#Millet Hanı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ahmed CEVAD 13 Ekim 1937 tarihinde Stalin in cellatları tarafından kurşuna dizilerek katledildi
Azerbaycan ın İstiklal Şairi aynı zamanda ÇIRPINIRDIN KARADENİZ ve SUSMARAM şairi Ahmed Cevad ın ruhu şad mekanı Cennet olsun AMİN...
Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk ün bayrağına
Ah diyerdin hiç ölmezdin
Düşebilsem ayağına
Ayrı düşmüş dost elinden
İller var ki çarpar sinem
Vefalıdır geldi giden
Yol ver Türk ün bayrağına
İnciler dök gel yoluna
Sırmalar düz sağ soluna
Fırtınalar dursun yana
Selam Türk ün bayrağına
Hamidiye ve Türk kanı
Hiçbirinin bitmez şanı
Kazbek olsun ilk kurbanı
Selam Türk ün bayrağına
Dost elinden esen yeller
Bana şiir selam söyler
Olsun bizim bütün eller
Kurban Türk ün bayrağına
Ahmet Cevad
S U S M A R A M
Men bir gulam yük altında ezilmişem gardaşım
Sevinç bilmez bir mahkumam ahu zardır sırdaşım
Damga vurub zencirleyib tullamışlar zindana
Karlı-buzlu cehennemler mesken olmuşdur bana
Mene dinme sus deyirsen ne vahtacan susacam
Buhranların hicranların mahbesinde galacam
Niye susum konuşmayım insanlıkda payım var
Menim ana vatanımdır talan olan bu diyar
Niye susum konuşmayım Türk yurdudur bu toprak
Oğuzların elhanların vatanında kimdir bak
Bu dünyada azadlığı şan şöhretten üstün tut
Alçaklığı yaltaklığı rezilliyi sen unut
Nece susum konuşmayım men eyleyim heyanet
Hanı sevgi hanı vatan de harda galdı millet
Men bir gulam yerim altun suyum gümüş özüm aç
Atam mahkum anam sail elim her şeye möhtaç
Men Türk evladıyam derin aklım zekam var
Ne vahtacan çiynimizde gezecekdir yağılar
Ne kadar ki hakimlik var mahkumluk var ben varam
Zülme garşı isyankaram ezilsem de susmaram
Ahmed Cevad
34 notes
·
View notes
Text
Bitlis'in çehresi değişti
https://pazaryerigundem.com/haber/186732/bitlisin-cehresi-degisti/
Bitlis'in çehresi değişti
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bitlis’teki meydan projesiyle kent merkezinden geçen ve kötü koku yayan dereyi ıslah etti. Dere çevresindeki çarpık yapılaşmaya son verilirken 9 tarihi köprü gün yüzüne çıkarıldı, bir millet bahçesi de kente kazandırıldı.
BİTLİS (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “Bitlis Tarihi Kent Merkezi Kentsel Yenileme ve Çevre Düzenlemesi Projesi” kentin tarihi dokusunu gün yüzüne çıkarırken, çarpık kentleşmeye de son verdi.
1 milyar 229 milyon lira yatırım değeri olan projeyle kent merkezinden geçen ve kötü koku yayan derenin çevresindeki 50 bin metrekarelik alan ıslah edildi. Dere yatağındaki Atatürk, Devrim, Gazibey, Hersan ve Müştakbaba mahallelerinde dönüşüm yapıldı. Riskli 98 binadaki 436 bağımsız bölüm yıkıldı. Dere boyunca yıllardır süregelen kaçak ve sağlıksız yapılar yıkıldı. Buradaki dükkanların yerine Hüsrevpaşa Mahallesi’nde TOKİ eliyle 263 işyeri inşa edildi.
Restorasyon çalışmalarıyla 9 tarihi köprü ile kemerler ortaya çıkarıldı. Paşa Hamamı, Ulu Cami, Behiye Mescidi, Memi Dede Türbesi, Hazo Hanı gibi yapılar ihya edildi. Proje kapsamında 73 bin metrekare büyüklüğündeki millet bahçesinin 1. etabı tamamlandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından kentin yeni görüntülerini paylaştı. Bakan Kurum, “İstedik ki Bitlis’in çocukları, tarihle büyüsün, mimariyle yaşasın, kültürümüzü tanısın. Bunun için tarihçiler, mimarlar, mühendislerle çalıştık. Çarpık yapılar altında kaybolan tarihi yeniden gün yüzüne çıkardık. Kent Meydanı Projemizle Selçuklu şehrimize yeni silueti çok yakıştı” ifadelerini kullandı.
BİTLİS, ÇARPIK KENTLEŞMEDEN KURTULDU
Bitlis Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Yardımcısı Abdulselam Tadik ise 2019’da kamulaştırma çalışmalarıyla başlayan proje sayesinde şehirde çarpık kentleşmenin izlerinin silindiğini söyledi.
Bitlisli Naif Özal, projeyle kent tarihinin gün yüzüne çıktığını, turizm açısından da kentin değer kazandığını ifade etti. Özal, “Meydanın eski halinde çarpık bir kentleşme vardı. Derenin altında ne olduğunu kimse bilmiyordu. Şimdi, turistler de yavaş yavaş şehrimize geliyor. Bitlis, köklü tarihi olan bir şehir. Memleketimizin ileri gitmesi için bu projeye çok ihtiyacımız vardı. Bu proje Bitlis’e yakıştı” diye konuştu.
“KOKU GİTTİ, DERE TERTEMİZ OLDU”
“Proje, keşke 50 sene önce yapılsaydı” diyen vatandaşlardan Mahfuz Yılmaz, “Koku gitti, dere tertemiz oldu, etrafı açıldı. Esnafın durumu da gittikçe iyi olacak. Yabancı turist de gelir. Bakanlığımıza ve belediyemize çok teşekkür ederiz” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
sevgili günlük. ugun çok zor bir gün ölmek istiyorum yaşamak istemiyorum.ben kime ne yaptımmki Allah beni bunlarla ımtıha. eduyor
harunu aradım nedne abın babama selam vermedı dedım
neden babana kızlarla mesajlastıgını söylemedin dedım
benim kocam erkek değil cocugumuz yok bende kadın değilim. ne konussam ya babama ya babasına anlatıyor benı tehdit ediyor. ona kızdogımda onu sevmedogomımdusunuyoruö ama asevıyormusum.
keske en bastan hasta olduynu anlayınca gıtseydım.
kıme öerhamet etsem bana koyuluk edıyor..hep bununla ımtıhan oluyorum. hanı sekıne bukacaktık evlılıkde. ben bekarken daha az sehvet hissediyordum. bende ona hayır deıdm cunku ona cok kırıldım. babadıda sabah kaktı gıttı napayım kahvaltı yapmıyor.
ben bubhayatı yaşamayı beceremıyorum. napayım kahvaltı ederkısın dıyrıum yok dıyor. Allah'ım ne olur al canımı. babamın evıne sıgmadım eşimin evine sıgalanıyrk bana surkwlı gıt diyor bosanalım duyor. lütfen benım canıkı al öleyim durdukca daha cok gunaha gorıyorum öleyim artık. yaşamak ağır bir yük. millet mutlu mesut herseylerı var nenım hiç bileyim yok. bazı şeylerin var ama cogu seyım yok. eşim yok cocugum yok ölmek istiyorum bu durumun içinden hayırla cıkar benu ya rabbı yoruldum yıkıldım. gucum kalmadı artık
0 notes
Text
Bir Askerin Anıları 12...Kurtuluş Şavaşı Günlerinde Eşkiya Peşinde, ve Evlilik.
