#kuş yemi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Herkes uçan kuşlara yazdı tüm şiirleri,
Göçmek zorunda olan kuşları unutarak!
Zorunluluğunuz olmasın yaşadıklarınız diyor, edebiyata konmuş bir demet kuş şiirlerini paylaşıyorum…
************
“Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar…”
Cemal Süreya
“Bir durgun sudayız, konuşsak da
kuş uçmuyor içimizdeki ormandan…”
Şükrü Erbaş
“Kuş olsun, insan olsun.
Yalnızlık sevmeyi bilmeyenlerin icadı…”
Edip Cansever
“Kuşlar gibi yalnız, yapayalnızdım açıkta…”
Yahya Kemal Beyatlı
“Kuşlar gelsin hafız,
onlara dair kötü hatıraları yoktur gökyüzünün,
onlar intihar nedir, ihanet nedir bilmezler…”
Bekir Erdoğan
“Yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime…”
Haydar Ergülen
“Öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna…”
Nilgün Marmara
“Seni hep gökyüzünün önünde düşünüyorum…”
Süreyya Berfe
“Bir yastık arıyorum kuş seslerinden
mühim değil sonrası…”
İbrahim Tenekeci
“Gider kim sular fesleğenleri?
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca…”
Ahmet Telli
“Kuşlar uçarlar uçarlar insanlar vardı sanır...''
Cahit Zarifoğlu
“Soluğuma bir küçük kuş tünemiş.
Seninse gölgen yıldız dolu gökyüzünden biçilmiş…”
Metin Altıok
“Kuş ölür, sen uçuşu hatırla…”
Füruğ Ferruhzad
''Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir…”
Can Yücel
“Kuşlarımı koymak için, bir gök resmi bulamadım…”
Hilmi Yavuz
“Kuşlar ölürlerse yere düşerler, yere düşerler ve onları hep Zehra toplar…”
“Ah, beni vursalar bir kuş yerine…”
Sezai Karakoç
“Ben küçükken çok kuş vurdum iyi adam değilim.
Geliştirdiğim duyarlılıkların alayını toplasan kanadını kanattığım tek bir serçe yavrusunu
iyi etmiyor…”
Ali Lidar
“Uçan kuşlar konsun senin göğüne…”
Murathan Mungan
“Kuş yemi kadar yalnızdı…”
Turgut Uyar
“Kuşlarını alıp gidiyor gök…”
İlhan Berk
7 notes
·
View notes
Text
Çocuklarda en korktuğum şey boğazında yemek kalması bu yüzden çocuğa kuş yemi gibi elma doğrayıp verdim bencee sevdi
11 notes
·
View notes
Text
"Hani gözleri dolar ya birden!.. Şimdi yasa koyucuların alçaltıcı bakışlarına rağmen ağlayacağım. Duyduğum ve gördüğüm her şey gözyaşı için birer sebep olacak ve ben ne kadar küçük şeyler olduğuna aldırmayacağım. Yorgun bir vapur düdüğü, kuş yemi satan yaşlı kadınlar, el arabasını güçlükle iten seyyar satıcılar, uçurtmasını uçurmayı beceremeyen çocuk, cami avlusunda ezanı ve ölümü bekleyen yaşlı adamlar, her şey ve her şey seni anmama ve gözlerimin dolmasına sebep olacak.
Ağlayacağım. Neresi olursa olsun. Bir marketin içinde, tam otobüse binerken, gece vakti yüzünü görmediğim insanlarla söyleşirken, ekmek arası birşeyler hazırlarken, Kadıköy vapurunun arka tarafında İstanbul?un haylaz ışıklarına bakarken. Neresi olursa olsun gözlerim dolmuşken ağlayacağım. Kendimi tutmadan ve umursamaksızın hiçbir meraklı yüzü. İşte öyle bir şey!.."
20 notes
·
View notes
Text
Kuş yemi satan yaşlı bir kadın gibi bekliyorum bugün güvercinleri..
15 notes
·
View notes
Text
çikolatalı müsli aldım bugün. kuş yemi gibi tadı var ama çok hoşuma gittii. bi de arogona buldum kimse beğenmedi ama bence çok güzeldi
4 notes
·
View notes
Text
Ben çocukken meydan ve avlularda kuş yemi tablacıları vardı. Tahta tezgahlarının üstünde özenle dizilmiş birörnek kağıt külahlarda ve kavanoz kapaklarında arpa, buğday, darı cinsinden bir karışım satarlardı. Üç-beş kuruşa alır ve etrafınızı koyu gri bir mürekkep lekesi gibi kaplayan güvercinlere serperdiniz. Bu sürece herkesten daha hakim kuşlar, siz daha tablacıya yaklaşırken kokuyu alarak civarınıza üşüşür, nasibini beklerdi.
