#şifalı meyveler
Explore tagged Tumblr posts
Text
#blog ara#blog bul#blog oku#minikblog#blog#minikblog oku#sağlık#ayvanın faydaları#ayva neye iyi gelir#şifalı meyveler#ayva hakkında
1 note
·
View note
Text
Antalya nin dikenli incir meyvesi bütün meyveler den daha şifalı
1 note
·
View note
Text
Diyabet tedavisi için şifalı bitkileri keşfet
Diyabet tedavisi için şifalı bitkileri keşfet
#AlternatifTedavi, #AntidiyabetikBileşikler, #Beslenme, #BitkiBazlıDiyet, #BitkiBazlıIlaç, #BiyoaktifBileşenler, #DiyabetTedavisi, #DiyabetYönetimi, #Fitokimyasallar, #GelenekselTıp, #GestasyonelDiyabet, #Insülin, #KanŞekeri, #KlinikAraştırmalar, #NutrientsJournal, #Obezite, #Sağlık, #ŞifalıBitkiler, #TerapötikPotansiyel, #Tip1Diyabet, #Tip2Diyabet, #TıbbiBitkiler https://is.gd/vNDtDh https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/makaleler/diyabet-tedavisi-icin-sifali-bitkileri-kesfet/
Diyabet tedavisi için şifalı bitkiler ile ilgili araştırma Nutrients Journal’da yayınlanan yakın tarihli bir incelemede araştırmacılar, 20 şifalı bitkiyi, bunların biyoaktif fitokimyasal bileşenlerini, terapötik potansiyelini, etki şekillerini ve diyabet (DM) ile mücadele etme olasılıklarını ve yeteneklerini tanımladılar.
DM, glukoz homeostazisini koruyan pankreatik beta hücrelerinin bozulmuş insülin salınımına, etkisine veya her ikisine bağlı olarak yüksek kan şekeri seviyeleri ile karakterize edilen bir metabolik hastalıktır.
Diyabet prevalansında ve buna bağlı tıbbi harcamalarda beklenmedik bir artış, insanları diyabet yönetimine bütünsel yaklaşımlar benimsemeye yöneltti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), küresel nüfusun ~%80’inin, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde (LMIC’ler) birinci basamak sağlık hizmeti seçeneği olarak geleneksel tıbbı tercih ettiğini tahmin ediyor. Buna göre Çin Tıbbı, Unani ve Ayurveda dahil olmak üzere birçok geleneksel tıbbi sistem geçerli alternatifler olarak ortaya çıkmıştır.
Bu sistemlerde diyabetle mücadele için şifalı bitkiler (örneğin zerdeçal, sarımsak, soğan, tulsi) kullanılır. Mikroplar ayrıca Actinomycetes türlerinden türetilen bir psödo-oligosakarit olan akarboz gibi anti-diyabetik bileşiklerin kaynağı olarak da potansiyel göstermiştir.
Çalışmalar ayrıca anti-diyabetik özelliklere sahip bazı zehir türevi bileşikleri de tanımlamaktadır. Yayınlanmış literatür, biyoaktif bileşikleri veya fitokimyasalları nedeniyle antidiyabetik özelliklere sahip 800’den fazla şifalı bitkiden bahsetmektedir; üstelik bunların yan etkileri sentetik ilaçlara göre daha azdır.
Hastalık biyolojisi Tip 1 ve tip 2 diyabet (T2D) yaygındır, ancak T2DM vakaların ~%90 ila 95’ini oluşturur. Bunlardan ilki, insülin eksikliği nedeniyle pankreatik β hücrelerinin otoimmün yıkımı olarak kendini gösterir; bu da lipolizi tetikleyerek kandaki serbest yağ asitlerinin seviyesini yükseltir.
Öte yandan, T2DM tipik olarak genetiktir ve beta hücrelerinin insülin salgılama kapasitesinin düşük olmasını ve insülin direncini (IR) tetikleyen obezite ile ilişkilidir. Gestasyonel diyabet, fetal-maternal komplikasyonları artıran başka bir diyabet türüdür.
Diyabet tedavisi için şifalı bitkiler
Hastalarının %50’ye varan oranda organ hasarı ve serebrovasküler hastalıklar da dahil olmak üzere mikro ve makrovasküler komplikasyonlarla karşılaşılmaktadır. Dipeptidil peptidaz-4 (DPP-4) inhibitörleri ve tiyazolidindionlar (TZD’ler) gibi halihazırda mevcut antidiyabetik ilaçlar, vasküler komplikasyonların görülme sıklığını azaltarak çalışır ancak düşük ve düşük gelirli ülkelerdeki milyonlarca insan için daha yüksek oranları nedeniyle bunlara erişilemez.
Çeşitli epidemiyolojik çalışmalar, bitki bazlı diyetlerin, ilaçlara bağımlılığı azaltarak ve diyabetik komplikasyonları önleyerek diyabetin yönetilmesine yardımcı olan fito-bileşenlere sahip olduğunu göstermiştir.
Sebzeler, meyveler, şifalı bitkiler, baharatlar ve sert kabuklu yemişlerdeki fitokimyasalların çeşitliliği çok fazladır. Anti-diyabetik özelliklere sahip flavonoidler, antosiyaninler, saponinler, tanenler ve karotenoidler içerirler.
Sağlık açısından faydalarını, antioksidan, immünomodülatör, antihiperlipidemik, antiinflamatuar ve antihiperglisemik etkilerini farklı organlarda, karaciğerde, bağırsakta, pankreasta, iskelet kasında ve yağ dokusunda farklı mekanik yollar yoluyla gösterirler
Tıbbi bitki bazlı gıdaların antidiyabetik etkileri
Önceki çalışmalar bitki bazlı gıdalardaki fitokimyasalların antidiyabetik etkilerini göstermiştir. Bazı örnekler arasında sarımsaktan allisin, nohuttan flavonoidler, tarçından sinnamaldehit, lahanadan antosiyanidinler, safrandan karotenoidler, çörek otundan timokinon, chilgoza fıstığından organik asitler, antep fıstığından prosiyanidinler, karabiberden alkaloid piperin ve zencefilden kurkuminoidler yer alır.
