#bilmediğini bilmemek
Explore tagged Tumblr posts
damladanummana · 1 year ago
Text
Cahil
Bir yerlerde bir yazı okumuştum. En çok birlikte olduğunuz 5 kişinin ortalamasıymışız. Ondan sebep çevrenizdeki insanları iyi seçin. Beş akılı insanla birlikteyseniz altıncısı sizsiniz, beş zengin insanla birlikteyseniz, altıncısı sizsiniz, beş cahil insanla birlikteyseniz, altıncısı sizsiniz, dahası sizin hayal gücünüz. Siz siz olun, ne olursa olun etrafınıza bilge insanları dâhil edin, cahil ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
lovelyyfluff · 5 months ago
Text
Yolculuk | Sonsöz
Tumblr media
Sora: Zzzz... Zzzz...
Tsumugi: Natsume, Sora, beklettiğim için üzgünüm.
Tsumugi: —Aa? Sora uyuya mı kaldı?
Natsume: EveT. Konserden sonra yorulmuş olmaLI.
Tsumugi: Yani, sana sürpriz yapmak için çok uğraştı nasıl olsa~
Natsume: Ee, Switch'in konseri nasıl geçTİ? Buranın sahibi beğendi Mİ?
Tsumugi: Evet! Oldukça memnun kaldı. Hatta gelecekte bizi kendi istekleriyle bile iş için çağırabileceklerini söylediler.
Natsume: Nasıl olsa Switch herkesi büyüleyeBİLİR, değil Mİ?
Natsume: Yine dE, burada kendimi kaybettim ve Sora'yı endişelendirDİM. Orada burada hatalar yapTIM...♪
Tsumugi: Öyle oldu. Bu kadar içine kapanık davranmana gerek yoktu, Natsume~
Tsumugi: Neden bana en başta yüzme bilmediğini söylemedin? Ah, sadece şu olsaydı...
Tumblr media
Tsumugi: —Ay, canım yandı!?
Tsumugi: Tam da anlaşıyorduk ama...
Natsume: Öyleyse salak salak şeyler söyleME...
Natsume: ...ŞeY, yüzmeyi bilmemek havalı değil diye düşünDÜM...
Tsumugi: Hiç de bile~
Tsumugi: İnsanlığın suyu ilk defa keşfettiği bir zaman vardı, değil mi?
Natsume: Ha...? O ne alâka şimDİ?
Tsumugi: İnsanlar, karşısına bilinmedik bir şey çıktığında kimisi meraklanıp keşfetmek ister, kimisi de önlem alır ve uzak durur.
Tsumugi: Sen de o ikincisi gibisin, değil mi? Önlem almak bir suç değildir!
Natsume: Ee... Bana iltifat etmeye mi çalışıyorSUN...?
Tsumugi: Tabii ki.
Tsumugi: Yani, ben bunları pek dikkate alan biri değilim. Sora ise hep meraklı ve gözünü ayırdığın anda fırlayıp giden biri.
Tsumugi: Bu yüzden aramızda senin gibi tam ortada olan biri bulunması iyi bir şey, Natsume♪ Dengeyi sağlıyorsun.
Tumblr media
Natsume: ......
Tsumugi: Bir düşün, amuda kalkmak daha kolaydır, çünkü üç temas noktasıyla daha iyi denge kurabilirsin.
Natsume: Ha? Bizimle ne alâkası var buNUN? Havalı bir konuşma yapacaksın sanDIM, nasıl her şeyi bir anda mahvetTİN?
Tsumugi: Ha? Havalı olmaya çalışmıyordum ki?
Natsume: Of, tam da senlik bir davraNIŞ, Senpai.
Sora: Uuu, hmm~...?
Tumblr media
Natsume: AhH, Sora uyanDI.
Sora: Ah...! Üzgünüm! Sora uyuyakalmış~
Natsume: Sorun deĞİL. Böyle karmaşık bir büyü yaptıktan sonra yorulmanı anlıYORUM.
Tsumugi: Bugün oldukça çalıştın, değil mi, Sora?
Sora: Sora'nın büyüsü işe yaradı mı, Shisho~?
