#KOBANE
Explore tagged Tumblr posts
scottishcommune · 11 months ago
Text
Tumblr media
If you haven't seen the film, Kobane is on youtube, for free, and absolutely worth watching. It tells the story of ISIS's siege of the city of Kobane, in the north of Syria near the Turkish border, through the eyes of the YPG and YPJ volunteers defending the city.
youtube
420 notes · View notes
dougielombax · 1 year ago
Text
Just leaving this here. And a few other articles.
Fuck Erdogan and his cronies for this crap!
Reblog the shit out of this.
15 notes · View notes
seslimeram · 6 months ago
Text
Hakikat Tahrif Edilirken
Tumblr media
Değişken bir tahakkümün orta yerinde herkesin bir ötekisine düşman addedildiği bir saha, bir zeminde hakikat tahrip ediliyor. Düpedüz, doğrudan bir cendere refakatinde ol iletişim işleri başkanlığının gözetiminde vurgular / bildirimler hepten o hakikatin tahribatını var ediyor. Devletli erkanı, baş efendiden başlayarak kurulan oyunun yenisi hep daha derin hep daha kalıcı bir yıkım hüzmesini var ediyor. Yıkım katara eklenirken, ayrıcalıklı kast, zümreler bina edilirken, onlar feraha erirken kalan için bir yara verme halinin aralıksız bir halde yinelendiği bir zemin projeksiyonu güncelleniyor. Her şey güll��k gülistanlıktır diye söze başlanırken var edilen çöl gözlerden ırak bir biçimde zannediliyor. Normallerini zayi etmiş olagelen bir yerde hayatın un ufak edilip devlet / sermaye eline oyuncak edilmesine devam ediliyor. Erk, muktedir, iktidar tahayyülünde arsızlığı ele alıp vurdumduymaz bir hali kesintisiz devam ettirerek, her şeyi tarumar eden, belirgin bir biçimde mahpusluk hal istemini hayat diye sabitimiz kılan bir devinim var ediliyor. Bu hali sorgulayan mavi veya beyaz yakalı emekçi, vasıflı ya da vasıfsız kodlu işçi, herhangi ama herhangi bir sıradan o yurttaş iktidar elinde düşman belleniyor. Bu ötekidir denilerek hedef kılınıyor aralıksız bir biçimde. Hakikat sorgulanmasın denilerek biyopolitik bir denetim, gözetim ve tahakküm iş bu ülkenin yegane istikameti haline dönüştürülüyor.
Tahakkümü var eden siyasal merci, makam ve liderliğin sunduğu perspektifin her nasıl bir biçimde Kürd özgürlük mücadelesini, siyasal aksiyonunu hedef kıldığı daha yepyeni Kobane kumpas davası sürecinde var edilenlerden ortaya çıkabilir pekala. Doksanlı yıllar ve öncesindeki zorba Evren rejiminin var ettiklerinden, kuruluş tarihine, 1915-1920 süreci arasında memleketin yıkıcı / yok ediciliğinde bir biçimde kullanışlı addedilen bir halkın topyekun yeniden tornadan geçirilmesinin bir kere daha hürriyetinden o geçmişin, geçemeyen karanlığında hizaya çekilip, sindirilip de susturulan ötekileri gibi onların da payına aynısının düşürülmesinin azap verici serüveni bugünleri belirginleştirir. Birbirinde buluşan, birbirini tamamlayan bir sınama halinin Kürd, Alevi, Ezidi, Mıhellemi, Arapları bulmasının yolu ve yönüdür mesele. İktidar pratiklerini kullanışlı addettiği ötekisine hıncı savunarak bütünleşik bir biçimde hayatı kuşatmak var edilendir. Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi, Dem Partinin öncesinin iktidar eliyle mahpus kılındığı zeminde ol Kobane davasının ardından çıkagelen ülke imgesi zaten başlı başına nasıl bir cenderenin imal edildiğini görünür kılar. Suçsuzlukları kanıtlanmış, sadece siyasi beyanları yüzünden hınçla linç ettirilen, yılları mahpuslukla geçen Kışanak, Tuncel, Ata ve hatta Tuğluk için tahliyelere karşılık itirazlar var edilir. Madun siyasetin hedef kıldığı insanların ki en sonuncusu Aysel Tuğluk’un bir insanın yaşayabileceği acıları aşan bir sınamaya tabi tutulması, annesinin cenazesine “Ermeni” yakıştırması yapılarak defnedilmesi sırasında olmadık işkencelerin var edildiği bir zeminde, demans olmasının dahi hiçbir önemi yok kılınır. O kadar afaki acının yaşatıldığı bir insanın canı da üç otuz kuruşluk iktidardan çok daha değerli olduğu anlaşılır kılınmaz.
Sibel Yükler’in T24’teki haberidir: “Kobani davasında savcılık, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararlarına itiraz etti.
6-8 Ekim 2014 tarihlerindeki Kobani olayları nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 sanıklı Kobani davasında dün karar açıklandı. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, 47 ayrı suçtan yargılanan yargılanan Selahattin Demirtaş'a toplam 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a ise 30 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine hükmetti.
