#DAEŞ tehdidi
Explore tagged Tumblr posts
zerihcom · 4 days ago
Text
Fidan ve Saffadi Suriye Gündemini Ele Aldı
1 minute Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Saffadi ile Ankara’da bir araya geldi. Görüşmede Suriye’deki gelişmeler ön plandaydı. Ardından düzenlenen ortak basın toplantısında iki bakan, bölgedeki terör örgütleri ve Suriye’nin geleceği üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Yüksek Düzeyli Katılım Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, toplantıya Dışişleri…
0 notes
byerr0r · 8 years ago
Text
Suriye'den DAEŞ tehdidi! İşbirliği yapmazsanız...
Suriye’den DAEŞ tehdidi! İşbirliği yapmazsanız…
Suriye’de Beşşar Esed’in partisi Baas’ın kontrolündeki meclisin genel sekreteri Halid Abbud, rejim istihbaratının terör örgütü DEAŞ’ın içine sızdığını ve yönlendirdiğini itiraf etti. Abbud, Ankara’yı üstü kapalı şekilde tehdit ederek, örgütün Türkiye’deki eylemlerinin ancak rejimle işbirliği yaparak durdurulabileceğini öne sürdü. DEAŞ’LA İŞBİRLİĞİ İTİRAFI Abbud, rejimin televizyon kanallarından…
View On WordPress
0 notes
clgnuza · 4 years ago
Text
#Haber MECLİS GİRİŞİNE 'CANLI BOMBA' TESPİT SİSTEMİ
#Haber MECLİS GİRİŞİNE 'CANLI BOMBA' TESPİT SİSTEMİ
[ad_1] TBMM yönetimi, geçtiğimiz yıl iki DHKP-C militanının ziyaretçi kapıdan giriş yapmak isterken yakalanıp etkisiz hale getirilmesi olayından hareketle, eylemcileri daha TBMM kampusüne girmeden yakalamak ve tehdidi minimize etmek amacıyla “tarama sistemi” kurmayı planlıyor.
Son dönem gerçekleştirilen operasyonlarda önemli kayıplar veren DAEŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin Türkiye’nin…
View On WordPress
0 notes
haberoldu-blog · 6 years ago
Text
Türkiye'yi reddeden ABD aynı teklifi tekrar yaptı!
https://haberoldu.com/turkiyeyi-reddeden-abd-ayni-teklifi-tekrar-yapti
Türkiye'yi reddeden ABD aynı teklifi tekrar yaptı!
İşte Taha Dağlı’nın o yazısı;
Pentagon Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonu durdurmak için peşmerge planını devreye soktu. Plan Suriye’nin kuzeyinde PKK işgalindeki bölgelerin peşmergeye bırakılmasını içeriyor. Bu sayede Türkiye’ye “PKK terör örgütü konusundaki güvenlik tehdidi ortadan kalktı” mesajı verilecek.
2014’TE TÜRKİYE’YE DAEŞ-PKK DAYATMASI
2014 Ekim ayında Ayn el Arab (Kobani) bölgesinde DAEŞ terör örgütü ile PKK-PYD terör örgütü arasındaki sözde çatışmalarda Türkiye’ye “PYD’ye yardım et” çağrısı yapılmıştı. Bu açıkça “ya PYD ya DAEŞ” dayatmasıydı.
TÜRKİYE O DAYATMAYA PEŞMERGEYLE KARŞILIK VERMİŞTİ
Türkiye ABD’nin terör örgütü dayatmasında sunduğu seçenekleri reddetti. Plana planla karşılık verdi. Irak’ın kuzeyindeki Barzani’ye bağlı peşmergelerin Suriye’de Ayn el Arab’a geçişini sağladı. Bu durum PKK için can sıkıcıydı. Çünkü terör örgütü Suriye’de kendisine ortak istemiyor, Barzani peşmergesinin gelmesine karşı çıkıyordu.
