#Hangi Ülkenin
Explore tagged Tumblr posts
bilincliyizcom · 1 year ago
Text
Cipso Hangi Ülkenin
Cipso Hangi Ülkenin Markası Cipso, 1985 yılında Doğuş Çay olarak Kurulan günümüzde Cay, Seker, Salça, içecek ve cips üreten Türk markasına aittir. Cipso Bir Türk Markasıdır. Kuruluş Tarihi : 1985 Kurucusu : Doğuş Çay Menşei Ülke : Türkiye Web Sitesi : Cipso.com.tr   İlgili Markalar : Doğuş Çay
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
turkudostu61 · 2 years ago
Text
Tumblr media
1 note · View note
kasimpasali-omer · 16 days ago
Text
Tumblr media
Gazze hakkında neyi ne kadar biliyorsunuz?
"Gazze'de savaş var, çocuklar ölüyor vs vs."
Bundan çok öte olanları da anlatacağım şimdi.
Gazze halkının tam 50 yıldır hacca ve umreye gitmelerine izin verilmiyor.
65 kilometre uzaklığında ki Kudüs'ü görmeleri yasak.
Şu an 50 yaşındaki biri az ilerisindeki Kudüs'ü hiç görmedi.
Gazze'de her sokakta en az 20 kamera var.
Bir evde kaç kişi yaşıyor,
o eve giren çıkan kimlerdir,
pazardan ne alıyorlar,
ne okuyorlar,
ne zaman düğün yapıyorlar,
hangi gün bebekleri doğdu,
hangi gün kaç kişi öldü vs hepsini kayıt altında tutuyor İsrail.
45 kilometre karelik bir alanın içinde iki buçuk milyon insan tam 50 yıldır bu şekilde yaşıyor.
Başka ülkeleri hiç bilmiyorlar.
İsrail'in izin verdiği kadar portakal, muz giriyordu Gazze'nin içine.
Yani başka meyveleri ve sebzeleri hiç bilmiyorlar.
Gazze'nin çocukları büyüyor, yaşlanıyor ama hiçbir zaman ceviz veya fındık nedir, nasıldır bilmiyor.
Dünyayı kitaplarda okudukları kadar biliyorlar.
50 yıldır İsrail haftada üç gün elektrik ve su veriyordu.
Kuyular olmasaydı insanlar yıllar öncesi Susuzluktan ölecekti.
Son bir aydır hiç elektrik ve internet yok Gazze'de.
Savaştan önce Gazze'den çıkmanın belli şartları vardı.
Başka bir ülkenin üniversitesinde tıp, mühendislik gibi bölümleri kazandıysan ve o ülke seni kabul ettiyse ancak eğitim amaçlı çıkabiliyordun.
(Lakin hukuk okumak isteyenler çıkamıyordu)
Bu özgürlük mü?
Şimdi Gazze'nin başka bir yüzünü daha anlatacağım.
Gazze'de 17 tane üniversite vardı savaştan önce.
790 orta ve lise eğitimi veren okul ve 800 Bin öğrenci vardı.
Şimdi hiçbiri yok.
Bugünkü enkaz görüntülerini görünce Gazze hep böyleydi zannetmeyin.
Çok katlı ve lüks binalar vardı.
Alan az olduğu için on katlı binalar yapmak zorundaydılar.
Bir tarafı deniz diğer tarafı zeytin, hurma bahçeleri olan yeşillik bir yerdi.
Gazze'de çoğunluk hafızdır.
Yüzde doksanı üniveriste mezunudur.
Mısır'da tanıştığımız orta yaşın üzerindeki Gazzeli kadın ve erkeklerin hepsi üniveriste mezunuydu.
Doktor ama tarımla da uğraşıyor.
Fizik öğretmeni ama hafız.
Mühendis ama çevirmenlik de yapıyor.
Dişçi ama hem de marangozluk yapıyor.
Polis, asker ama balıkçılık da yapıyor.
Veteriner ama zeytin bahçeleri var.
Avukat ama hayvancılık yapıyor.
Hayatları hep bunlar gibi.
Yani çok yönlü yetiştiriyorlar kendilerini.
Çünkü kendi kendilerine yetmeleri gerekiyordu ve bunu 50 yıldır yapıyorlardı.
O 45 kilometre karelik alandan çıkmaları yasak olduğu için hepsi birbirini çok iyi tanıyordu.
Kader ortağı olmuşlardı.
Beş mahalle ileride biri ölünce hepsi birden üzülüyordu.
Açık hava hapishanesinde birbirine kenetlenmiş iki buçuk milyon insandı onlar.
Türk dizileri çok seyrediliyordu savaştan önce.
O nedenle birçok Gazzeli kendini anlatacak kadar Türkçe biliyor.
