#dizi sahneleri
Explore tagged Tumblr posts
tugbasevinnc · 10 months ago
Text
Tumblr media
321 notes · View notes
mrssalvatorediaries · 10 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
44 notes · View notes
sercecik · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2 saati olanlara güzel bir film tavsiyesi bırakıyorum. 👍🏽
5 notes · View notes
jetfilmgo · 3 months ago
Text
Tumblr media
Yabancı Dizi İzle Türkçe Dublaj: Kesintisiz İzleme Deneyimi
Bir dizi izlerken altyazı kaçırmak, hikayeyi takip etmeyi zorlaştırabilir. Ancak yabancı dizi izle Türkçe dublaj seçeneği ile böyle bir derdin olmaz. Altyazı yerine, tamamen diziye odaklanarak tüm detayları kaçırmadan izleme deneyimini yaşayabilirsin.
Tam Odaklanma
Dublajlı diziler, sahneleri ve diyalogları tam anlamıyla anlamanı sağlar. Böylece karakterlerin duygularını, konuşmalarını ve hikayenin gelişimini kesintisiz olarak takip edersin. Türkçe dublajla izlemek, izleme keyfini bir üst seviyeye çıkarır!
60 notes · View notes
dizifilmgo · 3 months ago
Text
Tumblr media
Bedava Yabancı Dizi İzle: Arkadaşlarınla Paylaş
Sevdiğin bir dizi bulduğunda ne yaparsın? Tabii ki hemen arkadaşlarına önerirsin! Bedava yabancı dizi izle imkânıyla dizi keyfini sevdiklerinle de paylaşabilirsin. Birlikte izleyip heyecanlı bölümleri tartışmak, dizinin senin için daha da özel hale gelmesini sağlayacak. Hangi dizi karakterini daha çok sevdiğini arkadaşlarınla konuşmaya ne dersin?
Paylaşmak Güzeldir!
Arkadaşlarınla aynı diziyi izlemek, izleme deneyimini iki kat eğlenceli yapar. Dizi bittiğinde karakterler hakkında konuşmak, teoriler üretmek ve favori sahneleri paylaşmak bu keyfi katlar. Üstelik bu bedava izleme imkânıyla herkes bu keyfi yaşayabilir!
43 notes · View notes
korelist · 1 month ago
Text
Tumblr media
TALE OF THE NINE TAILED 1938 // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 7,9 Benim puanım: 8
Drama: Tale of the Nine Tailed 1938
Hangul: 구미호뎐1938
Director: Kang Shin-Hyo
Writer: Han Woo-Ri
Date: 2023
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Lee Dong-Wook, Kim So-Yeon, Kim Beom, Ryoo Kyung-Soo, Hwang Hee, Kim Yong-Ji, Kim Soo-Jin
İlk sezonun bana verdiği yetkiye dayanarak ikinci sezonun da bir o kadar kötü olacağını düşünüyordum. Çok özür dileyerek söylüyorum ki Jo Bo-Ah’ın 2.sezonda yer almaması diziye sınıf atlatmış. Oyuncu 2.sezonda konuk olarak gelmek istediğini söyleyerek para almadan ufacık görünmüş.  Gerçekten sınıf atladığını tekrar söylemek istiyorum. Hala absürt sahnelerini korusa da o kadar da rahatsız edici olmadığını fark ediyorsunuz. Benim ilk sezona bakış açım çok net olduğu için 2.sezonun eleştirisini sevgili kocam yazmak istedi. Ben kısaca fikrimi beyan edip onun yazısını aşağı bırakacağım.
Öncelikle Lee Yeon karakteri ile gönlümüzün ölüm tilkisi Lee Dong-Wook… Saç şeklinden rengine, kıyafetinden oyunculuğuna her bir adımı şahaneydi. Uzun saçlı sahneleri ayrıca ayrıca güzeldi. Boynuz kulağı geçer mi demeliyim bilmiyorum ama Lee Rang rolü ile evimizin küçük tilkisi Kim Beom abisinden rol çalıyordu. Law School ve Ghost Doctor dizileri ile rüştünü ispatlayan yakışıklı oyuncu başrolden farksızdı. Bu dizideki ikinci adam demek biraz ayıp olur.