Bir Askerin Anıları 12…Kurtuluş Şavaşı Günlerinde Eşkiya Peşinde, ve Evlilik.
8 Ekimde Samsun’a gidip 12 Ekim’de döndüm. 18 Ekim 1919 gecesi Fatsa’ya gitmem emredildi. Sahile gittik, iki gün motor bekledik. Geceleri çok üşüdük ve nihayet emir gelmeden birliği alıp Çarşamba’ya geldim. 20 Ekim1919 da Terme, Ünye yoluyla Fatsa’ya geldik. Çok hastaydım. Vali Hamit Bey okulu kendine karargah yapmıştı. Kendimi takdim ettiğim zaman “Tümende sen başka subay yok muydu ki seni…
View On WordPress
#alay#Alay komutanı#Albay Rasim#Asi Yozgat hanı#Çankırı#Çarşamba#Çarşamba oteli#Öğretmen Abdurrahman abdi#Ünye#Üsteğmen Emin#Üsteğmen Mustafa Uykucu#Bahr-ı Cedit vapuru#bölük#büyük millet meclisi#dağ başını duman almış#FAtsa#Görele&039;li Hüseyin Avni bey#Giresun#hacı Kamil efendi#Kenfiri#Muhsine abla#onbaşı#Samsun#tabur#talim#Terme#Vehbi Aytimur#yüzbaşı#Yüzbaşı Hadik#Yüzbaşı Hamit bey
0 notes
Note
Her bildirimi anonim mi sanıyorsun? Ahshhahshsks ben millete anonim atıyorum mutlu olsunlar diye hanı derler ya ne yaşatırsan onu yaşarsın diye herhalde anonim attıklarım mutlu olmuyor da ben o yüzden mutsuzum sjjsksnxksmx millete anonim atıyorum belki bir gün bana da gelir diye yanı geliyor ama arada bir onlar da saçma pff
Onu ben de yapıyorum ama mutlu olsunlar diye. Her bildirimde anonim gelmiştir belki diye seviniyorum sjakakoa
10 notes
·
View notes
Text
Eşsiz yemekleri ve lezzetleriyle ve nezih ortamıyla #arapgir Tarihi Millet Hanı misafirlerini bekliyor. 😊
1 note
·
View note
Text
Geçtiğimiz hafta sonu 1 günlüğüne Gaziantep’e gittik. Süreyi daha fazla uzatma imkanımız yoktu, bu nedenle 1 gün ile yetinmek zorunda kaldık, tabiki yetmedi, anneannemin deyişi ile “Bir gözümüz gördü, biz gözümüz görmedi”. Anneannem’i ziyarete gittiğimizde tam kalkmak istediğimizde bize böyle derdi. Hep biraz daha kalmamızı isterdi. Bizim de Gaziantep gezimiz açıkçası böyle bitti.
Aslında çok yorucu bir programımız vardı, sabah 7:00 uçağı ile gidip, akşam 22:00 uçağı ile geri döneceğimiz için, çocukların çok yorulacağını ve uykularının geleceğini düşünmüştüm ama hiç de korktuğum gibi olmadı, kızlar son ana kadar gayet dinç, enerjik ve meraklı bir şekilde gezdiler.
Kahvaltı işini biraz havaalanında, biraz da uçakta hallettik, her ne kadar Gaziantep bir gurme merkezi olsa da bir diğer 2 öğüne daha fazla yer bırakmak ve zamanımızı iyi kullanmak için kahvaltıya zaman ayırmadık. Aslında Gaziantep’de kahvaltıda da çok önemli bir öğün ve katmer ya da başka lezzetlerin tadına bakmadan dönmek hiç de iyi bir fikir değildi ama başka şansımız yoktu. Biz de tüm heyecanımızı kebaplara ve mozaiklere ayırarak geziye başladık.
Uçaktan iner inmez hemen bir araç kiraladık ve hava alanına yaklaşık 50 km uzaklıktaki Belkıs Zeugma Antik Kenti’ni görmeye gittik. Bizden başka antik kenti gezmeye gelen 5-6 kişilik bir grup vardı, başka da kimse yoktu. Bu güzel merkez anladığım kadarı ile fazla rağbet görmeyen bir yer. Ama Zeugma Mozaik Müzesi’ndeki eserler, bu Antik kentden ve bir süre önce Birecik Barajı ile sular altında alan alandan çıkarılmış.
Belkıs Zeugma Antik kenti aslında çok büyük bir alana yayılmış durumda. Bu alanda halen kazıların devam ettiği bölgeler var, yol kenarlarında tepelerin içine oyulmuş mezar odaları yer alıyor. Asıl görkemli ve misafirleri buraya çeken yapı ise, 2 villadan oluşan, ana hatları ile yapıların ayakta olduğu ve mozaiklerin yer aldığı sergi alanı. Burası Dionysos evi ve Danae Evi. Bu sergi alanı Birecik Baraj Gölü’ne yukarıdan bakan ve baraj gölünün manzarasına hakim, gölün altında yer yer kalıntıların görüldüğü ve fıstık ağaçları ile çevrili bir yer. İsterseniz mevsiminde giderseniz buradaki ağaçlardan 1-2 tane fıstık da koparabilirsiniz. Ayrıca bizim için ilginç olan bir başka özelliği de 5-6 yavrudan oluşan bir kedi ailesi ve aynı şekilde bir köpek ailesinin burada yaşıyor olması. Antik kent görevlileri bu hayvanlara bakıyor ve sahip çıkıyor ama yine de hayvanların ilgi ve yemeğe ihtiyaçları vardı. Biz de çantamızdaki ufak tefek yiyeceklerimizi onlara bıraktık, biraz da yavrular ile oynadık. Yaklaşık 50 km yol gelip, dönmemize rağmen neden buraya geldik demedik, aksine iyiki geldik dedik. Bir de Gaziantep yönünden buraya ulaşmak için 3 yol var kullanabileceğiniz, biri otoban, sanırım en konforlu olan yol bu yol ama diğer ikisi de oldukça geniş ve asfaltı yeni yapılmış, yerleşim yerlerini arasından geçiyor ve onlar da rahatça ulaşmanızı sağlıyor. Biz gelirken en kuzeydeki yolu kullanarak Bilek, Arın gibi merkezlerden geçerek buraya geldik, dönüşte de D400 anayolunu kullanarak döndük ve her iki yol da oldukça rahattı. İlk yol üzerinde çok sayıda fıstık bahçesi yer alıyordu ve fıstıklar ağaçlarda üzüm salkımı gibi sarkıyor, pembe pembe toplanmayı bekliyordu. Geçtiğimiz yerleşim yerlerinin bir kısmı yapılardan anladığımız kadarı ile oldukça eski ve sevimli yerleşim yerleriydi. Dönüşte kullandığımız yol ise daha işlek bir şehirlerarası yoldu. Sizler de her iki yolu da kullanarak buraya ulaşabilirsiniz.
