#Mutluluk Arayışı
Explore tagged Tumblr posts
tugbagrsv · 8 months ago
Text
Pascal, insanların genellikle kendini tanımaya zaman harcamadığını ve kendi müşkül durumlarıyla yüzleşmekten kaçabilme umuduyla daima koşturduğunu ileri sürer. İnsanların bu “mutluluk arayışı oyunu” varmak değil, koşmak olarak nitelendirilebilir. Oysa koşmak sadece zihinleri dağıtmanın bir yoludur; koşturup dururken düşünceye yer kalmadığından zihin hakikate yüz çevirir, onu görmeyi erteler. Mutsuzluğun asıl nedeni, insanın kendi kendine odasında kalıp sessizce oturmayı bilememesidir. İnsanlar, sonu hiçbir yere varmayan aynı parkurda koşmaya devam eder. Böylece kendine yakından bakma görevinin ağır yükünden kaçar ve kendini acı bir uyanışa mahkûm ederek mutluluğa ulaşma arzusuyla başladığı noktaya her defasında geri döner. Koşmanın cazibesine kapılmıştır ama elde ettiğini sandığı mutluluk gerçek değildir.
6 notes · View notes
cemrelinko · 22 days ago
Text
Mutluluk Meselesi
İtiraf edin. Onu diğer duygularınızdan ayırdınız. En tepeye kayırdınız. Eğer her şeyi doğru yaparsanız zamanla ulaşacaktınız. Sonra gökten 3 elma düşecekti ve sonsuza kadar sürecekti. Bir şekilde inandınız. Uğruna savaştınız. Ama umduğunuz kadar da kuvvetli olmadı. Hayatın sıradanlığından çıkış biletinizdi. Hep çıkmak istediniz ama başkalarının trenine bindiniz.
Tumblr media
The Bacchanal of the Andrians by Titian, 1526
Burada sadece olumlu duygular için yaşıyoruz. Evrenin işleyişinde de bu var. Her şey olduğundan daha iyi hale gelmeye çalışıyor. Haftalarca yanan ormanlarda bitkiler zamanla filizleniyor, yaralar iyileşiyor, yaslar zamanla diniyor. İyi hissetmeye, uzun süreli bir mutluluk haline kavuşup bunu bir daha hiç kaybetmeyecek bir istikrara oturmaya uğraşıyoruz.
Firuze kaşlarını mutlu olmak için alıyor. Hikmet bench press'te 100 kilo basıyor. Neslihan spotify’da 90’lar pop listesi hazırlıyor. Osman steam’de yıl sonu indirimlerini bekliyor. Zeliha doktora tezini yetiştirebilmek için aylardır doğru düzgün uyku uyumadı. Selim’in bir gözü hep borsadaki kağıtlarında. Veli kimse ona bakmazken burnunu karıştırıyor. Öykü o elim hadisenin hemen akabinde kafa dağıtmak için tatile çıktı. Hepsi bir parça mutluluk bulmak için. O geçici an için.
Tumblr media
The Happy Family by Jan Steen, 1668
Peki mutluluğun en iyi duygu olduğuna kim karar verdi? Hangi kitapta yazıyor? Kitab-ı mukaddes? Türlerin Kökeni? Kapital?
Tüm hücrelerin en güvenli ve istikrarlı haline ulaşmaya çalışmasını anlıyorum. Mutlu olmak istememiz doğal bir yönelim olabilir. Ama bir şey sırf doğamızda var diye bu onun doğru ve ahlaklı olduğu anlamına gelmez. Üstelik geçici bir duyguyu zorunluluk gibi pazarlayan dünya ahlaksız olabilir.
Tumblr media
In the Time of Harmony by Paul Signac, 1895
Sosyal biri olursan, herkes seni severse, bir sevgilin olursa, fikirlerin toplumun değer yargılarıyla çelişmezse, tanrının buyruklarını yerine getirirsen, fazla mesai için gönüllü olursan, hiç hasta olmazsan, reformer pilates yaparsan, güzel, bakımlı ve zayıf olursan, ailenin öğrettiği ahlak kurallarını itiraz etmeden uygularsan, çok çalışırsan, -şimdi tam zamanı- bir de çocuk doğurursan mutlu olursun.
