üzerinden çarpıtmaya yatkınlar, muhtemelen devam da edecekler. Sizden, herkesten, hepinizden tek temennim; okuyun. Bu tip insanları dinleyip kafa sallamak yerine açın kendiniz okuyun. Yukarıda özellikle bir makalenin okuma süresini belirttim, gün içinde nelere 25 dakika ayırmıyorsunuz ki mesela? Bi’ 25 de bilime ayırın ve açın rastgele makale okuyun, tüm bu yozlaşmaları bizim okumalarımız, öğrenmelerimiz, anlamalarımız yok edecek çünkü <3
Mesela benim yazdıklarımı buraya kadar okumuş olup da bu cümleyi görmüş olanlar, sizi çok seviyorum, aklınızda bulunsun.
44 notes
·
View notes
Text
""#Enkaz altında kalanlardan;
Bir gencin sevgilisine söylediği; “iyi geceler canım, sabah görüşürüz” sözü kaldı geriye !…
Bir annenin sabah kalkıp çocuklarına; “günaydın hadi kahvaltı hazır…” sözü kaldı !…
Sevgilisiyle barışmaya karar vermiş bir genç kızın umudu kaldı !…
İlk aşkı yaşayan bir gencin heyecanı kaldı!…
“Onu sevdiğimi söylesem mi? Yarın mutlaka söyleyeceğim” planı kaldı !…
Evlenmeyi düşünen birinin evlilik teklifi kaldı!…
Bir kızın annesi geldiğinde kalır umuduyla aldığı yatak kaldı!…
Bir babanın çocuğunun elinden tutup okula götürüşü kaldı!…
Bir kadının sabah giyinmek için hazırladığı kıyafetleri kaldı!…
Bir kocanın karısına söylediği; “ sen uyu, bu gece çocukla ben ilgilenirim canım “ sözü kaldı !…
Uyumak için serilen temiz çarşaflar, üşümemek için ayaklara giyilen çoraplar kaldı!…
Küçük bir kız çocuğunun annesinden öğrenecekleri kaldı!…
Sınava girecek bir çocuğun emekleri kaldı!…
“Yarına ne pişirsem?” diyen bir kadının düşüncesi kaldı!…
Oturdukları evin banka kredisinin taksidini bu ay nasıl ödeyeceğini düşünen bir adam kaldı!…
Bir kadının kocasına çay koyuşu kaldı!…
Bir çocuğun okul servisine binerken, arkasından bakan annesine el sallaması kaldı!…
Mahalle arasında oynayan çocuğun bağırışı kaldı!…
Top oynayan eller kaldı!…
Üşümesin diye, bir annenin gece çocuğunun üstünü örtüşü kaldı!…
Sömestr tatilinde memleketinde olan bir kızın, dönüş bileti almak için “İstanbul’a kar yağsın öyle bilet alacağım…” umudu kaldı!..
Nice; “hamileyim, baba oluyorsun”, “kızımız hamile dede oluyorsun” müjdesi kaldı!…
Bir kadının çamaşır asışı kaldı!…
Bir adamın ertesi gün devam etmek için sayfasını kıvırdığı kitap kaldı!…
Bir anne ve babanın çocuklarının okul mezuniyetini görme hayalleri kaldı!…
Okulunu bitirip mühendis olacak bir gencin gelecek kaygıları kaldı!…
İlk doğum günü heyecanları, reşit olma hayalleri kaldı!...
Mutlu günlerde çekilmiş fotoğraflar kaldı!…
Yazın gidilecek tatil planları kaldı!…
Bir kadının dünyayı gezme hayali kaldı!…
Kedi, köpek, kuş besleyen güzel yürekler kaldı!…
Başımın üstünde bir çatı olsun diye mutlulukla taşınılan evlerin altında binlerce masum can kaldı!…
Birer sayı olarak değil bu dünyada yaşamış etten kemikten insanlar kaldı!…
Binlerce insanla birlikte İNSAN olabilenlerin insanlığı ve vicdanı da enkazda kaldı!…
Ne çok öldük biz, bu ülkede yaşamak için!…
Son çöküş, çok ağır oldu!""
#MERALDEMİR
#Deprem #İnsan #Hayat #Vicdan
66 notes
·
View notes
Text
Bir gencin sevgilisine söylediği; "iyi geceler canım,sabah görüşürüz" sözü kaldı!...
Bir annenin sabah kalkıp çocuklarına; "günaydın hadi kahvaltı hazır.." sozü kaldı!...
Sevgilisiyle barışmaya karar vermiş bir genç kızın umudu kaldı...