Mahkeme, yargılanan 24 sanığa toplamda 407 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Davada, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'in aralarında yer aldığı 5 tahliye, 12 beraat, 13 tutukluluğa devam kararı verilirken, firari 72 sanık hakkındaki dosya da ayrıldı.
Ancak mahkeme savcısının bugün tahliye kararlarına itiraz ettiği öğrenildi. Savcılık itirazında, “Sanıklar hakkında verilen tahliye kararının gözden geçirilerek ayrı ayrı tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması" talep edildi.
Mahkeme kararının ardından, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, HDP ve DBP'nin eski eş genel başkanlarından Sebahat Tuncel ile diğer siyasetçiler Ayla Akat Ata, Meryem Adıbelli ve Ayşe Yağcı tutuklu oldukları cezaevinden dün gece tahliye edilmişti.
Ne olmuştu?
Davada, 7,5 yıldır cezaevinde olan ve azami tutukluluk süresini 6 ay önce dolduran Gültan Kışanak'a ise "örgüt üyeliği" suçundan ise 12 yıl hapis cezası verildi, ancak tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliyesine hükmedildi.
Sebahat Tuncel'e "örgüt üyeliği" suçundan 12 yıl hapis cezası veren mahkeme; Ayla Akat Ata'ya da aynı suçtan 9 yıl 9 ay hapis ceza verirken, iki isminde de tahliyesine karar verdi.
Yasin Börü ve diğer tüm ölümlere beraat
6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yaşanan olaylarda farklı kentlerde resmi kaynaklara göre, 37 kişi hayatını kaybetmiş, 326'sı kolluk kuvveti olmak üzere toplamda 761 kişi de yaralanmıştı. Davada 36 sanığa Yasin Börü’nün de olduğu 6 kişinin ölümüne yol açtıklarına ilişkin suçlamalardan beraat kararı verildi.
Davada beraat eden isimlerin tamamı şöyle: Altan Tan, Ayhan Bilgen, Aysel Tuğluk, Bircan Yorulmaz, Gülser Yıldırım, İbrahim Binici, Sırrı Süreyya Önder, Can Memiş, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Emine Beyza Üstün, Sibel Akdeniz.”
Topyekun bir tahakküm çemberi içerisinde ötekisine / öyle sanılana düşmanlığın her nasıl aralıksız var edildiğine bir örnektir, savcılık itirazı. Tutsaklıkları boyunca hayatlarından bir şeyler eksiltilen, canları çalınan, yaslarına dahi müsamaha gösterilmeyip, en küçük bir telafi için vakit harcanmadan, özür dilenmeden Tuğluk, Kışanak, Tuncel gibi davadan salıverilen insanların özgürlüklerinin yeniden ellerinden alınması talep olunur. Normallik, ılımlılık, normalleşme, siyaseten üslup değişikliği vesaire diye cümleler kurulurken kurucu hizip ile bugünün devletinin yegane sahibi biziz biz diyenler arasında olan biten yeniden Kürd halkına, onlarla birlikte hareket eden Mezopotamya halklarının tamamına karşıtlık olarak var edilendir. Neydi ki normalleşme? Sahiden neye yarar onca lafazanlık bunca kötülük arşıalaya çıkarken? Tümüyle doğrudan bir tehdit dili, eylemi, tahakkümün en keskin sureti ve baş efendinin işaretlemesi doğrultusunda verilmiş olagelen bir kadük yargı kararının akıbeti bambaşka acıları yeniden var etmek midir, nereye kadar?
Medyascope’tan aktaralım: “AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni’nde, Kobani davası kararlarına ilişkin ilk kez konuştu. Erdoğan, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’a 42 yıl ve Figen Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay hapis cezası verilen kararlarla yüreklere su serpildiğini söyledi.
“6-8 Ekim hadisesi 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışması”
Erdoğan, yargılamaya konu olan olaylar hakkında “6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil, 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır” dedi. HDP’li siyasetçilerin 6-8 Ekim 2014 tarihinde yaşanan olaylarda 16 yaşındaki Yasin Börü’nün de arasında bulunduğu kişilerin ölümüne ilişkin suçlamalardan beraat etmesine değinmeyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Suriye’deki gelişmeleri bahane eden bölücü örgüt unsurları doğrudan devletimizin bekasını hedef alan bir isyan girişiminde bulunmuştur. Bu isyan girişiminde 37 insanımız şehir eşkiyaları tarafından katledilmiştir. Ülkemizin 35 ili, 96 ilçesi ve 131 yerleşim biriminde sokaklar dükkanlar ve okullar ateşe verilmiş, masumların kanı akıtılmıştır. Bölücü canilerin katlettiği insanlar arasında ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşları da vardır. 6-8 Ekim olaylarını kışkırtanlar yönlendirenler azmettirenler milletimize böyle bir acıyı yaşatanlar bellidir, hukuk elbette bunlardan hesap sormak zorundadır.”
“Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz”
Erdoğan, Kobani davası kararlarına gösterilen tepkileri tasvip etmediklerini söyledi:
“Siyasi dava denilerek terör kalkışmasının aklanmaya çalışılması her şeyden önce hukuka ve demokrasiye hakarettir. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz. Karar kayıplarının acısıyla son 10 yıldır Kerbela’ya dönmüş yüreklere su serpmiş, adaletin tecellisine olan inancı yeniden güçlendirmiştir. İsyan girişiminden 10 yıl sonra, geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görüyor, bundan da mağdurlar ve demokrasimiz adına memnuniyet duyuyoruz. Sokaklarını kan gölüne çevirerek bu ülkede siyaset yapılmayacağını artık herkesin anlamasını ümit ediyoruz.”
Her şeyin punduna getirildiğinde nasıl da iktidar için kullanışlı bir aparata dönüştürülüp, sonuna kadar sömürüldüğünü bir kere daha görürüz. Tümüyle o güdümlü yargının dahi bir biçimde ayrıştırdığı, tutsak edilmiş siyasilerin bütün ol can kayıplarında herhangi bir sorumluluğu yoktur hükmüne rağmen halen baş efendi kendi doğrusunu zikretmeye devam eder. Başta da dediğimiz gibi, değişken bir tahakkümün orta yerinde herkesin bir ötekisine düşman addedildiği bir saha, bir zeminde hakikat tahrip ediliyor. Normalleşme, ılımlılık, hataların telafisi, yeniden yurttaşın sözünün dinleneceği zikredilen bir zamanda, yeniden Kürd halkının savunageldiği değerler, siyaset, barışa dair söylem ve eylemlerin yekunu, Kobane gibi hedef kılınmak isteniyor. Bu uğurda, asırdır var edilmiş fecaat ötesi yanlışlarda ısrarın devam olunacağı bir kere daha baş efendi eliyle teyit ediliyor. Daha ötesi olmadığı malumken, kalkıp hak gasplarına itirazların reddiyesi için cephe açılmaya çalışılıyor. Malum ırkçı hizbin başı bir siyasi çetenin lideri kalkıp milyonların iradesi olan bir temsilin ivedilikle kapatılmasını talep edebiliyor. Dahası kendi içlerindeki malumun ötesi bir ismin o ithamname kısmını kaleme aldığı gizliden değil açıktan zikrediliyor. Bu düşmanlaştırma miti devam olunurken hakikatin her ne olduğu unutturulmaya çabalanıyor. Gültan Kışanak’ın dediği gibi tahliyeye değil (bu ülkenin) özgürlük ve barışa ihtiyacı olduğuna aymak için daha kaç sınama gerekiyor. Bütünüyle korku / yıkıcılık / kin ve nefretle atılan adımlar karşısında kaç “Kobane” sınavı ülkede var edilecektir, düşünür müsünüz?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Mezopotamya Ajansı via Bianet
2 notes · View notes
tctmp · 9 months ago
Text
Tumblr media
Kobane: Directed by Özlem Yasar. With Asif Ahmed, Silêman Ehmed Al-Ehmed, Welîd Ehmed Al-Ehmed, Rojin Ali. Despite being outnumbered and outgunned, a female Kurdish fighter guides her fellow fighters in the resistance to defend their city, Kobane, from the deadly threat of ISIS. A real story of war, sacrifice, love and hope.
3 notes · View notes
notoriousmasc · 1 year ago
Text
Tumblr media
anime girl moment
8 notes · View notes
Photo
Tumblr media
‏‎دووهەمین ساڵیادی دامەزراندنی کوردشۆپ پیرۆزبێت. DÛYEMÎN SALVEGERA DAMEZRANA KURDŞOP’Ê PÎROZ BE. دومین سالگرد تاسیس کوردشوپ مبارک باد. Kurdshop'un KURULUŞUNUN 2. YILDÖNÜMÜ MUTLU OLACAK. الذكرى الثانية لتأسيس كوردشوب ستكون سعيدة. THE SECOND ANNIVERSARY OF THE FOUNDATION OF Kurdshop will be HAPPY. Ji kerema xwe rûpela me bişopînin û bi hevalên xwe re bidin nasîn ✌️✌️ @Diroka_korda 📆 لطفا صفحه ما را فالو کنید و به دوستان خود معرفی کنید✌✌ @Diroka_korda 📆 Lütfen sayfamızı takip edin Ve arkadaşlarınla ​​tanıştır ✌✌✌ @Diroka_korda #diroka_korda #NewrozPirozBe #newroz #kurds #kurdish #kürtler #kurdistan #piremerd #Wêne #wênefîlm #cıwanhaco #kurdistan #qamişlo #kobane #ypg #ypj  #bakur #azadi #ahmedkaya #rojbaş #amed #mehebad #adnandilbrin #aysa_șan #kurd #kurdo #kobani #şakiro @kawaurmiye_ @hozan__diyar @hunersam @seydaperincek.official  @denizdeman_  @hozanaydinofficial @azadbedran @mala.dengbejan @kordmusic @mehmetyildirim.official @komaserhat @kemaleamed21 @Mohammadkhani_official @sahiya_dengbeja @serhatcarnewa @tishk_tv  @tirej_urmiye_official  @kurdshop.official @candakurdan @civina_wejeya_kurdi @keskesor_muzik @dengbej_tv_welat @hemid_urmiye_officiall @denge_kurmanci_official @urmiye_muzik_ @evina.kordi @zinarsozdar.official @urmia_kurdd @kurdistan_nature_21‎‏ https://www.instagram.com/p/CqAmrCYDNS1/?igshid=NGJjMDIxMWI=
7 notes · View notes
cogitoergoboom · 1 year ago
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
melikemordemjaponi · 2 years ago
Text
*Ajanslardan geçen haberlere göre, Türk ordusu şu saatlerde Kobani şehir merkezini bombalıyor.