Bence dizinin ana kadrodaki 4 isimde başrol gibiydi. Bu sezon yeni katılan isimlerden biri olan Cheon Mu-Young karakteri ile Ryoo Kyung-Soo’ydu. Itaewon Class dizisinden bizde yer eden oyuncu burada da oldukça başarılıydı. Oyunculuklar profesyonel bir seviyedeydi. Ve bu sezon yeni katılan diğer isim Ryu Hong-Joo rolü ve dizinin kadın oyuncu kontenjanından Kim So-Yeon. Tek kelime ile bayıldım. Oyunculuğuna da oynadığı karaktere de bayıldım. Kendisini, Taxi Driver dizisinin 2.sezonunun sonunda 3dk görmüştük ama bana bir şey ifade etmemişti. Tanıyan izleyiciler o kadarcık dakikasına bile baya bir yükselmişlerdi. Bunun nedenini şimdi biraz daha iyi anlamış oldum.
Bunların dışında ilk sezonun güzel yanlarından olan Goo Shin-Joo(Hwang Hee) & Sunwoo Eun-Ho(Kim Yong-Ji) çifti de 2. Sezonda boy gösteriyordu. Onları görmek güzeldi. Günün sonunda benim söyleyeceklerim bu kadar. Dizi ile ilgili genel düşüncem ise; ikinci sezonun bambaşka bir dizi olarak ilki izlenmeden bile izlenebileceği yönünde.
YORUM:
Dizilerde ikinci sezonun, ilk sezonu aşması, üstelik bunu ilk sezonun kurduğu hikaye kurgusundan ödün vermeden yapması nadir görülen bir durumdur. "Tale of the Nine-Tailed 1938" bunu son derece iyi yapıyor.
Bu yeni sezon, ilk sezonu harika yapan unsurları korumayı başarıyor: Lee Yeon ve Lee Rang kardeşler ve onların karmaşık ama kırılmaz bağları ve zengin Güney Kore folkloruna dayalı fantastik bir dünya. Bununla birlikte, daha iyi bir tempo, daha sıkı bir olay örgüsü ve daha iyi kötü adamlar ve arka plan ile orijinalini aşıyor bence. Dizinin neredeyse tamamının Mr. Sunshine dizisinin setinde çekilmiş olması da izlerken zaman zaman nostaljik anlar yaşattı. Hatta dizi aynı seti kullanmasını sahiplenerek, Mr. Sunshine dizisine birçok gönderme yapıyor. Birçok paralel sahne ile gözlerimizi yaşartıyor.
Orijinalin en büyük kusuru başrol kadın oyuncuydu. Lee Yeon ile aralarındaki kimya eksikliği ve donuk oyunculuğu ilk sezonda sevmediğim tek şeydi. Ve sadece onun bu sezon olmaması bile ikinci sezona bir şans vermek için yeterli bir sebep.
Keyfin büyük kısmı karakterler arasındaki mükemmel kimyadan geliyor. Lee kardeşler arasındaki olağanüstü yoldaşlığın ötesinde, Dağ Tanrısı üçlüsü arasındaki dostluk da aynı derecede ilgi çekici. Mizah, komik durumlar ve esprili diyaloglar her şey yerli yerinde. Dizinin geçtiği dönem itibariyle gergin tonu, mizah ve entrika, bölümleri sıkılmadan izlettiriyor.
Yazarın bazı kusurları bu sezonda hala mevcut. Senaryodaki olay örgüsündeki boşluklar her ne kadar 2. sezonda biraz daha az belirgin olsa da yine de göze çarpıyor.
İkinci sezon tam da ilkinin bittiği yerden devam ettiği için; daha iyi, daha mutlu ve yaşamı daha çok seven bir dokuz kuyruklu tilki görüyoruz. Bu yüzden ikinci sezonun başrol kadın karakteri Ryu Hong-joo ile kimyası da duygusal olarak karmaşık olmayan, esprili ve keyifli bir arkadaşlığı da diziyi izlettiriyor.