Klinik öncesi DM modellerinde bitki bazlı gıda ürünleri oksidatif stresin neden olduğu hasarı azaltmış ve insülin sekresyonunu arttırmıştır. Ayrıca lipit profillerinin korunmasına, kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesine, LDL’nin azaltılmasına ve HDL kolesterol seviyelerinin arttırılmasına da yardımcı oldular. Ayrıca bunların tüketimi vejetaryen olmayan diyetlere kıyasla besin eksikliklerini önleyebilir.
Ayrıca, aşırı lif tüketimi şişkinlik, gaz vb. gibi sindirim sorunlarını önleyebilir. Nigella sativa gibi bitki bazlı diyetlerin çoğu iyi tolere edilmesine ve yüksek dozlarda toksik olmamasına rağmen, bu nedenle dengeyi korumak önemlidir. .
Yapı-aktivite ilişkisi (SAR) çalışmaları, şifalı bitkilerde bulunan çok çeşitli biyoaktif bileşiklerdeki küçük modülasyonların antidiyabetik aktiviteyi nasıl modüle edebildiğinin anlaşılmasına yardımcı olmuştur.
SAR analizi, örneğin Zingiber officinale ve Piper nigrum gibi şifalı bitkilerden elde edilen alkaloitlerin antidiyabetik ilaç keşfi için giderek daha önemli hale geldiğini göstermiştir. Tıbbi bitki bazlı gıdaların kullanımı çok eskilere dayanmaktadır. Ancak istenmeyen yan etkilere ve etkileşimlere neden olabileceğinden bunları sentetik antidiyabetik ilaçlarla birlikte tüketmenin güvenliğine ilişkin yeterli bilimsel kanıt yoktur.
Ayrıca, bunları daha yüksek miktarlarda tüketmenin güvenliği ve sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileri konusunda kanıtlar eksiktir. O zamana kadar, fitokimyasalların in vitro olarak umut verici antidiyabetik aktivite göstermiş olmasına rağmen, insanların DM tedavisi için şifalı bitkileri kullanırken dikkatli olmaları gerekmektedir . Gelecekteki yüksek kaliteli klinik araştırmalar bunların etkinliğini daha da doğrulayabilir ve terapötik indekslerini oluşturabilir.
Şifalı bitkilerden elde edilen fitokimyasalların etkinliği, bunların etki şekli, farmakokinetiği ve olası olumsuz etkileri hakkında daha fazla bilgi, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde DM yönetimi için yeni, daha uygun maliyetli bitki bazlı ilaçların geliştirilmesine yol açabilir.
#alternatif tedavi#antidiyabetik bileşikler#beslenme#bitki bazlı diyet#bitki bazlı ilaç#biyoaktif bileşenler#diyabet tedavisi#Diyabet Yönetimi#fitokimyasallar#Geleneksel tıp#gestasyonel diyabet#insülin#kan şekeri#klinik araştırmalar#Nutrients Journal#obezite#sağlık#şifalı bitkiler#terapötik potansiyel#tip 1 diyabet#Tip 2 Diyabet#Tıbbi bitkiler
0 notes
Text
Acve hurması hamile kalmak için kullanılan ve faydası bilimsel olarak da kanıtlanmış oldukça faydalı bir meyvedir. Bu meyvenin bilimsel şifasının yanında, manevi olarak da şifalı olduğuna inanılmaktadır. Gebe kalma isteyen anne adaylarına hem doktorlar hem de çevresindeki bu konuda bilgili olan pek çok insan farklı tavsiyelerde bulunur. Başta vitamin ilaçları olmak üzere, kalsiyum destekleri, folik asit gibi pek çok destek yanı sıra çeşitli meyveler ya da bitkisel ürünler de tavsiye edilir. Son zamanlarda bu tavsiyelerden biri de acve hurmasıdır. Aslında uzun yıllardır keyifle tüketilen ve kökeni çok eski zamanlara dayanan bu hurmanın adı, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de geçer. Bu sebeple pek çok bilim insanı tarafından araştırılmıştır. Hurma ve hurma çeşitlerinin sahip olduğu pek çok faydanın yanı sıra özellikle gebe kalmak isteyen kadınlarda ve lohusalıkta pek çok faydası olduğu bulunmuştur. Acve hurması nedir ve acve hurması hamile kalmak için nasıl kullanılır diye merak ediyorsanız, içeriğin devamını okumaya devam edin. Acve Hurması Nedir? Acve hurması, diğer türler arasında bilinen en faydalı hurmalardan biridir. Acve hurması, birçok özellikleriyle diğer hurma türlerinden farklıdır. Örnek vermek gerekirse, acve hurması, çok daha küçük ve daha yumuşak bir meyve formundadır. Öte yandan acve hurmasının rengi diğer hurma türlerinden daha açıktır. Bu hurma türü, genellikle yaz aylarında yetişir ve Türkiye, Ürdün, İran ve Suudi Arabistan gibi bölgelerde sıkça