Natsume: Tabii ki yaraDI. Etrafımda sizin gibi birbirinden mükemmel büyücüler vaR, bu yüzden hep mutlu hissediYORUM.
← Önceki bölüm ◆
2 notes · View notes
epifizz · 2 years ago
Note
Şu aralar çok moda herkes birbirine cahil diyor. Peki epi nedir cehalet kime cahil denir?
Cehaleti bilmemek olarak tanımlamayı uygun bulmuyorum, hepimizin bilmediği şeyler var en nihayetinde. Cehaleti bir durumdan ziyade bir tutum olarak görüyorum. Bu noktada bence cehalet sistematik olarak öğrenmeye, bilmeye karşı bir reddediştir. Bu birçok farklı şekilde olabilir, kişi kasten kendini bilgiye bilinçli şekilde kapatabilir mesela (bazı inanç meselelerinde görülebilir bir tutum bu). Ama cahil kimselerde görülen en yaygın tavır bildiği yanılgısına kapılmasıdır bence. Çünkü bildiğini varsayıyorsan zaten ekstra öğrenme isteği duymazsın. Öğrenmek, önce bilmediğini kabul etmekle başlar. Ben böyle bakıyorum en azından. Bizde her şeyi en iyi bilen insan sayısı oldukça fazla ve bu insanlar dediğin gibi diğerlerini hiçbir şeyi bilmemekle suçluyor. Bu noktada Sokrates'in hiçbir şeyi [tam olarak] bilmediği bilgisini bilmesi, en bilgece tutummuş gibi geliyor çünkü bu tutum insanı potansiyel olarak her şeyi öğrenebilecek esnekliğe ulaştırıyor.
15 notes · View notes
313-silistrevi · 11 months ago
Text
Terk mertebesine gelince:
Tartışmayı, suçlamayı, talep etmeyi, rekabeti terk etmek, hakkını elinden alan şeyin kusurunu görmezden gelmek, onu ararken araştırmayı bırakmak, insanların kusurunu görmezden gelmek, hiçbir şey bilmediğini bilmemek. büyüklere saygı göstermek, karşıdakinin kutsallığını korumak, küçüklerin terbiyesine önem vermek onların kabahatidir.
وأمّا مروءةُ التّركِ: فتركُ الخصامِ، والمعاتبةِ، والمطالبةِ، والمماراةِ، والإغضاءِ عن عيبِ ما يأخذه من حقِّك، وتركُ الاستقصاءِ في طلبهِ، والتّغافلُ عن عثراتِ النّاسِ، وإشعارُهم أنّك لا تعلَم لأحدٍ منهم عثرةً، والتّوقيرُ للكبيرِ، وحفظُ حرمةِ النّظيرِ، ورعايةُ أدبِ الصّغيرِ.
ابنُ القيّم | المدارج
323 notes · View notes
worklifeoptimizer · 1 year ago
Text
"Bilmemek Ayıp Değil, Bilmiyorum Demek İyidir!"