Peki neden mutluluğu aradığını, onu nerede bulacağını, diğerlerinin adımlarını takip etmeden kendi yolundan nasıl gideceğini kaç kişi etraflıca düşünüyor? Nihai hedefimize mutluymuş gibi yapan ya da mutluluk kisvesi altında sürekli birtakım hazların peşinde koşan topluma ayak uydurarak mı ulaşacağız?
Tumblr media
Dancing Nymphs by Paul Émile Chabas, 1899
Mutluluk ışıl ışıl bir bandrolle raflarda parlarken; başarısızlık, yalnızlık, öfke, hüsran ve hüzün gibi duygular negatif koduyla etiketlediği için, acı veren bir hadisenin hemen akabinde, daha iyi hissetmek için, mutsuz görünmemek için, toplumun çıbanı olmamak için soytarılık yapmaya zorlanıyoruz. Böylece ne mutluluğun ne de mutsuzluğun altını dolduramıyoruz. Duygu skalası daralıyor. Onları ifade edecek fazla kelimeye gerek kalmıyor. Sonuçta melankolizm sanatçılar dışında kimsenin işine yaramaz değil mi?
Yok öyle bir dünya arkadaşlar, çok mutsuz olacağız. Karnımızda bir yumrukla, dilimiz damağımız kupkuru, zorlu konular konuşacağız. Çok sevdiğimiz insanlarla yollarımız ayrılacak. Ağlamaktan helak olduğumuz cenazeler kalkacak. Malımız mülkümüz yerle yeksan olacak. Anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan gelecek. Perişan olacağız.
Tumblr media
La Joie de vivre (The joy of living) by Henri Matisse, 1906
Sonra toparlanacağız ama tekrar dağılmak üzere. Bu kez ikisinin de mümkün olduğunu bilerek. Güleceğiz, tekrar ağlamak üzere ve sonra tekrar güleceğiz. Böylece yaşamımızın bir değeri olacak. Birbirimize üzerinde gerçeklerin yazdığı pankartlar göstererek, hayatı bütün verdikleriyle taşıyacağız.
Avrupa orta çağ karanlığını yaşamasaydı bugün aydınlık olamazdı. Fransız ihtilalinde dökülen kanlar, sınıflar arası keskin çizgileri dağıttı. Amerikan iç savaşı yaşanmasaydı belki de kölelik yok olmayacaktı. Hiroşima’nın acılarına göğüs germiş bir Japonya’yı şimdi ne yıkabilir?
Tumblr media
Joie De Vivire by Pablo Picasso, 1946 (Açıkça Henri Matisse'in eserinin bir parodisidir.)
Bedeli ödenmemiş her şey insanın üzerine bol geliyor. Dürüstçe geçilmemiş sınav, hakkıyla oturulmamış makam, sevilmemiş sevgili, çatışmadan barışmak, aksini bilmediğimiz mutluluk. Mutsuzluğunu gönlünce yaşayamayan biri mutluluğunun değerini anlayabilir mi? İnsanın bir şeyi sevmesi için anlaması gerekmiyor belki. Ama anladığında taşıyabiliyor onu, savunabiliyor, sakınabiliyor.
Bütün bu tantana canımız yanmadan mutluluğu hak etmediğimiz anlamına gelmiyor. Onu reddedelim, ondan kaçalım demeye çalışmıyorum. Yakalayınca misafir edin tabi. Bir kahve için, sohbet edin. Ama hayat uzun ve kusurlu, mutluluk geldiği gibi gidebilir. Tamamlanmış hissetmek, halinden memnun olmak bir kabiliyettir ve günlük hazların onunla bir ilgisi yoktur. Bunu bilin.
Tumblr media
The joy of life by Francois Douglas Girard, 2020
Yani olumlu duyguları aramakta bir sıkıntı görmüyorum. Ama sahte bir mutluluk maskesi yerine dürüst bir öfkeyi taşımayı yeğlerim. Kimse kusura bakmasın. Üzülürsem yüzüm düşer. Başarısız olmuşsam başarısız olmuşumdur. Sinirlenince sinirlenirim. Yalnızlık tek başınadır. Bir hayal kırıklığı, bir hayal kırıklığıdır. İrili ufaklı binlerce ıstırap var hayatta. Aynı zamanda binlerce saadet de var. Buna karşın hepsini yaşayan 8 milyar insanız. Bütün cephelerde kaybedemeyiz. Bütün cephelerde kazanamayız.
