Tumgik
#Kemal Karanfil
yurekbali · 2 years
Text
Tumblr media
‘Şairlere iyi davranınız/ şairler ince ruhludurlar/ en ufak şeyden kırılırlar/ kabalıktan kaçınınız./../ şairleri ağlatmayınız’ diyor bir şiirinde İzzet Yaşar. Ben de şairlerin hoşgörüsüne sığınarak onları bir kez daha tanımlamak istedim. Affola! Ece Ayhan: Hüzün bölücü yasaucu bandonun sebebi, şiirimiz içerikral yetiştirdi abiler. Ver ellerini öpeceğiz! İlhan Berk: Giritli bir denizkızının haşarı şair oğlu. Refik Durbaş: Akşam simidinin üstünden dökülen sıcak susam. Tarık Günersel: Dize mayını. Testerejen! Can Yücel: Rakı Genel Kurmay Başkanı. Sakalı bile su ile beyazlamış. Öldüğü zaman, her meyhaneye bir kılı bırakılacakmış. Vay benim peygamber amcam! Edip Cansever: Tülbentlerden süzülen eflatun şua. Attilâ İlhan: Edip git başımdan sen bana göre değilsin! Nâzım Hikmet: Atlantis’in ulusal kütüphanesinde kitabı bulunan tek ‘Türk’ şair. Enver Gökçe: İşteş fiilin mucidi. Melih Cevdet Anday: ‘Sokaktaki Adam’ın poetik tanımı. Mehmet Akif Ersoy: Sihirbaz tarihin festen çıkarttığı şair. Ataol Behramoğlu: Karanfil Bakanı. Necip Fazıl Kısakürek: Emniyet kemerlerinizi bağlayınız! Behçet Necatigil: Külrengi bayramı. Erdal Alova: Meziyet adası. İsmet Özel: Lam islenir, sol’dan sağ’a tek ve bir! Lâl olsun sana kinim! Hasan Hüseyin: Beni küçüksemek kurtuluş mu? Turgut Uyar: Griden emekli. Ümit Yaşar: İlköğretmenlerimiz bugün fişlerimizi dağıttı. Öğreneceğimiz ilk hece: Aşk! Hilmi Yavuz: Bu çorbanın tuzu var, dağlarımda kuzu var, kim korkar hain Ekhidna’dan, şiirimizin yavuzu var. Orhan Alkaya: Tay Tanrısı’yla İstiridye Tanrıçası’ndan olma muzır prens. Türkân İldeniz: Ay Sokağı’nda bıçaklanmışım bir buluğ vakti. Sepetimde kokinalar, saçlarımda bir lir şıngırtısı. Sait Faik: Mavi gözlü martıların intihar ettiği adalarda, ben de yalnızlığa teşebbüs ettim. Özdemir İnce: Özlem hemoglobini. Fikret Hakan: Karakter şairi! Lale Müldür: Hüzün burcundandır diyorlar, o bir noel anne! Engin Turgut: Şeytan pabucu. Celal Sılay: Hatıra artıklarıyla tırmandığımız o bal yokuşun hem başını hem de sonunu şimdi, bebek mezarlığı yaptılar. Nilgün Marmara: Şoför bey! Müsait bir yerde intihar edebilir miyim? Nil’de gün ansızın battı. Sunay Akın: Yaşlı niyetçinin tavşanının gözbebeği. Z, T’dir kimi. Memed Kemal: İsmin bahar hâli. Ahmet Haşim: İnce saz heyetinden bir ricam olacak: Hanende Melek’i çalsınlar ve ömrüm ilelebet tüllere sarılı kalsın! Oktay Tuncer: Ne tutar mutluluğun maliyeti acaba? Gitar çalsın Tom Sawyer ve ağlamasın artık Oliver. Özdemir Asaf: Son nefeste hüzzam, son nefeste kırık kontrbas hüznü. Bülent Ecevit: Bir kadının gerdanından kopup dökülen kolyenin, kadife üzerindeki pıtırtısı. Orhan Veli: ‘Ozan Tabakası’ delinmiş, merak etmeyin. O, bir sabah erkenden nasılsa sessizce gelir, sessizce diker ve yine sessizce gider. Yahya Kemal: Hayret bişi yav! Ahmet Telli: Bu kent, başlı başına bir atlıkarınca. Çıplak bir delikanlının giysilerini kokuyor. Tuğrul Tanyol: O genelev koridorlarından geçerken, hep ağlayan yaşlı bir kadının sesini işitirdik ve o gecelerde hiçbirimiz şarap içmezdi. Gecenin memesinden mor sütler sağardık. Cemal Süreya: Sıcak gecelerde suyun aynaya düşen tavrı. Neyzen Tevfik: Öldüğünde ruhu katılaşıp iri bir penise dönüşmüş. Oh olsun vagina suratlılara! Zühtü Bayar: Bu kar taneleri nedense, hep ofsayta düşüyor senin avuçlarında. Adnan Özer: Akıl anaforu ve sis yayınevi. B. Rahmi Eyüboğlu: İnsan Mahallesi’nin tek muhtar adayı. Sami Baydar: Bizim umutlarımıza ta anaokulundayken tecavüz edilmiştir saygı değer ibne amcalarım! Ercüment Behzat Lav: İdare lambasının ışığına engel ellerimiz, duvarlara hep bir ağlayan palyaço gölgesi olarak vururdu. Akgün Akova: Adresi: Beşdakikadelikanlı Caddesi, Ayıpettin Sokak, Canımıye Apartımanı, Bilmemkaç/Bilmemkaç Şenköy-İstila, Bul. Oğuzhan Akay: İpin üstünde, dilin üstünde değil de altında yürüyen cambaz. İzzet Yaşar: Mücadele Üniversitesi Dekanı. Pir Sultan Abdal: Sehpadan çağlayan yüzüyle, geceleri