#Reflü Tedavi Evde
Explore tagged Tumblr posts
Text
Çocuklarda Öksürük Nasıl Geçer?
Öksürük, vücudun hava yollarını temizlemeye çalıştığı bir savunma mekanizmasıdır. Kuru öksürük, genellikle balgam üretimi yapmadan meydana gelir ve boğazda gıcık hissine yol açar. Bu tür öksürük, soğuk algınlığından alerjilere kadar birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Çocuklarda öksürük, boğaz tahrişi, astım, allerjik reaksiyonlar veya viral enfeksiyonlar gibi durumların bir belirtisi olabilir.
Çocuklarda kuru ve devamlı öksürüğün pek çok farklı nedeni olabilir. En yaygın nedenler şunlardır:
Soğuk Algınlığı ve Grip: Özellikle kış aylarında, viral enfeksiyonlar kuru öksürüğün en yaygın nedenlerinden biridir.
Alerjiler: Polen, toz ve evcil hayvan tüyleri gibi alerjenlere karşı duyarlı olan çocuklarda, kuru öksürük sık görülebilir.
Astım: Astımla ilişkili kuru öksürük, özellikle gece yatarken veya sabah erken saatlerde daha belirgin hale gelebilir.
Reflü Hastalığı: Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, boğazda tahrişe yol açabilir ve bu da öksürüğe neden olabilir.
Sigara Dumanı ve Kirli Hava: Çevre kirliliği ve sigara dumanı, çocukların solunum yollarını tahriş edebilir ve öksürüğe yol açabilir.
Çocuğunuzda kuru ve devamlı öksürük olduğunu fark ettiyseniz, öncelikle bir doktora danışmak önemlidir. Ancak, doktorun önerdiği tedavi yöntemlerinin yanı sıra evde uygulayabileceğiniz bazı doğal yöntemler de vardır.
Yazı linki: https://www.sondakikam.com.tr/5n1k-icerikleri/cocuklarda-kuru-ve-devamli-oksuruk-nasil-gecer-tedavi-yontemleri-neler/2720
#Sağlık #İlaç #Çocuk #Tedavi #Öksürük #5N1Kİçerikleri #Sondakikam
0 notes
Text
Öksürüğe İyi Gelen Doğal Yöntemler
Özellikle kış aylarının gelmesiyle bebeklerden ileri yaştakilere kadar hemen hemen herkeste baş gösteren solunum yolu rahatsızlığı, hekim tavsiyesiyle uygulanan doğal yöntemlerle pekala giderilebiliyor. Öksürüğe İyi Gelen Doğal Yöntemler Özellikle kış aylarının gelmesiyle bebeklerden ileri yaştakilere kadar hemen hemen herkeste baş gösteren solunum yolu rahatsızlığı, hekim tavsiyesiyle uygulanan doğal yöntemlerle pekala giderilebiliyor. Günümüzde neredeyse her evde bulunan gıdalar, eski çağlardan beri süregelen metotlarla karıştırılarak ya da tek başına kullanılarak öksürüğe doğal bir çare görevi görmekte. Bebeğiniz öksürmeye mi başladı? Annenizin kuru öksürüğü mü var? Alerjik olmayan bünyelerde son derece işe yarayan natürel uygulamalarla bu sorunları çözmek mümkün olabilir. Peki, öksürüğe iyi gelen doğal yöntemler neler? Okumaya devam ederek öksürüğü geçiren uygulamaları görebilirsiniz. Ama önce öksürüğün olası nedenlerine bir bakalım.
Öksürük Neden Olur?
Öksürüğe doğal tedavi yöntemlerine geçmeden önce öksürük neden olur, sorusunun yanıtını vermekte yarar var. Bunlar arasında belirli kronik hastalıklar olabileceği gibi yaşam tarzından kaynaklanan durumlar da bulunabilir. Aşağıdaki listede öksürüğe neden olabilecek başlıca unsurlar yer alıyor. - Soğuk Algınlığı ve Grip: En yaygın öksürük nedenlerinin başında soğuk algınlığı veya grip gibi viral solunum yolu enfeksiyonlarını saymak mümkün. Bu enfeksiyonlar; öksürük, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gibi semptomlarla ilişkilendirilmekte. - Astım: Astım, solunum yollarında daralmaya ve öksürüğe neden olabilen kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Astım semptomları arasında öksürük, nefes darlığı ve hırıltı yer alır. Dolayısıyla eğer sürekli öksürükten muzdaripseniz bunun sebebi, astım olabilir. Bu konuda hekiminize danışarak çözüm yolu bulmanızda yarar var. - Alerjiler: Alerjik reaksiyonlar ve alerjik rinit gibi durumlar da öksürüğe neden olabilir. Bu tür öksürükler, genellikle alerjenlere maruz kaldıktan sonra ortaya çıkar. Bu sebeple çareyi bulmadan önce hangi durumlarda daha çok öksürdüğünüze bakabilir, sonrasında tedaviyi araştırabilirsiniz. - KOAH: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı olarak bilinen KOAH, akciğerlerdeki hava akışının zorlaşması sonucu kronik öksürüğe neden olabilen bir hastalıktır. KOAH, sigara içme veya toksin maddelere maruz kalma gibi faktörlere bağlı olabilir. - Reflü: Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GERD) gibi sindirim sistemi bozuklukları, öksürük nöbetlerine neden olabilir. Bu durumlarda, mide asidi yemek borusuna geri kaçabilir ve öksürüğe neden olabilir. - Sigara İçmek: Sigara içmenin, kronik bronşit ve diğer solunum yolu hastalıklarına neden olduğu sıklıkla söylenir. Sigara içmek; öksürüğe, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi semptomlara yol açabildiği için bu gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmakta yarar var. - Solunum Yolu Enfeksiyonları: Kronik solunum yolu enfeksiyonları, bronşit veya zatürre gibi durumlar, öksürüğe neden olabilir. Bu nedenlerin yanı sıra ilaç yan etkileri, akciğer kanseri gibi daha ciddi tıbbi durumlar da öksürüğe neden olabilir. Öksürüğünüz sürekli devam ediyorsa veya diğer semptomlarla birlikte görülüyorsa mutlaka bir doktora başvurmanız önerilir. Sırada beklenen bölüm var: Öksürüğe iyi gelen doğal yöntem neler? Öksürüğe İyi Gelen Doğal Yöntemler Neler? Yukarıdaki bilgilerden hareketle öksürüğünüzün ardında yatan sebebi bir uzman kontrolünde bulduktan sonra evinizde kolaylıkla uygulayabileceğiniz doğal yöntemlerle öksürük sorunuyla başa çıkabilirsiniz. İşte bu yöntemlerde kullanılan bazı sağlıklı gıdalar: Bal: Bal, doğanın insana sunduğu mucizelerden sadece biri. Öksürüğü hafifletmek için kullanabileceğiniz balı, yatmadan önce bir çorba kaşığı olarak yutun. Boğaz hattının yumuşamasına yardımcı olan bu uygulamayı birkaç gün art arda yapın ve etkisini kendiniz görün. Bu, aynı zamanda belli bir yaşın üzerindeki çocuklarda öksürüğe iyi gelen doğal yöntemler arasında da yer alabilir. Zencefil: Zencefil, öksürük ve soğuk algınlığı semptomlarını hafifletmek için kullanılan doğal anti-inflamatuarlardan. Zencefil çayı içmek veya yemeklere zencefil eklemek öksürüğü hafifletmeye yardımcı olabilir. Nane: Nane yaprakları veya nane yağı, öksürük nöbetlerini hafifletmek için yıllardır kullanılmakta. Nane yağını bir miktar sıcak suya ekleyerek buharını soluyabilir ya da nane yapraklarından hazırlayacağınız çayı içebilirsiniz. Limon: Limon, öksürük nöbetlerini hafifletmek için kullanılabilecek doğal bir antiseptik. Limon suyunu ılık suyla karıştırarak birkaç gün için. Öksürüğünüzün hafiflediğini görebilirsiniz. Ilık İçecekler: Ilık içecekler, öksürüğü tedavi etmek için kullanılabilir. Sıcak suya bal, limon, zencefil veya nane ekleyerek çay yapabilirsiniz. Tuzlu Su Gargarası: Tuzlu su, öksürük ve boğaz ağrısı semptomlarını hafifletmek için kullanılan doğal bir antiseptiktir. Bir çay kaşığı tuzu bir bardak ılık suda eritin ve gargara yapın. Buhar Banyosu: Listemizin son maddesinde buhar banyosu var. Sıcak suya birkaç damla nane yağı ekleyin ve başınızı bu buharın üzerinde birkaç saniye tutup çekin. Bu uygulamayı birkaç defa bu şekilde sürdürdükten sonra uygulamayı sonlandırın. Bu hem burun hattının açılmasına hem de öksürüğün hafiflemesine yardımcı olacaktır. İlgili Bağlantılar; Prospan Fiyatları Bisolnatur Fiyatları Read the full article
0 notes
Text
Reflü Nedir? Belirtileri Neler? Neden Olur? Nasıl Geçer? Ne İyi Gelir?
Reflü Nedir? Belirtileri Neler? Neden Olur? Nasıl Geçer? Ne İyi Gelir?
Gastrit hastalığının belirtileri ile karıştırılan reflü nedir? Nedenleri nelerdir? Mide asidinin yemek borusuna kaçması olarak bilinen reflünün temel belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Reflü Nedir? Neden Olur?
Tıbbi anlamda Gastro Özofagenal Reflü ( GÖRH ) olarak bilinen reflü, yiyecekler ile mide asidinin yemek borusuna kaçmasıdır. Yemek borusu ile uzun süre temas halinde olan mide…
View On WordPress
#Reflü Belirtileri Neler#Reflü Bitkisel Çözüm#Reflü Neden Olur#Reflü Nedir#Reflü Tedavi Evde#Reflü Tedavisi Nasıl#Reflüde Nelere Dikkat Edilmeli#Reflüye Ne İyi Gelir
0 notes
Text
Yaz ayları astım ataklarını tetikliyor
Yaz ayları astım ataklarını tetikliyor Dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen astım, uygun tedavi ve tetikleyici etkenlerden uzak durulması sayesinde kronikleşmeden kontrol altına alınabiliyor. Erken evrede dönemsel olan astım şikayetleri, zamanında kontrol altına alınamazsa hayat boyu süren ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle yaz aylarında tetiklenen astım ataklarının yaşam kalitesini azaltmaması için bir takım önlemler almak gerekiyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Metin Özkan, astım hastalarının doktora başvurma nedenlerinin genellikle; öksürük, nefes darlığı, hırıltılı nefes alıp verme ve göğüste sıkışma hissi olduğunu söylüyor. Bu belirtilerin astımı düşündürmesinin nedenleri ise tekrarlayıcı olmaları, gece ve sabaha karşı ortaya çıkmaları, bazı alerjen maddelere maruz kalma veya egzersiz sonrası tetiklenmeleri. AŞIRI SEVİNME VE ÜZÜLME DAHİ ASTIMI TETİKLEYEBİLİYOR Bazı tetikleyici maddeler ve durumlar astım ve diğer alerjik hastalıkların belirtilerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle yaz aylarında astım ve alerji hastaları rahatsızlıklarını tetikleyebilecek, şikayetlerini artırabilecek pek çok etkenle karşılaşıyor. Her hastada farklılık gösteren bu tetikleyiciler; polenler, alerjen maddeler, solunum yolu enfeksiyonları, yorucu fiziksel aktivite, hava kirliği olarak sıralanabilir. Bazı ilaçlar, işlenmiş patates, bira ve şarap gibi sülfit ve koruyucu madde içeren gıdalar, reflü hastalığı, aşırı sevinme veya üzülme gibi yoğun duygular da astımın diğer tetikleyicileri arasında. İLAÇLARINIZI GELİŞİGÜZEL ALMAYIN Astım tedavisinde iki çeşit ilaç grubu kullanıldığını belirten Prof. Özkan, “Bunlar; hastalığı tedavi ya da kontrol eden ilaçlar ve rahatlatıcı ilaçlardır. Astım tedavisinde hangi ilaçların ne kadar süre ile ve hangi durumlarda kullanılacağı mutlaka doktor tarafından belirlenmelidir” diyor. YAZ AYLARINDA ASTIM VE ALERJİK HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN
Kuru havalarda rüzgar varsa dışarıya çıkılmamalı.
