#Hangi Ülkenin
Explore tagged Tumblr posts
Text
Cipso Hangi Ülkenin
Cipso Hangi Ülkenin Markası Cipso, 1985 yılında Doğuş Çay olarak Kurulan günümüzde Cay, Seker, Salça, içecek ve cips üreten Türk markasına aittir. Cipso Bir Türk Markasıdır. Kuruluş Tarihi : 1985 Kurucusu : Doğuş Çay Menşei Ülke : Türkiye Web Sitesi : Cipso.com.tr İlgili Markalar : Doğuş Çay
View On WordPress
0 notes
Text
#Sizce bu hangi ülkenin Enflasyonu⁉️#Enflasyon rakamları açıklandı.#TÜİK#Aylık %3#92#Yıllık %38#21#6 Aylık %19#77#ENAG#Aylık %8#54#Yıllık %108#58#6 Aylık %50#53#Emekli ve Memurları terapi seanslarına bekliyoruz#enflasyon#emekli#buzambizeyetmez
1 note
·
View note
Text
Soğan Çorbası
Soğan Çorbası Soğan Çorbası Nedir? Soğan çorbası, soğanların özel baharat ve et suyu ile pişirilmesiyle hazırlanan bir çorbadır. Soğan çorbası, ana malzemesi olan soğanın çok hafif olması nedeniyle çok hafif bir çorbadır. Genellikle sütlü olarak tüketilir, ancak çorba tuzlu olarak da tüketilebilir. Soğan çorbasının sıcak olarak tüketilmesi önerilir, ancak bu çorba soğuk olarak da tüketilebilir.…
View On WordPress
#soğan çorbası#soğan çorbası ekşi#soğan çorbası fransız#soğan çorbası hangi ülkenin#soğan çorbası istanbul#soğan çorbası kalori#soğan çorbası masterchef#soğan çorbası nasıl yapılır#soğan çorbası paris#soğan çorbası tarifi
0 notes
Text
--
Bugün beni üzen bi şey oldu. Daha doğrusu canım memleketim yine içime dert oldu.
Yeni bi iş verdi manager'ım. Kısaca yeni bir ülkeye açılırken orada bir entity kurmalı mıyız? Bunu yaparken hukuki olarak nelere dikkat etmemiz gerekiyor, sigorta hukukundan patente, iş hukukuna vs nelere bakılmalı? Buna dair bi çalışma yapıp elimizde bu bilgileri outsource ettiğimiz belgelerden 4 ülkenin hukuklarını karşılaştırma gibi bir şey.
Bana yolladığı belgelerden biri de şirketin buna dair Policy belgesi. Şu ülkelerle kesinlikle iş yapmıyoruz, şu ülkelerde devam eden armed conflict var gibi bilgiler var.
İş yaparken bakılan yolsuzlukla ilgili bi index var, corruption perception index diye geçiyor.
Orada puanı 50'den aşağı olan ülkelerle iş yapmayı pek istemiyoruz ama yaparsak da şunları şunları yapılacak diye listelemişler, anti corruption due diligence gibi şeyler, şirket içi ekstra onaylar vs.
Linki burada:
Ve bakın hangi ülkenin puanı 50'nin altında..
Raporu incelerken çok üzüldüm işte bugün. 50'nin altında olmayı bırakın, 2014- 2023 arasında tüm ülkeler arasında en büyük gerileme 11 puan aşağı giderek Türkiye yaşamış, 34 puanda şu an. Bahreyn, Tanzanya, Gana falan hep bizim üstümüzde. Bahreyn arkadaşlar ya Bahreyn...
Hollandanın puanı ise 79. Buralarda da her şey güllük gülistanlık değil. Hatta bi Tweet çok hoşuma gitmişti geçenlerde. Aslında 3. Dünya ülkeleri daha demokratik, batıda sadece zenginler yolsuzluk yapıyor, bizim ülkelerde neredeyse herkes gibi bi tweetajsdjdkdk. İnsanın olduğu her yerde böyle şeyler olur biliyorum ama yine de üzülüyor insan.
-------
Neyse gece gece analize doyamadım. ortamlarda memleket derdi gece uyutmuyor derim artıkasjdjdjffkfl. Uyutmuyor da işte. Ooo hemen bi memleket, sevdana yürek gerek gelsin o zaman. Pekiii orada 27. saniyede Atamın arkasındaki beyefendi de kimmiş? Aramızda bunca yıl olmasaydı bu gecelerde memleketi birlikte düşüneceğimiz biri. 💘 Sen balkanlarda at sırtında neler yaptın Kazım paşam, ben de yarın Hollanda trenlerinde seni düşüneyim, ne yapayım.
youtube
22 notes
·
View notes
Text
Ülkenin toprakları satıldı. Normalde disardan birinin bu ülkede toprak alabilmesi ve yerlesebilmesi için uzun bir araştırma ve nedene bağlı olması lazım. Vatandaşlık verildi. Elini kolunu sallayarak hangi ülkeden vatandaşlık alınıyor ve kolayca yerlesebiliyorsun. Düzensiz göç ve mülteci sorunu çözülmedigi sürece başımıza bela olacak
30 notes
·
View notes
Text
Avustralya Asgari Ücret: Modern Çalışma Hayatının Temel Taşı
Avustralya asgari ücret, ülkenin iş gücü piyasasında önemli bir rol oynar. Çalışanların yaşam standartlarını korumak ve adil ücret politikalarını desteklemek amacıyla belirlenen bu ücret, hem yerel hem de yabancı iş gücü için geçerli olan bir kıstas oluşturur. Peki, Avustralya asgari ücret nedir ve hangi faktörlere bağlı olarak değişir?