Mısır'da bize çevirmenlik yapan kızımız Türkçeyi böyle öğrenmiş ve çok akıcı konuşuyordu.
78 yıl önce işgal edilmiş ve 50 yıldır da etrafı beton duvarlar ile çevrili olan o insanları bizzat tanıdım.
Tenleri bize çok benziyor.
Kültürleri benziyor.
Dinimiz ise aynı.
Tek fark var, biz özgürüz, onlar ise 3 Bin yıldır yaşadıkları topraklarda şimdi esir hayatı yaşıyor.
18 aydır Gazze'nin çocukları açlık ve susuzlukla mücadele ediyor.
Her yerde olan ebegümecini yiyorlar sürekli.
Ve 26 Bin çocuk hem yetim hem de öksüz kaldı.
Çoğunun kolu bacağı da yok.
Anestezi olmadığı için uyutulmadan kesiliyor o kollar, bacaklar.
Siz hiç 7 yaşındaki çocuğunuzun bacağı kesilirken onun ellerini tutmak zorunda kaldınız mı?
"Ne olur ölme, dayan yavrum" dediniz mi?
Dünyanın bütün İyi İnsanları birleşip "Durun artık" diyemedik.
Bir avuç azgın azınlığı durduramadık.
Gazze hiç bu kadar yalnız bırakılmamıştı.😓
Safiye Çetinkaya
51 notes · View notes
japonyamesken · 5 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
--
Bugün beni üzen bi şey oldu. Daha doğrusu canım memleketim yine içime dert oldu.
Yeni bi iş verdi manager'ım. Kısaca yeni bir ülkeye açılırken orada bir entity kurmalı mıyız? Bunu yaparken hukuki olarak nelere dikkat etmemiz gerekiyor, sigorta hukukundan patente, iş hukukuna vs nelere bakılmalı? Buna dair bi çalışma yapıp elimizde bu bilgileri outsource ettiğimiz belgelerden 4 ülkenin hukuklarını karşılaştırma gibi bir şey.
Bana yolladığı belgelerden biri de şirketin buna dair Policy belgesi. Şu ülkelerle kesinlikle iş yapmıyoruz, şu ülkelerde devam eden armed conflict var gibi bilgiler var.
İş yaparken bakılan yolsuzlukla ilgili bi index var, corruption perception index diye geçiyor.
Orada puanı 50'den aşağı olan ülkelerle iş yapmayı pek istemiyoruz ama yaparsak da şunları şunları yapılacak diye listelemişler, anti corruption due diligence gibi şeyler, şirket içi ekstra onaylar vs.
Linki burada:
Ve bakın hangi ülkenin puanı 50'nin altında..
Raporu incelerken çok üzüldüm işte bugün. 50'nin altında olmayı bırakın, 2014- 2023 arasında tüm ülkeler arasında en büyük gerileme 11 puan aşağı giderek Türkiye yaşamış, 34 puanda şu an. Bahreyn, Tanzanya, Gana falan hep bizim üstümüzde. Bahreyn arkadaşlar ya Bahreyn...
Hollandanın puanı ise 79. Buralarda da her şey güllük gülistanlık değil. Hatta bi Tweet çok hoşuma gitmişti geçenlerde. Aslında 3. Dünya ülkeleri daha demokratik, batıda sadece zenginler yolsuzluk yapıyor, bizim ülkelerde neredeyse herkes gibi bi tweetajsdjdkdk. İnsanın olduğu her yerde böyle şeyler olur biliyorum ama yine de üzülüyor insan.
-------
Neyse gece gece analize doyamadım. ortamlarda memleket derdi gece uyutmuyor derim artıkasjdjdjffkfl. Uyutmuyor da işte. Ooo hemen bi memleket, sevdana yürek gerek gelsin o zaman. Pekiii orada 27. saniyede Atamın arkasındaki beyefendi de kimmiş? Aramızda bunca yıl olmasaydı bu gecelerde memleketi birlikte düşüneceğimiz biri. 💘 Sen balkanlarda at sırtında neler yaptın Kazım paşam, ben de yarın Hollanda trenlerinde seni düşüneyim, ne yapayım.
youtube
22 notes · View notes
sillagen · 10 months ago
Text
Ülkenin toprakları satıldı. Normalde disardan birinin bu ülkede toprak alabilmesi ve yerlesebilmesi için uzun bir araştırma ve nedene bağlı olması lazım. Vatandaşlık verildi. Elini kolunu sallayarak hangi ülkeden vatandaşlık alınıyor ve kolayca yerlesebiliyorsun. Düzensiz göç ve mülteci sorunu çözülmedigi sürece başımıza bela olacak
30 notes · View notes
avustralyagocmenlik · 7 months ago
Text
Tumblr media
Avustralya Asgari Ücret: Modern Çalışma Hayatının Temel Taşı
Avustralya asgari ücret, ülkenin iş gücü piyasasında önemli bir rol oynar. Çalışanların yaşam standartlarını korumak ve adil ücret politikalarını desteklemek amacıyla belirlenen bu ücret, hem yerel hem de yabancı iş gücü için geçerli olan bir kıstas oluşturur. Peki, Avustralya asgari ücret nedir ve hangi faktörlere bağlı olarak değişir?
