#gelecekteknolojileri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Meta'nın Orion AR Gözlüğü: Nöral Geleceğe İlk Adım - Detaylı İnceleme
Meta, geleceğin teknolojilerine yön veren çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiriyor. Şirketin en yeni ve en iddialı projelerinden biri olan Orion AR Gözlüğü, artırılmış gerçeklik deneyimini bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor.
Nöronların Gücüyle Kontrol Orion'un en dikkat çekici özelliği, geleneksel kontrol yöntemlerinin ötesine geçerek nöral arayüz teknolojisini kullanması. Bu sayede kullanıcılar, göz hareketleri veya dokunmatik kontroller yerine doğrudan beyin sinyalleri aracılığıyla gözlüğü kontrol edebiliyorlar. Bileğe takılan özel bir bant, kullanıcının beyin aktivitelerini algılayarak cihazla etkileşimi sağlıyor. Orion, kullanıcıya gerçek dünyayla neredeyse ayırt edilemez bir sanal deneyim sunmak için yüksek çözünürlüklü, şeffaf OLED ekranlara sahip. Ayrıca, 70 derecelik geniş bir görüş alanı sayesinde kullanıcılar, sanal içerikleri daha geniş bir alanda deneyimleyebiliyorlar. Cihaz, çevresini 360 derece algılayabilen bir dizi sensörle donatılmış. Bu sayede kullanıcıların hareketlerini ve jestlerini anında tanıyabiliyor ve sanal dünyayla daha doğal bir etkileşim kurmalarını sağlıyor. Orion'un tüm hesaplamalarını yapan ve uygulamaları çalıştıran bir kablosuz işlemci birimi bulunuyor. Bu birim,gözlüklerle kablosuz olarak bağlantı kuruyor ve kullanıcılara kablo karmaşasından uzak bir deneyim sunuyor. Orion'un potansiyel kullanım alanları oldukça geniş. Cihaz, şu alanlarda devrim yaratabilir: - Eğitim: Öğrenciler, Orion sayesinde üç boyutlu modellerle etkileşim kurabilir, sanal laboratuvarlarda deneyler yapabilir ve karmaşık konuları daha kolay anlayabilirler. - Sağlık: Tıp eğitimi, cerrahi simülasyonlar ve uzaktan sağlık hizmetleri gibi alanlarda kullanılabilir. - Oyun: Oyun deneyimini tamamen yeni bir boyuta taşıyabilir. Kullanıcılar, fiziksel ortamlarını oyun dünyasıyla birleştirebilir ve daha etkileşimli oyunlar oynayabilirler. - Tasarım: Mimarlar, mühendisler ve tasarımcılar, Orion sayesinde tasarımlarını üç boyutlu olarak görebilir ve müşterileriyle daha etkileşimli sunumlar yapabilirler. Orion, artırılmış gerçeklik teknolojisinin geldiği son noktayı gösteriyor. Bu cihaz, gelecekte AR'ın hayatımızın her alanına entegre olacağının bir kanıtı. Ancak, Orion'un yaygın olarak kullanılabilmesi için bazı zorlukların aşılması gerekiyor.Bunlar arasında maliyet, içerik eksikliği ve gizlilik endişeleri gibi konular yer alıyor. Meta'nın Orion AR Gözlüğü, teknolojinin sınırlarını zorlayan bir cihaz. Nöral arayüz, geniş görüş alanı ve gelişmiş sensör teknolojileriyle donatılan Orion, artırılmış gerçeklik deneyimini bir üst seviyeye taşıyor. Ancak, bu teknolojinin tam potansiyelini ortaya çıkarabilmesi için daha fazla geliştirmeye ihtiyaç var. Anahtar Kelimeler: Meta, Orion, AR Gözlüğü, artırılmış gerçeklik, nöral arayüz, yapay zeka, sanal gerçeklik, VR,teknoloji, gelecek, eğitim, oyun, tasarım, sağlık Bu haber, Meta'nın Orion cihazı hakkında genel bir bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Daha detaylı bilgi için resmi kaynakları inceleyebilirsiniz. Bu haberi sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak arkadaşlarınızla da paylaşabilirsiniz. Bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tür teknolojilerin geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? Not: Bu haber, Meta'nın Orion adlı bir cihazı henüz duyurmamış olmasına rağmen, bu tür bir teknolojinin gelecekte mümkün olabileceğini ve bu teknolojinin potansiyel etkilerini göstermek amacıyla hazırlanmıştır. Read the full article
#AI#akıllıgözlük#ARGözlüğü#artırılmışgerçeklik#BCI#beyinsinyalleri#beyin-bilgisayararayüzü#eğitim#gelecek#gelecekteknolojileri#genişgörüşalanı#giyilebilirteknoloji#işlemci#kablosuz#karmagerçeklik#kullanıcıdeneyimi#MetaOrion#MR#nöralarayüz#nöralkontrol#OLEDekran#oyun#sağlık#sanalgerçeklik#sensör#tasarım#UX#VR#yapayzeka#yüksekçözünürlüklü
0 notes
Text
2053'te Hayatınızı Değiştirecek Teknolojiler Neler Olacak?