Keyfini uzatmak adına idareli kullanmaya çalışarak yemi bir oraya bir buraya savururken koca sürünün bir avuç darı peşinde bir o yana bir bu yana üşüşmesine hayret ederdim. O hallere girmelerini gerektirecek kadar aç olmaları imkansızdı. Yine de istisnasız hepsi, içgüdüsel bir dürtüyle, sırf yem geldiği için amansız bir yarışa; hatta ezici bir mücadeleye giriyorlardı.
Uçup gidebilecekleri onca yer, bulabilecekleri nice nasip vardı. Fakat gürbüz bedenleri havadan zahmetsizce dökülüveren arpaya alışmıştı bir kere. Aynen tablacılar gibi kuşlar da o meydanların mahkumuydu artık. Çırpmaya üşendiği kanatlarını kıstırıp, avluda devrile devrile volta atıp, birbiriyle didişerek gün doldurmaktaydılar.
Yem nereye düşerse, kıbleleri orası oluyordu.
Şimdi biraz kanat çırpalım.
-- M. Serdar Kuzuloğlu
2 notes
·
View notes
Text
Şiirin Dip Sularında
Sait Maden
1
yeni bir dize'yi pencereden uzatıp, güneşe doğru
tuttunuz mu akşam üzeri, hava esintiliyse eğer ,
pır pır ettiğini görürsünüz ışıltılar saçarak yer yer.
Kimi kez elinizden kaçtığı da olur; tepe, göl, koru,
tarlalar, karşı dağlar derken bulutlara karışır gider.
Boş kalır şiirdeki yeri. Artık dilinizde bir soru:
Nerde benim düş kelebeğim, ışıktan kuşum? Neydi zoru?
Yokluğunu gidermek için ararsınız yeni bir şeyler.
Zaman geçer. Bilinmedik bir yerde, umulmadık bir gün
üstünüze bir ışık düşer, aydınlanır çevreniz bütün:
yüz güneşin hep birden at sürdüğü aynaya döner deniz.
Bir de bakarsınız gökten aşağı bin kollu bir avize:
sayısız billuruyla parıltılar saçan o yitik dize!
Der gibidir size: Her zaman bu şiirin bir yerindeyiz!
2
Kendi yolumu bulurum, düşünme beni;
her sözcüğün arasından, ağaç, kor, sülün,
serçe.. kolayca geçerim, serin, mor, yeni..
ne gelirse aklına... Bak, diken'in, gül'ün
bütün dönemeçlerinde ayak izim var.
Yolda bulduğum her şeyin tadına baktım,
acı'nın liflerini çiğnedim; korkular
şarap tadındaydı, hüzünler elma... Atım
ürktü kimi sözcüklerden, zora düştüğüm,
yol değiştirdiğim zamanlar oldu. Gök, düğüm
üstüne düğüm attı geçmeyeyim diye
dağın ardına. Olsun. Ben oradan gelen
iniltileri dinledim, sık sık yükselen
çığlıklar, ağıtlar duydum. Dönmem geriye!
3
Ne bekliyorsun? Uyak mı bekliyorsun burada
yağmur bekler gibi kaç gündür?
Bak, bulutlandı yüksekler , umut kesme, incecik
bir çisenti başladı bile.
Dur, ne diye kenti çisenti'ye uydurdun? Gerek
yok daha. Az sonra her yeri
bir engerek gibi sarar yağmur; gündelik sofra
çamurla örtülür üstelik.
...Her yer su dolu, delik deşik. Gideceğin yolu
bulamazsın bu karanlıkta.
Bize buyur. Aralıkta çıkarırsın üstünü,
dinlenirsin. Uyak ararız
birlikte. Gerekirse tuzak kurarız en uzak
yerlere. Bana bırak o işi.