Twitter/Amed Dicle aracılığıyla +görüntüsü Delil Zilan
*updated
Kobane, the city that defeated ISIS, is subjected to bombardment by the aircraft of the Turkish occupation.
Via Twitter/Farhad Shami,Head of SDF Media Centre +video Delil Zilan
*複数の情報によれば、西クルディスタン(シリア北部)の街コバネーがトルコの戦闘機から空爆されている模様。
動画提供-Twitter/デリル・ズィランさんより
6 notes · View notes
dilanensemble · 9 days ago
Text
The October 1st highlighted as "World Kobani Day" we bow down to all freedom fighters who dedicated their lives to liberate Kobanê in Rojava. I especially remind and celebrate the life of the Kurdish singer, teacher and resistance-fighter Viyan Peyman with my piece "Viyan". Peyman lost her life in Kobani in 2015.
Di Roja Cîhanî ya Kobanê de, ji bo bîranîna şervana Kurd Vîyan Peyman ku canê xwe a li Kobanê
feda kir, berhema VÎYAN pêşkêşî we dikim. Bijî berxwedana Kobanê✌🏾🔥
لە رۆژی جیھانی کۆبانێ، بۆ ڕێزلێنان و یاد و بیرەوەری شەرڤانی کورد «ڤیان پەیمان» کە گیانی خۆی لە کۆبانێ بەخت کرد بەرهەمی «ڤیان» پێشکەش دەکەم.✌🏾
👉 Video: Zanyar Omrani
👉 Artwork: Zehra Dogan
👉 watch the full video
youtube
0 notes
nando161mando · 13 days ago
Text
Tumblr media
0 notes
heyvasorakurdistane · 2 years ago
Photo
Tumblr media
KAMPANYAYA PIŞTGIRIYÊ JI BO MALBATÊN BÛNE MEXDURÊN KOMKUJÎ Û KOÇBERIYÊ Dewletên dagirker ên li Kurdistanê her tim bi komkujî, zext, zordarî û înkarê bersivê didin daxwazên mafdar ên gelê Kurd. Ji ber ku ew dudilî nabin ku van komkujîyan li dijî kurdên ku li koçber bûne jî dimeşînin. Di van komkujîyên ku bi dehan sal in li Kurdistanê û li sirgûnê berdewam dikin, bi deh hezaran Kurdan jiyana xwe ji dest dan, malbat, jin û sêwî li dû xwe hiştin. Li Bakurê Kurdistanê, dewleta Tirk komkujiyên li Roboskî, Cizîr, Silopiya, Sûr, Şirnex, Hezex, Pîrsûs û gelek deverên din, her wiha li ser girtiyên ku di girtîgehan de weke xwekuştinê tên qetilkirin û girtiyên nexweş ji ber nebûna dermankirinê jiyana xwe ji destdidin. Li Başûrê Kurdistanê dewleta Tirk û DAIŞ’ê li herêmên weke Şengal, Mexmûr, Zaxo, Dihok û Silêmaniyê komkujî pêk anîn û heta niha jî berdewam dikin. Komkujî û êrîşên dewleta Tirk, DAIŞ û çeteyên girêdayî wê li ser Rojavayê Kurdistanê bi salan e berdewam dikin. Komkujî û bidarvekirinên dewleta Îranê yên li Rojhilatê Kurdistanê bi dehan sal in ku li ser Kurdan tê meşandin. Êrîş û komkujîyên li dijî Kurdên li sirgûnê dijîn jî weke 2 komkujiyên li Parîsê li dijî Kurdan pêk hatin, dewam dikin. Saziya me ya xêrxwazî ya Heyva Sor a Kurdistanê xwedîderketina li malbat û zarokên sêwî yên ku di encama van komkujiyan de bûne mexdûr weke erkekî mirovî û exlaqî dibîne û li gel saziyên din ên alîkariyê yên Kurd ên li Ewrûpayê ji bo malbatên bûne mexdûrên komkujîyan kampanyaya alîkariyê da destpêkirin. Li ser vê bingehê; banga me ji bo hemû xêrxwazan, Kurdistaniyên li derve û dostên wan; xwedîderketina li malbat û zarokên sêwî erkekî mirovî û exlaqî bibînin û bi rêya Heyva Sor a Kurdistanê destê xwe yê alîkariyê dirêjî malbat û zarokên sêwî yên ku bûne mexdurên komkujî u koçberiyê, bikin. Armanca alîkarî şandinê: MEXDURÊN KOMKUJÎYAN Heyva Sor a Kurdistanê e. V. Kreissparkasse Köln IBAN: DE49 3705 0299 0004 0104 81 BIC/SWIFT: COKSDE33XXX paypal.me/heyvasorakurdistane #heyvasor #kurd #kurdistan #rojava #rojhilat #bakur #başûr #mirperwer #şengal #roboski #kobane https://www.instagram.com/p/Cn1xZZlNkoA/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
dougielombax · 1 year ago
Text
Just leaving this here.