Ülkenin ekonomik durumuna göre değişiklik gösterebilen Avustralya asgari ücret genellikle yıllık olarak güncellenir. Çalışma saatleri ve iş türüne bağlı olarak bu ücretin nasıl belirlendiğini anlamak, hem işverenler hem de çalışanlar için büyük önem taşır. Bu bilgiyi bilmek, hem bütçenizi planlamanıza hem de iş hayatınızı daha verimli yönetmenize yardımcı olur.
37 notes · View notes
halimecanpr · 24 days ago
Text
Tumblr media
Eksik Kalan Bayramlar, İyilerin Vedası
Mutlu uyandığımız sabahları özledim. Son zamanlarda ülkemde hep olumsuz, içimizi yakan olaylar yaşanıyor. Bayram mı? Kime geldi bu bayram? Kim yaşıyor bu coşkuyu? Çocuklarda bile göremiyorum bayram heyecanını, coşkusunu. Bir sabah, mutlu uyanmak istiyorum. Mutlu uyandığım o günleri özledim.
Artık sabahları uyanmak bile istemiyorum. Çünkü her gün ne olumsuz durumla karşılaşacağımı, hangi acıyı duyacağımı düşünüp duruyorum. Bugün sabah gözümü açtım ve Volkan Konağı’nı kaybetmişiz. Ülkenin değerleri birbirine giderken, ülkesi için çaba harcamayan, kötülükle beslenen, kin ve nefretle yaşayanlara neden bir şey olmuyor? Neden kötülerin dünyası oldu? Kötüler yaşarken, iyiler neden gidiyor? Çok erken oldu gidişin, Volkan Abi.
Bir volkan gibi yaktın bu bayram günü tüm sevenlerinin içini. Ne güzel adamdın; ülkesi, bayrağını, Atatürk’ü severdin, diyorlar arkadan. Herkese nasip olmaz, dik duruşu olan, korkmadan doğru bildiğini söyleyen bir insanın ardından bu güzel sözleri duymak. Ülke bayram günü büyük bir yas yaşıyor; her yaştan insanın kalbinde yer edinmişsin. Gerçek sanatçı ölmez; nesiller boyu yaşamaya devam edeceksiniz.
2025 yılında tek beklentim vardı: Eksilmediğimiz bir yıl olsun istemiştim. Ama görüyorum ki, eksilmeden geçebileceğimiz bir yıl hayalini kurmak bile zorlaşıyor. Bu karamsar tabloda tek bir şey kalıyor geriye: Umut. Ama o umut bile, her geçen kayıpla biraz daha siliniyor.
İçimden geçen bu düşüncelerle, bir sabah mutlu uyanmayı hayal ediyorum. Belki bir gün, bu karanlık günler geride kalır ve iyilerin kazandığı bir dünyada uyanabiliriz.
17 notes · View notes
delitay · 9 months ago
Text
İnsanlar ikiye ayrılır;
- Göğsünde taş taşıyanlar
- Göğsünde kalp taşıyanlar.
Haluk Levent hangi cenahta olursa olsun, göğsünde kalp taşıyanlardan...
"Bir gün başka bir ülkenin askerleri evinizi bombalıyor ve gidecek hiç bir yeriniz yok.
Elinizi vicdanınıza koyun ve bu çocuğun çığlığını dinleyin.
Bu videodan sonra Netenyahu’yu alkışlayan Amerika Temsilciler Meclisinin önüne gidip lanet okuyasım var."
Haluk Levent
21 notes · View notes
arbrenu · 2 years ago
Note
hangi ülkenin edebiyatına kendini daha yakın görüyorsun nagi?
Yani bunu yanıtlayacak kadar çok kültüre hakim değilim maalesef… (eksik belirlendi, tamamlanması için akla not edildi.) ama sanırım Rus edebiyatı ve Türk edebiyatına daha yakınım. İlk çeviri teklifini 2020’de üç ayrı Rus yayıncılıktan aldığımda havalara uçmuştum
127 notes · View notes
yasamsallik · 10 months ago
Text
Tumblr media
"Kıt aklınca bana yazan Ümmetçi kardeşim dinle bak, sana ne diyeceğim!..
Üniversite Lisans ve masterimi belirtmeyeceğim, haftada 2 kitap bitirdiğimi, günlük 10 tane gazete, dergi takip ettiğimi ve en az 20 yazarın köşe yazılarını okuduğumu, 50 ülke gezdiğimi, 3 dil bildiğimi, 4 kitap yazdığımı, saz çaldığımı söylemeyeceğim.