karşılaşılır. Acve Hurmasının Faydaları Nelerdir? Acve hurması hamile kalmak da dahil pek çok açıdan fayda sağlar. Bu faydalar hem gebelik hem de sağlıklı olmak açısından önemlidir. Çünkü gebelik de sağlıklı bir anne vücudunda sağlıklı şekilde ilerler. Acve hurmasının faydaları kısaca şu şekilde özetlenebilir: Yüksek oranda karbonhidrat içerir, bu nedenle enerji kaynağı olarak kullanılabilir. A vitamini, B vitamini, C vitamini ve E vitamini gibi birçok vitamin içerir. Potasyum, magnezyum, demir, sodyum, kalsiyum gibi mineraller içerir. Antioksidanlar, flavonoidler ve polifenoller gibi bileşenler içerir, bu nedenle vücudu serbest radikallerden korur. Bağırsak sağlığını destekler ve düzenli bir şekilde kullanıldığında sindirim sistemini düzenler. Kan şekeri düzeylerini düzenler ve diyabet hastaları için faydalı olabilir. Cildi nemlendirir ve cildi yatıştırır. Ancak unutulmamalıdır ki, acve hurması yüksek miktarda şeker içerir ve diyabetli kişilerin kullanması için doktorların onayı alınması gerekir. Diğer yandan acve hurmasının yeme miktarı sınırlandırılmalıdır. Çünkü yüksek miktarda yeme sonucu kilo alımına neden olabilir. Fazla kilo da hamile kalma aşamasında uygun bulunmayan bir durumdur. Acve Hurması Hamile Kalmak İçin Nasıl Kullanılıyor? Acve Hurması ile Hamile Kalmak Acve hurması hamile kalmak için kullanılması önerilen bir yiyecektir, çünkü yüksek oranda folat içerir. Folat, hamilelik sırasında bebeklerin doğuştan gelen nöral tüp defektlerinden korunmasına yardımcı olur. Ayrıca acve hurması yüksek miktarda kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum, vitamin C, B1, B2, B6, A, E ve K içerir. Bu mineraller ve vitaminler hamileliğin sağlıklı bir şekilde geçmesi için gereklidir. Hamile kalmak isteyen kadınların, günlük olarak yeterli miktarda folat alması önemlidir. Hamilelik öncesi dönemde alınan folat, hamileliğin ilk trimesterinde bebeklerin nöral tüp gelişiminde önemli rol oynar. Acve hurmasının tüketimi hamilelik öncesi dönemde alınan folat miktarını arttırmak için kullanılabilir. Bunların yanı sıra hamilelik döneminde acve hurmasının tüketim miktarını sınırlandırmak önemlidir. Çünkü acve hurması yüksek miktarda şeker içerir ve fazla miktarda tüketimi kilo alımına neden olabilir ve hamileliğin sağlıklı geçmesi açısından olumsuz etkileyebilir. Hamileliğe hazırlık aşamasında doktorunuzla konuşarak acve hurması tüketiminin miktarını ve sıklığını belirlemelisiniz. Acve Hurmasının Dini Yönü Acve Hurması
Hz. Peygamberimiz’in de birçok vaazında sıklıkla bahsettiği hurma bol şifalı ve vitamin deposudur. Yine Peygamber Efendimiz (S.A.V) de buyurduğu gibi, lohusalık döneminde acve hurması ve diğer hurma çeşitlerinin tüketilmesi sonucunda hem annenin vücudu daha hızlı toparlanacaktır hem de anne sütü artacaktır. Acve hurması hamile kalmak için kullanılabildiği gibi hamileyken de oldukça faydalıdır. Hamilelik sırasında Acve hurması hamile kadınların sinir sistemi için çok faydalıdır. Bildiğiniz gibi hamile kadınlar hormonlar nedeniyle hamilelik döneminde oldukça hassas ve sinirli olurlar. Hurmanın içerdiği B1-B2 vitaminleri sayesinde zihin ve sindirim sistemi dinlenebilir ve hamile kadın hamileliği sakin bir şekilde yaşayabilir. Anne adayının karnındaki bebek, annenin ne yediğinden bağımsız olarak tükettiği vitaminlerin yarısı bebeğine aktarılacaktır. Bu nedenle hamile kadınlar göz, diş, kulak, göğüs ve sırt problemleri yaşayabilir. Hamilelik sırasında Acve hurmasını yeterince yerseniz, bu hastalıklardan etkilenmezsiniz.
0 notes
Text
METABOLİZMA NASIL HIZLANIR? #şifabul
1- Sabah kahvaltısını atlamayın.
2- Sık sık hafif atıştırmalıklar yiyin.
3- Zencefil, kimyon, karabiber ve tarçın gibi bakaratları bol yiyin.
4- Daha fazla proteinli gıdalarla beslenin.
5- Demir ve çinko zengini besinleri sofranızdan eksik etmeyin.
6- Her gün 30 dakika yürüyüş yapın.
7- Gün boyunca düzenli olarak toplamda 2 litre su için.
8- Yeterince ve kaliteli uyuyun.
9- Stresinizi atarak sakin yaşamaya gayret edin.