Feel free to reblog.
0 notes
seslimeram · 2 years ago
Text
Denklemler Tarumar!
Tumblr media
Denklemler tarumar ediliyor. Hayatla yolu kesişen mesellerde, bu fasit döngü içine rehin kılınmış sureti ülkede her türden insani denklem boşa düşürülüyor. Umut, ümit, hayal bir biçimde tahayyül, konu, mesel her ne olursa olsun yerle yeksan ediliyor behemehal. Tüm bu düzen içinden sunulanlarla gelişigüzel var edilenlerle beraber o aksiyon, bu tarumar hal ve istemi sürekli yineleniyor. Baş amir ve şürekasının sunduğu, savuna geldiği her eylem, hemen her dönemeçte var edilmiş her düzenlemeyle yaşamın denklemleri perişan ediliyor. Biyopolitik bir cerahat mefhumu haline dönüşen yeni ülkenin var ettiği yegane dönüşümlerden birisi bu bahistir.
Yeni yüzyıl jargonuna sığınarak var edilen ol yeni ülke pratiğinin de düş görü değil hor görü, hep fecaat için imal olunduğunu giz kılınmak istenir. Oysa iktidar tahayyülünün var ettiği her köşeye taşıdığı bu denklem silsilesi, tüm o müşterek yaşam idesini tarumar etmektir. Varılan yeni o’dur. Müştereklerimiz olagelen demokrasi, eşitlik, adalet, hürriyet, ifade özgürlüğü ve nicesinin dokusunun yıkımı imal edilendir. Denklemler tarumar edilirken, yol, yordam, umut ve daimi bir biçimde demokrasi mefhumu da çöpe basılandır. Yeni ülke bu izlek üstünde her günü dehşetin ta kendisinin esiri kılınmış, denklemini mahvetme şablonundan biçimlendiren bir yer karşı karşıya olduğumuzdur. Bir biçimde yaşam aksiyonunu delik deşik etmek yolunda yürünendir. Atıl duruma düşmüş ol muhalefetin kendi kendini gazlaması sonucunda çıkagelen idraksizlik noktasında hepten ama her dem olduğundan da geriye düşen hallerinin paralelinde, kini ve nefretiyle bir yol, gelecek şekillendirmesine düşen muktedir gerçekliğidir mesele.
Geçtiğimiz İstanbul İstiklal Caddesi saldırısı, Mersin’deki polise yönelik saldırı, öncesi ve sonrasında çıkagelen badireler, türlü çeşit hamasetle birlikte demokrasi olgusunun köküne, ta dibine kibrit suyu dökebilmek için var edilen uydur kaydır masa başı haberleri, iletişim başkanlığı propagandaları, maaşlı trollerin vatan, millet, sakarya bahislerini takip eden her hamleyle, cerahat var edilir. Denklemler alt üst edilirken, yıkım / yıldırı aralıksız bir şekilde Kürd halkının, siyasetinden sokağına her anlamda bulunduğu her yerdeki hal ve duruşuna yönelik saldırganlıkları beraberinde getirir. İstiklal Caddesindeki yakalanan ağ üyelerinin, birer ikişer detaylarından çıkagelen özgür suriye ordusu / heyet ül tahrir ül şam gibi mimli yapıların ifşaatları, halin de hayata dair verilen değerin de esef verici bir halde nasıl da çürütüldüğünü göstere gelir. Akseden yıkımın, var edilmiş cerahatin üstüne bina edilmiş nobran, hep bilindik tahayyüllerle insanların hayat haklarının derdest edilen bir mesele dönüşümü kesintisiz kılınır.
Vaka, yara, yıkım değil tastamam doğrudan iktidar hanesine yazılan oy artışının sorgulandığı bir zeminde kim nasıl güvendedir ki sahiden de? Denklemler alt üst edilirken, cerahatin köküne dair bildirimleri, adalet tecellisi çabasını değil, dahiliye nazırı palyaçonun, meclis komisyonunda insanlıktan çıkıp geleni terörist, gideni hain, berikini iş birlikçi diye azarlamaya çabaladığı şaklaban halleriyle baş başına bırakılır bir memleket. İyi de denklemler tarumar edilirken, hayat bir kere daha ehven olandan ayrıştırılırken, yara güncellenirken, Kürd sorunu ayrı insanlık sorunu apayrı delişmen, gelişigüzel yerle bir edilirken, bir asırlık yaralara yenileri eklenip durulurken kim neyi nasıl düzeltecektir, her ne şekilde?