yurdumu kuran güven kimyası. Yaşar Miraç: Kahverengi ve mukaddes, ılık ve nasırlı, sol anahtarı. Cevat Çapan: İyi şey. Asaf Hâlet Çelebi: Meryem Ana’nın küçük el çantasındaki fener. Cahit Sıtkı Tarancı: Kırçıl temayüllerle oynaştığımız, nâlelerden vücuda gelmiş çocuk parklarında kaybettiğim saadet ve yürekleri müşkül durumda bırakan bir ikindi yağmuru. Ahmet Erhan: Akdeniz’in can bulup ayağa kalkmış köpüğü. Ahmed Arif: Şiirimin kirvesi. Hallarını sonbaharlara yazdım. Yücelay Sal: Fareli köyün fedaisi. Savunmasını şarkı söyleyerek yapan avukat. İbrahim Osmanoğlu: Merminin lavı! Mahir Öztaş: Etten saksofon. Halim Şefik: Otopsi Sonucu: Kırmızıyla kızıl arasında üç ölü, beş ağır yaralı ve sevgide toplu kıyım. Barış Pirhasan: Sabah serinliğinde seviştiğim o tay! Bana dakikalarca kanyak içirmişti dudaklarından. Ne zaman ağlasam, onu unutamam! Veysel Çolak: Bir tıkırtının ana fikriyle acıkmış olmanın şefkatli ayrıntılarında, ama niçin kaybettik biz abilerimizi o son masum kâbus kentinde... Aytunç Altundal: Ölüm, yaşadıklarımızın tavan arasıdır yalnızca. Ve ben, sevgilimin çıplaklığının, en büyük eksikliğiyim. Salâh Birsel: Bakışlarında guguklu saat sevimliliği, gülüşünde sallanan sandalye keyfi biriktirmiş ısıcık. Nuh Ömer Çetinay: Zarafet mimarı. Krokilerini gül yaprağına çizerdi. Eray Canberk: Sen mi çaldın bisikletimi? Yıldızların öldüğünü ve kum saatlerine gömüldüğünü sen mi hatırlattın? Hoş yaptın. Turgay Fişekçi: Menzilime yüzün, mendilimin kenarına oyan kanar. Cahit Irgat: Adını harf harf Latinceye çevirince ‘ateş’ oluyor. Abdülkadir Bulut: Istırap ile mıhlanmışım korkunç yazgının rahmine, her yanım pıhtı küllerle tanımlı. Hulki Aktunç: 12 EYL. 980. Tankınızı park ettiğiniz tarih sürecinden derhâl kaldırınız. Nihat Behram: Toplum proteini. Murathan Mungan: Birbirimizin ellerini ovuyorduk. Aynı yatılı okulda okumuştuk galiba ve aynı yazlık sinemalarda çalışmış, aynı saman defterlere aynı şiirleri yazmıştık. Ben intihar etmişim, onu kırkıncı odada vurdular. Fazıl Hüsnü Dağlarca: Türkçenin miskin iklimi. Arif Damar: Küçük dolaşımdaki adı: Şair! Büyük dolaşımdaki adı: İnsan! Ülkü Tamer: Virgül’ün başına gelenler, pişmiş noktanın başına gelmedi. Ercüment Uçarı: O çağda, kulüpten caz solistini kaçırıp, bir ay boyunca ona çocuk şarkıları söyletmiştir; rica etsem acaba hatırlar mısınız? Seyhan Erözçelik: Ruh kanseri. Ontoloji servisinde yatan piri yeis. Oktay Rifat: Penceremin pervazındaki teşrinisani rüzgârı, söyle bana, geceleri ben siyah ejderhaya sarılıp uyurken niçin ağlamakta mütemadiyen kardelenler? Hüseyin Avni Dede: Güz yırtığı, mana söküğünde müteessir, altın’a batırılmış bir sırça koleksiyoncusu. Namık Kemal: Cikletten çıkmış artiz fotoğraflarında bir kanlı kardeş gördüm ve sultana gaz‘el’le sarkıntılıklar ettim. Aziz Nesin: Barışköy-Mizahtepe tramvaylarının değişmez, tonton vatmanı. Sabahattin Ali: Gözlerim ne kadar bozuk olursa olsun gözlük takamıyorum; saçlarım taralıyken utanç içindeyim; okumak, yazmak da istemiyorum. Ben büyüyünce öğretmen de olmayacağım baba! Necati Cumalı: Bir hamam rutubetinin buhurdanlardan yayıldığı loş ve güzel taşlıklarda asılı çarşafların arasında öpüştüğüm: Şiir! Yılmaz Gruda: Gönlü Kapalıçarşı, kalemi Galata Kulesi. Haydar Ergülen: İhlal seyyahı. Erol Çankaya: Bizim bırakılmışlık’Iarımızın akli dengesi bozuktur ve sevgililerimizin gözleri daima gökkuşağı rengindedir. Emirhan Oğuz: Bulutlar da, halklar da evlat edinilir. Bir kış sabahı kırdan acı çiyler içilir. İsmail Uyaroğlu: Aşk partizanı. Enver Ercan: Tophane’den Cağaloğlu’na düşen düşeş. Atılgan Bayar: O da yazdı! Yaşar Nabi Nayır: Çocuklar, cam buğuları ardından, havuzda süzülen kahverengi kuğuları seyrederken, biz, niçin nargilelerimizi ateş ve huzur ile boyardık. Metin Eloğlu: Tutku okutmanı. Bedirhan Toprak: Morgta tutulduğum ölü adamın kulağına seni okudum; siyah bir hüsn-ü yusufa dönüştü dudakları. Eğildim, hükmü kokladım. Ahmet Oktay: Kuyu kuytularında, birlikte, su tabancalarımızla