#Ken Araya
Explore tagged Tumblr posts
Text
this isn't web weaving it's me losing my mind. wrote these all out below (random quotes, out of order, from try by dennis cooper)
-
He starts doodling a spiral. "Uh, Robin, when you came to my uncle's last night, what did you think was going to happen?"
-
Robin's too-made-up eyes look a third scared and two-thirds too confident.
-
"Wait," Ziggy bursts, floored. "Are you...are you saying that Slayer made it easier to endure the, uh, rape and all that? I mean, knowing how good Slayer is?"
Robin's head shakes, not in any particular direction. Probably a nod. Whuff, whuff, whuff, goes the pillow.
-
Robin said something. Nobody heard what.
-
"And then..." Robin swallows noisily. "...you started saying how..." Ziggy forces his eyes back to the Metal kid's face, which is staring at Ken now. That's terror, Ziggy thinks, studying the contorted expression. "...how you were in love with me." Down on his chest, Robin's hands knot together and...vibrate?
-
"Ken claims you're gorgeous."
"Yeah, he likes me." Robin grinned. He looked up at Ken, who was grinning too. But when their eyes met, all happiness faded out.
-
"You mean, how you were gorgeous." Ken's just plopped down on a folding chair over by the camera.
-
Robin winces.
-
Shutting his eyes, Robin silently asked Tom Araya of Slayer to help him relax.
Slayer: Restrained insane games suffer the children condemned...
4 notes
·
View notes
Note
Satomi Ito
Thank you for asking anonymous person who is definitely not myself!
How I feel about this character
Ahhhhhhhhhh!!! AHHHHHH!!! I love her so much. I adore how she deals with Noshiko in the Fox and the Wolf. And then the badass sword fight with Deaton in the rain??? And her eyes flash red. And then she takes in so many betas. And cares for them so much. You can see it in the hospital how much she cares.
I love the gentle interaction she has with Derek. I really need to do more work on my Satomi character study piece.
All the people I ship romantically with this character
Araya, Deucalion, Talia, Mrs. Finch, Noshiko, Ken (i multiship so hard. we all know this now i hope)
My non-romantic OTP for this character
Scott. I love Satomi and Scott having a relationship. Though my own fic really sold me on Mason and Satomi relationship. Broken Pieces
One thing I wish would happen/had happened with this character in canon.
I will live in permanent bitterness that her death was OFF SCREEN. I am all for her fighting so hard for the last of her pack to survive. But we don't even get to see???? CRIMESSS. (also, she's not really dead in my heart)
answered characters
game
4 notes
·
View notes
Video
youtube
Özgür Tokmak "Keşke" I Podcast# Bölüm 3 I
[Müzik] Keşke yazan ve seslendiren Özgür [Müzik] tokmak Gülşen'in yattığı odanın havası içerideki çaresizliği ve sessizliği adeta haykırıyor gibiydi eski püskü çarşafın ortadan ikiye böldüğü bu küçük mekan yalnızca fiziksel bir ayrım değil zamanda gülşenin hayatındaki sınırları da temsil ediyordu çarşafın bir yanı gündelik yaşam izlerini taşırken diğer tarafı onun kederli ve bitkin bedenini barındırıyordu odanın karanlık loş havası Hatice teyzenin her gelişinde ona sessizce tanıklık ediyordu Hatice teyze Her zamanki gibi elinde bir bitkisel yağ şişesiyle odaya girdi yüzündeki yorgun ifade yalnızca yaşını değil Yıllardır Tanık olduğu acıların da bir yansımasıydı yağın kapağını açarken odanın içerisine hafif bir nane ve kekik kokusu yayıldı şişeyi dikkatlice yanına koydu ve sessizce Gülşen'in yanına oturdu Gülşen gözlerini tavana dikmiş derin bir sessizlikle öylece yatıyordu karnındaki rahatsızlık yalnızca fiziksel bir acı değil ruhunun derinliklerine işleyen bir yük halini almıştı Hatice teyze ellerine bir miktar yağ alıp ovalayarak ısıttı elleri gülşe'nin karnı üzerinde dolaşırken hareketlerinde sanki bir dua saklıydı parmaklarıyla yaptığı her dairesel hareket bir yandan gülşenin bedenindeki ağrıyı hafifletmeye çalışıyor Diğer yandan da onun içindeki umutsuzluğu dindirmek istiyor gibiydi kadıncağızın gözleri gülşenin Solgun yüzüne takıldığında istemsizce doluyordu parmaklarının dokunduğu her nokta Sanki onun içindeki sessiz haykırışlar karşılık veriyordu Allah'ım bu kızca yardım et diye içinden geçirdiği sessiz dualar duvarlarına çarpıp Yankı buluyormuş gibiydi gülşenin Gözleri Hala taydı ama göz kapaklarının ağırlaşmış hali onun iç dünyasındaki fırtınayı ele veriyordu içindeki umutsuzluk Hatice teyzenin ellerinden geçen şefkate direniyor kalbini sıkıştıran Karanlığa bir pencere arıyordu bu dokunuşların onu tamamen bil teyze her gelişinde daha büyük bir şevkle ovalamaya devam ederdi çünkü onun için bu Eylem yalnızca bir fiziksel rahatlama değil bir dua Bir umut belki de Gülşen için hasret kaldığı anne şefkati Hatice teyze işini bitirip ellerini hafifçe silerken gözucu gakı rağ bir şey belli etmemeye çalışıyordu yavaşça çarşafı araladı ve odanın diğer tarafına geçti diğer tarafta eşi Durmuş dayı ile Kazım Efendi masanın başında Kağıt oyununa dalışlı İkisi de oturdukları yerde hafifçe öne eğilmiş kağıtları dikkatle inceliyor lardı oyun masın üzerindeki birka buruşmuş iskil kağıdı yılların dostluğunu taşıyan iki adamın yüzlerindeki ifadeyi aydınlatıyordu adeta Hatice teyze eşine doğru hafife eğilerek Ben eve gidiyorum Durmuş sen de gelirsin artık dedi ancak Durmuş Dayı gözlerini iskir kağıtlarından ayırmadan Sen git Ben birazdan gelirim dedi Hace teyze bua alındı ama yine bir iç çekişle kapıya yöneldi o gittikten sonra odanın havası daha da yoğun bir şekilde oyunun harareti doldu Kazım Efendi ile Durmuş dayının yıllara dayanan bir dostluğu vardı ikisi de askerliği Cizre'de aynı bölükte yapmıştı Durmuş Dayı askerde on başıydı Kazım Efendi bundan Mütevelli Durmuş dayıya hep Onbaşı diye hitap ederdi bir araya geldikleri vakit pek geçinemez bir sebepten dolayı mutlaka kavga ederler ama yine de birbirlerini görmeden edemezlerdi Kazım efendi bir elini sakince sakalına götürüp sıvazlar Ken diğer eliyle Kağıt destesini karıştırıyordu Durmuş Dayı ise kağıtlarına adeta kısılmış bir bakışla bakıyor arada sırada burnundan hafifçe nefes vererek oyun planını kafasında kuruyordu iki eski dost masada yılların tanışıklığı kağıtların arasına seriyor gibiydi Kazım Efendi ara sıra Durmuş dayıya Ee Onbaşı bu el ne yapacaksın bakalım diye takılıyor Durmuş Dayı ise kağıtları arasında oyalanıp karşılık vermek yerine bekle de gör diye mırıldanıyordu oyun ilerledikçe Kazım efendinin keyifli kahkahaları odayı doldurmaya başlamıştı Bak hele şuna bak yine aldım Senin şu Kağıt işin zayıf Onbaşı diyerek Durmuş dayının sabrının sınırlarını zorluyordu Durmuş Dayı ise gittikçe kızarıyor kalıtları masanın üzerine daha bir sertçe vuruyordu sonunda beklenen oldu Kazım Efendi büyük bir kahkahayla elindeki kağıtları masaya koydu yine yendim seni on başı dedi gözleri mutlulukla parlıyordu Durmuş dayının gözleri ise artık o dostça bakıştan uzaklaşmış sinirle dolmuştu Sen Kağıt çaldın dedi Durmuş Dayı elindeki kağıtları masaya bir hışımla bırakarak Kazım efendi bir an ardından kocaman bir kahkahayla Hadi canım sen de kaybedince bahane bulmak kolay Tabii diye yanıtladı Durmuş dayının kaşları çatılışı Yok yok gördüm Kağıt çaldın dürüst oyna Kazım Kazım efendi kahkahayı daha da büyüterek ben dürüst oynamam senin gibi başıyla bu kadar yıl oynar mıydım Bırak şimdi bu işleri dedi ancak Durmuş Dayı hırsla masadan kalktı Ben gidiyorum seninle oyun falan oynanmaz diyerek sandalyeyi itip ayağa kalktı arkasını dönerken hala hurdy Kağıt çalar sonra da bir de Güler Böyle Dostluk mu olur Kazım Efendi ise onun arkasından bir kahkaha daha patlattı Ah H başı sen böyle Alıngan oldukça hep yenilirsin dedi Sesindeki şaka alay tam dozay dı Turmuş Dayı ceketini omzuna atmış kapıyı sertçe vurup çıktıktan sonra od da da Kazım efendinin keyifli kakası ve masanın üzerindeki dağınık kağıtlar kaldı bu tatlı atışma yılların dostluğu içinde daha önce sayısız kez yaşanmış her iki taraf için de alışıldık ama unutulmaz bir anıydı Durmuş Dayı eve sinirle yürürken İçinden bir sonraki oyunda kazımı nasıl yeneceğini planlamaya başlamıştı bile gün ağır