Antik kent ziyaretimizden sonra tüm açlığımız ile öğlen yemeğine, kebap yemeye koştuk. Öğlen yemeğinde Gaziantep yerlilerinin tercih ettiği ve bize daha önceden pek çok kez tavsiye edilmiş olan Halil Usta’yı tercih ettik. Kebapları güzeldi ama bize çıkardıkları hesapta fiyatı İmam Çağdaş’dan daha yüksekti. Bir menü ve fiyat listesi görmedik, hesap geldiğinde de toplu bir rakam yazıyordu ve detayı yer almıyordu. Ayrıca lavabolar da böyle bir restoranda görmek istediğim standardın oldukça altındaydı. Bol sirkeli ve acı, sulu salatası iştah açıyor, küşlemesi kurabiye kıvamında yumuşacık. Bu lezzetler mutlaka denenmeli. Halil Usta, Gaziantep Mozaik Müzesinin hemen arkasındaki bölgede, müzeye yaklaşık 300 metre mesafede, yürüyerek kolaylıkla ulaşılabilecek bir noktada. Yalnız acı yemiyorsanız baştan mutlaka söyleyin, salatalar acı oluyor, gelen kebap acı olmasa bile tabağın yanına konan biber acı oluyor ve bu biber kazara kebaba değdiyse, kebabı yiyemezsiniz.
Bizim uçağımız geç saatte olduğu için akşam yemeğini de Gaziantep’te yiyebildik ve Gaziantep’in yıllardır var olan, asla ününü kaybetmemiş restoranı İmam Çağdaş’ta bir ziyafet daha çektik. Dediğim gibi hem fiyatları daha makuldü, hem çok kalabalık olmasına rağmen inanılmaz hızlı ve mükemmel bir servis aldık, temizlik konusunda da Halil Usta’dan daha yüksek puan alır. Ben tekrar Gaziantep’e gidecek olsam yine İmam Çağdaş’a giderim ama Halil Usta’ya gider miyim bilmiyorum. Çocuklar fındık lahmacun istedi, ama lahmacunlar kocamandı ve kızlar bayıldılar. Ayran bakır bir tasta içerisinde ve küçük bir kepçe ile servis ediliyor, bu da çocukların çok ilgisini çekti, evcilik oyuncakları gibi, kız olsun, erkek olsun bunu mutlaka bir oyuna dönüştürerek afiyetle içeler. Ayranla birlikte kebabı da, küşlemeyi de afiyetle yediler, ben de gavurdağı salatayı son damlasına kadar bitirdim. Ayrıca İmam Çağdaş, tam eski Gaziantep merkezinde kalenin hemen yakınında, tarihi çarşıların kenarında bir yerde. Bu nedenle Gaziantep’e geldiğinizde kolaylıkla ulaşabileceğiniz bir yerde. Ben bundan 15-20 yıl önce Gaziantep’e ve İmam Çağdaş’a ilk geldiğimde, restoran tek katlı, büyük beyaz mermer masaların olduğu, duvarların beyaz mutfak fayansı ile kaplı temiz, ciddi bir Anadolu restoranı, lezzetli bir kebapçıydı. Şimdi daha çok büyük şehirlerdeki lüks-hoş, kebapçılara benzemiş. Bu hali de güzel ama bana eski hali daha farklı, daha dikkat çekici ve samimi geliyor.
Öğlen yemeğinden sonra önce Mozaik Müzesini gezdik, ardından da tarihi merkeze gittik, hem müzedeki otopark alanı çok sınırlı, hem de burada çok sayıda otopark olmasına rağmen, otoparklarda boş alan bulmak neredeyse imkansız, bu konuda hazırlıklı olmak lazım.
Mozaik Müzesi, çok büyük ve biz gittiğimizde oldukça kalabalıktı. Hak ettiği ilgiyi görüyor. Müze iyi tasarlanmış ve içinde saymadığım kadar çok ve devasa büyüklükte mozaikler yer alıyor. Mozaiklerin hangi bölgeden çıkarıldığı ve ne anlattığı eserlerin yanında açıklanmış. Gaziantep’in simgesi haline gelmiş olan Çingene Kızı mozaiği ayrı bir odada sergileniyor. Ama bence diğer mozaikler de Çingene Kızı kadar güzel, etkileyici. İnsan sadece küçük taş parçalarını yapıştırarak 2 bin yıl önce bu güzel resimlerin nasıl yapıldığını ve bu kadar büyük eserlerin hangi yapılarda, hangi koşullarda yapıldığını ve izlendiğini hayretler içerisinde düşünüyor. Mozaiklerde mitolojik pek çok karakteri ve farklı hayvan figürleri ile doğa olaylarını görebiliyorsunuz. Gaziantep gezisinde bu müzeye en az 2 saat ayırmak lazım ve sonrasında da biraz oturup, dinlenmek ve bu görsel ziyafeti sindirmek lazım.
Bir diğer uyarım da Gaziantep Kalesi’nin ziyaret saatleri ile ilgili, internette yaz aylarında müze ziyaretinin akşam 19:00’a kadar devam ettiği yazmasına rağmen 17:30’da ziyarete kapanıyormuş. Bu nedenle siz siz olun erkenden gidin. Kalenin içinde Panorama Müzesi var, kentte yapılan kahramanlıklar burada uzun süren bir belgesel ile ziyaretçilere aktarılıyormuş. Biz Çanakkale gezimizdeki tecrübemiz nedeni ile bu alandan uzak durduk, siz isterseniz 45 dakika süren bu belgeseli izleyebilirsiniz. Bizim tüm seyahatlerdeki amacımız gittiğimiz yerlerdeki tarihi alanları, doğal güzellikleri, farklı zenginlikleri yerinde, yaşayarak görmek. Eğer bir belgesel izlemek istesek, ya da dijital olarak incelemek istesek bu kadar yol yapmamıza gerek olmazdı. Bu da, bu tür müze belgeselleri ya da dijital eserler konusundaki genel fikrim, burada yazmadan geçemedim.