PKK O PEŞMERGELERİ “MİT’İN ELEMANLARI” DİYE FİŞLEMİŞTİ
Yaklaşık 700 kişilik Peşmerge grubu 2014 Ekim’den itibaren onların Rojava olarak adlandırdıkları bölgelere giriş yaptı. O peşmergeler Esed rejimine muhalif olan aynı zamanda PKK karşıtı Suriye Ulusal Kürt Konseyine bağlı ve Barzani’ye yakın diğer silahlı gruplarla birleşti. Terör örgütü Suriye’deki peşmergelerin Türkiye’ye yakın olduğunu öne sürüp onları “MİT’in adamları” olarak da fişlemişti.
PEŞMERGE SAYISI 8 BİNE ULAŞTI
2014’ten bu yana ABD’nin de Irak’ta DAEŞ ile mücadele kapsamında eğittiği peşmergelerin sayısı 8 bine ulaştı. Bugün onların bir kolu Suriye’de hala duruyor.
TÜRK ASKERİ GİRMESİN DİYE O PEŞMERGELERİ GETİRECEKLER
Şimdi Pentagon’un planı o 8 bin peşmergeyi Suriye’de Fırat’ın doğusuna yerleştirmek. Bu bölgedeki PKK-PYD teröristlerini çekip alanı Peşmerge’ye bırakmayı tasarlıyorlar. Bu sayede Türkiye’nin güvenlim endişesini ortadan kaldıracaklarını düşünüyor ve Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonun iptal edilmesini ön görüyorlar.
PEKİ DAHA ÖNCE NEDEN YAPMADILAR?
ABD “PKK yerine peşmergeyi getirelim, operasyondan vazgeçin” önerisini sunuyor. Ama ortada kafa karıştırıcı bir durum var. Suriye’de madem DAEŞ’le mücadele ediliyor madem ille de Kürt silahlı grup deniliyor o zaman bundan önce bir çok defa ABD’ye “PKK ile ittifakını bırakın bakın bunlar da Kürt üstelik Türkiye ile aralarında bir sorun yok” diye peşmerge önerisi getirilmişti. ABD bu alternatifi her seferinde geri çevirmişti.
OBAMA “HAYIR” DEMİŞTİ
2016 Aralık ayında Mesut Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani Washington’da Pentagon yetkililerine “PYD yerine Rakka’da Peşmerge’yi destekleyin, bu sayede Türkiye ile aradaki buzları da eritirsiniz” önerisinde bulunmuş ancak Beyaz Saray’daki son günlerini geçiren Obama yönetimi bu teklifi reddetmişti.
ABD ZORDA KALINCA O PLANA SIĞINDI PEKİ GÜVENİLEBİLİR Mİ?
ABD’nin hem PKK ile hem de Barzani Peşmergesiyle arası iyi. PKK yerine Peşmerge ilk bakışta olumlu duran bir seçenek. Ancak neden bunu Türkiye daha önce teklif ettiğinde kabul görmedi de şimdi ABD işler zora girince son çare olarak ortaya sunuyor. Bu soru cevap bulmalı. Tamam PKK ile Peşmerge arasında mesafeler var ikisi aynı şebekenin ürünleri değil. Biri terör örgütü diğeri ise muhatap aldığımız bir yönetimin silahlı unsuru. Suriye’de bugüne kadar bir çok defa karşı karşıya geldiler, PKK bunları hiçbir zaman Suriye’de istemedi bunların tamamına eyvallah ama Türkiye’nin Suriye’de yaptığı ve yapmayı planladığı askeri operasyonların bir değil iki amacı var. Biri PKK tehdidini ortadan kaldırmak diğeri Suriye’de PKK ve DAEŞ gibi teröristlerden temizlenen toprakları Suriye halkına iade etmek. Bu Azez’de, Cerablus’ta, El Bab’ta, Afrin’de böyle oldu. Şimdi Tel Abyad, Ayn el Arab, Rasulayn, Münbiç hatta Rakka’da da olacak. Bu saydığımız şehir ve kasabaların halklarının çoğunluğu Arap ve Türkmen üstelik bunların kendi yerel silahlı unsurları var, neden o toprakları bu insanlar kendileri yönetmesin de PKK yerine Irak’tan getirilen Peşmergeler idare etsin, ABD bu soruları da içtenlikle ve yüzde yüz emin olunacak şekilde cevaplamalı.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
haberihbarhatti · 7 years ago
Text
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Suriye'yi işgal etmiyoruz, terörü bitiriyoruz