Küçük kardeş Lee Rang'ın sürpriz gücünü bir anlık olsa da görmek ve onun aşk hikayesini de seyretmek keyifliydi.
3. sezonun şimdiden duyurulmuş olmasıyla, sabırsız bekleyiş başladı.
Benim Puanım: 10 üstünden 13
OST:
Kihyun - Full Moon
Thama - Kiss The Rain
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
3 notes · View notes
remainingkenobi · 1 year ago
Text
The Punisher
"The Punisher" dizisi, Marvel karakteri Frank Castle'ın hikayesine odaklanan bir aksiyon-drama dizisidir. İlk sezonu 2017'de yayınlanmıştır. İntikam ve adalet temalarını işleyen dizi, Castle'ın geçmişinden gelen acılarla başa çıkma sürecini anlatır. Jon Bernthal'ın performansı, Castle'ın karmaşık duygusal dünyasını başarılı bir şekilde yansıtmaktadır.
Dizi, aksiyon sahneleriyle dikkat çekerken, Castle'ın içsel çatışmalarını derinlemesine ele almasıyla da bilinir. İkinci sezon, Castle'ın geçmişiyle ilgili daha fazla detay sunarken, yeni karakterleri ve entrikaları da içerir.
"The Punisher", karanlık tonu, şiddet sahneleri ve karakter derinliğiyle öne çıkar. Ancak, izleyici uyarısı olarak, dizinin şiddet içeren sahneleri ve olgun temaları bulunduğunu belirtmek önemlidir.
11 notes · View notes
pamiele · 6 months ago
Text
Eskiden bi diziyi bitirdigimde ilk tumblra kosup saatlerce giflerini izlerdim, sevdigim sahneleri rb yapardim 🥹🥹🥹 bugün bitirdiğim dizi eski oldugu icin hicbir yerde editi yoktu diye tekrar buraya koştum ve tumblr yine yüzümü güldürdü 🥲
5 notes · View notes
pinhanmai · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1. Altıncı His
Sonu asla beklemediğim bir şekilde bitmişti. Gerilim, hafif korku içeren bir filmdi. Baş karakterlerimizden Cole akranlarından farklıdır, sorunlu bir çocukluk geçirmektedir. Psikologumuz Crowe ise geçmişte Cole'unkine çok benzer bir vaka almış ve üstesinden gelememiştir. Şimdi Cole ile hatasını telafi etmek istemektedir. Birlikte bunu aşmak için bir serüvene çıkarlar. Belki de sandığımızın aksine Cole 6. hissi ile Crowe'a yardımcı olmaktadır.
2. Gurur ve Önyargı
Filmi kitabın altında kalmayan nadir yapımlardan. Öncelikle aynı isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim. Kitabı okuduktan sonra filmi izlemek adeta sahneleri yaşıyormuşsunuz hissini veriyor. Şimdi konuya gelelim. Hikayemiz 2 kutup üzerine yoğunlaşmıştır: Gurur ve Önyargı. Önyargı'yı Elizabeth üstlenirken Gurur ise Mr.Darcy tarafından temsil edilmektedir. Birbirlerine karşı garip bir çekim duymaktadırlar ama çevrelerince her bakımdan kısıtlanırlar. Adeta 'ayrı dünyaların insanıdırlar'. Bakalım Gurur ve Önyargı bariyerini aşabilecekler midir yoksa altında kalıp tüm zerrelerine kadar parçalanacaklar mıdır?
3. Parasite
Komedi,dram, aksiyon vb. çeşitli türleri içinde barındıran bir film. Film ana hatlarıyla biz planlar kurarken hayatın da bizim üzerimizde planlar kurmakta olduğunu anlatıyor. Bunla ilgili bir alıntı bırakıyorum:
~ Ki-woo, ne tür bir plan asla başarısız olmaz biliyor musun? Hiç plan yapmamak. Çünkü bir plan yaparsan, hayat o planını hep bozar.