Kale’nin olduğu bölgede, bol bol çarşı var, Bakırcılar Çarşısı, Gümrük Hanı ve Millet Hanı bugün artık turistik çarşılara dönüşmüş. Bakırcılar Çarşısında, bakırcılar ile birlikte bol bol baharatçı var. Millet Hanı içinde, bizim o bölgede bulunduğumuz 2-3 saat boyunca Sıra Gecesi benzeri bir saz ekibi hiç durmadan yüksek sesle canlı müzik yapıyordu. Gümrük Hanı içinde ise turistik bir kahve ve turistik eserlerin satıldığı küçük dükkanlar bulunuyor.
Gaziantep’de sedef kakma ahşap ürünler, bakır ürünler ve baharatlar hatıra olarak alınabilecek bu yöreye özel eserler. Ayrıca, ben daha önce hiç duymamıştım ama burada cam üfleme sanatı yapılıyormuş, sanırım yoğun turist ilgisi ile bu tür sanatlar sonradan gelişmiş. Kutmu kumaştan şal ya da kravat satan dükkanlar, gümüş takı dükkanları, kitapçılar, havlucular, sabuncular gibi farklı ürünleri satan küçük tarihi yapılarda sıralanmış dükkanları bu bölgede sıkça göreceksiniz. Acı yemeyi seviyorsanız, kırmızı pul biber alabilirsiniz.
Kahvenizi Gümrük Han içindeki kahvehanede ya da Takmis Kahvesinde içebilirsiniz. Burada menengiç kahvesi çok popüler. Tabi bir de değirmen yerine dibekte dövülmüş, iri taneli kahve çok tercih ediliyor. Kahvenin dibindeki telvenin yoğun taneleri ağızınızda buruk bir tat bırakıyor.
Gaziantep’de yine kentin bu bölgesinde yürüyerek ulaşabileceğiniz tarihi bir mekan Kurtuluş Camisi, Kale’nin yanında da tarihi camiler yer alıyor, ama Kurtuluş Camisi’nin farlı bir özelliği, kiliseden camiye dönüşmüş bir yapı olması.
Ayrıca Gaziantep’de birkaç noktada su toplamak için yapılmış kasteller yer alıyormuş. Bunlardan günümüze ulaşmış, en önemlilerinden biri de Pişirici Kasteli, gelmişken onu da mutlaka görmek gerekir.
Gaziantep’e gelince şehir merkezi dışında görülmesi gereken 2 nokta daha var. Biri Halfeti/Rumkale diğeri de Yesemek Açık Hava Müzesi. Biri şehrin doğusunda, diğeri de batısında, her ikisi de araç ile yaklaşık 2 saatlik mesafede yer alıyor. Ben daha önce Yesemek’e geldiğimde çok etkileniştim ve çocuklarımın da mutlaka görmesini isterim. Bundan 3bin yıl önce yapılmış heykelleri doğada öylece görmek çok etkileyici. O dönemde dünyada ya da belki yakın coğrafyamızda demek daha doğru, 3 önemli heykel tıraş okulu varmış, biri de bugünkü Yesemek’de. Bir sanat okulunun izlerini görüyorsunuz ve müthiş bir hayranlık duyuyorsunuz. Başka bir heykeltıraş okulu da Afrodisyas’ta, orayı da görmediyseniz mutlaka listenize ekleyin.
Halfeti ise daha turistik/popüler bir yer. Bugün göl kenarında kafeler yer alıyor, kaleyi görüyorsunuz ve göl üzerinde tekne ile dolaşabiliyorsunuz. Biz bu gezimizde ne Halfeti’ye ne de Yesemek’e gidebildik. Ama en kısa zamanda tekrar bu bölgeye gelmeyi öncelik listemize yazdık.
Gaziantep’e 1 gün yeter mi? Geçtiğimiz hafta sonu 1 günlüğüne Gaziantep'e gittik. Süreyi daha fazla uzatma imkanımız yoktu, bu nedenle 1 gün ile yetinmek zorunda kaldık, tabiki yetmedi, anneannemin deyişi ile "Bir gözümüz gördü, biz gözümüz görmedi".
#açık hava müzesi#antik kent#çingene kızı#Bakırcılar Çarşısı#Belkıs#Gaziantep#gaziantep kalesi#Gümrük Han#halfeti#Halil usta#imam Çağdaş#küşleme#Kebap#Millet Hanı#mozaik müzesi#Moziak Müzesi#rumkale#yesemek#Zeugma
0 notes
Video
Tostçu Yılmaz Gaziantep Paket Servis Vardır. Çalışma Saatleri: 08:00 - 18:00 🕕 Adres; Karagöz Mah. Bedesten Sok. No: 2 / B Millet Hanı Yanı Şahinbey Gaziantep ( İmam Çağdaş Civarı ) Telefon Sipariş: 📞 0542 665 20 27 #nekadarayenir #gurme #lezzet #tost #tostçu #kahvaltı #gaziantep #antep #antepyemek #gaziantepspor #gaziantepli #gezi #haftasonu #haftasonukeyfi #sucuk #kaşar #tostçu #gaziantepuniversitesi #menu #hesap #fiyat #tavsiye #öneri #restaurant #yemek (Tostçu Yılmaz) https://www.instagram.com/p/B5MzRECBJxN/?igshid=1e88gif3s1ue0
#nekadarayenir#gurme#lezzet#tost#tostçu#kahvaltı#gaziantep#antep#antepyemek#gaziantepspor#gaziantepli#gezi#haftasonu#haftasonukeyfi#sucuk#kaşar#gaziantepuniversitesi#menu#hesap#fiyat#tavsiye#öneri#restaurant#yemek
1 note
·
View note
Text
Bölgesel Turist Rehberlerinden Arapgir'i gezisi
Bölgesel Turist Rehberlerinden Arapgir’i gezisi
Gaziantep Bölgesel Turist Rehberleri Odası (GARO), içerisinde Malatya’nın da yer aldığı bir eğitim ve bilgilendirme gezisi düzenledi. 3 günlük düzenlenen gezinin 2. günü Arapgir oldu. İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Halil İbrahim Kılıç’ın eşlik ettiği ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden profesyonel turist rehberinin katıldığı gezi Arapgir Millet Hanı ile başladı. Tarihi Millet Han’da Arapgir…
View On WordPress
0 notes
Photo