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/cumhurbaskanligi-sozcusu-kalin-suriyeyi-isgal-etmiyoruz-teroru-bitiriyoruz/2462/
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Suriye'yi işgal etmiyoruz, terörü bitiriyoruz
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili, BBC Türkçe’den Selin Girit’in sorularını yanıtladı. “Suriye toprağında kesinlikle gözümüz yok” diyen Kalın, harekatın ne kadar sürebileceğiyle ilgili soruya “Günler de sürebilir, haftalar da” cevabını verdi. Kalın harekatla ilgili Rusya, İran ve uluslararası koalisyonla bir koordinasyon kurulduğunu da söyledi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Türkiye ve NATO ilişkileri konusundayda, “NATO’dan çok az destek gördük. Milletimiz ‘NATO nerede?’ diye soruyor. Ama tabii bu biz NATO’dan uzaklaşıyoruz ya da NATO bizden uzaklaşıyor anlamına gelmiyor” diye konuştu. Türkiye neden Afrin’e operasyon düzenlemeye karar verdi? Ne amaçlanıyor?PKK’nın Suriye ayağı olan PYD/YPG son bir yıl içerisinde Türkiye’yi hedef alan 700’ün üzerinde saldırı gerçekleştirdi. Hatay’ı, Kilis’i vurdu, birçok kayıp verdik. Biz onları defalarca uyardık. Cumhurbaşkanımız bu konuyu uluslararası liderlerle yaptığı toplantılarda, ABD, Rusya, İran, Avrupa liderleriyle toplantılarında dile getirdi. Biz bu terörist şebekenin sınırımızda faaliyet göstermesine izin veremeyiz. Ayrıca Afrin halkı da bu insanların bölgeden uzaklaştırılmasını istiyor. Biz Fırat Kalkanı operasyonunda 2 bin kilometrekarelik alanı Daeş’ten temizledik. O operasyon başladığında da birçok soru ortaya atılmıştı. Ne kadar sürecek? Kapsamı ne olacak? Sivil kayıpları nasıl önlenecek? Fırat Kalkanı operasyonuna baktığınızda çok başarılı bir sicil görürsünüz. Tüm Daeş unsurlarını oradan temizledik. Cerablus ile El Bab arasındaki alana 100 bin insanın dönüşünü sağladık. Afrin’de de aynı tabloyu görmek istiyoruz. Buradan da teröristler temizlenecek. Burayı da yerel halk yönetecek. İnsani yardım göndereceğiz. Sınırımızda güvenliği sağlayacağız. Bu, Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından da çok önemli. YPG gibi ayrılıkçı bir örgütün daha fazla toprak kazanmasına izin vermeyeceğiz. Asıl amaç da bunlardır. Bu kesinlikle Kürtlere ya da Suriye’ye ya da Afrin’e karşı bir operasyon değildir. Bu, ABD’nin Menbiç’te ya da Suriye’nin başka noktalarında Daeş’le mücadele ediyor diye destek verdiği terör örgütüne karşı yapılan bir operasyondur. Biz sınırımızdaki bu tehdidi bertaraf etmek istiyoruz.Ankara’nın nihai hedefi ABD’nin YPG’ye verdiği desteği kesmek mi?Bunun için çok uzun süredir çağrıda bulunuyoruz. Obama yönetiminden Trump yönetimine miras kalan bir politika bu maalesef. Bir terör örgütünü bir diğer terör örgütüyle yenilgiye uğratamazsınız.Herkes PYD/YPG’nin PKK’nın Suriye’deki uzantısı olduğunu biliyor. PKK, AB, ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiş durumda. PYD/YPG’nin merkez komutası doğrudan PKK’ya bağlı. Kendi başlarına karar veremezler. PKK şemsiyesi altındalar. Herkes de bunu biliyor. Ama ABD Daeş’i Suriye’de yenilgiye uğratmak uğruna YPG’ye destek verdi. Şimdi de onlara mecbur kaldılar. Çünkü askeri açıdan bu örgüte çok yatırım yaptılar. Bu tabii ki bizi kaygılandıran bir unsur.Ankara bu operasyonu düzenlemek zorunda mı kaldı? PKK/YPG’nin Suriye sınırımızda devlete benzer bir yapı oluşturmasına müsamaha gösteremeyiz. Bu mümkün değil.