Ülkenin ekonomik durumuna göre değişiklik gösterebilen Avustralya asgari ücret genellikle yıllık olarak güncellenir. Çalışma saatleri ve iş türüne bağlı olarak bu ücretin nasıl belirlendiğini anlamak, hem işverenler hem de çalışanlar için büyük önem taşır. Bu bilgiyi bilmek, hem bütçenizi planlamanıza hem de iş hayatınızı daha verimli yönetmenize yardımcı olur.
#Avustralya#Avustralya göç başvurusu#Avusturalya göç#Avustralya göçmenlik#Göçmen vizesi#avustralya asgari ücret#australia
37 notes
·
View notes
Text
İnsanlar ikiye ayrılır;
- Göğsünde taş taşıyanlar
- Göğsünde kalp taşıyanlar.
Haluk Levent hangi cenahta olursa olsun, göğsünde kalp taşıyanlardan...
"Bir gün başka bir ülkenin askerleri evinizi bombalıyor ve gidecek hiç bir yeriniz yok.
Elinizi vicdanınıza koyun ve bu çocuğun çığlığını dinleyin.
Bu videodan sonra Netenyahu’yu alkışlayan Amerika Temsilciler Meclisinin önüne gidip lanet okuyasım var."
Haluk Levent
21 notes
·
View notes
Note
hangi ülkenin edebiyatına kendini daha yakın görüyorsun nagi?
Yani bunu yanıtlayacak kadar çok kültüre hakim değilim maalesef… (eksik belirlendi, tamamlanması için akla not edildi.) ama sanırım Rus edebiyatı ve Türk edebiyatına daha yakınım. İlk çeviri teklifini 2020’de üç ayrı Rus yayıncılıktan aldığımda havalara uçmuştum
127 notes
·
View notes
Text
"Kıt aklınca bana yazan Ümmetçi kardeşim dinle bak, sana ne diyeceğim!..
Üniversite Lisans ve masterimi belirtmeyeceğim, haftada 2 kitap bitirdiğimi, günlük 10 tane gazete, dergi takip ettiğimi ve en az 20 yazarın köşe yazılarını okuduğumu, 50 ülke gezdiğimi, 3 dil bildiğimi, 4 kitap yazdığımı, saz çaldığımı söylemeyeceğim.
Cahilsin diyorum alınıyorsun, yeterince okumamış ve araştırmamışsın diyorum kabul etmiyorsun, görmemişsin ve yaşamamışsın diyorum güceniyorsun…
Cahil olmana değil, cahillikte diretmene kızıyorum. Yine de seni doğrudan doğruya suçlamıyorum, sen ve senin gibi saf insanları, iyi niyetli arkadaşları ve Türk Halkını hususi cahil bırakanları, karanlığa sürükleyenleri ve sonrasında amaçları doğrultusunda bir maşa gibi kullananları lanetliyorum.
Resimdeki yer, Riyad/Suudi Arabistan, uluslararası iş dünyası ve yatırım ajansları toplantısındayım. Biliyorum, sen kutsal toprak dediğin buraları hiç görmedin, belki umre ve hacca gidenlerden dinlemişsindir.
Dünyanın tüm Arap ülkelerini dolaştım, her seviyede Araplar ile tanıştım, mevcut dini yapı ve inanç sistemlerini inceledim, kültür ve hayat şartlarını görerek ve yaşayarak öğrendim.
Vardığım sonuç; her ne arayacaksan kendinde aramalı, her ne istiyorsan özünde bulmalısın.
Kim ki; Arabın şahsına, Arabın diline, Arabın kültürüne, Arabın giyim ve yaşam biçimine kutsiyet atfediyorsa, bil ki ya cahildir, kandırılmıştır, ya menfaat karşılığı satılmıştır.
Dikkat buyur; din demiyorum, din ortak bir kavramdır ve genel olarak Türkler de müslümandır. (Kaldı ki müslüman olmayan Türkler ve Türk boyları kardeşlerimiz de vardır, hepsine sevgimiz ve saygımız sonsuzdur) Müslüman olup da Arap veya Türk olmayan farklı milletler ve ülkeler de mevcuttur.
Bu durumda, İslam dini; hiç bir ülkenin, milletin, hiç bir cemaat ve grubun tekelinde değildir.
Arap iyi müslüman da, Türk kötü müslüman mı? Bu hayranlık, sempatizanlık, özentilik neden?
Dünyadaki tüm müslüman milletler, Arap gibi giymek, Arap gibi yemek, Arap gibi konuşmak, Arap gibi okumak, Arap gibi yaşamak zorunda mıdır? Kaynak nedir? Ölçü nedir? Doğru nedir?
Kaynak “Kur’an” dediğini duyuyorum. Ama kaynağı da iyi okumuyorsun, okusan da anlamıyorsun, kelimelerin manasını bilmiyorsun. Kaynağın da, anlayacağın dilde, Türkçe olarak okunmasını, duaların Türkçe edilmesini istemiyorsun. Çünkü, sana öyle diyorlar, öyle öğretiyorlar, öyle aşılıyorlar.
Hiç sordun mu, araştırdın mı? Diğer dinler ve kitaplar nasıl? Mesela İncil neden öyle değil. Avrupa ülkelerini gezince göreceksin ki, her ülke kendi dilinde dualarını okuyor, ibadetini yapıyor.