youtube
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoşgeldiniz. 2053 yılında insanlığın hangi teknolojilere sahip olacağını daha önce düşünmüş ve bununla alakalı bazı varsayımlara denk gelmiş olabilirsiniz. Fakat, benim severek takip ettiğim Wired dergiside bu soruyu; analistlere, araştırmacılara, ürün tasarımcılarına ve bilgi işlem uzmanlarına yöneltmiş. Ve ortaya oldukça ilgi çekici sonuçlar çıkmış. İsterseniz daha fazla beklemeden buyrun hemen konunun detaylarına geçelim.
Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara anında ulaşabilir veya [patreon] üzerinden bana destek olabilirsiniz.
Telefonlar
Şu an sahip olduğumuz telefonlara bakınca bunun üzerine daha ne gelişebilir diye düşünebilirsiniz. Yapılacak neredeyse her şey yapılmış gibi dursada gelecekte, şu an ki telefonlarımız gibi cihazlar var olmayacaklar. Counterpoint Research’ün yöneyicisi Neil Shah’a göre telefonların yerini giyilebilir araçlar alacak ve beynimize yerleştirilecek çipler bu işleri üstelenecekler.
Elon Musk hali hazırda bu konuya odaklanmış durumda, Neuralink adı verilen girişim ile tasarladığı çipi insanlar üzerinde denemeye başladılar bile. Amerikada yer alan FDA (Food and Drug Administration), Musk’un bu girişimini insanlar üzerinde denemesine henüz onay vermemiş olsada, Elon Musk, Amerika dışında ki ülkelerde felçli olan gönüller üzerinde bu ürünün denemelerine başladı. Yaklaşık 6 yıl sürmesi beklenen bu araştırma, olumlu sonuç verirse şirket bu çipin satışına başlayacak. 2024 senesi itibariyle bir adet çipin bir kişiye nakledilmesinin maliyetinin $40.000 civarında olması bekleniyor.
Telefon sektöründeki liderlerden biri olan Apple’da bu konuyla alakalı adımlar atmaya başladı. Apple yakın zaman önce Apple Vision Pro’yu tanıttı. Şu an için VR Headset (Sanal Gerçeklik Gözlüğü) olarak tasarlanan bu cihaz, çevrenizdeki hayattan kopmadan bilgisayar, cep telefonu ve tablet gibi cihazlarda yaptığınız işlemleri yapmanıza olanak tanıyacak. Apple bu cihazı şubat 2024’te $3499’a satışa sunacağını duyurdu. Ancak şu an ki dizayn ile çoğu insan bu gözlüğü takıp dışarı çıkmak istemeyecektir diye düşünüyorum. Ama her teknolojide olduğu gibi bu tasarımda evrimleşip daha kolay adapte olabileceğimiz bir hale dönüşecektir.