Şimdi gökten 3 elmanın düştüğü ana geldik. Biri bana. Biri size. Biri de nasıl yaşayacağımıza karar vermek için toplantılar yapıp düzenekler kuranlara. Onlar elmanın genetiğiyle oynayıp hiç kurtlanmayan pasparlak hediye paketlerine dönüştürmeden önce siz kendi organik elmanızı yiyin. Çürütmeyin. Aman diyim.
Tumblr media
Home Sweet Home by Dianne Dengel
Nazım Hikmet “Saman Sarısı” şiirinde dostu Abidin Dino’ya “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?" diye sorar. Abidin Dino’nun bu soruya karşılık yukarıdaki eseri boyadığı, isminin de “Mutluluğun resmi” olduğu iddia edilir. Maalesef Abidin Dino mutluluğun resmini hiç çizmemiştir. Şair Bahattin Gemici, bu olaydan yıllar sonra "Abidin Dino’nun Nazım’a bir yanıtı olmalı" diye düşünür ve “Mutluluğun Resmi” şiirini yazar.
Meraklısına: Mutluluğun resmi 11.12.24
1 note · View note
mctraxer7 · 4 months ago
Text
Mutluluk, en karanlık zamanlarda bile bulunabilir, yeter ki insan ışığı yakmayı hatırlasın.
5 notes · View notes
kaan-bora-07 · 13 days ago
Text
──────⊱◈◈◈⊰────── HayırLı Akşam'Lar DiLerim
──────⊱◈◈◈⊰────── Huzurlu Hafta Sonu Geçirmeniz Dileğiyle །།☪︎⋆ •╔══◄♧❀❉♧►══╗•🇹🇷
•╚══◄♧❀❉♧►══╝•🐺 • ══◄♧❀❉♧►══ •🤘
💙 MUTLULUK ARANMAZ...
Mutluluk aranmaz..!
Mutluluk arayışı çok saçma bir sözdür..
Mutluluğun peşinden gidersen asla bulamazsın..
Eğer doğru şeyleri yaptığında, mutluluk seni zaten bulacaktır..❤️
Tumblr media
12 notes · View notes
benmisim · 27 days ago
Note
Tumblrda aynı fikirde olmayıp bu kadar güzelce iletisim kurabildigim tek kişisin öncelikle bunun için teşekkür ederim 🫶🏻 ardından genel geçer fikir senin dediğin gibi olsa da her ilişki kendi dinamigini olusturuyor , mesela benim ailem icin(kocam ve ben yani) akşam yemeği akşam yemeğidir yani bunu bir etkinlikten saymıyoruz birbirimize cepte demiyoruz, buluşmaya giderken parfümler sıkmak gibi düşün bunu ; kocam gelirken bana bisi aliyor , sürpriz yumurta veya hala üretiliyor mu diye sorguladigim topi toplar veya sadece bu sana benziyor diye aldim dediği pembe yanaklı figürler jdjdjdjdj ben de evde onu beklediğim bi günse eğer geldiğinde hemen günlük işler bitsin de sunu bunu yapalım diye her şeyi o gelene kadar halletmeye çalışıyorum. Bilmiyorum be finduk insAllah hepimiz harika evlilikler, harika ev arkadasliklari yaşarız. Güzel fikir tartışması yaşattığın için tekrar teşekkürler 🌺
ay ben teşekkür ederim güzel sözlerin için 🌹
illa ki dediğin şekilde paylaşımlar oluyor, onlar da olmasa evi otel gibi kullanan iki yabancıya döneriz, mutlaka ilişki devam ettiği sürece ilişkiye yatırım da yapılıyor demektir. ama işte her zaman böyle tozpembe ve tatlış geçmiyor evlilik (hayat zaten öyle bişi değil)…. eğer hep böyleyseniz yeni evli falansınızdır :d cicim ayları veya daha iyi ihtimalle cicim seneleri diye bir şey var cidden. zamanla, hayatta yeni kilitler açıldıkça, yeni sorunlar da ortaya çıkıyor. ve bu da çok normal. sürekli bir mutluluk, sürekli bir anlaşma, sürekli bir uyum arayışı/beklentisi çok saçma ve yanlış. sen değişiyorsun, karşındaki değişiyor, senin hayatında büyük dönüm noktaları oluyor, karşındakinin hayatında büyük inişler çıkışlar yaşanıyor, ikinizi birden etkileyen olaylar oluyor, gün geliyor yeni roller ediniyorsunuz, her şey zaman içinde bir ters bir düz olurken, bazen hayatın altı üstüne gelirken, ilişkinizin sabit stabil kalması ne kadar mümkün olabilir ki? çatışmalar kaçınılmaz. ve öcü de değil.