ağır Akşama dönmüş odanın karanlık havası Gaz lambasının Solgun ışığıyla aydınl Gülşen ağrısını içine saklayarak yemek sofrasını hazırlamış Mehmet ile birlikte tabakları masaya koymuştu Kazım Efendi her zamanki köşesine oturmuş yorgun ve düşünceli bir şekilde onları izliyordu odanın havasını dolduran yemek kokuları Gaz lambasının titrek Alevi sobanın sıcaklığıyla birleşiyor bir anlığına da olsa evin içindeki ağırlığı unutturmaya çalışı yemek yenirken herkes sessizdi çatal kaşık sesleri odadaki tek hareketlilik Mehmet Gülşen'in yüzüne Ara ara bakıyor Onun ağrısını seziyor ama bir şey diyemiyordu çocuk bu küçük sofrada anne ve babasının yükünü anlayacak kadar büyümüş gibi davranıyordu bazen annesine bazen babasına bakıyor hem gülümsüyor hem de minicik elleriyle tutmayı beceremediği kaşıktır ağzına götürmeye çalışıyordu Yemek bitince Gülşe Mehmet'in de yardımıyla masayı usulca topladı Kazım Efendi cebinden tütün kesesini çıkarıp yavaş hareketlerle tütün sarmaya başladı bu ritüel Onun için hem bir alışkanlık hem de düşüncelerini bir araya toplama anıydı tütün yapraklarını dikkatlice parmaklarının arasına alıp kağıda sararken kaz lambasının ışığı yüzünde derin Gölgeler oluşturuyordu ilk nefesi içine çekerken odaya Keskin bir tütün kokusu yayıldı Duman ağır ağır yükselip tavana doğru süzülürken Kazım Efendi gözlerini lambanın Solgun ışığına dikti kederli bir sessizlik içinde düşüncelerini tütünün dumanında kaybeder gibiydi Gaz lambasının titrek Alevi odanın karanlığını aydınlatırken duvara yansıyan Gölgeler bir masal dünyasını andırıyordu adeta Gülşen oğluyla birlikte Gaz lambasının ışığında gölge oyun oynuyordu ince uzun parmaklarını birbirine kenetleyerek bir kuş şekli yapıyor sonra onu uçuyormuş gibi hareket ettiriyordu duvara yansıyan bu gölge sanki gerçek bir kuşu gibi oğlunun hayranlıkla parlayan gözlerinde canlanıyordu küçük çocuk annesinin Bu hareketlerini dikkatlice izliyor ardından minicik elleriyle onu taklit etmeye çalışıyordu parmakları biraz beceriksizce bir araya gelip bir kuş yerine eğri büyrü şekiller oluşturduğunda Gülşen hafifçe gülümsüyor oğlunu cesaretlendirmek için bak Seninki daha güzel oldu diyordu odanın duvarında dans eden Gölgeler Bu anın büyüsünü tamamlıyordu sobanın hafif çıtırtıları ve gaz lambasının ara sıra cızırdayan Alev sesi bu neşeli sessizliğe eşlik ediyordu gülşenin kahkahası odanın havasını değiştiren bir melodi gibiydi içindeki ağrıyı ve yorgunluğu bu küçük oyunda bir anlığına da olsa unutmuştu çocuğun minik elleri bazen annesinin ellerinin önüne gelip onun yaptığı şekilleri Bozar gibi olduğunda ikisi de aynı anda kahkahalarla gülüyordu bu manzara bir köşede sessizce oturan Mehmet'in dikkatini çekti gözleri karısı ve oğlunun bu içten mutluluğunu izlerken Hüzün gip gelu gülşenin gözlerindeki ışıltı yıllardır içinde taşıdığı ağırlığı bir an olsun silmiş gibiydi çocuğun neşesi odadaki diğer her sesi bastırıyor Mehmet'in içine bir sıcaklık yayıyordu her gün karşı karşıya kaldığı kederli sessizlik bu anın içinde tamamen yok olmuş bir an iişte güzel günler in gençliğindeki neşesi oğullarının doğduğu günkü heyecan Hepsi bir anda Zihnine hücum etti bu kısacık an ona kaybettiği bir şeyi yeniden bulmuş gibi hissettirdi gözleri duvarda dans eden Gölgelere takıldı bu basit ama büyülü oyunda Hayatın en saf mutluluğunu bulmuştu Gaz lambasının ışığı biraz daha titrek hale gelirken Gülşen parmaklarından bir tavşan yapıp oğluna Döndü Bu da senin gibi zıplıyor dedi çocuk kahkahalarla yerinde zıplamaya başlayınca Mehmet istemsizce gülümsedi Bu anın sıcaklığı kalbindeki yorgunluğu hafifletti içinden Bu anın hiç bitmemesini diledi bu kısa ama Unutulmaz an Mehmet'in ruhundaki karanlığı aydınlatan bir mum gibi sönüyordu belki dışarıdaki hayat hala zorluklarla doluydu Ama bu Küçücük odada Gaz lambasının Solgun ışığı altında sevgiyle kurulu bir dünya vardı Ve bu dünya her şeye rağmen hala Umut doluydu vakit ilerlemişti Mehmet hafifçe babası Kazım efendiye döndü Baba sen yat artık dedi sesi nazik Ama kararlıydı Kazım Efendi oğlunun bu sözüne gülümsemekle yetindi hiçbir şey söylemeden odadaki çarşafın öteki tarafı Gülşen ve Mehmet için sığınağı andıran küçük bir alandı sobanın yanı başındaki yerde çocuğun yatağı serilmişti Mehmet yatağına uzandı sobanın sıcaklığıyla rahatlayan yüzü Az önceki mutluluğun izlerini taşıyordu Gülşen oğlunun üzerini örtüp başucunda bir an durdu Ona bakarken yüzündeki yorgun ifadeye Sevi ve Hüzün karışıyordu Gülşen oğlunu koklayarak öptü İy geceler Dedikten Kısa bir süre son oğlu Derin nefeslerle uzandı ağrısını belli etmeden gecenin karanlığında düşüncelere dalmaya çalıştı Kazım Efendi gazlanması biraz daha kıstı ve eski püskü divana yavaşça uzandı Divan yılların yorgunluğunu taşır gibi hafifçe gıcırdıyo oluşturmuştu Kazım Efendi başını eski bir yastığa dayadı ve bir süre tavanı izledi içindeki düşünceler gecenin sessizliğiyle daha da ağırlaşıyor ama yüzündeki ifade bu yükü kimseye Bell etmeyen bir sakinlik taşıyordu yerinden yavaşça kalktı duvarda Aslı gaz lambasını aldı ağzına yaklaştırdı bir nefeste söndürdü sonra yanı başındaki masaya usulca bıraktı Gaz lambasını Soğuk kış gecesinin dışarıda bıraktığı sert rüzgarın uğultusu içerideki sıcaklığın huzurunu daha da belirginleşti odada yanan sobanın kırmızımsı alevleri bir an olsun Dinmeyen küçük dansçılar gibi odanın tavanında duvarlarında yansıyordu sobanın içinde yanmakta olan odunlardan tırılar odanın sessizliğine tatlı bir melodi ekliyor sanki dışarıdaki dondurucu soğuğa karşı içeride hayatın sıcaklığını kanıtlar gibiydi sobanın metal gövdesi sıcaktan hafifçe kızarmış üzerindeki her çizik yılların hikayesini anlatır gibi parıldı sobanın çevresine yaydığı sıcaklık odanın havasını yumuşatıyor duvarlara tutunan soğukluğu yerinden edip sanki onları da sarıp sarmalıyız sobanın önüne düşen Işık oyunlarıyla odaya başka bir boyut katıyordu her alevin yükselişi ve alçalış odanın duvarlarında titrek Gölgeler yaratıyor bu Gölgeler Sanki kendi başına bir hayat sürüyordu odunların yanarken çıkardığı hafif patlamalar sobanın sıcacık karnında gizli bir hayatın olduğu hissini uyandırıyordu üzerindeki güğüm hafifçe tıslıyor içindeki suyun ısınırken çıkardığı ince buhar sesleri odadaki huzuru tamamlıyordu sobanın hemen yanında bırakılmış birkaç odun sırasını bekler gibi duruyor onların bile odaya kattığı ahşap kokusu sıcaklıkta birleşip adeta bir kışi yaratıyordu sobanın sıcaklığı sadece bedeni değil ruhu da ısıtıyor dışarıdaki karanlık ve soğuk unutulup odanın içindeki bu sıcak Dünya tüm zamanın durduğu bir anı yaşatıyordu Bu kış gecesinde sadece bir ısınma aracı değil aynı zamanda evin yüreği olmuştu o soba çıtırdayan odunların sesi ve alev er in büyülü dansı bu küçük odanın dört duvarını aşarak soğuk dünyanın karşısında sıcacık bir direnişi temsil ediyordu sobanın sıcaklığı ve çıtırtıları odayı huzurlu ama ağır bir atmosfere büyu Kazım Efendi gözlerini yavaşça Kapattı Ama zihninde gülşenin ağrıları ve Mehmet'in geleceği ile ilgili düşünceler dönüp duruyordu eski divanın üzerinde bedenini dinlemeye bıraksa da ruhundaki yorgunluk sabaha kadar onunla kalacaktı biliyordu bu Küçük odada gecenin sessizliği herkesin taşıdığı ağırlığın bir yansıması gibi etrafı sarıp sarmalamış Herkes uyumuş Derin Bir Sessizlik odan D tarafını uzaktan kurt sesleri yankılanıyor cılız seslerle odanın içindeki soba sesine karışıyordu Mehmet rüyasında evinin önünde karşı Tepeyi dikkatle izlerken buldu kendini Her yer beyaz karla kaplı Ama bu karların üzerine inen Ay Işığı zemini neredeyse Büyülü Bir Gümüş rengine boyuyordu tepenin zirvesinde iki insan figürü el ele tutuşmuş ağır adımlarla ilerliyordu Mehmet'in yüreği bir an hızla çarpmaya başladı O figürlerden biri annesiydi anne diye seslendi kendi sesi rüyanın içinde yankılanıyor ama sanki ses ona ait değilmiş gibi uzaklardan bir yerlerden geliyor figürler bir an durdu Mehmet'in annesi ağır ve zarif bir hareketle arkasına döndü yüzünde o tanıdık şefkat dolu ifadesi vardı Mehmet'in çocukluğunda onu uyutmak için söylediği nerdeki huzuru taşıyordu o bakış ama hiçbir şey söylemedi Sadece gülümsedi annesinin yanında duran diğer figür