#mevsimler
Explore tagged Tumblr posts
mutsuzsonlubirmasal · 3 months ago
Text
Eylül toparlandı gitti işte,
Ekim falan da gider bu gidişle.
27 notes · View notes
dollaysun97 · 3 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
*Çiçekli badem ağaçlarını unut.
değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
ıslak saçlarını güneşte kurut
olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın
nemli, ağır kızıltılar…
sevgilim, sevgilim,
mevsim
sonbahar…
~Nazım Hikmet Ran~
23 notes · View notes
alperen1emre · 1 year ago
Text
Yalan mı söyleyelim kardeşim özledik işte...
123 notes · View notes
qulden · 1 month ago
Text
Tumblr media
Günlerden sonbahar 🍂
9 notes · View notes
balamirkagann · 25 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
“Sonbahar sanattır gerisi mevsimler”
8 notes · View notes
edapostblog · 9 months ago
Text
Adana +33 derece.
Kars -30 derece.
Biz Kar'ı özledik.⛄
Onlar Güneş'i 🌞
Hep Sonbahar olmalı.
Sonbahar bir sanât 🍁
Diğerleri mevsim sadece.
50 notes · View notes
halimecan · 1 month ago
Text
Tumblr media
Birbirimizin Dünyasını Anlamak
Aşk, çoğu zaman bir duygudan daha fazlası olarak karşımıza çıkar. İki insanın arasında büyüyen o yoğun bağ, yalnızca çekicilik ve arzu değil; bir anlayış, bir kabul ve bir paylaşımdır. "Aşk aynı zamanda birbirimizin dünyasını anlamaya çalışmaktır" derken, aslında en derin insanî bağların, birbirimizin içsel dünyalarına duyduğumuz ilgiden doğduğunu kastediyoruz.
Her insan, kendi yaşam deneyimleriyle şekillenen, içinde bulunduğu çevreyle etkileşimde olduğu bir dünyaya sahiptir. Bu dünyayı tam anlamadan, yalnızca dış görünüşlere bakarak sevgi beslemek eksik bir sevgi olabilir. Gerçek aşk, iki insanın birbirinin içsel dünyasına adım atmak için çaba göstermesidir. Bu çaba, yalnızca karşımızdaki kişinin yüzeysel özelliklerine odaklanmakla kalmaz; onun korkuları, hayalleri, zaafları ve hayal kırıklıklarıyla da ilgilenmeyi gerektirir.
Birini anlamak, onunla empati kurmak demektir. Herkesin içinde bir dünya vardır ve bu dünya, yıllarca birikmiş deneyimlerden oluşur. Kimi zaman bir bakış, bir kelime ya da bir sessizlik, karşımızdaki kişinin duygularını ifade etmenin yollarıdır. Aşk, bu ince detayları fark etmek ve karşılıklı olarak anlamaktır. Her bir insanın dünyasında kaybolmadan, onun dünyasında var olabilmeyi başarmaktır.
Elbette, bu süreç kolay değildir. Her insan, içinde taşıdığı acılar, korkular ve savunmalarla hayatını sürdürür. Aşk, bu karmaşık yapıyı keşfetmek ve kabul etmektir. Birini sevmek, onu olduğu gibi kabul etmekle mümkündür; eksiklikleri, kusurları ve hatalarıyla… Kimse mükemmel değildir ve aşk, mükemmel olanı değil, insan olmayı kabullenmeyi öğretir.
Aşk, sürekli bir çaba ve büyüme halidir. Birlikte yaşamak, zamanla birbirimizi daha derin bir şekilde keşfetmeyi gerektirir. Bu, her an yeni bir şeyler öğrenmek, birlikte büyümek, birbirimizin dünyasında yeni ufuklar keşfetmektir. Birbirimizin kalbine, zihnine ve ruhuna giden yolculuk, sadece sevgiyle değil, anlayışla da yoğrulmalıdır.
Aşk; birinin dünyasına adım atmak, onu gerçekten görmek ve hissetmektir. Birbirimizi anlamaya çalışmak, sevmenin en saf halidir. Çünkü gerçek aşk, yalnızca duygusal bir bağdan değil, bu derin anlayıştan doğar. Her insanın içindeki dünyayı keşfetmeye cesaret ettiğimizde, birbirimizle olan bağımız daha sağlam ve gerçek olur. Aşk, iki insanın kalbinin aynı zamanda birbirine açıldığı bir dünyadır.
7 notes · View notes
pogosipos-so · 5 days ago
Text
-Kışı hiç sevmiyorum aslında.
~Neden?
-Sokakta yaşayan hayvanlara ve insanlara üzülüyorum, üşümelerini istemezdim.
~Gülümsettin..
-Ne, neden?
~Böyle bir cevap beklemiyordum, kendinle alakalı bir şey dersin sanmıştım ama sen hayvanları ve insanları düşündüğün için sevmiyormuşsun. Beni yanıltman gülümsetti..
3 notes · View notes
birgeceninincisi · 1 month ago
Text
'Mevsimler gibiydin.Bir sıcak,bir soğuk.'
3 notes · View notes
isfens · 4 months ago
Text
Eylül, yazın coşkusunu geride bırakıp, sonbaharın dinginliğinde içsel bir huzur bulma vaktidir.
3 notes · View notes
mutsuzsonlubirmasal · 11 months ago
Text
Tumblr media
Kaç yıl oldu saymadım?Köyden göçeli Mevsimler geldi geçti,görüşmeyeli Hiç haber göndermedin o günden beri Yoksa bana küstün mü? unuttun mu beni?