Arkadaşlar, itiraf ediyorum, eskiden bilmediğimi saklamaya çalışırdım. Ama sonra fark ettim ki, bu aslında kendime ve çevreme yaptığım en büyük kötülük! “Bilmediğini bilmek en iyisidir” sözü benim hayatımın dönüm noktası oldu. Artık bilmediğimi rahatça söyleyebiliyorum, öğrenmeye açık olduğumu gösterebiliyorum. Ve biliyor musunuz? Bu, beni hem daha saygın hem de daha mutlu bir insan yaptı. Peki…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
turgutsanfav · 1 year ago
Text
Hüzünler çöker insanın dört bir yanına. sağına, soluna, önüne, arkasına ,en önemlisi bitiremediğin düşüncelerine. hiç bir şey dile gelmez, ne içtiğin bir sigara ,ne içtiğin başka bir şey. kendini dinlersin ama aynadaki eşkal konuşmaz seninle .bir sen varsın, birde seni hem büyüten, hem küçülten sesler. hangi sesler bunlar, bir şeyler , bir şeyler . hangi birini dinleyesin ki , hangi biri düşman, hangi biri dost , teraziye koyarsın ama iki taraf da ağır basar. bilmek kötü, bilmemek daha kötü, bildiğini sanmak kötü, bilmediğini sanmak kötü . sanki bir çay bardağındaki leke gibiyim, ne kadar yıkansam da, kullanıldıkça yine aynı yerden leke alan . ben nerden geldim. kim için geldim ,kime geldim, neyi hissetmeye geldim . yetmedimi bu doluluk. nehir olsa taşar, benim niye taşmaya hakım yok , benim niye sırtımda bir bayrağım yok . üstünde refret, kahır, acı rengi olan beni temsil eden.kendi kendimi yiyip bitirincemi son bulucak ,amacım bu mu. mutlu olmak da var, mutsuz olmak da . neden çok şey var, neden çok olanları hep seçmek zorundayız. ben kendimi seçmek istiyorum, kendim beni seçmek istiyormu, ben beni seçemiyorken. ben neden sonu olmayan sonsuzlukları seçeyim. ben herşeye küstüm, bu dünyaya ,diğer dünyaya . ben kendi sesimi duyamıyorken bu dünyada, gerçek olan diğer diyarda duysam faydası ne. herkesin sesini duyarken ,kendi sesime uzak olmak ,bir şeyleri yaşamak için sonunda belirsiz düşünceler içinde acı çekmemi gerektirmez .hangi karanlıkdayım, hangi aydınlığın içinde karanlık oldum .
0 notes
creathinks-seo · 1 year ago
Text
Çalakalem, kültür, edebiyat, müzik, sanat, gezi başlıkları altında yazı, değerlendirme ve eleştirilerin yer aldığı bir çevrimiçi dergidir.
……….
Sonra uyandım. Size seslendim, yanıt vermediniz. O zaman kalktım. Kapınıza gittim bağırdım. Uyuyabileceğiniz hiç aklıma gelmedi. Sonunda: Ne var? dediniz. Ben de: Size şunu anlatmak istiyordum, dedim; iyi ya da kötü yazmak, yazılanın güzel ya da çok güzel olması, bir kitabın ortak değil, kişisel bir doyum getirebilmesine yetmez. Ayrıca, öyle gelişigüzel yazmakla, kendini koyuverip hiçbir şey düşünmeden yazdığına kendini inandırmaya kalkışmakla iş bitmeyeceği gibi, çılgınlığı her an denetleyecek güdücü bir düşünceyle yazmak da sizi bir yere götürmez. Düşünce ve ahlak ve de insanoğlunun en sık rastladığı şeyler, örneğin köpekler, bunlar da yetmez, hem yetmez, hem de öyküyü başlangıcından öğrenmek ve her okuyuşta bilmediğini daha da derinden bilmemek isteyen insan yaradılışıyla bağdaşmaz.
Dahası, düzeltmeden yazmak gerektiğini söyledim size, ille de hızlı, çalakalem değil, hayır, ama kendi bildiğince ve o sıradaki yaşantınıza göre yazmak, yazıyı içimizden dışarıya atmak, hor kullanmak, evet, üstüne düşmemek yazının, hiç, ama hiçbir şeyi ayıklamadan, olduğu gibi bütünüyle bırakmak, hiçbir şeyini, ne hızını ne de yavaşlığını hiçbir şeye uydurmaya kalkışmamak ve her şeyi kendi oluşumunda, olduğu gibi, olduğunca bırakmak.
Marguerite Duras (Bir Kış Günü Öğleden Sonra)
Türkçesi: Adnan Benk
0 notes
edanarlky · 1 year ago
Text
Day 2
There is great power in not knowing. Not knowing what is next, not knowing what to decide, not knowing how youwill make it to where you know you want and need to be.Every given moment contains within it doorways of opportunity, and when you choose to walk through one, you make realities available to you that were once invisible. When you do not know what is next, you enter the realm of infinite potential. Instead of trying to plan your life so safely and so succinctly, you can begin to plan for the moment, the joy, the journey. Instead of living on autopilot, you can learn how to continuously meet the ever-changing, ever-possible now. When you finally admit that you do not know what is next, you enter the golden vortex—the space between everything you know you’re meant for and anything you had previously imagined to be.