kardan adamlara ne hoş pusular kurmuştuk oysa. Afşar Timuçin: İmge berberi. Kemal Özer: Sosyalizm müzesi. Nevzat Çelik: Uçan Balon, Elma’s Şekeri, Berlin Duvarı. A. Muhip Dıranas: Komşu evin perdelerinde, bir vantrilok silueti gibi titrer yetim sihir. Benim Fahriye Ablam, Sappho’ya âşıktı. Arkadaş Zekai Özger: Göç yolunu şaşırıp arkadaşlarını kaybettiği için şiirime düşen siyah leylek. Yağmur Atsız: Karışan bir yumakta buluyorum günlerimiz’in G noktasını. Turgay Kantürk: İlk yok oluşlar gibi son başlangıçlar. Akif Kurtuluş: Pusu avukatı, hayalet s’avcısı. Şükran Kurdakul: Meserret oteli. Metin Altıok: O, tek altın im! (anagram) Hüseyin Alemdar: Ortadoğu’nun lale bahçesi. Osman Olmuş: Geri kalanlar ham mı? Sina Akyol: Şiirine girerken sözcüklerdeki a’lar kibarlıktan şapkalarını çıkartırlarmış; öyle diyorlar. Karacaoğlan: Halk başkenti. S. Kudret Aksal: Sitar bestesi. Ali Asker Barut: Esmer bir gülücük bırakmışlar başucuma, ve sararmış kâğıtlara yazılı şiirini, alınyazıma dayamışlar. İskender Fikret Akdora: (büyük İskender) İhtiyarlık ile musiki arasındaki toplama işareti. Eşittir: Bir yaz gecesi, Beykoz vapurunun, serin sessiz suda bıraktığı simli iz. Güven Turan: İstikrar misyonerleri, göğüs kafeslerinde mitralyöz taşıya taşıya ölürler. Metin Üstündağ: İroni maiden! Ömer Faruk Toprak: Her gece suladığım bir çınar var bahçemde, ve diyorum ki oğula: Sakın şiir yazma! Şiirle valse kalk! Ferhan Şensoy: Doğal Şakalaşmalar Müdürü. Enis Batur: Zembereği kırık postacı. Cezmi Ersöz: Tarot destesindeki münzevi. Manastıra kalp kapatılır mı? Ramazan Üren: Yumurtanın karası. Gülseli İnal: Kuş tüyüne bilimsel masallar anlatan genç su. Orhon M. Arıburnu: İstanbul’un dublörü. Metin Celâl: Entelektüel oksijen tüpü. Merih Akoğul: Korkuluk ceketlerinin yakalarına çiçek takan delikanlı. Metin Cengiz: Yanardağ itfaiyecisi. Er değil. Gültekin Emre: Bir sineğin kirpiği. Oktay Taftalı: Sabahları kalkmak için güneş saatini kuruyormuş. Orhan Kâhyaoğlu: Yağmurun psikiatristi. Kaan İnce: Gökyüzünde sırtüstü yüzen denizatı. - küçük İskender, ^ (’Eflatun Sufleler’ kitabından...) - Görsel: Yazıda tanımlanan şairler...
40 notes · View notes
okur46blog · 2 years
Text
Senin ak alnından, gök gözlerinden
Önce dallar, sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar, tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.
Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hâle
Hazdan dudakların olsun bir lâle
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.
Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.
Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın, ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.
Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.
Abdurahim Karakoç. 🌹
Tumblr media
19 notes · View notes
kemallokman · 2 days
Text
Öldü Gitti Dersin
Bitti yalancı bahar Soldu gitti ömrüm Yorganım kara toprak Yastığım soğuk taşlar Oldu… Görmezsin gelsen de buyamazsın haykırsan da Belki atarsın, Kırmızı bir karanfil. Dökersi n, Birkaç damla gözyaşı. Ama Bilemezsin ki Seni hala Ne kadar çok sevdiğimi Desen desen Çok sevdiğim biri Öldü gitti Dersin… Kemal LOKMAN
0 notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
Dr. Sadık Ahmet Kocaeli'de dualarla anıldı
https://pazaryerigundem.com/haber/184756/dr-sadik-ahmet-kocaelide-dualarla-anildi/
Dr. Sadık Ahmet Kocaeli'de dualarla anıldı
Tumblr media
24 Temmuz 1995 tarihinde geçirdiği şüpheli bir trafik kazası sonucu vefat eden Dr. Sadık Ahmet, İzmit’te düzenlenen programla anıldı
KOCAELİ (İGFA) – Batı Trakya Türklerinin simge isimlerinden Dr. Sadık Ahmet, vefatının 29.yıldönümünde İzmit Doğu Kışla Gençlik Parkı’nda düzenlenen programla anıldı. Anma programında konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Dr. Sadık Ahmet gibi isimlerin unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı. Başkan Büyükakın, “Biz bu topraklarda huzur içerisinde yaşıyorsak bir avuç insanın gösterdiği fedakârlık sayesindedir” dedi.
