#Tevrat
Explore tagged Tumblr posts
Note
Seni tanımıyorum.. Fakat dilediğin zaman Kur'ân'dan sizinle konuşabilirz... Hiç sorun değil
E be mübarek madem tanımıyorsunuz neden o şekilde sataşmayı tercih ettiniz? (Nedenini ben biliyorum) ama sizler şunu bilmiyorsunuz, benimle uğraşmak ısırgan otuyla göt silmeye benzer..!
Sizin sataşmanıza cevabım olan yayını sabitleyip yorumlarda fırsat buldukça kuranı konuşalım demiştim ama sizler için kabus! bizler için en kutsal bayramlardan Cumhuriyet Bayramımızın önüne alamazdım o nedenle bu cevabınızı da gördüğüm halde erteledim.
Evet şimdi kur'an ı da herşeyi de konuşabiliriz.
Burada görüntü kirliliği olmasın diye bi alt kat da👇 yorum da buluşalım.
22 notes
·
View notes
Text
#zebur#tevrat#İncil#kuran#kuranikerim#dünya#dinci#din#takiye#diyanet i̇şleri başkanlığı#Diyanet#akp#ak parti#tbmm
1 note
·
View note
Text
İnternette İlk Defa: İhsan Oktay Anar - Levha, Çadır, Tapınak
Proofhead My Resort blogu, Türkiye’nin İhsan Oktay Anar‘ı en çok seven, takip eden ve yazan platformu olmayı sürdürüyor sevgili okur. Aylar önce büyük ustanın 40 yıl önce kaleme aldığı, “Kafiler İçin Apologya” isimli öyküsünü internette ilk defa paylamıştım. O gönderim inanılmaz bir ilgi gördü ve sağ olsun, pek çok takipçimden ve arkadaşlarımdan güzel dönüşler almıştım. Yine internet ortamında…
#Aklın Uykusu Canavarlar Yaratır#Çadır#FOL Dergisi#galiz kahraman#Kafiler İçin Apologya#Levha#Mehmet Çelik#Milliyet Gazetesi#puslu kıtalar atlası#tapınak#Tevrat#Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği#Vazgeçebilmek#Yöntem Üzerine Konuşmalar#İhsan Oktay Anar
0 notes
Link
Sümer Tabletleri, Kur'an ve Tevrat benzerlikleri, Sümer tabletleri, Mezopotamya bölgesinde yaşamış olan Sümerler tarafından cuneiform yazı sistemi ile yazılmış olan tabletlerdir. Sümerler, dünyanın ilk yazılı kültürlerinden biri olarak kabul edilir ve pek çok bilim, sanat, mitoloji ve hukuk alanında ilerlemeler kaydetmişlerdir. Sümer tabletleri, Sümerlerin tarihini, kültürünü, inancını ve yaşamını anlatan önemli kaynaklardır. Sümer tabletleri, bugün dünyanın çeşitli müze ve üniversitelerinde sergilenmekte ve incelenmektedir.
1 note
·
View note
Text
Yahudiliğin Tanımı ve Tarihsel Kökeni
Toplumlar, tarih boyunca insanlığın hikayesini kendileriyle başlatmak için farklı mitler oluşturmuşlardır. Bu mitler, milletler için bir yol gösterici ve manevi bir güç olmuştur. Mitler, milletlerin dini ve milli kimliğinin oluşmasında önemli rol oynarlar. Mitiyle tarihini ve kimliğini özdeşleştiren milletlerden biri de Yahudilerdir. Yahudiler, insanlık tarihinin en eski uygarlıklarından…
View On WordPress
1 note
·
View note
Text
Noel?????
İsa’nın doğduğu tarih İncil, Tevrat gibi kaynaklarda yazmıyor. Noel olarak kutlanan tarih, insanlar tarafından uydurulmuş bir tarih. Tıpkı Sezar’ın çıkıp Janus isimli Roma tanrısına ithafen “yeni yıl 1 Ocak’ta başlar” demiş olması gibi. January yani Ocak ayı bu tanrının isminden geliyor ve Sezar ona saygısından 1 Ocak tarihini yeni bir başlangıç olarak nitelendirmiş. Biz de Sezar’ın arkasından yeni yılın ilk gününün 1 Ocak olduğunu kabul etmişiz ve hala öyle olduğunu düşünüyoruz. Sezar dediğimiz insan MÖ yaşamış ve ölmüş bir imparator. Hristiyanlık ise Tiberius döneminde, yani birinci yüzyılda ortaya çıkıyor. Kısacası yılbaşı kavramı ve yılbaşı olarak kabul ettiğimiz tarih, Hristiyanlıktan önce var.