Ortodokslar mesela, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Yunanistan vs. hepsini gezdim, kiliselerine gittim, din adamlarıyla konuştum, gördüm ki hepsi kendi dillerinde, kendi kültürlerinde inançlarını harmanlayarak dinlerini yaşıyorlar.
Ayrıca… Müslüman ülkelerde Arap kültürünü hakim kılmak için yıllık ne kadar bütçe ve finansal kaynak ayrıldığını biliyor musun?
İsimleri ve faaliyet alanları farklı görünse de, ortak amaç ve zihniyetleri “Arabizm” olan dernek, cemiyet, parti, vakıf, cemaat, tarikat vs. yapıların, sadece bayramdan bayrama topladıkları kurban derileriyle mi giderlerini karşıladıklarını sanıyorsun?
Bir tek bağışlarla mı geçiniyorlar? Yalnız aidatlarla mı ayakta duruyorlar? Kimler destekliyor? Hangi Arap ülkelerinin diasporası var bu oluşumların arkasında? Harcanan bu devasa sermaye, nasıl geri dönüştürülüyor?
Sen daha neyin orucu bozup - bozmadığını öğrenemedin ki, bunları nerden bileceksin? Günde 10 bin defa tesbih çekmeyi, 20 bin defa tekbir getirmeyi ders mi, ilim mi sanıyorsun?
Demem o ki; Ümmetçi kardeşim, aklını kullan, hipnoz olma, kimseye biat etme, gözlerini aç!. Din kullanılarak dünya geneline yayılan Arap Emperyalizmini gör, Selefi Arapçılığı fark et!..
Bir Türk vatandaşı olarak, bütün insanlara, dinlere, dillere ve kültürlere elbette saygı duyuyorum ama kimsenin de Türk dilini, dinini, töresini ve kültürünü Araplaştırmasına, yozlaştırmasına, tahrip etmesine iyi gözle bakmıyorum ve kayıtsız kalamıyorum.
Çünkü ben Ümmetçi değil, özü ve sözüyle bir Türk Milliyetçisiyim, Vatansever, Devrimci, Halkçı, Cumhuriyetçi, Laik, Yurtseverim. Senin hiç sevmediğin ATATÜRK, benim hayat liderimdir. Senin hoşlanmadığın Cumhuriyet, Laiklik ve Demokrasi, benim vazgeçilmezimdir. ��zgürlük ruhum, bağımsızlık karakterimdir. Yükselmek, gelişmek, ilerlemek hedefimdir.
Gayem insanlık, yüküm sevgi, ölçüm vicdandır.
Kalben yolum Hak-Muhammed-Ali, ocağım Ahmet Yesevi, Pirim Hacı Bektaşi Veli’dir.
Ulu Ozanlar ile nefeslenirim; Nesimi okur, Şah Hatayi dinler, Pir Sultan Abdal söylerim.
Öğüdü Edebali’den, hoşgörüyü Yunus Emre’den, cesareti Battal Gazi’den alırım.
Unutma, bilim ile gidilmeyen her yol karanlıktır.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara selam olsun."
Muazzez İlmiye ÇIĞ
30 notes
·
View notes
Text
-Gardaş orası çok dar, benim cüsse girmedi. -Ses var mı ? -Var... Çocuk. -Ben girerim abi… -Hangi ekiptensin? -Yok gönüllüyüm. -Ya sana birşey olursa? -Cesedimi bulursanız aileme teslim edin. Bulamazsanız aileme kaybolduğum yeri gösterin, gelip Fatiha okusunlar. Allah'a ısmarladık… -😢😢🤲🤲🤲 ... ... Bu ülkenin, bu milletin diz çöktüğünü göremeyeceksiniz! Her birimiz bir Sancaktarız. Ve o sancaklar asla düşmeyecek. Bu bizim yeniden dirilişimiz olacak, göreceksiniz, göreceğiz. İnşaAllah…
#rb#deprem#türkiye#kahramanmaraş#gaziantep#şanlıurfa#hatay#adana#adıyaman#türk milleti#türk askeri#gönüllü#afad#kızılay#yardım#uhuvvet
302 notes
·
View notes
Text
1-En sevdiğin çikolata?
2-Hayatta bir şeye cidden çok pişman oldun mu?
3-Lunaparktan korkuyor musun?
4-İlk hoşlantının saçma sapan mı yoksa çok özel olduğunu mu düşünüyorsun?
5-Sence mesafeler aşka engel mi?
6-1 dilek hakkına sahip olsan ne dilerdin (daha fazla dilek hakkı istemek yok:DD
7-Oğlun olsa ismini ne koyardın?
8-Kızın olsa ismini ne koyardın?
9-Bir erkeğin sana çektirdiği acı uğruna saçlarına kıyar mıydın?
10-En çok üşendiğin şey?
11-Genelde insanların sıkıcı bulduğu ama senin çok sevdiğin bir hobin var mı?
12-Aşık oldun mu?
13-Aşık olduğunu sandın mı?
14-Dürüst ol ve söyle hiç bir ön yargın var mı?
15-Sevdiğin insanla her şeyi yapar mısın?
16-Öpüşmek senin için ne ifade ediyor?
17-Sarılmak senin için ne ifade ediyor?
18-Çekingen misin özgüvenli mi?
19-En sevdiğin dizi?
20-En sevdiğin şarkı? 21-Hayatını veya hislerini anlatan bir şarkı var mı?
22-Hayatında kayıtsız şartsız güvenip her şeyini anlatabiliceğin bir insana sahip misin?