10- Metabolizmayı hızlandıran gıdaları daha çok yiyin: koyu yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar, şekersiz kahve, yşil çay, narenciye, kalsiyum zengini gıdalar, yağlı deniz balıkları, kuru yemişler ve zeytinyağı
#şifa#şifalı meyveler#şifabul#şifa bul#sağlık#sağlık bilgileri#sağlık haberleri#faydalı bilgiler#şifalı bitkiler#doğal tedaviler#şifa bul youtube#metabolizma#metabolizmayı hızlandırmak
4 notes
·
View notes
Text
Kırmızı sana çok yakışıyor 🙂😁
Kudüs Kirazı
#şifalı bitkiler#fiber saksı#kudüsmüslümanlarındır#kudüs#kiraz#kudüsbizimdir#meyveler#meyve#çiçekkokusu
7 notes
·
View notes
Text
Şeker Hastalığının Kökünü Kurutuyor, İlaca Ameliyata İğneye Gerek yok
Şeker Hastalığının Kökünü Kurutuyor, İlaca Ameliyata İğneye Gerek yok
Şeker Hastalığına İyi Gelen Yiyecekler • Soğan: Her derde deva olan antibiyotik etkili soğan, şeker hastalarının en doğal ilacı olmakta. Yemeklerde ve salatalarda kullanıldığında yiyeceklerin daha da lezzetli olmasını sağlar. Soğan antibiyotik etkisi ile hastalıkları kolayca uzaklaştırdığı gibi kandaki şeker oranını da dengeleyecektir. • Lahana: Kış mevsimi geldiğinde sebze raflarında yerini alan…
View On WordPress
#Diyabet#doktorumtv#Sağlık#Şeker Hastalığı#şeker hastalığına iyi gelen bitkiler#şeker hastalığına iyi gelen meyveler#şeker hastalığına iyi gelen yiyecekler#şeker hastalığına ne iyi gelir#şifalı bitkiler
0 notes
Text
İğde
İğde
Latince adı : Elaeagnus angustifolia’dır. Kış ve yaz ortasında budanır, bu sayede yaralı ve hastalıklı dallarından kurtulur dik bir gövde oluşturur. Özellikle dik dallar kesilir bu sayede içine ışık ve temiz hava girer. 6 m boyuna kadar gelişir, budarken vazo biçiminde şekiller verilir. Meyvelerinin ismi ise “Rus Zeytini” olarak bilinir. -25°C’de bile yaşayabilir, çiçekleri haziran ayında…
View On WordPress
0 notes
Video
youtube
MUŞMULANIN BİLİNMEYEN MUCİZEVİ İNANILMAZ FAYDALARI !!! - https://youtu.be/ZAv9oXd3dgY -( HABERİ TIKLAYINIZ TAMAMINI İZLEYİNİZ BEĞENİRSENİZ PAYLAŞINIZ !!! ) https://www.youtube.com/watch?v=ZAv9oXd3dgY
#muşmula#muşmulanın faydaları#döngel#döngelin faydaları#muşmulanın faydaları neler#sağlık#sağlık haberleri#haberler#news#hangi hastalıklara iyi gelir#şifalı bitkiler#şifalı meyveler
0 notes
Text
Boğaz Ağrısına İyi Gelen Bitki Çayları
Malumunuz, güz geldi, havalar serinlemeye başladı. Hal bu şekilde olunca da soğuk algınlığı, grip, nezle derken boğaz ağrısıyla geçen aylar da başlamış oluyor. Gündüz bir şeyler yiyip içerken, akşam yatarken çok da bir şey yokken nasıl oluyor da sabahları dayanılmaz boğaz ağrısıyla uyanıyoruz ve minimum öğleye kadar bu ağrıdan konuşmakta bile zorlanıyoruz. Hatta enfeksiyon kaynaklı bir durumsa kimi zaman günlerce boğaz ağrısı çekebiliyoruz. En ufak bir ağrıda, sızı da doktora gidip antibiyotik almak da aslına bakarsak bir çözüm değil. Şundan dolayı artık bir rutin haline gelen kışın kullandığımız antibiyotiklerin iç organlarımıza ve bağışıklık sistemimize de zarar verdiğini biliyoruz. O vakit ilk olarak boğaz ağrısı neden olur, sonrada boğaz ağrısını hangi bitkisel, doğal reçetelerle geçirebiliriz diye bir bakalım.
Boğaz ağrısı neden olur?Boğaz ağrısına sebep olan temel etkenler çoğu zaman virüsler ve bakterilerdir. Sadece larenjite, akut larengotrakeit, sinüzit, allerjik rinit, reflü, akciğer enfeksiyonları ve tümörler de boğaz ağrısının sebepleri arasındadır. Boğaz ağrısı buna sebep olan enfeksiyon etkenine bağlı olarak bulaşıcı da olabilmektedir.Hangi hastalıklar boğaz ağrısına sebep olur?Soğuk algınlığı,Mononükleoz,Kızamık,Su çiçeği ve çoğu zaman viral hastalıklar boğaz ağrısı ile kendini gösterir.Sadece boğaz ağrısı ile bağlantılı olan bakteri enfeksiyonları içinde; bademcik iltihabı ve difteri gösterilebilir.Boğaz ağrısında ne vakit doktora gitmeli?Şiddetli olan yada bir haftadan daha uzun devam eden boğaz ağrısında,Yutkunmada yada nefes almada ciddi güçlük çekildiğinde,Uzunlukta acıyan, ağrıyan yada şişmiş lenf düğümleri olduğunda,Boğazın arka kısmında irin, isilik oluştuğunda,Uzun soluklu ses kısıklığı durumunda,Tükürük ve balgamda kan olduğunda,Gözlerin hafifçe içe doğru göçtüğü durumlardaÇok şiddetli bitkinlik halinde,Daha seyrek olarak idrar çıkma durumunda zaman kaybetmeden doktora gidilmelidir.Aslına bakarsak sebebi her ne olursa olsun boğaz ağrılarını azaltmak ve boğazı yumuşatmak için bazı bitkilerden yardım alınabilir. Bitki çayları boğaz enfeksiyonlarının geçmesine ve öksürüğün de hafifleyip boğazın tahriş olmasının önlenmesine destek sunar.
Meyan kökü çayıMeyan kökü, boğaz enfeksiyonların iyileştirilmesi için çok uzun senelerdir kullanılan bir bitkidir. Meyan kökü çayı, boğaz enfeksiyonunun yanında ağız içi yaraları, ülser, alerji ve viral enfeksiyonlar için de faydalıdır. Demlenerek hazırlanan çay soğuduktan sonrasında günde 3-4 kez gargara yapmak ve içmek için kullanılabilir.
AdaçayıSoğuk algınlığı durumlarında çoğunlukla adaçayı tüketilir. Bu bağlamda boğaz enfeksiyonu ve öksürük için oldukça yararlı olan adaçayı, anti mikrobiyal ve anti-inflamatuar niteliği ile boğaz enfeksiyonunu azaltır. Bilhassa de adaçayına limon ilave ederek tüketildiğinde vücut için ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için gereksinim duyulan C vitamini desteği alınmış olur.