Cahilsin diyorum alınıyorsun, yeterince okumamış ve araştırmamışsın diyorum kabul etmiyorsun, görmemişsin ve yaşamamışsın diyorum güceniyorsun…
Cahil olmana değil, cahillikte diretmene kızıyorum. Yine de seni doğrudan doğruya suçlamıyorum, sen ve senin gibi saf insanları, iyi niyetli arkadaşları ve Türk Halkını hususi cahil bırakanları, karanlığa sürükleyenleri ve sonrasında amaçları doğrultusunda bir maşa gibi kullananları lanetliyorum.
Resimdeki yer, Riyad/Suudi Arabistan, uluslararası iş dünyası ve yatırım ajansları toplantısındayım. Biliyorum, sen kutsal toprak dediğin buraları hiç görmedin, belki umre ve hacca gidenlerden dinlemişsindir.
Dünyanın tüm Arap ülkelerini dolaştım, her seviyede Araplar ile tanıştım, mevcut dini yapı ve inanç sistemlerini inceledim, kültür ve hayat şartlarını görerek ve yaşayarak öğrendim.
Vardığım sonuç; her ne arayacaksan kendinde aramalı, her ne istiyorsan özünde bulmalısın.
Kim ki; Arabın şahsına, Arabın diline, Arabın kültürüne, Arabın giyim ve yaşam biçimine kutsiyet atfediyorsa, bil ki ya cahildir, kandırılmıştır, ya menfaat karşılığı satılmıştır.
Dikkat buyur; din demiyorum, din ortak bir kavramdır ve genel olarak Türkler de müslümandır. (Kaldı ki müslüman olmayan Türkler ve Türk boyları kardeşlerimiz de vardır, hepsine sevgimiz ve saygımız sonsuzdur) Müslüman olup da Arap veya Türk olmayan farklı milletler ve ülkeler de mevcuttur.
Bu durumda, İslam dini; hiç bir ülkenin, milletin, hiç bir cemaat ve grubun tekelinde değildir.
Arap iyi müslüman da, Türk kötü müslüman mı? Bu hayranlık, sempatizanlık, özentilik neden?
Dünyadaki tüm müslüman milletler, Arap gibi giymek, Arap gibi yemek, Arap gibi konuşmak, Arap gibi okumak, Arap gibi yaşamak zorunda mıdır? Kaynak nedir? Ölçü nedir? Doğru nedir?
Kaynak “Kur’an” dediğini duyuyorum. Ama kaynağı da iyi okumuyorsun, okusan da anlamıyorsun, kelimelerin manasını bilmiyorsun. Kaynağın da, anlayacağın dilde, Türkçe olarak okunmasını, duaların Türkçe edilmesini istemiyorsun. Çünkü, sana öyle diyorlar, öyle öğretiyorlar, öyle aşılıyorlar.
Hiç sordun mu, araştırdın mı? Diğer dinler ve kitaplar nasıl? Mesela İncil neden öyle değil. Avrupa ülkelerini gezince göreceksin ki, her ülke kendi dilinde dualarını okuyor, ibadetini yapıyor.
Ortodokslar mesela, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Yunanistan vs. hepsini gezdim, kiliselerine gittim, din adamlarıyla konuştum, gördüm ki hepsi kendi dillerinde, kendi kültürlerinde inançlarını harmanlayarak dinlerini yaşıyorlar.
Ayrıca… Müslüman ülkelerde Arap kültürünü hakim kılmak için yıllık ne kadar bütçe ve finansal kaynak ayrıldığını biliyor musun?
İsimleri ve faaliyet alanları farklı görünse de, ortak amaç ve zihniyetleri “Arabizm” olan dernek, cemiyet, parti, vakıf, cemaat, tarikat vs. yapıların, sadece bayramdan bayrama topladıkları kurban derileriyle mi giderlerini karşıladıklarını sanıyorsun?
Bir tek bağışlarla mı geçiniyorlar? Yalnız aidatlarla mı ayakta duruyorlar? Kimler destekliyor? Hangi Arap ülkelerinin diasporası var bu oluşumların arkasında? Harcanan bu devasa sermaye, nasıl geri dönüştürülüyor?
Sen daha neyin orucu bozup - bozmadığını öğrenemedin ki, bunları nerden bileceksin? Günde 10 bin defa tesbih çekmeyi, 20 bin defa tekbir getirmeyi ders mi, ilim mi sanıyorsun?
Demem o ki; Ümmetçi kardeşim, aklını kullan, hipnoz olma, kimseye biat etme, gözlerini aç!. Din kullanılarak dünya geneline yayılan Arap Emperyalizmini gör, Selefi Arapçılığı fark et!..