hayatta bir şeyle uğraşırken, bir sorunu çözmek veya bir işi tamamlamak gibi, zorlandığında mesafelenmek iyi bir yol. bir fikre veya bir duyguya, biraz geriye çekilip uzaktan bakmak gibi. burnunu tablodan uzaklaştırıp, bütünü görmek gibi. kararsız kaldığında durup, üzerine bir uyumak gibi. bazen biraz mesafelenmek iyidir. ilişkilerde de böyle. 🍀
beni dinlediğiniz için teşekkür ederim iyi geceler clckck
3 notes · View notes
halimecan · 1 month ago
Text
Tumblr media
Herkesi Mutlu Edemezsin, Çünkü Sen Basit Bir Film Değilsin!
Herkesi mutlu edebilmek ne kadar güzel bir düşüncedir, değil mi? İnsanın içini ısıtan, gönlünü okşayan, ne kadar kıymetli bir hedef gibi gelir. Ancak bu düşünce, en derinlerde, bir yanılsamadır. Çünkü gerçek hayatta, kimseyi tamamen mutlu edemezsin. Ve belki de asıl sorun, bunu kabullenmemekte yatar.
Sen, bir film karakteri değilsin. Bir başrol oyuncusu gibi her zaman doğru kararları veren, her zaman doğru zamanda doğru yerde olan biri değilsin. Sen bir insansın; bazen kırılgan, bazen kaybolmuş, bazen de boğulmuş hisseden. Her anın, her duygun, her düşüncen senin özelliğin, seni sana yapan şeylerdir. Hayatın hiçbir zaman tek bir düzende ilerlemez; kimi zaman bir anlık mutluluk, kimi zaman bir kayıp, kimi zaman da derin bir sessizlikle yüzleşmek zorunda kalırsın.
Bazen, hayatın akışında kaybolur, ne yapacağını bilemezsin. Ve o an, içinde hissettiğin yalnızlık, seni başkalarını mutlu etme isteğine iter. Bunu yapmak istersin, çünkü başkalarının yüzündeki gülümseme, senin içindeki boşluğu bir nebze doldurur gibi gelir. Ama bu çaba, zamanla seni tükenmiş, yorulmuş ve boş bir insan haline getirir. Çünkü başkalarının mutluluğunu sağlama arayışı, bir noktada seni kendi içindeki acıdan uzaklaştırır, ama tam olarak iyileştirmez.
Herkesin mutluluğu farklıdır. Ve ne kadar çaba gösterirsen göster, herkesin seni olduğu gibi kabul etmesini, seninle mutlu olmasını beklemek, onları gerçekten tanımamaktır. Bazen, en çok seni seven insanlar bile, senin acını ya da kalp kırıklığını anlayamayacak kadar uzak olabilir. Ve bu, hayatın acı gerçeklerinden biridir. Kimi insanlar mutlu olabilmek için başkalarına ihtiyaç duyar; kimileri ise kendi iç yolculuklarında yalnız kalmayı tercih ederler. Ama bir şekilde herkes, kendi yalnızlıklarıyla barışmak zorundadır.
Birine sürekli mutlu olmasını söylemek, ya da kendini başkalarının beklentilerine göre şekillendirmek, bir süre sonra yalnızca bir maskeye dönüşür. İçindeki hüzünleri, korkuları, kaygıları bastırarak insanları mutlu etmeye çalışmak, senin içindeki gerçek duyguları örter. Ama sen bir maskenin ardında yaşamıyorsun; senin duyguların, senin sancıların, senin hayal kırıklıkların seni var eden şeylerdir. Onları bastırmak, seni kaybolmaya doğru sürükler.