Alerjenlerin havaya karışımına neden olan çim biçme, yabani ot temizleme gibi bahçe işlerinden uzak durulmalı.
Tatil yapılacak otel ya da yazlık alerjenler açısından gözden geçirilmeli.
Açık hava egzersizleri yaparken aşırıya kaçılmamalı.
Dışarıda giyilen kıyafetler eve dönünce değiştirilmeli ve duş alarak derideki ve saçlardaki alerjenler de temizlenmeli.
Yaz aylarında çamaşırlar, havlu ve çarşaflar polenlerin yapışmasını engellemek için dışarıda kurutulmamalı.
Dışarı çıkarken geniş kenarlı gözlükler kullanılmalı. Çok alerjik yapıya sahip kişiler ve astım hastaları alerji maskeleri de kullanabilir.
Polen miktarının fazla olduğu dönemlerde şikâyetler başlamadan alerji ilaçları alınmalı.
Polen yoğunluğunun fazla olduğu saatlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalı.
Polen miktarının fazla olduğu günün ilk saatlerinde dış aktivitelerden uzak durulmalı.
Evde ve arabada cam açmak yerine bakımları düzenli olarak yapılan ve polen filtreli klimalar kullanılmalı.
Yaşam alanlarının nem oranı düşük tutulmalı.
Ev temizliği HEPA filtresi içeren vakumlu süpürge ile yapılmalı.
1 note
·
View note
Text
Laranjit Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Laranjit halk arasında gırtlak ya da ses kutusu olarak da bilinen larinksin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Laranjit kişilerin sesleri kalın ve çatallı çıkar. Hastalık hem kısa süreli hem de uzun süreli olabilir. Genellikle aniden başlayan hastalık hafta içinde iyileşmeye başlar. Kronik belirtiler 2 haftadan uzun sürer. Hekimin hastalığın tedavisinden önce altta yatan başka bir hastalık olup olmadığına bakması gerekir. Larenks, boynun orta hattında yer alır. Hem solunum hem de konuşma fonksiyonlarını yerine getirir. Larenks kaslar, mukoza ve kıkırdaklardan oluşur. Larenjit olması halinde, enfeksiyon her 3 bölgeye de tutunmaktadır. Hastalığa en sık virüsler etki etmektedir. Yapılan araştırmalara göre üst solunum enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 20 ile yüzde 25’inde larenjit görülmektedir.
Kemosentez nedir, çeşitleri nelerdir? Hakkında bilgilere de bakabilirsiniz.
Laranjit Belirtileri Nedir?
Laranjit belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Öksürük,
Hafif ateş,
Halsizlik,
Baş ağrısı,
Boyunda lenf bezlerinde büyüme,
Yutkunma güçlüğü,
Burun akıntısı,
Ses kısıklığı laranjit ile birlikte görülmektedir.
Laranjite soğuk algınlığı, farenjit, tonsillit ve grip de eşlik edebilir. Çoğu zaman larenjit 2. Ve 3. Günde şiddetlenir ve 1 hafta sonunda düzelir. Diğer belirtiler geçse bile bir süre daha çatallanma problemi devam edebilir. Nefes darlığı laranjit ile sık görülen bir belirti değildir. Nefes borusunda ya da gırtlakta ödem ve ödemden kaynaklı daralmadan dolayı oluşur. Genellikle bu durum çocuklarda görülmektedir ve hekime başvurmak şarttır.
Larenjit Nedenleri Nelerdir?
Larenjit nedenleri başında para influenza, rhinovirusler ve influenza gelir. Diğer üst solunum yolları etkilenmeksizin, izole larenjit vakalarına rastlanmaktadır. Bakteriyel larenjitler ikinci sıklıkta görülen belirtilerdir. Klinikte görülen belirtiler daha sistemik ve şiddetli olur. Tedavisi için antibiyotik ile birlikte destekleyici diğer ilaçları kullanmak gerekir. Boğmaca ve difteri gibi geçmişte daha sık görülen hastalıklar larenjit olarak karşımıza çıkabilir. Krup isimli gırtlak ve bronşların beraber tutulduğu tablo çocuklarda görülür ve mutlaka erken tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde ciddi problemler ortaya çıkabilir.
Etiyoloji nedir, türleri nelerdir? Merak edilen bilgiler yazımızdadır.
Larenjit İle İlgili Video Anlatımı
youtube
Viral Larenjit Tedavisi Nasıl Yapılır?
Viral larenjit tedavisi için her zaman hekimin bir şey yapmasına gerek yoktur. Çünkü bazı larenjitler kendiliğinden düzelebilmektedir. Hastaların dikkat etmeleri gereken önemli noktalar bulunur. Bu noktalardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Kafein, alkol ve sigara dumanından kaçınılmalıdır.
Antibiyotik tedavisinden kaçınmak gerekir. Çünkü larenjit çoğu zaman virüslerden kaynaklı meydana gelir. Antibiyotikler virüsler üzerinde etki etmez.
Ses istirahati yapılmalıdır. Şarkı söylememek, uzun süre konuşmamak ve bağırmamak gerekir. Ses istirahati yapan kişilerin yumuşak tonda konuşması gerekir. Ancak fısıldar gibi konuşulmamalıdır.
Baş ağrısı ve ateş varsa ağrı kesici ateş düşürücü ilaç kullanılabilir.
Ses tellerinin nemli kalması için bol bol su içilmelidir. Baş ağrısı ve halsizlik şikayetleri de yeterli miktarda su içildiği zaman geçer.
Antibiyotik kullanılması gereken zaman olabilir. Antibiyotik mutlaka hekim önerisi ile kullanılmalıdır. Enfeksiyonun şiddetli olması ve beklenen sürede düzelmenin başlamaması halinde antibiyotik tedavisi yapılması gerekebilir. Dalağı alınmış kişiler, kemoterapi gören hastalar gibi bağışıklık sistemi sorunu olanların antibiyotik kullanması şart olabilir.
Kronik Larenjit Nedenleri Nelerdir?
Kronik larenjit nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Boğaz reflüsü,
Alerji,
Tütün kullanımı,
Sesin aşırı kullanımı,
Kortizonlu solunum spreyi, yüksek tansiyon ilaçları, idrar söktürücülerin kullanımı,
Romatizmal hastalıklar hastalığa neden olur.
Sesin aşırı kullanılması durumu genellikle aktörler, öğretmenler ve şarkıcılar arasında görülmektedir. Eğer ses kısıklığı 3 haftadan daha uzun sürerse mutlaka KBB uzmanına başvurmak gerekir. Muayene sırasında hekim ağızdan ve burundan gerisine girerek ses tellerini kontrol eder.
Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir?
Larenjitte doktora başvurma zamanı belirtiler ile kendini belli eder. Aşağıdaki durumlarda mutlaka hekime başvurmak gerekir:
Herhangi bir operasyondan sonra ses kısıklığı olduysa,
Enfeksiyon olmadan boyundaki lenf bezlerinde şişme olduysa,
Enfeksiyondan 2 3 hafta geçmesine karşın boyundaki lenf bezlerinde şişkinlikler inmediyse,
2 günden uzun süredir ateş varsa,
Nefes darlığı devam ediyorsa,
Belirtiler şiddetini artırıyorsa doktora başvurmak gerekir.
Doktora başvurduktan sonra hekim muayenesi ile ses teli sorunlarının olup olmadığına da bakılır. Ses tellerini hareket ettiren sinirlerin felçleri, ses teli ve gırtlak bölümlerinin kanserini, ses tellerinin iyi huylu şişlikleri varsa tespit edilir.
Larenjit Nasıl Teşhis Edilir?
Larenjit teşhisi semptomatiktir. Belirtiler tanı koymaya yardımcı olur. Genellikle profesyonel şarkıcılar, çok çocuklu genç anneler, askerler ve öğretmenler bu hastalığa yakalanırlar. Çocuk yaş grubunda gırtlağın anatomik yapısından kaynaklı solunum kesilmesi olabilir. Bu duruma sık rastlanılmakla birlikte mutlaka muayene edilerek ortadan kaldırılmalıdır. Eğer kişide ses kısıklığı ve sigara öyküsü varsa, gırtlak kanserinin ilk belirtileri görülmeye başlamış olabilir. 10 ila 14 gün arasında geçmeyen ses kısıklıklarında mutlaka Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanına başvuru yapmak gerekir.
Fütürizm nedir? Hakkında bilgileri de inceleyebilirsiniz.
Larenjiti olan Hastalar Ne Yapmalıdır?
Larenjiti olan hastaların yapması gerekenler başında düzenli olarak ilaç tedavisine devam etmeleri gelir. Doktorlar hastanın larenjit kronik tipe sahip olduğunu tespit ederlerse, antibiyotik kullanılması gerekir. Eğer bu hastalık tedavi edilmezse ilerde pek çok hastalık olabilir. Ses problemleri gibi rahatsızlıklar uzayıp gider. Eğer hekim gerekli görürse balgam söktürücü ilaçlar verebilir. İlaçlar ile birlikte hastanın yeterli sıvı tüketimi yapması son derece önemlidir. Larenjit tedavisinde sıcak çorba içilebilir ve bol miktarda su içilmelidir. Ses terapisi yapılarak sesin dinlenmesi sağlanmalıdır. Mutlaka gırtlağa buhar uygulaması yapılmalıdır.
Grip ve Soğuk Algınlığı Larenjite Yol Açar mı?
Grip ve soğuk algınlığının larenjite dönüşmesi mümkündür. Soğuk havalarda insanlar solunum yolu hastalıklarına yakalanabilirler. Grip ve soğuk algınlığı ile beraber boğaz reflüsü de larenjite neden olabilir. Reflü hastalığının larenjite sebebiyet verdiği bilinmektedir. Reflü gırtlağa ilerler ve etkisini göstermeye başlar. Sesin bilinçsizce kullanılması ve gırtlağın farklı durumlardan dolayı yanlış kullanılması da larenjite neden olur. Akut larenjit bir iki hafta süren bir rahatsızlıktır. Ancak kronik larenjit 3 haftayı geçen durumları kapsar.
Çocuklarda Larenjit Belirtileri Nelerdir?
Çocuklarda görülen larenjit belirtileri arasında yutmada zorluk, nefes almada zorluk, 39 derecenin üzerinde ateş yer almaktadır. Çocuklarda görülen larenjit belirtileriyle yetişkinlerde görülen belirtiler farklı olabilir. Çocuklar arasında larenjit sık bulaşır. Yukarıda sayılan belirtiler epiglottit hastalığını işaret ediyor olabilir. Bu hastalıkta soluk borusunu çevreleyen doku iltihaplanmış olur. Tehlikeli bir durum olduğundan mutlaka tıbbi tedavilerin alınması gerekir. Genellikle hastalık kendi başına 1 hafta içinde iyileşir. Evde yapılacak şeylerle hastalığın semptomlarının hafifletilmesi mümkündür. Bu durum genellikle akut larenjitte görülmektedir. Kronik larenjit tedavilerinde ise alkol kullanımı, mide ekşimesi, sigara kullanımı gibi altta yatan nedenlerin tedavi edilmesi amaçlanmaktadır.
Boğaz Yollarının Tahriş Edilmesi Larenjite Neden Oluyor?
Boğaz yollarının tahrişinde larenjit görülür. Boğazın tahriş olması için sık öksürmek bile yeterli bir nedendir. Boğazın tahriş olmaması için aşırı sıcak ya da soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçınmak gerekir. Ses telleri fazla yorulmamalıdır. Ses dinlendirilmelidir. Fazla bağırmak bile laranjit nedeni olarak karşımıza çıkabilir.
Merak edilen cüzzam nedir? Hakkında detaylara yazımızdan ulaşabilirsiniz.
