#Çarşamba oteli
Explore tagged Tumblr posts
Text
Nilüfer'de temizlik seferberliği
https://pazaryerigundem.com/haber/186854/niluferde-temizlik-seferberligi/
Nilüfer'de temizlik seferberliği
Nilüfer Belediyesi, rutin temizlik çalışmalarının yanı sıra, her gün iki mahallede ayrıca kapsamlı bir temizlik çalışması başlattı. Nilüfer Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri bu kapsamda yoğun bir çalışma içinde.
BURSA (İGFA) – Nilüfer’in daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanılabilir bir şehir olması amacıyla yapılan çalışmada kapsamında 26 Ekim tarihine kadar 38 mahallede mevki temizliği yapacak.
Ataevler ve Çamlıca Mahallelerinde 24 Ağustos Cumartesi günü başlayan çalışmalar Barış ve Konak mahallelerinde devam etti. Mevkiciler; kamyon, kepçe, kamyon, konteynır yıkama makinesi, çöp ve süpürge aracıyla mahallelerde hummalı bir çalışma gerçekleştirdi. Ekipler, cadde ve sokaklarda yer alan çöp konteynerlerini de iş makinaları ile boşaltılıp ardından dezenfekte etti. Mahalle aralarında atıl durumda olan kullanılmayan eşya atıklarını da bir bir toplayan ekipler, iş makinaları aracılığıyla istenmeyen görüntüleri ortadan kaldırdı. Çalışma kapsamında ayrıca süpürge aracıyla asfalt temizliği ve kaldırım üstü yabani ot temizliği de yapıldı.
Çalışmalar merkezi mahalleler ve Fadıllı, Gölyazı ve Akçalar gibi diğer kırsal mahallelerde de her hafta çarşamba ve cumartesi günleri devam edecek. Böylece, temizlik çalışmaları kapsamına alınan mahalleler, iki ayda bir ekipler tarafından detaylı bir şekilde temizlenmiş olacak.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Volkswagen Haberleri
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/volkswagen-haberleri.html
Volkswagen Haberleri
Volkswagen Haberleri
Volkswagen Haberleri Cornell Hukuk Fakültesi’nde Myron C. Taylor İş Hukuku Mezunu Profesörü Charles Whitehead, “Bu, sorumlu bir küresel şirketin yapması gereken türden bir şey değil,” dedi …
Volkswagen gerçekten de elektrikli araçlara yoğun bir şekilde yatırım yapıyor. Ancak kafa karışıklığı isim değişikliği, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun incelemesine veya şakayla yanıltıldığını düşünen yatırımcıların dava açmasına neden olabilir. Menkul Kıymetler Borsası Yasası, şirketlerin yatırımcılara yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmasını yasaklıyor … Volkswagen’in daha çevre dostu olarak konumlandırdığı bir işletmenin statüsünden alıntı yapmak, özellikle 2015 dizel emisyon skandalı ışığında yatırımcıları rahatsız edebilir. arkasına koymaya çalışıyorum.
Reklam ( Wolkswagen Haberleri )
Twitter Hesap Nasıl Silinir?
Google Chrome Otomatik Doldurma Düzenlemek
instagram otomatik oynatma nasıl kapatılır?
İPhone Mail Adresi Ekleme Nasıl Yapılır?
Snapchat Hesabı Nasıl Silinir?
Whitehead, “SEC soruşturacak mı? Elbette arayacaklar,” dedi. “Yeterince tanıtıldı ve insanlar bununla ilgileniyor ve şirketlerin bunu yapıp yapmaması konusunda sorunlar var, eminim [SEC] bir telefon görüşmesi yapacak.” Volkswagen’in genel merkezinden bir temsilci, Çarşamba günü öğleden sonra SEC tarafından şirketle temasa geçilmediğini söyledi. Ajans konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti.
SEC’in büyük şirketlerle ilgili arsız açıklamalara karşı önlem alması emsali var. Tesla CEO’su Elon Musk, 2018 yılında , ajansın 420 $ ‘lık bir hisse başına şirketi özel hale getirmek için fon sağlama konusundaki tweetini söylemesinin ardından SEC’e 20 milyon $’ lık bir anlaşma yaptı – yabani ot hakkında bariz bir şaka – yatırımcıları yanlış yönlendirdi …
sözde isim değişikliğini açıklayan açıklamanın 1 Nisan Şakası Günü’ne atıfta bulunmamasına yardımcı olmadı – ve tatilden iki gün önce indi … Volkswagen’in hisse senedi, çöküş haberlerinin ardından Çarşamba günü yaklaşık% 4 düştü. Ve bu şaka değil. Whitehead, SEC’in nihayetinde yatırımcılar için bir isim değişikliği materyali düşüneceğini düşünmüyor, ancak “Bunların hepsi gri alanlar, bu yüzden sorumlu bir şirket bu yoldan gitmiyor …” Ancak Altı yılın en yüksek seviyesine yakın bazı VW hisseleriyle, bir Bloomberg köşe yazarı bu bölüme ” kötü şakaların bile milyarlarca dolar piyasa değeri ekleyip çıkarabildiği meme-stok çağında yaşadığımızı ” hatırlatıyor . Ayrıca buna “Elon olmanın” ne kadar zor olduğu konusunda bir ders diyorlar.
“Büyüleyici genç Redditorları özgün bir şekilde başarmak kolay bir hareket değil …”Gezegenin en zengin insanlarından biri olmasına rağmen, Musk’ın karşı kültür anlayışı ve alçakgönüllü saygısızlığı onu Redditors için bir kahraman yaptı. Tesla, yükselen hisse fiyatını milyarlarca doları ucuz fonlamayla artırmak için silahlandırdı. Bu para yeni fabrikalar ve ürünler için ödeme yapıyor ve yerleşik otomobil üreticileri için bir tehdit oluşturuyor. VW, yatırımlarını ürettiği nakit ile finanse etmelidir. Bu yılki kabarıklıktan sonra bile hisse fiyatı, kazancının 10 katından daha az. VW biraz “daha havalı” olmaya çalışmasaydı bu kendi kendini mahvederdi.
Ayrıca oyunda çifte standart var. Volkswagen Haberleri Tesla tuhaf olurken VW’nin güvenilir olmasını bekliyoruz. Gerçekten de Musk, başkalarının yapamayacağı şeylerden sıyrılıyor. Yıllar boyunca Tesla, henüz tamamen kendi kendine gidemeyen “Tam Kendi Kendine Sürüş” adlı bir otopilot sistemi pazarladı – bunu ne zaman yapabileceğine dair zaman çizelgesi her zaman köşede gibi görünüyor …
0 notes
Text
#NeOkudum? / Nisan 2024
Benim adım Seray. Yılın başından beri çeşitli sancılar çekiyorum. Bu çeşitli sancıların bazılarında bunun yaratım sancısı olup olmadığını sorguluyorum ve erkek arkadaşımdan “Bir şeyler yazmayı denesene” gibi cümleler duyuyorum. Buna mutlu da oluyorum çünkü yazarak yaratma eylemini severim. Hayattaki 29 yılımın çok ufacık kısımlarında da yazmışlığım vardır. Fakat bunu düzenli olarak yapmanın hayalini hiç kurmadım. Ta ki geçen haftaya kadar.
Geçen Çarşamba, çok sevdiğim yazar Mahir Ünsal Eriş şehrimde imza gününe geldi. Bir yandan soru – cevap, muhabbet de eşlik etti güne. Orada 90 haftadır (sayıdan emin değilim, şimdi tekrar araştırmaya da yeltenmedim doğrusu fakat kabaca büyük bir sayı olduğu konusunda herkes hemfikirdir) Kafa Dergi'de (ya da Ot muydu, orayı da tam dinlememişim) hiçbir hafta aksatmadan yazdığını söyledi. O güne dek hep yazarak yaratmak konusunda – en azından kurgu metinler için – sevdiğim yazarların özel bir yeteneğe sahip oldukları için o kadar iyi yazdıklarını düşünürdüm. Mahir Ünsal Eriş de en sevdiğim öykücülerden biri, tarzına hayranım. O da bu gruba dahildi. Elbette kişide yetenek olmalı fakat o gün ondan bu hiç aksatmadan yazmayı sürdürdüğünü duyduğumda, yaratıcılık konusunda istikrarın ne kadar önemli olduğunu da hatırladım. Elbette hala “Düzenli yazarsam hayran olduğum bütün o yazarlar gibi olabilirim” gibi bir iddiaya sahip değilim; fakat düzenli yazma eyleminin bana keyif vereceğini ve hem kişisel hem mesleki hayatımda beni geliştireceğini tahmin ediyorum.
