hisboslugu
hisboslugu
kâys
2K posts
bir hayat, mahcup ve duru. tanrı'm gülleri ve sessiz harfleri koru.
Don't wanna be here? Send us removal request.
hisboslugu · 8 hours ago
Text
Tumblr media
11 notes · View notes
hisboslugu · 23 hours ago
Text
ama hâlâ şuramda bir şey, atsan atılmıyor satsan satılmıyor. içime sinmiş sevdan.
14 notes · View notes
hisboslugu · 1 day ago
Text
ben buyum. kenar mahallede büyümüş, illegale bağışıklık kazanmış, ucuz biralar içmekten keyif almış, kalem gibi cigara saran, kravatlı abilerden pek hoşlanmayan, sokaklardan korkmayan ve memurları yürüyüşünden tanıyan. ben buyum. karanlıktan korktuğu için ışıkları kapatan, kapılmayan telaşına gördüğü kanın, hem suça meyilli, hem sabıkasız. ben buyum. istiklal caddesi'nde kollarını açıp isa'lığını ilan eden, paçalarının çamura bulaşmışlığını seven, uykusuzluktan kızaran gözlerine aldırış etmeyen, plansız, kuralsız. kendi başına bir savaşım ben. solcu eylemiyim. direnişim. tanrı'nın bu dünyaya attığı en cesur kazığım. uçurum çiçeklerini severim, kapitalist gelir bana kırmızı güller. orkideler orospulara armağan edilmeli ve intihar edenlerin mezarı başında ceket iliklenmeli. ben buyum. babası tarafından terkedilmiş, hep terkedilmiş, cinayetler düşlemiş, bıçaklar bilemiş, bağımsız bağımlı. hep az konuşmuş, genelde kaçak. umursamaz sanılmış, kırılmaz, aldırmaz. ötekileştirilmiş, "o boş verir." denilen. kimsenin bilmediği hüzünler taşıyan ruhunda aslında, kimsenin tahmin edemediği kadar büyük yorgunlukları olan. suçsuzluğunun bedelini ağır ödemiş, hak etmemiş. inançlarıyla alay edilmiş, çatlatılmış su içtiği bardaklar. ben buyum. bu yüzden tanışmalarımı merhabadan öteye taşımıyorum. gözünüzü boyuyorum belli olmasın diye çıplaklığı hayatımın. kara kaderimi gizliyorum, ak maskemin ardında. ben buyum. bu dünyaya yollanmış bir maalesefim. ben buyum. adım attığı an yollarının yarılacağını bilen ve adım atmaktan başka seçeneği olmayanım. hayalinin bile sizi darmadağın edeceği gerçek bir felaketin ortasındayım.
11 notes · View notes
hisboslugu · 1 day ago
Text
so close no matter how far.
10 notes · View notes
hisboslugu · 2 days ago
Text
sen de haklısın nermin, kapıyı açmak yerine kırmak daha cazip gelmişti.
49 notes · View notes
hisboslugu · 3 days ago
Text
ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. itirâzım var. sımsıcak bir merhaba diyecektim, başımı usulca dizine koyacaktım. dört gün, dört gece susacaktım. yağmur sönecekti, yanacaktı. sameland seferden dönecekti, duvardaki saat duracaktı, kalbim kendiliğinden duracaktı. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. itirâzım var. emperyal oteli'nde bu sonbahar, bu camların nokta nokta hüznü, bu bizim berhava olmuşluğumuz, bir nokta, bir hat kalmışlığımız, bu rezil, bu çarsamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar, öksürüklü, aksırıklı bu takvim. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. itirâzım var. sesleri liman sislerinde boğulur, gemiler yorgun ve uykuludur. sabahtır, saat beş buçuktur. sen kollarımın arasındasın, onlar gibi değilsin, sen başkasın. bu senin gözlerin gibisi yoktur, adamın rüyasına rüyasına sokulur. aklının içinde siyah bir vapur kıvranır, insaf nedir bilmez. otelin penceresinde duracaktın, şehri karanlıkta görecektin, karanlıkta yağmuru görecektin, saçların ıslanacak ıslanacaktı, kış geceleri gibi uzun uzun, tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı. istanbul'u yağmur tutacaktı. bütün bir gün iş arayacaktım, sana bir türkü getirecektim, kulaklarımız çınlayacaktı. emperyal oteli'nin resmini çektim, akşam saçaklarından damlıyordu. kapısında durmanı söylemiştim, yüzün zambaklara benziyordu, cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu, tepebaşı'ndaki küçük yahudiler, asmalımescit'teki rum kemancı, böyle rüzgarsız kalmışlığımız, bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu. gazeteler cinayeti yazıyordu, haliç'e bir avuç kan dökülmüştü. emperyal oteli'nde üç gece kaldık, fazlasına paramız yetmiyordu. gözlerin, gözlerimden gitmiyordu. dördüncü gece sokakta kaldık, karanlık bir türlü bitmiyordu, sirkeci garı'nda sabahladık. bilen, bilmeyen bizi ayıpladı. halbuki kimlere kimlere başvurmadık, hiçbiri yüzümüze bakmıyordu, hiç kimse elimizden tutmuyordu. ben hiç böylesini görmemiştim. vurdun, kanıma girdin. kabulümsün.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
31 notes · View notes
hisboslugu · 4 days ago
Text
bir felâket gibi dönmüştü; felâketse benim felâketim, kıyametse o benim kıyametimdi.