TÖRENE GENİŞ KATILIM
Dr. Sadık Ahmet için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmit Şubesi işbirliğinde anma töreni düzenlendi. Törene Başkan Büyükakın’ın yanı sıra Kocaeli Kent Konseyi Başkanı Kadir Çetin, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Küçük, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmit Şube Başkanı Yüksel Öztürk, Kocaeli Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Pehlivanoğlu, AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, MHP İzmit İlçe Başkanı Kemal Okur, BBP Kocaeli İl Koordinatörü Metehan Küpçü ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Tumblr media
BÜYÜKAKIN: GEÇMİŞİ UNUTMAMALIYIZ
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Başkan Tahir Büyükakın, bu davanın unutulmaması gerektiğine vurgu yaparak, “Nihayetinde bir makam yok, mevki yok, mal yol, mülk yok. Sadık Ahmet ve Mustafa Kemal gibi insanlar olmadığında dünyanın kötü bir yere gittiği hep görüldü. Bugün de görülüyor” dedi. Bu kimliklerin unutturulmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Büyükakın, “İnsanın hafızası onu diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği. Geçmişi unutmamalıyız. Tarihle bağı koparırsak kim olduğumuzu da unuturuz. Ne için yaşadığını ve nereden geldiğini bilmeyenler sadece topluluktur. Bir yerin vatan olması için fedakârlık yapan insanlar olmalı. Sadık Ahmetlere ihtiyaç var. Sadık Ahmet’i saygıyla anıyor ve yâd ediyoruz. İnşallah nesillerimiz Sadık Ahmet gibi insanlarla devam eder” ifadelerini kullandı.
DÜNYA KAMUOYUNA DUYURDU
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Küçük ise yaptığı konuşmada, Batı Trakya Türklerine en şiddetli baskıların uygulandığı dönemde Dr. Sadık Ahmet’in birlikteliği sağladığına dikkat çekti. Ahmet’in, Batı Trakya Türklerinin yaşadığı baskıları ve sıkıntıları dünya kamuoyuna duyurduğunu söyleyen Küçük, “Sadık Ahmet’in bize en büyük mirası dava bilincidir. Liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i saygı ve özlemle anıyoruz” şeklinde konuştu. 
SADIK AHMET, BÜYÜK BİR KAHRAMANDIR
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmit Şube Başkanı Yüksel Öztürk de, “Dr. Sadık Ahmet adını Türk tarihine altın harflerle yazdırmış, aziz ve necip milletimizin gönlünde derin bir sevgi ve saygı kazanmış büyük bir kahramandır” ifadelerini kullandı. Yapılan konuşmaların ardından Doğu Kışla Parkı’nda bulunan Dr. Sadık Ahmet anıtına karanfiller bırakıldı. Tören sonunda katılımcılara ve vatandaşlara helva ikram edildi. Dr. Sadık Ahmet, 24 Temmuz 1995 tarihinde geçirdiği şüpheli bir trafik kazası sonucu vefat etmişti.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
haber71net · 1 year
Link
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Anıtkabir’i ziyaret etti. HABER: YELİZ ERDEM Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
gundembuca · 1 year
Text
CHP’li Özgür Özel Bucalılar ile buluştu
Tumblr media
Miting havasında geçen buluşmada coşkulu kalabalığa seslenen Özgür Özel, "Buca'da Forbes Caddesi'ne gelmek, esnaf gezmek siyasettir. Kafeteryada gençlerle sohbet etmek siyasettir. Bir kahvenin önünde toplanan kalabalığa hitap etmek iyi siyasettir. Büyük bir kalabalığın önünde bir tabureye çıkmak iddialı bir siyasettir. Ama Buca'da, hafta içinde, bir akşamüstü Forbes Caddesi'ni alıp alabildiğine doldurmak, orada miting yapmak iktidardır, iktidar" diye konuştu. Yaklaşan genel seçim öncesi saha çalışmalarını hızlandıran Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, kentin en işlek caddesinde CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ile birlikte bir halk buluşması gerçekleştirdi. Vatandaşların yoğun katılımı ile mitinge dönüşen buluşmada, coşkulu sloganlar atıldı.