İlk aşk yaşayan bir gencin heyecanı kaldı...
"Onu sevdiğimi söylesem mi? Yarın mutlaka söyleyeceğim" planı kaldı...
Evlenmeyi düşünen birinin evlilik teklifi kaldı...
Bir kızın “annesi geldiğinde kalır” umuduyla aldığı yatak kaldı...
Bir babanın çocuğunun elinden tutup okula götürüşü kaldı...
Bir kadının sabah giyinmek için hazırladığı kıyafetleri kaldı...
Bir kocanın karısına söylediği; " sen uyu, bu gece çocukla ben ilgilenirim canım" sözü kaldı...
Uyumak için serilen temiz çarşaflar, üşümemek için ayaklara giyilen çoraplar kaldı...
Küçük bir kız çocuğunun annesinden öğrenecekleri kaldı...
Sınava girecek bir çocuğun emekleri kaldı!...
"Yarına ne pişirsem?" diyen bir kadının düşüncesi kaldı...
Oturdukları evin banka kredisinin taksidini bu ay nasıl ödeyeceğini düşünen bir adam kaldı!...
Bir kadının kocasına çay koyuşu kaldı...
Bir çocuğun okul servisine binerken, arkasından bakan annesine el sallaması kaldı…..Mahalle arasında oynayan çoçuğun bağırışı kaldı...
Top oynayan eller kaldı...
Üşümesin diye bir annenin gece cocuğunun üstünü örtüşü kaldı...
Sömestr tatilinde memleketinde olan bir kızın, dönüş bileti almak için “istanbul'a kar yağsın öyle bilet alacağım.." umudu kaldı.
Nice; "hamileyim, baba oluyorsun", "kızımız hamile dede oluyorsun" müjdesi kaldı..
Bir kadının çamaşır aşısı kaldı!...
Bir adamın ertesi gün devam etmek için sayfasını kıvırdığı kitap kaldı...
Bir anne ve babanın çocuklarının okul mezuniyetini görme hayalleri kaldı...
Okulunu bitirip mühendis olacak bir gencin gelecek kaygıları kaldı...ilk doğum günü heyecanları, reşit olma hayaller kaldı
Mutlu günlerde çekilmiş fotograflar kaldı!...
Yazin gidilecek tatil planları kaldı...
Bir kadının dünyayı gezme hayali kaldı..
Kedi, köpek, kuş besleyen güzel yürekler kaldı!...
“Başımın üstünde bir çatı olsun” diye mutlulukla taşınılan evlerin altında binlerce masum can kaldı...
Birer sayı olarak değil bu dünyada yasamış etten kemikten insanlar kaldı...
Binlerce insanla birlikte insan olabilenlerin insanlığı ve vicdanı da enkazda kaldı..
Ne çok öldük biz, bu ülkede yaşamak için...
Son çöküş, çok ağır oldu!
Alıntı
25 notes
·
View notes
Note
Merhaba Yandere Amrit ile, Yandere Amalanın masum kız kardeşi okuyucu isteyebilirmiyim . Okuyucu herkese iyi davranıyor (Ratan,Killian) ve Amrit kıskanıyor ve okuyucuyu hamile bırakıyor.(eğer rahatsız değilsen detaylı smut yazarmısın ? Breeding kink vs)
Bu herife güvenmek tam anlamıyla köpek balığına el uzatmak gibi bir şey. Okuyucu çok masum,naif ve merhametli. Etrafındaki herkese yardım etmeye çalışıyor. Amala kız kardeşini korumak için Amritden uzak tutmaya çalışıyor. Ancak Amrit hayır kelimesini anlayan tiplerden değil. Bir gece okuyucunun odasına giriyor. Okuyucunu büyüsü altına alıyor. Zavallı okuyucu başına neler geleceğinden habersiz. Amrit okuyucunun dudaklarını büyük bir hevesle öpmeye başlıyor. Elleri okuyucunun vücudunu okşuyor. Amrit okuyucunu yatağa yatırıyor. Okuyucunun göğüslerini avuçluyor ve masaj yapıyor. Meme uçlarını çimdikliyor ve çekiştiriyor. Okuyucu Amritin yaptıkları yüzünden ıslanıyor. Amrit yüzünde bir sırıtışla okuyucunun amını elliyor.
"Tatlı Prensesim ıslanmış. Değerli rahmin bana bebek verecek."