Bu nedenle buradayım. Geçen hafta, ilk yazım için kağıt kalemin/bilgisayarın başına (henüz ne yazacağıma karar vermediğimden bu kısmı belirsizdi) bu Pazar oturmaya karar vermiştim. Bu sabah uyandım ve “Ne yazacağım?” kaygıları başladı. Zihnim bomboştu ama bir şeyler de bulurdum, öyle hissediyordum. Bu noktada da başka bir esin kaynağı imdadıma yetişti. Canım arkadaşım Çağnur, geçen ay okuduğu kitaplar hakkındaki yorumlarını instagram hikayelerinde kendine has biçimde paylaşmıştı. O kendine has biçimi çok hoşuma gittiğinden bunu sürdürmesini rica etmiştim. Bu ayki de çok tatlı bir tesadüf olarak bugüne denk geldi. Bir süre yorumları üzerine düşündükten sonra “Neden ben de her ayın son Pazarı o ay okuduklarımı yorumlamayayım ki?” diye düşündüm. Bu Pazar da bu ayın son pazarı. Bu bir yandan hile yapmak, kolaya kaçmak gibi geliyor ama diğer yandan hep zordan başlamak gereklidir gibi bir kuralı dayatmaya çalışan içsel sesime meydan okuyabildiğim için mutluyum. İnsan bazen kolaya kaçabilir, bunda bir sorun yoktur.
Yazmaya başlama hikayem böyle. İstikrarı sürdürebilmeyi ve bana iyi gelmesini umuyorum.
Hazırım ve başlıyorum. İlk yazım olduğu için kendime sayfa/kelime sınırı koymadım. Dolayısıyla çok uzun olabilir. İleride az sözle çok şey anlatma yeteneğimi geliştirmek amacıyla sınırlar koyarak kendimi mücadeleye davet etmek planlarım arasında.
Bu ay çok bereketliydi okuduğum kitaplar açısından. Kronolojik olarak Anna Karenina, Halüsinasyon, Asılacak Kadın, Olduğu Kadar Güzeldik ve Yaban Ördeği okudum/dinledim. Bu ayın böyle bir önemi de var, ilk kez sesli kitap dinlemeye başlamasam da ilk kez bunu sürdürüp kitapları bitirebildim. Kitabı okumak yerine dinlemenin zihnimde çeşitli çağrışımları var, bu belki başka bir yazının konusu bile olabilir. Okuduklarımı sayarken kronolojik sıraya uydum fakat beni en çok heyecanlandırandan en az heyecanlandırana göre bir sıra izleyeceğim anlatırken.
Anna Karenina / Tolstoy
Geçen yıl ilk kez dahil olduğum Bizim Büyük Challengeımız okuma grubunun listesinde “Tolstoy’a ait bir kitap” maddesi vardı. Ben de sırf bu maddenin üstünü çizmek amacıyla, fazlaca düşünmeden arkadaşımın kütüphanesinde gördüğüm “Hacı Murat”ı ödünç alıp okumuştum. Ama keşke yapmasaydım, hayatımda en az beğendiğim kitaplar sıralamasında önemli bir konuma sahip ne yazık ki. Böyle bir riskin olduğunu bile düşünmemiştim, sonuçta Tolstoy. Ve kitapla ilgili eleştirilerimi Goodreads grubumuzda da yazmıştım. Yöneticilerden biri ise çok güçlü olduğunu okurken bile hissedebildiğim bir heyecanla Anna Karenina överek beni fırsat bulursam okumaya ikna etmişti. Geçen Eylül’de Anna Karenina’yı satın aldım fakat bu yıl Şubat’a kadar başlama fırsatı bulamadım. Şubat’ta başladığım kitap ancak Nisan’da bitebildi, çünkü bin kusür sayfa. Fakat isterse on bin kusür sayfa olsun, yine okur muydum, kesinlikle okurdum. Öncelikle, İnsan Neyle Yaşar veya Hacı Murat’ı yazan Tolstoy ile Anna Karenina’yı yazan Tolstoy’un aynı kişi olmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Sonralıkla, bir kitabı okurken elbette olayları, kişileri, film sahnesiymiş gibi zihnimizde hayal ederiz. Fakat bunu her sayfada yapamayabiliriz; betimlemeler yeterli gelmeyebilir, yazar olayları kurgularken minik hatalar yapmış olabilir ve bu durum buna engel olabilir, hayal edebilmemiz için bize yeterince veri vermemiş olabilir, bir şekilde bizi sıkabilir ve daha pek çok başka neden… Fakat Anna Karenina’nın her bir satırı tam olarak bunun aksini kanıtlamak için yazılmış gibi. Temel karakterler dışında pek çok yan karakter var fakat hiçbiri için “gereksiz” yakıştırması yapılamaz. Aynı şekilde hiçbir olay “Bunu neden okudum ki şimdi?” sorusunu sormanız için hareketlendirmez sizi. Tüm bunların yanında, her bir karakterin içsel süreçlerini de bir akıl sağlığı uzmanı edasıyla harika şekilde anlatmıştır Tolstoy. Üstelik tıpkı bir uzman edasıyla herkes Anna’yı yargılarken, onun bir kez bile yargıladığını okumazsınız. Halbuki ne kadar kolay; Tolstoy bir erkek, kocasını aldatan bir kadın, o dönemde (her dönemde?) erkekler bu konuda bir ayrıcalığa sahipmişler gibi görünür fakat kadınlar aldatıyorsa kesin olarak ahlaksızdırlar. Üstelik önceki Tolstoy okuma deneyimlerim bana onun muhafazakar bir tarafı olduğu izlenimini de vermişti. Dolayısıyla şaşırdığım, fakat aşırı beğendiğim yönlerinden biri de buydu kitabın. Gönlüm ister ki her yıl tekrar tekrar okuyayım, her seferinde yeni şeyler bulayım, daha çok hayran olayım – ki sıkılacağımı hiç sanmıyorum tekrarladıkça – fakat kitabın hacmi beni bir süre bundan alıkoyacak gibi görünüyor. Fakat zihnimde kapladığı hacim ve beni etkisi altında bırakma düzeyi hiç azalmadan sürüp gidecek.
Goodreads’te Anna Karenina için yazılan yorumları okurken, Orhan Pamuk’un kitap hakkında şunları dediğini öğrendim (buraya eklemesem eksik hissederdim, dünyanın en haklı cümleleri zira):
“Okuduğum en mükemmel, en kusursuz, en derin ve en zengin roman. Tolstoy’un her şeyi gören, herkesin hakkını veren, hiçbir ışığı, hareketi, ruhsal dalgalanmayı, şüpheyi, gölgeyi kaçırmayan, inanılmayacak kadar dikkatli, açık, kesin ve zekice bakışı, bu romanın sayfalarını çevirdikçe okura, ‘evet, hayat böyle bir şey!’ dedirten kitap. Yarıştan önceki bir atın diriliğini, mutsuz bir bürokratın yavaş yavaş düştüğü yalnızlığı, bir kadın kahramanının üst dudağını, bir büyük ailedeki dalgalanmaları, hep birlikte yaşanan hayatlar içinde tek tek insanların inanılmaz ve hayattan da gerçek kişisel özelliklerini Tolstoy mucizeye varan bir edebi yetenek, hoşgörü ve sanatla önümüze seriverir. Roman sanatı konusunda eğitim için okunacak, defalarca okunacak ilk roman Anna Karenina’dır.”
2. Asılacak Kadın / Pınar Kür
Asılacak Kadın, birinciliği Anna Karenina’ya – burun farkı diyemesek de – çok ufak bir farkla kaptırdı. Anna Karenina için hazırlıklıydım, neyle karşılaşacağım hakkında az biraz fikrim vardı fakat Asılacak Kadın beni şaşırttı. Tüm şaşırmalarım böyle olsun. Bu kitabı okumayı bir süredir istesem de satın almadım. Storytel reklamlarının beni etkilediği günlerden birinde, deneme süresinde rastgele biçimde (aşırı rastgele değil elbette ama üzerinde çok da düşünmeden) bunu dinlemeyi seçtim. Bu noktada sesli kitap dinlemeye zirvede başladığımı da söyleyebiliriz bence çünkü seslendiren Tilbe Saran ve kendisi menemen tarifi bile okusa duygudan duyguya sürükleniriz (buna benzer bir cümleyi Harun Tekin, Şebnem Ferah için kurmuştu; ondan alarak kullandım). Okuduğumuzda da duygudan duyguya sürüklenme ihtimalimiz hayli yüksek olan bu kitap için çok heyecanlanmayayım da napayım. Anlatması oldukça zor bir konuyu böyle güzel anlatabildiği için Pınar Kür’e en yoğun duygularımı ve saygılarımı gönderirim.
Bu kitabın hoşuma giden taraflarından biri de her bölüm başka bir kişinin ağzından yazılmışken bu karakterlerin her birinin karşınızda kanlı canlı durduğunu hissettirmesi. Tiyatroda, canlandırılacak karaktere hazırlık süreci başlı başına bir iştir ve oyuna hazırlığın toplam süresi içinde önemli bir kısmı buna ayrılır. Eskiden bunu aklıma getirmezdim fakat şimdi düşünmeden duramıyorum: bir oyuncu bir karaktere hazırlanırken böyle emek veriyorsa, o karakterleri hazırlayan yazar nasıl emek veriyordur. Asılacak Kadın’ın her biri farklı karakterin ağzından ve harika şekilde yazılmış bu bölümlerini okuyunca Pınar Kür’e hayran olmayayım da napayım.