23-Kendinle ilgili bir şeyi değiştirmek istesen bu ne olurdu?
24-Hayatında hiç keşke diyeceğin bir olay oldu mu?
25-Kendine ait yaşam olan küçük bir gezegenin olsa içinde neler olsun isterdin?
26-Kendi çikolata markan olsaydı adı ne olurdu?
27-Aşık olaadığın ama aşık olmak isticeğin kadar iyi bir insan var mı çevrende?
28-Bakış açını değiştiren bir film veya bir kitap var mı?
29-En sevdiğin içecek?
30-Hiç sarhoş oldun mu? Olmadıysan olmak ister misin?
31-Bir kitap,dizi veya film karakteri olma imkanın olsa kim olurdu?
32-Kaç yastıkla yaıtyorsun?
33-Uğurlu sayın kaç?
34-Yeterince iyi bir insan olduğunu düşünüyor musun?
35-En sevdiğin şarkıcı?
36-Çay mı kahve mı veya hiçbiri?
37-Yapmaktan en çok zevk aldığın şey?
38-Kolye veya bileklikleri sever misin?
39-Yaratıcı bir küfürün var mı :D?
40-Kaç yaşında ölmek istersin?
41-Günde ortalama kaç saat telefonla ilgileiyosun?
42-İlerde hangi şehirde okumak istersin?
43-Sence aşkın tanımı ne?
44-Karşılıksız sevmek mi aşktır, karşılıklı mı?
45-Tumblrın rengini değiştirmek isteseydin hangi renk yapardın?
46-En güzel okul dönemin hangisiydi (ilk okul- orta okul- lise- üni.)
47-En yakın arkadaşın var mı?
48-Yazmayı veya çizmeyi seviyor musun?
49-Çizgifilmleri sever misin?
50-Hangi takımlısın?
51-Kardeşin var mı?
52-Bir derdin sorunun var mı? Anlat dinlerim.
53-Cinsiyetini değiştirmek ister miydin?
54-Evcil hayvanın var mı yoksa olmasını ister miydin?
55-Uğurlu bir eşyan var mı? Varsa ne?
56-Şu an hangi şarkıyı dinliyorsun?
57-Sigara içiyor musun?
58-En son ne zaman diyet yaptın?
59-Fobin var mı?
60-İmkansız olduğunu bile bile istediğin bir şey var mı varsa ne?
61-Hayatta “çok şanslıyım” diyebiliceğin bir konu var mı?
62-Mesafeler aşka engel mi sence?
63-Ülkenin haliyle ilgili ne düşünüyosun?
64-Terörle ilgili ne düşünüyorsun?
65-Siyasi görüşün ne?
66-Feminist misin?
67-Çocukları sever misin?
68-Bir insanda ilk baktığında neye dikkat edersin?
69-Aşktan korkuyor musun?
70-Sence insanlar çift mi yaratıldı?
71-Okuduğun okulu seviyor musun?
72-Cesur musun?
73-Mutlu musun?
74-En son ne zaman öpüştün?
75-Uyku mu uykusuzluk mu?
76-Makyah yapmayı sever misin?
77-Alkolü sever misin?
78-Çok büyük bir suç işlesen teslim mi olursun kaçar mısın?
79-Tambılır kankisi olak mı?
80-Kaç yaşındasın?
81-Hiç bir ünlüyü gördün mü?
82-Memeleri sever misin?
83-Genelde kaçta uyursun?
84-Wp de sürekli konuştuğun birisi var mı?
85-Blogumla ilgili ne düşünyosun?
86-Fil olmak ister miydin?
87-Devenin boynu neden eğri :)))?
89-Telefonsuz ve internetsiz 1 sene geçirebilir misin?
90-En sevdiğin yemek?
91-En güzel rüyanı anlatır mısın?
92-En korkunç rüyanı anlatır mısın?
93-Aklına her geldiğinde güldüğün bir anın var mı varsa anlatır mısın?
94-En çok merak ettiğin şey ne?
95-Türkiyede yaşamaktan memnun musun?
96-Sevişek mi aksldjasş?
97-Markette en son ne zaman kayboldun?
98-Beraber uyumak istediğin bir insan var mı?
99-En son ne zaman yıldız kaydığını gördün? Ve ne dilediğini söyleyebilir misin?
100-Doğum günleri senin için ne ifade ediyor?
101-Mutsuzken ne yapmak seni mutlu eder tavsiyen var mı?
102-Soru değil ama SENİ SEVİYORUM!
25 notes
·
View notes
Text
Kristal Kola Hangi Ülkenin
Kristal Kola Hangi Ülkenin Markası Kristal Kola, 1996 yıllında Türkiye’de Kurulan gazlı içecek markasıdır. Kristal kola ihlas holding tarafından kurulmuştur. Şirketin kendine ait markasının yanında bazı markalara da üretim yapmaktadır. Kristal Kola, Bir Türkiye Markasıdı Kuruluş Tarihi : 1996 Kurucu : İhlas holding Menşei Ülke : Türkiye Web Sitesi :…
View On WordPress
0 notes
Text
istanbulda bir kız öğrenci yurdu önü!
Baba kızını yurda bırakıyor,
kız babasına: “baba bari 10 TL versen diyor”
Baba: “kızım vallahi yok” diyor.
Kız boynu bükük yurda girerken konuşmayı duyan bir esnaf babaya 100 TL uzatıyor ve çabuk diyor kızı geri çağır
Arka cebimde kalmış, al bu parayı de diyor.