4
Bu şiirde her dize'nin
çizdiği gizli eğriler
üst üste gelince, senin
yollarını birer birer
düğümleyecektir, sevin,
düşünde beyaz gemiler
yüzen uzak bir kimsenin
uykusuna. Bir el siler
gibiyken o eğrileri
var hızıyla, ayrı bir el
uzanıp ileri geri
saracak seni bir mumya
sarar gibi, öyle güzel,
yok olacak eski dünya.
5
Korkular ne renktedir, düşündün mü hiç,
ayva sarısı mı, üvez renginde mi,
küf yeşili mi yoksa? Ya senin sevinç
çığlıkların sülün kuyruğu, kuş yemi,
serçe göğsü renginde mi? Ben öpe öpe
bakıyorum her şeyin tadına. Tanrı
ne renkte, senin renginde mi, körpe
kuzukulağı renginde mi? Dağları
örten şu kızıl akşam sisleri, kuşku
mu yoksa acı mı? Mor kanatlı bir uyku
dönüp duruyor havada, narçiçeği
gökyüzü bir benim yüzüme benzerken
bir senin yüzüne... Ben bunları derken
nasıl açıyor bulduğum renkler gerçeği!
6
Bir sözcüğü değiştirmek istersiniz de
bozarsınız ya kapanmış bir dize'nizi,
çözüp yolu düğümünden, çözüp denizi
halatından ağır ağır, içerinizde
uzun bir geziye çıkıp, şu liman senin,
bu liman benim gidersiniz ya; derken
yeni bir yığın sözcükle kabarır yelken;
hangisini isterseniz alın, kimsenin
bilmediği bir düşte avuç avuç yıldız
ya da kucaklar dolusu gül topladınız
dizenizde boş kalan yere. Sizin bunca
çabanıza karşın, o da ne? eski sözcük,
gözlerinin içinde hınzır bir gülücük,
uzanmış kendi yerine boylu boyunca!
7
Bir sözcüğün içinden geçiyoruz seninle,
ufacık bir sözcüğün, yaprak gibi, kırlangıç
gibi... İlerden gelen şu çağıltıyı dinle
karanlıkta: Derin bir suyu usta bir dalgıç
gibi geçmemiz gerek...
Evet, şimdi sivri, sert
taşlara sürtünerek gideceksin. Mağara
gibi bir yer burası. Bir uğultu var, evet,
ateşböcekleri var, gözler var, ara ara
yanıp sönen... Güç adım atıyoruz yapışkan
çamura bata çıka... Ansızın ilerde kan
rengi yapraklarıyla yükselen bir ağaç, ve,
üzerinde bir yığın insan yüzü, tek meyve...
Korkma, yolun sonuna az kaldı. Şu burgacı
aşınca kurtuluruz.
-Neydi bu sözcük?
-Acı!
Türkçe şiirler
0 notes
Text
Bir çocuğum olsa ona bırakacağım hayat sırlarından biri de şu sözler olurdu herhalde.
" İyilerle kötülerin savaşı edebiyatın ve sinemanın içi boş klişesi, yaşadığın gerçek dünyada genellikle şeytanlarla iblisler savaşacak. Hayatının önemli bir sorusu kötülerle kötülerin savaşında senin ne yapacağın olacak. Ne yapacaksın? Kötülerden daha az kötü olanın safında mı katılacaksın savaşa? Milyarlarca insan gibi hareketsizce savaşı seyir mi edeceksin? Seyredersen kim kazanırsa kazansın sen yine kötülerin egemenliğinde kalacaksın. O zaman ne yapmalısın? "
---
Bu soruyla hayatının baharında çocuğu deli etmek bir tarafa...
Yakın tarihe bakınca da iyilerle kötülerin savaşı diye bir savaş görmüyorum.
85 yıl önce Hitler yahudileri katlediyordu. Hitler kötüydü de, Yahudileri "iyi oldukları" için katletmiyordu ki. Öyle hiçte ideal iyi insanlar olmadıkları 85 yıl sonra Filistin'de tescillenmiyor mu her gün?
Avrupa'nın bütün haydutları, İspanyollar, portekizliler, İngilizler... bunların içinde kanun kaçakları, en işsiz güçsüz baş belası takımı Amerika kıtasına gidip orda kızılderilileri en vahşi biçimlerde katlettiler. Bu katiller kötüydü eyvellah ama kızılderililer mi iyiydi?
Benim çizgi romanlarda bile geçer. Kızılderililerin işkence direkleri meşhurdur. Direğe bağlanmaktansa hızlı bir ölümü her esir tercih eder. Kafa dersi toplarlar. İnsanları toprağa gömüp kırmızı karıncalara yem ederler vs vs...