Son olarak, bu kitabın bir dönem yasaklanmasına çalışıldığını kapanışta öğrendim. Pınar Kür’ün savunmasını okudu Tilbe Saran. Yasaklanmaya çalışılmış bir kitaptan etkilenmemem söz konusu bile değil elbette. Bir kitabı değerlendirirken başına böyle şeyler gelip gelmediğini de göz önünde bulundurmama neden olan bu coğrafyada yaşadığım için kendimi nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyorum.
3. Olduğu Kadar Güzeldik / Mahir Ünsal Eriş
Üçüncü sırada, İletişim Yayınları baskısına sahip olan herkesi kıskandığım Olduğu Kadar Güzeldik var. (Gözüme bana verdiği ilhamı düşününce şimdi Mahir Ünsal Eriş’in kitabı hakkında yazmanın duygusallığı kaçtı aniden.). Öykülerinden hep aynı tadı alıyorum. Bu tadı anlatmak için Olduğu Kadar Güzeldik’e Sait Faik Hikaye Ödülü’nü verirken Doğan Hızlan’ın kurduğu cümleleri alıntılayacağım: “Gündelik yaşamın içindeki sıradan insanın zayıflıklarını ve güçlü yanlarını gerçekçi ve vicdanlı bir dille anlatmada ki ustalığı nedeniyle bu ödül verilmiştir.”
Lisans yıllarımda Memleketimden İnsan Manzaraları’nı okumuştum. O zamana kadar okuduğum sınırlı sayıda kitap, bana bir karakterin bir kitapta bulunması için başına bir şeyler gelmesi gerektiğini (veya birtakım özel özelliklere sahip olması gerektiğini) düşündürmüştü hep. Memleketimden İnsan Manzaraları’nda ise sıradan insanları okumuş ve çok şaşırmıştım. Mahir Ünsal’ın okuduğum tüm öykülerindeki bu sıradan insanlar; bu sıradan insanların yaşadıkları, düşündükleri ve hissettiklerinin aktarılış biçimi beni çok duygulandırıyor. Bu bir yarış değil elbette ama Olduğu Kadar Güzeldik’in burada üçüncü sırada yer alması tamamen Anna Karenina ve Asılacak Kadın’la aynı ay içinde okumuş olmamdan kaynaklanan bir talihsizlik. Tarzını, düşüncelerini, yazım biçimini çok sevdiğim Mahir Ünsal’la aynı ortamda bulunabildiğim, onu dinleyebildiğim için çok şanslı hissediyorum. Bütün bunları yapamasaydım bile onun yazdığı herhangi bir şeyi okuyabildiğim için çok şanslı hissediyorum. Kitabın adı bile çok tatlı, çok az kitap adı bana bu sıradanlığın rahatlatmasını hissettirebilmiştir.
4. Yaban Ördeği / Henrik Ibsen
2017’den beri Norveç kültürüne ait eserlere hafif bir merakım var. Sebebi sadece bir Norveç dizisini ve dizideki bir oyuncuyu çok beğenmem. Çok komik… Ibsen de oradaki klasiklerden sayılan bir yazar. Tiyatroyla da ilgilenmeye başlayınca radarıma almıştım Yaban Ördeği’ni. Storytel’de görünce dinlemeye karar verdim. Yaşım yetmediği için hiç radyo tiyatrosu dinleyemedim ama bu eksiğim bu sayede kapanmış oldu. Fakat seslendirmelerin çok azını beğendim. Biraz yapay geldi. Seslendirenlerin oyuncu olup olmadığını araştırmadım, belki bu eleştirim gereksiz yere olabilir zira tiyatrocu değillerse böyle bir beklenti içinde olmam haksızlıktır bence. Onun dışında genel olarak metni beğendim. Sonunun tahmin edilebilir olması canımı sıkmadı, yazıldığı dönem şartlarında işler böyle yürüyordur diye tahmin ediyorum. Ayrıca zaten esas mesele sonu değildi, sembolik anlatımla yazılmış olduğu için; bunun üzerine düşünmeyi daha değerli buluyorum. Yakın zamanda İstanbul’da Tiyatro Pera’nın sahnelediğini öğrendim. Onlardan ya da değil, bir gün oyununu da izleyebilmeyi dilerim.
5. Halüsinasyon / Alain Kentigerna
Geldik bu liste içinde hiç tarzım olmayan tek kitaba. Arkadaşım Görkem, rüyasında bana kitap verdiğini gördüğü için gerçek hayatta da bana bir kitap hediye etmeye karar vermiş ve psikolog olduğum için de bu kitabı seçmiş. Gerilim ve polisiye sevmediğimi söyleyemem, çok okuduğum bir tarz olmasa da arada denk gelip beğendiğim kitaplar var ama bu kesinlikle onlardan biri değil. Okurken daha ilk sayfalarda “Böyle fikirlere ne kadar kolay vardı, elinde çok az bilgi var ama katilin psikolojik özelliklerine dair çıkarımları oluverdi hemen” diye düşünerek rahatsız olduğumu hatırlıyorum. Hızlı okudum, bu nedenle senaryoyu eleştirebileceğim verileri atlamış olma riskimden dolayı susuyorum; ama senaryoda hatalar olabileceğine dair şüphelerim var ve bütün bu hızlı okumama rağmen yazım hatalarını hiç kaçırmadım çünkü alabildiğine hata vardı. Çevirmeni eleştirmek ihtiyacı duyup araştırdığımdaysa kitabın aslında Türkçe olduğunu, kapakta adı yazan yazarın aslında Türk birinin mahlası gibi bir şey olduğunu öğrendim. Ne gerek var? Polisiye gerilimden başka bir şey okumayan ve bu yazarın da birkaç kitabını okuyan bir arkadaşım, okuduğu kitapları çok beğendiğini söyledi. Çok yüksek ihtimalle ikimizin bir kitabı beğenme kriterleri çok farklı, ama yine de onlar arasından birine şans verebilirim gibi görünüyor ileride – buna olan öfkem bittiğinde. Ayrıca umarım, psikolojik gerilim yazmadan önce psikolojik rahatsızlıklarla ilgili sağlam bir araştırma yapması ve doğru bilgilere sahip olması gerektiğini de yazara onu seven bir insan söyler.
Mayıs’ta da yeterince heyecanlanabileceğim kitaplar okuyabilmeyi ve elbet bunun hakkında yazabilmeyi diliyorum.
1 note
·
View note
Text
Seyahat Öneri ve Tavsiyeleri 2023 (5 Önemli Bilgi)
Doğru bir planlama ile nasıl uyguna seyahat edilir sorusunun yanıtını sizler için hazırladık. Bu rehberimizde seyahat öneri ve tavsiyeleri yer almaktadır.