Ülkelerin ve kültürlerin yeni yıl kutlamaları hangi takvimi (Rumi, Miladi, Hicri, vb) kullandıklarına göre değişiyor. İnsanlar tarafından üretilmiş bir tarih olan Noel ve Jülyen (Julius Caesar’ın) takvimine göre yılın ilk günü olan 1 Ocak birbirlerine yakın tarihler. Çok yüksek ihtimalle Babiller gibi yeni yılı 21 Mart’ta, Hindistan gibi Haziran’da veya Etiyopya gibi Eylül’de kutluyor olsaydık, çam ağacı süslemeleri vesaireler insanlara bu kadar batmayacaktı.
Yeni yılı ağaç süsleyerek kutlama eğilimine bakıldığında, çok eski tarihlerden beri çok farklı kültürlerde ve çok farklı biçimlerde sergilenmiş bir eğilim olduğu görülüyor. Yanılmıyorsam Roma’da çam ağacı dalları ve çiçekler, saçak gibi duvarlardan aşağıya sarkacak şekilde asılırmış yeni yıl yaklaşınca. Adını hatırlamadığım için şimdi yalan olmasın diyerek veremediğim bir başka medeniyette, süslü çam ağaçları direkt tavandan baş aşağı sarkıtılırmış. Çam ağacı en uzun ömürlü ağaçlardan biri olduğu ve hiçbir mevsimde yaprak dökmediği için çoğu kültürde yaşamın ve umudun simgesidir. Peki neden böyle?
Çünkü kültürel evrim diye bir şey var. Kültürel evrim, farklı medeniyetlerin çeşitli nedenlerle birbirleriyle etkileşim içine girip, kendi kültürlerinden bazı şeyleri diğer kültürlere aktarmasıyla desteklenen bir süreç. Kültürel evrim sürecinde simgelerin ortak olması ama bu simgelere farklı anlamlar yüklenmesi son derece yaygın bir durum. Tıpkı çam ağacı simgesinin ortak olması ama ona yüklenen anlamların farklı olması gibi. Tıpkı “kurban” kavramının çoğu dinde olması ancak farklı dinlerde kurban verme eyleminin bambaşka ritüellerle icra edilmesi gibi. “Zamanında Yahudiler de kurban kesiyordu” veya “Eski Ahit’te kurban mecburi bir ritüeldi” falan diyerek Kurban Bayramı’na burun kıvırmıyoruz, öyle değil mi? Başka kültürlerde de var diye bu gelenekten vazgeçmiyoruz. O zaman neden çoğu kültürde çam ağacı ile yeni yıl bu kadar bağdaşırken, bizim kültürümüzde de bunun son derece normal olduğunu kabullenemiyor ve çam ağacına sadece din ve Hristiyanlık üzerinden bakıyoruz?
Kültürel etkileşim bu kadar korkulacak bir şey değil. Ha, İlmiye Çığ tarafından ortaya atılan “Çam ağacı süslemek dünyaya Türk medeniyetlerinden yayılmıştır” kısmına girmiyorum bile; girersem bu paragrafın ilk cümlesiyle ters düşmüş olurum. Hiç önemli değil kime kimden geçtiği, sadece kültürel etkileşim bu kadar korkulacak bir şey değil. Işıklarla ve çiçeklerle süslenmiş çam ağaçları, zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarında yer alan veya bu topraklara komşu olan medeniyetlerin en eski tarihlerinde bile görülebiliyor. Etkileşim ve özentilik farklı kelimeler. Yılbaşı ve Noel farklı şeyler. Çam ağacı Hristiyanlara özgü bir simge değil, evrensel bir simge. Mesela ben aynı şeyleri Noel Baba için söyleyemem çünkü meseleye taraflı bakmıyorum ki yılbaşını çam ağacıyla karşılayan insanların neredeyse hiçbiri “üüüh Noel Baba gelcek bize hediye getircek” kafalarına da bürünmüyor - yani bu insanlar onları itham ettiğiniz şekilde kendilerini kaybetmişçesine etkileşime girmiyor. Beni anlıyor musunuz?