Teknoloji sektöründe olmayan firmalar dahi bu işe ilgi göstermeye başladı. Rayban Meta Smart Glasses adında bir gözlüğü tanıttı. Şu an için sadece üzerinde bir kamera ve çerçeve kısmında ise bir kulaklık yer alıyor. Gözünüzün önünde herhangi bir ekran olmuyor. Canlı yayın yapabildiğiniz, telefon çağrılarını cevaplayabildiğiniz ve müzik dinleyebildiğiniz bu güneş gözlüğü $300’dan satışa sunuldu.
Bütün bu cihazlar gelecekte çok daha kullanışlı bir hale gelecek ve şu an sahip oldukları algoritmaları kat ve kat arttıracaklar. Tıpkı spotify’da sevdiğiniz müziklerin önünüze gelmesi veya Netflix’te sizin hoşlanacağınız filmlerin karşınıza çıkması gibi bu cihazlar bizler için pek çok şeyi önceden tahmin edebilir hale gelecekler.
Ekranlar
2053’te bizi bekleyen en büyük değişimlerden bir taneside ekranlarda olacak. Kafamızı çevirdiğimiz her yerde ekranlar bizi karşılayacak, avucumuzun içerisine yansıtabileceğimiz ekranlar, sokak tabelalarında, reklam panolarında, evde kullandığımız neredeyse her cihazda ekranlar var olacak. Arabaların pek çoğu 5.seviye otonom sürüşe geçmiş olacak, böylelikle araçların içerisinde sadece oturup hiç bir müdahaleye gerek duyulmadan seyahat edebileceğiz buda bir direksiyonun olmayışı anlamı geliyor. Böylelikle araçların içerisinde de daha önce görmediğimiz miktarda ekran yer alacak.
Evlerimizdeki televizyonlarınıda katlanabilir ve hiç görülmediği kadar ince olması bekleniyormuş. Fakat iPod’un tasarımcısı Tony Fadell televizyonlar inceldiğinde kaliteli bir ses üretmenin çok daha zor olacağını savunuyor. Keza çok haksızda sayılmaz; CES 2023 teknoloji fuarında IMAX kalitesinde ses çıkışı sağlayan DTS Play-Fi bu seneki ses sitemleri kategorisinin kazananı oldu, Nakamichi adında ki bir firma ise Dünyanın ilk 11 kanallı ses sistemini piyasaya sürdü. Ancak tüm bu ürünlere bakıldığında pek çoğu kablosuz teknolojiyi kullansada oldukça büyük ve çok sayıda hoparlör ile bu işi çözüyorlar.
2053’te ise yeni dört boyutlu uzaysal ses sistemleri hayatımıza girecekler böylelikle çok fazla sayıda ve çok fazla yer kaplayan hoparlörlere ihtiyaç duymadan çok daha kaliteli sesleri duyabileceğiz.
Sağlık
2053’te sağlık alanında da pek çok ilerleme olması bekleniyor. Kilo vermek veya vücut geliştirmek gibi hedefleri akıllı cihazlarımızda belirledikten sonra giydiğimiz k��yafetler ve kullandığımız sağlık takibi yapan cihazlar sayesinde her bir hareketimiz takip altında olacak. Yeterli egzersiz yapmaz veya normaldan fazla miktarda bir yiyecek tüketirseniz bu cihazlar bizi uyaracak. Tabiki bu cihazların uyarılarını takip etmek yada etmemek bizlerin elinde olacak.
Akıllı saatlerimiz ise hala 2053’te var olmaya devam edecekler. Ancak o zamanlarda çok daha geniş yelpazedeki sağlık koşullarını yakından takip edecekler. Kan basınıcı, glikoz seviyesi, kalp atış gibi sağlık verilerini çok daha ileri seviyede takip edebileceğiz. Ayrıca aile üyelerinizde bu cihazları kullanırlarsa, onların yaşamış olduğu sağlık sorunları da bir veri seti haline getirilecek ve sizin bu sorunları yaşamamınız için bu cihazlar bunlara ilişkin uyarıları çok daha önceden size bildirecek.