Mehmet için yabancıydı sanki ona dikkatle baktı ama sırtı dönüktü mehmetin kalbindeki merak yerini giderek artan bir huzursuzluğa bırakıyordu anne nereye gidiyorsun diye tekrar Seslendi Annesi bir kez daha baktı ama yine sessiz kaldı Mehmet annesinin gülümseyişinde Hem bir vedanın hem de edilemez bir huzurun işaretini gördü Mehmet'in içindeki Çaresizlik büyüyordu bir kez daha Seslendi anne dur gitme bu sefer İkisi birden durdu annesi ve yanındaki figür yavaşça ona döndüler Mehmet gözlerini kısarak yanındaki kişiye bakmaya çalıştı ama aralarına ince beyaz bir s bulutu dolmaya başladı bu Siz giderek yoğunlaşıyor iki figürün netliğini bulanıklaştırıyor Mehmet gözlerini kısarak o figürün yüzüne odaklanmaya çalıştı yavaş yavaş belli belirsiz hatlar seçmeye başladı geniş omuzlar tanıdık bir duruş bu kişi babasından başkası değildi Mehmet'in içini tuhaf bir duygu kapladı hem kaybedişin acısı hem de bir anlığına dahi olsa onları bir arada görmenin getirdiği huzur Annesi babasının Elini sıkıca tutmuştu İkisi de Mehmet'e son bir kez baktılar yüzlerinde aynı gülümsemeyle sırtlarını dönüp Yavaş yavaş yürümeye başladılar birlikte bembeyaz karların ve tipinin içinde tepenin ardına doğru yürüyerek gözden kayboldular Siz giderek yoğunlaştı ve Mehmet figürlerin silüetler bu beyaz bulut içinde kaybolduğunu gördü yağan kar ve ince tipinin sesleri artık yalnızlığına eşlik ederken Mehmet'in kalbinde Hem bir boşluk hem de anlatılmaz bir huzur vardı açtığında odanın loş sıcaklığında yaşlı gözlerle boşluğa bakıyordu rüya bitmişti ama ruhundaki izleri hala silinmişti hayırdır dedi kendi kendine gecenin Zifir karanlığına eşlik eden soba Alevi ışığında bir süre tavana baka kaldı sonra göz kapakları yeniden ağırlaştı uykuya daldı mehm Ne kadar süredir uyuduğunu bilmeden odanın derin sessizliğini yaran zayıf bir sesle irkildi gözleri bir anda açıldı kalbi göğünde hızla çarpmaya başladı Karanlık odada yankılanan o tanıdık ses zihninde hemen Yankı buldu Mehmet oğlum sese bir an İnanamadı rüyanın etkisinden hala çıkamamış gibiydi ama ses bir çağıydı ve gerçekti Mehmet refleksle doğruldu Yorganı kenara atarak odanın loş karanlığında gözlerini babasının olduğu tarafa çevirdi Baba dedi sesi titrek ve endişeliydi sobanın ışığı Odanın bir köşesinde hala cılız bir aydınlık yaratıyordu o tarafa yönelirken babasının zayıf ve kırılgan bir şekilde Divanda oturduğunu gördü elini Göksü bastırmıştı Mehmet'in boğazında bir düğüm oluştu korkuyla birkaç adımla babasının yanına vardı baba ne oldu dedi panikle sesinde telaş ve Çaresizlik vardı babası göğsünü tutmuş elini biraz daha sıkıca bastırarak oğlum sıkışıyor dedi bu sözler Mehmet'in içine derin bir korku dalgası olarak yayıldı Mehmet'in zihninde babasının acı dolu yüzü ve yüreğim sıkışıyor sözleri yankılanırken panik her şeyin önüne geçti zifi karanlık babasının Yüzündeki o beyazlığı daha da belirgin kılıyordu sobanın cılız ışığı yeterli değildi bir şey yapması gerekiyordu aceleyle ellerini uzattı Gaz lambasını buldu ama elleri öyle titriyordu ki Lambayı yerinden kaldırırken neredeyse düşürecek gibi oldu lambanın soğuk camını kavrayarak aceleyle şişeyi çıkarmaya çalıştı bir anda Keskin bir çıtırtı sesi duyuldu ardından eline yayın sıcak bir acı lambanın şişesi çatlamış parçaları Mehmet'in eline batmıştı Mehmet acıyla inledi Ama bu durumu emseye zamanı yoktu elinden birkaç damla kan sızarken Lambayı yakmayı başaramamış olmanın çaresizliği içinde karısı gülşen'e Seslendi Gülşen Gülşen çabuk gel sesi öyle Keskin öyle telaş doluydu ki Gülşen panikle koşarak geldi Ne oldu Mehmet ne oldu diye sordu gözleri korkuyla büyümüş yüzü endişeden solgundu Mehmet kan sızan elini ona doğru uzatırken bir yandan da Lambayı işaret etti şişe kırıldı lamba Babam kötü dedi kelimeler ağzından Kopuk kopuk dökülüyordu Gülşen Bir An ne yapacağını bilemez bir halde durdu sonra hızla mutfak tarafına yöneldi kenarda asıl oturan temiz bir bezi kaptı ve Mehmet'in eline koştu hemen getir elini kanıyor Dedi Mehmet bir an için duraksadı ama Gülşen bezle kanayan elini hızla sardı Mehmet eşinin gözlerindeki telaşla kendi korkusunun birleştiğini gördü gülşenin elleri sakindi ama yüzünde endişe apaçık seçiliyordu Baba lamba hala karanlık diye mırıldandı Mehmet bir yandan elini saran acıyı hissetmemeye çalışırken Lambaya tekrar uzandı parmakları bezin üzerinden kavradığı Lambayı Bu kez daha dikkatle tuttu şişesiz kalan Lambayı titreyen elleriyle yaktı ince bir alev yükseldi gaz kokusuyla birlikte odanın karanlığını kırmayı aldı Ama içindeki panik hala dinmişti lambanın titrek ışığı odanın içini aydınlatırken babasının yüzünü bir kez daha gördü acı içinde nefes alan o yüz Mehmet'in aklından çıkmayacak gibiydi Ama o an lambanın yanmış olması bile Mehmet için bir umut ışığı gibiydi babasına yardım etmek için bir adım daha attı Gülşen eşinin Elini sıkıca tutarak Gözlerine baktı sessizce destek olmaya çalışır gibiydi ama ikisinin de içinde aynı korku aynı telaş dalga dalga büyüyordu babasının yüzüne bakıyor ama ne yapması gerektiğini bilmiyordu elleri babasının omuzlarına uzandı sanki ona dokunarak bir şeyleri düzeltebilecek ama babasının yüzündeki ifade Mehmet'in yüreğini sıkıştırmaya devam ediyordu bu görmeye alışık olduğu güçlü adam değildi bu Mehmet'in çocukken sığındığı Her zorluğu Aşan o babasının çaresiz bir haliydi Mehmet Dizlerinin üstüne çöküp babasının elini tuttu O eli sıcak tutmak varlığını hissettirmek istiyordu Babas nefes alıp verme sesi odanın diğer tüm seslerini bastırıyordu Mehmet'in Zihni bin bir düşünceyle dolup taşarken sobadan gelen hafif çıtırtılar bu sessiz korkunun altına çoktan gömülmüştü içindeki korku panik ve Çaresizlik arasında sıkışmış Mehmet babasının acılı yüzünde bir an için beliren hafif tebessümü fark etti sanki babası her şeye rağmen rahatlatmaya çalışıyordu geçecek oğlum merak etme dedi kısık bir sesle Ama bu sözler Mehmet'in korkusunu azaltmak bir yana daha da büyüttü Çünkü babasının sesi Mehmet'e Bir Veda gibi gelmişti yüreğindeki ağırlık daha da derinleşti o anmi en çaresiz anı yaşadığını hissetti zaman durmuştu odadaki hava ağırlaşmıştı her şey Bulanık bir rüyadaymış gibi hissediliyordu ama bu rüya değildi ki gerçekti Mehmet ellerini babasının elinden çekip başını hafifçe omuzuna yasladı İçinden bir dua fısıldadı kalbinin derinliklerinden gelen bir dilekle bu acının dinmesi için babasının sağlığı için ama gözlerinden süzülen yaşlar korkusunun ne kadar gerçek olduğunu anlatıyordu ona Mehmet babasının Göksün sıkıca tutarak beni tuvalete götür oğlum dediğini duyunca bir an duraksadı babasının zayıf sesi Mehmet'in içinde derin bir Yankı yarattı zamanın daraldığını hissederek hemen toparlandı Tamam baba tamam dedi Sesindeki endişeyi bastırmaya çalışarak hemen babasının yanına çöktü kolunu dikkatlice omuzuna doladı babasının zayıf bedeni Mehmet'in güçlü kollarında sanki daha da hafiflemiş gibiydi babası neredeyse bütün ağırlığını oğluna bırakmıştı Mehmet her adımda onun titreyen nefeslerini hissediyordu odanın kapısını açtıklarında dışarının Keskin soğuğu bir bıçak gibi yüzlerine vurdu Gecenin Karanlığı ve tipi sanki bütün dünyayı sustu Mehmet babasını sıkıca kavrayarak taşlı avluyu geçtiler her adımda karların üzerinde çıkan gıcırtı sesleri Mehmet'in zihnindeki sessiz panik çığlıklarına eşlik ediyordu babasının ayakları yerde sürtünüyor mehmet ise onu düşürmemek için tüm gücüyle ayakta tutmaya çalışıyordu tuvalete vardıklarında Mehmet babasının daha da solgunlaşır eliyle kapıyı araladı ama babasının ayakta duramayacağını fark edince onu desteklemeye devam etti Babası derin derin nefes alıyor her nefes alışında sanki yüreğinin daha da sıkıştığını belli eden bir ifade taşıyordu Mehmet babasını yeniden omzuna alırken içindeki korku iyice büyümüştü Hadi baba içeri dönelim dedi titreyen bir sesle babası hafifçe başını salladı ama bu hareketle bile Mehmet'e onun gücünün ne kadar azaldığını hissettiriyordu eve geri dönerken babasının nefesi daha da kesik kesik çıkıyordu Mehmet'in zihninde kötü düşünceler karanlık bir bulut gibi dolaşıyordu eve vardıklarında babasını dikkatlice divana oturttu ama babasının yüzündeki ifade Mehmet'i