#adam et eve
Explore tagged Tumblr posts
never-was-has-been · 1 year ago
Text
Tumblr media
I may know about those mushrooms. I've seen a bowl of chili start moving as if they were maggots squirming...
8 notes · View notes
oldmanenthusiast · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
i love this painting
2 notes · View notes
europeansculpture · 5 months ago
Text
Tumblr media
Johann Gottfried Schadow (1764-1850) - Adam et Eve
186 notes · View notes
cuties-in-codices · 1 year ago
Text
Tumblr media
adam, eve, and the serpent
miniature from a copy of "speculum humanae salvationis" (french translation by jean miélot), flanders, c. 1490-1510
source: Chantilly, Bibl. et Archives du Château, Ms. 139, fol. 3r
255 notes · View notes
jollmaster · 5 months ago
Text
(re)design trivia: Salvatore
Tumblr media
° based on one of the background designs (I just wanted to touch church theme, because it wasn't touched a lot lmao)
° was an inquisitor in mortal life
° after death began to turn into a black goat
° left-handed
° hides face under a hood
° fragments of Matthew's gospel are embroidered on his garment
° «et congregabuntur ante eum omnes gentes; et separabit eos ab invicem, sicut pastor segregat oves ab haedis, et statuet oves quidem a dextris suis, haedos autem a sinistris» («and He will separate them one from another, as a shepherd divides his sheep from the goats; and He will set the sheep on His right hand, but the goats on the left»)
° the leader of the sect of Adam the All-Father and blessed death: gathers sinners who afraid to suffer for eternity and gives them up to exorcists at Harvest time
main gang: Vaggie, Charlie, Angel Dust, Niffty, sir Pentious, Cherri Bomb, Husk, Alastor
Heaven: Adam, Eve
Hell: Lilith, Lucifer, Seviathan, Helsa
Vees: Vox, Valentino, Velvette
overlords: Zestial, Rosie, Carmilla Carmine, Odette and Clara, Flaming Skull Guy
friends and relatives: Mimzy, Arackniss
91 notes · View notes
fashionlandscapeblog · 9 months ago
Text
Tumblr media
Odilon Redon
Adam et Eve, 1912
Oil on canvas.
96 notes · View notes
sertsiken0606 · 27 days ago
Text
Merhaba Hasan ben Aleyna aslında türk değilim, 13 yaşımda annemle birlikte Ukrayna'dan Türkiye ye geldik. Annem çok yakışıklı uzun boylu esmer kalıplı benim tabirimle tam bir erkekle evlendi ismi Mehmet Ali. Annemi her gece bağırta bağırta sikiyordu sabah olmak bilmiyordu annem sikilirken bende çoğu zaman mastürbasyon yapıyordum.
17 yaşıma geldiğimde Mehmet Ali iş için Hollanda ya gitmek zorunda kaldı annem yeni bir erkekle çıkmaya başladı Sedat tı ismi Sedat oldukça zengin bakımlı tam bir kazma bir adamdı annemi sadece bir kez siker kendi boşalır banyosunu yapıp anneme bol para verip evine giderdi annem Sedat gittikten sonra mastürbasyon yaparak kendini tatmin ederdi . Sedatın bir arkadaşı varmış birgün annem ile tanıştırmış adamın amacı benimle evlenip Ukrayna ya gidip gelmesini kolaylaştırmakmış. Adam benimle birlikte olmayacak fakat kağıt üzerinde evli olacaktık . Annem de bende Sedat ın arkadaşına aşık olmuşuz annem nikah günü bana iyi ki evliğin kağıt üzerinde ben Harun a aşık oldum dedi annemle hemen hemen aynı yaştalardı Harun ile nikahımız kıyıldı Sedat annem ben ve Harun birlikte yemek yedik Sedat annemi alıp gitti bende Harun la birlikte Ukrayna büyükelçiliğine gittim. Birlikte Harun un işlemlerini yaptırdık . İşimiz bitince eğlenmeye gittik eğlence sırasında bu gece gerdeğe girmek istediğimi söyledim beni o kadar milletin içinde ateşli bir şekilde öptü. Eğlence merkezinden hemen çıkıp bir gelinlikçiye götürdü beğendiğim