44 notes
·
View notes
Text
Yüzün diyorum bir bir bir bir,
Yüzün diyorum iyi bir gün başlıyor.
Çoktan durmuş gibi bir şeyler orda.
Saatler durmuş, sesler durmuş, savaşlar durmuş.
Ne geç kalma telaşı işçi duraklarında kadınların,
Ne bir köpek havlaması sokaklarda,
Ne de ölü bir çocuk sokulmuş fotoğraflara.
Uyanmayı beklemiş sanki bir dağ yüzyıl boyunca,
Boynunla saçların arasında.
Yüzün bu âlemmiş de sanki
Davud sana gelmiş, Musa sana, İsa sana.
Salmışsın kendini bir hamağa yatar gibi maviyede.
Gökyüzü sanki senden esinlenmiş,
Zebur senden, Tevrat senden, İncil senden.
Binlerce renge doğru koşmuş yüzün,
Bilinmez renklere, çizilmez renklere.
Yüzün adsız bir mevsimi kiralamış,
Ne zemheriler gibi soğuk,
Ne kavurgan yazlar gibi sıcak.
Bir bulut kaçmış da göğünden,
Sanki yüzüne konmuş.
Yüzün, koca bir dünyayı Islatacak, ıslatacak, ıslatacak
İnsan ölmek için yaratıldı korkuya inanma,
Ateşe inanma, suya, havaya inanma,
Aşk bile ölüyor aşka inanma.
Bir ceket al üstüne,
Bir geyiği düşle, bir ağacı hatırla,
İnsan düşmek için yaratıldı, kuşlara da inanma.
Sen sıkı sarıl kalbime dünya sandığın yer değil,
Sandığın yer değil en güzel yerin,
En güzel yerinde değiliz biz bu şiirin.
Yüzün diyorum bir bir bir bir,
Yüzün diyorum huysuz bir yağmur başlıyor.
Olsun, ben böyle yağmurları da severim,
Böyle yağmurlarda büyür insan,
Fırıncılar en güzel ekmekleri çıkarır.
Acısız bir selam verir,
Silinmiş sloganlar içinden duvarlar,
Duyulur en güzel vapurun sesi,
En güzel trene binilir,
Ve gidilir bir cehennemden bir cehenneme.
Ve adına yolculuk denilir.
Zaten insan bir yolculuk değil midir?
Durdur içinde büyüyen hüsran ordusunu,
Kışla bekçilerini, silah çatanları,
Silahşörleri durdur ve bekle.
İşgal edilmeli yüzün bir deniz kokusuyla,
Çocuklar uçurtma uçurmalı,
Taze çaylar demlenmeli kahvelerde,
Yüzüne taptaze bir sabah gibi bakmalıyım.
Yüzün diyorum kayboluyorum.
Bir kuş bir fili boğuyor sanki, kayboluyorum.
Yükünü boşaltıyor kızıl atlar, kayboluyorum.
Kim bulmuş ki zaten kendini kaybolduğu yerde.
Kim anlamış insanı.
Yüzün diyorum yüzünde memleket telaşı.
Binlerce yoldaşım öldürülmüş,
Binlerce çiçek büyüyor ama hâlâ
Pınar ağaçları, çınar gölgeleri büyüyor,
Büyüyor kar bakışlı bir kadın.
Susamış bir nehir yatağıyla gidiyorum ona,
Ve yüzün diyorum bir bir bir bir
Bir yüzün diyorum,
Yüzüne bir geçiş bulmalıyım.
32 notes
·
View notes
Text
"(Hanne Annemiz)...Ben kız doğurdum. -Oysa Allah zaten onun ne doğurduğunu biliyordu- Erkek, kız gibi değildir. Onun adını Meryem koydum. Onu ve soyunu lanetli şeytanın şerrinden senin korumana emanet ediyorum Rabbi de Meryem'i memnuniyetle kabul etti, onu çok güzel bir şekilde yetiştirdi ve Zekeriya'nın himayesine verdi."
Bu kadının adağına dikkat ediniz. Kadın, Beytülmakdis'te Tevrat okuyacak bir çocuk istiyordu. İhlas ve heyecanı onu o kadar yükseltti ki belki de duasının sonuçlarını hayal bile etmiyordu. Kadıncağız bunu istemeyi bile düşünmemişti. Ama on milyarlarca insanın iman testi bu kadının torunu üzerinden yapılıyor. "Rabbim karnımdakini hür bir şekilde sana adadım" sözü kıyamete kadar insanlığın cennet veya cehennem sebebi olarak adı anılacak olan bir peygamberin yaratılmasına başlangıç oldu."