İyiler ve kötüler savaşmıyor.
Savaşlarda anlık olarak zalimler ve mazlumlar var ama bu sıfatlarda o an için geçerli. Sadece o zamanın zalim yada mazlumları. Herhangi bir anda zalimler mazlum mazlumlar zalim olabilir.
Savaşların ve zalimce saldırganlığın sebebi insanın hayvani yanı.
Hayvan gözlemlerim de destekliyor bu teorimi.
Bizim, insanlarca barışın sembolü sayılan güvercinlerimiz var. Elli atmış kuş var. Bunların çoğu bu evde yumurtadan çıktı. Çıktıkları andan beri yuva aramak yem aramak su aramak derdinde olmadılar. Biraderim yemlerini filan yenmeyip çöpe gidecek kadar da çok verir. Kısaca hiç bir eksikleri, hiç bir yoksunlukları yok.
Yem yerlerken onları gözlemlerim. Elli kuşun içinde bir tanesi kendi karnını bile doyurmadan gider kendi halinde yem yiyen diğer kuşlara saldırır. "Siz yemeyin ulan bu yemin hepsi benim olacak" der.
Aç kalsalar filan... bu yem bir gün lazım olur diye açgözlülük etmelerini anlayacağım ama öyle bir şey de yok ki. Aynı yemler her gün önlerinde dolu dolu duruyor.
Sonra o yemi üreten kendileri değil. Uçup uzakta bir yerde bulsa da "hepsi benim" dese eh yine mantıklı ama öyle bir durum da yok.
Başka bir kuş gider suyunu içer sonra orda nöbete başlar kimse içmesin diye gelene saldırır.
Bir diğer kuş yesinler diye ayrıca verdiğimiz kumun başına geçer o da orayı sahiplenir.
Kısaca mantıksız- sebepsiz bir açgözlülükle birbirleriyle kavga ederler, savaşırlar. Hem de aslında kendilerinin olmayan şeyler için savaşırlar.
Yemleri çok kuş yediği için bitmez ama birader alıp getirip önlerine koymasa biter. Asıl böyle biter.
Bunu bilmiyorlar.
Hayvan, içgüdüsüne uyuyor. İçgüdüsü ona diyor ki "baskın tür sen ol, diğerleriyle savaş. Senin karnını doyurmandan bile daha önemlisi onların açlıktan susuzluktan ölmesi. Bunu sağlarsan en güçlü sen olursun, doğada senin yavrularının soyu sürer"
Hayvan bilinçsizce bu çağrıya uyuyor.
İnsan ne yapıyor?
Aynı çağrıya insan da uyuyor. Aynı bilinçsizlikle, aynı düşüncesizlikle, aynı açgözlülükle....
Sonuç: Yaşadığımız vahşi dünya.
Bizim dervişler ve bazı doğu dinleri bu durumu keşfetmiş. "mal da yalan mülkte yalan var biraz da sen oyalan" demişler. Ama bu söz hayvani içgüdüleriyle yaşayanların bilincine seslenmiyor ki! O hayvani coşkusunu yaşıyor. O insan bilincine ulaşmasına milyon yıl var daha.
0 notes
Text
Kanarya Yemi: Kanaryalar İçin Dengeli Beslenme Seçenekleri
Kanarya yemi, kanaryalarınızın sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesi için gerekli besin maddelerini sağlar. Kanaryaların beslenme ihtiyaçları, vitaminler, mineraller ve proteinler açısından zengindir. Kaliteli kanarya yemleri, bu besin ögelerini dengeli bir şekilde içerir ve kuşunuzun genel sağlığını destekler. Genellikle, kanarya yemleri tohum, meyve, sebze ve özel vitamin takviyeleri içerir.
Tuzlu veya yağlı gıdalardan kaçınılmalı ve yemlerin temiz ve taze olduğundan emin olunmalıdır. Kanarya yemleri, sindirim sistemini destekleyen ve tüy sağlığını iyileştiren bileşenler içerir. Ayrıca, yemler genellikle küçük tanecikler halinde olup, kuşların kolayca yemesi için formüle edilmiştir. Kanarya yemleri, tüylerin parlaklığını artırırken, enerjik ve sağlıklı bir kuş olmasını sağlar.