Telif hakkı EPA
Image caption
Türkiye-Suriye sınırındaki Türk askerleri
Silahları, cephaneleri, eğitimleri, destekleri ABD ordusundan aldılar. Bu noktada bir kez daha Washington yönetimine çağrı yapıyoruz. Bize daha önceden de söz verdikleri gibi PYD/YPG’ye destek vermeyi kessinler. Çünkü bize hep Daeş’la savaş sona erdiğinde, Suriye Daeş’ten temizlendiğinde PYD/YPG’yi desteklemek için bir neden kalmayacağını söylüyorlardı.ABD Başkanı Trump bu sözü Cumhurbaşkanımıza 24 Kasım’da yaptıkları telefon görüşmesinde vermişti. Üzerinden neredeyse iki ay geçti. Ama hala PYD/YPG’ye destek vermeyi sürdürüyorlar.Afrin operasyonu kesinlikle gerekli miydi? Türkiye bunu tek taraflı düzenlemek zorunda mıydı?Evet, bu operasyon kesinlikle gerekliydi. BM Sözleşmesinin 51’inci maddesi ve BMGK kararları gereği Türkiye’nin kendini terör tehdidine karşı savunma hakkı vardır. Türkiye bir NATO üyesi. NATO’daki müttefiklerimizin ve diğer müttefiklerimizin bizi teröre karşı verdiğimiz mücadelede desteklemesini bekliyoruz.Kendini savunma hakkından bahsediyorsunuz. Türkiye nasıl bir saldırı altındaydı?Tabii ki saldırı altındaydı. Daha önce de söylediğim gibi Afrin’den ve diğer noktalardan Türkiye’ye YPG/PYD teröristleri tarafından yüzlerce sınır ötesi saldırı yapıldı. Bu nedenle bu operasyonu başlatmak zorundaydık. Uluslararası toplum operasyonla ilgili çekincelerini ortaya koydu, ancak bir muhalefet yok. Biz zaten operasyondan önce müttefiklerimizi planlarımız hakkında bilgilendirdik. Ama bu operasyonu tek taraflı başlatmak zorundaydık. Çünkü sınırlarımızın korunması ve güvenliğinden biz sorumluyuz. Uluslararası toplumun bir numaralı düşmanı Daeş. Bu da anlaşılabilir bir şey. Ama bizim bir düşmanımız daha var: PKK.Uluslararası toplum bunun Türkiye için ne kadar aciliyet taşıyan bir mesele olduğunu görmek istemiyor. Çünkü PKK onlara saldırmıyor, ama bize saldırıyor.Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada Afrin operasyonunun YPG’nin aynı sıra IŞİD’e karşı da yapıldığı belirtildi. Ama Afrin’de IŞİD varlığı olmadığı biliniyor.Bu çok ilginç. Buraya gelmeden hemen önce bir son dakika gelişmesi söz konusu oldu. YPG/PYD’nin bugün bir grup Daeş teröristini serbest bıraktığı belirtiliyor. Böylece Türk askerlerine ve ÖSO’ya karşı birlikte saldırmaları söz konusu olacak.Yani YPG ve yıllardır çarpıştığı IŞİD şimdi bir ortaklık içinde, öyle mi?Evet, bir anlaşmaya varmışlar gibi görünüyor. Belki askerlerimize saldıracaklar, belki ÖSO’ya. Ne olacak bilmiyoruz. Daha çok yeni bir bilgi bu. Ama önemli olan nokta şu: YPG de olsa Daeş de olsa Afrin’den ülkemize, sınırımıza, kentlerimize, milletimize yönelen bir terör tehdidi var. Bunu defalarca gündeme getirdik. Ama kimse kılını kıpırdatmadı. Dolayısıyla sınırlarımızı korumak bizim vatandaşlarımıza karşı bir sorumluluğumuzdur.Afrin operasyonu