The post Laranjit Nedir, Belirtileri Nelerdir? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/laranjit-nedir/
0 notes
Text
Oruç tutarken bağışıklık sisteminizi de koruyun
Ramazan ayı başladı. Koronavirüs Covid-19 salgını nedeniyle özellikle bağışıklık sistemini korumak ve beslenmeye de dikkat etmek gerekiyor. Uzmanlar oruç döneminde değişen beslenme alışkanlıklarına dikkat çekerken fazla kalorili, karbonhidrat ve şeker ağırlıklı beslenmenin tansiyon, kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirtiyor. Antioksidan ve C vitamini kaynağı sebze ve meyvelerin vücudu kalkan gibi koruyarak zinde kalınmasını sağlayacağına işaret ediyor.
Ramazan ile birlikte düşen öğün sayısının ve beraberinde değişen beslenme alışkanlıklarının sağlık sorunlarını da beraberinde getirebileceğini söyleyen Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü;
“16-17 saatlik açlık sonrası hamur işleri, kızartmalar, sucuk, salam, pastırma gibi şarküteri ve tuz oranı yüksek yiyecekler, şerbetli tatlılar, pideler, börekler, makarnalar gibi yüksek kalori içeren yiyecekler ani şeker ya da tansiyon yüksekliklerine neden olabilir. Buna bağlı olarak kan basıncının hayatı tehdit edici şekilde yükselmesi sonucu oluşan, kalp krizi, akciğer ödemi gibi ciddi tablolar ortaya çıkabilir” diyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü
Açlık süresini kısaltmak için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; bu dönemde yüksek kalorili yiyecekler yerine, kepekli, yulaflı, lif içeriği yüksek mide sindirimi kolay olmayan, erken mide boşalmaları yaşatmayan kompleks karbonhidratlar tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Vücuttan su atılmasına neden olan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; “Çay ve kahve gibi içecekler vücuttaki suyun atılmasına neden olduğundan bir sonraki oruç günü kişiyi susatabilmektedir. Oruç süresince susamamak adına vücuttan su atılmasına neden olan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı, sahurda ve iftarda çay ve kahve tüketimi azaltılmalıdır” dedi.
Tuzlu besinlere dikkat Tuzlu besinler tüketmenin orucun susuzluk içerisinde geçmesine neden olabileceğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; “Sahurda ve iftarda tuz tüketimini azaltmak daha az susamayı sağlamaktadır” diyor. Yüksek kalorili içecek ve yiyeceklerin yerine, iftar ve sahur saatlerinde bağışıklık sistemimizi destekleyici meyve sebzelere yer vermemiz gerektiğini vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü: “Unutmayalım ki iftar saatini beklerken hayalini kurduğumuz tatlılar sadece kalori almaktan başka bir şeyi olmazken, antioksidan ve c vitamini kaynağı sebze ve meyveler vücudumuzu kalkan gibi koruyarak zinde kalmamızı da sağlayacaktır” dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü faydalı besinleri şöyle sıralıyor;
– C vitamini: bağışıklık siteminizi güçlü tutarak hastalanmanızı engeller. Kuşburnu, turunçgillerden, domates, biber, maydanoz, soğan, dutsu meyveler dediğimiz berryler, kabak, brokoli ve yeşil salatalar C vitamin almanızı sağlayacak besinlerdir.
– Toksin atımını hızlandırmak ve vücudumuzu canlandırmak için günlük 8 su bardağı su tüketimini ihmal etmemekle beraber taze sıkılmış bazı meyve ve sebze sularının da tüketimini arttırmak çok doğru olacaktır.
– Sarımsak; yemeklere lezzet verici olarak kullanılmasının yanında birçok hastalığı tedavi etmek amacıyla da kullanılmaktadır.
– Kefir düzenli tüketildiğinde vücut direncini arttırma da çok önemlidir.
– Zencefil, Asya kökenli bir bitki olan zencefilin sağlığa yararı çok eski zamanlardan beri bilinmektedir, yüksek vitamin ve besin kaynağıdır.
– Kekik; kramp çözücü, dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak kullanılmaktadır. Akciğer ve bronşlar başlıca kullanım alanlarındandır.
– Özellikle içeriğini bilmediğimiz ürünler, hazır çorbalar, rafine gıdalar (sanayi tipi kek, börek, pasta, bisküvi, iyi pişmemiş ürünler üzerinde yanık ve kömür karası görünümü olan ürünlerden uzak durmak gerek.
Sahurda meyve tüketin Yapılan araştırmalar, yapısında triptofan aminoasidi fazla olan besinlerin iştahı azalttığı belirtilirken bağışıklık sistemini de koruduğunu gösteriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü buna bağlı olarak sahurda en az 1-2 porsiyon yaş ya da kuru meyve tüketmeyi öneriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü;
– Muz, avokado, yulaf ve süt triptofan bakımından zengin gıdalardır. Bezelye, fıstık, fasulye gibi albumin bakımından zengin besinler tüketerek iştahınızı azaltabilirsiniz. Meyveler doğal şeker kaynağıdır.
– Krom kan şekeri düzenleyen bir mineraldir. Yulaf, peynir, ısırgan otu, meyan kökü, buğday, süt ve süt ürünleri, yer fıstığı önemli krom kaynaklarıdır.
– Bal, yıllardır medikal tedavide kullanılır, içerdiği vitamin mineral ve aminoasitlerle doğal ilaç olarak kullanılmaktadır. Sadece bakterilere karşı değil virüs, mantar, parazitlere karşı da antimikrobiyal özellik göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Yaraların hızlı iyileşmesini sağlar. Ağız yoluyla alınan bal, immün sistemi güçlendirir.
– Sahurda çay içmeyi sevmiyorsanız ya da o saatlerde uykunuzu kaçırdığınızı düşüyorsanız, tarçınlı bir süt ya da mevsim meyvelerinden hazırlanmış 1-2 porsiyon meyve dilimleri size iyi gelecektir.
– Sahurda iftardan kalan yemekleri yiyenlerdenseniz bu alışkanlıklarınızdan vazgeçin ve güzel bir kahvaltı sofrasının aslında ne kadar da midenizi rahatlattığını, uykuya dalarken kıvranmadan uyumanızı sağlatacağını görün.
– Az yağda yapılan bir omlet ya da menemen, sevmiyorsanız haşlanmış 1-2 yumurta, mevsim meyvesi veya ceviz yanında hurma 1-2 dilim ekmek, doymayacağınızı hissederseniz de tost yapabilirsiniz.
İftara hafif yiyeceklerle başlayın Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; “İftarda; tüm gün aç ve susuz kalan kişilerin orucu açarken fazlaca sıvı gıdalara yüklenmek asitli içecekleri çok tüketmek veya 3-4 çeşit yemeği bir arada ve hızlı bir şekilde tüketerek boş mideye bir anda yüklenilmemelidir. Aksi durumlarda midede şişlik hissi, reflü, midede yanma, ekşime, gaz şikâyetleri kaçınılmaz olur. İftar yemeğine hafif yiyeceklerle başlamak daha doğrudur. Şöyle sıralarsak;
– İlk etapta çorbalarla başlanmalı; başlangıç için çok sıcak olmayan ılık çorba en uygun yiyecektir. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına doğal lif ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler.
– Biraz ara verip zeytinyağlı bir sebze yemeği veya salatalarla devam edilebilir.
– Daha sonra ana et yemeklerinden biri seçilebilir.
– Yemek sonrası yenilecek tatlıların hamurlu ve kızartma işlemine uğramış bir tatlı olmamasına dikkat edilmeli sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Ramazanın simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatlı olarak kabul edilebilir, haftada 1-2 kez sütlü tatlı yenilebilir. Ancak hemen yemek üzerine değil iftardan 1- 2 saat sonra yenilmesi daha uygun olur.
– Yemekleri iyi çiğnemek, çok tuzlu, yağlı ve tatlı besinlerden kaçınmak gerekir. Ağır hamur tatlıları yerine sütlü tatlıları veya meyveleri seçmek sağlığımız açısından daha yararlıdır.
– Hızlı yemeyin, besinleri iyi çiğnemeden yutmayın, yemekten sonra hemen yatmayın.
– Aşırı yağlı, baharatlı yiyecekler ve şerbetli tatlılardan kaçının.
– Karnınızda şişkinlik ve gaz varsa; süt, süt ürünleri ve glutenden fakir beslenin.
İftardan hemen sonra spor yapmaya dikkat İftardan sonra mide şişkinliklerini azaltmak ya da kilo kontrolünü sağlamak için egzersiz düşünenler için de dikkat çeken Özden Örkçü; “İftardan hemen sonra fiziksel bir aktiviteye yönelmek sağlığınız için risk teşkil edebilir. Yemekten en az 1-2 saat geçmesi beklenilmeli yoksa reflü ve mide şikayetleriyle karşılaşabilirsiniz. Evde esneme ve germe egzersizleri yapabilirsiniz. Hemen hemen herkesin takip ettiği bir egzersiz programı vardır, kendinize en az yarım saat ayırarak aktivite saatinizi oluşturun. Takip ettiğim bir kişi yok spor yapmaktan da haz almıyorum diyorsanız da hareketli bir müziğe eşlik edebilirsiniz, çocuklarınız ya sizinle beraber yaşayan yakınlarınızla emin olun sıkılıyorum kelimesindense hayatınızı bu şekilde renklendirmek hoşunuza gidecektir” diyor.
source https://saglik.kocaali.com/oruc-tutarken-bagisiklik-sisteminizi-de-koruyun/
0 notes
Text
New Post has been published on Yiyeceklerin Faydaları Zararları
New Post has been published on https://yararlarizararlari.com/oksuruge-evde-iyi-gelen-bitkiler-otlar-dogal-caylar/
Öksürüğe İyi Gelen En İyi 10 Tarif
Öksürüğe iyi gelen şeylerden önce, öksürüğün temel nedenini ele alalım. boğazların tahriş olması, kuruması veya enfeksiyon kapmasıdır. Öksürük genelde tahrişe yol açan unsurları ve mikropları vücuttan atmaya yarar. Lakin, uzun süren öksürükler can sıkıcı bir hal almaya başlar. Öksürüğün nedenleri tespit edilerek uygun tedavi şekli uygulanmalıdır.
Bu tür doğal ilaçlar FDA gibi kurumsal yerlerde takip edilmezler. Bireysel kullanıcıların denemeleri, bitkisel ürünlerdeki maddeler ele alınır, içlerinde öksürüğe iyi gelen şeyler varsa ona göre bir bitkisel tarif hazırlanır.
Doğal ilaçlar zararsızdır algısını kafanızdan silin. Tıbbi ilaçlar kullanıyorsanız hekiminize başvurmadan bitkisel ürünlerden medet ummayın. Örneğin; kan sulandırıcı bir ilaç alıyorken kan sulandıran bitkisel bir ürün tüketmek zararlı olabilir.
Bal Çayı Öksürüğe İyi Gelir mi?
Öksürüğe iyi gelen bitkisel tariflerden belki de en önemlisi ve etkilisi bal çayıdır. Bazı araştırmalar balın öksürüğü hafiflettiğini ortaya koymuştur.
Dekstrometorfan, reçetesiz satılan ve öksürüğe iyi gelen ilaçlardan biridir. Balda ise benzer bir etki gözlemlenmiştir. Aileler arasında yapılan araştırma bal çayı tarifi en iyi 3 öksürük giderici arasına girmiştir.
Bal Çayı Nasıl Hazırlanır?
Öksürüğü tedavi etmek için,
1 tatlı kaşığı balı dilerseniz ılık su, isterseniz bitki çayı içerisine karıştırın.
Günde 1-2 adetten fazla tüketmeyin.
1 yaş ve altı bebeklere kesinlikle bal yedirmeyin.
Zencefil Hangi Öksürük Türlerini Geçirir?
Zencefil, anti-enflamatuar özelliği sayesinde kuru ve balgamlı öksürüğü geçirmekte yardımcıdır.
Araştırmacıların vardığı bir sonuca göre; anti-enflamatuar bileşikleri solunum yollarındaki zarları rahatlatır, bu da öksürüğün azalmasına yardımcı olur.
Zencefil Öksürük için Nasıl Tüketilmeli?
Zencefilin tazesini seçmek öksürüğü geçirmek için daha etkilidir.
20 ya da 40 gram zencefil dilimlerini bir fincan sıcak su içerisine ilave edi,
3-5 dakika demlenmesini bekleyin.