gelinliği hiç pazarlık etmeden aldı oradan kuaföre götürdü kuaför beni yaklaşık 3 saatte bambaşka bir kadına çevirdi zaten bebek gibiydim makyaj ve saçtan sonra tam bir taş bebek gibi olmuştum.ben kuafördeyken ultra lüks bir tatil köyünden yer ayırtmış gelinliğimle arabaya bindim evine gidiyorum sanarken yolumuz başka bir yereydi nereye gidiyoruz dedim merak etme bebeğim mutlu olmaya gidiyoruz dedi . Yaklaşık 2 saat sonra gelmiştik her taraf villa olan arkasında masmavi denizi olan bir yerdi eve girerken beni kucağına aldı öpüşerek oynaşarak yatak odasına götürdü İslami usullere göre olduğunu öğrendiğim 2 rekat namaz kılıp bana yüz görümlüğü olarak 1 gerdanlık kolye ve bileklik taktı. Öperek emerek soyunmama yardımcı oluyordu bende Harun un pantolonun kemerini çözüyordum ilk defa gerçek bir erkek siki görecektim çünkü daha önce gördüğüm çocuk sikiydi 3 kez erkek arkadaşım ile seks yapmış ama içime girmesine engel olmuştum. Aman Allahım dedim sikini görünce ben deyim 25 sntim siz deyin 23 santim hemde çok kalındı ilk olarak alamam diye düşündüm ama anam alıyorsa zevkten dört köşe oluyorsa benim neyim eksik dedim ağzıma aldım dilimle yalamaya başladım Harun yatağa uzandı beni üzerine çekti 69 pozisyonuna geçtik rahat 40 dakka emdi amımı klitorisimi göt deliğimi o emdikçe bende o koskoca siki alabildiğim kadar aldım artık yeter ne olur artık bitsin sik şu deliklerimi bende bayram bileyim bu geceyi dedim birden doğruldu yatakta beni yatağa uzattı bacaklarımı açtı sağ bacağımı kaldırdı omzuna koydu sikini amıma sürtüp yavaş yavaş girmeye başladı o yüklendikçe ben daha çok bağırıyordum artık komple girmişti bir süre bekledi sonra dudaklarıma yapıştı sert bir şekilde çıktı içimden birden tekrar girdi tekrar çıkarttı tekrar soktu çıkarttı ve sikine baktı kana benzemiyordu ama kan gibiydi sildi mendille sikini ve benim amımı ,öptü dudağımdan yanıma uzandı konuşmaya başladık benim bu yaşa kadar bekaretimi sakladığıma inanamamış teşekkür etti canım istiyordu ama ilk gece 1 kez sikilirmiş bende o zaman analdan yap bağırt beni orgazm et zevkten dört köşe olmak istiyorum dedim makyaj masasından krem aldı kendi sikine ve göt deliğime sürdü sonra benim dediğim gibi bağırta bağırta geçirdi götüme amımı okşuyarak uzunca sikti göt deliğimi . Boşalmasına yakın çıkarttı içimden ağzımı açıp bekledim ağzım hariç her tarafıma boşaldı yüzüm gözüm saçım hep döl oldu temizlenip sarıldık uyuduk sabah 10 gibi uyandım evde Harun yoktu banyo yapıp giyindim tam telefon edecektim ki geldi kahvaltılık birşeyler almış. Kahvaltı yapıp deniz kenarına indik . 10 gün boyunca her gece bağırta bağırta sikti beni şimdi Harun ile nikahımız devam ediyor ama benden çok annemi sikiyor çünkü ben şuan hamileyim
31 notes · View notes
hildegardavon · 16 days ago
Text
Tumblr media
Boucicaut Master, active about 1390-1430
The Story of Adam and Eve, ca. 1413/15, (Des cas des nobles hommes et femmes, Ms. 63, fol. 3), tempera colors, gold leaf, gold paint, and ink, 42×29.6 cm
The J. Paul Getty Museum (Los Angeles) Inv. 96.MR.17.3
21 notes · View notes
elisaa-suu · 8 months ago
Text
Geçenlerde bi paylaşımın altında okumuştum insanlar unutamadığı üzücü olayları anlatıyordu bi tane adam şey yazmış; Biz küçüktük 4,5 kardeştik kurbanda kurban kesememiştik, ama çok fazla et yiyesimiz vardı. Amcam çok zengindi annem onlar gelince bizede getirecek demişti. Sonra sabırla onların gelmesini bekledik geldiler gidince hepimiz kocaman poşeti açtık çocuğuz ya çok sevinmiştik, ama poşette et yerine sadece kemikler vardı etleri sıyrılmış yazıyordu....