Washington’un Türkiye’nin kaygılarını anlaması için mi düzenlendi?Hayır, sadece o nedenle düzenlemiyoruz bu operasyonu. Ama sonunda bu konunun bizim için ne kadar önemli olduğunu anlamalarını umuyoruz. Düşünün ki ABD-Kanada sınırında ya da ABD-Meksika sınırında YPG/PYD gibi bir terör örgütü bulunuyor olsun. Mütemadiyen ABD’ye saldırılar düzenliyor, silahları, eğitimlerini, cephanelerini de ABD’nin bir müttefikinden alıyor olsunlar. Buna ABD nasıl bir tepki gösterirdi? Buna Avrupalılar nasıl bir tepki gösterirdi?
ABD Savunma Bakanı Mattis, “Bir yol bulacağız,” dedi. Ankara’nın planı ne? Nasıl bir yol bulunacak?Operasyon sona erince ve YPG ve PYD’den temizlendiğinde, bu bölge -aynen Fırat Kalkanı’nda yaptığımız gibi- bölge halkına devredilecek. Bizim Suriye’nin toprağında gözümüz yok. Bizim amaçlarımızdan biri zaten Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak. Ayrıca biz tutarlılıktan yanayız. Teröre karşıysanız, bir terör örgütüne karşı çıkıp diğerini destekleyemezsiniz. Daeş kötüyse PKK da kötü. Daeş terör örgütüyse, PKK da terör örgütü. Türkiye bu operasyonu düzenlemek için köşeye mi sıkıştı? Provoke mi edildi?Hayır. Fırat Kalkanı’nda hedeflerimiz çok netti ve bu operasyonu başarıyla tamamladık. Bölgeye barış ve istikrar getirdik. Cerablus’ta, El Bab’da, Dabbık’ta diğer noktalarda insanların hayatlarına bir bakarsanız hayatların normale döndüğünü görürsünüz. İnsanlar çocuklarını okula gönderiyor, hastaneler çalışıyor, insanlar işinde gücünde. Afrin’de de benzeri bir durum görmek isteriz. Sadece bizim ulusal güvenliğimiz için değil Afrin halkı için de istiyoruz bunu.Ama birçok kişi Türkiye’nin bir diğer ülkeyi, Suriye’yi işgal ettiğini düşünüyor…Suriye’yi işgal etmiyoruz. Bir terör tehdidini bertaraf ediyoruz. Suriye toprağında kesinlikle gözümüz yok. Eğer böyle bir niyetimiz olsaydı o zaman Cerablus, El Bab ve diğer noktalarda kalırdık. Böyle bir niyetimiz yok. Hiçbir komşu ülkenin bir başka ülke tarafından işgal edildiğini görmek istemiyoruz.Rusya bu denklemin neresinde? Bu operasyona yeşil ışık yaktı mı? Uluslararası koalisyonla olduğu gibi Rusya’yla da yakın işbirliği içerisindeyiz. Astana süreci çerçevesinde çatışmasızlık bölgelerini Rusya ve İran’la birlikte tesis ettik. Şimdi de Suriye’de siyasi geçiş sürecinin tüm Suriyelileri kapsayacak şekilde gerçekleşmesi için Rusya ve İran’la birlikte çalışıyoruz. Zaten takdir edersiniz ki böylesi kapsamlı bir operasyon müttefiklerinizle koordinasyon içinde olmadan gerçekleştirilemez. Yani Rusya Türk ordusunun Afrin üzerindeki hava sahasını kullanmasına izin verdi mi?Rusya, İran ve uluslararası koalisyonla bir koordinasyon yapıldı ve operasyon şu ana kadar gayet iyi ilerliyor.Peki Afrin’i siz alın, İdlib’i de bize verin gibi bir pazarlıktan söz ediliyor. Böyle bir şey konuşuldu mu?Böyle bir pazarlık içerisinde