Tadı acımsı olduğu için bal veya limon takviyesi yapabilirsiniz.
Zencefilin tüketimini 1-2 adetle sınırlayın.
Bazı kişilerde mide yanması veya ekşimesine neden olabilir.
Öksürüğe İyi Gelen Ilık İçecekler
Öksürüğü hemen kesmesi için ılık içecekler önemlidir. Boğazlarınızın nemli olması, sıvı miktarınızın karşılanması gerekir. Araştırmalar gösteriyor ki oda sıcaklığında bekletilen içecekler öksürük, akıntı ve hapşırmayı azaltıcı etkiye sahiptir.
Ilık içecekler öksürük dışında nezle ve grip gibi semptomların da iyileşmesinde yardımcıdır. Boğaz ağrısı, titreme ve halsizliğe de iyi gelir.
Et suyu,
Bitkisel çaylar,
Kafein içermeyen siyah çay,
Ilık meyve suları ve ılık su öksürüğe iyi gelir.
Buhar Balgamlı Öksürüğü Keser mi?
Soğuk algınlığı ve öksürük için buhar en etkili yöntemlerdendir. Özellikle balgamlı öksürükleri geçirir.
Sıcak bir duşa girin,
banyo içerisindeki buhardan hemen çıkmayın,
birkaç dakika buhara maruz kalın.
Dehidrasyon, yani vücudun sıvı kaybını önlemek için bir bardak ılık su tüketin.
Duş haricinde bir yöntem daha var:
Bir kap içerisine sıcak su ekleyin.
Okaliptus, Biberiye gibi uçucu yağlardan bir miktar suya ilave edin.
Kafanızı kaba yaslayın ve başınızın arkasına havlu koyun ki buhar dışarıya çıkmasın.
Yaklaşık 5 dakika bu şekilde durun.
Balgamlı öksürüğe iyi gelen şeylerden biridir.
Hatmi Kökü ile Öksürüğe Neden Olan Tahrişi Önleyin
Hatmi kökü, uzun senelerdir öksürüğün tedavisi için kullanılmaktadır. İçerdiği yüksek miktardaki müsilaj ile tahrişi azaltır ve öksürüğü hafifletir. Müsilaj, boğazı çevreleyen kalın ve yapışkan bir maddedir.
Yapılan küçük bir araştırmada; hatmi kökü, kekik ve sarmaşık barındıran bitkisel şurubu kullanların %90, 12 gün sonra soğuk algınlığı ve solunum yolları enfeksiyonuna bağlı öksürüğün kesildiğini dile getirmiştir.
Hatmi kökünü aktarlardan kurutulmuş ya da sallama çay şeklinde bulabilirsiniz. Sıcak su içerisinde demleyin, ılık veya soğuk olarak tüketin. Diğer bitkisel çaylarda olduğu gibi tüketimini abartmayın.
Bazı kişilerde mide rahatsızlıklarına yol açabilir, farklı sıvılarla önleyebilirsiniz.
Tuzlu Su Gargarası Balgamlı-Mukuslu Öksürüğe İyi Gelir?
Öksürüğe iyi gelen evde yapılabilen en kolay tarif tuzlu su gargarasıdır.
Islak-Mukuslu-Balgamlı öksürüğü geçirmeye yardımcıdır.
1 barda ılık su içerisine yarım çay kaşığı tuzu eritin.
Soğumasını bekledikten sonra gargara yapın.
Tuzlu su boğaz arkasında birkaç dakika durduktan sonra tükürün.
Çocuklarınız yanlışlıkla yutabileceği için bu öksürük gideren tarif tavsiye edilmez.
Hızlı Şekilde Öksürüğü Kesmek için Kekik Çayı
Kekik, özellikle et yemeklerin vazgeçilmezi haline gelse de sağlığa birçok faydası bulunan bir bitkidir. Öksürük, boğaz ağrısı, bronşit ve sindirim sorunlarına iyi gelen bir ottur.
Yapılan bir çalışma gösterdi ki, kekik ve sarmaşık yaprağı karışımı içeren bir şurubun, akut bronşit için özel olarak hazırlanmış plasebo şurubundan daha hızlı şekilde öksürüğü kesmiştir.
Eğer tercihiniz bir şurup olacaksa kesinlikle kekik içersin.
Evde bitkisel öksürük giderici tarif içinse;
1 tatlı kaşığı kekik
1 fincan sıcak su
10 dakika beklettikten sonra süzerek tüketebilirsiniz.
Asit Reflü Nedenli Öksürükten Nasıl Kurtulurum?
Asit reflü, boğazı tahriş eder, şiddetli ve bitmeyen öksürüklere neden olur. Bunu önlemek için reflüyü tetikleyen gıdalardan uzak durmanız gerekiyor.
Asit Reflüsüne Neden Olan Yiyecekler ve İçecekler
Aşırı alkol tüketimi,
Kafein içeren sıvılar,
Çikolata yemek,
Mandalina, portakal gibi asitli meyveler,
Yağda kızarmış yiyecekler,
Domates ve domates içeren ürünlerin tüketimi,
Baharatlı besinlerin tüketimi,
Sarımsak ve soğan,
Nane bazlı ürünlerin tüketimi asidik reflüye neden olur.
Öksürükten kurtulmak için uzak durulması gerekir.
Kaygan Karaağaç ile Boğaz Ağrısı ve Öksürükten Kurtulun
Kuzey Amerika’da yaygın olarak kullanılan geleneksel, bitkisel bir ilaçtır. Öksürük, boğaz ağrısı ve sindirim sorunlarına iyi gelir. Hatmi kökü gibi müsilaj içerdiğinden öksürüğü hızlı kesme özelliği bulunmaktadır.
Kaygan Karaağaç çayını hazırlamak basittir. Online mağazalardan veya aktarlardan aldığınız kuru ottan bir çay kaşığını bir fincan sıcak suya ilave edin. 10 dakika sonra tüketebilirsiniz. İlaçların emilimine neden olacağı için dikkatli olunması gerekir.
Meyan Kökü ile Balgamları Söktürün
Meyan kökü, birçok ilaç için kullanılan doğanın bir mucizesidir.
1 tatlı kaşığı meyan kökü,
1 bardak sıcak su,
10-15 dk boyunca demlemeye bırakın.
Her bitki çayı gibi günlük tüketimi abartmayın. Tadını sevmezseniz bal ilave edebilirsiniz.
Öksürüğe iyi gelen meyan kökü ayrıca, soğuk algınlığı, ishal, karaciğere de iyi gelir.
UYARI
Öksürüğe iyi gelen bitkisel tarifleri sizlerle paylaştık. Burada dikkat etmeniz gereken husus bütün bitki çaylarını bir arada denememeniz gerektiğidir. Günde 1-2 adet bitkisel çayın dışına çıkmamaya özen gösterin. İlaç kullanıyorsanız doktorunuza başvurun.
#öksürüğe iyi gelen otlar#öksürüğe ne iyi gelir#öksürüğü geçiren bitkiler#öksürüğü hemen kesen doğal ilaçlar#öksürüğü kesen çaylar#öksürüğü kesen tarifler
0 notes
Text
Sinüzit belirtileri ve tedavisi neler? Sinüzit neden olur, nasıl geçer?
https://haberoldu.com/saglik/sinuzit-belirtileri-ve-tedavisi-neler-sinuzit-neden-olur-nasil-gecer-45318.html
Sinüzit belirtileri ve tedavisi neler? Sinüzit neden olur, nasıl geçer?
Sinüzit, insan vücudundaki kafatasında yer alan ve ağırlığını azaltmaya yarayan sinüs adlı verilen hava boşlukların çeşitli faktörlerden ötürü tıkanması ve bozulması halinde iltihaplanma veya enfeksiyon oluşmasıdır. Sesin tınısını ayarlamaya yardımcı olan ve kafanın ağırlığını azalttığı için daha rahat hareket ettirmeyi kolaylaştıran sinüslerin inflamasyonu olarak belirtilen Sinüzüt, Akut ve Kronik olmak üzere 2 kategoride ele alınmaktadır. Sinüslerde yanak, alın, gözün etrafı ve geniz bölgesinde yer alan boşlukların havalanmasının bozulduğu bir sağlık problemi olan Sinüzit belirtileri nelerdir ve tedavisi nasıldır? Kafatasında dolgunluk hissi, burun tıkanıklığı ve akıntısı, nefes alışverişinin güçleşmesi gibi belirtilerle kendini gösteren rahatsızlık olan Sinüzit neden olur ve nasıl geçer? Polip, burun kemiğinde eğrilik, tümör gibi hastalıkların da belirtisi olarak kronik sinüzit şeklinde oluşum gösterebilen sağlık problemi hakkında merak edilen tüm ayrıntılar…
SİNÜS NEDİR? SİNÜZİT NEDİR?
Sinüs nedir? Sinüs dediğimiz yapılar, burunun çevresinde sağında, solunda ve kaş üzerinde bulunan kafa kemikleri içerisindeki hava dolu boşluklardır. Bunlar başın hafifletilmesini ve insana ait sesin özellik kazanmasını sağlayan önemli bir organdır. Teneffüs ettiğimiz havayı nemlendirirler, ısıtırlar ve başın hafif kalmasını sağlarlar.
Sinüzit nedir? Sinüzit, kafadaki sinüs olarak adlandırılan boşlukların herhangi bir sebeple tıkanması durumunda iltihaplanma yahut enfeksiyon meydana gelmesi olarak tanımlanmaktadır.
SİNÜZİT BELİRTİLERİ NELERDİR?
Sinüzit belirtileri nelerdir? Bir haftadan fazla devam eden nezlelerin büyük çoğunluğu sinüzit göstergesidir. Erişkinlerde burun tıkanıklığı, sarı-yeşil burun ve geniz akıntısı, yüz-diş-göz ağrısı ve öksürük en çok gözlemlenen belirtileridir. Çocuklarda huzursuzluk, inatçı öksürük ve geniz akıntısına bağlı kusma olabilir.
Sinüzit belirtileri nelerdir? Tüm yaş gruplarında kısmen daha az rastlanan belirtiler; ateş, yorgunluk, ağız kokusu, koku alma duyusunda azalma, boğaz ağrısı, bazen ses kısıklığıdır. Rahatsızlığın devamı sırasında ortaya çıkan alın ve gözde ağrılı şişlikler, çift görme ve genel durum bozukluğu da sinüzit belirtileri arasında yer alır.
SİNÜZİT NEDEN OLUR? SİNÜZİTİN NEDENLERİ…
Sinüzit neden olur? Sinüzit, soğuk algınlığı veya alerji nedeniyle başlayabilir. Bakteri ve solunum yolları enfeksiyonları veya zayıf bağışıklık sistemi sinüzite neden olabilir. Bazı durumlarda, kronik sinüzit, burun kanallarının yapısında veya sinüslerin normal şekilde boşalmasını önleyen nazal polip gibi bir büyümeyle ilgili sorunlardan kaynaklanabilir.
Sinüzit nedenleri? Burun kemik eğriliği de, sinüziti tetikleyen en önemli etkenlerden biridir. Ayrıca büyük geniz eti, geniz akıntısı, saman nezlesi, alerjiler, kış aylarında soğuk ve kuru havaya maruz kalma, sigara içme, reflü, havada bulunan zararlı gazlara maruz kalma, , sinüslerdeki küçük kılların görevini yapmasını engelleyen tüm hastalıklar sinüzitin nedenlerindendir.
SİNÜZİT NASIL TEŞHİS EDİLİR? SİNÜZİTİN TANISI…
Sinüzit nasıl teşhis edilir? Bu hastalıktan şüphelendiyseniz mutlaka bir kulak, burun, boğaz hekimine gidip baş ağrısının sebebinin sinüzit olup olmadığını mutlaka ayırt etmeniz gerekmektedir. Sinüzitin tanısı klinik bir tanıdır. Yani başvurduğunuz hekimin sizin şikayetleriniz ve muayene bulgularını birleştirmesiyle konulur.
Sinüzit tanısı? KBB uzmanı ağız içi muayenenizde geniz akıntınızı görebilir ve en önemlisi günümüzde yaygın olarak kullanılan endoskop adını verdiğimiz aletlerle kameraları kullanarak burnunuzun içini, sinüslerin açıldığı bölgeleri değerlendirebilir.