Mutluluk, öyle basit bir şey değildir. Mutluluk, bir yolculuktur ve her yolculuk farklıdır. Bazen o yolculukta ağlarsın, bazen kaybolur, bazen de her şeyin anlamını yitirirsin. Ama en karanlık anlarda bile, bir umut ışığı doğar. Belki de mutluluk, o umudu görmekte gizlidir. Ve bu umudu, başkalarının beklentilerine göre değil, kendi yüreğinde bulmak gerekir.
Herkesin mutlu olmasını sağlamak, aslında kendi içsel boşluğunda kaybolmaktır. Kimseyi mutlu edemezsin, çünkü insanların mutluluğu, senin ellerinde şekil almaz. Gerçek mutluluk, başkalarına değil, önce kendine verdiğin değerdedir. Kendine en derin yerinden sahip çıkabilmektir. Kimsenin senin hikayenin yazarı olmasına izin verme. Sen, kendi hikayenin kahramanısın. Ve bazen kahramanlar, yalnız kalır. Ama bu yalnızlık, aslında bir iç yolculuğun başlangıcıdır.
Belki de mutluluğu, başkalarına değil, önce kendi yüreğine vermelisin. Çünkü gerçek mutluluk, bir maske takmadan, yüzleştiğin acılarla, kabul ettiğin zaaflarla ve seni seni yapan her şeyle barışmakta yatıyor. Bu kabul, seni güçlendirir. Ve en nihayetinde, sadece başkalarını değil, kendini de mutlu edebilmenin tek yolu budur.
4 notes · View notes
ziyapasa-01 · 1 year ago
Text
İnsanın psikolojik özgürlük ve mutluluk arayışı hiçbir zaman bitmiyor, taki bulana kadar, yada bulduğunu sandığı ana kadar...
....Bu gün aradığınız her neyse bulmuş olmanız dileğimle ___|||Gün❗️aydın
Tumblr media
21 notes · View notes
itzseraa · 2 years ago
Text
Çivi çiviyi yerinden etmez. Aşkı herkesle yaşanabilir sanmak yanılgıdan öteye geçmez. Ruha dokunmadan tene dokunmak mutluluk vermez. Birinin hayatini tepetaklak eden, gittiği yolda düzlük görmez. Gelen gideni her zaman aratmaz ama gideni gitmeye mecbur bırakanın arayışı bitmez..
8 notes · View notes
eflatunmantar46 · 1 year ago
Text
"Yalnızlığım bir mutluluk arayışı değil, çünkü yapımda yok mutlu olma yeteneği.. Hiç kaybetmemiş olanlar dışında hiç kimsenin sahip olamayacağı huzur da değil peşinde koştuğum.. Bir uyku arayışı benimki, bir silinme isteği, utangaçça bir reddediş.."
3 notes · View notes
mistikyol · 2 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
YİN-YANG SEMBOLLERİNDEN İLK GÖZÜNE ÇARPANI SEÇ! YAŞAMINDA HUZURUN KALICI OLMASI İÇİN YAPMAN GEREKENLER
Yin yang birbirinin içinde var olan ve biribirini tamamlayan enerjileri temsil eder. Zıtların birliği ve dengesi hayatın özüdür.
#mistikyolyoutube #mistikyol #yinyang #mistikyoltest #kişiliktesti #kişiselgelişim #didemçiloğlu #cemçiloğlu
1. YİN-YANG: Hayata bakışında hep güzellik, estetik ve uyum arayışı var. Yaşadığı yeri güzelleştiren, tanıştığı insanları parlatan ve yaptığı işte fark yaratan bir insansın. İki şeye dikkat etmen lazım: gereğinden fazla verici olmak ve mükemmelliyetçilik. Bu iki şey huzurunu kaçıran deneyimler getirebilir yaşamına. O yüzden vericilik ve fedakarlık yönünü kendini yormayacak düzeye getirmelisin. Hatalara ve olmamışlıklara da biraz daha hoşgörülü bakmayı öğrenmelisin. YİN-YANG OLUMLAMAN: HAYATIMDA ALMA VERME DENGESİYLE HUZURU YAKALIYORUM.