Uygun miktarda yem vermek, kuşunuzun ihtiyaçlarına göre doğru beslenmesini sağlar ve obezite veya diğer sağlık sorunlarının önüne geçer. Kanarya yemlerinin düzenli olarak taze su ile birlikte verilmesi önemlidir. Bu dengeli beslenme, kanaryanızın yaşam kalitesini artırır ve onun sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlar.
0 notes
Text
Bilmece Karadeniz Fıkraları
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/bilmece-karadeniz-fikralari.html
Bilmece Karadeniz Fıkraları
Bilmece Karadeniz Fıkraları
Bilmece Karadeniz Fıkraları Ahlak ve mantık hocası yeni ders yılında sınıfa bir bilmece ile girmiş:
”Sarıdır safran gibi,
Okunur kur’an gibi,
Ya bunu bileceksin,
Ya bu gece Öleceksin.”
En ön sıradaki Ahmet el kaldırıp bağırmış:
”Altın!”
”Aferin oğlum…” demiş hocası.
. ”Altın tabii. Beşibiryerdenin üzerinde Arap harfleri vardır, onu da biliyorsun. Altını bileceksiniz ama kölesi olmayacaksınız. Para sizi esir alırsa, işte o zaman ölürsünüz.” Sonra da Ahmet’e, ”Otur” demiş… On!”
Ertesi derse gene bilmece ile girmiş:
”Çarş’ıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane…”
. Ayşe el kaldırıp ayağa fırlamış bu kez:
”Nan” ��
”Aferin kızım…” demiş hoca…
”Nar tabii. Ama adına bakıp narı narenciye sanmaym sakm. Bilimsel adı Punica Granatum olan nar, nargiller ailesinden gelir. Narenciye ile arasındaki isim benzerliğinden ibarettir.”
Sonra Ayşe’ye dönmüş. ”Otur kızım. On!”
Ertesi ders için kapıdan içeri girmiş ki, sınıf karışık. Bağıran, çağıranlar. Sıraların üzerinde koşuşanlar…
Hocalarını görünce toparlanır gibi olmuşlar.
Hoca sert bir ifade ile bakmış çocuklara ve açriıış ağzını:
“Nus ile Uslanmayanı Etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın Hakkı kötektir.”
Temel en arka sıradan şimşek gibi fırlamış
“ceviz!”
Not: Bir Önceki Fıkra Bölümündeki Kuş Yemi Karadeniz Fıkraları Yazımızıda Okumak isterseniz. Fıkralar Bölümünde Güncel Kısa Uzun Fıkraları Bulabilirsiniz.
0 notes
Text
Kuş Yemi Yetiştiriciliği
Kuş Yemi Yetiştiriciliği Nedir?
Kuş yemi yetiştiriciliği, kuşların beslenmesi için kullanılan yemlerin üretimini ve yetiştirilmesini kapsayan bir tarım dalıdır. Bu yemler genellikle evcil kuşlar, kanaryalar, papağanlar, muhabbet kuşları gibi evcil hayvanlar için üretilir. Kuş yemi yetiştiriciliği, kuşların sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlamak için oldukça önemlidir. Doğru beslenme, kuşların sağlığını, enerji seviyelerini ve renklerini korumalarına yardımcı olur.Kuş yemi yetiştiriciliği genellikle tarım alanlarında, sera veya özel tesislerde yapılır. Bu tesisler genellikle kuş yemi üretimi için özel olarak tasarlanmıştır. Bu tesislerde genellikle kanola tohumları, çörekotu, ayçiçeği tohumu, darı ve buğday gibi hammaddeler kullanılarak kuş yemleri üretilir. Bu hammaddeler, kuşların ihtiyaç duyduğu protein, vitamin ve mineral ihtiyaçlarını karşılamak için özenle seçilir.Kuş yemi yetiştiriciliği, kuşların doğal beslenme alışkanlıklarına uygun olarak üretilen yemlerin üretimini kapsar. Bu yemler genellikle çeşitli tohumlar, meyve ve sebzelerden oluşur. Bu yemlerin doğal içeriği, kuşların sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlar. Aynı zamanda, kuş yemi yetiştiriciliği, kuşların doğal yaşam ortamlarında bulamayacakları besinleri içeren yemleri üretmeyi de amaçlar.Kuş Yemi Yetiştiriciliğinin ÖnemiKuş yemi yetiştiriciliği, kuşların sağlıklı bir şekilde beslenmeleri için oldukça önemlidir. Doğru beslenme, kuşların