daha da paniğe sürükledi baba daha da kötüleşiyor dedi Sesindeki titremeyi gizleme ihtiyacı hissetmeden Mehmet Bir an tereddüt etti ama başka bir çare olmadığını da biliyordu kararını verdi dizlerinin üzerine çökerek babasının omzuna dokundu Baba seni sırtıma alacağım muhtarın evine gidiyoruz la hemen ilçeye doktora gitmemiz lazım dedi babası bir şey söylemedi Sadece gözleriyle Mehmet'e baktı o bakış Hem bir teşekkür hem de sessiz bir kabulleniş babasının halsiz bedenini sırtına almaya hazırlanırken yüreği sıkışı divanın yanında diz çökmüş elleriyle babasının kollarını dikkatlice omuzlarına yerleştiriyorsunuz babasın nefes alışı zayıf ve kesik kesikti Mehmet sırtındaki o Solgun varlığın gittikçe ağırlaştığını hissediyordu Sıkı tutun Baba gidiyoruz diye fısıldadı Ama sesi kendi Kulağına bile kırılgan geliyordu babasının başı yorgun bir teslimiyetle mehmeta yanmıştı tam s g ane ile yanlarına geldi gözleri dolmuştu ama gözyaşlarını Mehmet'e göstermemek için yüzünü Öteki tarafa çevirdi kayın babasının üzerine battaniyeyi dikkatlice örttü soğuk gecenin sert ayazına karşı onu korumaya çalışıyordu battaniyeyi düzeltirken elleri titriyordu Aslında içindeki korkuyu bastırmaya çalışıyordu Mehmet'e dönerek dikkatli ol sakın bir şey olmasın dedi ama sesi neredeyse bir fısıltı kadar zayıftı bu cümle bir talep değil bir duaydı sanki Mehmet El fenerini sıkıca tuttu sırtında babası patikaya doğru ilerlemeye başladı Gülşen kapının eşiğinden Bir Adım Bile atamadı kocası ve kayın pederi dar patikada karanlığın içinde yavaş yavaş uzaklaşırken gözleri yaşlarla dolmaya başladı Gülşen eşiyle kayın pederinin patikanın kıvrımları arasında kayboluşunu izlerken yüreği sıkıyordu içindeki korku karanlıkla birleşip bir yumruk gibi boğazına oturmuştu onların ardından gözlerini kıpırdatmadan bakarken dualarını mırıldanıyordu Allah'ım onları koru Ne olur bir şey olmasın kocası ve kayın pederinin gözden kaybolduğu o an içindeki endişe Tarifsiz bir boşluğa dönüştü korku dolu bakışları Karanlığa ve tipiyle savrulan karların arasına saplanmış gibiydi Mehmet ve babası tipinin içinde yavaş yavaş uzaklaşırken Gülşen'in gözünden bir damla yaş süzüldü birden bir üşüme irkilme hissetti o gece yalnızca kar değil sanki yüreğine çöken koca bir ağırlık yağıyordu kapıyı kapattı dalgın düşünceli ve endişeliydi kayın babasını bir daha görebilecek [Müzik] miydi fore [Müzik]
0 notes
Text
TERLARIS 0821-4212-5500 Rumah Di Jual Di Dekat Uin Malang Free Furniture Graha Agung Property
0821-4212-5500 (TERMURAH), Rumah Di Jual Di Dekat Uin Malang
Dapatkan Promo KLIK WA http://wa.me/6282142125500, Rumah Di Jual Di Dekat Uin Malang, Rumah Di Jual Di Dekat Uin Malang, Jual Rumah Di Sulfat Agung Malang, Rumah Di Jual Di Cengger Ayam Malang, Rumah Di Jual Di Perum Araya Malang, Jual Rumah Di Blimbing Malang, Jual Rumah Di Batu Malang Dekat Jatim Park, Jual Rumah Di Bumi Asri Malang, Di Jual Rumah Jalan Buring Malang
Temukan Hunian yang Ideal di Graha Agung Malang, Graha Agung Sigura-Gura Malang, Graha Agung Highland, Graha Agung Dau Malang? Apakah Anda mencari hunian nyaman dan strategis di Kota Malang? Tomoland Malang adalah pilihan yang sempurna! Terletak di Pusat Kota dengan akses mudah ke berbagai fasilitas, properti ini menawarkan kenyamanan dan peluang investasi yang menguntungkan.
Lokasi Strategis:
1 Menit ke Minimarket
- 3 Menit dari Kampus Universitas Gajayana: Akses mudah untuk mahasiswa dan staf.
- 2 Menit dari Taman Merjosari: Tempat ideal untuk rekreasi dan aktivitas outdoor.
- Dekat dengan Station Cafe & Internet: Spot hangout dan bekerja yang nyaman.
- Salon Kecantikan: Perawatan diri dekat rumah.
- Pilihan Kuliner Beragam: Nasi goreng, sate, dan masih banyak lagi!
- Masjid & Pesantren: Fasilitas ibadah yang mudah dijangkau.
- Universitas UIN Malang: Dekat dengan kampus ternama.
- 5 Menit ke Universitas Brawijaya
- Puskesmas Dinoyo: Layanan kesehatan terdekat.
- 2 Menit ke Mall Dinoyo
- 3 Menit dari Rumah Sakit Islam UNISMA: Akses cepat ke pelayanan kesehatan.
- 3 Menit dari Universitas Muhammadiyah Malang: Lokasi ideal untuk mahasiswa dan dosen.
- 5 Menit dari Transmart: Belanja dan hiburan dalam satu tempat.
Nilai Tambah Graha Agung Malang, Graha Agung Sigura-Gura Malang, Graha Agung Highland, Graha Agung Dau Malang:
Terletak di Pusat Kota: Semua kebutuhan dalam jangkauan.
- Prospek Sewa Kost: Peluang passive income yang menjanjikan.
- Dekat Kampus dan Rumah Sakit: Lokasi strategis untuk mahasiswa dan profesional medis.
- Street Park dan Jogging Track: Untuk gaya hidup sehat dan aktif.
- Tempat Ibadah (Masjid): Fasilitas ibadah yang mudah diakses.
- Clubhouse Basket dan Gym Center: Fasilitas olahraga lengkap.
- Restoran Caf� dan Swimming Pool: Kenyamanan dan hiburan di tempat tinggal Anda.
- Lounge: Tempat bersantai dengan keluarga dan teman.
- Berdiri sejak 2009: Reputasi dan pengalaman lebih dari satu dekade.
Spesifikasi Properti:
3 Kamar Tidur
- 2 Kamar Mandi
- Luas Bangunan: 65 m2,
- Luas Tanah: 80 m2
Graha Agung Malang adalah pilihan tepat bagi Anda yang menginginkan hunian nyaman dan strategis di kota Malang. Dengan berbagai fasilitas dan lokasi yang mendukung, kehidupan Anda akan semakin mudah dan menyenangkan.
Untuk informasi lebih lanjut dan penawaran spesial, hubungi kami di 0821-4212-5500 atau kunjungi website kami di www.grahaagung.id.
Alamat Kantor:
GRAHA AGUNG MALANG � PT. TOMOLAND INTI GAJAYANA
Jl. Chili, Joyogrand Blok Graha Utama A01 NO.146,
Merjosari, Kec. Lowokwaru, Kota Malang, Jawa Timur 65144
Pentingnya Anak Muda, Orang Tua, Pengusaha, Pegawai Negeri, PNS dan lainnya memiliki properti di usianya memberikan banyak manfaat dan peluang yang tidak bisa diabaikan.
Berikut beberapa alasan mengapa anak muda dan lainnya harus mulai mempertimbangkan investasi properti:
Investasi Jangka Panjang: Properti adalah salah satu investasi paling stabil dan cenderung meningkat nilainya dari waktu ke waktu.
2. Passive Income: Dengan menyewakan properti, Anda bisa mendapatkan passive income yang menguntungkan.
3. Kemandirian Finansial: Memiliki properti memberikan rasa aman dan kemandirian finansial, mengurangi ketergantungan pada orang lain.
4. Manfaat Pajak: Pemilik properti bisa mendapatkan berbagai keuntungan pajak yang bisa membantu dalam pengelolaan keuangan.
5. Meningkatkan Kesejahteraan: Memiliki rumah sendiri memberikan stabilitas dan kenyamanan hidup, serta meningkatkan kualitas hidup.
6. Aset Bernilai: Properti dapat menjadi aset berharga yang bisa diwariskan kepada generasi berikutnya. Kesimpulan: Investasi properti di usia muda adalah langkah bijak untuk mencapai kemandirian finansial dan kesejahteraan jangka panjang.
Di Graha Agung Malang, kami menawarkan properti berkualitas yang cocok untuk investasi Anda. Hubungi Kami Sekarang! Customer Service: 0821-4212-5500
Website: www.grahaagung.id Hunian, Villa, Rumah Kost Graha Agung Malang ideal untuk masa depan yang cerah dan stabil!
#RumahDiJualDiDekatUinMalang, #RumahDiJualDiDekatUinMalang, #JualRumahDiSulfatAgungMalang, #RumahDiJualDiCenggerAyamMalang, #RumahDiJualDiPerumArayaMalang, #JualRumahDiBlimbingMalang, #JualRumahDiBatuMalangDekatJatimPark, #JualRumahDiBumiAsriMalang, #DiJualRumahJalanBuringMalang
0 notes
Text
BISA DIANSUR 0821-4212-5500 Rumah Di Jual Di Singosari Malang Berdiri sejak tahun 2009 Graha Agung Property
0821-4212-5500 (TERMURAH), Rumah Di Jual Di Singosari Malang
Dapatkan Promo KLIK WA http://wa.me/6282142125500, Rumah Di Jual Di Singosari Malang, Rumah Di Jual Di Singosari Malang, Rumah Dijual Di Borobudur Agung Malang, Rumah Dijual Di Titan Asri Malang, Rumah Dijual Pbi Araya Malang, Rumah Dijual Greenwood Araya Malang, Rumah Di Malang Blimbing Dijual, Rumah Dijual Blimbing Malang, Rumah Dijual Bridgetown Malang
Temukan Hunian yang Ideal di Graha Agung Malang, Graha Agung Sigura-Gura Malang, Graha Agung Highland, Graha Agung Dau Malang? Apakah Anda mencari hunian nyaman dan strategis di Kota Malang? Tomoland Malang adalah pilihan yang sempurna! Terletak di Pusat Kota dengan akses mudah ke berbagai fasilitas, properti ini menawarkan kenyamanan dan peluang investasi yang menguntungkan.