15 notes · View notes
hisboslugu · 5 days ago
Text
gel gör beni aşk neyledi.
15 notes · View notes
hisboslugu · 5 days ago
Text
adı, gümüşali. tanımazsınız onu. saklanmayı bilir, yanınızdan geçip gitmeyi. saygılıdır, sessizdir; öfkesine saklar kendini. bana arkası kuşlu bir cep aynası vermişti, bazı baktıklarımda ansızın çıkagelir. kaç dağ bildim onun için, kaç memleket ezberimdir. el yazılarına girdim çıktım görürüm diye, kaç hikayenin içinden selamsız geçtim. kayalar, kuşlar, kafiyeler şahidimdir. uçurumlarda yitirdim sesimi, han rüyaları uykularımı aldı benden. gazabı tenha tüfekleri yağladı yıldız yoksulu gecelerim, tenimin tülüydü yüzümde saklanan peri, suya düştü ummadığım köprüleri geçerken. bir tas suyu fırat bildim, iki yıldız yetti bir gece yapmaya, bir tutam ottan çattım içinde kaybolduğum ormanları. kuş gömleğimdi uçmak için, tutulmak için ateşe attım kendimi. dedim gümüşali, bildin mi beni? uçarı hançerdi belimin kunt kuşağında, kor zamanların sularında yıkadım ellerimi. günahlarını ödediklerimin kanını dokundurmadım masumluğuma. koç ile bıçak arasında durdu adanmış boynum, eğdikçe kıldan ince bir besmeleyi ölüme hamayıl tuttum. bayramlarda azala azala büyüdü cesaretim. ölmekten geçtim hem yettim yaşamaya, yeminliydi hançerimin kabzası, kimsenin gölgesini düşürmezdi suya. düşmanımdan önce kendi tenimde biledim. dedim gümüşali, gözlerime bak vurmadan. vurmadı, mutluluk fazla geliyor bazı ölümlere. ölsen olmuyor, yaşanmıyor ölmesen de; bunu bir ben, bir gümüşali bildi. kimsenin geçemediği şiirlerimde hem benden firardı, hem başkalarından gizlendi. onu görmeyeyazdım kaç şiirimi içinde rastlarım diye, yazdıkça hatırasını bırakıp koynuma yemin tutan gözleriyle kör etmişti gecemi. o gün bugün onu arıyorum, körler kadar karanlıktan emin. eller, duvarlar boyu. ilerliyorum ikimizden yapılma karanlığın içinde. nerdesin gümüşali, nerdesin? aramakla zehirlendi sol elim, uzaklaşıyorsun benden kındaki bıçak gibi ilerledikçe içimde. kaçmak dediğin ne ki, adın duruyor yüzüne baktığım dualarda. aşk da bir çeşit intikam, insan bunu da öğreniyor, öldürüldükçe... ette dönen bıçak, şiirde akan kan, kalpte büyük zaman durmadıkça. tarihe tarih düşen boynundaki sahtiyan. gençliğimdi, muskanın kilidi. mahsus selam eden mahpus resimlerin. bir güle, bir buğdaya ettiğin iki yemin; aile atından indiğin ağacın soyu ikimizin, iç içe uyuyan ikiz yılanlar gibi kollarımızın kaderi dolaşmış birbirimizin boynuna. ben buradayım, ikimizin hatırası burada, ya sen nerdesin gümüşali? yokluğun yetmiyor yaratmaya. ya beni hiçliğine al, ya eller içimi öldürmeden çık ortaya! adı gümüşali, bana öyle demişti. tanımazsınız onu, belki de bana öyle demişti. saklanmayı bilir, görünürken de yanınızdan ecel gibi geçip gitmeyi. saygılıdır, sessizdir, ölçüsü gecelerdir. öfkesine saklar kendini, pençeleri her dil bilir. bana arkası kuşlu bir cep aynası vermişti, kuş duruyor ayna uçtu. bazı