SİNÜZİT TÜRLERİ/ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Sinüzit türleri/çeşitleri şunlardır:
Akut sinüzit: Bu 4 haftaya kadar sürer ve en yaygın tiptir.
Subakut sinüzit: Semptomlar normal akut dönemden daha uzun sürer, 4 ila 12 hafta arasında.
Kronik sinüzit: 12 hafta sonra semptomlar devam eder veya sürekli olarak tekrar eder. Daha invaziv tedaviye ve muhtemelen ameliyatlara ihtiyaç duyabilir.
SİNÜZİT NASIL GEÇER, NE İYİ GELİR? SİNÜZİT TEDAVİSİ…
Sinüzit Tedavisi Nasıldır? Sinüzit tedavisi nedene yönelik yapılmaktadır. Akut sinüzitin tedavisi antibiyotikler ve burun açıcı ilaçlarla yapılıyor. Akut sinüzitte, temiz su ile hazırlanmış tuzlu-karbonatlı sular, eczaneden alınacak okyanus suları veya serum fizyolojikler yardımı ile burun yıkaması yapılarak sinüslerin ağızlarının temizlenmesine yardımcı olunabilir.
Sinüzit Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Eğer sinüzit kronik hale gelmişse ve sinüslerin burun içine açılan deliklerinde açılmayacak tıkanıklıklar oluşmuşsa ameliyatla tedavi etmek gerekir. Beraberinde çok ağır bir nazal alerji varsa ve ameliyat sonrası hastanın ilaç tedavisi ile durumu iyi takip edilmezse sinüzit tekrarlayabilir.
Sinüzit Nasıl Geçer? Burun bölgesinde ve boğazda sağlıklı mukoza oluşması için yeterli miktarda A vitamini almak gerekmektedir. Bu vitamini yumurta sarısı, yoğurt, yapraklı sebzeler, kabak, havuç, domates gibi besinlerden almanız mümkün. A vitamini mevcut sinüzite iyi geleceği gibi yayılmasını da engelleyecektir.
Sinüzite Ne İyi Gelir? *Naneli Buhar: Burnunuzu açmak ve rahatlatmak için uygulayabileceğiniz bir diğer yöntem naneli buhar solumaktadır. Bunun için bir tencerede su kaynatın. Kaynar suya nane yağı ve okaliptüs yağından birkaç damla damlatın. Başınızın üstüne bir havlu alarak bu yağların buharını burundan çekin. Buhar mukozanın yatışmasına ve sinüs ağrılarının azalmasını sağlar.
Sinüzit Nasıl Geçer? *Zerdeçal ve Zencefil: Hintlilerin yaygın olarak kullandığı harika, kokulu bir baharattır. Zerdeçal doğal anti-inflamatuar özellikler içeriyor ve antioksidanlar açısından da zengindir. Zencefil ile kombine edildiğinde ve sıcak çayı demlendiğinde, bu kombinasyon mukusun tıkanmış burun kanallarından gevşetilmesine, sinüs basıncının rahatlamasına ve anında daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Günde 1 çay kaşığı balla birlikte 2-3 defa alınan taze zencefil suyunun yararlı olabileceği düşünülür.
Sinüzite Ne İyi Gelir? *Acı Biber: Acı biber sinüzit tedavisinde diğer etkili yöntemlerden birisidir. Aynı zamanda ağrı kesici rol oynayabilir. Acı bibere bir çay kaşığı bal karıştırın ve yiyerek tüketin.
Sinüzit Tedavisi? *Tuzlu su: Burun tıkanıklığı, başınızda büyük bir ağarlık yaratıyor değil mi?.. Burun tıkanıklığını açmak için tuzlu su formülünü deneyebilirsiniz. Sıcak su ile tuzu karıştırın ve bu karışımı iki burun boşluğunuza sıkın. Bu hem burnunuzu hem de başınızı rahatlatacaktır.
*Okaliptus Yağı: Okaliptüs yağını taşıyıcı bir bitkisel yağ yardımıyla seyrelttikten sonra alın ve baş bölgenize nazik hareketlerle masaj yaparak uygulayın. Okaliptüsün içerisindeki sineol adı verilen etken madde antiseptik etkiye sahiptir.
Sinüzit Nasıl Geçer? *Elma Sirkesi: Bağışıklık sistemini güçlendiren elma sirkesi, aynı zamanda sinüzit tedavisinde de kullanılmaktadır.Bir bardak suya birkaç kaşık elma sirkesi karıştırarak tüketmek solunum yollarını açtığı gibi sinüzit için oldukça faydalıdır.
Sinüzite Ne İyi Gelir? *Sarımsak: Bol sarımsakla hazırlanmış bir çorba tıkanmış burun yollarını açar ve boğazı yumuşatır. Sarımsak antioksidan özelliği ile solunum yolunu etkileyen hastalıklardan daha çabuk kurtulmanızı sağlar.
Sinüzit doğal bitkisel tedavi yöntemleri? *Limon Suyu: Bir limon suyunu sıkın. İçerisine limon suyu miktarınca su ilave edin. Hazırladığınız limonlu su karışımını üç günde bir burnunuzdan olabildiğince derine çekmeye çalışın. Bir ay boyunca üç günde bir olmak üzere, ara vermeden bu işlemi tekrarlayın.
SİNÜZİTTEN KURTULMAK İÇİN NE YAPMAK GEREKİR? SİNÜZİTTEN KORUNMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER…
-Hastalık dönmelerinde uygulanacak burun yıkamaları burundaki ödemi azaltacak, burun akıntılarının daha kolay atılmasını sağlayacak ve dolayısıyla hastalığın çok daha hızlı iyileşmesine yardımcı olacaktır.
Sinüzitten Kurtulmak İçin Ne Yapmak Gerekir? -Sigara içilmemeli, temiz havada alınmalıdır.
-Başınızın altına ilave yastık koyun ve başınız yükseltilmiş olarak uyuyun.
-Soğuk algınlıklarına karşı korunun.
-Her ne kadar mekanizması tam olarak anlaşılamamış olsa da ıslak saçlarla uzun süre kalmanın sinüzite neden olduğu bilinmektedir, bu nedenle banyodan sonra saçların iyice kuruduğundan emin olunmalıdır.
Sinüzitten Korunmak İçin Yapılması Gerekenler? -Tahriş edici maddeler ve toz, sigara dumanı, küf gibi alerjileri tetikleyen maddeler de sinüzite neden olabilir. Hava filtresi kullanmak burnu bu tür maddelere karşı koruyabilir.
-Bağışıklık sisteminizi güçlü tutun. İyi bir uyku uyuyun, sağlıklı, vitamin ve minerallerden zengin beslenin.
-Beslenme desteği sağlanmalı ve eksik olan vitamin ve minarellerle desteklenmelidir. Özelliklede A, C, D ve E vitaminleri, selenyum, çinko ve magnezyum bunlardan bazılarıdır.
Sinüzitten Kurtulmak İçin Ne Yapmak Gerekir? -Bulunduğunuz ortamın yeterince nemli olmasına özen gösterin. Kuru mekanlardan uzak durun. Evde ya da iş yerinde nemlendirici cihaz kullanmak geniz yolunuzun kurumasını önleyebilir. Bu cihazların temiz olmasına, bakteri ya da küf içermemesine özen gösterin.
Sinüzitten Korunmak İçin Yapılması Gerekenler? -Sinüslerin ağzını tıkayacak nedenlerin önüne geçilmeli, burnumuzun açık kalmasını sağlamalı, sinüsleri örten mukozayı zararlı etkenlerden uzak tutmalıyız.
-Diş enfeksiyonları tedavi edilmelidir.
-Kuru ve soğuk havalardan korunun, direk rüzgara maruz kalmayın.
Sinüzitten Kurtulmak İçin Ne Yapmak Gerekir? -Sinüzit oluşmasında önemli nedenlerden birisi de dişlerdir. Diş köklerinde oluşan iltihap ya da çürükler sinüzite yol açabilir. Bu sebeple diş bakımınıza özen gösterin, düzenli olarak diş muayenesine gidin ve dişlerinizde şiddetli ağrı olması ya da tek taraflı burun akıntısı görülmesi durumunda hemen dişçiye görünün.
Sinüzitten Korunmak İçin Yapılması Gerekenler? -Reflü hastalığına yönelik önlemler alınmalıdır.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
Text
Hazımsızlık ve Mide Bozulmasına Etkili 13 Evde Tedavi Yöntemi
Herkes yemek yedikten ya da içtikten sonra zaman zaman mide rahatsızlığı, hazımsızlık ya da dispepsi (sindirim zorluğu) yaşar. Bu durum genellikle endişe verici değildir ve çoğu zaman evde tedavi etmek mümkündür. Hazımsızlık ve mide rahatsızlığı belirtileri şunlardır: Mide yanması veya asit reflü Mide bulantısı Şişkinlik Gaz Geğirme, bazen acı veya faul tatlandırıcı sıvı veya yiyecek getiriyor Yellenme Kötü kokulu veya ekşi nefes Hıçkırık veya öksürük
Hazımsızlığa Ne İyi Gelir?