Dizi-Film Önerileri 3
11 notes · View notes
Text
Gece gece duygusal dizi sahneleri açıp ağlamak 🤝🏻 ben
6 notes · View notes
mrssalvatorediaries · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
53 notes · View notes
temkinlifuturist · 2 years ago
Text
Wunderwaffen
Tumblr media
Çizgiroman okumayı ve çizgiroman dükkanlarını gezmeyi çok severim. Yine bu gezmelerden birisinde raflarda WUNDERWAFFEN adlı dergi boyu bir çizgiromana rastladım. Alfa Yayınları tarafından Türkçeye çevrilmiş ve basılmıştı. Eski nesil uçakları sevdiğim için sayfalarındaki görseller ilgimi çekmişti. Çizgiromanın çizilme tarihi 2011. Bu nedenle dehşet bir taraviri kolleksiyonuna sahip dostumdan yardım istedim ve elindeki taraviri malzemeyi edindim. Kolleksiyonun biraz eksikleri olmasına rağmen seri hakkında fikir edinmemi sağlamıştı.
Tumblr media
Serinin yazarı Richard D. Nolane. 1955 doğumlu Fransız yazar-çizer.
Dergi Fransız Soleil Yayıncılığın çalışması. Bu ekip “ikinci dünya savaşı bu şekilde bitmeseydi bugün neler yaşardık” senaryosunun pek çok versiyonuna çalışmış. Ekipte ana çizim MAZA’ya ait. Ancak ilginç bir şekilde Sırp kökenli çizerlerin desteği yoğun. Jovan Ukropina, Zeljko Vladetic, Desimir Miljic, Desko, Marko Nikolic.
Tumblr media
Digikore Studios çizimleri renklendirmiş. Bu stüdyo grafik renklendirme, VFX üzerine grafik animasyon stüdyosu. Çizgi roman, bilgisayar oyunları ve film görsel efektleri üzerine çalışıyor. VFX üzerine çalışan ekibin hemen hepsi Hintli. Jumanji, Stranger Things, Transformars, Titanic 3D, Vortex, Expandables, Ninja Turtles, Need for Speed, Hayalet Sürücü, Deadpool gibi pek çok sinema filminde çalışmış. Holivut’un vazgeçilmez firmalarından. ( https://digikorevfx.com/ )
Wunderwaffen’de Ana çizer olarak MAZA adı geçiyor ve bazı çizgiroman sitelerinde 1924 doğumlu Kübalı sanatçı Heriberto Maza olduğu yazılıyor. Soleil Yayıncılığın sayfasında MAZA nın kim olduğu konusu muallakta bırakılmış. Azıcık karıştırınca bu çizerin 1965 Bosna-Hersek doğumlu MAZA olduğu ortaya çıkıyor. Yine de asıl adını bulamadım.
Tumblr media
https://mazastrip.blogspot.com/
Wunderwaffen birkaç alt seri ile birlikte yayınlanmış.
Wunderwaffen 25  sayılık, 21. Sayı Mayıs 2023’te yayınlanmış – İlk sayısı 2012 de yayınlanmış.
Wunderwaffen -Mission Secrets -3 sayı  (2019-2021-2022)
Wunderwaffen – Spaca Reich – 5 sayı – 2015 -2017-2018- 2019- 2022 ye aralıklı yayın
Wunderwaffen – Zeppelin’s War -  4 sayı -2014-2016 – 2018- 2021
Tumblr media
Serinin yaratıcısı Nolane ve Maza’nın dünyasında  takvim 1946 yılında durmuş. Normandiya çıkarması başarısızlığa uğramış. Savaş havada sürüyor. Almanların güç uğruna savaş teknolojisinde başlattığı yarışa Amerikalılar, ucundan Fransızlar ve bozguncu olarak İngilizler katılıyor.
Tumblr media
Maza’nın havacılık terminolojisi, uçaklar, uçuş tarihi, uçuş teknolojileri konusunda oldukça kapsamlı bir bilgisi var. Uçak modellerini çok iyi yansıtmış. Savaş sahneleri göz alıcı.    