Amrit okuyucunun bacaklarını bir birinden ayırıyor. Büyük bir iştahla amını yemeye başlıyor. Okuyucunun yüzü utançtan kıpkırmızı oluyor. Okuyucu boşaldıktan sonra Amrit sertleşmiş penisini okuyucunun amına yavaşça sokuyor. Okuyucu buna karşı sadece sızlanıyor. Amrit okuyucunun bacaklarını öne doğru iterek hızını artırıyor. Bir süre sonra ikiside orgazma ulaşıyor. Amrit okuyucunun amının derinliklerine boşalıyor. Ancak penisini okuyucunun amından çıkarmadan yanına uzanıyor. Amritin spermleri okuyucunun amının içinde güvenli bir şekilde kalıyor. Bu geceler okuyucu hamile kalana kadar devam ediyor.
#yandere romance club x reader#yandere romance club#romance club x reader#клуб романтики#amrit doobay#yandere amrit doobay#yandere amrit doobay x reader#rc amrit
4 notes
·
View notes
Text
""#Enkaz altında kalanlar;
Bir gencin sevgilisine söylediği; “iyi geceler canım, sabah görüşürüz” sözü kaldı !…
Bir annenin sabah kalkıp çocuklarına; “günaydın hadi kahvaltı hazır…” sözü kaldı !…
Sevgilisiyle barışmaya karar vermiş bir genç kızın umudu kaldı !…
İlk aşkı yaşayan bir gencin heyecanı kaldı!…
“Onu sevdiğimi söylesem mi? Yarın mutlaka söyleyeceğim” planı kaldı !…
Evlenmeyi düşünen birinin evlilik teklifi kaldı!…
Bir kızın annesi geldiğinde kalır umuduyla aldığı yatak kaldı!…
Bir babanın çocuğunun elinden tutup okula götürüşü kaldı!…
Bir kadının sabah giyinmek için hazırladığı kıyafetleri kaldı!…
Bir kocanın karısına söylediği; “ sen uyu, bu gece çocukla ben ilgilenirim canım “ sözü kaldı !…
Uyumak için serilen temiz çarşaflar, üşümemek için ayaklara giyilen çoraplar kaldı!…
Küçük bir kız çocuğunun annesinden öğrenecekleri kaldı!…
Sınava girecek bir çocuğun emekleri kaldı!…
“Yarına ne pişirsem?” diyen bir kadının düşüncesi kaldı!…
Oturdukları evin banka kredisinin taksidini bu ay nasıl ödeyeceğini düşünen bir adam kaldı!…
Bir kadının kocasına çay koyuşu kaldı!…
Bir çocuğun okul servisine binerken, arkasından bakan annesine el sallaması kaldı!…
Mahalle arasında oynayan çocuğun bağırışı kaldı!…
Top oynayan eller kaldı!…
Üşümesin diye, bir annenin gece çocuğunun üstünü örtüşü kaldı!…
Sömestr tatilinde memleketinde olan bir kızın, dönüş bileti almak için “İstanbul’a kar yağsın öyle bilet alacağım…” umudu kaldı!..
Nice; “hamileyim, baba oluyorsun”, “kızımız hamile dede oluyorsun” müjdesi kaldı!…
Bir kadının çamaşır asışı kaldı!…
Bir adamın ertesi gün devam etmek için sayfasını kıvırdığı kitap kaldı!…
Bir anne ve babanın çocuklarının okul mezuniyetini görme hayalleri kaldı!…
Okulunu bitirip mühendis olacak bir gencin gelecek kaygıları kaldı!…
İlk doğum günü heyecanları, reşit olma hayalleri kaldı!...
Mutlu günlerde çekilmiş fotoğraflar kaldı!…
Yazın gidilecek tatil planları kaldı!…
Bir kadının dünyayı gezme hayali kaldı!…
Kedi, köpek, kuş besleyen güzel yürekler kaldı!…
Başımın üstünde bir çatı olsun diye mutlulukla taşınılan evlerin altında binlerce masum can kaldı!…
Birer sayı olarak değil bu dünyada yaşamış etten kemikten insanlar kaldı!…
Binlerce insanla birlikte İNSAN olabilenlerin insanlığı ve vicdanı da enkazda kaldı!…
Ne çok öldük biz, bu ülkede yaşamak için!…
Son çöküş, çok ağır oldu!""