Okaliptüs çayıSon dönemlerde sıkça duyduğumuz, sıkça karşımıza çıkan okaliptüs çayı; grip ve üst solunum hastalıklarında oldukça popüler bir bitki çayı haline gelmiştir. Okaliptüs çayı, boğazı yatıştırıcı hususi durumunun yanı sıra bronşit ve sinüzit ağrılarını da azaltır. Hem çay olarak tüketilebilir hem de hazırlanan çay ile gargara yapılabilir.
Papatya çayıPapatya çayı; sinirleri yatıştırıcı, karın ve mide ağrılarını hafifletici ve uykuyu düzenleyici bir özelliğe haiz olduğundan derhal her evde bulunmakta, tüketilmektedir. Bunlara ek olarak papatya çayı boğaz ağrısı ve enfeksiyonu için de çok etkilidir. Ek olarak soğumuş papatya çayı ile gargara yapmak enfeksiyonlar ve ağız içi sağlığı için önemlidir.
Nane çayıNanenin muhteviyatında bulunan uçucu bileşenler enfeksiyonların giderilmesine ve boğazın yumuşamasına, boğaz kuruluğunun giderilmesine destek sağlar. Bu yüzden boğaz ağrısı yaşandığı günlerde günde 1- 2 fincan nane çayı tüketilebilir.
Nar kabuğu çayıNar hem bir meyve olarak içi tüketildiğinde hem de kabuğu tüketildiğinde sağlığa pek çok faydası bulunur. Nar kabuğunda bulunan polifenolik bileşenler boğaz enfeksiyonlarına neden olan bakterilerin tesirini azaltır ve boğaz ağrısını hafifletebilir. Bunun için taze narın kabuğu ile ya da narın kabuğunu kurutup saklayarak çay şeklinde demleyip içmek önerilir.
Karanfil çayıKaranfil, muhteviyatında bulunan öjenol adlı uçucu bileşen yardımıyla çok yararlı bir besindir. Bilhassa ağız ve boğaz yolu enfeksiyonlarında antiseptik ve ağrı giderici olarak karanfil kullanılabilir. Bunun için karanfil çayı hazırlayıp içmek ya da karanfili çiğnemek yararlı olur.Hamilelik döneminde boğaz ağrısına iyi gelecek bitkisel tavsiyelerHamilelik döneminde ilaç kullanılması asla önerilmez ve çoğu zaman tehlikeli bulunur. Bu sebeple de bu dönemdeki sorunlara bitkisel, doğal çareler bulmak en doğrusudur. Bu bağlamda boğaz ağrısı çok şiddetli değilse bir fincan ılık çay boğazı yumuşatacak, ağrıyı da hafifletecektir. Pozitif tesirini çoğaltmak için çaya bir miktar bal ve limon eklemek önerilir. Hatta hem boğaz ağrısından kurtulmak hem de daha rahat bir uyku için yatmadan ilkin ılık bir suyun içine yarım limonu sıkmak ve bir çay kaşığı bal ekleyip içmek çok yararlı olacaktır. Hamilelik döneminde boğaz ağrısı için bitkisel tavsiyeler:Zencefil çayı tıpkı düzgüsel dönemlerde olduğu gibi hamilelik döneminde de yaşanmış olan boğaz ağrısı için uygundur. Zencefili rendeleyip bir bardak sıcak suyun içine koyup demlemek yeterlidir. Peşinden zencefil süzülür ve çay hazır olur. Çaya bal ve limon ilave edilerek tüketilebilir.Ilık suya bir çay kaşığı kadar tuz ilave edilerek bu su ile günde 2 kez gargara yapılabilir.2-3 diş sarımsak ağızda iyice çiğnendikten sonrasında yutulursa, doğal bir antibiyotik olarak boğaz ağrısını hafifletir.Yukarıda anlattığımız gibi nar kabuğu ile meydana getirilen çay hamilelik döneminde boğaz ağrısını geçirir.1 yiyecek kaşığı hardal tohumu iyice dövüldükten sonrasında 1 yiyecek kaşığı bal, yarım limon suyu ve yarım tatlı kaşığı tuz ile karıştırılır. İçine 1 su bardağı su ilave edilerek kaynatılır. Karışım ılık olduktan sonrasında gargara yapılır.Boğaz ağrısı için hazırlanan çayları tüketecek olanlara tavsiyelerUzun süre, doğrusu 2 – 3 gün süresince geçmeyen boğaz ağrısında doktora başvurup tıbbi tedavi almak en doğrusu olacaktır.Boğaz ağrısına ateş, kusma, ishal gibi problemler da eşlik ediyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.Her hangi bir hastalık ve bu hastalığın tedavisi için kullanılan bir ilaç var ise bitkisel çözümler almadan ilkin doktora danışmak gerekir. Zira bu bitkilerin mevcud hastalık üstünde nasıl bir tesir yaratacağı ve kullanılan ilaçlarla bitkilerin birleşiminin nelere yol açacağı bilinmemektedir.Bilhassa hamilelik ve emzirme dönemlerinde yaşanmış olan boğaz ağrıları için bitkisel tedaviler uygulanmadan öncesinde doktora danışmak en doğrusudur.Bitki çayları hazırlanırken bitkinin su ile beraber kaynatılması, bitkinin ihtiva ettiği yararlı maddelerin tesirini azaltabilir. Bu sebeple bitki çaylarının taze kaynamış sıcak suyun içine atılıp ateş söndürüldükten sonrasında 10- 15 dakika bekletilerek demlenmesi önerilir. Read the full article
0 notes
Text
Diyabetiklerde 6 Temel Yeme Kuralları