Ağırlıklı olarak savaş sanayinde ortaya çıkan fantastik denemeleri, devamlılığı olmayan veya üstü örtülmüş çalışmaları göz önüne çıkartan bir öyküleme. Wunderwaffen tarihi değiştirebilecek konseptlere ve uçak tasarımlarını inceleyen, havacılık temalı bir dizi olarak tasarlanmış.
What if
Eğer böyle olmasaydı, zamanın akışı nasıl olurdu çeşitlemesinin Nazi Almanyası ve Hitler karakteri üzerindeki örneklerinden birisi. Nazi Almanyasının bütün karakterleri (Gobbels, Goering, Hesse vd) her macerada boy gösteriyor. Askeri olarak Alman ordusu, araçlar, rütbeler, olay kurgusu çok iyi çalışılmış. Sonra da gerçek zaman akışı Normandiya çıkartmasında kırılarak “eğer ollmasaydı ne olurdu” senaryosu yazılmış.
Tumblr media
Bu seri ile ilgili pek çok eleştiri var. Nazi propagandası yaptıkları iddia ediliyor. Seriyi oluşturan ekibin ağırlıklı Sırp kökenli olması şüpheleri arttırıyor. Nazi Almanyasının görkemi, kudreti, gücü resimlerde yansıtılıyor.
Ancak komplo teorilerini kıran bir durum söz konusu. O da bütün görsel Nazi ihtişamına karşın, öykü senaryosu, anlatılanlar, kahramanların konuşmaları bu etkiyi köreltiyor ve başka tarafa akıtıyor. Ciddi bir sistem eleştirisi var, Hitler saplantılı bir ruh hastası olarak kimlikleniyor, Hitler, Himmler’in kuklası halinde, etrafındaki herkes güç sarhoşu ve kişisel çıkarlar peşinde. Diğer taraftan Amerikan, İngiliz ve Fransız başkanları ve diğer siyasetçilerin kirliliği, çıkarcılığı, sahtekarlığı, kumpasları epeyce ortaya dökülmüş. Churchill’in entrikaları, Amerikan Başkanı Lindberg’in Hitler özentisi güç yönetimi epeyce kurcalanmış. Bir tek De Goulle hakkında yandan çarklı yaklaşımlar var.  Malum dergi Fransız kökenli. O kadar da olsun.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Seride Nazi Almanyasının askeri teknolojide yaptığı gizli çalışmalar senaryonun taşıyıcı parçası olmuş.
Ben okuduğum kadarıyla ilginç buldum. Hatta bazı tarihi olaylar hakkında hatırlatmalar iyi oldu. 
Teknolojinin NİYE insanları yok ederken bu kadar ilerleyebildiğini yeniden fark ederek hafifçe ürperdim.
İyi ürpermeler.
6 notes · View notes
umuthalavar · 2 years ago
Text
Unlock my boss dizisini bitirdim, aklımda kalacak bir dizi olduğunu söyleyebilirim. Sürükleyici ve heyecanlıydı. Yapay zekayı tekrar sorgulattı. Ayrıca ters köşe oldum. Fantastik zannediyordum ama güzel bir şekilde gerçekliğe bağladılar. En sevdiğim karaktere hiç gönderi yapılmamış, tüm etiketleri dolandım :/ mafi'yi öldürmeseler bence çok daha tatlı olurdu. 12 bölüm için hızlı bir final olmuş. Bence son kısımda biraz daha mutluluk sahneleri olabilirdi. Neyse tadı damağımızda, gerisi hayal gücümüzde kalsın.
6 notes · View notes
carsisiztellal · 2 years ago
Text
Bir gece şeytana uyup iradesiz gibi önüne konan bir dizi yanlışı hiç itiraz etmeden yapan üniversite öğrencisi gencimiz bir anda kendini vahşi bir cinayetin baş şüphelisi olarak buluyor. 3. Sınıf bir avukat genci kurtarmaya çalışıyor. Ama çok da çalışmıyor. Alkol ve uyuşturucunun tüm kötülüklerin anası olduğunu iliklerimize kadar hissettirmesi, avukatın "gerçek" bir davayla uğraşırken geçirdiği karakter gelişimi ve saf bir genci birkaç ayda bambaşka bir insana dönüştüren adaletin ve hapishanenin manyakları ile sevdiğim bir dizi oldu.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kahramanlaştırılmış karakterlerin ve mucizevi olayların olmaması dizide en sevdiğim şey. Tabii korenin en iyi ağlayan erkek oyuncusu da yine hıçkırıklarını konuşturmuş.