17 notes
·
View notes
Text
Özellikle masonların hiç sevmediği merhum Üstad Kadir Mısıroğlu şöyle anlatmıştı o sapkın zihniyeti;
“Yahudi inancını tanımalı.
Bu inancın kendi hayatları ile başkalarının hayatları arasındaki farkı bilmeli.
Özet şu; kendilerini bütün insanlıkla kardeş kabul etmiyorlar. Onlara göre, Hazreti Âdem efendimiz ile Havva annemizin münasebetinden ‘goyim’ler (yahudi olmayanlar) dünyaya geldi.
Onlar (hâşâ) Havva annemiz ile şeytanın münasebetinden Yahudilerin dünyaya geldiğine inanıyor.
İnançlarına göre; ilk Yahudi Habil’i öldüren Kabil’dir. İnsanlık tarihinin ilk cinayetini işleyen, kardeşini öldüren Kabil’le iftihar ederler.
Şeytan’a ise “nur-i ziya” derler.
Mason derneğinin Beyoğlu’nda bulunduğu sokağın adı Nur-i Ziya Sokağı’dır.
Çoğu kimse bunun şeytan olduğunu bilmez.
Hâlbuki bu Yahudilerce şeytan demektir.
Şeytan’ı ataları görürler.
Ataları gördükleri şeytan cin soyundandır.
Ateşten yaratılan şeytanı topraktan yaratılan Âdem’den (aleyhisselam) üstün görürler.
Bütün insanlığın kendilerine hizmet için yaratıldığına inanırlar.
Dünyadaki bütün mallar Yahudi için yaratılmıştır, dolayısıyla onun gasp edilmiş malıdır, nasıl alırsa alsın, çalınmış malını kurtarmış olarak görürler.
Çalma, öldürme onların kendi arasında günahtır, diğer insanlar için hak bilirler.
Ellerindeki bozuk Tevrat (İki nehri ‘Fırat ile Nil arası’ alacaksın, orada yaşayan yedi kavmi yok edeceksin ‘Arz-ı Mevud’. Nefes alan veren hiçbir varlık bırakmayacaksın) diyor. Onların inancı bu emri veriyor.
Bahsettikleri hudut Kayseri’ye kadar dayanıyor.
***
Yahudi görünmez bir dünya devletidir. Gördüğünüz bayraklar milletlerin, ancak güç yahudilerindir.
Cihan hâkimiyeti kurmak için nüfusları yeterli değil. Bunun için Masonluğu kurmuşlar.
Milletlerin zayıf karakterli insanlarını mason yapıp menfaatlendirerek, kendilerine hizmetkâr yaparlar. İhanet edeni öldürürler. Avrupa’da, Amerika’da gazetelere, borsalara, sendikalara, bankalara nasıl hâkimdirler, bilseniz aklınız durur.
Bu anlatılanları okuyan kişi ümitsizliğe düşer.
Oysa Yahudi’nin geleceği nedir? Hadis’te bildiriliyor; o gün gelecek ve her taş, arkasına saklanan Yahudi’yi haber verecek, sadece Gargat Ağacı müstesna.
O yüzden hem inanmazlar, hem de her Yahudi evinin bahçesine bu ağacı diker.
Unutmayın ki, yahudinin asıl hedefi biziz.
Ama dayağı da bizden yiyecekler. Biiznillah!
- Mehmet Önder
21 notes
·
View notes
Text
İYİ NİYETLİ DİNCİLER
Elbette dinlerini ciddiye almayan iyi niyetli Hıristiyanlar, iyi niyetli Yahudiler ve iyi niyetli Müslümanlar dünyanın her yerinde vardır. Ancak bu iyi niyet, onları dinsel suçlara ortak olmaktan kurtaramaz. Çünkü bu suçlar ve olumsuzluklar inandıkları dinin kitabında yazılıdır.
Hadi hayırlı cumalar..!
23 notes
·
View notes
Text
Değerli arkadaşımız TC Recep Yılmaz'ın okumaya değer güzel bir yazı...
Yahudi KRALLIĞINA giden yol!
Ben, bilgilerim ışığında derim ki; İsrail vaad edilmiş topraklar üzerinde KRALLIĞINI kuracaktır.