Diyabetiklerde 6 Temel Yeme Kuralları
Karbonhidratlar, protein ve yağ, şeker hastaları için çok önemlidir . Bununla birlikte, bazı gıdalar diyabetin kontrolü için, özellikle de anti-enflamatuar gıdalar, şifalı bitkiler, deniz yosunları, fermente gıdalar, taze sebzeler, fındıklar, meyveler, mantarlar ve baklagiller için çok daha iyidir. Bu makalede, diyabet hastaları için gerçekten yararlı olan 6 hayati beslenme kuralının listesini…
View On WordPress
0 notes
Text
Şifalı Bitkilerin Tıbbi Yağ Olarak Hazırlama ve Kullanma Yöntemleri
Şifalı Bitkilerin Tıbbi Yağ Olarak Hazırlama ve Kullanma Yöntemleri
#Aromaterapi, #BitkiSeçimi, #BitkiToplanması, #BitkiselYağ, #CiltBakımı, #DikkatEdilmesiGerekenler, #Distilasyon, #KullanımAlanları, #Masaj, #SaçBakımı, #ŞifalıBitki, #SıcakYöntem, #SoğukSıkım, #SoğukYöntem, #TıbbiBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TıbbiYağ, #UçucuYağ, #YağSaklama https://is.gd/zDuiNb https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/sifali-bitkilerin-tibbi-yag-olarak-hazirlama-ve-kullanma-yontemleri/
Şifalı bitkilerin tıbbi yağ olarak kullanılması, bitkilerin özlerinin ve özlerinin özel bir yöntemle yağlara ekstrakte edilmesini içerir. Bu yöntem, bitkilerin sağlık yararlarını elde etmek için yaygın olarak kullanılır. Şifalı bitkiler ile elde edilen tıbbi ve bitkisel yağlar oldukça yararlıdır. Romatizmal rahatsızlıkları geçirmek, bölgesel kan dolaşımını arttırmak ve gerilen kasları gevşetmek için tıbbi yağ yöntemi cilt yüzeyine haricen uygulanır.
Genellikle bu bitkisel çözümler sıklıkla zencefil, kırmızı şili biberi gibi baharatlı bitkilerden hazırlanır. Bitki ve yağ oranını koruyarak daha az miktarlarda hazırlanabilir. Genellikle bir ölçek kuru bitkiden üç ölçek yağ çıkmaktadır.
Şifalı Bitkilerin Tıbbi Yağ Yapımında Nelere Dikkat Edilmeli?
Bitki Seçimi: İlk adım, kullanmak istediğiniz şifalı bitkiyi seçmektir. Her bitkinin farklı sağlık yararları ve kullanım alanları vardır. Örneğin, lavanta yağı rahatlatıcı bir etkiye sahipken, çay ağacı yağı antiseptik özelliklere sahiptir.
Bitkinin Toplanması: Bitkinin yağını elde etmek için en iyi zaman bitkinin çiçekleri, yaprakları veya kökleri tam olarak açtığında veya olgunlaştığında toplamaktır. Bu, bitkinin özlerinin en yoğun olduğu dönemdir.
Distilasyon Yöntemi: En yaygın yöntemlerden biri buhar distilasyonu yöntemidir. Bitkinin özleri buharla ısıtılarak buharlaşır ve ardından soğutularak yoğunlaştırılır. Bu, bitkinin uçucu yağlarını elde etmek için etkili bir yoldur.
Soğuk Sıkım Yöntemi: Bu yöntem, özellikle meyveler ve kabuklar gibi kalın dokulu bitkilerin özlerini çıkarmak için kullanılır. Bitkinin özleri, düşük sıcaklıkta bir çözücü madde (genellikle su veya buhar) kullanılarak çıkarılır. Bu yöntem tıbbi yağların daha doğal ve saf olmasını sağlar.
Yağın Saklanması: Elde edilen tıbbi yağlar, koyu cam şişelerde muhafaza edilmelidir. Işık ve sıcaktan korunmalıdır çünkü bu, yağların kalitesini bozabilir. Ayrıca şişeyi sıkıca kapatmak da önemlidir.
Kullanım Alanları: Tıbbi yağlar, aromaterapi, masaj terapisi, cilt bakımı, saç bakımı ve daha pek çok alanda kullanılabilir. Ancak, her yağın kendi özellikleri ve kullanım talimatları vardır. Örneğin, lavanta yağı cilt üzerinde doğrudan kullanılabilirken, nane yağı ciltte seyreltilmelidir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler: Tıbbi yağları kullanırken dikkatli olunmalıdır. Herhangi bir yağı doğrudan yutmak yerine cilde veya difüzöre (dağıtıcıya) uygulamak daha yaygın bir yöntemdir. Ayrıca, bazı insanlar için bazı yağlar alerjik reaksiyonlara neden olabilir, bu nedenle ilk kez kullanmadan önce bir cilt testi önerilir.
Şifalı bitkilerin tıbbi yağ olarak kullanmak için birkaç yöntem vardır:
Bastırma: Bu yöntemde, bitkilerin yaprakları, çiçekleri veya meyveleri preslenerek uçucu yağları çıkarılır.
Damıtma: Bu yöntemde, bitkilerin yaprakları, çiçekleri veya meyveleri su buharına maruz bırakılarak uçucu yağları çıkarılır.
Solvent ekstraksiyon: Bu yöntemde, bitkilerin uçucu yağları bir çözücü kullanılarak çıkarılır.
Gerekli Malzemeler Nelerdir?
500 Gram Kurutulmuş veya 1000 Gram Taze Bitki 1500 Ml Sızma Zeytinyağı veya Badem yağı (Genellikle zeytinyağı tercih edilir)
Sıcak Yöntem ile Tıbbi Yağ Nasıl Hazırlanır?