Scripps Hastenesi Hastalık Kontrol Merkezi için araştırma yapan epidemiyolog Jennifer Radin, günümüzdeki cihazların topladığı verilerin çok fazla detay içermediğini ve hastalık teşhisi için şu an itibariyle yeterli olmadıkları söylüyor. Fakat, 2053 yılında ki akıllı giyilebilir araçlar, bizlere ne zaman hastalanacağımızı söylemekle kalmayıp, elde edilen inanılmaz detaylı veri setleri sayesinde, virüslerin yayılması tahmin edilebilir ve kontrol altında tutulabilir seviyede olacaklar. Böylelikle insanlar daha sağlıklı yaşabilecek ve gerekli önlemler çok daha önceden alınabilir hale gelecek.
Buda ortalama yaşam süresinin uzaması anlamına geliyor. 2023 yılı itibariyle ortalama yaşam süresi 77.8 yıl iken 2053’te ortalama yaşam süresinin 82.3’e yükselmesi bekleniyor.
Afetten Kurtulma
Küresel ısınma etkilerini çok önceden göstermeye başladı ve gelecekte de orman yangınları, depremler, su baskınları gibi daha bir çok felaketin gerçekleşmesi bekleniyor. Teknoloji, küresel ısınma gibi sorunlara daha etkili çözümler üretmeye başlayacak olsada hala bazı doğal afetler söz konusu olacak.
Ancak giyilebilir teknolojiler sayesinde hava kalitesi sürekli olarak ölçülebilecek, yemek üzere olduğumuz yiyeceklerin mikroplastik veya diğer potansiyel toksinleri içerip içermediği kolaylıkla öğrenebileceğiz. Ayrıca hava filtreleme maskeleri çok daha ince ve daha kolay nefes alınabilen türden olacak, böylelikle bulaşıcı hastalıklar söz konusu olduğunda bunlara karşı daha etkili önlemler alınabilecek.
Texas A&M Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği profesörü Robin Murphy, kendisi ayrıca Robot Destekli Arama ve Kurtarma Merkezinin kurucu ortağı, en kötü çevresel felaketlerin bile teknoloji sayesinde daha az yıkıcı hale getirilebileceğini düşünüyor.
İtfaiye dronları, deprem enkazında kalanları tespit edecek olan mini robotlar, hatta yüzebilen robotlar insanların en zor koşullar altında arama kurtarma olaylarına müdahale etmesini kolaylaştıracak. Profesör Robine göre 2053’te bu robotlar arama kurtarma çalışmalarında insanların yerini tamamen almayacaklar. İnsanlar hâlâ kimin ilk yardım alacağına, yiyecek ve su gibi kaynakların nereye yoğunlaştırılacağına karar verecekler.
Kulaklıklar
Bir 20 sene önce yanında sürekli olarak kulaklık taşıyan insan sayısı oldukça azdı. Ancak 2023 yılı itibariyle kulaklıklar vazgeçilmez araçlarımızdan biri olmayı başardılar. 2053 yılında da bu işin çok daha ayrı bir boyuta geçmesi bekleniyor. Malzeme ve üretimdeki ilerlemeler sayesinde çok daha küçük, hafif, konforlu tasarımlara ve daha da önemlisi kulaklarımıza mükemmel şekilde oturan kulaklıklara sahip olacağız. Her kişinin kulak yapısına özel 3 boyutlu baskılar kullanılarak hazırlanmış olan bu kulakları taktıktan sonra varlığını dahi unutacağız.
Pil teknolojisinde de büyük gelişmeler yaşanacağından dolayı hareket halindeyken ürettiğimiz enerji ve vücut ısımız sayesinde bu cihazlar kendilerini şarj edebilecekler. Ayrıca ses önleme özelliğide oldukça gelişmiş bir hale gelecek, duyma güdüsüne zarar verebilecek her türlü ses bu kulaklıklar sayesinde filtrelenecek bu sayede duyma sorunlarıda azalmış olacak.