İsa Mesih'in dönüşü için KRALLIĞIN kurulması gereklidir.
Bu, Yahudiler için dinlerinin emri,imanlarının şartıdır.
Yuvarlak rakam ÜÇBİN Yıllık Yahudi Tarihi de buna (Tevrat) kaynaktır.
Bunu hiçbir güç engelleyemez! 2030'a kadar bunun siyasi ve coğrafi alt yapısı oluşturulacaktır.
Siyasi ve coğrafi alt yapının ilk aşaması kurulmuş olan ''KÜRTİSTAN'ın'' sınırları belirlenecek; bu sınırlar ''Lübnan,Süriye,Türkiye ve Irak topraklarının bir kısmını içine alacak şekilde belirlenecektir.
Sonra da Kürtlere '"At bizim,silah bizim,seninle işimiz bitti! Al avradını git'' denilecek,Kürtler Kuzey Irak'ta devlet olarak kalacak ama,diğer topraklar İsraile devredilecektir. Böylece TAŞORANLAR (ypg-pkk) devre dışı bırakılıp vaad edilmiş toprakalar üzerinde Yahudi KRALLIĞI ilan edilecektir.
*
Saha bu gerçekliğe uygun mu?!
1- Suriye bombalanarak boşaltıldı mı?
EVET!
Boşaltılan topraklar Kürtcü bir oluşumun (ypg) emrine verildi mi?
EVET!
2-Süriyede kaçanlar -kovalanıp sürülenler- Türkiye'ye geldiler mi?
Geldiler!
Süriye'de kovulanlar başta sınır şehirlerimiz olmak üzere bir çok şehrimizde etnik -demoğrafik yapıyı değiştirdiler mi?
Değiştirdiler!
- rte'nin cehaleti, gafleti,strateji körlüğü,inadı "ENSAR-MUHACİR" saçmalığı,iç siyaset şovu,BOP eş başkanlığı SİYONİZME hizmet olarak hayat bulmuştur. Bir gün "ALLAH BİZİ AFFETSİ " diyecek ama,İsrail AFFETMEYECEKTİR!...
Bedeli TÜRK MİLLETİ çok ağır ödeyecektir.
*
Gelenlerin ÜREME oranları dikkate alındığında; gelecek 10 yılda etnik-demoğrafik (Arap-Kürt) yapı Türklerin aleyine değişecek mi?
Hemde çok açık arayla değişecektir.
Bu durumda ZORA dahi gerek kalmadan GÜÇ merkezlerinin emriyle demokratik -hukuki yollarla dahi O TOPRAKLARA EL KONULACAKTIR.
Olmaz mı?
Bize soran olmayacak.
**
rte, ''BOP eş başkanıyım ve emir komuta merkezim PAPAZ elbisesi giy diyorsa,giyer görevimi yaparım'' dediği gün İsrailin hizmetine girmiştir.
TV'lerde şov yapan BOP-cu ve ortyağı TOP-cu görünürde Filistin için ağlıyor gibi yapsa da,aslında İsrail'in ''vaad edilmiş topraklarda'' Krallık kurması için elinde gelenin de fazlasını yapmışlardır.
**
2030-2050 arası ''vaad edilmiş topraklar üzerinde Yahudi Krallığı kurulacaktır.
Museviler,Hıristiyanlar ve de MÜSLÜMANLAR Hz.İsa Mesih'in gelmesini DUA ederek bekleyeceklerdir.Bunu hiçbir güç engelleyemeyecektir.Zaten de böyle bir güç yok!
İsrail siyasi,askeri,ekenomik,bilim ve teknik olarak da d��nya'ya yön verendir.İsrail DÜNYA,dünya da İsrail demektir.
*
(Madam Hz.İsa'yı BEKLEME konusunda OTAK inanca sahipsiniz; İT dalaşı-kan ve göz yaşı niye?!Siz, siyasetciler kanda beslenen VAMPİRLERSİNİZ.Sanatınız ikiyüzlülük -TAKİYECİLİKTİR)
**
Bunların hiçbiri olmaz,olamaz mı?
İsrail başaramaz! Asar,keser,hepisini yok mu ederiz?
Hiçbir şey yapamazsınız!
Elinizde gelecek olan sadece '' EBABİL KUŞU ve MEHDİ'' çağırmak, bir de cenaze namazı kılmak gibi akılsızlıktan ve şovdan başka bir şey değildir...