Kaynamış su dolu tencerenin üzerine oynamayacak şekilde bir cam kase yerleştirin. Bu tencerenin içerisine ince kıyılmış doğranmış bitkiyi ve yağı cam kaseye döküp benmari usulü karıştırın. Ağzını kapattıktan sonra yaklaşık 2-3 saat ağır ağır kaynatmaya bırakın.
Karışımı ateşten alıp soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra tülbentten geçirip bir kaba veya bir sürahi içerisine boşaltın. Cam kasedeki karışıma iyice bastırıp hazırlamış olduğunuz bütün yağın çıkmasını sağlayın.
Bu çıkan yağı kavanoza koyarak ağzını kapatın.
Soğuk Yöntem ile Tıbbi Yağ Nasıl Hazırlanır?
Soğuk yöntem, bitkilerin uçucu yağlarının, ısı kullanılmadan, bitkilerin ve yağın bir arada bekletilmesi ile elde edilmesi yöntemidir. Bu yöntem, bitkilerin uçucu yağlarının en saf haliyle elde edilmesini sağlar.
Malzemeler:
Şifalı bitki (örneğin, lavanta, adaçayı, kekik)
Yağ (örneğin, zeytinyağı, badem yağı)
Cam kavanoz
Süzgeç
Kavanoz kapağı
Yapılışı: Şifalı bitkileri cam kavanoza alın. Kavanoza eşit miktarda yağ ekleyin. Kavanozun kapağını kapatın ve karanlık bir yerde 10-15 gün bekletin. 10-15 gün sonra yağı süzün ve şişeleyin.
Tıbbi yağlar doğru şekilde kullanıldığında, şifalı bitkilerin birçok sağlık yararını sunabilir. Ancak herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya tıbbi yağları iç veya cilt teması için kullanmayı düşünüyorsanız, önce bir uzmana veya aromaterapistle danışmanız önemlidir.
#aromaterapi#bitki seçimi#bitki toplanması#bitkisel yağ#cilt bakımı#dikkat edilmesi gerekenler#distilasyon#Kullanım alanları#masaj#Saç Bakımı#şifalı bitki#sıcak yöntem#soğuk sıkım#soğuk yöntem#Tıbbi bitkiler#tıbbi ve aromatik bitkiler#tıbbi yağ#Uçucu yağ#yağ saklama
0 notes
Text
İsviçre’ye dönüşte bavulunuzda olmaması gerekenler
🇨🇭SESI- Çoğu kişi tatilden dönerken beraberine nakit para, alkol, tarihi özellikte eserler ya da sahte giysiler de getirebiliyor. Dönüş yolculuğunda gümrüklerde sorun yaşamamak için bazı kriterlere dikkat etmekte fayda var. KÜLTÜREL VE TARİHİ ÖZELLİKLİ ÜRÜNLER Kültürel eşyalar gümrükte ithal veya ihraç ürünler olarak beyan edilebiliyor. Ancak öncelikle bu eserlerin korunma altında olup olmadıklarını öğrenmekte fayda var. Bununla ilgili kriterler, Federal Kültür Dairesi tarafından bir kontrol listesinde açık bir şekilde belirtiliyor. Ürün, koruma altına alınan bir kültür varlığı ise ihracat izni gerekip gerekmediği açıklığa kavuşturulmalıdır. Federal Kültür Dairesi genellikle ilgili ülkenin gümrük idaresine danışılmasını tavsiye ediyor. Kültürel özellikteki ürünlere dair ihracat izninin, ithalat beyannamesi ile birlikte İsviçre gümrüğüne sunulması gerekiyor. Kültürel Malların Transferi Yasası‘nın ihlal edilmesi veya izinsiz mal ithal edilmesi durumunda, bir yıla kadar hapis veya para cezası ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
HAYVANLAR VE BİTKİLER Nesli Tehlike Altında Olan Türler Hakkında Washington Sözleşmesi’ne (CITES) göre 5 bin’den fazla hayvan ile 28 bin bitki türü korumaya tabi. Bunların ithalatları kimi zaman tamamen yasaktır veya menşe ülkeden izin alınmasını gerektirir. Buna ek olarak, gidilen ülkeden bir ithalat iznine de ihtiyaç vardır. Korunan hayvanlar veya hayvansal ürünler; belirli papağan, kaplumbağa, yılan, kertenkele ve çeşitli kürk türlerini içeriyor. Fildişi ithal etmek de yasa dışı olarak nitelendiriliyor. Yasaklanmış bitkiler arasında ise; orkideler, kaktüsler, bazı özel ağaç türleri, şifalı bitkiler ve korunan bitkilerden yapılan ürünler yer alıyor. Bitki ve hayvanların gümrükte beyan edilmemesi durumunda veya menşe ülkeden tür koruma sertifikanız yoksa, belirtilen numunelere el konulur. Mart ayından bu yana, uluslararası koruma altındaki hayvan ve bitki türlerinin yasa dışı ticareti için daha katı cezai yaptırımlar uygulanıyor. Daha önce üç yıl olan hapis cezaları beş yıla kadar uzatılabiliyor. 