değiliz. Bir dizi önceliğimiz var. İdlib’de barış ve güvenliğin sağlanmasını istiyoruz. Büyük bir alan burası, iki milyon kişi yaşıyor ve Türkiye’nin sınırında. Binlerce mülteci İdlib’den geldi, bunlara barınacak yer, gıda ve ilaç temin ediyoruz. Hem Türkiye hem de Suriye tarafında. Biz İdlib’de barış ve güvenliğin tesisini ve tüm terör örgütlerinin buradan temizlenmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrin operasyonunun kısa zaman içinde sona ereceğini söylemişti. Ne kadar kısa bir zamandan bahsediyoruz? Günler mi, aylar mı yıllar mı?Bu operasyonel bir bilgi. Günler de sürebilir, haftalar da. Ne kadar gerekliyse o kadar sürecek. Askeri istihbaratımız çok kapsamlı planlar çıkardı bu operasyonun başarısı için. Üçüncü gündeyiz ve iyi bir ilerleme kaydediyoruz.Bunun uzun ve ağır maliyeti olan bir operasyona dönmesinden endişe ediyor musunuz?Fırat Kalkanı operasyonuna başladığımızda da benzeri sorularla karşılaşmıştık. Eğer Fırat Kalkanı operasyonuna bakarsanız, bu operasyonu çalışırsanız, burada da aynı sonuçları alacağımızı görürsünüz. Fırat Kalkanı çok az sivil kayıpla ve çok sayıda Daeş teröristinin tasfiyesiyle sonuçlanmıştı. Bu alanları Suriye halkına geri verdik. Afrin’de de aynı durum söz konusu olacak. Afrin halkının Afrin’i yönettiğini görmek istiyoruz.
Telif hakkı AFP
Bundan sonra sıra Menbiç’e mi gelecek? Öyle olursa, ABD ordusuyla Türk ordusunun karşı karşıya gelme riski söz konusu olur mu?ABD bize yaklaşık 1,5 yıl kadar önce söz vermişti. PYD/YPG IŞİD’e karşı operasyon bittiğinde Menbiç’te kalmayacak demişlerdi. Ama hala Menbiç’teler. Ayrıca Menbiç bir Kürt kenti değil. Bir Arap kenti. Neden YPG hala orada? Bu çok meşru bir soru. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız bu konuyu gündeme getiriyor. YPG’yi Menbiç’te tutmaya devam etmek bu bölgelerin barış ve güvenliğine hizmet etmeyecek. Aksine etnik gerilimlere neden olacak. Menbiç’e operasyon olursa, Türk askeriyle ABD askerinin karşı karşıya gelmemesi için ABD’yle koordinasyon içerisindeyiz. Ama ABD’nin artık PYD/YPG’ye gerek Menbiç’te gerekse Suriye’nin başka noktalarında verdiği desteği kesmesini istiyoruz.Türkiye NATO’dan ve Batı ittifakından uzaklaşıyor mu?Bazen milletimiz NATO’nun Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarına yeterli ilgiyi göstermediğini düşünüyor. Suriye savaşı yedinci yılına girdi. Çok kayıp verdik sınırımızda. Daeş’e, PKK’ya, birçok terör örgütüne karşı mücadele verdik. NATO’dan çok az destek gördük. Milletimiz NATO nerede diye soruyor. Ama tabii bu biz NATO’dan uzaklaşıyoruz ya da NATO bizden uzaklaşıyor anlamına gelmiyor.Türkiye’deki Kürt vatandaşlar ekseriyetle Afrin operasyonuna destek vermiyor gibi görünüyor. Operasyon uzarsa, bunun ülke içinde bir huzursuzluğa, dalgalanmaya yol açmasından endişe ediyor musunuz?Hangi Kürtleri kastettiğinizi