***
Yüzyılın başında İmparatorluk kontrol coğrafyasını ''VATAN TOPRAKLARI'' sanmak gibi bir siyasi AHMAKLIĞIN ve STRATEJİK körlüğün bedelini VATAN topraklarının işgaliyle ödedik ve KURTULUŞ SAVAŞI vermek zorunda kaldı!
***
Sonuç olarak içinde bulunduğumuz Dünyanın ve İsrail gerçekliğinin bilinçli bir şekilde analizi yapılarak Türk Milli geleceği için -DUYGUSALLIKTAN-ŞOVDAN uzak- bir strataji belirlemek zorundayız!
*
Hangi Arap ülkesi Filistinin yanında yer aldı?!
İran tetikçisi,paramiliter terörist Hamas ve Hizbullah kendi soyunun -masum Filistin halkının- SOYKIRIMCISI ve ülkesinin yıkımında İsrail ve İran kadar da sorumludur.
*
TÜRK, iki kuzenin (Arap-Yahudi) kavgasına taraf olmamalıdır!
Sakalar iskitler den alntı
3 notes
·
View notes
Text
yüzün diyorum bir bir bir bir, yüzün diyorum iyi bir gün başlıyor. çoktan durmuş gibi bir şeyler orda. saatler durmuş, sesler durmuş, savaşlar durmuş. ne geç kalma telaşı işçi duraklarında kadınların, ne bir köpek havlaması sokaklarda, ne de ölü bir çocuk sokulmuş fotoğraflara. uyanmayı beklemiş sanki bir dağ yüzyıl boyunca, boynunla saçların arasında. yüzün bu âlemmiş de sanki davud sana gelmiş, mûsa sana, isa sana. salmışsın kendini bir hamağa yatar gibi maviyede. gökyüzü sanki senden esinlenmiş, zebur senden, tevrat senden, incil senden. binlerce renge doğru koşmuş yüzün, bilinmez renklere, çizilmez renklere. yüzün adsız bir mevsimi kiralamış, ne zemheriler gibi soğuk, ne kavurgan yazlar gibi sıcak. bir bulut kaçmış da göğünden, sanki yüzüne konmuş. yüzün, koca bir dünyayı ıslatacak, ıslatacak, ıslatacak. insan ölmek için yaratıldı; korkuya inanma, ateşe inanma, suya, havaya inanma, âşk bile ölüyor âşka inanma. bir ceket al üstüne, bir geyiği düşle, bir ağacı hatırla, insan düşmek için yaratıldı, kuşlara da inanma. sen sıkı sarıl kalbime, dünya sandığın yer değil. sandığın yer değil en güzel yerin, en güzel yerinde değiliz biz bu şiirin. yüzün diyorum bir bir bir bir, yüzün diyorum huysuz bir yağmur başlıyor. olsun, ben böyle yağmurları da severim. böyle yağmurlarda büyür insan, fırıncılar en güzel ekmekleri çıkarır. acısız bir selam verir, silinmiş sloganlar içinden duvarlar, duyulur en güzel vapurun sesi, en güzel trene binilir ve gidilir bir cehennemden bir cehenneme ve adına yolculuk denilir. zaten insan bir yolculuk değil midir? durdur içinde büyüyen hüsran ordusunu, kışla bekçilerini, silah çatanları, silahşörleri durdur ve bekle. işgâl edilmeli yüzün bir deniz kokusuyla, çocuklar uçurtma uçurmalı, taze çaylar demlenmeli kahvelerde, yüzüne taptaze bir sabah gibi bakmalıyım. yüzün diyorum kayboluyorum. bir kuş bir fili boğuyor sanki, kayboluyorum. yükünü boşaltıyor kızıl atlar, kayboluyorum. kim bulmuş ki zaten kendini kaybolduğu yerde, kim anlamış insanı? yüzün diyorum, yüzünde memleket telaşı. binlerce yoldaşım öldürülmüş, binlerce çiçek büyüyor ama hâlâ pınar ağaçları, çınar gölgeleri büyüyor, büyüyor kar bakışlı bir kadın. susamış bir nehir yatağıyla gidiyorum ona ve yüzün diyorum bir bir bir bir. bir yüzün diyorum, yüzüne bir geçiş bulmalıyım.
18 notes
·
View notes
Link
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün askerlerine "Amalek" üzerinden bir anlamda katliam ve soykırım çağrısı yaptı,Tevrat'a göre amalek olayı nedir?