Mide rahatsızlığı ve hazımsızlık için en popüler evde tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır: 1. Su İçin Vücudun besinleri ve içecekleri verimli bir şekilde sindirmek ve emmesi için suya ihtiyaç vardır. Susuz kalmak sindirimi daha zor ve daha az etkili kılar, bu da mide rahatsızlığının artmasına neden olur. Genel olarak, Sağlık ve Tıp Bölümü (HMD) şunları önermektedir: Kadınlar günde ortalama 2,7 litre (l) veya 91 ons (oz) olmalıdır. Erkekler günde ortalama 3.7 litre veya 125 oz olmalı. Bunun yaklaşık yüzde 20'si yiyeceklerden, geri kalanı da içeceklerden geliyor. Çoğu insan için, amaçlamak için iyi bir rakam günde yaklaşık 8 veya daha fazla su. Küçük çocuklar yetişkinlerden biraz daha az su gerektirir. Sindirim sorunları olanlar için, hidrate kalmak zorunludur. Kusma ve ishal çok hızlı bir şekilde dehidrata yol açabilir, bu nedenle bu semptomları olan insanlar içme suyu tutmalıdır. 2. Yatmaktan Kaçınmak Vücut yatay olduğunda, mide asidinin geriye doğru gitmesi ve yukarı doğru hareket etmesi daha olasıdır, bu da mide ekşimesine neden olabilir. Rahatsız bir mide olan insanlar, geçene kadar en az birkaç saat boyunca yatmadan ya da yatmadan kaçınırlar. Uzanması gereken biri başlarını, boynunu ve göğsünü yastıklar ile ideal bir şekilde 30 derecelik bir açıyla desteklemelidir. 3. Zencefil Zencefil, mide ve hazımsızlık için yaygın bir doğal çaredir. Zencefil, mide kontraksiyonlarını hızlandırabilen gingerol ve shogaols denilen kimyasallar içerir. Bu, mide yoluyla hazımsızlığa neden olan yiyecekleri daha hızlı bir şekilde hareket ettirebilir. Zencefildeki kimyasallar da bulantı, kusma ve ishali azaltmaya yardımcı olabilir. Rahatsız bir mide olan insanlar yemeklerine zencefil katmaya ya da bir çay olarak içmeye çalışabilirler. Bazı doğal zencefil ales de bir mide yerleşmek için yeterli zencefil içerebilir. Zencefil çayı, süpermarketler ve çevrimiçi olarak satın alınabilir. 4. Nane Nefesin güzel kokmasını sağlamaya ek olarak, nane içindeki mentol aşağıdakilere yardımcı olabilir: Kusma ve ishali önleme Bağırsaklarda kas spazmlarının azaltılması Ağrıyı gidermek Nane, İran, Pakistan ve Hindistan'da hazımsızlık, gaz ve ishal için geleneksel bir tedavi olarak kullanılmaktadır. Çiğ ve pişmiş nane yaprakları tüketim için uygundur. Geleneksel olarak, insanlar genellikle çay yapmak için nane yaprakları kakule ile kaynatır. Toz veya meyve suyu nane yaprakları da kullanılabilir ve diğer çaylar, içecekler veya gıdalar ile karıştırılabilir. Nane yaprakları aktarlarda ve internette yaygın olarak bulunur. Nane şekerlerinin emilmesi, mide ekşimesinin acı ve rahatsızlığını azaltmaya yardımcı olmanın başka bir yolu olabilir. 5. Sıcak bir banyo yapmak veya bir ısıtma torbası kullanmak Isı, gergin kasları gevşetebilir ve hazımsızlık hissini azaltabilir, bu nedenle sıcak bir banyo yapmak, mide rahatsızlıklarının semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Isıtılmış bir poşetin veya yastığın mideye 20 dakika veya soğumayana kadar uygulanması yararlı olabilir. 6. BRAT diyeti Doktorlar BRAT diyeti ishal olan kişilere tavsiye edebilir. BRAT, muz, pilav, elma püresi ve tost anlamına gelir. Bu yiyeceklerin hepsi nişastadır, bu nedenle, yiyecekleri daha sıkı bir hale getirmek için gıdaları birbirine bağlamaya yardımcı olabilirler. Bu, bir kişinin geçtiği dışkı sayısını azaltabilir ve ishallerini kolaylaştırır. Bu yiyecekler yumuşak olduğundan, mide, boğaz veya bağırsakları tahriş eden maddeler içermezler. Bu nedenle, bu diyet kusmuk asitlerden kaynaklanan doku tahrişini yatıştırır. BRAT diyeti içerisindeki yiyeceklerin çoğu, potasyum ve magnezyum gibi besin maddelerinde de yüksektir ve ishal ve kusma ile kaybedilenin yerini alabilir. 7. Sigara ve alkol kullanmaktan kaçınma Sigara içmek boğazı tahriş edebilir ve mide rahatsızlığı artabilir. Kişinin kusması halinde, sigara zaten mide asitlerinden gelen hassas dokuyu tahriş edebilir. Bir toksin olarak, alkol sindirmek zordur ve karaciğer ve mide astarına zarar verebilir. Rahatsız bir midesi olan kişiler, daha iyi hissedinceye kadar sigara ve alkol içmekten kaçınmalıdırlar. 8. Sindirilmesi zor gıdalardan kaçınmak Bazı yiyeceklerin diğerlerine göre sindirilmesi daha zordur, bu da mide rahatsızlığı riskini artırır. Hazımsızlığı olan herkes; Kızarmış veya yağlı Zengin veya kremsi Tuzlu veya konserve (lakerda dahil) gıdalar tüketmekten kaçınmalıdır. 9. Ihlamur veya limon suyu, kabartma tozu ve su Bazı araştırmalar, kireç veya limon suyunu su içinde bir tutam kabartma tozu ile karıştırmanın çeşitli sindirim şikayetlerini gidermeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Bu karışım, gazı ve hazımsızlığı azaltmaya yardımcı olabilecek karbonik asit üretir. Karaciğer sekresyonunu ve bağırsak hareketliliğini de geliştirebilir. Kireç veya limon suyundaki asit ve diğer besinler, safra asitlerini nötralize ederken ve midede asitliği azaltırken, yağları ve alkolü sindirip emmeye yardımcı olabilir. Çoğu geleneksel tarifler aşağıdaki miktarları karıştırmanızı önerir: Taze limon veya limon suyu 1 yemek kaşığı (tbsp) 1 çay kaşığı (tsp) kabartma tozu Temiz su 8 oz (1 oz=29,5ml) 10. Tarçın Tarçın, sindirimi kolaylaştırmaya ve sindirim sistemindeki tahriş ve hasar riskini azaltmaya yardımcı olabilecek birkaç antioksidan içerir. Tarçındaki bazı antioksidanlar şunları içerir: Eugenol sinnamaldehit Linalol Kâfur Tarçındaki diğer maddeler gazı, şişmeyi, krampları ve geğirmeyi azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca mide ekşimesini ve hazımsızlığını azaltmak için mide asiditesini nötralize etmede yardımcı olabilirler. Bir mide rahatsızlığı olan insanlar, yemeklerine 1 çay kaşığı kaliteli toz tarçın veya bir tutam tarçın çubuğu ekleyebilirler. Alternatif olarak, bir çay yapmak için tarçın kaynar suyla karıştırmayı deneyebilirler. Bunu günde iki veya üç kez yapmak hazımsızlığı hafifletmeye yardımcı olabilir. 11. Karanfil Karanfil, midede gazı azaltmaya ve gastrik sekresyonları arttırmaya yardımcı olabilecek maddeler içerir. Bu, basıncı ve krampları azaltabilecek yavaş sindirimi hızlandırabilir. Karanfil ayrıca bulantı ve kusmayı azaltmaya da yardımcı olabilir. Rahatsız bir mide olan bir kişi, yatmadan önce günde bir kez 1 çay kaşığı toprak veya toz karanfil 1 veya 2 tsps karıştırmayı deneyebilir. Mide bulantısı ve mide ekşimesi için karanfilleri 8 oz kaynar su ile birleştirerek karanfil çayı haline getirebilirler, ki bunlar günde bir veya iki kez yavaşça içilmelidirler. 12. Kimyon Kimyon tohumları, yardımcı olabilecek aktif içerikler içerir: hazımsızlık ve aşırı mide asitlerini azaltma azalan gaz bağırsak iltihabının azaltılması antimikrobiyal olarak davranmak Midesi rahatsız olan bir kişi yemeklerine 1 veya 2 tsps öğütülmüş veya toz kimyon karıştırmayı deneyebilir. Alternatif olarak, çay yapmak için birkaç çay kaşığı kimyon tohumu veya tozu kaynar suya ekleyebilirler. Bazı geleneksel tıbbi sistemler, mide ekşimesini hafifletmek için bir tutam veya iki çiğ kimyon tohumu veya tozu çiğnemeyi önerir. Kimyon tohumları online satın almak için kullanılabilir. 13. İncir İncir, kabızlığı kolaylaştırmak ve sağlıklı bağırsak hareketlerini teşvik etmek için laksatifler olarak hareket edebilen maddeler içerir. İncir ayrıca hazımsızlığı kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek bileşikler içerir. Mide rahatsızlığı olan bir kişi, semptomlar düzelene kadar incir meyvelerini günde birkaç kez yemeyi deneyebilir. Alternatif olarak, bir çay yapmak için 1 veya 2 tsp incir yaprağı demlemeye çalışabilirler. Ancak, insanlar da ishal yaşıyorsa, incir tüketmekten kaçınmalıdır. 14. Aloe suyu Aloe suyu içindeki maddeler aşağıdakilerden fayda sağlayabilir: Aşırı mide asidini azaltma Aağlıklı bağırsak hareketlerini ve toksin giderimini teşvik etmek Protein sindirimini iyileştirmek Sindirim bakterilerinin dengesini teşvik etmek Inflamasyonu (iltihaplanma) azaltma Bir çalışmada, araştırmacılar, 4 hafta boyunca günlük 10 mililitre (ml) aloe suyu içen kişilerin, gastrointestinal reflü hastalığının (GERD) aşağıdaki semptomlarından kurtulduklarını bulmuşlardır: Mide ekşimesi Geğirme Mide bulantısı ve kusma Asit ve gıda regurjitasyonu (kusma olmaksızın yiyeceklerin ağızdan dışarı çıkması durumu) Kaynaklar: 1, 2 Read the full article
0 notes
Text
Yürüyüş Yapmanın Faydaları
Yürüyüş Yapmanın Faydaları
Bir çok insan kilo vermek ya da dayanıklılık için spor salonlarına başlasa da süre yetersizliği, bitkinlik ve maddi olanaklar yüzünden istediği sonuca ulaşamadan vazgeçmektedir. Yürüyüş, her yaştan insanoğlunun fizyolojik olarak kendini zorlamadan kolayca hem de bedavaya yapabileceği en etkili egzersiz türüdür. Üstelik fazlaca sayıda faydası da vardır. Yürüyüşün en mühim yararlarından biri kan dolaşımının hızlanmasını sağlamaktır. Kan dolaşımının hızlanması damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaktadır. Kan dolaşımının artması, kalbe giden damarların güçlenmesini sağlayarak kalp krizi riskini azaltmada yararlı olacaktır. Kan dolaşımının artmasıyla beraber hücrelerinizde taşınan kandaki oksijen seviyesi artacaktır. Kandaki oksijen seviyesinin artması sabahları daha zinde uyanmanızı ve kendinizi bitkin değil daha enerjik hissetmenizi sağlar. En iyi egzersizlerden önde gelen yürüyüş aşırı kiloluluk riskini ortadan kaldıracağı benzer biçimde mevcud kilolarınızdan da zaman içinde kurtulmanızı elde edecektir. İyi huylu kolesterol seviyesini yükselterek fena huylu kolesterol seviyesi düşürecektir. Yürüyüş yapmak yağ yakmanızda destek olduğu benzer biçimde kas kütlenizin artmasını da sağlayarak daha atletik bir vücuda kavuşabilmenizde etkili olacaktır. Her türlü ilacı denemesine karşın reflü, gastrit benzer biçimde mide rahatsızlarından şikâyetçi olan kişilerin yürüyüş yaptıklarında bu rahatsızlıklarının ne kadar kolay bir şekilde çözüldüğünü görmeleri yürüyüşü günlük hayatlarının olmazsa olmaz bir aktivitesi haline getirecektir. Bundan dolayı yürüyüş bağırsak tembelliği, hazımsızlık ve gaz birikmesini engellediği benzer biçimde, mide asidinin dengelenmesinde de büyük rol oynar. Ek olarak masa başlangıcında çalışan ve gün içinde azca hareket etme imkânı gören kişiler de oluşan bel ve boyun ağrılarından kurtulmak için yürüyüş iyi bir tedavi yöntemidir. Yürüyüşle bu kişilerin zayıflayan bel ve boyun kasları güçlenir. Ek olarak kapalı ortamda bulunmanın getirmiş olduğu bitkinlik ve stresi de yürüyüş yardımıyla ortadan kaldırabilirler. Yürüyüş esnasında salgılan endorfin ve seratonin hormonları ruhsal hastalıkların önüne geçmekte ve bu problemi olan kişilerin rahatsızlıklarının azalmasında da etkili olacaktır. Yürüyüşü ne süre yaptığınız da önemlidir. Örnek olarak sabah aç karnına meydana getirilen yürüyüş direkt enerji üretmek için vücutta yakacak şeker bulamadığından yağ yakarak enerji üretmenizi elde edecektir. Bu da yağlarınızdan kurtulmanız için bire birdir. Öte taraftan akşam yemekten minimum 1 saat sonrasında meydana getirilen yürüyüşler ise gün içinde yediklerinizi sindirmenizde etkili olacak ve metabolizmanız hızlanarak uyku esnasında bile kalori harcamanızı elde edecektir. Akşam evde otururken sıkıntıdan bir şeyler atıştırmanızın da önüne geçecektir. :)
OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN ve IZLESIN. Read the full article
0 notes
Text
Mide yanması neden olur? Mide yanmasına iyi gelen şeyler...