Sesli komut sistemi sayesinde bu kulaklıklar ile de rahat bir şekilde iletişim kurabileceğiz ve anlık olarak başka dillere çeviri yapmamızı dahi sağlayacaklar.
Ulaşım
Ulaşım problemide şu an sahip olduğumuz en büyük problemlerden bir tanesi. Kullandığımız pek çok araç halen içten yanmalı motorları kullanıyorlar ve ürettikleri karbondioksit miktarı hiç durmadan artmaya devam ediyor. Ayrıca büyük şehirlede ulaşım sorunu her geçen gün giderek artmaya devam ediyor. 2035 yılında pek çok araç üreticisi sadece elektrikli araç satmaya başlayacak ve 2050 yılına ulaştığımızda Dünyadaki araçların %97’sinin elektrikli araç olması ön görülüyor.
2053 senesinde de elektrik araçların menzili artacak ve daha önemlisi 5. seviye otonoma ulaşmış olacaklar. Fakat günlük bir kişinin yaptığı yolculuk 30 mil yani 48km’nin altında ve bir aracın doluluk oranı sadece 1.4 kişi. Ortalama bir araç zamanının %95’ni park halinde geçiriyor. Gelecekte arabaya sahip olmak yerine tıpkı Netflix servisi gibi servisler mevcut olacak; aylık belirli bir ücret karşılığında araca ihtiyacınız olduğunda tam otonom bir araç gelip sizi alıp istediğiniz yere bırakacak. Ardından park halinde kalmayıp diğer müşterisini almaya gidecek. Bu sayede ulaşım sorunu özelikle büyük şehirlerde bu sayede çözülecek ancak kırsal bölgelerde insanlar bu sistemi tercih etmeyecekler.
Son Söz
Konuyu toparlayacak olursak, teknoloji giderek bizlerin hayatlarını daha da kolaylaştıracak ve pek çok sorunumuzu ortadan kaldıracak gibi gözüküyor. Tabi tüm bu gelişmeler oluncaya kadar bu teknolojileri geliştirebilmek adına ne gibi bedeller ödememiz gerekeceği konusunda bu araştırmada herhangi bir bölüm ne yazık ki yer almıyor. Olurda 2053’ü görebilirsek bununda ancak o zaman farkına varabileceğiz.
Bu bölümde 2053’te ne tür teknolojilerin bizleri beklediğini konuştuk. Umarım sizlere faydalı bilgiler sunabilmişimdir. En kısa sürede yeni yayınlarda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın hoşçakalın.
Referanslar
The demographic outlook: 2023 to 2053. Congressional Budget Office. (n.d.). https://bit.ly/3GWCaQL
Wired. (n.d.). GADGET LAB 2053 . A Peek at the Must-Have Gadgets of 2053. https://apple.news/AOPMg3L0JSku5LR7XI4oZMg
Turkish Coffee Podcast Youtube Sayfası:
Turkish Coffee Podcast Haftalık Blog Sayfası:
#2053#Teknoloji#GelecekTeknolojileri#Televizyon#TürkçePodcast#GiyilebilirTeknoloji#Robotlar#aramakurtarmaekibi#SağlıkTeknolojileri#Kulaklıklar#ulaşımaraçları#OtonomSürüş#OtonomAraçlar#Bilgi#Gelecek#AkıllıSaat#YapayZeka#ChatGPT#UlaşımTeknolojileri#Sağlık#Tesla#AppleVisionPro#RayBan#metasmartglases#KablosuzKulaklık#Podcast#Robot#VR#AppleWatch#ElonMusk
0 notes
Link
#samsung#sero#tv#yeniteknolojiler#tvkeyfi#tvizleme#gelecekteknolojileri#akıllıtv#smarttv#bixby#teknoloji#türkiye#teknodergim
0 notes
Text
Tesla Bot: Geleceğin İşçisi mi, Yoksa Yeni Bir Endişe mi?