Lokasi Strategis:
1 Menit ke Minimarket
- 3 Menit dari Kampus Universitas Gajayana: Akses mudah untuk mahasiswa dan staf.
- 2 Menit dari Taman Merjosari: Tempat ideal untuk rekreasi dan aktivitas outdoor.
- Dekat dengan Station Cafe & Internet: Spot hangout dan bekerja yang nyaman.
- Salon Kecantikan: Perawatan diri dekat rumah.
- Pilihan Kuliner Beragam: Nasi goreng, sate, dan masih banyak lagi!
- Masjid & Pesantren: Fasilitas ibadah yang mudah dijangkau.
- Universitas UIN Malang: Dekat dengan kampus ternama.
- 5 Menit ke Universitas Brawijaya
- Puskesmas Dinoyo: Layanan kesehatan terdekat.
- 2 Menit ke Mall Dinoyo
- 3 Menit dari Rumah Sakit Islam UNISMA: Akses cepat ke pelayanan kesehatan.
- 3 Menit dari Universitas Muhammadiyah Malang: Lokasi ideal untuk mahasiswa dan dosen.
- 5 Menit dari Transmart: Belanja dan hiburan dalam satu tempat.
Nilai Tambah Graha Agung Malang, Graha Agung Sigura-Gura Malang, Graha Agung Highland, Graha Agung Dau Malang:
Terletak di Pusat Kota: Semua kebutuhan dalam jangkauan.
- Prospek Sewa Kost: Peluang passive income yang menjanjikan.
- Dekat Kampus dan Rumah Sakit: Lokasi strategis untuk mahasiswa dan profesional medis.
- Street Park dan Jogging Track: Untuk gaya hidup sehat dan aktif.
- Tempat Ibadah (Masjid): Fasilitas ibadah yang mudah diakses.
- Clubhouse Basket dan Gym Center: Fasilitas olahraga lengkap.
- Restoran Caf� dan Swimming Pool: Kenyamanan dan hiburan di tempat tinggal Anda.
- Lounge: Tempat bersantai dengan keluarga dan teman.
- Berdiri sejak 2009: Reputasi dan pengalaman lebih dari satu dekade.
Spesifikasi Properti:
3 Kamar Tidur
- 2 Kamar Mandi
- Luas Bangunan: 65 m2,
- Luas Tanah: 80 m2
Graha Agung Malang adalah pilihan tepat bagi Anda yang menginginkan hunian nyaman dan strategis di kota Malang. Dengan berbagai fasilitas dan lokasi yang mendukung, kehidupan Anda akan semakin mudah dan menyenangkan.
Untuk informasi lebih lanjut dan penawaran spesial, hubungi kami di 0821-4212-5500 atau kunjungi website kami di www.grahaagung.id.
Alamat Kantor:
GRAHA AGUNG MALANG � PT. TOMOLAND INTI GAJAYANA
Jl. Chili, Joyogrand Blok Graha Utama A01 NO.146,
Merjosari, Kec. Lowokwaru, Kota Malang, Jawa Timur 65144
Pentingnya Anak Muda, Orang Tua, Pengusaha, Pegawai Negeri, PNS dan lainnya memiliki properti di usianya memberikan banyak manfaat dan peluang yang tidak bisa diabaikan.
Berikut beberapa alasan mengapa anak muda dan lainnya harus mulai mempertimbangkan investasi properti:
Investasi Jangka Panjang: Properti adalah salah satu investasi paling stabil dan cenderung meningkat nilainya dari waktu ke waktu.
2. Passive Income: Dengan menyewakan properti, Anda bisa mendapatkan passive income yang menguntungkan.
3. Kemandirian Finansial: Memiliki properti memberikan rasa aman dan kemandirian finansial, mengurangi ketergantungan pada orang lain.
4. Manfaat Pajak: Pemilik properti bisa mendapatkan berbagai keuntungan pajak yang bisa membantu dalam pengelolaan keuangan.
5. Meningkatkan Kesejahteraan: Memiliki rumah sendiri memberikan stabilitas dan kenyamanan hidup, serta meningkatkan kualitas hidup.
6. Aset Bernilai: Properti dapat menjadi aset berharga yang bisa diwariskan kepada generasi berikutnya. Kesimpulan: Investasi properti di usia muda adalah langkah bijak untuk mencapai kemandirian finansial dan kesejahteraan jangka panjang.
Di Graha Agung Malang, kami menawarkan properti berkualitas yang cocok untuk investasi Anda. Hubungi Kami Sekarang! Customer Service: 0821-4212-5500
Website: www.grahaagung.id Hunian, Villa, Rumah Kost Graha Agung Malang ideal untuk masa depan yang cerah dan stabil!
#RumahDiJualDiSingosariMalang, #RumahDiJualDiSingosariMalang, #RumahDijualDiBorobudurAgungMalang, #RumahDijualDiTitanAsriMalang, #RumahDijualPbiArayaMalang, #RumahDijualGreenwoodArayaMalang, #RumahDiMalangBlimbingDijual, #RumahDijualBlimbingMalang, #RumahDijualBridgetownMalang
0 notes
Text
İzmirli rektörler Dokuz Eylül'de buluştu
https://pazaryerigundem.com/haber/182004/izmirli-rektorler-dokuz-eylulde-bulustu/
İzmirli rektörler Dokuz Eylül'de buluştu
İzmir Üniversiteleri Platformu toplantısı, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde düzenlendi.
İZMİR (İGFA) – Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde düzenlenen İzmir Üniversiteleri Platformu toplantısında, İzmir’de bulunan yükseköğretim kurumlarının rektörleri bir araya geldi. İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’ın da katıldığı DEÜ Rektörlük binasındaki toplantıda, İzmir’deki yükseköğretim verileri ve yükseköğretim gündemine ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
Toplantıda DEÜ Rektör Vekili ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyesi Prof. Dr. Mahmut Ak, 2023-2024 Akademik Yılı’nda İzmir’deki yükseköğretim kurumlarına ilişkin veriler içeren bir sunum gerçekleştirirdi. YÖK verilerinin yer aldığısunumunda Prof. Dr. Ak, üniversitelerin yerli ve uluslararası öğrenci sayılarından akademik personel sayılarına, program sayılarından kurumların araştırma projelerine uzanangeniş bir alanda güncel bilgiler paylaştı. 2023-2024 dönemini kapsayan sayılara göre İzmir’deki üniversiteli sayısının uluslararası öğrencilerle birlikte 207 bin 628 olduğunu açıklayan Ak, “Bu sayının 10 bin 474’ü uluslararası öğrenci. Kız öğrenci sayısı iki alanda toplam 104 bin 981’ken, erkek öğrenci sayısı ise 102 bin 647. Bununla birlikte kurumlarımızdaki akademik personel sayısı ise toplam 9 bin 877’dir” dedi. Açıklamalarının devamındaRektör Vekili Ak, İzmir’de üniversite hastanelerinin sayısının 9, afiliye hastane sayısının 4, Teknopark sayısının 4 ve Teknoloji Transfer Ofisi sayısının ise 6 olduğunu belirtti.
Toplantıda konuşan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ise İzmir’deki yükseköğretim kurumlarının mevcut durumu, gelecek dönem projeleri, kurumlar arası iş birliği olanakları, İzmir’in bir eğitim merkezi olarak konumlandırılması ve bu yöndeki güncel çalışmalara ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. İzmir’in yükseköğretim Türkiye’nin önemli bir marka şehri olduğunun altını çizen Dr. Elban, tüm rektörlere ortaya koydukları özverili çalışmalardandolayı teşekkür etti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Teen Wolf Characters Who Should've Appeared in Teen Wolf: The Movie
Stiles Stilinski
Braeden
Corinne
Sydney
Alec
Hayden Romero
Garrett Douglas
Corey Bryant
Issac Lahey
Marin Morrell
Ethan Steiner
Theo Raeken
Ken, Kira and Noshiko Yukimura
Nolan Holloway
Kate Argent
Mrs. Finch
Cora Hale
Henry Tate
David Geyer
Ms. Fleming
Rafael McCall
Natalie Martin
Nathan Pierce
Danny Mahealani
Meredith Walker
Severo and Araya Calavera
1 note
·
View note
Text
Detective Conan Rewatch: Episode 988
Episode 988: “The Feuding Girls”
Before watching this episode, on a scale of 1-10, how much are you looking forward to seeing it again?
I’m late yet again, but it seems there was no new episode this weekend due to a baseball game airing, so I guess it works out? 5!
Favorite screencap:
“Seal Rangers, Go Go!”
Favorite moment:
Ran and Sonoko pitching in to help sell the seal toys after the case is done. Sonoko’s being a good sport about wearing the mascot costume. :D
Least favorite moment:
I’ll have to try to keep track of it from now on, but it just occurred to me that without knowing the motive for suspects in these cases, it’s not easy to figure out the correct culprit. We find out here from the culprit she did it because the victim stole and dumped the culprit’s boyfriend, who then committed suicide. No where is this indicated in the case until just now. I’m not sure if a lot of manga cases are guilty of this as well, but maybe this is part of why a lot of anime originals are so lackluster?
What's one thing you noticed/realized about this episode that you hadn't before?
I can’t recognize the other store logos off the top of my head, but UMIQLO is a parody on the UNIQLO clothing brand.
On a scale of 1-10, how would you rate this episode?
Ehhhh....I guess...3?
Celebrate it!
Since I don't have access to a tablet and am too lazy to scan a drawing, have a (not exactly) summary haiku.