Bilmemenin büyük gücü vardır. Ne olduğunu bilmemek sonra, neye karar vereceğini bilmemek, nasıl olduğunu bilmemek istediğini ve olması gerektiğini bildiğin yere ulaşacak. Verilen her an, içinde fırsat kapıları içerir ve içinden geçmeyi seçtiğinizde, bir zamanlar görünmez olan sizin için mevcut olan gerçekler. Ne zaman sen sırada ne olduğunu bilmiyorsun, sonsuz alemine giriyorsun potansiyel. Hayatınızı bu kadar güvenli bir şekilde planlamaya çalışmak yerine ve yani kısaca, şu an için neşeyi planlamaya başlayabilirsiniz,yolculuk. Otomatik pilotta yaşamak yerine öğrenebilirsiniz sürekli değişen, her zaman mümkün olanla sürekli olarak nasıl tanışılır şimdi. Sonunda ne olduğunu bilmediğini itiraf ettiğinde sırada, altın girdaba girersiniz - aralarındaki boşluk amaçlandığını bildiğin her şey ve istediğin her şey daha önce hayal etmiştim.
0 notes
benmisim · 2 years ago
Text
cahilliğin en ağır tarafı neyi bilmediğini bilmemek. kafayı yicem.
1 note · View note
akilfikirgezegeni · 2 years ago
Text
CEHALET
1. Bilmemek
2. Bildiğini bilmemek
3. Bilmediğini bilmemek
4. Taammüden cehalet
içaforiz
0 notes
turkudostu61 · 3 years ago
Text
Tumblr media
0 notes
sizenebayim · 3 years ago
Text
Kimisi bilmem der, bilir; kimisi bilir bilmezlenir. Kimisi bilmediğini bilmez, bilirim der; kimisi bildiğini bilmiyor zanneder. Bilmemeyi bilmekle, bildiğini bilmemek aynı değildir. Kurtulanlar, bilmediğini bilenlerle bildiğini bilmeyenlerdir. Onlar birbirini bilir, birbirinden bilir, birbiriyle bilir. Ben dahi bildim, çünkü aşk işinde âşıkın mâşuka vuslatı cümle âşıklara âşikâr olur.
/İskender Pala
32 notes · View notes
karizmaxi · 3 years ago
Text
Embesil bir kesimde şöyle bir durum var. Bir şey bilmemeyi kendine yediremiyor. Arkadaşım bilmemek ayıp değil bilmediğini kabul etmemek embesillik. Cehaletinden kurtulursan daha çok şey öğrenebilirsin zaten.
2 notes · View notes
incehareket · 3 years ago
Text
eski bir hikayenin püskülleri
handiyse 20 yıl önce, 17 yıl diyebilir miyiz, bence diyebiliriz, bir bakış beni, daha yeni yeni ben olmaya çalışan hevesli, kendini tanıtmaya çırpınan o kızı yerle yeksan etmişti. bu bakışın izini bunca zaman nasıl üzerimde taşıdım bilmiyorum. her yeni buhran bana o bakışı, o küçümser bakışı hatırlatıyor.
bir zamanlar hem dostum olan ama bir yandan da beni küçümseyen, hor gören o kadının şimdiki paylaşımlarına bakıyorum da ne kadar sığ, ne kadar anlamsız, ne kadar telmaşa, yapay, sahte, saçma... orijinal tek bir cümlesi yok. yaptığı alıntılar da klişeladenin klişesi. neyse ne, o mu beni küçümsemişti, hem de hani yılların geliştirdiği tecrübelendirdiği şu halinden 17 sene ötede? nesi vardı onun, ne vardı cebinde, ne biliyordu benim bilmediğim? bazı nakaratları tekrar ediyordu, birkaç başlık, birkaç isim... bilmediğim isimleri biliyor olmasının cezasını ben mi çekiyordum, bilmemek de değildi benimkisi, bilememekti.