1 Ocak 2020’den bu yana İsviçre’ye; bir bitki sağlığı sertifikası mevcut olmadıkça, AB dışından gelen tüm bitkiler, meyveler, yumrular, sebzeler, kökler, kesme çiçekler, tohumlar vb. için, ithalat yasağı uygulanıyor. Örneğin, bir havaalanında orkide çiçeği satın alındığında bunun için bir sertifika gerekiyor. Bununla birlikte, hayvansal veya bitkisel ürünlerden yapılan seyahat hediyelikleri için izin alınması gerekmiyor. Herhangi bir konuda emin olmadığınızda, seyahat ettiğiniz ülkedeki yetkili makamlardan veya Federal Gıda Güvenliği ve Veteriner Dairesi‘nden bilgi alabilirsiniz. SAHTE MARKALI ÜRÜNLER Federal Gümrük ve Sınır Güvenliği Dairesi 2021 yılında, İsviçre’ye gelen yolculardan 2 bin 900 adet sahte ürün ele geçirdi. Çantalar, giysiler, saatler, mücevherler ve ayakkabılar İsviçre seyahatinde en sık taklit edilen markalı ürünler arasında yer alıyor. Üretim kontrol edilemediği ve çalışma koşulları genellikle kötü olduğu için, bu tür ürünlerin özel kullanım için ithalatları Temmuz 2008’den bu yana yasak. Gümrük memurları bulunan sahte mallara el koyup bunları imha etmekle yükümlüdürler. Bu ürünleri getirenler için para cezası uygulanmıyor. NAKİT PARA VE MENKUL KIYMETLER 10 bin frank veya daha fazla değerde nakit para veya menkul kıymet taşıyorsanız, bunların kaynağı, kullanımı ve sahibi hakkındaki soruları yanıtlamalısınız. Bu uygulama, Kara Para Aklama Yasası’nın ihlalini veya terörizmin finansmanını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Paranın veya menkul kıymetlerin önceden kaydedilmesi gerekmiyor. GÜMRÜK VE KDV Kişisel ve kullanılmış eşyaların ithalatı için herhangi bir beyan veya vergi ödemek gerekmiyor. Buna müzikal enstrümanlar ile dizüstü bilgisayarlar da dahil. Koşul, eşyaların sürekli olarak yanınızda olması. Ürünler yurt dışından satın alındıysa ve özel kullanım için tasarlandıysa, kişi başına 300 franka kadar gümrük muafiyeti bulunuyor. 300 frank limitinin aşılması durumunda, malın değerinin %2,5 veya %7,7’sı oranında KDV ödersiniz. Değeri 300 franktan fazla olan malları ithal ederseniz, tüm malların toplam değeri üzerinden KDV tahsil edilir. Bu durum, mallar 302 frank değerindeyse de geçerlidir.
KİŞİ VE GÜN BAŞINA İZİN VERİLEN ÜRÜNLER - Hacim yüzdesi ’e kadar olan 5 litre alkollü içecek - Hacim yüzdesi ’den fazla olan 1 litre alkollü içecek - 250 adet sigara, 250 grama kadar diğer tütün ürünleri - 1 kilo et (balık, kabuklular, yumuşakçalar, diğer suda yaşayan omurgasızlar ve av etleri hariç) - 1 kilo tereyağı veya 1 litre krema - AB üyesi olmayan ülkelerden toplam 2 kilo yumurta ve/veya bal (AB, İzlanda ve Norveç’ten sınırsız, 300 frank değerinde) - AB üyesi olmayan ülkelerden 2 kilo bebek sütü tozu veya formülü (AB, İzlanda ve Norveç’ten, 300 frank değerine kadar sınırsız), özel tibbi veya evcil hayvan maması (soğutulması gerekmeyen ambalajsız markalı ürünler olarak) - Yemek için 5 kilo veya 5 litre sıvı, katı yağ, margarin - AB üyesi olmayan ülkelerden gelen ölü midye dahil 20 kilo balık ürünü (AB, İzlanda ve Norveç’ten limitsiz, 300 frank değerine kadar) Bu yazının içeriği ve fotoğrafları HABERPODİUM sitesinden alınmıştır.
Read the full article
0 notes
Photo
KANSERİ ÖNLEYEN MEYVELER:#şifabul 1- BÖĞÜRTLEN 2- YABAN MERSİNİ 3- ÇİLEK 4- KIRMIZI ÜZÜM 5- TURUNÇGİLLER 6- GOJİ BERRY (KURT ÜZÜMÜ) 7- TATLI PATATES 8- KİVİ 9- ELMA 10- AVOKADO 11- KİRAZ 12- MISIR 13- HURMA 14- NAR 15- DOMATES 16- DEMİRHİNDİ
#şifa#şifa bul#şifabul#şifa bul youtube#kanser#kanseri önlemek#kanseri önleyen meyveler#meyveler#şifalı meyveler#faydalı meyveler#şifalı bitkiler#sağlık#sağlık haberleri
0 notes
Text
Sağlığa En Faydalı Meyveler Hangileridir?
Sağlığa En Faydalı Meyveler Hangileridir?
İnsan sağlığına iyi gelen doğal meyve ve sebzeler, doğal yollar ile hastalıkları tedavi etmede kullanılır. Aynı zamanda tükettiğimiz bazı besinlerin nelere yaradığını bilmeden tüketiriz. Ancak yediğimiz her sebze ve meyvenin vücudumuza yararı vardır. Şifalı bitkiler, kanserden idrar yolları enfeksiyonlarına kadar bir çok hastalığa iyi gelirken, şifalı meyvelerin de vücutta etkileri…
View On WordPress
0 notes
Text
Diyabetik İnsanlara 6 Temel Yeme Kuralı :)
Diyabetik İnsanlara 6 Temel Yeme Kuralı :)
Karbonhidratlar, protein ve yağ, şeker hastaları için çok önemlidir . Bununla birlikte, bazı gıdalar diyabetin kontrolü için, özellikle de anti-enflamatuar gıdalar, şifalı bitkiler, deniz yosunları, fermente gıdalar, taze sebzeler, fındıklar, meyveler, mantarlar ve baklagiller için çok daha iyidir. 1. Daima taze ye Taze yiyeceklerin önemi inkar edilemez. Bu tür yiyecekler özellikle diyabetik…
View On WordPress
#diyabetik insan#diyabetik insanlar nasıl beslenmeli#diyabetik insanlar ne yemeli#Diyabetik İnsanlara 6 Temel Yeme Kuralı
0 notes