Seyahat Önerileri
1. Uçak bileti almak için en iyi zaman çarşamba sabahı 00:01
Yani salı gecesi bittikten bir dakika sonra. Neden mi? Bu istatiksel bir gerçektir. Pazartesi sendromu dediğimiz bunalım aslında Salı gününde de devam ediyor ve insanlar tatil planlarını daha çok bu günlerde iş saatlerinde yapıyor. Bunu da okuyabilirsiniz: Antalya Tatil Köyleri Havayolu şirketleri bu bilgilere sahip olduğundan bilet fiyatlarında indirim yapmak için bu günlerin geçmesini bekliyor. Yani pazartesi ve Salı günleri bilet almaktan kaçınmak gerek. Salı bitip herkes ertesi gün için uykuya daldığında bilet fiyatları da düşmeye başlıyor. Aynı masallardaki perinin sihirli değneği gibi şirketler indirim değneklerini biletlere değdirmeye başlıyor. Zira bu saatler internette sörf yapanların sayısının iyice azaldığı zamanlardır. Yine istatistiksel olarak bilet fiyatlarında çok erken ve çok geç saatlerde indirime gidiliyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bir husus var, o da sizin nerede olduğunuz değil, bilet fiyatlarını belirleyen hava şirketinin nerede olduğudur. Bilet rezervasyon saatlerinizi bu bilgiye göre ayarlayın. 2. Otel rezervasyonu için en iyi zaman pazar öğleden sonra
Neden mi? Çünkü otellerde oda fiyatlarını belirleyen müdürün hafta sonu tatili pazar öğleden sonra başlıyor. Oda fiyatlarını belirlemek de geçici bir süre için, telefonlara bakan ön büro görevlisine kalıyor. Görevli bu durumda odayı boş bırakmaktansa biraz daha uygun bir fiyata vermeyi tercih ediyor. Dolayısıyla indirimli bir konaklama için kalmak istediğiniz oteli pazar öğleden sonra arayın ve ön büroyla sıkı bir pazarlık yapıp odanızı ayırtın. İlginizi Çekebilir: Katar Doha Gezilecek Yerler
Seyahat Tavsiyeleri
3. ‘Driveaway Deals’
Amerika’daysanız ve araç kiralamak istiyorsanız ‘driveaway deals’ yani ‘al götür’ promosyonlarına özellikle dikkat edin. Birçok araç kiralama şirketi tarafından yapılan bu uygulamanın mantığı şu: Diyelim bir araç kiralama şirketi araçlarını Washington’da kiraya veriyor. Aracı kiralayan kişi arabayla Florida’ya kadar gidiyor. Aracı Florida’da bırakıp uçağına atlayarak diğer destinasyonuna geçiyor. Bu aracın araç sıkıntısı, ekstra ihtiyaç gibi nedenlerle Florida’dan herhangi bir eyalete ulaştırılması ya da Washington’a geri götürülmesi gerekebiliyor. Bu durumda bunun için ayrıca bir masraf yapmak istemeyen araç kiralama şirketleri de bu işi, aracı istedikleri yöne gitmek için kiralayacak kişilerle çok uygun fiyata anlaşarak hallediyor. Bu şekilde günlüğü 5-6 dolara araba kiralamak mümkün olabiliyor. Türkiye'de ise bu durum şirketten şirkete değiştiğini söyleyebilirim. 4. Karavan kiralayın
Benzin fiyatları yüksek olsa da karavanla çıkacağınız bir seyahat otel, araç kiralama masraflarının olmamasını, yemek masraflarının da azalmasını sağlıyor. Kalabalık bir aile yahut arkadaş grubuysanız karavan sizin için ideal. Yola çıkmadan önce karavanla biraz alıştırma yapmanız yararınıza olacaktır zira karavan kullanmak otomobil kullanmaktan oldukça farklıdır. 5. Lüks restoranlar yerine sokak satıcıları
Bir ülkeyi ya da bir kenti tanımanın bir yolu caddelerini arşınlamaksa bir yolu da mutfağını tanımak. Ancak bunun için cüzdanınızı boşaltmak yahut kredi kartı limitlerinizi aşmak zorunda değilsiniz. Sokak satıcıları kentin mutfak kültürünü tanımanıza olanak veriyor. Tabii nerede ne yiyeceğinizi bilirseniz. Doğru seçimleri yaptığınız takdirde yiyecek satan seyyar satıcıların o küçük arabalarında yarattıkları büyüye inanamayacaksınız. Daha fazlası için Gidilcek Yerler sayfamızı takip etmeyi unutmayın! Read the full article
0 notes
Text
Bir Askerin Anıları 12...Kurtuluş Şavaşı Günlerinde Eşkiya Peşinde, ve Evlilik.
Bir Askerin Anıları 12…Kurtuluş Şavaşı Günlerinde Eşkiya Peşinde, ve Evlilik.
8 Ekimde Samsun’a gidip 12 Ekim’de döndüm. 18 Ekim 1919 gecesi Fatsa’ya gitmem emredildi. Sahile gittik, iki gün motor bekledik. Geceleri çok üşüdük ve nihayet emir gelmeden birliği alıp Çarşamba’ya geldim. 20 Ekim1919 da Terme, Ünye yoluyla Fatsa’ya geldik. Çok hastaydım. Vali Hamit Bey okulu kendine karargah yapmıştı. Kendimi takdim ettiğim zaman “Tümende sen başka subay yok muydu ki seni…
View On WordPress
#alay#Alay komutanı#Albay Rasim#Asi Yozgat hanı#Çankırı#Çarşamba#Çarşamba oteli#Öğretmen Abdurrahman abdi#Ünye#Üsteğmen Emin#Üsteğmen Mustafa Uykucu#Bahr-ı Cedit vapuru#bölük#büyük millet meclisi#dağ başını duman almış#FAtsa#Görele&039;li Hüseyin Avni bey#Giresun#hacı Kamil efendi#Kenfiri#Muhsine abla#onbaşı#Samsun#tabur#talim#Terme#Vehbi Aytimur#yüzbaşı#Yüzbaşı Hadik#Yüzbaşı Hamit bey
0 notes
Text
Yemyeşil bi yoldan masmavi gökyüzüne giderken kuş sesleri, esen yelin getirdiği ot kokuları eşlik etti bize bugün. Ne güzeldi, yol hiç bitmeseydi... #çarşamba
6 notes
·
View notes
Text
EMPERYAL OTELİ
Ben hiç böylesini görmemiştim
Vurdun kanıma girdin itirazım var
Sımsıcak bir merhaba diyecektim
Başımı usulca dizine koyacaktım
Dört gün dört gece susacaktım
Yağmur sönecekti yanacaktı
Sameland seferden dönecekti
Duvardaki saat duracaktı
Kalbim kendiliğinden duracaktı
Ben hiç böylesini görmemiştim
Vurdun kanıma girdin itirazım var
Emperyal Oteli'nde bu sonbahar
Bu camların nokta nokta hüznü
Bu bizim berhava olmuşluğumuz
Bir nokta bir hat kalmışlığımız
Bu rezil bu çarşamba günü
İntihar etmiş kötümser yapraklar
Öksürüklü aksırıklı bu takvim
Ben hiç böylesini görmemiştim
Vurdun kanıma girdin itirazım var
Sesleri liman sislerinde boğulur
Gemiler yorgun ve uykuludur
Sabahtır saat beş buçuktur
Sen kollarımın arasındasın
Onlar gibi değilsin sen başkasın
Bu senin gözlerin gibisi yoktur
Adamın rüyasına rüyasına sokulur
Aklının içinde siyah bir vapur
Kıvranır insaf nedir bilmez
Otelin penceresinde duracaktın
Şehri karanlıkta görecektin
Karanlıkta yağmuru görecektin
Saçların ıslanacak ıslanacaktı
Kış geceleri gibi uzun uzun
Tek damla gözyaşı dökmeksizin
Maria Dolores ağlayacaktı
İstanbul'u yağmur tutacaktı
Bütün bir gün iş arayacaktım
Sana bir türkü getirecektim
Kulaklarımız çınlayacaktı
Emperyal Oteli'nin resmini çektim
Akşam saçaklarından damlıyordu
Kapısında durmanı söylemiştim
Yüzün zambaklara benziyordu
Cumhuriyet Bahçesi'nde insanlar geziyordu
Tepebaşı'ndaki küçük Yahudiler
Asmalımescit'teki rum kemancı
Böyle rüzgarsız kalmışlığımız
Bu bizim iç çektiğimiz sancı
El ele tutuşmuş geziyordu
Gazeteler cinayeti yazıyordu
Haliç'e bir avuç kan dökülmüştü
Emperyal Oteli'nde üç gece kaldık
Fazlasına paramız yetmiyordu
Gözlerin gözlerimden gitmiyordu
Dördüncü gece sokakta kaldık
Karanlık bir türlü bitmiyordu
Sirkeci Garı'nda sabahladık
Bilen bilmeyen bizi ayıpladı
Halbu ki kimlere kimlere başvurmadık
Hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
Hiç kimse elimizden tutmuyordu
Ben hiç böylesini görmemiştim
Vurdun kanıma girdin kabulümsün
Emperyal Oteli
*Atilla İlhan
28 notes
·
View notes
Text
Onlar ki carsamı soru bayramını 6700 yıldır
73. Fermanla yüz yüze kaldıklarında bile kutladı
Egerki bir ezidi komşunuz yoldasınız varsa gidin onlara şükranlarımızı bildirin dünyanın en eski bir bayramidir. Her yıl nişanın 15 de çarsama sor Bayramı kutlanır. Onlar 6700 yıldır atalarımızın. Baharı karşılama bayramını kutluyor dikat edin Nisan 15 sonra tüm doğada yaşam yenilenir canlanır toprağın kahveringi tüm tonlarını yerini bereket semboluyen yeşile bırakır toprakta ekili bugda taneleri bu ayda filizlenir küçük bir yeşil ot ile toprak anada onu doğuruyor işte.
Kıtlık zamanlarında ezidi inancindaki insanlar güneşe her sabah yüzünü döner dualar eder zerdeşte kal yardımı dilenir Melike tavusa adaklar adanır bu kadar eski bir gelenetir bazı kültürel varlıklar tarihtir mirastır
Sadece ezidileri degil bütün Kürdistan'ın bayramıdır çarsama sor
Hamu Gele Ezidixan
Çarşamba sor pirozbe
Bumbarık brano
Bedirxan Botanll 2020
5 notes
·
View notes
Photo
https://i.hizliresim.com/Rr4ZPa.gifKarşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle yetinmiyorsunuz, hiç düşünmeden, hiç kuşkuya kapılmadan, hatta ayrımına varmadan alıyor ve veriyorsunuz; tehlikeye gülerek, kendinizi unutarak bakıyorsunuz; takatten kesilen bir akıl ve yoğunlaşan bir canla ilerliyorsunuz, ilerliyorsunuz...