bilmiyorum. Ama çeşitli Kürt grupları, bazı Kürt siyasi figürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri bu operasyonu sadece Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından değil, aynı zamanda Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından da bir gereklilik olarak görüyorlar. Gerek Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımız olsun gerek Suriye’den olsun birçok Kürt bize desteğini iletti.Sosyal medyada Afrin operasyonuna yönelik eleştirilerde bulunanlar gözaltına alınıyor. Sadece İstanbul’da 50’nin üzerinde gözaltı söz konusu oldu. Askeri bir müdahaleye karşı çıkmak ifade özgürlüğü değil mi?Bugün çıkıp “Savaş istemiyorum” diye kampanya yapanların aynı kampanyayı Daeş’e karşı savaşta da yapıp yapmayacağını merak ediyorum. O zaman da çıkıp demeçler verip “Daeş’li teröristlere karşı verilen savaşa karşıyız” derler miydi? O zaman neden sadece ve açıkça PKK’lı teröristlere karşı verilen bir savaş hakkında bu sözleri söylüyorlar? Bu hafta Cenevre görüşmeleri yapılacak. Önümüzdeki hafta da Soçi’de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi düzenlenecek. Afrin operasyonu bu diplomatik süreçleri nasıl etkileyecek?Biz Afrin operasyonunun gerek Cenevre gerekse Sochi’deki görüşmelere olumlu katkı yapacağını düşünüyoruz. Çünkü bunun sonucunda Suriye halkını kimin temsil ettiği konusunda bir açıklık getirilmiş olacak. Bu görüşmelere YPG’nin katılmasına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Çünkü bir terör şebekesi bu ve Suriye halkının temsil edileceği bir masada oturamazlar.
kaynak: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Suriye’yi işgal etmiyoruz, terörü bitiriyoruz
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/cumhurbaskanligi-sozcusu-kalin-suriyeyi-isgal-etmiyoruz-teroru-bitiriyoruz/2462/
0 notes
kanalmalatya · 8 years ago
Text
ABD'nin El Bab ihaneti! Destek vermiyorlar
ABD’nin El Bab ihaneti! Destek vermiyorlar
ABD’nin El Bab ihaneti! Destek vermiyorlar ABD’nin El Bab ihaneti! Destek vermiyorlar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), terör örgütü DAEŞ ve bölücü terör örgütü PKK’nın yarattığı tehdidi ortadan kaldırmak, hudut güvenliğimizi artırmak, koalisyon güçlerine destek vermek amacıyla 24 Ağustos 2016’da başlattığı “Fırat Kalkanı Harekâtı” devam ediyor. ABD’nin El Bab ihaneti! Destek vermiyorlar Türk…
View On WordPress
0 notes
haberoldu-blog · 6 years ago
Text
Bakan Çavuşoğlu uyardı: Bunun acısını çekecekler!
https://haberoldu.com/bakan-cavusoglu-uyardi-bunun-acisini-cekecekler
Bakan Çavuşoğlu uyardı: Bunun acısını çekecekler!
Çavuşoğlu, insiyatif alınmadığı takdirde “kötünün kazanacağı” uyarısında bulunarak, “Bekle-gör tavrı artık makul değil. Politika seçenekleri, ara buluculuktan teröristlere karşı güç kullanımı arasında değişiyor” değerlendirmesinde bulundu. 