Tumblr media
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, bundan 4 yıl önce yerel seçimler döneminde CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in yine Buca'ya geldiğini hatırlatarak " Sayın Başkan Vekilimiz Buca'ya gelmişlerdi. Biz dedik ki 'Özgür Bey'in bir umudu var'. O gün seçimi kazandık. Bugün yine Sayın Grup Başkan Vekilimiz burada. Yine bir seçim geldi. Biz inanıyoruz ki  beş gün sonra bu seçimi ilk turda kazanacağız. Buca vatanseverliğini, hoşgörüsünü; barışa, mutluluğa olan inancını sandıkta gösterecek. 13.Cumhurbaşkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu tüm Türkiye'ye ilan edecek" ÇALINMADIK KAPI BIRAKMADIK Genel seçimler öncesi yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını hatırlatan Başkan Erhan Kılıç, "Seçime beş  gün kaldı. Bizler çok çalıştık. Parti emekçilerimiz, gençlik kollarımız, kadın kollarımız, ilçe başkanımız çok çalıştı. Çalmadık kapı bırakmadılar. Bu çalışmalara ben de bizzat katıldım. Şunu gördüm, vatandaşlarımızın inancı tam. Onlar da biliyor. Hepimiz biliyoruz.  Genel Başkanımız 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkenin kurtuluşu olacak" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na  Erzurum'da gerçekleştirilen saldırıyı kınayan Başkan  Kılıç "Bu korku değil de nedir? Ama biz iyiliği inşa edeceğiz. 14 Mayıs'ta Cumhuriyetimiz'i demokrasi ile taçlandıracağız" dedi.
Tumblr media
BU LİSTE İKTİDAR LİSTESİDİR Yaptığı konuşmada vatandaşlara 14 Mayıs günü sandığa gitmeleri yönünde çağrıda bulunan Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili  Özgür Özel, " İzmir'de CHP listesi var. Bu listede  çok kıymetli milletvekili adaylarımız var. Ayrıca ittifak ortaklarımızın belirlediği isimler var.  O liste Cumhuriyetimizin100.yılının büyük ittifakının,  Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı'nın listesidir. O liste Cumhuriyet'in yüzüncü yılında iktidar olduğumuzun müjdesidir. Listemize sahip çıkın, partimize sahip çıkın" diye konuştu. "BU KALABALIK İKTİDARIN GÖSTERGESİDİR" Caddede her geçen an artan kalabalığa dikkat çeken Özel: " Buca'da Forbes Caddesi'ne gelmek, esnaf dolaşmak siyasettir. Kafeteryada gençlerle sohbet etmek siyasettir. Bir kahvenin önünde toplanan kalabalığa hitap etmek iyi siyasettir. Büyük bir kalabalığın önünde bir tabureye çıkmak iddialı bir siyasettir. Ama Buca'da hafta içinde bir akşamüstü Forbes Caddesi'ni alıp alabildiğine doldurmak, orada miting yapmak iktidardır, iktidar" diye konuştu. Bir şekilde geçmişte partiden ayrılan, oy vermeyen ancak gönlü CHP'de olan vatandaşlara çağrıda bulunan Özel "Babaevinin kapısı herkese ardına kadar açıktır. Babaevinin tapusu ne bendedir ne de Kemal Bey de. Bu babaevi ki tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal"
Tumblr media
"KALP YAPANLAR KAZANACAK" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Erzurum da yapılan saldırıya değinen Özel, "İzmirliler kalpleri yapın. Onlar taş atsın. Siz kalp yapın. Gül atın, karanfil atın. Taş atanlar değil karanfil atanlar kazanacak. Siz bu ülkenin makus kaderini yenmeye, vatan evlatlarının dönemini başlatmaya, özgürlükleri yeniden bu ülkeye getirmeye, gençlerimizi umutlandırmaya, bu güzel gençliğe sahip çıkmaya, Türkiye'mizin ikinci yüzyılını başlatmaya var mısınız? Bu işi ikinci turda bitirmeye var mısınız?"dedi. Grup Başkan Vekili Özgür Özel'den önce bir konuşma gerçekleştiren Cumhuriyet Halk Partisi Buca İlçe Başkanı Hacer Taş Gültepe, Bucalılara seslenerek "  Baharı örgütleyenler burada. Haydi! Var mısınız kazanalım? İlk turda bitirelim? " dedi. Read the full article
0 notes
turkudostu61 · 1 year
Text
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir’de halk ozanları Muharrem Ertaş ve oğlu Neşet Ertaş’ın mezarlarına karanfil bıraktı ve dua etti.