1 note
·
View note
Text
İSLAM VE YAHUDİLİK
Tarih, Araplar ve Türklerin birbirlerini o kadar da sevmediğini söyler (kaynak - Zekeriya Kitapçı, Türkistan'ın Müslüman Araplar Tarafından Fethi, - Ebu Müslim Horasani 2. Cilt, "Emeviler devrinde Alevilerin Maveraünnehir ve Horasan'a sürgün edilmesi) Peygamberden sonra meydana gelen Siffin savaşının ardından başlayan Emeviler döneminde İslam daha çok Arap milliyetçiliği ekseninde gelişmekte olan bir din olmuştur. İslam Devleti yeni fetihlerle oldukça genişlemiş, Alevi ve Şiilerin Türk desteğiyle yerleştikleri Maveraünnehir'e kadar ulaşmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle Türkler İslam’ı araplardan ziyade Farslardan ve Yahudilerden öğrenmiştir.
(bir kaç örnek -Havva’nın Adem’in kaburga kemiğinden yaratıldığı Kuran’da yazmaz, Havva adı bile geçmez, Tevrat’ta yazar bunlar. -Miraç kandili, yani önemli kişinin bir hayvanın sırtında göğe yükselme günü kutlaması Zerdüştlük’te Ahura Mazda’dan gelir. -Erkek çocuklarının pipisini kesenler Yahudilerdir. Kuran’da yazmaz, Tevrat’ta yazar.
yom kippur > berat kandili çarşaf giymek bir tesettür alternatifi olarak peruk takmak. adetli, regl dönemindeki kadının ibadet edememesi, pis addedilmesi. turşu kursa bile tutmayacağı inancı. bkz: yahudilerde hayız halindeki kadın murdar sayılmaktaydı. bu sebeple hayızlı kadının dokunduğu her şey murdar sayılmaktaydı. kur'an'da, tevrat ve incil'in değiştirildiğine dair bir söz bulunmaz. koskoca şekilde "allah kitabını korur" diye bir ayet vardır. kur'an; eski ve yeni ahitin arap kültürüyle yorumlanışıdır. kurban etmek yahudiliğinin şanındayken hıristiyanlık'ta kurban yoktur çünkü yesu mesih bütün insanlık için kurban olmuştur. islâmda ise kurban ibadeti farzdır. sünnet antik mısır kökenlidir. yahudilikte adem-havva'dan gelen insanlık günahını temizlemek için erkeklere farzdır. hıristiyanlık'ta bu olay hem dişi, hem de erkeğin günahtan kurtulması için onun yerine vaftiz gelmiştir. islâm dininde sünnet farz değildir, o coğrafyanın kültürlerinde gelenektir. mısır'da bulunan koptik hıristiyanlar sünnet olur. oruç ibadeti yahudilik, hıristiyanlık ve islâm'da vardır. farkları gıda kısıtlamaları ve gün sayısıdır. fakat amaç aşağı yukarı aynıdır.
namaz, gözlemlediğim kadarıyla ortodoks hıristiyan inançta vardır. yahudilerde de varmış. islâmda daha da önemli hale gelmiştir. o üç semavi din tek tanrılı, monoteist olarak da adlandırabileceğimiz dinlerdir. hıristiyanlık'ta bulunan üçleme "üç tanrı" değildir, o üçlülük durumu tanrı'nın tezahürleridir; yaratan ve kadim olan tanrı, tanrı'dan gelen ruhun ete kemiğe bürünmüş, günahsız tek peygamber olan yesu mesih, tanrı'nın evreni ve evrenin içinde bulunan dünya'nın işleyişini etkileyen ruhül-kudüs. ruhül-kudüs'ü kabaca tasvir etmek gerekirse islâm'da bulunan cebrail meleğinin komplike halidir. istavroz çıkarılırken türkçe'ye şu şekilde çevrilebilecek söz söylenir; "baba, oğul, ruhül-kudüs, bir allah'ın adıyla amin" şimdi semavi dinlerler, başta sümer dinleri olmak üzere destan ve efsanelerden de etkilendiğini de sen araştır...bu örnekleri çoğaltmak mümkündür)