yaşam kalitesini ve uzun ömürlülüğünü etkiler. Ayrıca, kuşların doğal renklerini ve tüylerini korumalarına da yardımcı olur. Kuş yemi yetiştiriciliği aynı zamanda kuşların doğal yaşam ortamlarında bulamayacakları besinleri içeren yemleri üretmeyi de amaçlar.Kuş yemi yetiştiriciliği, kuşların ihtiyaç duyduğu protein, vitamin, mineral ve lif gibi besin maddelerini içeren yemleri üretmeyi hedefler. Bu sayede kuşlar, sağlıklı bir şekilde beslenir ve doğal yaşam ortamlarında bulamayacakları besinleri alırlar. Aynı zamanda, kuş yemi yetiştiriciliği, kuşların enerji seviyelerini yüksek tutmalarına da yardımcı olur.Kuş yemi yetiştiriciliği aynı zamanda ekonomik açıdan da önemlidir. Kuş yemi yetiştiriciliği, kuş yemi üretiminin ekonomik olarak karlı bir iş dalı olmasını sağlar. Ayrıca, kuş yemi yetiştiriciliği, tarım sektörüne de katkı sağlar ve iş imkanı yaratır.Kuş Yemi Yetiştiriciliği İçin İdeal OrtamKuş yemi yetiştiriciliği için ideal ortam genellikle tarım alanlarında veya sera ortamlarında oluşturulur. Bu ortamlar, kuş yemi üretimi için gerekli olan toprak, su, güneş ışığı ve iklim koşullarını sağlar. Ayrıca, bu ortamlar, kuş yemi bitkilerinin yetiştirilmesi için gerekli olan uygun toprak yapısını, pH seviyesini ve besin maddelerini içerir.Kuş yemi yetiştiriciliği için ideal ortam, toprak yapısı, su kaynakları ve iklim koşulları açısından uygun olmalıdır. Bu ortamlar genellikle sera ortamlarında veya özel tesislerde oluşturulur. Bu tesisler, kuş yemi bitkilerinin yetiştirilmesi için gereken uygun toprak yapısını, pH seviyesini ve besin maddelerini içerir.Kuş Yemi Yetiştiriciliği İçin Kullanılan HammaddelerKuş yemi yetiştiriciliği için genellikle kanola tohumları, çörekotu, ayçiçeği tohumu, darı ve buğday gibi hammaddeler kullanılır. Bu hammaddeler, kuşların ihtiyaç duyduğu protein, vitamin ve mineral ihtiyaçlarını karşılamak için özenle seçilir. Ayrıca, kuş yemi yetiştiriciliği için kullanılan hammaddeler, kuşların doğal beslenme alışkanlıklarına uygun olarak seçilir.Kuş yemi yetiştiriciliği için kullanılan hammaddeler, kuşların ihtiyaç duyduğu protein, vitamin, mineral ve lif gibi besin maddelerini içeren yemleri üretmeyi hedefler. Bu sayede kuşlar, sağlıklı bir şekilde beslenir ve doğal yaşam ortamlarında bulamayacakları besinleri alırlar. Ayrıca, kuş yemi yetiştiriciliği için kullanılan hammaddeler, kuşların enerji seviyelerini yüksek tutmalarına da yardımcı olur.Kuş Yemi Yetiştiriciliği ve Çevre DuyarlılığıKuş yemi yetiştiriciliği, çevre duyarlılığı açısından önemlidir. Kuş yemi yetiştiriciliği, doğal kaynakların korunmasına ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına odaklanır. Bu sayede, tarım faaliyetleri çevreye zarar vermez ve doğal yaşam alanlarının korunmasına yardımcı olur.Kuş yemi yetiştiriciliği, tarım faaliyetlerinin çevreye zarar vermesini engellemek için sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekler. Bu uygulamaların bir parçası olarak, kuş yemi yetiştiriciliği, doğal kaynakların korunmasına ve toprak verimliliğinin artırılmasına odaklanır. Ayrıca, kuş yemi yetiştiriciliği, tarım faaliyetlerinin çevreye zarar vermesini engellemek için sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekler. Bu uygulamaların bir parçası olarak, kuş yemi yetiştiriciliği, doğal kaynakların korunmasına ve toprak verimliliğinin artırılmasına odaklanır. Read the full article
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes
Link
0 notes