bir sebepten karşıma çıkan her şeyin -nazarımla, teveccühümle, hakkında düşünmemle- zaten hakkını veriyordum fakat bu benden beklenen daha üstüydü, onun bildiklerini de bilmeliydim, bilmiyorsam bıyık altından gülüş, bilmediğini itiraf edebilen herkesin başına gelir bu, o nedir diye sormaktan korktuğumuz her şey bize bir yük... o her konuda bilgili görünmek istiyordu, istidadının katbekat fazlasına sahip olduğunu iddia ediyor o tip işlere talip oluyordu. işin garibi tutunuyordu da. ben gözlerinden anlıyordum, hiçbir fikri olmadığı bir konudaki cehaletini ama o sustukça bilge görünüyordu. susarak namını yürütüyordu, bense cesaretinden korkuyordum...
sonuca bakınca o nerede, ben neredeyim ve hangimiz aslında yetenekliydik, bu iyice karışmış durumda. ben olduğum halimden memnunum. yapabildiğim kadarıyla değil paylaşmayı tercih ettiğim kadarıyla ortadayım. şu bir gerçek ki: benim işle ilgili her kaçışımda, her geri çekilmemde onun da payı var. bu boku bilerek yaşamaya devam etmek de midemi bulandırıyor.
3 notes · View notes
mustafaokutan · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Kimisi bilmem der, bilir; kimisi bilir bilmezlenir. Kimisi bilmediğini bilmez, bilirim der; kimisi bildiğini bilmiyor zanneder. Bilmemeyi bilmemekle bildiğini bilmemek aynı değildir. Kurtulanlar, bilmediğini bilenlerle bildiğini bilmeyenlerdir. Onlar birbirini bilir, birbirinden bilir, birbiriyle bilir. Ben dahi bildim, çünkü aşk içinde aşıkın maşûka vuslatı cümle âşıklara aşikar olur. Bildim, çünkü ben onunla ta Belh sokaklarından, ta âlimler sultanı Bahaeddin Efendimiz'den bu yana bildik nefesler alırım. Bildim, çünkü surette ve manada, içimizde ve dışımızda aşinalığım��z vardır. O ki bir eser teklif etse ben okurum, ben ki bir mazmun keşfetsem ona ayan olur. Bildim, zira iki ay evvel bütün gönül dostları gibi ben de şeb-i arus tebriki için oradaydım. O ki şarkın en parlak yıldızıydı, o ki bizim Mevlana Hüdavendigar kardeşimiz Celaleddin idi, ışığı kesildiğinde âlem burada da karardı. Lakin sevinçtir ki düğün gecesinde aleme bereketler yağdı! #od #iskenderpala #sayfa188 . Bu ne güzel Yunus romanıdır. "Od" odun kısaltılması yani yakmaktır. Yanan bir gönülün hikayesini bir çırpıda okuyorsunuz. . Bu kitap Yunus ile Sitare'nin aşkı, Yunus ile oğlu İsmail'in birbirlerini on yaşında kaybedip yıllar sonra buluşmalarının yazısıdır. İskender Pala yine kalemi ile mükemmel şeylere dokunmuş. . ✒📸@kitapokufotografcek . #kitapokufotografcek #fotografcekkitapoku #kitap#kitapkurdu#yazar#edebiyat#kitaplar#kitapkokusu#okumahalleri#kitapaşkı#kitaptavsiyesi#kitapsevgisi#kitaplik#kitaplariyivar#kitapsever#kitapyurdu#okuyorum#kitapoku#instakitap#okudumbitti#kitapokuyorum#kitapyorumu#kitapaskı#kitapönerisi (Darıca Province) https://www.instagram.com/p/B7Y--39JByX/?igshid=yu4637x5bqzr
1 note · View note
felsefesitesi · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Bilmek bilmediğini bilmektir. Başka türlüsü yanlışta ısrar etmektir. İnsan sınırlıdır, küçüktür ve en önemlisi de değişkendir. Bir şey bilemez, bilse tarif edemez ve bildiğini sandığı şey de değişir. Bilmemek yapabileceği tek iştir. Sadece bilmeyerek yetersizliğini ve değişikliği telafi edebilir. Yolculuğun adı bilmek olabilir, ancak bu yolun sonu yoktur. Yolda olmak, sürekli kovalamak anlamsız gelse de hayat bundan ibarettir. https://www.dmy.info/bilmedigini-bilmek/
20 notes · View notes