Adamın gözleri dolu dolu önce yok diyor ama sonra alıyor parayı ve kızını çağırıp veriyor parayı;
Kız mutlu yurda giriyor.
Olaya şahit olan başka bir esnaf (lokantacı) yurdun danışmasına girip yurda son giren kızı çağırın diyor
Kız geliyor.
Kıza “kızım ne zaman acıkırsan gel yemeğin benden, ne zaman harçlıksız kalırsan gel harçlığın bende” diyor. Kız peki amca sağol diyip gidiyor.
Hemen akabinde, esnaf yolda gördüğü başka bir arkadaşına ortak tanıdıkları yakındaki bir yardım kuruluşunun yetkilisinine nasıl ulaşabiliriz diye soruyor, ve olayı anlatıyor.
Bu sefer o kızı çağırtıyor.
Kıza diyor ki şu şu evrakları çıkart, sana 10 ay boyunca ayda 500 TL, o sırada gözleri kızın ayakkabılarına takılıyor.
Eski, yıpranmış. Diyor ki şimdi şu 500 TL yi al ihtiyaçların vardır senin.
Siz diyor kız hangi vakıfsınız.
Kızım diyor arkadaş, biz kimseye bağlı değiliz,
Allah rızası İçin bütün bunlar. Ama diyor tek bir şartım var mezun olup maaş almaya başladığın zaman sende köyünden bir ihtiyaç sahibine aldığın burs kadar burs vereceksin. Kız diyor ki
+Bunu nasıl kontrol edeceksiniz?
Onu senin vicdanın kontrol edecek diyor!
Ve ayrılıyor.
Diyor ki yarım saat sonra kızı caddede gördüm, elinde bir ayakkabı poşeti, yüzünde koskocaman bir gülümseme; o mutlu ben mutlu!
İyi ki bu ülkenin güzel ve merhametli insanları var. Zaten Allah bu milletin, mazlum ve ihtiyaç sahiplerine gösterdiği merhamete karşılık bir sürü belayı başımızdan def etmedi mi?
Allah iyilik yapan veya iyiliğe kapı aralayan kullarından eylesin; iyilerle karşılaştırsın.
O kadar çok manipüle edildi ki sosyal medya. İster gerçekliğine inanın ister inanmayın ama
Asla iyilik yapmaktan vazgeçmeyin...
10 notes
·
View notes
Text
KÜBA İZLENİMLERİ 1: DEVRİMİ SAVUNMAK
Uzun soluklu bir hayaldi, sonunda gerçekleşti. Komünist devrimin 65. yılında Küba’yı kendi gözlerimle gördüm. José Marti Küba Dostluk Derneği’nin katkılarıyla düzenlenen turda hissettiklerimi tümüyle aktarmam olanaklı olmayabilir ama bazı izlenimlerimi bu köşenin sınırları çerçevesinde paylaşacağım.
Tarihiyle, kültürüyle, çarpıcı doğasıyla, sıcak insanlarıyla çok etkileyici bir ada Küba. Ama bana Karayipler’deki bu ülkenin en çok hangi özelliğinden etkilendiğimi sorarsanız, yanıtım net: Karşıdevrimcilere ve emperyalizme karşı devrimi savunma kararlılığı!
8 notes
·
View notes
Text
BİZ BÜTÜN BUNLARI, MAFYA ARTIKLARININ AÇIKLAMALARIYLA, SEKS KASETLERİYLE, ŞANTAJ VE MONTAJLA, MİLLETİN YATAK ODASINA GİRMEYLE VE FETULLAH GÜLEN CEMAATİ İLE DİRSEK TEMASI KURMAYLA SEÇİM KAZANILACAĞINA İNANAN SALAKLAR VE BU SALAKLARI ALKIŞLAYANLAR YÜZÜNDEN YAŞIYORUZ.
Hatırlar mısınız bilmem,
Bir zaman önce, sosyal medyada fenomen olan sıkıntılı bir çocukcağız vardı.
Bu kardeşimiz önceleri ekranın karşısına geçip travmalarını anlatıp ağlıyordu. Sonra beğeniler gelmeye başladıkça, canlı yayınlarda, bu anlatımların yanına, sağını solunu kesmeyi de ekledi. Öyle ki, kan döküldükçe ve çocuk gözyaşları döktükçe, takipçiler daha çoğalmaya başladı. Hatta yüzbinlere dayandı. Takipçilerin tek istekleri vardı. “Bu kadar saçmalama yetmez. Bize daha fazlasını göster.”
En sonunda “reyting” belasına, çıtayı yükseltmek adına ve büyük ihtimalle, sonuçlarını da düşünüp etmeden, parklarda erkek çocuklara “Birbirinizi dudaklarınızdan öperseniz, size para vereceğim.” gibi videolar çekmeye başladı.
Ve en sonunda da sanırım bu videolar başına bela oldu ve hapis cezası aldı.
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Bu çocukcağızı destekleyen, ona “Yürü koçum, kim tutar seni.” diye gaz verenler, bu kez de dönüp, “Yahu bu kadar da olmaz ki. Ne kadar rezilsin sen.” falan deyip, hakaret etmeye başladılar.
Sonuç olarak,
“Dün kendi elleriyle yarattıklarını, bugün yerin dibine soktular.”
***
Sabah sabah size bunu neden mi anlattım?
Anlatayım.