Elon Musk'ın beyni olarak kabul edilen Tesla, otomotiv sektöründe yaptığı devrimle adından sıkça söz ettiriyor. Ancak şirketin vizyonu sadece elektrikli arabalarla sınırlı değil. Tesla, yapay zeka ve robotik alanında da önemli adımlar atıyor.Bu adımlardan biri de insansı robot projesi olan Tesla Bot. Peki, Tesla Bot nedir, ne işe yarar ve geleceğimiz için ne gibi etkileri olabilir? Bu yazıda, Tesla Bot'u yakından inceleyeceğiz.
Tesla Bot Nedir? Tesla Bot, kısaca Tesla tarafından geliştirilen insansı bir robot. 2021 yılında tanıtılan bu robot, fiziksel olarak bir insana benzeyen yapısı ve yapay zeka ile donatılmış olmasıyla dikkat çekiyor. Tesla Bot'un amacı, tehlikeli, tekrarlayan veya sıkıcı işleri insanlardan alarak üretkenliği artırmak ve insanların daha yaratıcı işlere yönelmesini sağlamak. Tesla Bot'un Özellikleri - Fiziksel Yapı: Tesla Bot, yaklaşık 1.75 metre boyunda ve 56 kilogram ağırlığında. İnsan benzeri bir vücuda sahip olan robot, elleri ve ayaklarıyla çeşitli hareketleri gerçekleştirebiliyor. - Yapay Zeka: Tesla Bot, Tesla'nın geliştirdiği yapay zeka sistemi sayesinde çevresini algılayabiliyor, kararlar verebiliyor ve öğrenme yeteneğine sahip. - Güç Kaynağı: Robot, dahili bir bataryayla çalışıyor ve şarj edilerek tekrar kullanılabiliyor. - Görevler: Tesla Bot, üretim tesislerindeki basit işlerden, ev işlerine kadar birçok farklı görevi yerine getirebilecek şekilde tasarlandı. Tesla Bot'un Potansiyel Faydaları - Üretkenlik Artışı: Tekrarlayan ve tehlikeli işlerin robotlara devredilmesiyle üretim süreçleri hızlanacak ve hata oranı düşecek. - İş Gücü Maliyetlerinin Düşmesi: Robotların kullanımıyla iş gücü maliyetleri azalacak ve şirketler daha karlı hale gelecek. - Yeni İş Alanları: Robotların geliştirilmesi ve bakımı için yeni iş alanları ortaya çıkacak. - Yaşam Kalitesi: İnsanlar, robotlar tarafından yapılan rutin işlerden kurtularak daha yaratıcı ve keyifli işlere yönelerek yaşam kalitelerini artırabilecekler. Tesla Bot Hakkında Endişeler - İşsizlik: Robotların yaygınlaşmasıyla bazı iş kollarında işsizlik sorunu ortaya çıkabilir. - Güvenlik: Robotların yanlış ellere geçmesi veya beklenmedik davranışlar sergilemesi durumunda güvenlik sorunları yaşanabilir. - Ahlaki Sorunlar: Robotların gelişimiyle birlikte yapay zeka ve etik konularında yeni tartışmalar ortaya çıkabilir. Sonuç Tesla Bot, yapay zeka ve robotik alanında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu tür robotların gelecekte birçok sektörde kullanılması ve insanların yaşamlarını kolaylaştırması bekleniyor. Ancak, robotların yaygınlaşmasıyla birlikte bazı endişelerin de olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, robotların geliştirilmesi ve kullanımı sürecinde etik ve sosyal etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Read the full article
0 notes
Link
#elonmusk#tesla#teslaenergy#teslataxi#teknoloji#teslataxis#sürücüsüzaraç#bilim#otonom#elektrikliotomobil#gelecekteknolojileri#türkiye#teknodergim
0 notes
Link
#otonom#otonomaraçlar#gelecek#gelecekteknolojileri#teknoloji#sürücüsüz#sürücüsüzaraç#sürücüsüzaraçlar#türkiye#teknodergim
0 notes