Lou Salome
╚►Sözler Gif Linki:
Lou Salome Sözleri: (1861-1937) Denizi seviyorsan dalgalarıda seveceksin. Lou Salome Bir görüntüydü yalnızca, bir resim, bir düş, bir hiçti. Lou Salome Hayatta her şeyin bir bedeli var, en fazla da mutluluğun. Lou Salome Ben yoksunluktan, karanlıktan ışığa gelir gibi geldim sana. Lou Salome Acınası biri olarak yaşamak ölüm gibi bir şey, öyle değil mi? Lou Salome Ve siz, bir kadın, kendinizi gönüllü olarak teslim ediyorsunuz. Lou Salome Geçmişi düşündüğümde ben de hep hoş şeyler hatırlamıyorum. Lou Salome Bir başka insanın tam olarak ne dilediğini hiçbirimiz bilemeyiz. Lou Salome Sevgi değildi; daha yoğun, daha dürtüsel, daha tekinsiz bir şeydi. Lou Salome İnsan kendi korkusundan daha güçlü davranabilir ve onu yenebilir. Lou Salome Bir kere en değer verdiğimiz şeyi açıkça savunmaya ihtiyacımız var. Lou Salome Paramparça olsam dahi yenik düşmeye büyük bir tutkuyla hazırdım. Lou Salome Hırstan uzak olma ve ikna yeteneği önemli erdemlerdendi kuşkusuz. Lou Salome Dünya sana hediyye sunmaz, inan bana. Bir yaşam istiyorsan, çal onu. Lou Salome Erkekler mi, öff! Kaçasım geliyor. Niçin onların istediği her şeyi yapasın ki? Lou Salome Ve geçmişime bakmaktan tepeden tırnağa gelirmiş, yazıyorum da yazıyorum? Lou Salome İki aşık için önemli olan her zaman dünyaya değil, birbirlerine nasıl baktıklarıdır. Lou Salome Uzun vadede hiçbir erkeği, bize hükmeden bir erkeği sevdiğimiz kadar sevemeyiz. Lou Salome Bu dünyada bizi özgürlüğe yaklaştıran tek bir şey varsa o da zihinsel çalışmalardır. Lou Salome Gökyüzünün sonsuzluğuna yükselmek istiyorum. Denizin derinliklerine gömülüyorum. Lou Salome Fısıldayan, eski düşlerle ağırlaşmış bütün o anılardan elinde olmadan korkuyordu insan. Lou Salome Burada ilerlemeden ilerlemeye koşturma telaşı yoktur, yıllar geçsede her şey hep aynıdır. Lou Salome Her şeyi bıraktığınız yerde bulma konusunda bütün ülkeler arasında öncelik Rusya'nındır. Lou Salome Bence kimse senin hakkında benim kadar iyi düşünemez; benim kadar kötü de düşünemez. Lou Salome Bir insan, bizim onda kendimize uygun bulduğumuz yanlardan çok farklı değil midir aslında? Lou Salome Buna alışkınım," dedi, "geceleri kitapların başında oturmayı tercih ederim. Ortalık o kadar sessizken... Lou Salome Güçlerini ve güzelliklerini onlara bağışlıyorum, ben kendi kırılganlığımdan ve zayıflığımdan hoşnudum. Lou Salome Ah, bence böyle acınası bir durumdayken dostça, basit bir insani temasa nasıl da ihtiyaç duymuş olmalı! Lou Salome Söyle bana çocuğum, hiç düşmanın var mı? Biliyorsun ki, insanın düşmanları olması da bir onur sayılabilir! Lou Salome Babamın sert bakışlarıyla ergenliğimin hayallerini şehirler arası otobüslerin camlarının buğusuna kurban ettim. Lou Salome Bakış açımızı genişleten, hayatı önümüze seren ve bizi bağımsızlaştıran kitaplar niye bir cephe hizmeti olsun ki? Lou Salome İnsan kadınları ister idealize etsin ister şeytanileştirsin her durumda erkeğe bağlı değerlendirip basitleştiriyordu. Lou Salome Ah, resim yaparken insan hep biraz aşıktır aslında. Bana hep insan resme içindeki aşık bir yanı döküyor gibi gelir. Lou Salome Beni dize gelmeye zorlayacak veya birey oluşumu ayaklar altına almaya kalkacak bir erkeğin sevgisini taşımazdım. Lou Salome Benim duyduğum en aşağılayıcı şey, insanın yürekten inanarak yaptığı bir şeyi saklamak veya inkar etmek zorunda kalması. Lou Salome Peki, geleceğin ortaçağ fikirlerini bırakıp kendini geliştirmiş kadınlardan birine âşık olursanız ve hükmedemezseniz ne olacak? Lou Salome İnsanın yürekten inanarak yaptığı bir şeyi saklamak veya inkar etmek zorunda kalması! Sevinmeniz gerekirken utanç duyuyorsunuz. Lou Salome Yapmamız gereken tek şey yolumuza devam etmektir;bize ait olan birlikte gelir. Yürümeyeninse, bizi durdurmasına izin vermemeliyiz. Lou Salome Sabahın erken saatlerinden geç saatlerine kadar kölece bir çalışma, bir kez olsun özgürce, insan gibi bir nefes almaya bile imkan yok. Lou Salome Eğer aşkından eminsen evlilik hayatının zorluklarından da korkmamalısın, gerçek aşkın bunların ötesinde bir şey olduğuna inanıyorum. Lou Salome Seni benim deneyimsizliğimin sınırları ve engelleri ile kısıtlamak yerine, senin daha zengin olan varlığın sayesinde sınırlarımı aşmalıydım. Lou Salome Kendi düş âleminde takılıp kalmamalısın , bana kalırsa aksine berrak bir bakışla hayatın-sahici,muhteşem hayatın- vardığı yere kadar gitmelisin.. Lou Salome Huzur içindeyim biliyor musun, üstümde masmavi yaz göğü, etrafımda çiçeklenen çayırlar, biçilmelerine az kalan yoncalar ve bereketli çayırlarla... Lou Salome Sonuçlarını bilmiyor muydum, hayatımı ve varlığımı değerli kılan her şeyin, evet her şeyin yıkımı olacağını bilmiyor muydum? Evet bütün bunları biliyordum. Lou Salome Doğuştanmış kadersizliğim çocukluğumun sıradan bir şubat ayınınsoğuk çarşamba akşamında annemin ağlamaklı çığlıklarına kurban gittiğinde anlamalıydım. Lou Salome Bilinçle kavradığımız ve yaptığımız şeylerin, bireysel gelişimimizle hiçbir ilgisi olmayan gizli kalmış duygusal izlenimlere kıyasla hayatımız üzerindeki etkisi ne kadar az. Lou Salome Adine çocuğum sen hayattan ve insanlardan çok fazla şey bekliyorsun. Kendi mutluluğunu engelliyorsun ama. Hayatta her şeyin bir bedeli var, en fazla da mutluluğun. Lou Salome Kadınları salt insani zenginlikleri içinde kavramanın, hep cinsiyetleri açısından bakmaktan, hep yarı şematize ederek görmekten kaçınmanın bu kadar zor olması ne tuhaftı. Lou Salome Hoşuna giden ve kolay bulduğun şeyleri yapmanın sana hiç bir yararı yok. O küçük, hayalperest kafanı en çok zorlayan neyse, en çetin yol hangisiyse oradan geçmen gerekiyor. Lou Salome Gerçekten bize ait olan bir şeyi Adine, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan er veya geç bizim olur. Bu yüzden, senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar gereksizdir. Lou Salome Büyük kuramlar geliştiriyoruz, zihnen uyumlu olmak istiyoruz, her şeyi kılı kırk yararcasına sınamak istiyoruz, ama sonunda başka hiçbir işarete bakmadan anın bahşettikleriyle seçiyoruz birbirimizi. Lou Salome Dostluğun içimde aşka kadar yükselmesini bekledim. Ara sıra yükseldiği de oldu, giderek daha yukarılara doğru, fakat aşka ulaşmadı, yükseldikçe inceldi, sivrildi ve her defasında günün birinde ucundan kırılıverdi. Lou Salome Bir kadın üniversite eğitimine başladığında sadece kafasıyla zekasıyla değil tüm istemiyle, tüm insanlığıyla kendini veriyor.Sadece bilgi edinmekle kalmıyor, yaşamdaki zihinsel devinimde de küçük bir pay sahibi oluyor. Lou Salome Siz bilimden sadece yaşlılar için, yaşamdan kopuk insanlar için uygun bir meşguliyetmiş gibi söz ediyorsunuz. Ama belki de sadece erkeklere böyle hissettiriyordur. Kadınlar arasında bilim genç, güçlü ve dinç olanlara çekici geliyor! Lou Salome Burada beni tehdit eden yaşamın şiddetiydi, gerçekliğin şiddetiydi. Çekip gidemez miydim? Kaçamaz mıydım? Sonuçlarını bilmiyor muydum, hayatımı ve varlığımı değerli kılan herşeyin, evet herşeyin yıkımı olacağını bilmiyor muydum? Lou Salome Anne toprağı, üzerinde en çeşitli şeylerin bir arada yetişip gelişebildiği verimli bir toprak olmalıydı, ama üzerinde büyük bir sevgi güneşinin bereketini yaydığı bu narin ot bahçesiyle başa çıkabilmek zaman zaman epey çaba gerektiriyordu mutlaka. Lou Salome Anne! Sevgili anneciğim! Yanında olduğum için ne kadar mutluyum ve bütün o güzel, güzel yıllar için sana nasıl müteşekkirim bilemezsin! Bana ne kadar çok şey bağışladığını şimdi bir anda yürekten hissettim; her zaman verdin ve karşılığında hiçbir şey almadan, bütün annelerin en sevgilisi! Lou Salome Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle yetinmiyorsunuz, hiç düşünmeden, hiç kuşkuya kapılmadan, hatta ayrımına varmadan alıyor ve veriyorsunuz; tehlikeye gülerek, kendinizi unutarak bakıyorsunuz; takatten kesilen bir akıl ve yoğunlaşan bir canla ilerliyorsunuz, ilerliyorsunuz... Lou Salome
youtube
.............................................. ╚►Facebook: https://www.facebook.com/Pusulasoz ╚►Tumblr: http://pusulasozler.tumblr.com/ ╚►Twitter: https://twitter.com/pusula1sozler ╚►Twitter: https://twitter.com/SozlerOlumsuz ╚►Pinterest: https://tr.pinterest.com/szler/ ╚►Site arşiv: https://pusulasozler.tr.gg/ ╚► https://www.youtube.com/channel/UCAX5hFduX25sE6MAETi9raw ╚►Sözler Gif: https://i.hizliresim.com/Rr4ZPa.gif ..............................................