Bir Türk vatandaşı olarak, bütün insanlara, dinlere, dillere ve kültürlere elbette saygı duyuyorum ama kimsenin de Türk dilini, dinini, töresini ve kültürünü Araplaştırmasına, yozlaştırmasına, tahrip etmesine iyi gözle bakmıyorum ve kayıtsız kalamıyorum.
Çünkü ben Ümmetçi değil, özü ve sözüyle bir Türk Milliyetçisiyim, Vatansever, Devrimci, Halkçı, Cumhuriyetçi, Laik, Yurtseverim. Senin hiç sevmediğin ATATÜRK, benim hayat liderimdir. Senin hoşlanmadığın Cumhuriyet, Laiklik ve Demokrasi, benim vazgeçilmezimdir. Özgürlük ruhum, bağımsızlık karakterimdir. Yükselmek, gelişmek, ilerlemek hedefimdir.
Gayem insanlık, yüküm sevgi, ölçüm vicdandır.
Kalben yolum Hak-Muhammed-Ali, ocağım Ahmet Yesevi, Pirim Hacı Bektaşi Veli’dir.
Ulu Ozanlar ile nefeslenirim; Nesimi okur, Şah Hatayi dinler, Pir Sultan Abdal söylerim.
Öğüdü Edebali’den, hoşgörüyü Yunus Emre’den, cesareti Battal Gazi’den alırım.
Unutma, bilim ile gidilmeyen her yol karanlıktır.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara selam olsun."
Muazzez İlmiye ÇIĞ
30 notes · View notes
amed212121 · 1 year ago
Text
1-En sevdiğin çikolata?
2-Hayatta bir şeye cidden çok pişman oldun mu?
3-Lunaparktan korkuyor musun?
4-İlk hoşlantının saçma sapan mı yoksa çok özel olduğunu mu düşünüyorsun?
5-Sence mesafeler aşka engel mi?
6-1 dilek hakkına sahip olsan ne dilerdin (daha fazla dilek hakkı istemek yok:DD
7-Oğlun olsa ismini ne koyardın?
8-Kızın olsa ismini ne koyardın?
9-Bir erkeğin sana çektirdiği acı uğruna saçlarına kıyar mıydın?
10-En çok üşendiğin şey?
11-Genelde insanların sıkıcı bulduğu ama senin çok sevdiğin bir hobin var mı?
12-Aşık oldun mu?
13-Aşık olduğunu sandın mı?
14-Dürüst ol ve söyle hiç bir ön yargın var mı?
15-Sevdiğin insanla her şeyi yapar mısın?
16-Öpüşmek senin için ne ifade ediyor?
17-Sarılmak senin için ne ifade ediyor?
18-Çekingen misin özgüvenli mi?
19-En sevdiğin dizi?
20-En sevdiğin şarkı? 21-Hayatını veya hislerini anlatan bir şarkı var mı?
22-Hayatında kayıtsız şartsız güvenip her şeyini anlatabiliceğin bir insana sahip misin?
23-Kendinle ilgili bir şeyi değiştirmek istesen bu ne olurdu?
24-Hayatında hiç keşke diyeceğin bir olay oldu mu?
25-Kendine ait yaşam olan küçük bir gezegenin olsa içinde neler olsun isterdin?
26-Kendi çikolata markan olsaydı adı ne olurdu?
27-Aşık olaadığın ama aşık olmak isticeğin kadar iyi bir insan var mı çevrende?
28-Bakış açını değiştiren bir film veya bir kitap var mı?
29-En sevdiğin içecek?
30-Hiç sarhoş oldun mu? Olmadıysan olmak ister misin?
31-Bir kitap,dizi veya film karakteri olma imkanın olsa kim olurdu?
32-Kaç yastıkla yaıtyorsun?
33-Uğurlu sayın kaç?
34-Yeterince iyi bir insan olduğunu düşünüyor musun?
35-En sevdiğin şarkıcı?
36-Çay mı kahve mı veya hiçbiri?
37-Yapmaktan en çok zevk aldığın şey?
38-Kolye veya bileklikleri sever misin?
39-Yaratıcı bir küfürün var mı :D?
40-Kaç yaşında ölmek istersin?
41-Günde ortalama kaç saat telefonla ilgileiyosun?
42-İlerde hangi şehirde okumak istersin?
43-Sence aşkın tanımı ne?
44-Karşılıksız sevmek mi aşktır, karşılıklı mı?
45-Tumblrın rengini değiştirmek isteseydin hangi renk yapardın?
46-En güzel okul dönemin hangisiydi (ilk okul- orta okul- lise- üni.)
47-En yakın arkadaşın var mı?
48-Yazmayı veya çizmeyi seviyor musun?