Mide yanması herkesin zaman zaman yaşadığı bir sağlık sorunudur. Özellikle yağlı, ekşi ya da baharatlı yiyecekleri tükettikten sonra ortaya çıkan yanma hissini hafifletmenin bazı basit yolları vardır. Siz de "Mide yanmasına ne iyi gelir?" Yemeklerden özellikle de baharatlı, yağlı ve asitli yiyecekleri tükettikten sonra, hafif bir hıçkırıkla birlikte boğazda ve göğüste oluşan yanma hissine mide yanması denir. Mide yanması nedenleri arasında kronik bir durum olan reflü de bulunmaktadır. Sebebi ne olursa olsun, mide yanmasına iyi gelecek bazı basit formüllerden ve evde tedavi yöntemlerinden söz edebiliriz. Mide yanması hissediyorsanız, yapabileceğiniz ilk şey daha bol giysiler giymek ya da kemerinizi gevşetmek olacaktır. Çünkü mide yanması temelde midenizdeki maddelerin yemek borunuzdan yukarı çıkması ve bu sıvının içindeki asidin dokularınızı yakmasından kaynaklanır. Bol giysiler midenizin üzerindeki baskıyı azaltarak rahatlamanıza katkıda bulunur. Mide yanmasına iyi gelecek bir başka şey de ayağa kalkmaktır. Çünkü oturan ya da yatan insanların duruşu mide yanması yaratıyor olabilir. Oturur ya da yatar konumdaysanız ayağa kalkmak, ayaktaysanız daha dik durmak mide yanmanıza iyi gelecektir. Eğer kalkamayacak durumdaysanız en azından arkanıza birkaç yastık koyarak sırtınızı dikleştirmeyi deneyin. Evde yapabileceğiniz bir de basit mide yanması ilacı bulunmaktadır: Karbonatlı su. Bunu içtiğinizde midenizdeki asidin bir kısmı nötralize olacaktır. Bir bardak suya, bir çay kaşığı karbonat yeterli olur. Bunu yavaş yavaş içmeniz gerektiğini unutmayın. (Mide yanması sırasında her şeyi yavaş içmeniz gerekir.) Mide asidin nötralize ederek mide yanmasına iyi gelen şeylerden biri de sakız çiğnemektir. Çünkü sakız çiğnemek ağzınızda tükürük salgısını artırır. Bu sayede bağırsaklarınızda birikmiş asidin yoğunluğu azalır ve vücuttan atılma süreci hızlanır. Herkes için kötü bir alışkanlık olan sigara, özellikle mide yanması çeken insanlar için ekstra tehlikelidir. Sigara içmek mide yanmasını artırır. Özellikle mide yanması hissettiğiniz esnada sigaradan uzak durmanız şarttır. Eğer sık sık mide yanması yaşıyorsanız hayat tarzınızda yapmanız gereken bazı değişiklikler de vardır. Bunların başında yatmadan en az 3 saat önce yemeyi kesmek gelir. Yedikten sonra uzanmamak, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak ve kilonuzu sağlıklı bir seviyede tutmak da kritik öneme sahip faktörlerdir. Unutmayın, eğer haftada iki-üç kereden daha sık mide yanması yaşıyorsanız, en yakın zamanda doktorunuza başvurmalısınız. Read the full article
0 notes
Text
Boğaz Ağrısına İyi Gelen Bitki Çayları
Malumunuz, güz geldi, havalar serinlemeye başladı. Hal bu şekilde olunca da soğuk algınlığı, grip, nezle derken boğaz ağrısıyla geçen aylar da başlamış oluyor. Gündüz bir şeyler yiyip içerken, akşam yatarken çok da bir şey yokken nasıl oluyor da sabahları dayanılmaz boğaz ağrısıyla uyanıyoruz ve minimum öğleye kadar bu ağrıdan konuşmakta bile zorlanıyoruz. Hatta enfeksiyon kaynaklı bir durumsa kimi zaman günlerce boğaz ağrısı çekebiliyoruz. En ufak bir ağrıda, sızı da doktora gidip antibiyotik almak da aslına bakarsak bir çözüm değil. Şundan dolayı artık bir rutin haline gelen kışın kullandığımız antibiyotiklerin iç organlarımıza ve bağışıklık sistemimize de zarar verdiğini biliyoruz. O vakit ilk olarak boğaz ağrısı neden olur, sonrada boğaz ağrısını hangi bitkisel, doğal reçetelerle geçirebiliriz diye bir bakalım.
Boğaz ağrısı neden olur?Boğaz ağrısına sebep olan temel etkenler çoğu zaman virüsler ve bakterilerdir. Sadece larenjite, akut larengotrakeit, sinüzit, allerjik rinit, reflü, akciğer enfeksiyonları ve tümörler de boğaz ağrısının sebepleri arasındadır. Boğaz ağrısı buna sebep olan enfeksiyon etkenine bağlı olarak bulaşıcı da olabilmektedir.Hangi hastalıklar boğaz ağrısına sebep olur?Soğuk algınlığı,Mononükleoz,Kızamık,Su çiçeği ve çoğu zaman viral hastalıklar boğaz ağrısı ile kendini gösterir.Sadece boğaz ağrısı ile bağlantılı olan bakteri enfeksiyonları içinde; bademcik iltihabı ve difteri gösterilebilir.Boğaz ağrısında ne vakit doktora gitmeli?Şiddetli olan yada bir haftadan daha uzun devam eden boğaz ağrısında,Yutkunmada yada nefes almada ciddi güçlük çekildiğinde,Uzunlukta acıyan, ağrıyan yada şişmiş lenf düğümleri olduğunda,Boğazın arka kısmında irin, isilik oluştuğunda,Uzun soluklu ses kısıklığı durumunda,Tükürük ve balgamda kan olduğunda,Gözlerin hafifçe içe doğru göçtüğü durumlardaÇok şiddetli bitkinlik halinde,Daha seyrek olarak idrar çıkma durumunda zaman kaybetmeden doktora gidilmelidir.Aslına bakarsak sebebi her ne olursa olsun boğaz ağrılarını azaltmak ve boğazı yumuşatmak için bazı bitkilerden yardım alınabilir. Bitki çayları boğaz enfeksiyonlarının geçmesine ve öksürüğün de hafifleyip boğazın tahriş olmasının önlenmesine destek sunar.
Meyan kökü çayıMeyan kökü, boğaz enfeksiyonların iyileştirilmesi için çok uzun senelerdir kullanılan bir bitkidir. Meyan kökü çayı, boğaz enfeksiyonunun yanında ağız içi yaraları, ülser, alerji ve viral enfeksiyonlar için de faydalıdır. Demlenerek hazırlanan çay soğuduktan sonrasında günde 3-4 kez gargara yapmak ve içmek için kullanılabilir.
AdaçayıSoğuk algınlığı durumlarında çoğunlukla adaçayı tüketilir. Bu bağlamda boğaz enfeksiyonu ve öksürük için oldukça yararlı olan adaçayı, anti mikrobiyal ve anti-inflamatuar niteliği ile boğaz enfeksiyonunu azaltır. Bilhassa de adaçayına limon ilave ederek tüketildiğinde vücut için ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için gereksinim duyulan C vitamini desteği alınmış olur.
Okaliptüs çayıSon dönemlerde sıkça duyduğumuz, sıkça karşımıza çıkan okaliptüs çayı; grip ve üst solunum hastalıklarında oldukça popüler bir bitki çayı haline gelmiştir. Okaliptüs çayı, boğazı yatıştırıcı hususi durumunun yanı sıra bronşit ve sinüzit ağrılarını da azaltır. Hem çay olarak tüketilebilir hem de hazırlanan çay ile gargara yapılabilir.
Papatya çayıPapatya çayı; sinirleri yatıştırıcı, karın ve mide ağrılarını hafifletici ve uykuyu düzenleyici bir özelliğe haiz olduğundan derhal her evde bulunmakta, tüketilmektedir. Bunlara ek olarak papatya çayı boğaz ağrısı ve enfeksiyonu için de çok etkilidir. Ek olarak soğumuş papatya çayı ile gargara yapmak enfeksiyonlar ve ağız içi sağlığı için önemlidir.
Nane çayıNanenin muhteviyatında bulunan uçucu bileşenler enfeksiyonların giderilmesine ve boğazın yumuşamasına, boğaz kuruluğunun giderilmesine destek sağlar. Bu yüzden boğaz ağrısı yaşandığı günlerde günde 1- 2 fincan nane çayı tüketilebilir.
Nar kabuğu çayıNar hem bir meyve olarak içi tüketildiğinde hem de kabuğu tüketildiğinde sağlığa pek çok faydası bulunur. Nar kabuğunda bulunan polifenolik bileşenler boğaz enfeksiyonlarına neden olan bakterilerin tesirini azaltır ve boğaz ağrısını hafifletebilir. Bunun için taze narın kabuğu ile ya da narın kabuğunu kurutup saklayarak çay şeklinde demleyip içmek önerilir.
Karanfil çayıKaranfil, muhteviyatında bulunan öjenol adlı uçucu bileşen yardımıyla çok yararlı bir besindir. Bilhassa ağız ve boğaz yolu enfeksiyonlarında antiseptik ve ağrı giderici olarak karanfil kullanılabilir. Bunun için karanfil çayı hazırlayıp içmek ya da karanfili çiğnemek yararlı olur.Hamilelik döneminde boğaz ağrısına iyi gelecek bitkisel tavsiyelerHamilelik döneminde ilaç kullanılması asla önerilmez ve çoğu zaman tehlikeli bulunur. Bu sebeple de bu dönemdeki sorunlara bitkisel, doğal çareler bulmak en doğrusudur. Bu bağlamda boğaz ağrısı çok şiddetli değilse bir fincan ılık çay boğazı yumuşatacak, ağrıyı da hafifletecektir. Pozitif tesirini çoğaltmak için çaya bir miktar bal ve limon eklemek önerilir. Hatta hem boğaz ağrısından kurtulmak hem de daha rahat bir uyku için yatmadan ilkin ılık bir suyun içine yarım limonu sıkmak ve bir çay kaşığı bal ekleyip içmek çok yararlı olacaktır. Hamilelik döneminde boğaz ağrısı için bitkisel tavsiyeler:Zencefil çayı tıpkı düzgüsel dönemlerde olduğu gibi hamilelik döneminde de yaşanmış olan boğaz ağrısı için uygundur. Zencefili rendeleyip bir bardak sıcak suyun içine koyup demlemek yeterlidir. Peşinden zencefil süzülür ve çay hazır olur. Çaya bal ve limon ilave edilerek tüketilebilir.Ilık suya bir çay kaşığı kadar tuz ilave edilerek bu su ile günde 2 kez gargara yapılabilir.2-3 diş sarımsak ağızda iyice çiğnendikten sonrasında yutulursa, doğal bir antibiyotik olarak boğaz ağrısını hafifletir.Yukarıda anlattığımız gibi nar kabuğu ile meydana getirilen çay hamilelik döneminde boğaz ağrısını geçirir.1 yiyecek kaşığı hardal tohumu iyice dövüldükten sonrasında 1 yiyecek kaşığı bal, yarım limon suyu ve yarım tatlı kaşığı tuz ile karıştırılır. İçine 1 su bardağı su ilave edilerek kaynatılır. Karışım ılık olduktan sonrasında gargara yapılır.Boğaz ağrısı için hazırlanan çayları tüketecek olanlara tavsiyelerUzun süre, doğrusu 2 – 3 gün süresince geçmeyen boğaz ağrısında doktora başvurup tıbbi tedavi almak en doğrusu olacaktır.Boğaz ağrısına ateş, kusma, ishal gibi problemler da eşlik ediyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.Her hangi bir hastalık ve bu hastalığın tedavisi için kullanılan bir ilaç var ise bitkisel çözümler almadan ilkin doktora danışmak gerekir. Zira bu bitkilerin mevcud hastalık üstünde nasıl bir tesir yaratacağı ve kullanılan ilaçlarla bitkilerin birleşiminin nelere yol açacağı bilinmemektedir.Bilhassa hamilelik ve emzirme dönemlerinde yaşanmış olan boğaz ağrıları için bitkisel tedaviler uygulanmadan öncesinde doktora danışmak en doğrusudur.Bitki çayları hazırlanırken bitkinin su ile beraber kaynatılması, bitkinin ihtiva ettiği yararlı maddelerin tesirini azaltabilir. Bu sebeple bitki çaylarının taze kaynamış sıcak suyun içine atılıp ateş söndürüldükten sonrasında 10- 15 dakika bekletilerek demlenmesi önerilir. Read the full article
0 notes
Text
Ağız Kokusunun Bitkisel Tedavisi
Ağız kokusu; kadın, erkek herkes için en çok görülen rahatsızlıkların başında gelir. Bu durum kişinin kendisiyle birlikte, özellikle çevresinde ki insanlara da büyük bir rahatsızlık verir. Bu nedenle ağız kokusu problemi olan insanlar, bu sorunu ortadan kaldırmak için farklı yöntemlere başvurur ve kendince önlem almaya çalışır. Düzenli olarak diş fırçalamak, ağız ve diş kontrolünü yaptırmak, sigaradan uzak durmak, uzun süre aç kalmamak bu konuda alınabilecek önlemlerden bazıları. Ağız kokusu için evde kendi imkânlarınızla uygulayabileceğiniz bitkisel çözümler de mümkün. Evde rahatlıkla uygulayabileceğiniz şekilde Ağız Kokusunun Bitkisel Tedavisi.