Girl falls to her death
Not a workplace accident
In fighting in group
Next Episode: Episode 989
Previous Episode: Episode 987
#detective conan#detective conan rewatch#episodes#名探偵コナン#anime original#Seiji Muta#Nobuyuki Iwai#Asuka Tsubuki#Marie Nagano#Miho Tanaka#Ken Araya
2 notes
·
View notes
Text
Teen Wolf Origins: Season 3B, Part 1
Episode 1, Part 1 Episode 1, Part 2 Season 1, Part 3 Season 2 Season 3A, Part 1 Season 3A, Part 2
In order of appearance. First and last scenes.
(’Ken’ occurs independently in several languages, but not Korean. It’s possible that this is an English name he’s chosen to go by while he has a Korean birth name, but to remain closest to his family’s roots, I’ve chosen the Japanese meaning.)
(Tate is a very old name with an uncertain origin. This meaning is based on the theory that the name passed to English from the Vikings.)
(Araya is a Spanish surname, not given name, meaning ‘from Araia.’ As a given name and as defined here, it originates from tribes in Ethiopia and Eritrea. I’ve decided that Araya could be of East African descent before marrying into the Calavera name - we don’t know.)
12 notes
·
View notes
Photo
My top ten favorite koo-jin♥️
Nadech & Yaya Mark & Kimberly James & Mint Aum & Aff Ken & Ann Rome & Chompoo Mario & Taew Boy & Margie Son & View Grate & Matt
#koo jin#lakorn couples#thai actor#nadech kugimiya#Yaya Urassaya Sperbund#Mark Prin Suparat#Kimberly Ann Voltemas#James Ma#Mint Chalida Vijitvongthong#aum atichart chumnanon#Aff Taksaorn Paksukcharoen#Ken Theeradeth#ann thongprasom#Rome Nampan Patchata#Chompoo Araya Hargate#mario maurer#Taew Natapohn Tameeruks#Boy Pakorn#Margie Rasri Balenciaga#Son Yuke Songpaisarn#View Wannarot Sonthichai#Grate Warintorn Panhakarn#Matt Peranee Kongthai#otp#beautiful couples#thai actors#Thai actresses#lakorn#yadech#barrya
5 notes
·
View notes
Text
New in September - Hallmark Movies Now
The 27-Hour Day (2021) Starring Autumn reeder and Andrew Walker. Hallmark Channel/Summer Nights
Matchmaker Mysteries: The Art of the Kill (2021) Starring Danica McKellar, Victor Webster, and Bruce Boxleitner. Hallmark Movies & Mysteries/Movie #3 of 3
Aurora Teagarden Mysteries: The Disappearing Game (2018) Starring Candace Cameron Bure, Lexa Doig, Marilu Henner, Niall Matter, Peter Benson, Brad Harder, Catherine Lough-Haggquist, Teryl Rothery, Dylan Sloane, Ken Tremblett, and Ellie Harvie Hallmark Movies & Mysteries/Movie #9 of 18
Ships in the Night: A Martha’s Vineyard Mysteries (2020) Starring Jesse Metcalfe, Sarah lind, Eric Keenleyside, Chelsea Hobbs, Sunita Prasad, and Nelson Wong Hallmark Movies & Mysteries/Movie #3 of 4
Mystery 101: Words Can Kill (2019) Starring Jill Wagner, Kristoffer Polaha, Robin Thomas, Preston Vanderslice, and Eric Keenleyside Hallmark Movies & Mysteries/Movie #3 of 7
Signed, Sealed, Delivered: The Vows We Have Made (2021) Starring Eric Mabius, Kristin Booth, Crystal Lowe, Geoff Gustafson, Gregory Harrison, Sherry Miller, Jill Morrison, and Rhiannon Fish Hallmark Movies & Mysteries/Movie #11 of 11 (so far)
Garage Sale Mystery: The Novel Murders (2016) Starring Lori Loughlin, Sarah Strange, Steve Basic, Eva Bourne, Connor Stanhope, Kevin O’Grady, Ken Tremblett, Fiona Vroom, and Jason Cermak Hallmark Movies & Mysteries/Movie #6 of 16
Garage Sale Mystery: The Art of Murder (2017) Starring Lori Loughlin, Sarah Strange, Steve Basic, Eva Bourne, Connor Stanhope. Kevin O’Grady, Martin Cummins, Susan Hogan, Leanne Lapp, Matty Finochio, and Karen Holness Hallmark Movies & Mysteries/Movie #7 of 16
Garage Sale Mystery: The Beach Murder (2017) Starring Lori Loughlin, Sarah Strange, Steve Basic, Eva Bourne, Connor Stanhope, Kevin O’Grady, and Catherine Lough-Haggquist Hallmark Movies & Mysteries/Movie #8 of 16
A Taste of Summer (2019) Starring Roselyn Sanchez, Eric Winter, Alison Araya, and Antonio Cayonne Hallmark Channel/Summer Nights
Crossword Mysteries: Riddle Me Dead (2019) Starring Lacey Chabert, Brennan Elliott, Barbara Niven, John Kapelos, Perveen Dosanjh, Cardi Wong, Jon Cor, and Lucia Walters Hallmark Movies & Mysteries/Movie #5 of 5
Sweet Pecan Summer (2021) Starring Christine Ko, Wes Brown, Lauren Tom, and Chase Ramsey Hallmark Channel/Summer Nights
Aurora Teagarden Mysteries: A Game of Cat and Mouse (2019) Starring Candace Cameron Bure, Niall Matter, Marilu Henner, Lexa Doig, Peter Benson, Miranda Frigon, Dylan Sloane, Ellie Harvie, Catherine Lough-Haggquist, and Tammy Gillis Hallmark Movies & Mysteries/Movie #10 of 18
Chesapeake Shores Season 6 (2022) New Episodes Every Thursdays Starring Meghan Ory, Barbara Niven, Treat Williams, Laci J Mailey, Emilie Ullerup, Brendan Penny, Andrew Francis, Robert Buckley, Stephen Huszar, Jessica Sipos,Carlo Marks, Greyston Holt, and Mariesa Crouse Hallmark Channel
September 1
Unthinkably Good Things (2022) Starring Karen Pittman, Eria Ash, Joyful Drake, Lance Gross, Jermaine Love, and Luca Seta Hallmark Movies & Mysteries/Mahogany Films
South Beach Love (2021) Starring Taylor Cole and William Levy Hallmark Channel/Fall Harvest
Garage Sale Mystery: Murder by Text (2017) Starring Lori Loughlin, Sarah Strange, Steve Bacic, Eva Bourne, Connor Stanhope, Kevin O’Grady, Gabrielle Miller, Tegan Moss, Jesse Moss, and Emily Tennant Hallmark Movies & Mysteries/Movie #9 of 16
September 8
Poisoned in Paradise: A Martha’s Vineyard Mystery (2020) Starring Jesse Metcalfe, Sarah lind, Eric Keenleyside, Chelsea Hobbs, Sunita Prasad, Tammy Gills, Lucia Walters, and Nelson Wong Hallmark Movies & Mysteries/Movie #4 of 4
Garage Sale Mystery: Murder Most Medieval (2017) Starring Lori Loughlin, Sarah Strange, Steve Bacic, Eva Bourne, Connor Stanhope, Kevin O’Grady, Sebastian Spence, Casey Manderson, Aren Buchholz, April Telek, and Nathan Witte Hallmark Movies & Mysteries/Movie #10 of 16
Sealed with a Kiss: Wedding March 6 (2021) Starring Jack Wagner, Josie Bissett, Caitlin Stryker, and Nathan Witte Hallmark Channel/Summer Nights/Movie #6 of 6
September 29
Redemption in Cherry Springs (2021) Starring Rochelle Aytes, Keith D. Robinson, Frankie Faison, and Scott Bryce Hallmark Movies & Mysteries
Plus many more films.
2 notes
·
View notes
Text
Bilimsel Gaflar
Etoloji
Çocukluğumuzdan itibaren aptal hayvanların düşünebildiği inancından daha fazla alıştırıldığımız bir ikinci önyargı bulmak imkansız.
Ren�� Descartes - Fransız matematikçi ve filozof.
Hayvanlar alet yapamazlar, düşünemezler. Onların duyguları, karakterleri yoktur; sadece içgüdüleriyle hareket ederler. Düşünmek yalnızca insana has özelliktir. Bunun tersini düşünmek katiyen yanlıştır.
(Geçmişte her kesim tarafından yaygın olarak kabul edilen insanmerkezci düşünce)
İcat
Artık yeni hiçbir şey yok . İcat edilebilecek her şey icat edildi.
Charles Duell - Amerikan Patent Dairesi Başkanı, 1899
Telefon
“Çok güzel bir buluşa benziyor ama Tanrı aşkına bunu kim, niye kullanmak istesin ki?”
Rutherford B. Hayes - ABD Başkanı. 1876 yılında ilk telefonu gördükten sonra yaptığı yorum.
"Biraz eğitimli herkes sesin kablolar aracılığıyla bir yerden bir diğer yere aktarılamayacağını bilir. Ve ola ki aktarılsa bile, böyle bir çabanın pratik bir değeri olmayacaktır."
(1865, Boston Post gazetesi editörü)
"Telefon denen bu icadın kullanışlı ve ciddi bir iletişim aracı haline gelebilmesi için birçok olumsuz yönü bulunmaktadır. Bu alet, yapısı gereği bizim için değersizdir."
(1878, Western Union firması)
Nükleer enerji
“Çevreciler boşuna endişeleniyorlar. Bir nükleer enerji istasyonunun bir yıllık atığını, masanızın çekmecesinde bile saklayabilirsiniz.”
Ronald Reagan - 1980. ABD eski başkanı
Otomobil
Geçtiğimiz bir yıl içinde otomobilin yapısını değiştirecek herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini göz önüne alırsak, bu buluşun da gelişme ve evrimini tamamladığı sonucuna varabiliriz.
2 Ocak 1909 - Scientific American dergisi
Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.
Henry Ford’un kredi talebi üzerine otomotiv sektörünün geleceği konusunda ekspertiz veren bir banka müdürü 1903
Bu mücadeleden atın galip çıkacağına inanıyorum. Otomobil sadece gelip geçici bir heves olacaktır.