Meral Demir
4 notes
·
View notes
Note
Köpekleri öldürüyorlar ne diyorsun
el kadar çocuğu hamile bırakıyoruz yetmiyor kedi köpek sikiyoruz ve bir de köpek öldürerek ülkeyi düzeltmeye çalışıyoruz. ne diyim ben buna şimdi
0 notes
Link
Türkiye'de ilk kez, hamile ve engelli kediler için "kedi köy" projesini hayata geçiren Kırıkkale'nin Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, valiliklerin, kaymakamlıkların ve belediyelerin paydaşl... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Text
balina
bir sürü et yağ ve sinir duvarıyla kaplı bir kemik hapishanesiydi içinde olduğu.
kolayca yoruluyor, inek gibi terliyor, biraz yürüse köpek gibi soluyordu.
yemek yerken göbeği masayla arasında bir barikat oluşturduğu için yemekleri devamlı üstüne döküyordu.
elbise giyse koca götünden arkası kısa duruyor, göbeğindense önü hamile gibi gösteriyordu O'nu.
pantolon giydiğinde ise kendisini büyük B harfine benzetirdi.
en kötüsü de gıdısıydı. bedenine orantısız dağılan kilosu en büyük kötülüğü güzel yüzüne yapmıştı. yanakları kocaman olmuş gıdısı pelikan gibi sarkmıştı. sanki biri minicik ağzından devamlı yüzüne hava basıyordu.
bu haliyle aynaya bakınca önce gülesi gelir, sonra yansımasını tiksintiyle süzer ve hakarete başlar, kendini yeterince dövünce bir kahkaha atıp aynaya dil çıkarır bu özyıkım seramonisini sonlandırırdı.
yine de sinirlerini sadece yemek yemek yatıştırıyordu. bir putu taşlar gibi midesine berbat yiyecekleri atar, kanına karışan karbonhidratın şekerini yükseltmesiyle bayılmaya benzer bir uyuşma geçirip anlık rahatlamalar yaşardı.
ah neredeydi o balık etli bronz sıkı tenli insanların lokum lakabını taktığı seksi kadın. bir sürü et yağ ve sinir duvarıyla kaplı bir kemik hapishanesinde tıkılıydı nicedir.
yaz aylarından nefret ederdi, sıcak herkesi etkilediğinden fazla etkilerdi O'nu. devamlı terden ıslak gezerdi. sinirleri tepesine vurur, güneşe söver dururdu.
hayatından ve kendisinden o kadar bunalır o kadar bunalırdı ki bir akşam yalınayak ve pijamalarıyla imdaaaat diye bağırarak koşup kaçmaya başlasa, muğla sınırına kadar durmazdı.
denedi. bir akşam o kadar bunaldı o kadar sinirlendi ki, imdaat diye bağırıp yalınayak pijamalarıyla fırladı sokağa ve kaçmaya başladı.
roket gibi koşuyordu. sokağı 47 saniyede geçti caddeye fırladı. caddeyi de 70 saniyede tamamladı artık vücudunu hissetmiyordu. sert basslar vuran bir hoparlör gibi atıyordu sadece. koştu koştu. anayoldan birkaç metre aldı almadı dünya karanlığa büründü. tıpkı bir televizyonu çalışırken fişten çekmiş gibi. kararlı bir karanlık.
O'nu yolun ortasında yığılmış bir patates çuvalı gibi buldular. ağzı açık, dili hafif dışarıdaydı, gözleri pörtlemişti. çatlamıştı...
0 notes
Text
Hamilelik sürecinde bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimi için hamileler için hangi balık faydalı sorusu önemlidir. Çünkü balık türlerinin hepsinin farklı farklı faydaları bulunmaktadır. Somon balığı hamileler için oldukça faydalıdır. Somon balığı yüksek omega-3 yağ asitleri içerir. Bu sayede, bebeğin beyin ve göz sağlığı için oldukça önemlidir. Ayrıca somon balığı, bebeğin beyin gelişimine destek olur. Uskumru, hamsi ve sardalya balıkları da hamileler için oldukça faydalı balık türleridir. Bunlar da somon gibi omega-3 yağ asitleri içerir. Ancak, somondan daha az miktarda omega-3 içerirler. Yine de balık tüketmek, bebeğin sağlıklı bir şekilde geliştiği için oldukça önemlidir. Hamileler Hangi Balıkları Yemeli? Hamilelik döneminde yediğiniz gıdalar doğrudan sizin ve bebeğinizin sağlığını etkiler. Balık, hamilelikte oldukça faydalı bir gıdadır. Ancak bazı balık türleri yüksek civa içerdiği için tüketilmesi sakıncalıdır. Hamileler için önerilen balık çeşitleri ise şunlardır: Uskumru: Omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir, aynı zamanda doymamış yağ asitleri içerir ve D vitamini kaynağıdır. Sardalya: Protein, kalsiyum ve demir bakımından zengindir. Ayrıca omega-3 yağ asitlerini de içerir. Lüfer: Protein ve omega-3 yağ asitleri kaynağıdır, ayrıca D vitamini içerir. Hamilelerin dikkat etmesi gereken bir diğer konu ise balığın pişirilme yöntemidir. Kızartılmış balıklar yerine buhar veya fırında pişirilmiş balıklar tüketmek daha sağlıklıdır. Taze balık tüketmeye özen gösterin ve haftada en fazla 2 kez tüketin. Hamilelerin çiğ veya pişmemiş balık tüketmemeleri önerilir. Hamilelikte Balık Yemek Faydalı mıdır? Balık, omega-3 yağ asitleri bakımından zengin bir kaynak olup vücudumuz için birçok faydaya sahiptir. Ancak hamile kadınlar için balık yemenin faydaları ve zararları hakkında birçok soru işareti bulunmaktadır. Balık tüketmenin bazı faydaları arasında bebeklerin zeka gelişimi ve doğum ağırlığındaki artış yer almaktadır. Ancak, bazı balıklarda civa gibi ağır metaller bulunabilir, bu da büyük miktarlarda tüketildiğinde zararlı olabilir. Bu nedenle, hamile kadınların hangi balıkları tüketmeleri gerektiği konusunda dikkatli olmaları gerekir. Hamilelikte Balik Yemek Hamilelikte balık tüketirken, çiğ veya yarı çiğ balık tüketiminden kaçınılmalıdır. Ayrıca, büyük balıkların etinde daha fazla civa bulunabileceğinden, ton balığı, kılıç balığı gibi büyük balıkların tüketimini sınırlamak da önerilir. Hamile kadınlar, çiftlik balıkları da dahil olmak üzere, güvenli balıklar tüketerek omega-3'lerin ve diğer faydalı besin maddelerinin faydalarından yararlanabilirler. Hamileyken yenmemesi gereken balıklar şunlardır: Kılıç balığı Marlin Köpek balığı Hamile kadınların güvenli miktarlarda balık tüketmeleri önemlidir. Günlük bir porsiyon somon ya da uskumru gibi balıkların tüketimi, hamile kadınlar için faydalı olabilir. Ancak, her zaman olduğu gibi, hamile kadınlar hangi balıkların güvenli olduğu konusunda doktorlarıyla konuşmalıdır. Hamilelikte balık yemek faydalı olabilir ancak, doğru balıkların seçilmesi ve doğru miktarda tüketilmesi önemlidir. Hamilelerin Yememesi Gereken Balıklar hangileri merak ediyorsanız, ayrıntılı bilgilerin bulunduğu yazımızı okuyun. Hamilelikte Balık Yemenin Faydaları Birçok uzman, hamile kadınların balık tüketmelerinin faydalı olduğunu söylüyor. Bu nedenle, hamile kadınların diyetlerinde düzenli olarak balık tüketmeleri önerilir. Balık, omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir kaynaktır ve bebeğin beyin, göz ve sinir sistemi gelişimi için önemlidir. Ayrıca balık, hamile kadınlar için protein bakımından da zengin bir gıdadır. Buna ek olarak, hamile kadınlar kalp sağlıklarını korumak için de balık tüketebilirler. Balık, kalp krizi ve felç riskini azaltmak için faydalı olan EPA ve DHA adlı omega-3 yağ asitlerini içerir. Ayrıca, balık tüketmek, hamile kadınların ödem ve yüksek tansiyon riskini azaltmalarına da yardımcı olabil
ir. Genel olarak balık tüketmek, sağlıklı bir diyetin önemli bir bileşenidir, ancak hamile kadınlar herhangi bir diyet değişikliği yapmadan önce doktorlarıyla konuşmalıdır. Bazı balık türleri yüksek civa seviyelerine sahip olduğundan, doktorlar belirli balık türleri hakkında tavsiyelerde bulunabilir ve tüketim miktarını sınırlayabilirler. Hamilelikte Hamsi Balığı Yenir mi? Hamilelikte hamsi balığı tüketimi konusunda kararsız kalan anne adayları vardır. Peki, hamilelikte hamsi balığı yenir mi? Bilindiği gibi hamsi balığı, omega-3 yağ asitleri açısından oldukça zengindir. Bu nedenle anne adayları için oldukça faydalıdır. Ancak hamsi balığı potansiyel olarak cıva açısından da yüksektir. Bu nedenle anne adayları balık tüketiminde çok