1 note
·
View note
Note
O kadar nankörsünüz ki bunca zaman yapılanlara sırf sevmiyorsunuz dinsizsiniz sizden değil diye tepki gösteriyorsunuz Sizin yaptığınız nankörlük Sanki Atatürk bu ülkeye neler yaptı sadece bir Osmanlı düzenini revize etti Avrupaya özendi birkaç değişiklik yaptı o kadar az akıllı olun görün geleceği ve yapılan onca hizmete nankörlük etmeyin Bu ülkeye ne yapıldıysa Atatürk değil reis yaptı bunu da bil
Recep Tayyip Erdoğan 17 yıldır iktidarda. Sattıkları 10 yılda yapılanlar. “Mustafa Kemal senin ve Atatürk ne yaptı” diyenler için?
1924 - Gölcük'te ilk tersane ünitesi kuruldu.
1924 - Devlet Demiryolları kuruldu.
1924 - İstanbul - Ankara arasında ilk yolcu uçağı seferi yapıldı.
1924 - Türkiye İş Bankası kuruldu.
1924 - Türk Kadınlar Birliği kuruldu.
1924 - Ankara ilk planlı şehir olarak tanzim edildi.
1924 - Cumhurbaşkanlığı Orkestrası kuruldu.
1924 - Türkiye Tütüncüler Bankası kuruldu.
1924 - İlk milli sigorta Anadolu Sigorta faaliyete geçti.
1924 - Bursa'da Karacabey Harası kuruldu.
1924 - Milli Sahne Ankara'da ilk tiyatro olarak kuruldu.
1924 - Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.
1924 - Türkiye Cumhuriyeti yazılı ilk madeni para tedavüle çıktı.
1924 - Atatürk'ün önerisiyle ismini de verdiği Cumhuriyet Gazetesi yayına başladı.
1925 - Danıştay kuruldu.
1925 - Türk Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti) kuruldu.
1925 - İstanbul'da Liman İşleri inhisarı kuruldu.
1925 - Osmanlı'da köylülerden alınan Aşar Vergisi kaldırıldı.
1925 - Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kuruldu.
1925 - Sanayi ve Madenler Bankası kuruluş kanunu kabul edildi.
1925 - 1920'de Atatürk tarafından kurulan Anadolu Ajansı, Anonim Şirkete dönüştürüldü.
1925 - Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu kabul edildi.
1925 - Gazi Orman Çiftliği kurulmaya başlandı.
1925 - Eskişehir Cer Atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecekbirimler hizmete girdi.
1925 - Adana Mensucat Fabrikası üretime başladı.
1925 - Türkiye'nin ilk betonarme köprüsü Menderes Nehri üzerine yapıldı.
1925 - İlk Cumhuriyet altını basıldı.
1925 - Adana ve Bergama Müzeleri açıldı.
1925 - Tayyare Cemiyeti'nin katkılarıyla Ankara'da Türk yapımı ilk planör uçuruldu.
1925 - Şeker Fabrikaları kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.
1926 - Demir Çelik Sanayiinin kurulmasına ilişkin kanun yayımlandı.
1926 - Uluslararası saat ve takvim uygulanmasına başlandı.
1926 - Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi. Kanunla kadın erkek eşitliği sağlandı.
1926 - Türk Telsiz Telefon Şirketi kuruldu.
1926 - Eskişehir Uçak Bakım İşletmesi açıldı.
1926 - Yabancı gemilere tanınan ayrıcalıkları kaldıran Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.
1926 - İlk şeker fabrikası Alpullu Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1926 - Ankara otomatik telefonu işletmeye açıldı.
1926 - İstanbul'da inşaat demiri üreten ilk haddehane açıldı.
1926 - Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kuruldu.
1926 - Amasya, Sinop ve Tokat Müzeleri açıldı.
1926 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası açıldı. (1950'li yıllarda Adnan Menderes hükümetince kapatılana kadar bu fabrikada toplam 112 savaş uçağı üretildi.)
1926 - Bakırköy Çimento Fabrikası kuruldu.
1926 - Uşak Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1927 - Teşviki Sanayi Kanunu kabul edildi.
1927 - Bünyan Dokuma Fabrikası hizmete girdi.
1927 - Ankara - Kayseri demiryolu açıldı.
1927 - Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.
1927 - İstanbul Radyosu yayınlarına başladı.
1927 - Samsun - Havza - Amasya demiryolları açıldı.
1927 - Bursa Dokumacılık Fabrikası açıldı.
1927 - Eskişehir Bankası kuruldu.
1927 - Ankara Arkeoloji Müzesi ve Sivas Müzesi kuruldu.
1927 - Okullarda karma eğitime geçildi.
1927 - İlk basketbol ligi düzenlendi.
1927 - Köy Öğretmen Okullarından ilki Kayseri'de açıldı.
1927 - Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kağıt parası tedavüle çıkarıldı.
1927 - İzmir Müzesi açıldı.
1927 - Ankara'da Çocuk Sarayı açıldı.
1927 - İlk düzenli radyo yayını İstanbul'da gerçekleştirildi
1928 - Laiklik Cumhuriyetin temel ilkesi olarak kabul edildi.
1928 - Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
1928 - Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1928 - Ankara Çimento Fabrikası açıldı.
1928 - Türk Halkına okuma-yazma öğretmek için Millet Mektepleri açıldı. 1936'ya kadar 16-45 yaş arası yaklaşık 3 milyon kişiye temel eğitim verildi.)
1928 - Ankara Numune Hastanesi açıldı.
1928 - Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü kuruldu.
1928 - Türk Eğitim Derneği (TED) Atatürk'ün koruyuculuğunda Ankara'da kuruldu.
1928 - Türk Vatandaşlığı Yasası kabul edildi.
1928 - İstanbul Bomonti'de Türk Mensucat Fabrikası hizmete girdi.
1928 - Amasya - Zile demiryolu açıldı.
1928 - Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkındaki kanun kabul edildi.
1928 - Malatya Elektrik Santralı açıldı.
1928 - İlk defa Kadınlar Mahkemelerde Avukat olarak görev aldılar.
1928 - Kütahya - Tavşanlı demiryolu açıldı.
1928 - İstanbul'da Üsküdar, Bağlarbaşı ve Kısıklı'da tramvay hatları açıldı.
1928 - Ankara'nın ilk büyük oteli Ankara Palas açıldı.
1928 - Gaziantep'te Mensucat Fabrikası işletmeye açıldı.
1929 - Mersin- Adana demiryolu yabancılardan satın alındı.
1929 - Ankara ile İstanbul arasında telefon konuşmaları başladı.
1929 - Ayancık Kereste Fabrikası açıldı.
1929 - Trabzon Vizera Hidroelektrik Santralı hizmete girdi.
1929 - İstanbul'da Fatih-Edirnekapı tramvay hattı hizmete girdi.
1929 - Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1929 - Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
1929 - Kütahya- Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı.
1929 - Deniz Ticaret Kanunu kabul edildi.
1929 - Paşabahçe Rakı ve İspirto Fabrikası hizmete girdi.
1929 - Yeni Türk harfleriyle ilk posta pulları basıldı.
1930 - Ankara - Sivas Demiryolu Hattı ulaşıma açıldı.
1930 - Kadınlar Belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazandı.
1930 - Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası açıldı.
1930 - Ankara'da Ziraat Enstitüsü kuruldu.
1930 - Kayseri - Şarkışla demiryolu açıldı.
1930 - Türkiye Gazeteciler Birliği kuruldu.