19 notes · View notes
oylesinebiriningunlugu · 4 months ago
Text
Komik... Mevsimler değiştiğinde yanımda olacağını söyledi, halbuki daha olduğumuz mevsim bile bitmeden ellerimden kayıp gitti...
Ne kadar da acınası değil mi:))
▶︎ •၊၊||၊|။||||။‌‌‌‌‌၊|• 0:38
And if the world don't break
I'll be shaking it
'Cause I'm a young man after all
And when the seasons change
Will you stand by me?
'Cause I'm a young man built to fall...
3 notes · View notes
alperen1emre · 1 year ago
Text
Bugünün güzelliği halis mi ya havanın serin ve kasvetliği beni benden aldı Sonbahara bayılıyorum 🫠🥰
20 notes · View notes
denizkabuk · 11 months ago
Text
"Ve mevsimler değiştiğinde yanımda kalacak mısın?"
3 notes · View notes
coldandyellow · 2 months ago
Text
Tumblr media
1 note · View note
halimecan · 24 days ago
Text
Tumblr media
Herkesi Mutlu Edemezsin, Çünkü Sen Basit Bir Film Değilsin!
Herkesi mutlu edebilmek ne kadar güzel bir düşüncedir, değil mi? İnsanın içini ısıtan, gönlünü okşayan, ne kadar kıymetli bir hedef gibi gelir. Ancak bu düşünce, en derinlerde, bir yanılsamadır. Çünkü gerçek hayatta, kimseyi tamamen mutlu edemezsin. Ve belki de asıl sorun, bunu kabullenmemekte yatar.
Sen, bir film karakteri değilsin. Bir başrol oyuncusu gibi her zaman doğru kararları veren, her zaman doğru zamanda doğru yerde olan biri değilsin. Sen bir insansın; bazen kırılgan, bazen kaybolmuş, bazen de bo��ulmuş hisseden. Her anın, her duygun, her düşüncen senin özelliğin, seni sana yapan şeylerdir. Hayatın hiçbir zaman tek bir düzende ilerlemez; kimi zaman bir anlık mutluluk, kimi zaman bir kayıp, kimi zaman da derin bir sessizlikle yüzleşmek zorunda kalırsın.
Bazen, hayatın akışında kaybolur, ne yapacağını bilemezsin. Ve o an, içinde hissettiğin yalnızlık, seni başkalarını mutlu etme isteğine iter. Bunu yapmak istersin, çünkü başkalarının yüzündeki gülümseme, senin içindeki boşluğu bir nebze doldurur gibi gelir. Ama bu çaba, zamanla seni tükenmiş, yorulmuş ve boş bir insan haline getirir. Çünkü başkalarının mutluluğunu sağlama arayışı, bir noktada seni kendi içindeki acıdan uzaklaştırır, ama tam olarak iyileştirmez.
Herkesin mutluluğu farklıdır. Ve ne kadar çaba gösterirsen göster, herkesin seni olduğu gibi kabul etmesini, seninle mutlu olmasını beklemek, onları gerçekten tanımamaktır. Bazen, en çok seni seven insanlar bile, senin acını ya da kalp kırıklığını anlayamayacak kadar uzak olabilir. Ve bu, hayatın acı gerçeklerinden biridir. Kimi insanlar mutlu olabilmek için başkalarına ihtiyaç duyar; kimileri ise kendi iç yolculuklarında yalnız kalmayı tercih ederler. Ama bir şekilde herkes, kendi yalnızlıklarıyla barışmak zorundadır.
Birine sürekli mutlu olmasını söylemek, ya da kendini başkalarının beklentilerine göre şekillendirmek, bir süre sonra yalnızca bir maskeye dönüşür. İçindeki hüzünleri, korkuları, kaygıları bastırarak insanları mutlu etmeye çalışmak, senin içindeki gerçek duyguları örter. Ama sen bir maskenin ardında yaşamıyorsun; senin duyguların, senin sancıların, senin hayal kırıklıkların seni var eden şeylerdir. Onları bastırmak, seni kaybolmaya doğru sürükler.
Mutluluk, öyle basit bir şey değildir. Mutluluk, bir yolculuktur ve her yolculuk farklıdır. Bazen o yolculukta ağlarsın, bazen kaybolur, bazen de her şeyin anlamını yitirirsin. Ama en karanlık anlarda bile, bir umut ışığı doğar. Belki de mutluluk, o umudu görmekte gizlidir. Ve bu umudu, başkalarının beklentilerine göre değil, kendi yüreğinde bulmak gerekir.
Herkesin mutlu olmasını sağlamak, aslında kendi içsel boşluğunda kaybolmaktır. Kimseyi mutlu edemezsin, çünkü insanların mutluluğu, senin ellerinde şekil almaz. Gerçek mutluluk, başkalarına değil, önce kendine verdiğin değerdedir. Kendine en derin yerinden sahip çıkabilmektir. Kimsenin senin hikayenin yazarı olmasına izin verme. Sen, kendi hikayenin kahramanısın. Ve bazen kahramanlar, yalnız kalır. Ama bu yalnızlık, aslında bir iç yolculuğun başlangıcıdır.
Belki de mutluluğu, başkalarına değil, önce kendi yüreğine vermelisin. Çünkü gerçek mutluluk, bir maske takmadan, yüzleştiğin acılarla, kabul ettiğin zaaflarla ve seni seni yapan her şeyle barışmakta yatıyor. Bu kabul, seni güçlendirir. Ve en nihayetinde, sadece başkalarını değil, kendini de mutlu edebilmenin tek yolu budur.
4 notes · View notes