dikkatli olmalıdırlar. Hamsi balığı tamamen pişirilmeden kesinlikle tüketilmemelidir. Balığın pişirilmesi sırasında mutlaka yüksek sıcaklıkta pişirilmelidir. Düzenli olarak balık tüketmek isteyen anne adayları, balık çeşitliliği sağlamalıdırlar. Sadece hamsi balığı tüketmek yerine, somon, ton balığı gibi diğer balık çeşitlerini de tüketmek önemlidir. Anne adayları balık tüketiminde dikkatli davransalar da, sağlıklı bir gebelik için balık tüketimi önemlidir. Omega-3 yağ asitleri bağışıklık sistemi gelişiminde, göz gelişiminde ve beyin gelişiminde önemli bir rol oynarlar. Bu nedenle haftada en az iki öğünde balık tüketmek önerilir. Hamilelikte Levrek Balığı Yenir Mi? Hamilelik sürecinde sağlıklı beslenmek önemlidir, ancak hamilelik sürecinde bazı yiyeceklerin yenilmesi sakıncalı olabilir. Bu nedenle hamilelik döneminde tüketilen gıdalara dikkat etmek gereklidir. Peki, hamilelikte levrek balığı yenir mi? hamilelikte levrek baligi Birçok uzman, hamilelik döneminde levrek balığının tüketiminde bir sakınca olmadığını söylemektedir. Levrek balığı, yüksek protein ve omega-3 yağ asitleri içeren bir balık türüdür ve anne adayı ve bebeğinin sağlığına birçok faydası vardır. Ancak, taze ve kaliteli bir şekilde hazırlanmış olması gerekmektedir. Levrek balığının sağlığa faydaları şu şekilde sayılabilir: 1. Beyin ve göz gelişimine katkı sağlar 2. Anne adayının sağlıklı kalmasına yardımcı olur 3. Anne adayının kan basıncını düzenler 4. Kalp sağlığını korur Levrek balığı tüketilirken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Hamilelik döneminde levrek balığı çiğ olarak tüketilmemelidir. Aynı zamanda çevresel kirlilik nedeniyle levrek balığındaki cıva miktarı yüksek olabilir. Bu nedenle, tüketilecek levrek balığının temiz kaynaklardan elde edilmiş, taze ve yeterli pişirilmiş olması önemlidir. Sonuç olarak, hamilelikte levrek balığı yenir mi? Sorusuna verilecek yanıt, evet olacaktır. Ancak, annenin tüketirken dikkatli olması, kaliteli ve doğru şekilde pişirmesi gerekmektedir. Hamilelik sürecinde beslenmeye dikkat etmek, anne adayının ve bebeğinin sağlığı açısından oldukça önemlidir.
0 notes
Text
Köpeklerde Gebelik ve Dogum
Günün birinde dişi köpeğinizden yavru almak ya da erkek köpeğinizi damızlık olarak vermek isteyebilirsiniz. Bu konuda iyi düşünmek gereklidir. Dünyaya yeni canlıların gelmesi hafife alınacak bir konu değildir. Günümüzde barınakların durumu ortadadır.
Günün birinde dişi köpeğinizden yavru almak ya da erkek köpeğinizi damızlık olarak vermek isteyebilirsiniz. Bu konuda iyi düşünmek gereklidir. Dünyaya yeni canlıların gelmesi hafife alınacak bir konu değildir. Günümüzde barınakların durumu ortadadır. Sokak köpeklerinin sayısı kontrol edilebilir boyutu aşmıştır. Sokak köpeği popülasyonunun büyük bir kısmını da çocuklara hediye olarak genellikle…
0 notes
Text
Kocamı Annesinden Ayırma Büyüsü
Evli kadınların evliliklerinde yaşadıkları sorunların büyük bir çoğunluğu genellikle eşinin annesinden kaynaklanmaktadır. Özellikle bizim kültürümüzde erkek anneleri hem oğullarına hem de ailesine baskıcı bir tavır sürdürür. Bunun yanı sıra çoğu kayınvalide de gelini ile iyi anlaşamaz bu tarz olumsuzluklarda doğal olarak karı ve koca arasında gerginliklere, kavgalara hatta ileride boşanmalara neden olmaktadır. Kayınvalidesi ise eşi ile kavga durumunda olan kadınların da aklına kocamı annesinden ayırma büyüsü gelmektedir. Kadınların sık başvurduğu büyülerden bir tanesidir. Etkili bir büyüdür ve büyü tesir etmeye başladıktan sonra büyüyü yaptıran kadın ve eşi arasında daha sorunsuz bir ilişki yaşanmaya başlar. Kocamı annesinden ayırma büyüsü merak edenler için nasıl yapılır bölümümüzü okuyunuz.
Kocamı Annesinden Ayırma Büyüsü Nasıl Yapılır?