2.YİN-YANG: Hayata bakışında nezaket, ince zevklerden keyif alma ve şefkatle sarmalanma arayışı var. Enerji alanındaki güzel renklerle çevrene neşe, olumlu duygular ve pratik çözümler getiren bir insansın. İki şeye dikkat etmen lazım: enerji alanını temiz tutmak ve dengeni bozacak aşırılıklardan kaçınmak.
Çevrenden gelen nazar yüklü enerjileri maalesef kendini koruyamadan üzerine alıyorsun. Bunun da etkisiyle beden dengeni bozacak bazı kötü alışkanlıklar edinebiliyorsun. Bu yüzden doğada vakit geçirerek enerjini temiz tutmalısın. YİN-YANG OLUMLAMAN: ENERJİ VE TİTREŞİMİMİ YÜKSEK TUTMAYI SEÇİYORUM.
3. YİN-YANG: Hayata bakışında yaşadıklarında ders çıkaran olgun bir ruhun etkileri var. Tekamül eden ruhlardan birisi olduğun için insanları olduğu gibi kabul edebilme gibi nadir bulunan bir özelliğin var. Yalnız çevrende tekamülünün ilk aşamalarında ve yaşama sığ bakan bazı insanlar var.
Bu yüzden iki şeye dikkat etmelisin: enerjini şifa vermek için fazla harcamadan biriktirmek ve manevi besin olan ruhsal kitapları sürekli kendine rehber edinerek okumak. Küçük şeylerde huzur ve mutluluk bulman kalbindeki niyetlerin hayata geçmesini hızlandıracak. YİN-YANG OLUMLAMAN: KALBİMDEKİ NİYETLERE ULAŞMAK İÇİN HAYATIN BANA CÖMERT DAVRANACAĞINI BİLİYORUM.
4. YİN-YANG: Hayata bakışında saf ve temiz duygular, her şeye rağmen mücadeleden vaz geçmeyen azim ve kararlılık var. Çevreden gelen cesaret kırıcı sözler ve davranışlar olmasa enerjisi yüksek ve olumlu bir insansın. Ayrıca yine çevrenden negatif etkiler almasan yapman gereken her şeyi büyük istekle ve sevgiyle yapan bir insanın. Bu yüzden bir şeye çok dikkat etmen lazım: çevrenden gelen olumsuzluklara zihnini ve enerji alanını kapatabilmek. Bunu başardığında kendi öz enerjinle niyetlerinin bir bir gerçekleştiğini göreceksin. YİN-YANG OLUMLAMAN: ÖZÜMDEKİ GÜÇLÜ ENERJİYLE NİYETLERİMİ HAYATIMA ÇEKİYORUM.
5. YİN-YANG: Hayata bakışın ve genel havan asil ve farklı. Anlaşılamamak veya yeterince takdir görememek ise bazen seni mutsuz eden bir durum. Güçlü sezgilerinle ve yüksek enerjileri fark eden üçüncü gözünle bazı şeyleri önceden fark edebiliyor ve rüyalarınla mesajlar alabiliyorsun. Hassas yapınla içinden geçen sesi dinlemeye özen göstermelisin. İki şeye çok dikkat etmen lazım: kalbini hiçe sayarak salt mantıkla hareket etmemek ve geçmişin yüklerini bugüne taşımamak. Biliçaltı çalışmaları sana özellikle iyi gelecektir. Bu yüzden bilinçaltı programlaması yapan meditasyonlar dinlemelisin. YİN-YANG OLUMLAMAN: SEZGİLERİMİ KULLANARAK NİYETLERİMİ HAYATA GEÇİRİYORUM.
6. YİN-YANG: Hayata bakışındaki merhamet, huzur ve incelikli davranışlar seni özel kılıyor. Sevdiklerine şefkatinle sımsıkı sarılıyorsun. Senin yanında herkes ve tüm canlılar rahat ve huzurlu hissediyor. Kendine duyduğun sevgiyi kendin için iyi seçimler yaparak hayata geçirmelisin. Cesaretin ve özgüvenin asla kırılmamalı. İki şeye çok dikkat etmelisin: kendine karşı sert olmamak ve tüm sorumluluğu tek başına üzerine alarak yorulmamak. Bir şey olmuyorsa bunda mutlaka senin iyiliğin için engellenen bir durum olduğunu fark etmelisin. Koruyucu meleklerin seni her daim destekliyorlar. YİN-YANG OLUMLAMAN: ÇEVREME VERDİĞİM HUZUR VE SEVGİ BANA KATLANARAK GERİ DÖNÜYOR.