Ya o çocuklar nekadar üzülmüştür çok etkilendim bu yazıdan insanoğlu nekadar aç gözlü. Bilmiyorum biz ailemizden öyle öğrenmedik eve gelen misafire ilk sofra sereriz, herşeyin mükemmel olmasına gerek yok misafir bu sonuçta umduğunu değil bulduğunu yiyecek. Giderken "benden bitecek bi eksiğin var mı" diye sorarım, zaten ben köylü olduğum için benim herşeyim fazlasıyla oluyor bizde geleni boş yollamak olmuyor bi yerde okumuştum şey yazıyordu"O gün anlamıştım ki ;Yoksulluk fakirleri doyuramadığımız için değil, zenginleri doyuramadığımız için bitmiyor... " tabi herşeyi paylaşıyorum demek değil bu kitaplarımı vermeyi çok sevmiyorum, biri formamı istese vermem giymek için istese getirene kadar aklımda kalabilir heralde kggkkkkykghhh.
78 notes · View notes
pasdetrois · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
like eve before you
George Frederic Watts, Eve Tempted (detail) • Vievee Francis, "Apologia" • Edmund Blair Leighton, The Keys (detail) • Maria Tatar, Secrets Beyond the Door: The Story of Bluebeard and His Wives • Angela Carter, "The Bloody Chamber" • Heinrich Aldegrever, Adam and Eve • Gustave Doré, Illustration for "Blue Beard" • Paul Dukas, Ariane et Barbe-bleue • Glen Duncan, I, Lucifer • Hans Baldung Grien, Eve, Serpent and Death • Erika Steiskal, Illustration for "The Bloody Chamber"
577 notes · View notes
Note
Hi, I don’t follow you and I’m not Christian but for some reason your Lilith post got algorithm-ed onto my dash and now I’m curious and by that I mean…. SERIOUSLY? Have I just been gaslit into believing about the existence of a Bible character my whole life? Is she the Goncharov of the bible? I swear I’ve seen Christians mention her so where are they getting their idea of her? Or why do they think she’s worth discussing if she doesn’t even exist? Obviously if you’re busy you don’t have to answer this but your post is literally the first I heard about this.
I'm afraid you have indeed been gaslit.
All the Christians I know would only mention her with disdain, because we're aware she's just some medieval dude's Bible OC (and adding to the Bible is kind of a no-no).
If the Christians you know discuss Lilith as if she is part of Biblical canon, there are really only two explanations: 1. They have never read Genesis (which is like, the first book any Christian is raised to know), and are not being adequately discipled. 2. They are nominal Christians who don't understand or care about the gospel, but who like the aesthetic of Christianity and Christianity-adjacent things.
The reason Lilith is such a thorn in Christians' side is that she interferes with Genesis 1-3, which is the foundation not just of the entire plot and premise of the Bible, but of our theology regarding the physical world and our place in it.
Her myth posits that God initially made both man and woman from the dust, but then made another woman from Adam's rib. It posits that the complementarian nature of man and woman must be manifest in sexual relations. It posits that a figurehead of mankind could sin (by failing to sexually submit), but not suffer the consequences God promised for sin. It posits that Adam bore no blame in the first sin. It posits that humans can become demons (they can't). And from this point on, it ceases to make any sense. Demons can't have children, demons can't have dominion over anything God didn't grant them dominion over, and there was no sickness prior to the Fall for Lilith to cause. I would even argue there were no demons before the Fall, and that Lucifer fell at the moment he decided to tempt Adam and Eve. And what does it even mean for a demon to die? Demons are already cut off from the Author of Life, and they are spiritual beings (no bodies).