Ağız Kokusunun Nedenleri
Ağız kokusunun birçok nedeni var, bu nedenlerden bazıları şunlardır;
1) Yeterli miktarda su tüketmemek
2) Alerjik bünyeye sahip olmak
3) Yanlış gıdaları gereğinden fazla tüketmek
4) Sarımsak, süt ve süt ürünlerini fazla tüketmek
5) Sinüzit ve bademcik enfeksiyonu rahatsızlığına sahip olmak
6) Reflü olmak
7) Kanser hastası olmak.
8) Dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması ve temizlenmemesi
Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?
Ağız kokusunu; aktarlardan temin edeceğiniz bitkiler ile, bitkisel kür uygulayarak tedavi etmeniz mümkün.
Bitkisel Kür İçin Gerekli Malzemeler
Ağız kokusu tedavisinde kullanılan bitkisel kür için gerekli malzemeler şunlardır;
1) 2 yemek kaşığı ada çayı
2) 1 kaşık limon sirkesi veya yağı
3) Limon kabuğu
4) 2 damla lavanta yağı
5) 1 litre kaynamış su
Bitkisel Kürün Yapılışı
Önceden kaynatılan suyun içine, 2 yemek kaşığı ada çayını, 1 kaşık limon sirkesi veya yağını, 2 damla lavanta yağını ve limon kabuklarını ekleyin. Bir süre karıştırdıktan sonra 1-2 dakika kadar demlenmeye bırakın. Daha sonra kürü alınan kadar bekleyin.
Kürün Uygulanışı
Hazırlamış olduğunuz kürü gün içinde istediğiniz miktarda ve sayıda uygulayabilirsiniz. Bu konuda dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta, uygulayacağınız kürü sadece gargara yapmak için kullanın ve kesinlikle içerek tüketmeyin.
Ağız Kokusunun Bitkisel Tedavisi
0 notes
Text
Ses Kısılmasına Doğal Tedavi, Ne iyi Gelir? Nasıl Geçer?
Ses kızılması hemen hemen herkesin başına 1 kere de olsa gelir. Bazılarının başına daha fazla gelmektedir. Bunun sebebi vücudun hastalıklara karşı dayanıklılığının daha az olduğu durumlarda daha fazla karşılaşılır. Hastalık devam ederken vücudumuza iyi bakmaz ve soğuk su içmeye devam edersek hastalık boğazdan aşağıya iner ve ses tellerimizden almamız gereken sesi alamayız. Böyle durumlarda ya ses tamamen kesilir daha çok daha kısık hale gelir.
Soğuk alınlığı dışında da sesin kısılmasına sebep olan birçok sorun vardır. Bunlardan bazıları şöyledir; alerji, reflü, şeker hastalığı, sigara, içilmese bile sigara dumanı, kimyasal gazlar, akciğer hastalıkları, gırtlak iltihabı, ses tellerinde nödül veya kist, çok şiddetli bağırma gibi. Peki ses kısıklığı her olduğunda doktora koşmakta fayda var mıdır? Doktora görünmek hiçbir zaman kötü bir davranış olmaz. Ne olur ne olmaz her durumda doktora görünmek en iyisidir çünkü doktorlar insan anatomisi üzerine eğitim almışlardır ve çok daha iyi bilirler. Ama doğrusunu söylemek gerekirse çoğumuz bunu uygulamamaktayız. Genelde işler çok ciddi hale geldiğinde doktora gidilir. Eğer ses kısıklığının nedenini bilebiliyorsak, bu soğuk algınlığından kaynaklıysa, çok bağırmaktan kaynaklıysa vs. bu gibi durumlarda birkaç gün geçmesini bekleyebiliriz. Ancak sorun devam eder ve 1 haftayı aşar ise bu durumda kesinlikle doktorla görüşülmelidir.
Öncelikle evde tedaviye başlayacaksak bilgisizce ilaçlardan yararlanmak yerine doğal ürünlerden, bitkilerden vs. yararlanmak doğru olacaktır. Eğer sorun ciddi olmayan sebeplerden kaynaklanıyorsa genel olacak ılık, ballı, kafeinsiz içecekler tüketilmeli. Boğazı kurutucu değil yumuşatıcı çaylar tercih edilmeli. Bunun için çaylarınıza bal tercih etmelisiniz. Papatya çayı özellikle soğuk algınlığı gibi nedenlerden kaynaklı ses kısıklığında özellikle kullanılmalı. Vücudu rahatlatır ve uyutur. Aynı zamanda öksürük kesici özelliği de vardır. Ekinezya da üst solunum yolu enfeksiyonlarına iyi geldiği için kullanılabilir. Yine sarımsak bir çok faydasının yanı sıra antibiyotik özelliğiyle ses kısıklığına iyi gelmekte ve son olarak zencefil muhakkak ve muhakkak tercih edilmelidir.
Ses Kısılmasına Doğal Tedavi, Ne iyi Gelir? Nasıl Geçer?
#boğaz ağrısına ve ses kısıklığına ne iyi gelir#ses kısıklığı kaç günde geçer#ses kısıklığı nasıl düzelir
0 notes
Text
Çocuklarda astım nasıl tedavi edilmelidir? | onbi.tv
Çocuklarda alerjik astım tedavisi 4 basamaktan oluşmaktadır. Birinci basamakta çocuğun neye karşı alerjisi olduğunun tespit edilmesi ve buna karşı evde bazı önlemler alınması gerekiyor. Örneğin, bir ev tozu alerjisi söz konusuysa halıların kaldırılması, yatağına özel alerji kılıfı geçirilmesi, evde sigara içilmemesi, keskin koku sıkılmaması gibi bir takım tedbirler gerekiyor. İkinci basamak tedavide çocuğun hızlıca düzeltilmesi ve atakların önlenmesi için ilaç tedavisinden yararlanıyoruz. Burada da kana karışmayan kortizonlu sprey ilaçlarla astımda söz konusu olan bronş içi yangı, yani o alevli durumun baskı altına alınması gerekiyor. Bu baskı altına alınma sonucunda çocukta gözlenen ataklar halindeki öksürük, hırıltı, nefes darlığı şikayetleri artık görülmemeye başlar. Bu kesinlikle geçici bir çözümdür ve kalıcı bir çözüm sunamamaktadır, çünkü sadece baskılama yapmaktadır. Asıl astımın kalıcı çözümü, üçüncü basamak tedavi dediğimiz dilaltı aşı tedavisidir. Dilaltı aşı tedavisinde çocuğun alerjik olduğu maddeyi artan dozlarda dilaltından damla şeklinde emdirerek çocuğun bu maddeye alışması hedeflenmektedir. Uzun bir süreçtir, yavaş bir süreçtir. 3-5 yıllık bir süreyi kapsar. Bu süre zarfında çocuğun ilaçları yavaş yavaş azaltılarak, kesilir. Etkisinin 6 ay 1 yıl gibi bir sürede başlaması söz konusu olabilir. Bu yüzden sabırla ilaç tedavisinden vazgeçmemek gerekir. Dördüncü basamak tedavi de ise astımlı çocuklarda yüzde 80 var olduğunu bildiğimiz reflüyü tedavi etmemiz gerekiyor. Oldukça sık rastlanan bir durumdur. Ancak bunu tedavi etmediğimizde çocuğun astımı geçmeyecektir. Astımda akciğerlerde hava hapsi olur. Yani akciğerler yukardan aşağıya genişler ve bu da mide başını gevşetir. Mide başı gevşek olduğunda mide içindeki asit bronşlara ve solunum yoluna kaçar ve öksürük, hırıltı şikayetlerini kötüleştirir. Reflü tedavisi ve reflüye uygun beslenme çok büyük önem taşır. Astım tedavisinde bu yönde gece beslenmesinin kesilmesi, kafein içeren çikolatalı gıdaların fast foodların kesinlikle çocuk beslenmesinden çıkarılması çok büyük önem taşır. Bu videoya ve benzeri konulara aşağıdaki linkten de ulaşabilirsiniz. www.onbi.tv Sağlık Videoları Tedavi Videoları, sifa market, sifali bitkiler
0 notes
Text
Reflü olan bebekler için annelere tavsiyeler!
Reflü olan bebekler için annelere tavsiyeler!
Çocuklarda çok sık rastlanan mide içeriğinin yemek yemek borusuna hatta ağza değin geri gelmesi hali olan reflü, bebeklerde 1’inci aydan itibaren görülmeye başlar ve kusmalara neden olur.
Bebeklerde besin şeklinin değerlendirildiğini, gıda hataları nedeniyle de reflü olabileceğini söyleyen Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nermin Tansuğ “Anneler özellikle bebeklerin beslenmesini cesaretlendirmek ve sabaha değin uyumalarını karşılamak için yatmadan önce ya da uykuda bebelerini beslerler. Ancak bu reflüyü artırır. böylece yapılmamalıdır. Özellikle reflüsü olan bebekler ve çocuklar son öğününden iki saat sonradan yatırılmalıdır” diyor.
1) Ilk Olarak beslenme şekli ve çevre koşulları düzeltilmelidir. Reflü tanısı alan çocukta yatak başı 30 derece dek yükseltilmelidir. Bilhassa sol alt pozisyonda yatırılmaları reflüyü azaltır.
2) Reflüsü olduğundan şüphe edilen bebeklerin beslenmesinde dikkat edilecek nokta, kusmalar sebebiyle bebeğin bayağı koşullarda beslenmesini sürdürememesidir. bu nedenle bebek fazla yakından takip edilmeli ahenkli olarak kilo artışı izlenmelidir.
3) Az miktarda, sıkça beslenmelidir. Her beslenmeden daha sonra gazı çıkarılmalıdır.
4) Bebeklerin palavracı emzik kullanmaları da reflü tedavisinde yardımsever olabilir. Emzik bebekte tükürük salgısını ve bağırsak hareketlerini artırarak reflü olasılığını azaltır.
5) Anne sütü ile beslenen bebeklerde reflü belirtileri daha eksik görülür. Verilen besinlerin koyulaştırılması veya keçi boynuzu tozu katılmış özel mamalar kullanılabilir.
6) İnek sütü alerjisi varsa diyetten inek sütü çıkartılmalıdır.
7) Faizsiz sigara içimi de reflüyü arttırır. böylece evde sigara içilmemelidir.
8) Büyük çocuklarda reflüyü arttıran çikolata, fazla yağlı baharatlı, acılı, ekşili cips, ketçap, mayonez, hardal, soğan, sarımsak gibi gıdalar, asitli gazlı içecekler yasaklanmalıdır.
9) Öğün miktarları ufak tutulmalı, ideal beden ağırlığı korunmalı, akşam yemekleri yatmadan minimum 2 saat önce yenmeli, yemeklerden daha sonra asgari 1 saat yatar pozisyon alınmamalıdır.
10) Karın içi basıncını eksilmek amacı ile fazla sıkı elbiseler giydirilmemeli, kemerler çok sıkılmamalıdır.
Tedavisi nasıl yapılır?
Reflü hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar ise yemek borusu kapakçığının basıncını artırarak, mide içeriğinin yemek yemek borusuna kaçışını önler, mide boşalmasını kolaylaştırır, mide asidini nötralize eder ya da azaltır. İlaçla tedaviye cevap alınamadığı geçici solunum durması, ani bebek ölümü tehdidi gibi ciddi belirtiler varsa, darlık gelişmişse, doğuştan olan kalp hastalığı ya da akıl özürlü çocuklarda ender olarak cerrahi tedavi uygulanabilir.
Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nermin Tansuğ, reflüsü olan bebekler ve çocuklar için annelere önerilerde bulundu.
Kaynak: Kadın Sağlığı, Kadın Sağlık Rehberi
#bebek reflüsüne bitkisel çözüm#reflü olan ne yemeli ne yememeli#reflüsü olan bebek nasıl yatırılmalı#reflüsü olan bebekler neler yemeli#reflüsü olan bebeklerde ek gıdaya geçiş
0 notes