7. YİN-YANG: Hayata bakışın enerji alanındaki güçle şekillenerek kaderine yön veriyor. Bir şeyi gerçekten istersen ve zihninde net bir görselleştirirsen elde edemeyeceğin hiçbir şey yok. Kendi gücüne inanman ve kimsenin motivasyonunu düşürmesine izin vermemen lazım. İki şeye çok dikkat etmelsin: beklentilerin için süre biraz uzadığında şüpheye düşmemek ve bazı şeyleri erteleyerek kendini durağanlığa bırakmamak. Zaman zaman kendini sabote eden negatif konuşma alışkanlığından kurtulduğunda her şeyin nasıl da yolunda gitmeye başladığını göreceksin. YİN-YANG OLUMLAMAN: İÇİMDEKİ GÜCE İNANARAK BAŞARIYI VE MUTLULUĞU KENDİME ÇEKİYORUM.
8. YİN-YANG: Hayata bakışın inandığın değerlere sımsıkı sarılmanla ve güvenilir kişiliğinle çevrendekiler için seni vazgeçilmez kılıyor. İnsanlar senin yanında kendilerini rahat hissedip kolaylıkla sırlarını açıyorlar. İyi bir dinleyici ve gerçek bir dostsun. Bu özelliğini dikkate alarak ruhsal rehberlik veya danışmanlık konusunda kendini geliştirebilirsin. İki şeye çok dikkat etmelisin: zihninde huzurunu kaçıran düşüncelere yer vermemek ve dostluğunu gerçekten hak edenlere vermek. Zihnin yoğun çalıştığı için karışık düşüncelerle içsel huzurun bozulabiliyor. Bu yüzden içindeki huzuru yüksek tutan bir yaşam stili benimsemen lazım. YİN-YANG OLUMLAMAN: İÇ HUZURUMU YÜKSEK TUTARAK HAK ETTİĞİM GÜZELLİKLERE KENDİMİ AÇIYORUM.
2 notes · View notes
lavinya-cyp · 2 years ago
Text
“Çivi çiviyi yerinden etmez.Aşkı herkesle yaşanılabilir sanmak yanılgıdan öteye geçmez. Ruha dokunmadan tene dokunmak mutluluk vermez.Birinin hayatını tepetaklak eden, çıktığı yolda düzlük görmez. Gelen gideni her zaman aratmaz ama gideni gitmeye mecbur bırakanın arayışı bitmez.”
2 notes · View notes
kemikkadin · 2 years ago
Text
🎧 Citizen Soldier - Limit
.
Mutlu olmaya çalışmak, mutluluğu aramak bir döngüye evriliyor kimi zaman. Kendimizi kötü hissetmek, üzgün olmak veya acı çekiyor olmak bizim suçumuzmuş gibi gösteriliyor. Yaşam, eksi ve artılardan oluşuyorsa, tecrübeler hatalardan geldiğinde daha iyi öğreniliyorsa, olumsuz duyguları çöpe atmaya çalışmak doğru olmayabilir. Karşıtlıkların var olması, onların bir değeri olduğu anlamına gelir.
.
W.Schmid, bu kitapta mutluluğa gereğinden fazla anlam yüklendiğini söylüyor ve mutsuzluktan yana bir duruş sergiliyor.
.
Anlam arayışı içinde dolanırken, mutluluk ve mutsuzluk üzerine düşünürken sahafta denk geldiğim bu kitabı gerçekten çok sevdim. 92 sayfalık ince bir kitap ancak altını çizdiğim ve üstüne düşündüren cümleler çok fazlaydı.
.