Then the question arises, if Adam & Eve didn't commit the first sin, why did Jesus have to be the Second Adam? If death and sickness existed before The Fall, how could they also be the consequence of The Fall? If death and sickness existed before The Fall, why should it not exist in the New Earth after Jesus returns? If Adam and Eve sinned, why didn't they become demons, too? Why aren't all of us demons because of them? et cetera, et cetera, ad infinitum.
41 notes · View notes
europeansculpture · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Tumblr media Tumblr media
Peter Breuer  (1856–1930) - Adam et Eve, 1894
268 notes · View notes
women-loving-art · 4 months ago
Text
Tumblr media
Tamara de Lempicka Dessin préparatoire pour Adam et Eve
53 notes · View notes
sexcxsblog · 2 years ago
Text
KAYNIM BENİ BOZDU-2
Neyse eve vardık girer girmez ev telefonu çaldı. Açtım Mithat bşr hafta sonra geleceğini söyledi kapattı. Bende banyo edip üstüme geceliğimi giydim. İç çamaşırı giymedim bu sefer sütyende. Oturma odasına geçtim. Kazım abi de boxer ve atletle kanepede oturup televizyon izliyordu beni gördü kapattı.
-gel Nurgül yanıma otur
-efendim abi
-bak güzelim ben seni severim şimdi bana anlat bakalım noluyor
-sorunda bu abi hiçbir şey olmuyor. Evlendiğimiz günden beri hiçbir şey olmuyor
-nasıl yani bakire misin hala
-evet abi hala kızım
-bak bizim şerefsize güzelim kızı mundar edecek. Ama bizim oğlan azgındır ben inanmadım bu dediğine.
-valla abi inanmıyorsan gel bak.
Bunları söylerken yalandan ağlıyordum. İstekli olmamı düşünmesini istemedim. Geceliğimi yukarı çektim bacaklarımı ayırdım. Ben bunları yaparken kazım abinin yarrağı boxerı deşecek gibi duruyordu. Elimle amının dudaklarını ayırdım. Pembe deliğim kazım abinin gözleri önündeydi. Hafifçe yutkundu
-vay hayvan eti yiyen böyle güzel am sikilmez mi? Of ölünür bu am için
Eliyle amımı okşamaya başladı.
-ah güzel yengem benim o sendeki cevheri kullanamadı ama ben kullanıcam
Ağzını amıma dayadı ve başladı yalamaya. Allah��ım bu nasıl bir zevkti. Sakallarının batması bile hoşuma gidiyordu.
-merak etme yengem bu amın hakkını ben veririm sen dert etme
5-10 dk yaladıktan sonra beni kucağına alıp yatak odama getirdi. Yatağa fırlatıp o kocaman yarrağını boxerdan kurtardı. Dikilmiş yarrak yalanmayı bekliyordu. Hemen üstümdeki geceliği fırlatıp yarrağa sarıldım. Susuz kalmış köpek gibi yalıyordum. Kazım abi de başımı okşuyor
-ah ne kadar susamış benim güzel yengem doya doya yala yavrum
Kazım abi zenciden hallice bir teni orman gibi kıllı vücudu vardı. Benimse süt gibi beyaz bir tenim. Taşaklarına kadar emdim. Yarrağının başına öpücükler koydum.
-şu memelerin tadına bakayım yavrum
Memelerime yumuldu. Yalıyor ısırıyor arada da tokatlıyordu. Aşırı zevk alıyordum.
-maşallah maşallah bu memeler adam öldürür
Memelerimi de yaladıktan sonra üstüme geldi yarrağını amıma dayadı
-kadın olmaya hazır mısın yenge kızlığına veda et
-hadi sok artık asıl kocam sen ol
Bunu duyunca şehvetlenen kazım abi bş anda yüklendi. Canım çok acısıda birkaç gelgitten sonra zevk almaya başladım. Onun koca kıllı yarrağı benim pembe dar amıma zar zor gidiyordu. Aynaya bakınca tenimizdeki azdırıcı uyum hoşuma gitti. Sanki dağ ayısı beni sikiyordu.