Seçim tarihi belli olduktan hemen sonra, halen namusunu, onurunu, kavgasını ve vicdanını kaybetmemiş olan muhalefet kanadını insanları, kolları sıvayıp, nihayet, yıllar sonra, bir seçimden iyi sonuçlar alıp, iktidarı alt etmek için çalışmalara başladı.
Sandıkların nasıl korunacağından tutun da, mahalle mahalle gezip, insanlara nasıl ulaşılması gerektiğine kadar, her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü ve harekete geçildi.
Ülkenin hor görülenleri, eziyet çekenleri, itilip kakılanları ve ötekileştirilenleri…
Kim varsa, ayağa kalktı.
Bahar…
Umut…
Direniş…
Birlik…
Özgürlük…
Barış…
Eşit bir yaşam…
Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek, köylü kentli, Kürt Türk, Alevi Sünni…
Artık aklınıza kim gelirse…
“Bu kez olacak!”
***
Ama olmadı.
Olamadı.
Çünkü, nasıl olduysa, bir anda, içimize çöreklenen ve kendilerini bizdenmiş gösteren yaratıklar birer ikişer ortaya çıkmaya başladı.
Kanal belliydi.
Suyun akacağı yol belliydi.
Döküleceği deniz belliydi.
İçimizdeki yaratıklar kanalın önünü kapattı, suyun akışını değiştirdi.
Berrak olan suyu bulandırmaya başladı.
İşte “Kaybetmeye mahkumuz” kısmı da tam burada başlıyor.
Çünkü “Devrim ahlaksızlık ve vicdansızlık” kabul etmez.”
Ahlaksızlığın ve vicdansızlığın olduğu yerde devrim olmaz.
Kazara olsa da, kimseye bir hayrı dokunmaz.
***
Biz işimizde gücümüzdeyken,
Biz tam seçime asılmışken,
Biz tam her şeyi yoluna sokmuşken,
İçimizdeki yaratıklar her zaman yaptıkları şeyi yapmaya başladılar.
“Goygoy”!
Önce ne idüğü belirsiz herifleri parlatıp parlatıp önümüze koydular.
“İşte” dediler “İşte biz bu seçimi bu aslan parçalarının açıklamalarıyla kazanacağız.”
Bir avuç insan hariç, kim çıkıp da sormadı.
Kim bunlar?
Nereden çıktılar?
Neden çıktılar?
Ne anlatıyorlar?
Neden susmuşlar susmuşlar da, şimdi anlatıyorlar?
“Direniş ve mücadeleyle elde edilen zafer.” zor iştir ya,
çoğu insan “Amann, şimdi kim uğraşacak mücadele, sokak, direniş falan. En iyisi biz buradan yürüyelim.” dedi ve yüzlerini bu karanlık heriflere döndü.
Herifler “Hükümetle beraber ihalelerden milyonlar yürüttük.” dedi.
Herifler “Bakanların, politikacıların arasında bir sürü ibne var. dedi.
Herifler “hep birlikte arsalara, evlere çöktük.” dedi.
Herifler “Bilmem hangi politikacı, hangi kadınla sevişmiş.” dedi.
Dediler de dediler…
Normal şartlarda, yolda denk gelsek, yüzlerine bile bakmayacağımız bu herifler, işte bu kendilerini Alevi, Yurtsever ve Sosyalist gösteren yaratıklar tarafından “kurtarıcı” diye sunuldu.
Su bulandı bir kere.
Uyanık davranıp da “Ulan biz halkız halk! Bizim böyle abudik gubidik işlere ihtiyacımız yok. Cukkanızı dolduramadınız diye, burada, gelip bizim sırtımızdan höt höt yapmayın. Kaybedersek de onurumuzla kaybederiz. Gidin ötede oynayın.” denilmediği için, çoğu insan ekranların karşısına geçip, günlerce, bu ağızlardan köpükler saça saça konuşan değişiklerden medet ummaya başladı.
***
Biz burada bir avuçtuk.
Kanallar bizi göstermez.
Gazeteler yüzümüze bakmaz.
Sosyal medya tınlamaz.
Biz burada bir avuçtuk.
“Yapmayın, etmeyin kardeşler, yoldaşlar, dostlar, canlar.” dedik. “Biz bu değiliz ve olmamalıyız. Ne işimiz var lan bizim milletin yatak odasında? Bize ne lan insanların cinsel tercihlerinden? Bizler ne zamandan beri insanların uçkurlarını bekler olduk? Bizler ne zamandan beri, kasetlerden, şantajlardan, montajlardan, linç kampanyalarından medet umar olduk? Bu herifler projeden başka bir şey değiller. Birileri sizi yiyor. Yapmayın, etmeyin. Mücadele bu değil. Devrim böyle gelmez. Biz bu değiliz ve olmamalıyız.” dedik.
Birkaç dost hariç, sesimizi duyan olmadı.
Hatta bunları yazıp çizdiğimiz için “Vayy ne iş olumm, yoksa siz de mi geysiniz, yumuşaklar…” diye ta.ak geçildik.
Sonuç olarak,
Bu karanlık tipler ve bu tipleri “mücadele ve devrim” diye sayfalarına taşıyan ne kadar gereksiz varsa, hepsi bizden çok kabul gördü.
***
Şimdi, yazının başında sizlere anlattığım o çocuğa dönebiliriz.
Yüzyılın en büyük hastalığı olan “Alçalarak Yükselmek” her zaman prim yapar.
Sağ sol, okumuş cahil, din, dil, ırk falan önemli değil.
Ezbere yaşayan ve yaşatan herkes bu hastalığın pençesine düşer ve kendini bir daha sittin sene kurtaramaz.