Şire han, 1885 yılında Halep Valisi Cemil Paşa’nın emriyle halktan alınan vergilerle inşa ettiği, vergi veremeyen halkın inşaatında çalıştığı, çalışamayanların ise han bitimine kadar gelip dualar ettikleri bir han olup Osmanlı mimarisinin de en güzel örneklerinden biridir. Şu an Han orijinal hali korunarak restore edilip otele dönüştürülmüş. Adeta eski günlerde yaşamak, o havayı solumak inanılmaz güzel 🙏🏻 Diğer yandan, Gaziantep’te XX. yüzyılın başlarında otuz bir han bulunmasına karşın çok azı günümüzde varlığını sürdürmekte. Bunlardan birkaçı ise, 🏠Tütün hanı (kafe olarak kullanılıyor) 🏠Hışva han ( restoran- otel olarak kullanıyor) 🏠Gümrük hanı (kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarının üretim ve satışının yapıldığı yaşayan müze yer almakta ve bir de 2 renkli kahve yapan Kahveci @kahveciseddarbey yer alıyor.) 🏠Millet hanı (nargile- kafe) 🏠Tuz hanı 🏠Bayaz han ( restoran olarak kullanılmakta) 🏠Anadolu hanı (halıcılar çarşısı) 🏠Kürkçü hanı ( baharatçılar çarşısı) 🏠Buğday han ( yöresel gıda ürünleri satılmakta) 🏠Emir han 🏠Yemiş han( restoran olarak kullanılmakta) 🏠Yeni han (kafe) 🏠Mecidiye han 🏠Elbeyli hanı . Şirehan is one of the most beautiful and most enduring relics of the Ottoman period. Rifat Bey, the Mayor of Antep, encouraged the building efforts, and Mustafa Aga, collected the money from public to realize the project during the reign of Abdulhamid II. Those who could not contribute monetarily worked at the construction, and those who could not work, prayed to God before the inn everyday. Now this inn is used as a hotel. The other inns in Gaziantep are listed below. 🏠Millet hanı (shisha- cafe) 🏠Tuz hanı 🏠Bayaz han (restaurant) 🏠Anadolu hanı (carpet bazaar) 🏠Kürkçü hanı (Spice bazaar) 🏠Buğday han (local foods bazaar) 🏠Emir han 🏠Yemiş han (restaurant) 🏠Yeni han (cafe) 🏠Mecidiye han 🏠Elbeyli hanı #gaziantep #han #history #historical #travelgram #traveler #travelphotography #traveling #me #selfportrait #denemenlazim #gerekeniyap #filgezi #liveauthentic #local #livefolk #igersturkey #hotel (at Sirehan otel)
#filgezi#liveauthentic#traveling#livefolk#travelgram#gaziantep#gerekeniyap#local#history#me#historical#igersturkey#han#hotel#travelphotography#denemenlazim#traveler#selfportrait
1 note
·
View note
Text
Bakan Kurum: Asrın kalkınmasını birlikte gerçekleştireceğiz
https://pazaryerigundem.com/haber/182943/bakan-kurum-asrin-kalkinmasini-birlikte-gerceklestirecegiz/
Bakan Kurum: Asrın kalkınmasını birlikte gerçekleştireceğiz
Her işi siyaset üstü bir bakışla yaptıklarını belirten Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adıyaman’ı en hızlı bir şekilde ayağa kaldıracaklarını belirterek, “Asrın felaketini biz yaşadık, asrın kalkınmasını da hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.
ADIYAMAN (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden en çok etkilenen illerden biri olan Adıyaman’da, Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Vali, belediye başkanları, STK’lar, siyasi parti temsilcileri ile istişarelerde bulunan Bakan Kurum, konuşmasında 6 Şubat’ta bölgede olduklarını ve ele ele vererek, bir seferberlik şuuruyla çalışmaları başlattıklarını söyledi.
Örnek bir mücadele verdiklerini kaydeden Bakan Kurum, “Tüm dünya gıptayla izledi. İnsanın yarası neredeyse kalbi orada atarmış. Vatandaşlarımızın kalbi 11 ildeki 14 milyon vatandaşımız için attı. 85 milyonun kalbi Adıyaman’ımıza, Hatay’ımıza, Gaziantep’imize attı.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 22 yıldır millete ne söz verildiyse o sözleri tuttuklarını kaydeden Bakan Kurum, “Allah’ın izniyle vatandaşlarımızın destekleriyle bu sözleri tutmaya devam edeceğiz. Bizim sözümüz yerde kalmaz. Bölgemizin yarınlarına siyaset üstü bir anlayışla bakıyoruz. Ve burada depremin yaralarını sarmak, şehrin ihtiyaçlarını gidermek için de kimseyi, hiçbir ilimizi ve ilçemizi birbirinden ayırmıyoruz, ayırmayacağız.” ifadelerini kullandı.
“2025’TE EVİNE GİRMEYEN TEK BİR ADIYAMANLI KARDEŞİMİZ KALMASIN İSTİYORUZ”
Bakan Murat Kurum, 21’inci yüzyılın en büyük konut ve deprem dönüşümünün gerçekleştiğini vurgulayarak, “İndere bölgesinde 60-70 bin Adıyamanlı kardeşimiz için modern bir ‘uydu kent’ kuruyoruz. Bir yandan yerin üstünde dönüşümler yapıyoruz, bir taraftan da şehrin altyapısını yenileyecek adımları atıyoruz. 2025 yılı içerisinde evine girmeyen tek bir Adıyamanlı kardeşimiz kalmasın istiyoruz.” dedi.
Adıyaman’da sürdürülen inşa ve ihya çalışmalarını detaylandıran Bakan Kurum, “Şehir içinde 8, Kale tarafıyla beraber 9 rezerv alan belirlendi. Vatandaşlarımızın görüşleri ve şehrin ihtiyaçları doğrultusunda çalışacağız. İnşaatlarımızı tamamlıyoruz. Vatandaşımıza orayı daha güzel haliyle sunmayı hedefliyoruz. Mara-Musalla Mahallelerimiz için de son ihalemizi bu ay sonunda yapmış olacağız. Meydan Projemizle, müzemizle ve okulumuzla, Adıyaman’a huzur katacak bir proje kazandıracağız. Böylece buralar, Adıyaman’a gelen herkesin uğrak noktası olacak.” şeklinde konuştu.
“ADIYAMAN’IMIZI EN HIZLI BİR ŞEKİLDE AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
Adıyaman’ın tarihi sembollerinden Tuz Hanı ile ilgili de açıklama yapan Bakan Kurum, şunları söyledi:“Burada restorasyon yapıp Tuz Hanı’nı ayağa kaldırmak istiyoruz. Ayrıca Cendere Köprüsü etrafında da bir rekreasyon alanı yapacağız. Güzel bir mesire alanını Adıyaman’a kazandıracağız. Her şeyi, siyaset üstü bir bakışla belediyemiz, STK’larımız, milletvekillerimiz ve Adıyamanlı kardeşlerimizle yapacağız. İhtiyaç neyse, yapılması gereken neyse bu işleri hızlı bir şekilde yapacağız. Devletimizin kudreti, milletimizin desteği ve duasıyla biz deprem bölgemizi, Adıyaman’ımızı en hızlı bir şekilde inşallah ayağa kaldıracağız. Asrın felaketini biz yaşadık, asrın kalkınmasını da hep birlikte gerçekleştireceğiz.”
“Deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması bizim derdimiz, davamızdır” diyen Bakan Kurum, daha sonra Adıyaman İndere’de basın açıklaması yaptı.