-nasıl mutlu musun karıcım
-hemde hiç olmadığım kadar kocacım
-ohh bakire am sikmeyeli uzun zaman olmuştu. Fırın gibi sıcacık ohhh
-evet erkeğim kökle körpeye
Çok geçmeden kazım abinin nefes alış verişleri hızlanmaya başladı.
-döllüyşm mi bu taze amını He amındaki yangını söndüreyim mi
-dölle kocacım
Ohh diyerek boşaldı. Yarrağını çıkarınca şarıl şarıl döl akıyordu.
-abi ne yaptın böyle ak ak bitmiyor
-e senin karıya az bile bu gel bakayım koynuma doyamadım sana.
Yarrağı hala dimdikti kucağına alıp yarrağını amıma yerleştirdi. Alttan köklemeye başladı.
-ah ah ayh
-ohhh harikasın yavrum
Kucağında zıplarken memelerim yüzüne çarpıyor. Bu baş döndürücü manzara da gözleri devriliyordu. Eliyle bir mememi tutup ağzına aldı morartacak kadar emiyordu. Ben kaç defa boşaldım hatırlamıyorum.
-güzelim geliyorum
-bu sefer ağzıma boşal döllerinin tadına bakmak istiyorum.
-a de bakayım
Yarrağını ağzıma soktuktan sonra patladı. Ben de hepsini yuttum.
-afiyet olsun yenge nasıl beğendin mi
-çok beğendim abi
İkimizde yatağa girdik koyun koyuna uyumaya başladık. Ama kazım abinin yarrağı yine kalktı. Ben yarrağı alıp ait olduğu yere soktum. Kazım abi yorgunluktan uyumuştu. Ama küçük kazım hala dimdik ayaktaydı. Ben yavaş yavaş ileri geri yapıyor zevkin tadına varıyorum. Ben ritmik hareketlerime kazım abi de eşlik etti. Çok geçmeden de tekrar amıma döllerini akıttı. Bende kadın olma gururu ile yeni kocamın kolları arasında uykuya daldım.
332 notes · View notes
yasamsallik · 6 months ago
Text
😂😂😂😂😂
Yaşlı bir camii hocasının genç bir oğlu vardı ve çocuğun meslek seçme konusunda biraz düşünmesinin zamanı gelmişti. Onun yaşındaki birçok genç gibi, çocuk da ne yapmak istediğini bilmiyordu ve bu konuda pek endişeli görünmüyordu.
Bir gün, çocuk okuldayken babası bir deney yapmaya karar verdi. Çocuğun odasına gitti ve çalışma masasına dört nesne koydu:
Bir Kur'an-ı kerim.
Gümüş para.
Bir şişe viski.
Bir porno dergisi.
"Kapının arkasına saklanacağım." dedi yaşlı hoca kendi kendine. "Bugün okuldan eve geldiğinde, hangi nesneyi alacağını göreceğim."
"Kur'anı alırsa, benim gibi bir hoca olacak ve bu harika olur."
"Gümüş parayı alırsa, bir iş adamı olacak ve bu da sorun değil."
"Ama şişeyi alırsa, işe yaramaz bir sarhoş serseri olacak, bu çok kötü olur."
"Hepsinden kötüsü, o dergiyi alırsa kadın peşinde koşan bir çapkın olacak."
Yaşlı adam endişeyle bekledi ve çok geçmeden eve giren oğlunun ayak seslerini duydu.
Çocuk odasına girip kitaplarını yatağın üzerine attı ve odadan çıkmak için döndüğünde masanın üzerindeki nesneleri gördü. Merakla onları incelemeye başladı.
Sonunda Kur'anı aldı ve kolunun altına koydu. Gümüş parayı aldı ve cebine attı. Şişenin tıpasını açtı ve derginin sayfalarını hayranlıkla izlerken viskiden büyük bir yudum aldı.