49-Çizgifilmleri sever misin?
50-Hangi takımlısın?
51-Kardeşin var mı?
52-Bir derdin sorunun var mı? Anlat dinlerim.
53-Cinsiyetini değiştirmek ister miydin?
54-Evcil hayvanın var mı yoksa olmasını ister miydin?
55-Uğurlu bir eşyan var mı? Varsa ne?
56-Şu an hangi şarkıyı dinliyorsun?
57-Sigara içiyor musun?
58-En son ne zaman diyet yaptın?
59-Fobin var mı?
60-İmkansız olduğunu bile bile istediğin bir şey var mı varsa ne?
61-Hayatta “çok şanslıyım” diyebiliceğin bir konu var mı?
62-Mesafeler aşka engel mi sence?
63-Ülkenin haliyle ilgili ne düşünüyosun?
64-Terörle ilgili ne düşünüyorsun?
65-Siyasi görüşün ne?
66-Feminist misin?
67-Çocukları sever misin?
68-Bir insanda ilk baktığında neye dikkat edersin?
69-Aşktan korkuyor musun?
70-Sence insanlar çift mi yaratıldı?
71-Okuduğun okulu seviyor musun?
72-Cesur musun?
73-Mutlu musun?
74-En son ne zaman öpüştün?
75-Uyku mu uykusuzluk mu?
76-Makyah yapmayı sever misin?
77-Alkolü sever misin?
78-Çok büyük bir suç işlesen teslim mi olursun kaçar mısın?
79-Tambılır kankisi olak mı?
80-Kaç yaşındasın?
81-Hiç bir ünlüyü gördün mü?
82-Memeleri sever misin?
83-Genelde kaçta uyursun?
84-Wp de sürekli konuştuğun birisi var mı?
85-Blogumla ilgili ne düşünyosun?
86-Fil olmak ister miydin?
87-Devenin boynu neden eğri :)))?
89-Telefonsuz ve internetsiz 1 sene geçirebilir misin?
90-En sevdiğin yemek?
91-En güzel rüyanı anlatır mısın?
92-En korkunç rüyanı anlatır mısın?
93-Aklına her geldiğinde güldüğün bir anın var mı varsa anlatır mısın?
94-En çok merak ettiğin şey ne?
95-Türkiyede yaşamaktan memnun musun?
96-Sevişek mi aksldjasş?
97-Markette en son ne zaman kayboldun?
98-Beraber uyumak istediğin bir insan var mı?
99-En son ne zaman yıldız kaydığını gördün? Ve ne dilediğini söyleyebilir misin?
100-Doğum günleri senin için ne ifade ediyor?
101-Mutsuzken ne yapmak seni mutlu eder tavsiyen var mı?
102-Soru değil ama SENİ SEVİYORUM!
25 notes · View notes
bilincliyizcom · 1 year ago
Text
Kristal Kola Hangi Ülkenin
Kristal Kola Hangi Ülkenin Markası Kristal Kola, 1996 yıllında Türkiye’de Kurulan gazlı içecek markasıdır. Kristal kola ihlas holding tarafından kurulmuştur. Şirketin kendine ait markasının yanında bazı markalara da üretim yapmaktadır. Kristal Kola, Bir Türkiye Markasıdı Kuruluş Tarihi  : 1996 Kurucu                : İhlas holding  Menşei Ülke       : Türkiye Web Sitesi          :…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hamitbyd-blog · 8 months ago
Text
Tumblr media
istanbulda bir kız öğrenci yurdu önü!
Baba kızını yurda bırakıyor,
kız babasına: “baba bari 10 TL versen diyor”
Baba: “kızım vallahi yok” diyor.
Kız boynu bükük yurda girerken konuşmayı duyan bir esnaf babaya 100 TL uzatıyor ve çabuk diyor kızı geri çağır
Arka cebimde kalmış, al bu parayı de diyor.
Adamın gözleri dolu dolu önce yok diyor ama sonra alıyor parayı ve kızını çağırıp veriyor parayı;
Kız mutlu yurda giriyor.
Olaya şahit olan başka bir esnaf (lokantacı) yurdun danışmasına girip yurda son giren kızı çağırın diyor
Kız geliyor.
Kıza “kızım ne zaman acıkırsan gel yemeğin benden, ne zaman harçlıksız kalırsan gel harçlığın bende” diyor. Kız peki amca sağol diyip gidiyor.
Hemen akabinde, esnaf yolda gördüğü başka bir arkadaşına ortak tanıdıkları yakındaki bir yardım kuruluşunun yetkilisinine nasıl ulaşabiliriz diye soruyor, ve olayı anlatıyor.
Bu sefer o kızı çağırtıyor.
Kıza diyor ki şu şu evrakları çıkart, sana 10 ay boyunca ayda 500 TL, o sırada gözleri kızın ayakkabılarına takılıyor.