Adıyaman İndere Basın Açıklaması https://t.co/2KmtrmA2pz
— Murat KURUM (@murat_kurum) July 12, 2024
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Photo
BOR Bor minerali kristalleri saç diplerinin, cilt gözeneklerinin temizlenmesine derinden katkı sağlar. Kristaller saç diplerinin ve gözeneklerin uzun süre hava almasını sağlayarak parlak ve canlı bir görünüm sağlar. Kristaller güneş ışığının cilde etkisini minimuma indirerek, ciltte güneş lekesi oluşmasını engeller. Cildi sıkılaştırarak yaşlanmayı geciktirmeye yardımcı olur. Radyasyon emici özelliğiyle cildin dışarıdan gelen ultraviyole ışınlarına karşı doğal bir kalkan işlevi görür. İçindekiler: Saf Sızma Zeytinyağı, Bor Minerali, Sabun Çiçeği Ekstraktı, Zeytin Yaprağı Ekstraktı. Soğuk yöntemle üretilmiştir. Online alışveriş için trendyol/hepsiburada /aliexpress ve N11 anatolia sabun bütik mağazasında yapabilirsiniz #love #tweegram #photooftheday #20likes #amazing #smile #follow4follow #like4like #look #instalike #igers #picoftheday #food #instadaily #instafollow #followme #anatoliasabun #naturel #sadık #saf #zeytinyağlı #hamam #bor #covid_19 #handmade #orjinal #dezenfektan #evdekal (Millet Hanı) https://www.instagram.com/p/B-TlDvKlqof/?igshid=1b85bnjvemvov
#love#tweegram#photooftheday#20likes#amazing#smile#follow4follow#like4like#look#instalike#igers#picoftheday#food#instadaily#instafollow#followme#anatoliasabun#naturel#sadık#saf#zeytinyağlı#hamam#bor#covid_19#handmade#orjinal#dezenfektan#evdekal
0 notes
Text
URFA’YI GÖRMEK İÇİN SEBEP ÇOK…( Kaynak: Ahmet AL )
Medeniyetin beşiği URFA, tarih ve kültür mirasının yanında zengin mutfağı ile turizmde Güney Doğunun parlayan yıldızıdır. Bu özel şehri ziyaret etmek için onlarca, yüzlerce neden sıralayabiliriz.
Urfa, Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan bir kapısıdır. Dünyanın 12.000 yıllık tarihi ile en eski şehri olup, medeniyetlere ve uygarlıklara ev sahipliği yapmış eşsiz bir şehirdir. Urfa, bir tarafta tek tek dağları, diğer tarafta Karacadağ’ı kucaklarken Urfa’yı diğer tarafta bereketli Harran Ovası ile tabiat harikasıdır. Urfa, pamuğu, tarımı, hayvancılığı ve sanatı ve müziği ile turizmin yükselen yıldızıdır. URFA…
Urfa’yı görmeniz için yüzlerce sebep saymak mümkündür. Ama neresinden nasıl başlanacak. Öncelikle Urfa binlerce yıllar öncesinden insanlığa verilmiş bir medeniyet ve hoşgörü dersi şehridir.
Bu şehirde her dinden ve her mezhepten insanın yaşadığı gibi, her milletten de insan yaşar. Arabi, Kürdü, Türkmen’i, Türkü, Ermeni’si, gibi…
Tarihi dokusu ile insanı çarpan bir şehir olduğu kadar mutfağıyla da beklentilere cevap verebilen bir şehir, çiğköftesi, kebabı, peynirli kadayıfı, özel ev yemekleri hele hele Urfa’da sabah ciğer kebabı kahvaltısı yapmanın tadı…
Urfa aynı zamanda bir kültür ve ilim şehridir. Dünya’ya ilim ve fen Harran’daki dünyanın ilk üniversitesinden yayılmıştır. Buğday ilk olarak Hz. Adem’le Urfa’da üretilmiş ve dünyaya yayılmıştır. Sabır insanlığa Hz. Eyüp Peygamberle Urfa’dan bahşedilmiştir. Aşkların en büyüğü Nemrudun kızının Hz. İbrahim’e aşık olmasıyla Urfa’dan yüreklere nakşedilmiştir dedik ya bir kültür şehridir. URFA…
Urfa’ya gitmek için sebep çok sabırla okursanız bende sıralayacağım
12.000 yıllık tarihi yeniden yazdıran Unesco’ya giren Göbekli tepe
Dünyanın ilk üniversitesi olan Harran Üniversitesi
Balıklı göl
Batık şehir Halfeti
Urfa Kalesi
Hz. İbrahim Makamı ve Külliyesi
Hz. Eyüp Peygamberin yaşadığı mağara ( Makamı )
Dertlere deva şifalı su kuyusu
Hz. Şuayip Makamı
Rızvaniye Cami
Mağara Kafeleri
Urfa Nahit taş Evleri
İpekyolu’nun izlerinden Gümrükhanı
Halepli Bahçesi
Haşimiye ve Akarbaşı Çarşısı
Pezzaz Pazarı
Harran Tarihi Kübbe Evleri
Harran İmambakır Türbesi
Hayati – Herrani Hazretleri Yatırı
Siverek Takoran Vadisi
Dünyanın en büyük Barajlarından Atatürk Barajı
Halfeti Yat Gezisi
Halfeti Rum Kalesi
Birecik Kelaynak Kuşları Çiftliği
Karaali Kaplıcaları – Seyyid Muhammed Türbesi
Cabir; Efsane oyma Kaya Mağaraları
Ceylanpınar Çiftliği ve Ceylanları
Ceylanpınar Aslanbaba Türbesi
Viranşehir Eyüpnebi Türbesi
Tılfındır Tepesi
Millet Hanı
Tarihi Hanlar
Kabaltılar
İsotçu Pazarı
Her derde Derman aranılan doğal tıpın merkezi Attar Pazarı
Bakırcılar Çarşısı
Konaklar ve Sıra gece eğlenceleri
Urfa’ya gitmeniz için yeter mi bilmem ama eli de boş dönmezsiniz, Urfa’dan…
Urfa’nın fıstığı, isotu ( biberi), bakır eşyaları, elişi kumaşları ve sarı yağı gibi dünyaca hediyelikleri de bulabilirsiniz. Ne dersiniz, Urfa’ya gitmeye ah unuttum demeye bunlardan daha ötesi Urfa’da her ev sizin eviniz, her insan sizin dostluğunuzdur. İsterseniz Hacca giden dedelerinize veya Urfa’da askerlik yapmış çocuklarınıza veya kardeşlerinize sorun.