0 notes
fisiltihaberleri · 2 years
Photo
Tumblr media
BÜYÜK ZAFERİN 108. YILI KUTLANDI 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 108’nci yıldönümü Hendek’te bir dizi programla kutlandı. İlçe Protokolünün katılımıyla Cumhuriyet Meydanında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitler düzenlenen törenle anıldı. Cumhuriyet Meydanındaki törenin ardından Protokol tarafından şehit mezarlarına karanfil bırakılıp dua edildi. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/buyuk-zaferin-108-yili-kutlandi-8264.html #FısıltıHABERLERİ #çanakkalezaferi #mustafakemalatatürk #çanakkale #18mart #çanakkalegeçilmez #graphozshoot #atatürk #graphoz #kurtuluşsavaşı #yaşamustafakemalpaşayaşa #kurtarıcımız #çanakkaleşehitleri #kpssönlisans #türkiye #kpsstarih #samsun #kpssgkgy #kurtuluş #çanakkalegecilmez #erzurumkongresi #çanakkaledestanı #asker #30agustos #canakkalegecilmez #ışıklariçindeuyu #türkiyecumhuriyeti #1915 #minnettarız #istikbalgöklerdedir
0 notes
korkutkalkan · 2 years
Text
Trabzon'da Ata'ya saygı
Trabzon’da Ata’ya saygı
Trabzon’da anma töreni, 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılması ile başladı. Saat 09.05’i gösterdiğinde sirenler çalıp, saygı duruşuna geçildi, ardından da İstiklal Marşı okundu. Burada temizlik yapan belediye çalışanları da saygı duruşuna geçti. Atatürk Anıtı’na anaokulu öğrencileri de karanfil bıraktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi ve imzası…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habergecesi · 2 years
Text
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Ege Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Atatürk Haftası münasebeti ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’i ziyaret etti. Atatürk’ün mezarını ziyaret ederek gül ve karanfil bırakan Egeli gençler, daha sonra rehber eşliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisini gezerek tarihçesi hakkında bilgi aldılar.   Gençlerin, Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle yetişmesi gerektiğini dile…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
listemakale · 2 years
Text
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Ege Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Atatürk Haftası münasebeti ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’i ziyaret etti. Atatürk’ün mezarını ziyaret ederek gül ve karanfil bırakan Egeli gençler, daha sonra rehber eşliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisini gezerek tarihçesi hakkında bilgi aldılar.   Gençlerin, Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle yetişmesi gerektiğini dile…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinruhu · 2 years
Text
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Ege Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Atatürk Haftası münasebeti ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’i ziyaret etti. Atatürk’ün mezarını ziyaret ederek gül ve karanfil bırakan Egeli gençler, daha sonra rehber eşliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisini gezerek tarihçesi hakkında bilgi aldılar.   Gençlerin, Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle yetişmesi gerektiğini dile…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinfikri · 2 years
Text
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Egeli gençler Ata’nın huzurunda
Ege Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Atatürk Haftası münasebeti ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’i ziyaret etti. Atatürk’ün mezarını ziyaret ederek gül ve karanfil bırakan Egeli gençler, daha sonra rehber eşliğinde Türkiye Büyük Millet Meclisini gezerek tarihçesi hakkında bilgi aldılar.   Gençlerin, Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle yetişmesi gerektiğini dile…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kolej-postasi · 4 years
Text
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİ SUÇ KONUSU YAPMAK
Tumblr media
Bilindiği üzere Anayasa, toplumsal sözleşme senedi olarak, yasama, yürütme ve yargı organlarının yetki ve görevlerini, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini, devlet yetkililerinin yetki ve sorumluluklarını düzenler.
Tüm kamu kurum ve kuruluşları meşruiyetini anayasadan alır. Seçimler buna göre yapılır, hükümetler ve kurumlar bu temel çerçeveye göre kurulur ve işlem yapar.
Kanunlar anayasaya aykırı olamaz.
Seçimleri kazanan ve iktidar olanlar ancak anayasanın çizdiği sınırlar çerçevesinde bu iktidar yetkisini kullanırlar. Bu yetkilerini aşmaları halinde karşılaşacakları müeyyide Anayasa md.68 de ve TCK da düzenlenmiştir.
Anayasanın bu önemi nedeniyle her ilde ANAYASAL DÜZENE KARŞI SUÇLAR la ilgilenen savcılar bulunur. Bunların görevi anayasal düzeni korumaktır.
Darbe suçunun ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasını gerektirmesinin nedeni, anayasal düzene karşı işlenmiş bir suç olmasıdır. İktidarın, anayasanın öngördüğü  yollar dışında ele geçirilmek istenmesine    toplumsal sözleşmeye aykırı davranılmasına TEŞEBBÜSE karşı bir yaptırımdır.
Ne yazık ki, buna gönül rahatlığı ile evet demek mümkün değil.
Zira, bugün Anayasada ve imza attığımız evrensel hukuk sözleşmelerinde ( BM E.İ.H.B , A.İ.H.S) temel insan hakkı sayılan birçok hakkın kullanımı, suç, hem de suçların en büyüğü, “Silahlı terör suçu” olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin;
AY md. 24 te din ve vicdan hürriyeti, 25-26 da düşünce ve kanaat hürriyeti, düşünceyi yayma hakkı ifade edilmiş, savaş,sıkıyönetim, OHAL döneminde bile kimsenin düşünce ve kanaatlerinden dolayı suçlanamayacağı, kınanamayacağı belirtildiği halde( AY md.15-2) bugün bir barış bildirisine imza atmak,muhalif bir gazetede yazmak, dini bir sohbet yapmak,katılmak, kurban bağışlamak TCK md.314 kapsamında işlem görmektedir.