    Yunanistan’ın Kathimerini gazetesinde yayımlanan bir makale kaleme alan Çavuşoğlu, bu yıl 5.’isi düzenlenen İstanbul Arabuluculuk Konferansı’nın önemine değinerek, insanlığın gidişatına ilişkin uyarılarda bulundu.
21. yüzyılda insanlığın belirgin bir zorlukla karşı karşıya bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Uluslararası hukuk, kurumlar, demokrasi, hukukun üstünlüğü, hesap verilebilirlik, serbest ticaret, cinsiyet eşitliği ve diğer alanlarda elde edilenler kapsamında birçok insanın bardağın dolu tarafını gördüğü sırada bardağın boş tarafı kendini belli etmeye başladı” değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, “Ticaret savaşları, uluslararası sömürünün yeni formları, jeopolitik rekabet, büyük güçlerin vesayet savaşları, ulus devletlerin parçalanmaları, terörizm, yabancı düşmanlığı, İslam’a karşı düşmanlık, yükselen eşitsizlik ve adaletsizlik, bardağın boş tarafını oluşturan son dönemdeki eğilimler arasında bulunuyor” ifadelerini kullandı.
“İnsanlığın karşı karşıya bulunduğu zorluklar, insanlığın kazanımları ve fırsatlarını yavaş yavaş yok ediyor” görüşünü paylaşan Çavuşoğlu, hangi tarafın kazanacağını ise insanların olumlu sonuçlara ulaşmak için ne kadar birlikte çalışabileceklerinin belirleyeceğini kaydetti.
‘BEKLE-GÖR TAVRI ARTIK MAKUL DEĞİL’
Çavuşoğlu, insiyatif alınmadığı takdirde “kötünün kazanacağı” uyarısında bulunarak, “Bekle-gör tavrı artık makul değil. Politika seçenekleri, ara buluculuktan teröristlere karşı güç kullanımı arasında değişiyor” değerlendirmesinde bulundu.
    Türkiye’nin insani ve girişimci yaklaşımıyla Suriye’de 4 bin kilometrekarelik alanın DAEŞ ve PKK/PYD/YPG örgütlerinden temizlendiğini belirten Çavuşoğlu, “Eğer müdahale edilmeseydi halkımız hala bu teröristlerin saldırılarına maruz kalacaktı ve Suriye’deki trajedide bir siyasi çözüm ulaşılamaz hale gelecekti” ifadelerini kullandı.
‘BUNUN ACISINI ÇEKECEKLER’
Çavuşoğlu, Suriye’deki durumun bir milleti yakan yangının nasıl öngörülemez sonuçlar doğuracağını bir kez daha gösterdiğine dikkati çekerek, ”Binlerce kilometre uzaktakiler dahil olmak üzere herkes, terör tehdidi, ekonomik şok, düzensiz göç ya da yaralı insanlık vicdanı dolayısıyla bunun acısını çekecek.” görüşünü paylaştı. 
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
kanalmalatya · 8 years ago
Text
Suriye'den DAEŞ tehdidi! İşbirliği yapmazsanız...
Suriye’den DAEŞ tehdidi! İşbirliği yapmazsanız…
Suriye’den DAEŞ tehdidi! İşbirliği yapmazsanız… Suriye’den DAEŞ tehdidi! İşbirliği yapmazsanız… Suriye’de Beşşar Esed’in partisi Baas’ın kontrolündeki meclisin genel sekreteri Halid Abbud, rejim istihbaratının terör örgütü DEAŞ’ın içine sızdığını ve yönlendirdiğini itiraf etti. Abbud, Ankara’yı üstü kapalı şekilde tehdit ederek, örgütün Türkiye’deki eylemlerinin . Suriye’den DAEŞ tehdidi!…
View On WordPress
0 notes