Bir de avukatın yüzü gözü yara içinde mahkemedeki son çırpınışları olan savunması, en iyi mahkeme sahneleri listeme alt sıralardan giriş yaptı.
2 notes · View notes
keemlenyekun · 2 years ago
Text
İzlemekten korktuğum film: SONBAHAR
Özcan Alper'in bu muhteşem filminden Urfalı bir arkadaşım vesilesiyle haberdar olmuştum üniversitenin son yılında. CDleri döndü dolaştı da izleyememiştim. Sonra sınavlar iş hayatı derken hep arada kaynadı film. Olur ya işte bazen bir kitap ya da bir film hep sıradadır.
Silivriden çıktıktan sonra cezaevi filmleri, müzikleri tahammül edebileceğim şeyler değildi. Ezel'de silivri sahneleri vardı misal ondan sebep diziyi izlemeyi bıraktım. Çünkü na şu köşede ağlamışım ben adamlar dizi çekiyor. ahahahah.
Yaralar kabuk bağlıyor nihayetinde. Canını çıkarsa da bağlıyor.
Yine de ısrarla bu filmden, Yusuf'un hikayesinden, Kolivarın sesinden uzak durdum. Kaçtım diyelim. Bir yerde yusuf orti mi çalıyor, topukla oğlum sercan.
Sonra şu travma geçsin diye tam da bu filmin çekildiği yere Hopa'ya, Kemalpaşa'ya yaşamaya gittim. Yusuf'un otobüsten indiği yerde yağmur yağarken çay içtim. İçmişim daha doğrusu. Orada yaşarken dahi bu filmi izleyecek cesareti bulamadım kendimde. Kemalpaşada bir buçuk senenin ardından evlenmek için Samsun'a döndüğümde sevgili eşimin varlığından aldığım cesaretle izledim nihayetinde.
İnsan ağlasa atacak içindeki sıkıntıyı ama ağlayamıyorsa atamıyor kalıyor içinde. Yusufun dağlara baktığı yerde kalması gibi kalıveriyor.
Travmalar geçiyor. Yusuf gibi ölmüyoruz, belki güçleniyoruz. Geçip giderken de koca koca ağrılar bırakıyor.
Artık cezaevi filmlerini izleyebiliyorum.
Sevgili yusuf, sen en mutlu olduğun hopa kemalpaşaya ölmeye gittin bense hayat bulmaya gittim. Hayat buldum bu garip ilçede.
İstanbuldan Trabzona uçakla geçtikten sonra hopaya havaşla geçtim bir gün. Hopaya vardığımda saat gece dörttü. Kemalpaşaya gitmek için taksi param yok, minibüs bekleyeceğim. Yol kenarı çorbacısına gidip çorba içtim. Hopada adını bilmediğim parka oturdum. Gürcistana giden kamyonların ve dalgaların sesi dışında hiçbir şey yok. O sabah bir dönüm noktasıydı hayatımda. Yeni bir hayatın ilk günü gibi. Nekahet dönemi sona ermişti. Aşıktım. Nefret ettiğim İstanbulu sevmiştim. Bu garip ilçeyi seviyordum, garip insanlarını seviyordum. Gürcülerle kavga ediyordum nevresim satarken ama gürcüleri seviyordum, tek tük ermeni müşterilerimizi seviyordum, Rusça konuşan ama bazısı rus olmayan müşterilerimizi seviyordum. Havlu katlamayı, nevresim satmayı, masa örtüsü övmeyi seviyordum. İlçenin soba yanan kahvesinde millet biralarını içerken maç izlemeyi seviyordum. Bana farklı düşünmeyi öğreten rahmetli Osman Amcayı seviyordum.
İşte filmdeki gibiydi, ölmeye gelmiştim buraya ama yusuf gibi ölmedim ya da öldüm de dirildim. Daha uygun gibi bu.