Eski, yıpranmış. Diyor ki şimdi şu 500 TL yi al ihtiyaçların vardır senin.
Siz diyor kız hangi vakıfsınız.
Kızım diyor arkadaş, biz kimseye bağlı değiliz,
Allah rızası İçin bütün bunlar. Ama diyor tek bir şartım var mezun olup maaş almaya başladığın zaman sende köyünden bir ihtiyaç sahibine aldığın burs kadar burs vereceksin. Kız diyor ki
+Bunu nasıl kontrol edeceksiniz?
Onu senin vicdanın kontrol edecek diyor!
Ve ayrılıyor.
Diyor ki yarım saat sonra kızı caddede gördüm, elinde bir ayakkabı poşeti, yüzünde koskocaman bir gülümseme; o mutlu ben mutlu!
İyi ki bu ülkenin güzel ve merhametli insanları var. Zaten Allah bu milletin, mazlum ve ihtiyaç sahiplerine gösterdiği merhamete karşılık bir sürü belayı başımızdan def etmedi mi?
Allah iyilik yapan veya iyiliğe kapı aralayan kullarından eylesin; iyilerle karşılaştırsın.
O kadar çok manipüle edildi ki sosyal medya. İster gerçekliğine inanın ister inanmayın ama
Asla iyilik yapmaktan vazgeçmeyin...
10 notes · View notes
baybaykus · 2 months ago
Text
Kıt aklınca bana yazan Kardeşim iyice oku, ama okuduğunu anlamadan sakın cevap Yazma...
**************************
Sana ne diyeceğim, cahilsin diyorum, alınıyorsun.
Yeterince okumamış ve araştırmamışsın diyorum, kabul etmiyorsun.
Görmemiş ve Yaşamamışsın diyorum güceniyorsunn.
Cahil olmana değil, cahillikte diretmene kızıyorum.
Yine de Seni doğrudan, doğruya suçlamıyorum.
Sen ve senin gibi, saf İnsanları, iyi niyetli arkadaşları.
Türk halkını hususi cahil bırakanların...
Karanlığa sürükleyenlerin ve sonrasında amaçları doğrultusunda bir maşa gibi kullananları öyle hakaretler öyle küfürler ediyorum ki küfürün bile yüzü kızarıyor...
Kardeşim ;
Her seviyede Araplar ile tanıştım.
Mevcut Dini Yapı ve İnanç sistemlerini inceledim.
Vardığım Sonuç ;
"Her ne arayacaksan, kendinde aramalı, her ne istiyorsan, Özünde bulmalısın..."
Kim ki ;
Arabın Şahsına,
Arabın Diline,
Arabın Kültürüne,
Arabın Giyimine,
Yaşam Biçimine
Kutsiyet atfediyorsa, bilmeni isterim ki;
Ya Cahildir,
Ya Kandırılmıştır,
Ya da Menfaat karşılığı Satılmıştır...
Dikkatli OKU Yazdıklarımı ;
Sana Din demiyorum.
Din ortak bir kavramdır ve genel olarak Türkler de Müslümandır.
Kaldı ki Müslüman olmayan,
Türkler ve
Türk Boyları Kardeşlerimiz de vardır.
Hepsine Sevgimiz ve Saygımız sonsuzdur.
Müslüman olup da arap veya Türk olmayan farklı Milletler ve Ülkeler de mevcuttur...
Bu durumda, İslam Dini ;
Hiç bir Ülkenin,
Hiç bir Milletin,
Hiç bir Cemaat ve Grubun Tekelinde Değildir.
Arap iyi Müslüman da,
Türk kötü Müslüman mı..?
Bu hayranlık..?
Empatizanlık..?
Özentilik neden..?
Dünyadaki tüm Müslüman Milletler ;
Arap gibi giymek,
Arap gibi yemek,
Arap gibi konuşmak,
Arap gibi okumak,
Arap gibi yaşamak
Zorunda mıdır..?
Kaynak nedir..?
Ölçü nedir..?
Doğru nedir..?
Kaynak “Kur’an-ı Kerim" dediğini duyuyorum.
Ama Kaynağı da ; İyi okumuyorsun.
Okusan da anlamıyorsun.
Kelimelerin mânasını bilmiyorsun.
Kaynağın anlayacağın Dilde.
Türkçe olarak okunmasını.
Duaların Türkçe edilmesini istemiyorsun.
Çünkü,
Sana öyle diyorlar,
Öyle öğretiyorlar,
Öyle aşılıyorlar..
Hiç sorup, araştırdın mı..?
Diğer Dinler ve Kitaplar nasıl..?
Mesela İncil neden öyle değil..?
Her Ülke kendi Dilinde Dualarını Okuyor, İbadetini Yapıyor.