Suç ve cezalarda kastın esas olduğu ( TCK md.21 ) ve suçu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği AY md.38-4( AİHS md 6.2) emri iken, zekat, sadaka ya da iyilik niyetiyle yapılan bağış ve tasarruflar terör suçu olarak işlem görmektedir. Hem de bizzat Bakanlar Kurulu Kararıyla “Kamuya yararlı dernek” ilan edilen bir derneğe yapılan 5 TL lık bağışlar, “meslekten ihraç edilmeye ve hakkında kamu davası açılmasına neden olacak kadar hukuktan uzaklaşılmıştır.[1]
Anayasa md.51 de “Sendika kurma ve üye olma hürriyeti” düzenlendiği ve, TCK md.118 de de sendikal hakların kullanılmasını engellemeye hapis cezası öngörüldüğü halde, İktidarın sevmediği veya hedefe koyduğu bir sendikaya, bir derneğe üye olmak KHK ile meslekten çıkarılma ve hakkında silahlı terör örgütü üyeliğinden dava açmak için yeterli bir neden olarak görülmektedir. Kaldı ki valiliklerin izni olmadan hiçbir sendikanın kurulması mümkün olmayıp, suç konusu edilen sendikaların tümünü valilikler ilgili iş kollarına duyurmuş ve üye olanın aidatını devlet bizzat ödeyerek teşvik etmiştir.( EK-1)
Aynı şekilde “Sözleşme ve Çalışma hürriyeti” Anayasa md. 48 de düzenlenmiş ve bu hakları ihlal etmek  suç olarak tanımlanmasına rağmen ( TCK md.117 ), devletin bizzat açılışını yaptığı vergi aldığı bir bankaya para yatırmak ya da bu bankanın batmasını istememek silahlı terör örgütü sayılacak kadar garip binlerce vaka yaşanmaktadır.
Tüm dünyada mülkiyet hakkı ve alın teri, yaşam hakkından sonra en çok önemsenen değer verilen bir hak iken ( AY md.25, AİHS Ek protokol 1, Hz. Muhammed S.A.V in Veda Hutbesi ) 100 binden fazla insan, tek satır savunma alınmadan, yıllarca emek verdikleri, alınteri döktükleri mesleklerinden atılmışlardır. En ufak bir disiplin cezasında bile savunma hakkının mutlaka alınacağı AY md.129-2 emri olduğu halde, “SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İRTİBAT” gibi çok ağır bir suçlamada tek satır savunma alma yoluna gidilmemiştir.
Anayasa md.38 -10 da “Genel müsadere” cezası yasaklanmış iken  binlerce iş adamı ve şirketin tüm malvarlığına, mahkeme kararı olmaksızın ve suçtan elde edildiği yönünde kesin bir karar olmaksızın el konuldu.
Şimdi tüm bunlar işlenirken akıllara ister istemez şu soru gelmektedir.
Devletin temeli ve tüm organların meşruiyet kaynağı, sınır ve çerçevesini çizen anayasa yürürlükte mi?
Yürürlükte ise, anayasa 13 -22 ve devamında sayılan temel hak ve hürriyetler bu derece alenen çiğnenirken, her ildeki cumhuriyet başsavcıları, anayasal düzenden sorumlu savcılar, adaleti tesis etmek için altına kırmızı mercedes ve binlerce personel tahsis edilen adalet Bakanı, müsteşar ve bürokratları ne yapmaktadır?
Merak ediyorum.!
Tüm bu ihlallerden kendilerini sorumlu görmüyorlar mı? Yoksa  Yürütme organına karşı işlenen suçlar dışındakilerin can ve mal güvenliği kendileri için bir değer ifade etmiyor mu?
Yür��tme organına karşı işlenen hain bir girişimi, en ince ayrıntısına kadar soruşturan, darbe ile ilgisiz 500.000 insanı gözaltına aldırıp yargılayan,“ tatbikat var” denilerek kandırılan, ateşe atılan askeri okul öğrencilerine, bir haftalık erlere varıncaya kadar en şedit şekilde cezalandıran yargı teşkilatı, milletin kendisine karşı işlenen, temel hak ve hürriyetlerini terör suçu saymak suretiyle anayasal
[1] -Kimse Yok mu Derneği, 19 Ocak 2006 tarih ve 2006-9982 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsü kazandı.
Bakanlar Kurulu’nun 6 Şubat 2007 tarihli ve 2007-11683 sayılı kararı ile “İzinsiz Yardım Toplama” yetkisi aldı.
10 Ağustos 2008 tarihinde “TBMM Üstün Hizmet Ödülü”ne layık görüldü
kendisine karşı işlenen, temel hak ve hürriyetlerini terör suçu saymak suretiyle anayasal düzenin ihlal edilmesi suçlarına neden sessiz kalmaktadır.?
İktidar organları aleyhine en basit bir tweet’e bile müfettiş görevlendiren, soruşturan Hakimler Savcılar Kurulu, en temel anayasal hakların göz göre göre ihlalini ve anayasal suçlar bürosu savcılarının tüm bunlara karşı duyarsızlığını, hatta bir kısmının bizzat bu ihlallerin faili oldukları şikayetlerini görmüyor mu ?
Yazımı, sözlerin en güzeli olan Kur’ an- ı Kerim’ in adalete vurgu yapan bir ayeti ile noktalıyorum.
“Ey iman edenler, adil şahitler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” ( Maide-8)
MART 11, 2019 | MERİDYEN*
KEMAL KARANFİL |  TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİ SUÇ KONUSU YAPMAK
Tumblr media
0 notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
15 Temmuz Bursa’da törenlerle anıldı
https://pazaryerigundem.com/haber/183471/15-temmuz-bursada-torenlerle-anildi/
15 Temmuz Bursa’da törenlerle anıldı
Tumblr media
 Tüm Türkiye’de olduğu Bursa’da da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında çeşitli etkinlikler ve programlar düzenlendi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “15 Temmuz, milletimizin demokrasiye olan bağlılığının ve cumhuriyetin kazanımlarına sımsıkı sahip çıkma kararlılığının en somut göstergesidir” dedi.