Alman İmparatoru II. Wilhelm 1905 yılında
Sigara
“İnsanların büyük bir çoğunluğu için sigara içmek son derece yararlı ve sağlık açısından faydalı bir şeydir.”
Doktor Ian G.Macdonald - 18 Kasım 1963. Los Angeles’li uzman cerrah
Televizyon
“Hepiniz saçmalıyorsunuz. Tanrı aşkına, bir aktörün ya da aktrisin konuşmalarını duymayı kim ister ki?..”
Henry M. Warner - 1927. Sessiz sinema döneminin film yapımcılarından.
Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.
Daryik F. Zanuck Twentieth Century Fox'un başkanı 1944
Radyo
"Radyo’nun geleceği yok!"
Lord Kelvin (1898, İskoçyalı bilim insanı)
Bilgisayar
“İnsanların evlerinde bilgisayar bulunması da ne demek. Bence hiç kimsenin evine bilgisayar sokmak için herhangi bir geçerli nedeni olamaz.”
DEC şirketi baskanı Ken Olson’un 1977’deki bir açıklamasından
"Dünya piyasalarında bilgisayarlardan en fazla 5 tanesine yer olduğunu düşünüyorum."
(1943, IBM Başkanı Thomas J. Watson)
"Bilgisayarlar gelecekte 1,5 ton ağırlığında olacak."
Popular Mechanics Dergisi (1949)
Uçak
“Uçaklar son derece ilginç oyuncaklar. Ama askeri açıdan beş para etmezler.”
(Mareşal Ferdinand Foch - 1911. Fransız askeri stratejisti ve 1. Dünya Savaşının Fransız komutanlarından)
"Bir makina hiçbir zaman New York'tan Paris'e uçamayacaktır."
(1906, Uçağın mucidi Orville Wright)
"Bilinen cisimlerin hiçbir kombinasyonu, bilinen makinaların hiçbir formu, bilinen kuvvetlerin hiçbir formu, bir araya getirilerek insanı hava içerisinde uzun mesafelerde pratik olarak uçurabilecek bir makina oluşturamayacaktır."
(1800'lerin sonu, ABD Deniz Kuvvetleri Gözlemevi başkanı, astronom Simon Newcomb)
Astronomi
"Dünya Evren'in merkezindedir ve tüm gök cisimleri onun etrafında dönmektedir. Kopernik'in sözleri, şeytanın sözleridir ve yalandır."
(1500'ler, Kopernik yasalarını ortaya koyduğunda, dindar ve insanmerkezci kitle)
"Jüpiter'in uyduları görünmezdir, dolayısıyla Dünya üzerinde bir etkisi olamaz, dolayısıyla varlıkları da gereksizdir ve dolayısıyla, aslında yokturlar."
(1500'lerin sonu, Galileo'nun Jüpiter'in uydularını keşfi üzerine dönemin Aristotalesçi insanları)
"Dünya düzdür ve belirli sınırları vardır. Bilim adamları ne derse desin, bu sınırlar vardır ve aşılmamalıdır."
(1600'lü yıllar, Hristiyan Kilisesi)
"Ay'a ulaşmayla ilgili fanteziler kurmaya gerek yok, çünkü Dünya'nın çekim kuvvetini aşmanın bir yolu bulunmuyor."
(1932, Chicago Üniversitesi astronomu Dr. Forest Ray Moulton)
"Bize vaat edilmiş ve verilmiş sınırların dışına çıkıp, uzaya gitmek, haddimizi aşmaktır ve büyük felaketlerle cezalandırılmamızı beraberinde getirecektir."
(1960'lar, Yuri Gagarin'in uzaya çıkarılmasından önce, Hristiyan Kilisesi)
Bilim
"Bu bilim denen şeyden bıktım artık... Geçtiğimiz birkaç senede elde ettiklerimiz için milyonlar harcadık ve artık durdurulmasının vakti geldi."
(1861, Smithsonian Enstitüsü'nün kaynaklarının kesilmesiyle ilgili olarak, Pensilvanya Eyalet Senatörü Simon Cameron)
"Artık bilimin bulabileceği bir şey kalmadı, bilim, bu noktada tıkandı. Bulabileceğimiz her şeyi bulduk ve bize artık gerek yok."
Charles Duell (1899, Amerikan Patent Bürosu Başkanı)
"İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için bir neden yok."
Kenneth Olsen (Digital Equipment Corp. Bilgilsayar Şirketi Başkanı - 1977)
İnternet
"İnternet 1996 yılında tamamiyle çökecektir."
(1900'lerin sonları, internetin mucitlerinden Robert Metcalfe)
Fizyoloji
"Louis Pasteur'ün hastalık yapan organizmalar teorisi saçma bir kurgudan ibaret."
(1872, mikroplarla ilgili olarak, Fizyoloji Profesörü Pierre Pachet)
"Karın, göğüs ve beyin, bilge ve insancıl hiçbir cerrahın ulaşamayacağı şekilde, sonsuza kadar kapalı kalacaktır."
(1873, ameliyatlarla ilgili olarak, Kraliçe Victoria'nın cerrahı Sir John Eric Ericson)
Alternatif Akım
"Yüksek gerilimli ve alternatif akım kullanan sistemlerin yaygınlaşmasının ne bilimsel olarak, ne de piyasa açısından imkanı yoktur. Tüm bu sistemler [alternatif akım], sırf bakır tel ve emlak piyasasına darbe vurmak için uygulanmaktadır. (...) Benim şahsi isteğim, alternatif akımın kullanılmasının tamamen yasaklanmasıdır. Alternatif akım gereksizdir ve tehlikelidir. Dolayısıyla yaşama ve mala zarar verecek bu sistemlerin piyasaya sürülmesi arkasında bir neden göremiyorum."
(1889, Thomas Edison)
Fizik
"Atomların parçalanmasından elde edilecek bir enerji kaynağının var olabileceğini uman biri, hayal dünyasında geziniyor demektir."
(1933, Nükleer Santraller ile ilgili olarak, Ernest Rutherford)
"X Işını taramaları bir aldatmacadır!"
(1900, Lord Kelvin)
Denizaltı
"Denizaltıların savaşta ne işe yarayabileceğini anlayamadım. Olsa olsa mürettebatın boğularak ölmesine neden olabilir."
H.G. Wells (Yazar - 1901)
Einstein'nın Teorileri Hakkında
"Einstein'ın güya teorileri olan bu şeyler, basitçe liberal, demokratik saçmalıklarla pislenmiş zihin uydurmalarıdır ve hiçbir Alman bilim insanı tarafından hiçbir şekilde kabul edilemez."
(1940, Dr. Walter Gross)
Mikroçip
"Güzel fakat ne işe yarayacak?"
(IBM'den bir mühendisin bugün tüm elektronik cihazların beyni konumundaki 'mikroçip' için yorumu, 1968)
18 notes
·
View notes
Text
Japon Erkek Kedi İsimleri EN GÜZEL
Japon Erkek Kedi İsimleri bir listesini ve bu eşleştirmek için anlamlarını derledik - ancak kediniz hangi listeden seçtiğinizi umursamayacaktır. Ayrıca, kedinize en uygun ismi bulmanız için isimleri kişilik ve görünüşlerine göre sınıflandırdık. Okumaya devam edelim ve isim listemize aşağıdan Göz Atalım İsim Listesine Hemen Git Kediniz için neden bir Japonca isim seçmelisiniz? Japon dili üç farklı alfabe ile yazılabilir . Bunlardan ikisi, hiragana ve katakana, hecelerdir. Üçüncüsü, kanji, logografiktir: her işaretin kendi anlamı vardır ve bu nedenle Batı alfabelerinde olmayan görsel bir boyuta sahiptir. Japonca isimler çok çeşitlidir, çünkü aynı kanji farklı şekillerde okunabilir ve farklı kanjiler aynı şekilde okunabilir . Hecelemeyi seçtiğiniz kanjiye bağlı olarak Ki, örneğin "ağaç", "parlaklık" veya "değerli" anlamına gelebilir. Japonca'da, ad öğeleri bir araya getirilerek kolayca yeni adlar oluşturulabilir . Genel olarak, - shi , - ro , - o veya - ta ile biten veya dai , ichi , ji veya kazu öğelerini içeren Japonca isimler erkektir. Japonca isimlerin telaffuzu kolay net sesleri ve heceleri vardır, bu nedenle kediniz onları aradığınızda kolayca öğrenecektir. Japon isimleri, herhangi bir cins için mükemmel bir seçimdir, ancak özellikle o ülkede ilk kez yetiştirilen Japon Bobtail ve Kurilian Bobtail için . Kişiliğe bağlı olarak Japon Erkek Kedi İsimleri - Akio: Parlak adam veya kahraman - Akira: Parlak - Daisuke: Büyük yardım - Haruka: Uzak - Haruto: Uzaklaş - Hayate: Ani - Hibiki: Yankı - Hideaki: Mükemmel ve parlak - Hideyoshi: Mükemmel ve erdemli - Hiko: Prens - Hiraku: Destek - Hiroşi: Cömert - Isamu: Cesur - Katashi: Sıkı - Katsu: Zafer - Katsuo: Muzaffer kahraman - Kazuki: Barış ve umut - Kazuo: Barış adamı - Ken'ichi: Çalışkan olan - Kenshin: Mütevazı güven - Kiyoshi: Saf - Makoto: Dürüstlük - Masaru: Zafer - Naomi: Düz benlik - Noboru: Yükselen - Nobu: Uzun süreli güven - Osamu: Disiplin - Rin: Onurlu - Ryou: Havalı - Ryouichi: Birini temizle - Ryuunosuke: Asil haberci - Shin: Hakiki - Shinobu: Dayanıklılık - Shou: Ödül - Susumu: İlerleme kaydet - Takashi: Evlada dindarlık, asil, onur - Takeshi: Askeri - Takumi: Becerikli - Yasu: Huzurlu - Yoshi: İyi şanslar - Yuu: Cesur, nazik, üstün - Yuudai: Büyük kahraman Ayrıca ilginizi çekebilir: Kedi İsimleri En Güzel **2022 En Sevimli Kedi İsimleri Görünüşe göre Japon Erkek Kedi İsimleri - Aoi: Yeşil veya mavi - Ayumu: Yürüyen rüya - cj - Dai: Büyük, harika - Daiki: Büyük ağaç - Haruki: Güneşin parlaklığı - haya: şahin - Hikaru: Parlaklık, ışık - Hideki: Mükemmel ağaç - Hiroto: Büyük planör - Kaede: Akçaağaç - Kaito: Yükselen okyanus - Kaoru: Kokulu - Ken: Güçlü - Kenta: Büyük ve güçlü - Kohaku: Amber - Kuro: Siyah - Kurumi: Ceviz - Kyou: Kayısı - Maru: Daire - Mikan: Mandalina portakalı - Miruku: Süt - Momo: Şeftali - Ryuu: Ejderha - Shiori: Kıvrılma, bükülme - Shiro: Beyaz - Shouhei: Huzurlu planör - Shun: Hızlı - Taichi: Büyük olan - Tama: Top - Al: Bambu - Tora: Kaplan - Tsubasa: Kanat - Yuki: Kar Erkek kediler için diğer Japonca isimler - Aiko: Sevgili - Aki: Sonbahar - Ayame: İris - Gorou: Beşinci oğul - Haru: Bahar, açık hava - Hinata: Güneşli yer - Ichirou: İlk oğul - Itsuki: Ağaç - Jiji: Kiki'nin Teslimat Servisinden Kedi - Jirou: İkinci oğul - Kotetsu: Küçük demir - Michi: Yol - Minoru: Meyve veren - Minto: Nane - Natsu: Yaz - Nori: Tören - Ren: Lotus - Riku: Arazi - Saburou: Beşinci oğul - Shirou: Dördüncü oğul - sora: gökyüzü - Takara: Hazine Erkek kediniz için mükemmel Japonca ismi buldunuz mu? Hangisi olduğunu bize yorumlar bölümünde söyleyebilirsiniz Read the full article
2 notes
·
View notes
Note
Noshiko?