1930 - İstanbul Galata Köprüsü'nden 70 yıldan beri alınan köprü geçiş ücreti kaldırıldı.
1930 - Ankara Etnografya Müzesi halka açıldı.
1931 - Bursa- Mudanya demiryolu yabancılardan satın alındı.
1931 - Gölbaşı - Malatya demiryolu açıldı.
1931 - 10 ilde Bölge Sanat Okulları açıldı.
1931 - Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu.
1931 - Tekel Genel Müdürlüğü kuruldu.
1931 - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.
1931 - Uluslararası ölçü birimleri kabul edildi.
1931 - Türk Tarih Kurumu kuruldu.
1932 - Devlet Sanayi Ofisi (DSO) kuruldu.
1932 - Samsun- Sivas demiryolu açıldı.
1932 - Diyarbakır Tekel Rakı Fabrikası işletmeye açıldı.
1932 - Sanayi Teşvik Kanunu ile toplam 1473 işletme teşvikten yararlandırıldı.
1932 - İzmir Rıhtım İşletmesi yabancılardan satın alındı.
1932 - Türkiye Sanayi Kredi Bankası kuruldu.
1932 - Kütahya - Balıkesir demiryolu açıldı.
1932 - Ulukışla - Niğde demiryolu açıldı.
1932 - Halkevleri açıldı. (1951'de Demokrat Parti-Adnan Menderes hükümetince kapatıldıklarında 478 Halkevi, 4322 Halk Odası vardı.)
1932 - Türk Dil Kurumu kuruldu.
1932 - Türkiye Milletler Cemiyetine üye oldu.
1933 - Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.
1933 - Sümerbank resmen faaliyete geçti.
1933 - İstanbul - Ankara arasında düzenli uçak seferleri başladı.
1933 - Adana-Fevzipaşa demiryolu açıldı.
1933 - Ulukışla - Kayseri demiryolu açıldı.
1933 - Yerel Yönetimlere finansal yardım için İller Bankası kuruldu.
1933 - İstanbul Üniversitesi kuruldu.
1933 - Zonguldak Yatırım Bankası ve Kayseri Milli İktisat Bankası kuruldu.
1933 - Havayolları Devlet İşletmesi kuruldu.
1933 - Samsun- Çarşamba demiryolu hattı yabancılardan satın alındı.
1933 - Halk Bankası kuruldu.
1933 - Ankara'da Yüksek Ziraat Enstitüsü açıldı.
1934 - Bandırma- Menemen- Manisa demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 - İlk Türk Operası sahnelendi.
1934 - Kadınlar birçok Avrupa ülkesinden önce genel seçimlerde seçme/seçilme hakkı kazandı.
1934 - İzmir -Kasaba demiryolu yabancılardan alınarak devletleştirildi.
1934 - Keçiborlu Kükürt Fabrikası üretime başladı.
1934 - Soyadı Kanunu kabul edildi.
1934 - Turhal Şeker Fabrikası açıldı.
1934 - Isparta Gülyağı Fabrikası üretime başladı.
1934 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikasında yapılan ilk uçağın deneme uçuşu yapıldı.
1934 - Basmane (İzmir) - Afyon demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 - Sümerbank Bakırköy Bez Fabrikasının açılışı yapıldı.
1934 - İlk Süttozu Fabrikası Bursa'da açıldı.
1934 - Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası işletmeye açıldı.
1934 - Demiryolu Elazığ'a ulaştı.
1935 - Haftasonu tatili Cumartesi - Pazar olarak kabul edildi.
1935 - Aydın Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1935 - Amortisman Sandığı kuruldu.
1935 - MTA Enstitüsü kuruldu.
1935 - ETİBANK kuruldu.
1935 - Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kuruldu.
1935 - Türkkuşu kuruldu.
1935 - İstanbul Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alındı.
1935 - Ankara'da troleybüs hattı işletmeye açıldı.
1935 - Fevzipaşa - Ergani - Diyarbakır demiryolları açıldı.
1935 - İlk Arkeolojik kazılar Alacahöyük'te başladı.
1935 - Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası üretime başladı.
1935 - Zonguldak Türk Antrasit Fabrikası işletmeye açıldı.
1935 - Afyon - Isparta demiryolu açıldı.
1935 - Sümerbank Kayseri Dokuma Fabrikası'nın açılışı yapıldı.
1935 - Ankara Mamak'ta Gaz Maskesi Fabrikası açıldı.
1935 - Ayasofya müze olarak ziyarete açıldı.
1935 - Ankara'da Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi açıldı.
1936 - Kabotajın Deniz Yolları İdaresi'ne geçmesi sağlandı.
1936 - Ankara Çubuk Barajı açıldı.
1936 - Motreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
1936 - Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında askerden arındırılmış bölgelere Türk askerleri yerleştirildi.
1936 - Ankara'da Devlet Konservatuarı açıldı.
1936 - Edirne-Sirkeci Şark Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1936 - Haydarpaşa Numune Hastanesi hizmete girdi.
1936 - Sümerbank Malatya İplik ve Bez Fabrikası kuruldu.
1936 - İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi.
1936 - Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.
1936 - İzmir Enternasyonal Fuarı açıldı.
1936 - İzmir Havagazı Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - İstanbul Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 - SEKA'nın İzmit'teki fabrikasında ilk kağıt üretildi.
1936 - Ankara 19 Mayıs Stadyumu hizmete açıldı.
1937 - Sümerbank Konya Ereğlisi Dokuma Fabrikası üretime başladı.
1937 - Ziraat Bankası Kanunu kabul edildi.
1937 - Kozlu Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı.
1937 - Çatalağzı - Zonguldak demiryolu açıldı.
1937 - İstanbul Resim Heykel Müzesi açıldı.
1937 - Ankara'da ilk Bira Fabrikası kuruldu.
1937 - Toprakkale - İskenderun demiryolu yabancılardan satın alındı.
1937 - Ankara'da Motorlu Tayyarecilik Okulu açıldı.
1937 - Urfa'da Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği açıldı.
1937 - Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası açıldı.
1937 - Denizbank kuruldu.
1937 - İstanbul ve Trakya Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1937 - Diyarbakır - Cizre Demiryolu açıldı.
1937 - Yozgat Termo-Elektrik Santralı hizmete verildiYeterlimi dostum
38 notes
·
View notes
Text
Muğla Kurban Bayramı’na hazır
https://pazaryerigundem.com/haber/177459/mugla-kurban-bayramina-hazir/
Muğla Kurban Bayramı’na hazır
Muğla Büyükşehir Belediyesi vatandaşların sorunsuz bir bayram geçirmeleri için tüm birimleri ile Kurban Bayramı hazırlıklarını tamamladı.
MUĞLA (İGFA) – 9 günlük Kurban Bayramı tatili ve okulların kapanmasıyla vatandaşların en çok tercih edeceği illerin başında gelen Muğla’da Büyükşehir Belediyesi tüm birimleri ile bayram hazırlıklarını tamamladı.
Büyükşehir ulaşımdan sağlığa, mezbaha hizmetlerinden zabıtaya, MUSKİ’den itfaiyeye tüm birimleri ile vatandaşların sorunsuz bir bayram tatili geçirmesi için 7 /24 görev başında olacak.
Muğla Büyükşehir Belediyesi MUTTAŞ toplu taşıma araçları (siyah plaka) Kurban Bayramı süresince 16 Haziran 2024 Pazar günü saat 00:00’dan (Cumartesi gününü Pazar gününe bağlayan gece) başlayarak, 19 Haziran Çarşamba günü 24:00’a kadar toplu taşıma hizmetlerini ücretsiz sunacak. Muğla Büyükşehir Belediyesi toplu taşıma araçları sefer saatleri ile ilgili detaylı bilgilere “www.mugla.bel.tr” linkinden ulaşılabilecek.
Muğla Büyükşehir Belediyesi yatağa bağımlı, hasta, engelli ve ihtiyaç sahibi vatandaşların yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde saç ve sakal tıraşlarını yapıyor. Evde bakım, hasta ve engelli nakil hizmeti ile vatandaşların yanında olan Büyükşehir Belediyesi ekipleri Kurban Bayramı öncesi de bu hizmetlerini sürdürüyor. Kurban Bayramı süresince Büyükşehir evde bakım ve hasta nakil ambulansı ile vatandaşın hizmetinde olmaya devam edecek. Bayram tatili süresince vatandaşların talep etmeleri halinde her türlü pansuman, enjeksiyon, ilaçların temini gibi birçok sağlık ihtiyacı Büyükşehir Belediyesi sağlıkçıları tarafından karşılanacak. Ayrıca hasta nakil ambulansı ile hastaneye gitmesi gereken acil hastalar evlerinden alınıp muayenesi yapıldıktan sonra tekrar evlerine bırakılacak.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Kurban Bayramı öncesi mezarlık alanlarında temizlik ve bakım çalışmalarına devam ediyor. 13 ilçesi 574 mahallesinde kullanılan 1434 mezarlık alanına sahip Muğla Büyükşehir Belediyesi bu mezarlıkların tamamındaKurban Bayramı öncesi temizlik, yabani ot ilaçlaması, bakım ve onarım çalışmaları yapıyor. Bugüne kadar 1078 mezarlık alanında bakım, onarım, tadilat, temizlik, yabani ot ilaçlama çalışmalarını 81 personel, 25 araçla tamamlayan Büyükşehir Belediyesi ekipleri vatandaşların Kurban Bayramı’nda daha huzurlu ve düzenli bir ortamda ziyaretlerini yapmasını amaçlıyor.
Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdürlüğü ekipleri de Bayram tatilinde meydana gelebilecek hat arızaları ve su kesintilerinin önüne geçebilmek için tüm ilçelerde oluşturduğu nöbetçi ekipler ile 24 saat boyunca teyakkuzda olacak. Bunun yanı sıra vatandaşların bayramda su sorunu yaşamamaları için gerekli depo ve hat bakımları yapıldı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Photo
emperyal oteli’nde bu sonbahar bu camların nokta nokta hüznü bu bizim berhava olmuşluğumuz bir nokta bir hat kalmışlığımız bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar öksürüklü aksırıklı bu takvim ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var... Attila İlhan ~ Emperyal Oteli
11 notes
·
View notes
Text
Corendon İzmir Turizm Ödülleri’nde Yılın Tur Operatörü Seçildi http://bit.ly/2IG7GpO
Corendon Turizm Grubu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2019 İzmir Turizm Ödülleri’nde yılın tur operatörü kategorisinin kazananı oldu.
Her yıl Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında, İzmir turizmine ve sektörün gelişimine katkıda bulunan, örnek ve öncü insanları, kurum, kuruluş ve işletmeleri desteklemek ve teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen İzmir Turizm Ödülleri’nin bu yılki kazananları açıklandı. İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2019 İzmir Turizm Ödülleri’nde Yılın Tur Operatörü kategorisinde ödüle Corendon Turizm Grubu layık görüldü. Corendon Turizm Grubu’na İzmir-Avrupa arasında gerçekleştirdiği direkt uçuşlar dolayısıyla verilen ödül, Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törende takdim edildi.
Corendon Turizm Grubu bünyesinde hizmet veren Corendon Airlines, 1 Haziran itibarıyla İzmir’den Almanya’yanın Köln, Düsseldorf, Frankfurt, Hamburg, Hannover, Münih, Münster, Stuttgart ve Aachen/Maastricht şehirlerine direkt uçuşlara başlamayı planlıyor. Grubun, Alaçatı’da da bir oteli bulunuyor. Premier Solto Hotel by Corendon, oda – kahvaltı konseptiyle 88 deluxe odasında hizmet veriyor. Taş evleriyle ünlü Alaçatı’nın mimarisini eşsiz bir dokuyla buluşturan otel, maviyle yeşilin hayranlık uyandırdığı bir koyda konumlanıyor.
Corendon Airlines’ın Nisan 2019 – Ekim 2019 tarihleri arasında İzmir’den gerçekleştireceği uçuşlar şu şekilde sıralanıyor:
Köln: Salı, Cuma, Pazar
Düsseldorf: Pazartesi, Perşembe, Cumartesi
Frankfurt: Salı, Cuma
Hamburg: Çarşamba, Pazar
Hannover: Perşembe, Cuma
Münih: Pazartesi, Cumartesi
Münster: Salı
Stuttgart: Salı, Cuma
Aachen/Maastricht: Pazar
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2IVO4xd via IFTTT
0 notes
Text
emperyal oteli ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sımsıcak bir merhaba diyecektim başımı usulca dizine koyacaktım dört gün dört gece susacaktım yağmur sönecekti yanacaktı sameland seferden dönecekti duvardaki saat duracaktı kalbim kendiliğinden duracaktı ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var emperyal otelinde bu sonbahar bu camların nokta nokta hüznü bu bizim berheva olmuşluğumuz bir nokta bir hat kalmışlığımız bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar öksürüklü aksırıklı bu takvim ben hiç böylesini görmemiştim vurdun kanıma girdin itirazım var sesleri liman sislerinde boğulur gemiler yorgun ve uykuludur sabahtır saat beş buçuktur sen kollarımın arasındasın onlar gibi değilsin sen başkasın bu senin gözlerin gibisi yoktur adamın rüyasına rüyasına sokulur aklının içinde siyah bir vapur kıvranır insaf nedir bilmez otelin penceresinde duracaktın şehri karanlıkta görecektin karanlıkta yağmuru görecektin saçların ıslanacak ıslanacaktı kış geceleri gibi uzun uzun tek damla gözyaşı dökmeksizin maria dolores ağlayacaktı istanbul'u yağmur tutacaktı bütün bir gün iş arayacaktım sana bir türkü getirecektim kulaklarımız çınlayacaktı emperyal oteli'nin resmini çektim akşam saçaklarından damlıyordu kapısında durmanı söylemiştim yüzün zambaklara benziyordu cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu tepebaşı'ndaki küçük yahudiler asmalımesçit'teki rum kemancı böyle rüzgarsız kalmışlığımız bu bizim çektiğimiz sancı el ele tutuşmuş geziyordu gazeteler cinayeti yazıyordu haliç'e bir avuç kan dökülmüştü emperyal oteli'nde üç gece kaldık fazlasına paramız yetmiyordu gözlerin gözlerimden gitmiyordu dördüncü gece sokakta kaldık karanlık bir türlü bitmiyordu sirkeci garı'nda sabahladık bilen bilmeyen bizi ayıpladı halbuki kimlere kimlere başvurmadık hiçbiri yüzümüze bakmıyordu hiç kimse elimizden tutmuyordu ben hiç böylesini görmemiştim vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün. Atilla İlhan
2 notes
·
View notes
Text
Önce belim ağrıdı,
Ardından alt ön bacağım.
Şimdi ise dizimi bükemiyorum.
Tüm vücudumu reparille kapladım.
7 gün üst üste idman yapmamalıydım.
İzmir yarışı(21-22 Temmuz 2018) döndük pazartesi sabah ki pazartesi rest day idi. (23.07.2018)
Salı günü gülle çalıştık Doruk ile. (24.07.2018)
Çarşamba rest day idi (25.07.2018)
Perşembe günü aydan abla ile çalıştık. Sağlık topu attım 2 kg ile sağ ve sol ve 2 kolla karşıya 3x15 ardından da teknik (26.07.2018)
Cuma günü biraz koştum biraz futbol oynadım duş alıp sabahladık o gün kampüste. Kanlı ayı Satürnü marsı gördük. (27.07.2018)
Cumartesi idman var idi akşamına alkol+ot aldım. O günki idmanda disk atış teknik çalıştım. (28.07.2018)
Pazar günü gülle idmanı yaptık Doruk ile. İdmanda kafam hâlâ güzeldi. 7.3m falan gülle attım. (29.07.2018)
Pazartesi günü ise perşembeki idmanın aynısından yaptım. (30.07.2018)
Salı günü yine Doruk ile yine gülle idmanı yaptık. Annemler falan da gelmişti. Kıvanca falan bakam derken öldüm resmen. Cesedim sızdı ve 10 saat falan dünyada var olduğuna dair pek bir işaret yoktu. (31.07.2018)
Öyle ki çarşamba yani bugün kalkıp kahvaltı yapıp tekrar uyudum 14.15te falan kalktım ablam aradı da ancak uyandım. Bugün de disk idmanı vardı. Ama leşim buna daha fazla dayanamadı. Biraz atış çalıştık ve beni uçaksavarın çimlerine gömdüler. (01.08.2018)
Şimdi ise evde reparile bulanmış yarışı bekliyorum. Haftasonu Trabzon'da yarış var gülle ve disk atacağım. İlgili yarış programı da ekte belirttiğim gibidir. Şimdiden cesetime ve tüm takımdaşlarıma başarılar diliyorum.
Great Expectations from myself to myself for Trabzon League Race:
Discus: least 21m
Shotput: least 7m
I hope I do
#shotput#discus#discusthrow#discus throw#idman#atıcı idmanı#01.08.2018#31.07.2018#29.07.2018#26.07.2018#24.07.2018
0 notes
Photo
Çarşamba Motivasyonu ☀️ #madeobeach #alacati - Balayı çiftlerine bir öneri 👉🏻 @lalelodge otel. ☎️ +90-232-7167999 🚪Favori odamız: Teraslı jakuzili oda👌🏻 💵 Fiyat/Rates: 300-550₺ ❤️Balayı Oteli ➕Tasarım Otel 🚼 Çocuk kabul ediliyor #photooftheday #amazing #smile #look #igers #picoftheday #instadaily #instagood #bestoftheday #instacool #instago #all_shots #colorful #style #travel #visiting #instatravel #instago #instagood #trip #holiday #fun #tourism (Alacatı)
#igers#amazing#travel#madeobeach#colorful#smile#instadaily#bestoftheday#instagood#style#visiting#trip#fun#instatravel#instacool#photooftheday#all_shots#look#picoftheday#tourism#holiday#alacati#instago
0 notes