BURSA (İGFA) – 15 Temmuz darbe girişiminin sekizinci yıldönümünde, şehitler Bursa’da da farklı programlarla anıldı. Bursa Valiliği koordinasyonunda düzenlenen etkinlikler kapsamında Vali Mahmut Demirtaş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey başta olmak üzere Bursa protokolü ilk olarak Hamitler Şehitliği’ni ziyaret etti. Burada şehit mezarlarına kırmızı karanfiller bırakan protokol üyeleri, şehitleri dualarla andı. Bursa protokolü daha sonra Pınarbaşı Şehitliği’ni ziyaret etti. Burada da tüm şehit mezarlarına kırmızı karanfiller bırakıldı ve şehit yakınları ile bir araya gelindi. 15 Temmuz fotoğraf sergisi ise Ressam Şefik Bursalı Sanat Galerisi’nde ziyarete açıldı. Ulucami’de ise şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif programı düzenlendi.
Tumblr media
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Bursa Valiliği’nin koordinasyonunda demokrasi ve bayrak yürüyüşü düzenlendi. Atatürk Heykeli önünden başlayıp 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda sona eren yürüyüşe, Vali Mahmut Demirtaş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey başta olmak üzere Bursa milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, şehit yakınları, siyasi parti temsilcileri, askeri erkân, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yürüyüşün ardından Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen tören, saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve Kuran’ı Kerim tilaveti ile devam etti. 15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin tek tek okunduğu program, protokol konuşmalarıyla devam etti. Vali Mahmut Demirtaş, o karanlık geceyi aydınlığa, sabahı ferahlığa kavuşturan şehitlere Allah’tan rahmet dilerken, şehadeti göze alarak hainlere karşı mücadele eden gazileri minnetle andığını dile getirdi. 15 Temmuz’un her şeyden önce kahraman Türk milletinin tarihe altın harflerle yazdığı kutlu bir destan olduğunu söyleyen Vali Demirtaş, bu yıl ‘milletin zaferi’ temasıyla gerçekleştirdikleri etkinliklerde 15 Temmuz zaferini her yönüyle anlattıklarını belirtti.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ, DEMOKRATİK VE LAİK BİR HUKUK DEVLETİDİR”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, hiçbir gücün milletin iradesinin üstünde olmadığını söyledi. Milletin iradesine karşı yapılan darbenin, milletin zaferiyle sonuçlandığı günü andıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “8 yıl önce şehit düşenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimizi de minnetle anıyorum. İyi ki vardılar. Milletimizin darbelere karşı nasıl dayanışma gösterdiğini o gece hep beraber gördük. O günkü o insanlara selam olsun. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve demokrasimizin korunması için canını feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz, milletimizin demokrasiye olan bağlılığının ve cumhuriyetin kazanımlarına sımsıkı sahip çıkma kararlılığının en somut göstergesidir. O gece milletimizin iradesine, haklarına ve özgürlüklerine yönelik hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğini tüm dünyaya ilan ettiği gündür. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti, güçler ayrılığı ilkesine dayanan demokratik ve laik bir hukuk devletidir. Bu ilke demokrasimizin teminatı ve güvencesidir” diye konuştu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ SAVUNMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Güçler ayrılığının yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olarak çalışması anlamına geldiğini hatırlatan Başkan Bozbey, bu dengenin özgürlüklerimizin ve adaletin de koruyucusu olduğunu söyledi. 15 Temmuz gecesinin  aynı zamanda bu ilkenin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini anlatan Başkan Bozbey, güçler ayrılığının sadece hukukun üstünlüğü değil, aynı zamanda bireylerin hak ve özgürlüklerinin de güvencesi olduğunu ifade etti. Bu ilkeye sahip çıkmanın, demokrasiye, adalete ve cumhuriyete sahip çıkmak olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Cumhuriyetimizin kazanımları, halkımızın refahı, eşitliği ve özgürlüğü için büyük önem taşımaktadır. Eğitimde, sağlıkta, sanayide ve teknolojide elde ettiğimiz başarılar, demokratik ve laik bir düzenin meyveleridir. Bu kazanımlar milletimizin azmi, çalışkanlığı ve birlik ruhuyla elde edilmiştir. Bizler bu değerlere sahip çıkarak onları korumak ve geliştirmekle yükümlüyüz. Bugün burada cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temellerine saldıranlara karşı her zaman uyanık ve bilinçli olacağımızı ilan ediyoruz. Dün nasıl her türlü darbelere karşı çıktıysak, darbelere nasıl boyun eğmediysek bugün de yarın da asla boyun eğmeyecek, demokrasiyi, adaleti, milletin egemenliğini ve lTürkiye Cumhuriyeti’ni savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Milletimizin birlik ve beraberlik içerisinde cumhuriyetle daha aydınlık yarınlara ulaşmasını diliyorum” dedi. Protokol konuşmalarının ardından program, ‘Türkiyem Benim’ adlı tiyatro gösterisi, Hayati İnanç şiir dinletisi, Arslanbek Sultanbekov konseri ve 15 Temmuz temalı belgesel gösterimleriyle devam etti. 15 Temmuz programı, gece tüm camilerde selâ okunmasıyla ve dua edilmesiyle sona erdi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
swordofmariiana · 6 years
Text
Tumblr media
151 notes · View notes