Üzgünüm dostlar ama çok fena kandırıldınız.
Bu herifler toplumu sizden daha iyi okudular ve göz göre göre sözüm ona “haksızlığa uğrayan” “mazlumlar” ve mağdurlar” yarattılar.
Olay öyle bir hal aldı ki,
sanki, çetesi, metesi, kumpasçısı, şantajcısı, teröristi, kim varsa, birlik olmuş da bunlara saldırıyormuş gibi bir algı yarattılar.
Bunu nasıl becerdiler?
İşte bu içimizdeki yaratıkların ve bu yaratıkların goygoylarına alkış tutanların/sesini çıkarmayanların sayesinde.
Dönün bir paylaşımlara bir bakın.
Bizim uyarılarımıza dönüp bakılmadı ama bu yaratıkların paylaşımları beğenilerden “patladı”.
Kim alkışladı bu rezilliği?
Sizler! (İstisnalar hariç)
Sizler bu herifleri alkışladıkça, bunlar daha da coştu.
Ve olay "Hilal'in kocaları varmış"tan “Muharrem sevişmiş” e kadar geldi.
Eee?
Bunlar kaç oy kazandırdı?
Hiç!
Neden?
Çünkü bu içimizdelki yaratıklar durup dururken başımıza "mağdurlar" yarattı.
Düşünün lütfen.
Bu kaset, şantaj, montaj işlerini kimler hayatımıza soktu?
Fetullah Gülen Cemaati.
Yıllarca milletin anasını ağlatan, çocuklarımızın hakkını yiyen, devletin en uç noktalarına yerleşip hepimizi fişleyen, paranın gücüyle devletin içinde devlet oluşturan Fethullah Gülen Cemaati!
Özellikle de “Kürt” ve “Sosyalist” olduğunu iddia eden ama zerre alakası bulunmayanların Fethullah Gülen Cemaati ile dirsek temasına ne demeli?!
“Kim ne desin? Ben bunlara FETÖ demem. Onlar bizim canımızdır.” diyerek kol kanat gerenleri hiç mi görmüyorsunuz?
Neden “Bizim ne işimiz olur kasetle masetle arkadaş? Devrimciyiz biz ulan.” Demiyorsunuz?
Deniz yaşasaydı,
Yaşasaydı İbo, Mahir, Ulaş.
Yaşasaydı Ape Musa,
Yılmaz, Mazlum, Hüseyin, Ahmet,
Hangisi bu yoldan giderdi?
Delirdiniz mi siz?
***
Sabah şöyle bir seçim yorumlarına bakayım dedim.
Bakmaz olaydım.
“Bu halk aptal.”
“Sürünsünler.”
“Ne halleri varsa görsünler.”
"Türk solu Allah belanı versin."
"HDP yönetimi istifa"
"CHP yanlış yaptı."
Daha neler neler…
Halk aptalmış.
Peh!
Halk aptal değil dostlar.
Halk hiç aptal değil.
Bu halk bizim halkımız.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız.
Kendi hatalarımızı, kendi suçlarımızı halka yükleyip aradan sıyrılmaya kalkmak ayıptır, günahtır, zulümdür.
Birleşemeyen biz.
Ortaklaşa mücadele edemeyen biz.
"Türk solu" "Kürt milliyetçiliği" diye birbirimizi dövmeye başlamışız ama asıl ağzımıza sıçanlar içimizdeki yaratıklar oldu.
Bütün mesele bu.
***
Geçenlerde bir genç beni aradı ve “Tamer abi, ben de senin mesleğini yapmak istiyorum.” dedi.
Ben de gence, bunu duyduğuma sevindiğimi ve gerçekten bu alanda çok ihtiyaç olduğunu söyledim.
“Peki nasıl çalışabilirim?” diye sordu.
“Önce bir yıl eğitim. Ardından da üç yıl okul. Ondan sonra kendine çok rahat bir yer bulabilirsin.” dedim.
Telefonun diğer ucundaki genç bir süre sustu ve sonra şaşkın
“Haa, yani okula gitmeden olmuyor, öyle mi?” deyiverdi.
Şaşkındı.
Çünkü emek vermeden, okula gitmeden ve eziyet çekmeden benim işin yapılabileceğini düşünmüştü.
O işler öyle olmuyor!
Emek, mücadele, inanç ve direniş.
Sanırım bu “işin kolayını seçme” bizde huy olmuş!
***
Neyse,
siz yine de bizi yok sayın.
Nasıl olsa bu devran bizim değil, "Ayol, tabi ki, bize ahlak dersi verenlerin yatak odalarına girme hakkımız var. Onların özeli mözeli yok. Neleri varsa genel.." diye dudaklarını büze büze ayar veren "ağır" abi ve ablaların devranıdır!
t a m e r d u r s u n
#tamerdursun
67 notes
·
View notes
Text
HADİ BİR SORU SOR 🙂
1-En sevdiğin çikolata?
2-Hayatta bir şeye cidden çok pişman oldun mu?
3-Lunaparktan korkuyor musun?
4-İlk hoşlantının saçma sapan mı yoksa çok özel olduğunu mu düşünüyorsun?
5-Sence mesafeler aşka engel mi?
6-1 dilek hakkına sahip olsan ne dilerdin (daha fazla dilek hakkı istemek yok:DD
7-Oğlun olsa ismini ne koyardın?
8-Kızın olsa ismini ne koyardın?
9-Bir erkeğin sana çektirdiği acı uğruna saçlarına kıyar mıydın?