Bu tarz büyülere soğutma büyüsü denilmektedir. Soğutma büyüsü yapmak isteyen kadınların iyi bir medyuma gitmeleri tavsiye edilir. Ayrıca soğutma büyüsünü bozdurmak için de mutlaka büyük bir medyumdan yardım alınmalıdır. Kocamı annesinden ayırma büyüsü pek çok farklı şekillerde yapılabilmektedir. Kişilerin bu büyüleri kendilerinin yapmaması gerekir. Medyumlar ise genellikle yakın zamanda hamile kalıp doğum yapmış bir köpeğin sütü ile soğutma büyüsü yapmaktadır. Yeni doğum yapmış köpek bir süre beslenir sonra köpeğin sütünden biraz un ile bir hamur yapılır, soğuması istenilen kişinin adı kağıda yazılıp hamura karıştırılır. Hamur muska içinde kocanın annesinin evindeki kapının eşiğine gizlenir. Read the full article
0 notes
Text
New Post has been published on Hayvansitesi.com
Hamilelik ile beraber gebeliğin ilk yarısında dişi köpeklerin beslenme ihtiyaçlarında çok büyük bir değişiklik meydana gelmez ancak yine de yüksek kaliteli ve dengeli bir şekilde beslenmeleri önemlidir. Bu dönemde kolay sindirilebilir ve lezzetli bir mama tercih etmek en doğru seçeneklerden birisi olacaktır. Mamanın en az %29 protein ve %17 yağ içermesine dikkat edilmesi gerekir. Yeterli […] Hamile Köpeklerde Beslenme
0 notes
Text
Hamile Köpek İtfaiye İstasyonuna Gidiyor, Yavru Köpekleri Teslim Ediyor ve Sonsuza Kadar Yuva Buluyor!
Hamile Köpek İtfaiye İstasyonuna Gidiyor, Yavru Köpekleri Teslim Ediyor ve Sonsuza Kadar Yuva Buluyor!
Hamile bir sokak köpeği doğum yapmaya hazır olduğunda, o koca yürekli insanların orada olduğunu biliyor gibiydi. Apopka İtfaiyesi Florida’da ona yardım etmekten mutluluk duyacaktır! Şimdi adı Lady olan köpek, ekibin onu memnuniyetle kabul ettiği istasyona gitti. Teğmen Renee Beasley, “Ve dışarı çıktım ve onu gördüm ve hamileydi” dedi. tilki 6. “Karnına hamile olmasına rağmen aşırı kiloluydu.…
View On WordPress
0 notes
Text
En İyi Kedi Maması Markaları Hangileridir?
Kedilerimiz için en iyi kedi maması markasını mı arıyorsunuz? Aradığınız ucuz ve kaliteli bir kedi maması mı? Minik dostunuz için en iyi kedi mamasını aramakta haklısınız. Kedi mamaları içerisinde bulunan vitaminler ve besin değerleri ile kedilerin beslenmesinde önemli rol oynar. Kedi maması içerinde kediniz için gerekli vitamin ve mineraller de bulundurur bu yüzden kedinizin ek bir takviye almasına gerek kalmaz. Birçok kedi maması firması üretmiş oldukları kedi maması modellerinin içerisine vitamin ve mineral eklemesi ile kedi mamalarının besin değerlerini yükseltmeyi ve kedilerin vücut gereksinimlerini gidermeyi amaçlamışlardır. En iyi kedi maması markası diye bir seçenek sunulamaz. Çünkü kedinizin yemekten keyif aldığı ve tercih ettiği kedi mamasını kullanmalısınız bu yüzden kedinizin neyi sevdiğini anlamak için birçok marka ve çeşitli kedi mamaları denemelisiniz. Bu köpek sahiplerinin aradığı köpek mamalarında, muhabbet kuşu sahiplerinin aradığı muhabbet kuşu yeminde, kanarya sahiplerinin aradığı kanarya yeminde ve papağan sahiplerinin aradığı papağan yemi ve paraket yemlerinde de böyledir. Evcil hayvanınızın sağlığı için minik dostunuzun yemekten keyif aldığı mamaları tercih etmelisiniz. MixPette tüm evcil hayvan ürünlerini ve istediğiniz tüm kedi ürünlerini bulabilirsiniz. Uygun fiyatı ve kalitesi ile Mixpet ürünlerini tercih edebilirsiniz.