Urfa sizi ve insanlığı seviyor. Sizde sevdinizse hayda Mezopotamya’nın kalbi Urfa’ya – Edesa’ya – Ruhha’ya gidelim
Ahmet AL
0 notes
Photo
Bugün 1 Haziran Ve Bugün; 1998 Yılından Bu Yana, Ukrayna'da da Olduğu Üzere, Dünyanın Birçok Ülkesinde '#1_Haziran_Dünya_Çocuk_Bayramı', '#Dünya_Çocukları_Koruma_Günü' Veya '#Dünya_Çocuk_Günü' Adları Altında Kutlanıyor. Ha Bir de 20 Kasım da Kutlanan, Birlemiş Milletlerin 1989 Yılında Kabul Ettiği #Çocuk_Hakları_Günü Var! Bunlar Çok Güzel Ancaaak; Oysa, Kurmayları İle Birlikte M.KAMAL ATATÜRK Gibi, Bir; Uluğ, Bilge Başbuğ Önderliğinde Kurulan ve Sonsuza KadarYaşatacağımz TÜRK/İYE'miz de, 23 Nisan 1920'den Bu Yana Ve Hem de Yine Kurucu Başbuğu M.Kamal ATATÜRK Tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Kuruluşu Günü Tarihinin Hediye Edilmesi İle Yani; 99 Yıldır Bir Çocuk Bayramı; #23_Nisan_Milli_Egemenik_ve_Çocuk_Bayramı Var! AKLIMA, DÜNYADA TURAN'I KURAN YEGANE KAĞANLARIMIZDAN, CENGİZ KAĞAN'IN, MUHAMMEDİN ELÇİLERİNCE İSLAMA DAVET EDİLMESİNE KARŞILIK VERDİĞİ CEVAPLA İLGİLİ MESELE GELİYOR TAM DA BURADA... #CENGİZHAN'IN ARAP HALİFESİNE CEVABI: "Cengiz Han'ı İslam'a davet için giden Araplar ile Cengiz Han'ın otağında şöyle bir konuşma geçer : -Hanlar Hanı Cengiz Han, sizi islama davet için geldik *İslam dediğiniz nedir? -Yüce peygamberimiz Muhammed Mustafa aracılığıyla tüm insanlara tebliğ edilen dindir. *Peygamber dediğiniz nedir? -Yerlerin göklerin yaratıcısının yer yüzündeki seçilmiş temsilcisi. *Olabilir. Tengri'nin buradaki temsilcisi de benim. -Ama size bir kitap indirilmedi. Peygamberimize Kuran indirildi. *Kitabınızda ne yazıyor özetle? Araplar ihlas suresini okurlar.Cengiz Han, surenin Türkçeye çevirisini ister; -"De ki: O Allah, birdir. Allah, hiç bir şeye muhtaç değildir, her şey O'na muhtaçtır. O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey Onun dengi değildir." Bunun üzerine Cengiz Han bir kahkaha atar ve şöyle der : *Siz bunları daha yeni mi öğreniyorsunuz. Biz bunları binlerce yıldır bilir ve uygularız. Buyurun gidebilirsiniz..." Biri 1989'da, Diğeri 1998 Daha Dün Çocuklarına Devlet Bakışı İle Ciddiyet Ve Önem Atfederken Diğer Yandan 1 Asır Evvel Başlatıp Sürdüren ve Türk Çocukları İle TÜRKLERİN DÜNYA HAKİMİYETİNİ PLANLAYAN BİR DEVLET TÜRKİYE! 1.5.2019 #ZEKİYÜNCÜOĞLU ☣️ #KÖKTÜRÜGMANAS 🌀 ⤵️Devamı Yorumda ⤵️ https://www.instagram.com/p/ByLyEmfhSiRIQpHOv_rV5DiH1I6NbfqedVE9fg0/?igshid=1qlufe45u5tej
#1_haziran_dünya_çocuk_bayramı#dünya_çocukları_koruma_günü#dünya_çocuk_günü#çocuk_hakları_günü#23_nisan_milli_egemenik_ve_çocuk_bayramı#cengi̇zhan#zeki̇yüncüoğlu#köktürügmanas
0 notes
Text
Osmanlı Akıncı Bülent
-(OAKINCI70TR)-
-(GÖNÜLDOSTLARI)-
🌷💖⭐🌙💖🌍💖🌙🌙🌙💖🌎💖⭐🌙💖
💟⭐🌙💟"T.C Osmanlı Torunlar"ı💟⭐🌙💟
💖⭐🌙💖🌍💖🌙🌙🌙💖🌎💖⭐🌙💖🌷
💟🌙🌙🌙💟🌷"Osmanlılar"🌷💟🌙🌙🌙💟
Bir müjdeyi muştular, insanlık âlemine.
Bozkırdan kopup gelir yeri titreten Kayı.
Ortak olur milletin derdine elemine.…
Yüreğinde, hak aşkı, imanı zemzem suyu....
ERTUĞRUL GAZİ
Bu millet; asil, vakur yaşar bu kutlu yerde.
İlim, edep ve töre yoğruldu zuhur geldi.
Subaşı Ertuğrul Bey, korku tanımaz serde,
Onun ile bu yurda, tan attı buhur geldi.
1- OSMAN BEY
Oğuz Kağan neslidir, Kayı Türkmen boyumuz.
Söğüt ile Domaniç, ufkumuza dar geldi.
Kara Osman iledir düğünümüz, toyumuz,
Ertuğrul ocağını şeneltecek er geldi.
2- ORHAN BEY
Serhadde akın akın coşan deli kanımla.
Asya’dan, Avrupa’ya taşan yüce şanımla…
Beylikten devlet kuran, Orhan Gazi Han’ımla,
Ufkumuzu ağartan müjdeli bahar geldi…
3. MURAT HÜDAVENDİGAR
Gazi de o şehit de, bir mübarek toydayız.
Ecdadı anıyorken gönlü daha zindeyiz.
Yaşıyorken alperen, şehitlikte öndeyiz…
Hakanlar can sunarken gözümüze fer geldi.
4- YILDIRIM BEYAZIT HAN
Yücelsin kutlulansın Yüce Allah katında…
Yıldırım Beyazıt Han cihangirlik tadında…
Gönlüm saygıya durur o yiğidi yâdında...
Allah’ın rızasına sunulan bir ser geldi…
5- ÇELEBİ MEHMET HAN
Timur’dan sonra bizi, iç dış düşmanlar sarmış.
Benlik, gurur ve kinin hükmünü o er kırmış…
Bir devleti yeniden, Çelebi Mehmet kurmuş...
Töremin gözesinde yoğrulan nefer geldi…
ODUR SEVDANIN BALI
HACI BAYRAM-I VELİ
Açılır gönlümüzde, sevdanın nazlı gülü,
Ufkumuzda parlarken, Hacı Bayramı Veli...
İhlâs ve edep ile o gönüller yaparken,
Sanki dedem misali saçımı okşar eli…
6- II. MURAT HAN
Allah’tan ona ilim, ikbal ve şan sunulan…
Erliğin, insanlığın gönderinde sanılan…
Savaş meydanlarında, Murat Han’dır anılan,
Varna’dan, Kosova’dan emsalsiz zafer geldi…ONA BİR DENK OLAN HANİ
AKŞEMSEDDİN PİR’İ FANİ
Gönül gözü kapansa derya yıkamaz kirim,
Paslı gönül kapımı, engin himmetinle aç.
Kapındaki küle ben, sense yârimsin pirim...
Aklımıza ilim ver, kalbimize huzur saç.