Teşekkürler Kemalpaşa.
Bir gün dükkana rus bir aile geldi. Batuma tatile gelmişler, türk pamuğu almadan gitmek olmaz değil mi? üstelik nerdeyse bedava. Ailemiz bir anne bir baba iki tane kız çocuğu iki tane de erkek çocuğu. Gürcüceyi çat pat anlarım da rusça hiç yok. Sadece da ve spasiva. Yanımda çalışan gürcü nestani biliyor ama. O konuşuyor, Türkçeye çeviriyor. Nevresimler havlular masa örtüleri sattıkça satıyoruz. 2000 lariye yaklaştı satılan mal. O zaman lari iki tl. şimdi yedi tl. İyi ticaret candır. Poşetledik çuvalladık. İş pazarlığa kaldı. Ama bu ailede herkes yarmagül. Tamam ben de iri bir adamım. Kabul edelim baya yarmayım yani. ahahahahah. Ama bu ailede baba iri kadın ondan da iri. Rus gülle takımı sporcusu gibi. Adamla el şıkışıyorum, Nestan ne diyor diyorum, Adam kurban pazarlığı gibi elimi sıkıp sallıyor, sonra kadın birden işe dahil oldu, kafakola aldı beni. Ablam napıyorsun. öğrenmiş gibi türkçe hadi hadi diyor bir de. Ben para gitmesin diye gülüyorum ama temastan hoşlanmam, hele ki terli bir yabancıyla temastan hiç hoşlanmam. Ama 2000 lari çok para birader. Ablacım bıraksana. Nestan da gülüyor, kadının kocası da gülüyor. Kadın meğerse gerçekten güreşçiymiş. Gülleyi yanlış bilmişiz de sporcuymuş. Yüzüme ter bulanmış halde mecbur kabul ettik indirimi.
Bu da garip bir kemalpaşa anımdır.
Sevgili özcan alper. Filmle hayatımızı acıttın ama dirilmeye de yardım ettin. Sana da çokça teşekkürler.
Sayın defter üzülelim hadi. Ölmedik diye de sevinelim. Yusuf hopada bakıyor karadenize. Ben ofisin camından samsundan bakıyorum karadenize.
vesselam.
youtube
5 notes · View notes
aylakmadamfilm · 2 years ago
Photo
Tumblr media
YERLİ DİZİ
Mezarlık
   4 bölümlük dizi ama bölümler baya uzun. Konu güzel, her bölüm bir film havasında birce akalay da rolüne çok yakışmış.  Konular kadın cinayetleri gibi, siyanürle altın çıkaran maden şirketleri gibi güncel, taze konular. Fazla aksiyon yok diye eleştirenler olmuş. 1 bölümün 2 saat olması dışında eksisi yok bence.
Kuş Uçuşu
    Daha iş ortamına yeni adım atmış bir kızın, yıllarını o mesleğe adayanların hayatlarını mikser gibi karıştırdığı dizi. Seyircinin aklı ile biraz fazla dalga geçilmiş gibi. Mantık hataları çok. Ama merakla ve çarçabuk kendini izletti.
Pera Palas’ta Gece Yarısı
   Şu dizi çıktığında o kadar yerden yere vuruldu ki neredeyse sıfır beklentiyle izledim ve sonuç: çok beğendim. netflix türkiye'nin en iyi işlerinden birisi bana göre. filmler ve filimler de anlattığına göre otel ayrı bir platform olarak inşa edilmiş. sırf o dönemin içinde hissetmek için bile izlenir.
Zeytin Ağacı
Konusunu ilginç bulduğum dizi.3 kadının hikâyesini de sevdim, izlemesi kolay, yormuyor. Arka arkaya sıkılmadan kolayca bitirdim.Terapi sahneleri çok ilginçti.Geçmiş sahneleri de yormadı, ilgi çekiciydi. Renkler, atmosfer iç açıcıydı.Fırat tanış ve karakteri cuk olmuş diyebilirim Cunda ve ayvalık havasına da bayıldım.
  Devamı gelse de ayıla bayıla devam etsek.
3 notes · View notes