Uygun Fiyatlı Kaliteli Kedi Maması
Kedi sahiplenenlerin ya da sahiplerinin ilk aklına gelen şey en iyi kedi maması hangisi? Bu sorunun sahibi kedinizde gizli. Kedinizin yaşı en önemli ölçeklerde biri örneğin kediniz yavru bir kediyse en kaliteli yavru kedi mamasını aramalısınız ama yukarıda da bahsettiğimiz gibi kedinizin severek tükettiği bir kedi mamasını bulmalısınız bu yüzden satın alırken az kilogramlı kedi mamaları tercih etmelisiniz. Kedinizin sevdiği türü bulana kadar bir sürü çeşit kedi maması denemelisiniz bunun için düşük kilogram kedi maması alırsanız kedi mamasının bozulmasına engel olabilirsiniz. Kedi mamasını bozulmasını engellemek için ağzı hava almayacak şekilde sıkıca kapatılmalıdır. En kaliteli kedi maması hangisi? sorusunun cevabını kedinizle denediğiniz ve kedinizin severek yediği mamayı bulunca cevabını alabilirsiniz. En kaliteli kedi maması kedinizin yemekten keyif aldığı kedi mamasıdır. Mixpetle ucuz ve kaliteli kedi maması ve birçok kedi ürünlerine sahip olabilirsiniz...
#kedi#kedi maması#yavrukedi#yavru kedi maması#hamile kedi vitamini#kuş yemi#muhabbetkuşu#kuşkafesi#muhabbetkuşuyemi#papağan yemi#kanarya#kanarya yemi#ucuz kedi maması#ucuz kuş yemi#köpek maması#köpekmaması#Yavru Köpek Maması#kemirgen#kemirgenyemi#kedi maması markaları
0 notes
Text
Bakın bunlar sapık değil!
Manyak, ruh hastası, psikopat değil bunlar!
Senin, benim gibi, yiyip içip, yatıp, kalkıp hayatını yaşayan insanlar!
Bunların tek farkı; çocuk yaştan itibaren dinle uyuşturulmuş ve birer robota dönüştürülmüş olmaları!
Bunlar, 6 yaşında evlendiği Ayşe' ye adet gördüğü 9 yaşına dek elini sürmeyen, bu süreçte onunla oyunlar oynayan, merhametle sarmalayan ama sonra karısı ettiği söylenegelen peygamberlerinin yaptığını ( Not: Bunu külliyen yalanlayan, sıcak ülkelerde kızların çabuk serpildiğini iddia eden ya da o dönemlerde insan ömrü çok daha kısa olduğundan evlilik yaşı da erken oluyordu diyerek açıklayan çalışan din alimleri de var.) yaparak, bir nevi sünnet yerine getirdiğini düşünüyorlar! Bundan haz ve onur duyuyorlar!
Ayrıca zaten bunlar için kız çocuk bir mal! Tıpkı ev gibi, tarla gibi bir mal! Hatta yatak, döşek, tencere, tava gibi bir eşya! Sokaktaki kedi- köpek gibi bir canlı! Nasıl ki dişi kedi-köpekler fiziken doğurma yetisine eriştiklerinde erkek kedi-köpekler " Bunlar daha küçük ya!" demiyor, hiç affetmiyor, anında hamile bırakıyorsa, kız çocuklarının da hayız görür görmez hamile bırakılması gayet doğal!
Burada bizlerin de hep aynı hatayı tekrarlayıp bu kişilere " sapık" dememiz, bela okumamız, asılsınlar, hadım edilsinler, ateşte yürütülsünler falan diye çığlıklar atmamız boşadır!
Yapılması gereken;
zihinsel olgunluğa erişene dek çocuklara din eğitim verilmemesi, tarikat-cemaat gibi kerameti kendinden menkul oluşumların eğitim faaliyetinden men edilmesi, devlet bütçesinden bunlara para akıtılmasının önüne geçilmesi, hatta yasal olarak zaten yasaklanmış olduklarından malları hazineye devredilerek kapatılmaları, 4+4+4 sisteminden derhal vazgeçilmesi, kızların okumasına karşı çıkan ailelerin ikna edilmesi, olmuyorlarsa mahkemeye verilmesi ve ceza almalarının sağlanması, çoklu evliliklerin yasaklanması ve evlilik yaşının kesinlikle yükseltilmesidir!
Bunu başaramadıkça iyi, kutlu, mübarek bir iş yaptığını sanan, dininin icaplarını yerine getirdiğini sanıp haz duyan robotlarla kovalamaca oynamaya devam ederiz!
İçim kanıyor günlerdir, bana amalı, mamalı cümle kurmaya kalkan olursa vallahi gözünün yaşına bakmam!
Yeter bu rezaletler, yetti bu vicdansızlıklar!...📍
27 notes
·
View notes