Ortodokslar mesela, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Yunanistan vs.
Hepsi kendi Dillerinde.
Kendi kültürlerinde inançlarını harmanlayarak Dinlerini yaşıyorlar...
Ayrıca,
Müslüman Ülkelerde,
Arap Kültürünü hâkim kılmak için yıllık ne kadar Bütçe ve Finansal Kaynak ayrıldığını biliyor musun..?
İsimleri ve faaliyet alanları farklı görünse de, ortak amaç ve zihniyetleri “Arabizm” olan.
Dernek, Cemiyet, Parti, Vakıf, Cemaat, Tarikat vs. yapıların.
Sadece Bayramdan Bayrama topladıkları Kurban Derileriylemi giderlerini karşıladıklarını sanıyorsun..?
Onlar ;
Bir tek bağışlarla mı geçiniyorlar..?
Yalnız aidatlarla mı ayakta duruyorlar..?
Kimler destekliyor..?
Hangi Arap Ülkelerinin Diasporası var bu oluşumların arkasında..?
Harcanan bu devasa Sermaye,
Nasıl geri dönüştürülüyor..?
Sen daha neyin Orucu Bozup-Bozmadığını öğrenemedin ki, bunları nerden bileceksin..
Ümmetçi Kardeşim ;
Aklını kullan,
Hipnoz olma,
Kimseye biat etme,
Gözlerini aç..!
Din kullanılarak Dünya Geneline yayılan Arap Emperyalizmini gör.
Selefi Arapçılığı fark et..!
Bir Türk Vatandaşı olarak,
Bütün İnsanlara,
Dinlere,
Dillere,
Kültürlere elbette saygı duyuyorum ama kimsenin de.
Türk Dilini,
Dinini,
Töresini ve Kültürünü Araplaştırmasına,
Yozlaştırmasına,
Tahrip etmesine iyi gözle bakmıyorum ve kayıtsız kalamıyorum...
Çünkü ben Ümmetçi değil,
Özü ve Sözüyle bir
Türk Milliyetçisiyim,
Vatansever,
Halkçı,
Cumhuriyetçi,
Laik,
Yurtseverim...
Senin o hiç sevmediğin,
Mustafa Kemal ATATÜRK...
Benim Hayat Liderimdir.
Senin hoşlanmadığın,
Cumhuriyet, Laiklik, Demokrasi,
Benim Vazgeçilmezimdir.
Özgürlük Ruhum,
Bağımsızlık Karakterimdir.
Yükselmek,
Gelişmek,
İlerlemek Hedefimdir.
Gayem İnsanlık,
Yüküm Sevgi,
Ölçüm Vicdandır.
Unutma..,
Bilim İle Gidilmeyen Her Yol Karanlıktır...
Alıntı
6 notes · View notes
veganlogicdinamo · 10 months ago
Text
KÜBA İZLENİMLERİ 1: DEVRİMİ SAVUNMAK
Uzun soluklu bir hayaldi, sonunda gerçekleşti. Komünist devrimin 65. yılında Küba’yı kendi gözlerimle gördüm. José Marti Küba Dostluk Derneği’nin katkılarıyla düzenlenen turda hissettiklerimi tümüyle aktarmam olanaklı olmayabilir ama bazı izlenimlerimi bu köşenin sınırları çerçevesinde paylaşacağım.
Tarihiyle, kültürüyle, çarpıcı doğasıyla, sıcak insanlarıyla çok etkileyici bir ada Küba. Ama bana Karayipler’deki bu ülkenin en çok hangi özelliğinden etkilendiğimi sorarsanız, yanıtım net: Karşıdevrimcilere ve emperyalizme karşı devrimi savunma kararlılığı!
8 notes · View notes
avustralyagocmenlik · 7 months ago
Text
Tumblr media
Avustralya’da Yaşam: Bir Hayal mi Gerçek mi?
Avustralya, sadece kanguruları ve geniş çölleriyle değil, sunduğu eşsiz yaşam tarzıyla da ünlüdür. Eğer siz de bu ülkenin büyüsüne kapıldıysanız, orada yaşamanın hayalini kurmanız gayet normal! Bu ülke, dünyanın dört bir yanından gelen göçmenleri kucaklıyor. Yaşam kalitesi, eğitim olanakları ve iş fırsatları ile Avustralya, herkesin kendine yer bulabileceği bir ülke. Peki, bu süreci nasıl başlatacaksınız?
Öncelikle hangi vize türünün size uygun olduğunu öğrenmekle başlayın. Çalışmak mı istiyorsunuz, eğitim mi almak? Belki de aile birleşimi vizesi sizin için en doğru seçenek olabilir. Doğru adımları atarak Avustralya'da yepyeni bir hayata başlayabilirsiniz!
37 notes · View notes