How I feel about this character
I adore Noshiko so much. She's such a badass. And also hot. And brings up so many questions about Kitsune. I have several thoughts about the fact that she appears to age only in modern day- some about the passing of the kitsune/kitsune powers in a mother-daughter kind of thing and some about her aging having to do with a maturity she has only been able to achieve after the Rhys/Nogitsune experience.
I am high key obsessed with this flash of fear on her face in Time of Death when Kira basically says if she doesn't help, they'll do it without her. I love her relationship with Ken. Someone who is better at history than I am should write me a 100k story about Noshiko's life.
All the people I ship romantically with this character
(multishipping rules etc etc)
Ken, Rhys, Satomi, Melissa, Araya
My non-romantic OTP for this character
Kira. They have such a good relationship, even with the tumultuousness of Kira learning her mom is a 900-year-old trickster spirit. The bit where imagination Noshiko is telling Kira that crying is no measure of her strength just compared to imagination Victoria telling Allison to stop crying gets to me every time I rewatch either scene.
I really think Kira is probably Noshiko's only child and that the way she relates to her is affected by this. I need so much more about Noshiko. That is all.
One thing I wish would happen/had happened with this character in canon.
A modern-day onscreen interaction with Satomi Ito. It would have been so good.
thank you for asking!
answered characters
game
5 notes
·
View notes
Text
"Birkaç dakikalık bir haberde neler neler anlatılır! Ben CNN Türk’ten izledim, sonra gördüm ki türlü versiyonları var. 65 yaş üstü bir kadın, kendi yaş grubu için sokağa çıkma yasağı olan saatlerde otobüse binmiş ve inmeyi reddediyordu, olayımız bu. Ötesi, nereden baktığınıza göre değişecek bir hikayeye dönüşebilirdi, dönüşüyordu da…
CNN Türk, en başından itibaren konuyu merak etmenizi sağlıyor, sanıyorum bu da gazeteciliğin başarısı. Haberde otobüsteki karmaşa ve kadının burnuna kadar giren görüntüler servis ediliyor, bir yandan da muhabirin artık tonlamalarını ezbere bildiğimiz sesini duyuyoruz: “Durakta otobüse bir kadın bindi, kartını okutunca 66 yaşında olduğu anlaşılan kadın, uyarılara aldırmadı”.
Arada kadın konuşuyor: “Benim sağlığım yerinde, sen otobüsünü yıka, şoförlüğünü yap, işine bak”. Tam “sabahtan beri üç merdiven sildim” gibi bir şey söylerken muhabirin sesi araya giriyor ve kadının tüm çabalara rağmen otobüsten indirilemediğini belirtiyor. Bitirirken de ekliyor: “Kadın kaymakamlığa giderek 65 yaş aylığı bağlatılması önerisine de karşı çıktı.” Herkes elinden gelen her şeyi yapmıştı ama kadın inadından vazgeçmedi!
Bu sahneleri izlediğimde bir de “65 yaş aylığı” önerisini duyunca aklıma sosyalist yönetmen Ken Loach’un “Ben, Daniel Blake” adlı filmi geldi. Bu kez, marangozluk yaparak geçimini sağlayan yaşlı bir İngiliz vatandaşı var sahnede. Kalp krizi geçirmesinin ardından çalışması yasaklanan ve devlet yardımı almaktan başka çaresi olmayan Daniel’in, sistemin bozuk ağları içinde debelenişini izliyoruz film boyunca.
Dünyanın en büyük kapitalist ülkelerinden biri olan İngiltere’de, yaşamın dışına itilen bir yaşlının nasıl yalnızlaştığına ve çaresizliğe mahkum edildiğine tanık oluyoruz. Sanki yanıbaşımızda olup bitiyor hepsi, sanki Daniel kapı komşumuz… Her gün, dünyanın herhangi bir noktasında benzerleri yaşanıyor çünkü. Bizim Daniel Blake’imiz de her sabah işine gitmek için otobüse bindiğinde aynı yalnızlık ve çaresizliği hissediyor mudur acaba?
Ama bizim filmimizde anlatılan, sorumsuz ve duyarsız bir yaşlının işini yapmaya çalışan şoför ve diğer yolcuları rahatsız eden inadıydı. Böyleleri yüzünden salgın da bitmek bilmiyordu zaten! Benzer haberler, sokağa çıkma yasağının ilk günlerinde marketlere akın eden yurttaşlar için de yapıldı. Molalarında sosyal mesafeye uymayı beceremeyen işçiler için de… Cık cık cık diyerek izlememiz beklendi.
Şimdi kendi eksiklerini örtbas etmek için halkın arasından suçlu aramaya çıkan “cık cık”çılar, salgın ülkenin semalarında görünmeden önce koronanın genlerimize işlemeyeceğini düşünüyor olduklarından öylece beklemişlerdi. Ne sağlık hizmeti veren kurumlar salgına hazırlandı ne de koruyucu önlemler alındı. Göz göre göre gelen salgın, alıp başını yürüdüğünde de ilk gözden çıkarılanlar, o haberde yerden yere vurdukları yaşlılar oldu.
Onlar ki, yaşamlarının belki de son yıllarında sevdiklerinden uzak, süresiz bir hapisliğe mahkum edildiler. Hastalanıp yaşamını yitirme kaygısının önüne geçti, yapayalnız ölme ihtimalinin ürkütücülüğü. Bu yaşta torunları yaşındaki insanlar tarafından sokak ortasında azarlanmayı da tattılar. Hepsine tanık olduk ama yine de otobüsteki kadının hali “salgın günlerinde yaşlılar” dendiğinde akıllara gelmeyen bambaşka bir gerçeği hatırlatıyordu. Bu ülkede sadece gençler değil, 65 yaşını geçtiği için yetkililerce sokağa çıkması yasaklanmış olan yaşlılar da yaşamak için çalışmak zorundalar.
Sabahtan beri üç kat merdiven silmişti, kim bilir daha neler yaptı, kim bilir daha neler yapıyor her gün onun gibi milyonlar. Aç kalmamak için, kirasını ödeyebilmek için, elektriği kesilmesin diye, belki hastasına ilaç almak için… Muhtemelen çocuk çocuk karın tokluğuna çalışıyor, yetmiyor ki o da yollara düşüyor. Eskiden en azından işine gitmek için otobüse binme özgürlüğü vardı, bugün onu da elinden aldılar.
Şimdiye dek ne halde olduğunu merak bile etmeyenler, sanki bir suçluyu yakalamışçasına dikiyorlar gözlerini, sallıyorlar işaret parmaklarını. “65 yaş aylığı bağlat” önerisi de sunulmuş ama geri çevirmiş kadın, haberi öyle bitiriyorlar. Salgın döneminde çökmüş olan sağlık sisteminin, işlemeyen sağlık kurullarına başvurup aylık bağlatması bekleniyor yani. İşlediği dönemlerde de aylık bağlatma sürecinin bir yaşlı için nasıl bir eziyet anlamına geldiğini deneyimleyen birinin, bu öneriyi yapmaya utanacağını düşünmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Bu arada, her şeye rağmen denemek istediğini varsayalım, hastaneye de olasılıkla otobüsle gitmek zorunda kalacağını ve kendilerine verilen üç saatlik izinde sağlık kurulunun kapısına bile yaklaşamayacağını da biliyoruz değil mi?
Neyseki teyzemiz susmuyor, susmuyor da huzursuz etmeye devam ediyor. İstedikleri kadar çarpıtsınlar, istedikleri kadar çıksınlar üstüne gerçeğin ve tepinsinler! Duyduk “çalışmazsam açım” diyen sesini. Gördük inadının ardındaki haklılığını."
21 notes
·
View notes
Video
youtube
[Teaser] The Cupids Series: Defeating Love (Starring Tor Thanapob)
#The Cupids Series#thai drama#lakorn#video#top thanapob#ken theeradeth#chompoo araya#july's sooooo fully packed with hormones gang's lakorns#how can i finish all of these#when i have too little time ;;#the cupids: Defeating Love
2 notes
·
View notes