baktıklarımda ansızın çıkagelir, dağılıp kapladığı havaya. çıkagelir başka adlarla. gökyüzü gibi gözlerimde uğulduyor sureti. arayıp durduğuma bakmayın, belki görsem tanımam bir daha. bana adım gümüşali demişti, bu kadarı yeter bana. vaktim azaldı, hiçbir şey istemiyorum ondan. belli olmaz, her an çekip gidebilirim. nice kalp düşürmüşüm yollarda, nice dayanıksız hatıra. seyreldi suyu nehirlerin, çöl bitti yazılmaktan, dağların ölüsü tükendi. kurtlar gibi şehre indim aşktan, şehrin kanunları yabanım. mardin kalesinden bu yana izini sürdüm. gümüşali, artık seni bulmalıyım. eskiden olsa aşk derdim, şimdi vedalaşmak diyorum buna.
23 notes · View notes
hisboslugu · 8 days ago
Text
ikimizde bu dünyanın insanı değildik. iyi kötü bir şeyler yapmaya çalıştık. ben suçluyum: sevgi'den farklı olduğumu gizledim. gene de bizi yargılayanlara karşıyım. ne yazık, sonunda haklı çıktılar. onlara göstermeliydim fakat anlatılması çok zor. benim becerebileceğim bir iş değil. neler söyleyeceklerini duyar gibi oluyorum, duymak istemiyorum. bir fırsat daha kaçırdık. sevgi, kendisini ve olanları hiç anlamayacak. ben bir şeyler yapabilseydim. başım ağrıyor, yorgunum. boşu boşuna denecek, boşu boşuna. işte buna dayanamıyorum.
19 notes · View notes
hisboslugu · 8 days ago
Text
bil ki; bir sen kalır, bir gözlerin. durur zaman, üşümem.
39 notes · View notes
hisboslugu · 9 days ago
Text
adı nevin; şarap içer, rüzgâr giyerdi geceleyin.
25 notes · View notes
hisboslugu · 10 days ago
Text
gözü yaşlı, bitkin ve derbeder sevdam benim.
24 notes · View notes
hisboslugu · 10 days ago
Text
sana seni seviyorum demek, ıhlamurların çiçek açması kadar olanaksızdı.
24 notes · View notes
hisboslugu · 12 days ago
Text
bu geç vakit, bu sonbahar gecesinde kelimelerinle doluyum. zaman gibi, madde gibi ebedî; göz gibi çıplak, el gibi ağır ve yıldızlar gibi pırıl pırıl kelimeler. kelimelerin geldiler bana; yüreğinden, kafandan, etindendiler. kelimelerin getirdiler seni; onlar ana, onlar kadın ve yoldaş olan... mahzundular, acıydılar, sevinçli, umutlu, kahramandılar; kelimelerin insandılar.
19 notes · View notes
hisboslugu · 15 days ago
Text
sevgilimsin, kim olduğunu düşünmeye vaktin yok, yapacak işleri düşünmekten. kalabalığın içinde kalabalıktan biri, gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi. sevgilimsin, ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli dün geceki tamamlanmamış sevişmeden. sevgilimsin, boğuk aşkım, kanayan gençliğim. uçuruyorum seni çocukluğuna doğru, kanatların yorulur, ter içinde kalıyorsun, gece yanı başımda bağırarak uyanıyorsun. her sabah el sallıyorum metalle karışmana. sevgilimsin, ara sıra bir kağıt koyup erteliyoruz aşkı, otobüslerde ve trende kaçamak yaşanan ve bedenlerimiz kana kana kanayamadan yan yana.
18 notes · View notes
hisboslugu · 16 days ago
Text
annemin gözlerindeki acı, çektiğim tüm acıların bin mislini yaşattı bana.
51 notes · View notes