Gazete Karınca’dan aktaralım: “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları, 20 Kasım Pazar gününün ilk saatlerinde Kuzey ve Doğu Suriye ile Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük hava saldırıları düzenledi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) resmi Twitter hesabından yaptığı ilk paylaşımda, hava saldırılarıyla ilgili olarak Taksim saldırısına gönderme yaparak “Hesap zamanı” yazdı. Paylaşımda, havalanmakta olan bir F-16 savaş uçağının fotoğrafı da paylaşıldı.
MSB ardından söz konusu hava harekatına “Pençe Kılıç” adı verildiğini açıkladı.
İlk gelen bilgilere göre, TSK’ye ait savaş uçakları tarafından Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobani kentinin yanı sıra Til Rıfat, Şehba ve Derik de hedef alındı.
Bölgeden yayın yapan medya kuruluşları, TSK’ye ait savaş uçaklarının Gire Spi ve Zirgan’da Şam rejim güçlerine ait noktaları da hedef aldığını belirtti.
BBC Türkçe’nin haberine göre Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Sözcüsü Ferhad Şami de, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kobani’nin bombalandığını, Tel Abyad’ın doğusundaki Kazali, Til Rıfat ve Zirgan’da Şam rejim güçlerinin hedef alındığını söyledi.
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise Türkiye’nin Halep ve Haseke’de düzenlediği hava saldırılarında SDG’nin en az altı üyesinin yanı sıra altı Suriyeli askerin de yaşamını yitirdiğini öne sürdü.
Rudaw’ın aktardığına göre SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye’nin güvenli noktaları bombalaması tüm bölgeyi tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.
Gece boyu süren hava saldırılarının ardından, sabah saatlerinde Kobani’de bulunan Miştenur tepesinin yeniden bombalandığı belirtildi.
TSK’nin hava saldırılarını takip eden gazetecilerden ANHA muhabiri İslam Abdullah’ın hayatını kaybettiği de gelen bilgiler arasında.
Öte yandan NTV’nin haberinde, TSK’nin Suriye hava sahasını da kullandığı belirtildi. Bu bilgi, Rusya’nın kontrolündeki Suriye hava sahasının yıllar sonra ilk kez Türk savaş uçaklarına açılması anlamına geliyor.
Habertürk Televizyonu yayınında konuşan emekli Korgeneral ve Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, savaş uçaklarının hava sahasını kullanabilmesi için ABD, Rusya ve İran’a önceden haber verdiğini belirtti. ABD’nin Erbil Başkonsolosluğu’nun açıklamasını hatırlatan Pekin, şunları söyledi:
Hem Suriye hava sahası hem Irak hava sahası hem de bazı yerlerde eğer Süleymaniye’ye gireceklerse İran hava sahasından da geçtikleri olmuştur. Bunu nereden anlıyoruz? Dün Erbil Konsolosluğu’nun yaptığı açıklama var. Açıklamaya baktığımız zaman Türkiye böyle bir harekat yapacağı zaman taraflara, ABD’ye söyler, İran’a da söyler, bu bölgede harekat yapacağım diye hava sahasıyla ilgili gerekli koordinatları sağlar. Bunu büyük ihtimalle Rusya’yla da yapmışlardır. Erbil Konsolosluğu sadece Amerikan vatandaşlarına bu bölgelerde dikkat etmeleri gerektiğini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hem Irak hem de Suriye’nin kuzeyinde operasyon hazırlığı yaptığına dair bildiri yayınladı. Dolayısıyla tarafların haberi var. Çünkü hava sahasını kullanacaklar.
İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucunda 6 kişi yaşamını yitirmiş, onlarca kişi yaralanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere iktidar yetkilileri, saldırıdan PKK’yi sorumlu tutmuştu. PKK ise saldırıyla ilişkisi olmadığını açıklamıştı.
Diğer yandan ABD’nin Irak Erbil’deki konsolosluğu, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yaşayan vatandaşlarını olası bir askeri operasyona karşı uyarmıştı.”
Denklemler bir kere daha tarumar ediliyor. Daha önce Afrin’de, İdlib kırsalında denene gelmiş olagelen cürüm istemi bir kere daha bu defasında, planlı programlı, ince hesaplı bolca kitaplı İstiklal Caddesi saldırısı sonrasında bir kere daha devreye konulan yıkımla çıkageliyor. Hayatı tarumar etme isteminin, kesintisiz bir cerahat kültünün, aralıksız ol Kürd nefretine oynamanın vardığı eşik, demokrasi, eşitlik, adalet pratiklerine ne kadar da uzak kalındığını bir kez daha kanıtlıyor. PKK ile mücadele kartı ısıtılıp durulurken, hepi topu yüz elli kişi kaldılar diye geçiştirilirken sorun, bugün yeniden kırk senedir var edilmiş olagelen Kürd halkına yönelik sistematik yıldırı / terör / savaşla bir biçimde yeni bir istikametle barışmak lügatten çıkartılıyor. Meçhul, kimliksiz bir saldırı perspektifinin varlığına rağmen, Kobane hattının hedef kılınmasının, Rusya ve Amerika’dan icazet almadan değil bölgede eyleme geçmek, tek bir hamlenin var edilemeyeceği yerde hakkın da hukukun da alenen gasbı var edilir. Kötülük sarmalı, çarkıfelek gibi döndürüp durulan devletli / iktidar pratiği için bir kere daha zulüm yersiz bir biçimde çıkagelir. Hayatın tüm o sıradan insanların müşterek direnişiyle ayakta kalmış olagelen Kobane, Rojava devrimi bir kere daha böyle alt edilmek istenir. İşleri bittiği gün ortadan yok ettirilen ırak şam islam devletinin eksik bıraktığını tamamlama arzusunda yürüyen bir devlettir mesele. Bir biçimde komşusunu hala terörist zannedecek kadar, her ölümü, ama onlar hain diye aklama çabasına düşecek kadar kendisinden vazgeçmiş insan suretleridir mesele. Tümden denklemler tarumar ediliyor bu coğrafyada bir kere daha! İyi de nereye kadar?