"Allahım merhamet et!" diye fısıldadı yaşlı hoca tiksintiyle.
"Akepe'den milletvekili adayı olacak bu pezevenk"
28 notes · View notes
vazgectimwagnerden · 3 days ago
Text
twitter'da takip etmeyi sevdiğim iki hesap var.
(duyulan -işitilen- insanın beynine işkence eden hayat'tan türlü haberler -gerçekler- ile paralize olduğumda, sadece bu iki hesabı takip ederek yaşasam ya dediğim)
birincisi 'arizona dot' isimli hesap. arizona'daki yol durumundan haber veriyor, şu yol kapalı, şu şeritte bir kaza oldu, alternatif yollar şunlar, şimdi şu yol açıldı, tekrar kullanabilirsiniz, şimdi bir kaza nedeniyle sağ iki şerit yeniden kapandı...
"arizona dream" ile bir ilgisi var mı bu takıntının? diye soruyor r.
hayır diyorum. sadece kapanan ve açılan yollar hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
.
ikincisi "NSFVoyager2" isimli hesap.
1977'de fırlatılan voyager 2 sondası hakkında bilgiler paylaşıyor. işin aslı genç bir NASA çalışanı voyager2'nin ağzından twitler yazıyor.
bu uzay sondası o tarihten beri dünyadan uzaklaşıyor. üstelik artık içindeki küçük nükleer jeneratör can çekiştiği için bilimsel enstrümanları iyice aksıyor, şimdilerde ancak hayatta kalmaya çalışıyor.
twitter'da yazdıkları da şöyle şeyler:
-şu an dünyadan 19 saat 20 dakika 10 saniye ışık yılı uzaktayım.
-şu an dünyadan 23 saat 4 dakika 28 saniye ışık yılı uzaktayım.
bunları okumak dünyadan muhteşem bir hızda uzaklaşmakta olan, uzayın buz gibi soğuğunda tüm enerjisini tüketmiş, küçücük bir kutucuk hakkında düşünmeme neden oluyor. bana iyi geliyor diyorum.
bir terapist bulup bu düşüncelerini anlatmalısın diyor r.
hiç gitmediğin, belki de hiç bulunmayacağın bir otobandaki yol durumunu... ve dünyadan 'fırlatılmış' olan bir uzay mekiğinin durumunu takip etmen hakkında sana söyleyecekleri olabilir.
.
.
n. zor zamanlar geçiriyor. benden farklı olarak o böyle zamanlarında çok kitap okuyabiliyor. bana, beraber dostoyevski okuyalım m? diye soruyor. tamam diyorum. bir kitap seçiyoruz, 2 kişilik bir kitap kulübü.
ama.. okudukça kitaptaki karakterlerin içsel hallerinden yoruluyor hırpalanıyorum. hey diyorum. bu insanlar -dostoyevski'nin kitap karakterleri - sürekli bayılacak gibi oluyorlar, hemen oracıkta ölecekmiş gibi sinirleniyorlar, onları sıtma tutuyor, titriyorlar ve humma tutmuş gibi baygınlık geçiriyorlar- bu derece nevrotik insanların başlarına gelenler ilgimi çekmiyor.
bence bu halleri muhteşem kırılgan, o yüzden insani, o yüzden de çok güzeller diyor n.
ben, diyorum... bu kitap kulübünden çıkmayı düşünüyorum.
.
eve dönmeden anneme uğruyorum. ne zamandır beni bekliyor. hasta, bitkin, ama konuşmak da istiyor (insan ancak etkileşimle hayatta kalıyor). anlatıyor, yolda eski bir arkadaşını görmüş.. arkadaşı 'bir değişik olmuş'... diyor ki, -vallahi dinledim ama halini de çok beğenmedim, bir değişik olmuş. konuşurken sürekli kafası sallanıyordu.. sanırım diyor, -sesini bir sır verir gibi kısıyor- "sanırım, kafayı üşütmüş."
üşütmüş olamaz diyorum.
neden? diyor.
[soğutulan sistemlerde entropi azalır... diye duyulmayacak şekilde mırıldanıyorum.]
neden? diyor.