#kişiselgelişim #psikoloji #mutsuzolmak #kitapkahve #kitap #kitapyorumu #kitaptavsiyesi #neokudum #neokuyorum #iletişimyayınları #bookblogger #book #psychology #wilhelmschmid #newbook #düşünce #think
instagram
6 notes · View notes
sessizliginicindeyim · 2 years ago
Text
Çivi çiviyi yerinden etmez.Aşkı herkesle yaşanılabilir sanmak yanılgıdan öteye geçmez. Ruha dokunmadan tene dokunmak mutluluk vermez.Birinin hayatını tepetaklak eden, çıktığı yolda düzlük görmez. Gelen gideni her zaman aratmaz ama gideni gitmeye mecbur bırakanın arayışı bitmez.
3 notes · View notes
zilansabyy · 2 years ago
Text
Çivi çiviyi yerinden etmez. Aşkı herkesle yaşanılabilir sanmak yanılgıdan öteye geçmez. Ruha dokunmadan tene dokunmak mutluluk vermez. Birinin hayatını tepetaklak eden çıktığı yolda düzlük görmez. Gelen gideni her zaman aratmaz ama gideni gitmeye mecbur bırakanın arayışı bitmez.
2 notes · View notes
yenicagkibris · 5 days ago
Text
Mutluluk, Huzur ve Barışı İnşa Etmek - Layık Topcan
“Kusur arayan huzursuz olur hep” denir ya, ne kadar doğru bir söz! Sürekli bir kusur arayışı içinde olmak insanı tüketir, huzursuzluğa yol açar gerçekten de. Huzursuzluk da mutsuzluğa yol açan bir etken değil mi zaten? Haklı Olmak mı Mutlu Olmak mı? Yaşamın birçok döneminde, “Haklı olmak mı, yoksa mutlu olmak mı daha önemli?” diye düşünmeyen yoktur sanırım. Bu soru, sadece bireysel…
0 notes
basakhk · 10 days ago
Text
Eksiklik
Hissetmeyi en sevdiğimiz şey.
Eksiklik
Eşitlenmek istiyoruz.
Bütün çabamız tutunacak bir şey bulmak.
Hepimizin arayışı aynı aslında.
Mutluluk.
Karada kalabalık, denizde korumasız, doğada gafiliz.
Biraz vazgeçmek, bırakmak, kabullenmek.
Sanırım, kaybolmak gerekiyor bazen.
Bizim tek hatamız yetinmemek.
Aslında her şey tam.
Olduğu gibi.
Fark etmeye aciz olduğumuz bağlantılarımız var.
Ve bu bağlantılar bazen bazılarıyla daha da kuvvetleniyor.
Aslında tam olarak bu yüzden hayatı kader sanıyoruz.
Oysa hayat daima zıtlıkları birbirine bağlar.
Kaderimiz seçimlerimizden oluşur.
Ve tüm bu akışı anlamamak fırtınalar doğurur.
İnsanlar kendi fırtınalarında yitip giderler.
Nedenlerini bilmedikleri duyguların sebep olduğu fırtınalar.
Peki ya hayatlarının anlamını bulamayanlar?
Onlarda göğüslerinde bir et parçasıyla canlı canlı çürüyecekler.
Ve buna da yaşamak demeye devam edecekler.
Eğer bir önemi olsaydı gittiğim yerlerin, tanıştığım insanların,yaptığım
uzun konuşmaların hepsini dökerdim önümdeki kağıtlara .
Farkım kalmazdı Balzac'tan.
Hiçbir farkım kalmazdı Céline' den.
Ağır bir dille yazılmış, özenle seçilmiş sıfatlarla dolu tasvirler kaplardı bu sayfaları..
Ölümlerini gördüğüm insanların dudaklarının kalınlığından, üzerindeki paçavraların
dokumasına kadar her ayrıntıyı anlatırdım.
Ama ben doğanın bana emrettiğini yapıyorum.
Unutuyorum.
Bütün fazlalıkları unutuyorum.
Şekilleri hatırlamıyor ve önemsemiyorum.
Tek önemsediğim ve yazmaya değer bulduğum, olayların mantığı.
Başka bir şey öğrenmedim hayattan.
Belki gelecek sefere!
Düşük bütçeli filmlerin vazgeçilmez konusu
reenkarnasyona has bir dilekle,
belki gelecek sefere diyorum.
Ancak şimdilik dikkat etmiyorum
karşımdakinin gömleğinin temizliğine, rengine..
0 notes