Mezopotamya Ajansından aktaralım: “Demokratik Suriye Güçleri (QSD), Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına dair açıklama yaptı. Açıklamada, İstanbul’daki saldırını bahane yapıldığına işaret edilerek, Dêrik, Dirbêsiyê, Ebû Rasên, Kobanî, Til Rifet ve Şehba'nın hedef alındığı aktarıldı. Açıklamada, "Saldırılar sonucunda Dêrik’in Teqil Beqil köyünde büyük bir katliam gerçekleştirildi. Bu köyde ilk olarak elektrik kurumunda çalışan bir memur şehit düştü. İlk saldırının ardından halk yaralılara yardım etmeye gittiği sırada savaş uçakları bir kez daha halkı hedef aldı ve büyük bir katliam gerçekleştirdi. Bombardımanda 11 yurttaş şehit düştü, 6 yurttaş da yaralandı. Elektrik dağıtım yeri de büyük zarar gördü" bilgileri paylaşıldı.
'Tüm Rojava Hedeflendi'
Açıklamada, "Dirbêsiyê bölgesinde buğday deposu görevlisi 2 kişi, Ebû Rasen hattında ise bir savaşçımız şehit düştü. Kobanê’de hava saldırıları sonucu 3 yurttaş yaralandı, çok sayıda evde hasarlar oluştu. Netleştirdiğimiz bilgilere göre saldırılarda Suriye rejimin 15 askeri de yaşamını yitirdi. Halklara düşmanlık eden, Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava halkının ortak yaşamına, bölgenin istikrarına tahammül edemeyen işgalci Türk devleti bu saldırılarla, soykırımcı ve faşist yüzünü bir kez daha gösterdi. Bu saldırlar sadece Kürt halkına karşı yapılmadı, saldırılarda Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava’daki tüm halk hedef alındı" ifadelerine yer verildi.
DAIŞ'e karşı verilen mücadelenin benzer şekilde devam edeceği vurgulanan açıklamada, "Katliamlar cevapsız kalmayacak. Uygun zaman ve yerde gerekli cevaplar verilecek. Halkımızın Türk devletinin saldırılarına karşı birliğini, beraberliğini ve kararlılığını daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Halkımız aynı zamanda toprağına her zamankinden daha fazla bağlı kalacak, Türk devleti ve işbirlikçilerine karşı güçlü tutum sergileyecek" diye kaydedildi.”
Bütünüyle mahvetme retoriği üstünden ilerleyen, denklemini buna göre yeniden türeten, biçimlendiren bir aklın, destan yazıldı dediği şeyin sıradan insanların vatanlarını savunma iradesi olduğu gözlerden kaçırılır. Kendi yurtlarını niye savunmuyorlar ki o Suriyeliler diye çıkılan güzergahta, yurtlarını savunanlara da biçtikleri değeri göstermesi açısından o gece yarısı / sabah saatlerinde aralıklarla eylenen saldırılar her şeyi olduğu gibi gösterir. Kim neyin tarafındadır bilinmez de, her şeye oh olsun çekebilecek cürete / tıynete çoktan varmış bir ülke / yurttaş profili söz konusuyken, kurdun dişine kan değdi gibi yazılamaları troll hesaplar kadar, sözüm ona muhalifler sahiplenmeye devam ederken kim hangi yarından bahis açabilir. Dahası her sıkıştığı eşikte, herkesi ama istisnasız herkesi kuşatan, her yıkımdan kendince zaferle çıktığını dile getiren, iktidarını güncelleyen bir yapının var ettiği bu kaçıncı tuzaktır, hileli oyundur hiç düşündünüz mü? Dün Afrin, bugün Kobane, Tel Rifat, Qamişlo yarın neresi, nerelerdir sahiden de sorguluyor musunuz?