üşütmüş olamaz.. tam tersine, ısınmış olmalı. parkinson mesela. yani parkinson hastalığında olabilir bak kafasının o şekilde sallanması.. evet! demek parkinson'dan diyor annem. bir açıklama bulmaktan ötürü huzurlu..
.
eve dönüş yolumda bir kasap var. eve dönüş yolumda 30 senedir bu kasap var. önünde sürekli bekleyen kediler. dükkanının önünden geçerken kasabın iç sesini duyar gibi oluyorum: beyin dediğin 1-2 kiloluk et. içinde bunca ıstırap olması şaşılacak şey.
.
geçen yaz deniz kenarında gördüğüm bir sahne rüyalarıma girip duruyor.
e. ile deniz kenarındayız. yanımızdaki bir adam çocuğu için bir deniz yatağını şişirmeye çalışıyor. üflüyor da üflüyor. arada sigarasını da içiyor. sigaradan çektiği dumanların bir kısmı şişme yatağın içine doluyor. o an bu sahne hakkında e. ile konuşmak istiyorum ama o sırada uyukluyor. uyandırmaya kıyamıyorum. hayalimde onunla konuşuyorum. baksana diyorum. adam şişme yatağı sigara dumanı ile dolduruyor.
çok saçma diyor e... sanırım diyorum, denizde, uzaklarda bir yerlerde şişme yatak patlarsa, içinden çıkan dumanla bundan haberdar olmak istiyor.
çocuğunun güvenliği için bu yaptığı.
.
ölümcül derecede -ölümle (ve de kendi ölüm ihtimalleriyle) ilgili- haberler aldıklarında insanlar, verdikleri tepkilere göre ikiye ayrılıyorlar:
birincisi: ben ölecek miyim? yok mu olacağım yani? vay canına, bu kadarını da beklemiyordum! diyenler.
benim gibiler.
ikincisi: nasıl yani? artık sarhoş olamayacak? ya da, dans edemeyecek miyim? diye soranlar.
benim gibi olmayanlar.
bu sorularıyla ölümü güldürenler ve kovalayanlar. kışkışlayanlar.
.
eve dönüyorum. aronofsky'nin fountain'ını bilmem kaçıncı kez izliyorum.
filmin bitiminde kapanış jeneriği başlıyor, bir takım grafikler, siyah beyaz desenler, bir animasyon.. oyuncuların isimleri sıralanıyor, en önemlisi rachel weisz.
imdb'yi kurcalıyorum. bu olanları bir supernova patlamasıyla ilintilendirenler var: yani biliyorsunuz, her şey var olmadan önce, her şey 'yoktu'. mutlak bir yokluk söz konusuydu, yani zaman da yoktu, haliyle ölüm de. (o yüzden evren var olmadan 'önce' ne vardı? diye sormak retorik bir saçmalıktır, ya her neyse).
işte, fountain'ın bitiminde ekranı tümüyle kaplayan bu parlak ışık sonra adacıklar halinde yoğunlaşarak azalıyor, bu görüntüyü büyük patlama üzerinden okumaya kalkacak olursak bu döneme evrenin "opaklaşma dönemi" deniyor.
Tumblr media
.
fountain'ın senaryosunda aronofsky'nin yanında bir isim daha var. ari handel.
kendisi bir nörobilimci, maymunların beyinleri üzerinde çalışmış (ah donovan!). özellikle de beyin tümörleri.
2006'dan sonra bilimsel hiçbir yayın yapmamış gibi gözüküyor... pubmed'i kurcalıyorum, bir çalışmasında beyin kanseri ile ilgili bir paragrafta şu histoloji görüntüsü ile karşılaşıyorum:
Tumblr media
.
bu yazdıklarımı r. ye gösteriyorum... tesadüf olabilecek şeylere çılgınlık derecesinde anlamlar yüklüyorsun ve bunun sonu delirmek gibi bir şey olabilir diyor r. -bir terapist bulman önerimden vazgeçiyorum. kimseyi bu kadar çok zırva ile sınamamalısın. dur diyorum. daha anlatacaklarım var.
15 notes · View notes