10-En çok üşendiğin şey?
11-Genelde insanların sıkıcı bulduğu ama senin çok sevdiğin bir hobin var mı?
12-Aşık oldun mu?
13-Aşık olduğunu sandın mı?
14-Dürüst ol ve söyle hiç bir ön yargın var mı?
15-Sevdiğin insanla her şeyi yapar mısın?
16-Öpüşmek senin için ne ifade ediyor?
17-Sarılmak senin için ne ifade ediyor?
18-Çekingen misin özgüvenli mi?
19-En sevdiğin dizi?
20-En sevdiğin şarkı? 21-Hayatını veya hislerini anlatan bir şarkı var mı?
22-Hayatında kayıtsız şartsız güvenip her şeyini anlatabiliceğin bir insana sahip misin?
23-Kendinle ilgili bir şeyi değiştirmek istesen bu ne olurdu?
24-Hayatında hiç keşke diyeceğin bir olay oldu mu?
25-Kendine ait yaşam olan küçük bir gezegenin olsa içinde neler olsun isterdin?
26-Kendi çikolata markan olsaydı adı ne olurdu?
27-Aşık olaadığın ama aşık olmak isticeğin kadar iyi bir insan var mı çevrende?
28-Bakış açını değiştiren bir film veya bir kitap var mı?
29-En sevdiğin içecek?
30-Hiç sarhoş oldun mu? Olmadıysan olmak ister misin?
31-Bir kitap,dizi veya film karakteri olma imkanın olsa kim olurdu?
32-Kaç yastıkla yaıtyorsun?
33-Uğurlu sayın kaç?
34-Yeterince iyi bir insan olduğunu düşünüyor musun?
35-En sevdiğin şarkıcı?
36-Çay mı kahve mı veya hiçbiri?
37-Yapmaktan en çok zevk aldığın şey?
38-Kolye veya bileklikleri sever misin?
39-Yaratıcı bir küfürün var mı :D?
40-Kaç yaşında ölmek istersin?
41-Günde ortalama kaç saat telefonla ilgileiyosun?
42-İlerde hangi şehirde okumak istersin?
43-Sence aşkın tanımı ne?
44-Karşılıksız sevmek mi aşktır, karşılıklı mı?
45-Tumblrın rengini değiştirmek isteseydin hangi renk yapardın?
46-En güzel okul dönemin hangisiydi (ilk okul- orta okul- lise- üni.)
47-En yakın arkadaşın var mı?
48-Yazmayı veya çizmeyi seviyor musun?
49-Çizgifilmleri sever misin?
50-Hangi takımlısın?
51-Kardeşin var mı?
52-Bir derdin sorunun var mı? Anlat dinlerim.
53-Cinsiyetini değiştirmek ister miydin?
54-Evcil hayvanın var mı yoksa olmasını ister miydin?
55-Uğurlu bir eşyan var mı? Varsa ne?
56-Şu an hangi şarkıyı dinliyorsun?
57-Sigara içiyor musun?
58-En son ne zaman diyet yaptın?
59-Fobin var mı?
60-İmkansız olduğunu bile bile istediğin bir şey var mı varsa ne?
61-Hayatta “çok şanslıyım” diyebiliceğin bir konu var mı?
62-Mesafeler aşka engel mi sence?
63-Ülkenin haliyle ilgili ne düşünüyosun?
64-Terörle ilgili ne düşünüyorsun?
65-Siyasi görüşün ne?
66-Feminist misin?
67-Çocukları sever misin?
68-Bir insanda ilk baktığında neye dikkat edersin?
69-Aşktan korkuyor musun?
70-Sence insanlar çift mi yaratıldı?
71-Okuduğun okulu seviyor musun?
72-Cesur musun?
73-Mutlu musun?
74-En son ne zaman öpüştün?
75-Uyku mu uykusuzluk mu?
76-Makyah yapmayı sever misin?
77-Alkolü sever misin?
78-Çok büyük bir suç işlesen teslim mi olursun kaçar mısın?
79-Tambılır kankisi olak mı?
80-Kaç yaşındasın?
81-Hiç bir ünlüyü gördün mü?
82-Memeleri sever misin?
83-Genelde kaçta uyursun?
84-Wp de sürekli konuştuğun birisi var mı?
85-Blogumla ilgili ne düşünyosun?
86-Fil olmak ister miydin?
87-Devenin boynu neden eğri :)))?
89-Telefonsuz ve internetsiz 1 sene geçirebilir misin?
90-En sevdiğin yemek?
91-En güzel rüyanı anlatır mısın?
92-En korkunç rüyanı anlatır mısın?
93-Aklına her geldiğinde güldüğün bir anın var mı varsa anlatır mısın?
94-En çok merak ettiğin şey ne?
95-Türkiyede yaşamaktan memnun musun?
96-Sevişek mi aksldjasş?
97-Markette en son ne zaman kayboldun?
98-Beraber uyumak istediğin bir insan var mı?
99-En son ne zaman yıldız kaydığını gördün? Ve ne dilediğini söyleyebilir misin?
100-Doğum günleri senin için ne ifade ediyor?
101-Mutsuzken ne yapmak seni mutlu eder tavsiyen var mı?
102-Soru değil ama SENİ SEVİYORUM!
#adana#ankara#antalya#istanbul#izmir turkey#mersin#şanlıurfa#diyarbakır#sohbet#so hot 🔥🔥🔥#gece kadar özgür#gece kuşu#gececiler
10 notes
·
View notes