752 Talas savaşıyla islamla tanışan Türklerin islama geçiş süreci de uzun olmuştur.... Türklerin İslam'a geçişi, Türklerin İslam dininden önce mensup oldukları Tengricilik inancından vazgeçip dinlerini değiştirmeleridir. Yaklaşık 10. yüzyıla kadar Tengricilik dini Türkler arasında en yaygın din olmuştur. Türklerin İslam diniyle ilk teması Şii ve Alevilerin dördüncü İmam olarak kabul ettikleri İmam Zeynel Abidin'in Türkler tarafından Kerbela'da koruma amaçlı Horasan'a götürmeleriydi. İslamiyet öncesi Türkler ile Müslüman Arapların ilk karşılaşması 7. yüzyıl döneminde Hilafet-İmamet çekişmeleriyle gerçekleşmiştir (Kaynak-Alevi Devletleri - Muharrem Uçan, Horasan'dan Anadolu'ya Horasanlı 90.000 Alevi Türkmen Erenleri ve Tarihi, Can Yayınları, 2. Baskı --Türkler, Cilt I, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları)
Tarihte Yahudilik ile İslam arasındaki etkileşimin tarihi, İslamın Arap Yarımadası'nda doğup buradan yayılmaya başladığı 7. yüzyıla kadar uzanır. Gerek Yahudiliğin gerekse İslamın kökenleri Ortadoğu'da, İbrahim'e dayandığından, her ikisi de İbrahimi (Semavi dinler) olarak kabul edilir. Yahudilik ile İslam'ın paylaştığı birçok ortak yön bulunmaktadır: temel dini görünümü, yapısı, hukuk felsefesi ve uygulaması ile İslam ile Yahudilik birbirine benzer.
Hz.Muhammed Mekke'de dini yayarken, "ehl-i kitap" olarak adlandırdığı Hristiyanlar ile Yahudileri, öğretilerinin temel ilkelerini paylaştığı doğal müttefikleri olarak görmüş, onay ve desteklerini vermelerini beklemiştir. O dönemde, Müslümanlar da tıpkı Yahudiler gibi ibadetlerinde Kudüs'ü kıble alıyordu.
12 notes
·
View notes
Text
İslam'a barbar din diyen ışıklılar iyi izlesin!
İsrailli bir haham Tiktok'ta açtığı bir yayında:
"Çocuklara merhamet etmeyeceksin öldüreceksin. Tevrat bunu emrediyor, kimsenin yaşamasına müsaade etmeyeceksin"
Bu alçak namussuz israilli bir haham.
Tiktok'ta açtığı bir yayında
"Çocuklara merhamet etmeyeceksin hepsini
öldüreceksin. Tevrat bunu emrediyor, kimsenin
yaşamasına müsaade etmeyeceksin"
Sözde din adamı olacak Haham böyleyse, Yahudilerin geri kalanını varın siz düşünün.
Bu sözleri Müslüman bir HOCA yada İMAM söyleseydi inanın dünya ayağa kalkardı. Twitter'da gündem olurdu.
Müslümanlara barbar terörist diyen șerefsizler izlesin...
HAK DİN İSLAMDIR! ☝️
9 notes
·
View notes
Text
Gazze'de Filistin'de sivil İsrailli filan yok, bunların tamamı silahlı işgalci yerleşimciler!
Tel Aviv Havalimanı'na akın eden Yahudiler, Antalya ve İstanbul uçuşlarını lebalep dolduruyorlar! Mülteci kisvesine bürünen İsrail ajanlarının Türkiye'ye sızması tehlikesi var!
Depremde bile yardım diye gelip Hatay'dan Tevrat çaldı bu adamlar, değil mi? Bu tür hırsızları, ajan atıklarını ülkemizde hiçbir mü'min istemez, istemiyoruz!
Çok acil yayabilirmiyiz
Yetkililer bu duruma hassasiyet göstermeli, bir an önce gereğini yapmalı. Korkarım, yarın Devşirmelerin çocukları “beyaz türkler” gibi m*ssad ajanları da bu ülkeye rahat vermeyecektir.
İsrail'den Türkiye’ye girişlere aslâ izin verilmemeli. Sıkı takip ve denetim şart. Mazlum Filistinli Müslümanları 70 yıldır acımasızca katleden YAHUDİ MÜLTECİ İSTEMİYORUZ ülkemizde!
Yusuf Kaplan
#gazze#Filistin#savas#insan#hamas#mescidi aksa#dünya#direnis#amerika#kudüs#dua#filistin#Yahudi#Türkiye#doğa
16 notes
·
View notes