7- FATİH SULTAN MEHMET
Karadan gemileri yürüterek almış şan…
Peygamber övgüsüne mazhar olan ulu can...
Çağ kapatıp çağ açan, Fatih Sultan Mehmet Han.
İstanbul semasına ışıl ışıl par geldi…
8. BEYAZIT (VELİ) HAN
Allah rızası için vatana adak serler…
Hakka âşık ol cana, Beyazıt Veli derler,
Velilerdir ahrette, cennetin gülü erler.
Allah’a kulluk ona zannetmeyin zor geldi…
9. YAVUZ SULTAN SELİM HAN
Kötüleri sindirip, güzelliği överek…
Selim, “Yavuz Han” oldu, kötüleri kovarak.
Mekke’yi hâkim değil, hademece severek.
Halifelik tacıyla ufkumuza nur geldi...
10- KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
Kırk altı yıl boyunca şan kattı şanımıza…
Muhteşem der Avrupa, Kanuni Han’ımıza.
Süleyman’dan sonrası dokunur kanımıza.
Onun ile ilim- fen, çağlayarak gür geldi…
11. SARI SELİM HAN (II)
Belini dokuz yerden kırmış nice zalimin.
Engindedir yüreği, Sultan Sarı Selim’in.
Heybetinden lal olup tutulması dilimin,
Hak ve huzur düşleyen bedenimden ter geldi…
12. SULTAN MURAT HAN (III.)
Cümle işi divanda paşalara danıştı…
Osmanlının ülkesi onunla pek genişti…
Murat Han’dan sonrası, sancılara inişti...
Yeniçeri aklına cilve geldi, kur geldi…
13. SULTAN MEHMET HAN (III)
Cihana hükmetse de gönlü güllere esir…
O, öyle bir sultan ki; halim, selim ve cesur.
Üçüncü Mehmet Han’da barınmazsa da kusur…
O, Han’ın zamanında bir garip asır geldi…
14. SULTAN AHMET HAN (I)
Allah aşkından başka varlığım yoktur, inan.
Diyen, Ahmet Sultanı sende hayırlarla an.
Kuyucu Murat Paşa; kimden, nasıl almış can?
Han’ın gönlüne kimin aşkı düştü kor geldi?
15. SULTAN MUSTAFA HAN (I)
Saltanat ve şatafat sevmezdi Mustafa Han.
Âlimden ve fazıldan yüz çevirmedi bir an.
İki kere Han oldu, aklını çelmedi ün…
Gönlü; hak peşindeyken, sultanlık ağır geldi…
16. SULTAN GENÇ OSMAN HAN
Nizam-ı Âlem için adaktı özge canı.
Dünya zor görür daha, Genç Osman gibi Han’ı.
Yedi kat göğe çıkmış, semayı tutmuş ünü…
Mezarına her gece nurlar indi, pir geldi…
17. SULTAN MURAT HAN (IV)
Şecaat denince akla, Sultan Murat Han gelir.
Osmanlıyı yücelten görklü bir sultan gelir…
Vatana ve millete; dirlik, düzen, şan gelir...
Karanlıktan bunalan ülkeye seher geldi.
18. SULTAN İBRAHİM HAN (I.)
Adaletle hükmeden İbrahim Han veliydi,
Dünyaya meyletmeyen sanki gülşen gülüydü.
Vatan, Millet derdiyle divaneydi, deliydi…
Bağrı yanan ümmetin can özüne kar geldi…
19. SULTAN MEHMET HAN (IV.)
O görklü hakanıma yakıştı Alplik, erlik.
Avcı Mehmet Sultanla yeniden geldi dirlik.
Milleti toplar isen aşılır cümle zorluk…
Anlaşılamayan iş bakanlara sır geldi…
20. II. SULTAN SÜLEYMAN HAN (II.)
İç ve dış çalkantılar, O Han’ı sindirmedi.
Süleyman’ın gönlünü sultanlık kandırmadı.
Dünyalık karşısında gönlünü indirmedi…
Yanaklara al renkler, gamzelere mor geldi…
21. SULTAN AHMET HAN (II.)
Nizam-ı Âlem için çekilir zahmetimiz.
Kalleş düşman içindir, kahrımız töhmetimiz.
Ecdadının izinde, ikinci Ahmet’imiz.
Yürür iken pervasız, kaçılmaz kader geldi…
22. SULTAN MUSTAFA HAN (II.)
Zevki- sefa ve rahat haramdır canımıza,
Hayır duada bulun, Mustafa Hanımıza.
Cenk havası çalmadı, düşmedi önümüze…
Mihnetsizce yorulan ömrüne heder geldi…
23. SULTAN AHMET HAN (III.)
Ecdadın hatırası ne söyler bizlere gör.
Sultan üçüncü Ahmet, saygıyla anılan er.
Devlet-i Ali Osman onunla çağladı gür…
Çeşmelerden su değil çağıl çağıl nur geldi…
24. SULTAN MAHMUT HAN (I.)
Bir hazan mevsiminde, taze bahar getirdi.
Sultan Mahmut ömrünü, hak peşinde yitirdi.
Gücü yettiği kadar gonca güller yetirdi…
Umuttaki yürekler zannederdi yar geldi…
25. SULTAN OSMAN HAN (III.)
Osman Hanın düşmanı, rüşvet, yalan ve talan.
Adalet ve erdemdir bizlere miras kalan...
Gerçek olan hak birdir, gayrisi toptan yalan…
Hatırasını andım dilimden tekbir geldi…
26. SULTAN MUSTAFA HAN (III.)
Adalet namelerle iç- dış düzeni kurmuş,
Sultan Mustafa Hanı, milletin derdi yormuş.
Orduları vurulmuş, yenilgileri görmüş.
Osmanlı ülkesine büyük bir nazar geldi.
27. SULTAN ABDÜLHAMİT HAN (I.)
Güç ile acizliğin tortusunu, O süzdü.
Pek çok isyan ve savaş Abdülhamit’i üzdü.
Vahşi Rus can özünü katliamlarla ezdi…
Amansız dertler ile taht ona mezar geldi…
28. SULTAN SELİM HAN (III.)
Sultan Selim gücünü vatan için bitirmiş.
Osmanlı ülkesine yeni işler getirmiş.
Nizamı Cedit ile orduya güç yetirmiş…
Art niyetli olana büyük bir azar geldi…
29. SULTAN MUSTAFA HAN (IV.)
Payitahtta o ara kasırgalar esmişti…
Sultan Mustafa Hana kaderi tez küsmüştü.
Yeniçeri azıtmış asil millet susmuştu…
Devlete isyan ile memlekete şer geldi…
30. SULTAN MAHMUT HAN (II.)
Sultan Mahmut emriyle cümle nadan ezildi.
Bozulan devlet işi baştanbaşa düzeldi...
Lakin geri sayımın çatırtısı sezildi…
Altın, gümüş azaldı, meydana bakır geldi.
31. SULTAN ABDÜLMECİT HAN
0 notes