Denklemler tarumar ediliyor bir şimdiki zaman güncelliğinde. Her şeyin mot-a-mot bir yıkım haline entegre edildiği zamane güncesinde, iktidar pratiği olarak var edilmiş hemen her kötülüğün bir icraat kabilinden savunulması güncelleniyor. Her icraat bambaşka yıkım ve yaralara dönüşürken, sanki her şey normalmiş yolunda gidiyormuş gibi yapılması var edilenlerin üstüne tuz biber ekiyor. Bir biçimde yaşam erimini alt üst etmek çabasına düşülen kılınıyor. Kötülük göndere çekilirken, yaşam çarçur edilmiş kimin umuru diye geçiştiriliyor. Muktedir tahakkümünü yeniden bel bağladığı, özgür suriye ordusu ve bilumum cihatçı çeteden medet umarak tazelerken, giydirdiği pkk titrini de alacalı bulacalı kılarak bir kere daha bir taşla bir çok kuşu vurmaya çalışıyor. Devamı, devamlılığı sağlama alınmış olagelen ittihatçı tahayyülün yok etme istemi bir kere daha Kürd ve bütün özneleriyle demokrasi / adalet / hukuk arayan insanların kafalarına bombalar yağdırılarak var ediliyor. Bu satırlar not edilirken Karkamış’ta biri 5 yaşında bir çocuk, diğeri 20’lerinin ortasında bir kadın öğretmen can vermişti. Karşı kıyıda Derik’te aralarında çocukların da olduğu on bir can. Barışın esamesinin okutulmadığı bir zeminde bunca afaki cürüm sayesinde, bu kadar normalmiş gibi kan akıtılarak hangi gün yüzü var edilebilir, edilmiştir, edilecektir! Kürd ve Türk toplumları, Kürd ve Arap, Ezidi, Mıhellemi, Nasturi, Kıpti, Süryani, Ermeni, Alevi halklarının arasında açılmaya devam olunan o yıkıcı hattın, komşuluk bağlarını ilelebet kopartma gayretinin ardından her neye varılacaktır, hangi gün var edilecektir sahiden? Denklemler tarumar ediliyor, bütünüyle her yan kana, her yan yasa, her yan ağıda çıka geliyor. İyi mi böyle, layığınız bu mudur!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2022
Görsel: Emin ÖZMEN – Magnum Photos Creative
9 notes · View notes
wnnwakb · 8 months ago
Text
Tumblr media
468 notes · View notes
cobainqueer · 6 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
79 notes · View notes
Photo
Tumblr media
‏‎ هاوسەری شەهید دوکتور قاسملوو کۆچی دوایی کرد خاتوو هێلێن (نەسرین) قاسملوو، هاوسەری شەهید د. عەبدولڕەحمان قاسملوو، سکرتێری حیزبی دێموکراتی کوردستانی ئێران، ماڵاوایی لە ژیان کرد. Hevjîna şehîd Dr.Qasimlo koça dawî kir Xanim Hêlîn (Nesrîn) Qasimlo hevjîna şehîd Dr. Sekreterê Partiya Demokrat a Kurdistana Îranê Ebdulrehman Qasimlo koça dawî kir. همسر شهید دکتر قاسملو دار فانی را وداع گفت خانم هلن (نسرین) قاسملو همسر شهید دکتر. عبدالرحمن قاسملو دبیر حزب دمکرات کردستان ایران درگذشت. Şehit Dr. Qasemloo'nun eşi vefat etti Bayan Helen (Nasrin) Qasemloo, şehit eşi Dr. İran Kürdistan Demokrat Partisi Genel Sekreteri Abdul Rahman Qasemloo hayatını kaybetti. توفيت زوجة الشهيد الدكتور قاسملو السيدة هيلين (نسرين) قاسملو زوجة الشهيد د. توفي عبد الرحمن قاسملو سكرتير الحزب الديمقراطي الكردستاني الايراني. The wife of martyr Dr. Qasemloo passed away Mrs. Helen (Nasrin) Qasemloo, wife of martyr Dr. Abdul Rahman Qasemloo, Secretary of the Kurdistan Democratic Party of Iran, passed away. Ji kerema xwe rûpela me bişopînin û bi hevalên xwe re bidin nasîn ✌️✌️ @Diroka_korda 📆 لطفا صفحه ما را فالو کنید و به دوستان خود معرفی کنید✌✌ @Diroka_korda 📆 Lütfen sayfamızı takip edin Ve arkadaşlarınla ​​tanıştır ✌✌✌ @Diroka_korda #diroka_korda #Wêne #wênefîlm #cıwanhaco #kurdistan #qamişlo #kobane #ypg #ypj  #bakur #azadi #ahmedkaya #rojbaş #amed #mehebad #adnandilbrin #aysa_șan #kurd #kurdo #kobani #afri‌n #sine #evarbaş #şakiro #wênefilm #demirtaş #hdp #saverojava @kawaurmiye_ @hozan__diyar @hunersam @seydaperincek.official  @denizdeman_  @hozanaydinofficial @azadbedran @mala.dengbejan @kordmusic @mehmetyildirim.official @komaserhat @kemaleamed21 @Mohammadkhani_official @sahiya_dengbeja @serhatcarnewa @tishk_tv  @tirej_urmiye_official  @kurdshop.official @candakurdan @civina_wejeya_kurdi @keskesor_muzik @dengbej_tv_welat @hemid_urmiye_officiall @denge_kurmanci_official @urmiye_muzik_ @evina.kordi @zinarsozdar.official @urmia_kurdd @kurdistan_nature_21‎‏ https://www.instagram.com/p/Cpo68uvjb9c/?igshid=NGJjMDIxMWI=
2 notes · View notes